27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 TEMAUZ 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Deniz SOM lıtCTKh ıttp://www.plonct.com.tr/Xn flektrmıik posto: Demi.Som@pianet.com.tT Ttfc 0.212.512 05 0$ Fofcs: 0.212.512 44 97 Yedi tepeli kent Istanbul'un tepeleri S on yıllardatepe tepe kullandı- ğımız Istanbul'un yedi tepe Lİzerinde kurulduğu söylenir de, bu tepelerin hangisi oldu- ğu pek blınmez... Gcztepe'yi, Maltepe'yi. Gayrette- pe'y. Esentepe'yi Çok kişi bilir de, Is- tanbjl'ur kurulduğu tepelerin adlarını pek <irnse bılmez. Zaten o "tepe"le- rin a* "tepe"ti değildir... İst3nbul'un sonradan olma "tepe"Ji semterirnn adlarını arkadaşımız Ber- tan Ağanoğiu araştırdı; Kaialtepe, incirlitepe, Maltepe, Eserrepe, Göztepe, Tınaztepe, Gü- neşliıepe Karlıtepe, idealtepe, Altın- tepe, Yılcıztepe, Şirintepe, Seyrante- pe, Camıtepe, Gültepe, Çeliktepe, Ömü-tepe, Yeşiltepe, Gayrettepe, Or- hantepe, Kuştepe, Örnektepe, Yüce- tepe, Nakkaştepe, Nalbanttepe, Nur- tepe, Güzeltepe, Bayramtepe, Fener- tepe, Kirazlıtepe, Nişantepe, Fikirtepe, Aydıntepe, Sancaktepe. Harmantepe, Emniyettepe. Ve daha niceleri... llaveten Tepeba- şı, Tepe ve Tepeüstü... Göztepe'de Tepegöz sokak da ca- bası! Istanbul'un sonradan olma değil, ku- rulduğu dönemdenden kalma "meş- hur" yedi tepesine gelince... Birinci tepe: Sarayburnu'ndan yük- selen, bugün Topkapı Sarayı'nın, Aya- sofya Müzesi'nin ve Sultanahmet Ca- misi'nin bulunduğu tepe. Ikinci tepe: Bugünkü Nuruosmaniye külliyesinin ve Çemberlitaş'ın yeraldı- ğı tepe. Üçüncü tepe: Bugünkü istanbul Üni- SESSİZSEDASIZ NURİKVRTCEBE versitesi'nin bulunduğu, Bayezid Ca- misi ile Süleymaniye Camisi'nin inşa edildiği tepe. Dördüncü tepe: Bugünkü Fatih Ca- misi'nin bulunduğu tepe. Beşinci tepe: Haliç'e Fener'e doğru sert eğimlerie inen ve bugün üzerinde Sultan Selim külliyesinin bulunduğu te- pe. Altıncı tepe: Edirnekapı ve Ayvansa- ray mahalleterinin kurulu olduğu tepe. Yedinci tepe: Aksaray, Topkapı ve Yedikule'deki üç yükseltinin oiuşturdu- ğu tepe. Yahya Kemal, "Sana dün bir tepe- den baktım aziz İstanbul" demişti "Bir Başka Tepeden" şiirinde... Bir de bugün baksın bakalım... "Seni nasıl da tepeledik zavallı İs- tanbul!" TRT'nin merakı zmir'den Ayşe Gök, TRT'nin radyo haberlerinde, bir yayınevinin 12yaşından küçük çocuklar için bir kitapçık hazırladığını duymuş... Kitapçıkta çocukların gidebileceği, eğlenebileceği, eğitim amacıyla yararianabileceği yerlerin adresi varmış... "Buraya kadar normal" diyor Gök: "Yıl sonunda yayınevi kura sonucu çocuklara armağan verecekmiş. Armağan, burçlara göre çocuklann kişiiiklerinin nasıl oluştuğunu anlatan kitaplarmış. Bunun neresi çocuklara hizmet? Izmir TRT'yi aradım, Ankara TRT'yi aramam gerekiyormuş; orayı da aradım. Bir sonraki haberde 'Sayın dinleyiciler, yayınevinin çok da ilginç bir promosyonu var' diyerek ne olduğunu söylemeden daha da merak uyandırmasınlar mı!" Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Yüce Divandan Kız Kaçırma Operası 'nı herkes gördü mü? Antalya'mn ünlü Lara plajında denize girmek yasak ntalya'nın Lara sahili... Akde- niz'in dünyaca ünlü plajların- dan... Yöredekı "eğitim ve din- lenme tes/slerf ile yazlık site- lerin kıyıyı kapatan tel örgüleri bir kaç yıl önce kaldınlmışken yeniden boy vermişler... Yöredeki yazlık sitelerden biri de Ör- nekköy... Kooperatif yönetimince Örnekköy adma da sahıl çitlerle çevrelenmiş, ya- bancılar girmesm diye... Yabancılar: Kıyıların halka ait olduğu Anayasası'nda yazan Türkiye Cumhu- riyeti'nin, Örnekköy'de mülk sahibı ol- mayan vatandaşları! Ne ki Lara'da kıyı artık Örnekköy sa- kinlerıne de kapalı! Mehmet Şahinkaya anlatıyor: "Gece saat 23.00 sularında deniz kenanna gidip. eşım, dostum ile deni- ze girmek, yakamoz seyredip ud eşli- ğinde şarkı söylemek istedik. Ama ne mümkün. Karşımıza yasak çıktı. Ko- operatif yönetimi 23.00'den sonra pfa- ja ve denize girmeyi yasaklamış. Biraz direnince, karşımıza 5-6 genç dikildi, bizi zorla çıkarmak istedi. Anlamsız bir tartışmadan sonra 20 dakikalığına 'çok özel' izinle denize gir- dık ama gecemiz de zehır oldu. Pek çok kişi bızim gibi bu yasağa karşı fakat sessiz kalıyor; deniz kıyısın- da gecenin her saati oturabilme ve ya- kamoz seyretme hakkının yasaklan- masına bile tıpış tıpış uyuyor, 'kader'ine razı oluyor." O zaman kooperatif yönetımine de daha geniş çalışma alanı açılmış olu- yor... Yakında plaja girişte takım elbıse zo- runluluğu da getirebilirler... Yönetilen sessiz kaldıkça yönetenin zevk/ne kalmış kararları almanın zev- kini tatmasınlar bir kez... Boşuna dememişler, herkes layık ol- duöu şekilde yönetilir diye... Ornekköy'e bir başka örnek de Tür- kiye'nin kendisi değil mi! Takkeli liboşlar da 'racon' kesiyop L Cihcın Demirci 'deu ~r\ A F O R I 2 M A L A i \ Bu mıllet bir eün elbet MEBL'S TALÎHl'ni de venecektır! bızdıklar/ kadir cengiz eclis'te yumruk gücüyle güvenoyu alan Örtülü Mercümek Hükümeti'nin en ateşli savunuculanndan Türkiye gazetesinin Ankara temsilcisi Sabahattin Önkibarın adı da bir dayak olayına karıştı... Takkesiz liboşlar kadar takkeli liboşlar da "racon" kesiyor artık... Olayı Kuva-yı Medya dergısinde Baha Kıvanç kendi üslubuyla anlatıyor: "Oğlum Sabahattin Önkibar, güya Türkiye gazetesinin Ankara temsilcisi olacaksın. Şu yaptığın harekete bak. Insan hiç emrinde çalışan muhabiri, korumalarına dövdürür mü? Ihlas Haber Ajansı ve TGRT üzenndeki yetkilerınin elinden alınmasının sorumlusu dövdürdüğün Süreyya Sert mi ki, hıncını ondan alıyorsun. Sen paçan yiyorsa git Yalçın Özer'i dövdür evladım. Fakat sana birşey itiraf edeyim, seni gözaltına almak için gelen ekip otolarını, yaptığın üst düzey temaslar sonucu tekrar karakola geri çağırtma salvon müthişti. 10 üzerinden 24975 puan verdim. Yalnız, ölüm tehdidine puan veremedim, neyse idare et artık, nasıl olsa Türk Ceza Kanunu ona 5 yıl veriyor." Gerçek bir 'verimlilik' öyküsü • • j yküye bakılırsa bir şirketin O genel müdürü ve kültür vakfının başkanı, 1 ' kurduklan senfoni orkestrasının konserine gidememiş yerine, şirketin verimlilik uzmanını göndermişti ya... Prof.Dr. Ergün Yener'in kaleme aldığı öyküye göre verimlilik uzmanı bir raporla dönmüştü hani; "Dört obuacı konserin önemli bir süresince boş oturmuşlardır. Bunların sayısı azaltılmalı ve diğerierinin konsere daha çok katkısı sağlanmalıdır" diye başlayan... Or. Melih Baş da, gönderdiği faksa, 'Milli Prodüktivite Merkezi Genel Sekreterliği yapmış Prof. Ergün Yener'in 'traji-komik' değerlendirmesini acıyla gülümseyerek okudum" diye başlamış... Bir Amerikahnın Düttürüsü Ve bu kez gerçek bir öyküden sözetmiş: "Ben de Merkez'in eski bir uzmanı olduğum için kendisini tanınm. Merkez'de çalışırken yazdığım 'Verimlilik Denetimi' kitabını değeriendirirken, Prof. Yener 'kitaba alınan denetim modellerinde niçin dil biriiği sağlamadığımı' sormuştu. Ben de kendisine farklı yazartann farklı ingilizce kavramlar kullanarak oluşturduklan modellerin dilini benim standartlaşörmamın, TRT'nin farklı yörelerin türkülerini 'İstanbul dili' ile standartlaştırmasına benzeyeceğini söylemiştim. Pek ikna ol(a)mamıştı. Anlaşılan pek bir şey değişmemiş. Cumhuriyet okuriannın tüm verimlilik uzmanlannı böyle sanmamalannı diliyorum." ir Amerikahnın Düttürüsü adı- nı vermiş "şiirsel çalışma"sına Vasfi Şahin... Oteki "çalış- ma"larındaki gibi bunda da Hasan Ramiz Heykamber takma adı- nı kullanmış... Bir Amerikahnın Düttürüsü epey uzun birdüttürü... Şöyle başlıyor: Korkmam bitmez bankalarda yatan paracıklarım Ben hep sizin için çaldım, yine çala- rım çocuklarım Paralar benim ve çocuklarımdır, sü- rekli çoğalacak Çoğalan tüm paralar benim ve ço- cuklarımındır ancak. Devam edelim mi: Çatma hayran olduğum rengini eyyy yüce dolar Hayranının yüzüne hep gül, değme- sin sana nazar Olmaz sana yoksa yoksullaştırdığım insanlar pulluk Hakkıdır hep bana yontan bu mille- tin yoksulluk. HAYVANLAR İSMAIL GLLGEÇ V KİM KİME DUM DÜMA BEHIÇAK f canuoı Jen mi Aırcf/n. ? Ag/e''ftin k(//ağ")i HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVUT MRİKIRTCEBE BASA &CIS1A SORULA^ADAN KOMUŞUP, HARERET E~rTl5lN!Z KINI2I OE BULÜT BEBEK MRAYÇİFTÇI ...şu ha m oranı neden acaba TARİHTE BUGÜN MİMTAZARIIUS Ay stnıft geieJ 14 Temmuz AT/LAY FAC//IS//. 194-2'oe Bu&uu, TÛHK peuıe Kuw£n£f?.i'ue g/ıe- U ATILAY PBUıZALTI GEMİSİ, ÇAAJA&CALE BOĞA- Zl AÇMLAİZ1MDA SATrf/. SAZI ALSrtE&ı &O/V7EOİ. İÇİN PALtŞ YAPAÜ GEMİ, AhJLAŞd-AAAty/İH g/£ NEPeut-E 8o Menee- o&s-iMLitcrB BATMH? </E Hıçe>e HASee. AUNAMAMişn. /cu/emeAM BK/P- LeeiNtM YoĞüu ÇAuşMAmeı DA SOUUÇ vee- U£M/Ş, BlNBAŞI SAOETTlM GuBCAfJ KOMU77'ISı l AJ- PA& TÜM A*ueETT£gqr ŞEHıT OLMüfTU. <& ALMAU AXUPP A/&U4S/A//A/ GOZEr/MrMDE W£- KiYB'De YAPILAN AVlAY, -194-O'T» /JiZMETB BAŞLAM/Ş17. DBft/İZ ıÇıNDE 3 MİL, Û^TVMOE /Se ZO MlL HİZA ÜlAŞARİLSU &EMİPE, BUfÜK Bt£ TOP Ve 6 TOISPrDO KOVASII BUUtitoACTAYDI (y)Vof; 5 Subay , j8 erhaf DUYURÜ T.C. DURSUNBEY KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Da\acı. Halil Ibrahim Karakaya tarafından davalılar Necibe Alan \s. aleyhıne açılan kadastro tespıtinin ıptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılamasında venlen ara kararı gereğınce: Da\alı ismail Karakaya'nın adresi tespit edilemedi|inden. dava dılekçesının ılanen teblığıne karar \enlmış olmakla. duruşmanın yapılacağı 2 J.7.19*>6 günü saat 09.00'da mah- kememizde hazırbulunması veya kendısını bir \ekı!le temsil ettırnıesı davetıye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ ol- unur. Hâkım 34818 Basın: 95942 İLAN PAZARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN- DosyaNo: 1995 1100 Davacı fbrahim Düzgüner tarafından da\alı Corneha Jeanette Düzgüner alevhine açılan bo^jnma dü\asında. da\alı adma ıla- nen teblıgat >apılmasına karar verilmıs olmakla. Davalı, duruşma günü olan 19.7.1996 günü saat 09.00'da mah- kemede hazır bulunması \eya kendİMni bir \ekılle tem.Mİ ettır- mesi, aksi taktirde. da\a dilekçe.sınin tebliğı ile bo^üiınıa\ ı kab- ul etmiş sayılacağına karar verileceğı ılanen tebliğ olıınur. Basırr 97185
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle