29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23TEMMUZ1996SALI HABERLER Yılmaz'ın benzetmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, REFAH\OL hükümetini, yaşamını sürdürmek için evindeki eşyaları satan mirasyedıye benzetti. Hükümetın hiçbir konuda ciddi polirikası olmadığının ortaya çıktıgını sa\"unan Yılmaz. "Bu hükümet. iktidarsız bir hükümettir" dedi. Koalisyonun basına sansür. yatgıya gözdağıyla başansızlığı örtbas etmeye çalıştığını vurgulayan Yılmaz. "Demokrasi. bu hükümeti de aşacaktır" görüşünü dile getirdi. DYP'li Bilgine suç dııyurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TBMM TURBAN Yolsuzlugu ve Said Halirn Paşa Yalısı Yangınını Araştırma Komisyonu. komisyon üyesi de olan eski TURBAN Genel Müdürü ve DYP Isparta Millenekili Ömer Bilgin hakkında. 3 ayn dosya ıle suç duyurusunda bulunulnıasını kararlaştırdı. DYP'li üyelerin katılmadığı toplantıda, Bilgin için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulması benimsendi. TSK'den Erbakan'a brifing • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlıgı, bugün Başbakan Necmettin Erbakan ve bazı hükümet üyelerine Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) ile ilgili konularda bir brifing verecek. Brifingde. "Atatürk milliyetçiliğine bağlı laik ve demokratik düzen ilkelerinden asla öz\eride bulunulmaması gerektiğT'nin vurgulanacağı ögrenildi. Genelkurmay Karargâhı'nda bugün saat 10.00'da gerçekleştirilecek brifingde, hükümet üyelerine, politik-askeri durum değerlendirmesi, Türkiye'nın sorunlu komşuları ve çevresel tehdit, TSK'nin yeniden yapılanması başlıklan altında bilgi \erilecek. Yerel idareler reformu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. lojman ve Hazinearazilerinin satışında. merkezi yönetimle yerel yönetimlerin işbirliği içinde olması gerektiğini söyledi. Çiller. Içişleri BakanlığYnda yapılan Yerel İdareler Reformu Toplantısı'na katıldı. Çiller. toplantıyı açarken yaptığı konuşmada, hükümetin yapacağı en önemli reformlardan birisinin, yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesini sağlamak olduğunu belirtti. Grizu: 2 ölü • KARAMAN (Cumhuriyet) - Karaman'ın Ermenek ilçesı yakınlannda bir kömür ocağında dün sabaha karşı grizu patlaması meydana geldi. Özkar Madencilik'e ait ocakta yaklaşık 200 metre derinlikte meydana gelen patlamada, Bahri Cçkol ile Erkan Musluoğlu adlı işçiler yaşamını yitirdi. DüZYAZI 'Meclis denetimine tırpan' Hükümetin medyaya karşı uyguladığı şiddet ve sansüre sert tepki gösteren DSP lideri Ecevit, sırada TBMM'nin denetim yetkisini kısma girişimleri olduğunu söyledi ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, RP-DYP hükümetinin basın-yayın özgürlüğüne tahammülsüzlüğünün ortaya çıktıgını \ urgularken. Radvo Televizyon Cst Kurulu'nun (RTÜK) Kanal-D televizyonunun haber ve iddialannı "hükümete suç isnadı gibi göstermekle, aslında hükümetin suç işlediğini tescil cttiğini, ancak bunun cezasını bir özel televizyona ödettirmeye kalkıştıgını" söyledi. Ecevit, "hükümet ortağı partilerin kabadayılannın. şimdiden, yalnız gazeteci ve televizyonculara değil, milletvekiHerine karşı bile kaba kuvvet kullanmaya başladığmı" belirterek, "Bunlann ardından. sıra, TBMM'nin denetim yetkisini kısma girişimlerine gelecek" dedi. Ecevit, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında medyaya yönelik saldın ve sansür olaylannı degerlendirdi. Ecevit, toplantının başında TGRT'nin yayınına katılmak amacıyla bugün öğleden sonra Kıbns'a gideceği için yarın yapılması gereken gnıp toplantısının bu sabaha alındığını açıkladı. Ecevit, Başbakan Necmettin Erbakan'ın ilk eylemlerinden birinin RTÜKyasasından yararlanarak. lnterstar televizyonuna sansür uygulamak olduğunu. Kanal-D televizyonuna yönelik yayın yasağının da demokratik ülkede eşine rastlanmayacak gerekçelere dayandırıldığını söyledi. 'Kanal D doğrııyu söytedT Ecevit, "Kanal D'nin suçu nedir?" sorusunu ortaya atarken. bu soruya şu yanıtı \erdi: "Kanal D, koalisvon ortaklanna yönelik yolsuzluk iddialannı veni hükümetin örtbas etmeye kalkışacağını, bu volsuzluklara ilişkin Meclis soruşturmalanmn engelleneceğini iddia etmişti. Bu iddia gerçekleşmiştir. İktidar ortaklannın işine gelmeven >olsuzluk iddialarının örtbas edüeceğL zaten hükümet programında >er alan bazı ifadelerden belli> di. Yine Kanal-D, hükümetin 8 yılük zorunlu eğitim projesini yozlaştırarak, laik eğitimi tehlikeye düşüreceğini söylemişti. Hükümetin bu niyeti de hükümet programında açığa \urulmuştur. Kanal- D, parti/anca atamalara girişileceğini söylemişti. Bu yönde ilk adınılann yargıda atılacağı da şimdiden belli olmuştur. RTİK. Kanal-D televizyonunun bu haber ve iddialannı hükümete suç isnadı gibi göstermekle, aslında. hükümetin suç işlediğini tescil etmiş olmakta, ancak bu suçun cezasını bir özel televizyona ödettirmeye kalkışmaktadır." Ecevit, RTÜK'e tanınan yetkilerin. iktidarlar tarafından partizanca amaçlarla, baslcı aracı olarak kullanılabileceğini üç yıl önce yasal düzenlemeler yapılırken dile getirdiklerini anımsatarak. "Bu değişiklikleri destekieyen üç partivi, ANAP. DYP ve o zamânki adıyla SHP'yi uyarmıştık. Fakat uyanlarunıza kulak verilmemişti" dedi. RP-DYP hükümetinin demokrasiyi yozlaştırıcı davranışlarının basın-yayın organlanna uygulanan baskılarla ve özgürlük sınırlamalanyla kalmayacağını savunan DSP lideri. "Bunlann ardından, sıra TBMM'nin denetim vetkisini kısma girişimlerine gelecektir. Nitekim bunun işareti de hükümet programında verilmiştir" değerlendirmesini yaptı. Ecev it. demokrasiyi içtenlikle benimseyen tüm kuruluşlan. iş işten geçmeden basın-yayın özgürlüğüne ve Meclis'in denetim hakkına destek olmaya çağırdı. MHP-BBP kavgası büyüyor. BBP'li Yanmaz: Atatürkçülükyapacaksa MHP'ye ihtiyaçyok 'MHP ülkücü misyonu taşıyamaz'• BBP Sıvas Miiletvekıli Yanmaz, "MHP, Atatürkçülük yapmasın. Türkiye'de bu misyonu taşıyan partiler olduğuna göre MHP'ye ihtiyaç yok" dedi. Yanmaz, Türkeş'in kendisini tabu göstermesine karşı çıktı. HAZALATEŞ ANKARA - Büyük Birlik Partisi Sıvas Milletvekili Nevzat Yanmaz. ülkücüleri bir çatı altında toplamak istediklerini. ancak MHP ile birleşmeyi düşünmediklerini söy- ledi. Yanmaz. "MHP'nin ülkücü mişyomınu ta- şıyacak gücü yoktur. Biz milli ve İslami kay- gılar taşıyan bir plarform oluşturmak istt- yoruz" dedi. MHP Genel Başkanı Alpaıv lan Türkeş'in kendisini "tabu"gibi göster- dıgini kaydeden Yanmaz. "MHP. Atatürk- çülük vapmasın. Türkiye'de bu misyonu ta- şıyan partiler olduğuna göre MHP'ye ihti- yaç yok" görüşünü dile getirdi. ANAP'la seçim ittifakı yaparak TBMM'ye giren milliyetçi saöın tarikatlara yakın par- tisi BBP'n'in REFÂHYOL'a destek verme- sinin ardından. MHP ile "kurt-köpek" tar- tışmalannadönüşengerginliksürüyor. BBP Sıvas Milletvekili Yanmaz. partisi ile MHP Türkler için ilk tören 22 Temmuz 1980günüsüahIı saldınya uğradığı Merter'deki evinin önünde vapıldı. fopkapı Mezarlığı'ndaki kabri başındaki törende konuşan DİSK Başkanı Budak, 'Onlar seni vatan haini diye öldürdüler. Onlar sana düşmandı, bana düşmandı. Bir solcuvu öldürmek onlar için cennetmekân demekti' dedi. (Fotoğraf: SAADETL'SLU) 16 yıl önce öldürülen DlSK Başkanı Kemal Türkler törenlerle anıldı Kemal Türklervakfindayaşuyacak arasındakj gerginliğın nedenlerini ve MHP Genel Başkanı Türkeş'in "Buyursunlar,ka- punızaçık" çağrısını Cumhuriyet'e değer- lendirdi. BBP Genel Başkanı Muhsin Ya- ZKtogiu'nun "birleşme" çağrısını degerlen- diren Yanmaz, "Bu MHP'ye gelin birleşe- linı çağnsı değil. Sayın Türkeş, "Buyursun- lar. kapımız açık" divor. Birleşelim çağnsın- da bulunmadık. Biz sivasi partilerdeki tüm ülkücü misyonu taşıvanlan bir platformda toplanmaya çağırdık diye konuştu. Yanmaz. partisinin 1980 öncesi milliyetçilik anlav ışın- dan ödün vermediğini kay- dederek, ülkücü misyonu ta- şıyan siyasilerin bir çatı al- tında toplanmalannı istedi. Yanmaz, şöyle devam etti: "Bizim için misvon önem- li. Bütün siv asi partilerde bu misyonu taşıyan insanlar var. Bunlaıia birlikte oluştura- cağımız bir platformda Ne- den bu kadar dağınığız' bu- nu konuşacağız. Bir çatı al- ünda toplanalım. Gelin bizim çatımızda toplanalım demi- yoruz. Milli ve İslami kaygı- lan olan bir plarform hazır- lamak ve buna göre hareket etmek istiyoruz." MHP lideri Türkeş'in, BBP'yi ülkücü tabandan ko- parmak için çalıştığını öne süren Yanmaz, "Bizi milliyet- çi tabandan koparmanın he- sabınıyapıyorlar.'BBPmil- liyetçilikten kopuyor" diye- rek, hoş obnayan bir shasi kampanya başlattılar. Bir yandan da' RP ile birleşme- ye zemin hazırlıyorlar'gö- riişünü öne süriiyorlar. Oy- sa bizim neMHP.nedeRP> yakınlığımız var. Birleşmey i dedüşünmüyoruz"diye ko- nuştu. Istanbul HaberSenisi-Eskı DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler. öl- dürülüşünün 16. yıldönümünde ai- lesi ve arkadaşlan tarafından anıl- dı. DlSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak. Türkler'i öldürenlerın hâlâ bu- lunamamasını eleştirerek "Birsol- cuyu ortadan kaldırarak kafatascı, ilkel ve çağdışı düşüncelerine hiz- met ettiler. Ama Türkiye'yi büyük bir liderden yoksun bırakdlar" de- di. Birleşik Metal-İş Sendikası Ge- nel Başkanı Ali Rıza IkisİMİ de Türk- ler'in katıllen bulunana kadar "ka- tiller kim" sorusunu sormava de- vam edeceklerini kaydederek. katil- leri ve terörü lanetledi. Evinin önünde uğradığı silahlı bir saldırı sonucu 22 Temmuz 1980 tarihinde öldürülen DlSK kurucu- lanndan \e Maden-lş Sendikası Ge- nel Başkanı Kemal Türkler, evinin önünde ve mezarı başında düzenle- nen törenlerle anıldı. Sabah ilk ola- rak Merter'deki evinin önünde ya- pılan törende konuşan DİSK Genel Sekreteri Kemal Daysal. Türkler'in işçi hareketlerine damgasını vur- muş bir insan olduğunu söyledi. Ka- tillerin bulunamamasını eleştiren Daysal. "Bu durum acımızı daha da arttınyor. Elimiz katillerin yaka- sında. 16 değil 160 yıl geçse de katil- lerin yakalanmasını istiyoruz, iste- yeceğiz" diye konuştu. Kemal Türk- İer'ineşiSabahat Türkler vekızla- n, Rıdvan Budak,CHP Milletveki- li Ahmet Güryüz Ketenci, DlSK yetkılılen ıle bağlı sendıkalann baş- kanları ve sendikalıların katıldığı törende. kapının önüne karanfiller bırakıldı. Türkler'ınTopkapı Mezarlığı'nda- ki mezarı başında düzenlenen ıkın- ci törende de yaklaşık 150 kışınin katıldığı grup. çeşitli slogan ve al- kışlarla mezarlığın girişinden Türk- ler'in mezanna kadar yürüdü. Grup. cezae\ lerinde devam eden süresiz aç- lık gre\ lerine çözüm bulunmasını is- tedi. Burada ilk konuşmayı yapan Ali Rıza lkisivri, katilleri \e terörü la- netlerken. Rıdvan Budak. Kemal Türkler'e hitaben şunları sövledi: "Sevgili Türkler, sen ne ilk ne de son değilsin. ^'üzlercesini kav betti- ler, onlarcasını da cezaevlerinde çü- rümeve bıraktılar. Onlar seni v atan haini dive öldürdüler. Onlar sana düşmandı, bana düşmandı. Bir sol- cuyu öldürmek onlar için cennet- mekân demek. Bu kadarçağdışı, ge- riciler. Ruhi Su'nun tedavisineengel olarak, .\ziz Nesin'i kahrederek öl- dürdüler. Şimdi cumartesi annele- rini dövüy<orlar. Oğlunun vaptığı için annesini dövmek nasıl bir zihniyet? Seni öldürenlerin, çağdaşlaşma adı- na yaptıklan. sokakta analan döv- meic" Kemal Türkler'in mücadele anı- sını yaşatmak için eşi Sabahat Türk- ler'in başkanlığında "KemalTürk- ler Eğitim ve Külrür Vakfi" kurul- du. Işçilerin. sendikaların ve aydın- lann katılımıyla kurulan vakıf. türk- ler'in temsilcısi olduğu sınıf \ e kit- le sendikacılığı anlayışını. toplum- sal eşitliğe dayalı sorunsuz. savaş- sız bir dün> a idealini benımsetmek. düşüncelerini yaşatmak için yeni kuşaklara doğru çok yönlü çalışma ve etkinlikier yapmayı amaçlıyor. Türkeş Atatürkçülük yapmasın* Türkeş'in kendisini ''ta- bu" gibi göstermeye çalıştı- ğını söyleyen Yanmaz. "Kimse kendini tabu göster- mesin. Olmazsa olmaz yok- tur. Bizim için misvon önem- li, hareket önemli" dedi. MHP'nin ülkücü misyonu taşıyacak gücünün olmadı- ğını kaydeden BBP Sıvas Millenekili Yanmaz, konuş- masını şöyle tamamladı: "Savin Türkeşson zaman- larda laik ve Atatürkçü par- ri olduklannı tekrariıyor. Bu misyonu taşıyan partiler za- ten var. Bu durumda Türki- ye'nin MHP'ye üitiyacı yok. Türkeş'in yanında bugün 1980 öncesinden bir tane da- hi mesai arkadaşının bulun- madığını görüyoruz. Önce bunun muhasebesûıi vapsın- lar." / ORR4N BİRGİT Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dün bir genel görüşme önergesinın "gizli bir- leşim"de görüşülmesi gerekiyordu. Gizli görüşme, 76 yıllık geçmişi olan parlamentomuzda, içtüzüğün verdiği bir hak. Hükümetler, yasama organı- na verecekleri bilginin ve parlamento- nun o bilgiye göre alacağı karann, iç ve dış kamuoyu tarafından bilinmesin- de, ülke çıkarları açısından yarar gör- meyebilirler. O zaman, aslında halkın önünde olayları görüşüp, irdelemesi asıl olan Meclis'ten gizli bırleşim ister- ler. Btrinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, ulusal bağımsızlığı isteyen Ankara hü- kümetine karşı, irtica ayaklanmaları yapan, düşmanla işbirlığine girişmek- ten kaçınmayan eşkıyalarla ılgilı ön- temleri görüşüp karara bağlamak ama- cıyla bir dizi gizli birleşim yaptı. Onbeş yıl süren yasama dönemim- de. belleğimde kalan üç gizli birleşimin anısı var. Bunlardan birisi, 1970'li yıllarda, Bar- zani'ye bağlı bir grubtın Irak'ta yenilip Iran'a sığınmak amacıyla toprakları- mızdan güvenli bir koridor istemi ile il- giliydi. TBMM bu istemi yerine getir- mesi içm. Demirel hükümetıneyeşil ışık yaktı. Kapalı Kapılar Arkasında...Yine Demirel'in başbakanlığı sıra- sında hükümet Kıbns'a müdahale için Meclis'ten gizli bir birleşimde yetki is- tedi; ama bu yetkisini kullanamadı. Üçüncü bir gizli birleşim, 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'nın hemen ertesi günü, askeıierimızin Kıbrıs'a çıkması ile ilgili olarak Başbakan Ecevit'in yaptı- ğı açıklamalar. bu açıklamalar üzerin- de muhalefet sözcülerinin görüşleri için yapılmıştı. Bir gizli birleşimde, milletvekillerinin dışında yeminli tutanak görevlileri ve işit- me. konuşma özürlü özel personel dı- şında kimse bulunmadığı için, görüş- me tutanaklarının yıllar sonra ve yine parlamento kararı ile açıklanmasına kadar, kimin ne konuştuğu öğrenilemi- yor. Peki dün. TBMM'de niçin gizli bir birleşim yapılması istenilmişti? Bu istemin sahibinin aslında bizzat Başbakan olduğu ve öneriyi partisinin Meclis Grubu aracılığı ile yaptırdığı ve 1991'den bu yana bir tehlike olarak gördüğü için karşı çıktığı çokuluslugü- ce, 31 temmuz akşamından itibaren ye- şıl ışık yakmak zorunda kalacağı için, Çekiç Güç'le ilgili sorumluluğu parla- mentoya yıkmak istediği biliniyor. Bilinen bir başka şey de, önce DSP'nin, hemen ardından da Anava- tan ile CHP'nin böyle bir oyuna gelme- yeceklerini söyleyerek gizli genel gö- rüşme birleşimine katılmayacaklarını söylemiş olmalandır. Ama doğrusu, TBMM'nin dün saat 15'te başlaması beklenilen bu genel gö- rüşme ile ilgili birleşiminin çeşitli neden- lerle çıkmaza sokulup sokulmadığı bi- linmiyordu. Oysa, böylesine önemli ve yaşamsal görüşmelerde, muhalefetin boykotu da olsa, iktidar milletvekilleri tüm mevcutları ile sıraları doldurur, dosta hasıma "Biz buradayız ve bizim burda olmamız yeteriidir" mesajını ver- meye özen gösterirlerdi. Dün böyle olmadı. Anavatan, DSP ve CHP milletvekil- leri TBMM'yi boykot ederlerken, ikti- dann küçük stepnesi Büyük Birlik Par- tisi'nin bir iki millvekili yoklama yaptı- ran TBMM Başkanvekili'nin isimlerini okutması sırasında ellerini kaldırdılar. Ne var ki, birleşimde Refah Partililerin önemli bir bölümü kadar, DYP'li millet- vekillerinden de çoğu yoktu. Bu nedenle dün ısim okunarak ya- pılan iki yoklamada da çoğunluk sağ- lanamadı. 80'inci birleşim. bu nedenle bugü- ne ertelendi. Bu erteleme, başkentin monoton- laşmış politik yaşamını, bir anda çeşit- li söylentilerle hareketlendirdi. Refah Partili milletvekillerinin büyük çoğunluğunun. muhalefettik söylem- leri, faizden. Batı kulübü hayranlığına kadar uzayan bir elips çizgisi ile terk eden kaptanlarına karşı duyduğu ra- hatsızlık biliniyordu da, çiçeği burnun- da bir genel kurul ile daha milliyetçi bir çizgide kendisine yasama alanı ara- yan DYP'lilerin. dünkü görüşmelere birden bire uzak kalmalarının nedenı- ni çözmekzordu. Derken, Ankara'daki sıkıntının Tür- kiye Büyük Millet Meclisi üyelerine, Dı- şişleri ve Milli Savunma komisyonlan aracılığı ile de olsa Çekiç Güç'ün er- demi üzerinde açıklamalar yapması is- tenilen ABD Büyükelçilik yetkililerinin, bu konudaki kararlarını değiştirmele- rinden doğduğu ılerı sürüldü. Çiller ortaklı Erbakan iktidan, öyle an- laşılıyordu ki sabah saat kaçta kalka- caklarını ve o gün ne yapacaklarını. bundan böyle Batılı dostları. özellikle ABD ile konuşup danışmadan bir ka- rar almayı düşünmez olmuşlardı. Bu nedenle de VVashington temsil- cisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ülkemizde konuşlandırılan yabancı as- keri güçlerin görev süresinin uzatıl- masından doğacak kazançlanmız ile il- gili bilgiler vermek için yapılan çağrıya katılıp katılmamalan, katılırlarsa neler söylemeleriyle ilgili kesin bir karara ulaşıncaya kadar birleşim yapıp yap- mama konusu da tehlikeye giriyordu! Dün 22 Temmuz 1996'yı gösteriyordu takvimler. Takvimlere bakarsanız, yann 24 Tem- muz 1996 olduğunu görürsünüz. Tür- kiye'nin bağımsızlığını tüm dünyaya tescil ettiren Lozan Antlaşması'nın 72. yıldönümü yarın. Ve TBMM Çekiç Güç'le ilgili bocalamalar içinde bir ik- tidann sergilediğı komediye tanıklık ediyordu. Gizli birleşim yapılamadığı için TBMM'nin kapıları kapanmıyor dün, ama bir parlamento görüşmesi üzenne düşen yabancı elçilik gölgesinin yol açtığı gölgenin karanlığı, hepsinden daha büyük. GUNDUZ GOZUYLE ; MELİH CEVDET ANDAY Linç ve Can Sıkıntısı Gazetemizin iç sayfalarında tek sütun üzerine ve- rilen küçük haberler (iç ve dış) beni çok ilgilendirir; şa- şırtıcı ve düşündürücü olayları içerir çoğu zaman. Özellikle salı yazılanm için onlardan yararlandığım oluyor. Şimdi bunlardan bir ikisine göz atalım. • • • Cumartesi günkü gazetemizin 10. sayfasında (AA)'nın verdiği "Ekvador'da Suçlulara Linç" başlıklı şu küçük haber yer alıyordu: "Ekvador'da bir grup köylünün, katil zanlısı 5 kişi- yi öldürdükten sonra yaktıklan bildirildi. Polisten ya- pılan açıklamaya göre, 11 temmuzda bir taksi şofö- rünü öldürdükleri şüphesiyle gözaltına alınan 5 kişi, kalabalık birköylü grubu tarafından başkent Quito 'ya 75 km. uzaklıktaki Mana 'da polisin elinden alınarak linç edildi. Köylüler daha sonra, öldürdükleri kişile- rin cesetlehni yaktılar." Ne vahşet! ûuito'nun nerde olduğunu bilmiyorum; ama bu ha- berden anladığıma göre, ilkel bir ülke olsa gerek. Sa- nığın suçlu olup olmadığına ancak mahkeme karaf verir; halkın sanığı polisin elinden alarak linç etmesi düpedüz ilkelliktir. Uygar ülkelerde böyle şey olmaz. Uygar ülkelerde, tam tersi, polis halkın arasından kaptığı, diyelim bir gazeteciyi copla döverek öldürür. Uygarlıkla ilkellik arasında ne derin bir uçurum! • • • Gene cumartesi günkü gazetemizde çıkan bir ha- bere göre Güney Kore polisinin fahişelerle başı dert- te imiş. Nasıl olur? Fuhuş uygar ülkelerde yasalar uyarın- ca işlemez mi? , Öyledir, ama burada durum biraz değişik. Güney Kore polisi. para kazanmak için değil, can sıkıntısından fahişelik yaptıklan ileri sürülen zengin ve orta sınıf ev kadınlanna karşı sıkı önlemler almaya baş- lamış. Bizim bildiğimize göre, fuhuşun nedeni yoksulluk- tur. Şu dünyanın işine bakın ki, şimdi yoksulluğun ye- rini zenginlik almış bulunuyor. Zenginlik önce can sı- kıntısı doğuruyor. can sıkıntısı da fuhuşu. Eskiden, yoksulluk ortadan kalc/ınlırsa fuhuş son bu- lur diye bilirdik. Şimdi zenginlikle mi savaşım gere 1 kecek? Yoksa can sıkıntısı ile mi? Karmaşık bir sorun. Zenginlik, can sıkıntısı doğurduğuna göre yoksul- luğu mu yücelteceğız? DYP kongresi, ANAP'a yol gösterdi ^Kongremiz bir şov olmayacak' DCRDANE KOCAOĞLl' A.NKARA - D\P'nın ön- ceki gün yapılan 5. olagan kongresi. 24-25 ağustos gün- lerinde 5 olagan kongresını toplavacak olan ANAP'a yol gösterdi. ANAP Merkez Ka- rar ve Yönetım Kurulu (MKYK). kongrenın. "kötü örnek" diye nıtelendmlen ve siyası ıçenkten yoksun oldu- gu belırtilen DYP kongresine benzemenıesi karan aldı. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz. partisinin MKYK toplantısından sonra yaptığı açıklamada. "ANAP olarak biz, parti içi demokrasi)i sag- lavamavan bir partinin Türk demokrasisine hizmetedeme- vıecegine inanıvoruz. Dolavi- sıyla bizim kongremiz. dün (önceki gün) vaşanan kongre (DYP kongresi) rezaletine ben- zer bir kongre olmavacaktır" dedi. ANAP kongresının bu- güne kadar yapılmış olan en demokratik kongre olma ıddı- asında olduğunu belirten Yıl- maz. şunlan söyledi: "ANAP. 5. olagan kongre- sinde Türkiye'nin en köklü partisi olarak Türktoplunıu- na veni bir Türkive projesi sunma amacındadır. Bizim kongremiz. şarkıcılann konser \erdikleri bir şov olmavacak- tır. Bizim kongremiz, Türki- ve'nin bütün meselelerinin gö- rüşüldüğü. ilerive dönük çö- zümlerin toplumun ününeko- nulduğu bir düşünce plarfor- mu olacaktır. A.\\P, 1983 vı- lındaki gibi toplum önüne tek kurtuluş partisi olarak çıka- caktır." Alınan bilgiye göre. Vlesut Yılmaz, toplantıda, kongrede MKYK için isteyen herkesin aday otmasını ve kendi propa- gandalarını yaparak seçilebi- leceğini söyledi. MKYK'nin oluşumuna hiçbirşekılde mü- dahale etmeyeceğını belirten \'ılmaz. "Anahtar listelerin oluşmuna hiçbir sekilde ka- nşmavacağım. Eğer, kongre salonunda genel başkanın lıs- tesi'. 'il başkanlan listesi' adı altında Ksteler çıkanlırsa çı- kıp kürsüden bunun kesinlik- le benimle bir ilgisi olmadığı- nı sövlerim. Kimsenin delege- nin iradesine ipotek ko\ ma\a hakkı yoktur" dedi. MKYK toplantısında bazı üyeler. DYP kongresini bir skandal olarak nitelendirir- ken. "Bizkendi kongremizde kesinlikle benzer izlenimler yaratmavalım" dedıler. ANAP'ın 24-25 ağustos tari- hinde yapılacak kongresi ile ilgili hazırlıklan yapmak üze- re 9 kişılık bir komisyon oluş- turuldu. Kongrenin türk Me- tal Sendıkası'na aıt Esenboğa Havaalanı yolu üzennde bu- lunan 10 bın kışilik klimalı tesislerde yapılması da be- nımsendı. DYP'nın önceki gün yapı- lan kongresine konuk olarak katılan ANAP Genel Başkan Yardımcısı tlkerTuncay,Cum- hurivet'e yaptığı açıklamada, Çiller'in çok taîıhsız ve "bin- dirilmiş lotalar" hanç, delege- lerın genelı tarafından onay- lanmayan bir konuşma yaptı- ğını söyledi. Kongreyi coşku- suz buiduğunu da belirten Tun- ca>. Çiller'ın konuşmasının merkez sagı toparlamaktan uzak olduğunu sövledi. Pamukkale'de toplandılar İl başkanlanndan Yılmaz'a destek OMER MRTSEV EN DENİZÜ - ANAP ın Pa- mukkale'de vapılangenışle- tılmış bölge toplantısından sonra bir bıldiri yayımlayan 11 il başkanı, büyük kongre için Genel Başkan MesutYıl- maz'a tam destek verdı. İl başkanlan ayrıca, hüküme- tin basına yönelik baskılan- nı ve yargı bağımsızlığını teh- likeye düşürecek nitelıktekı uygulamalannı kınadılar. II başkanlarının bildirisı öncesinde biraçıklama yapan ANAP Teşkilat Başkanı Bur- han Kara. Genel Başkan Yıl- maz'ın i] ve ilçe kongrelerı- ne müdahale etmediği gibi, bü) ük kongreye de müdaha- le etmeyeceğini açıkladı. Ka- ra, ANAP'ın parti içı demok- rasi) i tam anlamıyla işletece- gini, tüm kadroların seçimle yenılenmesinden sonra tavan ıle taban arasındakı kopuklu- ğun tamamen gıderileceğıni sav undu. Afyon, Antalya. Ay- dın. Burdur. Denizli. Isparta, fzmır. Kütahja. Muğla ve Lşak ıl başkanlannın ortak bıldirısinde ıse Genel Baş- kan Yılmaz ıle "el ele, gönul gönüle yürümeye karaıiı bir tutum jzfeneceği" v urgulan- dı. ANAP'm.si>asetıkırden, yalandan v e haramdan temız- lemek konusunda "fazüet mü- cadelesT verdığinı sav unan iJ başkanlan, "Milletin bölün- mezliğinden, demokratikleş- me ve insan haklanndan, mÛ- lerimizin mutluluk \e refahı- nın gelişmesi konusundan ta- viz verme>eceğiz'" görüşünü dile getirdiler. tl başkanlan, merkez sağdaki herkesi ANAP çatısı ahında bırieşme- ye çağırdılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle