23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 TEMMUZ 1996 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Eğitimi Geliştirme Projesi, öğretmen kalitesini yükseltme amacına yönelik çahşıyor Oğretmeıüere yüksek tisansEBRU TOKTAR AJSKARA-Türkiye Eğıtım Derneğı Bılım Ku- rulu Başkanı. Hacettepe Unıversitesi Eğıtım Bılım- leri Fakültesı öğretım üyesi Prof. Dr. Özcan Demi- rel, Yüksek Öğretım Kurumu'nda (YÖK) Dünya Bankası'nın desteğı ıle "Milli Eğitimi Geliştirme Projesi" adlı bır çalışma yürütüldüğünü bildirdı. Proje kapsamında. ortaöğretimde egitim \erecek öğrermenlereıkıyıllık yüksek hsans eğitimi verme- yi hedeflediklennı belırten Demirel. "Öğretmen kalitesi y ükseltilmeden, egitimin kalitesi yükseltile- mez"" dedi. Ortaöğretim öğretmenlerinin kalitesinin yüksel- tilerek çağdaş programlan uygulayabılecek becen- lerle donatılması gerektiğini belirten Demirel, ög- retmenlenn "robotgibi" bılgı vermek yerine. öğ- renciJeri araştırma yapmaya yöneltmesi gerektiği- ni vurguladı. Ortaöğretimin süratle lısansüstü eğı- tımden geemlmeMni ısteyen Demirel. YÖK'te "Milli Eğitimi Geliştirme Projesi" adlı bir çalışma yürüttüklerinı bildirdı. Özcan Demirel. projenin ilkokula lısans düze- yinde. ortaöğretime de yüksek lısans duzeyınde eği- tim almış öğretmenler yetiştirmeyı amaçladığını söyledi. Prof. Dr. Özcan Demirel. ülkenin bilime katkı ge- tirici. üretken ve araştıncı gençlere ıhtiyacı olduğu- nu v urgulayarak ortaöğretim ve yükseköğretimde- kı sıstem çelişkisınin gıderilmesı gerektığini kay- dederek sözlennı şöyle sürdürdü: " Vükseköğretim, sınavla ögrenci alırken ortaöğ- retimde klasiksına\ uygulanıyor. Ortaöğretimdeez- bere day anan yaklaşımlar varken üniversitede bilim- sel ağıriıklı çaİışmalar vapılıyor. Bu iki sistem birbi- rine taban tabana zıt oİunca. eğitimden istenilen \ e- rim alınamıvor. Türkiye'de bunu giderici önlemle- rin alınmaması. öğretmenlerin çağdaş programlan uygulavaeak nitelikte iist becerilerle yetiştirilmesi gerekiyor." Türkıye'de bilimsel araştırmalara yete- nnce destek verilmediğini vurgulayan Demirel. "Türkiye, bilimsel araştırmalar bakımından diinya literatüründe 41. sırada yer alıvor. Eğer. ülkemizde araştirma-geliştirme (Ar-Ge) çalışmalanna yeteri kadar destek \erilirsegay ri safi milli hasıladan araş- tırma giderlerine ayrılan pa\ arttırılırsa bilimsel araşhrmalardaki yerimiz ilk 20'lere çıkabilir" dedi. Demirel. yurtdışı yayınlarla akademik yükselme- lereöncelik verilmesi gerektiğini \urguladı. Bilim- sel çalışmalan yurtdışında yayımlanan öğretım üye- lerine teşvik verılmesıni ısteyen Demirel, üniversi- telerde Ar-Ge birimlerinin oluşturulması gerektiği- ni kaydetti. Sanayi ve üniversite arasında işbirlığı sağlanma- sı gerektiğini vurgulayan Demirel. "Sanayi sektö- rünün maddi olanaklanyla ünKersitenin bilimsel birikimi birleştirilerek araştırma sahalanna kana- lize edilmeiklir. L retim için, toplum için araştırma yapmak zorundasımz" diye konuştu. Topyekûn egitim hamlesi yapümalı Demirel, Türk egitim sistemınin 21. ylizyıla ha- zırlanması, topyekûn bir egitim hamlesinin yapıl- ması, 8 yıllık temel eğitimin ücretsiz ve kesintisiz olarak ülke genelınde uygulanması gerektiğini an- lattı. Okula gitme oranının ortaöğretimde yüzde 75 'e, yükseköğretimde yüzde 40'a ulaştınlması ge- rektiğini kaydeden Demirel. bu amaca uygun yatı- nmlar yapılmasını istedi. Demirel, gelişmiş ülke- lerde, gençlerin yüzde 45'i üniversiteye giderken bu oranın Türkiye'de yüzde 9 düzeyinde kaldığını be- lirterek "Bunaaçıköğretimdedahiledildiğindeünt- versiteye giden gençlerin oranı yüzde 2O'\e çıkar. Ancak, sadece eğitimin niceliğini yüksetlemeye ça- lışmamalı, niteliğe de önem verilmelidir" görüşleri- ni dile getirdı Taraflar son kez bir araya geldi ABD üslerinde grev bugün • Grev öncesi bir araya gelen taraflar taşeron, görevine son verilen sendikacının durumu ve "kaçak Amerikalılar" gibi sorunlarda tıkandılar. UFL'K TEKİN ADANA - Son anda sürp- riz btrgelışme olmadıgı tak- dirde Türkiye'deki ABD üs- lennde bu sabah grev başlı- yor. Son kez dün bır araya ge- len taraflar. ücretlere "eşel mobil sistemine uygun ar- öş" yapılması konusunda anlaşmalanna karşı taşeron. görevine son verilen sendi- kacının durumu ve "kaçak Amerikalılar" gıbi sorun- larda tıkandılar Resmı adı "Türk Silahlı Kuvvetleri Tesisleri" olarak geçen Adana'da İncırlık. Diyarbakır'da Pırınçlik üs- lenyle Ankara ve Izmır'de- ki ABD asken ışyerlerınde Faizi düşük Orman -- köyliisünç. kredi SAİMBEYLİ-FE- KE (AA) - Orman Ba- kanı HaBt Dağü. bakan- tıgm tüm ımkânlannı Türkiye genelındeki 17 bin 757 orman köyüne ve buralarda yaşayan 10 milyon orman köylüsü- îje götüreceklerini be- lirtti. Dağlı. Adana'nın Aladağ. Tufanbeyli, Sa- jrnbeyli ve Feke iiçele- rinde yaptığı konuşma- larda, hedefînin Türk or- maneıhğmı dünya.;or- tnancılığıyla entegre et- mek olduğunu belirtti. Orrnan köyiüîerini OR- KÖY'den düşük faizli krediler vererek kalkm- dıracaklannı kaydeden Dağlı. şöyle devam etti: "Bugön Türkiye'de Gayri Safi Milli Hası- ia'dan en az pay ı alan ke- sim. orman köyiüsüdür. Bu yanlıştır. Bu durum ûlkemizin sosval prnble- midir. Geiir dağdmiM- daki adatetsizliğl düz^- teceğjz."1 bu sabah gre\ başlıyor. Harb-Iş Sendıkası son anda bir gelişme olmazsa 17 Ha- zıran I996"da aldığı grev kararını. \asal 60 günlük süreyi be'klemeden 2 bin üyesi> le bugün uygulamay a koyacak. Türk-l§"e baglı Türk Harb-lş Sendikası. Vınn«l Brovvn and Root adlı ABD'li müteahhıt şırket yetkılıleriyle yaptıgı görüş- melerde dört temeT konuda talepte bulunuyor. Ücretlere her üç ayda bır resmı enflasyon oranı kadar zam yapılması sendıkanın ılktalebı. Ekonomı literatü- ründe "eşel mobil"adı da ve- nlen bu sıstemle ılgilı tale- bine ek olarak sendıka. üç aylık dönemler halınde ay- nca yüzde 3 oranında refah payı da ıstıyor. Yumuşama Sendikavla son kez bır araya gelen \'BRyetkılılen. bu konuda belli bir yumuşa- ma ıçensıne gırmış durum- dalar. Yaklaşık dört aydır sü- regelen görüşmelerde VBR. sözleşme yürürlük süresınin 1 nısandan değıl I temmuz- dan. yanı üç a> gecıkmeli olarak işlemesinı ıstıyor. Sendıkanın bu yöndeki ış- veren teklıfıne yanıtı kesın: Hayır. Oncekı gece başlayıp dün sabaha dek süren ve dün de ıkınci kez y ınelenen son gö- rüşmelerde aşılamayan bır diger sorun ise Harb-lş Sen- dikası Diyarbakır Şube Baş- kanı Mehmet Durmuş'la ıl- gılı. Sendıka. "direniş yaptığı, yaptırdığT gerekçesıyle ış- ten atılan Durmuş'un gen alınmasını ısterken. ABD"lı- ler "Durmuş'uemeklioldu- ğu gün çıkartnıa" koşuluy- la ışe alabileceklenni söyle- dıler. Sendika ıse Dur- muş' un seçildıği sürenın bi- tımıne kadar Pirinçlik'tekı görev ini sürdürmesini isti- yor Bukonunundaaşılama- dığı bıldırilirken, yıllardır taraflar arasında yaşanan "kaçak ABD'liler" sorunu daçözütemedi. Istanbul'da gerçekleştirilen Sosyal Güvenlik Kurultayı'na, işçi ve memur sendikalan, bazj siyasi parti tem- silcileri ve v urtdışındaki sendikalar büy ük ilgi gösterdi. Sendikalar ve siyasi partiler, SSK'yi masaya yatırdılar SSKtattşmasındakavgaİstanbul Haber Servisi - Isıan- bul'da gerçekleştınlen Sosyal Gü- venlik Kurultayf nda. SSK masaya yatınldı. Kurultayda sosyal güven- lik kurumlannın ışçi \e memurun lehine kamulaştınlması gerektıöını belırten Işçi Partisı (İP)Göuöl Baş- kanı Doğu Perinçek. "SSK'yi IMF Ue işbirliğinde olan tekeküp^|pva- zi\e kaptırmamalıyız" dedi Kendı- lenne soz hakkı \enl- medığı gerekçesıyle bırgrubun kürsüvü iş- gal etmesı. kavgaya neden oldu. Işgal son- rasındaki gerilım nede- nıyle Divan Başkanı Bavram Yıldınm. ku- ruitayı sonuç bildirge- si okumadan kapadı. İstanbul İşçi Sendi- kalan Şubeler Platfor- mu. KESK îstanbul Şubeler Platformu. İs- tanbul Tabıpler Odası ve Emeklı-Sen'ın or- taklaşa düzenledığı "Sosyal Güvenlik \e Sağhk Hizmetleri Ku- rult»i",dün Altuniza- de Petrol-lş binasında yapıldı. Kurultavı düzenle- \aziyette tezgâh başında öfümü bek- leyeceğiz''dedıler. Kurultayda konuşan Perinçek, sosyal güvenlik hizmetlerinin ışçi veemekçilerin lehine düzenlenme- si gerektiğini vurgularken İstanbul işçi Sendikalan Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Levent Dokuyucu. "Sosyal güvenlik kurumlannın tas- fiyesine izin \ermeyeceğiz" dedi. yen örgüt temsılcilen, amaçlarının varolan haklannın ellerınden alın- masına karşı güç bırlıcı olduğunu belirterek "Eğer SSK ve Emeklilik Yasası'nda vapılmak istenen deği- şiklik Ue zorunlu tasarnıfun gasp edilmesi yönündeki yasa tasansı TBMM'den geçerek yürürlüğe gi- rerse emekliük bizinı için haval ola- cak \esosyal güvenceden yoksun bir SSK'nin masaya yatınldığı geniş katılımlı kurultav da. sendı- ka vetkilileri ve sivasi partiler sosyal güvenlik kurumlannın işçi ve memurun lehine kamulaştırılması gerektiğini vurgu- larken . kurultavda söz alan kayıp vakınları da kendi sorun- lannı dile getirerek. kayıplannın bulunmasını istediler. Sosyal gü\enlik kurumlarını daya- nışma kurumu olarak gördüklerini belirten Dokuyucu. "SSK'nin par- çalanmasına karşıy ız. Bu kurum ye- niden vapılandınlmalıdır. SSK'nin mali veyönetim özerkliği olması ye- rekiyor. SSK. yönetiminde işçilerin ağıriığı olan bir kurum haline dö- nüştarülmeJidir" dı>e konuştu. Ozgürlük ve Dayanışma Partisı (ÖDP) istanbul ll Sekreten AzizÇe- likde sol ve sosyalıstlerin aralann- dakı düşünce farklılıklannı bir ya- na bırakarak ışçi ve emekçilerin or- tak mücadelelerine destek olmalan gerektiğini söyledi. HADEP il yö- netıcısı Latif Kaya da "Banş ve de- mokrasiyi ancakişçi partileri getire- bilir" derken Emek Partisı Genel Başkanı Levent TüzeL serfflây e ve gericiliğin ülkeye tek ba- şına egemen olmak iste- dıöıni kaydetti. Ingıltere ve Alman- ya'dan gelen sendikacıla- nn da katıldığı kurultay- da söz alan kayıp ailelerı adına konuşan bir anne de çocuklannm biran ön- ce bulunmasını istedi. Kûrsûişgali UBA'nın haberine gö- re. işyerlerınde yapılan delege seçimlennjn adil olmadığını savunan bir grup. kürsüden konuşma ısteğinde bulundu. Diva- nın konuşma hakkı veril- meyeceğını açıklaması üzerine, izınsiz olarak kürsüyeçıkan birkişi. ku- rutay görevlileri tarafın- dan kürsüden indırilmek ıstendı. Bu sırada salonda kürsü işgaline destek verenler ıle kurultay delegelen ara- sında yaşanan gerginlik. kavgaya dönüştü. Salonda yumruklaşmanm başla- ması üzerine, Divan Başkanı Bay- ram Yıldınm. sükûnet sağlamatîığı için tebliğlenn sunulması tamam- lanmadan kurultayı kapattı. Danıştay'dan RTÜK'e ' Yasa dışmda idari bir karar alamazsm' HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Danıştay. aynı yasa hükmünün farklı yorumlanması nedeniyle görsel medya kuruluşlan arasında doğan haksız uygulamalann gıderilmesi amacıyla kendisine başvuran Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nu (RTÜK) desteklerken yasasına aykırı işlem yapmaması konusunda da uyardı. RTÜK'ün 2 ihlal arasında uyarı verebilmek için süre belırlemesi konusunda önerdığı "ilke" karannı yersiz bulan Danıştay'ın, bu görüşüyle medya davalannda birbiriyle çelişen kararlar veren mahkemelere de aynı mesajı göndermesi dıkkat çekti. Idare mahkemelennin çelışkilı kararlanndan bunaian RTÜK. ılgiii yasa hükümlerinin sağlıklı değerlendırilmesı için başvurduğu Danıştay'dan "yasanı uygula'" onayını aldı. Danıştay'a "Ud ihlal arasındaki sürenin üst kurul taraftndan ilke karanyla beürtenip belirlenmeyeceği'' konusunda görüş soran RTÜK'e, yapılacak düzenlemenın yasaya aykın olacağı yanıtı verildı. Danıştay I. Daıre 4 sayfalık görüşünde şunları söyledi: "RTÜK tarafından iki ihlal arasında süre belirlenmesi yoluna gjdilmesi dunımunda. saptanan sürenin geçmesinden sonra tekraıianacak ihlal üzerine, kanunda öngörülen vaptınmıa uvyulanmasına fiilen olanak kalmavacak vc dola>ısıyla kanun hükmünün uygulanması idari bir kararia engelienmiş. olacaktır ki anılan 33. maddenin gerek vazılış biçiminden gerekse içeriği yönünden boyle bir sonuca ulaşmak olası değildir. Özel radyo ve televizyon kuruluşlannın yaym i/ninin geçici olarak durdurulması veva iptalini gerektiren iki ihlal arasındaki sürenin RTL K'ün ilke karanyla beliıienmesine yasal yönden olanak bulunmadığına sonucuna ulasıldı." TRT ve özel televizyon kuruluşlannca son bır yılda RTÜK aleyhine 50'nin üzerinde da\a açıldı. Yayıncı kuruluşlann daha çok uyan ve yayın durdurma yaptınmlanna karşı "yürütmeyi durdurma" istemiyle yaptıklan itırazlar, ıdare mahkemeleri tarafından değişik yorumlarla karara bağlandı. Yasa ne diyor 3984 sayılı Radyo ve Televizyon Yasası'nın "uyan, durdurma, iptal" hükümlennı düzenleyen 33. maddesi öngörülen yükümlülüklerı yenne getirmeyen. izin şartlannı ihlal eden, yayın ilke ve esaslanna aykın yayın yapan özel radyo ve televizyoVı kuruluşlannın uyarılmasına, ihlalın tekrarlanması halinde, yayın izninin geçıci olarak durdurulmasına ya da yayın izninin iptal ine hükmediyor. Seydişehîr'de örgüüenıne kavgası Türk-îş ile Hak-İş, Seydişehir Etibank Alüminyum îşletmeleri'nde örgütlenme mücadelesi nedeniyle karşı karşıya geldi. Örgütlenme mücadelesi, sendikalann birbirlerini yolsuzluk ve yalana dayalı politika üretmekle suçlamalanna dönüştü. GÜNEŞGÜRSON ANK.AR.A - Seydışehir Etibank Alü- minyum tşletmelerf ndeki sendikalann yürüttüğü örgütlenme mücadelesi. Türk- Işile Hak-lş'i karşı karşıy a getirdı. Türk- lş"e bağlı Türk Metal Sendikası ile Hak- İş'e bağlı Özçelik-tş Sendikası arasın- daki örgütlenme çalışmalan. sendikala- nn birbirlerini, yolsuzluk yapmakla ve yalana dayalı politika üretmekle suçla- malanna dönüştü. Türk Metal Sendikası. bu işyerinde bir şüredir örgütlenme çalışması yürüten Özçelik-tş Sendikasf nı. geçmişte yol- suzluk yapmakla suçladı. Türk Metal Sendikası Seydişehır Şube Başkanlığı. Özçelik-lş yönetıcılerınin. bir arabayı şendıkaya iki defa sattığını ileri sürdüler. Özçelik-lş Sendikası ise bu suçlamayı reddedetti. Türk Metal'ın ışçılere dağıt- tığı duyuruda. Özçelik-İş Sendikası Ge- nel Mali Sekreteri Feridun Tankut'un. aynı sendikada birlikte görev yaptığı ar- kadaşı. Genel Teştilatlandırma Sekrete- ri Mustafa Atlı'nın 900 bin Iıraya aldığı ve I989yılında sendikaya 9 milyon lira- ya sattığı Murat 131 marka otomobilı. 1991 yılında 19milyon 500bin Iırayaye- niden satış işlemı yaparak sendikayı do- landırdığı ıddiası yer aldı. Duyuruda, Çe- lik-lş ve"Özdemir-îş sendikalannın bir- leşmelen sırasında "yağmaeüık'* yaşan- Cörüşmeler sürerken polis baskısının arttığı öne sürüldü G.Antep'te iş bırakma eylemi sürüyor Haber Merkeâ - Gaziantep'tesigorta ve sendıkal hak taleplenyie 20 bin dokumâ işçisinin başlattığı iş bırakma eyfemi sürüyor. Güvenlik güçlerinin. eylemci işçiler üzerinde baskı oluşturmak için Gaziantep Dokuma Işçileri Yardımlaşma Demeği'nde arama yapnğı. dernek binasında bulunan_işçiler ile Dernek Başkanı Hiiseyin Ozdemir'i tehdit ettiği ileri sürüldü. 30 Haziran 1996 günü 8 saatlik işgünü, sigorta ve sendika talepleriyle 10 bin dokuma işçisinin başlattığı iş buakma eylemi, ilerieyen günlerde yan sanayıde çalışan işçilerin de katılımtyla genişlerken direnişteki işçi sayısı da 20 bine ulaştı. İşçiler adına işveren temsiicisi Halıcılar ve Dokumacılar Odası ile göriişmeJerini sürdürüren Gaziantep Dokuma işçileri Yardunlaşma Derneğı, henüz bir anlaşma sağlayamadı. Görüşmeler sürerken iş^ilere yönelik polis baskısının son günlerde arttığı öne sürüldü. İşçilerin 15 gündür süren grevleri, 100 bine yakm kişiyi ekonomik yönden olumsuz etkilemesine ragmen esnaf da işçilerin haklı olduğunu betirterek eylemi desteklıyor. Araiannda EP. HADEP, ÖDP, İP, İHD ve DİSK Genel-lş/in de bulunduğu siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri de yaptıklanm basın açtklamalanrtda sonuna kadar işçilerin yanında olacaklannı bildirdiier. Dokuma İşçileri Derneğı de direnişe maddi yönden destek olmak isteyerder için de bir hesap numarası açördı. Hesap numarası şöyle: Dokuma İşçileri Derneği/ Iş Bankası Gaziantep Merkez Şubesi/ 63OO3O425OI218815. dığı savlanarak. Tankut'un bu konuda yasal yollara başvurup başvaırmadığı so- ruldu. Özçelik-lş Sendikası'nın. "kirliemel- lerine işçiyi alet etmekle" suçlandığı du- y uruda. "Hizmet götüremedikleri işçiyi müşteri olarak görenlere karşı. Seydişe- hir'deki binlerce alüminyum işçisinin kutsal aidatlarını namusu gibi koruyan Türk Metal, bu işçilerin çüriik mal satan mağazava itilmesine müsaade etmeye- cektir" dendı. Türk Metal Sendikası Genel Sekrete- ri Özbek Karakuş, konuyia ılgilı olarak Cumhunyet'e yaptığı açıklamada, Öz- çelik-lş'i suçlayarak "Toplusözleşmenin süresi. 31 aralık tarihinde bitiyor. Eylül başında, yetki prosedühi başlayacak. Sendikasız yere gitme cesaretleri yok, bi- /e saldınyorlar. Yüzde 10 barajı telaşma düştüler" dedi. Mustafa Atlı'nın araba satışıyla ilgili iddialann "düzmece" ol- duğunu söyleyerek "İspatetsinler, istifa ederim" dediğini kaydeden Karakuş. sözlerini şöyle sürdürdü:"Noter belgele- riyle açıklayınca, Seydişehir'den kaçtı. Hesap tefkik komisyonu raporuna 'sah- te' diyordu. İspat edemeyenler namus- suz, şerefsizdir diyordu. Kimmiş namus- suz, şerefsiz?" Karakuş, Seydişehir'de 3 bin 100 işçi bulunduğunu. Özçelik-İş'in üye sayısı- nın bine ulaştığını. 175 işçinin de kendi sendikalanna aeri döndüğünü belirterek, 1975 yılında DlSK'e bağlı Özgür Alü- minyum-lş Sendikası ile sürdürdükleri örgütlenme mücadelesi sırasında biryö- netim kurulu üyelerinin vurulması ne- deniyle. "Burayı kolay kolay bırakma- yız. Kanla koruruz" dediğini söyledi.Öz- çelik-lş Sendikası Genel Sekreteri Recai Başkan ise söz konusu iddialann, daha öncekı genel kurullarda aklanan "bir iş- lem eksikliğinin öne çıkartılmasr oldu- ğunu kaydederek. suçlamalan "İşçinin üzerine oyun oynayan, işçiye ragmen, iş- çi adına liareket etmeyi adet haline geti- renlerin demagoji yapması ve yalana da- yalı politika üretmesi" diye nıtelendirdi. Türk Metal Sendikası'nın, işçilere baskı yaptığını ve görüşlerini almadan toplusözleşme bagıtladığını kaydeden Başkan, "işçiyi tanımıyorlar. Seydişe- hir'deki kayıplannı örtrnek için başvur- duklan yöntemlerden bin de mafyayı işin içine sokmak" dedi. Özçelik-lş Sendikası Seydişehir Şube Başkanı'nın kardeşinin bazı kişiler tara- fından dövüldüğünü, bu olayın da yargı- ya yansıdığını kaydeden Başkan, 1700 işçiyi örgütlediklerini söyledi. Başkan, eylül ayında toplusözleşme yetkisi al- mak için girişimde bulunacaklannı be- lirterek, Türk Metal'i, her üniteden ör- gütlenme mücadelesinı yürüten 6 işçi- nin maden ışkolundaki Kütahya Emet iş- letmesine sürülmesi için yönetime bas- kı yaptığını, ancak bu işlemi engelledik- lerini söyledi. CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHAN ERtVÇ İyi Haber - Kötü Haber Geçen hafta medyamız biri iyi, diğeri kötü iki ha- berle çalkandı. Tıpkı Ikinci Dünya Savaşı günlerin- de Coni'ler için uydurulmuş şu fıkra gibi. Coni, geçirdiği şoktan kurtulup gözlerini açınca "Ne oldu bana" diye sormuş. Doktor yanıtlamış: "Size bir iyi, birde kötü haberim var. Mayına bas- tığınızdan iki bacağınız da kopmuş, ama üzülme- yin postallannıza müşteri buldum." Bizimki de o hesap. Önce promosyon çılgınlığı- nı, günlük taksit ve katılma paylan ile mal pazar- lama uygulamasını düzene sokmak için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yeni bir genelge yayımladı. Kimi gazetelerde sayısı 500'ü aşan promosyon kam- panyalarına sınırlama getirildi. Şimdikilersona er- dikten sonra, aynı dönemde en çok üç promos- yon düzenlenebilecek. Bu promosyonlardan biri sona ermiş olsa bile kampanyayı üçe tamamla- mak için biten promosyonla söz verilmiş olan mal- ların tümüyle dağıtılmış olması gerekecek. Her- hangi bir aldatmacayı önlemek için de verilecek malın değeri ile gazetenin bir aylık satış ortalama- sının çarpımı tutanndaki para, devlet tahvili, Ha- zine bonosu ya da banka teminat mektubu, bir milli bankada bloke edilecek. Düzenleme genel- ge ile yapıldığı için uymamanın koşulları yine es- kisi gibi. 6 aya kadar hapis ve 10 milyon lira para cezası. Hapis cezası infaz Yasası'yla para ceza- sına çevrileceğinden taş çatlasa 15 milyon lirayı aşamayacak. Bu kolaylığın giderilmesi için Tüketiciyi Koruma Yasası'nda değişiklik yapılması gerekiyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ANAYOL döneminde başlat- tığı çalışmalan bitirmiş olmalı ki hazırladığı deği- şiklik taslağını Başbakanlığa sundu. Taslakla hem promosyonlann gazetecilikle bağdaşır nitelikte ol- ması öngörülüyor hem de cezalar gazetenin ye- rel ya da yaygın olmasına bağlı olarak 500 milyon ile 5 milyar lira tutarında belirleniyor. Basınm ana görevine dönebilmesi açısından bu iyi bir haber. Gelelim kötü habere... Yazıya fıkra ile başladık ya... Bir tane daha anım- satalım. Kazan kaldıran yeniçerilerin ağası değiştirilmiş. Yaşlı başlı ağa, geldiği yerin önemine göre dav- ranmak için sır kâtibine tarih okutup dinlermiş. Sı- ra gelmiş "Hazreti Isa'nın Museviler tarafından çarmıha gerildiğini"anlatan bölüme. Ağa duyduk- lanndan çok etkilenip kızgınlıkla sokağa fırlamış. Bir de bakmış ki karşıdan bir Musevi geliyor. He- men palasını çekip yakasına yapışmış, "Siz Haz- reti Isa efendimizi çarmıha gerersiniz ha!.." diye gürlemiş. Musevi bakmış ki can elden gidecek, "Aman devletlüm" demiş, "o bin beş yüz yıl ön- ceydi. "Ağa, kararlı kararlı yanıtlamış: "Onubunu bilmem. Ben yeni öğrendim." "Yolsuzluk ve usulsüzlük iddialannın yayımına, ancak kesinleşmiş yargı kararı ya da müfettiş ra- poruna dayanması durumunda izin verilmesini" sağlamaya çalışan bizim hazretler ne kadar da fıKradaki yeniçeri ağastna benziyor. Bayan Çiller ile Erbakan Hoca hakkındaki id- dialann yayımını engellemek için bunca boşuna zahmete ne gerek var. Basın tarihimize bir göz at- salar, benzerönerilerinyıllaröncesindedegünde- megeldiğini aynı dertten mustarip Bay Özal'ın da "yalan haber" kavramını ortaya atmasına karşın yüzgeri etmek zorunda kaldığını görürlerdi. Son- ra neden Erbakan Hoca ile Bayan Çiller'i koruma- yı hedefleyen bir düşünce savunuluyor. Örneğin, mali polisin suçladığı bir garibanın "kimlik ve kişi- lik haklannı korumayı" düşünmüyorlar mı? Hadi ortaklan için koruma zırhı bulduklannı kabul ede- lim. Bir muhalefetmilletvekilinin.TBMM Genel Ku- rulu'nda yapacağı suçlamaların yazılmasını önle- mek için tutanaklara da mı sansür koyacaklar? Pes vallahi... • REFAHYOL hükümetinin güvenoylaması ve sonrasındaki gelişmeleri parlamento bürosunda- ki arkadaşlarımız Türey Köse, Osman Aydoğan, Ergün Aksoy ve Dürdane Kocaoğlu ızledı. • RP'Iİ hükümetin ekonomideki yansımaları ve REFAHYOL'un IMF'ye verdiği "bağlıyız" mesajını arkadaşımız Esra Yener haberleştirdi. • Yeni hükümetin promosyon denetimi ve yolsuz- luk haberlerine sansür hazırlığını arkadaşlarımız Ergün Aksoy ile Esra Yener okurlarımıza duyurdu. • Sanayicilerin zehirli atıklannı gizlediğini, gerek- çe olarak da "Yönetmeliği anlamadık" yaklaşım- lan getirdiğini Asuman Abacıoğlu haberleştirdi. • TMO'nun alım yapmamasıyla buğdayda oyna- nan oyunları, farklı sektörlerden büyük firmalann buğday piyasasını nasıl ele geçirdiklerini Merih Ak haberleştirdi. • Uluslararası danışmanlık firması Salomon Brot- hers'ın RP-DYP koalisyonuna kısa ömür biçtiğini Özgür Ulusoy aktardı. • Işçi sendikalannın, TİSK'in daveti üzerine gayri resmi olarak toplanacak Ekonomik ve Sosyal Kon- sey'de TÜSİAD'ın ağırlığını görmeleri halinde çe- kileceklerini Canan Soysal bildirdı. • Devletin, özelleştireceği alanlardaki çalışan sa- yısmı 6 yıl içinde yan yanya azalttığını Nurten Yal- çın haberleştirdi. • Uluslararası değerlendirme kuruluşları Moody's ile Duff & Phelps'in beş Türk bankasına düşük kredi notu verdiğini VVashington muhabirimiz Fu- at Kozluklu yazdı. • Maiiye Bakanı Abdülatrf Şener'in faize üst sı- nır getirileceğini ve faiz gelirlerinin vergilendirile- ceğini, Başbakan Necmettin Erbakan'ın da para basılmayacağını öne sürmesi üzerine para piya- salannda oluşan dalgalanma ve faiz yükselişini Barış Karcıoglu aktardı. • Yılın ikinci yansına girilmesine karşın dış ticaret rakamları açıklanmazken otomotiv ile beyaz eşya ithalatındaki artış ve AB üyesi bazı ülkelerie dış ti- caret rakamlarının, ithalattaki hızlı tırmanışı açığa çıkardığını Canan Soysal yazdı. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle