Katalog

-14 TEMMUZ 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerden, cezaevlerindeki tutuklulara ve hükümlülere çağn 6 OKim orucuna ara verin'Haber Merkezi - Cezaevlerindeki açlık grevlen \ e ölüm orucu 56. gününe gırerken eylemcı tutukiu \e hükümlüler, ölüme hcı geçen gün bıraz daha yaklaşıyor. Tutukiu \ e hükumlülerin büyuk bır kısmının aşın kılo kaybettığı. sı\ ı alamadığı. kusma \ e kas erı- mesi aşamasına geldiği belırlendi. Buca. Berganıa Özel Tip ve Aydın E Tıpı Ceza- ev i'nde durumlan ağırlaşan 3 kişi. Yeşıl- yurt Atatürk Devlet Hastanesı'nde teda- altma alınırken Bayrampaşa ve Ümranr . Cezaevı'ndekı 29 tutukiu daha. açlık gre\ ı- ni ölüm orucuna çevırdı. Aralanndabazı sı- yası partılenn de bulundugu demokratık kıt- le örgütlerı. eylemcılere, "'Ölüm orucuna ara verin" çagrısı yaptı fnsan Haklan Der- neğı Izmır ŞubesC Uluslararası Af Örgü- tû'ne başvururken DİSK. \e Eczacılar Bır- liğı. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı duyarlı olmaya çagırdı. Bayrampaşa \e L'mranıye cezaevlerinde 29 tutuklunun daha. süresız açlık grevmi ölüm orucuna çevırdıgı bıldırıldı. Ölüm orucu eylemı yapan tutukiu sayısı 161'den 190"a çıkarken Altan Berdan Kerimgiller adlı tutuklunun saglık durumunun gıderek ağırlaştığı ögrenıldı. Emek Hukuk Bürosundan yapılan yazı- lı açıklamadada BursaÖzel Tıp Kapalı Ce- zae\ı'nde süresız açlık gre\ ı yapan Ahmet Cülhan. Hkabi Küçük, Erdal Doğan \ e Er- doğan Toprak'ta kas enmesi görüldüâü. sı- \ı ve şeker alamadıklan bıldırıldı. Olüm orucundakı Mustafa Tan ve Ibrahim Do- ğan'ın ıdrar yollarında tıkanıklık. Fedai Şarkb'da aşın zayıflama. Bülent Turgaç'ta tüberküloz v e Yusuf Kenan Dinçer"de bağır- saklarda toplanma olduğu kaydedıldi. İs- Bav rampaşa ve İ mraniye cezaevlerindeki 29 tutuklunun, açlık grevini ölüm orucuna çev irdiği öğrenildi. kenderun Cezaev ı'nde bulunan MLK.P da- vası tutuklulan da yaptıkları açıklamada ölüm orucundakı eylemcılenn durumlannın gıderek bozulduğunu bıldırdıler. Açıkiama- ya göre ölüm orucundakı Yunus Aydemir'de yaygın kas enmesi. tansıvon düşüklüğü. görme bozukluğu. İlhan Karatepe'de kalp rahatsızlığı. zaman zaman htpertansıyon so- nucu şuur kapanıklığı. Turaç Solak'ta yay- gın kas enmesi. görme bozukluklan. sağ ta- rafta refleks kaybı. Bayram Santaş'ta kara- cığererımesı. kasenmesı. kalp ventrollerin bozulması görülüyor. Buca. Bergama Özel Tıp ve Aydın E Tıpı Cezaev ı'nde durumla- n ağırlaşan 3 kişı Yeşılyurt Atatürk Devlet Hastanesı'ndeteda\ ı altınaalındı izmırTa- bıp Odası Yonetım Kurulu ü\esı dahıliye uznıanı Dr ZekiGül, evlemcılerın vücutla- nnda onanlması mümkun olmayan tahrı- batlann olabıleceğını belırtırken açlık halın- debesinlerdenalınamjyangereklienerjtnın vücuttakı depoLırdan kullanılmasının söz konusu oiduguna dıkkat çektı Gül. "Açlık, sonuçta insanın kendüıi tüketmesi olayıdır* dedı. HADEP. Işçı Partısı. Petrol-lş! T\1- MOB. Çagdaş Hukukçular Dernegı. Edebı- yatçılar Derneği. Zıraatçılar Derneğı. Mül- kıyelıler Bırlıgı. Yazarlar Sendıkası. Anka- ra'Dış Hekımleri Odası, NUSHED. Pır Sul- tan Abdal Kiiltür Derneöı. AFSAD. Hacı Bektaş Dernegı. Dünya Dostlan Derneöi. Toplumcu Yeşıller. Türk Eczacılar Bırlığı. Ankara Sanat Tıyatrosu dün vaptıklan or- tak açıklamaüa olüm orucundakı tutukiu v e hükümlülere "Ölüm orucuna ara verin" çağnsı yaptı. Çagnda. "Çok degerli olanya- samlarınızı daha fazla tehlikeye atmamanı- a dilivoruz" denıldı DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. Başbakan Necmettin Erbakan \e Adalet Bakanı Şevket ka/an a bırer mektup gön- dererek annelenn daha fazla acıyla karşılaş- madan cezaev lerındekı açlık grev lenne çö- züm bulunmasını ıstedı Budak. mektubunda şunlan kaydettı: "Çogunluğu anne olan bu insanlann bu insani tepkisi karsısında kavıtsız kalmanın miimkün olmadığını düşünmekteyiz. Yıllar- dan beri yaşadıklan acılann etkisindeki bu insanlann. dünyamn tek karsılıksız sevgisi olan annesevgisi ilevaptıklan bueylemin da- ha fazla üzüntii doğurmadan çözümlenme- si gerektigine inanmaktayız." Istanbul Tabıp Odası'ndan yapılan açık- lamada ıse "Ölümün sınınna gelen bu çığ- hğa sesitnizi katmavı. mesleğimizin onuru olarak göriiyoruz. Hak arama mücadelesi- nin aracı olarak insan bedeninin öne sürül- düğü, ölüm sınınna gelindiği bir ülkede hu- kuk devletinden, demokrasiden. adaletten ve vasama hakkının varlığından söz edile- mez" denildı. Açıklamada, odanın Adalet Bakanlığı ve Cumhunyet Savcılığı'na tu- tuklulann saglık durumlannı saptamak ıçın yaptığı başvuruların reddedildigı anımsatı- İarak "Istanbul Tabip Odası olarak bu uv- gulamalarakarsıçıkıyor.turuklulanntak'p- îerine yanıt verilmesini istiyor, muayene ta- lebimizi bir kez daha yinelivoruz" denıldı. Çagdaş Hukukçular Derneğı (ÇHD) Istan- bul Şubesı Baskanı avukat Mustafa Üçdere de düzenledıği toplantıda Adalet Bakanı Kazan'ın. genelgesinde hukuk ıhlallen bu- lundugunu ve bu nedenle ıdan yargı yolu- na başv uracaklannı kaydetti İHD Izmır Şube Başkanı avukat Erean Demir, açlık grevlennin sona ermesı için Adalet Bakanlığı'ndanolumlu yanıt alama- yınca Uluslararası AfÖrgütü'nebaşvurduk- larını açıkladı. Eylemcilere destek amacıyla aılelenn dönüşümlü olarak başlattıkları süresız açlık grevı de 49. gününü doldurdu. ABD Bt'YÜKELÇİSİ İHD'DE Açlık grevine 6 özeF ilgi SERDAR K1ZIK İZMİR-Hükümet. açlık grevınde ölüm sınınna ula- şan çıfilıga suskun kalırken ABD Büvükelçibi Marc Grossman. Izmır'de İHD'de konuyla ılgilı olarak kendı- sine aktarılanları dınlıyor. Toplantı. elçılığın ıkı haf- ta önce İHD've yaptıgı baş- vuru sonucu gerçekleşiyor. Elçılığın randev u talebınde, buluşmanın gızlı tutulması ve basına kapalı olmasj da aynca "rica" edilivor. Önceki güri gerçekieştıri- lentoplantınınbıldınlen ko- nusu. "Türkiye'de işkence \« insan haklan kuruluşlannın karşılaşbğı sorunlar." Büyükelçi Grossman. in- san hakları konusunun ken- di misyonlarından bın oldu- ğunu v urgulayarak söze gı- riyor. İHD ve İnsan Haklan Vakfi IzmırTemsılcılıgı'nın çalışmalany la ılgilı bılgı alı- yor. İnsan Haklan Vakfı Iz- mır Temsilcisı Prof. Dr. Ve- li Lök. Türkıye'dekı insan haklan ıhlallennı. ışkence- yi, emnıyet güçlerınin tutu- munu özetledikten sonra kendileri v e benzer kuruluş- lann "ABDye mesafeli'"du- ruşlanna getınyor konuyu. ABD'nın çeşıtli ülkelerdekı konuyla ilgili olan kuruluş- lara gönderdığı maddı yar- dımı kabul etmediklerini de vurgulayarak şunlan söylü- yor: "Şu anda3. dünv a ülke- lerindeki bazı üst düzev em- niyet giiçleri ve teknik perso- Afişe Danıştay yasağı ANKARA (AA) - Danıştav. Istanbul Vali- ligi ile İHD arasındaki bir anlaşmazhk nede- fiiyle önüne gelen dava- da, "Çf»cuklarımızj isö- yoruz" afışinin asıhna- sına izin venlmemesini uygun buldu. İHD. "bi- Hnmeven nedtnlerie kaybolan" ınsantara dikkatlen çekmek ama- cıyla hazırladığı afışle- hn, Istanbul Vaîiliği'nce yasaklanması üzerine, "istefliiniptali" ıstemiy- , k ıstanbul 3. Idare Mah- ıkemesı'nde dava açtı. - Mahkemenin istemi 'reddetmesi üzerine de ' İHD, Istanbul 3. tdare • Mahkemesrmn karan- [ nın bozulması istemiyle * Danıştay 10. Dairesi'ne | başvurdu. 1 Başvuruyu sonuçlan- Jdıran daırenm karann- ' da. anayasaya göre her- > kesin düşünce ve kana- atterini açıklama ve yay- ma hakkının düzenli de- mokratik toplumun ku- rulması ve sürdürülme- si bakımmdan yaşamsal önem taşıdtgına işaret edılerek bu haklann kul- lanılmasının belirlı sı- nırlamalar dışında ana- 1 yasal güvence altma . alındığı hatırlatıldı. nel, ülkenizde eğitim ahvor. Bu eğitimin içeriğini bilmi- voruz. Bunlardan bazılan- nın adlan Türkiye'ye dön- dükten sonra işkenceolay la- nna kanşıvor. Bu kişilerin iş- kenceci olduğunu öne süre- meyiz ama eğitim program- ları açık olmadığı sürece ABD'nin insan haklan ko- nusunda gav rerlerini olumlu düşünemiyoruz. Bu nedenle ABD'nin insan haklanv la il- gili çalışmalanna bi/im gibi kuruluşlar mesafeli da> ranı- vor." Grossman bu anlamda kendisıne de konan mesafe- ye aldırmadan söz konusu yakınmayla ilgili bilgisinin olmadığını söylüyor. Prof. Lök, bu kez egıtım prog- ramlannın insan haklan ku- ruluşunun gözetımıne açıla- bılecegıni, bunu bekledıkle- rinı vurgulayarak konuyu ABD hükümetıne iletmesi- ni istiyor. Bu istek Gross- man'nın notlanna yazılıyor. Görüşmenin ikinci bolü- mü, açlık gTevleri ve ölüm oruçlanna ılışkin. İHD Izmır Şubesı Başkanı Erean De- mir. Buca Cezaev ı'ndeki durumla ilgili hazırladıklan dosyayı Grossman'a sunu- yor. Cezaevindekı sorunun çözülmesı için her kurum- dan yapıcı yaklaşımlar bek- ledigini vurgulayarak geliş- melen özetliyor. Bu özetin ıçinde REFAHYOL hükü- merinın yaklaşımı da var. Hükümetın açlık grevierini v e ölüm orucunu zorla bitır- mek ıçın bazı hazırlıklar yaptıgını. bu yönde duyum- lar aldıklannı anlatıyor. Bü- yükelçi. herhangı bıryorum- da bulunmuyor. Salt "Ceza- evlerindeki durumla yakın- dan ilgileniyoruz. Açhk grev- leriv le de özel olarak ilgileni- joruz" demekle yetınıyor. Görüşme bu kapsamda ta- mamlanıyor. Grossman, kendisıne venlen raporlan aynntılı olarak mceleyeceği- nı belırtiyor. Bu arada kendi- sıne aktanlanlan daha sonra izmır Valısı Kuthı .Aktaş'la yapacağı görüşmede anlat- masının bir sakıncası olup olmadığını soruyor. Hem Prof. Lök. hem de Demır. hıçbir sakınca olmadığını belırtivorlar. Söyledıklennın gızli kapaklı bir yönü bulun- madığını, merkezı idarenin de bunları çok iyı bildığmi \ urguluyorlar. Grossman, aynı gün Izmir'den avnlıvor. öende. insan haklan konu- sunda ülkesine göstenlen "mesafe" ve "açlık grevle- riyle özel Ugisi'r 'nin bıraktığı "soru işaretieri'" kalıyor... 1 a>r dırcoplanan,>erlerdesürüklenenCumartesiAnneleri'nebukezniüdahaleedilmedi.(HATİCE TUNCER Gözaltına alınmadılar Cumartesi Anneleri'ne sürpriz Haber Merkezi- Kayıp ailelerinin bır buçuk y ıldır her cumartesi Galata- saray'da gerçekleştırdıkleri ve bir ay- dır coplanarak. yerlerde sürüklenerek dağıtıldıklan oturma eylemıne dün polıs müdahale etmedi. Izmir'de ise aileler polis köpekleriyle dağıtıldı. Içişieri Bakanı MehmetAğar'ın ön- ceki gün "kayıp ailelerine*' bir sürpri- zı olduğuna yönelık sözlen üzerine dün Galatasaray'da meraklı bir bekle- yiş vardı. Galatasaray Li&esi çevresi- ne sabahın erken saatlerden itibaren yerleştirilen çok sayıda çevik kuvvet ekibi ve panzerlerle Istiklal Caddesi her cumartesi günkü olagan görünü- mündeydi. Saat 11,30'a doğru çevik kuvvet ekipleri Galatasaray Lisesi önünden çekilerek ara sokaklara alın- dı. Beyoğlu Beledıyesf ndebırtemiz- lik görevlisinin de 'Cumartesi Anne- leri'nin oturma eylemlerinı gerçekleş- tirdiklen yerı süpürmesi "sürpriz" beklentilerini iyicearttırdı. Saat 12.00 sıralannda Istiklal Caddesı'nden yürü- yerek gelen bir grup tutukiu yakını. "Tutsaklara özgürlük" sloganlan attı. Kısa bir süre oturma eylemı yapan tu- tukiu yakınlan. "Evlatlanmız öime- sin" dıye haykınrken bazılan fenalık geçirdi. Emniyet görevlilerinın eylem- lerine son verme çağnsı üzerine tu- tukiu yakınlan. Ingiliz Konsolosluğu önüne kadar yürüdükten sonra dağıl- dılar. Daha sonra kayıp yakınlan da Galatasaray Lisesi önüne karanfilleri- ni bıraktıktan sonra sessizce dagıldı. TMMOB Başkanı Yavuz Önen ve de- mokratik kitle örgütlennın temsılcile- rinin Galatasaray Lisesi önündeki oturma eylemleri sırasinda polis şef- leri, yolun kapatılmaması konusunda Önen'i sert bir şekilde uyardı. Protes- tocular, Istiklal Caddesi boyunca al- kışlarla ve sloganlarla bir süre yürü- dükten sonra dağıldılar. Polısin müda- hale etmediği göstenlerden sonra iki kişinin gözaltına alındığı bildirildi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bugün Susan Yarın Konuşamaz!Hep Amerikan filmlerınde görürüz. Nikâh ya da taç giyme törenlerinde, papaz hazır bulunanlara sorar: - Bir itirazı olan var mı? Varsa ya şimdi söylesin ya da sonsuza kadar sussun! Şımdi sonsuza kadar susmak istemeyenlerin seslerini yükseltmeleri zamanıdır. Sadece "Türki- ye'nin layık olmadığı, olmaması gereken" bu hü- kümete karşı değil; bugüne gelinmesıne katkı yap- mış herkese karşı... O kişiler bugün yaşamıyor olsalar bile! O kişiler bugün REFAHYOL'un karşısında olsa- lar bile! Ve seslerini yükseltmek gereğini duyanlar; ken- dilerini duyurabilmek için. saflannı sıklaştırmak zo- rundadırlar... Partilerde aradıklannı bulamıyorlar- sa, tüm yurdu artık bir ağ gibi saran ADD'lerde. ÇYDD'lerde buluşmak zorundadırlar. Normal yöntemler normal dönemler içindir. Ar- tık normal bir dönemde değıliz! Yabancı bir devlet adamının birtarihtedediği gi- bi: "Öylesine koşultar içindeyiz kı; siz siyasetle uğraşmazsanız, siyaset sizinle uğraşacaktır!" • * • Menderes'ten Demirel'e, Marmaris'teki adam- dan Özal a ve artık insanlann çirkin bulmaya baş- ladıkları "sahtesarışın"bayanakadar... Yarımyüz- yıllık aymazlığın atlama taşlarını artık herkes bili- yor. Ne var ki, "Düşmanımm düşmanı benim dos- tumdur" kolaycılığı ve yanlışhğı bir kez daha gün- demde. Çiller'in ve etek öpücülerinin hiçbir saygınlığı kalmadı. Ama onlara "yuh" çekenler, o da "yuh" diyor diye, örnegin bir Köksal Toptan'ı alkışlıyor- lar. Kuran kurslannı "temel eğitim" kapsamı içine al- ma çabası gösteren Milli Eğitim Bakanı kimdi? Seçim bölgesindeki üç buçuk oy için, imam-ha- tip okullannın laik egitımin yerini adım adım alma- sının koruyuculuğuna soyunan Milli Eğitim Baka- nı'nın adı neydi?.. Hele bir de ANAP'ı ve sayın önderini alkışlayan- lar var. O ANAP değil miydi, yerel yönetimlerde RP'nin kuyruğu işlevini gören? Atatürk ün adım taşıyan cadde isimlerinin değiştirilmesıne oy veren? O ANAP değil miydi, TBMM'de anayasanın la- iklikle ilgili bazı hükümlerinin değiştirilmesi için RP ile görüşbirliği içinde olan? O ANAP değil miydi, kadın eli sıkmayan kayma- kamlarla kadroları dolduran bır Abdülkadir Ak- su'yu Içişieri Bakanı yapan? Sayın Mesut Yılmaz değil rr«ydi, bugün RP'nin payandası olan BBP'yi Meclis'e taşıyan? Sayın Yılmaz değil miydi, Gökhan Maraş'ların. Agâh Oktay Güner'lerin kafataslarını Kültür Bakanlı- ğı'nın başına geçiren? Ve de -daha dünkü ANAYOL hükümetinin baş- bakanı olarak- imam okullarının orta bölümlerıni, sekiz yıllık temel eğitimin dışında tutma savaşı ve- ren? Bunları görmeyenler ya da unutanlar, geçmiş- ten hiçbir şey öğrenmemişler demektir. Bugune ni- çin gelindiğini anlayamamışlar demektir! • • • Kimse kendini aldatmasın: Ne faşizm italya'ya bir günde geldi ne de Nazizm Almanya'ya! HitJer, komünistleri toplarken, sosyal demokrat- lar sustular... "Onlar da fazla ileri gitmişlerdi" di- ye. Hitler, sosyal demokratları toplarken, liberaller sustular... "Meydan bıze kalıyor" diye. Hitler, liberalleri toplarken zaten artık konuşacak kimse kalmamıştıL Peki yalancılık, çıkarcılık, yolsuzluk ve karşı-dev- rimciliğin bu çirkin nikâhı karşısında ne yapmalı? Tavır takınmak için, bir sürü sakat çocuğun doğ- masını mı beklemeli? Yanıt, Atatürk'ün bir sbzünde gizlı: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün vatandtr!.." Zaman laikliği, demokrasiyi, çağdaşlığı, özgür- lüğü; yani Kemalizmin attığı temelleri karış karış, göğüs göğüse savunmak zamanıdır! Demokrasi zor kazanıhr, kolay yitırilir. Ve tarih, kendinden ders almayanları asla affetmez! Kazan'a u alternatif rapor' EV İN GÖKTAŞ .\MCARA - Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın ısteğı üzennebır raporhazır- layan Ceza ve Tevkıfeyleri Genel \1ü- dür Yardımcısı Yüsuf Öymen. cezaev- lerinın fizıki. personel \e kaynak yeter- sizlığı ile kalabalık koğuş sisteminin sakıncalarına dıkkat çekerek, aslında tüm sorunların bunlardan kaynaklandı- ğını, bu sorunların çözümlenmemesı halinde ileride daha büyük sıkıntılann yaşanabıleceğını ıleri sürdü. Oymen. raporunda eskı Adalet Ba- kanı MehmetAğardönemındehüküm- lü v e tutuklularla bakanlıgın hiçbir gö- rüşme v e div aloğa gırmedığinı bel ırte- rek. yukanda açıkladığı sorunlann ya- nı sıra bunun sonucu olarak da şu an- da cezaev lerinde sıkıntılann yaşandığı- nı bildirdi. Öymen, bu dönemde terör suçlulannın dışarıdan destekçıleri olan Çağdaş Hukukçular Derneği. İnsan Haklan Derneğı. Türk Tabipler Birlığı ve barolar gibi bazı kurııluşlarla da "Sorunları çarpıtıriar" düşüncesıyle diyaloğa geçılmedığını kaydettı. Bu politikalar sonucunda ınatlaşan ve bır- takım aşırı protesto eylemlerine kalkı- şan terör suçlulannın. işı adeta dev let- le hesaplaşma noktasına soktuklarını kay deden Oy nıen. "Dışandan ve içeri- den vapılan tahriklcrv kapılan terürist- ler.çeşitli örgütlü ev lemlerle ailelerini de işin içine soktular" dedi. Öy men. özetle şu görüşlere yer ver- dr "Ailelerini de işin içine sokan terö- ristler, bakanlığımtzı saldırı odağı hali- ne getirmişjerdir. Sizlerin takdiri ile. ce- zaev lerinin dev letimizin kontrolünde ol- duğunu, dev letimizin hükümlü ve tu- tuklulara karşı iyi nivetle vaklaşhğım kanıtlamak amacıy ia. mev cut ey lemle- rin ne kadar gereksiz. mesnetsiz ve yer- siz olduğunu. bu tür ev lemlere girişerek, hem kendilerinin sağlık durumlannı bozduklaruiL, hem de ailelerini perişan ettiklerini ikna yoluvla kendilerine an- latnıak gerekir. Bunun için iki ya da da- ha fazla hâkiru arkadaşın görev lendiri- lerek. bu inatlaşmaya son vermelerini sağlamak gerekir. Aksi halde, bu aşın ey lemler sonucunda, bazı ölümler mey- dana gelmesi halinde, gerek içeride. ge- rekse dtşarıdaki pek çok şer odağının zorlamalan ile bir görüşme noktasına gelinir. Bunun önlenmesi için, gereken her türlü tedbir alınıp. bu ev lemlere her- hangi bir ölüm olayı yaşanmadan son verilmesi gerekir." Içişieri Bakanı Mehmet Ağar, uzlaşma döneminin başladığını söyledi 'Köy yakılmayacak, cop kullanılmayacak'Istanbul Haber Servisi - Içişlen Bakanı Meh- met Ağar. REFAHYOL hükümetinin icraata baş- lamasıyla bırlikte "uzlaşma döneminin" başladı- ğını belırterek polısin. kayıp. tutukiu ve hüküm- lü yakınlannın eylemlerinde yumuşak davrana- cağını ve cop olayının kaldınlacağını sövledi Ağar. lOyıldaboş'altılan 2618 köy ve mezradan göç eden 330 bin kişinin "güvenüği sağlannıış" bölgelere en kısa zamanda ters göçünün başlaya- cağını belirtti. Bakan Mehmet Ağar'm dün İstan- buî'da toprağa venlen sanatçı Hamiyet Yüceses'in cenaze töreninde. bugün için müjde vereceğine yönelik sözleri ilgi uyandırmıştı. Bakan Ağar. DYP Istanbul İl Merkezi'nde dün düzenlediği toplantıda. beklenen mü|deyi "polısin cop kul- lanmayacağını, köv yakılmayacağını ve uzlaşma döneminin başladığını" belirterek verdi. Çok sa- yıda gazetecinın izlediûi toplantıda. Bakan Ağar, Günevdoğu'daki tcrörü çözmek amacında olduk- lannı belırterek şöyle konuştu: "GAP'la birlikte, bölgede hızlı bir kalkınma göze çarpıvor. Hay v an- cılık projesi ve 2 tekstil fabrikası bölgenin ihtiyaç- lannı karşılamak için başlangıç olacaktır. 1995'in Ağustosu'ndan itibaren 11 bin insanımız yakılan ve boşaltılan 100 köye geri dönmüştür. Bundan sonra köy yakma ve boşaltma olavları yaşanma- yacaktır." Cezaevlerinde süren ölüm oruçlanyla ilgili bir soruyu da Mehmet Ağar şöyle yanıtladı: "Biz tutukiu ve hükumlülerin iyiliği için 3 ge- nelge ha/ırladık. İnsani boy utta yemeleri. içmele- ri, barııımaları ve temizlikk'ri için Batı standart- lannı getirmev e çalıştık. Batı standartlanna uyan ceza infaz sistemi getirmek istedik. Biz bu genel- geleri 24 haziranda 'bu işi y üzlerine maske yap- mış aıleleri' kapsamayan tutukiu ve hükümlü ai- leleriyle konuşarak onların istekleri doğrultusun- da y umuşattık. Pankart asayım, ideolojik dergim gelsin, istediğim zaman görüşe çıkav ım. İstediğim ctzaevinde yatayım. Dünvada böyle bir şey yok. Bana Bati'dan böyle bir örnek getirsinler, biz de ona göre dav ranalım." NOKTA BUCAK AŞİRETİNİN KONUĞU OLDU... KAN SICAK AKACAK! PKK'NIN VE SÖYLEMEZ _ , _ « , , HEDEFİ BUCAK ASİRETİ KARARLh DEVLET BAŞÂL." REFAH PARTİSİ NASIL TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAK? MÜZİK DÜNYASININ İPLERİ KİMİN ELİNDE? DUYARLI SERÇE ŞİMDİ DE "CUMARTESİ ANNELERİ"NE EL ATTI... MOĞOLLAR SEZEN AKSU'YA NEDEN KIZGIN? ÖRGÜTLENEN EŞCİNSELLER İSYANDA: "İNSANLIĞIN ÇÜRÜK YUMURTASI DEGİLİF t BÛYÛK KVT NKVDOZUB VETîDAVl YOVTEMlBa ıHRt^T ıı vkmrnr. MI w\u\ı>ıı«iJ\oif- t ozAEVLûiMiE nsn nönct t INIÎK3YON HASIALDCLAB DA OlOBAl Nofcta Dergiai, Intamet W«b Adrasi: http: NoMa DarsM, E-DMI Adresfc