27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ HABERLER ANAP, tzmir'de 24 saat açık • İZ.MİR(AA)-ANAPll Başkanı Ilhan Kaya. yaptığı açıklamada, bugünden itibaren partinin sürekli açık kalacağını. partıde gündüz saatlerinde kendısinin bulunacağını, saat 20.00'den sonra yönetım kurulu asil ve yedek üvelerinin kalacaklannın bildirdi. Kaya. "Böylece partiyi sürekli açık tutacak. Izmirlinin dertlerine derman olacağız" dedi. Ilhan Kaya, Türkiye'de sistemin tıkandığını ve vatandaşların. kurumlar larafından yapılması gereken işlerini yaptıramadıklannı ifade ederek bunlann çözümünün yanı sıra sağlik. güvenlik gibi sorunlannın gıderilmesinde de yardımcı olacaklannı anlartı. DSP binasına hırsız gipdi • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - DSP Yüreğir ilçe binasına hırsız girdi. Pani görevlilerinin dün sabah bınaya gelişi ile birlikte fark edilen hırsızlık olayı güvenlik güçlerıne bildirildi. Sarçam karakolu ve emniyet müdürlüğü hırsızlık masasından görevliler olaya el koyarken DSP Yüreğir İlçe Başkanı Haşjm Kabacı. ilçe sekreteri Şahin Güney ve basın sözcüsü Mehmet Hüviyetli hırsızların neleri aldığını saptamava çalı^tılar. Partiye ait tüp. plastik sandalyeler ile vanrilatörü aldığı anlaşılan hırsızların buzdolabını da götürmeye çalıştığı, ancak daktilo ile faks cihazına dokunmadıkları anlaşıldı. REFAHYOL Hak-İş'e yaradı • ANKARA(IBA)- Refah Partisi'ne olan vakınlığıyla bilinen Hak- lş Konfederasyonu'nun üyelik başvurusunu yıllardır kabul etmeyerek beklcmede tutan ICFTU (Lluslararası Hür Sendikalar Konfederasyonu). Refah Partisi iktidara gelince ta\rını değiştirdi. ICFTU Genel Sekreteri Bill Jordan. Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu'ya bir yazı göndererek Hak-lş'in üyeliği konusunda olumlu değerlendirmelerini iletti. Jordan, mektubunda. 24 haziranda Brüksel'de yapılan icra komitesi toplantısında. Hak-tş'in son kongresinin sonuçları konusunda bilgilendirildiğini anlartı. Çelik'in halk kabul günleri • ANKARA(ANKA)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik, haftanın belli günlerinde bakanlıkta \ atandaşlarla bir araya gelerek sorunlarını dinleyeceğini bildirdi. Necati Çelik yaptığı açıklamada, halkla bütünleşmenin önemine dikkat çekerek önümüzdeki günlerde bakanlıkta vatandaşlarla bir araya geleceğini söyledi. Haftanın belli günlerinde bakanlıkta herkese açık sohbet toplantıları düzenleyeceğini belirten Çelik. bu esnada vatandaşlann sorunlanna çözüm aranacağını \e her istemin değerlendirileceğini ifade etti. TBMM Başkanı Rusya'ya gitti • İstanbul Haber Servisi - TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. 5 millervekilinden oluşan parlamento heyeti ile birlikte resmi bir ziyaret amacıyla dün Rusya Federasyonu'na gitti. Ziyaretinden önce Atatürk Havalimanı'nda bir açıklama yapan Kalemli. ziyaretin Rusya Federasyonu Dev let Duması Başkanı Seleznie\ 'in da\eti üzerine gerçekleştığini söyledi. Kalemli, parlamento üyeleriyle görüşmelerde bulunacagı gezide. TBMM\e Rusya Federasyonu Federal Meclisi araiinda önemli hükünıler ihtiva eden bir işbirligi protokolünün imzalanacağını belirtti. Ölüm orucundaki tutuklulann avukatlan, her an ölüm olabileceğini söylediler 'Kazan'ın genelgesi talayye'Haber Merkezi- Cezaev lerinde tutuklu \e hükümlülerin sürdürdüğü ölüm oruç- lan ve süresız açlık gre\ len 57. gününe gir- di. 1982 yılında PKK'li KemalPir in. aç- lık grev inin 56 gününde öldüğü anımsatı- larak, tutuklu \e hükümlülerin ilk 'ölüm günü'nü geçtikleri belirtildi. Eylemcilerin avukatlan \e yakınlan. her an ölüm ola- bileceğini belirterek Adalet Bakanı Şevkat Kazan ile hükümeti uyardılar. Kazan' ın ya- yımladığı 9 temmuz genelgesinin "takıy- ye" olduğunu savunan avukatlar, bazı kit- le örgütlerinin u ara verin1 " çağrısını da "sorumsuzluk*' olarak nitelendirdiler. Ölüm orucunu sürdüren 161 kişiyedün de 33 kişinin katılmasıyla ölüm orucu ya- panların sayısı 194'e çıktı. Bugün 10 kı- şinin daha süresiz açlık grevini ölüm oru- cuna dönüştüreceği, 17 temmuzda ise 13 kişilik son grubun ölüm orucuna başlaya- cağı bildirildi. Ankara Büromuzun haberine göre Hal- kın Hukuk Bürosu \e ölüm orucundaki tutuklu \e hükümlülerin avukatlanndan Keleş Öztürk. Zeki Rüzgâr ve Düzgün Yüksel ortaklaş.a düzenledikleri basın top- lantisında. herangerçekleşebilecekölüm- lerin sorumlusunun eski Adalet Bakanı Mehmet Ağar ve iktidar olacağını bildir- diler. Yüksel. "Adalet BakanlıgTnın Bay- rampaşa Merkez Koordinasyonu ile gö- rüşmeye bir he>et göndermesi, Eskişehir tabutluğunun siyasilere kapatılması. 9 tem- mıu genelgesiNE davalı olarak İstanbul \e İzmir cezaev lerinde eski uy gulamanın de- ğiştirilmesine son verilip eski u>gulama>a dev am cdilmesi. baskı ve işkenceye son ve- rileceğinin açıklanması ve buna ilişkin ön- leyici önlemlerin alınması"" biçimınde sı- ralanan isteklerin çok yalın ve gerçekleş- tirilebilir nitelikte olduğuna dikkat çekti. Yüksel, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın ka- muov una "bunlar esir statüsü istiyor" bi- çiminde yansıttığı isteklerin. löyıllıkdi- reniş ile kazanılmış yasal haklar olduğu- nu vurgulayarak şöyle dedi: " Kamuoyunda günlerdir tartıştlan ° Ge- nelgeler kaldırıldı neden ey lem bitmiyor' sorusuna da yanıt vermek. konunun en önemli yanıdır. Hiçbir genelge kaldırılma- mıştır. Sadece başka bir dil ile ele alınıp \ e- niden düzenlenmiştir. 9 Temmuz genelge- si, Ağar'ın genelgesinden daha kötüdür. Birçok çe\ renin bu zatlara kullandtğı de- yime tam uyacak şekilde bir takmedir." Cezaevlerinde hukukun esamesinin okunmadığını ve kontrgerilla uygulama- larının egemen olduğunu savunan Yük- sel. yetkililerın "cezaevleri terörist yuva- sı" biçimindeki söylemlerinin yalnızca saldın zemini hazırlamaya yöneîik oldu- ğunu kaydetti. Ölüm orucu yapanlar ara- sında her an ölümün yaşanabileceğine dik- kat çeken Yüksel. şu görüşleri dile getir- di: "Bakanlığın tutumu kesin olarak ölüm- lereadımdır. Sorumluluğu büvüktür. Hiç- bir geçerli bahaneleri de bulunmamakta- dır. Bugiine kadar ürettikleri bütiin baha- neler demagojiden ibaret olup gerçek ile il- gisi bulunmanıaktadır. Bu gerçekler ölüm- ler ile daha da ciddivet kazanacak ve "adil düzen' sövlemli ve kılıflı iktidarlann ger- çek yüzleri daha iktidarın çiçeği burnun- davken orta\a çıkacak >e halk ile iktidar arasında \eni bir aşama \e h me daha >a- ratacaktır. Ölümlerin sorumlusu Ağar ve iktidar olacaktır." Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı, tutuklu \ekillenyle görüşmeye çağıran Yüksel, bazı demokratik kitle örgütlerinin "Eyle- mearaverin"çağrısını da "sorumsuzluk" olarak değerlendırdi. ^'üksel. **Bu çağrı. sadece süreci uzatmış \e olabflecek ölüm- lerin vaşanmasına istenmeden katkı pa\ı sunmuştur. Bu \anı\la sorumsu/ca bir çağ- rıdır" diye konuştu. Tüm tutsak aileleri adına Dev rimci Tut- saklarla Dayanışma ve Mücadele Platfor- mu(DETUDAP).tutuklularınhaklıtalep- len karşılanıncaya kadar mücadeleye des- tek verilmesi için si\ il toplum örgütlerine çağnda bulundu. DETUDAP tarafından ya- pılan açıklamada. "Çocuklanmızın ölii- miinden tarafsız kalarak taraf tutanlar da $orumluolacaktırM denildi.Cumhuri>et'i ziyaret eden tutuklu aileleri. hapishane- lerden ölüm haberi beklediklerini. çocuk- lannındurumlanhakkındabirbilgialama- dıklarını söylediler. Tutuklu yakınlan. ce- zae\i önünde saldın ve ağır hakaretlerle karşılaştıklarını dile getirdiler. İstanbul Haber Servisimizin haberine göre DİSK \ e Türk-lş üyesi bazı sendika- cı ve işçilerin cezaevlerindeki direnişçile- re destek amacıyla ölüm orucu ve açlık gre- vi yapanlara katıhmı artarak sürüyor. Belediye-İş Beyoğlu Şubesi"nde 5 gün önce başlatılan açlık grev i. Genel-İş Sen- dikası 2 Nolu Bölge Şubesinde devam edi- yor. Sendikacı ve ışçiler. "Cezaevlerinde- ki tutsakların haklı \e meşru talepleri ka- bul edilinceye kadar, bizler de açlık grevi- mizi sürdüreceğiz" dedıler. Destek çağnsı Özgürlük Tutsaklarıyla Dayanışma Ko- mistesi (ÖDK) ailelennce >apılan yazılı açıklamada, cezaevlerinde sürdürülen açlık grevleri ve ölüm oruçlannın bedensel ola- rak tehlikeli bir noktaya geldiğine dikkat çe- kilerek çocuklannın ölümle burun buruna olduğu belirtildi. Açıklamada, tutuklu ve hü- kümlü ailelerinin bugün saat 13.00"te istan- bul Valiliği'ne yürüyüş yapacağı belirtile- rek tüm demokrat partiler. kuruluşlar ve yurttaşların etkinliğe destek vernıesi isten- di. îzmir ÎHD'de kriz masası NECATİ AYGIN İZMİR -İHD İzmir §ube Başka- nı Av ukat Ercan Demir; Buca. Ber- gama Özel Tip v e Aydın E Tipi Ce- zaevı'ndeki ölüm orucu ve süresiz açlık grevlerini tHD İzmir Şube- si'nin öncülüğünde oluşturulan "Kriz" masasıvla izlemeye aldık- larını açıkladı. Demir. "Kriz masa- sı kamuoyuna. demokratik kitle ör- gütlerine gelişmeleıie ilgili bilgi ve- recek" dedi. Ercan Demir. ölümler olmadan sorunun çözümü için siyasi partile- re ve demokratik kitle örgütlerine yaptıkları çağndan olumlu yanıt al- dıklannı belirtti. Siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin tem- silcileriyle yaptıkları ortak toplan- tılarda "Kriz masası" kurulmasını ka- rarlaştırdıklarını vurgulayan Demir şunları sövledi: "Cezae\ lerindeki gelişmeleri iz- lemek üzere İHD İzmir Şubesi'nde açlık grevlerini izlemek amacıvla kriz masası kuruldu. Kriz masası. CHP, SİP, Demokrasi \e Banş Par- tisi, Emek Partisi, HADEP, Emek Kültür, F.v rensel Kültür merkezle- ri tutuklu aileleri. DİSK'e bağfa Nak- liyat İş, Genel-İş 5no'luşube,Türk- İş"e bağlı Tüm-Tis ve Eğitim-Scn 1 no'lu şube temsilcilerinden oluşu- yor. Kriz masası: Buca. Bergama ve Aydın Cezaevi'ndeki gelişmeleri iz- leyecek, elde ettikleri bilgileri, anın- da demokratik kitle örgütlerine, ka- muovuna duvuracak. Tüm kurum ve kuruluşlar bilgi için İHD İzmirŞu- besi'nde oluşturulan kriz masasına başvuruda buJunabileceklerdir." Öte yandaıı tahlil için eylemcile- rin kan v erebilecekLerini ifade eden Demir. "Cezaeviyönetimi bize tah- lil için eylemcilerin kan vermedikle- rini sövlediler. Oysa e> lemcileriegö- rüşen avukatlar olayın hiç de böyle olmadığını. kimsenin tahlil için ey- lemcüerden kan istemedikleriniöğ- rendiklerini söylediler. Bi/inı uvan- lanmız üzerineölüm orucunda \e sü- resiz açlık gre\ inde bulunanlar kan ı ermek için cezaevi yönetimine baş- \nruda bulundular" dedi. Ercan Demir, İzmir Tabip Oda- sı'nın cezaev i doktorlarına yardım amacıyla üyelerinden bir grup uz- man doktoru görev lendirdiğini de sözlerine ekledi. Grevin 4 faturası' bir ömür Tutuklu v e hükümlü yakınlan RP Adana tl ÖrgütiTnü ziyaret ederek açlık gre\ krine çözüm istediler. Ziyaret sırasında bir tutuklu ya- kını sinir krizi gecirdi ve hastaneve kaldırıldı. (Fotoğraf: SABlT ÖZKESER) Cezaevlerinde açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülerin vücutlanndaki tahribatın ömür boyu sürdüğü, iyileşmenin ise bir yılda gerçekleştiği belirtildi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Cezaevlerindeki açİık grevleri ikinci ayını doldururken bu tür evlemlerin insan v ücudundaki "tahribatı" ömür boyu sürüyor. Vücut ağırlığının yüzde 25'inı kaybetmiş kişilerde fiziki iyileşmenin biryıl aldığını belirten Doç. Dr. Mehmet Tunca. bu kışılerde yaşamını etkıleyecek davranış bozuklukları da olabileceğıne dikkat çekiyor. 9 Eylül Lniversitesi Tıp Fakültesi Iç Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretım üyesı Doç. Dr. Mehmet Tunca, açlık grev leri sırasında doktorların hazırolmadıkları bir klinik sorunla karşılaştıklarını belirterek sürekli aç kalındıgında, nomıal tempoda bir protein yıkımıyla. ınsanların >aşamım üç lıaftadan fazla sürdüremeyeceğini söylcdi. Ancak kuramsal olarak günde 1500 kilokalori (kcal) enerji harcayan 70 kg agırlığındaki bir insanın. üç ay aç kalmaya yetecek bir enerji kaynağına sahip olduğunu belirten Tunca. üç hafta yerine daha fazla aç kalabılmeyi sağlayan organizmanın keton cisimlerinden yararlanma yeteneğı olduğunu belirtti. Karaciğerin bu dönemde kritik bir rol oynadığını vurgulavan Tunca, beyin ve kalbin buradan sağladığı ketonları enerji kaynağı olarak kullandıgını belirtti. Böylece kas dokusu ve proteinlerin yıkımdan korunduğunu dile getiren Tunca. bu dengenin yağ dokuları tükenene dek sürdüğü söyledi. Aç kalan kişinin yaşam süresini >ağ dokusunun zenginliğinin belırlediğinı v urgulayan Tunca. bu dönemde iştah duygusunıın azaldıgını. potasyıım kaybının belirginleştiğini kaydetti. Ka> gücünün de gittıkçe azaldıgını anınısataıı Tunca. hareket yeteneğinin kısıtlandığını. hastalann kan basıncıvla nabız hızlannın düştüğünü dile getırdı. L'zun siire aç kalmı^, kişilerin genel iştahsızhk se pasiflikten çıkarken bir dönem çevrelerindekı kı^ılere karsı davranışlarının değıştiğıni belirten Dr. Tunca. bu dav ranışların organik bir patolojinin belirtilerı savılarak izlenınesi gercktiğini söyledi. Tunca. başlangıçtakı \ ücut ağırlığının yüzde 25"ten fazlasını kaybetmı^ kişılerde tam anlamıyla düzelmenin bir vıl aldığını belirtti. Açlıktan çıkan bir insana verılecek besinler konusunda dıkkatli olunması gerektiğmi belirten Tunca. İkinci Dün>a Savaşı'nın bıtımıyle Nazı topldma kamplarından kurtarılan tutsakların bazılarının serbest beslenme) le birlikte öldüklerini arıımsattı. Açlık grevlerinden sonra beslenmeye başlayacak kişinin tedav ısinde özel dikkat gerektiğine dikkat çeken Tunca. bunları şöyle Mraladı: "Hastalann beslenmesi 50-100 cc yağsız süt veya sulu yoğurt gibi sıvı alışımıvla başlamalı ve vaklaşık her saat başı bu miktar yinelenmeiidir. Hastanın bu besinleri tolere edebildiği görülüvorsa. avnı besiıılerin içine şekcr veva vumurta sarısı katilabilir. Daha sonra ekmek. çorba gibi >ağsız besinler eklenebilir. Günlük tolere edilebilen toplam kalori bin 54M) kilokalori olabilir. Hastanın toleransı arttıkça temel amaç 3-1 bin kilokalorive ulaşmak olmalıdır. Hasta tolere etnıeve başladıkça pmteinden zengin besinler eklenmelidir. Erken dönemde > itaınin desteği konusunda aceleci olunmamalıdır." Dr. Tunca. açlığın ilk üç günü ınsan vücunda gelışen olayları şöyle anlattı: "Normal bir insanda günlük enerji harcamalannın vüzde 65-70'i bazal metabolizmava gider. Merkezi sinir sistemivse (MSS) tek başına günde 100- 600 kilokalori (kcal) enerji harcar ve bunun tamaını glukozdan gelir. Yücudumuzda enerji: glikojen (1 600 kcal). mobilize edilen protein (24 bin kcal) \e yağ (135 bin kcal) olarak depolanır. Açlık başlayınca ilk önce glikojen depoian mobilize olur ve vaklaşık 24 saatte boşalır. Bu dönemde amaç. kanda glukoz dü/evini vaklaşık 50 mg/dl dolavında tutabiunektir. Birinci öncelik enerji kaynağı olarak salt glukozu kullanabilen MSS ve eritrositlere verilmektedir. Av nı dönemde serum insülin düzev i düşerken. glukonda artış görülür. Böv lece karaciğerde glukondeogenesis hı/lanır. İnsülin azaldığı için glukozun kas hücreteri tarafından alımı azahr. Ovsa av nı hücrelere vağ asitleri kolavca girer ve enerji kaynağı olarak kullanılır. Açlığın 48- 72 saati bövle geçer. Organizma, besin bulması için gereken \etenekleri korumaktadır." BIZBIZE ERDAL ATABEK Satranç Oynamak mı? Fal Baktırmak mı?... 1999 yılının temmuz ayında hayatınız nasıl olacak- tır? Bugünden üç yıl sonrasını öngörmek olası mıdır? Daha önemlisi bunu merak edebilmektir. Satranç oyuncusu "içinde bulunduğu duruma" her hamleyle "nasılgelindiğini" bilmek zorundadır. "Dü- şünür", oyunun kuralları içindeki "olasılıklan hesap eder", sonrasının da gene "kendi hamleleri ile" geli- şeceğini "bilir." Satranç; bilginin, kişıliğin, deneyimin, yaratıcılığın oyunudur. Satranç; akıl. cesaret ve yaratıcılık ister. Üç yıl sonra hayatınızın nasıl olduğunu anlamak için, yalnız kendinizi düşünmeniz yetmez, ortamdaki de- ğişmeleri, ekonomideki değişiklikleri, sosyal hayatın nasıl değişeceğini, dünyanın nasıl olacağını hesap- layabilmeniz gerekir. Bütün verileri akılcı bir yolla bir- birine bağlayabilirseniz, üçyıl sonraki hayatmızı -yak- laşık olarak- kavrayabilirsiniz. Ama aklın yerine kaderi koymuşsanız, Cesaretin bedelinden kaçıp korkuya sığınmışsanız, Yaratıcı gücünüzü uydumculuğa terk etmışseniz,. Fal baktırırsınız. Falınız iyi çıkarsa sevinip rahatlarsınız, Kötü çıkarsa başka bir falcıya gidersiniz. Satranç oyunuyla fal arasındaki fark, "iradenin ki- min elinde olduğu"dur. • • • ' Türkiye'de büyük bir anket yapılmalıdır. "Satranç oynar mısınız? Yoksa falmı baktınrsınız?" Sadece bu soruyu soran bir anket yapılmalıdır. Zekâ ile kurnazlık arasındaki fark ortaya çıkacak- tır. Yetkin kişilik ile yetersiz kişilik arasındaki fark orta- ya çıkacaktır. Sorumluluk ile vurdumduymazlık arasındaki fark ortaya çıkacaktır. Çalışkanın sabrıyla tembelin telaşı ortaya çıkacak- tır. Olayları değiştirenle olaylarla değişenin farkı orta- ya çıkacaktır. Yenilgiden ders alanla yenilince yıkılan ortaya çı- kacaktır. Yengiyle öğrenenle yengıyle şımaranın farkı ortaya çıkacaktır. Türkiye'de bu anketi yapın. ' ' Öğretmenler ve öğrenciler arasında yapın. işı yönetenlerle çalışanlar arasında yapın. Politikacılarla oy verenler arasında yapın. Babalar, anneler ve çocuklar arasında yapın. Bankacılarla bankaya para yatıranlar arasında ya- pın. Bu anketi yaparsanız, Eğitim sisteminizi öğreneceksiniz, Ekonominizi öğreneceksiniz, Toplumsal yapınızı öğreneceksiniz, Kurumlarınızı öğreneceksiniz, Politik alanınızı öğreneceksiniz, .. .« Ja* %^ Tek soruluk basit bir ankettir bu. /.,„»•;„,•;» »•• Bu anketi yapın ve kendinizi tanıyın. ••^•**-*» J <*<»S Bu anketi yapın, üç yıl sonraki hayatmızı öğrenin., 1999 temmuzunda nasıl bir hayatınız olacak? • • • Satranç da fal da binlerce yıldan beri var. Satranç; akla, hesaplamaya, öncesini ve sonrası-, nı düşünmeye dayalı bir oyun. Fal; aklı bilınmez güçlere emanet etmenin, kendi ira- desini hiçe saymanın, korku ve tembelliğin simgesi. Binlerce yıldır insanlar bir seçim yapıyor. Ya akılcılıkla hayatını yönetiyor ya da fala teslim olu- yor. Sonucu belirleyen de bu seçimdir. Şimdi düşünün bakalım, 1999 yılının temmuz ayında hayatınız nasıl olacak? Akılcılığı seçıyor, satrançtan yana oluyorsanız, Hamlelerinizi hemen şimdi düşünün ve harekete ge- çin. Yok fala inanıyorsanız, "Hele bakalım, kader ne gösterir?" diyeceksiniz. PKK'li dağda 1 yıl yaşıyor ANKARA (UBA)- Bölücü örgüt PKK'ye katılanların dağdaki ömürlerı 1 yıla indi. Genelkurmay Başkanhğrn'ın PKK militanları üzerinde gerçekleştirdiği bir araştırma. PKK'nin "savaşçf diye adlandırdığı militanlarının. terörle mücadelenin sertleşmesi sonrası dağdaki yaşam sürelerinin 1 yıla kadar indiğini ortaya koydu. Genelkurmay. PKK üzerindeki bu araştırmayı, ölü ve yaralı olarak ele geçirilen militanlar üzerindeki soruşturma sonrası gerçekleştirdi.şeker ve>a vumurta sarısı katılabilir. Daha için gereken \etenekleri korumaktadır." militanlarının. terörle gerçekleştirdi. Eski TBMM Hayali İhracatı Soruşturma Komisyonu Başkanı DYP'li Öztürk, partisinin milleti kandırdığını söyledi 'DYP'de uyuşturucu kaçakçılan olduğunu duydum' DOGAN AKIN .A.NKAR.A - Geçen \asama döne- mindeTBMM Hayali ihracatı Araş- tınna Komisyonu Başkanlığı yapan. aralannda ünlü sıyasetçi ve bürok- ratların da bulunduğu çok sayıda is- min yasadışı bağlantılannı ortaya koy- masına karşın hazırladığı raporun ra- fa kaldırıldığını vurgulayan DYP'li Mahmut Öztürk, Türkiye'deki "si- yaset-ticaret-malŞa'" üçgeninin fotoğ- rafını çektikten sonra soruyor: Tür- kiye teslim alınmış! Cumhuriyet, ül- ke birkaç kişiv e peşkeş çekilsin dive mi kuruldu?" Öztürk "ün. "Eskiden.gördüğümde Nirtıpatardım" dediği Cumhuriyefe anlattıklannın satırbaşlan şöyle: "Partim. milleti kandırdı! DY P'de uyuşturucu kaçakçılan olduğu du- yumİan aklım. Partimden vicdanen da- vacıv ım. Baba bizi yanıltıp Köşk'e git- ti. Hayali ihracat dosyası MecOs'te yok edildi. Türkive teslim alınmış. Hayali dosyasını kapatan millervekillermiiçe- ri atacaksmız. Üst düzey dekilerin v ap- tığını vatandaş yapsa öldürürüz. Es- kiden nıatya dev lerten adam arardı, şimdi devlet mafvadan adam anyor. Toplum zaten temiz.siyasettemizlen- sin. Tansu Çillcr hayalicilcri terfi et- rirdi. DV P, hayali ihracaiçıları bakan vaptı. Partimin tek iddiası Tansu'yu Baba bİZİ yamlttl Geçen yasama döneminde TBMM Hayali İhracatı Araştırma Komisyonu Başkanı olan DYP'li Mahmut Öztürk. Türkiye'nin, çıkar çetelerince teslim alındığını, yolsuzluklann üzerine gideceği iddiasıyla Demırel liderliğinde iktidara gelen partisinin halkı kandırdığını anlatıyor. "Baba bizi yanıltıp Köşk'e gitti" diye yakınan Öztürk. DYP'de uyuşturucu kaçakçılan olduğu duyumları aldığına da dikkat çekiyor. Öztürk. halkı soyanlann değişmediğini vurgularken "ANAP'lılann bindiği yatlara. şimdi DYP'liler biniyor" diyerek gülümsüyor! ayakta tutmak. Atatürk'e kök söktii- ren Meclis, Tansu"nun karşısında el pençe. Hırsızın partisi vok. ANAP'ın bindiği yatlara DV'PMiler de bindi. Devletteki soygun sistenıini değistinnek imkânsız. sistemi kuranlar çok güçlü, kim gelirse gelsin. gücü >etmez. Güm- riik kapılan kalbur gibi. ANAP'ın sa- kıncalı dediği memuriar DYP tara- fından gümrüklere yerieştirildi. Tür- kive kuşatılmamtşsa, soygunu uzaylı- lar mı vapıvor? Basın da sütten çık- mış ak kaşık değil. Gazetecilerin ço- ğu tetikçi konumuna getirilmiş. Sağ- sol bitti, para konuşuyor, paranın ko- nuştuğu yerde hakikat susuvor. Dev- leti ağaçkakan gibi sov uvorlar. Herkes volsuzluğa karşı çıkıvorsa, bu Mec- İis'teki zıkkım ne peki? Eskiden dışa- nda paralanılıp sivasete girilirdi, iş tersine döndü. Askerier darbe yap- masın da millet bu siyasetçilerin ger- çek > üzünü görsün. Darbe olunca, milleti sovan siyasetçinin de değeri ar- tıyor." ' DYP Genel Başkanı Çiller tarafın- dan 24 Aralık seçimlerinde listeye ahnmaması üzerine parlamentov a gi- remeyince .'^nkara"daki bir özel şirket- te. kendi deyimiyle "el kapısında" ekmek parası kazanmaya çalıştığını belirten Öztürk'e yönelttiğimiz so- rıılar ve yanıtları şöv le: - Hayali ihracat konusunda hazır- ladığınız rapor çok tartışma v aratma- sına karşın, neden rafa kaldırıldı? Ra- porun ardından. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel'e,bazısivasetçilerin suçlandığı bir kaçakçılık-istihbarat raporu götürdüğünüz doğru mu? - Ben hayali ıhracatın her boyulu- nunhervönüylcilgilendim. Silahka- çakçılığı. eroin kaçakçılıöı. hor bo\ u- tuna girdim konunun. Bu ihracat adı altında ne haltlar kanştınldığına gir- dim. Bu çalışmalar öyie ki. söyleye- ceğin her söz. ağzından çıkan rîer ke- lime ya seni ya da karşındakini götü- rüyor. Bunun için belge gerekir. Bel- gesi olan her işin üzerine gittim. A ku- ruluşunun belgesi yokedilmişse. bu- nu B kuruluşunda bulduk. Ondan son- ra konuştuk. Kendi partim içinde de isme girmiyorum şimdi, bazı isimle- rin uyuşturucu kaçakçılığı. hayali ih- racat. eroın kaçakçılığı yaptıklanna ilişkin duyumlar aldık. - Kimlerdi bunlar? - İsme girmiyorum. Emniyettende duyumlar aldık. Belge olmadan bu konuları ispatlamak mümkün değil. Birçok yere resmen yazı yazmama karşın olumsuz yanıt aldım. Ben bu- nu tüm haysiyet ve şerefimle söylü- yorum. Çünkü. Türkiye'de bir konu- yu ne kadar gizlersen gizle, eğer sen bilerek gizliyorsan. mutlaka başka bir taraftan çıkıyor. Ben o nedenle hiç- bir konuyugizlemedim. Devletin men- şeinde olan hiçbir şeyi gizlemedim. Bana. milletvekiliolarakmilletinna- musu emanet. Ben orada millet adı- na vekâlet ettim. Mehmet Ali Yıl- maz'la (DYPli eski Devlet Bakanı) ilgili birçok iddia vardı. Amayerya- nldı. gök yanldı. tek bir belge bulu- nanıadı. Merkez Bankası'ndan birar- kadaş. onu da Paris'ten getirtmiştim. "Burada geçen IdşL, Mehmet Ali Yıl- maz. sizin şimdiki bakanınız dedi. Si- zin bakanınız Mehmet Ali Yılmaz, belge bende" dedi. Komısyonda 12 üve var. Meclis zabıtlanna geçmiş birolav bu. Peki dedim. Ben bunun üzerine tekrar işe başladım. MİT'e yazdım. MİT. "Biz bu işlerle ilgilenmiyoruz diye yanıt verdi. İstanbul Valilıği'ne vazdım. İstanbul Valiliği'nden söz konusu şirketlertn dosyasını istedim. Ancak valilik."Bunlann dosyası yok" dedi. Sirketinadı TEKPA'vdı. Benım faksı çektığim gün. İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü'nün çelik kaplı kapıla- rı açılıyor, ancak evraklar vok denı- yor. tşte burası Türkive. Ama kanıu görev lisi de iddia ediyor. "Bu adam o" dıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı'na yazdım bu seter de. Orada bıı suretı olurdiye. Bakanlıkta Allah'tan varmış. Tekerteker hayali ihracat ya- pan bu firmanın tüm detaylanyla il- gili bilgileri gönderildi. Bunları alın- ca v ıcdanen rahatladım. Ancak daha sonra kendi bakanını ihbareden mil- letvekili durumunadüştük. Neolduy- sa da ondan sonra oldu zaten. Ama bir olayıortayaçıkardık. Şunutümsami- miyetimle söylüyorum: hiçbir belge- yi gizlemedim. Ama belgesiz de ça- lışmadım. Çünkü insanlann haysiyef ve şerefi ucuz olmamah. - Hayalici şirketleri ortaya çıkar- dıktan sonra ne oldu? - Rapor yanımda. Incelersek. üç-dört olayla karşılaşırız. Bunlardan biri de zamanaşımı. Mali açıdan zamanaşı- mına uğramaması için Maliye Ba- kanlığı'na yazı yazdık. Şu firmalar hakkında kamu davasını derhal baş- lat diye. O zaman Sümer Orat (ANAP'a geçen Manisa Mılletveki- li) bakandı. Sonra Başbakanlık Tef- tış Kurulu'na yazdım. "Dosyadaki bürokratlar hakkında soruşturma başlat" diye. Değışik isım yoktu. Her işin başında. planlamanın başında. Maliye den üç kişinin ismi geçiyor- du. Bu doğrultuda Başbakanlık Tef- tiş Kurulu soruşturma başlattı. Ben elıınden gelen herşeyi yaptım. Soruş- turma komisyonu açtırdık. Ama ko- misyonda bu konu resmen kapatıldı. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle