29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'4 MAYIS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mezarcı'dan 'yeni cumhuriyef önerisi • ANKARA (ANKA)- Yargılandığı davalarla ilgili yargıtay iürecı devam eden 19. dönem mıllet\ekilı Hasan Mezarcı, "yeni cumhurıyet' çağnsında bulundu. Mezarcı. yeni oluşturduğu yenıden yapılanmaplanı" hazırlıklan konusunda halen bulunduğu Almanya'nın Köln kentinde yaptıgi açıklamada. "yeni cumhunyet'te öncelikle "Ana> asa Mahkemesi ve Milli Güvenlık Kurulu'nun kaldınlnıası gerektiğını" savundu. Matematik Olimpiyatı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Romanya'nın Bacau kentinde yapılan 13. Balkan Matematik Olımpıyatf nda. Türk ekibi 7 gümüş, 4 bronz madalya alarak üçüncü oldu. Jzmir "Fen Lısesi'nden Özgür 'Sümer, fzmir Yamanlar Fen -Lisesi'nden Ali Ekber Gürel, Izmir Selma Yiğitalp Lisesi'nden Mehmet Ekmekçi. Izmir Fen Lisesi'nden Yılmaz Koçer. -Jstanbul Özel Fatıh Erkek -Lisesi'nden Ali Yıldınm ve £uat Namlı'nın yer aldığı ekibın lıderliğını tstanbul Ünıversıtesı Fen Fakültesi Matematik Bölümü öğretim 'üyesi Prof. Dr. Yusuf Avcı yâptı. İşçinin ihbar ve kıdem tazminatı • ANKARA (AA)- Yargıtay. işverenın. hakkında da\a açıldıktan 'sonra ihbar \e kıdem tazminatını ödemesinin, faiz isteminın reddinı "gerektirmeyeceğine karar verdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin oybırlığıyle aldığı bozma kararında şöyle denıldı: "Davalı işveren, davanın "açılmabindan 9 gün sonra •işçının ihbar ve kıdem -tazmınatlannı bankaya tyatırmıştır. Davanın açıldığı tanhte henüz bırödeme söz konusu degildir. Dava dılekçesinin davalıya daha ^onra tebhğ edilmiş olması, -davacının faıze ılışkın -isteğinın reddinı -gerektırmez. Gerçekleşecek -faızın hüküm altına alınması gerekır" IM Press işgal edildi • Haber Merkezi - Almanya'nın Frankfurt kentinde bir grup yasadışı örgüt militanı. gazetecı Fatih Güllapoglu'nun kurduğu ve 'Tnerkezi Frankfurt"ta bulunan IM Press Haber Ajansı'nı ışgal ettı. Öğle ^aatlerınde büroya zorla giren işgalcıler rehin aldıklan 5 rehineden, sağlık durumu ıyı olmadığı gerekçesiyle 2'sini dün gece serbest bıraktılar. Ajans, •Alman güvenlik güçleri tarafından kuşatıldı. Işgalciler, 1 Mayıs nedeniyle Euro Show T\r 'de yayımlanacak olan ve IM Press tarafından hazırlanan '"Avrupa'da 7 Gün" adlı programda canlı yayına çıkmak ıstediler. Bu arada. Fatıh Güllapoglu'nun jstanbul'da olduğu ögrenildı. GAPve Mezopotamya • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan Mesut Yılmaz. Türkıye'nın dünyanın en büyük projelerinden biri olan "GAP'ın mutlaka tamamlayacağını belirterek "Bu proje tamamlandığı zaman, yepyenı bır Güneydoğu Anadolu Bölgesı ortaya çıkacaktır. Güneydoğu. bır anlamda Mezopotam\a'nın ihtışamını yaşayacaktır" dedı. Türkçüler Günü • İZMİR (AA) - Izmir'de. dün kutlanan Türkçüler Günü dolayısıyla düzenlenen törende, •Türkçüler Bildirisi' okundu. İzmır Cumhuriyet Alanf ndaki törende. bildiriyi okuyan Türkçüler <3ünü Tertip Komitesı Başkanı Emekli Albay Cemalettin Korkut. İstanbul'dakı 1 Mayıs olaylanna değinerek "2 gün önce yaşanan acı olaylan çıkaran çok küçük bir azınlığı olusturan gözü dönmüş bölücülere, eldeki imkânlara rağmen gerekli jdersın verilememış olmasının günahını. devletin güvenlık güçlerine yüklemek büyük haksızlıktır" dedi. DSP lideri Ecevit, 1 Mayıs'ı değerlendirdi Ecevit'e göre, sosyal adaletsizlik. yolsuzluklann artması, devlerin saygınlığını ve güvenilirliğini yitirmesi kışkırücılann işine yanyor. Birtakım gençler, hatta çocuklar arasında ciddi ruhsal bunaJımlar olduğu ortaya çıktı. Gençler, demokrasiye, devlete hatta ulusa düşman hale geldi. (Fotograf: KUBİLAY TÜNTÜL) 'Gençler tuzağa düştii'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP lıderı Bülent Ecevit, "1 Mayıs'ta yaşanan gençlik patlaması karşısında sadece güvenlik önlemlerinin yetmeyeceğini, robotlaşmış gençlerin ruhsal bunalımlannın da incelenmesi gerektiğini" söyledi. Ecevit, Istanbul Valisi Rıdvan Yenişen'in olaylar başladıktan sonra tatilden dönmesinı "büyük bir densizlik" olarak nıtefendınrken polisın, " Kamuoyu görsün diye müdahale etmedik" açıklamaları ıçın de "Bu, kabul edilecek bir mazeret, bahane değiP degerlendirmesıni yaptı. Ecevit, polisın "öidürücü silahlan ilk önlem olarak kullanmasının da kabul edilemez olduğunu" söyledi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dün düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs olaylarını değerlendirdi. Türkiye'nin son derece genç bir nüfusa sahip olmasına karşın. gençlik politikası bulunmadığmı, gençlerin demokrasiye, devlete \e hatta ulusa düşman haline geldiğini vurgulayan DSP lideri. "Bazı yasadışı örgütler, gençler üzerinde devletin eğitim kurumlanndan daha etkili oluyor" dedi. Ecevit, olaylarda polisin "etkisiz kalmak. bazen kaçmakla öldüriicü silahlar kullanma arasında sıkıştığını" belırterek sunları söyledi: "Biz, kitlesel eylemlerde can alıcı silah kullanmak yerine, başka önlemler alınması gerektiğini savunduğumuzda ciddiye ahnmamıştı. Göç akını artıyor. Bu akın, özellikle İstanbul'da sosyal patlamalara >ol açıyor. Bunun karşısında ba/ı politikacılar Istanbul'a vizeyle girilmesi gibi çağdışı önerilerde bulunuyor. Sosyal adaletsizlik, yolsuzlukların artması. de\letin sa>gınlığını \e gü\enilirliğini yitirmesi kışkırtıcıların işine yanyor. Birtakım gençler, hatta çocuklar arasında ciddi ruhsal bunalımlar olduğu ortaya çıktı. Gencecik kı/lar. çiçeklere hınçla saldınyor. Faşizm karşıtı sloganlar atsalar bile faşistler, hatta robotlar gibi olan bu çocuklann bunalımlan uzmanlar tarafından incelenmeli. Şimdi yüzlerce genç gözaltına aunıyor. Gözaltı \e rutuklama sürecinde, yalnız istihbarat açısından sorgulanmaları yetmez, ruhsal durumlan da incelenmeli." f- Ecevıt, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken de olaya sadece güvenlik açısından yaklaşılmasının yetmeyeceğını. "gençlerin neden bu kadar kolay lıkla tuzaklara düşebildiğinin" de incelenmesi gerektığıni sö>ledi. Ecev ıt, Istanbul Valısı Rıdvan Yenişen'in olaylar başladıktan sonra tatilden dönmesıne ilişkın olarak "Bu, büyük bir densizlik. Herhalde valinin ne gibi olaylar çıkabileceğini önceden haber alması gerekirdi. Bilgi alınmaması bağışlanamaz. bilgi alınmasına rağmen gelmediyse. bu hiç bağışlanamaz" degerlendirmesıni vaptı. DSP lıden, "Azınlık hükümeti bu sorunlann altından kalkahilir ırü" sorusuna. "Kolay degiL ancak temenni ediyonız. Çaresizlik duygusuna kapılmamak gerekiyor. Başka bir çare düşünülemiyorsa da erken seçim gündeme gelebilir" yanıtını verdı. Ekonomik ve sosval sorunlar ile yolsuzlukların isyan duygusu uyandıracak boyutlara gelmesinde siyasal iktidarların sorumluluğu bulundugunu vurgulayan Bülent Ecevit, "Hükümet bazı uyanlanmızı dinlemedi. Ekonomik \e sosyal konsey kurulması isteğimizi sürekli yineledik. Şimdi yeni bir. paket açılacağı haberleri var. Konsey. bunlardan önce oluşmalıydr dedi. Ecevit. "Hükümete dolaylı desteğinizi daha ne kadar sürdüreceksiniz" sorusuna da. "Biz hükümeti desteklemedik, yükümlü değiliz. Biz, ülkenin hükümet bunalımına sürüklenmesini önlemeye çalışfık. Şu sırada da daha geçerli olabilecek bir hükümet seçeneği ufukta göriinmüyor. Anlaşılan DSP dışında hiçbir parti de erken seçimi göze alamryor" karşılıgını \erdi Ece\ it, polisin Istanbul'dakı olaylarda yetersız kaldıgını belirterek "Ancak bu polisin kusuru değil. Türkiye bir iç gmenlik politikası oluşturamadı. Son çare olarak kullanması gereken can alıcı silahlar ilk önlem olarak kullanması kabul edilebilir degir dedi. Bülent Ece\ ıt. İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoglu'nun polisin pasif davranmasıyla ilgılı olarak, "Kamuoy unun görmesini istedik"açıklamasını vapması konusunda da "Bu. kabul edilemeyecek bir mazeret, bahane değil" degerlendirme!>in! japrt. DSP lideri. son dönemdeki "müdahale'" imalarıyla iTgîlL olarak da "Bunlan ciddiye almıyorum. Demokrasiye yapılan müdahalelerin sosyal sorunlan hafifletmediği ortada" dedi DYP'li İsmail Köse, kanlı 1 Mayıs olaylan için koalisyon ortağı ANAP'ı suçladı 6 Terör örgütlerine çanak tutuldu 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Köse. Is- tanbul'daki 1 Mayıs kutlamalannın kana bulanmasından Başbakan Mesut Yılmaz'ı sorumlu tutarak "Terör örgütlerine çanak tutuldu" dedı. "Devlet otoritesinin zafi- yete uğradığını"öne süren Köse, voırttaşlann güvenliği- nin sağianamadığını savxın- du. İsmail Köse, dün düzenle- diği basın toplantısında. 1 Mayıs kutlamalan sırasında meydana gelen \e üç kişi- nin ölümüvle sonuçlanan olaylan değerlendirdi. Kö- se. "Sendikal faalryetkre kaıı lekesi düştü^dedi. 1 Mayıs kutlamalannın her yıl sendikalar tarafından tar- tışma konusu haline getınl- diğini ka>deden Köse. "Ka- muoyu, bu hakkın nasıl su- iisrimal edildiğini gördü. İl- legal örgütler. halk ve polisi karşı karşıy a getirmek iste- di. Bunlar bir sürecin halka- sıdır. Dağlarda güvenlik güç- lerine dayanamayan örgüt- ler, şehirlerde de biz varız gösterisiyapOlar'' diye konuş- tu. "Devlet otoritesi zafiyete uğradı" diyen Köse. devle- tin olaylara müdahale etmedığinı söyledi. Köse, kanlı 1 Mayıs'ınsorumlulannın or- taya çıkanlacağını belirterek sözlenni şöy- le sürdürdü: "Bizim kuşkumuz Başbakan'm telefon- la oradaki olaylan yönlendirip yönlendir- mediğjdir. Bu da ortaya çıkacaktır. Sayın Baş- bakan başta olmak üzere, telefon görüşme- siyle bir telkinde bulunuldu mu ya da bas- kı yapıldı mı? Napılacak mitingden haber- RP, İstanbul'dakı 1 Mayıs olaylan için Meclis araştırması istedi 'Hükümet, birind derecede sorumlu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP, l Mayıs olaylanndan birinci derecede ANAYOL azınlık hükümetinin sorumlu olduğunu, MOSSAD'la işbirliği yapan MÎT'in de gerekli istihbaratı sağlayamadığını savunarak, Kadıköy'deki kanlı l Mayıs olaylan için TBMM Başkanhğı'na Meclis araştırma önergesi verdi. RP Genel Başkan Yardımcısı _ Recai Kutan. îçişleri Bakanı Ülkü Günej'in tıp doktoru olması nedeniyle güvenlik açısından yetersiz olduğunu öne sürerken olaylar sırasında tatilde bulunan Istanbul Valisi Rıdvan Yenişen'in de görevden alınmasını istedi. RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan ve 15 arkadaşı tarafından dün TBMM Başkanlığı'na verilen Meclis araştırması önergesinde. "Mületçe henüz anlamını bilemediğimiz ve kutlanmasını nedense beceremediğimiz 1 Mayıs İşçi \e Emek Bayramu bu yıl İstanbul Kadıköy 'de yine kana bulandı. Yine yasadışı örgütlerin estirdiği terör ortamında de\let âciz kaldı" denildi. Önergede, bu olayda başhca suçlulann "taşy'e sopalarla, bu hain eylemi sergileyen illegal örgütler ile terörisfler" olduğuna dikkat çekilerek devletin yeterli önlem almadığı. olaylar sırasında kendisinden beklenen dirayetı de göstermediği belirtildi. Olaylardan sonra sendikacılann yöneticileri, yöneticilerin de sendikacılan suçladıklanna yer verilen önergede, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Y'ürüyüşleri Yasası 'nın. toplantı ve yürüyüşün güvenliğini sağlayacak olanlann görevlerini belirledigi anımsatıldı. Önergede aynca askeri birliklerden neden yardım istenmediği sorusu gündeme getirildi. Kutan da dün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında hükümetin bu işten birinci derece sorumlu oldueunu savundu. "MOSSAD'la işbirliği yapan MİT, bu olay lann tedbirini alamamışör. Gerekli istihbaratı yapamadılar" diyen Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan, 1 Mayıs günü Istanbul'un "şehir eşkryasına" teslım edildiğini kaydetti. Kutan, lçişleri Bakanı Ülkü Güney'in de tıp doktoru olduğunu belirterek "Sayın Güney. bu nedenle güvenlik açısından yetersizdir" eörüijünü sa\undu. Tatiie giden Istanbul Vaiisi Rıdvan Yenişen'in görevden alınması gerektiğini belirten Kutan. oîayîara katılanlann çoğunluğunun varhklı aile çocuklan olduklannı söyledi. dar olunmasuıa karşın Ankara'dan telefbn- la bir yönlendirme olmuş mudur? Terörör- gütlerine çanak tutuldu. Devletin icraatla- rında güvenlik sağlama konusunda müda- hale olmamalı." Başbakan Mesut Yıl- maz'ın. Antalya'da Yaşar Ke- mal \ e Zülfu Livaneli ile gö- rüsrnesinı anımsatan Köse. "Yılmaz'a Vaşar Kemal ve Lhaneli tarafından 1 Mayıs'ta toleranslı davranılması dü- şüncesi empozeedilmiş olabt- lir. Bayramlaşma sırasındagö- rüştüler, ardından 1 Mayıs olaylan oldu. Bu olay lann içinde Yümaz'ın bulundugu- nu düşünüyorum. Buna kim- senin hakki yok. De> leti yöne- ten insandaki marifet farkı budur" açıklamasını yaptı. DYP Genel Başkan Yardım- cısı Köse. "BinlercekişiPKK tarafından öldürülüyor. Yü- maz'ın halktan özür dileme- a gerekirken VaşarKemal'den diliyor" dedı. Bır gazetecinın. "İstanbul \ alisi Rıdvan Yenişen'in 1 Mayıs günü Marmaris'te ta- tilde olmasını nasıl değeıien- dirhorsunuz"sorusuna. "Izin almıştır. Olay anında da İstan- bul'a döndüğü iddia ediliyor" yanıtını verdi. NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR Bir günlük gazetenin manşetinde 1 Mayıs'a ilişkin ilginç bir başlık vardr. "Ha- in laleye solcu dayağı". Boynuna kırmı- zı fular bağlamış gösterici bir genç kız laleleri tepeliyor, elindeki sopayla ağa- ca ve çiçeklere vuruyor. Aynı gazete başyazısında soruyor: "Laleler ne adı- na ve niçin dövülüyor?" Bu soruya mutlak bir cevap alınmalı. Gerçekten bu genç kızı çılgınlığa iten nedenler konuşulmalı, tartışılmaîı. Top- lumsal ve siyasi nedenleri araştırmalı. Ne- den bu kadar acımasız? Neden bu ka- dar öfkeli? 1 Mayıs gösterileriyle ilgili medya, Ka- dıköy'deki büyük çılgınlığı yorumluyor, mahkûm ediyor ve bu konuda alınma- sı gereken önlemleri tartışıyor. Işin bu yö- nü mutlaka incelenmeli, Kadıköy'deki olayların sebep ve sonuçlan gözden ge- çirilmeli. Bunu hep birtikte yapalım. Ancak 1 Mayıs gösterilerinin en önem- li sonucu olan 3 kişinin öldürülmesini kimse konuşmuyor. Evet Kadıköy'deki Laleyi Tepelemek saldırganlık ve tahribat kötü sonuçlara yol açtı. Ama sonuçta tahrip olan mal; mal yerine konabilir. Üç canı ise yerine koymak mümkün değil. Bu nedenle 1 Mayıs'ın en çarpıcı sonucu, 3 kişinin öl- dürülmesidir. 3 kişinin öldürülmesi ve bu ölümler- de polisin sorumluluğu ciddi şekilde ir- delenmelidir. Çünkü 3 gösterici de ka- fasına veya göğsüne sıkılan kurşunlar- la yaşamlarını yitirdiler. Polis, silahı öl- dürücü bölgeye sıkmak zorunda mıydı? Öldürücü kurşun yerine plastik mermi kul- lanamaz mıydı? Polisin göstericilerin üzerine ateş etmeden alacağı önlemler yok muydu? Bunlan tartışmalıyız. Aynca Kadıköy'de ıki kişinin öldürülmesi sonucu çılgınla- şan topluluğu durdurmanın yolu yok muydu? Polis ara sokaklara çekılmek ye- rine, göz yaşartıcı sis bombası, tazyikli su sıkıp bu çılgın göstericileri dağıta- maz mıydı? Polis bunlann hiçbirini yapmadı, bel- li bir süre tamamen geriye çekildi. Son- ra yeniden silaha sanldı, bu arada bir gös- terici daha öldü. Bu üç ölüm olmayabilirdi. Sabahın 10'unda iki kişi öldürülmeseydi, büyük bir olasılıkla olaylar çığrından çıkmaya- caktı. Gelin bunlan tartışalım. Bu çılgın genç- lerin hangi nedenlerle bu hale getdikle- rini tartışalım. lçişleri Bakanı, "Po//s temkinli olup geri çekilmeseydi, ölü sayısı daha da ar- tabilirdi" diyor. Bunu anlamak da müm- kün değil. Poiıs Kadıköy'deki olaylara ölü- me neden olmadan müdahale edebilir- di. Su sıkardı, gözyaşartıcı bomba atar- dı, kalabalığı dağıtabilirdi. Polisin olay- lara müdahale etmesi, ille de gerçek kurşun sıkması anlamına mı geliyor? Evet, laleler ezilmesin. Laleleri sopa- layacak kadar çıldırmış gençleri, insanı ve doğayı sevmesi için, makul hale gel- meleri için uyaralım. Onların bu hale gel- mesine neden olan maddi temeli orta- dan kaldıralım. Evet, laleler ezilmesin, ama önce in- sanlar ölmesin. Hele bu tür kitle göste- rilerinde polis daha ciddi şekilde yönlen- dirilsin. Gösterileri dağıtmak için bin tür- lü yöntem var. Öldürücü bölgeye kurşun sıkmak ak- la gelebilecek son çaredir. Polis ne öl- çüde böyle davranıyor? Gösterilere giderken bu gösterileri ölü- me yol açmadan dağıtma yollarına ne kadar uyuyor? 1 Mayıs gösterileri bu açıdan da tar- tışılmalı... Lalelerden önce insanların geldiğini unutmayalım. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Fırsat... Istanbul Valisi Rıdvan Yenişen, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e şöyle di- yor; "İlk olayların çok erken başlaması ve daha sabah saatlehnde iki kişinin ölmesi, işin kontrolden çıkma- sınayol açtı..." Hayret! Bir vali böyle konuşabilir mi? Konuşabiliyor... Vali Yenişen, devam ediyor: "Polis, gereğinden fazla pasif davrandı..." Ertuğrul Özkök, Istanbul Emniyet Müdürü ile konu- şuyor daha sonra. Emniyet Müdürü Kemal Yazıcı- oğlu, 'insanın tüylerini diken diken eden' bir açıkla- ma yapıyor: "Bu tür olaylar, daha çok dağılma sırasında olur. Bu defa toplanırken olay çıktı. Belki vali onu kastet- miştir..." Emniyet Müdürü, 'polisin pasif davranıp davran- madığı' konusunda ise şöyle diyor: "Orada müdahale etsek 3 ölü, 100 ölü olurdu. Ara- larında çocuklar vardı. DHKP-C adı altında vurup kı- nyor. NeanlarDHKP-C'den. Kanakıtmakistemedik. Taş, sopayedik, cevap vermedik..." Yazıcıoğlu ardından ekliyor: "Bir de kamuoyu bunlan görsun istedik..." Ne demektır bu? Bir grup lümpen gencin işyerlerini, bankaları, oto galerilerini yakıp yıkmasını, televizyon ekranlarından kamuoyuna seyrettirmek mi? Bir sivil polisin 4-5 lüm- pen genç tarafından tekmelenip başına, sırtına so- palarta vurulmasını, eli yüzü kan içinde yerlerde yu- varlanmasını yine televizyonlardan halka seyrettirip "Işte solcu gençlik" dedirtmek mi? Ne diyor Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu: "Bir de kamuoyu bunlan görsün istedik..." Sabah saat 09.00 sıralarında Hasanpaşa'da top- luluğun üzerine ateş açan polis, Dursun Adabaş ile Hasan AJbayrak'ın 'tek kurşun 'la ölümüne neden ol- muştu. Emniyet Müdürü'nün açıklamalan, ister ıstemez şöyle düşündürüyor: Polis sabah iki kişiyi öldürmüştü, öğleden sonraki olaylara müdahale etmedik. Böyiece polisin bu tür olay- larda ne denli haklı olduğunu kamuoyuna gösterdik. Böyle bir fırsat bir daha elimıze geçmezdi... • • • Istanbul Valisi, 1 Mayıs günü Marmaris'te tatilde. Vali Rıdvan Yenişen, Bursa Emniyet Müdürü Ah- met Oemir'le birlikte ANAP Bursa Milletvekili Ibra- him Yazıcı'nın Marmarıs'tekı Grand Yazıcı Oteli'nde bayramın tadını çıkarıyor... Rıdvan Yenişen, Istanbul'u yöneten kişidir. 1 Ma- yıs günü Marmaris'te değil, İstanbul'da olması gere- kir. Böylesıne sorumsuzluk içindeki bir yönetici, ne ya- zık ki görevi başındadır. Ya devletin istihbarat örgütleri ne yapmıştır? Bakın, lçişleri Bakanı Ülkü Güney ne diyor: "Ne kendi istihbarat birimlerimizden ne de MlT'ten yasadışı örgütlerin 1 Mayıs için bu kadar yoğun ha- zıriıklar içinde olduğu yolunda bilgi geldi..." Demek ki hem polisın hem de MÎT'in 'bilgia//?;' ye- tersiz... 0 zaman ne olacak? DHKP'den PKK'ye, TlKKO'dan TKP-ML'ye dek pekçok yasadışı örgüt militanı, 'özel giysileri' içinde yürüyecekler... Bu sırada güvenlik güçleri ne yapacak? Eh, onlar da izleyecekler... Sonra neler olacak? Yaşları 17-20 arasında değişen lümpen gençler cam-çerçeve kıracaklar, işyerlerini yağmalayıp ate- şe verecekler, bir sivil polisi tekme tokat yerlerde sü- rükleyip başına sopa vuracaklar... Bu arada polis ne yapacak? Olup bitenleri ızleyecek, her şeyi sineye çekecek. Emniyet Müdürü, daha sonra şöyle diyecek: "Kamuoyu görsün istedik..." • • • DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'la konuştum. Budak, Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoglu'nun "Ka- muoyu görsün istedik" açıklamasını şöyle değerlen- dirdi: "Devlet, 1 Mayıs'ta kuraldışı davranışları, yani yağ- malamayı seyretti. Böylece kamuoyuna bu olayı gös- terdi. Ekonomik ve toplumsal süreç öyle ağırlaştı ki, bundan sonrayapılacakyasalgösterilerbilepolis gü- cüyle önlenip kamuoyunun desteği sağlanacak. Sos- yal bir hukuk devleti olan Türkiye, polis devleti ola- cak. " Devlet, 1 Mayıs'ta yağmalamayı, yakıp yıkmayı sey- retti... Bundan sonra ne olacak? Seyretmeyecek!.. Demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlayacak yeni yasal düzenlemeler getirecek. işçiler, memurlar, öğrenciler dikkatli olmalı artık. Demokratik haklarını kullanmamalı. sokaklara dökül- memeli. İşçiler greve gitmemeli, sendıkasızlaştırma hızlandırılmalı... Güvenlik güçleri 'tek tip giysili' yasadışı örgüt üye- lerinin nereden giyindiklerini saptayamaz, ama işçi- nin, memurun, öğrencınin demokratik haklarını en- geller... Türkiye'de ekonomi allak bullak olmuş, sosyal ada- let rafa kaldırılmış, lümpen proletarya varoşlan kuşat- mış; 'şeriatçı-ırkçı kuşatma' giderek ivme kazanmış, terör örgütleri yoksulluğun orta yerinde gelişmiş; de- mokrasi, insan hakları çiğnenmiş, ama 'devlet' olup bitenleri görmüyor... Ya halkımız ne yapıyor?.. 1 Mayıs akşamı televizyon ekranlarından olup bi- tenleri değerlendirip şöyle diyor: "Vallahipolis neyapsa haklı!" Peki, üç genç adamın katilleri kime hesap verecek?.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR KEÇİBORLU ASLİYE HUKUK H A K İ M L İ Ğ İ ' N D E N 1994 200 E. Davacı Millı Sa\ unma Bakanlığı tarafından davalı Ke- çıborlu ilçesı Hasanbe\ mahallesı Çulal sokak no: 30"da orurur Mehmet Tevfik kızı Zelrha Türüncü aleyhine açı- lan tapu ıptali ve tescı! davasının yapılan duruşması so- nunda; Keçiborlu ilçesı Aşağı mahalle ada: 226, parsel: 29. pafta: 53 'te tapuya kayıtlı taşmmazın 75 m2'lık kıs- mının malık hanesmın ıptali ile davacı Millı Sav unma Ba- kanlıgı adına tapuya tescılıne talep edıldığı. davalının tüm aramalara rağmen bulunamadığından dava dılekçe- sı ile duruşma günü tebliğ edılemedığınden davalıya du- ruşma günü ve dava dilekçesının ılanen tebılığıne karar verilmış olup. davalıv a duruşma günü olan 26.6.1995 gü- nü saat 10.00'da Keçıboriu Aslıye Hukuk Vlahkemesı Duruşma Salonu'nda hazır bulunması ve dava dilekçesı- nın HUMK'nın213.377. maddesı gereğince tebliğ edil- miş olacağı. bundan bövle duruşmalara gelmedığinde yargılamanın yokluğunda sürdürülüp sonuçlandınlacağı ılanen tebliğ olunur. Basın: 24629
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle