Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ
HABERLER
ANAP, tzmir'de
24 saat açık
• İZ.MİR(AA)-ANAPll
Başkanı Ilhan Kaya.
yaptığı açıklamada,
bugünden itibaren partinin
sürekli açık kalacağını.
partıde gündüz saatlerinde
kendısinin bulunacağını,
saat 20.00'den sonra
yönetım kurulu asil ve
yedek üvelerinin
kalacaklannın bildirdi.
Kaya. "Böylece partiyi
sürekli açık tutacak.
Izmirlinin dertlerine
derman olacağız" dedi.
Ilhan Kaya, Türkiye'de
sistemin tıkandığını ve
vatandaşların. kurumlar
larafından yapılması
gereken işlerini
yaptıramadıklannı ifade
ederek bunlann
çözümünün yanı sıra
sağlik. güvenlik gibi
sorunlannın
gıderilmesinde de
yardımcı olacaklannı
anlartı.
DSP binasına
hırsız gipdi
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu) -
DSP Yüreğir ilçe binasına
hırsız girdi. Pani
görevlilerinin dün sabah
bınaya gelişi ile birlikte
fark edilen hırsızlık olayı
güvenlik güçlerıne
bildirildi. Sarçam
karakolu ve emniyet
müdürlüğü hırsızlık
masasından görevliler
olaya el koyarken DSP
Yüreğir İlçe Başkanı
Haşjm Kabacı. ilçe
sekreteri Şahin Güney ve
basın sözcüsü Mehmet
Hüviyetli hırsızların neleri
aldığını saptamava
çalı^tılar. Partiye ait tüp.
plastik sandalyeler ile
vanrilatörü aldığı anlaşılan
hırsızların buzdolabını da
götürmeye çalıştığı, ancak
daktilo ile faks cihazına
dokunmadıkları anlaşıldı.
REFAHYOL
Hak-İş'e yaradı
• ANKARA(IBA)-
Refah Partisi'ne olan
vakınlığıyla bilinen Hak-
lş Konfederasyonu'nun
üyelik başvurusunu
yıllardır kabul etmeyerek
beklcmede tutan ICFTU
(Lluslararası Hür
Sendikalar
Konfederasyonu). Refah
Partisi iktidara gelince
ta\rını değiştirdi. ICFTU
Genel Sekreteri Bill
Jordan. Hak-Iş Genel
Başkanı Salim Uslu'ya bir
yazı göndererek Hak-lş'in
üyeliği konusunda olumlu
değerlendirmelerini iletti.
Jordan, mektubunda. 24
haziranda Brüksel'de
yapılan icra komitesi
toplantısında. Hak-tş'in
son kongresinin sonuçları
konusunda
bilgilendirildiğini anlartı.
Çelik'in halk
kabul günleri
• ANKARA(ANKA)-
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Necati
Çelik, haftanın belli
günlerinde bakanlıkta
\ atandaşlarla bir araya
gelerek sorunlarını
dinleyeceğini bildirdi.
Necati Çelik yaptığı
açıklamada, halkla
bütünleşmenin önemine
dikkat çekerek
önümüzdeki günlerde
bakanlıkta vatandaşlarla
bir araya geleceğini
söyledi. Haftanın belli
günlerinde bakanlıkta
herkese açık sohbet
toplantıları
düzenleyeceğini belirten
Çelik. bu esnada
vatandaşlann sorunlanna
çözüm aranacağını \e her
istemin
değerlendirileceğini ifade
etti.
TBMM Başkanı
Rusya'ya gitti
• İstanbul Haber Servisi -
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli. 5
millervekilinden oluşan
parlamento heyeti ile
birlikte resmi bir ziyaret
amacıyla dün Rusya
Federasyonu'na gitti.
Ziyaretinden önce
Atatürk Havalimanı'nda
bir açıklama yapan
Kalemli. ziyaretin
Rusya Federasyonu
Dev let Duması Başkanı
Seleznie\ 'in da\eti
üzerine gerçekleştığini
söyledi.
Kalemli, parlamento
üyeleriyle görüşmelerde
bulunacagı gezide.
TBMM\e Rusya
Federasyonu Federal
Meclisi araiinda önemli
hükünıler ihtiva eden bir
işbirligi protokolünün
imzalanacağını belirtti.
Ölüm orucundaki tutuklulann avukatlan, her an ölüm olabileceğini söylediler
'Kazan'ın genelgesi talayye'Haber Merkezi- Cezaev lerinde tutuklu
\e hükümlülerin sürdürdüğü ölüm oruç-
lan ve süresız açlık gre\ len 57. gününe gir-
di. 1982 yılında PKK'li KemalPir in. aç-
lık grev inin 56 gününde öldüğü anımsatı-
larak, tutuklu \e hükümlülerin ilk 'ölüm
günü'nü geçtikleri belirtildi. Eylemcilerin
avukatlan \e yakınlan. her an ölüm ola-
bileceğini belirterek Adalet Bakanı Şevkat
Kazan ile hükümeti uyardılar. Kazan' ın ya-
yımladığı 9 temmuz genelgesinin "takıy-
ye" olduğunu savunan avukatlar, bazı kit-
le örgütlerinin u
ara verin1
" çağrısını da
"sorumsuzluk*' olarak nitelendirdiler.
Ölüm orucunu sürdüren 161 kişiyedün
de 33 kişinin katılmasıyla ölüm orucu ya-
panların sayısı 194'e çıktı. Bugün 10 kı-
şinin daha süresiz açlık grevini ölüm oru-
cuna dönüştüreceği, 17 temmuzda ise 13
kişilik son grubun ölüm orucuna başlaya-
cağı bildirildi.
Ankara Büromuzun haberine göre Hal-
kın Hukuk Bürosu \e ölüm orucundaki
tutuklu \e hükümlülerin avukatlanndan
Keleş Öztürk. Zeki Rüzgâr ve Düzgün
Yüksel ortaklaş.a düzenledikleri basın top-
lantisında. herangerçekleşebilecekölüm-
lerin sorumlusunun eski Adalet Bakanı
Mehmet Ağar ve iktidar olacağını bildir-
diler. Yüksel. "Adalet BakanlıgTnın Bay-
rampaşa Merkez Koordinasyonu ile gö-
rüşmeye bir he>et göndermesi, Eskişehir
tabutluğunun siyasilere kapatılması. 9 tem-
mıu genelgesiNE davalı olarak İstanbul \e
İzmir cezaev lerinde eski uy gulamanın de-
ğiştirilmesine son verilip eski u>gulama>a
dev am cdilmesi. baskı ve işkenceye son ve-
rileceğinin açıklanması ve buna ilişkin ön-
leyici önlemlerin alınması"" biçimınde sı-
ralanan isteklerin çok yalın ve gerçekleş-
tirilebilir nitelikte olduğuna dikkat çekti.
Yüksel, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın ka-
muov una "bunlar esir statüsü istiyor" bi-
çiminde yansıttığı isteklerin. löyıllıkdi-
reniş ile kazanılmış yasal haklar olduğu-
nu vurgulayarak şöyle dedi:
" Kamuoyunda günlerdir tartıştlan ° Ge-
nelgeler kaldırıldı neden ey lem bitmiyor'
sorusuna da yanıt vermek. konunun en
önemli yanıdır. Hiçbir genelge kaldırılma-
mıştır. Sadece başka bir dil ile ele alınıp \ e-
niden düzenlenmiştir. 9 Temmuz genelge-
si, Ağar'ın genelgesinden daha kötüdür.
Birçok çe\ renin bu zatlara kullandtğı de-
yime tam uyacak şekilde bir takmedir."
Cezaevlerinde hukukun esamesinin
okunmadığını ve kontrgerilla uygulama-
larının egemen olduğunu savunan Yük-
sel. yetkililerın "cezaevleri terörist yuva-
sı" biçimindeki söylemlerinin yalnızca
saldın zemini hazırlamaya yöneîik oldu-
ğunu kaydetti. Ölüm orucu yapanlar ara-
sında her an ölümün yaşanabileceğine dik-
kat çeken Yüksel. şu görüşleri dile getir-
di:
"Bakanlığın tutumu kesin olarak ölüm-
lereadımdır. Sorumluluğu büvüktür. Hiç-
bir geçerli bahaneleri de bulunmamakta-
dır. Bugiine kadar ürettikleri bütiin baha-
neler demagojiden ibaret olup gerçek ile il-
gisi bulunmanıaktadır. Bu gerçekler ölüm-
ler ile daha da ciddivet kazanacak ve "adil
düzen' sövlemli ve kılıflı iktidarlann ger-
çek yüzleri daha iktidarın çiçeği burnun-
davken orta\a çıkacak >e halk ile iktidar
arasında \eni bir aşama \e h me daha >a-
ratacaktır. Ölümlerin sorumlusu Ağar ve
iktidar olacaktır."
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı, tutuklu
\ekillenyle görüşmeye çağıran Yüksel,
bazı demokratik kitle örgütlerinin "Eyle-
mearaverin"çağrısını da "sorumsuzluk"
olarak değerlendırdi. ^'üksel. **Bu çağrı.
sadece süreci uzatmış \e olabflecek ölüm-
lerin vaşanmasına istenmeden katkı pa\ı
sunmuştur. Bu \anı\la sorumsu/ca bir çağ-
rıdır" diye konuştu.
Tüm tutsak aileleri adına Dev rimci Tut-
saklarla Dayanışma ve Mücadele Platfor-
mu(DETUDAP).tutuklularınhaklıtalep-
len karşılanıncaya kadar mücadeleye des-
tek verilmesi için si\ il toplum örgütlerine
çağnda bulundu. DETUDAP tarafından ya-
pılan açıklamada. "Çocuklanmızın ölii-
miinden tarafsız kalarak taraf tutanlar da
$orumluolacaktırM
denildi.Cumhuri>et'i
ziyaret eden tutuklu aileleri. hapishane-
lerden ölüm haberi beklediklerini. çocuk-
lannındurumlanhakkındabirbilgialama-
dıklarını söylediler. Tutuklu yakınlan. ce-
zae\i önünde saldın ve ağır hakaretlerle
karşılaştıklarını dile getirdiler.
İstanbul Haber Servisimizin haberine
göre DİSK \ e Türk-lş üyesi bazı sendika-
cı ve işçilerin cezaevlerindeki direnişçile-
re destek amacıyla ölüm orucu ve açlık gre-
vi yapanlara katıhmı artarak sürüyor.
Belediye-İş Beyoğlu Şubesi"nde 5 gün
önce başlatılan açlık grev i. Genel-İş Sen-
dikası 2 Nolu Bölge Şubesinde devam edi-
yor. Sendikacı ve ışçiler. "Cezaevlerinde-
ki tutsakların haklı \e meşru talepleri ka-
bul edilinceye kadar, bizler de açlık grevi-
mizi sürdüreceğiz" dedıler.
Destek çağnsı
Özgürlük Tutsaklarıyla Dayanışma Ko-
mistesi (ÖDK) ailelennce >apılan yazılı
açıklamada, cezaevlerinde sürdürülen açlık
grevleri ve ölüm oruçlannın bedensel ola-
rak tehlikeli bir noktaya geldiğine dikkat çe-
kilerek çocuklannın ölümle burun buruna
olduğu belirtildi. Açıklamada, tutuklu ve hü-
kümlü ailelerinin bugün saat 13.00"te istan-
bul Valiliği'ne yürüyüş yapacağı belirtile-
rek tüm demokrat partiler. kuruluşlar ve
yurttaşların etkinliğe destek vernıesi isten-
di.
îzmir
ÎHD'de kriz
masası
NECATİ AYGIN
İZMİR -İHD İzmir §ube Başka-
nı Av ukat Ercan Demir; Buca. Ber-
gama Özel Tip v e Aydın E Tipi Ce-
zaevı'ndeki ölüm orucu ve süresiz
açlık grevlerini tHD İzmir Şube-
si'nin öncülüğünde oluşturulan
"Kriz" masasıvla izlemeye aldık-
larını açıkladı. Demir. "Kriz masa-
sı kamuoyuna. demokratik kitle ör-
gütlerine gelişmeleıie ilgili bilgi ve-
recek" dedi.
Ercan Demir. ölümler olmadan
sorunun çözümü için siyasi partile-
re ve demokratik kitle örgütlerine
yaptıkları çağndan olumlu yanıt al-
dıklannı belirtti. Siyasi partilerin
ve demokratik kitle örgütlerinin tem-
silcileriyle yaptıkları ortak toplan-
tılarda "Kriz masası" kurulmasını ka-
rarlaştırdıklarını vurgulayan Demir
şunları sövledi:
"Cezae\ lerindeki gelişmeleri iz-
lemek üzere İHD İzmir Şubesi'nde
açlık grevlerini izlemek amacıvla
kriz masası kuruldu. Kriz masası.
CHP, SİP, Demokrasi \e Banş Par-
tisi, Emek Partisi, HADEP, Emek
Kültür, F.v rensel Kültür merkezle-
ri tutuklu aileleri. DİSK'e bağfa Nak-
liyat İş, Genel-İş 5no'luşube,Türk-
İş"e bağlı Tüm-Tis ve Eğitim-Scn 1
no'lu şube temsilcilerinden oluşu-
yor. Kriz masası: Buca. Bergama ve
Aydın Cezaevi'ndeki gelişmeleri iz-
leyecek, elde ettikleri bilgileri, anın-
da demokratik kitle örgütlerine, ka-
muovuna duvuracak. Tüm kurum
ve kuruluşlar bilgi için İHD İzmirŞu-
besi'nde oluşturulan kriz masasına
başvuruda buJunabileceklerdir."
Öte yandaıı tahlil için eylemcile-
rin kan v erebilecekLerini ifade eden
Demir. "Cezaeviyönetimi bize tah-
lil için eylemcilerin kan vermedikle-
rini sövlediler. Oysa e> lemcileriegö-
rüşen avukatlar olayın hiç de böyle
olmadığını. kimsenin tahlil için ey-
lemcüerden kan istemedikleriniöğ-
rendiklerini söylediler. Bi/inı uvan-
lanmız üzerineölüm orucunda \e sü-
resiz açlık gre\ inde bulunanlar kan
ı ermek için cezaevi yönetimine baş-
\nruda bulundular" dedi.
Ercan Demir, İzmir Tabip Oda-
sı'nın cezaev i doktorlarına yardım
amacıyla üyelerinden bir grup uz-
man doktoru görev lendirdiğini de
sözlerine ekledi.
Grevin 4
faturası' bir ömür
Tutuklu v e hükümlü yakınlan RP Adana tl ÖrgütiTnü ziyaret ederek açlık gre\ krine çözüm istediler. Ziyaret sırasında bir tutuklu ya-
kını sinir krizi gecirdi ve hastaneve kaldırıldı. (Fotoğraf: SABlT ÖZKESER)
Cezaevlerinde açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülerin vücutlanndaki
tahribatın ömür boyu sürdüğü, iyileşmenin ise bir yılda gerçekleştiği belirtildi
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Cezaevlerindeki açİık grevleri ikinci ayını
doldururken bu tür evlemlerin insan
v ücudundaki "tahribatı" ömür boyu sürüyor.
Vücut ağırlığının yüzde 25'inı kaybetmiş
kişilerde fiziki iyileşmenin biryıl aldığını
belirten Doç. Dr. Mehmet Tunca. bu kışılerde
yaşamını etkıleyecek davranış bozuklukları da
olabileceğıne dikkat çekiyor. 9 Eylül
Lniversitesi Tıp Fakültesi Iç Hastalıkları Ana
Bilim Dalı öğretım üyesı Doç. Dr. Mehmet
Tunca, açlık grev leri sırasında doktorların
hazırolmadıkları bir klinik sorunla
karşılaştıklarını belirterek sürekli aç
kalındıgında, nomıal tempoda bir protein
yıkımıyla. ınsanların >aşamım üç lıaftadan
fazla sürdüremeyeceğini söylcdi. Ancak
kuramsal olarak günde 1500 kilokalori (kcal)
enerji harcayan 70 kg agırlığındaki bir
insanın. üç ay aç kalmaya yetecek bir enerji
kaynağına sahip olduğunu belirten Tunca. üç
hafta yerine daha fazla aç kalabılmeyi
sağlayan organizmanın keton cisimlerinden
yararlanma yeteneğı olduğunu belirtti.
Karaciğerin bu dönemde kritik bir rol
oynadığını vurgulavan Tunca, beyin ve kalbin
buradan sağladığı ketonları enerji kaynağı
olarak kullandıgını belirtti. Böylece kas
dokusu ve proteinlerin yıkımdan
korunduğunu dile getiren Tunca. bu dengenin
yağ dokuları tükenene dek sürdüğü söyledi.
Aç kalan kişinin yaşam süresini >ağ
dokusunun zenginliğinin belırlediğinı
v urgulayan Tunca. bu dönemde iştah
duygusunıın azaldıgını. potasyıım kaybının
belirginleştiğini kaydetti. Ka> gücünün de
gittıkçe azaldıgını anınısataıı Tunca. hareket
yeteneğinin kısıtlandığını. hastalann kan
basıncıvla nabız hızlannın düştüğünü dile
getırdı. L'zun siire aç kalmı^, kişilerin genel
iştahsızhk se pasiflikten çıkarken
bir dönem çevrelerindekı kı^ılere karsı
davranışlarının değıştiğıni belirten Dr. Tunca.
bu dav ranışların organik bir patolojinin
belirtilerı savılarak izlenınesi gercktiğini
söyledi. Tunca. başlangıçtakı \ ücut ağırlığının
yüzde 25"ten fazlasını kaybetmı^ kişılerde
tam anlamıyla düzelmenin bir vıl aldığını
belirtti. Açlıktan çıkan bir insana verılecek
besinler konusunda dıkkatli olunması
gerektiğmi belirten Tunca. İkinci Dün>a
Savaşı'nın bıtımıyle Nazı topldma
kamplarından kurtarılan tutsakların
bazılarının serbest beslenme) le birlikte
öldüklerini arıımsattı. Açlık grevlerinden
sonra beslenmeye başlayacak kişinin
tedav ısinde özel dikkat gerektiğine dikkat
çeken Tunca. bunları şöyle Mraladı:
"Hastalann beslenmesi 50-100 cc yağsız süt
veya sulu yoğurt gibi sıvı alışımıvla başlamalı
ve vaklaşık her saat başı bu miktar
yinelenmeiidir. Hastanın bu besinleri tolere
edebildiği görülüvorsa. avnı besiıılerin içine
şekcr veva vumurta sarısı katilabilir. Daha
sonra ekmek. çorba gibi >ağsız besinler
eklenebilir. Günlük tolere edilebilen toplam
kalori bin 54M) kilokalori olabilir. Hastanın
toleransı arttıkça temel amaç 3-1 bin
kilokalorive ulaşmak olmalıdır. Hasta tolere
etnıeve başladıkça pmteinden zengin besinler
eklenmelidir. Erken dönemde > itaınin desteği
konusunda aceleci olunmamalıdır."
Dr. Tunca. açlığın ilk üç günü ınsan vücunda
gelışen olayları şöyle anlattı: "Normal bir
insanda günlük enerji harcamalannın vüzde
65-70'i bazal metabolizmava gider. Merkezi
sinir sistemivse (MSS) tek başına günde 100-
600 kilokalori (kcal) enerji harcar ve bunun
tamaını glukozdan gelir. Yücudumuzda
enerji: glikojen (1 600 kcal). mobilize edilen
protein (24 bin kcal) \e yağ (135 bin kcal)
olarak depolanır. Açlık başlayınca ilk önce
glikojen depoian mobilize olur ve vaklaşık 24
saatte boşalır. Bu dönemde amaç. kanda
glukoz dü/evini vaklaşık 50 mg/dl dolavında
tutabiunektir. Birinci öncelik enerji kaynağı
olarak salt glukozu kullanabilen MSS ve
eritrositlere verilmektedir. Av nı dönemde
serum insülin düzev i düşerken. glukonda artış
görülür. Böv lece karaciğerde
glukondeogenesis hı/lanır. İnsülin azaldığı için
glukozun kas hücreteri tarafından alımı azahr.
Ovsa av nı hücrelere vağ asitleri kolavca girer
ve enerji kaynağı olarak kullanılır. Açlığın 48-
72 saati bövle geçer. Organizma, besin bulması
için gereken \etenekleri korumaktadır."
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Satranç Oynamak mı? Fal
Baktırmak mı?...
1999 yılının temmuz ayında hayatınız nasıl olacak-
tır?
Bugünden üç yıl sonrasını öngörmek olası mıdır?
Daha önemlisi bunu merak edebilmektir.
Satranç oyuncusu "içinde bulunduğu duruma" her
hamleyle "nasılgelindiğini" bilmek zorundadır. "Dü-
şünür", oyunun kuralları içindeki "olasılıklan hesap
eder", sonrasının da gene "kendi hamleleri ile" geli-
şeceğini "bilir."
Satranç; bilginin, kişıliğin, deneyimin, yaratıcılığın
oyunudur.
Satranç; akıl. cesaret ve yaratıcılık ister.
Üç yıl sonra hayatınızın nasıl olduğunu anlamak için,
yalnız kendinizi düşünmeniz yetmez, ortamdaki de-
ğişmeleri, ekonomideki değişiklikleri, sosyal hayatın
nasıl değişeceğini, dünyanın nasıl olacağını hesap-
layabilmeniz gerekir. Bütün verileri akılcı bir yolla bir-
birine bağlayabilirseniz, üçyıl sonraki hayatmızı -yak-
laşık olarak- kavrayabilirsiniz.
Ama aklın yerine kaderi koymuşsanız,
Cesaretin bedelinden kaçıp korkuya sığınmışsanız,
Yaratıcı gücünüzü uydumculuğa terk etmışseniz,.
Fal baktırırsınız.
Falınız iyi çıkarsa sevinip rahatlarsınız,
Kötü çıkarsa başka bir falcıya gidersiniz.
Satranç oyunuyla fal arasındaki fark, "iradenin ki-
min elinde olduğu"dur.
• • • '
Türkiye'de büyük bir anket yapılmalıdır.
"Satranç oynar mısınız? Yoksa falmı baktınrsınız?"
Sadece bu soruyu soran bir anket yapılmalıdır.
Zekâ ile kurnazlık arasındaki fark ortaya çıkacak-
tır.
Yetkin kişilik ile yetersiz kişilik arasındaki fark orta-
ya çıkacaktır.
Sorumluluk ile vurdumduymazlık arasındaki fark
ortaya çıkacaktır.
Çalışkanın sabrıyla tembelin telaşı ortaya çıkacak-
tır.
Olayları değiştirenle olaylarla değişenin farkı orta-
ya çıkacaktır.
Yenilgiden ders alanla yenilince yıkılan ortaya çı-
kacaktır.
Yengiyle öğrenenle yengıyle şımaranın farkı ortaya
çıkacaktır.
Türkiye'de bu anketi yapın. ' '
Öğretmenler ve öğrenciler arasında yapın.
işı yönetenlerle çalışanlar arasında yapın.
Politikacılarla oy verenler arasında yapın.
Babalar, anneler ve çocuklar arasında yapın.
Bankacılarla bankaya para yatıranlar arasında ya-
pın.
Bu anketi yaparsanız,
Eğitim sisteminizi öğreneceksiniz,
Ekonominizi öğreneceksiniz,
Toplumsal yapınızı öğreneceksiniz,
Kurumlarınızı öğreneceksiniz,
Politik alanınızı öğreneceksiniz, .. .« Ja* %^
Tek soruluk basit bir ankettir bu. /.,„»•;„,•;» »••
Bu anketi yapın ve kendinizi tanıyın. ••^•**-*»
J
<*<»S
Bu anketi yapın, üç yıl sonraki hayatmızı öğrenin.,
1999 temmuzunda nasıl bir hayatınız olacak?
• • •
Satranç da fal da binlerce yıldan beri var.
Satranç; akla, hesaplamaya, öncesini ve sonrası-,
nı düşünmeye dayalı bir oyun.
Fal; aklı bilınmez güçlere emanet etmenin, kendi ira-
desini hiçe saymanın, korku ve tembelliğin simgesi.
Binlerce yıldır insanlar bir seçim yapıyor.
Ya akılcılıkla hayatını yönetiyor ya da fala teslim olu-
yor.
Sonucu belirleyen de bu seçimdir.
Şimdi düşünün bakalım,
1999 yılının temmuz ayında hayatınız nasıl olacak?
Akılcılığı seçıyor, satrançtan yana oluyorsanız,
Hamlelerinizi hemen şimdi düşünün ve harekete ge-
çin.
Yok fala inanıyorsanız,
"Hele bakalım, kader ne gösterir?" diyeceksiniz.
PKK'li dağda 1 yıl yaşıyor
ANKARA (UBA)-
Bölücü örgüt PKK'ye
katılanların dağdaki
ömürlerı 1 yıla indi.
Genelkurmay
Başkanhğrn'ın PKK
militanları üzerinde
gerçekleştirdiği bir
araştırma. PKK'nin
"savaşçf diye
adlandırdığı
militanlarının. terörle
mücadelenin sertleşmesi
sonrası dağdaki yaşam
sürelerinin 1 yıla kadar
indiğini ortaya koydu.
Genelkurmay. PKK
üzerindeki bu
araştırmayı, ölü
ve yaralı olarak ele
geçirilen
militanlar üzerindeki
soruşturma sonrası
gerçekleştirdi.şeker ve>a vumurta sarısı katılabilir. Daha için gereken \etenekleri korumaktadır." militanlarının. terörle gerçekleştirdi.
Eski TBMM Hayali İhracatı Soruşturma Komisyonu Başkanı DYP'li Öztürk, partisinin milleti kandırdığını söyledi
'DYP'de uyuşturucu kaçakçılan olduğunu duydum'
DOGAN AKIN
.A.NKAR.A - Geçen \asama döne-
mindeTBMM Hayali ihracatı Araş-
tınna Komisyonu Başkanlığı yapan.
aralannda ünlü sıyasetçi ve bürok-
ratların da bulunduğu çok sayıda is-
min yasadışı bağlantılannı ortaya koy-
masına karşın hazırladığı raporun ra-
fa kaldırıldığını vurgulayan DYP'li
Mahmut Öztürk, Türkiye'deki "si-
yaset-ticaret-malŞa'" üçgeninin fotoğ-
rafını çektikten sonra soruyor: Tür-
kiye teslim alınmış! Cumhuriyet, ül-
ke birkaç kişiv e peşkeş çekilsin dive mi
kuruldu?"
Öztürk "ün. "Eskiden.gördüğümde
Nirtıpatardım" dediği Cumhuriyefe
anlattıklannın satırbaşlan şöyle:
"Partim. milleti kandırdı! DY P'de
uyuşturucu kaçakçılan olduğu du-
yumİan aklım. Partimden vicdanen da-
vacıv ım. Baba bizi yanıltıp Köşk'e git-
ti. Hayali ihracat dosyası MecOs'te yok
edildi. Türkive teslim alınmış. Hayali
dosyasını kapatan millervekillermiiçe-
ri atacaksmız. Üst düzey dekilerin v ap-
tığını vatandaş yapsa öldürürüz. Es-
kiden nıatya dev lerten adam arardı,
şimdi devlet mafvadan adam anyor.
Toplum zaten temiz.siyasettemizlen-
sin. Tansu Çillcr hayalicilcri terfi et-
rirdi. DV P, hayali ihracaiçıları bakan
vaptı. Partimin tek iddiası Tansu'yu
Baba bİZİ yamlttl Geçen yasama döneminde TBMM Hayali
İhracatı Araştırma Komisyonu Başkanı olan DYP'li Mahmut Öztürk.
Türkiye'nin, çıkar çetelerince teslim alındığını, yolsuzluklann
üzerine gideceği iddiasıyla Demırel liderliğinde iktidara gelen
partisinin halkı kandırdığını anlatıyor. "Baba bizi yanıltıp Köşk'e
gitti" diye yakınan Öztürk. DYP'de uyuşturucu kaçakçılan olduğu
duyumları aldığına da dikkat çekiyor. Öztürk. halkı soyanlann
değişmediğini vurgularken "ANAP'lılann bindiği yatlara. şimdi
DYP'liler biniyor" diyerek gülümsüyor!
ayakta tutmak. Atatürk'e kök söktii-
ren Meclis, Tansu"nun karşısında el
pençe. Hırsızın partisi vok. ANAP'ın
bindiği yatlara DV'PMiler de bindi.
Devletteki soygun sistenıini değistinnek
imkânsız. sistemi kuranlar çok güçlü,
kim gelirse gelsin. gücü >etmez. Güm-
riik kapılan kalbur gibi. ANAP'ın sa-
kıncalı dediği memuriar DYP tara-
fından gümrüklere yerieştirildi. Tür-
kive kuşatılmamtşsa, soygunu uzaylı-
lar mı vapıvor? Basın da sütten çık-
mış ak kaşık değil. Gazetecilerin ço-
ğu tetikçi konumuna getirilmiş. Sağ-
sol bitti, para konuşuyor, paranın ko-
nuştuğu yerde hakikat susuvor. Dev-
leti ağaçkakan gibi sov uvorlar. Herkes
volsuzluğa karşı çıkıvorsa, bu Mec-
İis'teki zıkkım ne peki? Eskiden dışa-
nda paralanılıp sivasete girilirdi, iş
tersine döndü. Askerier darbe yap-
masın da millet bu siyasetçilerin ger-
çek > üzünü görsün. Darbe olunca,
milleti sovan siyasetçinin de değeri ar-
tıyor."
' DYP Genel Başkanı Çiller tarafın-
dan 24 Aralık seçimlerinde listeye
ahnmaması üzerine parlamentov a gi-
remeyince .'^nkara"daki bir özel şirket-
te. kendi deyimiyle "el kapısında"
ekmek parası kazanmaya çalıştığını
belirten Öztürk'e yönelttiğimiz so-
rıılar ve yanıtları şöv le:
- Hayali ihracat konusunda hazır-
ladığınız rapor çok tartışma v aratma-
sına karşın, neden rafa kaldırıldı? Ra-
porun ardından. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel'e,bazısivasetçilerin
suçlandığı bir kaçakçılık-istihbarat
raporu götürdüğünüz doğru mu?
- Ben hayali ıhracatın her boyulu-
nunhervönüylcilgilendim. Silahka-
çakçılığı. eroin kaçakçılıöı. hor bo\ u-
tuna girdim konunun. Bu ihracat adı
altında ne haltlar kanştınldığına gir-
dim. Bu çalışmalar öyie ki. söyleye-
ceğin her söz. ağzından çıkan rîer ke-
lime ya seni ya da karşındakini götü-
rüyor. Bunun için belge gerekir. Bel-
gesi olan her işin üzerine gittim. A ku-
ruluşunun belgesi yokedilmişse. bu-
nu B kuruluşunda bulduk. Ondan son-
ra konuştuk. Kendi partim içinde de
isme girmiyorum şimdi, bazı isimle-
rin uyuşturucu kaçakçılığı. hayali ih-
racat. eroın kaçakçılığı yaptıklanna
ilişkin duyumlar aldık.
- Kimlerdi bunlar?
- İsme girmiyorum. Emniyettende
duyumlar aldık. Belge olmadan bu
konuları ispatlamak mümkün değil.
Birçok yere resmen yazı yazmama
karşın olumsuz yanıt aldım. Ben bu-
nu tüm haysiyet ve şerefimle söylü-
yorum. Çünkü. Türkiye'de bir konu-
yu ne kadar gizlersen gizle, eğer sen
bilerek gizliyorsan. mutlaka başka bir
taraftan çıkıyor. Ben o nedenle hiç-
bir konuyugizlemedim. Devletin men-
şeinde olan hiçbir şeyi gizlemedim.
Bana. milletvekiliolarakmilletinna-
musu emanet. Ben orada millet adı-
na vekâlet ettim. Mehmet Ali Yıl-
maz'la (DYPli eski Devlet Bakanı)
ilgili birçok iddia vardı. Amayerya-
nldı. gök yanldı. tek bir belge bulu-
nanıadı. Merkez Bankası'ndan birar-
kadaş. onu da Paris'ten getirtmiştim.
"Burada geçen IdşL, Mehmet Ali Yıl-
maz. sizin şimdiki bakanınız dedi. Si-
zin bakanınız Mehmet Ali Yılmaz,
belge bende" dedi. Komısyonda 12 üve
var. Meclis zabıtlanna geçmiş birolav
bu. Peki dedim. Ben bunun üzerine
tekrar işe başladım. MİT'e yazdım.
MİT. "Biz bu işlerle ilgilenmiyoruz
diye yanıt verdi. İstanbul Valilıği'ne
vazdım. İstanbul Valiliği'nden söz
konusu şirketlertn dosyasını istedim.
Ancak valilik."Bunlann dosyası yok"
dedi. Sirketinadı TEKPA'vdı. Benım
faksı çektığim gün. İstanbul Ticaret
İl Müdürlüğü'nün çelik kaplı kapıla-
rı açılıyor, ancak evraklar vok denı-
yor. tşte burası Türkive. Ama kanıu
görev lisi de iddia ediyor. "Bu adam
o" dıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'na yazdım bu seter de. Orada bıı
suretı olurdiye. Bakanlıkta Allah'tan
varmış. Tekerteker hayali ihracat ya-
pan bu firmanın tüm detaylanyla il-
gili bilgileri gönderildi. Bunları alın-
ca v ıcdanen rahatladım. Ancak daha
sonra kendi bakanını ihbareden mil-
letvekili durumunadüştük. Neolduy-
sa da ondan sonra oldu zaten. Ama bir
olayıortayaçıkardık. Şunutümsami-
miyetimle söylüyorum: hiçbir belge-
yi gizlemedim. Ama belgesiz de ça-
lışmadım. Çünkü insanlann haysiyef
ve şerefi ucuz olmamah.
- Hayalici şirketleri ortaya çıkar-
dıktan sonra ne oldu?
- Rapor yanımda. Incelersek. üç-dört
olayla karşılaşırız. Bunlardan biri de
zamanaşımı. Mali açıdan zamanaşı-
mına uğramaması için Maliye Ba-
kanlığı'na yazı yazdık. Şu firmalar
hakkında kamu davasını derhal baş-
lat diye. O zaman Sümer Orat
(ANAP'a geçen Manisa Mılletveki-
li) bakandı. Sonra Başbakanlık Tef-
tış Kurulu'na yazdım. "Dosyadaki
bürokratlar hakkında soruşturma
başlat" diye. Değışik isım yoktu. Her
işin başında. planlamanın başında.
Maliye den üç kişinin ismi geçiyor-
du. Bu doğrultuda Başbakanlık Tef-
tiş Kurulu soruşturma başlattı. Ben
elıınden gelen herşeyi yaptım. Soruş-
turma komisyonu açtırdık. Ama ko-
misyonda bu konu resmen kapatıldı.
SÜRECEK