25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ KlT'lerin ürün fiyatlarını rasyonel belirlemelerine izin verilmeyerek özel sektöre ucuz girdi sağlandı "7 BENCE İZZETTİN ÖNDER Ozel sektörün kârı KTPlerden 800 600 400 200 Ozelleştirmeyelim mi? Özelleştirme ve devletin küçültülmesi kavramları karnuoyuna oldukça iyi pazarlandı. Bir yandan, hiçbir nedensellik ılışkısine girılmeden, mevcut durum halkın gözünde abartıldı, diğer yandan da ekonominin kurtuluşu özelleştırmeye devletin küçültülmesi sorununun çözümüne bağlandı. Öte yandan, tüm bu mgnevralar yapılırken Türkiye dunyadan da soyutlanarak özelleştirme ve devletin küçültülmesi sorunları sadece Türkiye'ye özgü birer konu olarak kamuoyunayansıtıldı. Böylece "günah keçisi" bulunmuş oldu! Bulunan bu günah keçisi, 1984 yılında kabul edilmiş olan 2983 sayılı yasadan 1994 yılındaki 4046 sayılı yasaya dek uzanan 10 yıllık sürede bir dizı yasal düzenleme yanında, tam bir bakımsızlık ve ilgısizlik ile özelleştirme mezbahasına sokuldu. Toplumlar, teknık olayları, doğal olarak fazla derinliğine anlayamasalarda, oluşan bozuklukları algılayabilırler. Işte böylece oluşan maddi temel, yani bizzat olayı yaşamak, bireylerin ona karşı olumlu ya da olumsuz tepkisine neden olur. Bugün Türkiye'de oldukça yaygın platformlarda özelleştirme konusu tartışılıyor ıse, konu etrafında toplumsal sorgulama başlamış demektir. Hele de bu tartışmaya hükümet de, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'ndaki, "Başta özelleştirmenin yasal ve kurumsal altyapısında gözlenen aksaklıklar ve eksiklikler olmak üzere, toplumsal uzlaşma zeminine dayandırılmaması nedeni ile özelleştirme çalışmalannın başlangıcından bu yana geçen 10 yıllık dönemde beklenen hedeflere ulaşılamamıştır" ifadesi ıle katıldığında işler iyice karışmaya başladı. İyi ki de böyle bir karmaşa oluştu ve böylece toplumun uyanması yoluna girilmiş oldu. Özel kesim örgütlerinın özelleştirmeye bakışı veyapılagelen uygulamayı eleştiri biçimi ise, bu karmaşayı netleştırmektedir. Özel kesim, hâkim yönü ile, şimdiye dek yapılmış olan uygulamayı fazla eleştirmeden, özelleştirmenin hızlandırılmasını istemektedir. Bence de bu konuda özel kesim, kendisi açısından, fevkalade akılcı davranarak özelleştirmenin biçim ve yöntemine değil, fakat gerçekleştirilış hızına tepkı duymaktadır. Bir lokantada siparişi verdikten sonra belirli bir süre içınde yemek gelmez ise, insanlar psikolojik tatminsizlik yaşar. Işte özel kesim böyle bir tatminsizlik yaşıyor. • •• Kamu kuruluşlarına talip olanlar, tekel konumunda olan ve kâr edenlere eğilimlı olarak bunları olabildığınce düşük değer üzerinden almaya çalışırlar. Enflasyonun yüksek seyrettıği dönemlerde yatırımların ıleriki dönemlerde saglayacağı getirilerin, yatırımın yapıldığı dönemde ıtade ettiği değer küçük olur. Böylece, satın alınacak kuruluşun sermaye değeri küçük olarak algılanır. Kamu kuruluşlarına talip olanların fiyat kırma talepleri karşısında ağır borçlu konumundaki hükümetler ıse fazla bir direnme gösteremezler. Görülüyor ki özelleştirmenin arkasında piyasaların rekabete açılması, verimliliğin arttırılması ya da mülkiyetin tabana yayılması vb. gıbı bir amaç yoktur. Kâr dürtüsü ile çalışan özel girişimciler özelleştirme ile kendilerine yeni kâr alanı açmak, mevcut işletmeleri ucuza kapatmak, faktör ve mal piyasasında devleti ortadan kaldırarak olgopalistık f lyatlama yöntemıni uygulamak, emekçi örgütleri çökerterek yeni üretim tekniklerinden en yüksek kârelde etmek gibi amaçlar peşinde koşmaktadır. Özelleştirme dayatması özel kesimden geldiğine göre, kumluşların ucuza kapatılması, tekelci yapıların güçlendirilmesı, emekçilerin sokağa atılması işin dogası icabıdır. Kısacası bugün şikâyetçi olduğumuz özelleştirme biçımı doğrudur. O kadar dogru ki özel kesim özelleştirme biçiminden memnun gözükmektedir. Özel kesimin şikâyeti, işın biraz uzamasından kaynaklanmaktadır. ••• Devlet işletmeciliğinirı toplumun bilincinden silinme çabaları, yatırımların teknolojiye yönelik olarak arttırılması, bunların yurt sathında sosyoekonomik dengeyi sağlayacak biçimde dağıtılması ve sermayenin ülke ve emekçiler lehine ülkede tutulması amaçlarında kamusal kararlann hâkimiyetıni ortadan kaldırmaya yönelıktir. Kısa dönemlı kâr azarnıleştirilmesi amaçlarına ters düşebilecek söz konusu sosyal amaçlar, ancak kamu işletmeciliği eli ile sağlanabilir. Bu nedenle kamu işletmeciliği ve devletin ekonomıdekı rolü günümüzde ömrünü tamamlamamış, fakat biçim değiştirmiştır. Bugün açığa çıkan bazı olumsuz sonuçlarla birlikte eğıtim ve sağlık gibi temel kamu hizmetleri ile, sigorta kurumlarının da özelleştırılme rampasına yerleştirilmesi toplumsal bilinci uyarmış bulunmaktadır. Toplumun algıladığı ve tepki duyduğu olumsuzluklar giderek artacaktır. Bu olumsuz sonuçlar, devletin küçültülmesi amacında da olduğu gibi sıkışan sermayenin deviniminden kaynaklanmaktadır. Umalım kı halkımız bu dönüşumü artık anlamış ve tepkısinı ona göre geliştirmiş olsun! Kamu ve özel sektörde işçi başına reel kâr • 19861991 yılları arasında KlT'lerin ürün fiyatlarını rasyonel koşullara göre belirlemelerine izin verilmeyerek, özel sektöre ucuz girdi sağlandı. KlT'ler zarar ederken, sanayicilerin kârları ikiye katlandı. • Özel sektör 1990 başından itibaren reel ücretlerdeki artışı, KİTlerden sağladığı ueuz girdilerle karşılayarak işçilik başına düşen kâr oranını yükseltirken, kamu kııruluşlarının, ücret artışları karşısında, rasyonel fiyat belirleyememeleri nedeniyle zararları büyüdü. ANKARA (Cumhuriyet Büntsıı) 19861991 yılları arasında KlT'lerin ürün fıyatlannı rasyonel koşullara göre belirlemclerinc izin verilmeyerek, özel sektöre ucuz girdi sağlandı. özel sektöre kaynak aktarımını sağlayan bu politikalar sonucunda KİT'ler zarar ederken, sanayicilerin kârları ıkıye katlandı. Doç Dr Erinc Yeldanın " Türk Ekonoınisinde kıiziıı Olusıımu 19901993" adlı çalışmasında. özel sektördekı 15ü en büyük sanayi fırması ıle KlT'lerin verilerindeıı yaptığı hesaplamalara göre. 1986 yılından itibaren kamu kcsıminde urün fıyatları özel sektörün gerisinde kalmaya başladı. KlT'lerin ürün fiyatlunnı rasyonel koşullara göre belirlemelerine izin verilmeyen aynı dönemde, bu politıkalarla özel sektöre ucuz girdi sağlandı. Özel sektör 1990 başından itibaren reel ücretlerdeki artışı, KlT'lerden sağladığı ucuz girdilerle karşılayarak işçilik başına düşen kâr oranını yükseltirken, kamu kııruluşlarının, ücret artışları karşısında. rasyonel fiyat belirleyememeleri nedeniyle zararları büyüdü. Buna göre, KİT ürünlerının fiyatlaıınm rasyonel koşullara 1980 200 400 600 Doç Dr. Erinç Yeldan'ın yaptığı hesaplamalara göre 1986yılından itibaren kamudaki ürün fiyatlan özel sektörün gerisinde kalmaya başladı. O Ç)ÖzelSanayi ( ) B B T ) Kamu Sanayi göre düşük belırlenmcsi yönündeki siyasi politıkalarla özel sektöre kaynak tranferi yapılırken, KlT'lerin zarar etmesiııe, sanayıcinin dc kârlannın arttırılmasına olanak sağlandı. Çalışmadu, hükümetin özel sektöre kaynak transferi yönündeki politıkaları şöylc açıklandr "Hesaplamalar, 'işçi başına reel üretim' veya 'sernıaye üretim katsayısı' gibi iiretkenlik göstergelcri açısıııdan, kamu işletmelerinin ö/.cl sanayi işletmelerine göre daha verimli çahştığını göstermektedir. İki kesim arasındaki temel f'ark, Kİ T'leriıı ürün fiyatlarını, idari müdahalelcr nedeniyle piyasa koşullarının dışında helirlemek /.orunda kalınalarıdır. Ancak bu tarklılık, kendiliğindcn oluşan bir süreç degil, özel sermayeye ucuz girdi saglama biçiıııinde öıctleycbileceğimiz serınaye bir ikiıııi ve holüşünı politikasının, bir kaynak transferi politikasının tcmel ıınsıırıı olarak degerlendirilmelidir.'" Çay üreticisi Yatınmlar kardeşe emanet borç kurbanı BDT ülkelerindeki mevzuat eksiklikleri yatırım riskini arttınyor • 27 trilyona ulaşan tartışmalı kredi borçlarına karşılık olarak, bütçeden kuruma ayrılan 20 trilyon liraya, alacaklı bankalar talip oldu. Devlet Bakanı liyüp Aşık, kuruma ayrılan 20 trilyon liranın 5 banka tarafından şimdiden paylaşıldığını acıkladı. (ÇAYKUR) ları ortalığı karıştırdı. Kuruınun kötü yönetılmesınden dolayı 4 TRABZON (Cumhuriyet) yılda böy lesıne bir borç balağına (,'ayKur'un 27 trilyona ulaşan ıılaşıldığını söylcyen Aşık. bortartışmalı kredı borçlarına karşı cun sıtırlanmaması halındc gelelık olarak, bütçeden kuruma ay cek yıl 60 tıılyona çıkacagını, bu rılan 20 trilyon liraya, alacaklı yü/den borcu kapatmak zorunda bankalar talip oldu. (,'aydan so oldııklarını savundu ÇayKur (îencl Müdür Vekılı rumlu Devlet Bakanı Eyüp Aşık, kuruma bütçeden ayrılan 20 tril Dursun Naiboğlıı, kıırumu batıryon liranın 5 banka tarafından dıklarına ilışkın açıklamalara katılmadıgmı, biitün şimdıden paylatarımsal ürünlerın şıldığını acıkladı. devlet tarafından 1996 bütçesinsübvanse edıldığini, de ÇayKur'a 20 ÇayKtır'dakı uygutrilyon lıra ayrıllamayı böyle kabul ması, ancak bu cttıklenni savundu. parunın lıemen 1996 bütçcsınden henıen hepsinin ÇayKur ıçın ayrılan tartışnıalı banka 20 trilyon liranın tarborçlarına gıdiyor tışmalı alacakları olması, ciddi tarolan bankalar taratışmaları gündefından paylaşılacak megetirdi. olması, yeni bir tarKurunı 1W2'. .„ , . . tışmayı da peşinden deıı bu yana ban ~ Devlet Bakanı Aşık getjrdi Ş u ^ m a h . kalarclan aldığı kemeleri süren alaeak ya da borç kredılcr karşılığında bugüne kadar 5 trilyon lıra ödcme yaptı. miktarı davaları ne olaeak? Üre(,'ayKur'a göre faızlcr de ıçınde tıeı ıçın öngörülen paıanın bankolmak üzere kalan toplaın banka lar tarafından paylaşılması haliııborcu 5.7 trilyon. üysa alacakla dc, ürctıcı ne alaeak'.' Üreticinin rı bankalar kurunuın kendilerine ürünün karşılığı ıçin ayrılan bu toplaın 27 tı ilyon lira borcu oldu paranın artık olmaması halinde kıırum yenıden bir borç girdabı ğunu iddia ediyorlar. (,'ayKur'la bankalar arasında içine girmeyecek mı? Bütün bu bu tartışma sürerken Eyüp sorular, henı kurum hem üretıcı Aşık'ın Trabzon'daki açıklama açısından yanıt bekliyor. AHMETŞEFİK • Yatırımcıların "yüksek kazanç" beklentisi, bu ülkelerin bankacılık, finans ve sigorta sistemlerindeki yetersizlikleri nedeniyle "yiiksek riske" dönüşüyor. •Son olarak Kırgızistan'da Türk yatınmcısı Fehim Yenice'nin yaptırdıgı dört yıldızlı bir otele el konulmasıyla bu ülkelcre yapılan yatırımların ne kadar güvenceli olduğu sorusu gündeme geldi. • NURTEN YALÇIN *• «« »II ! Türk cumhuriyetlerindekı ekonomik alandaki yasal eksiklikleri Türk yatırımcısının önünü kesiyor. Yatırımcıların "yüksek kazaııç" beklentisi, bu ülkelerin bankacılık, finans ve sigorta sistemlerindeki yetersizlikleri nedeniyle "yüksek riske" dönüşüyor. Son olarak Kırgızistan'da Türk yatınmcısı Fehim Yenice'nin yaptırdıgı dört yıldızlı bir otele el konulmasıyla bu ülkelcre yapılan yatırımların ne kadar güvenceli olduğu sorusu gündeme geldi. Türk Kırgız Iş Konseyı Başkanı Oktay Varlıer sosyalist sistemden kapitalıst sısteme geçen Türki cumhuriyetlcrdeki mevzuat yctcrsizliklerinin yatınmları olumsuz etkilediğini belirttı. Varlıer, "Bu ülkelerde risk sigortası yok. Yatırımların Karşılik.li Korunması ve Teşviki Anlaşması inızalandı, ancak henüz teati cdilmcdi. Bu anlaşma yü Türk cumhuriyetlerindeki mevzuat yetersizliği yatırım ve yatırımcıları olumsuz yönde etkiliyor. rürlüğe girıneden risklcrin a/.alması müıııkün olmayacak" dedi. Dünya Iikonomık Işbırlığı Konseyi (DEİK) Bağımsız Devletler Topluluğu Iş Konseylerı Geııel Sekreteri Ömer Ürenden, Türk yatınmcısı açısından Türkı cumhurıyetlerde iş yapmanın çok büyük bir rısk taşıdığına dikkat çekti. Bu ülkelerde bankacılık sıstcmının oturmadığını soyleyen Urenden, "Yatırım yapmak içiıı Türkiye bu ülkelere kredi veriyor. Ancak bunun karşılığında garanti vermeleri gerektiği halde garanti veremedikleri gibi lürkiye'ninZiraatBankası kaııalıyla garanti vermesini de istiyorlar" dedi. Türk Dış'Iıearet Vakfı BaskanıErtuğrulÖnen, Türkı cumhuriyetlerin yatırım açısından risklı ülkeler arasında olduğunu, ancak buna rağmcn bu ülkelere giderek yatırım yapmaktan kaçınmamak gerektiğini vurguladı. Önen, bir ülkeye yatırım yapmadan önee bu ülkcdeki hukuk sistemınin ne dereee oturduğu, yabancı sermayeye nasıl baktığı gibi soruların yaıııtlanması gerektiğini belirttı. Öncıı, "Butür yatırım riskleri sadece Türki cıınıhuriyetlerdedeğil, Rusya, Bıılgaristan, Romanya gibi ülkelerde de vardır. Bu cumhurivetler hukuk devlcti olıııa nıücadelesi veriyorlar. Eger herhangi bir Türk yatırımcısına bir haksı/lık yapıldıysa büyükelçiliğimu var, ticaret müşavirlikleri var. Çok da çaresizdeğiliz"dedı Ç Î F T Ç Î DOSTU/SADULLAHUSUMİ Denizli'de Tanm Faciası hem de tarım kendi yoluna devam edecek... Verilen bilgiyegöre, arıtma tesisinin maliyeti, fabrikaların yıllık kazançlarının 20'de biri bile degil... Hatta bazı fabrikaların kazancının DENİZLİ Türkiye'nin hemen hemen birIşte.. Denizli'de bu ilkel çelişkileri yaşadık... yüzde biri bile değil... Üstelık, valilerin arıtma çok bölgesinde sorunlar birbirine benzer... Insan sağlığı, tarım, hayvancılık, çevre temiz tesisi yaptırmak için zorlama yetkileri de var... Düzensizlik, işsizlik, parasızlık ve hatta açlık liği sanayıye feda edilmiş... Biraz yüksekçe Isterse çevreyi kirleten suları bir anda durdugözle görülür hale gelmiştir... Geçenlerde bir bir tepede kurulan organize sanayi bölgesin rabilir... Gene isterse çevreyi kirletmeye depanelde bulunmak için Denizli'ye gitmiştim. den akan kimyasal atıklar, Denizli'nin çevre vam eden fabrikaları bir dakika içinde kapaKenti dolaşırken, beklentilerimin aksine, gü sindeki 70 bin dekarayakın araziyi kirletiyor... tabilir... Arıtma tesisi çalışana kadar da kapızellikler görünce şaşırmadım desem yanlış Zehirliyor!.. ya vurduğu mühürü sökmeyebilir... Hiçbir kimolur... Tam bir cinayet... Hatta katliam!.. se veya makam bu işlemlerden dolayı validen Eski Denizli gitmiş, yerine yeni bir kent gelBu facia karşısında yetkili makamların kılı kı hesapsoramaz... miş... Güzel ve modern binalar yapılmış... Ge pırdamıyor... Kıpırdayanların da sonuç alma Ama Denizlililer gene bu arada "Bu ışleri niş ve bakımlı caddeler açılmış... Her taraf pı gücü yok... 70 bin dekar araziden binlerce, on yapabılmek için yürekli vali gerekir" diyorlar... rıl pırıl.. Helealışveriş merkezlerinin ve mağa binlerce insan geçiniyor. Gene on binlerce in Zira iddialara göre ileri gelen sanayicilerin hüzaların güzelliği anlatmakla bıtmezl... san o bölgede yetişen ürünlerden yiyor... kümetleyakınilişkilerivarmış... Kendilerini sıTabii, bu gelişmenin süratli sanayileçmeİşin daha da acı yanı, halk bu vahşeti şikâ kıntıya sokacak bir yöneticiyi bir dakika içinden kaynaklandığını bilmeyen yok. Sanayi ge yet etmekten de korkuyor... Konuştuklarımız de başka yerlere tayin ettirebilirlermiş. liştikçe, Denizli daha da büyüyecek ve güzel sorunu anlatıyor, ama ismini vermekten çekıBir haftaönce yeni vali göreve başladı... Taleşecek. Ancak, bu güzel ve gurur verici man niyor... Bir Denizliliye "Kul kuldan korkar mı" bıı bazı tespitlerı ve ön çalışmaları olaeak... zaraları ana caddelerden otomobille geçerken demek istedim... Daha cümle tamamlanma önerimiz, Denizli'nin ve çevre halkının en görmek mümkündür. Kentin içinde ve çevre dan yanıtını aldım: önemli sorunu olan "kirlenmeye" ilk fırsatta el sinde yaşama katıldığınız atması... Göreceği manzaman sıkıntılar hemen orEğer çok kısa süre içinde önlem alınmazsa Denizli'de birinci zara dehşet verici olataya çıkmaya başlayacak derecede tarım bölgesi sayılan araziler çoraklaşacak... Tarlalarda eak... Eğer korkmazsa tır. Süratli sanayileşmenın geçimini sağlayan on binlerce insan aç kalacak... Ayrıca, Akan sorunu bir ay içinde çözemodern bir kent yarattığı, bilir... Çünkü yetkileri saKöyü ile Pınarkent arasında fabhkalar kurulmaya devam ediliyor... nayıcılere arıtma tesisi buna karşılık tarıma da büyük bir darbe vurduğu göBuraları da birinci sınıf tarım arazisi... Yasalarımız birinci sınıf yaptırmaya yeter de artar rülecektir... tarım arazilerinin üstüne bina yapılmasını yasaklıyor. bile... TEMA Başkanı HayretGökpınar Çayı ile Beretin Karaca'nın kulakları çınlasın... Sayın Ka"Hayır... Fabrikatörler artık kul değil... Kul ket Kanalı, Akan Köyü'nde bırleşiyor... Buraraca "ülkemizde her yıl bir Kıbns kadar top olan biziz... Valiler, tarım il müdürleri, diğer da akan sular kanallar vasıtası ile 50 bin derağın erozyon yüzünden yok olduğunu" an yetkili makamlar bile başa çıkamıyor... Sana kar araziyi suluyor... Ancak basma sanayıi ve latırken devlet ve hükümet yetkililerinin dök yiciler o kadar zenginleştiler ki biz onlara kar~ diğer ağır sanayi fabrikalarından gelen zehirtüğü gözyaşlarına inanmasın... Dökülen göz şı haklanmızı arayamayız... Bizi silindir gibi li sular da böylece kanallarla ekim alanlarına yaşları sadece o muhteşem salonlarda kalı ezerler... Nefes aldırmazlar..." zehirlerini saçıyor! yor... Hele, Denizli'ye bugüne kadar ogözyaşSakın bu insanları kınamayın. Çünkü, olEğer çok kısa süre içinde önlem alınmazsa larından bir tek damla bile nasip olmamış... dukça önemli makamlardan olan bazı kişiler birinci derecede tarım bölgesi sayılan araziTürkiye'de sanayinin Anadolu'ya yayılma bile korkuyor. Onlara karşı bir hareket içinde ler çoraklaşacak... Bir daha da bu bölgede tası, gelişmesı, iharcata yönelmesı, dövizleri ül olamayacaklarını açıkça ifade etmekten ka rım yapmak mümkün olamayacak. Tarlalarda kemize akıtması hepimize gurur verir. Böyle çınmıyorlar... Sorunu devlet büyüklerinin çöz geçimini sağlayan on binlerce ınsan aç kalabir gelişmeyi yıllarca hasretle bekledik. Baş mesini öneriyorlar!.. cak... Ayrıca, Akan Köyü ile Pınarkent arasınka illerimizde de beklenti içindeyiz. GördükAslında tarıma, hayvancılığa, insan sağlığı da fabrikalar kurulmaya devam ediliyor... Buçe seviniyoruz, sevineceğiz... na ve çevreye zarar vermeden de sanayi bü raları da birinci sınıf tarım arazısı... YasalarıAma, neden bir işi yaparken diğerini bozu yüyebilir. Yetkili makamlar birinci sınıf tarım mız birinci sınıf tarım arazilerinin ustüne bina yoruz? Başarılarını alkışladığımız insanlar, bi arazisine fabrika kurma izni vermeseler, kuru yapılmasını yasaklıyor. Vilayetın bu bölgede raz para sahibi olduktan sonra, neden insan lan fabrikalar, arıtma tesisi yapmadan çalışma de inceleme yapması gerekıyor!.. Güzelleşen ve gelişen Denizli'ye ve Denizları ezmekten zevk alırlar? Bunu anlamak izni alamasalar hiçbir mesele kalmayacak... Hem sanayi gellşecek ve iş sahaları açılacak, liliye yazıkolmasın!.. mümkün değildir... Asgari ücret baş ağrıtacak ANKARA (ANKA)Asgari Ücret Tespit Komisyotıu'nun çalışmalarına başlarnasıy la birlikte yeniden gündeme gelen asgari ücrette "yürürlük tarihi" sorunu. belirleme çalışmalarının çetin geçeceğinın ılk sınyalını verdi. Geçen yıl yürürlük tarihinin eylül ayına kalmasına neden olan Hazine'nınbu yıl yine DYP'li bakana baglı olması, asgari ücret belırlemclerinde hükümet krızı bcklentilerıne neden oldu. Sanayi ve tarım kesımi asgari ücret tespit komisyonlarının ılk topiantılarında, ışvercn kesımi yürürlük tarıhının "eylül olarak kalması", ışçı kesımi ıse "agustosa çekiİmesi" yönündeki ısrarını dıle getırdı. (,'alışma vc Sosyal Güvenlık Makanı Emin kııl'un ağııstostan yana eğılıın belirtmesı ışveren kesimını endişclendirirken Asgari ücrette yürürlük tarihi sorunu yeniden gündemde • (,'alışma Bakanı Knıiıı Kul'un asgari ücrctin yürürlük tarihi konusıındaki L'ğilinıinitı ağustos yönünde olması işveren kesimini cndişelendirirken Kul'un bu cğilimi konıisyonda gcgen yıl yaşanan DYPUIP çckişıncsinin bu yıl da DYP ile ANAP arasında yaşanacağı beklcntisini doğurdu. Kul'un bueğılımı konıısyonda geçen yıl yaşanan DYPCHP çekışnıesinın bu yıl da DYP ıle ANAP arasında yaşaııacagı beklentısinı dogurdu. Asgari üeretin geçen yıl yapılan beliılenıelerindedö BORSA yı En Yeni Teknolojiyle RealTüne İzleyin... MKB hisse senedi piyasası takibinde data hattı ve modeme SON Anlıan: f ve asgari ücret ortaya çıkmış olmasına karşın ağusios ayıııda yürürliıge girnıeıııcsı ıçıncngellerçıkarıldı. Uııengellerdenbırını DYP'li l)c\let Bakaııı Avkon Doğan'a baglı koınısyondakı lla/ıne teınsilcısinın ışvercnlcılc bıılıkte tupluntılaıa katılnıaması oluşlıırdu. Kaıar yeteı sayısının bulunaınanıasına yönelik bu engellemeleı asgari üeıetın 11 loplaııtı boyunca belırlcneıneınesıne neden olurkeıı yi'ııürliik lııı ilıinın eylüle kalacağınııı kcsınleşnıesı üzerıne de son toplanlıyaTürkls, kalılmadı. Türklş temsilcısi Genel Lğınemin bakanı Aydın Güven lım Sekreteri Salih Kılıv'ı Gürkanasgaıi üeretin "yük çok kı/dııan bu gelişıııclcr. sek ve erken" belirlenmesi Kılıç'ın Doğan'ı "işveıvnleyönünde çab.ı gösterdı. Aynı riıı kucağında siyasct \apçabayı daha sonra atanan Ba nıak"la suçlaınası ve bu ııekaıı Ziya Halis de sarf etti. denle Doğan'a 800 nıılvon lıAncak CHP'li bakanların bu ra tazmınat odemeye ınalıdüşüncesine DYP karşı çıktı kuın olmasıyla noktalandı. Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin fiyat ve işlem adetlerini anında (realtime) izleyebilecek, portfoy yünetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz. litmbul: Curnhurıyel Cad Ülladebk No 1 FınHanKal ? 3 80?30 Elmadağ • Seans içinde alış/satış teklifi, endüşük/en yüksek ve son işlem fıyatı ile hisse bazında işlem adedi ve sözleşme sayısı, Seans sonunda ağırlıklı ortalama fiyatlar, Seans ıçı ve tarihsel gratik, Portfoy yonctımi/onlinc kârzarar hesabı, Teknik analiz (cn yaygm 9 adet gösterge), DDE olanağı ıle Excel'e veri aktarma, Mcta Stock'a/Meta Stock'dan veri transferi, Hisse senetlerinin geçmişe donük bilgıleri. Bo^az Sk No 7/2 06700 Guiosmanpaşa Tel 10312) 427 1113 (3 hal) Fak:. (031?) 427 14 63 Tel (0212)248249423162112317960 r«k>! (O212)?Vnr>77 FOREKS Bllgl İletlşlm Hizmetleri A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle