Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE
4 HABERLER
Müslüman
Kardeşler'in
açıklaması
• KAHİRE(A\)-Mısırve
bazı Arap ülkelerinde
faaliyet gösteren aşın dincı
Müsİiiman Kardeşler
örgütünün lideri Mustafa
Maşur. Başbakan Necmettin
Erbakan'dan. Türkiye'nin
lsrail ile imzaladığı askeri
eğitim işbirliği anlaşmasını
iptal etmesini
istemeyeceklerini açıkladı.
Maşur, merkezi Londra'da
bulunan Esşark el Avsat
gazetesine yaptıgı
açıklamada, anlaşmanın
"Müslümanlar için halen bir
tehdit unsuru" olduğunu
öne sürdü. Yahudilerin etki
alanlannı Irak. Iran ve
Suriye'ye kadar genişletmek
istediklerini iddia eden
Maşur. "Ancak biz Türk
Başbakanı'ndan bu yönde
davranmasıni isteyemeyiz"
dedi.
Küçük'ten SOPU
önergesi
• Haber Merkezi -
ÇanakkaleCHPMilletvekili
Ahmet Küçük. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalım
Erez'in yanıtlaması
istemiyle TBMM
Başkanlığı'na bir soru
önergesi verdi. Küçük,
önergesinde, Trakya
Birlik'in ürün alımlan
başlayacağı tarihte Genel
Müdiir Fuat Erçetin"in
geçici görev le Ankara'y a
alınmasının \e iki aydır
Ankara "da
görevlendirilmesinin
nedenini sordu.
EP'nin kapatılma
Istemine tepki
• Istanbul Haber Servisi -
PEN Yazarlar Derneği.
Emek Partisi'nin kapatılmak
istenmesinin düşünce
özgürlügünü ortadan
kaldırmaya yönelik bir
eylem olduğunu öne sürdü.
PEN Yazarlar Derneği
tkinci Başkanı Cengiz
Bektaş ile Genel Sekreteri
Alpay Kabacalı tarafından
dün yapılan açıklamada.
EP'nin programındaki bazı
sözler gerekçe gösterilerek
kapatılması istemiyle dava
açılması kınandı.
Konya Valisi'ne
tepkî sürüyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Konya
Milletvekili Nezir
Büyükcengiz, Başbakan
Necmettin Erbakan "ın
Konya gezisi sırasında Yali
Ziyaeddin Akbulut'un
tavırlanyla RP"nin ocak
başkanı gibi davrandıöını
söyledi. CHP'li
Büyükcengiz. TBMM
Genel Kunılu'nda yaptığı
gündemdışı konuşmada,
Vali Ziyaeddin Akbulut'un
davranışını eleştirerek
"Öyle anlaşılıyor ki. Sayın
Erbakan. partinin il
yöneticilerinden memnun
değil ki, valiyi il başkanı
•gibi kullanıyor. Vali de
RP'nin ocak başkanı gibi
davranıyor" dedi.
Tüzel, serbest
bırakıldı
• G AZİANTEP
(Cumhuriyet) -
Gaziantep'te. 17 giindür iş
bırakma eylemi yapan halı
işçilerini ziyaretleri
sırasında oturma eylemi
yaptığı \e polise mukavemet
ettikleri gerekçesiyle
gözaltına alınan aralarında
Emek Partisi Genel Başkanı
Levent Tüzel'in de
bulunduğu 20 kişi serbest
bırakıldı.
DYP'den
ppomosyon
• KOCAELİ(UBA)-
Gazetelere promosyon
kısıtlaması eetiren
REFAHYOL'unortağı
DYP'nin Kocaeli il
yönetimi. promosyona
başladı. İl yönetimi. aldığı
bir kararla kendi
seçmenlerinin okuyan
çocuklanna dershane
ücretlerini ödemede yardıın
edeceğini açıkladı.
Cenaze gönderildi
• İstanbul Haber Servisi -
Polisin Gültepe Karakolu'na
baskın yapan dört kişiyi
yakalamak için yaptığı
operasyonda öldürülen
Gülızar Şimşek'in cenazesi.
memleketi Sıvas'a
gönderildi. Adli Tıp
Kurumu morgundan polisler
tarafından dün akşam
saatlerinde alınan Şimşek'in
cenazesi. Esenler Otogan'na
getirildi. Cenaze. Kervan
Otobüs firmasına ait bir
otobüsle Sıvas'a
gönderilirken güvenlik
güçleri, otogarda yoğun
önlem aldılar.
Türkiye, topraklannın yakından tanınmasım engellemek için eğitim uçuşlanna sınırlama istedi
Çeldç Güç'e uçuş engeliLALE SARIİBRAHİMOĞLU
ANKARA - Ankara. günde 35 kez Tür-
kiye üzerinde uçuş yapan Çekiç Güç ortak-
lannın bu faaliyetlerini sınırlandırarak ikin-
ci ülkelerin kendi topraklarını yakından ta-
nıması olanağını ortadan kaldırmak için
harekete geçti.
Buçerçevede Türkiye. Incirlik'tekonuş-
lu Çekiç Güç'e destek \eren ABD. ingilte-
re ve Fransa'dan. pilotlannın Türkiye top-
raklan üzerindeki eğitim uçuşlanna sınır-
lama getirmelerini istedi.
Çekiç Güç'ün görevinin yeniden tanım-
lanmasına ilişkin angajman kurallan çerçe-
\esinde Türkiye'nin bu önerisini kabul e-
den Çekiç Güç ortaklan. olağanüstübir ge-
lişmeolmamasıdurumunda. pilotlanneği-
• Türkiye. günde 35 kez topraklan üzerinde uçuş yapan Çekiç Güç
ortaklannın ülkeyi gözleme olanaklannı sınırlandırmak amacıyla ABD,
İngiltere ve Fransa'dan, pilotlannın eğitim uçuşlanna sınırlama
getirmelerini istedi. Çekiç Güç ortakları. pilotların eğitiminin Suudi
Arabistan'da yapılmasına karar verdiler.
timinin Suudi Arabistan'da yapılmasına ka-
rar verdiler. Bir aylık ek görev süresi tem-
muz sonunda dolacak olan Çekiç Güç için
Ankara"da Amerikan ve Türk yetkilileri
arasında kritik pazarlıklarsürerken. ulusla-
rarası güce ilişkin angajman kurallannda
Türkiye lehine sıkı denetim nıekanizması
öngörüldüğü belirüldi.
Çekiç Güç'ün kara unsurunu oluşturan
ve "irtibat biirosu" olarak anılan Kuzey I-
rak'taki Zahoda konuşlu Askeri Eşgüdüm
Merkezi'nin (MCC), Ankara'nın istekleri
doğrultusunda Silopi'ye taşınmasına karşı
çıkan ABD. Ingiltere \e Fransa'nın buna
karşılık angajman kurallannda Türkiye'yi
memnun ederek Zaho sorununu kendi leh-
lerine çözmeye çalıştıkları bildirildi.
Başta Genelkurmay Başkanlığı olmak
üzere, Türkiye'deki ilgili kurumlar, Za-
ho'daki varlığının bile kendi başına Kuzey
Irak'taki Kürtleri Bağdat'tan uzaklaştıra-
rakbağımsızlığaözendirdiğini belirrtiği M-
CC'nin Silopi'ye taşınmasında diretiyor.
Ancak Batılı diplomatik kaynaklar. Cum-
huriyet'e verdikleri bilgide. Çekiç Güç'e
destek veren ABD. İngiltere ve Fransa'nın.
Irak De\ let Başkanı Saddam Hüseyin'den
geleb'lecek olası saldınlara karşı Kuzey I-
rak halkının güvenliği açısından önem (a-
şıyan MCC'nin kalkmasına karşı oldukla-
nnı belirttiler. Aynı kaynaklar, Türkiye'nin
görüşlerinin aksine, MGC'ninbirKürtdev-
letinin oluşumuna katkıda bulunmadığını
savundular.
Pilot eğitimt, S. Arabistan'da
Bir Batılı diplomatik kaynak, Cumhuri-
yet'e yaptığı açıklamada. Türkiye'nin, Çe-
kiç Güç'ün, dolaylı da olsa bölgede yarat-
tığı otorite boşluğunun hem terörörgütü P-
KK'ye yaradığı hem de Kürtleri bağımsız-
lığa özendirdiği yolundaki endişelerini gi-
dermek için bu gücün görev
süresinin yeniden tanımlan-
masına ilişkin angajman ku-
rallarını önemli ölçüde Tür-
kiye lehine değiştirdiklerini
anlattı.
Angajman kurallannda
yapılan başlıca değişiklikler
şöyle sıralanıyor:
- Kuzey Irak'taki Çekiç
Güç uçuşlan azaltılacak.
- Türkiye. Çekiç Güç'ün
faaliyetlerini daha sıkı kont-
rol edecek.
- Çekiç Güç'e destek ve-
ren Amerikan. Ingiliz ve
Fransız pilotlarının. Türki-
ye'deki eğitim uçuşlan
önemli ölçüde sınırlandın-
lacak.
DemireFdeıı başsağhğı ziyareti
kanı Sülevman Demirel. V'an'ın Başkale ilcesinin Güllük Sınır Jandar-
ma karakolu'nda incelemelerde bulundu. Milli Savunma Bakanı Tur-
han Tayan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karada-
yı ile birlikte. dün saat 09.00'da Yan'a gelen Cumhurbaşkanı Süley-
ıııan Demirel, beraberindeki heyetle PKK'nin saldınsı sonucu 5 erin
şehit edildiği Başkale'nin Güllük Sınır Jandarma Karakolu'nu ziya-
ret etti. Demirel, PKK'nin sonunun geldiğini belirterek "Bu terör ha-
reketinin önündekilere. arkasındakilere hepsine birden söylevelim.
İçerdekilere, dışardakilere söyleyelim, terör hareketine destek veren
komşulanmıza söyleyelim. Bu bir nafile iştir" dedi. (Fotoğraf: A A)
Erbakan, Çekiç Güç için iknaya çalıştı
Ecevit,ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan
Necmettin Erbakan. Türkiye'deki görev süresi
temmuz ayı sonunda sona eren Çekiç Güç için
kilit konumunda bulunan DSP ve BBP'yi ikna
etmek amacıyla her iki parti lideriy le Başbakan-
lık'tagörüştü. DSP Genel Başkanı BülentEce-
\it. Çekiç Güç'e karşı görüşlerinde değişiklik
olmadığını.kamuoyununbilmesindehiçbirza-
rar olnıavan konuların TBMM'de gizli görüş-
meyle ele alınmasına karşı çıktıklannı bildirdi.
Erbakan'ın yanı sıra RP'lı Dev let Bakanı Ab-
dullah Gül de dün Çekiç Güç konusunda önce
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. ardından
da ÇHP Grup Başkamekıli ÖnderSav'ı ziya-
ret etti. Görüşmelerde. Çekiç Güç için siyasi
parti temsilcilerinden oluşturmak istedikleri ko-
misyona TBMM Başkanlığı'nın ret yanıtı ver-
diğini anımsatan Gül. "Konunun tiim boyutla-
nyla tartışılması için TBMM'de bir konıisyon
kurulmasını istedik. Ancak, içtüzük nedeniyle
bunu yapamadık. TBMM Dışişleri Komisyonu
böyle bir görevesoyunsun~önerisinde bulundu.
Yıİmaz ve Sav'ın bu öneriyi kabul etmedikle-
ri öğTenıldi. Irak'ın Ankara Büyükelçisi EITık-
riti ile de temasta bulunarak bu ülkenin Çekiç
Güç konusundaki görüşlerini dinleyen Gül'ün,
daha sonra Köşk'e çıktığı bildirildi. Gül'ün.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e. ABD ile
yürütülen pazarlıklar v e yapılan görüşmeler ko-
nusunda bilgi aktardığı kaydedildi.
Erbakan. dün BBP Genel Başkanı Muhsin
Vazıcıoğlu ve 6 milletvekili ile Ecevit'le göriiş-
e karşıtü. Yazıcıoğlu. görüşmenin ardından yaptığı
açıklamada. görüşmede Çekiç Güç'ün görev
süresinin ele alınmadığını savunarak "Bizim
politikamız belli. Biz Çekiç Güç'ün süre uzafr-
mına karşıvE*" dedı Yazıcıoğlu. Erbakan'ın hü-
kümete girme önerisi getirip getirmediğine iliş-
kin soruya. "Hayır" yanıtını vermekle yetindi.
Ecev it de görüşmede ağırlıklı olarak Kıbns
sorununda gelinen aşamaya yönelik kaygıları-
nı anlattıklarını bildirdi. Ecev it, görüşmede Çe-
kiç Güç'ün de ele alındığını kaydederek D-
SP'nin daha önce hazırladığı bölgesel güven-
lik planını ilgili tüm taraflara sunduğunu, par-
tisinın tavrında değişiklik olmadığını bildirdi.
Ecevıt, gizli genel görüşme önerisine de karşı
çıktı.
DYP'li Gönül, "Iddialan teyit edici belgemiz yok" diyerek manevra yaptı
DYP'nin Mercümek çarkıANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM'de. RP-Süleyman Mercümek
ılışkılennı araştırmak üzere kurulan
araştırma komisyonunun dünkü top-
lantısında. konuyu Meclis gündemi-
ne aetiren önergedeki ilk ımzanın sa-
hibi DYP Grup'Başkanvekilı Ali Rı-
zaGönülbü\ ük birmane\ ra v aparak.
partisinin RP ile "yolsuziuklankarşı-
lıklı olarak örtmek" için koalisyon
kurduğu iuçlamalannı doğruladı. Gö-
nül. "Iddialan tevit edici belge elimiz-
de mt'\cut değildir. Biz basındaki id-
dialardan söz ettik. .Araştırmak, ko-
mısyonunişi"dedi. Komisyonundün-
kü toplantısına bilgisine ba^v urulmak
üzere çağrılan Mercümek katılmadı.
RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza
l lucakda komısyona bilgi verirken.
Mercümek'in 1983ten beri üyelerı
olduğunu ve "güvenilir bir insan ola-
rak, baa parasal işlerinde kendilerine
yardımda bulunduğunu" söyledi.
RP-Mercümek llışkısını Araştırma
Komisyonu'nun dünkü toplantısında
RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza
Ulucak. geçen hafta çağnldıgı toplan-
tıya katılmayan DYP Grup Başkanv e-
kili Ah Rıza Gönül \e DYP Denızli
Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt
ile geçen dönem kurulan Lıderlerın
ve Yakınlannın Malvarlıklarını Araş-
tırma Komisyonu üşelerinden eskı
Ncvşehır Milletvekili Osman Seyfi
dinlendi. Rıza Ulucak. toplantıdan
sonra, RP'nin Hazine'den aldığı 65
mılyar liranın Mercümek'e gönderil-
mesi ve partiye geri dönmesi konu-
sunda açıklamalar yaptığını söyledi.
Alınan bilgiye göre. Ulucak. komıs-
yonda. "Ben. genel muhasip değUim,
asıl engel muhasip Abdürrahım Bez-
cı'dir. Mali konularla sadece RP Ge-
nel Başkan Yardımcısı olarak ilgili-
yim. 14 Ocak 1994"te Mercümek'in
hesabına 65 milyan gönderdün. O da
dolara çevirdi, bir a\ sonra da bize ia-
de etti. 3 mihon 798 bin 695 dolar ola-
rak gönderdi" dcdı Llucak'ın "Da-
ha önce de değeıiendirmesi için Mer-
cümek'e para yolladınız mı" sorusu-
na. "Eskiden beri kendisini tanınz.
Daha önce de belki para yoUamjşıni-
dır. ama küçük paralardı. En büyük
para bu\du. Güvenilir-bir insandır,
parasal işlerimizde bize vardınıcı olu-
jordu" yanıtını verdiğı öğrenıldi.
L lucakın "Naphğınızişyasayaay-
kın değil mi" sorusu üzerine. mahke-
menın bu konuda takıpsızlik karan
verdığinı söylediği bildirildi. Komis-
yonun CHPMı Başkanı Mustafa
Kulun ise. •"Davayazimmetvedolan-
dınabkolarakbakddı. Mercümek pa-
rayı iadt etti dive doiandıncılıkdava-
sı açılamaz sonucuna >anldL Davava
Siyasi Partiler Yasası açısından bak-
ması gereken Yargrtay Cumhuriyet
Başsa\cılığı'dır~ değerlendirmesmı
yaptığı bildirildi. İJlucak'ın Mercü-
mek'in 1983 ten beri üyeleri olduğu-
nu söylediği aktarıldı.
5 yılda 50 bin sorti
Amerikan Büyükelçili-
ği'nin basın bürosu olarak
görev yapan Amerikan Ha-
berler Merkezi (L'SİS) tara-
fından hazırlanan Çekiç
Güç'e ilişkin bilgi notunda,
bu gücün Incirlik'e yerleş-
mesinden 1995 Ekim ayına
kadar geçen yaklaşık 5 yıl
içinde uçakların 50 binden
fazia sorti yaptıklan belirti-
liyor. Bir uçağın her kalkış
ve inişi "sorti" olarak adlan-
dınlıyor.
5 yıllık sürede 50 binden
fazla sortinin günde 35 sor-
ti anlamına geldiğini kayde-
den askeri kaynaklar, bu
uçuşlara Çekiç Güç'ün Ku-
zey Irak'ı denetim faaliyet-
leri için yaptığı sortiler ile
yine Türk toprakları üzerin-
deki eğitim uçuşlarının da
•dahil olabileceğine işaret et-
ti ler.
Çekiç Güç pazarlıkları
için son iki haftadır Anka-
ra'yı ziyaret eden üst düzey
Amerikan yetkililerine, Çe-
kiç Güç'ün Türkiye'de kal-
ması yolunda Ankara'nın
ikna edilmesi açısından kilit
rol oynadığı belirtilen
ABD'nin Birleşmiş Millet-
ler(BM)Temsilcısı Madele-
ne Albright da eklendi.
Gündeminde Kıbns ve
Çekiç Güç konulan da yer
alan Albright, Dışişleri Ba-
kanı VVarrenChristopher'ın
yetkilerine yakın bir konum-
İa bakan sıfatıyla Atina ve
Lefkoşa'yı ziyaretinin ar-
dından yann Türkiye'ye ge-
lecek.
Diplomatik kaynaklar,
Albright'ın getirdiği öneri-
lerin, Çekiç Güç'ün Incir-
lik'te kalıp kalmayacağı ko-
nusunda belirleyici rol oy-
nayabileceğine dikkat çekti-
ler. Muhalefetteyken Çekiç
Güç'ün gitmesi yolunda oy
kullanan koalisyonun büyük
ortağı RP, Çekiç Güç'ün
Türkiye'de kalması yolunda
ABD'den gelen baskılar ne-
deniyle topu gizli görüşme
yoluyla Meclis'e attı.
Türkiye'nin. kendi top-
raklannda konuşlanmasına
izin verdiği Çekiç Güç'ün
kontrol ettiği Kuzey Irakta
sınırötesi operasyon yapma
olanağının, bu uluslararası
gücün başka bir ülkeye ta-
şınması durumunda önemli
ölçüde sınırlanacağına dik-
kat çekiliyor.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Öpücük üzerine çok sayıda
atasözü olduğunu biliriz. "Bay-
ram değil, seyran değil eniştem
beni niye öptü?" bu sözcükle-
rin en yaygın olanlarından.
"Öpüldünüz" sözcüğü de çe-
şitli anlamlarda kullanılır.
Gazetelerde dün, Maroda-
na'nın. takım arkadaşı Canni-
gia ile dudak dudağa öpüşme-
si üzerine bir fotoğraf yer alıyor-
du. Her golden sonra bu ünlü
ikili birbirlerini dudaklanndan
öpüyorlarmış.
Erkeğin erkekle dudak duda-
ğa öpüşmesi, bazı toplumlarda
pek hoş karşılanmaz. Marado-
na'nın takım arkadaşıyia öpüş-
mesi de Arjantin'de tepkilere
yol açıyormuş.
Onların bu davranışlarının ço-
cuklara kötü örnek oluşturdu-
ğuna kızan Arjantinliler, Mara-
' dona'nın bu sevdadan vazgeç-
mesini istiyorlar.
Yahuda'nın Isa'yı çarmıha
göndermeden verdiği öpücük
ise. tarihin en ünlü öpücüklerin-
Öpücük İhanet midir?den birisi. Bu öpücük, ihanetin,
ikiyüzlülüğün ve vefasızlığın
simgesi olarak kabul edilir. Kay-
naklar, bu vefasız öpücükte
Isa'nın da suçlu olduğuna işa-
ret ederler.
Çünkü isa, kendisine Yahu-
da'nın ihanet etmesine göz yu-
mar. Öpücükten söz etmemin
asıl nedeni, Cumhuriyet Der-
gi'nin Pazar günkü sayısı.
"Öpücük deyip geçmeyin"
başlıkh yazıyı merakla okudum.
Freud, öpüşmeyi, anne sü-
tünden kesilen bireyin bu alış-
kanlığını sürdürme arzusu ola-
rak yorumluyor. Öpüşmenin
büyüsüne kapılan sanatçılar-
dan birisi de Mikelanj. Onun,
Venüs ve Küpid tablosunda an-
ne ve çocuk arasındaki öpü-
cükte erotik bir yaklaşım oldu-
ğu söylenir.
Yazı sürüp giderken. birden
bizim gündelik yaşamımızda
öpücüğün nasıl bir rol oynadı-
ğını düşündüm. Bizde genellik-
le merhabalaşırken erkek erke-
ği, kadın kadını daha kolay
öper.
Kadının erkeği. erkeğin kadı-
nı öpmesi modern ilişkilerde ve
çok yakın dostluklarda söz ko-
nusu. Burada bile bir sınırlama-
dan söz edilebilir. Batılılar ise,
erkek erkeğe. kadın kadına pek
öpüşmezler. Bu. tür öpüşmele-
re şüphe ile bakarlar. Acaba bu
birbirlerini öpen erkekler eşcin-
sel mi diye düşünürler.
Bizde bir de siyaset sahne-
sinde öpücük bolca dağıtılır. Si-
yaset adamları, seçmenlerini sı-
rayla öpmeyi bir politik görev
gereğı sayarlar. Hasan Celal
Güzel, seçim kampanyasını
sokaktaki vatandaşları öperek
yürütüyordu. Ama nedense bu
öpüşmeler de hep erkek erke-
ğe sürdürülür.
Son dönemde Tansu Çiller
de kadın seçmenleri öperek
önemli bir örnek oluşturuyor. A-
ma Tansu Çiller'in bir erkeği öp-
tüğünü görmedim. Erkek poli-
tikacıların da kadın seçmenle-
rini öptüklerine tanık olmadım.
Neden böyle bir sınırlama var
diye hiç düşündünüz mü? Bir
erkek bir kadını öpmek istemez
mi? Bir kadın. bir erkeği öpmek
istemez mi?
Öpücük mitolojide olduğu gi-
bi yalnızca ihanetin aracı mı?
Sanmıyorum. Tersine, iki cins
arasındaki en canlı sevgi bağı
öpücükle ifade edilir. Kadın er-
keğe, erkek kadına toplum
önünde bu sevgiyi göstermek-
ten acaba neden çekiniyor?
Bu öpücük işi de nereden
çıktı diyebilirsiniz? RP iktidara
ortak oldu ya, öpücük işi nasıl
yürüyecek onu düşünüyorum.
Çünkü adamcağızlar kadınların
ellerini sıkmayı bile günah sa-
yıp, kıyılara köşelere kaçıyorlar.
Ya bir de kadınlar onları öpme-
ye kalkışırlarsa ne olacak?
Aslında hiç bir erkeğin, bir ka-
dının öpücük isteğini geri çevir-
mek isteyeceğini sanmıyorum.
RP liderlerini, bazı kadınlar sı-
kıştırıp öpseler memnun bile
kalırlar.
Ama kadınlar onlan öpmek
ister mi? Bütün mesele bura-
da. Seçimlerde birtane bile ka-
dın aday göstermeyen, yöneti-
mi tamamen erkeklerden olu-
şan RP liderlerini, öpse öpse
erkekler öper.
Kadınlar onları ne yapsın?
Not: "Büyükadalı Erol örne-
ği" başlıkh yazım nedeniyle
çok sayıda arayan oldu. Erol'a,
bir Cumhuriyet okuru iş buldu.
llgi gösteren tüm okuyucuları-
ma teşekkür ediyorum.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Uygarlık Pamuk İpliğinde
Türkiye'ye bakınca tabii ki uygarlığı savunacağız.
Çünkü, kendimizi ve ülkemizi bir parçası yapma-
ya çalıştığımız ana Avrupa sütlimanken, ülkemizde
devlet güçleri vahşiliğin, acımasızlığın ve hukuk-
suzluğun ilkel aletlerine dönüştürülmüş.
Şu annelerimize uygulanan cumartesi dayaklan-
na, gazeteci arkadaşlarımızın yerlerde sürüklenerek
dövülmelerine. cemiyet binamızın basılmasına ba-
kın!
Cezaevlerinde ölümün eşiğine dayanmış açlık
grevlerine karşı şu duyarsızlığa, yargısız infazlara,
gözaltında yok olmalara bakın!
Gökyüzümüzü savaş tanrıları karartmış.
On yılını devirdiğimiz kör savaşın olumsuz so-
nuçları bunlar.
Sadece bunlar değil:
Sefil ekonomi de.
Mafya, mafya-devlet de. • ;r
'.
Yolsuzluk, hırsızlık da.
Ve siyasetçinin iflası da, iktidarsızlığı da, emiı"
kulluğu da, renksizliği de.
Savaş ve ekonomik çöküntü, her şeyi şirazesin-
den çıkarıyor.
İnsan hep uygar gibi duracak ve...
Türkiye'ye bakınca uygarlığı savunacağız, dedik.
Peki, Avrupa'nın göbeğindeki Yugoslavya'ya ba-
kıp hangi uygarlığı savunacağız? Orada her an
başka bir dram yaşanıyor: Sivil insanlann gömül-
dükleri yeni toplu mezarlar bulunuyor. Açılan çu-
kurların önlerine dizilerek kafalarından birer kurşun-
la öldürülmüş. Şimdi Serebrenica'yı konuşuyor
dünya.
Nereden tiksinmeli? Sırplardan mı?
Peki, hangi uygarlığı savunacağız?
Bir Avrupa uygarlığı var mı? . •
Yani bir uygar Avrupa topluluğu?
Veya ülkesi?
Oradaki topluluklar şimdilik uygar gibi duruyorlar.
Onları uygar gibi durduran, ekonomik refah.
Toplumsal sistemin tıkır tıkır işlemesi.
Küçük ama ciddi bir ekonomik kriz kıpırtısında
bile dışa karşı hemen tırnaklar çıkarılıyor. Kıpırtılar
arttıkça iç ve dıştaki kargaşa, varsayılan uygar dü-
zeni devirmeyecek mi?
... uygarlıkla yan yana mı yaşayacak?
İlhan Selçuk, dünkü yazısında, "düşmanlıkla
beslenen insan ilkelleşir", diyor.
Demek ki insan durmadan ehlileştirilmeye, uy-
gariaştmlmaya muhtaç.
Gerçek olan bu.
insan. diyelim ki 5 bin yıllık muhteşem bir uygar-
lık yaratmış.
Edebiyatıyla ganatıyla, bilimi ve teknolojisiyle. '
Ama muhteşem bir topluluk/ toplumsal sistem
yaratamamış!
Ve ilkelliği de kendisinden hiç eksik etmemiş. •
insan ve yarattığı uygarlık aynı şey değil.
. Ikisf iç içe cjeŞR dgha çok yan yana yaşıyor.
" Ve uygarlı'k, dah\â çok, karşısına geçilip arada
sırâda seyredilen bir şey.
Karın tok, susuzluk giderilmiş, cinsellik doyurul-
muş olmalı; yani dolma ve boşaltma sistemleri tıkır
tıkır çalışıyor olmalı.
Özetle uygar insan, daha çok toplumsal ve biy-
olojik iyi hal ve gidişin bir ürünü.
Ve en Çok da, yarattığına ve biriktirdiğine, özette
uygarlığa bu zamanlarında yaklaşıyor.
• • •
Peki biz Türkiye'ye bakınca hangi uygarlığı savu-
nacağız?
TBMM Hayali İhracatı Soruşturma
Komisyonu Başkanı açıklıyor -4-
w
Dürüst olarak
Ecevit'i görüyorum^
DOĞAN AKIN
- Türkiye'den umudu kes-
tinizmi?
- Türkiye'de hiçbır şevin
düzelmesi mümkün değil.
Herkes birbirinin şemsiyesi.
Servetlermi nereden kazanı-
yorlar. nereye gidiyor ben de
anlayamadım. Açıkgözlülük
marıfet oldu. Herkes birbiri-
ne dosva gönderiyor. Bu ne-
reye kadar böyle gider'.'
- Diğer shasi parti liderle-
rini de mi böy le değerlendiri-
yürsunuz?
- Samımı konuşmam iste-
niyorsa ben sağ görüşlü bir
insanım. ama benim şu anda
dürüst olarak gördüğüm bir
insan \ ar. o da Ecevit. Ama o
da serçe kuşu gibi hıçbir dal-
da durmuyor. Oradan oraya
uçup duruyor. Yani mesele
şu: w
diyet borcu" denen bir
olay var va. Niye bu Mec-
lis'ten yolsuzlukİarın üzerine
bir karar çıkmıyor. Herkesi
karalamak. herkesi aklamak.
bir olay değil bu. Herkes ma-
dem yolsuzlıığa karşı çıkıyor
da o halde bu Meclis'teki bu
zıkkım nedir ki? Peki o za-
man Meclis'ten niye bir şey
çıkmıyor? Anay asanın değiş-
mez üç maddesinden biri mı
de bu. Meclis'ten yolsuzluk
dosyası çıkmıyor'
1
Yani 'Sen
bana dokunma, ben sana do-
kunmavavım" felsefesi uygu-
lanıyor.
- DYP'de siyaset yaptığını-
za pişman oldunuz mu?
- 1987-19Q4 arasında piş-
man olmadım. Gururla gece
gündüz çalıştım. Ama 1994
senesinden sonra pişman ol-
dum. Ama bundan sonra
DYP'de si) aset yapmıyorum.
Benim partim bu hale gelme-
meliydi. Erbakan'a karşıyız
desek anlamayacaklar. Me-
sut'a karşıyız desek anlama-
yacaklar. Iddiası olmayan bir
partide ben ne v apa> ım? Par-
tinin tek bir ıddiası kaldı. o da
Tansu'yu ayakta tutmak. Ne
kadar sürer bilınıyorunı. Ha-
yal kınklığına uğramamın bir
nedeni de gözümde büyüttü-
ğüm pek çok insanın çok kü-
çük insan olduğunu görmem.
Keşke görmeseydim. Partiyi
bu hale getirdiler. Ben şunu
söyleyeyim; bir insan için bir
parti fedaedilmez. Atatflrk'e
bile kök söktürmüş bu Mec-
lis. Menderes'i idam ettirmiş
bir Meclis, Tansu'yu oturdu-
ğu yerde oturtuyor. Böyle ol-
maz. bu milletin oy hakkı, kâ-
ğıt hakkma dönmüş. Oysa oy
hakkı başka. kâğıt hakkı baş-
ka. Bu milletin oyu kâğida
döndü, yazıktır, günahtır. lti-
barımız kalmıyor.
- DYP'nin bu hale gelme-
sinde Demirel'in bir payını
görmüyor musunuz?
- Baba için söyleyebilece-
ğim tek bir laf; bizi yanılttı
gitti.
- Nasıl yanıhtı?
- 91 'de iktidara geldi. On-
dan sonra kızını getirdi, yeğe-
nini getirdi. sevdiğini getirdi.
Sonra da yukan çıktı.
- Yani Demirerin de payı
var diyorsunuz_.
- Tabii var. Ben mi yaprım
yani? Bu milletin sinesinde 5
sene sonra yargılanmak çok
kötü bir şey. Benim ülkem
güzel ve güçlü bir ülkedir. Fa-
kat bu yönetim ve idareye la-
yık değildir. Herkes bohçası-
nı açıyor.
- D\ P-RP yakınlaşmasn-
da yolsuzluk dengesi kurulu-
yor gibi yorumlar yapıüyor.
Me diyorsunuz?
- Madem herkes yolsuzju-
ğa karşı. niye Meclis'ten ka-
rar çıkmıyor? Bu da bir çıkar
ortaklığı sonuçta. Biz bir Yu-
nan partisine ya da bir Yunan
hükümetine söylemedik Re-
fah'a söylediklerimizi. Ne
karanlık güçmüş dedik, Mer-
cümek dedik. nohut dedik,
şeriat dedik. laik değil dedik,
yobaz dedik. Şimdi de yaka-
sına yapıştık, "Bizi kurtar"
diyoruz.
SÜRECEK