Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MAYIS 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Belçika'da gerçekleştirilen 'İz Süren Kadınlar' başlıklı tren sergisine Türkiye cien Hale Tenger katıldı
Kadmlarm ıızun yolcuhığuAHl ANTMEN
Bundan bırkaç vıl once sanat
oğrencılerının Istanbul Şehırhatlan
vapurlannın bırınde açtıgı sergı
epeyce ılgıvle karsılanmjstı \apur
normal guzergâhını surdunıvor.
volcular vapurun çeşıtlı koşelerınde
sergılenen ıslerı gorebılıvordu Sanat
>apıtlannı •bevazkare'nın yanı
galenlenn va da muzelenn sınırlı
kapılanndan çıkanp daha genış
kıtlelere >avma adına sokakta.
meydanda. tasıtlar ıçınde sergıleme
duzenıne bugun sıkça rastlanıyor Buna
benzeroldukça genıs kapsamlı ılgınç
bır sergi de Belçıkada Marijke
Seresia nın kurduğu Gynaıka Vakfı ıle
Belçıka Demırvollan nın ısbırlığıvle
gerçekleştirilen "Zjjsporen" etkınlığı
oldu Her bır \agonundd farklı bır
sanatçının ışını tasıvan ıstas\onlarda
yolcusunu (ızleyıcısınıi bekle\en bır
tren
Kadın gezginin koşullan
"İz Suren Kadınlar/Tali \ollar"
başlıklı tren projesıne katılan
sanatçıların ortak noktası. kadın
olmalanjdı Turkıvetien HaJe
Tenger'ın katıldığı sergıde. 4
Uluslararası Istanbul Bıenalf nden
anımsavacagımız Marina
Abromoviç'ın yanı sira Helen
Chaduick, Doroth> Cross, Beriinde De
Brmckere. Chohrer Fevzdjou. Rose
Frain, Li Koelan, Marie-Jo Lafontaine,
Ria Pacquee, Ale\a V\ right gıbı.
uluslararası çagdaş sanat ortamında
adını duvuran pek çok kadın sanatçı
yer aldı
Belçıka"da çe^ıtlı kentlerı dolastıktan
sonra Fransa'da Lılle. Hollanda'da
Maastncht"e gıden tren. bellı bır
program çerçe\esınde çeşıtlı
ıstavronlarda gorulebıldı
Yolculuk tenıasının akla getırdığı
volcu. gezgın. goçebe gıbı kavramları
kadının kımlıöı açısındin ırdeleyen
sergının kuratoru Michael Devviİde,
islennde kadının tanhsel konumıı>la
ılgılı sorular soran sanaiçılan bır ara>a
getırmıs
Dewılde"rwn de ışaretettıgı gıbı,
tanhsel açıdan baktığımızda
"kadınlann volculuk hakkı >ok
sajılmıştır". Kadınlann. 'ait okJukian'
mekanın (kı genel geçer anlamda bu
mekân. evdır) otesıne geçmelennı
engelleyen gorunmez kurallarla
doludur "dış düroa".
"İz Suren Kadınlar" tren projesıne
V\alrer Benjamin'den esınle "Gerisin
Geri, Geleceğe Doğru" ısmını verdigi
ı^ı>le katılan Hale Tenger, sergının
Hale Tenger.
tren projesıne
Halter
Benjamin'den
esinle.
"Gerisin Gen.
Geleceğe
Doğru" ısınılı
işi\le kanldı.
Tenger, her iki
yanını
IIIH\ mundan
ınsana ev rım
teorisi
paiKilarnl.ı
kapladığı lıı:
\uk
va°onunun
ıçıne.
teı-sınden asılı.
kokleri aşağı
sarkan ıki
eima ağacı.
\olcu
kollııkJan u-
verlerde
rastgele duran
elmalar
ko\ nıuş.
/
z Suren Kadınlar Talı Yollar başlıklı tren projesıne katılan sanatçıların ortak noktası, kadın
olmalarıydı. Yolculuk temasının akla getırdığı yolcu, gezgın. göcebe gıbı kavramları kadının
kımlığı açısından ırdeleyen sergının küratörü Michael Devvılde, ışlerınde kadının tanhsel
konumuyla ılgıiı sorular soran sanatçıları bır ara>a getırmı;?. Dewılde"nın de ışaret ettığı gıbı.
tanhsel açıdan baktığımızda. •kadınların yolculuk hakkı yok sayılmıştır" De\vılde'nın tren projesı,
kadına her toplumda dayatılan genel kımlığı reddederek bır özgürliık çağrısında bulunuyor.
genelde kadınlar tarafından yazılmıs
roman oyku \e vrrlerden yapılan
dlıntılarla olusturtılan kataİogunda
Janet \Volf un sovledıklenne dıkkat
tekıv or "Kadınlar da erkekler de
potansivel gezginlerdir. ancak her
ikisinin ge/i sırasındaki koşullan
farklıdır. Bir \ abancıv ı. herhangi bir
gezgini fark etmez insan, kadın bir
gezgin ise girdiği vabancı bır roekânda
mııtlaka dikkat çeker. Dikkat
çekmemesi için, onkoşullar \ardır... Bir
erkekle volculuk eftnesi aranır
so/gelimi (Bu durumda \olcu değil.
volcunun karısı oluuTİrİer) >a da
hemen savgınlığı u/erine şupheler
belirir (Ç unku \anında kımse voktur ve
ait olduğu nıekânın dışına çıkmıştır)."
Hale Tenger bu alıntıda sozu edılen
kosııllann orneklenne fdzlasiyla
rastlddığımi7 Turkıve'den bır kadm
sanatçı olarak yeterınce ozumsedığı bır
durumun bırbakımaaltını çıziyor
"Gerisin Geri. Gek"ceğe Doğru" adlı
isinde Tenger. her ıkı yanını
mav mundan ınsana evnm teonsı
panolanyla kapladığı bıryuk
vagonunun ıçıne. tersınden asılı.
kokleri dsagı sarkan ıkı elıru ağacı
trenlerde genelde olduğu gıbı her ıkı
vana bakan ancak vıhte den \e kıl
kaplı şolcu koltukları \e yerlerde
rastgele duran elmalar kovmus
Tenger ın IM 'cennetten kmulma'
oykusıı uzerınde tKİaklanıyor "^Vslında
bir bakıma. >aradılış ö> kiisüne >eni bir
bakış... Dinlerin da>attığı cennetten
kınulnıa inkusu \e onun u/erine
gelişen suçluluklar... Kadınlar uzerine
o/ellıkle \ ukienen »uçlamalar»"
Tenger"ın kokleri havada duran elma
ıgaçları \e verdekı yuzlcrce elmaya
i ıkan kıl kaplı koltuklar ıse vagonu bır
ı\atro sahnesıneçevırıyorbır
anlamda Bu ıkı koltuk. bır yandan
\agondakı (ya da oykudekı) erkegm
\arlığma ve konumuna ı^aret ederken
bır yandan da tekerleğın ıcadından
gunumuze teknolojık gelışmelere
gondermede bulunuyor Bırde "O
koltuklann üzerini kıl kaplayarak bir
bakıma o hay>ansı gecmişine
dondıiriiNorum ola>ı. Ince birçizgi «ar
insanla ha\\an arasında. İnsanın
ha\\andan farklı oluşunun bilinci,
gecmişe bakış, o farkındalık. kadının
kimliğinin de sorgulanmasını dayatı>or
sanki" dıyor Hale Tenger
Farklı vagonlarda kadın kimüği
Sergıde yer alan otekı sanatçılar. farklı
vagonlarda kadının kımhğını
tartışıyorlar Manna Abramovıç.
ızleyıcıyı \olcu koltuklarına oturtarak
bır 'iç yolculuğa' çıkarmı^
AbramoMç'ın yolcu vagonunda. herkes
dunyayı kendı ıç dunyası aracılıgıyla
algılıyor. dı> dunyayla ılı^kısı.
dolaj ısi) la onyargılarla ve o gorunmez
kurallarla olan bağlantısı kopuyor
Helen C hadvv ıck. bır zamanlar
kampLıra \ahudılerı ta;>ımi!> bıryuk
vagonunda ızleyıcıyı lyı bıldığı bır
geçmıse yonlendırıyor. Irlandalı
sanatçr Dorothy Cross, "Trendeki
Vabancı" adlı ı^ınde bır opu^nıe anına
dikkat çekıyor
Hale Tenger'ın en çok beğendığı
ı^lerden bırısı ıse Beriinde De
Bruyckere'nın bır fngo vagonunun
ıçınde sergıledığı donmuş. kur^un
gullen "Dondurucu bir soguk içinde
vagonun her iki vanındaki kursun
gullerin arasından geçilhordu. Çok
etkilevici bir çalışma>dı."
Michael Deuılde"nın ^rgı
kataİogunda ışaret ettığı gıbı.
"İstasvonlar ve trenler. insanlann,
teorik olarak diledikleri ktsiliğe
burunebildikk'ri \er1erdir. İnsanlar
kendı ktndikrivle denevlere girişebilir.
sınıriarmı aşmava, yok etmeye
çalışabilir, o tren sahnesini
kapasitesinin uzanabileceği noktalan
araştırniak için kullanabilir... Bu bir
o/gurluktur. Kadınların ise boyle bir
ozgütiüğu hic olnıamıstır."
Devsılde'nın tren projesı. kadına her
toplumda davatılan genel kımlığı
reddederek bırözgurluk çağriMnda
bulunuyor
KadirSözen iJancifılmi 'Kış
Çiçeği 'ni iiç dilde sesli olarak çekti Beş ülkede süren bir yol filmi...
'Kış Çiçeği nde başrol ovuncusu vine Menderes Samancılar. (Solda)
ClMHl RCANBAZOCLL
Nk lılıııı Soğuk Gecek'r le Mfın Koza
ka?anan Kadir Sozen ıkınci Lalı^ması
"KışÇiveğı" nınstudvoçalismalarını \\-
manvadabıtırniekleme^gul ^lakla^ık bır
mıKon marka mal olan hlınle \enedik
Filnı FestKali ne katılmak isteven Sozen.
"KışÇiçegi'*nın vapınıcılığını da ustlen-
miş. ve paranın buuık bı^luınıınu Alınan-
yadakı tesvık fonlanndan elde etmıs
Turkıye. Almanva Avusturva Macans-
tan \e Bulgaristan'da uç dılde seslı olarak
eekılen "Kış Çiçeği"ııın Turkıve'de ılk
oljrak Antalva'da fılmı vanstıraı.aklarını
ovlııvor
- Nev i anlahvor Kış Çiçeği.' Beş ulkede
ifkilenfilmebır>olö>kusudenilebılirmi?
K.ADİR SOZEN - 2> vıldır Alnun-
vada ya^avan bır Turk aılesının ovkıısıı
Aılenın reı^ı \lehmet uzun sure ı^siz ka-
lıncaoturm.ı ıznı bıtıvor\ebırı;ecesınır-
dı>ı edılıvor Mehmetyasalolmayanyol-
lardan. ^ebckeleraraeılığıvla Almanya'ya
donmeye çali!.ıvor Dığer vandan karısı
Gulızarmahkemeveavukatlararacılığıv-
la vasal vollan denıvor KısÇıçegı \1eh-
met ın gıdıp gelmelerıvle bır vol ovkusu
gorunumunde Senarvonun uzerınde be>
altı vıldır (.alısıvordunı. sonunda bu vıl
çekme tırs.ıtı buldum
- P>«şrol. Soğuk Gecefcr'de oldugu gibi
> ine
%
'enderes Samancdar'ın. \eşilçaın'ın
"sokaktakı adam'ı hala ıonlere oynattığı
bır ortamda Samancılar'ın scçıını tıcan
bır cesaret olarak değerlendırılebılır mı '
SÖZEV Menderes'ı ve ovun gucunu
ıv ı Mnrşorum Sınema anlayısim da star
verıne usta ovuncuv ugerektırıyor Ov un-
cuvu anlatıma ov kuve çok yakın bulun-
Cd guzel ışlcr çıkıvor Fılmı ovuncunun
guzellığı vakısıklılığı tasırsa bunun bır
anlamı vok Dığer ov uncularımız arasın-
da Berlın den Meral 'V uzguleç, Ani İpek-
kaya, Ali Tutal,Cengi/ Se/ici, l gur Çoba-
noğlu, Alman Gandi Mukli var
- A\ rupa'da bu tur ö> kulerin şansı ne ?
Orneğin "Soğuk Geceler" neleryapabiK
diBatıda?
SÖZEN- Bu tur fılmlenn Batı'da ve
Turkıye'dekı kaderı avnı Orada da az sı-
nemada. son derece sınırlı surelerde gös-
tenlıyor Hollyvvood orada da her jerkap-
laınıs durumda
Ekonoınık açıdan durum boyle. ama
y ıne de "Soğuk Geceler"ı bırkaç televız-
vona satabıldık
- Kış Çiçeği ne zaman hazır olacak ?
SÖZEN- Viuzık ve mıksajı tamam-
lamava çalısıyoruz bugunlerde Muzık-
lerı Almanvadan arkadaşım Orhan
Timur hazırİıyor Fılmın uzunluğu aşağı
yukarı 110 dakıka olacak Öncelıkle
Venedık Fılm Festnalı'ne katılmak ıs-
tıvoruz. ardından Turkıye"de sezona An-
talva'vla ba^layacağız
8 . U L U S L A R A R A S I İ S T A N B U L T İ Y A T R O F E S T İ V A L İ
Bildiklerimizi
anımsamak için
KiıltıirServisi- Ankara De\-
letTıyatrosu. 8 Uluslararası Is-
tanbul Tıvatro Festıvalı kapsa-
mında bugun ve yarın saat
21 30"da Taksım Sahnesı nde
"Budala" adlı ovununu sahne-
leyecek Dostoyevski'nın aynı
adlı romanından SimonGray'ın
u>arladığı. O>a Batunı Mente-
şe'nın Turkçele^tırdığı ovunun
yonetmenlığını BozkurtKuruç
ustlenıyor
Ovundakı karakterlenn ge-
lısme sureçlen ıçensinde çelış-
kılennı bırbırlenne karşı ahla-
kı ya da gayrı ahlakı gıbı çok
değışken dav ranı^lann goruldu-
ğunu belırten kuruç. yaşamın
da oyle olduğunu soyluyor
"Sanatın anlamı. havatta bil-
diğiıni/ halde fark edemediği-
mizi gıindeme getirip fark ettir-
mek değil midir? Dolayısıvla
ovun, bildiklerimizi bize hatır-
latma ımkânını sağlıyor. Ovuna
baktığımızda hareket noktası
şu: Bire> kendiliğinden doğru-
dan doğruya bo/ulma/ va da ge-
lişip mukemmel hale gelmez.
\lurlaka bunu etkilejen ortam-
lar vardır ve bunlar esastır. Bu
ortamların temelindevse. ama
ne olursa olsun, ekonomik de-
ğerler yatınaktadır. Ekonomik
degerlerzedelenmeve. dağılnıa-
\a basladığı zaman. bu durum
ister istemez toplum hav atını da
etkller. Toplum da bu zarar go~
ren, dağılan ekonomik duzeni
\e sos>al \apı\ı zorlamava baş-
lar. Birevterden oluşan bo> le bir
sosval vapı da. dolavısıvla bire-
»in ahlakını etkiler. İnsan kar-
nını dovurmak için her şe\i >a-
pabilir." kuruç insan vasamın-
da buyuk bır rol ojnavan eko-
nomtk koijullann bozulmasinın
sosyal >apıvı da sarstığını sov-
luyor
"Sarsılan sos>al \ apı da bire-
yiortadan kaldınvor. Sovvet ih-
rilali öncesıne bır hakacak olur-
sak; fukaranın çok olduğu ve fu-
karaiıkla zenginliğin arasında
biivıik mesafelerin olduğu bir
diima var. Zenginliğin nekadar
mesru olduğu tartışması da var.
ama fukaralık da bir gerçek.
Dola>ısı>la.giderekMar\ felse-
fesini. Lenin'i ve ondan sonra
oluşan Sovyet diktatoriuğunu
oluşturan bir ortam da soz ko-
nusu. Ovunda Ippolit'in bir so-
zu var:
"" Adaletı sağlamak ıçın gere-
kırse zor kullanmak gerekır"
İşte bunu SovA et vapmıştır. Baş-
langıçta herkes bunu doğru zan-
netmiştir. O zor giderek ov le
vuklennıiştir ki kanunun ustiı-
ne. bugun onun nasıl çatırdadı-
ğını hepimiz goruvoruz."
ÖKim, <>liiııısiizlük ve yaşam üzerine
eden destan. bunu van
tann. yarı insan olan
Uruk Kralı Gılga-
meş'ınoykusuv leıletır
Gılgames buv uk bır sa-
vasçı hersevıgorupbı-
leıı. zalım bır vonetıt-i-
dır Uruk halkı tanrıla-
ra başvurarak Gılga-
mes"ı sıkâveteder Tan-
rılar da ona rakıp ola-
rak dağlarda ha> v anlar-
la bırlıktevasavjn ınsandan çok hav \ana ya-
kın vabanıl Engıdu'vu >aratırlar Gılgame^,
Engıdu'vu kente ındırıp bov olçusmek ıçın
bırtahı^egondenr Fdhise Engıdu">u kı^kır-
tıp Gılgames'ın yanına getınr Tanrılar ve
Lruk halkı bu ıkı gucun çatismasını planlar-
ken Gılgames ve Engıdu dost olurlar Gılga-
Kultur Senisi - 8 Tıyatro Festıvalı p
mında Antaly a Bu> uksehır Beledıve Tıyatro-
su. bugun v e yarın saat 19 00 da Istanbul Sa-
nat Merkezf nde "Gılgames" adlı oy unlannı
sahnelıvor Bır Sumer destanı "Gılgameş"!!!
tabletlerden Almanca çevırısını Ord Prot
Landsberger vapmış Turkçeye ıse Muzaffer
Ramazanoğlu kazandırmis Nanıık Aga>e>'ııı
uyarladığı \c vonettığı ovunun muzıklerı İh-
san Kıla> uz v e Onur H. Dağlf v a ait Oy uııcu
kadrosu ıse Muhammet l zuner. İlker Aksum.
AıvuGamze Kılıç \e Ahmet Bilgin'den olu-
su>or Namık Agayev ın Antalva Bu> uksehır
Beledıye Tıvatrosu'nda ılk çalısması olan
oyun. 17 Mavıs 199*"te ılk kez Antalva Ka-
leıçı'ndekı tarıhı Hıdırlık kulesı nde sergı-
lendı Turkıye'ye ( Antalva \a) verleîımeden
once uzun _v ıllar Azerbavcan Dev let Tıvatro-
su'nun ba>\onetmenhğını ve UNIMA (Ulıis-
lararası Kukla Tı-
vatroları Bırlığıı
temsılcıhğı vapan
Agayev kukla ıle
canlı tıvatronun sen-
tezıçalısmaları vap-
mış ve uluslararası
alanda vetkınornek-
ler vermıs bır ısım
Tanhın ılk vazılı
metınlennden bııı
olan 'Gılgameş' MO
2000 hvıllaradaya-
nan bır eskı VJezo-
potam>a destanı
"İnsanın mutlufu-
ğunun temeli. olum-
sü/luk değil dostluk
ve pa>laşıma davalı
suncesınden hareket ^ntal>a
Büvükşehir Beledive 1 ivatrosu. •Gılgameş'i sahnelivor.
meş ve Engıdu arasında oluşan guçlu dostluk.
Engıdu'nunolumuuzennenoktalanır Dostu-
nun olumunun acısıyla olumu sorgulamaya
başlayanGılgameis.olumsuzluğunpeşınedu-
ser
Agayev destanda yer alan olum ve olum-
sıızluk du^uncesıne ılışkın şunlan sovluyor
"Her insan. öliim ve ölümsüzlıik dıişuncesn-
le karşı karşıv adır. Bu duşunce, ov uncu, v nnet-
men olarak bizim de bevninıizi kurcalamak-
tadır. Bu dıişüncevi, bu soruvu cevaplavacak
en mıikemmel vapıt olarak Gılgames Desta-
nı'nı seçtik. Bu duşunce, bu soru. binlerce vıl-
dan beri konusulmuş: tartışılmış, sorulmuş,
vanıtlanmış. vazılnıış ve çizilmiş bir sorudur.
Ancak biy bunu okuvarak. tartışarakdeğil; bt-
re bir kendi canımızda hissederek ve sevirch-
le pav laşarak. biriikte varatarak konuv u sonu-
ca ulaştırmak istedik. Ancak gorduk ki. bu ko-
nuyu bir sonuca ulaştırabilmekten
çok, sonucu araştırma sureci daha va-
ratıcı oldu. Befki de onemli olan buv-
du. Bufouvüksoruvu.düşüneevi va-
nıtlamak ve araştırmak için vola çık-
mak, bizi dünvanın vegıindeİik hava-
tın küçıik sıkıntılanndan kurtanpev-
rensel duşunceye taşıdı. Gundelik ha-
vatın dışına çtkmak. dünvanın ve ya-
şamın lezzetipi unutmak anlamında
değjl elbette. İnsan e> rensel değerler-
le ne kadar meşgul olursa vaşamdan
alacağı her zev ki daha tatnıinli vaşa-
vabilecektir kuşkusuz. Bu ev rensel
problemi araştınrken füm silahları-
mızı kullandık; veteneğimİA sahne-
miz. sahne birikimimiz. profesyonel-
liğimiz ve mıizik. Aradığımız ışıkJı
dunva muziktedir. So/un. bedenin
vetmediği yerde muzik. mıizik ve y ine
ımızik."
BU AŞA3IADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Kültiir Yaşamında
Tırmanış veDiişüş
Daha, Kurtuluş Savaşımızı orgutleyen TBMM'nın
ılk çalışma donemınde bıie bılımsel duşuncenır, on-
culuğunu tanıyanlarla, kuşkuyla bakanlar ve yadsı-
yanlar arasındakı çelışkıler suyun yuzune çıkmamış-
tı
Bınncılerı, aydtnlanmac'lann 50-60 yıllık sureçte
dıl, edebıyat, tarıh vb alaniarda yarattığı bırıkım, yuz-
yıllarını tumel olarak algıla>naya zorluyordu
Ikıncıler, geçmışle bağlann koparılacağı kanısıyla
yenıyle eskı arasında uzlaşma yolları aradılar kendı-
lerınce
Amaç bellıydı Her koşulda "Kuran'a dayalı dev-
let" ınancı koşutundakı kurumlan korumak
Oysa cumhurıyet bır anlamda insanın ozgurce du-
şunmesını engelleyen ışlevlerı tukenmış tum kurum-
ları etkısız bırakma gınşımıydı
Hareketın geleceğe donuk amaçlarını kavrayama-
yanlar. ozellıkle ılk beş yılda •'geçıcı yol arkadaşlan"
durumuna duştu
Ne var kı, 1 Dunya Savaşı oncesı çatışkılarda ye-
rını belırleyen asker ve sıvıl kokenlı okumuş kafası-
nın teokratık devlet savunuculuguna karşı laıklıgı,
Osmanlıcılığa karşı ulusalcılıgı cumhurıyetçılığı seç-
mesı bır gerçeğı dogruladı bu aşamada
Bırıkım sureci gızınde ge/ıştırdığı guçlerı tarıh sah-
nesıne çıkanyordu
Btrıncıl sorumluluk, bıhmın onculugunu tanımak
Bu olgu, erken cumhurıyet donemı kultur hareketle-
rındekı tırmanışın "dınamosu"üur sanırım
Bırden fazla partı kurulmasının yasaklandığı yırmı
yıllık evrede, sıyasal erke karşı da olsak, yadsıyama-
yacağımız gerçekler var
Eğıtım kurumlarında çagdaşlaşma Yaygınlık,
kenrten kırsal kesıme parasız okuma olanaklarının
yaratılması abc'nın değışmesı Dıl ve tarıh bılıncı
Tek partı donemının "ulusal sermaye', 'ulusal bur-
juvazı" yaratma bıçımmde ozetlenen devlet polıtıka-
sına eleştırel yaklaşımımız değıştırebılır mı bu gerçe-
Bız de bılıyoruz, kulturun ust yapı kurumu olduğu-
nu Bız de bılıyoruz, ozellıkle Ege ve Guneydoğu'da
ağalar saltanatının surduğunu Devlet olanaklanyla
beslenen yerlı sermayenın bu yırmı yılda bıle ulusla-
rarası sermayeyle bacanak olma sevdasmı Gırışım-
lennı
Bız de bılıyoruz, "sınıflarustu halkçı cumhurıyet"
kavramının hangı gerçeğı gızlemek ıstedığını
TurkCeza Yasası'na 141 lenn 142lenn 312'lerın
ve otekı yasaklann Mussolını ceza yasasından ne-
den aktarıldığını da bılıyoruz
Evet, donemın ıdeolojısını belırleyen dunya goru-
şu, komunıst ya da şerıat duzeni taleplerıne kapalıy-
dı Kuran'ın Turkçe ye çevrılmesıne açık Genelde
Marksıst yayınlara da açık
imam-hatıp okullarma kapalıydı Koy Enstıtulerı'ne
açık
Bence, "resmı ıdeolo/ı" kendını koruma savaşımı
verırken -ıstencı dışında- duşunen vargılannın kav-
gasını goze alan, demokratıkleşme surecınde yerını
belırleyecek olan ınsanı da yaratıyordu
1950 sonrası egemen sınıflara yuzde yuz yandaş
sıyasal guçlerın kultur yaşamını sureklı yozlaştırma
çabalarına karşın bugun de varlığının bılıncınde ol-
duğunu eylemıyle kanıtlayan ınsanı
Onca bılım adamı sanatçı, aydın gokten zembılle
ınmedı bu topluma
Kultur Bakanlığı
Kültüre karşı •
bir darbe daha
• Arkeolojı Sempoz>umu"ndan Türkıye'de
eskı eser bılıncını yaygınlaijtıran ve tanhsel
mıras yağmacılığına karşı etkın bır ta\ ır
alan'korumacı yavınlar' son anda dışlandı.
Kultur Senisi - Kultur
Bakanlığf nca bu > ıl on se-
kızıncısj duzenlenen
Lluslararası Ka/ı. Araş-
tırma ve Arkeometri Sem-
pozvumu" boyunca Anka-
ra Mıllı Kutuphane'de 'Ar-
keoloji ve Sanat \a\ınla-
n'nın kıtaplannın sergılen-
mesı. Anıtlar ve Muzeler
Geneî Mudurluğu taratın-
dan engellendı
Mudurluğun vayınevı-
neçektığı 23 05 19% ta-
nhlı faks mesaııyla 27-31
Mavıs 1996 tarıhlerı ara-
sında Ankara Mıllı Kutup-
hane"de duzenlenen sem-
pozyuma Arkeoloıı \e Sa-
nat \avinlannin bu \ıl
standlardayerolmadığıge-
rekçesıvle katılamayacak-
lan bıldınldı
,\rkeoloji ve Sanat
Kultur Bakanlığf ndakı
'ANAVOL dönemi'nın >e-
nı polıtıkası olarak gozle-
nen tanhsel ve kulturel mı-
rasın korunmasından vana
duyarlıçaba vegırı^ımlere
karşı alınan 'radikai karşı
tavrın' sempoz\uma da
damgasını v urmus olduğu
duşunulurken. l9
7
0'lıyıl-
lardan bu vana Anadolu
uygarlıklannın tum kultu-
rel aşamalannı ve ozellık-
le antık kulturlere ait de-
ğerlerı korumak. tanıtmak
ve yağınalanmasına karşı
onlemleralınmasını sav un-
mak uzere bılımsel ve ak-
tuel kultur vavıncılığı >a-
pan Arkeolojı ve Sanat \a
yınlan'nın sempozyum
dan dnlanmasi da "SİTka-
rarlarına vonelik engelle-
menin" venı bır >ansıması
olarak yorıımlanıvor Çun-
ku sempozy uma katılama-
>acakları bıldınlen yayın-
cılar aynı anda Turkıve de-
kı SİT kararlannı savunan
ve >enı alanlaıın da SİT
ılan edılnıesi ıı,ın voğun
çalısıııalar v apan arkeolog-
ların mıınjrların \e sanat
tarıİKjlemıın goruslerını
ve kıtaplannı vavımlıyor-
lar
'Korunıacı' olarak tanı-
nan koruma kurulıı uvele-
rının gorev lerınden uzak-
lastınliTidsi SİT kararları
hakkı nda vapılan •eleştireP
açıklamal.ır bjkanlıktakı
>ıne korumadan vana kad-
roların dagıtılmasi. y uksek
kurulda ılke karan değısık-
lıklerıvle kultur ve doğa
ınırasının korunmasından
vana kuralların kaldırılma-
sigıbı 'ardıardına'gerçek-
Itsen operasvonlardan
sonra *ımdı de arkeolojıy-
le ılgılı bırsempoz\umdan
ulkenııı bu alandakı en vo-
ğun (.alısmalannı yapan bır
Vdvınevmııı dı^lanmasi.
kultur Bakanlığı ndakı ve-
nı polıtıkanın "kulturelzen-
gınliğe karşı' bır ıçenk ta-
vdıgını kdiııtlıvor
Konuv la ılgılı goruslen-
nıbıldıren Arkeoîoıı veSa-
ıidt \avmevi vonetıcı^ı \e-
zih Başgelen, "Bir sure ön-
ee eski eser kaçakçılığı sa-
> n la gozaltına alındım: ih-
barın asılsı/ çıkmasıv la, tu-
tuksuz vargılanmak iizere
serbest bırakıldım.
Anıtlar ve Müzeler Ge-
nel Mudurluğu'nun bu ka-
ran ile olavın \argı>a inti-
kal ettiği sureçte taraf ola-
rak şahsımı/a ve vavınevi-
mize suçlu muamelesi >ap-
maktadır. Konu Kultur Ba-
kanı Agâh Oktav Giıner'e
ıktilmis. Cumhurbaşkan-
lığına ve Basın Konsevi
Başkanı Oktav Lkşi'vebü-
gı verilmiştir. Her biri bir
bdşluğu dolduran ve daha
once ilgili kıtleve bu tip senı-
po/vunılarda defalarca
sunduğumu/ kitapların ve
dtrgilerin bu ke/ ne tür bir
sakınca taşıdığını anlamak
çok/or"dıvor