29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İnıtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çerinkava # Yazıışlen Yfüdürleri- fbrahim S ıldız , Dinç Tavanç (Sorum- lu )• Haber Merkezı Mudürü. Hakan Ka- ra 0 Görsel Yönctmen- Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • Ktıhbarat: Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Bülent Kızanlık # Kühıır Handan Şenköken # Spor: Abdülkadir Yücelman • Makjleler Sami Karaören # Duzeltme Abdullah Yazıcı # Fotoâraf Erdoğan köseoğlu •Bıigı-Belgc: Edibe Buğra • Yurr Haberlen Mehmet Faraç "ı ı\ııı Kıınılu İlhanSelçııklBa^kjnl. Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hiknıtt (,i'Cinka> a. Şiikran Soner, Ergun Bakı. Dtnç Tavanç, İbrahim > ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba>. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı: Muslafa Balba) # Haber Müduni Doğan Akın Atatürk Buhan No ) 25. Kat-J. Bakaniıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı. Serdar Kızık. H Zıya BK 1352 S. 2 3 Tel 4411220. Faks: 4419117 • Aıİana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd 119 S. No. 1 Kat 1. Tel 3522550. Faks 3522570 Mıiessese Müdüni: Erol Erkut 9 Koordmatör Ahmet Korulsan # Muhasebe: Bülent Yener • tdare Hüseyin Cürer • Işletme Önder Çeük • Bılgı-lşlem Nail tnal • BılgisayarSıstem: Mürihet Çiler MEDYA C: • Yonelım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Cülbin Erduran • Koordınator Reha Işılman 9 Cienel Mudur Yardımcısı. MİIK Akdag Tel 514 07 53 - 51395 80-5138460*1.Faks 5118466 Ya>ımla>an >e Basan: Yenı (jun Haber Ajansı. Bastn \e V. a\mcıhk A $ Turk«aŞıC2d V) 41 tagaloilu 3-13.34 l*ı PK M6 Nunbul fd (0 2!2l 512 05 «5 ıM harı Faks (0 212ı 513 85 *5 4MAYIS 1996 lmsak:4.1l Güneş:5.5! Öğie: 13.08 Ikindi: 16.58 Akşam: 20.11 Yatsı: 21.44 Playmate • Haber Merkezi - Dünyanın en ünlü erkek magazin dergisi Playboy. geçen yıl derginin "Bayan Mart"ı olan Dallaslı Stacy Sanches'i 1995'in Playmate"i seçti. I995"ın en giizel kapak kızı olan 22 yaşındaki Sanches, 100 bin dolarlık para ödülü ve 1997 model Wrangler jeep kazandı. Ödül töreni. dünyanın sinema merkezi Hollyvvood'un ünlü mahallesi Baverly Hills'te düzenlendi. I.UfusalKemik • AN KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev let Bakanı Ali Talip Özdemir, kemik iliği ve kök hücre naklinin Türkiye"de başan ile yapıldığını belirterek "Ülkemiz. kemik iliği nakli konusunda dünya standardını yakalamıştır" dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin düzenlediği 1. Ulusal Kemik tligi \e Kök Hücre Nakli Kongresi. morfoloji binası kongre salonunda başladı. Kongrenin açılışında konuşan Dev let Bakanı Özdemir. kemik iliği \e kök hücre naklinin Türkiye"de başanlı bir şekilde vapıldığını belirtti. Pon-pon kca tazminat • VVASHINGTON(AA)- Tavuğa benzeyen giysilerle bir şirketin reklamını yapan ve basketbol izleyicilerini eğlendiren Amerikalı. Chicago Bulls takımmın pon-pon kızlarından birine 300 bin dolar tazminat ödeyecek. "Tavuk adam' Ted Giannoulas, beş yıl önce oynanan bir maç arasında pon-pon kız Kimberly Smith'e basketbolseverleri eglendirmek amacıyla vurmuş ve çenesini incitmişti. Höyüklerdeki gizem • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep Kültür Mudürü Bekir Taş. höyüklerin. binlerce yıllık sırlan bugünlere taşıyan kültür hazineleri olduğunu söyledi. Taş. yaptığı açıklamada. Gaziantep'te binlerce yıllık gizemiyle 170 höyük bulunduğunu belirterek "Yesemek, Tilmen. Oylum. Gedikli ve Zincirli'de yapılan arkeolojik kazılar. bölgenin. dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olduğunu ortaya çıkardı" dedi. Cildi toprağa benzeten güzellik uzmanlan, "Su vermediğiniz zaman kurur, çatlar" diyorlar Temizol,güzel görünSAADET USLU Doğru bir bakım v e güzellik için ilk adım temizlik olmalı. Güzellik uzmanları. temizliğin her zaman için cilt bakımının ilk basamağı olması gerektiğini belirtiy orlar v e "Evde yapacağınız basit temizlik işlemleri bile güzel bir cilde sahip oimanızı sağJar" diyorlar. Güzel olmak, güzel kalmak. güzelliğini korumak çabası bazılan için yaşamın temel amacı. bir tutku. Insanların bu tutkusuna hizmet etmek için birçok bilim adamı gün geçmiyor ki yeni bir ürün üretmesin. Göz. boyun. yüz. saç. el. ayak. kısacası tepeden tırnağa güzellik için binlerce ürün piyasaya çıkıyor. Genel olarak "Çirkin kadın yoktur, güzel olmasını bilmeyen kadın vardır" diyen uzmanlann güzellik tariflen birbirinden farklı. Güzellik uzmanı Nadire Bayraktar. güzellik kavramının kadının ruh haliyle dış görünüşünün bir bürünü olması gerektiğini vurgularken. kimya mühendisi ve estetisyen Sevtap Abalı. "Akıllı insanlar güzel görünür" diyor. Bir başka güzellik uzmanı olan Raha Gül'e göre ise "güzellik göreceli". Uzmanlann önemle üzerinde durduklan bir başka konu da "doğallık". Cilt bakımmda kullanılan ürünlerin kesinlikle doğal olması gerektiğini vurgulayan güzellik uzmanlan. bazı kadınların evde uyguladıkları bitkisel bakımınsa yetersiz olduğunu söylüyorlar. Güzelliğin bir bütün içinde olması gerektiğini belirten uzman Nadire Bayraktar. "Erkekler kadar şanslı degiliz. Saçımız, cüdimiz, maniküriimüz, vücut bakımımıza, giyimimize özen göstermeliyiz. Tüm bunlar ruh halimizle uvum içinde olmalı" diye konuşuyor. Doğru bir bakımın ciltten başiadığını vurgulayan Bayraktar. bunu sırasıyla "korunma ve vücut bakımı"mn izlediğini söylüyor. Günlük bakımın sabah ve akşam olmak üzere iki kere yapılması gerektiğini belirten Bayraktar. şu bilgileri veriyor: "Hücre yenilenmesi gece olduğu için temizlik ve onancı işlemler akşam, temizlik ve korunma bakımı sabah vapılmalı. Enstirü bakımı da ayda bir kez şart. İnsanlann gazetedeki tariflere göre bakım vapması da yanlış bir tutum. Çünkü verilen tarifler her cilde uymadığı için kötü sonuçlar doğurabiliyor." tlk başta göze çarpan güzelliğin aldatıcı olduğunu söyleyen güzellik uzmanı Raha Gül, "Yüzü ne kadar güzel olursa olsun sivilcesi olan bir kadın güzel değildir" diyor. Cildi toprağa benzeten ve "Su lermediğiniz zaman kurur, çatlar, ilk kınşıklannızla tanışırsınız" diyen Gül. doğru bir bakımda nemlendiricinin önemine değiniyor. Raha Gül. özellikle büyük şehirlerde oturan kadınlann bakımlarına önem verdiklerini belirtirken Adana ve Gaziantep'te bu konuya önem verilmesine karşın Antalyalı kadınlann kendilenne iyi bakmadıklarını söylüyor. Gül. yaşa göre cilt bakımını da şöyle sıralıyor: İOyaş: Cıldin çok temiz tutulması lazım. Cilt, bu yaşlarda nemlendiriciye ihtiyaç *âp ^ duyar. r f" 3Oyaş: Yaşlanmayı geciktirici ve cildi yoğun bir şekilde nemlendiren ürünler kullanılmalı. 40 yaş ve sonrası: Taınamen hücre yenileyici. sarkmış ciltleri toparlayıcı ürünler kullanılmalı. Kimya mühendisi ve estetisyen Sevtap Abalı. doğru makyajı "Görünmek istediğiniz i '.. durumu ifadeeden makyajdır" diye tanımlarken. uzman Sonay Eldem "sağlık ve doğalük" olarak nitelendıriyor. Uzmanlar, güzeOikte doğallığa büyük önem verryoriar. Nastassia Kinskidebu güzellerden biri. Siyah ve beyazlann toplumsal bütünleşmesi hâlâ gerçekleşemedi G. Afiıka'dald iki dünyaÇe\iriServisi-Johannesburg' un zen- gin semtlerinde. kucaklannda çocuk- lanyla sokaklarda dilenen kadınlara rastlamak hiç de olağandışı bir şey de- ğil. Ama bu kez durum biraz farİclıy- dı. Çünkü kucağında bebeğıyle rrafik ışıklannın önünde dilenen kadın beyaz- dî! Bu beyazlann çoğunlukta olduğu yerleşim bölgesindeki California stili restoranda. siyah bir kan-koca istirid- ye ve şarabın kev finı çıkanyordu. Oy- sa bir zamanlar. bir siyahın restoran- dan içeri adımını atması bıle tutuklan- masına yeterdi. Bugünlerde ise kim- senin umrunda değil. Ama Güney Afrika, bütün ırkların katıldığı seçimlerin ikinci yılını kutla- maya hazırlanırken. yaşanan pek çok değişimin yanı sıra değişmeyen şey- ler de v ar. Toplumsal bütünleşme henüz gerçek- leşmedi ve sıyahlar v e beyazlar hâlâ ay- n dünyalarda yaşıyor ve çalışıyor de- nilebilir. Parlamento ve hükümet artık beyazlann egemenliğinde değil ve ye- ni çok-ırklı Güney Afrika'yı simgele- yen pek çok şey var. Ama ortalama bir siyahın kazanımlan pek fazla sa- yılmaz. ortalama bir beyazın yitirdik- İeri de övle. • Johannesburg "da bir zamanlar bir siyahın restorandan içeri adımını atması tutuklanmasına yeterdi. Ancak bugünlerde bu durum oldukça değişmiş. Toplumsal vorumcular, artık açıkça ırkçılığı desteklediöini söyleyenlere pek rastlanmasa da ırk aynmının izle- rinin ancak iki kuşak sonra silinebile- ceğini belirtiyor. Duruma iyimser ba- kanlar ise geçen yıl uluslararası zafer- ler kazanan beyaz ragbi ve kriket ta- kımlannın ve siyah futbol takımmın ba- şanlannın bütün toplumu coşku için- de nasıl bir araya getirdiğini anımsa- tıyorlar. Ama böylesi simgesel tavır ve dav- ranışlar pek çok Güney Afrikalının ya- şam standardını etkilemıyor. Hâlâ çok derin olan ırksal ekonomik uçurumlann yavaşyavaş kapanmasıy- la daha çok iş olanağına kav uşan siy ah- ların durumlan biraz olsun düzelir- ken, artık iş bulmak için sıyahlarla re- kabet etmek zorunda kalan yoksul be- yazlann durumu ise daha da bozulu- yor Artık dilenen beyazlara bile rast- İanıyor. Yoksulluk. şiddet olaylannın da artmasına yol açıyor. Evlersoyulu- yor, arabalar çalınıyor. Yüksekduvarlarveelektrikliteller- le korunan yüzme hav uzlu villalann bu- lunduğu zengin banliyölerle BMW ve Mercedesler kullananların bulunduğu ülke, halâ aslan payına sahip zengin be- yazlann egemenliği altında. Refah merdiveninin basamaklannı yavaş da olsa tırmanmayı başaran bir avuç si- yahın dışında diğerleri hâlâ kent dışın- daki kırık dökük mahallelerde, işsiz, susuz ve elektriksiz. sosyal güvenlik- ten yoksun olarak yaşıyor. Hiçbir Güney Âfrik'alı bir gecede bir mucize olmasını beklemiyor. Baş- kan Mandela da beyazlan korkutma- dan geçmişin yaralannı sarabilmek için yavaş adımlarla ilerleyerek ülke- sini değıştirmeye çalışıyor. Geçmişte- ki sosyalist çağnşımlar taşıyan soyle- mini bir yana btrakan Mandela. Batı- lı yatınmcıları çekebilmek için ülke- sini bir serbest piyasa ekonomisine doğru yönlendiriyor. Ama bu ekono- mik gelişmelerin ne denli sağlıklı ol- duğuna \e Mandela'nın yerini kimin alacağına ilişkin kaygılar. yatmmcıla- rın güvenlerini sarsıyor. Kendilerinı güvende hissetmeyen pek çok beyaz da başka "beyaz" ülkelere göç ediyor. Bu bayramuı başında "Neşesiz ve kederli hayvanlan kurban etmevin" diye bir tavsiye yapıldı. Böylece *ne- şeîive kedersiz koçlar" neşelerinin so- nunugördüler. Hayatıpekdeumursa- maz bir tutumla yaşamalannın bede- lini ağırödediler. kurban oldular. As- Iında bu tavsiye herkesin kulağına kü- pe olsun. Pek neşeli, pek kedersiz ol- mayın. En azından nazar değer. geri- si de cabası olur. Kurbanlar kesıldi. ama iş bitmedi. Bir de "Derisi nasıl yüzülür?" sorunu var. Bu derilerden deri ceketler, deri paltolar yapılıp iyice yuksek fıyatla- ra satıldığı için deri yüzülmesi konu- su pek önem taşıyor. Bu konuda y apı- lan öneriler de pek ilgi çekici. Kurban derisini yüzme teknıği... TT/^'urban duası okunup kesim işi * y bittikten sonra, mübarek hay- . X V . vanbiryereasılır. Ustakasap- lar hayvanın bir ayağından küçük bir delik açıp oradan üflemeye başlarlar. Bu üfleme ışi yavaş yavaş yapılır ki de- riyle kaslann arasına hava dolup de- riyi ayırsın. Hayv an iyice şişrikten son- ra da elleriyle hafıfçe vurup okşaya ok- şaya hayvanın her yanına yayılması- na yardım ederler. Deri yüzülürken zinhar bıçak kullanılmaz. Zira ki bı- çak yemış den işeyaramaz. Onun için de deri yavaş yavaş yumrukla kaslar- MESELA DEDIK ERDAL ATABEK Deri nasıl yüzülür?.. RP'lilerden nükleer enerjiye destek • RP Adana Milletvekili Ertan Yülek, Türkiye'nin nükleer enerjiden yoksun kalmasını "gerilik" olarak nitelendirirken radyasyon korkusundan da vazgeçilmesi gerektiğini savundu. HAZAL ATEŞ ANK-ARA - Türkiye'de 30 yıldır gündemde olan nükle- er enerji santrallan konusun- dakı tartışma yeniden alev le- nırken, RP Karaman Millet- vekili Zeki ÜnaL konu üzerin- deki spekülasyonlann dindı- rilmesi için Türkiye"ye çag- nlacak uzmanlar nezdınde bir konferansdüzenlenmesini is- tedj. Ünal, çevrecilerle nükleer enerji savunucularının ülke- de iki ayn cephe oluşturdugu- nu vurgulayarak "Artık bu koouda bir uzlaşmasağlanma- lı" diye konuşfu. RP Adana Milletvekili Ertan Yülek. Tür- kiye'nın nükleer enerjiden >oksun kalmasını "gerilik" olarak nitelendirirken radyas- >on korkusundan da vazgeçil- mesi gerektiğini savundu. Yü- lek. şunlan söyledi: "Türkive'nin bu enerjiye sahip olmamasi geriliktir Tek- nolojiy i Türkive've geb'rmek /onındavız. Hatta toryumdan enerji getirUmeli. Etrafa rad- >as>on \avacak korkusu bir vana bırakılmalıdır" dedi. 'En i santraT ANAP Maraş Milletvekili EsatBütün. Türkiye nın çev - resindeki tüm ülkelerde nük- leerenerji üretildıgini kayde- derek "Nükleerenerji,çevre- mizdeki bütün ülkelerce üre- tilirken, biam santral \ apma- ınaını/ akıllılık değil, plansız- lıktır. En çev reci santral, nük- leer santraldır" görüşlennı sa\ undu. Türkiye Atom Enerjisi Ku- rumu (TAEK) Başkanı Prof. Dr. Yalçın Sanalan, nükleer santral kurulması için değışık zamanlarda çeşitli ginşimler- de bulunduklannı, ancak bu- nun farklı nedenlerle deger- Cünes felsefesi lendinlmedigıni vurguladı. Nükleer santral yapımının stratejik, siyası, ekonomik ve teknolojik olmak üzere çok yönlü bir konu oldugunu an- latan Sanalan. "Santralyapı- mı her şeyden önce siyasi bir karar gerektirir ve gerçekleş- mesi de sivasi kararulık save- sinde mümkün olur" diye ko- nuştu. Türkiye'de ilk olarak 1965 yılında başlayan nükleersant- ral projesı çalışmalarında. 1977 yılında taınamlanmak üzere 300-400 megavat gü- cünde doğal uranyumlaçalı- şan "ağır su" tipi bir santral kurulması öngörüldü. ancak gerçekleşemedi. 1976 yılın- da Silifke-Akkuyu bölgesin- de yapılan çalışmalar sonu- cunda. burada bir nükleer santral kuruluması için yer lisansı almarak Asea-Atom' Stal-Laval adlı Isveç firması grubuna ihale edildi. 1980yılında Isveç hüküme- tınin kredı garantısını kaldır- masının ardmdan. Akkuyu'da KVVU fırmasına 986 megavat. AECL fırmasına da 685 me- gavat gücünde iki ayn sant- ral. General Electric firması- na da Sinop'ta 1.185 megavat gücünde bir \eya ıkı nükleer santral kurulması ıçın niyet mektubu verıldi. Daha sonra yapımcı firmalara. nükleer santrallan 15 yıl işletmeleri ve sonra TEK'e devretmeleri. yap-ışlet-devret modelı öne- rildı. Dıger firmalar çekilır- ken. AECL bu önenyi kabul ettı ve 1985 yılında TEKıle firma arasında ön anlaşma ımzalandı. Ancak proje tek- rar askıya alındı. Geçen yıl tekrar gündeme gelen Akku- yu Nükleer Santralf nda mü- şavırlik hizmetlen ıçın ihale- yi, Güney Kore Atom Ener- jisi Kurumu kazandı. 4 Temiz enerjiyi kullanaııııyorıız' • Güneş enerjisi konusunda araştırma yapan Doç. Dr. Göksu, "Her gün başımıza. sonsuz kaynak olan güneşten enerji yağmaktadır. Biz bunu kullanamıyoruz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Orta Doğu Tekfıik Üniversitesi (ODTÜ) öğre- tim üyelerinden Doç. Dr. Cetin Göksu. "'Teınizvebe- delsiz olan güneş enerjisini kullanamıyoruz" dedi. Gök- su; güneş. doğa. insan ara- sındaki varoluşsal bilincin, insanlan güneş felsefesine ulaştırdığını söyledi. Çetin Göksu. "Güneş ve Kent" ve "Güneş Yeniden Doğuyor" adlı araştırmala- nnda güneş. kent ve insan ılişkisini araştırdı. Göksu. "Çağdaş insan, kendisinezorla benimsetilen enerji türieri nedeniyle kir- üçevredearmosferizehirien- miş kentlerde yaşamakta- dır. Halbuki her gün başınu- za, sonsuz kaynak olan gü- neşten enerji yağmaktadır. Bu olağanüstii temiz ve be- delsizenerjiyi kullanamıyo- ruz" dedi. Göksu: güneş enerjili kentler planlanarak. bina- lar tasarlanarak. Karadeniz ve Orta Anadolu'da yüzde 65, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 70. Ege'de yüzde 80. Akdeniz Bölgesi'nde de yüzde 90 oranfannda ener- ji tasarrufu sağlanacağını söyledi. Sürdürülebilirkal- kınmanın söz konusu edil- diği ortamda. güneş enerji- si kuilanmanın gündemde- ki nükleer enerji tartışma- lanna da çözüm oluşturaca- ğını belirten Göksu. araş- tırmacılan, şehirplancılan- nı ve mimarlan bu konuya ilgi göstermemekk suçladı. dan aynlır. Hayvan böyie nazikçe so- yulur ki derisi hiç zarar görmeden yü- zülmüş olur. Bu teknikteki özene bakınca insa- noğlunun nasıl güme gıttiği bir kez daha ortaya çıkmıyor mu? Demek ki insan derisi para etmediğı için habire dayak yiyip duruyor. Öyle ya derisi pa- ra etseydi böyle yaralar bereler açılır mıvdı? Yürüyüş yaptın pataküt. top- landın pataküt, sorsjuya girdin pata- küt pataküt pataküt. lpsanoğlu çaresiz kalmış. ne derisini kurtarabiliyor ne ge- risini. Demek ki insan derisinden de bir şeyler yapmanın yolunu bulmalı. Ingilizler insan derisiyle anayasalan- nı kaplamışlar ki "Bu anavasa için in- sanlarnelerçektianlaşılsın"diye. Ama insan derisinden ticaret malı yapılma- dan bu deriler kurtulmaz. Artık erba- bına sormalı. bu derilerden ne olur? Bel- ki özel işlemeli para cüzdanı olur ki insan yiyicilerparalannı koyar. Belki deri yelek olur ki insan kıvıcılar kur- şunlannı koyar. İnsan harcayıcılann elinde dolaşan şık bir çanta olur belki de. Modern yamyamlann orurduğu den koltuklar da yapılır mı acaba... Bunlan bir bir işin erbabına sormalı. Sonra da umuma açıklamalı ki insan derisi de pek kıymetlidir. Öyle olur olmaz dövüpyaralamamalı. vurup be- relememeli. Sonra bunlan yapanlann yaraladıkJarı deri başına tazminat ve- receklerini bildinneli ki bu işler dur- malı. Yani insanlar da kurban derile- rinin üstüne titrediklerinin azıcığını da kendı hemcinslerinin derisine gös- termeli. Kurban erkekse derisini nasıl yüzmeli? T~Trkeklerin derilerini yüzme işi ğ~i bu dünyada kadın cinsine nasip ' J edilmiştir. Derisi yüzülecek er- kek kendini belli eder. Bir kere o da ko- yıınlar gibi neşeli ve kedersizdir. Or- talarda şişim şişim dolaşır. cüzdanın ol- dugu yerde kabanktır. Nerdeyse "Yok mudur benim derimi yüzecek hatun?" dergibidir. Deri yüzücü kadınlarda böy- le yerien bilip dolaşırlar. Onlarda "Me- rak etme, derini acıtmadan yuzerim" dercesıne havalı dolaşırlar. Erkek de- risini yüzme işi pek tantanalıdır. Tıp- kı erkeğin sünneti gibi çalgıcılarçalar. şarkıcılarçığnşır. üstelık ıçkilerdebol- ca içilir ki deri yüzülürken ziyade acı çekilmesin. Bu kadınlann deri yüzme teknikleri ayn ayn olup kendilerine özgüdür. Kimisi öpe seve yüzer. kimisi oku- yup üfleyerek yüzer. Ama eninde so- nunda adamın derisi yüzülür. "Erkek derisi yüzmek" kadınlar arasında ince zanaat sayılırki erbabının arasında pek ünlüleri vardır! Şimdi artık her şeyler aleni y apıldığından bu iş de kadın mes- leklerinin en itibarlıları arasına girmiş- tir. "Erkek derisi yüzme" işini şimdi- lik "usta-çırak"metoduylaöğrenenle- rin yerini ilerıde. açılacak kursların al- ması beklenmektedir. Aslma bakarsa- nız bu zanaat pek yeni değildir. Ta Hav - v a anamız Adem babamıza yılanın ağ- zındaki elmayı yedirirken bu iş de baş- lamış olmalıdır. Ama artık geleneksel metotların yerini ince ve modern tek- niklere bırakmanın zamanı gelmiştir. Bu da eğitim sisteminin değişmesiyle olacaktır. Özel birmeslekokulukurup "erkekderisiyüzme" bölümünün açıl- masıy la bu eksik de giderilebilir. Doğ- rusu ortalıkta bunca derisi yüzülecek erkek varken bu işin hâlâ anadan kal- mausullerle yapılması yanlış olur. Bu alan da her konuda olduğu gibi müte- şebbis vatandaşlarımızın himmetini beklemektedir. Artık her işi devletten beklemekten vazgeçelim. Kadınların derisi nasıl yüzülür? ~\ Teyse ki bu derdimiz çözüm- f\I lenmiş durumdadır. Her yan- J. V da pıtrakgibi açılmış veaçıl- makta olan "güzellik merkezleri" bu önemli memleket meselesini çözme yolunda büyük adımlar atmakradır. Nasılsa kendinden hoşnut tek bir ka- dın bulmak bile mıimkün olmadığı için her kadın bu işe adaydır. Bütün mesele. ona buna anlatacak birini bul- maktır. Çoğu kez bu işi kadmın yakınlan yapar. Bir arkadaşının "Şekerim, sen az uyuyorsun galiba, baksana kınşık- lann olmuş" demesi yeterlidir. Ya da bir erkeğin gözü kadının gıdısına gi- diverirse iş tamamdır. Bu konuda kocalann pıek günahı yoktur, zira onlar kanlanna pek bak- mazlar. Zavallı kadın. çevresınden bu sinyali alınca tutuşur. Bir süre uydu- ruk laflarla süslenmiş kremlerle po- matlan yüzüne boynuna sürüştürüp dursa da sonunda soluğu bir "rekre- asyon center"da alacaktır. öunun as- lı "beni baştan varat merk.ezi'dir ki adını ünlü arabesk şarkıdan almakta- dır. Ama şarkıda bu yakan Tann'ya yapılmaktadır. buradaysa e^tetik uz- manına. Uzman önce kadının yüzürıü çekiş- tirir. gıdısını çimdikler. kuiak arkaia- nnı gerdirir. Yüzüne acıklı b irde ifa- de verir ki kurban iyice sersemlesin. Yıllann kadını artık derisİMİn yüzül- mesi aşamasına gelmiştir. Kremler. masajlar, otlar. ilaçlar. buha>riar, çamur- lar arasında sürüp giden bir avin baş- lar. Bunlar da yetmezse ucundan kes- tirme. gerdirip diktirme. eğriyi doğ- rultmagibioperatiftekniklerkullanı- lır. Bütün bunlar pek süslü püslü yer- lerde mızıka eşliğinde. yumuşak ses- leriçinde yapılır ki acı duyulmasın. Ka- dın derisinin yüzüm teknikleri pek in- celiklidir. L'zatıldıkça uzatılır ki deri iyice yü- zülsün, kadın da rahatlasın. Kadının yüzü iyice değiştiriliporijinal imalat- tan kurtulup da konfeksiyon ceketler gibi bir örnek modele kavuşturulun- ca iş bitmiş sayılır. Bu arada yüz de cilalanıp deteıjan yemiş mermere çev- rildiği için kadın kendini tanıyamaz. Bu işin ba$ansı kadını kendinden kur- tarmaktır. Ne diyelim, Tanrı insanı kendinden korusun.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle