Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kazan, eylemcilerle görüşmüyor. Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ndeki siyasi tutuklular Sakarya'ya gönderiliyor
Cezaevi sorunu çıkmazda- Haber Merkezi-Cezaevin-
-deki tutuklu ve hükümlülerin
sürdürdükleri açlık grevi 60.
giinüne girerken Adalet Ba-
kanı Şevket Kazan'ın, açlık
grevleriyle ilgilı olarak kim-
seyle görüs.meyeceğini söy-
lediği bildirildi.
Adalet Bakanlığının. Es-
kişehir Özel Tip Cezaevi'ni
kapatmak yerine, bu ceza-
evinde bulunan siyasi tutuk-
lu ve hükümlüleri Sakarya
Cezaevi'-ne sevk ederek ölüm
orucunu sona erdırnıeyı he-
deflediği öğrenıldi.
Kazan'ın, bazı cezaevle-
rinde ölüm orucuna dönüş-
türdükleri açlık grevlerini
sürdiiren tutuklu ve hükümlü-
lerin temel istemleri arasında
yer alan Eskişehir Özel Tip
Cezaevi'ni kapatmak yerine.
siyasi tutuklu ve hükümlüle-
ri bu cezaevinden başka ceza-
evlerine gönderme uygula-
masına gideceği bildirildi BavTampaşa Cezaevi öniinde toplanan tutuklu ve hükümlü vakınlan polis tarafından engeüendi. (Fotoğraf:KUBİLAY TÜNTÜL)
Adalet Bakanlığfnca Eskişe-
hir CumhuriyetBaşsavcıhğı'nagönderil-
mek üzere hazırlanan yazıda, siyasi tutuk-
lu ve hükümlünün kalmamasınm sağlana-
cağı Eskişehir Özel Tip Cezaev i'ne, Sa-
karya Cezaevi"ndeki adli tutuklulann yer-
leştirileceğı öğrenildi.
Demokratık kitleörgütlerinin "Evieme
sonverin"çağnlanna "Bizden ölüm oru-
cunu bitirmemizi istemeyin" yanıtı veren
mahkûmlann çoğunda kan kusma. mide
kanaması. kol ve ayaklarda uyuşma gibi
şikâyetler anmaya başladı. Demokratik
kitle örgütlerince yapılan açıklamalarda.
Adalet Bakanlığı'nın tutumu bir kez da-
ha kınanırken Cağdaş Hukukçular Derne-
ğTnin Bayrampaşa Cezaevi önündeki ba-
sın açıklaması. güvenlik güçlerince en-
gellendi.
Göreve gelmeden önce cezaevi sorunu-
nu çözeceği vaadinde bulunan. ancak da-
ha sonra yaptığı açıklamalarda tutuklu ve
hükümlülerin istemlenni "siyasi istem-
ler" şeklinde niteleyerek çarpıttığı ıleri
sürülen Şevket Kazan'ın dün kendisiyle
görüşen tutuklu avukatlarına "cezaevleri
konusunu bir daha kimseyle tarnşmaya-
cağmı" söylediği öğrenildı. Tutuklu avu-
katlan Zeki Rüzgâr ve Düzgün Yüksel.
görüşmenin ardından gazetecilerin soru-
lannı yanıtlarken Kazan'ın sorunun çözü-
münden yana bir tavır sergilemediğinı
söylediler. Avukatlar, Kazan'ın görüşme
sırasında kendilerine şunlan söylediğinı
anlattılar:
"Birtakım yanlışhklann yapılmış oldu-
ğu doğnıdur. Eskişehir'deki 102 kişni İs-
tanbuTdaki yakın cezaevlerine sevk-etmek
için projeyi haarladık. Bizden önccki ik-
tidarlar, eezaevi vapacağına otomobil al-
mış ve lojman yapnrmış. Biz olanlan sa-
tıyoruz. Bazı cezaevlerini dajıtacağız.
Oralarda devlet otoritesi vok. Olüm oru-
cu yapanlar kcndi iradeleriyle yapmıyor-
lar. Onlara baskı yapanlar var. Bir kişi bi-
le ölürse dava açanm. Bir insan nasıl ölüm
orucu yaparmış; askeri var doktom var,
bu nasil iş vallahi dava açanm.""
A\ ukatlar. kime karşı dava açacağı so-
rusunu Bakan'ın yanıtsız bıraktiğını kay-
dettiler. Tutuklu ve hükümlü yakınlan da
dün Başbakanlığa 50 imzalı bir dılekçe
vererek cezae\ lerindeki açlık grevleri ve
ölüm orucunun sona erdinlmesi için gi-
rişimde bulunulmasını ıstediler. Tutuklu
yakınları. Edirne'de birgünlük açlık gre-
v i başlatırken Izmir'de de Vali Kutlu Ak-
taş ile görüşmek istediler. Ancak grup
içınden 5 kişı. Vali Yardımcısı Fe«d Ço-
banoğlu ıle görüştürüldü.
Istanbul'daCağdaş Hukukçular Derne-
ği üyelerınin Bayrampaşa Cezaev i önün-
deki basın açıklaması. polıs tarafından
engellendı. Cezaevi önünde açıklama ya-
pamayacaklarını belirten polis. basın
mensuplannı ve avukatları dağıttı. Avu-
katlann cezaevi karşısında basınlagörüş-
mesıni de engelleyen polis, kahvede ba-
sın toplantısı yapılabilecegini açıklama-
sına ragmen, kahveye avukatlan aldıktan
sonra basın mensuplarını içeri sokmadı.
İnatlaşma \e kin ile devletın yönetileme-
yeceğini belirten ÇHD'li avukatlar, dev-
letin insan yaşamına önem vermeyen tav-
rından vazgeçmesini istedi.
Aralannda Alınteri. Kurtuluş. Partizan
Sesi gazetelerinin de bulundugu bir grup
ise Cağdaş Gazeteciler Cemiyeti önünde
toplanarak cezaevlerinde sürdürülen sü-
resiz açlık grevine destek verdiklerini
açıkladılar. Gazi Mahallesi Cem Evı'nde
toplanan yaklaşık 200 kişilik bir grup. ce-
zaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin sür-
dürdüğü ölüm orucu ve açlık grevlerine
"destek gecesi" düzenlediler.
Buca Cezaevi'nde, avukat
ve ailelere konulan görüş ya-
sagı dün kaldınldı. Cezaevi il-
gilileri, önceki gün öğleden
sonra yeni bölümde kalan tu-
tuklulann, arkadaşlarına uy-
gulanan görüş yasağını pro-
testo amacıyla koğuşlarına
girmemeleri üzerine gergin
saatleryaşandığını vurguladı-
lar. tlgililer, tutuklularla yapı-
lan görüşmeler sonucu soru-
nun çözümiendiğini. tutuklu-
lann koğuşlanna girdiklerini
açıkladılar
Cezaevlerinde tutuklu ve
hükümlülerin sürdürdügü
ölüm orucu ve açlık grevi. 59.
günü geride bıraktı. Mah-
kûmlann çoğunda kan kus-
ma. mide kanaması. kol ve
ayaklarda uyuşma gibi şikâ-
yetler artmaya başlarken Bay-
rampaşa Cezaevi'ndeki ey-
lemcilerden Altan Berdan
Kerimgiller ve Birol Abatay
ile Ümraniye Cezaevi'ndeki
Aygün Uğur'un durumunun
iyice ağırlaştıgı bildirildi. Adana İnsan
Hakları Dernegi ve Tabipler Birligi'nden
oluşan heyet. 4 tutuklunun ölüm orucun-
da olduğu Iskenderun Cezaevi'ni ziyaret
ettı. Heyet, eylemcilerin durumunun çok
kritik oİduğunu söyledi.
Birleşik Taşımacılık Çalışanlan Sen-
dikası, Kristal-Iş Sendikası. Lastik-lş
Sendikası, Türkiye Motorlu Taşıt îşçile-
ri Sendikası. Egitim-Sen tstanbul 4 No'Iu
Şubesi. Türk Mühendis ve Mimar Oda-
lan Birligi (TMMOB) Makine Mühen-
disleri Odası ve OLEYfS. dün yaptıkian
açıklamalarda, cezaevi sorununa kayıtsız
kalınmamasını isteyerek hükümetin
görevini yapması isteminde bulundular.
Turizm Bakanlıgı'nın Londra'da bulu-
nan Tanıtma Müşavirliği, Türkiye'nin ce-
zaevleri politikasını protesto ettiklerini
söyleyen bir grup tarafından dün işgal
edildi.
Açlık grevi mahkûmun son çaresi
KEREM İLGAZ
12 Eylül 1980 askeri darbesi
sonrasında yıllarca Metris Ceza-
evi'nde yatan ve sayısız açlık gre-
vine katılan eski siyasi suçlu
Ümit Efe, cezaevlerinde bugün
yaşanan açlık grevlerini değer-
lendirdi. "Açhk grevi, çözülebilir
sorunlann.çözümsüzleşmeye dö-
nüşmesi durumunda hiçbir çare-
si kalmayan mahkûmlann baş-
vurdugu son yokJur" diye konu-
şan,Efe'nin açlık grevi yaptığı
günleri yeniden düşündügünde. o
zamanki heyecanını yitirmediği
her halinden belli oluyor.
"1981 yilındakiaçukgrc leri sı-
rasında kolektif ruh vardı. Arka-
mızda giiçlü bir kamuoyu desteği
oimamasına karşın, bizi desfekle-
yen tutuklu aileleri vardı. Bugün
basın ve bazı demokratik kitle ör-
gütlerinin gösterdiği duyarhlık, o
günkü şartlar nedeniyle kendini
gösteremiyordu. Kendimizi \almz
hissettiğimiz zamanlar oldu. Biz
bu şartlar altında \e yaptığımız
açlık grevleri sonucu taleplerimi-
ze kavuştuk" diye konuştıyor
Ümit Efe.
llk kez 1981 yılında yasadı$ı'
sol bir örgiite üye olduğu iddi-
asıyla gözaltına alınan Efe. 3 ay
işkence gördükten sonra üç bu-
çuk yıl Metris Cezaevi'nde yatı-
yor. Fotograf çekme talebimizi
reddeden Efe. mahallesinde ve
ay nı apanmanda oturan komşula-
rından çekiniyor. Özellikle 12
Eylül 1980 sonrası cezaevlerin-
deki ba.skılann artması sonucu bu
yola başvurduklannı anlatan Efe,
'tendilerine tek tip elbise. "ön üik-
leme" ve askerlere "Komuta-
nım" şeklinde hitap etme zorun-
luluğu getirilmek ıstendiğini
anımsatıyor.
Cezaevinde bulundugu süre
içinde ikisi 30'ar ve biri de 27 gün
olmak üzere üç uzun açlık grevi-
ne katıldığını anlatan Efe, bugü-
ne kadar açlık grevine katıldığı
toplam gün sayısının 360"a ulaş-
tığını belirtiyor. Efe. 30 gün sü-
ren açlık grevinişöyle anlatıyor:
"30 gün süren açlık grevi sıra-
sında sürekli olarak >emekdüşü-
nen arkadaşlanmız vardı. Hatta
bazılarımız, birbiıierine venıek
İHD10 yaşında
^Demokrasi yoksa
hııkıık da olmaz
9
; ANKL\RA / İSTANBLL
^(Cumhuriyet) - İnsan Hakla-
>n Dernegi (IHD) Genel Baş-
Ikanı Akuı Birdal. > aşam hak-
kının işkence, gözaltında ka-
;yıplar, yargısız infaz \e faili
•meçhul cinayetlerle yok edil-
digini vurgulayarak, düşünce
ve örgütlenme özgürlüğü
.üzerindeki baskı ve yasakla-
;ra son verilmesi gerektigini
bildirdi. Birdal. sivasi tutuk-
Cezaevleri
Budak'tan
'Ölmeyin'
çağnsı
İstanbul Haber Servi-
si - Tutuklu ve hükümiü
yakınlan, DlSK Gene!
Başkanı Rnhan Budak'ı
ziyaret ederek cezaevle-
rinde açhk grevi ve ölüm
orucunda bıüunanlara
destek veritmesini istedi-
ler.
DlSK Genel Merke-
zi'nde tutukluyakınlany-
la bir toplarm yapan Bu-
dak, konfederasyon oia-
rak ellerinden geleni ya-
pacaklannı söyledi. Bu-
dak. ailelere, önceki gün
Türk-îş ve Hak-İş baş-
kanlanyla birlikte Adalet
Bakanı Şevket Kazan'ia
yaptığı görüşmeyle ilgili
bilgi verdi.
Açlık grevi ve ölüm
orucundaki tutuklu ve hû-
kümlülere "ÖhnCTİB"
çajnsmı yineleyen Bu-
dak. ailelerin tepki gös-
termesi üzerine, "tnsan-
lann mücadeJe için yaşa-
maları gorektiğine inanı-
yorum. Konunun insani
boyudardabir an önce çö-
zülmesini istediğimizi,
Adalet Bakanı'na ilettik"
dedi.
Budak, hulcuk ve de-
mokrasi ilkelerini kabul
etmiş. çagdaş dünyanın
özgurlüklerini içine sin-
dirmiş aydınlarla bir kon-
sey oluşturmaya gayret
ettiğini anımsattı.
lu ve hükümlülerin serbest
bırakılmasını. Kürt sorununa
demokratik ve banşçı çözüm
getirilmesini istedi. İHD. 10.
yılınagirdi. Kuruluşunun 10.
yı ldönümü nedeniyle dün bir
basın toplantısı düzenleyen
Birdal, 1980 askeri darbesi-
nin vıkıntılan arasında kuru-
lan İHD'nin insan haklanna
evrensel, bütünsel ve birinin
diğerine yeğlenmezligi ilke-
sini temel aldığını söyledi.
Birdal. bir ülkede demok-
rasinin tam ve eksiksiz yer-
leştirilmemesi durumunda
hukukun üstünlügü ve gü-
vencesinden söz edilemeye-
cegine dikkat çekerek. böyle
birortamda "nifliter-cuntacı"'
bir egemenliğin geçerli oia-
cağına işaret etti. Birdal. şu
görüşleri dile getirdi: "Yaşam
hakkı. işkencede. gözaltında
kay ıplarda. yargısız infaz ve
faili meçhul cinayetlerle yok
edilmektedir. 33 cezaevinde
207 kişinin ölüm orucunda,
122 kişinin de süresiz açhk
grevinde direnmesini gidere-
cek ve içerdeki insanlann ye-
niden yaşama dönüşünü sağ-
layacak ciddi bir girişimüı ol-
mamasımn ardındaki neden-
ler öğrenilmiş değildir.
Muhalifdüşünceninveörgüt-
lenmenin üzgürlüğüne katla-
nılmalıdır. 1968 vılından bu
yana 16partibölücülükvela-
ikliğe aykınlık gerekçesi ile
Anayasa Mahkemesi'nce ka-
patılmıştır."
İHD İstanbul Şube Başka-
nı Ercan Kanar, Adalet Ba-
kanı ve Başbakan'a da çağn-
da bulunarak. "Milli Göven-
lik Kunılu'nun değil, kamu
vicdanının taleplerini dikka-
te alarak davransınlar" diye
konuştu.
le\en gazetecilerin polis tarafından dövülmesine tepkiler sürü-
yor. Gazetemizi ziyareteden CH P İstanbul İl Kadın Kolian Yö-
netim Kurulu üyeleri, polisin gazetecilere takındığı ta\n şid-
detle kınadıklannı belirttiler. CHP İstanbul İl Kadın Koilan
Başkanı Muazzez Ersoy, polisin kamuoyıına haber Uernıeyeça-
hşan gazetecilere tavnnın çok sert olduğunu belirtti.
(Fotoeraflar: LĞUR GÜNYÜZ KUBİLAY TÜNTÜU
Polis dayağına tepkiler artıyor
Haber Merkezi - Istanbul'da açlık
grevindeki tutuklu ve hükümlü ailele-
rinineylemieriniizleyen gazetecilerin
polis tarafından dövülmesine tepkiler
yurt çapında artarak sürüyor. Polisin
kanunsuz bir biçimde terör estirdiğini
belirten demokratik kitle örgütleri.
yaptıklan açıklamalarda yaşanan du-
rumu. "ülkeningiderek polis devletine
dönüşmesi" olarak nitelediler.
Türk Mühendis ve Mimar Odalan
Birliği'ne (TMMOB) baglı Elektrik
Mühendislen Odası (EMÖ) ve Maki-
ne Mühendisleri Odası (MMO). po-
lislerin gazetecilere yönelik saldınla-
nnm, haberleşme özgürlüğüne \ uru-
lan bir darbe olduğunu bildirdiler. M-
MO'dan yapılan yazılı açıklamada.
muhabirlerin coplanması. yerlerde sü-
rüklenmesi. makinelerinin kınlarak
filmlerine el konıılması ve televizyon
kanallannda cezaev lerine > önelik y a-
yınlann Başbakan Necmettin Erba-
kan tarafından sansür edilmesinin.
Türkiye'dekı haberleşme özgürlüğü-
ne v urulan bir darbe olduğu kaydedil-
di. Basına yönelik her türlü saldın \e
şıddetin kınandığı açıklamada. hükü-
met. insan haklanna. basın ve haber-
leşme özgürlüğüne karşı duyarlı ol-
mayadavet edildi.
Hak-tş Genel Başkanı Salim Uslu
da yaptığı açıklamada. "Polisin. Gaze-
teciler Cemiyeti'ne girmesinin kabul
edilemez bir davranış olduğuna inanı-
yorum"dedi. Lslu. TGC Başkanı Na-
il Güreli'ye gönderdiği mesajda da
üzüntülerini bildirdi. Birleşik Taşıma-
cılık Çalışanlan Sendikası'ndan yapı-
lan açıklamada da kadın, çocuk ve ga-
zetecilerin polis tarafından dövülme-
si protesto edildi.
Bu arada. çeşitli demokratik kitle
örgütleri ve bazı siyasi parti yönetici-
leri polisten dayak yiyen arkadaşlan-
mıza "geçmişolsun" ziyaretlerini dün
de sürdürdüler. Dün ziyarete gelenler
arasında yer alan CHP İstanbul İl Ka-
dın Koilan Başkanı Muazzez Ersoy ve
yönetim kurulu üyeleri ile Fatıh ilçe
örgütü üyesi bir grup partili "polisin,
kamuoyuna haber iletnıcyc çahşan ga-
zetecileretakındığı bu tavn şiddetle \a-
nadıklannı" belirniler. CHP Erzincan
Milletvekili Mustafa Kul, gazetemiz
yöneticılerine çektiği telgrafta. gaze-
tecilerin dövülmesi olayını kınadı.
CGC Başkanı TamerÜnalda. "Saldı-
n gazetecilere değil hukuk dcvletine
karşı yapdmıstır" dedi.
tarifi anlatıyordu. Bunun > anında
cezaevinde yemek dağıtan görev-
liler de bizi daha kötü duruma dü-
şürmek için koridoıiarda köfte
tencerelerini gezdiriyordu. Açlık
grcv inin ilk günleri oldukça /orlu
geçivordu. Ancak aklıınızda bas-
kılara boyun eğmeme ve onuru-
nuızu koruma isteği olduğundan
açlık hissetmemeye çalışhk. Ey-
lem başladıktan 10-15 gün sonra
vücutaseton kokusuna benzer ko-
ku salgılamaya başlıyor, agız-
lanmız çok kötü kokuyor ve
koğuş inanılmaz bir şekilde
kokuyordu.'*
Açlık grevi başlarken ko-
guşta bulunan bütün yiye-
ceklerin ilke olarak kapının
önüne bırakıldığını söyleyen
Efe. kimsenin de bu eyleme
katılmak için zorlanmadığını
vurguluyor.
Özellikle hasta ve hamile-
lerin bu eyleme katılmalan-
na izın v ermediklerini söyle-
yen Efe. çeşitli engelleri olan
insanlan başka koğuşlara
gönderdiklerini anlatıyor.
Açlık grevleri hakkında bazı
insanların kuşkulan olduğu-
nu ve buna üzüldüğünü dile
getiren Efe. sözlerini şöyle
sürdüriiyor:
"Biz bu eylemleri kendi is-
teğimizle yaptık. Kimse açhk
grevi sırasında yemek yemi-
yordu. Bunun tersi bir du-
rumda zaten bizim kendimi-
ze savgunız kalmaz."
Mehmet Ağar'ın genelge-
sini protesto etmek için yapı-
lan ve ölüm sınınna gelmiş
açlık grev lerini yakından iz-
lediğini söyleyen Ümit Efe
sözlennı şöyle sürdüriiyor:
"Hakh olanın kazanacağı-
na inanıyorum. Cezaevinde
bulunan tutuklulann da ya-
şama hakkı olduğuna inanı-
yorum. İnsan olma onurunu
korumak için yapılan bu ey-
lemlcrin iyi bir sonuçla bite-
ceğini umut edivorum."
Sosyalist basın çalışanlan gösteri düzenledi
İstanbul Haber Servisi-Cezaevlerindeki tutuk-
lu ve hükümlülerin 60. gününe giren süresiz aç-
lık grevi ve ölüm orucu eylemlerine destek ver-
mek isteyen 10 sosyalist dergi ve gazetenin çalı-
şanlan. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)
önünde protesto gösterisi düzenledi. Polisin mü-
dahale etmedigi gösteriden sonra sosyalist basın
üyeleri TGC Başkanı Nail Güreli'yle görüşerek
'destek'istedi.
Kurtuluş. ÖzgürGelecek, Partizan Sesi, Özgür
Atılım, Odak, Hedef. Alınteri, Kaldıraç. Kızıl
Bayrak ve Kervan gazete ve dergilerinde görev ya-
pan muhabirler. saat 12.00'de Cağaloğlu'ndaki
TGCbinası önünde toplandı. Çevikkuvvetpolis-
lerine görev venlmedıği gözlenen eylem sırasın-
da çok sayıda Terörle Mücadele Şubesi ekibi. çev-
rede güvenlik önlemi aldı. Basın açıklaması ya-
pan göstericıler. "Susma sustukça sıra sana gele-
cek". "Sosyalist basın susrurulamaz" v e "Tutsak-
laraözgürlük" sloganlannı attıktan sonra TGC'ye
çıkarak Nail Güreli'yle görüştüler. Cemiyetin da-
ha fazla çaba sarfetmesini ve açlık grev lerine ses-
siz kalınmamasını isteyen gazetecilere, Güreli.
"Ayınm yapılmadan her türlü çalışmayı anayasal
güvence altına almak çabasındayız. Basın özgür-
lüğünü sav unuyoruz. Ancak bu özgürlüğü hayata
geçirmek zorundayız. Düşüncesi ne olursa olsun,
yayın özgürlüğıinü saMinuyoruz" diye cev ap v er-
di. Interstartelevizyonundaki 'cezaevidosjası'nın
Başbakan Necmettin Erbakan tarafından ya>ın-
dan kaldınlması konusundaki düşünceleri soru-
lan Güreli. "CemiyetolarakRTL'K\e 25. madde-
ye karşı çıkhk. O zaman sizden bile gerekb' deste-
ği görmedik. Başbakan'ın bu yayını kaldırması
sansürdür. llalkın haber almasınaengelolnıaktır"
dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Eski "CHP'liier..."
Geçenlerde "Bedrı Baykam" antetli bir kâğıdaya-
zılmış, kısa bir telgraf mesajı aldım. Bir süre önce yi-
tirdiğimiz Dr. Suphi Baykam'ın eşi Mutahhar Bay-
kam Hanımefendi, ancak telefonla iletebildığim baş-
sağlığı dileklerim için teşekkür ediyordu.
Istanbul'un dışında ve epeyce uzağında olduğum
için, bu acı kaybı Bedri'yle ancak telefonda paylaşa-
bilmiştim. Aynı şey çok değerlı arkadaşım Taner
Berksoy'un babasının kaybıyla ilgili olarak başıma
gelmişti. Taner'e de ancak bir telefon mesajı bıraka-
bildim.
Dr. Suphi Baykam bizim gençliğimizde CHP için-
de siyaset yapan parlak bir politikacı idi. Cemiyetçi
"ağabeylerimiz", Dr. Baykam'ın öğrenci dernekieri
içinde ağırlığını efsane gibi anlatırlardı. Müthiş bir ha-
tip ve aman vermez bir örgütleyici olduğunu söyler-
lerdi.
Aslında hatip olma özelliğini, o günlerin siyasal ya-
şamında da gözlerdik. Ismet Paşa'nın gözdelerinden
idi. Siyasal yaşamının en gelecek vaat eden bir aşa-
masında siyasetı bırakmasına ve yaşamın başka
alanlannda kanat çırpmak istemesine çok üzülmüş-
tüm.
O günlerde çok küçük olan oğlu Bedri'nin, bir re-
sim sergisi açılmıştı. Ismet Paşa'nın bu sergiyi gez-
mesi gazetelerde büyük olay olmuştu. O sergide Sup-
hi Baykam'a, "Bugün Bedri'yi Suphi Baykam'ın oğ-
lu olarak tanıyorlar, yarın seni Bedri Baykam'ın ba-
bası olarak tanıyacaklar" demiş ve gülüşmelere ne-
den olmuştu.
Gülüşmelere neden olmuştu. ama dediği de çıktı.
Son yıllarda Suphi Baykam, Bedn Baykam'ın baba-
sı olarak tanınıyordu...
Beni zaman zaman çok düşündüren ve bir türlü ka-
famda netleştiremediğim bir soru var. Bu "eski
CHP'liier" nerede? Yoksa "oyiğıtinsanlar, ogüzelat-
lara binip gittiler..." mi?
1980 öncesinde bir ara oylannı yüzde 40'ların üze-
rine çıkaran CHP'nin o günlerdeki başarısının nede-
ni, elbette tek basına Bülent Ecevit ve Karaoğlan ka-
rizması değildi.
O'nun ardında, muazzam bir örgüt vardı, gençler
vardı, gençlik koilan vardı. Ve bu gençlik koilan, bir
siyaset okulu gibi çalışırdı. Bu okulun "mezunlan"
nerede şimdi?
Dağları, taşları sloganlarla dolduran, o günkü CHP
örgütleri nerede?
1980'den günümüze seçmen sayısının yüzde
30'dan fazla arttığını elbette biliyorum. Fakat bizde
"particilik" bir tür aile geleneğine dayanır. Aynı aile
içinde, pek farklı oy verilmez. Hele "çekirdek ailede"
farklı oy kullanılmasına hemen hiç rastlanmaz. Yani
anne-baba hangi gelenek içinde siyaset yapıyorlar-
sa, çocuklar da genellikle aynı geleneğı sürdürür-
ler(di). Olsa olsa daha radikal yönlere çekilirler.
CHP böylesine erirken, CHP'nin solundaki partile-
rin oy oranları yükselse. anlayacağım. "Gençler
CHP'yi yeterince radikal bulmuyorlar, gönüllerinde
yatan değışim arzusunun yanıtlanmasının potansiye-
lini göremiyorlar, bu yüzden sola kayıyorlar" diyece-
ğim. Ama o da yok. Sosyalist solun durumu CHP'den
beter. En azından yüzde 3-3.5 bir oy potansiyeli ol-
ması gereken sosyalist partıler. bunun yansını bile
topJayamıyorlar. "Sağ "ın sağa alternatif olduğu ve
"değişım" sloganının sağ partilere kaptırıldığı ilginç
günler yaşıyoruz.
"CHP ve sosyalist solun Doğu ve Güneydoğu 'da-
ki oylan HADEP'e kayıyor" desek de açıklayıcı ofa-
mıyoruz. Hem bu bölgelerin seçmen sayısı belli, hem
de HADEP'in aldığı oy oranı. Peki nerede bu eski
CHP'liier? Göğe mi uçtular?
Bana kalırsa en mantıkh açıklama: Aklı sıra "aşın"
solun üzerine giden 12 Eylül yönetimlerinin uygula-
dıkları ağır baskının, CHP örgütlerini ve özellikle
CHP'Iİ gençleri çökertmesi ve sindirmesi. Örgütler
daha sonra bir ölçüde toparlanabildiler, ama gençle-
rin önemli bir bölümünün ıki yakası bir araya geieme-
di. Bir kuşak; hem de cesur. özverili, inançlı ve mili-
tan bir kuşak, göz göre göre hırpalandı ve yitirildi.
Peki CHP şimdi ne yapmalı? Atalarımız ne demiş:
"Ağlayak da gözden mi olak, dövünek de dizden mi
olak..."
Yapılacak şey: bir zamanlar CHP'yi hangi politika-
larzirvelere taşıdıysa, aynı politikaları yaşama geçir-
mektir. Hangi üye kayıt sistemi, hangi örgütlenme
modeli, hangi aday belirleme yöntemi ve hangi stra-
tejiler başan sağladıysş, onlan yeniden bulmak ve uy-
gulamak gerekir.
Kimileri, "Efendim Türkiye değişti, yeni politikalar
üretmek gerek. Bakın Avrupa sosyal demokratlan-
na..." filan diyorlar. Ama bunu 15 yıldır söyleyenler-
den çoğu şimdi liberal partilerde. Dün sol adına söy-
ledikleri şeylerin aynısını bugün sağ adına söylüyor-
lar...
Türkiye, son 20 yılda elbette çok değişti. Ama de-
ğişmeyen şeyler de var. Adaletsiz gelir paylaşımı so-
runu değişmedi. Hatta daha kötüye gittı. Emekçi kit-
lelerin sorunları değişmedi. Dürüstlük kavramı, na-
mus kavramı, bağımsızlık kavramı. haysiyet kavramı
değişmedi. Ülke bütünlüğüne ve laik cumhuriyete
sahip çıkma sorumluluğu değişmedi.
Soldaki parçalanmışlık, solun doğasının gereğidir.
Bunun ardına sığınmak sonuç getirmez. Yapılması
gereken şey, herkeşin kendi tabanını genışletmesi ve
canlandırmasıdır. Üzerindeki ''ölü toprağından" kur-
tulmasıdır. "Birleşme"ancak böylesi bir canhlığın ar-
dından olur. Kâldı ki, "sağ"daki parçalanmışlık daha
fazla.
Nerede "eski CHP'liler?"Ne zaman kendilerine
gelecekler? Zaman. küsme zamanı değil.
Muhbirlikle suçladıkları kişiyi rehin aldılar
Gazi'de gergin saaüer
İstanbul Haber Senisi -12-13 Mart 1995 te
birçok kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara
sahne olan Gazi Mahallesi'nde, dün gece yine
gerginsaatleryaşandı. MahallenınçevTesineba-
rikat kurarak muhbirlikle suçladıkları bir kişiyi
rehin tutan yaklaşık 400 kişilik grup. mahalle-
ye giriş çıkışı engelledı. Olay, daha sonra "ceza-
evierindeki ölüm oruçlanna destek" eylemine
dönüştü.
Cezaev indekı ölüm oruçlanna destek olmak
amacıyla başlatılan açhk grevinin sürdüğü Ga-
zi Mahallesi'ndeki cemevi çevresinde. polis ol-
duğundan kuşkulanılan birkişi. bir grup tarafın-
dan alıkonuldu. Edinilen bilgiye göre. üzerinde
yapılan aramada Fatih Cumhuriyet Savcısı Ze>-
nel Tüfek olduğunu gösteren bir kitnlik belgesi
ile "Nizam-ı .4İem Ocaklan"na ait kart bulunan
söz konusu kişi. "muhbirlik*'le suçlandı ve ma-
halley i terk etmesine izin v erilmedi. Yasadışı ör-
güt mensubu olduklan öne sürülen kişiler, yap-
tıklan sorgulamadan sonra. yakaladıklan kişiyi
basına göstererekadmın KenanOkolduğunu iti-
raf ettiğini bildirdiler.
Daha sonra çev rede toplanan kalabalık, "ce-
zaevlerindeki uygulamalan protesto ederek"
ölüm orucundaki tutuklulara destek eylemi yap-
may a başladı. Cemev i görevlilerinin v e bazı ma-
hallelilerin evlemi bitirip rehineyi salıvermele-
ri istemini gen çevirengöstericiler, "cezaeviso-
rununa bir çözüm bulununcaya kadar eylemden
\azgeçme>eceklerini" açıkladılar.
Olayı haber alan güvenlik güçlennın cemevi
çev resıne gırmelen engellendi. Gerginlik sürer-
ken polis olduğu söylenen bir kişi de dovüldü.
Polis. Mezarlık Caddesi üzennde panzerlerle
karşı barikat kurarken göstericiler. polisin üze-
rine iki ses bombası attılar. Bu arada rehin tutu-
lan kişinin. Gaziosmanpaşa Hacı Bektaşi V'eli
Dernegi'nde tutulduğu bildirildi.
Gaziosmanpaşa Hacı Bektaşi V'eli Demeği
yetkilileri. AA'ya verdikleri demeçte. )aşanan
olaylarla ilgilerinın olmadığını söyieyerek açhk
grev inin yapıldığı demege ait y an bınada. bir kı-
şınin esır olarak alıkonulduğunu öğrendiklerini
kaydemler. Olay lannbaşlamasmm ardından U-
tanbul \alisi Rıdvan \enişen. istanbul Eınnivet
Müdürü Kemal \azKioğlu ve bolgeden soruın-
lu Eınnivet Müdür \"ardımcısı Kemal Bavrakıle
diğeryetkililerin. yaşanan olavları degerlendir-
mekamacıyîaGaziKarakolu'ndatoplandıgıöğ-
renildi. Gazetemiz baskıya girdiği sırada. Gazi
Mahallesı'ndeki evlem devam edivordu.