23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edıme Çanakkale Kocaeli Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB A A A A 20 32 32 31 35 37 37 39 Zonguldak PB 26 Antalya Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas PB PB PB PB A A A A 25 28 30 27 35 36 34 34 A 31 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkâri Van A A A A A A A A 33 31 39 41 38 38 34 28 A 28 Yurdun kuzey ke- simleri parçalı bu- lutlu ötekiyerleraz bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik ol- _. mayacak. Rüzgâr Amsterdam Y 19 Stockholm PB 21 kuzey ve doğu Madrıd A 33 Belgrad Y 29 yönlerdenhafifara Sofya sıra orta kuvvette Brüksel esecek. _Y 27_ Viyana PB 27 Y 22 Bonn PB 23 Budapeşte PB 28 Münih PB 24 PB 36 Parçalı bulutlu , Bulutıu ^ Çok bulutlu • Yağmurtu G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yasi hesap gütmeksizin vurguluyorduk. Arkadaşımız Lale Sanibrahimoğtu.o günlerde çoğunlukla genel gidışe aykırı haberler yapardı. "Gerçek söylendiği gibi değil" deyip, yaşananların ayrıntılarını dökerdi. Lale, başından beri izlediği Hazar petrollerinin çı- orılması ve taşınmasıyla ilgili gelişmelerin gizli bel- gelerini de ele geçirdi. Ortaya belgesel niteliğinde bir dizi yazı çıkardı. Dizide yer alan bilgi ve belgeler gösteriyor ki Tür- kiye ne doğru dürüst bir petrol politikası üretebilmiş ne de gelişmeleri sağlıklı izleyebilmiş. Varsa yoksa, "müjde"... "Müjde, ABDbizidestekliyor", "Müjde, petrol kra- lı oluyoruz"... Hazar Havzası için "21. yüzyılın Basra Körfezi"ta- nımlaması yapılıyor. Kazakistan'daki rezerv 6 ile 20 milyar varil arasında. Azerbaycan'ınki, 4-7 milyar va- ril...Gorillerin gözü varillerde... ABD, Japonya, Hollanda, Rusya, Ingiltere gelişme- leri adım adım izliyor. Bir koz ele geçiren, onu sonu- na kadar kullanıp, karşılığını almadan bırakmıyor. Kaybeden, hemen yeni bir politika üretip, beklenme- dik zamanda beklenmedik yerde, gelişmelerin orta- sına oturuveriyor. Bu durum, Türkiye'nin çok uyanık olmasını gerektiriyor. Azerbaycan ve Orta Asya cumhuriyetlerinin dev- let başkanları bize ulusal kıyafetlerini giydirdiler, yu- karıda adını saydığımız ülkelere petrol ve öteki kay- naklarını... Burada onları suçlamaya da hakkımız yok. La- le'nin dizisinden anlıyoruz ki Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı devre dışı bırakılmış. Dışişleri Bakanlı- ğı'nda olumsuz gidişi haber veren genelgeler yasak- lanmış. BOTAŞ, TPAO'dan habersiz; TPAO, BO- TAŞ'tan... Dışişleri Bakanlığı, nöbetçi bakanlığa dönüşmüş. Iki yılda beş kişi değişmiş. Yemek, Londra'da New York'ta pişmiş...Yöneticilerimiz de hep kendi türkü- lerimizi söyleyip, bizi avutmuş. Batı, Orta Asya'nın petrol vanasının sadece Rus- ya'nın elinde olmasını istemiyor. Bu yüzden sürekli ikili seçenek peşinde koştu. Biz bu bakışı iyi kulla- nıp, Bakü- Ceyhan'dan vazgeçilmemesini sağlaya- bilirdik. Ama gelinen noktada. Rusya'nın Novoros- sisk Limanı'nın seçeneği, Gürcistan'ın Supsa Lima- nı oldu. Hazar havzasının petrolleri bu iki hattan Boğazlar yoluyla Batı'ya ulaştırılacak. Döngü kısır... Halkalar sır... Şimdi Türkiye'nin önüne başka bir pembe hayal konuyor: "Kazakistan'ın Tengizbölgesipetrolüiçin Tengiz- Ceyhan boru hattı kurulsun." Bugüne kadar izlediğimiz politikasızlıklar dikkate alınırsa, bu kuşu da kaçırma olasılığımız yüksek. Ancak her şeye karşın geç kalınmış değil. Hazar ve Orta Asya petrolleri için daha çok projeler yapıla- cak. Söylemeye dilim varmıyor, ama bölgede daha çook savaşlar, krizlerçıkarılacak. Petrole sahip ülke- lerin, içeride sağlam olmaması sağlanacak... Tıpkı Ortadoğu'da olduğu gibi... Bölge ülkeleri birbirinin kanını akıtacak. Batı, bo- ruyu döşeyip petrolü kendisine akıtacak. Batı, fiyatını kendi belirlediği petrolün bedelini, zen- ginliğin sahibi olan ülkelere verecek. Bu ülkeler de komşusuyla girdiği savaşı kazanmak için silah satın alacak. Batı, verdiği petrol parasını silah satarak ge- ri alacak... Döngü kısır... Pek çok halka sır... Bugüne dek yaşadıklarımıza bakılırsa, bize de rol verileceği söylenecek. Rolü ezberlemeye çalışırken son anda bildirilecek: - Affedersiniz, bir terslik oldu. Siz oyunda yoksu- nuz... Petrol, 21. yüzyılda da başrolde... Oyunun kural- larını bilmeyen, kan da kaybeder, rol de... BP, Shell ve Mobil'e tepki Tekellere tüketim boykotu başhyor ADANA (Cumhuriyet Güney İUeri Bürosu) - Pet- rol-lş Sendikası, üç yıldır sendika karşitı tutum izle- yen Shell. MobilveBP gi- bi uluslararası petrol tekel- lerinin ürünlerini boykot etmek amacıyla aldığı ka- ran, bu hafta uygulamaya başlayacak. Şirket yetkililerinden bir kez daha görüşme önerisi geldiğini belirten Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Bayram Yıldınm. "Boy- kottan vazgeçirtecek bir öneriyle gelebileceklerini sanmıyorum" dedi. Beş ay kadar önce baş- kanlar kurulu toplantısın- da 'tükerimden gelen gü- ciinü' kullanmak üzere ka- rar alan Petrol-lş Sendika- sı. üç petrol şirketinden temsilcilerin boykot uygu- lamasını engellemek ya da geciktirmek amacıyla yap- tığı girişimleri sonuçsuz bırakacak. Üst örgütü Türk-İş'in yanı sıra DtSK, Hak-lş ve KESK'e.ayrıcaTMMOB. TTB, Türk Diş Hekimleri Birliği. TEB. siyasi parti- ler, esnaf odalan ve tüke- tici örgütleriyle de ilişkiye geçen Petrol- İş Sendikası. "Sendika hakkını tanıma- dıklanndan Shell, Mobil ve BP ürünlerini tüketnıeme kampanyasında bulunma- ya herkesi davet ediyoruz" diye kamuoyuna çağnda bulunuyor. Bu üç petrol şirketinde- ki üye sayısı. son üç yılda çok azalarak sözleşme yapma yetkisinin de kay- bedildiğini bildiren Petrol- lş Sendikası. 'üretimden gelen güç' yitirilince 'tüke- timden gelen giicü' devre- ye almayı tek çare olarak görmüştü. Sendika. 10 haziranda başlatacağını duyurduğu boykotu. petrol şirketlerin- den gelen 'görüşelim, so- runlan çözelim' önerisi üzerine ertelemişti. Petrol-lş SSndıkası Ge- nel Başkanı Bayram Yıl- dınm. Cumhuriyet'e yap- tığı son değerlendirmede şunlan söyledi: "Ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekle^tireceği- miz dayanışmayla Petrol- İş'in giicü ortaya konacak. 'Tüketimden gelen güç' de neymiş anlaşılacak. Türki- ye'de iîk kez gerçekleştiri- İecek eylem öncesinde bir kez daha görüşeceğiz. 16 temmuz salı günü yapaea- ğınuz görüşmeden bizi tat- min edecek bir sonuç çıka- cağına inanmıyorum. umutlu değilim. kampan- yanın nasıl ve ne zaman başlayacağını da 18 tem- muzda duyuracağım." Kariı Sulu kar k Gok gunjltûlu Gazeteci Metin Göktepe cinayeti 48 polis yargı önüne çıkıyor Haber Merkezi- Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin gözaltın- da dövülerek öldürülmesiyle ilgili 48 polis hakkında açılan dava, bugün İs- tanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başhyor. Dava, "kamu güvenliği" ge- rekçesivle ilk duruşma sonrasında Ay- dın'a nakledilecek. Davanın Istan- bul'dan nakli kararını veren Yargıta> 10. Ceza Dairesi Başkanı Hamdi Do- ğan. "Davanın naklini isteyen o ilin va- liliği ve başsavcıiığıdır. Bu konuda ba- kanlığın takdir yetkisi yoktur. Takdir yetkisi bizimdir. Biz de güvenlik gerek- çesiyle nakil istemini yerinde bulduk" dedi. Dava nedeniyle istanbul'a gelen Avrupalı gözlemciler, davanın Türki- ye'deki demokrasi açısından ciddi bir gösterge olduğunu söyledi. Göktepe cinayeti davasının bugünkü ılk duruşmasında Yargıtay'ın nakil ka- rarıtaraflaratebliğedilecek. Buneden- le sanık polislerin sorgulamalarına ge- çilmeden yargılama bitirilerek dosya Aydın Agır Ceza Mahkemesi'ne nak- ledilecek. Göktepe cinayeti davasının istanbuTdan Aydın'a nakil kararını ve- ren Yargıtay Onuncu Ceza Dairesi Baş- kanı Hamdi Doğan. ANKA'ya yaptığı açıklamadabutürdavalardaÂdalet Ba- kanlığı'nın hiçbir takdir yetkisi olma- dığını bildirdi. Dogan. -Bu tür davalarda böyledir. İstemde bulunan Adalet Bakanlığı de- ğil, o yerin valiliği ve başsav cılığıdır. Ba- kanlık sadece bir aracıdır, istemi bizim dairemizegönderir. Takdir hakkı tama- men bi/e aittir: davanın nerede göriile- ceğinebakanlık değil, biz karar veririz" dedi. Başkan Dogan. "İstanbul gibi bir kentte güvenlik güçlerinin davanın gü- venliğini sağlavamavacaklan kolay ka- bul edilebilir bir gerekçe midir? Aynca nakil isteminin davayı kamuoyunun dikkatinden kaçırma ve ilg^i azaltma- ya yönelik olduğunu savunanlar da var. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir" so- rulanna karşılık da şunları söyledi: "Elbette Istanbul'da degiî: devlet, Türkiye'nin heryerinde davanın güven- liğini sağlar. Ancak bu tür davalarda emniyetin çok büyük ku\ vetler yığma- sı gündeme gelebilir. Bu da bir güven- sizUk ortamı yaratır. Sav unma hakkı kı- sıdanır. Bu derece yoğun önlemler altın- da tarafsız yargılama olmayabilir. Ak- sini de düşünmek zorundavız. Diyelim nakil istemini geri çevirdik. Sonra bir güvenlik sorunu yaşandı. Bu açıdan da Yargıtay'ı zor durutna sokmak isteme- yiz." Sağlıksız yargıJama Ev rensel gazetesi avukatı Kamil Te- kin Sürek. Göktepe'nin öldürülmesi- nin üzerinden uzun bir zaman geçme- sine karşın sanıkların hâlâ yargı önüne çıkanlmadığına dikkat çekerek "Devlet suçlu da olsa polisi yargılamak ve ceza- landırmak istemiyor" dedi. Tekın Sü- rek, davanın Aydın'da görülmesinın yargılamayı sağlıksız yapacagını sa- vundu. Aydın'a müşteki ve müdahil avukat- ların. sanıkların \e tanıklann gelmesi- nin zor ve pahalı olacağını söyleyen Sü- rek, şu görüşleri kaydetti: "Nluhteme- len tanıklann ve sanıkların ifadelerini buradan alacaklar. Mahkeme kendisi ifade almadığı zaman ifade eksikolacak. Soru soramayacak. Istanbul'da olsa ba- sın, yurtiçinden ve yurtdışından heyet- lergelecekti. Bu hukuka ve adil biryar- gılamaya aykın bir uygulamadır. İstan- bul'da güvenlik sağlanamayacaksa Ay- dın'da hiç sağlanamaz." E\ rensel gazetesi sahibi Vedat Kork- maz da Yargıtay kararının da\ayı ka- muoyunun dikkatinden uzaklaştırmak amacını taşıdıgını savundu. Bunun si- yasi bir tav ır olduğunu öne süren Kork- maz şunlan söyledi: "Karar davanın sürgün edilmesidir. Metin Cöktepe da- vasının diğer davalara göre kamuoyu- nun ilgisi bakımından başında yakala- dığı şansı bundan sonra da komması gerekir ki sonunda adil karar \erilsin. Bunun için de kamııoyu baskısı oluşma- sı gerekir." Davayı izlemek için çok sayıda Av- rupalı gözlemci de Istanbul'a geldi. Gözlemciler UBA'yayaptıklarıaçıkla- malarda Türkiye'nin neredeyse bir ha- pishane olduğu sonucuna vardıklannı. Göktepe davasının da ;,onucu belli gös- termelik bir dava olduğunu söylediler. Alman Demokratik Sosyalist Partisi Berlin eyalet yöneticisi \Volfgaug Kru- gev. -Göktepe davası Türkiye'nin nasıl bir çizgi izlediğJnin göstergesidir" der- ken Fransız gazeteci ve Sınır Tanıma- yan Gazeteciler Örgütü'nden Gerard Goepp. Türkiye'de basın ve düşünce özgürlüğüüzerinde çok yoğun baskılar olduğunu söyledi. Alman Hukuk Örgü- tü temsilcisi avukat Susanne Fuchs ise davanın büyük oranda göz boyamak için yapıldıgını sav unarak "Davanın so- nucu belli. Polisler ya çok az bir ceza ile kurtulacak ya da serbest bırakılacak. Şimdiden bunu anladık" dedi. Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe. 8 ocakta cezaev lerinde çıkan olaylarda yaşamlarını yitiren siyasi tu- tukluların cenaze törenini izlemek jster- ken gözaltına alınmış. götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda feci şe- kildedövülereköldürülmüştü. Istanbul ll Idare Kurulu tarafından yapılan so- ruşturma sonunda. öldürülme olayında sorumlulukları belirlenen polislerle amirleri hakkında lüzum-u muhakeme karan verilmışti. Karara vapılan itiraz üzerine dosya Danıştay Ikinci Daire- si'nde incelenmiş, geçen ay sonuçla- nan incelemede itirazlarreddedilmişti. Polislere yargılama yolu açılırken dos- ya da Istanbul Ağır Ceza Mahkeme- si'ne gönderilmişti. Danıştay Ikinci Dairesi'nin onama kararına göre davada Emniyet Amiri Seyfî Battal Köse'yle birlikte I! sanık "kasti aşan suretle adam öldürme. faili belli olmavacak şekilde adam öldürme'" suçlarından 15 yıla kadar. Çevik Kuv- vet Sube Müdürlüğü'nde görevli Em- niyet Amiri Mehmet İşbitiren, yasala- ra aykırı gözaltı emri vermek ve göre- vini kötüye kullanmak suçundan 3 yı- la kadar hapis cezası istemiyle yargıla- nıyor. Davada 37 polis hakkında ise gö- zaltındakilere kötü muamelede bulun- mak ve hakaretetmek, atv muhabiri ile kameramanını dövmek suçundan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. PENCERE Refah Partisi Osmanlıcı mı?.. M Baştarafı 2. Sayfada Peki, Refah'ın Osmanlıcılığı nasıl olacak?.. Şeriye Vekâleti'ni yeniden mi kuracak?.. Padişahlığı mı gerhgetirecek?.. Halifeliği mi canlandıracak?.. Lozan Antlaşması'nda azınlık hakkına sahip olarak özel cemaat hukuklarını koruyan Erme- ni.RumveYahudiler, 1926'da Cumhuriyet Tür- kiyesi 'Medeni Kanun'u benimseyip çağdaş yurttaşlık hukukunu gerçekleştirince, hakların- dan vazgeçtiler. Osmanlılığa dönerek cemaat hukuku can- landırılınca, yeniden eskiye mi dönülecek?.. • Zırva tevil götürmez. Ama günümüzde her çeşit zırva tevil götürü- yor; Refahçıların şeriat özlemleri de Osmanlı- cılık diye siyaset piyasasına sürülebiliyor. Oysa Refahçıların önde gelenlerine bir soru- nuz bakalım, ne diyecekler?.. Tümü 'Şeriatçıyım' diye şişiniyor. 5.5 milyarhk örtülü ödenek davası başhyor Karakola saldırı: 2 polis yaralı tstanbul Haber Servisi - Gültepe Polis Karakolu'na silahlı saldırı düzenleyen 4 terörist, 2 polisi yaraladı. Dün gece 01.30 sırala- rında Gültepe Polis Kara- kolu'na 34 DF 934 plakalı siyah bir Kartal'la gelen 2sikadın4kişi. uzunnam- lulu silahlarla karakolu \e karakolun çevresınde bulu- nan araçları taradı. Saldırı sonucu Semih Vıldız ve Havrullah Topal adlı emniyet görevlıleri y a- ralandı. Yaralılar, Şişli Ettal Hastanesi'nde tedavi altına alınırken karnından. kalça- sından ve bacağından ya- ralanan Semih Yıldız'ın durumunun ciddi olduğu bildirildi. Havrullah Topal ise sağ bacağından hafif şekilde yaralandı. Olayla ilgili so- ruşturma başlatılırken ev- lemde kullanılan siyah Belediye otobüsü saldın sonucu kullanılmaz hale geldi. (Fotoğraf KEREM ILGAZ j Kartal. Armutlu'da terk edilmiş olarak bulundu. Otobüse molotof atıldı Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü- lere vönelik baskıları protesto etmek amacıyla gösteri düzenleyen biri kadın üç kişi. Güneşli 'de bir belediye otobüsü- nün. molotoftokteyli atarak yanmasına neden oldu. Güneşli Meydanı son durakta dün ak- şam saat 20.00 sıralannda meydana ge- len olayda, 34 APE 19 plakalı Güneşli- Aksaray hattında çalışan beledıve oto- büsüne molotofkokteyli atan üç kişi. da- ha sonra Güneşli Meydanı"na yasadışı DHKP-C örgütü imzalı pankart asarak kaçmayabaşladı. Polis, olayla ilgili olduğu ileri sürülen üç kişiyi yakaladı. Öte yandan Gazi Mahallesi Cemevi önünde toplanan ve cezaevindeki tutuk- lu ve hükümlülere yönelik baskılan pro- testo eden yaklaşık 200 kişi ateş yaktı. ANKARA (ANKA)- Dı- şişleri Bakanı, Başbakan S'ardımcısı Tansu Çüier'in başbakanlığı döneminde ör- tülü ödenekten dolandıncı Seiçuk Parsadana 5.5 mil- yar lira ödendiğini ortaya koyan davaya 18 temmuz perşembe günü Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanıla- cak. Hazine'nin. Parsadan'a ödeme yapılmadığı savun- masıyla müdahil olarak ka- tılmayacağı davada. Çil- ler'in Özel Kalem Müdüru Akın İstanbullu "Parsa- dan'a ödemevi yapan kişi'" ola- rak tanık sandalyesine otu- rabilecek. Ankara Cumhu- riyet Başsav cılığı tarafından hazırlanan iddianamede. 5.5 milyar liranın Mukad- der Balkan tarafından iki parça halinde Akın lstan- bullu'dan teslim alındığı bil- gisinden. Seiçuk Parsa- dan'ın cep telefonuyla Baş- bakanlık konutunu aradığı saatlere kadar kapsamlı bil- giler bulunuyor. Örtülüden çekildıği varsayılan paranın sonraki trafiği konusunda ayrıntılı dokümanlara yer verilen iddianamede. sanık- lann "yasal olmavan yollar- dan çıkarsağlamakiçin Sei- çuk Parsadan'ın öncülü- ğünde bir araya gelip orga- nize olduklan. çıkar sağla- mayı düşündükleri'" v urgu- lanıyor. ilk duruşmada, "dolandı- nalık" suçundan sanıklar hakkında 5 yıldan az olma- mak üzere hapis cezasının istendiğı "örtülü ödenek do- landıncılığı'"yla ilgili iddi- aname okunduktan sonra sanıklar Seiçuk Parsadan. kardeşi Cahit Parsadan ile bu kişilerle çalışan Mukad- der Balkan ile Ali Yiğitoğ- lu'nun sorgulan yapılacak. Davanın daha sonraki aşa- malannda. ilk açıklamalar- da NecdetÖztonın'la yaprı- ğı telefon görüşmesinin ar- dından Atatürkçü birderne- ğe örtülü ödenekten ödeme yaptığını kabul eden, ancak savcılık ifadesinde bunu reddeden Akın Istanbul- lu'nun dinlenmesi de gün- deme gelebilecek. Seiçuk Parsadan'ın örtü- lü ödeneği dolandırdığına yönelik açıklamalanna kar- şın gerek dönemin başbaka- nı Çiller. gerekse Özel Ka- lem Müdürü İstanbullu bu- güne kadar resmı olarak kendisınden şikâyetçi olma- dılar. Ödenek harcamalarının yapıldığı Hazine adına da şikâ\et yapılmadığı ve da- vaya müdahil olarak katıl- ma yönünde mahkemeye bir başvuru olmadığı öğre- nildi. MesutYılmaz'ın baş- bakanlığı döneminde bu yolda bir hazırlık olduğu. ancak Erbakan" ın başbakan olmasının ardından Hazi- ne'nin davava müdahil olarak katılma hazırlığından vaz- geçtiği kaydedıldi. Buna dev letin Parsadan "a ödemede bu- lurunadığı resmi görüşü ge- rekçe gösterildi. Dava bu yönüyle suçu üstlenen bu- İunnıasma karşın şikâyetçi olmayan ender davalardan biri olarak sjörülecek. Bakü-Ceyhan hath Rusya'nın Ç31er: Turizmde B Baştarafı 1. Sayfada Uzun Tarihe Kısa Bir Bakış" başlıklı makalesinde. Azeri petrollerinin taşın- ması konusuna da geniş yer verdi. Azeri erken üretim petrolü için "ku- zey" v e "batı" olmak üzere 2 hattın se- çilmesinin doğru olduğunu kaydeden Bagirov. bu hatların başanlı işlemele- rinin Bakü-Ceyhan hattının gereklili- ğini tartışmaya açabileceeini vuraula- dı. Bagirov. Azerbaycan'ın Azeri. Çı- rak ve Güneşli yataklanndan yılda 25 milyon ton petrol ihraç etmesi duru- munda. Novorossisk (17 milyon ton) ve Supsa (7 milyon ton) hatlarının. bu gereksinimi karşılayabileceğine yöne- lik hesaplamalann yapıldıgını belirte- rek "Ancak analizler, bu hesaplama- nın, Azerbaycan ve AlOC'nin Bakü- Ceyhan boru hattının yapılmasına karşı çıkmalanna yetmeyeceğini göste- riyor" görüşünü belirtti. Bakü-Cey- han'ın seçilmesi için güçlü nedenler bulunduğunu kaydeden Bagirov. bun- ları şöyle sıraladı: - Bakü-Novorossisk boru hattının yapımı. daha önce belirlenen 50 milyon dolardan çok daha fazla finansmanı gerektirmektedir. - Kuzey hattın gerçekleşmesi ve ba- şanyla işlemesi. sonuçlanması olanak- lı görünmeyen Çeçen sorununun bir an önce ve kesin olarak çözümlenme- sine bağlıdır. - 17 milyon tonluk Azerbaycan ve bundan çok daha fazla miktardaki Ka- zak-Tengiz petrollerinin ihracı, Novo- rossisk Terminali'nin. kapasitesinin 2 katına çıkanlmasını gerektirmektedir. Ancak bu, terminalin coğrafik duru- mundan dolay ı gerçekleştirilemez.No- vorossisk'eyeni bir terminalin yapımı da büyük miktarlarda mali kay nak ge- rektirmektedir. - Karadeniz'ın bu bölgesindeki ha- va koşullannın çok sert olması nede- niyle Novorossisk Terminali. yılın üç- te biri çalıştırılamaz. Bu da petrolün saklanmasında kullanılan havuzlara daha fazla para harcanması anlamına gelir. - Rusya'nın, "Karadeniz filosu'na yer bulunması sorununda Novorossisk 1 imanı. çözüm için en önemli aday ola- rak gösteriliyor. - Sınırlı bir geçiş olanagına sahip olan Istanbul ve Çanakkale boğazlan ile Istanbul'a yönelik çevre tehdidi so- runlan da var. - Azerbaycan'ın Hazar havzası ile Kazakistan ve Türkmenistan'dan ya- pılacak petrol ihraçlan ile ilgili sorun- lann çözülmesi gerekmektedir. - Ekonomik açıdan bakıldığında. Rusya da petrolün Ceyhan Termina- li "ndendoğrudan Akdeniz'eakıtılma- sından yarar sağlayabilir. 1993 baha- nnda Rusya Enerji Bakanı. Bakü-Cey- han boru hattının yapımına katılmak- tan memnunluk duvacaklarını resmen bildirmişti. SOCAR'da başkanlık da yapmış olan Bagirov, Rusya'nın. Bakü-Cey- han hattını engellemek için elinden ge- leni yapacagını belirterek Moskova yönetiminin Türk tezini zayıflatmak için şunlan yapması gerektiğini vur- guladı: - Çeçenistan sorununu şu veya bu şekilde çözmek. - Kazakistan'ın Tengiz yataklann- dan !Novorossisk'e bir boru hattı vapıl- masını öngören ve L mman. Kazakis- tan ve Rusya tarafından oluşturulan Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu (CPC) projesi içindeki sorunlannı çöz- mek. - Bulgaristan'ın Burgaz v e "^'unanis- tan'ın Dedeağaç limanlarına ulaşma- sı öngörülen boru hatlan ile ilgili so- runları çözmek. - Kazakistan, .\zerbaycan ve Türk- menistan'ın hidrokarbon kaynaklan- nın geliştirilmesine yönelik projelere, Rus petrol şirketlerinin önemli ölçü- lerde katılımlannı sağlamak. - Rusya'da politik ve ekonomik is- tikrarı saSlamak. hamle yapılacak ANTALYA (AA) - Dışiş- leri Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller. turizm seköründe büyük bir hamle başlatacaklarını belirterek devlet elindeki arazilerden özel sektörün yararlanacağını söyledi. Turizmcilerin dev let- ten finansman beklememesi gerektiğini kaydeden Çiller. "Uluslararası finans kurum- lanndanfinansihtivaçlarınızı karşılavın. Biz devlet olarak garanti vereceğiz"' dedi. Çiller, Antalya'nın Kemer ilçesindeki Ramada Oteli'nde turizm sektörünün temsilcile- ri ile bir araya gelerek sorun- lannı dinledi. Tansu Çiller. yaptığı konuş- mada. 54. hükümetin kurul- masından sonra ilk toplantı- sını Antalya'da turizmcilerle yaptığını hatırlatarakturizmin bir imaj meselesi olduğunu ve Türkiye'nin bu alandaki ima- jının da her geçen gün güç- lendiğini söyledi. Türkiye'nin. ekonomisi ile piyasa ekonomisinin kuralla- rına uyacağını ve gerçekçi bir kur politikasının işletileceği- ni kaydeden Çiller. şöyle ko- nuştu: "Turizm. ekonominin önemli bir kesimidir. Türki- ye'yitanıtan bir sektördür. Av- nı zamanda döviz ve istihdam yönünden çekici bir önemi vardır. Yatakkapasitemiz. M- geli ve belgesiz olmak üzere 500 bine çıkmışhr. Marinalar da Türkiye'nin çekici gücü ol- maya devam edeeektir. Tu- rizmde büyük bir hamle baş- latılacakör. Dev letin elindeki arazilerden özel sektörün ya- rarlanması sağlanacaktır. Devletten nakit beklemevin. finansman verme imkânı yok- tur. Uluslararası finans ku- rumlanndan fînans ihtivaçla- nnı/ı karşılavın. Biz devlet olarak garanri vereceğiz." Turizm eğitiminde özel sektörle işbirliğine gidilece- ğini belirten Çiller. Milli Eği- tim ve Turizm bakanlıklarının da bu konuda seferber olacak- larını söyledi. Çiller. "Gele- cek yıl turizm gelirierini 10 milyar dolara çıkarmanızı is- tivorum~dedi. OLAYLARIN ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada killeri, 1983 ruhundan ödün verilmemesi görü- şünde ısrar ediyor. Dün yapılan A.\AP İs- tanbul 11 Kongresi'nde, RP-DYP koalisyonuna "jesr " yapan miîletvekil- lerineyönelik tutum, par- ti içindeki "rahalsızlığtn " göstergesiydi. Sonuç olarak, A.\AP 1983 ruhunu, DYP 1946 ruhunu ararken RPbirin- ciparti koltuğuna oturdu. Şimdi bu ikipartinin geli- nen noktayı çok iyi irdele- nıcsi ve çıkış yolları bul- ması gerekiyor. Merkez soldaki güven- sizlik, son birkaç seçimde kimi oyların "RP gelme- sin kaygısıyla ASAP ve DYP 'ye kaymasına neden olmuştu. İki parti yüzer- gezer, ama sola da oy ve- rebileeek seçmenin duy- gularını da sömürdü. ASAP ve DYP, başta laik- lik olmak üzere çağdaşya- şamın temel tuğlalarına sahip çıkmakta çok da sa- mimi olmadıklarını orta- ya koydular. İki'partiyi, 1983 ve 1946 gibi dönemset başanları içeren ruhları aramukye- rine, L lusal Kurtuluş Sa- vaşı 'nın ardındanyepyeni bir iilke yaratan Alaiürk devrimleri ruhunu be- nimsemeye çağırıyoruz, • • • Laiklik ; karşıtlarını 4 • Baştarafı 1. Sayfada giderek arttırmıştır. Meslek- taşlanmızı hedef alan terör olavlan da maalesef devam etmektedir. Biri Edremit,di- ğeri Istanbul'da iki meslek- taşımız öldürülmüş, bazı meslektaşlarımız da uğra- dıkları tecavüzler sonucu yaralanmıştır. Barolar ola- rak, üniter devlet vapımızı, ülke hütünlüğünü bozmak, parçalamak isteyen terörör- gütlerine ve her türlü teröre şiddetle karşıy ız. Ancak te- rör suçu ve suçlulanyla dü- şünce sahiplerinin aynı suç potasında eritilmesine de karşıy ız." Yürürlükteki yasaların çağıngereklerinin ve toplu- mun gereksinimlerinin çok gerisinde olduğu kaydedi- len açıklamada. ülkede ya- şanan olaylann değeryargı- larının yıpratılması. kavram karmaşası. kültürerozyonu, şiddet v e ölümlenn sıradan- laşıp kadrolaşma. dinsel ve etnik aynşmanın düşünsel ve nesnel düşmanlığı kö- rüklemesi karşısında artık "kaygı duyma" sınırının aşıldığı savunuldu. Açıkla- mada. sivasal iktidardan ve Adalet Bakanlığı'ndan hu- kukun üstünlügüne saygı ve >argı kararlannın geciktiril- meden uygulamasının bek- lendiği vurgulanarak şöyle denildi: "Biz hukukçular, bu nok- tada uyarı görevimizi yapı- yor ve son sivasal gelişmeler karşısında demokratik re- jim adına kaygılann yaşan- dığı belli iken sivasal iktidar- ların ve demokratik rejim karşıtıgüçlerin Atatürk ilke- lerine.çağdaşlığa,demokra-, siye ve laikliğe ay kın en kü- çük girişimlerin bile karşı- sında önce Türkiye Barolar Biıiiği'ni ve barolanmızı bu- lacağım belirtiyor, çağdaş- lığa,demokrasive ve laikliğe inanan tüm güçleri göreve çağırıyoruz." "TEKERLEKLİ SANDALYE KAMPANYASIN A KATKIDA BULUNMAK BİR İNSANLIK GÖREVİDİR" Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/718-5 Bedensel Eng. Da>anışma Der. Tel:(0216) 3708166 -4410834
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle