Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 MAY1S 1996 PAZAR CUMHURİYET ..AYFA
HABERLER
DSP lideri, partisinin demokratik ve laik cumhuriyetin en büyük güvencesi olduğunu belirterek RP liderine çattı
Ecevit: Erbakan şomLTUK TEKİN
OVAKENT/TLRUNÇLU/ANTALYA
(Cumhuriyet) - Demokratik Sol Parti
Genel Başkanı Bülent Ecevit, "Yolsuzluk,
vurgun ve sömürii, halkı tiksindirici
boyuta geldi" dedi.
DSP'nin dışındaki partilerin içinin
karışık ve hiziplerle dolu olduğunu öne
süren Ecevit. hükümet ortaklanna "kendi
iç sorunlannı hükümet sorununa
dünüştürmemelerini" ta\siye etti,
Suriye"ye. teröristler yerine Türkiye'ye
kucak açması çağnsında bulundu. Ecevit,
Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'ı da "şom ağızJı" olmakla
suçladı.
Bülent Ecevit ve beraberindekiler
Adana'dan karayoluyla 2 haziranda
belediye başkanlığı seçimi yapılacak olan
Antalya'nın Ovakent ve Turunçlu
beldelerine gitti. Ovakent'te düzenlenen
mitingde önce Hatay. Adana ve
Kastamonu milletvekilleriyle eşi Rahşan
Ecevit'i tanıtan Bülent Ecevit.
konuşmasına 1984yılında Türkiye'ye
getirilen Afganlı yurttaşlan selamlavarak
başladı. "Alevi-Sünni. Afgan, Türk, Kürt,
Hıristiyan; hep birlikte kaynaşmışız.
Afganistan'dan gelenler de artık bu
ulusun bir unsurudur™ diyen Ece\ it.
DSP'nin. demokratik \e laik Türkive
Cumhunyeti'nin siyaset alanındaki en
büyük güvencesi olduğunu söyledi.
Atılan. "Solda birlik, adres DSP" sloganı
üzerine, "Bu adresi artık herkes bilivor"
diyen Ecevit, konuşmasına şöyle devam
etti: "Neden DSP solun birinci partisi?
Neden Demokratik Sol Parti Türkire'nin
birinci partisi olma noktasına geldi?
Çünkü yolsuzluk. vurgun. sömürii,
haikımızı tiksindirecek boyuta geldi.
Türkiye yolsuzluk. mafva bataklığına
sürükİendi. Kimse mafyanın,
volsuzlukların üzerine gidcmivor. Çünkü
onlara diyet borcu var. DSP, bu
yolsuzluklar denizinde bir temizlik adası
gibi yükseliyor. Sayın Yılmaz ekonomik
paket açıklayacak. Ama halka danışmadı.
Halktan i/in alnıadı. Eğer danışılsaydı
işçüerin, sanayicUerin önerileri alınabilir
\e onlar da diyebilirierdi ki ekonomiye
hiçbir şev katmayan kişilerin cebine el
u/at. onlardan vergi al. İşte DSP
dışındakilerin eli sadece halkın cebine
ulaşıyor."
Bu sırada ezan okunması üzerine
konuşmasına ara veren Demokratik Sol
Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit.
iktidar partilerine mensup kişilerin
beldeye gelerek "bizi seçmezseniz hizmet
geimez. Çünkü biz ikridardayız"
diyebileceklerini. ancak bu tür
propagandalara kesinlikle inanılmaması
gerektiğini vurguladı. Ecevit. "Biz varsak
bu hükümet var. Eğer DSP'li
beledhelerin hakkını engellemeve
kalkarlarsa bana haber verin. Ben bu işin
takipçisi olaeağım ve garantisini
sağlavacağım" diye konuştu.
Daha sonra Turunçlu beldesine geçen
DSP lideri burada partisinin adayı Cuma
VuraJ'ı tanıttı ve dığer tüm partilerin
yapılabilecek olası bir erken seçimden
kaçacaklannı ileri sürdü. Refah Partisi
lideri için hiçbir şey söylemeye gerek
olmadığını ifade eden Bülent Ecevit.
Erbakan'ı "şom ağızlı" olmakla suçladı
ve şöyle dedi: "Sayın Erbakan üç-dört
gün önce söyledi. 'Refah Partisi'nden
korkanlar gebersin' dedi. Şom ağızlütğa
bakın.'Refah Partisi'ne oy vermeyenleri
de evliya çarpar' dedi." Bu sırada.
"Türkiye laiktir. laik kaiacak" sloganını
atan kitleye Ecevit. Türkiye'nin her
köşesinden bu haykınşın yayıldığını ve
"İslam ve laikliğin, çağdaşlığın ve
demokrasinin nasü bağdaştığının Türkiye
Cumhuriyeti'nde ortaya konukiuğunu"
sövledi.
Özer Ciller
'Malvarlığı
haberleri
siyasi
amaçlı'
• DYP lideri Tansu
Çiller'in eşi Özer Uçuran
Çiller, Antalya
Beldibi'nde kendilerine
ait yapılann villa değil
"pansiyon" olduğunu
açıklarken gazetelerde
yer alan malvarlığına
ilişkin haberlerin siyasi
amaçlı olduğunu belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çiller'in eşi Özer
Uçuran Çiller. gazetelerde
ya> ımlanan malvarlıklarına
ilişkin haberlerin "siyasi
amaçlı" olduğunu iddia ede-
rek "Antalya Beldibi'ndeki
yaptlar \ illa değil. Turizm
Satınm Belgesi'ne uygun in-
şa edilmiş lokanta ve 18 ya-
taktan oluşan pansiyondur"
dedi.
Özer Çiller dün yaptığı ya-
zılı açıklama ile gazetelerde
"Çiller Pansiyonu Sezona
Hazır" başlıklı haberlerin
daha önce basın tarafından
gündeme getirildiğini. ko-
nunun yeniden haberleştiril-
mesinin "siyasi amaçlı" ol-
duğunu söyledi.
Özer Uçuran Çiller, açık-
lamasında şöyle dedi:
"TBMM'de kurulan. Li-
derlerin Malvarlıklarını
Araştırma Komisyonu tara-
fından inceleme konusu ya-
pılan ve herhangi bir yasadı-
şı işleme rastlanmayan Antal-
ya Beldibi'ndeki bu yapılann
yeniden haber konusu yapü-
ması siyasi amaçlıdır.
Çünkü yapılarla ilgili bu-
güne kadar ileri sürülen tüm
iddialar cevaplandınlmıştır.
Buna rağmen, kamuoyu-
nun bu konuda yeniden ya-
nıitılmaması için bu açıkla-
mayı yapma gereğini duy-
dum.
Antalya Beldibi'ndeki ya-
pılar \illa değil. Turizm Ya-
tınm Belgesi'ne uygun inşa
edilmiş, lokanta ve 18 yatak-
tan oluşan pansiyondur.
Bu tesisin turizm amaçlı
olarak inşa edilmiş olması ve
Turizm Bakanlığı'nın i/ni-
nin bu yönde bulunması do-
lavısıyla tesisin amacı doğ-
rultusunda çalıştinlması da
doğaklır. Bu tesisle ilgili ka-
yıtlar, tüm mal beyanlanmız-
da gösterilmiştir."
İBDA-C ustlendi
Beyoğlu'nda
otoparka
bomba:
3 yaralı
İstanbul Haber Servisi -
Beyoğlu'nda dün akşam bir
apartmanın otoparkına ko-
nulan anı ateşlemeli bomba-
mn patlaması sonucu traves-
ti olduğu öne sürülen 3 kişi
hafif varalanırken maddi ha-
sarmeydana geldi.
Patlamadan sonra basın
kuruluşlannı arayan kişiler.
eylemi şeriatçı terör örgütü
İBDA-C adına ustlendi.
Tarlabaşı Bulvan Dergâh
Sokak 12 numara önündeki
bir apartmanın otoparkına
konulan ani ateşlemeli bom-
ba saat 23.00 sıralannda pat-
ladı.
Patlama sırasında apart-
mandan çıkmakta olan Omer
Kurdal. Mehmet Arslan ve
Suat Akgün yaralandı.
Otoparkta bulunan araba-
larda da maddi hasar meyda-
na gelirken bombayı yerleş-
tirdiğibelirtilen Byaşlann-
daki iki saldırganın eşkâlle-
rinin belirlendiği bildirildi.
Taksim llk Yardım Hasta-
nesi'ne kaldınlan yaralılann
durumunun iyi olduğu açık-
landı.
CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen CHP İl Danışma Toplantısı yapıldı
Baykalcılardan merkeze eleştiri
• Türkiye Spor
Yazarlan Derneği'nde
düzenlenen toplantıda.
istanbul Milletvekili
Ahmet Güryüz
Ketenci'nin. üç ay il
başkanlığından sonra
milletvekilliğine aday
olması, üyelerin büyük
bir kısmı tarafından
eleştirildi.
İstanbul Haber Servisi -
CHP İstanbul il örgütünün dü-
zenlemiş olduğu ıl danışma
toplantısında. genel nıerkez
yönetımi eleştirilerek parti yö-
netiminindeğişmesi istenildi.
Ağırlıklı olarak seçim sonuç-
lannın değerlendirildiğı top-
lantıda, ön seçim yapılmama-
sı eleştirilirken İSKİ olayları-
nın en çok tartışıldığı dönem-
de yerel seçimlere niren
SHP'nin bile CHP'den daha
başanlı olduğu sa\unuldu.
Türkiye Spor Yazarlan Der-
neği'nde yapılan CHP İstanbul
İl Danışma Toplantısı "ndaaçış
konuşması >apan tl Başkanı
Mehmet Ali Ozpolat, Türki-
ye'de değerlenn hızla aşındı-
ğını ve CHP'nin de bu aşınma-
dan payını aldığını belirterek
"Bu doku içindeen büyükza-
ran CHP ismi ve ûnajı gördü"
dedi.
Kunütay çağnsı
Katılımın düşük olduğu top-
lantıda. partili milletvekilleri
de eleştirilerden nasibini aldı.
Konuşmacılardan "sol ka-
nat" yanlısı Kâğıthane tlçe
Başkanı Bayram Aparan. CHP
kökenli Gaziosmanpaşa llçe
Başkanı Mehmet Polat ile es-
kı Üsküdar llçe Başkanı Ali
Cihat Işık. partinin genel mer-
kez kadrolarının derhal değiş-
tirilmesi ve yeni kadrolara tes-
lim edilmesi gerektiğini soy-
lediler.
Kâğıthane llçe Başkanı Bay-
ram Aparan. olağanüstü ku-
rultay çağnsında da bulunur-
ken Ali Cihat Işık, genel baş-
kan da dahil olmak üzere 30
yıldan beri partinin yönetimin-
de bulunan kadrolann görev-
lerini 70 kuşağına teslim et-
melerini istedi.
tstanbul Milletvekili Ahmet
Güryüz Ketenci, millervekil-
liğine aday olmasını eleştiren
konuşmacılann kendisine hak-
sızlık ettiğini vurgularken
"Partinin ideolojisi yok" di-
yenleri de eleştirerek bir ide-
oloji aranmasına gerek olma-
dığı görüşünü sa\ undu.
Belediye Meclis Grubu Baş-
kanı Ozkal \lci. seçımlerdekı
yenilgiyi sol ekonomikpoliti-
kalann terk edilmesine baöla-
Toplantı he>ecansız bir ortamda yapıldı. Le>laTekül vemillef\ekiti AltanÖymen'in toplanbya gelmesi olumlu karşılandı. (Fotoğraf: ERZADE ERTLM)
İl danışma toplantısından notlar
CHP suçluyu buldu: Cumhuriyet
MİYASE tLKNUR
CHP İstanbul İl Danışma Toplantısı
geçmişteki danışma kuruİtaylanna oran-
la hem heyecansız hem de kavgasız geç-
ti. En son. bir birleşme öncesinde
SHP'nin fstanbul'daki danışma kurul-
tayını izlemiştik. Bakanlannve beledi-
ye başkanlarmın amigolanyla geldigi sa-
londa, MuratKarayalçın ile AydınGü-
vtn Gürkan taraftarlan arasında çıkan
kavgadan gazeteciler de nasiplerini al-
mişlanh.
Sandalyelerin ve tekmelerin havada
uçuştuğu il danışma kurultayı, geee ya-
nsına kadar sünmüştü. Ancak dünkü
topiantıda öğleden sonra üyeler dağıl-
maya başladı. Kavga çıkmamasındaki
en büyük etken. aynı tarihte Karayal-
çın'ın arkadaşlan ve taraftarlan ile bir-
likte Abant'ta toplantı yapmasıydı.
O nedenle parti içi muhalif k'anadın
Karayalçın'a yakın olan bölümü, il da-
nışma toplantısı yerine Abant' ı tercih et-
mişti. CHP İstanbul Milletvekili Ah-
metGüryüz Ketenci konuşmasının or-
tasma geldiğinde birden duraklayıp sa-
lona sordu: "Va.aramızda Cumhuriyet
gazetesinden kimse yok değil mi?" Di-
vanda oturan İl Başkanı Mehmet .41i
Ozpolat,toplantının basına kapalı oldu-
ğunu. o nedenle hiçbir gazetecinin sa-
londa bulunmadığını söyledi. Oysa biz.
salonda arka sıralarda oturuyorduk. Ses
çıkarmayıp Ketenci'nin ne söyleyece-
gini dinlemeye başladık. Eski Beşiktaş
tlçe Başkanı Mustafa Tosun ile İl Yö-
netım Kurulu Üyesi Lütfu Gündoğdu
gülerek bize bakıyordu, ama torpil ge-
çip Ketenci'yi uyarmadılar. Ve Keten-
ci başladt konuşmaya:
"Arkadaşlar. bizim partilüerimiz bü-
rün politikalannı Cumhuriyet gazetesi-
ne göre belirliyor. Partide ne olup bitti-
ğini de bu gazeteden ög>enip ona göre
ta\ıralı\or. Böyleşeyolmaz. Ha bu Cum-
huriyet gazetesi bitse de parti de kurtui-
sa."
Konuşmasını bitiren Ketenci, salon-
dan çıkarken bizi fark ediyor: "Ya ga-
vur, yoksa sen burada miydun?"
Partinin bugünkü durumundan bası-
nı, özellikle de Cumhuriyet'i sorumlu
tutan ikinci kişi de PM üyesi Hasan Ay-
dın oldu.
Hasan Aydın da konuşmasında "Par-
ti sorunlannı Cumhuriyetya da Hürri-
yet gazetelerine yansıtmak, belki de o bil-
gileri yansıtan kişilere bir popülarite
saglıyor, ama partiye de zarar veriyor"
dedi.
Konuşması en çok alkışlanan kişi Ga-
ziosmanpaşa İlçe Başkanı Mehmet Po-
lat oldu. Özellikle partinin muhalif ka-
nadından alkış alan Polat da tıpkı ABCi-
hat Işık gibi parti yönetiminin kitlelere
güven vermediğini. o nedenle parti yö-
netiminin yeni kadrolara yer açması ge-
rektiğini söyledi. CHP kökenli olması-
na karşın SHP'nin birleşme sonrası
CHP'den daha çok oy aldığını hatırlatan
Polat'ı SHP'lileruzun uzun alkışladı.
dı. Yici, konuşmasında şu nok
talara dikkat çekti:"1994 ye-
rel seçimlerinde İSKİ'ye ve AS-
Kİ\ve rağmen. hem deen sıcak
tartışıldığı dönemde yüzde 14
oy aimıştır. Demek ki, başımı-
zı o kadar da önümüze eğecek
kadar etkisi olmamtş. Neden ol-
mamış? Çünkü bu olayı bizçv-
kartmışız \e sorumlulannı teş-
hir etmişiz. Verel seçimlerden,
DSP'nin bugün "Solun en bü-
\ük panısi biziz' diye övün-
düğü \iizde 14'lük bir oy ora-
nı ile çıkmışız. Son genel seçim-
lerde ise aidığımız oy, yüzde
RP lideri, ekonomik istikrar önlemlerinin yeni yük getireceğini söyledi
' 1 Mayıs olaylannın sorumlusu hükümet'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP
Genel Başkanı Necmettin Erbakan. 1
Mayıs kutlamalan sırasında meydana ge-
len olaylann sorumluluğunun hükümete
aıt olduğunu belirtırken çalışanlara yöne-
lik baskılann sünmesi durumunda olav-
lann kontrol edilemez boşutlara ulaşa-
cağı uyansında bulundu.
Erbakan. yann açıklanması beklenen
ekonomik istikrarönlemlennindar gelir-
li kesime yeni yükler getireceğini \ urgu-
ladı. Erbakan dün partilı il başkanlan top-
lantısmın öncesinde partiye katıian emek-
li albay Ne\zat Selçuk. eski Hakkâri Mil-
letvekili Evliya Pariak ile eski Yeni Par-
ti Hakkâri İl Başkanı MusaErtuş'un üve-
lik kabul formlannı imzaladı.
Toplantının açıhşında konuşan Erbakan.
I mayısta Kadıköy'de vaşanan olaylann
soruınluluğunu hükümete yükledi. 1 Ma-
yıs öncesinde önlemlerinalınması gerek-
tiğini anlatan Erbakan. illegal örgütlerin
"resmi geçidi"ne ve bir polisin linç edil-
megirişimineseyirci kalmmasını "utanç
verici" olarak niteledi.
Erbakan. polisin yüriiyüşe müdahale
etmemesini de eleştirerek "Hükümetsuç-
ludur. Suçlannı örtmek için ilden kim so-
rumlu diye araştırmaya kalkmak. sadece
hedef saptırmaktır. Hükümet olaylann
baş sommlusudur \e hesabını vermeli-
dir"dedi.
Erbakan. "\bklar hükümeti paket açık-
lı>or. Bu a\ içinde IMF geliyor. Bir bakan
gönderdiler emirleri aldılar. Yaruı pake-
ti açarak IMF'ye "Emrinız başüstüne,
hepsini fazlasıvla yaptık" diyecekier.
KDV'yi arttıracaklar, OT\' diye bir ver-
gi geririyorlar" dedi.
10.7'de kalmış. Parti, nerede
erimeye başlamış. 5 Nisan Ka-
rarian'nın aündığı tarihten iti-
baren erimeye başlamış."
Konuşması salonda tartış-
malara neden olan ve muhalif-
lerden yoğun alkış alan Gazi-
osmanpaşa llçe Başkanı Meh-
met Polat. Ahmet Güryüz Ke-
tenci'yi ağır bir dille eleştire-
rek "Aday olurken >anlış yere
sormuşşun; genel başkana de-
ğil, örgüte soracaktın" dedi.
Ketenci eleştirildi
Polat daha sonra şöyle ko-
nuştu:
"Ketenci "Bu partide ide-
oloji aramaya gerek yok' de-
di. Bu partide ideoloji arayışı-
nı başlatan kişi. bizzat genel
başkamnın kendisidir. 'Yeni
sol" diyejbir söylemi biz icatet-
medik. Ön seçim >apılmama-
sı bize pahalı\ a patladı. Sayın
Ketenci, siz il başkanı\dınız.
Genel merkez madem ön seçim
yapmıyordu,siz bastırsay dınız
>a! 27 Mart yerel seçimlerinde
bizCHP'deydikveSHP'ye İS-
KV dedik.
:
ASKİ" dedik, Sı-
vas'ta insanlan yaktı" dedik,
ama bu SHP yüzde 14 oy aldt
Biz, CHP olarak "Gümbür
gümbürgeliyoruz' dedik. ama
birieştikten sonra yüzde 10.7oy
akbk. Partinin bugünkü emek-
tar kadrosuna tesekkür ediyor
ve kenara çekilmelerinj bekli-
yoruz. Yeni kadrolara yer aç-
sınlar. Genel Başkanımız Bay-
kal, DSP'nin hükümete gir-
mek için can attığını ve yedek-
te bekİediğini söyledi Ama asü
girmek için yedekte bekleyen
ve can atan bizmişiz gibi geli-
yor bana."
îl danışma kurulu toplantı-
sına İstanbul milletvekillerin-
den Mehmet Moğultay ve Er-
can Karakaşhariç tümü katıl-
dı. Toplantının açılışina katı-
ian Bakırköy Belediye Başkan
adayı Leyla Tekül kısa bir sü-
re kalarak salondan aynldı.
Bugün başlıyor
Kadın liderler
zirvesinde
Çiller yok
GURHAN UÇK.W
STOCKHOLM-Önceki \e şimdikı kadın
liderlerin zirvesi "Stockholm Forum" bu-
gün Stockholm'de başlıyor. Kadın devlet baş-
kanları. başbakanlar ve yüksek düzevdeki
müdürlerden oluşan 34 ülkeden 53 kadın li-
der. Stockholm'de I hafta süreyle ıki ana te-
mayı tartışacaklar: "Lideriik için veni koşul-
lar" ve "Küresel ekonomi. lideriik için öne-
mi".
Amerikalı belgesel filmci Laura Lisnood,
bir süre önce o sırada devlet başkanı ya da
başbakan olan 15 kadın liderle söyleşi \ap-
mış ve belgesel bir film hazırlamıştı. Bu li-
derlerden yalnızca 8'i Stockholm'e geli>or.
Önceden olumlu yanıt verip gelmekten ca-
yanlar arasında Tansu Çiller, Benazir Butto.
Margaret Thatcher v e Gro Harlem Brundt-
landda var. Oturuma başkanlık edecek olan
Izlanda Devlet Başkanı \igdis Finnbogadot-
tir ile lrlanda Devlet Başkanı Marv Robin-
son ise Stockholm'e geldi.
Laura Lis\vood"un belgesel filmı çeşıtli
ülkelerde gösterilıp büyük ılgi görüııce bir
Amerikalı örgüt. bu tür bir kadın liderler zir-
vesi için kollan sıvadı. Çeşitli başkentlerin
yanşmasından sonra Stockholm'de karar kı-
lındı. Geçen yıl yapılan hazırlık toplantısın-
da proje tanıtıldı ve filmden bölümler gös-
terildi. "Stockholm Forum". kadın liderle-
rin sayısındaki artışın dünya politıkası ve
ekonomisi için olumlu olduğunu kanıtlama-
yı. her iki cinsin ülke yönetiminde eşıt oran-
da pay sahibi olması gerektiğini sav unma> ı
amaçlıyor. Deneyimli kadın liderler birbir-
leriyle görüş alışverişinde bulunacaklar. ile-
risi için ortak bazı ginşimlerde bulunmak
üzere ilk adımı atacaklar. Bu bakımdan Be-
nazır Butto. Margaret Thatcher ile komşu
Norveç'in Başbakanı Gro Harlem Brundt-
land'ıngelmeyecek olması üzüntü varattı. Çok
farklı dünya görüşüne sahip olan bu üç lide-
ri dinlemek isteyenler de düş kırıklığına uğ-
radı. Buna karşılık Fransa ve Polonyanın
eski başbakanlanndan -sırasıyla- Edith Cres-
son ile Hanna Suchocka zirvevc katılahılc-
cek. Isveç'ten ise. bir zamanlar başbakan
adayıyken kredi kartı skandalı nedeniv le bü-
tüngörevlerindenaynlan MonaSahlinseri-
ne. Dışişleri Bakanı Lena Hjelm-\Vallen ile
Parlamento Başkanı Birgitta Dahl zır\ede
yer alacak.
Atamalar
Giresun Valisi
merkeze almdı
A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gire-
sun Valisi İsmail Günindi. merkez valiliğı-
neatandı. Türkiye Gübre Sanavi Genel Mü-
dürlüğü Müşavin MehmetSevmendeÇev-
re Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na ge-
tirildi.
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında ya-
yımlanan atama kararlanna göre. Çev re Ba-
kanlığı Personel Dairesi Başkanlığfna Feh-
mi Kıhç, Çevre Koruma Genel Müdür Yar-
dımcılığı'na Tülin Basa. Çevresel Etkı Dc-
ğerlendirmesi ve PlanlamaGenel Miidüıiü-
ğü'ne DPT uzmanı Ahmet KenanTannku-
lu getirildiler.
Çevre Bakanlığı müşavirliklennede Çev-
re Koruma Genel Müdürü Fahri ,\kben. ıııü-
hendis Kemal Çetintaş ve Tapu Kadastro
Genel Müdürlüğü öğretmeni Hasan Doğan
getirildiler. Akben'den boşalan Çev re Koru-
ma Genel Müdürlüğü'ne de DPT uzmanı Ali
Çakı atandı.
Sosyal HizmetlerÇocuk Esirgeme Kuru-
mu(SHÇEK)Genel MüdürYardınıcısı Do-
ğan Karslı görevinden alındı. Dışişleri Ba-
kanlığı müşav ırliğine Ali Nazım Belger ge-
tirildi. Ulaştırma Bakanlığı Demirvolları Lı-
manlar ve Havaalanlan lnşaatı Genel Mü-
dür Yardımcılığı'na, aynı kurumun Araştır-
ma Dairesi Başkanı Yücel Erbaş atandı.
Çalışma ve Sosval Güvenlik Bakanlığı
Müşavirliği'ne. lş ve Işçi Bulma Kurumu Ge-
nel Müdür Yardımcısı Hamza Hangül getı-
rilirken yerine bakanlık müşav iri Abdullah
Lzunpınar atandı.
Küîtür Bakanlığı Müşavirliği'ne Kemal
Crkmezgetirilirken Erzurum Kültür Müdii-
rü Fehnıi Bedir görevinden alındı veverıne
Erzurum Milli Eğıtım Müdürlüğü Şube Mü-
dürü Salih Çanakçı getirildi. Akdağmadeni
Müftüsü İbrahim Dumanda Ardahan Müf-
tülüğü'ne atandı.
IRMIKI AYDIN ENGİN
Yıl 1996. isa'dan sonra yani. Tarih krtap-
lan tabii yanlış yazıyor. Roma imparatorluğu
yıkılmadı. Gerçi dimdik değil, ama ayakta. im-
paratorluğu, özellikle başkent Roma'yı ve
önemli kentleri saran çürüme, yozlaşma da-
ha da arttı. Vergilius'u, Seneca'y
1
yetiştiren
bu halk, boş zamanlannı Arena'da geçirir ol-
du. Uzun süredir böyle bu. Yaklaşık 2 bin yıl-
dır böyle. Arena oyunlan da değişti. Eskiden
aslanlann önüne atılan Hıristiyan "dinsızler"
kimseyi doyuımuyor artık. Tepeden tırnağa
silahlı iki gladyatörün birbirlerini öldürmele-
ri de heyecan vermiyor Romalılara. Daha
çok gerilim, daha çok şiddet, daha çok kan
istiyor yığınlar. Her şey çürüdü ve çürüme sü-
rüyor.
Arenalar da değişti. 20, 30, 40 bin kişilik
arenalar var. 100 bin kişilikleri biie var. Be-
ton ve çelik yığınlan. Piramitleri ile övünen
firavunlar, bu boyutlan düşlerinde bile göre-
mezlerdi. Arenalann ortası yemyeşil çim. Ba-
kımlı. İki uçta kale denen, birbirine çatılmış
üç direk var. Arena alanı, beyaz çizgilerle bö-
lümlenmiş.
22 gladyatörfe oynanan oyunlar moda şim-
di. Bir top ve 22 gladyatör çıkıyor sahaya.
10 binler, 20 binler, 50 binler tribün denen sı-
ralara, koltuklara otuımuşlar. Alt sınıflar için
tahta sıralar. Varsıllar için rahat koltuklar. Sa-
ray çevresi için şeref tribünleri. Tribünlerde-
kilere, televizyon adı verilen aygıtların başı-
na çökmüş milyonlar ekleniyor.
Roma İmparatorluğu ve 22 GladyatörBugün heyecan iyice dorukta. Bizans'ın
gladyatörleri ile Trapezus'un gladyatörleri
çarpışacak. Soluklar tutuldu. Çarpışma sa-
ati bekleniyor. İmparatorluk muhafızlan are-
naya açılan yollan tutmuş. Silah araması ya-
pılıyor. Döner bıçaklan, tornavtdalar, kesıci alet-
ler... Pompalı tüfek denen öldürücü silahlar-
la donanmış Romalılar olduğundan bile söz
ediliyor.
Televizyon ekranlannın başına çökmeye
hazırlananlar, bira stoklarını bir kez daha göz-
den geçiriyorlar. Kadınlar güneşli, sıcak ve
ne çare ki berbat bir hafta sonuna hazırlan-
manın tatsızlığı içindeler. San-Lacivertli Bi-
zans gladyatörleri ile Bordo-Mavili Trapezus
gladyatörlerinin çarpışma saati yaklaşıyor.
Koca imparatorluk, benzeri görülmemiş
bir kimlik bunalımı yaşıyor. Yedi sekiz yıl ön-
ce dünyayı sarsan siyasal bir deprem, onla-
n farkına bile varmadıkJan ölçüde etkiledi. Ken-
dilerini artık tuttuklan gladyatör takımı ile ta-
nımlamaya başladılar. Banka müdürü ile iş-
siz delikanlı "San-Lacivertlilik"te. kentin dış
semtlerinde çamur ve çamur kadar rezil ko-
şullarda yaşamaya çabalayan seyyar satıcı
ile saray benzeri konaklarda yaşayan ihra-
catçı Siyah-Beyaz'da, Sarı-Kırmızı'da, Ye-
şil-Beyaz'da buluşuyoriar.
Çarpışma saatine az kaldı. Tribünler dolu.
Kan, ölüm. ırza geçme kararlılığı içeren slo-
ganlar karşılıklı ateşleniyor. İşsiz ve gelecek-
siz ve umutsuz yoksullar. pek çok şeyi olan
ama kendisi olmayan varsıllaröfkelerini. hınç-
larını, bastınlmış isyanlarını kusuyorlar şim-
di. Roma Dinan (Burada ona "lira" deniyor)
çoktan pul olmuş. Yolsuzluk veyoksulluk, iş-
sizlik ve asalaklık bir arada.
işte o an geldi. On birer kişilik iki gruba ay-
rılmış 22 gladyatör çıkıyor arenaya. Binler-
ce yıllık Trapezus kenti. temellerinden sarsı-
lıyor sanki. Tribünler çıldırdı. Daha dün ara-
basına yüklediği domatesleri satamayıp çü-
rütmüş seyyar satıcı, önceki gün yüzlercear-
kadaşı ile birlikte işten çıkarılmış, yürüyüş
yapmaya kalktığında imparatorluk muhafız-
lara tarafından coplanmış işsiz delikanlı, maf-
ya babasının yanında üç Roma kuruşuna
korumalık yapan adam, üçüncü deneme-
sinde de üniversiteye girememiş öğrenci,
geçen hafta iflas ettiğini artık kabul etmek zo-
runda kalmış trikotajcı, üç günlük ehliyetiy-
le taksi sürücüsü olmaya kalkmış, gidilecek
yeri bilmediğinden müşterisince hakarete
uğramış niteliksiz emekçi, rahata acıkmış,
acıktığı için inançlarını yemiş (ve bunun far-
kında olan) reklam firmasındaki metin yaza-
n...
Tribünler çıldırdı.
Alanda 22 delikanlı dolanıyor şimdi. Eği-
tilmiş. Ayaklan hünerli, bedenlerinde bir dir-
hem yağ kalmamış, kaslan çelikleşmiş, atak,
hızlı, cesurve "ünlü" 22 gladyatör. Topun pe-
şinde koşuyor, hünerlerini son kertesine ka-
dar kullanıyor. O top, karşı kaleden içeri gir-
meli. Girmezse... Ah, hayır bunu düşünme-
nin zamanı değil.
Arenada dolanan gencecik, eğitilmiş hü-
nerli bedenlere karşılık tribünler yağ tulum-
lanyla dolu. Kaslan pörsümüş, temiz hava-
ya hasret ciğerierine tribünlerde bile duman
çeken yığınlar. Ekranlannın başına çökmüş,
iki adım atmaya üşenen, mutfaktan bir bira
daha getirmesi için kansını ütü masasının
başından çağıran "sporseverier".
Top kalelerden birine girdi. Yer gök yerin-
den oynadı. Şu sevinç gözyaşlarıyla yanın-
dakinin boynuna sanlan adam ne kadar mut-
lu? Ya sevinçten durmaksızın sıçrayan genç?
Bunların, ne dertleri var ne de sorunları her-
halde!.. Top öteki kaleye girdi bu kez. Karşı
tribünlerde aynı sahne, aynı boyutlarda yi-
neleniyor.... 22 gladyatörün soluk kesen çar-
pışması sürüyor, sürüyor, sürüyor...
Bitti. Kentler silah sesleri ve otomobil kon-
voylan ile sarsılıyor şimdi. imparatorluk mu-
hafızları da bu toplu histeriye katılıyor. Mer-
miler evlere, balkonlara sekiyor. Ölenler var,
yaralananlar. Roma, gladyatörler çarpışma-
sında doyamadığı kanı. şimdi sokaklarda
anyor. Birikmiş hınçlar, bastınlmış tutkular. te-
lef olmuş yaşamlar, yaşamın baharında soi-
muş umutlar, olmayan gelecek şimdi toplu-
ca kent alanlannda, sokaklarında kusuluyor.
Yenilen gladyatörlerin yandaşlan da süahla-
rını çektiler. Kentler savaş alanına döndü.
Roma kendini bitiriyor. Roma intıhar edi-
yor. Yağma başladı. Bir delikanlı bir otomo-
bilin üstüne çıkmış, aracı tahrip ediyor, blu-
cinli bir genç kız elindeki sopayla bahara
durmuş laleleri biçiyor, bir delikanlı trafik lam-
balanna sopa sallıyor. ötede bir grup ban-
kanın camlannı indirdi, birdükkânın vıtrinı pa-
ramparça. imparatorluk muhanzlan. cop de-
ğil meımi kullanmaya başladılar. Göz yaşar-
tıcı gaz bombası, plastik mermiler akla bile
gelmiyor. Kendi de Roma'nın "o" mahalle-
lerinde yasadışı inşa edilmiş bir evde oturan
genç bir imparatorluk muhafızı, komşusunun
genç oğlunu kurşunluyor. Komşunun genç
oğullan, iki sokak ötede oturan polis memu-
runu linç etme çabasındalar... Bugün ne?..
1 Mayıs mı, 5 Mayıs mı?
Bilmiyorum.
Bildiğim, Roma çürüdü, çürüyor... Neden
çürüdüğünü biliyorum. Çürütenleri de
biliyorum... *