Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 1996 PAZARTESİ HABERLER Kiiltüp Bakanlığı savunmada • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kiiltür Bakanı Agâh Oktay Güner. personele yönelik yapılan atama ve görevden alma operasyonlan konusunda sa\ unmaya geçti. Kültür Bakanlığı Basın ve HaJkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan açıldamada. daha önceki yönetimlerin izledikleri politikayla bakanlığı "işkenceyerf'ne çevirdiği suçlamasına yer verildi. Bakanlıkıa yapılan atamalann ilgili yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu savunuian açıklanıada. personelden kurucu üyelerin bağlı olduklan dernek ile vakıflann isimlerıni bildirmeleri konusundaki uygulamanın usulsüz harcamalann tespiti amacını taşıdıgı öne sürüldü. • Hükümete veryansm • ANKARA (LBA) - Türk Haber-Sen 2. Olağan Genel Kurulu dün yapıldı. Kurulda Resul Akay yeniden genel başkan seçıldi. Resul Akay, toplantıda yaplığı konuşmada. ANAVOL hükiimetinın kamu çalışanlannın ümidinı boşa çıkardığını öne sürerek hükümetin fiilen bittiğini, yeni kurulacak hükümetten umutlu olduklannı söyledi. Akay, yeni hükümetin de isteklerini yerine getirmemesi halinde. Türkiye çapında eylem yapmaya her zaman hazır olduklarını belirtti. TDV ile NDI işbirliği • ANKARA (ANKA)- Türk Dcmokrasi Vakfı ile ABD L'lusal Demokrasi Enstitüsü (NDI) arasında gerçekleştirilen işbirligi çerçevesinde ortak çalışma platfoımunun oluşturulduğu kaydedildi. NDI temsilcileri. geçen giinlerde Türkiye 'ye gelerek Türk Demokrasi Vakfi'nı ziyaret etti. Toplantıda Vakıf Başkanı Bülent Akarcalı ve diger vakıf yöneticileri. Türkiye'de insan haklannın durumu ve demokratikleşme alanında gelinen nokta konusunda enstitü yönetıcilerine bilgi aktardı. Toplantıda. Türkiye'deki demokratikleşme ile ilgili olarak hazırlanan üç proje de NDI yönetıcilerine sunuldu. 'Sorunları çözemedi' • ZONGULDAK(AA)- Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, hükümetin uzun ömürlü olmadığını söyledi. Tüzel. Zonguldak'ta düzenlediği basın toplantısında, koalisyon hükümetinin ülkenin hiçbir sorununu çözemedıgini. aksine ülkeye çözümsüzlük getirdigini öne sürdü. Hükümetin zamdan başka bir şey yapmadığını savunan Tüzel. "Emek Partisi bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Partimizin görevi. Türk emekçilerinin özgürlük \ e demokrasi arayışlarının başına geçmektir. bu mücadeleye öncülük etmektir" dedi. Zipve yarım kaldı • ANKARA (ANKA)- Antalya'da 17 mayıs günü yaptıklan zirve ile 'toplumsal banşın öncüsü olma' karan alan Türk-İş. DİSK.. Hak-iş\eTlSK genel başkanlan, Başbakan Mesut Yılmaz'dan rande\u . alınamadığı için 21 mayıs günü yapmayı tasarladıklan ikinci zirveyi yapamadı. Başkanlar. ikinci zirvede onaylayacaklan ortak metni. Yılmaz'i ziyaretleri sırasında kamuoyuna açıklayacaklardı. Yılmaz'ın yoğunluğu nedeniyle randevu verememesi. ikinci zirvenin tarihini de belirsiz krldı. BÜ mezuniyet gunu • İstanbul Haber Servisi - 1995-1996 ögretim yılının sonuna yaklaştığımız şu günlerde bir araya gelen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri. yorgunluklannı. mezuniyet günüyle birlikte attılar. Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği tarafından düzenlenen etkinliklerde Dağcılık Kulübünün dia gösterisi. folklor gösterileri. Türk ve rock müzigı konserlen \erildi. Gençler. düzenlenen günde doyasıya eglendiler. ANAYOL'da istifa kavgası sürüyor... Başbakan Yılmaz istifa etmeyeceğini yineledi 'Protokole haghdeğiliz'DÜRDANE KOCAOGLU ŞANLILRFA / DİYAR- BAKIR - Başbakan Mesut Yılmaz. istifa etmemekte kararlı olduğunu belirterek "Yeni bir hükümet oluşu- mu ortaya çıkmadan, Vlec- Ik'te yeni bir hükümet kurulmasına ilişkin mutabakat sağlanmadan istifa etmemeye kararlıvım. Ben istifa etmedikçe de hükü- met de\aın e- der" dedi. Hükümeti icraat yapmamakla suçlayan. ancak bakanlanna kararnameleri imzalattırmayarak engelle- ven DYPIideri TansuÇiller'i. "ikiyüzhılük- le" suçlayan Yılmaz. "Eğer istiyorsa ba- kanlannı istifa ettirsîn ya da gensoru versin. Olmazsa RP'ye gensoru verdirsin. Artık kendimi koalisyon protokolüne bağlı say- mayacağım^dedi. 1991 seçimlerinden önce başbakanlık görevinden çekilnıesinin "istismar edildi- ğini" b/ldiren Yılmaz. "Bu aşamadan son- ra kimse benden sivasi olgunluk bekleme- sin'*değerlendirmesini \aptı. ANAPGenel Başkan Yardımcısı YasarOkınanda "RP. Çiller'i kurtaramaz. Çiller. Erbakan'ın ar- kasında namaza durmakla yolsuziuğunu, hırsızlığinı örtbas edemez" dedi. Yılmaz. dün sabah Şanlıurfa'da gazete- cilerin soVularını yanıtladı. ANAP olarak bugiine kadar koalisyon protokolünü ihlal etmediklerini. buna karşın Çiller'in 3 kez protokoleavkırı davrandığını sa\unan Yıl- maz. şunları söyledi: "Birincisi. her türlü \olsu/luk iddiasının araştınlmasına ilişkin protokol hükmüne kendisj söz konusu olduğu için aykın dav- randı. İkincisi. koalisyon ortaklannın birbi- rimVaralayıcıdemeçlertermemesi hükmü- ne de aykırı davrandı. Çiller. benim hak- kımda en basit ifadeleri kullanmıştır. İ'çün- cüsü ise boşalan yönetim kurulu üyelikİeri- ne mutabakatla atama >apılacağı hükmü- ne a> kındat ranmıştır. Merkez Bankası bu- na örnektir. Şimdi de genel idare kurulun- da hükümetten çekilme karan aldılar. Hü- kümetten çekilmektekararlnsalarböy k ne aniama geldiği belli olma>an,anayasada >e- ri oimayan açıkfamalar yerine ya bütün ba- kanların istifalarını \ ersinler ya da gensoru versinler. Kendileri vermiyorsa RP'ye ver- dirsinler. Bu yapılmadıkça btz ANAPolarak hükümete devam edeceğiz ve bundan böy- le kendimizi koalisyon protokolüne bağlı saymayacağız." DYP;ii Devlet Bakanlan AyvazGökde- mir\e ÜnalErkan'm ıstifalannın kendisi- ııe ulaştıgını bildiren Yılmaz. boşalan ma- kamlara atama yapmavacağını \urguladı. Bu bakanlıklara vekâleten de görevlendir- meyapnıayacağmı belirten Yılmaz. de\ let bakanlıklarının göre\ alanlannın yeniden dü/enleneceğını söyledi. "91 'deki gibi davranmanT Başbakan Yılmaz. 1991 yılında yaptığı siyasi olgunlugu bir kez daha tekrarlamak niyctinde olmadığını bıldirerek "Çiller'in bunu nasıl istismar ettiğini hep birlikte gör- dük. Veni bir hükümet modeli ortaya çık- madan. Mwlis'len\cni bir hükümet kurul- masına ilişkin mutabakat sağlanmadan is- tifa etmemeye kararlıyım. Ben istifa etme- dikçe de hükümet devam e-der" diye ko- nuştu. Yılmaz, "Gensoru verilirse tavrınız ne olur" sorusuna. "*Bizim ta*rımız bellidir. Asıl DVP'nin tavn merak konusu olur" y a- nıtını verdı. DYP'nın çekilme karannın ciddiyet ka- zanması için bütün bakanlann istifa etme- si gerektiöini söyleyen Yılmaz. "Birkısmı- nın çekiunesi, bir kısnıının de\ am etmesinin kıymeti harbiyesi yok" dedi. Yılmaz. Çiller"le önceki gün bir araya geldikten sonra dün gece kendisıni arayan MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş"le bu akşam görüşeceğıni bildirdi. Yılmaz'ın gazetecilerle yaptığı bu soh- bet sırasında. aynı bınada bulunan DYP'li Başbakan Yardımcısı \ahit >fenteşe. DYP GlK'in kendilerinden istifa etnıelerini iste- medigini söylemekle vetindi. ANAP'lı Okuyan. "medya aracüığı ile istifa" dıye bir müessese olmadığını belirtti. P a r t i l e r , y e r e l s e ç i m l e r e ş e n l i k l e r l e h a z ı r l a n ı y o r Bakırköy(de 2 haziran panayınHer yer afiş, her yer pankart Bakırköy'de, afiş yapıştınlmayan duvar, pankart asılmayan direk neredeyse kalmadı gibi. Partilere ait seçim arabalannın girmediği çıkmaz sokak bile kalmadı. İstanbul HaberServisi -Ara>erel se- çimlere bir haftadan az bir zaman kala seçim heyecant oldukça art- tı. Bakırköy "de yapılacak olan belediye başkanlıgı se- çimi, bütün partiler için bir boy gösterisine dönüştü. Se- çimi kazanma şansı fazla ol- ınayan küçük partiler oyları- nı arttırmak. \arhklannı is- patlamak için \argüçleriyle çalışıyor. ÖDP renkli etkın- likleriyle boy gösteriyor. 2 haziranda Bakırköy'de yapılacak seçim için \ar gücüyle çalışan Özgürlük \e Dayanışma Partisi (ÖDP). düzenlediği etkin- liklerle diger partiierdenaynlıyor. Partililerin. kişisel beklentiden uzak özverili çalışmalan etkinlik- lere ayn bir heyecan katıyor. Ak- şamlan mahallelerde düzenledik- BİZBİZE Bakırköy'de kadın dayanışma nıerke/inin açılmasını isteyen ÖDP'li kadınlar, seçim heyecanına renk kattı. ı MEH MLT Dt MIRKAYA) leri küçük çaplı konserler halkın çok büyük ilgisini çekmese bile sempatisini kazanıyor. ÖDP'li birgrup kadın dün Ba- kırköy 'de düzenlediği şarkılı. ha- iaylı gösteri ile mülkiyeti Bakır- köy Belediyesi'ne ait İstasyon Caddesi üzenndekı binanın "Ka- dın l)a\anışnıa Merke/i" olması- nı istedi. • Söz konusu bına önünden Öz- gürlük Meydanı'na şarkı sö>lcye- rek. slogan atarak yürüyen kadın- lar. darbuka eşligınde türküler >öy ledi. Bakırköy 'de. afiş yapıştı- rılmayan duvar. pankart asılma- yan direk neredey.se kalmadı gibi. Partilere ait seçim arabalarının girmediği çıkmaz sokak bile kai- madı. Osmaniye'de mahalle araların- daki kahvehaneleri dolaşan RP'li İstanbul Milletvekili Azmi Ateş, buralarda yaptığı kısa konuşma- larla. Bakırköy Belediye Başkan- lıgı için bir de kendi adaylannın seçilmesini istedi. Azmi Ateş konuşmasını. "An- kara'da bir işinizolursa beklerim" diyerek bağladı ve kahvede bulu- nanların ellerini sıkarak kart- vizitinı dağıttı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Sıvas'ta, DYP ve ANAP'ı RP için uyardı ^Refahh koalisyon sîzî çatlatır'HAZAL ATEŞ / HATİCE BİÇER SHAS-DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit. DYP ve ANAP'ın RP ile koalisyonu göze alamayacaSını belirte- rek "Bu ÂNAP'ı çatlatır, DYP'yi de daha çok çatlatır" dedi. Ece\ it. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a. "İlle de hükümete girmek istiyor. Baklayi ağzın- dan çıkarttı. Bavkal'ın denizi bitt'i. hıncını bizden çıkarıyor" diye çattı. Bülent Ecevit. eşi Rahşan Ecevit, ve be- rabenndeki gazetecilerle 3 ayn özel uçak- la Sıvas'agitti. SıvasMevlana Meydanı'na kon\oyla gelen Ecevit. coşkulu bir kalaba- lığa seslendi. Ece\ it. DYP \e RP arasında maKarlığı konusundaki önergelerin erte- lenmesi için bir anlaşma yapıldığını. se- 'RP de. DYP de yOİSUZ' -Baykal'ın denizi bitti, hıncını bizden çıkarıyor' diyen DSP lideri, Çiller'in. şerefsiz dediği partinin kucağına aîladığını, RP ve DYP'nin. yolsuzluklar dengesinde eşit olduğunu söyledi. çimlerden sonra bu anlasmanın banş \e it- tifaka dönüşebileceğını söyledi. ANAP'ın RP ile hükümet kurmasının daha kola% olduğunu belirten Ecevit. "ANAP içinde RP'ye yakınkişiler çok, ama DYP için ö\le değil. Çünkü daha az. Çil- ler'in partisini maceraya, bu karanlık \ola sürükleyeceğini sannmorum. ANAP da, DYPde RP'li hükümeti göze almaz.İkiside çatlar" dedi. DYP'nin RP ile kııracağı olası bir hükü- metin Atatürk Türkiyesi'ni karanlığa sü- rükleyeceğini belirten Ecevit. Çiller boyle bir koalisyonu göze alsa bile partisinin bu- na izin vermeyecegini savundu. Çiller'in, D\'P'yı. cumhuriyet düşmanı RP'nin kucağına atmak istediğini kaydeden Ece\ it. "Çiller RP'lilere bir süre önce mil- li>etsizler, şenefsizler dedi. Şimdi ise kendi- ni o partinin kucağına atıyor. RPdeBatının u^ağı" dediği partiyeku- cağını açıvor. İkisi arasında > olsuzluk para- k'lliği \ar. Mesut V ılmay'dan intikam almak için bö> k 1 bir ortaklığa «klebilir. Ancak ken- di partisini çatlatır. patlarır" görüşünü dile üetırdı. İP lideri Perinçek, 500 milyarın 'özel istihbarat Örgütü'ne verildiğini söyledi 'Örtülü ödenek provokasyona harcandı'İstanbuJ HaberServisi - İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in örrülüödenek- ten aldığı 500 milyar lirayı. kurduğu özel istihbarat ve pro- vökasyon örgütüne \erdigini öne sürdü. Perinçek. bu örgütün kilit adanıı ola- rak tanıttığı "Yüzbaşı EmreDinç"in ve bu örgü- tün kurulmasıyla ilışkili olduklarını öne sürdü- ğü Mehmet Ağar, Ayvaz Gökdemir, İ'nal Erkan \ e Mehnıet Eymür'ün sorgulanması gerekîiğini savundu. Doğu Perinçek. Çiller'in "devletdışın- da gizli örgüt kurmaktan dolavı" rutuklanması gerektiğinı de ileri sürdü. Perinçek. partisinin genel merkezınde yaptığı basın açıklamasında. örtülü ödenekten kullanı- lan 500 mılyann nereye harcandıgını Başbakan Mesuf Yılmaz'ın ve Cumhurbaşkanı SüJeyman Demird'in de bildiğini iddia etti. Perinçek. Yar- gıta> Başsavcılığı'nın bu konu hakkında soruş- turnıa açması gerektiğinı belirtti. Perinçek şöy- le konuştu: "Soruşturmanın başlatılması için yeterii kanıt fazlasıyla vardır. Birinci kanıt Çiller'in. 'Türki- ye'yi çökertecek' terriplerin içinegirdiğini bizzat kendisinin itiraf etmesidir. Çiller örtülü ödeneği Cumhurbaşkam'ndan \e Başbakan'dan, Gcnel- kurmay Başkanı'ndan Türkive devletinden gizli tertipler için kullandığını itiraf etmişrir. Çiller. 'milletlerı birbirıne düşürecek. dünyay ı çökerte- cek ' bu operasyonu Türkiye ile yapmadığına gö- re bunu bir başka de\letle vapmıştır. O dcvlerin de ABD olduğunu hepinûz bilivoruz." Perinçek. Çiller'i ağır bir dille suçladı. Perinçek. Başbakan veCumhurbaşkanı'nın ei- lerinde bilgi olduğunun açık olduğunu vc bu bıl- gılerin yargıclan gizlcnmesinın - ağır sorumlu- luk' ve % suç' olduğunu \e açıklamamalan duru- munda onların da sorumlu olacağını kaydettı. Doğu Perinçek. ÇiJler'iııözel ı>tihbarat örgü- tüniin kilit adamının. "\'üzbaşı Emre Dinç"* ya da diger ısimleriyle "Hüseyin Pepekan" veya "Kürşad vüzbaşı" olduğunu öne »ürdü. Shovv TV'de Çıller'den bir »ilt alırken de görüntülenen Dinç'in. Hürriyet gazetesınde ocak veya şubat ayı içinde ılan senısinde tanıdığı bir arkadaşı aracıhğıylaölüm ılanı verdiğıni vebu ilanın "Çil- ler'in örgütünden çekildim" anlamına geldigini öne süren Perinçek. "Emre Dinç her sabah Vlil- liyet gazetesindeki arkadaşıyla görüşmektedir. Son a>larıla tedirgindir ve öldürüJmekten kork- maktadır" dcdı Perinçek. Çiller'i. ^zerbaycan'da Haydar Ali- jev'e karşı "ABDtarafından düzenJenen" darbe gırışımine suç onaklığı yapmakla da suçlayarak buradaki rolünün de araştınlması gerektığini sa- vundu. Perinçek. Aydınlık gazetesinin 4 mayis tarih- lı sayısında. bu darbenin Çiller'in talinıatıyla De\let Bakanı Ayvaz Gökdemir ve ülkücü maf- yanın yeni lideri AbdullahÇatlıtarafından koor- iline edıldıği ıddıalannın yer aldığı bir haber bu- lunduğunu anımsattı. Çiller'in "ABDmemuru" olduğunu öne süren Perinçek. şunları söyledi: "Çiller'in başbakanlığı sırasında İran toprakla- nnda sınırötesi harekâtemri \ermesi soruşturul- nıaiıdır. Çiller'in ö/el istihbarat örgütüne örtülü ödenekten 500 milyar \ermesi basına da sı/mış- tır. Basındaki haberlere göre, Çiller'in özel istih- barat örgütüyle ilişkili olduğu belirtilen Nlehmet Ağar. L nal Erkan. AyvazGökdemir veMİTMüs- teıjar Vardımcısı Mehmt't Evmür sorgulanma- lıdır. Soruşturmanın selameti açısından Meh- ıııci Ağar da Adalet Bakanlığı görevinden uzaklaştırılmalıdır." Ecev it. erken seçimin zorunlu hale gel- dığini vurgulayarak ilk seçimlerde partisi- nin iktidaroldugu birhükümetın kurulaca- ğını söyledi. Ecevit. "Seçimdenbaşkaçıkış volu yoktur. Ancak ne ANAP. ne DYP bunu gözealabilivor. Erbakan bileerken seçim is~ temiyor. Bavkal da seçim lafını duyduğun- da kulaklarını kapatıvor. Bu w! sona erme- den seçime gidilecek" diye konuştu. Konuşması. "Başbakan Ecevit". "İşçi- nin babası" sloganlarıyia bölünen Bülent Ecevit. CHP Genel Başkanı Baykal'ı sert bir dille eleştirdi. Ecevit. "Yıllarcahükümetortaklığıvap- tınız. Ne oldu? CHP battı. hükümet işçiye sıfır zam >erdi. İşçilerin işine son \erildi. Özelleştirilen her KİT'in kapısına > üzlerce işçi bırakıldı. Baykal. kendini bunlardan so- > utlayamaz. Belli ki siniıiilik içinde. Geçen bir spikerden hıncını aldı, şimdi de meydan meydan dolaşıp benden çıkarıyor" dedi. Ecevit. "ANAP-DV P kavgası başlatıp \e körükle- yen biz değiliz. Baykal ille de hükümete girmek isthor. Baykal için deniz bitti. Bak- layı ağzından çıkardı. Ateş ile banıt arasına deniz gir- seydi böyle olmazdt' diyen Baykal, bize sataşıyor. CHP'nin neden bu kadar ik- tidan istediğini iyi biliyo- rum" diye konuştu. Türki- ye'ninciddi bir hükümet bu- nalımına girdiğine dikkat çeken Ecev it. partisinin bu- nu cngellemek için elinden geleni yapacağını belirtti. 'Sıvas'ta devleti sizeema- net ediyorum" Ecevit. Sıva» halkının la- ik. Atatürk cumhuriyetinin temeline dinamit koyanlara geçit vermeyecegini vurgu- layarak şunları sövledi: "Sıvas, Atatürk cumhuri- yetinin kalesidir. Türk-Kürt- Alevi bu kalede banş içinde taşamalı, ancak laikcumhu- riyete kem gözlerle bakanlar var. Ö/ellikle bölgemizdeki çağdışı rejimler Türkive'nin laiklikle Islamiyeti bağdaş- tırmasından rahatsızlık du- yuyorlar. korkuyoıiar. Bu- nun için sırflaik cumhuriye- ti yıkmak için Truta atları gönderivorlar.taşeron kulla- nıvorlar." ERDAL ATABEK Ya Arsadan, Ya Borsadan, Ya Parsadan...Selçuk Parsadan kendiliğinden "dolandıncı" ol- mamıştır. Kendisi "dolandıncı olduğunu" söylediği için bu sözü kullanıyorum, çünkü "aksi kanıtlanana kadarherkes masumdur". Işin ilginç yanı da, Selçuk Parsadan'ın "Ben dolandırdım"demesine karşın adı geçenlerden hiçbirinin "Ben dolandınldım" deme- memesi, tersine öne sürülenleri reddetmesidir. Or- tada bir suç savı bile olmadığı halde birisi (Selçuk Parsadan) ortaya çıkmakra, "Ben suçluyum" de- mektedir. Ama bunu söylerken de kendine sosyal bir dayanak bulmakta, "Bu işler öyle kolay yapılıyor ki ben az bile yaptım" diyerek toplumsal yapının bo- zukluğunu ortaya koymaya önem vermektedir. Ay- nca, kendi yaptıklannı azımsayan Parsadan. bu iş- leri ve benzerlerinı pek çok kişinin, hem de onayla- nan konumlarda yaptığını söylemekte hiçbir sakın- ca görmemektedir. • • • Selçuk Parsadan olayı kişisel bir polisiye olay de- ğil, toplumsal bozukluklara tutulmuş bir aynadır. Ze- ki bir serüvencınin sistemin bozuk noktalarını iyi sap- tayıp kendi çıkanna yönelen bir organizasyon kur- ması işte bu kadar kolaydır. Buradaki kolaylık öyle- sine kışkırtıcıdır ki sistem kendisini onarmadıkça (kt görünürde böyle bir umut yoktur) başka örneklerin çıkması beklenebilir. Böylece "arsa-borsa-parsa" diye adlandırılacak bir "spekülatif kazançlar ortamı" kendine uygun ki- şilikler, kendine uygun davranışlar yaratmaktadır. Toplumun gelışme trendine uygun olarak da Sülün Osman'ların yerini Selçuk Parsadan'lar almaktadır. Sülün Osman, zamanında çok ün yapmış bece- rikli bir dolandırıcıydı. Hasadı bitirip paraları koynu- na koyup istanbul'a gelen köylülere Galata Köprii- sü'nü, Eminönü'ndeki meydan saatini satardı. "Kim alırdı", "Nedenalırdı"diyesoranlaryanılır, Insanoğ- lu bu, neyi neden satın aldığını bilen kaç kişi var ki? "Aman fırsattır, alayım da köşeyidöneyim" diyenler var oldukça onu bunu satanlar da eksik olmayacak- tır . Sülün Osman da insanlann bu yanını çok iyi fark etmişzeki biradam olarak "etkinpazarlama ustası" sayılacak bir uzmanlıkla adamını buldu mu her şeyi satabilirdi. O dönemde hisse senetleri, dövizler, ar- sa paylan gibi modern "menkulkıymetler" yaygın ol- madığı için Sülün Osman gözün gördüğü şeyleri sa- tardı. Şimdi daha büyük paralar oradan oraya aktanlı- yor. Kimine şunun için, kimine bunun için para trans- ferleri yapılırken arada Selçuk Parsadan çıkıyor, bir emekli orgeneralin adını kullanıp geçerli bir dayanak buluyor. parayı kaynağından kendine uygun bir ya- kıştırmayla aktarıyor. Doğrusu ya "imaj devri"ne pek yakışırustalıklı birorganizasyon. Günümüzün "tokat- çı ekonomı "sine hıç yabancı düşmüyor. Imara ka- palı arsaları alıp da sonradan yetki kullanarak imara açmaktan daha yanlış da görünmüyor. Borsa oyun- larının yanında ise çocuklann bir şeker kapması ka- dar masum kalıyor. Hele de yakınlarının adını kulla- narak kamu bankalarından hepimizin parasını kredi olarak kullananların yanmda daha "meşnı" bile sa- yılabilir. Bu olayda hiç degilse kişinin kendi özgüve- ni var, kendine de "herkes gibi kredi kullanan bir işa- damı" demek yerine "Dolandıncıyım" deme erdemi- ni gösteriyor. Doğrusu, 'gayrimeşrv" kavramını "meşru"yadö- nüştüren bir sistemin bu denli açık bir örneği olamaz- dı. Kimi arsadan. kimi borsadan, kimi parsadan. Perde inmeden oynayın bakalım. Doğan, Danıstay'a başvuracak Ağar'm by-pass yasasma eski müsteşardan itiraz ERGIN AKSOY ANK.ARA - Adalet Ba- kanlığı müsteşarı \e ba- kanlık müşavirlerinın atanmasına ilişkin by-pass yasası ile görevine dön- mesi engellenen Eskı Adalet Bakanlığı Müste- şan Yusuf Kenan Doğan. yasanın. bakanlıktaki laik ve Atatürkçü kadroların tasfiyesine yönelik oldu- ğunu savundu. Doğan. TBMM'de ka- bul edilen by-pass yasası- nın ıptalını sağlamak için Danıştay'a itirazda bulu- nacağını belirterek "Ada- let Bakanlığı personelini Alevi ve Sünni diye ayır- mak bölücülüktür. Laik ve Atatürkçü kadrolara yö- nelik. yasanın çıkmasın- dan önce başlayan ve sür- dürülen bir tasfıye hare- keti var" dedi. Adalet Ba- kam Mehmet.Vğariseba- kanlıkta mezhep ayrımı- nın söz konusu olmadığı- nı bildirdi. Anayasaya aykın oldu- ğu belirtilmesine karşın. TBMM'de kabul edilen. Adalet Bakanlığı müste- şarı ve bakanlık müşavir- lerınin atanmasına ilişkin by-pass yasası ile ilgili tar- tışmalar sürüyor. Çıkarılan bu by-pass yasası ile görevine dön- mesi engellenen eskı Ada- let Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Kenan Doğan. gö- revine dönınesı içın Da- nıştay'a açtığı davanın ha- len sürdügünc dikkat çe- kerek "^ ürütmenin dur- durulmasına bakan irira/ etmesine karşın. Danıştav bunu reddetmiştir" dedi. Doğan. halen süren bir davanın sonucunu etkile- mek için bu by-pass yasa- sının çıkarıldığını sav una- rak "Hukukaavkınbiro- lay var ortada. Anayasa Vİahkemesi'nce iptal ediP miş hükünıler tekrar geti- rilmek istenivor. Anayasa Mahkemesi'nin by-pass yasasını iptal etmesi için Danıştay'a itirazda bulu- nacağim" diye konuştu. > Alevilik suç mu' Doğan. Adalet Bakanlı- ğı müfetışlerince hakında başlatılan soruşturmada, bakanlık personeline, "Alevi olduğunuz için mi işe alındınız" şeklinde so- rıılar yöneltildiğini anım- satarak Cumhuriyet'e şunlan söyledi: "Çalışanlara, Siz Ale- vi misiniz. değil misiniz, Alevi olduğunuz için mi müsteşarın yanında çalı- şıyorsunuz" diyesoruyor- lar. L'lke bütünlüğü için ol- dukça tehliketi bir soruş- turma şekli yürütülüvor. Bakan Ağar'ın. ne yap- mak istediğini bilmivo- rum. Ama herkesin bir misyonu var. Yusuf Kenan Doğan'ın Alev i olması suç mu? Türkiye Cumhuriye- ti, laik bir ülke. Bunu içi- mize sindirmemiz lazım. İnsanlar.yasalarkarşısın- da eşirrir. Adalet Bakanlığı'nda laik ve Atatürkçü kadro- lar tasfiye ediliyor. Bu ke- sin. Yasanın çıkmasından önce başlayan bir kadro- laşma. bir tasfiye hareke- ti\ar. Bu fasfıye harekett, bv-pass yasasıyla devam ettirilmek isteniyor." Ağar'dan savunma Adalet Bakanı Mehmet Ağar. bakanlıkta mezhep ayrımının söz konusu ol- madığını. herhangi bir ba- kanlık müftettışinindeça- iisanlara. Alev i olup ol- madıkları yönünde soru- lar sormadıâını bildirdi.