05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE 4 HABERLER Müslüman Kardeşler'in açıklaması • KAHİRE(A\)-Mısırve bazı Arap ülkelerinde faaliyet gösteren aşın dincı Müsİiiman Kardeşler örgütünün lideri Mustafa Maşur. Başbakan Necmettin Erbakan'dan. Türkiye'nin lsrail ile imzaladığı askeri eğitim işbirliği anlaşmasını iptal etmesini istemeyeceklerini açıkladı. Maşur, merkezi Londra'da bulunan Esşark el Avsat gazetesine yaptıgı açıklamada, anlaşmanın "Müslümanlar için halen bir tehdit unsuru" olduğunu öne sürdü. Yahudilerin etki alanlannı Irak. Iran ve Suriye'ye kadar genişletmek istediklerini iddia eden Maşur. "Ancak biz Türk Başbakanı'ndan bu yönde davranmasıni isteyemeyiz" dedi. Küçük'ten SOPU önergesi • Haber Merkezi - ÇanakkaleCHPMilletvekili Ahmet Küçük. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi verdi. Küçük, önergesinde, Trakya Birlik'in ürün alımlan başlayacağı tarihte Genel Müdiir Fuat Erçetin"in geçici görev le Ankara'y a alınmasının \e iki aydır Ankara "da görevlendirilmesinin nedenini sordu. EP'nin kapatılma Istemine tepki • Istanbul Haber Servisi - PEN Yazarlar Derneği. Emek Partisi'nin kapatılmak istenmesinin düşünce özgürlügünü ortadan kaldırmaya yönelik bir eylem olduğunu öne sürdü. PEN Yazarlar Derneği tkinci Başkanı Cengiz Bektaş ile Genel Sekreteri Alpay Kabacalı tarafından dün yapılan açıklamada. EP'nin programındaki bazı sözler gerekçe gösterilerek kapatılması istemiyle dava açılması kınandı. Konya Valisi'ne tepkî sürüyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz, Başbakan Necmettin Erbakan "ın Konya gezisi sırasında Yali Ziyaeddin Akbulut'un tavırlanyla RP"nin ocak başkanı gibi davrandıöını söyledi. CHP'li Büyükcengiz. TBMM Genel Kunılu'nda yaptığı gündemdışı konuşmada, Vali Ziyaeddin Akbulut'un davranışını eleştirerek "Öyle anlaşılıyor ki. Sayın Erbakan. partinin il yöneticilerinden memnun değil ki, valiyi il başkanı •gibi kullanıyor. Vali de RP'nin ocak başkanı gibi davranıyor" dedi. Tüzel, serbest bırakıldı • G AZİANTEP (Cumhuriyet) - Gaziantep'te. 17 giindür iş bırakma eylemi yapan halı işçilerini ziyaretleri sırasında oturma eylemi yaptığı \e polise mukavemet ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan aralarında Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel'in de bulunduğu 20 kişi serbest bırakıldı. DYP'den ppomosyon • KOCAELİ(UBA)- Gazetelere promosyon kısıtlaması eetiren REFAHYOL'unortağı DYP'nin Kocaeli il yönetimi. promosyona başladı. İl yönetimi. aldığı bir kararla kendi seçmenlerinin okuyan çocuklanna dershane ücretlerini ödemede yardıın edeceğini açıkladı. Cenaze gönderildi • İstanbul Haber Servisi - Polisin Gültepe Karakolu'na baskın yapan dört kişiyi yakalamak için yaptığı operasyonda öldürülen Gülızar Şimşek'in cenazesi. memleketi Sıvas'a gönderildi. Adli Tıp Kurumu morgundan polisler tarafından dün akşam saatlerinde alınan Şimşek'in cenazesi. Esenler Otogan'na getirildi. Cenaze. Kervan