Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'4 MAYIS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mezarcı'dan 'yeni
cumhuriyef
önerisi
• ANKARA (ANKA)-
Yargılandığı davalarla ilgili
yargıtay iürecı devam eden
19. dönem mıllet\ekilı
Hasan Mezarcı, "yeni
cumhurıyet' çağnsında
bulundu. Mezarcı. yeni
oluşturduğu yenıden
yapılanmaplanı" hazırlıklan
konusunda halen bulunduğu
Almanya'nın Köln kentinde
yaptıgi açıklamada. "yeni
cumhunyet'te öncelikle
"Ana> asa Mahkemesi ve
Milli Güvenlık Kurulu'nun
kaldınlnıası gerektiğını"
savundu.
Matematik
Olimpiyatı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Romanya'nın
Bacau kentinde yapılan 13.
Balkan Matematik
Olımpıyatf nda. Türk ekibi
7 gümüş, 4 bronz madalya
alarak üçüncü oldu. Jzmir
"Fen Lısesi'nden Özgür
'Sümer, fzmir Yamanlar Fen
-Lisesi'nden Ali Ekber
Gürel, Izmir Selma Yiğitalp
Lisesi'nden Mehmet
Ekmekçi. Izmir Fen
Lisesi'nden Yılmaz Koçer.
-Jstanbul Özel Fatıh Erkek
-Lisesi'nden Ali Yıldınm ve
£uat Namlı'nın yer aldığı
ekibın lıderliğını tstanbul
Ünıversıtesı Fen Fakültesi
Matematik Bölümü öğretim
'üyesi Prof. Dr. Yusuf Avcı
yâptı.
İşçinin ihbar ve
kıdem tazminatı
• ANKARA (AA)-
Yargıtay. işverenın.
hakkında da\a açıldıktan
'sonra ihbar \e kıdem
tazminatını ödemesinin, faiz
isteminın reddinı
"gerektirmeyeceğine karar
verdi. Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi'nin oybırlığıyle
aldığı bozma kararında
şöyle denıldı: "Davalı
işveren, davanın
"açılmabindan 9 gün sonra
•işçının ihbar ve kıdem
-tazmınatlannı bankaya
tyatırmıştır. Davanın açıldığı
tanhte henüz bırödeme söz
konusu degildir. Dava
dılekçesinin davalıya daha
^onra tebhğ edilmiş olması,
-davacının faıze ılışkın
-isteğinın reddinı
-gerektırmez. Gerçekleşecek
-faızın hüküm altına alınması
gerekır"
IM Press işgal
edildi
• Haber Merkezi -
Almanya'nın Frankfurt
kentinde bir grup yasadışı
örgüt militanı. gazetecı Fatih
Güllapoglu'nun kurduğu ve
'Tnerkezi Frankfurt"ta
bulunan IM Press Haber
Ajansı'nı ışgal ettı. Öğle
^aatlerınde büroya zorla
giren işgalcıler rehin
aldıklan 5 rehineden, sağlık
durumu ıyı olmadığı
gerekçesiyle 2'sini dün gece
serbest bıraktılar. Ajans,
•Alman güvenlik güçleri
tarafından kuşatıldı.
Işgalciler, 1 Mayıs
nedeniyle Euro Show T\r
'de
yayımlanacak olan ve IM
Press tarafından hazırlanan
'"Avrupa'da 7 Gün" adlı
programda canlı yayına
çıkmak ıstediler. Bu arada.
Fatıh Güllapoglu'nun
jstanbul'da olduğu ögrenildı.
GAPve
Mezopotamya
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Başbakan Mesut
Yılmaz. Türkıye'nın
dünyanın en büyük
projelerinden biri olan
"GAP'ın mutlaka
tamamlayacağını belirterek
"Bu proje tamamlandığı
zaman, yepyenı bır
Güneydoğu Anadolu
Bölgesı ortaya çıkacaktır.
Güneydoğu. bır anlamda
Mezopotam\a'nın
ihtışamını yaşayacaktır"
dedı.
Türkçüler Günü
• İZMİR (AA) - Izmir'de.
dün kutlanan Türkçüler
Günü dolayısıyla
düzenlenen törende,
•Türkçüler Bildirisi'
okundu. İzmır Cumhuriyet
Alanf ndaki törende.
bildiriyi okuyan Türkçüler
<3ünü Tertip Komitesı
Başkanı Emekli Albay
Cemalettin Korkut.
İstanbul'dakı 1 Mayıs
olaylanna değinerek "2 gün
önce yaşanan acı olaylan
çıkaran çok küçük bir
azınlığı olusturan gözü
dönmüş bölücülere, eldeki
imkânlara rağmen gerekli
jdersın verilememış
olmasının günahını. devletin
güvenlık güçlerine
yüklemek büyük
haksızlıktır" dedi.
DSP lideri Ecevit, 1 Mayıs'ı değerlendirdi
Ecevit'e göre,
sosyal
adaletsizlik.
yolsuzluklann
artması,
devlerin
saygınlığını ve
güvenilirliğini
yitirmesi
kışkırücılann
işine yanyor.
Birtakım
gençler, hatta
çocuklar
arasında ciddi
ruhsal
bunaJımlar
olduğu ortaya
çıktı. Gençler,
demokrasiye,
devlete hatta
ulusa düşman
hale geldi.
(Fotograf:
KUBİLAY
TÜNTÜL)
'Gençler tuzağa düştii'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
lıderı Bülent Ecevit, "1 Mayıs'ta yaşanan
gençlik patlaması karşısında sadece
güvenlik önlemlerinin yetmeyeceğini,
robotlaşmış gençlerin ruhsal
bunalımlannın da incelenmesi
gerektiğini" söyledi. Ecevit, Istanbul
Valisi Rıdvan Yenişen'in olaylar
başladıktan sonra tatilden dönmesinı
"büyük bir densizlik" olarak
nıtefendınrken polisın, " Kamuoyu
görsün diye müdahale etmedik"
açıklamaları ıçın de "Bu, kabul edilecek
bir mazeret, bahane değiP
degerlendirmesıni yaptı.
Ecevit, polisın "öidürücü silahlan ilk
önlem olarak kullanmasının da kabul
edilemez olduğunu" söyledi.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dün
düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs
olaylarını değerlendirdi.
Türkiye'nin son derece genç bir nüfusa
sahip olmasına karşın. gençlik politikası
bulunmadığmı, gençlerin demokrasiye,
devlete \e hatta ulusa düşman haline
geldiğini vurgulayan DSP lideri. "Bazı
yasadışı örgütler, gençler üzerinde
devletin eğitim kurumlanndan daha
etkili oluyor" dedi. Ecevit, olaylarda
polisin "etkisiz kalmak. bazen kaçmakla
öldüriicü silahlar kullanma arasında
sıkıştığını" belırterek sunları söyledi:
"Biz, kitlesel eylemlerde can alıcı silah
kullanmak yerine, başka önlemler
alınması gerektiğini savunduğumuzda
ciddiye ahnmamıştı. Göç akını artıyor. Bu
akın, özellikle İstanbul'da sosyal
patlamalara >ol açıyor. Bunun karşısında
ba/ı politikacılar Istanbul'a vizeyle
girilmesi gibi çağdışı önerilerde
bulunuyor. Sosyal adaletsizlik,
yolsuzlukların artması. de\letin
sa>gınlığını \e gü\enilirliğini yitirmesi
kışkırtıcıların işine yanyor. Birtakım
gençler, hatta çocuklar arasında ciddi
ruhsal bunalımlar olduğu ortaya çıktı.
Gencecik kı/lar. çiçeklere hınçla
saldınyor. Faşizm karşıtı sloganlar atsalar
bile faşistler, hatta robotlar gibi olan bu
çocuklann bunalımlan uzmanlar
tarafından incelenmeli. Şimdi yüzlerce
genç gözaltına aunıyor. Gözaltı \e
rutuklama sürecinde, yalnız istihbarat
açısından sorgulanmaları yetmez, ruhsal
durumlan da incelenmeli." f-
Ecevıt, gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken de olaya sadece güvenlik
açısından yaklaşılmasının
yetmeyeceğını. "gençlerin neden bu
kadar kolay lıkla tuzaklara
düşebildiğinin" de incelenmesi
gerektığıni sö>ledi.
Ecev ıt, Istanbul Valısı Rıdvan Yenişen'in
olaylar başladıktan sonra tatilden
dönmesıne ilişkın olarak "Bu, büyük bir
densizlik. Herhalde valinin ne gibi olaylar
çıkabileceğini önceden haber alması
gerekirdi. Bilgi alınmaması
bağışlanamaz. bilgi alınmasına rağmen
gelmediyse. bu hiç bağışlanamaz"
degerlendirmesıni vaptı. DSP lıden,
"Azınlık hükümeti bu sorunlann altından
kalkahilir ırü" sorusuna. "Kolay degiL
ancak temenni ediyonız. Çaresizlik
duygusuna kapılmamak gerekiyor. Başka
bir çare düşünülemiyorsa da erken seçim
gündeme gelebilir" yanıtını verdı.
Ekonomik ve sosval sorunlar ile
yolsuzlukların isyan duygusu
uyandıracak boyutlara gelmesinde
siyasal iktidarların sorumluluğu
bulundugunu vurgulayan Bülent Ecevit,
"Hükümet bazı uyanlanmızı dinlemedi.
Ekonomik \e sosyal konsey kurulması
isteğimizi sürekli yineledik. Şimdi yeni bir.
paket açılacağı haberleri var. Konsey.
bunlardan önce oluşmalıydr dedi.
Ecevit. "Hükümete dolaylı desteğinizi
daha ne kadar sürdüreceksiniz" sorusuna
da. "Biz hükümeti desteklemedik,
yükümlü değiliz. Biz, ülkenin hükümet
bunalımına sürüklenmesini önlemeye
çalışfık. Şu sırada da daha geçerli
olabilecek bir hükümet seçeneği ufukta
göriinmüyor. Anlaşılan DSP dışında
hiçbir parti de erken seçimi göze
alamryor" karşılıgını \erdi Ece\ it,
polisin Istanbul'dakı olaylarda yetersız
kaldıgını belirterek "Ancak bu polisin
kusuru değil. Türkiye bir iç gmenlik
politikası oluşturamadı. Son çare olarak
kullanması gereken can alıcı silahlar ilk
önlem olarak kullanması kabul edilebilir
degir dedi. Bülent Ece\ ıt. İstanbul
Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoglu'nun
polisin pasif davranmasıyla ilgılı olarak,
"Kamuoy unun görmesini
istedik"açıklamasını vapması
konusunda da "Bu. kabul edilemeyecek
bir mazeret, bahane değil"
degerlendirme!>in! japrt. DSP lideri. son
dönemdeki "müdahale'" imalarıyla iTgîlL
olarak da "Bunlan ciddiye almıyorum.
Demokrasiye yapılan müdahalelerin
sosyal sorunlan hafifletmediği
ortada" dedi
DYP'li İsmail Köse, kanlı 1 Mayıs olaylan için koalisyon ortağı ANAP'ı suçladı
6
Terör örgütlerine çanak tutuldu
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkan Yardımcısı İsmail Köse. Is-
tanbul'daki 1 Mayıs kutlamalannın kana
bulanmasından Başbakan Mesut Yılmaz'ı
sorumlu tutarak "Terör örgütlerine çanak
tutuldu" dedı.
"Devlet otoritesinin zafi-
yete uğradığını"öne süren
Köse, voırttaşlann güvenliği-
nin sağianamadığını savxın-
du.
İsmail Köse, dün düzenle-
diği basın toplantısında. 1
Mayıs kutlamalan sırasında
meydana gelen \e üç kişi-
nin ölümüvle sonuçlanan
olaylan değerlendirdi. Kö-
se. "Sendikal faalryetkre kaıı
lekesi düştü^dedi.
1 Mayıs kutlamalannın her
yıl sendikalar tarafından tar-
tışma konusu haline getınl-
diğini ka>deden Köse. "Ka-
muoyu, bu hakkın nasıl su-
iisrimal edildiğini gördü. İl-
legal örgütler. halk ve polisi
karşı karşıy a getirmek iste-
di. Bunlar bir sürecin halka-
sıdır. Dağlarda güvenlik güç-
lerine dayanamayan örgüt-
ler, şehirlerde de biz varız
gösterisiyapOlar'' diye konuş-
tu.
"Devlet otoritesi zafiyete
uğradı" diyen Köse. devle-
tin olaylara müdahale etmedığinı söyledi.
Köse, kanlı 1 Mayıs'ınsorumlulannın or-
taya çıkanlacağını belirterek sözlenni şöy-
le sürdürdü:
"Bizim kuşkumuz Başbakan'm telefon-
la oradaki olaylan yönlendirip yönlendir-
mediğjdir. Bu da ortaya çıkacaktır. Sayın Baş-
bakan başta olmak üzere, telefon görüşme-
siyle bir telkinde bulunuldu mu ya da bas-
kı yapıldı mı? Napılacak mitingden haber-
RP, İstanbul'dakı 1 Mayıs olaylan için Meclis araştırması istedi
'Hükümet, birind derecede sorumlu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
RP, l Mayıs olaylanndan birinci
derecede ANAYOL azınlık
hükümetinin sorumlu olduğunu,
MOSSAD'la işbirliği yapan
MÎT'in de gerekli istihbaratı
sağlayamadığını savunarak,
Kadıköy'deki kanlı l Mayıs
olaylan için TBMM Başkanhğı'na
Meclis araştırma önergesi verdi.
RP Genel Başkan Yardımcısı _
Recai Kutan. îçişleri Bakanı Ülkü
Günej'in tıp doktoru olması
nedeniyle güvenlik açısından
yetersiz olduğunu öne sürerken
olaylar sırasında tatilde bulunan
Istanbul Valisi Rıdvan Yenişen'in
de görevden alınmasını istedi.
RP Grup Başkanvekili Şevket
Kazan ve 15 arkadaşı tarafından
dün TBMM Başkanlığı'na verilen
Meclis araştırması önergesinde.
"Mületçe henüz anlamını
bilemediğimiz ve kutlanmasını
nedense beceremediğimiz 1 Mayıs
İşçi \e Emek Bayramu bu yıl
İstanbul Kadıköy 'de yine kana
bulandı. Yine yasadışı örgütlerin
estirdiği terör ortamında de\let
âciz kaldı" denildi. Önergede, bu
olayda başhca suçlulann "taşy'e
sopalarla, bu hain eylemi
sergileyen illegal örgütler ile
terörisfler" olduğuna dikkat
çekilerek devletin yeterli önlem
almadığı. olaylar sırasında
kendisinden beklenen dirayetı de
göstermediği belirtildi. Olaylardan
sonra sendikacılann yöneticileri,
yöneticilerin de sendikacılan
suçladıklanna yer verilen
önergede, 2911 sayılı Toplantı ve
Gösteri Y'ürüyüşleri Yasası 'nın.
toplantı ve yürüyüşün güvenliğini
sağlayacak olanlann görevlerini
belirledigi anımsatıldı.
Önergede aynca askeri
birliklerden neden yardım
istenmediği sorusu gündeme
getirildi.
Kutan da dün TBMM'de
düzenlediği basın toplantısında
hükümetin bu işten birinci derece
sorumlu oldueunu savundu.
"MOSSAD'la işbirliği yapan MİT,
bu olay lann tedbirini alamamışör.
Gerekli istihbaratı yapamadılar"
diyen Refah Partisi Genel Başkan
Yardımcısı Recai Kutan, 1 Mayıs
günü Istanbul'un "şehir
eşkryasına" teslım edildiğini
kaydetti. Kutan, lçişleri Bakanı
Ülkü Güney'in de tıp doktoru
olduğunu belirterek "Sayın Güney.
bu nedenle güvenlik açısından
yetersizdir" eörüijünü sa\undu.
Tatiie giden Istanbul Vaiisi Rıdvan
Yenişen'in görevden alınması
gerektiğini belirten Kutan.
oîayîara katılanlann
çoğunluğunun varhklı aile
çocuklan olduklannı söyledi.
dar olunmasuıa karşın Ankara'dan telefbn-
la bir yönlendirme olmuş mudur? Terörör-
gütlerine çanak tutuldu. Devletin icraatla-
rında güvenlik sağlama konusunda müda-
hale olmamalı."
Başbakan Mesut Yıl-
maz'ın. Antalya'da Yaşar Ke-
mal \ e Zülfu Livaneli ile gö-
rüsrnesinı anımsatan Köse.
"Yılmaz'a Vaşar Kemal ve
Lhaneli tarafından 1 Mayıs'ta
toleranslı davranılması dü-
şüncesi empozeedilmiş olabt-
lir.
Bayramlaşma sırasındagö-
rüştüler, ardından 1 Mayıs
olaylan oldu. Bu olay lann
içinde Yümaz'ın bulundugu-
nu düşünüyorum. Buna kim-
senin hakki yok. De> leti yöne-
ten insandaki marifet farkı
budur" açıklamasını yaptı.
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Köse. "BinlercekişiPKK
tarafından öldürülüyor. Yü-
maz'ın halktan özür dileme-
a gerekirken VaşarKemal'den
diliyor" dedı.
Bır gazetecinın. "İstanbul
\ alisi Rıdvan Yenişen'in 1
Mayıs günü Marmaris'te ta-
tilde olmasını nasıl değeıien-
dirhorsunuz"sorusuna. "Izin
almıştır. Olay anında da İstan-
bul'a döndüğü iddia ediliyor"
yanıtını verdi.
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
Bir günlük gazetenin manşetinde 1
Mayıs'a ilişkin ilginç bir başlık vardr. "Ha-
in laleye solcu dayağı". Boynuna kırmı-
zı fular bağlamış gösterici bir genç kız
laleleri tepeliyor, elindeki sopayla ağa-
ca ve çiçeklere vuruyor. Aynı gazete
başyazısında soruyor: "Laleler ne adı-
na ve niçin dövülüyor?"
Bu soruya mutlak bir cevap alınmalı.
Gerçekten bu genç kızı çılgınlığa iten
nedenler konuşulmalı, tartışılmaîı. Top-
lumsal ve siyasi nedenleri araştırmalı. Ne-
den bu kadar acımasız? Neden bu ka-
dar öfkeli?
1 Mayıs gösterileriyle ilgili medya, Ka-
dıköy'deki büyük çılgınlığı yorumluyor,
mahkûm ediyor ve bu konuda alınma-
sı gereken önlemleri tartışıyor. Işin bu yö-
nü mutlaka incelenmeli, Kadıköy'deki
olayların sebep ve sonuçlan gözden ge-
çirilmeli. Bunu hep birtikte yapalım.
Ancak 1 Mayıs gösterilerinin en önem-
li sonucu olan 3 kişinin öldürülmesini
kimse konuşmuyor. Evet Kadıköy'deki
Laleyi Tepelemek
saldırganlık ve tahribat kötü sonuçlara
yol açtı. Ama sonuçta tahrip olan mal;
mal yerine konabilir. Üç canı ise yerine
koymak mümkün değil. Bu nedenle 1
Mayıs'ın en çarpıcı sonucu, 3 kişinin öl-
dürülmesidir.
3 kişinin öldürülmesi ve bu ölümler-
de polisin sorumluluğu ciddi şekilde ir-
delenmelidir. Çünkü 3 gösterici de ka-
fasına veya göğsüne sıkılan kurşunlar-
la yaşamlarını yitirdiler. Polis, silahı öl-
dürücü bölgeye sıkmak zorunda mıydı?
Öldürücü kurşun yerine plastik mermi kul-
lanamaz mıydı? Polisin göstericilerin
üzerine ateş etmeden alacağı önlemler
yok muydu?
Bunlan tartışmalıyız. Aynca Kadıköy'de
ıki kişinin öldürülmesi sonucu çılgınla-
şan topluluğu durdurmanın yolu yok
muydu? Polis ara sokaklara çekılmek ye-
rine, göz yaşartıcı sis bombası, tazyikli
su sıkıp bu çılgın göstericileri dağıta-
maz mıydı?
Polis bunlann hiçbirini yapmadı, bel-
li bir süre tamamen geriye çekildi. Son-
ra yeniden silaha sanldı, bu arada bir gös-
terici daha öldü.
Bu üç ölüm olmayabilirdi. Sabahın
10'unda iki kişi öldürülmeseydi, büyük
bir olasılıkla olaylar çığrından çıkmaya-
caktı.
Gelin bunlan tartışalım. Bu çılgın genç-
lerin hangi nedenlerle bu hale getdikle-
rini tartışalım.
lçişleri Bakanı, "Po//s temkinli olup
geri çekilmeseydi, ölü sayısı daha da ar-
tabilirdi" diyor. Bunu anlamak da müm-
kün değil. Poiıs Kadıköy'deki olaylara ölü-
me neden olmadan müdahale edebilir-
di. Su sıkardı, gözyaşartıcı bomba atar-
dı, kalabalığı dağıtabilirdi. Polisin olay-
lara müdahale etmesi, ille de gerçek
kurşun sıkması anlamına mı geliyor?
Evet, laleler ezilmesin. Laleleri sopa-
layacak kadar çıldırmış gençleri, insanı
ve doğayı sevmesi için, makul hale gel-
meleri için uyaralım. Onların bu hale gel-
mesine neden olan maddi temeli orta-
dan kaldıralım.
Evet, laleler ezilmesin, ama önce in-
sanlar ölmesin. Hele bu tür kitle göste-
rilerinde polis daha ciddi şekilde yönlen-
dirilsin. Gösterileri dağıtmak için bin tür-
lü yöntem var.
Öldürücü bölgeye kurşun sıkmak ak-
la gelebilecek son çaredir. Polis ne öl-
çüde böyle davranıyor?
Gösterilere giderken bu gösterileri ölü-
me yol açmadan dağıtma yollarına ne
kadar uyuyor?
1 Mayıs gösterileri bu açıdan da tar-
tışılmalı...
Lalelerden önce insanların geldiğini
unutmayalım.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Fırsat...
Istanbul Valisi Rıdvan Yenişen, Hürriyet Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e şöyle di-
yor;
"İlk olayların çok erken başlaması ve daha sabah
saatlehnde iki kişinin ölmesi, işin kontrolden çıkma-
sınayol açtı..."
Hayret!
Bir vali böyle konuşabilir mi?
Konuşabiliyor...
Vali Yenişen, devam ediyor:
"Polis, gereğinden fazla pasif davrandı..."
Ertuğrul Özkök, Istanbul Emniyet Müdürü ile konu-
şuyor daha sonra. Emniyet Müdürü Kemal Yazıcı-
oğlu, 'insanın tüylerini diken diken eden' bir açıkla-
ma yapıyor:
"Bu tür olaylar, daha çok dağılma sırasında olur.
Bu defa toplanırken olay çıktı. Belki vali onu kastet-
miştir..."
Emniyet Müdürü, 'polisin pasif davranıp davran-
madığı' konusunda ise şöyle diyor:
"Orada müdahale etsek 3 ölü, 100 ölü olurdu. Ara-
larında çocuklar vardı. DHKP-C adı altında vurup kı-
nyor. NeanlarDHKP-C'den. Kanakıtmakistemedik.
Taş, sopayedik, cevap vermedik..."
Yazıcıoğlu ardından ekliyor:
"Bir de kamuoyu bunlan görsun istedik..."
Ne demektır bu?
Bir grup lümpen gencin işyerlerini, bankaları, oto
galerilerini yakıp yıkmasını, televizyon ekranlarından
kamuoyuna seyrettirmek mi? Bir sivil polisin 4-5 lüm-
pen genç tarafından tekmelenip başına, sırtına so-
palarta vurulmasını, eli yüzü kan içinde yerlerde yu-
varlanmasını yine televizyonlardan halka seyrettirip
"Işte solcu gençlik" dedirtmek mi?
Ne diyor Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu:
"Bir de kamuoyu bunlan görsün istedik..."
Sabah saat 09.00 sıralarında Hasanpaşa'da top-
luluğun üzerine ateş açan polis, Dursun Adabaş ile
Hasan AJbayrak'ın 'tek kurşun 'la ölümüne neden ol-
muştu.
Emniyet Müdürü'nün açıklamalan, ister ıstemez
şöyle düşündürüyor:
Polis sabah iki kişiyi öldürmüştü, öğleden sonraki
olaylara müdahale etmedik. Böyiece polisin bu tür olay-
larda ne denli haklı olduğunu kamuoyuna gösterdik.
Böyle bir fırsat bir daha elimıze geçmezdi...
• • •
Istanbul Valisi, 1 Mayıs günü Marmaris'te tatilde.
Vali Rıdvan Yenişen, Bursa Emniyet Müdürü Ah-
met Oemir'le birlikte ANAP Bursa Milletvekili Ibra-
him Yazıcı'nın Marmarıs'tekı Grand Yazıcı Oteli'nde
bayramın tadını çıkarıyor...
Rıdvan Yenişen, Istanbul'u yöneten kişidir. 1 Ma-
yıs günü Marmaris'te değil, İstanbul'da olması gere-
kir. Böylesıne sorumsuzluk içindeki bir yönetici, ne ya-
zık ki görevi başındadır.
Ya devletin istihbarat örgütleri ne yapmıştır?
Bakın, lçişleri Bakanı Ülkü Güney ne diyor:
"Ne kendi istihbarat birimlerimizden ne de MlT'ten
yasadışı örgütlerin 1 Mayıs için bu kadar yoğun ha-
zıriıklar içinde olduğu yolunda bilgi geldi..."
Demek ki hem polisın hem de MÎT'in 'bilgia//?;' ye-
tersiz...
0 zaman ne olacak?
DHKP'den PKK'ye, TlKKO'dan TKP-ML'ye dek
pekçok yasadışı örgüt militanı, 'özel giysileri' içinde
yürüyecekler...
Bu sırada güvenlik güçleri ne yapacak?
Eh, onlar da izleyecekler...
Sonra neler olacak?
Yaşları 17-20 arasında değişen lümpen gençler
cam-çerçeve kıracaklar, işyerlerini yağmalayıp ate-
şe verecekler, bir sivil polisi tekme tokat yerlerde sü-
rükleyip başına sopa vuracaklar...
Bu arada polis ne yapacak?
Olup bitenleri ızleyecek, her şeyi sineye çekecek.
Emniyet Müdürü, daha sonra şöyle diyecek:
"Kamuoyu görsün istedik..."
• • •
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'la konuştum.
Budak, Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoglu'nun "Ka-
muoyu görsün istedik" açıklamasını şöyle değerlen-
dirdi:
"Devlet, 1 Mayıs'ta kuraldışı davranışları, yani yağ-
malamayı seyretti. Böylece kamuoyuna bu olayı gös-
terdi. Ekonomik ve toplumsal süreç öyle ağırlaştı ki,
bundan sonrayapılacakyasalgösterilerbilepolis gü-
cüyle önlenip kamuoyunun desteği sağlanacak. Sos-
yal bir hukuk devleti olan Türkiye, polis devleti ola-
cak. "
Devlet, 1 Mayıs'ta yağmalamayı, yakıp yıkmayı sey-
retti...
Bundan sonra ne olacak?
Seyretmeyecek!.. Demokratik hak ve özgürlükleri
kısıtlayacak yeni yasal düzenlemeler getirecek.
işçiler, memurlar, öğrenciler dikkatli olmalı artık.
Demokratik haklarını kullanmamalı. sokaklara dökül-
memeli. İşçiler greve gitmemeli, sendıkasızlaştırma
hızlandırılmalı...
Güvenlik güçleri 'tek tip giysili' yasadışı örgüt üye-
lerinin nereden giyindiklerini saptayamaz, ama işçi-
nin, memurun, öğrencınin demokratik haklarını en-
geller...
Türkiye'de ekonomi allak bullak olmuş, sosyal ada-
let rafa kaldırılmış, lümpen proletarya varoşlan kuşat-
mış; 'şeriatçı-ırkçı kuşatma' giderek ivme kazanmış,
terör örgütleri yoksulluğun orta yerinde gelişmiş; de-
mokrasi, insan hakları çiğnenmiş, ama 'devlet' olup
bitenleri görmüyor...
Ya halkımız ne yapıyor?..
1 Mayıs akşamı televizyon ekranlarından olup bi-
tenleri değerlendirip şöyle diyor:
"Vallahipolis neyapsa haklı!"
Peki, üç genç adamın katilleri kime hesap verecek?..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR
KEÇİBORLU ASLİYE HUKUK
H A K İ M L İ Ğ İ ' N D E N
1994 200 E.
Davacı Millı Sa\ unma Bakanlığı tarafından davalı Ke-
çıborlu ilçesı Hasanbe\ mahallesı Çulal sokak no: 30"da
orurur Mehmet Tevfik kızı Zelrha Türüncü aleyhine açı-
lan tapu ıptali ve tescı! davasının yapılan duruşması so-
nunda; Keçiborlu ilçesı Aşağı mahalle ada: 226, parsel:
29. pafta: 53 'te tapuya kayıtlı taşmmazın 75 m2'lık kıs-
mının malık hanesmın ıptali ile davacı Millı Sav unma Ba-
kanlıgı adına tapuya tescılıne talep edıldığı. davalının
tüm aramalara rağmen bulunamadığından dava dılekçe-
sı ile duruşma günü tebliğ edılemedığınden davalıya du-
ruşma günü ve dava dilekçesının ılanen tebılığıne karar
verilmış olup. davalıv a duruşma günü olan 26.6.1995 gü-
nü saat 10.00'da Keçıboriu Aslıye Hukuk Vlahkemesı
Duruşma Salonu'nda hazır bulunması ve dava dilekçesı-
nın HUMK'nın213.377. maddesı gereğince tebliğ edil-
miş olacağı. bundan bövle duruşmalara gelmedığinde
yargılamanın yokluğunda sürdürülüp sonuçlandınlacağı
ılanen tebliğ olunur.
Basın: 24629