Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İnıtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çerinkava # Yazıışlen Yfüdürleri-
fbrahim S ıldız , Dinç Tavanç (Sorum-
lu )• Haber Merkezı Mudürü. Hakan Ka-
ra 0 Görsel Yönctmen- Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • Ktıhbarat: Cengiz
Yıldırım • Ekonomı: Bülent Kızanlık
# Kühıır Handan Şenköken # Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makjleler Sami
Karaören # Duzeltme Abdullah Yazıcı
# Fotoâraf Erdoğan köseoğlu •Bıigı-Belgc:
Edibe Buğra • Yurr Haberlen Mehmet Faraç
"ı ı\ııı Kıınılu İlhanSelçııklBa^kjnl.
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke.
Hiknıtt (,i'Cinka> a. Şiikran Soner,
Ergun Bakı. Dtnç Tavanç, İbrahim
> ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı: Muslafa Balba) # Haber Müduni Doğan
Akın Atatürk Buhan No ) 25. Kat-J. Bakaniıklar-Ankara Tel:
4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı.
Serdar Kızık. H Zıya BK 1352 S. 2 3 Tel 4411220.
Faks: 4419117 • Aıİana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu.
Inönü Cd 119 S. No. 1 Kat 1. Tel 3522550. Faks 3522570
Mıiessese Müdüni: Erol Erkut 9
Koordmatör Ahmet Korulsan #
Muhasebe: Bülent Yener • tdare
Hüseyin Cürer • Işletme Önder
Çeük • Bılgı-lşlem Nail tnal •
BılgisayarSıstem: Mürihet Çiler
MEDYA C: • Yonelım Kurulu
Başkanı - Genel Mudür Cülbin
Erduran • Koordınator Reha
Işılman 9 Cienel Mudur Yardımcısı.
MİIK Akdag Tel 514 07 53 -
51395 80-5138460*1.Faks 5118466
Ya>ımla>an >e Basan: Yenı (jun Haber Ajansı. Bastn \e V. a\mcıhk A $
Turk«aŞıC2d V) 41 tagaloilu 3-13.34 l*ı PK M6 Nunbul fd (0 2!2l 512 05 «5 ıM harı Faks (0 212ı 513 85 *5 4MAYIS 1996 lmsak:4.1l Güneş:5.5! Öğie: 13.08 Ikindi: 16.58 Akşam: 20.11 Yatsı: 21.44
Playmate
• Haber Merkezi -
Dünyanın en ünlü erkek
magazin dergisi Playboy.
geçen yıl derginin "Bayan
Mart"ı olan Dallaslı Stacy
Sanches'i 1995'in
Playmate"i seçti. I995"ın en
giizel kapak kızı olan 22
yaşındaki Sanches, 100 bin
dolarlık para ödülü ve 1997
model Wrangler jeep
kazandı. Ödül töreni.
dünyanın sinema merkezi
Hollyvvood'un ünlü
mahallesi Baverly Hills'te
düzenlendi.
I.UfusalKemik
• AN KARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dev let Bakanı Ali
Talip Özdemir, kemik iliği
ve kök hücre naklinin
Türkiye"de başan ile
yapıldığını belirterek
"Ülkemiz. kemik iliği nakli
konusunda dünya
standardını yakalamıştır"
dedi. Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi'nin
düzenlediği 1. Ulusal
Kemik tligi \e Kök Hücre
Nakli Kongresi. morfoloji
binası kongre salonunda
başladı. Kongrenin
açılışında konuşan Dev let
Bakanı Özdemir. kemik
iliği \e kök hücre naklinin
Türkiye"de başanlı bir
şekilde vapıldığını belirtti.
Pon-pon kca
tazminat
• VVASHINGTON(AA)-
Tavuğa benzeyen giysilerle
bir şirketin reklamını yapan
ve basketbol izleyicilerini
eğlendiren Amerikalı.
Chicago Bulls takımmın
pon-pon kızlarından birine
300 bin dolar tazminat
ödeyecek. "Tavuk adam'
Ted Giannoulas, beş yıl
önce oynanan bir maç
arasında pon-pon kız
Kimberly Smith'e
basketbolseverleri
eglendirmek amacıyla
vurmuş ve çenesini
incitmişti.
Höyüklerdeki
gizem
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep Kültür Mudürü
Bekir Taş. höyüklerin.
binlerce yıllık sırlan
bugünlere taşıyan kültür
hazineleri olduğunu
söyledi. Taş. yaptığı
açıklamada. Gaziantep'te
binlerce yıllık gizemiyle
170 höyük bulunduğunu
belirterek "Yesemek,
Tilmen. Oylum.
Gedikli ve Zincirli'de
yapılan arkeolojik kazılar.
bölgenin. dünyanın en eski
yerleşim merkezlerinden
biri olduğunu ortaya
çıkardı" dedi.
Cildi toprağa benzeten güzellik uzmanlan, "Su vermediğiniz zaman kurur, çatlar" diyorlar
Temizol,güzel görünSAADET USLU
Doğru bir bakım v e güzellik için ilk adım temizlik olmalı. Güzellik uzmanları.
temizliğin her zaman için cilt bakımının ilk basamağı olması gerektiğini
belirtiy orlar v e "Evde yapacağınız basit temizlik işlemleri bile güzel bir cilde sahip
oimanızı sağJar" diyorlar.
Güzel olmak, güzel kalmak. güzelliğini korumak çabası bazılan için
yaşamın temel amacı. bir tutku. Insanların bu tutkusuna hizmet etmek için
birçok bilim adamı gün geçmiyor ki yeni bir ürün üretmesin. Göz. boyun.
yüz. saç. el. ayak. kısacası tepeden tırnağa güzellik için binlerce ürün
piyasaya çıkıyor. Genel olarak "Çirkin kadın yoktur, güzel olmasını
bilmeyen kadın vardır" diyen uzmanlann güzellik tariflen birbirinden
farklı. Güzellik uzmanı Nadire Bayraktar. güzellik kavramının kadının
ruh haliyle dış görünüşünün bir bürünü olması gerektiğini vurgularken.
kimya mühendisi ve estetisyen Sevtap Abalı. "Akıllı insanlar güzel
görünür" diyor. Bir başka güzellik uzmanı olan Raha Gül'e
göre ise "güzellik göreceli".
Uzmanlann önemle üzerinde durduklan bir başka konu da
"doğallık". Cilt bakımmda kullanılan ürünlerin kesinlikle doğal
olması gerektiğini vurgulayan güzellik uzmanlan. bazı
kadınların evde uyguladıkları bitkisel bakımınsa yetersiz
olduğunu söylüyorlar. Güzelliğin bir bütün içinde olması
gerektiğini belirten uzman Nadire Bayraktar. "Erkekler
kadar şanslı degiliz. Saçımız, cüdimiz, maniküriimüz,
vücut bakımımıza, giyimimize özen göstermeliyiz. Tüm
bunlar ruh halimizle uvum içinde olmalı" diye konuşuyor.
Doğru bir bakımın ciltten başiadığını vurgulayan Bayraktar.
bunu sırasıyla "korunma ve vücut bakımı"mn izlediğini
söylüyor. Günlük bakımın sabah ve akşam olmak üzere iki kere
yapılması gerektiğini belirten Bayraktar. şu bilgileri veriyor:
"Hücre yenilenmesi gece olduğu için temizlik ve onancı işlemler
akşam, temizlik ve korunma bakımı sabah vapılmalı. Enstirü
bakımı da ayda bir kez şart. İnsanlann gazetedeki tariflere göre
bakım vapması da yanlış bir tutum. Çünkü verilen tarifler her cilde
uymadığı için kötü sonuçlar doğurabiliyor."
tlk başta göze çarpan güzelliğin aldatıcı olduğunu söyleyen güzellik uzmanı Raha
Gül, "Yüzü ne kadar güzel olursa olsun sivilcesi olan bir kadın
güzel değildir" diyor. Cildi toprağa benzeten ve "Su
lermediğiniz zaman kurur, çatlar, ilk kınşıklannızla tanışırsınız" diyen
Gül. doğru bir bakımda nemlendiricinin önemine değiniyor. Raha Gül.
özellikle büyük şehirlerde oturan kadınlann bakımlarına önem
verdiklerini belirtirken Adana ve Gaziantep'te bu konuya önem
verilmesine karşın Antalyalı kadınlann kendilenne iyi
bakmadıklarını söylüyor. Gül. yaşa göre cilt bakımını da
şöyle sıralıyor:
İOyaş: Cıldin çok temiz tutulması lazım.
Cilt, bu yaşlarda nemlendiriciye ihtiyaç *âp ^
duyar. r f"
3Oyaş: Yaşlanmayı geciktirici ve cildi yoğun
bir şekilde nemlendiren ürünler kullanılmalı.
40 yaş ve sonrası: Taınamen hücre yenileyici.
sarkmış ciltleri toparlayıcı ürünler
kullanılmalı.
Kimya mühendisi ve estetisyen Sevtap
Abalı. doğru makyajı "Görünmek istediğiniz i
'..
durumu ifadeeden makyajdır" diye
tanımlarken. uzman Sonay Eldem "sağlık ve
doğalük" olarak nitelendıriyor.
Uzmanlar,
güzeOikte
doğallığa büyük
önem verryoriar.
Nastassia
Kinskidebu
güzellerden biri.
Siyah ve beyazlann toplumsal bütünleşmesi hâlâ gerçekleşemedi
G. Afiıka'dald iki dünyaÇe\iriServisi-Johannesburg' un zen-
gin semtlerinde. kucaklannda çocuk-
lanyla sokaklarda dilenen kadınlara
rastlamak hiç de olağandışı bir şey de-
ğil. Ama bu kez durum biraz farİclıy-
dı. Çünkü kucağında bebeğıyle rrafik
ışıklannın önünde dilenen kadın beyaz-
dî! Bu beyazlann çoğunlukta olduğu
yerleşim bölgesindeki California stili
restoranda. siyah bir kan-koca istirid-
ye ve şarabın kev finı çıkanyordu. Oy-
sa bir zamanlar. bir siyahın restoran-
dan içeri adımını atması bıle tutuklan-
masına yeterdi. Bugünlerde ise kim-
senin umrunda değil.
Ama Güney Afrika, bütün ırkların
katıldığı seçimlerin ikinci yılını kutla-
maya hazırlanırken. yaşanan pek çok
değişimin yanı sıra değişmeyen şey-
ler de v ar.
Toplumsal bütünleşme henüz gerçek-
leşmedi ve sıyahlar v e beyazlar hâlâ ay-
n dünyalarda yaşıyor ve çalışıyor de-
nilebilir. Parlamento ve hükümet artık
beyazlann egemenliğinde değil ve ye-
ni çok-ırklı Güney Afrika'yı simgele-
yen pek çok şey var. Ama ortalama
bir siyahın kazanımlan pek fazla sa-
yılmaz. ortalama bir beyazın yitirdik-
İeri de övle.
• Johannesburg "da bir zamanlar
bir siyahın restorandan içeri
adımını atması tutuklanmasına
yeterdi. Ancak bugünlerde bu
durum oldukça değişmiş.
Toplumsal vorumcular, artık açıkça
ırkçılığı desteklediöini söyleyenlere
pek rastlanmasa da ırk aynmının izle-
rinin ancak iki kuşak sonra silinebile-
ceğini belirtiyor. Duruma iyimser ba-
kanlar ise geçen yıl uluslararası zafer-
ler kazanan beyaz ragbi ve kriket ta-
kımlannın ve siyah futbol takımmın ba-
şanlannın bütün toplumu coşku için-
de nasıl bir araya getirdiğini anımsa-
tıyorlar.
Ama böylesi simgesel tavır ve dav-
ranışlar pek çok Güney Afrikalının ya-
şam standardını etkilemıyor.
Hâlâ çok derin olan ırksal ekonomik
uçurumlann yavaşyavaş kapanmasıy-
la daha çok iş olanağına kav uşan siy ah-
ların durumlan biraz olsun düzelir-
ken, artık iş bulmak için sıyahlarla re-
kabet etmek zorunda kalan yoksul be-
yazlann durumu ise daha da bozulu-
yor Artık dilenen beyazlara bile rast-
İanıyor. Yoksulluk. şiddet olaylannın
da artmasına yol açıyor. Evlersoyulu-
yor, arabalar çalınıyor.
Yüksekduvarlarveelektrikliteller-
le korunan yüzme hav uzlu villalann bu-
lunduğu zengin banliyölerle BMW ve
Mercedesler kullananların bulunduğu
ülke, halâ aslan payına sahip zengin be-
yazlann egemenliği altında. Refah
merdiveninin basamaklannı yavaş da
olsa tırmanmayı başaran bir avuç si-
yahın dışında diğerleri hâlâ kent dışın-
daki kırık dökük mahallelerde, işsiz,
susuz ve elektriksiz. sosyal güvenlik-
ten yoksun olarak yaşıyor.
Hiçbir Güney Âfrik'alı bir gecede
bir mucize olmasını beklemiyor. Baş-
kan Mandela da beyazlan korkutma-
dan geçmişin yaralannı sarabilmek
için yavaş adımlarla ilerleyerek ülke-
sini değıştirmeye çalışıyor. Geçmişte-
ki sosyalist çağnşımlar taşıyan soyle-
mini bir yana btrakan Mandela. Batı-
lı yatınmcıları çekebilmek için ülke-
sini bir serbest piyasa ekonomisine
doğru yönlendiriyor. Ama bu ekono-
mik gelişmelerin ne denli sağlıklı ol-
duğuna \e Mandela'nın yerini kimin
alacağına ilişkin kaygılar. yatmmcıla-
rın güvenlerini sarsıyor. Kendilerinı
güvende hissetmeyen pek çok beyaz
da başka "beyaz" ülkelere göç ediyor.
Bu bayramuı başında "Neşesiz ve
kederli hayvanlan kurban etmevin"
diye bir tavsiye yapıldı. Böylece *ne-
şeîive kedersiz koçlar" neşelerinin so-
nunugördüler. Hayatıpekdeumursa-
maz bir tutumla yaşamalannın bede-
lini ağırödediler. kurban oldular. As-
Iında bu tavsiye herkesin kulağına kü-
pe olsun. Pek neşeli, pek kedersiz ol-
mayın. En azından nazar değer. geri-
si de cabası olur.
Kurbanlar kesıldi. ama iş bitmedi.
Bir de "Derisi nasıl yüzülür?" sorunu
var. Bu derilerden deri ceketler, deri
paltolar yapılıp iyice yuksek fıyatla-
ra satıldığı için deri yüzülmesi konu-
su pek önem taşıyor. Bu konuda y apı-
lan öneriler de pek ilgi çekici.
Kurban derisini yüzme
teknıği...
TT/^'urban duası okunup kesim işi
* y bittikten sonra, mübarek hay-
. X V . vanbiryereasılır. Ustakasap-
lar hayvanın bir ayağından küçük bir
delik açıp oradan üflemeye başlarlar.
Bu üfleme ışi yavaş yavaş yapılır ki de-
riyle kaslann arasına hava dolup de-
riyi ayırsın. Hayv an iyice şişrikten son-
ra da elleriyle hafıfçe vurup okşaya ok-
şaya hayvanın her yanına yayılması-
na yardım ederler. Deri yüzülürken
zinhar bıçak kullanılmaz. Zira ki bı-
çak yemış den işeyaramaz. Onun için
de deri yavaş yavaş yumrukla kaslar-
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
Deri nasıl yüzülür?..
RP'lilerden
nükleer
enerjiye destek
• RP Adana Milletvekili Ertan Yülek,
Türkiye'nin nükleer enerjiden yoksun
kalmasını "gerilik" olarak nitelendirirken
radyasyon korkusundan da vazgeçilmesi
gerektiğini savundu.
HAZAL ATEŞ
ANK-ARA - Türkiye'de 30
yıldır gündemde olan nükle-
er enerji santrallan konusun-
dakı tartışma yeniden alev le-
nırken, RP Karaman Millet-
vekili Zeki ÜnaL konu üzerin-
deki spekülasyonlann dindı-
rilmesi için Türkiye"ye çag-
nlacak uzmanlar nezdınde bir
konferansdüzenlenmesini is-
tedj.
Ünal, çevrecilerle nükleer
enerji savunucularının ülke-
de iki ayn cephe oluşturdugu-
nu vurgulayarak "Artık bu
koouda bir uzlaşmasağlanma-
lı" diye konuşfu. RP Adana
Milletvekili Ertan Yülek. Tür-
kiye'nın nükleer enerjiden
>oksun kalmasını "gerilik"
olarak nitelendirirken radyas-
>on korkusundan da vazgeçil-
mesi gerektiğini savundu. Yü-
lek. şunlan söyledi:
"Türkive'nin bu enerjiye
sahip olmamasi geriliktir Tek-
nolojiy i Türkive've geb'rmek
/onındavız. Hatta toryumdan
enerji getirUmeli. Etrafa rad-
>as>on \avacak korkusu bir
vana bırakılmalıdır" dedi.
'En i santraT
ANAP Maraş Milletvekili
EsatBütün. Türkiye nın çev -
resindeki tüm ülkelerde nük-
leerenerji üretildıgini kayde-
derek "Nükleerenerji,çevre-
mizdeki bütün ülkelerce üre-
tilirken, biam santral \ apma-
ınaını/ akıllılık değil, plansız-
lıktır. En çev reci santral, nük-
leer santraldır" görüşlennı
sa\ undu.
Türkiye Atom Enerjisi Ku-
rumu (TAEK) Başkanı Prof.
Dr. Yalçın Sanalan, nükleer
santral kurulması için değışık
zamanlarda çeşitli ginşimler-
de bulunduklannı, ancak bu-
nun farklı nedenlerle deger-
Cünes felsefesi
lendinlmedigıni vurguladı.
Nükleer santral yapımının
stratejik, siyası, ekonomik ve
teknolojik olmak üzere çok
yönlü bir konu oldugunu an-
latan Sanalan. "Santralyapı-
mı her şeyden önce siyasi bir
karar gerektirir ve gerçekleş-
mesi de sivasi kararulık save-
sinde mümkün olur" diye ko-
nuştu.
Türkiye'de ilk olarak 1965
yılında başlayan nükleersant-
ral projesı çalışmalarında.
1977 yılında taınamlanmak
üzere 300-400 megavat gü-
cünde doğal uranyumlaçalı-
şan "ağır su" tipi bir santral
kurulması öngörüldü. ancak
gerçekleşemedi. 1976 yılın-
da Silifke-Akkuyu bölgesin-
de yapılan çalışmalar sonu-
cunda. burada bir nükleer
santral kuruluması için yer
lisansı almarak Asea-Atom'
Stal-Laval adlı Isveç firması
grubuna ihale edildi.
1980yılında Isveç hüküme-
tınin kredı garantısını kaldır-
masının ardmdan. Akkuyu'da
KVVU fırmasına 986 megavat.
AECL fırmasına da 685 me-
gavat gücünde iki ayn sant-
ral. General Electric firması-
na da Sinop'ta 1.185 megavat
gücünde bir \eya ıkı nükleer
santral kurulması ıçın niyet
mektubu verıldi. Daha sonra
yapımcı firmalara. nükleer
santrallan 15 yıl işletmeleri ve
sonra TEK'e devretmeleri.
yap-ışlet-devret modelı öne-
rildı. Dıger firmalar çekilır-
ken. AECL bu önenyi kabul
ettı ve 1985 yılında TEKıle
firma arasında ön anlaşma
ımzalandı. Ancak proje tek-
rar askıya alındı. Geçen yıl
tekrar gündeme gelen Akku-
yu Nükleer Santralf nda mü-
şavırlik hizmetlen ıçın ihale-
yi, Güney Kore Atom Ener-
jisi Kurumu kazandı.
4
Temiz enerjiyi
kullanaııııyorıız'
• Güneş enerjisi konusunda araştırma yapan
Doç. Dr. Göksu, "Her gün başımıza. sonsuz
kaynak olan güneşten enerji yağmaktadır.
Biz bunu kullanamıyoruz" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Orta Doğu Tekfıik
Üniversitesi (ODTÜ) öğre-
tim üyelerinden Doç. Dr.
Cetin Göksu. "'Teınizvebe-
delsiz olan güneş enerjisini
kullanamıyoruz" dedi. Gök-
su; güneş. doğa. insan ara-
sındaki varoluşsal bilincin,
insanlan güneş felsefesine
ulaştırdığını söyledi.
Çetin Göksu. "Güneş ve
Kent" ve "Güneş Yeniden
Doğuyor" adlı araştırmala-
nnda güneş. kent ve insan
ılişkisini araştırdı.
Göksu. "Çağdaş insan,
kendisinezorla benimsetilen
enerji türieri nedeniyle kir-
üçevredearmosferizehirien-
miş kentlerde yaşamakta-
dır. Halbuki her gün başınu-
za, sonsuz kaynak olan gü-
neşten enerji yağmaktadır.
Bu olağanüstii temiz ve be-
delsizenerjiyi kullanamıyo-
ruz" dedi.
Göksu: güneş enerjili
kentler planlanarak. bina-
lar tasarlanarak. Karadeniz
ve Orta Anadolu'da yüzde
65, Güneydoğu Anadolu'da
yüzde 70. Ege'de yüzde 80.
Akdeniz Bölgesi'nde de
yüzde 90 oranfannda ener-
ji tasarrufu sağlanacağını
söyledi. Sürdürülebilirkal-
kınmanın söz konusu edil-
diği ortamda. güneş enerji-
si kuilanmanın gündemde-
ki nükleer enerji tartışma-
lanna da çözüm oluşturaca-
ğını belirten Göksu. araş-
tırmacılan, şehirplancılan-
nı ve mimarlan bu konuya
ilgi göstermemekk suçladı.
dan aynlır. Hayvan böyie nazikçe so-
yulur ki derisi hiç zarar görmeden yü-
zülmüş olur.
Bu teknikteki özene bakınca insa-
noğlunun nasıl güme gıttiği bir kez
daha ortaya çıkmıyor mu? Demek ki
insan derisi para etmediğı için habire
dayak yiyip duruyor. Öyle ya derisi pa-
ra etseydi böyle yaralar bereler açılır
mıvdı? Yürüyüş yaptın pataküt. top-
landın pataküt, sorsjuya girdin pata-
küt pataküt pataküt. lpsanoğlu çaresiz
kalmış. ne derisini kurtarabiliyor ne ge-
risini. Demek ki insan derisinden de
bir şeyler yapmanın yolunu bulmalı.
Ingilizler insan derisiyle anayasalan-
nı kaplamışlar ki "Bu anavasa için in-
sanlarnelerçektianlaşılsın"diye. Ama
insan derisinden ticaret malı yapılma-
dan bu deriler kurtulmaz. Artık erba-
bına sormalı. bu derilerden ne olur? Bel-
ki özel işlemeli para cüzdanı olur ki
insan yiyicilerparalannı koyar. Belki
deri yelek olur ki insan kıvıcılar kur-
şunlannı koyar. İnsan harcayıcılann
elinde dolaşan şık bir çanta olur belki
de. Modern yamyamlann orurduğu
den koltuklar da yapılır mı acaba...
Bunlan bir bir işin erbabına sormalı.
Sonra da umuma açıklamalı ki insan
derisi de pek kıymetlidir. Öyle olur
olmaz dövüpyaralamamalı. vurup be-
relememeli. Sonra bunlan yapanlann
yaraladıkJarı deri başına tazminat ve-
receklerini bildinneli ki bu işler dur-
malı. Yani insanlar da kurban derile-
rinin üstüne titrediklerinin azıcığını
da kendı hemcinslerinin derisine gös-
termeli.
Kurban erkekse derisini
nasıl yüzmeli?
T~Trkeklerin derilerini yüzme işi
ğ~i bu dünyada kadın cinsine nasip
' J edilmiştir. Derisi yüzülecek er-
kek kendini belli eder. Bir kere o da ko-
yıınlar gibi neşeli ve kedersizdir. Or-
talarda şişim şişim dolaşır. cüzdanın ol-
dugu yerde kabanktır. Nerdeyse "Yok
mudur benim derimi yüzecek hatun?"
dergibidir. Deri yüzücü kadınlarda böy-
le yerien bilip dolaşırlar. Onlarda "Me-
rak etme, derini acıtmadan yuzerim"
dercesıne havalı dolaşırlar. Erkek de-
risini yüzme işi pek tantanalıdır. Tıp-
kı erkeğin sünneti gibi çalgıcılarçalar.
şarkıcılarçığnşır. üstelık ıçkilerdebol-
ca içilir ki deri yüzülürken ziyade acı
çekilmesin. Bu kadınlann deri yüzme
teknikleri ayn ayn olup kendilerine
özgüdür.
Kimisi öpe seve yüzer. kimisi oku-
yup üfleyerek yüzer. Ama eninde so-
nunda adamın derisi yüzülür. "Erkek
derisi yüzmek" kadınlar arasında ince
zanaat sayılırki erbabının arasında pek
ünlüleri vardır! Şimdi artık her şeyler
aleni y apıldığından bu iş de kadın mes-
leklerinin en itibarlıları arasına girmiş-
tir. "Erkek derisi yüzme" işini şimdi-
lik "usta-çırak"metoduylaöğrenenle-
rin yerini ilerıde. açılacak kursların al-
ması beklenmektedir. Aslma bakarsa-
nız bu zanaat pek yeni değildir. Ta Hav -
v a anamız Adem babamıza yılanın ağ-
zındaki elmayı yedirirken bu iş de baş-
lamış olmalıdır. Ama artık geleneksel
metotların yerini ince ve modern tek-
niklere bırakmanın zamanı gelmiştir.
Bu da eğitim sisteminin değişmesiyle
olacaktır. Özel birmeslekokulukurup
"erkekderisiyüzme" bölümünün açıl-
masıy la bu eksik de giderilebilir. Doğ-
rusu ortalıkta bunca derisi yüzülecek
erkek varken bu işin hâlâ anadan kal-
mausullerle yapılması yanlış olur. Bu
alan da her konuda olduğu gibi müte-
şebbis vatandaşlarımızın himmetini
beklemektedir. Artık her işi devletten
beklemekten vazgeçelim.
Kadınların derisi nasıl
yüzülür?
~\ Teyse ki bu derdimiz çözüm-
f\I lenmiş durumdadır. Her yan-
J. V da pıtrakgibi açılmış veaçıl-
makta olan "güzellik merkezleri" bu
önemli memleket meselesini çözme
yolunda büyük adımlar atmakradır.
Nasılsa kendinden hoşnut tek bir ka-
dın bulmak bile mıimkün olmadığı
için her kadın bu işe adaydır. Bütün
mesele. ona buna anlatacak birini bul-
maktır.
Çoğu kez bu işi kadmın yakınlan
yapar. Bir arkadaşının "Şekerim, sen
az uyuyorsun galiba, baksana kınşık-
lann olmuş" demesi yeterlidir. Ya da
bir erkeğin gözü kadının gıdısına gi-
diverirse iş tamamdır.
Bu konuda kocalann pıek günahı
yoktur, zira onlar kanlanna pek bak-
mazlar. Zavallı kadın. çevresınden bu
sinyali alınca tutuşur. Bir süre uydu-
ruk laflarla süslenmiş kremlerle po-
matlan yüzüne boynuna sürüştürüp
dursa da sonunda soluğu bir "rekre-
asyon center"da alacaktır. öunun as-
lı "beni baştan varat merk.ezi'dir ki
adını ünlü arabesk şarkıdan almakta-
dır. Ama şarkıda bu yakan Tann'ya
yapılmaktadır. buradaysa e^tetik uz-
manına.
Uzman önce kadının yüzürıü çekiş-
tirir. gıdısını çimdikler. kuiak arkaia-
nnı gerdirir. Yüzüne acıklı b irde ifa-
de verir ki kurban iyice sersemlesin.
Yıllann kadını artık derisİMİn yüzül-
mesi aşamasına gelmiştir. Kremler.
masajlar, otlar. ilaçlar. buha>riar, çamur-
lar arasında sürüp giden bir avin baş-
lar.
Bunlar da yetmezse ucundan kes-
tirme. gerdirip diktirme. eğriyi doğ-
rultmagibioperatiftekniklerkullanı-
lır. Bütün bunlar pek süslü püslü yer-
lerde mızıka eşliğinde. yumuşak ses-
leriçinde yapılır ki acı duyulmasın. Ka-
dın derisinin yüzüm teknikleri pek in-
celiklidir.
L'zatıldıkça uzatılır ki deri iyice yü-
zülsün, kadın da rahatlasın. Kadının
yüzü iyice değiştiriliporijinal imalat-
tan kurtulup da konfeksiyon ceketler
gibi bir örnek modele kavuşturulun-
ca iş bitmiş sayılır. Bu arada yüz de
cilalanıp deteıjan yemiş mermere çev-
rildiği için kadın kendini tanıyamaz.
Bu işin ba$ansı kadını kendinden kur-
tarmaktır.
Ne diyelim, Tanrı insanı kendinden
korusun.