Otobüs firmasına ait bir otobüsle Sıvas'a gönderilirken güvenlik güçleri, otogarda yoğun önlem aldılar. Türkiye, topraklannın yakından tanınmasım engellemek için eğitim uçuşlanna sınırlama istedi Çeldç Güç'e uçuş engeliLALE SARIİBRAHİMOĞLU ANKARA - Ankara. günde 35 kez Tür- kiye üzerinde uçuş yapan Çekiç Güç ortak- lannın bu faaliyetlerini sınırlandırarak ikin- ci ülkelerin kendi topraklarını yakından ta- nıması olanağını ortadan kaldırmak için harekete geçti. Buçerçevede Türkiye. Incirlik'tekonuş- lu Çekiç Güç'e destek \eren ABD. ingilte- re ve Fransa'dan. pilotlannın Türkiye top- raklan üzerindeki eğitim uçuşlanna sınır- lama getirmelerini istedi. Çekiç Güç'ün görevinin yeniden tanım- lanmasına ilişkin angajman kurallan çerçe- \esinde Türkiye'nin bu önerisini kabul e- den Çekiç Güç ortaklan. olağanüstübir ge- lişmeolmamasıdurumunda. pilotlanneği- • Türkiye. günde 35 kez topraklan üzerinde uçuş yapan Çekiç Güç ortaklannın ülkeyi gözleme olanaklannı sınırlandırmak amacıyla ABD, İngiltere ve Fransa'dan, pilotlannın eğitim uçuşlanna sınırlama getirmelerini istedi. Çekiç Güç ortakları. pilotların eğitiminin Suudi Arabistan'da yapılmasına karar verdiler. timinin Suudi Arabistan'da yapılmasına ka- rar verdiler. Bir aylık ek görev süresi tem- muz sonunda dolacak olan Çekiç Güç için Ankara"da Amerikan ve Türk yetkilileri arasında kritik pazarlıklarsürerken. ulusla- rarası güce ilişkin angajman kurallannda Türkiye lehine sıkı denetim nıekanizması öngörüldüğü belirüldi. Çekiç Güç'ün kara unsurunu oluşturan ve "irtibat biirosu" olarak anılan Kuzey I- rak'taki Zahoda konuşlu Askeri Eşgüdüm Merkezi'nin (MCC), Ankara'nın istekleri doğrultusunda Silopi'ye taşınmasına karşı çıkan ABD. Ingiltere \e Fransa'nın buna karşılık angajman kurallannda Türkiye'yi memnun ederek Zaho sorununu kendi leh- lerine çözmeye çalıştıkları bildirildi. Başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere, Türkiye'deki ilgili kurumlar, Za- ho'daki varlığının bile kendi başına Kuzey Irak'taki Kürtleri Bağdat'tan uzaklaştıra- rakbağımsızlığaözendirdiğini belirrtiği M- CC'nin Silopi'ye taşınmasında diretiyor. Ancak Batılı diplomatik kaynaklar. Cum- huriyet'e verdikleri bilgide. Çekiç Güç'e destek veren ABD. İngiltere ve Fransa'nın. Irak De\ let Başkanı Saddam Hüseyin'den geleb'lecek olası saldınlara karşı Kuzey I- rak halkının güvenliği açısından önem (a- şıyan MCC'nin kalkmasına karşı oldukla- nnı belirttiler. Aynı kaynaklar, Türkiye'nin görüşlerinin aksine, MGC'ninbirKürtdev- letinin oluşumuna katkıda bulunmadığını savundular. Pilot eğitimt, S. Arabistan'da Bir Batılı diplomatik kaynak, Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada. Türkiye'nin, Çe- kiç Güç'ün, dolaylı da olsa bölgede yarat- tığı otorite boşluğunun hem terörörgütü P- KK'ye yaradığı hem de Kürtleri bağımsız- lığa özendirdiği yolundaki endişelerini gi- dermek için bu gücün görev süresinin yeniden tanımlan- masına ilişkin angajman ku- rallarını önemli ölçüde Tür- kiye lehine değiştirdiklerini anlattı. Angajman kurallannda yapılan başlıca değişiklikler şöyle sıralanıyor: - Kuzey Irak'taki Çekiç Güç uçuşlan azaltılacak. - Türkiye. Çekiç Güç'ün faaliyetlerini daha sıkı kont- rol edecek. - Çekiç Güç'e destek ve- ren Amerikan. Ingiliz ve Fransız pilotlarının. Türki- ye'deki eğitim uçuşlan önemli ölçüde sınırlandın- lacak. DemireFdeıı başsağhğı ziyareti kanı Sülevman Demirel. V'an'ın Başkale ilcesinin Güllük Sınır Jandar- ma karakolu'nda incelemelerde bulundu. Milli Savunma Bakanı Tur- han Tayan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karada- yı ile birlikte. dün saat 09.00'da Yan'a gelen Cumhurbaşkanı Süley- ıııan Demirel, beraberindeki heyetle PKK'nin saldınsı sonucu 5 erin şehit edildiği Başkale'nin Güllük Sınır Jandarma Karakolu'nu ziya- ret etti. Demirel, PKK'nin sonunun geldiğini belirterek "Bu terör ha- reketinin önündekilere. arkasındakilere hepsine birden söylevelim. İçerdekilere, dışardakilere söyleyelim, terör hareketine destek veren komşulanmıza söyleyelim. Bu bir nafile iştir" dedi. (Fotoğraf: A A) Erbakan, Çekiç Güç için iknaya çalıştı Ecevit,ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan Necmettin Erbakan. Türkiye'deki görev süresi temmuz ayı sonunda sona eren Çekiç Güç için kilit konumunda bulunan DSP ve BBP'yi ikna etmek amacıyla her iki parti lideriy le Başbakan- lık'tagörüştü. DSP Genel Başkanı BülentEce- \it. Çekiç Güç'e karşı görüşlerinde değişiklik olmadığını.kamuoyununbilmesindehiçbirza- rar olnıavan konuların TBMM'de gizli görüş- meyle ele alınmasına karşı çıktıklannı bildirdi. Erbakan'ın yanı sıra RP'lı Dev let Bakanı Ab- dullah Gül de dün Çekiç Güç konusunda önce ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. ardından da ÇHP Grup Başkamekıli ÖnderSav'ı ziya- ret etti. Görüşmelerde. Çekiç Güç için siyasi parti temsilcilerinden oluşturmak istedikleri ko- misyona TBMM Başkanlığı'nın ret yanıtı ver- diğini anımsatan Gül. "Konunun tiim boyutla- nyla tartışılması için TBMM'de bir konıisyon kurulmasını istedik. Ancak, içtüzük nedeniyle bunu yapamadık. TBMM Dışişleri Komisyonu böyle bir görevesoyunsun~önerisinde bulundu. Yıİmaz ve Sav'ın bu öneriyi kabul etmedikle- ri öğTenıldi. Irak'ın Ankara Büyükelçisi EITık- riti ile de temasta bulunarak bu ülkenin Çekiç Güç konusundaki görüşlerini dinleyen Gül'ün, daha sonra Köşk'e çıktığı bildirildi. Gül'ün. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e. ABD ile yürütülen pazarlıklar v e yapılan görüşmeler ko- nusunda bilgi aktardığı kaydedildi. Erbakan. dün BBP Genel Başkanı Muhsin Vazıcıoğlu ve 6 milletvekili ile Ecevit'le göriiş- e karşıtü. Yazıcıoğlu. görüşmenin ardından yaptığı açıklamada. görüşmede Çekiç Güç'ün görev süresinin ele alınmadığını savunarak "Bizim politikamız belli. Biz Çekiç Güç'ün süre uzafr- mına karşıvE*" dedı Yazıcıoğlu. Erbakan'ın hü- kümete girme önerisi