Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 1996 PAZAf
12 DIZIYAZI
Türkiye, çıkarlanna aykın projeyi Türk îezi gibi sunarak sonun başlangıcını hazırladı
Gizli Belgelerle
Boru Hattı
Bozgunu
SUNUŞ Sovvet Sosvalist
Cumhurıvetlerı Birliği 'nin
_ (SSCB) 1991 yıhnda
duğılnıasımn anlmdun eskı Sovyeı ardıh. bugünün
bağınıstz Azerbaycan ve Orta Asva cumhurivetleri. Hazar
Huvzası ndaki zengın pelrol vataklannı. egemen ülkeler
olanık ışletme olanağma kavuştular. "21. yüzyıltn Basra
Körfezi" ularak anılaıı Hazar Havzası petrolleri, Baldı
ülkeler için de istıkrarsız Ortadoğu nun peltvlüne olan
bağınıhhğın azalması anlammu gehyor. Dünvamn, bıı çok
gereksıntm duycluğıt "kara altın ", petrol ve doğalgaz
zengını Azerbavcan ve Orta Asva cumhurivetleri ile etııık
hıığhın bıdıınan Tiirkive ve, ekonomik oldıığu kadaı;
polıtik nüfuzunu dtı antırma fırsaıı duğunlıı. Ancak bıı
tırsaı. "sık aralıklarla gerçekleşen hükümet
değişikliklerinin yol açtığı siyasi boşluk, politikasızlık, iç
politik kazanımlarayönelik çarpıtmalar ve Rusya gibi
giiçlü ülkelerin dikkate almmaması" somıcıı kaçınldı.
Tiirkive de "Hazarpetrolünün uluslararasıpiyasalara
taşınmasındu Bakii-Ceyhan hattını çantada keklik gibi
giisterenler " iılke\ ı
hüsnına uğıvttılar. Seden?
Sorumın eıı geııel vanıtı.
Hazar Havzası petrol
politıkaliirında Batılı
ülkeler ve Rusya.
ılıplomasııun "sessiz ve
derinden "gıtıne yöntemmi
IISIULU uvgularken.
. tnkurtı da iç sıvasal
<,ekişıııelerın orıasında
polıtıkasiz bırakılan ılgili
kıınımlann "birbirlerini
sııçlayarak " zaınan
öldürmelerıdır! Hazar
petro/lenıu e/e geçiren Ban
ağırlıklı firmalar. Rııs boru
hatlanmn geçttğı
Çeçenısian ve <,ok sayıda
Rııs özerk cıımhurivetinin
her an bır ıstıkrarsızlığa
gehe olmasına karsın, Azerı
ve Kazak peırollen ıçın
Türkiye de Boğazlur V hedej
alaıı Rııwa nın
Kunuleruz dekı Sovorossısk
Limanı eksenlı güzergâha
desıek verdiler Oysa ayru
Batılı fırmalar Tiirkive nin
"en güvenilir ve ueuz " dıye
sıındıığu Ceyhan
giizergâluınn öniine. zuman
zaınan PKK lerörünii engel
koydular Tiirkive de Hazar
petrolleri ıçın Ceyhan 7 anu
güzergâh yapucuk ve Batılı
firmalan cezbedeeek ne
geniş kapsamlı bir çalışmu
ne de sağlunı bır politika
iiıvtnıeyiııce karşıtlannın
işini kolavlaştın/ı. Bıına
karsın kaınuouı "Ceyhan
' giizergûhı Hazarpetrolü
için ana rota olacak "
izlenimı veren
açıkhınıalarla aldaııldı!
Tiirkive de iç si\usı
ortaındakı belırsızlik.
bölgesel denge/er ve tarihı
siireç n ınde petroliin
\tratejik öııenıı açısmdan
hakıldığında, sürekli
"ağızlarda sakızgibi
çiğnenen " Ceyhan tezinin.
gerek Batılı finnalar,
gereksepetroliin salubi
ülkeler açısmdan ne ölçiide
kabıtl gördiiğü anıştınnaya
değer bır konu olarak
ortaya çıktı. Bıı vazı dızısı,
Tiirkive de izlenen vanlış
polilikalann. zengin Hazar
petrollerinin ana güzergâh
olarak Ceyhan iizerinden
pazarlanması olasılığını
nasıl zayıilattığına ilişkın
sı\ perdesim belgelerle
aralaınayı amaçİıyor.
Belgelerde adı sık geçen
hürokratlann "sorıtmlu "
düzevinde değil. genel
olarak görevleri gereği
gelismelerin odağmda ver
aldıklannı dıkkatlerden
uzak tutınaınak gerekir
Dızıde ver alaıı bılgılerin
büyiik höliimü. Dışişleri
Bakanlığı ve boru lıatlan
projesmde devre dışı kalan
Enerji ve Tabiı Kaynaklar
Bakaıdığı "na bağlı BOTAŞ
Genel Müdürlüğü ile Hazar
Ha\zası nın Azerbaycan 'a
an bölümünden çıkanlacak
petroliin ışlenlmesi için
ohıstıırulan konsorsiyıım
(AIOC) ıçinde temsıl edilen
Tiirkive Petrolleri Anonim
Ortak/ıgı (TPAO) arasındaki
gizli vazısınalara
davundırıhvor.
Azerba\ean a an pelrol
kııvıılarını isletecek AIOC
ile Türk hükümeti arasında
yapılan vazışınalan içeren
belgeler de Ankara nın,
2000 İi yıllarda çıkarılması
hesaplanan ana iiretim
petrolünün giizergdhını
helirleyıci rol oynayan Azeri
erkeıı iiretim petrolünün
boru hatlanylu uluslararusı
piyasalara taşınnıası
konusunda ızlediğı taktik
hutalan gözler öniine
serivor. Belgelerin,
Türkiye nin uluslararası
çıkarları açısmdan büyiik
ekonomik ve slratejik önenü
bıdıınan boru halları
konusunda ortaya koydıığıı
skandallar zıncirı: iilkedeki
sivaset tarzınm ve kısır
politik çekismelerin verdiğı
zaraıiann sadeee ıılıısal
smırlar ıçinde kalmadığını
izlememize de olanak
\aglavaeak.'
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Türkiye'nin petrol konusundaki politikasızlığını ve acemiliğini eleştirdi.
BOTAŞ,devre dışıkaldı"Ben, 1993 vılında buraya (Cum-
hurbaşkanlıgı görevine)geldim. Ba-
na bir mektııp getirdiler. Bir muka-
vele... Azerbaycan'da daha petrol
anlaşması imzalanmadan. petrol
üretimine başlanmadan bir muka-
vele hazırlamışlar, altında 15 imza
var. YönetirikTde imzalamışlar.'bo-
ru hattı Türkiye'den geçecek' diye.
ÖzürdUerinı.geçmişten konuşuyo-
rum ama konunun, ilişkilerin geç-
mişi hakkında söylihorum. Bu, as-
lı esası olmayan bir iştir. O zaman
buradaki basın da bağınyor, 'Boru
hattı Türkiye'den geçiyor' diye. Ama
hjçbirininaslı esasıyok. Eğerpetro-
lii çıkarma. petroliin ürtrinıi hakkın-
da daha ortada bir anlaşma yoksa.
boru hattının nereden geçeceğini be-
lirlemek. havada kalacak bir şeydi.
Yani. bu ne hukuki ne de iktisadi da-
yanaj*ı olan bir kâğıtn. Bu kigıda da-
yanarak insanlarkendi kendilerine
konuşu\orlardı. Buniarhep boş şey-
lerdi." "
Bu satırlar, Azerbaycan Cumhur-
başkanı Haydar Aliyev'in iktisadi
Araştırmalar Vakfı tarafından 30
Mayıs 1996 tarihinde başkent Ba-
kü'de düzenlenen "Azerbaycan-Tür-
kiye Ekonomik Işbirliği" konulu
konferansta yaptığı konuşmadan bir
alıntı.
Hazar Havzası'nın kendisine a»
bölümünden çıkanlacak petrolün
sahibi Azerbaycan'jn Cumhurbaş-
kanı Aliyev'in sözlen, Türkiye'nin,
bu stratejik enerji maddesi konu-
sunda "politikasızlığını ve acemili-
ğini'* göstermesi açısmdan önem
taşıvor.
Sonun başlangıcı
Türkiye, çıkarlanna aykın düştü-
ğü artık netleşen Bakü-Supsa pro-
jesini Türk tezi gibi sunarak sonun
başlangıcını hazırladı. Ankara, Ha-
zar Havzası'ndan 2000'li yıllarda çı-
kaniacak ana üretim öncesi gerçek-
leşecek erken üretim petrolü için
getirdiği önerinin geri çevrılmesi
üzerine Kafkasya ve Orta Asya pet-
rol \ e doğalgaz politikalannda mev-
cut durumda devre dışı kalırken,
ucunda petrol görünmeyen Ceyhan
hattını. ABD desteğıyle gerçekleş-
tinnearayışınagirdi. Şimdi Türki-
ye. ABD'nin desteğinde Dünya Ban-
kası'ndan alacağı krediye gmenip
yalnızca kendi toprakları ile sınırlı
boru hattı yapımını gerçekleştirme-
yi planlıyor. Ancak ortada ne pet-
rol var ne de ilgili ülkelerden geçiş
hakkı güvencesi.
Türkjye'nin açtığı Eximbank kre-
dilerinı dahi geri ödemeyi redde-
den petrolün kaynağı Azerbaycan ile
Ceyhan'a ulaşması istenen petrolün
geçeceği diğer güzergâh olan Gür-
cistan. dönemin Başbakanı Tansu
Çiller'ın "toprakJanndangeçiş hak-
kı vermeleri" istemını geri çe\ irdi-
ler.
Türkiye'nin yapımını planladığı
Ceyhan hattı için ek petrol almayı
umduğu Kazakistan da. Rusya'dan
yanata\ıraldı. Bölgedeki en büyük
petrol rezervine sahip olduğu tah-
min edilen Kazakistan. Amerikan
Chevron firmasınm işlettiği Tengiz
yataklanndan çıkan petrolünün. yi-
ne Rusya'nın Karadeniz'deki No\o-
rossisk Limanı üzerinden taşınma-
sı için kısa süre önce Moskova ile
bir protokol imzaladı.
I994'te Rusya destekli olduğu
ağırlık kazanan ve bazı Türk yurt-
taşlannın adlarının da kanştığı dar-
be girişiminden sonra durumu kont-
rol altına alan Azerbaycan Cum-
hurbaşkanı Haydar Aliyev, artık
"yüzyılın petrol anlaşmasını" im-
zalamaya hazırdır. Nitekim Azerbav-
can Milli Petrol Firması SOCAR
ile o tarihte "konsorsiyum'* olarak
anılan. aralarmda Türkiye Petrol-
len Anonim Ortaklığı'nın (TPAO)
da bulunduğu çoğunluğu Batılı 11
yabancı şirket. yüzyılın petrol an-
îaşmasına 20 Eyiül 1994'te imza-
layacaklardır.
Yabaıicı firmaiar. anlaşmadan
çok önce petrol politikalarını uy-
gulamaya koyarken, Türkiye "ba-
• Boru hatlarında Türkiye'nin kozlarını
zayıflatmasında izlenen politikasızlığa, "yetki
kavgası" ile bölgesel ve dünya politikalannda
ağırlığı olan Rusya'nın "göz ardı edilmesi yaklaşımı"
da eklenmişti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar
Aliyev, anlaşma imzalanmadan "Boru hattı
Türkiye'den geçecek" yazılı bir mektup getirildiğini
belirtirken, "Aslı, esası olmayan bir iş! Bu kâğıda
dayanarak insanlar kendi kendilerine
konuşuyorlardı. Buniar hep boş şeylerdi" diyordu.
şıboş" kalmış görünüyordu. Tansu
Çıller başkanlığındaki DYP-CHP
koalisyon hükümeti sallanırken. An-
kara'ya stratejik ve ekonomik açı-
dan büyük avantajlargetirecek bo-
ru hatları. içpolitikayaaletedilme-
ye başlandı. Boru hatlan pazarlık-
lannm en yoğun olduğu dönemde
Türkiye'de 7 kez Dışişleri bakanı de-
ğiştirilmesi. dış politikadakı başiboş-
luğa dış dünyaya karşı "istikrarsız-
lık" mesajını da eklemişti. Türkiye,
başta ABD ve Ingiltere firmalan
olmak üzere. petrol politikalannın
devleri karşısında "kolay yutulur"
lokma haline gelmişti!
Hükümet yamlttı
Petrolü işleyecek AIOC içinde
firmalan güçlü konumda bulunan
ABD'nin Ankara Büyükelçısı Mare
Grossman, 31 Ocak 1995 günü sa-
bahı konutunda düzenlediği basın
toplantısında, ülkesinin. Hazar pet-
rollerinin uluslararası piyasalara
sevkıyatında birden fazla hartın kul-
lanılmasına destek \ erecegini açık-
lıyordu. Hazar petrolleri üzennde
olası bir Rus tekelini kırmayı amaç-
layan bu sözleriy le Grossman. pet-
rolün Batı'ya ulaştırılmasında baş-
ka hatlann da kullanılması gerek-
tığini belirtmiş \e Ceyhan güzergâ-
hını buçokluhatlar arasında destek-
lediklerinı bildirmişti. Ancak Gross-
man ve diğer Amerikan yetkilılen.
birden fazla hat sözleriy le yalnızca
Ceyhan'ı kastetmediklerıni daha
önce defalarca açıklamışlardı.
Dönemin Başbakan Yardımcısı
ve Dışişlen Bakanı Murat Kara-
>alçın,aynı gün öğleden sonra."apar
topar" düzenlediği basın toplantı-
sında. Grossman'ın açıklamasını.
ABD. bu petrollerin uluslararası pi-
yasalara taşmmasmda yalnızca Cey -
han'a siyasi destek veriyormuş gi-
• Boru hatları pazarlıklarının en yoğun olduğu
dönemde Türkiye'de 7 kez Dışişleri bakanı
değişince dış politika konusunda yaşanan
başıboşluğa "istikrarsızlık" mesajı da eklendi. Artık
Türkiye, başta ABD ve İngiltere firmaları olmak
üzere, petrol politikalannın devleri karşısında "kolay
lokma" haline gelmişti. Boru hatlarından doğrudan
sorumlu olması gereken Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'na bağlı BOTAŞ ve TPAO, petrol
politikalannda by-pass edilmekten yakınıyorlardı.
bi yorumladı.
Türkiye'de ıse petrol politikala-
nnı yüriitenler. bu demeçlen kanıt
olarak gösterip. kamuoyunda "Cey-
han'dan başka hat düşünülmüvor"
ızlenimi veren açıklamalardabulu-
nuyorlardı. Oysa bugünkü tablo.
Hazar Havzası'nın Azerbaycan ve
Kazakistan'a ait bölümündeki pet-
rolün 2000'lı yıllarda Cev han üze-
rinden uluslararası piyasalara taşın-
masının ya ileri bir tarıhe ertelen-
dıği >'a da hiç gerçekleşemeyebile-
ceğini gösteriyor.
Yetki kavgası
Boru hatlarında bugün Türkı-
ye'nın kozîarını önemli ölçüde za-
yıflamasında izlenen "politikasızlı-
ğa" bir de "yetki ka\gası" ile böl-
gesel ve dünya polıtikalarında ağır-
lığı olan Rusya'nın "göz ardı edil-
mesi yaklaşımı" eklenmişti.
UKRAYNA
KAZAKİSTAN Hazır boru
hatları
Planlanan
yol
Olası yol
ÖZBEKİSTAN
TÜRKMENİSTAN
İRAN
Y Ü Z Y I L I N P E T R O L A N L A Ş M A S I
Japonya'mnpaykapmaatağı
~T-\ etrol ve doğalgazda Ortadoğu 'ya bagımlı
A-^ iilkeler arasında ver alan Japonva, Orta
J. Asva ve Azeri petrollehnden pay kapma
yarısında atağa kalkıı. Japon Itochu firması.
Azeri petrollerini isletecek konsorsiyum içındeki
Amerikan fırmalannın hısselerinin viizde
7.45 7/7/ alarak AIOC içinde ver ahlı. Hazar
Havzası 'nın Azerbaycan a ait Çıralı ve Güneşli
petrol sahalarının geliftirilnıesi ve ifleti/mesine
yönelik "yüzytlın petrol anlaşması". Azerbaycan
vönetimi ile Azerbaycan Milli Petrol Şirketi
SOCAR ve aralarmda yüzde 6.75 hisse ile
TPAO 'nun da ver aldığı çoğunluğu Batılı 11
firma arasında 10 Eylül 1994 te Bakü'de
imzalandı. 12 Arulık 1994 'te Azerbaycan Milli
Meclisi 'nde onaylanarak yiiriirliiğe giren
anlaşma. 3 petrol sahasmdan çıkanlacak petrol
için vaklaşık 8 milyar ABD Doları tutarında
vatırım vapılmusım öngöriivor. Bu 3 petrol
sahasmdan vaklaşık 3.8 milyar varil petrol
çıkarılması hedefleniyor. Petrolü isletecek
firmalardan oluşan konsorsivum. Azerbaycan
L'lııslararası İşletme Firması (AIOC) adını aldı.
Ana vapımcı firma koınımundaki Azerbavcan ın
SOCAR firması. ilk başta yüzde 30 olan
hissesinin viizde 10 ııntı Rııs petrol şirketi
LL'KOIL'e. viizde 5 ini TPAO'va. viizde 5 ini de
tran 'a venli. Böylece SOCAR, AIOC içindeki
ortakltk sıralamasmdaki birinciliğini yitirdi.
Ancak Azerbavcan, 3 petrol sahasmdan elde
edilecek gelihn vaklaşık viizde 75 kadanna
sahip olacak, kalan böliim de AIOC içindeki
hisselere göre paylaştırılacak. Özellikle
ABD nin itirazlan nedeniyle İran. AIOC içinde
söz sahibi değil.
TPAO 'nun dünyadakipetrol otoritelerinin
yaptığı çalışmalara dayanarak verdiği bilgiye
göre Rusya 'nın toplampetrol rezeni 42.5 milyar
varilken, bir başka çalışma bu miktarı 130.3
milyar varil olarak gösterivor. Yine vapılun
başka bir çalışmaya göre kazakistan 'ın petrol
rezeni 6 milyar varil ile 20.5 milyar varil
arasında değişiyor. Azerbavcan in petrol rezeni
de 4 ila 7 milyar varil arasında gösterilivor.
Türkiye, Cevhan hattının gerçekleşmesi halinde
Azerbavcan ın yıllık 20 milyon ton,
Kazakistan 'ın da 25 milyon ton varil petrolünü
uluslararası piyasalara kendi topraklarından
pazarlamayı hesaphyor. AIOC nin 2003 yılından
önce ana üretime geçmesi beklenmiyor. 2010
vıhnda AIOC nin 3 petrol sahasından vılda 35
milyon ton va da 700 bin varil petrol üretmesi
hedefleniyor Bu. ana iiretimin en yüksek
seviveye uluşacağı miktarı oluşturacak. Erken
üretim petrolünün 2001 vıhnda vılda en fazla 5
milyon tona çıkması bekleniyor. 2001 yıhnda bu
miktar düşmeye başlarken ana iiretim ii, in 2.
petrol platformu devreye girecek. Hazar
Havzası ndan karaya 120 mil uzaklıkta. 120
metre derinlikteki Azerbaycan a ait 3 petrol
vatağmda üretilebilir rezenin 510milyon ton
(65 milyon varil) olduğu belirtilivor. Ânlasmaya
göre 2Ö00yılma kadar üreıilecek petrol "erken
üretim petrolü " olarak tanımlandı. 18 ay olarak
hesaplanan erken iiretimin ardından ana
iiretimin 2003 vıhnda gerçekleştirilmesi
beklenivor. Bölgedeki petrol üreıiminden 50
milyar dolar kâr beklenivor. AIOC 'nin ana ihraç
boru hattını vapmava karar verınesi halinde.
yapacağı boru hattının vılda 15 milyon ton veya
daha fazla petrolü taşıyacak kapasitede olması
gerekfigi anlasmada be/irtildi.
Boru hatlarından doğrudan so-
rumlu olması gereken Eneıjıve Ta-
biı Kavnaklar Bakanlığfna bağlı
Boru Hatları ile Taşımacıhk AŞ
{BOTAŞ) Genel Müdürlüğü ve
TPAO. sözlerinın dinlenilmediğin-
den yakınıyorlardı. Hazar petrolü.
ıç politika malzemesi olarak kulla-
nılırken. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı. Dışişleri Bakanlığı ve
Başbakanlık arasında bir de yetki
kavgası ya^anmaya başlamıştı. Bu
kavuanın ba^ aktörlen ıse şımdı ıki-
si de ANAP ve DYP'den milletve-
kili seçîlen eskı BOTAŞ Genel Mü-
dürü Hayrettin fzun ile Ciller in
Hazar petrollennde eşgüdünıü sağ-
lamakla görev lendirdıği başkoor-
dinatörü. N'ecmettin Erbakan'ın
başkanlığında kurulan yeni koalis-
yon hükümetinde koituğunu Cil-
İer'e dev reden eskı Dışişîeri Baka-
nı EmreGönensay'dı.
üzun'un iddiasına göre Türki-
ye'nin Hazar petrolü pohtikalan ar-
tık "sınırh bir kadro" tarafından
yönlendınlmeyebaşlanmıştıve BO-
TAŞ ile AIOC ıçinde hissesi bulu-
nan TPAO. kıyasıy a petro! mücade-
lesı yaşanırken büyük ölçüde dev-
redışı kalmışlardı. BOTAŞ ve TPAO
görüşlerine karşı çıkan ve petrol
politikalannı yürüten kadro ise MHP
yanlılarının. bizzat dönemin Ener-
ji Bakanı \eysel Atasoy larafından
yerle^tirildiğını sav unuyorlardı.
Dışişleri'ne uyarı notu
Dışişleri Bakanlığı'na yanıt ola-
rak 24 Temmuz 1995"te hazırlanan
BOTAŞ Genel Müdürü Hayrertın
Uzun imzalı bilgi notundaşöyiede-
niliyordu:
"Azerbaycan. erken iiretim pet-
rolünün taşınnıası konusunda ba-
kanlığımızın (ETKB) veTürkiye'nin
görüşü olarak uluslararası platform-
lara götıirüJmesi gereken rapor so-
nuçlan dikkate alınmaksızın, ener-
ji \e petrol projelerinin sahibi ve so-
rumlusu olması gereken bakanlığt-
miiby-pass edilerek. Başbakan Baş-
danışmanı (Ernre Gönensay). Dışiş-
leri Bakanlığı Müsteşar Yardımcı-
sı (Temel Iskıt) ve TPAO'dan bir
teknik elemandan (N'ecdet Pamir)
oluşan iiç kişilik bir hevetin konuyu
görüşmek üzere ABD'je gönderil-
diği bildirilmektedir."
Boru hatlan çalı^ma grubunun
TPAO Temsilcısi Necdet Pamir.
Amerikan Broun and Root fırma-
sının hazırladığı erken üretimde Ba-
tum yerine Supsa Limanf nın kul-
lanılması projesine sahip çıkarak
"Türk tea~ gibi sunanlar arasında
yeraldığı için terfı ettirilerek. TPAO
Genel Müdür ^"ardımcılığı'na atan-
mıştı. ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın mart ayında azınlıktaki
koalisyon hükümetinin başbakanı
olur olmaz yapnğı ilk icraat. Pa-
mir' i görev den almak ve boru hat-
lan konusundaki koordınatörlük bi-
rimini 22 Man 1996 tarihli bir ge-
nelgeyle kaldırmak olmuştu. An-
cak Yılmaz da asıl sorumlulara he-
sap sormaktan kaçınacaktı.
BOTAŞ ve TPAO. ilgilı kurum-
lara gönderdıklen y azılarla petrol po-
litikalannda by-pass edilmekten ya-
kınıvorlardı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı ile BOTAŞ'ın zaman için-
de devre dışı bırakılmalarıyla baş-
layan "boru hatlan politikasına iç
siyasef hesaplan rotası vermenin" bo-
yutları giderek büyüyüp etkılerini
arttıracaktır!..
Varın: Türkiye, kendi
kuyusunu kazıyor
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EK3IEKÇİ
TugayKomutanı Konuştu!
Olaylar sırasfnda Sıvas'ta tugay komutanı olan emek-
li tuğgeneral Ahmet Yücetürk'ten 11.7.1996 günlü.
faksla yollanmış bir açıklama aldım. Ahmet Yücetürk.
perşembe günü saat 16.54'te yolladığı faks mektubun-
da şöyle diyor:
"Sayın Mustafa Ekmekçt, 9 Temmuz 1996 tarihli Cum-
huriyet gazetesindeki köşenizde yazınızı 'Sıvas olayla-
nnın önlenememesinin püf noktası belki buradaydı' şek-
linde tamamlıyorsunuz.
Danıştay IkinciDairesi'nce 25.1.1994gün ve 1994/73
sayılı kararla Sıvas Valisi'nin (o zamanki) yeterli önlem
almadığı gerekçesiyle bakanlıkça mahkemeye verme
isteminin ret edilmesini hayretle karşıladım.
Danıştay'a gönderilen dosyanın içerığini bilemiyorum.
Ancak. kararda yer alan ve yazınızda açıkladığınız bll-
giler tamamen gerçek dışıdır.
Öyle anlaşılıyor ki Içişlen Bakanlığı, Danıştay'a gön-
derdigi dosyaya yeterli bilgi ve belgeleri göndermemiş.
Yazınızda bahsettiğinizgibi bugüne kadarhiçbir açık-
lama yapmadım. Gazeteciler konuşmak istedi, ancak
konu mahkemelere intikal etmiş olduğundan uygun
bulmadım. Nedeni bu.
Bugün ise, hakkımdayazılan noksan veyanlı beyan-
lan tekzip etmek maksadıyla cevap vermek istedim.
Sayın Erdal Inönü'nün 'Benim ordum mu var' ifade-
leri doğru. Zira Erdal Bey'in ordusu yok. Türk mılleti-
nın ordusu var. O ordu büyük önder Atatürk'an cum-
huriyetinin teminatıdır.
12 Temmuz 1993 tarihinde Sıvas olaylannı yerinde
incelemek maksadıyla Sıvas'a gelen Meclis Araştırma
Komisyonu, 13 temmuz günü saat 16.30'da Tug. K.lı-
ğı'nın bilgisine başvurmak için makamıma geldiler.
Toplam 12 milletvekilinden 9'u teşrıf ettiler. 2'si
SHP'ye, 17 CHP 'ye mensup üç milletvekili gelmediler.
Sorduğumda 'Bu üç milletvekılinin Ankara'dan ayrıl-
madan önce genel başkanlarından talimat aldıklannı,
olay nedeniyle valinin yeterince yıprandığını, biraz da
Tugay'a ihale edilmesini istediğini' ifade ettiler.
Kendileri ile bir daha da karşılaşmadım.
Buna rağmen bildiklerimi ve gerçekleri komisyon
üyelerine anlattım. O günlerde müşahade ettiğim bir-
şey var. O da muhtelif siyasi görüşe mensup milletve-
killennin, olayı kendilerine göre yorumlamak suretiyle
algıladıklarıdır.
Sayın Ekmekçi,
Kanunsuz gösterinin başladığı saat 13.30'da zama-
nın valisi Tug. Kh.dan ayrıldı. 13.35'te telefon ile asker
talep etti. 13.40 'ta üç şok mangası (1 Yzb. 21 er) ve ya-
rım saat sonra 1 tb. (500 kişi) ile başlayan askeri birlik
takviyesi saat 20.05 'te 4500 kişiyi buldu. Bu bilgiler se-
fer ve önemli toplumsal olaylarda başvurulan Harp Ce-
ridesı'nde kayttlıdtr. Bir kopyası da GnKur. Bşk.lıgı ar-
şıvlerindedir.
Askeri birlikler, 5442 sayılı İİ Idaresi Kanunu 'nun ilgı-
li md.lenne uygun olarak zamanında ve yerinde kade-
meli olarak kullanılmıştır.
Nitekim olay gününün ertesi günü 03 Temmuz 1993
tarihinde, zamanın Gnkur Bşk.ı, KKK'ı. Hv. Kuv. K.ı ve
MSB'na Tug. Kh.'da konu hk.da brifing verdim. Aynı
gün KKK'dan gelen Hak. Alb. başkanlığında diğer bır
komisyon Tug. K. hakkında idari tahkıkat yapmıştır.
Bütün bunlann sonucunda Gnkur. Bşk.lıgı bır açık-
lama yapmış ve basında yer almıştır. Okumuş olmanız
gerekir. Hatıriadığım kadarı ile, Tug. K.lığı ilgili yasaya
uygun olarak hareket etmiş, herhangi gecikme, ihmal
yoktur' şeklindedir.
Asker seyirci kalmamıştır. Bakın sıze Meclis Araştır-
ma Komisyonu'nun hazırladığı rapoa/n 369.ncu sayfa-
sından aynen aktanyorum: 'Emniyet Md. 'saaf 19.00'a
kadar hiçbir güçlüğümüz yoktu' dediğine göre bu za-
mana kadar Tug. K.'nın Vali'den talep ettiği (üç kez tek-
rarlanmıştır) zor kullanarak eylemcilerın elebaşfannı gö-
zaltına alarak, eylemcilerın dağıtılması imkân dahilinde-
dir' denmektedir.
Gnkur. Bşk.ının, Vali'nin odasında bana telefon ile ver-
diği emirle, Tug'da elı silah tutan acemi dahilyaklaşık
4500 Mehmetçik ve onun sb. ve astsb.lan başlannda
olmak üzere verilen emirleri, zamanında ve yerinde
yapmıştır.
Şehirde muhtemel yağmalama olayları önlenmiş,
kundaklama olayına müdahale ile yaralılar tahliye edil-
miş ve muhtemel mezhep çatışmasına karşı önlemler
alınmıştır. Ölenler, herkes gibi tugaypersonelinin de en
büyük üzüntüsü olmuştur Nedenleri, buraya sığmaya-
cak kadar uzun ve düşündürücüdür.
Olay olmadan haber verilse, tedbirler alınarak, koor-
dine edilebilseydi kanaatimce bu acı olay yaşanmaz-
dı. Sonuçta hiç kimse sorumsuzluğunu bır diğer kişi-
ye kurum ve kuruluşa ihale ederek tarihi sorumluluk-
tan kurtulamaz. Saygılarımla."
Sıvas Tugay Komutanı Emeklı General Ahmet Yüce-
türk'ün üç yıl sonra, bir açıklamayla da olsa, konuşma-
sı ilginçtir. Komutan, 4.500 askerin olay yerine yığıldı-
gını söylüyor. Ne zaman? Madımak Oteli yanmaya baş-
ladıktan sonra! (Sezdiğim kadarıyla Ahmet Yücetürk bir
Cumhuriyet okuru değil!)
Komutanın suçladığı Sıvas Valisi Ahmet Karabil-
gin'e ne diyeceğini sordum; şu karşılığı verdi:
"Sayın Ekmekçi. bu destek, istenilen boyutta ve sa-
yıda olmadı. Sayı çok yetersiz oldu.
- Gelen asker sayısı ne kadardı?
- Saat 14.00'ten sonra, asker 20-20 geldi. Toplam
40 tane falan geldi, saat 16.00'ya doğru 40 tane falan
geldi. Yani, hepsibu. Yangın başlayana kadargelen as-
kerin hepsi budur. Bu, emniyetin telsiz kayıtlarında da
vardır. 4500 asker, yangın başladıktan sonra geldi...
1 8 9
B U L M A C A SEDATYAŞAYA\
SOLDAN SAĞA:
]/ Ruslar'ın ünlü
destanı... Kabart-
ma bir figür oluştu-
racak biçimde yon-
tulmuş değerlı taş.
2/ Alevı-Bektaşı
ozanlannın tankat-
larıyla ılgılı şiirle-
rine verilen ad...
Üzerı kırmızı pa-
rafinle kaplanan bır
peynır. 3/Aşk ate-
şi... Karagöz oyu- 8
nunda kullanılan n
kamış düdük. 4/
Uzakdoğu'da yetişen bazı
ağaçlardan elde edilerek eş-
yaları süslemeye yarayan
reçine... Burun iltihabı. 5/
•"Isımler" anlamında eskı 3
sözcük. 6/ Kundak. çocuk 4
bezı... Eksiği olmayan. II
"Sayı farkı" anlamındakul-
lanılansporterimi... Birno-
ta. 8/Parça... Faiz. 9/Edir- 7
ne'ninbırüçesL.Kireçka- 8
nştınlan tekne. Q
YUKARIDANAŞAĞIYA:
y
1/Cok sevilen kımseya da şey... Müzik eşliğınde yorumla-
nan koreografık gösteri. 2/ Yoksul... Buğday tanesının ol-
gunlaşmış ıçi.3/Kemiklerin yuvarlak ucu... Sürülmeden bı-
rakılmış tarla. 4/ Evcil bir geyık... "Yağmur çiselivor —
"inesnafçarşısında Bırbakırcıdükkânının karşısında Bed-
reddin'ım birağacı asılı" (Nâzım Hikmet). 5/lri taneli be-
zelye. 6/Cömert... Liflerı ıp ve çuval yapımında kullanılan
bır bıtki. 7/ Lenf dügümieri iltihabı... Radyumun sımgesı.
8/Akdemzyöresıneözgü bitkı ropfuluğu... Mızrak uçlarına
takılı küçük bayrak. 9/ Kütahva'nın bır ılçesi... Genelev ış-
leten kadın.