Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İ6 MAYIS 1996 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYR
EKONOMI
Enflasyon bu hızla sürerse 2010 yılında bir ekmek 6.5 milyon lira olurken, bir daire 1.5 trilyon liraya alınabilecek
15 yıl sonra milyon^ bozuk para• Enflasyon böyle giderse 13 bin liradan satın
alınan ekmeğin fiyatı 2000 yılında 71 bin 718,
2005 yıhnda682 bin 856 ve 2010 yılında da
6 milyon 501 bin 734 lira olacak.
• Otomobil ya da ev sahibi olmak bir yana.
bir yumurta almak için 3 milyon 500 bin liranın
gerekeceği 2010 yılında bir akşam yemeğinin
maliyeti bile milyarlarla ölçülebilecek.
• Ekmekteki 50 bin katlık fiyat artışı
dikkate alındığında 5 milyon 450 liralık
net asgari ücretin 272 milyar 500 milyon
lira olması gerekecek.
çerli olmak üzere 272
milvar 500 milvon lira
olması gerekecek.
Önceki gün açıklanan
nisan ayı fiyat artışlan.
ANAYOL hükümetinın
de enflasyon karşısında-
ki çaresizliöini onaya
koyarken Cumhuri-
yet'in, Istanbul Üniver-
sitesi Ekonometri tstatis-
tik Bölümü Araştırma
Görevlisi Sema Ulutürk
ile yaptığı çalışma so-
nunda oluşan fiyatlar.
T ü r k i y e ' d e e n f l a s y o n u n g e l e c e k 1 5 y ı l ı
AH.METÇELİK
Önceki gün yıllık yüzde 80.8
olarak açıklanan enflasyonun
geleceği çok daha korkunç görü-
nüyor. Böyle giderse 13 bin lira-
dan satın alınan ekmeâin fiyatı
2000 yılında 7
1 bin 7İ8. 2005
yılında 682 bin 856 ve 2010 yı-
lında da 6 milyon 501 bin 734 li-
ra olacak. Otomobil ya da ev sa-
hibi olmak bir yana, bir yumur-
ta almak için 3 milyon 500 bin
liranın gerekeceği 2010 yılında
bir akşam yemeğinin maliyeti bi-
le milyarlarla ölçülebilecek. Fi-
yatı 13 bin liradan 2010 yılında
6 milyon 501 bin 734 liraya çı-
kacak ekmekteki 50 bin katlık
artış dikkate alındığında şu anda
hemen hemen hiçbir şey y apıla-
mayan 5 miKon 450 liralık net
asgari ücretin aynı koşullar ge-
Ekmek
Kırrmzı Et IKııoı
Sucuk (KılO)
Sosis (Kılo)
Tavuk (Kılo)
Yumurta
Süt
Domates (Kib)
SatatalıkfKıfoj
PortakaWoj_
Elma (Kiloj
Pirinç (Kılo)
HFasulye (Kılo)
Hamburger
Peynir (Kılo)
Makama
ÇayfKı/o;
Maltepe
1996
13.000
450.000
550.000
4ÛO.00D
250.000
7.000
250,000
50.000
60.000
60.000
35.000
30.000
90.000
90.000
50.000
250.000
75.000
238.500
25.000
2000
71.718
2.482.560
3.034.239
2.206.720
1.379.200
38.618
tmm
275.840
331.008
331.008
193.088
165.504
496.512
496.512
275.840
1.379.200
413.760
1.152.488
120.806
2005
682.856
23.637.340
28.890.083
21.010.969
13.131.856
367.632
13.131.856
2.626.371
3,151.645
3.151.645
1.838.460
1.575.823
4.727.468
4.727.468
2.626.371
13.131.856
3.939.557
9.508.027
996.649
2010
6.501.734
225.060.034
275.073.375
200.053.364
125.033.352
3.500.934
125.033.352
25.006.670
30.008.005
30.008.005
17.504.669
15.004.002
45.012.007
45.012.007
25.006.670
125.033.352
37.510.006
78.441.205
8222,349
Mariboro
YeniRata
Kira
EvflOmj
Etektrik
Su
Önlök
BlueJean
Gömtek
Ayakkabı
KurşunKatem
Snema
Tıyatro
Buzdoiabt
Tçtevizyon
Tüpgaz
Oto/Yaöj
1996
70.000
300.000
30 000
25.000.000
3.000.000,000
5.250
11.667
1.300.000
2.500.000
1.500.000
2.500.000
15.000
300.000
350.000
49.000.00Q
33.200.000
509.000
820.721.646
2.91M74.144
2000 2005
338.257
1.449.671
144.967
108.850.875
16.219.353.000
26.746
64.364
7.101.804
13.657 315
1.194.389
13.657.315
138.149
2.762.978
3.223.474
270.323.151
183.157,727
2.808.051
4.527.756719
16.103.945.320
2.790.616
11.959.782
1.195.978
1.190.770.600
160.380.993.000
251.099
612.837
66.348.450
127.593.173
76.555.904
127.593.173
2.051.467
41.029.341
47.867.564
2.619.556.219
1.774.882.989
27.211.308
43.876.050.850
156.054.670.000
2010
23.022.576
98.668.183
9.866.818
13.026.394.950
1.585.887.069000
2.357.392
5.835.056
619.858.924
1.192.036.393
715.221.836
1.192.036.393
30.463.635
609.272.693
710.818.142
25.902.822.130
17.550.483.560
269.072.173
433 857.281.900
1.543.107.313.000
Türki-
ye'nin yakın geleceği ile ilgili
ürkütücü bir tabloyu ortaya çı-
kardı. Şu anda ortalama 450 bin
liradan satılan bir kilgramet için
15 yıl sonra 225 milyon lira öde-
mek gerekirken Beşiktas'ta 3
milyar lira olan 90 metrekarelik
ev için yaklaşık 1.5 trilyon. 50
bin liralık bir hamburger için de
25 milyon lira ödenecek.
Nasıl hesaplandı
2000. 2005 ve 2Ü10 ytllann-
daki fiyat artışlannı tahmin ede-
bilmekiçin 1980 ile 1995vılla-
rı arasında mal grupları itibarıy-
la İstanbul Ticaret Odası tüketi-
ci fiyat endeksi alınarak yapılan
çalışmada söz konusu yıllar ara-
sında basit ortalamayla yüzde
80'lere varan fiyat artış egilimi-
nin 1995 sonrasında da geçerli
olacağı kabul edildi. İlk dört ay-
da yıllık enflasyonun tüketici fi-
yatlarında yüzde 80'e ulaştığı
düşünüldüğünde son 15 yıllık ar-
tışeğiliminin süreceğini varsav-
manınyanlışolmayacağınıbelir-
ten Sema Ulutürk'e göre. çahjj-
mada en sağlıklı rakamlar 2000
yılı için elde edilenler. Baz alı-
nan yıl 2005 ve 2010'a çıktıgın-
da fiyat artışları bileşik olarak
gerçekle^tiği için tahmin değeri
gerçek değerin altında kalırken.
çarpan etkisiyle yaşanacak sap-
manın tüketici aleyhinegelişece-
ği öngörüldü. Hesaplamalann
bileşik faiz esasına göre Logarıt-
mik Doğrusal Trend yöntemiy-
le yapıldığı çalışmada ortaya çı-
kan rakamlar. varsayıma ve enf-
lasyondaki mevcut artış seynnin
devamına da>anıyor.
DÜ1VYA EKONOMİStlVE BAKIŞ /ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA
Rusya Seçimleri Yaklaşırken16 haziranda yapılacak Rusya
başkanlık seçimleri yaklaşırken, Yelt-
sin'in, en önemlı rakibi komünist-mil-
liyetçi blokun adayı Zyuganov'la
arasındaki farkı kapattığı görülüyor.
Halbukı geçen Duma seçimlerinden
sonra, Komünıst-Millıyetçi blokun
zaferi ve Yeltsin'in bozulan sağlığı da
göz onüne alınarak, Zyuganov'un
başkanlık seçimlerini kolaylıkla ka-
zanacağınısöyleyenlerçoğunluktay-
dı. Bu beklenti uluslararası piyasala-
ra da yansımış ve Rusya'ya yönelık
yatırımlar hemen hemen durmuştu.
Şimdi bu manzaranın hızla değiştiği
görülüyor.
Adaylar azalıyor
Başlangıçta başkan adaylan liste-
si oldukça kalabalıktı. Önce adaylar-
dan, pıyasa reformlarının mımarı E-
gon Gaidar, refonmlann geleceğinı
düşünerek ve komünıstlerin kazan-
masını engellemek için Yeltsin'i des-
tekleyeceğini açıkladı. Sonra Alek-
sander Lebed'in. Grigori Yavlins-
ki'yı destekleyeceği belli oldu. Ga-
idar'ın tutumu kendi içinde mantık-
lıydı ve olağan karşılandı. Buna kar-
şılık. Lebed ile Yavlinski'nin ittifakı
büyük şaşkınlık yarattı (Internati-
anol Herald Tribune, 2.05.96) Le-
bed, eskı Rusya imparatorluğunu
kurmayı amaçlayan, Pinoşe hayra-
nı. Afganistan gazisi, NATO ve Batı
düşmanı ve serbest pıyasa reform-
larını gerı çevıreceğını söyleyen
emekli bir Kızıl Ordu generali, halbu-
ki Yavlinski, piyasa ekonomisi yanlı-
sı, çoğulculuktan yana ve Batı tara-
rumda. (Wall Street Journal,
2.05.96)
Bütün propaganda gezilerinde
Zafra gazetesinın editörierinden biri-
ni mutlaka yanında götüren Zyuga-
nov'un halen yüzde 27 civannda olan
desteğını yüzde 30'a yükseltmesi
gerekıyor. Bu amaca ulaşabılmek için
Zyuganov'un seçtiğı taktik. bırtaraf-
tan milliyetçi temaları işlerken diğer
taraftan eski rejimi adeta kaybedılmiş
bir cennet gibi sunmaya çalışmak.
Geçen haftaki kampanyaturlan sıra-
sında Norgorov ve Petersburg'daki
konuşmalannda, bir taraftan eski SS-
CB'nin global siyasi gücünü yeniden
kurmak gerektiğini savunan Zyuga-
nov diğertaraftan "Çocuklarımıza ait
olan mülklen elimızden aldılar. Bunu
gerı almamız gerekir" diyerek özel-
leştirmelerin bir kısmını gerı çevirebi-
leceğini ıma ettı. Aynı gün bir üniver-
site kampusunda yaptığı konuşma-
da ise toplumsal refahı yeniden sağ-
lamak için vergileri yükseltmekten ve
dış tıcareti tekrar devlet tekelme al-
maktan bahsetti (Financial Times,
20.04.96). Zyuganov'un, ışadamları
ile karşılaştığında, örneğin geçen se-
neki Davos toplantısında olduğu gi-
bi, daha ılımlı bir profil göstermeye
çalışıyor olması. bu tür ifadelerin
uluslararası mali piyasalarda yarattı-
ğı endişeyi silmeye yetmiyor. Nite-
kim. Rusya'da bu yıl başından son-
ra. yabancı sermaye girişleri durmuş,
seçim sonrasında vadeli hazıne kâ-
ğıtlarının primleri hızla yükselmeye
ve ruble değer kaybetmeye başla-
mıştı.
fından bir gün Yeltsin'in yerine geçe-
bilecek bir polıtikacı olarak görülü-
yordu. Sağ içinde gittikçe prestij kay-
beden Jirinovski'yi bir kenara bıra-
kırsak. Lebed'in Yavlinski'ye verdiği
desteğin, bu adayı güçlendirmekten
ziyade karışıklık yaratarak zayıflata-
cağını düşünürsek, geriye esas ola-
rak iki aday kaldığı görülüyor: Yeltsin
ve Zyuganov.
Zyuganov ve arkasındakiler
Komüntst-milliyetçi blok aralık se-
çimlerinde Duma'nın kontrolünü ele
geçirdikten sonra Komünist Partisi
lideri Zyuganov. başkanlık yanşınm
favorisi haline gelmişti. Şoven milli-
yetçi, Yahudi düşmanı ve anti-de-
mokratik olmakla övünen Zafra ga-
zetesinin sahibi Prokhanov'un, "Bi-
zım tezgâhımızdan geçti"... "Ben
Rus milliyetçısıyim, o da" (Interna-
tiol Herald Tribune, 3.05.96) diye-
rek övdüğü Zyuganov. hâlâ yanşı ön-
de götürüyor.
Ancak şubat ayında bazı kamuoyu
yoklamalarına göre yüzde 8'lerde
dolaşan toplumsal desteğinı şımdı
yüzde 21'e kadar yükseltmiş olan
İYeltsin, ikinci sıraya yerleşmiş du-
Zyuganov'un başkanlık seçimleri-
ni kazanması halinde, başkanlık çok
büyük yetkilere sahipolduğu için. ko-
münist-milliyetçi blok yönetimi tümü
ile ele geçirmiş olacak. Gözlemcile-
re göre bu koşullarda rublenin deve-
lüasyonu hızlanacak ve Rusya'dan
dışan sermaye kaçmaya başlayacak.
Bu senaryo gerçekleştiği takdirde
borç piyasasının ve borsanın çök-
mesi ve şiddetli bir mali kriz çıkması
olasılığı çok güçlü.
Böyle bir mali krizi dizginlemek için
yeni hükümetin fiyat kontrolleri getir-
mesi, Merkez Bankası'nın rubleyi ko-
ruyucu tedbirler alması, hızla yeni
vergileri devreye sokması gerekiyor.
Gözlemcilere göre bu, 1990-91 dö-
neminin kaos ve çökuntü ortamının
gerı gelmesı demek olacak. (The
New Statesmen 3/05/96). Bir diğer
seçenek ise yeni hükümetin tüm va-
atlerinden vazgeçerek piyasa eko-
nomisine geçiş reformlarına devam
etmesi. işte tüm bu kriz senaryöları-
na rağmen uluslararası mali serma-
yenin Rusya yatırımlarını tekrar hız-
landırmaya başlamasının ardında.
seçimleri kım kazanırsa kazansın, bu
ikinci seçeneğin hâkim olacağına
olan inanç yatıyor.
Bu inancın temelinde ise Rus-
ya'nın IMF ve Paris ve Londra kulüp-
lerinden almayı başardığı mali yar-
dım ve borç ertelemeleri var. IMF,
Rusya'ya gelecek üç yıl için yılda 3
milyar dolar uzun vadeli kredi ver-
meyi kabul etti. IMF'nin arkasından
Paris Kulübü ve Londra Kulübü ismi
ile bilinen mali çevreler, SSCB'den
devralınan eskı borçları çok uygun
koşullarda ertelemeyı kabul ettiler
(The Economist 4/05/96). Her ne
kadar bu mali destek doğrudan Yelt-
sin'in seçilme şansını arttırmaya yö-
nelik idiyse de Zyuganov'un zaferi
halinde bir sigorta oluşturmayı da
amaçlıyor. Yatırım bankası Merryl
Lynch 'den Cheporov, bu mali yar-
dımlann ve bunları izleyen yabancı
sermaye gelışinın "yeni rejim için re-
formlardan geri dönmenın maliyeti-
ni çok yükselttı" dıyor (WSJ,
2/05/96). Gerçekten de Paris ve
Londra kulüplerinin borç ertelemesi,
Rusya'nın IMF ile yaptığı anlaşmaya
uyması koşuluna bağlanmış durum-
da.
Yeltsin'in toplumsal desteğinin art-
maya başlamasının ardında bu mali
yardımlann yanı sıra reformist kadro-
ları tasfiye etmesi, reform sürecıni ya-
vaşlatması. Batı'ya ve NATO'ya kar-
şı uzlaşmaz bir tutum alması, Çeçe-
nistan'a ilişkin tavrını sertleştirerek
milliyetçilere prim vermesi yatıyor. Bu
sene enflasyonun yavaşlamış, eko-
nomik gerilemenin durmuş ve dış ti-
caret fazlası sayesinde rublenin istik-
rar kazanmış olması da Yeltsin'in
toplumsal desteğinin artmasınatabii
kı yardımcı oldu. Bir de Yeltsin'i des-
tekleyen "Allah vermesin!" isimli bir
antikomünist gazete var. Her hafta
10 milyon adet basılıp ücretsiz dağı-
tılan ve en çok seyredilen ABD dizi-
lerinın kahramanlarından antikomü-
nist demeçler alan, doğru yanlış her
türlü malzeme ile komünistlere saldı-
ran bu gazeteyi kimin finanse ettiği
ise mali bir sır olarak saklanıyor. (In-
ternational Herald Tribune
02/05/96). Ama en çok satan hafta-
lık gazetenin iki misli tirajı ile "Allah
vermesin"\n önemli bir rol oynadığı
da bir gerçek.
Her şeye rağmen reform
Bu manzara ilk anda seçimleri kim
kazanırsa kazansın Rusya'da piyasa
ekonomisine geçiş sürecinde çok
fazla bir sapma olmayacağını söylü-
yor. Daha önce de bu sütunlarda bir-
. ok kere tartıştığım gibi bu sözde
<omünistlerin" sosyalizm gibi bir
edefleri yok. Bu, reform sürecınin
varattığı yıkımdan kaynaklanan hoş-
nutsuzluğu örgütlemek için kullanılan
ve büyük ölçüde de demagojik bir
propaganda. Komünist-milliyetçi
blokun amacı, bu geçiş sürecini. es-
ki rejimın egemen sınrfının, hâlâ dev-
let mekanizmasının ve sanayinın yö-
netimin çok büyük bir kısmını elinde
tutmaya devam eden kesiminin dö-
nüşümlerden yeterince faydalanma-
sına izın verecek şekilde yavaşlat-
mak.
Tabii bu koşullarda yabancı ser-
mayenin gelişi bir süre aksayabilece-
ği için de gerekli kaynaklan Rusya'nın
SSCB dönemindeki bağımlı cumhu-
riyetlerinden elde etmek gerekecek.
Bu da ister istemez emperyalist bir
politikayı gündeme getiriyor.
Ancak her geçiş süreci gibi Rus-
ya'nınkinde de özellikle bu kadar bü-
yük bir ekonomi söz konusu oldu-
ğunda, beklenmedik gehşmeler ve
tatsız sürprızler yaşamak mümkün.
Örneğin Yeltsin'in seçimleri kazan-
masına rağmen, şiddetli bir kalp kri-
zi geçirıp devre dışı kalması. Zyuga-
nov'un kazanması halinde mali piya-
saların. sinirlerini kontrol edemeyip
anı bir panığe yol açarak yeni rejimi
hıç ıstemediğı sertlikte tedbirler al-
maya zorlaması gibi olasılıklar da
destedeki kâğrtların arasında var.
4.5 trilyonluk kaynak aktarılacak
Hayvancılığa
destek paketiANKARA (AA)-Tarım ve Köyışleri
Bakanlığı. hayvancılığı daha genış
kapsamlı desteklemek amacıyla. asgari
yıllık 4.5 fnlvon liralık kaynak öngören
bir paket hazırladı. Bakanlık
yetkililerınden edinılen bilgiye göre.
ılgıli kurum ve kuruluşların görüşüne
sunulan destek paketının en az 5
yıl sürev le uygulanması
öngörülüyor. Paket
kapsamında öncelıkle.
hayvancılığın en önemlı
sorunu olan kaba vem
üretiminiıı arttınlnıası
ıçın yem üretımı ve slaj
ışletmelerının
kurulmasi teşvık
edilecek. Yem üretımı
amacıyla makine. alet-
ekıpman alanlara da düşük
faizli kredi verilecek. Bu
yöntemle. slaj üretımınin 2 milyar
metreküpe ulaşması öngörülüyor.
Aynca, ekonomık anlamda büyük
damızlık süt ışletmelerinin kurulmasını
teşv ık amacıyla en az 50 başlık,
damızlık üretimının teşvikı amacıvla da
en az 100 başlık kurulacak işletmelere
düşük faizli kredi sağlanması
planlanıyor. Damızlık havvanların ıthalat
yoluyla karşılanması halinde yüzde 25
sübvansivon uygulanmaya devam
edilecek. Yerlı damızlık hayvanlarda
yüzde 35 olan sübvansıyonun ise vüzde
40'a yükseltılmesi öngörülüyor.
Diger taraftan verlı
hayvanlann verimınin
yükseltilmesi açısından
büv ük önem taşıyan sunı
tohumlamanın teşvikı
ıçın de halen normal
yörelerde 6 bin lira.
kalkınmakta olan
yörelerde 8-10 bin lira
olan sunı tohumlama
prımının. kalkınmakta olan
yörelerde 600 bin. normal
vörelerde 400 bin liraya
vükseltilmesı düşünülüyor. Aynca.
özellikle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da hayvancılık açisindan büyük
önem taşıyan meraların korunması ve
ıslahı için de mera kanununun bu yıl
eıkarılmasına çalışılacak.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Kamu Düzeni Yok Oluyorsa...
Toplumsal dokunun ana tellerini "kamu düzeni" oluşturur.
Tüm ekonomik, siyasal ve kültürel gelişmeler yalnız ve an-
cak bir "kamu düzeni içinde" oluşabi'ir. Bu nedenle Türki-
ye'nin "yeniden" sürüklenmekte olduğu kamu düzeninde
çözülme sorununun kaynağını tartışmak gerekiyor.
Çağımızda kamu düzeni kavramının iki belirleyici özelliği
vardır; bunlardan birincisi, toplumun tüm üyelerinin "suçlu-
luğu" yargı önünde "kanttlanıncaya dek suçsuz" sayılması.
ikincisi de "yasalarkarşısında eşit" işlem görmeleridir. Bu iki-
li, "kamu düzenine girişin" ilk eşiğidir. Burada söz konusu
edilmek istenen, var olan yasalann oluşturduğu çerçevenin
niteliği değil, ne ölçüde "yansız" uygulandığıdır.
Türkiye'de devlet, kolayca anımsanabileceği gibi. geç-
mişte sağ ve sol aynmında yansız olmadı. Toplum yıllarca
"komünizm geliyor" korkutmacasıyla baskı altında tutuldu.
Yasalann yansız uygulanması gereği, suçların kişiselliği ilke-
sı unutuldu, solculann "kitlesel suçluluğu" görüşü egemen
kılındı. Bu süreç geleneksel olarak kendisini güvenlik güçle-
rinin bir uzantısı sayan "milliyetçisağıyaygınlaştırırken", ge-
rileyen solun yerini doldurmaya uğraşan "dincı sağı" güç-
lendirici bir işlev gördü.
Bu gelişmelere yeni bir nitelik, Kürt sorunuyla eklendi. Gü-
neydögu'da başta toprak reformu, yansız ve dürüst bir ka-
mu yönetimi, bölge kalkınmasına yönelik yatınm ve iş bul-
ma programıyta çözüme kavuşturulabilecek bir sorun, bir yö-
nüyle ülkeyi bir iç savaşın eşığıne getirirken öbür yönüyle de
göçlerle büyüyen kentlerin büyük "ekonomikeşitsizliğini" ve
bundan doğabilecek olumsuzlukları beslıyor. Bunlara, etnık.
dinsel ve bölgesel "/(/m/;/c"arayışlan da eklenebilir.
Kamu düzenini sağlamakla görevli olan güvenlik güçleri.
yaşanmakta olan bu "niteliksel farklılaşma" sırasında da var
olan hakları "yansız" bir biçimde koruma noktasına bir türlü
gelemiyorlar; daha doğrusu hükümet edenler bunu ıstemı-
yor ve sağlamıyor. Sonuçta da geçen hafta acı ile yaşandı-
ğı gibi, toplum, toplantı ve gösteri yürüyüşü "hakkını kullan-
maktan korkar", daha da kötüsü "neredeyse özgürlükleri is-
temez" bir duruma getirilmiş bulunuyor. Demokratik hakla-
nn kullanımı olanağı yok ediliyor.
Oysa güvenlik güçlerinin görevi, "tüm kesimlere eşit uzak-
lıkta kalmak" ve "hak ve özgürlükleri korumaktır." Bunu ger-
çekleştirme "sommluluğu" tamamıyla siyasal iktidarındır.
• • •
Siyasal sorumluluk asıl burada başlıyor ve kaynağına, eko-
nomiye uzanıyor. Türkıye ekonomik bunalımdan birtüriü kur-
tulamıyor. Bugunlerde yeni bir IMF damgalı "istikrarprogra-
mı" yürürlüğe sokulacaktır. iki yıl önce yürüriüğe konulan
önlemler gibi bunun da emekçi kesimleri daha da yoksullaş-
tırıcı olacağına kesin gözüyfe bakılmaktadır.
İstikrar önlemleri, benzinden gıda ürünlerine temel tüke-
tim mallarının fiyatlarının artmasıyla başlayacak; ücret ye
maaşlar "aynı zamanda ve oranda" arttınlmayacağı için,
"kaybedenler" her zaman olduğu gibi yine emeğiyle geçi-
nenler olacaktır. Cumhuriyet'te Esra Yener'in belirttiği gibi
ulusal gelir içinde kâr, faiz, rant ve kira gelirierinin, yani ser-
maye gelirlerinin payı 1994'te tam 7.5 puan artarak yüzde
50.1 'den yüzde 57.6'ya yükselmiş; geçen yılda (1995) bu pay
daha da artarak yüzde 61.3'e çıkmış. Sermaye kesimi, ülke-
nin toplam üretim değerinin beşte üçünden fazlasına el koy-
muş, kalanı da tarım ve emeğiyle geçinenlere kalmıyor. Eme-
ğin payı ise geçen iki yılda, 1993'te yüzde 32.8'den önce.
ünlü 5 Nisan Kararlan'nın ilk yılında 1994'te yüzde 25.1 'e, bu-
nu izleyen 1995'te de 22.3'e "düşürülmüş" bulunmaktadır.
Küçük bir aritmetik, ürkütücü gerçeği sergiliyor. Katkılı ulu-
sal gelir 1994te can fiyatlarla 3.888,1995'te de 7.661.7 tril-
yon lira olduğuna göre, yukandaki oranlar, emekçi kesimin
"cebinden" 1994'te yaklaşık 299.4 trilyon, 1995'te de 214.5
trilyon liranın fiyat (enflasyon), maaş, ücret ve vergi politika-
ları yoluyla "resmen çalındığını" kanıtlar. Eğer 1993'ün gelir
bölüşümü oranları son iki yılda geçerli olsaydı bu miktarda
gelir, sermayeye değil emeğe gidecekti.
Siyasal sorumsuzluğun bir başka sermaye yanlısı ya da
emek için gerçekten "acımasız" örneği, sıyas^çüeree "&r
yıl daha ertelenen" rant vergisidir. Eğer bu yıl "asgari ücret-
ten alındığı oranda", yani yüzde 25 oranında net faiz gelir-
lerinden vergi aiınsaydı, yaklaşık 73 trilyon lira ek bütçe ge-
liri sağlanacaktı. Bu miktar, 1996 bütçesinden "tüm üniver-
siteler için ayrılan yıllık ödeneklerin toplamına" yakındır.
Bu veriler, özellikle de yeni bir ekonomik istikrar programı
kapıya gelmişken emekçilerin "bayram kutlamalanna", ülke-
yi yöneten siyasetçilerin neden olanak vermeyeceklerini ya
da neden özgürlükleri daha da budamak isteyeceklerini ka-
nıtlamıyor mu? "Kanıtlar" karşısında "duyarsız" kalındıkça
toplumsal yaşamın ana dokusu, kamu düzeni yck oluyor. Bu-
nun tek sorumlusu, siyasetçilerdir.
SERMAYE PİYASASI KURULU
SAU KONFERANSLARI
TEKNOLOJİ VE KAPİTALİZM
Konuşmacı:
Prof. Dr. Ergun TÜRKCAN
Yer: Sermaye Piyasası Kurulu Konferans Salonu
Doç. Or. Bahriye Üçok Cad. No: 13
Beşevler / ANKARA
Tarih: 7 Mayıs 1996 Salı, Saat: 16.00
Konferans Herkese Açıktır
İZLEYEN KONFERANSLAR
Tarih
21 Mayıs 1996
4Haziran 1996
18 Haziran 1996
Konuşmacı
Prof. Dr. Türker ALKAN
Dr. ilhan UZGEL
Prof. Dr. Tuncer BULUTAY
Konu
Siyasal Ahlak
Balkanlardaki Son Gelişmeter Üzerine
Son Yıllarda iktisat Alanındaki
Gelişmeler