getirip getirmediğine iliş- kin soruya. "Hayır" yanıtını vermekle yetindi. Ecev it de görüşmede ağırlıklı olarak Kıbns sorununda gelinen aşamaya yönelik kaygıları- nı anlattıklarını bildirdi. Ecev it, görüşmede Çe- kiç Güç'ün de ele alındığını kaydederek D- SP'nin daha önce hazırladığı bölgesel güven- lik planını ilgili tüm taraflara sunduğunu, par- tisinın tavrında değişiklik olmadığını bildirdi. Ecevıt, gizli genel görüşme önerisine de karşı çıktı. DYP'li Gönül, "Iddialan teyit edici belgemiz yok" diyerek manevra yaptı DYP'nin Mercümek çarkıANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'de. RP-Süleyman Mercümek ılışkılennı araştırmak üzere kurulan araştırma komisyonunun dünkü top- lantısında. konuyu Meclis gündemi- ne aetiren önergedeki ilk ımzanın sa- hibi DYP Grup'Başkanvekilı Ali Rı- zaGönülbü\ ük birmane\ ra v aparak. partisinin RP ile "yolsuziuklankarşı- lıklı olarak örtmek" için koalisyon kurduğu iuçlamalannı doğruladı. Gö- nül. "Iddialan tevit edici belge elimiz- de mt'\cut değildir. Biz basındaki id- dialardan söz ettik. .Araştırmak, ko- mısyonunişi"dedi. Komisyonundün- kü toplantısına bilgisine ba^v urulmak üzere çağrılan Mercümek katılmadı. RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza l lucakda komısyona bilgi verirken. Mercümek'in 1983ten beri üyelerı olduğunu ve "güvenilir bir insan ola- rak, baa parasal işlerinde kendilerine yardımda bulunduğunu" söyledi. RP-Mercümek llışkısını Araştırma Komisyonu'nun dünkü toplantısında RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak. geçen hafta çağnldıgı toplan- tıya katılmayan DYP Grup Başkanv e- kili Ah Rıza Gönül \e DYP Denızli Milletvekili Mustafa Kemal Aykurt ile geçen dönem kurulan Lıderlerın ve Yakınlannın Malvarlıklarını Araş- tırma Komisyonu üşelerinden eskı Ncvşehır Milletvekili Osman Seyfi dinlendi. Rıza Ulucak. toplantıdan sonra, RP'nin Hazine'den aldığı 65 mılyar liranın Mercümek'e gönderil- mesi ve partiye geri dönmesi konu- sunda açıklamalar yaptığını söyledi. Alınan bilgiye göre. Ulucak. komıs- yonda. "Ben. genel muhasip değUim, asıl engel muhasip Abdürrahım Bez- cı'dir. Mali konularla sadece RP Ge- nel Başkan Yardımcısı olarak ilgili- yim. 14 Ocak 1994"te Mercümek'in hesabına 65 milyan gönderdün. O da dolara çevirdi, bir a\ sonra da bize ia- de etti. 3 mihon 798 bin 695 dolar ola- rak gönderdi" dcdı Llucak'ın "Da- ha önce de değeıiendirmesi için Mer- cümek'e para yolladınız mı" sorusu- na. "Eskiden beri kendisini tanınz. Daha önce de belki para yoUamjşıni- dır. ama küçük paralardı. En büyük para bu\du. Güvenilir-bir insandır, parasal işlerimizde bize vardınıcı olu- jordu" yanıtını verdiğı öğrenıldi. L lucakın "Naphğınızişyasayaay- kın değil mi" sorusu üzerine. mahke- menın bu konuda takıpsızlik karan verdığinı söylediği bildirildi. Komis- yonun CHPMı Başkanı Mustafa Kulun ise. •"Davayazimmetvedolan- dınabkolarakbakddı. Mercümek pa- rayı iadt etti dive doiandıncılıkdava- sı açılamaz sonucuna >anldL Davava Siyasi Partiler Yasası açısından bak- ması gereken Yargrtay Cumhuriyet Başsa\cılığı'dır~ değerlendirmesmı yaptığı bildirildi. İJlucak'ın Mercü- mek'in 1983 ten beri üyeleri olduğu- nu söylediği aktarıldı. 5 yılda 50 bin sorti Amerikan Büyükelçili- ği'nin basın bürosu olarak görev yapan Amerikan Ha- berler Merkezi (L'SİS) tara- fından hazırlanan Çekiç Güç'e ilişkin bilgi notunda, bu gücün Incirlik'e yerleş- mesinden 1995 Ekim ayına kadar geçen yaklaşık 5 yıl içinde uçakların 50 binden fazia sorti yaptıklan belirti- liyor. Bir uçağın her kalkış ve inişi "sorti" olarak adlan- dınlıyor. 5 yıllık sürede 50 binden fazla sortinin günde 35 sor- ti anlamına geldiğini kayde- den askeri kaynaklar, bu uçuşlara Çekiç Güç'ün Ku- zey Irak'ı denetim faaliyet- leri için yaptığı sortiler ile yine Türk toprakları üzerin- deki eğitim uçuşlarının da •dahil olabileceğine işaret et- ti ler. Çekiç Güç pazarlıkları için son iki haftadır Anka- ra'yı ziyaret eden üst düzey Amerikan yetkililerine, Çe- kiç Güç'ün Türkiye'de kal- ması yolunda Ankara'nın ikna edilmesi açısından kilit rol oynadığı belirtilen ABD'nin Birleşmiş Millet- ler(BM)Temsilcısı Madele- ne Albright da eklendi. Gündeminde Kıbns ve Çekiç Güç konulan da yer alan Albright, Dışişleri Ba- kanı VVarrenChristopher'ın yetkilerine yakın bir konum- İa bakan sıfatıyla Atina ve Lefkoşa'yı ziyaretinin ar- dından yann Türkiye'ye ge- lecek. Diplomatik kaynaklar, Albright'ın getirdiği öneri- lerin, Çekiç Güç'ün Incir- lik'te kalıp kalmayacağı ko- nusunda belirleyici rol oy- nayabileceğine dikkat çekti- ler. Muhalefetteyken Çekiç Güç'ün gitmesi yolunda oy kullanan koalisyonun büyük ortağı RP, Çekiç Güç'ün Türkiye'de kalması yolunda ABD'den gelen baskılar ne- deniyle topu gizli görüşme yoluyla Meclis'e attı. Türkiye'nin. kendi top- raklannda konuşlanmasına izin verdiği Çekiç Güç'ün kontrol ettiği Kuzey Irakta sınırötesi operasyon yapma olanağının, bu uluslararası gücün başka bir ülkeye ta- şınması durumunda önemli ölçüde sınırlanacağına dik- kat çekiliyor. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Öpücük üzerine çok sayıda atasözü olduğunu biliriz. "Bay- ram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü?" bu sözcükle- rin en yaygın olanlarından. "Öpüldünüz" sözcüğü de çe- şitli anlamlarda kullanılır. Gazetelerde dün, Maroda- na'nın. takım arkadaşı Canni- gia ile dudak dudağa öpüşme- si üzerine bir fotoğraf yer alıyor- du. Her golden sonra bu ünlü ikili birbirlerini dudaklanndan öpüyorlarmış. Erkeğin erkekle dudak duda- ğa öpüşmesi, bazı toplumlarda pek hoş karşılanmaz. Marado- na'nın takım arkadaşıyia öpüş- mesi de Arjantin'de tepkilere yol açıyormuş. Onların bu davranışlarının ço- cuklara kötü örnek oluşturdu- ğuna kızan Arjantinliler, Mara- ' dona'nın bu sevdadan vazgeç- mesini istiyorlar. Yahuda'nın Isa'yı çarmıha göndermeden verdiği öpücük ise. tarihin en ünlü öpücüklerin- Öpücük İhanet midir?den birisi. Bu öpücük, ihanetin, ikiyüzlülüğün ve vefasızlığın simgesi olarak kabul edilir. Kay- naklar, bu vefasız öpücükte Isa'nın da suçlu olduğuna işa- ret ederler. Çünkü isa, kendisine Yahu- da'nın ihanet etmesine göz yu- mar. Öpücükten söz etmemin asıl nedeni, Cumhuriyet Der- gi'nin Pazar günkü sayısı. "Öpücük deyip geçmeyin" başlıkh yazıyı merakla okudum. Freud, öpüşmeyi, anne sü- tünden kesilen bireyin bu alış- kanlığını sürdürme arzusu ola- rak yorumluyor. Öpüşmenin büyüsüne kapılan sanatçılar- dan birisi de Mikelanj. Onun, Venüs ve Küpid tablosunda an- ne ve çocuk arasındaki öpü- cükte erotik bir yaklaşım oldu- ğu söylenir. Yazı sürüp giderken. birden bizim gündelik yaşamımızda öpücüğün nasıl bir rol oynadı- ğını düşündüm. Bizde genellik- le merhabalaşırken erkek erke- ği, kadın kadını daha kolay öper. Kadının erkeği. erkeğin kadı- nı öpmesi modern ilişkilerde ve çok yakın dostluklarda söz ko- nusu. Burada bile bir sınırlama- dan söz edilebilir. Batılılar ise, erkek erkeğe. kadın kadına pek öpüşmezler. Bu. tür öpüşmele- re şüphe ile bakarlar. Acaba bu birbirlerini öpen erkekler eşcin- sel mi diye düşünürler. Bizde bir de siyaset sahne- sinde öpücük bolca dağıtılır. Si- yaset adamları, seçmenlerini sı- rayla öpmeyi bir politik görev gereğı sayarlar. Hasan Celal Güzel, seçim kampanyasını sokaktaki vatandaşları öperek yürütüyordu. Ama nedense bu öpüşmeler de hep erkek erke- ğe sürdürülür. Son dönemde Tansu Çiller de kadın seçmenleri öperek önemli bir örnek oluşturuyor. A- ma Tansu Çiller'in bir erkeği öp- tüğünü görmedim. Erkek poli- tikacıların da kadın seçmenle- rini öptüklerine tanık olmadım. Neden böyle bir sınırlama var diye hiç düşündünüz mü? Bir erkek bir kadını öpmek istemez mi? Bir kadın. bir erkeği öpmek istemez mi? Öpücük mitolojide olduğu gi- bi yalnızca ihanetin aracı mı? Sanmıyorum. Tersine, iki cins arasındaki en canlı sevgi bağı öpücükle ifade edilir. Kadın er- keğe, erkek kadına toplum önünde bu sevgiyi göstermek- ten acaba neden çekiniyor? Bu öpücük işi de nereden çıktı diyebilirsiniz? RP iktidara ortak oldu ya, öpücük işi nasıl yürüyecek onu düşünüyorum. Çünkü adamcağızlar kadınların ellerini sıkmayı bile günah sa- yıp, kıyılara köşelere kaçıyorlar. Ya bir de kadınlar onları öpme- ye kalkışırlarsa ne olacak? Aslında hiç bir erkeğin, bir ka- dının öpücük isteğini geri çevir- mek isteyeceğini sanmıyorum. RP liderlerini, bazı kadınlar sı- kıştırıp öpseler memnun bile kalırlar. Ama kadınlar onlan öpmek ister mi? Bütün mesele bura- da. Seçimlerde birtane bile ka- dın aday göstermeyen, yöneti- mi tamamen erkeklerden olu- şan RP liderlerini, öpse öpse erkekler öper. Kadınlar onları ne yapsın? Not: "Büyükadalı Erol örne- ği" başlıkh yazım nedeniyle çok sayıda arayan oldu. Erol'a, bir Cumhuriyet okuru iş buldu. llgi gösteren tüm okuyucuları- ma teşekkür ediyorum. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Uygarlık Pamuk İpliğinde Türkiye'ye bakınca tabii ki uygarlığı savunacağız. Çünkü, kendimizi ve ülkemizi bir parçası yapma- ya çalıştığımız ana Avrupa sütlimanken, ülkemizde devlet güçleri vahşiliğin, acımasızlığın ve hukuk- suzluğun ilkel aletlerine dönüştürülmüş. Şu annelerimize uygulanan cumartesi dayaklan- na, gazeteci arkadaşlarımızın yerlerde sürüklenerek dövülmelerine. cemiyet binamızın basılmasına ba- kın! Cezaevlerinde ölümün eşiğine dayanmış açlık grevlerine karşı şu duyarsızlığa, yargısız infazlara, gözaltında yok olmalara bakın! Gökyüzümüzü savaş tanrıları karartmış. On yılını devirdiğimiz kör savaşın olumsuz so- nuçları bunlar. Sadece bunlar değil: Sefil ekonomi de. Mafya, mafya-devlet de. • ;r '. Yolsuzluk, hırsızlık da. Ve siyasetçinin iflası da, iktidarsızlığı da, emiı" kulluğu da, renksizliği de. Savaş ve ekonomik çöküntü, her şeyi şirazesin- den çıkarıyor. İnsan hep uygar gibi duracak ve... Türkiye'ye bakınca uygarlığı savunacağız, dedik. Peki, Avrupa'nın göbeğindeki Yugoslavya'ya ba- kıp hangi uygarlığı savunacağız? Orada her an başka bir dram yaşanıyor: Sivil insanlann gömül- dükleri yeni toplu mezarlar bulunuyor. Açılan çu- kurların önlerine dizilerek kafalarından birer kurşun- la öldürülmüş. Şimdi Serebrenica'yı konuşuyor dünya. Nereden tiksinmeli? Sırplardan mı? Peki, hangi uygarlığı savunacağız? Bir Avrupa uygarlığı var mı? . • Yani bir uygar Avrupa topluluğu? Veya ülkesi? Oradaki topluluklar şimdilik uygar gibi duruyorlar. Onları uygar gibi durduran, ekonomik refah. Toplumsal sistemin tıkır tıkır işlemesi. Küçük ama ciddi bir ekonomik kriz kıpırtısında bile dışa karşı hemen tırnaklar çıkarılıyor. Kıpırtılar arttıkça iç ve dıştaki kargaşa, varsayılan uygar dü- zeni devirmeyecek mi? ... uygarlıkla yan yana mı yaşayacak? İlhan Selçuk, dünkü yazısında, "düşmanlıkla beslenen insan ilkelleşir", diyor. Demek ki insan durmadan ehlileştirilmeye, uy- gariaştmlmaya muhtaç. Gerçek olan bu. insan. diyelim ki 5 bin yıllık muhteşem bir uygar- lık yaratmış. Edebiyatıyla ganatıyla, bilimi ve teknolojisiyle. ' Ama muhteşem bir topluluk/ toplumsal sistem yaratamamış! Ve ilkelliği de kendisinden hiç eksik etmemiş. • insan ve yarattığı uygarlık aynı şey değil. . Ikisf iç içe cjeŞR dgha çok yan yana yaşıyor. " Ve uygarlı'k, dah\â çok, karşısına geçilip arada sırâda seyredilen bir şey. Karın tok, susuzluk giderilmiş, cinsellik doyurul- muş olmalı; yani dolma ve boşaltma sistemleri tıkır tıkır çalışıyor olmalı. Özetle uygar insan, daha çok toplumsal ve biy- olojik iyi hal ve gidişin bir ürünü. Ve en Çok da, yarattığına ve biriktirdiğine, özette uygarlığa bu zamanlarında yaklaşıyor. • • • Peki biz Türkiye'ye bakınca hangi uygarlığı savu- nacağız? TBMM Hayali İhracatı Soruşturma Komisyonu Başkanı açıklıyor -4- w Dürüst olarak Ecevit'i görüyorum^ DOĞAN AKIN - Türkiye'den umudu kes- tinizmi? - Türkiye'de hiçbır şevin düzelmesi mümkün değil. Herkes birbirinin şemsiyesi. Servetlermi nereden kazanı- yorlar. nereye gidiyor ben de anlayamadım. Açıkgözlülük marıfet oldu. Herkes birbiri- ne dosva gönderiyor. Bu ne- reye kadar böyle gider'.' - Diğer shasi parti liderle- rini de mi böy le değerlendiri- yürsunuz? - Samımı konuşmam iste- niyorsa ben sağ görüşlü bir insanım. ama benim şu anda dürüst olarak gördüğüm bir insan \ ar. o da Ecevit. Ama o da serçe kuşu gibi hıçbir dal- da durmuyor. Oradan oraya uçup duruyor. Yani mesele şu: w diyet borcu" denen bir olay var va. Niye bu Mec- lis'ten yolsuzlukİarın üzerine bir karar çıkmıyor. Herkesi karalamak. herkesi aklamak. bir olay değil bu. Herkes ma- dem yolsuzlıığa karşı çıkıyor da o halde bu Meclis'teki bu zıkkım nedir ki? Peki o za- man Meclis'ten niye bir şey çıkmıyor? Anay asanın değiş- mez üç maddesinden biri mı de bu. Meclis'ten yolsuzluk dosyası çıkmıyor' 1 Yani 'Sen bana dokunma, ben sana do- kunmavavım" felsefesi uygu- lanıyor. - DYP'de siyaset yaptığını- za pişman oldunuz mu? - 1987-19Q4 arasında piş- man olmadım. Gururla gece gündüz çalıştım. Ama 1994 senesinden sonra pişman ol- dum. Ama bundan sonra DYP'de si) aset yapmıyorum. Benim partim bu hale gelme- meliydi. Erbakan'a karşıyız desek anlamayacaklar. Me- sut'a karşıyız desek anlama- yacaklar. Iddiası olmayan bir partide ben ne v apa> ım? Par- tinin tek bir ıddiası kaldı. o da Tansu'yu ayakta tutmak. Ne kadar sürer bilınıyorunı. Ha- yal kınklığına uğramamın bir nedeni de gözümde büyüttü- ğüm pek çok insanın çok kü- çük insan olduğunu görmem. Keşke görmeseydim. Partiyi bu hale getirdiler. Ben şunu söyleyeyim; bir insan için bir parti fedaedilmez. Atatflrk'e bile kök söktürmüş bu Mec- lis. Menderes'i idam ettirmiş bir Meclis, Tansu'yu oturdu- ğu yerde oturtuyor. Böyle ol- maz. bu milletin oy hakkı, kâ- ğıt hakkma dönmüş. Oysa oy hakkı başka. kâğıt hakkı baş- ka. Bu milletin oyu kâğida döndü, yazıktır, günahtır. lti- barımız kalmıyor. - DYP'nin bu hale gelme- sinde Demirel'in bir payını görmüyor musunuz? - Baba için söyleyebilece- ğim tek bir laf; bizi yanılttı gitti. - Nasıl yanıhtı? - 91 'de iktidara geldi. On- dan sonra kızını getirdi, yeğe- nini getirdi. sevdiğini getirdi. Sonra da yukan çıktı. - Yani Demirerin de payı var diyorsunuz_. - Tabii var. Ben mi yaprım yani? Bu milletin sinesinde 5 sene sonra yargılanmak çok kötü bir şey. Benim ülkem güzel ve güçlü bir ülkedir. Fa- kat bu yönetim ve idareye la- yık değildir. Herkes bohçası- nı açıyor. - D\ P-RP yakınlaşmasn- da yolsuzluk dengesi kurulu- yor gibi yorumlar yapıüyor. Me diyorsunuz? - Madem herkes yolsuzju- ğa karşı. niye Meclis'ten ka- rar çıkmıyor? Bu da bir çıkar ortaklığı sonuçta. Biz bir Yu- nan partisine ya da bir Yunan hükümetine söylemedik Re- fah'a söylediklerimizi. Ne karanlık güçmüş dedik, Mer- cümek dedik. nohut dedik, şeriat dedik. laik değil dedik, yobaz dedik. Şimdi de yaka- sına yapıştık, "Bizi kurtar" diyoruz. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle