05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Geçen yıl 118.4 trilyon kâr elde eden borsanın ilk 20 şirketi sadece 19.9 trilyon lira vergi ödedi Bonsadatı kâr çok, vergi yokBARIŞ KARCIOCLl Borsa şırketlerinin ödedikleri vergiler. kârlarının >anında ciice kalıvor. 1995 yılında elde ettiğı net kâr miktarı en yüksek yınni borsa şirketinin toplam kân 118 trilyon 420 milyar 545 mılyon lirayı bulurken; ödedikleri kurumlar vergisi loplamı 19 trilyon 937 milyar 179 milyon lira ile sınırlı kaldı. Ödedikleri kurumlar vergileri. kârlarınırryanında en düşük kalan şirketlerin ise bankalar olduğu dikkat çekti. Net kân en yüksek üç banka. kârlarının >üzde 1 9'u kadar vergi öderken Akbank'ın ödediği kurumlar vergisi. kânnın ancak binde üçünü oluşturdu. Şirketlerin ödedikleri kurumlar Borsada kâr ve vergiler Şirket Petkim Yapı Kredi Akbank iş Bankası Garanti B. Ereğii D. Ç. Trakya Cam Koç Holding Netaş Tofaş Arçelik Finansbank Aksa Brisa Kartonsan Good Year Erciyes Bira Bossa Şişe Cam Tütünbank Kâr (milyon TL) 22.728.000 16.225.432 14.703.080 12.038.043 9.020.604 8.786.278 3.725.932 3.702.432 3.320.644 3.223.830 3.010.177 3.006.556 2.842.991 2.469.222 2.030.810 1.855.422 1.738.302 1.377.204 1.312.990 1.302.596 Vergi (milyon TL) 7.192.730 48.250 45.759 4.411.484 472.540 Ödemedi 31.000 506.008 1.297.570 839.091 657.948 165.932 1.042.555 1.009.429 576.784 968.346 671.753 - - Matrahı oluşmamış Toplam 118.420.545 19.937.179 vergisi miktarlanmn açıklanmasıyla, \erginin aynı döneme ait faaliyetlerinden elde ettikleri kârlarının yanında ne kadar düşük kaldığı gözler önüne serildi. Hisse senetleri borsada işlem gören şirketler arasında net kânnın yansından fazlasını \ergı olarak öde>enler olduğu gibi; vergileri kârlarının ancak binde 3'üyle sınırlı kalanlar da gözlendi. Vergi ödentisi net kârına göre yüksek olan şirketlerin başında Good Year geldi. I trilvon 855 milvar lira kâr eden Good Year. bu tutarın "o 52 si olan 968 milyar lirayı vergi olarak ödedi. Good Year'ı. kânnın yüzde yüzde 40"ını vergi olarak veren Brisa izledi. 1995 yılını. 2 trilyon 469 milyar lira kârla kapatan Brisa. l trilyon 9 milyar lira vergi ödedi. FAALİYET DIŞI İŞLERE YÖNELEN ŞİRKETLERİN ELDE ETTİĞİ GELİRDEN YATIRIMCI DA PAY ALIYOR Rant hem şirkete, hem yatınmcıyaSABİHA SEMERCİ Üretimi bırakıp faalı>et dışı işlere >önelen sirketler kârlarını katlarken elde edilen rant gelirinden yatırımcı da pavını alıyor. Borsadaki bazı şirketlerin geçen yılki net kârlannın çok daha fazlasını ilk üç ayda kazandığı gözlenirken kazançları genelde faalivet dışı olan bu şirketlerin hisse senedine sahip olan yatınmcılar da ranttan besleniyor. Aralarında Milliyet Gazetecilik. Bugün Yayıncılık. Söksa. Transtiirk Holding, Kav ve Yapı Kredi Yatınm OrtaklığYnın da bulunduğu sirketler. sermaye arttırınıına gitmedikieri ve zorunlu olarak a>ırdıklan kısım dışındaki geliri temmettü olarak verdikleri için yatınmcıyı da rant gelirine • Aralarında Milliyet Gazetecilik. Bugün Yayıncılık. Söksa. Transtürk Holding, Ka\ ve Yapı Kredi Yatınm Ortakhgı'nın da bulunduğu sirketler. sermaye arttırımına gitmedikieri ve zorunlu olarak ayırdıklan kısım dışındaki geliri temmetrii olarak verdikleri için yatınmcıyı da rant gelirine ortak ediyorlar. ortak ediyorlar. Konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurdugumuz borsa yetkılileri. temettü dağıtımının SPK mevzuatına göre yapıldığına dikkat çekerlerken bazı firmalann kârlıhklannı katlaınalarında özel bazı durumlann bulunduğuna da işaret cdiyorlar. Faalivet 1995 yılı net kârını üç ayda kazanan sirketler ve kazançları (milyon TL.) Kurum Adı Akçimento Atlantis Yatınm Ort. Buqün Yayıncılık Demir Yatınm Ort. "Söksa Milliyet Gazetecilik Transtürk Holding 'Kav Net Holding * Oz Finans Factoring Yapı Kredi Yat. Ort. 31.12.1995 288.509 18.381 70.059 -11.108 -47.995 210.510 -69.409 151.776 214.211 50.619 18.262 31.3.1996 342.368 32.280 109.834 20.225 150.969 307.641 27.817 235.247 289.783 51.159 69.017 dışi gelirlerden kazanç elde eden borsa şirketlerinin fiyat kazanç oranlarının düşük olduğuna işaret eden yetkililer. ranfın üretımden daha fazla kazandırdığı sürece "kolay para ka/anmanın" devam edeceğine de ışaret ederek "Şu anda nasıl para kazanıldığına değil, ne kadar para kazanıldığına bakılnor. Sirketler, Hazinc bonosu \c de\let tahviline rağbet gftsternor. Bundan elde edilen kâr da şirketin ortakları olan hisse senedi sahiplerine dağıhlnor" açıklamasını yapıyorlar. Bu arada geçen yılı yaklaşık 47.9 milyar lira zararla kapatan Söksa bu yılın ilk üç ayında zararı kapatmakla kalmayıp kârını 150.9 milyar lıraya çıkârdı. Faalivet dışı geliri fazla olmayan Söksanın yüzde 600 bedellı sermaye arttınmı yaptığı ve arttınnıdan soııra da finansal vapısının düzeldığine ışaret edilirken kâra geçmede yönetımın el değiştirmesinin etkili olduğu kaydediltyor. Bu arada yme geçen yıl 69.4 milyar zararda olan Transtiirk Holding de ilk üç ay için 27.8 milyar kâr açıkladı. OrtaklıkJar gözde Son zanıanlarda oldukça hareketli olan yatınm ortaklıklannın bazıları da ilk üç ayın gözdeleri arasında yer aldı. Zarar eden rirmalardan bin olan Demir Yatınm Ortaklığı 11.1 milyar zarannı. 20.2 milyar kâra çevirdi. Öteyandan 1995 >ılı net kân 18.2 milvar lira olan Yapı Kredi Yatınm Ortaklığı kârını üç kat arttırarak 69 milyara. net kân 18.3 milyar lira olan Atlantis Yatınm ortaklığı ise kârını 32.2 milvar liraya yükseltti. Mılliyet Gazetecilik ve Bugün Yayıncılık da geçen yıla göre kârlarını katlavan kuruluşlar arasında bulunuyor. Milliyet Gazetecilik 210.5 milyar olan geçen yılki kânnı 307.6 milyar lirava. Bugün Yayıncilık ise 70 milyar olan kârını 109.8 milyara çıkârdı. Akçimento'nun geçen yıl 288.5 milyar olan net kânnın 226 milyar liralık kısmını temettü olarak dağıttığı belırtilirken bu firmanın da üç ayda kârını 342.3 milyara çıkardığıııa dikkat çekildi. Kav ın kâr artışında da Unıon Campt ile ortaklık kurmasının etkili olabileceği belirtilivor. Borsa şirketleri arasında vergi şampiyonu Petkim ise net kânnın yüzde 31"i kadar vergi \erdi. 22 trilyon 728 milyar lira kâr elde eden Petkim, 7 trilyon 192 milyar lirasını vergi olarak ödedi. Ödedigi vergi, net kânnın yanında en düşük kalan sektör bankacılık oldu. Borsa şirketleri arasında en y üksek kâr elde eden üçüncü şirket olan Akbank. kânnın binde üçünü vergi olarak devlete ödedi. 14 trilyon 703 milyar lira kâr elde eden Akbank. 45 milyar 540 milyon lira vergi öderken 16 trilyon kâr eden Yapı Kredi 48 milyar. 12 trilyon kâr eden İş Bankası ise 4.4 trilyon vergi ödedi. Böylece Akbank. borsa şirketleri arasında kânna göre en az vergi veren şirket oldu. Hisse .senetleri İMKB'de işlem gören bankalar arasında kâr sıralamasında Akbank'ın ardından gelen Garanti'nin ödediği verüi. kânnın yüzde 5"i ile sınırlı kaldı. 1995 yılını 9 trilyon 20 milyar liralık kârla kapatan Garanti Bankası. 472 milyar lira vergi verdi. İMKB'de yer alan bankalar arasında seneyı en yüksek kârla kapatan dördüncü banka olan Finansbank. 165 milyar lira ile net kârının y üzde 5'ini vergi olarak ödedi. En fazla kâr eden yirmi borsa şirketi arasına giren Tütünbank'ta ise yetkililerinın bildirdiklenne göre. "vergi matrahlan oluşmadığı için" 1995 yılında hiç kurumlar vergisi ödenmedi. Bossa ve Şişecam yetkılileri. ödedikleri kurumlar vergisi miktarını belirtmekten kaçındılar. Böylece incelenen dört bankanın elde ettiği net kâr miktarı 45 trilyon 973 milyar 1 I I milyon lira olurken dev lete ödedikleri vergi 4 trilyon 671 milyar 425 milyon lirada kaldı. Fuat Miras yine seçildi TOBB Başkanı değişmediA.NKARA (Cumhurnet Bürosu) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nın Yönetim Kurulu Başkanlığf na eski başkan Fuat Miras yeniden seçildi. Vtıras'ın rakıbi Ankara Tiearet Odası Başkanı Ahmet Çavuşoğlu. "Delegelerbazındayapılacak bir seçimde baskanın ben olacağıma inanıyorum" dedi. TOBB'un önceki gün başlayan 51. Genel Kurulu'nda dün seçimleryapıldı. Yönetim kurulu başkanlıgı seçimlerinı Miras kazanırken. konsey seçimlerinın tümünde de Miras'm listeleri çıktı. Seçımlere göre. konseyler şu isimlerden oluştu. Deniz Tiearet Odası Konseyi: Fuat Miras. Şadan Kalkavan. Gündüz Kaptanoğlu. Eşref Cerrahoğlu. Sefer Kalkavan. Cengiz Kaptanoğlu. Bedri İnce. Erol Yüee. Halim Mete. Nevzat kalkavan. Hüseyin Aksu, Çetin Kaya Kalkavan. Turgut Kaptanoğlu, Bayram Aslan v e \ecdet Aksoy. Sanayi Odalan Konse>i: Hacı Sabancı. Zafer Çağlayan. Niyazi Akdaş. Eyüp Doğanlar. Namık Kodaman. Nihat Özdemir. Rona Yırcalı, Abdülkadir Uslu, Süleyman 1leri, Atıl Akkan, Selim Yaşar. Kani Aydoğdu. Avni Ersoy. Sadrertin ve Ateş îşçımen. Hüsnü Birman. Savaş Özaydemir. YavuzZeytinoğlu. Kamil Şerbetçi. Nacı Topçuoğlu. Omer Dinçkök, Hüsamettin Kavi. Memduh Hacıoğlu. Engin Koyuncu. Köksal Yüeeler. Hayati Zırh. Cengiz Solakoğlu. Mustafa Çapar, Yefa Küçük. Isınet Kaya ve Selçuk Ozsüllü. Tiearet Odalan Konseyi: Ekrem Demirtaş. Fethi Kamışlı. Naıl Kalemci. Saim Gürsoy. Ahmet Rıva Acar. Sabahattin Öztürk. Cahit Işık. Yılmaz Büvüknalbant. îbrahim Başaran. Ibrahim Bingül. Yüksel- Kaşıkçı. Ahmet Koç, Ziya Şensal. Bülent Şentürk. Hasan Erdeın. Omer Kaplan. Ali Zafer Taciroglu. Bülent Yücel. Mehmet Gaçar. Hüseyin Payzın, Yılmaz L'lusoy. Hasan Kastal. Fikret Namlı. Nunıan Ceyhan. Alı Ergül. Hudai Öz. Nuri Akça. Ali Acun. 2575 işçi, özelleştirilmeyen kamu işletmelerine gönderilirken 1843 işçi bekliyor Ozelleştirıneııin işçisi sürgünde TAHSİN AKÇA Geçen onbir yıl içerisinde ara- lıklarla iv me kazanan özelleştirme uygulamaları. "siirgün işçiler" dö- nemini başlattı. Çalıştıklan kuru- luşiann özel sektöre dev redilmesi nedeniyle işi bırakma ya da başka bir işletmeye geçme seçenekleri arasında tercih yapması ıstenen iş- çiler, işlerini kaybetme endişesiy- le çoğu kez başka bir işletmeye geçmeyi kabul ediyorlar. Yer de- ğiştirdikleri kuruluşta da aradıkla- n çalışma ortamını bulamayan iş- çılerın küçük bir bölümü ise tekrar başvuruda buluna- rak başka bir yere geçmeyi talep edi- yor. 1985 yılından bugüne kadar özelleştirilen ya da kapsamda olan KİT'lerden diğer kamu kuruluşlanna aktanlan işçi sayısı şubat ayı itibarıyla yaklaşık 5 bini bul- du. Bunlardan geçiş işlemleri tamamla- nan sadece 2 bin 575"i yeni işyerin- de göreve başladı. 1843 işçi işlemle- rin tamamlanması- nı beklerken. 582 işçi ise emeklilik, ' vefat. işlerine son verilmesi gibi nedenlerle görevde bulunmuyor. KİT'in özelleştirilmesi günde- megeldiğinde Devlet Personel Da- iresi tarafından işçilerden 3 il yada kuruluş tercihi yapmaları isteni- yor. İşçilerin mümkün olduğunca ilk tercihlerine ve aynı şehirde bu- lunan bir kuruma yerleştirilmeye salışıldığını söyleyen Özelleştir- me îdaresı yetkılileri. geçiş nede- ÇaiıştıkJarı kuruluşlann özel sektöre de\redilmesi nedeııivle işi bırakma \a da başka niyle özlük haklannda herhangi bir bir işletmeve geçme seçenekleri arasında tercih yapması istenen işçiler, işlerini kav bet- kay bin söz konusu olmadığıni be- me endişcsiy le çoğu kez başka bir kamu işletmesine geçmeyi kabul ediyorlar. lırttiler. • Satılan ya da satış kapsamında olan KİT'lerden diğer kamu kuruiuşlarına aktanlan işçi sayısı 5 bini bulurken bunlardan geçiş işlemleri tamamlanan 2 bin 575'i yeni işyerinde göreve başladı. 1843 işçi bürokratik işlemlerin tamamlanmasını beklerken. 582 işçi ölüm ve emeklilik nedeniyle görevde bulunmuvor. Özelleştirilen ya da satışa hazır- lanan 29 KlT içerisinde en yüksek sayıdaki işçi aktanmı 1085 işçiyle Sümerbank'ta gerçekleşirken. bu şirketi 532 işçiyle Karabük Demir Çelik Fabrikası, 331 işçiyle Yem Sanayi ve 312 işçinin yerdeğiştir- dipi Et ve Balık Kurumu izledi. 29 KlT içerisinde 50'nin üzennde ça- lışanın yerdeğiştırdiği diğer işlet- meler ise 84 işçiyle Turban, 62 iş- çiyle Çitosan ve 55 işçiyle Havaş şeklinde sıralanıyor En çok işçiyi EBK dağıttı Özelleştirilen Et ve Balık Kurumu (EBK)kombinalan da işçi dağıtımının en yoğun olduğu iş- letmelerolarak dik- kat. çekiyor. Üretim şartları- nın yerine getiril- mediği bilirkişi ra- porlarıyla tespit edilen vebuneden- le DSP Milletvekih .Mümtaz Sovsal'ın özelleştırmenin durdurulması ve sa- tışlann iptali için yasa önemesi hazır- ladığı esfci EBK kombinalanndaki 961 işçi de kuru- mun henüz özelleş- •—™—•— tirilmemiş ^işlet- mesine gönderildi. 90 ışçınin gön- derıldiği >alova kombinası en çok işçi kabul eden işletme olurken. burayı 82 işçiyle Bingöl. 75 işçiy- le Erzurum. 72 işçiyle Diyarbakır kombinaları izledi. Bu işçilerin I37'si ise daha sonra gittiği kom- binayı beğenmeyerek başka bir kombinaya geçti. Bu yılın özelleş- tirme programında bulunan kom- binalarda satıldığı takdirdeortala- ma 13.4 yıl hizmet süresi bulunan işçilerin yeni adresinin neresi ola- caöı merak konusu. DUNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YlLDizoĞLü LONDRA f'azarımız Ergin Yıldızoğlu, Türkiye Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi tarafından düzenlenen Türkiye 10. Kömür Kongresi'ne katıldığından yazısını yayımlayamadık. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Demokrat ve Dürüst Tek tek bıreylerden kurumlara ve gıderek topluma uzanan bir düzlemde demokratlık ve dürüstlük bakı- mından "gf e//^/77/ş///('"derecesibüyükönemtaşır: "öz- nel ile nesnel değerlerin kesişme noktası" olarak ağır- lık kazanır. Türkiye toplumu, bu ikilinin çok büyük öl- çüde eksikliğinin sıkıntılarını yaşıyor. Deneyimli kişilerin anıiarı, toplumsal bellek oluşma- sında oldukça genış bir yertutar; hiçbırçekmce, çıkar beklentisi ve önyargı taşımadan yalnız gerçeklerı yaz- maları umulur. Oysa bizde durum hiç de öyle değıldır. "anılar"ya da "yaşamöykulen". çoğu kez, "ıçtenlıklı", dürüst ve demokrat değillerdır. Geçen gunlerde yayım- lanan. Piraye Bigat Cerraboğlu'nun Demokrat Par- tiMasalı (Milliyet Yayınları) adlı yapıtı bu genel tutumun tam anlamıyla dışında yer alıyor; demokrat ve dürüst yaklaşımla, çok tartışmalı birdönemin siyasal gelişme- lerine gerçeğin ışıklannı tutuyor. Yazar. demokrasinin yerleşeceği umuduyla Demok- rat Partı'yi tüm güçleriyle destekleyenlerın, sonraları, özellikle de siyasal önderlerın dürüst ve demokrat ol- mayan tutumlan yüzunden, adım adım "nasıl"dışlan- dığını, ezıldığınıveyokedıldiğını. ıçenden bınnın "gör- gü tanıklığı gücüyle" sergiliyor. Demokrasiden uzak- laşmada komünizm tehlikesinin nasıl kullanıldığını; ir- ticanın (genciliğin, yobazlığın) nasıl "beslendiğini". mil- letvekillerının kredilerle ve dosyalartutularak nasıl "sa- tın a/ındığını" tam bir açıklıkla anlatıyor. Tarikatları açık- ça destekleyen siyasal önderın "uydurma istatistik- ler"e dayalı ekonomi politikası uygulamaları; memur maaşlannın 100 liranın altında olduğu birdönemde bir dınci gazete yayıncısına 150 bin lira vererek kendisini eleştırenlere saldırtması vurgulanıyor. Bıgat'ın, "ülke ve partı çıkarı gerekçesıyle" önce partı ıçı demokratik sü- reçlerin yok edilışindekı acımasızlığa. sonra da bunun ülke düzeyıne taşınmasma,"Ya öndere kulolursunya da ışınden olursun" başlığıyla anlattığı ınsan kıyımla- rına. yasa ve tüzük tanımayan parti kongresı oyunla- nndan baskıcı yasaların çıkanlmasına geçışe ve parti içi hizipleşmelerden toplumu "Vatan Cephesi" ile böl- meye giden sürece ilişkın yazdıkları da dönemın doğ- ru anlaşılmasına katkı yapacak önemli noktalardır. Türkiye'nin çok partilı demokrasiye geçişının ilk dö- neminin bu olağanüstü yanlışları, daha sonraki yıllar- da daha da büyüyerek sürdürüldü ve sürdürülüyor. Gerçekte. 1950'li yıllann ikinci yansında Demokrat Partı yönetıminin gıderek daralttığı hak ve özgürlükler alanı, aslında 1970'lerde ve özellikle de 1980'lerde ya- şanan baskıcı uygulamaların ilk habercisidir. • • • Bugün. 27 Mayıs 1960'ta Demokrat Parti hüküme- tinın askertertarafından duşürülmesinin yıldonümudür.' Kuşkusuz seçımle oluşmuş siyasal yönetimlere as- kerlerin el koyması ve ıdamiar hıçbır bıçımde onayla- namaz. Önce, bu noktanm altı çızılmehdır. Ancak 27 Mayıs, Bigat'ın yapıtınm da yeniden ka- nıtladığı gibi daha derin bir karanlığa gıdışi demokra- sinin aydınlığına çevınme çabasıdır Demokrat Parti yönetimi. ülkenin, •'ör?ce"ekonomik kalkınmasını tamamlamasını, "sonra" da demokrasi- ye geçilmesi gerektiğı anlayışını taşıyorlardı. Gerçek- te 27 Mayıs ile ulaşılmak istenen, özünde Türkiye'de demokrasinin, basın ve yayın özgurluğü, bağımsız yar- gı, ünıversite özerklığı. tüm çalışanlara toplu ış sozleş- mesı ve grev hakkı gibi çağdaş "ekonomık ve sosyal içeriğıyle bırlikte" uygulanmasıydı: "ekonomik geliş- menln demokratik bir ortamda olabileceğiydı". Demokratikleşme sürecinde tartışmalann "odağı" olması gereken nokta budur. Son yıllarda yapılan uy- gulamalı araştırmalar, demokrasinin rafa kaldınlması- nın ekonomık büyümeyı hızlandırmadığını. tersine eko- nomının demokrasiye dayanan siyasal ıstikrar orta- mında daha hızlı gelıştiğıni kanıtlıyor. Ülkenin uzak ara gelmiş geçmiş en demokratik ana- yasasıolan 1961 Anayasası'nı "birlüks"ve "genışel- bise" sayarak düşmanca bir tavırla aşama aşama or- tadan kaldırmaya çalışan. gençlerı birbirıne kırdıran, emekçileri ezen. sosyalist partileri sürekli baskı altın- da tutarak faşist ve dinci gelişmelerı bağrına basan, devlet olanaklarını yakınlarına ve destekçilerıne peş- keş çeken ve özellikle de Demokrat Partı'nin "deva- m/"olduğunu yıneleyen siyasal önderler, ülkenin şu sı- ralarda içinde bulunduğu ağır bunalımın asıl sorumlu- larıdır. Ek olarak baskıcı anlayışı daha da güçlendıren, bu karanlık gidişi pekiştiren 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 askeri el koymalarını 27 Mayıs ile aynı nitelikte görmek ise bir "görgü tanığının" demokrat ve dürüst birbiçimdeanlattıkları karşısında, nesnel birdayanak- tan yoksun kalıyor. Aslında, 1960 sonrasında ve günümüzde Demok- rat Parti'nin "mirasçısı" olduğunu bir "siyasal sömü- rü aracı" olarak stireklı kullananlar, Cerrahoğlu'nun "tırnağı kadar" dürüst ve demokrat davranabilselerdi, ülkenin gelişme düzeyi çok daha yukanlarda olurdu. • • • Türkiye kurum ve kurallarıyla giderek genişleyen bir demokratikleşme sürecinı iki kez yakaladı, bunlardan birindsı çok partili döneme geçiş ve özellikle Demok- rat Partı yönetimi, ıkincisı de 1961 Anayasasfnm oluş- turduğu ortamdı. Her iki olanak da kötüye kullamldı: demokrasinin kurum ve kurallarryla giderek genişleyen ekonomik, toplumsal ve siyasal istikrar içinde işlerliği sağlanamadı. Yapılması gereken körü körünetaraf tu- tacak yerde bu "raydan çıkışların nesnel ve öznel ne~ denlerinı" olabildiğince dürüst ve demokrat bir biçim- de irdelemek ve ekonomik gelişmenin daha demok- ratik bir ortamda gerçekleşebileceğini ödünsüz vur- gulamak olmalıdır. 1996nın Ocak-Mart dönemi 3 aylık ithalat 10 milyar dolarANKARA(ANKA)-Dış tiearet mevzuatında AB'ye uyum düzenlemeleri çerçe- vesindegümriik işlemlerin- deki değişiklik nedeniyle henüz bu yıla ilişkin resmi dış tiearet verisı üretile- mezken. yılın ilk üç ay ında- ki ithalatın 10 mılyardola- ra yaklaştığı tahmin edili- yor. Ithalde alınan KDV üze- rinden yapılan tahmin. o- cak-mart dönemindeki it- halatın 9-I0 milyar dolar arasında olduğunu ortaya koyuyor. Bu rakam. geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40-45'lik bir artışı ifade ediyor. Lç aydaki ithalat hacmi. bu yıl için öngörülen 41 milyar dolarlık ithalat he- definin fazlasıyla aşılaca- ğının sınyallerini veriyor. Yıllaritibariylegeriyedoğ- ru bakıldığında aylık ithalat rakamının yılın sonlannda ilk aylardakinin yaklaşık bir kaf üzerinde gerçekleş- tiği görülüyor. Geçen yılın başlannda 2 milyar dolar dolayında olan aylık itha- lat. aralık ayında 4 milyar dolann üzerineçıkmış.yıl- lık ithalat 35.7 milyardolar olurken aylık ortalama it- halat da 3 mi lyar dolar do- layında gerçekleşmişti. Bu trendin bu yıl da yine- leneceği varsayılarak yapı- lan hesaplamaya göre ilk çeyrekte 3 milyar dolar do- layında bulunan aylık itha- lat rakamının y ü sonunda 6 milyar doları aşması sürp- riz olmayacak. Bu durumda aylık ortala- ma ithalat. bu y ıl 4.5 milvar dolardolay ında. y 111ık itha- lat rakamı da 5ü milyar do- ların üzerinde gerçek- leşebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle