Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MAYIS 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
15KULTUR
Izmir'de başlayan 5.
Uluslararası Tıyatıv Eğitim
Festivali 18 mayısa dek sürecek Aııtilvtiyatrolardaoyım
İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu)-
Dokuz E) lül Ünıversitesı Güzel
Sanatlar Fakültesi. ikıncı kez görsel
şenliğe hazırlanıyor. Fakülte. "8.
LJIuslararası Film Festivairnın
ardından şımdı de "5. Uluslararası
Tiyatro Eğitim Festi\ali"ne ev sahipliği
yapıyor.
Dünya Tiyatro Eğitim Enstıtüsü'nün
kuruculan arasında yer alan DEÜ
Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne
Sanatlan Bölümü'nün öncülüğünde
gerçekleştirilecek olan **5. Lluslararası
Thatro Eğifim Fesfjvali" 3-! 8 mayıs
tarihlennde Izmir'de yapılacak.
Etkınlıkler. pazar günü Teos'ta
Dionysos şenlıklerini anımsatan bir
gösteriyle başladı.
Dünya Tiyatro Eğitimi Enstitüsü.
dünyanın çeşitlı üni\ersıteleriyle
işbirliğıne girerek. 1990'dan bu yana
tiyatro eğıttmıne katkıda bulunmak
için festivallerdüzenlıyor. Beşincisi
yapılacak fesrival. daha önce ABD
Milvvauke'dekı Wısconsin Üni\ersitesı,
Slovakya Bratıslavva'dakı Sahne
Sanatları Fakültesi, Avustralva
Sidney dekı Nepean Batı Sıdney
Üni\ersitesi \e vıne Slo\akya
FJratislavva'daki Sahne Sanatlan
Fakültesi tarafından gerçekleştırildi.
Çok uluslu bır tiyatro topluluğu kurma
hazırlığı içinde bulanan Dünya Tiyatro
Eğitimi Enstitüsü, bu amacını
gerçekleştırmek içın rekabete
dayanmadan. pavlaşımcı tutumla
• DEÜ Güzel Sanatlar
Fakültesi Sahne
Sanatları Bölümü'nün
öncülüğünde
gerçekleştirilen '5.
Uluslararası Tiyatro
Eğitim Festivali'ne
İsveç'ten Göteborg
Tiyatro ve Opera
Okulu, Avusturalya'dan
Batı Sidney
Üniversitesi Nepan
Tiyatro Okulu ve
Polonya *dan Panrvvovva
Tiyatro Okulu katılıyor.
Gösteriler ve oyunculuk
eğitimi seminerlerinin
gerçekleştirileceği
festivalde, gösteri
teması 'Antik Tiyatro'
olarak belirlendi.
gösterilen \e derslerı desteklemek.
öğrencı ve öğretim elemanı
değişımınde bulunmak. tiyatro
sanatının çeşitlı dallarında geliştirilen
en son öğretım yöntemlerini tartışmak
\e genç sanatçılara uygun üretim alanı
saglamak gibi ilkelerle çalışmalannı
sürdürüyor.
Gösteri temasının 'Antik Tivatro"
olarak seçılen festivale, bu yıl Isveç'ten
Göteborg Tiyatro ve Opera Okulu.
Avustralya'dan Batı Sidney
L'nıversıtesı Nepan Tiyatro Okulu \e
Polonya "dan Pantwowa Tiyatro Okulu
katılıyor. Eğitim teknıklerindekı son
gelişmeleryanında profesyonel
uygulamalan da kapsayan festivalde,
uluslararası karma öğrenci topluluklan
GÖSTERİLER
"Oidipus-Antigone"-
Polonva(7 Mavıs 1996 saat:
20.30'GSF Sua't Ta^er
Gösteri Salonu- 11 Mavıs
1996 saat 18.30 PrıeneAntık
Tiyatro)
"BudalalarGemisi"-
Avusturalva (10 Mayıs 1996
saat:20.30 Teos - 13'Mavıs
1996 saat 20.30 GSF Suat
Taşer Gösten S.ılonıı)
"Dans ve Hareket Gösterisr-
tsveç(7Mavıs 1996
saat: 14.30 Sabancı Kültür
Merkezı- 9 Mavıs 1996 saaf
14.00 Türk Amenkan
Derneğı ı
"Eşek AnlarT- Türkıye (6
Mavıs 1996 saat: 20.30 GSF
Suat Taşer Gösten Salonu-
14 \fayıs 1996 saat: 20.30
GSF Suat Taşer Gösten
Salonu)
"Fırnna*'- Isveç (9 Mavıs
1996 saat:20.30 Türk
Amerıkan Derneğı- 12
Mayıs 1996 saat: 18.30
Sabancı Kültür Merkezı- 15
Mayıs 1996 saat: 15.30
Bergama A;>klepıon)
SEMİNERLER
• 7 Mayıs 1996
Sabancı Kültür Merkezı S3dt
10.00-12.30 :"O>unculuk
F.gitimi Izerine Panel"Prof.
Dr. Özdemir Nutku. Gordon
Bearrie, Prof. Edvvard
Dobrzsinski, Per Nordin.
• 9 Mayıs 1996
Türk Amenkan Demeği Saat
17.00 : Başlangıç Semınerı:
Prof. Dr. Özdemir Nutku
• 11 Ma>ıs 1996
Prıene Saat 14.00 : Polonya
Eğıtım Semınerı: Eduard
Dobrzanski.
• 12 Mavıs 1996
Sabancı Kültür Merkezi Saat
14.00: IsveçEgıtım
Semınerı. Per Nordin \e Pia
Muchin
• 13 Mavıs 1996
GSF Saat 10.00 : Tamer
Levent Eüıtım Semınerı
• 14 \la>ı> 19%
GSF Saat 17.00: Avusturalya
Eğıtim Semınerı: Gordon
Beattie
ile çeşitli ülkelerden gelen
eğitimcilerin yönettiği atölye
çalışmalan, akademik düzeyde
semınerler ve ülkelerin tiyatro
gösterilen yeralıyor. Etkinlikler, Efes
Büyük Tiyatro. Priene Antik Tıyatrosu.
Bergama Asklepion, Teos gibi tarihi
özellıkleri bulunan mekânların yanı
sıra, Sabancı Kültür Merkezı. Türk
Amerikan Derneği \e DEÜ Güzel
Sanatlar Fakültesi "nde yapıiacak.
DEÜ GSF Sahne Sanatlan Bölümü
Başkanı Prof.Dr. Özdemir Nutku.
Tiyatro Eğitimi Festivali'nı maddi
zorluklara karşın. en iyı şekilde
gerçekleştirmeyi hedeflediklerini
belirtti. Prof. Dr. Nutku. "Bu festival.
öğnencilerimiz için önemli olduğu
kadar, Türkiye'nin tanıfımı için de
büyük önem taşıvor. Basbakanlık
Tanıtım Fonu'ndan ödenek bekliyoruz.
Ancak halen bir sonuç alamadık. Tema
antik tiyatro olunca, Enstitü'nün aklına
ilk Türkiye gekli. Dünvanın çeşitli
yerlerinden öğrenciler ve öğretim
görevlileri gelecekler. Çevredeki antik
kentlerde gösteriler sunulacak.
Bölgemizdeki bu kentlerin değerini
bümeliyiz. Bu topraklarda olan her şeye
sahip çıkmamız gerekhvr" dedı.
Nutku, festivalin kültürel bıralışveriş
olduğunu vurgulayarak. dünya banşı
için de önemli bir adım oldugunu
belirtti. Prof.Dr. Nutku. "Oyunculuk
eğitimi üzerine gerçekleştireceğimiz
festival öğrencilerimiz için büvük önem
tasıvor. Bu festivai eğitim alanında çok
büyük bir paylaşım \e üretim alanı.
Dünva Tiyatro Eğitimi Enstitüsü'nün
en büyük amacı da, herkesin bildiği bir
ovunu her ülkeden oyunculann
katılımıv la ve herkesin kendi dilindc
sahnelemek" dıye konuştu.
Gösteriler ve oyunculuk eğitimi
seminerlerinin gerçekleştirileceği
festivalde, beş ülke oyunlannı
lzmirdekı sanat merkezleri ve
çevredeki antik kentlerde
sahneleyecekler. Polonya Sophokles'in
"Oidupus- Antigone". Av ustralya
"Budalalar Gemısi". Türkiye
Anstofanes'in "Eşek Anlan". Isveç
Shakespeare'in "Fırtına" ve Isveç
"Dans ve Hareket GösterüerT ile
festivale katıhyor. Etkinlikler
kapsamtnda konuk ülkelerden gelen
öğretim görevlileri de, oyunculuk
eğitimi üzerine seminerler verecekler
Yenideiî kıınıliuı A\Tupa'nm röntgeıri
ZEKİ COŞKUN
Avrupa -venıden- kurulurken çıkan-
lan "envanter"in. tanhsel dökümün. ana-
lizin ilk ürünleri elımizde. Fransız tarih-
çi Jacques Le GofTun yönetmenliğı \e
beş yayınevının başlartığı "Avrupa'yı
Kurmak" adlı projenin ürünlen. bugün
Türkiye'nın de içinde olduğu 12 ülkede
yayımlanıyor. Dızinın Türkiye"deki tem-
silcisi. Afa Yayınları.
Hukuk. din. dıl. devlet. ulus. bırey. ka-
dın, deniz. köylüler. göçler. yemek. sıntr-
lar, düşünce: aydınlanma. demokrasi.
üniversite ve daha birçok konu, Avru-
pa'yı Avrupa yapan etmenler tartışılıyor,
sorgulanıyor bu kıtaplarla.
Uzman tarihçilenn kalemealdığı. "uz-
manlık"tan öte. bılgı aktarımının. genış
okur kitlesinın gözetıldiği kitaplar: Av-
rupalıya kendini. toplumsal. kültürel. sı-
yasal. düşünsel köklennı ve bunun açı-
lımlannı -yer yer de açmazlannı- anlat-
maya. sergilemeye. aynı zamanda sorgu-
latmaya yönelık. •*A\Tupa'>ı Kurmak"
dızisı. bu boyutuyla Türkiyeli okur için
de önemli. Son ıkı yüzyıldır Av rupa, bi-
zım içın tartı ölçüsü, Onun ne olup olma-
dığı. nasıl bır şey olduğu tartışması, bi-
raz d,a bizim halimizin tartışılması oldu-
ğu için önemli.
Yeni tür aydınlanma ya da
ansiklopedi mi?
Bugün Avrupa. organik olarak da ye-
niden kuruluvor: II. Dünya Savaşı'nın
nedenı olarak görülen ekonomık kaynak-
lann dengelı değerlendirilmesı için "Kö-
mör ve Çelik Birliği'" kurulmuştu savaş
ertesınde. Gırışım. 1990'larda "Avrupa
BiriiğTne dek uzandı. Gümrükler. eko-
W T ransız tarihçi Jacques Le GotT'un
#-/ yönetmenliği ve beş yayınevinin
JL başlattığı "Avrupa'yı Kurmak" adlı
projenin ürünleri. bugün Türkiye'nin de içinde
olduğu 12 ülkede yayımlanıyor. Dizi. ortaya
çıkışındaki etmenler ve kapsamıyla bir bakıma
XVIII. yüzyıl "aydınlanma düşüncesi"ni ve
onun ürünü "ansiklopedi"yi andırıyor.
T^v izinin ortaya koyduğu en önemli şey,
/ 1 Avrupa'Avrupahnın kendisine ve
-£—>^ "ötekiler"e ilişkin tezlerinin tartışma
konusu edilmesi. Aydınlanma düşüncesinin "Yeni
Dünya düzeni-KüreselIeşme" ve o bağlamda
"yükselen değerler" trendleriyle çöpe gönderildiği
e\rede, Avrupa'>r
ı Kurmak dizisindeki çalışmalar,
belki de Avrupa'ya yeni ufuklar açacak.
boyutuyla da ansiklopedi. yakın geçmış.
-ortaçağ- \e onun düşünsel. siyasal, top-
lumsal, kültürel *zihniyetler''inden ko-
puşun ürünüydü bir anlamda.
Düşünce ve siyaset tarihçıleri, aydın-
lanma ve ansiklopediyi. Fransız Devri-
mi'ni hazırlayan temel etmenler arasın-
da anarlar. Oysa Avrupa'yı Kurmak baş-
lıklı yayın projesı. tam da "ekonominin
her şey olmadığı"nı işaret ediyor. Öte
yandan, yeni Avrupa'yı biçimlendiren
ekonomıîc-siyasal oluşumlar ve bunun
*zihnıyetler"inde örtük ya da açık "ay-
dınlanmanm btttigi"nden -tarihin ve ide-
olojının sonundan- sözedıldiğı birevre-
de, biraz da bu tezlere yanıt oluşturmak
üzere ortaya çıkıyor Avrupa'yı Kurmak
programı. Ortaya çıkışındaki etmenler
nedeniyle de ansiklopedinin tersine. ta-
rihsel köklere. kaynaklara vurgu yapı-
yor. "Bütünleşmiş Avrupa" için bir an-
lamda "bütünsel tarih" öngörülüyor.
nomik sınırlar kalktı. ortak parlamento
oluştu. Değışik ulu.slara. devletlere kar-
şın "ortak Avrupa"dan söz ediliyor. Eko-
nomık "entegrasyon", siyasal boyuta ta-
şındı.
Sanayıcilerin. finans gruplannın, sı-
yasetçilenn oluşturduğu bu "yeni Avru-
pa "da düşünürlenn. bılim adamlarının.
entelekrüellenn yerı neresi. rolü ne °
Vbksa hıç mı1
1990'lann başında "merkez A\ru-
pa"dan: Fransız. Alman. Ingiliz. Italyan
ve Ispanyol beş yay ıncı ve onlarca düşü-
nür. belkı de bu sorularla bir arava gel-
di. "Bız kimiz? Nereden geldik? Nereye
gidiyoruz" sorularının yanıtı. venıden
kurulan Avrupa'nın bir bakıma röntge-
nini çıkaracaktı. "Avrupa'\ı Kurmak".
böylebirgereksınımın vezihinsel faalı-
vetin ürünü.
Dizı. ortava çıkışındaki etmenler ve
kapsamıyla bır bakıma XVIII. yüzyıl
"avdınlanma düşüncesP'ni ve onun ürü-
liü "ansiklopedi"v i andırıyor.
Tabıi önemli farklar da var. Dide-
rot'nun öncülüğündekı ansiklopedi. dün-
yayı her şeyin birbırine bağlı olduğu bir
bütün olarak yorumlarken o dönemdear-
tık "bilim" haline gelmeye başlay an eko-
nomıvı temel eksen olarak alıyordu. Bu
'Avrupa bizim için aktüel'
- Avnıpa'vi kurma flkrine
nasıl kapıldınız, bu yayın
programına katılmanız nasıl
oldu?
1990"daydı galiba, Frank-
furt Kitap Fuan'nda "The
ÎVIaking of Europe" başlıklı
bir afiş gördüm, ilgimi çekti.
Altta projeyi yürüten beş ya-
yınevının adı var. İçinde
Blackvvellgıbı ılişkideolduk-
larımız da vardı. Girtık temas
kurduk. bılgı aldık.
Biz de katılmak istıyoruz
bu projeye. dedık. Şaşırdılar.
ama başvurun dedıler. Sonra
resmi yazışmalar. Avrupa
nıerkezli beş y av ınev inin baş-
lattığı bu projeye Japonlar.
Vunanlılar da bizim gibi baş-
v urmuşlar. Sonuçta kabul edıldik. Düzen-
lıtoplantılar başladı Mart I994"te ilkkı-
tap yayıınlandı Av rupa'da. Biz ancak ge-
çen vılın sonunda hazırlıklanmızı ta-
mamla> ıp yayına başladık.
- Diziye neden ilgi duydunuz?
Avrupa bızım içın aktüel. Osmanlı'nın
son zamanlanndan ben gündemde. Av ru-
palı mıvız. değıl mıyız. Avrupa bizı sö-
mürüyor mu. Av rupa'ya yetişecek mıy iz.
vb. süreklı tartışılan konular. Sırf bu ne-
• 'Avrupa'yı Kurmak'
dizisinin Türkiye"deki
temsilcisi Afa
Yayınlan'nın sahibi Atıl
Ant, Avrupa'nın bizım
için aktüel oldugunu
\urgulayarak, bu dizinin
yayıncılık açısından ilk
uluslararası ortak yayın
oldugunu, ayrıca yeniden
yazılan Avrupa tarihine
Türk yazarlannın da bu
yayın programı içinde
katılabileceklerini
belirtiyor.
denle bıle dızi. bır Türk yay ıncısının ilgı-
sini çekmeye değer Daha önemli bir şey
var: Yeniden yazılan Av nıpa tanhıne Türk
yazarlan da bu yılın programı içinde ka-
tıiabılırfer. Entelektüel Avrupalınınevin-
de bu kitaplar var. Bunlararasında Türk-
lenn de olması önemli.
Yayıncılık açısındansa bu ilk uluslara-
rası ortak >ayın. Ortak planlanan. ortak
üretilen bir tarih. Biz kendimızi ne kadar
Avrupa tartışmaları içinde. ne kadar Av-
rupa'ya yakın görürsek
görelim. onlar Türkı-
ye'yı kendılenne çok
uzak göriiyorlar. Bılgı
olarak da öyle. Bu tür
ortak projeler içinde ol-
mak. Avrupayı içeri-
den tanımaya ve Avru-
palının bizı tanımasına
yardımcı olabılir.
- Sizce Türkiv e. Avru-
pa'nın neresinde?
Kendi katıldığım top-
lantılardaki ızlenimleri-
mı söyleyeyim. Aıleden
ayrı düşmüş. varlığın-
dan haberdar olunma-
yan. bır gün çıkagelmiş
fakirakraba muamelesı
görüyoruz Lzaklığı
kırmanın yolu. bu tür ihşkilerden geçivor
galiba. A\ rupa bizi ne kadar uzak görür-
se görsün. 3-4 yüzyıldır ortak bir tarih
vaşıyoruz. Dolayısiyla o tarafın da bizı
bılmesi gerekıyor. Jacques Le Goff, "Pa-
sif üye olarak kalmav ın. bu dizide sizin de
üriinlerinizle yer almanızı istiyoruz" de-
di Yayın kurulu toplantısı. geçen yıl Bu-
dapeştede yapılnııştı Öniimuzdekı yıl
Türkiyecle toplanmay ı düşünür nıüsünüz.
dedıöımde seve seve kabul ettıler.
Vayımlanan KJtaplar
Avrupa"da Kentlerin Tarihi
Avrupa*da Aydınlanma
Avrupa'da Devrimler 1492-
1992
A\rupa'da Yemeğin Tarihi
Ortaçağ Avrupası'nda
Birey "
Avrupa'nın Yeniden
Yorumlanması
Yayımlanacaklar
Mükemmel Dil'in Peşinde
Av rupa'da Demokrasi
Avrupa ve Deniz
Avrupa Tarihinde Köylüler
Avrupa Tarihinde Devlet ve
Ulus
Avrupa larihinde Kadınlar
Bölünmüş Hıristiyanhk
Av rupa ve tslam
Doğa ve Avrupa Kültürü
Avrupa Tarihinde
Yahudiler
Avrupa Hukuk Tarihi
Avrupa ve Sınırlan
Av rupa'da Bilimin Doğuşu
Av rupa'da Demokrasi
tlk Avrupa Devrimi
Av rupa'da Eğitim
Av rupa'da Din ve Toplum
Av rupa'da Üniversitelerin
Tarihi
Avrupa'yı Kurmak başlığı altında ya-
yımlanan kitaplann dikkat çekici yönle-
rinden bin, XVIII. yüzyıldan (aydınlan-
madan) bu yana "karanlık*' olarak nite-
lenen -bizim de öyle algılayageldiğımiz-
ortaçağın üstünden o "karanlık" yafta-
sınııı kaldınlması.
Bir ortaçağ uzmanı olan Massimo
Mantanari, "Avrupa'da Yemeğin Tari-
hi'"ne yazdıği "Bir Oneri" başlıklı sunuş-
ta. "ortaçağ" kavTamını "gelenekselleş-
miş bir kronolojik katcgori olarak yarar-
SEbir ayınm" olarak niteliyor. "XVvüz-
yıl hümanisrlerinin ortaya attığı bu teri-
mi" bugün o anlamda kulianamayacağı-
mıza işaret eden Montanari. "•ortaçağ"ı
kendi sözlüğü ve zihninden çıkanyor. Ta-
bii onunla bırlikte "antik çağ, modem
çağ gibi vapav kategoriler de ortadan
kalkmış'"oluyor. Böyleceçıplak~insan-
lar, nesneler ve düşünceler'"e. asıl tartış-
ma konulanna yöneliyor.
Dizıdeki dığer yazarlar ve kitaplarda
da gözlenen bu yaklaşımın kaynağınday-
sa dizi yönetmeni Jacques Le GofTun
bağlı olduğu ve 1930'larda yine Fran-
sa'da ortaya çıkan "Annales Okulu" de-
nen tarihçilik akımının etkileri var. Akı-
mın hareket noktası: "Tarih,tümuzman-
Iık tarihlerinin topbnndır." Bu anlamda
ekonomi, siyaset, dilbilim. folklor. coğ-
rafya, demografi, sosyoloji. psikoloji..
bütün "sosyaîbüimler", tarihin hammad-
desi olarak yorumlanıyor, kullanılıyor.
A\ rupa'yı Kurmak başlığı altında ka-
leme alınan kitaplann adlan, kapsamla-
n ve bunlarda izlenen yöntem, "Annales
Okulu"nun hedeflediği bütünsel-yeni ta-
rihi de ortaya koyuyor.
Dizinin ortaya koyduğu en önemli şey,
Avrupa •' Avrupalının kendisine ve "öte-
kiler"e ilişkin tezlerinin -biranlamda ön-
yargılannın- tartışma konusu edilmesi.
Özellikle "AvTupa'nın Yeniden Ybrum-
lanması"başlıklı kitap, bunun en somut
örneği.
Aydınlanma düşüncesinin "Yeni Dün-
ya Düzeni - Küreselleşme" ve o bağlam-
da "yükselen değerler" trendleriyle çö-
pe gönderildiği evrede. Avrupa'yı Kur-
mak dizisindeki çalışmalar. belki de Av-
rupa'ya yeni ufuklar açacak. Dizinin or-
taya koyduğu bilgi ve ufuklar. kendisini
oraya göre konumlama derdindekı biz-
ler için de en az Avrupalılar kadar gerek-
li ve önemli.
XX
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Kenar Mahalleden
Varoş" Edebiyatına
Yüzbinleri, milyonları banndıran gecekonduya kar-
şı gökdelen gösterisıni çağdaşlık ölçütü sayan türe-
di varsıl için eşi menendi yok Istanbul'un.
Tekniğin olanaklannı da yakalamış, çağı da...
Ama uygar mı?..
Durmaksızın pompalanan "otomotiv endüsth-
si"nin caddelerini, sokaklarını bunca soluksuz bırak-
tığı, göğsünde bunca çelışkiyi emzıren bu koca kent
ne çağdaş sayılabilir, ne de uygar.
Yarım yüzyıl öncesinin kenar mahallesindeki yaşa-
ma, insanlara dışarıdan bakarak gerçeğı dünya gö-
rüşü doğrultusunda soyutlayan şair şöyle yazıyordu:
•
Kuru ekmekle, bayat peynm lezzetle yiyen,
Çeşmeden her su ıçerken: 'şükür Allah 'a' dıyen
Yaşıyor sâde mâişetlerin en safında;
Rûh esen kuytu mezarlıklann etrafında.
Bu vatandaş biraz ahşapia, biraz kerpıçten
Yapabılmiş bu güzellikleri birkaç hiçten."
(Kendi Gök Kubbemiz, sf.46, I. bas. 1961)
Okuduğumuz dizelerin şairi Yahya Kemal. Insa-
nın da, tarihsel olanın da bir araç gıbı beceriyle kul-
lanıldığını gördüğümüz şiir "Kocamustafapaşa" adı-
n/ taşıyor.
Uzağımızda kalmış bır şiır bu.
Kenar mahalle, yakın çevre ilişkılerini yaşamışsa-
nız açar perdelerini sıze. Sokağı görürsünüz, istan-
bul'da 800 bin ınsanın yaşadığı 40lı yıllarda da çeş-
me başlarında saatlerce bekleşen ınsanlann ayırdı-
na varırsmız. Görmek ıstersenız çocuklar da vardır.
•
Çocuk, benim o sabah gördüğüm zavallı yetım...
Şu var ki, yavrucağın hâli eskisinden elfm:
Cılız bacaklannın dizden altı çırçıplak...
Bır ince mintanın altında tıtnyor, donacak!
Ayakta kundura yok, başta var mı fes? Ne gezer!
Düğümlü, alnının üstünde sâde bır çember"
(Safahat, 9. bas. sf.26,1974)
Bu dizeler de toplumun Kuran a dayalı yönetım bı-
çimiyle refaha kavuşacağına ınanan bır şaırın, Meh-
met Akif'in. Halife padışahın tahtında oturduğu, şey-
hülislamlık kurumunun işlevinı sürdürdüğü dönem-
de yazılmış.
Şunu demek ıstiyorum:
Biri kenar mahallede kendi doyumunu arayan, öte-
ki insanı arayan ikı şaır, dizeierıyle toplumsal olanla
olmayanı düşündürerek uyarıyor bizı.
"Varoş"a dönüşmeden önce de kenar mahalle ın-
sanlarının ayakta durma savaşımırn nasıl sürdürdük-
lerini bilmiyor muyuz...
•
Osmanlı dönemınde tarlasını "ribâhur"lara (faizci)
bırakmak zorunda kalanlann yarattığı göç dalgaları
nereye vuruyor, istanbul'a. (1)
Celali baskınlarından kurtulmak isteyen kırsal ke-
sim insanı nerede bulacağını umuyor ekmeğinı, is-
tanbul'da.
Cumhuriyet döneminde, özellikle U. Dünya Sava-
şı sonrası, yeni köygöçüren olaylarıyla umarsız ka-
lanlar için hangı kent kurtuluş bannağı, istanbul...
Diyeceğim, kenar mahalle durup dururken dönüş-
medi "varoş"a.
Ne Yahya Kemal mantığı perde çeker üstüne bu
gerçeğin, ne Mehmet Akif duyarlığı çözüm getirebi-
lir...
Demokrasiyi, tabandaki ınsanın söz ve karar sahı-
bi olmasını önleyen engellerden arındırabılıyor mu-
yuz?!
(1) Prof. Mustafa Akdağ yazıyor-
"... Muamele-ı şeriyye 'de faız fıatı 10-11 veen fazla 10-
10.5 yani, yüzde 10-15 olarak tesbıt olunmuş ıken' rıba-
hurtar' (faızciler) yüzde 30'dan aşağı para vermıyorlardı.
Yüzde 60 ile faizcılık edenler çoktu. XVI. asrın ortalannda
en iyı kazanç getıren ışın faizcılık olduğunda şuphe yok-
tur. Hakıkaten bu sayede, Anadolu'da buyük sermaye
sahibi' rıbahurlar/n turedığmı goruyotvz." (Turk Halkının
Dırhk ve Duzenlık Kavgası. sf.61.1. bas.1975)
İlginç bir Rus
ressam: Safronov
Kültür Senisi - Dünya-
ca ünlü resım eleştırmenien
tarafından. Rusva'nın Salva-
dor Dali'sı olarak nıtelendı-
rilen ünlü Ru> ressamı Ni-
kas Safronov. e^erlerını 7
mav is-25 mav is tanhlen ara-
sında. Beyoğlu'ndakı Yapı
Kredı Kazım Taşkent Sanat
Galerısi'nde Türkıve'dekı
sanatseverlerın beğeniMne
sunuyor. I956 yılında Rus-
ya'nın Llyanovsk şehrınde
doğan. Rostov Güzel Sanat-
lar Okulu ve Lıtvanva'dakı
Vılnıus Güzef Sanatlar Aka-
demısı'nde eğıtım gören Nı-
kas Safronov. I983 yılından
bu vana Moskova'da vaşa-
makta ve çalışmalannı vıne
bu kentte sürdürmekte.
Sanatı ve eserlerı. çağdaş
resımde çok önemli bır kılo-
metre taşı olarak kabu! edı-
len ve dünvanın hemen her
ülkesınde çok büyük ılgı gö-
ren Nıkas Safronov un re-
simlerı Madonna,JackNic-
holson. Sting. Sophia 1 oren.
Marcello Mastroianni. Elton
John, Julio Iglesias gıbı iin-
lülerın vanı >ıra Gorbaçov
ve Mitterrand gıbı devlet
adamlarının özel koleksı-
yonlarında bulunuyor. Res-
samlıgının vanı sıra başta
Moskova Penthouse olmak
üzere birçok ünlü dergıde de
sanat vönetmenlığı vedaniş-
manlığı görevını yürüten
Safronov. eserlerınde her
olav a v e eşv av a etıket > apış-
tırmamamızı. gözlerımızi
dünyava açarak düzeni tar-
tışmamızı ve dünvava bir
çocuk gözü ile bakmamızı
söylerbızlere. Prensıpedın-
dığı "çocuklargibi vaşayın"
ve "mahkûmetmevin" ılke-
lerını >aşjtnıa>a çalışan sa-
natçı. ıncetekniğı vezengin
fantezileri ile büvük ispan-
vol ressamı Salvador Da-
lı'nın takıpçiMolmasınm va-
nı sıra. eserlerınde Zen-Bu-
dızmı ile Ortodoksöğretının
son derece ılgınç bır -.ente-
zını de vapıyor. Bazı Rus re-
sım eleştırmenlerı ^anatçı-
nın tabloları içın "Nikas'ın
tablolan hırkts tarafından
kola> kolav kabul edilmez.
bazı insanlarçoksever. bazı-
lan da nefret eder. Ancak bir
gerçek var ki bu tanloiar in-
sanı rahat bırakmaz ve unu-
tulmaz" demektedır
Sanaîçı ısesanatını \eça-
lı^mjljrını şövle özetler
"Çalışırken dinîenirim. Pev-
/aj \aparını. sonra bir port-
re. sonra bir küçük hevkel-
cik. daha sonra bir sulubo-
>a... Ansızın aklınıa bir fikir
gelir >c ortava güzel birsov ut
tabkı çıkar."