25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7Mayıs ± emekç 1977 Mayısı bir daha \aşamak isteme- diğimiz kaıılı olavlara sahnc oldu. i IıavraııııKEREM ILGAZ Bugün yine " 1 Mayıs" ve emekçıler bir kez daha meydanlarda... Amerikan işçılerinin 8 saatlik çalışma süresi için başlattıklan direnişle ilk kez 1890 yılında kutlanmaya başlayan işçi bayramı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Istanbul ve Selanik'te kutlanırken, işçiler, Türkiye Cumhuriyeti döneminde kutlamalann yasallaşması için çok zor yollardan geçtiler. İ977'de çıkan olaylar nedenıy le Taksim Meydanı uzun süre gösteriye yasaklandı. Uluslararasi işçı kuruluşlan tarafından ilk kez 1890 yılında kutlanmaya başlayan işçi bayramı. Türkiye Cumhuriyeti'nde izinli olarak yalnız 14 kez kutlandı. Osmanlı Imparatorluğu döneminde işçüerin Kâğıthane tepelerinde Ortak istem Çalışan yönetime katılsın GÜNNUR İLHAN eğlenerek kutladıklan işçi bayramı. istanbul'un işgalinden sonra ise işgalcilere karşı direniş eylemlerinin yapıldıgı güne dönüştü. îzmir lktısat Kongresi'nde 1 Mayıs"ın "amele bayramı'" olarak kutlanması karannın alındığı 1923 vılından sonra işçi bavramı ya.sjlîaştı. 49 yil yasaklandı 1924 \e 1925 yıllannda kıtlesel olarak kutlanan işçi bayramı, 1926 Nilında Takrirı Sükûn Yasası nedenıyle yasaklı döneme gırdi ve 49 yıl yasaklandı. 1935 yılında ise "amele ba>ramrnın ismı bir yasa ıle "bahar bayramr olarak değişti ve 1 Mayıs bütün ülkede genel tatil ilan edıldı. Jlk önceleri olaysız bir şekilde kutlamalar yapılan 1 Mayıs'ta. ülkenin şartlarının da değişmesiyle birlıkte 197 6cian sonra kutlamalara "kan kanştT. I976'da 49 yıl aradan sonra kutlanan işçi bayramı. DlSK'in önderlığinde Taksim Meydanı'nda gerçekleşti. Bugüne kadar adından en çok söz ettıren kutlamalar ise 1977 yılında yaşandı. Bu tanhte Taksim Alanı'nda toplanan insanlara karşı nereden geldiğı bugüne kadar belirlenemeyen ateş açılması sonucu. bir kısmı ezilerek. bir kısmı da açılan ateş sonucunda 34 kişinin yaşamını kaybetmesine neden oldu. Bu olaydan sonra Taksim Meydanı "sakıncab" olarak tarihtekı yerıni aldı. 1978 yılında 1 Mayıs kitlesel olarak kutlanırken, 1979 yılında İstanbul Sıkıyönetim Komutanlıgı'nca yasak konulması nedeniyle kutlamalar yapılamadı. 12 Eylül 1980 askeri darbesınin getirdiği yasaklar, işçı ba>raminın kutlanmasına da engel oldu. 1980'den sonra 7 yıl boyunca işçi bayramı kutlanamazken. 1981 yılında "bahar ba>ramırı olarak kabul edilen " 1 Mayıs"ın nıteligı değiştirılerek işgünü halıne getirilidı ve bayram olmaktan çıkarıldı. Meydanlardan salonlara 12 Eylül'den sonra yapılan ilk işçi bayramı kutlaması. 1987 yılında kapalı salonda gerçekleşti. 1988 yılında ise bazı milletvekilleri \e DİSK yönetiçilerinin de aralannda bulunduğu grup Taksim Anıtı'na çelenk koyarken. çe\ rede bulunan Çok sayıda kişı gözaltına alındı. 1977'den tam 12 yıl sonra 1989 yılında gerçekleştirilen kutlamalarda yine kan döküldü. Bu tarihte üzerine açılan ateş sonucu 17 yaşındaki marangoz kalfası Mehmet Akif Dalcı yaşamını yıtirdı. çok sayıda kişi gözaltına alındı. 1990 yılında ise kutlamalara katılanların üzerine açılan ateş sonucu Gülav Beceren isımlı bir ünıversite öğrencisi felç oldu. 1991 yılındaki kutlamalar. diğerlerıne göre sönük geçerken. bir yıl sonra istanbul. Ankara, Izmir, Adana ve Mersın'de vapılan kutlamalarda yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı. Bu tarihte İstanbul Gaziosmanpaşa'da Sosyalist Partı tarafından düzenlenen mitinge çok sayıda kışı katıldı. lkı ayrı alanda kutlanan 1993 yılı "İşçi' Bayramı"nda, Türk-İş Abide-ı Hürrıyet Alanı'nda. DtSK. kamu sendikaları, Otumobil-lş ve bazı msslek örsütleri Pendık'te miting düzenledU 994'te Şişli Abide-ı Hürriyet Meydanı \e 1995"te Kadıköy'de >apılan kutlamalara çok sayıda kişi katıidı. 1996 I Mayıs'ını birlıkte kutlamaya hazırlanan işçi konfederasyonlan sıyasi ve ekonomik kararlann alınmasına artık çalışanların da katılmasını istıyor. Işsizlık ve eksik istıhdam oranının yüzde 20'ye tırmandığı, milyonlarca kişinin sigortasız ve güvencesiz çalıştığı, sadece 1 milyon sendikalı işçınin bulunduğu Türkiye'de yeniden "işçi bayramı" kutlanacak. Memurların bir yıl içinde yüzde 40 gelır kaybına uğrarken, anayasayla güvence altına alınmış sendıkal haklarını kullanamadıkları ülkemizde şımdi çahşanlar bir kez daha ortak istemlerinı dıle getirmek için 1 Mayıs'ta Kadıkö> Meydanı'nda olacaklar. 1 Mayıs öncesinde Türk-lş Başkanı Ba> ram Meral. DİSK Başkanı Rıdvan Budak ve Hak-tş Başkanı Salim Usluya "Türkhe'nin içinde bulunduğu koşullarda 1 Mayıs'ın anlamını" • sorduk. Üç konfederasyon başkanı 1 Mayıs'ın iktidarın oltımsuz uygulamaları için bir "uyan" niteligı taşıması noktasında birleşirken. ortaklaştıklan bir başka konu ise "çabşanlann alınan siyasi ve ekonomik kararlara katılmasının sağlanması". Türk-lş Başkanı Meral. ANAYOL Hükümeti'nden çahşanlar lehine "çok fazla iş beklememekle birtikte çok şey vapması için baskı unsuru" olacaklannı sövledi. Meral. "Zaman zaman eleştireceğiz, zaman zaman yol göstereceğiz'* derken. siyaset yapmak için ise çalışanlara adres olarak "parlamentoyu" gösterdı. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ıse ANAYOL hükürhetinin programının "çalışanlar aleyhine olduğuna" dikkat çekerek, tüm "vergisini veren sanayici" de dahil olmak üzere tüm örgütlü sınıfsal ve sosyal kesimleri ülke yönetimine katılmak için baskı unsuru olmaya çağırdı. Hak-lş Genel Başkanı Uslu ise hükümetin ülkenin ıhtiyacı olan köklü reformları yapabilmek için gerekli "altyapıya" sahip olmadığmı söyledi. Uslu da "sivil örgütlerin" ülke yönetimine dahil edilmesıni isterken. \NAYOL hükümetınin başansınm da buradan geçtiğini savundu. 1 Mayıs 1977'de Taksim Mevdanrnda 34 kişi yaşamını v irirdi. Meydanda toplanan binlerce işçi miting sonunda yaşanacak olavlardan habersizce emeğe saygı isrivordu. Eski DİSK Gıda-İş Genel Başkanvekili Ahmet Ertan, kanlı 1 Mayıs 1977 gününü anlatıyor 'Padamada, toprağm kay<1IF-HI ANKARA ı C'umhuriyet Bü- rosu) - Çıkan ta>lar nedenıyle '4 kişinin öidüöü Mayıs 1977 mint>ine tanık uinDlSKGıda- Iş Genel Başkan- vekili Ahmet Er- tan. o günü Cumhurhet'e anlattı. Olayda polıs parmağını bir kez daha gündeme getıren Ertan. orta- ya atılan ve çok yakınında patlayan bir bomba ile toprağın altında kaydığını san- dığını itade ettı. Ahmet Ertan'ın. 19 vıl önceki kanlı 1 Mayıs'tan arda kalan anı parçacıklarını şöyledilegetirdi: DİSK olarak. ilk I Mayıs İşçi Bayramı. yürüv üş ve toplantılarını 1976 yılında yap- mıştık. 1 Mayıs 1977'vegelmedenönce.bu kutlama için hazırlıklarımız yoğunlaşmış- tı DÎSK'ebağlı hersendıkadanseçilen ko- Ahmet Ertan mıteler. toplantı ve yürüviişte. kafılelenn güvenlığıni sağlamak için 20 bin kişiy i gö- revlendırdiler. Her.sendikanın işçileri ken- di amblem, tlama ve bavraklan ile munta- zam gruplar halinde Taksim'e doğru hare- kete geçti. Ben. Saraçhane'dekı kafılenı- nin başındaydım. O sırada lisede okuyan Ruşen Ertan a Gıda-İş'in flamasını vermıştım. Taksim'e geldik. Sendikalar. öncedenkendılerineay- nlmış yerlere gelerek. burada duruyor ve sırayagınyorlardı. Gıda-lş'ın yerı, Taksim Parkı'na çıkan merdivenler ile Taksim'dc- ki hevkelin arasındaki geniş kaldırımdı. DİSK Yürütme Kurulıı üveleri. kürsünün etratinda duruvorlardı. Bütün kafilelerin. türkü ve sloganlarla Taksim'e gelip, >erle- rıni almasından sonra DİSK Genel Başka- nı rahmetli Kemal Türkler. konuşmasını yapmava başladı. Konuşma. bıraz uzun sürdü.fşçi arkadaşlar hem beklemekten. hem sloganlar atıp. n-.arşlar söy lev erek yü- riimekten yorulmuşiardı. Zaten. kaç gün- den beri söylenmekte olan sözler de mora- limızi bozmuştu. "1 Ma\ıs toplantı ve>ü- rüvüşüne gitmeyin. Olavlar olacak. karşı gruplar gelecek, çatışma beklenivor" dıye söylentılerçıkanlmıştı. Bız. bunlara inan- mamıştık. Rahmetlı Türkler'ın konuşması- nın sonuna doğru. birden Gıda-İş kafilesi- nin sag tarafından, yanı Taksim heykelı ta- rafından polis panzerlen, acı acı sirenlerça- larak, mevdana dolmaya başladı. Panzer- lerle birlıkte, silah sesleri de duymaya baş- ladık Bununhemenarkasından,>akınımı- za bir bomba atıldı kı. çok büyük ses vap- tı.Hayatımda böylesine ses vapan bırbom- bava tanık olmamıştım. Patlama sırasında sanki toprak ayaklanmın altından kaydı git- ti. Oğlum >anımda>dı. Panzerlerin siren sesleri. vızıldavan kurşunlann üstüne. pat- lavan bomba. ınsanlar büyük panik yarat- tı.' Önümdeki kalabalık kaçışmaya başladı. tnsanlar. bırbirini ezivordu. Bir taraftan si- lah seslen gelivordu. fnsanlara **Kaçma>m, dağılma>ın,mahsusyapı>orlar r> divebağır- mamız. hatta anons v apmamıza karşın. pa- niği durduramadık. Bir ara. kaçışan bir grup ınsan seli. kaldırımın üzerine. bize doğru geldi ve çarparak. Gıda-İş kafilesi- ni de dağıldı. Herkes bir tarafa kaçıvordu. Ben, çocuğumu korumak için onun elınden tııtmuştum. insan seli, bizı iterek, yanımız- da duran kıralık kamyonumuza yaslayıp sı- kıştırdı. Eziliyorduk. Birkaç arkadaş. kam- yonun kapısını zorla aralayarak. oğlumu içerı sokfuk. Bir kaç arkadaş \e şoför ile ben de kamyona girdik. Bir grup işçi arka- daş da, kamyonun arkasina atlamış. "Ha>- digidelim,ha>digidelim'"d!>ebağırı>ı>or- du. Dışandasılahse>len,kıvametsürüyor- du. Çocugum başını eğdim. kamvonun şo- för mahallinın altına jatırdım. kurşundan korumak için de üstüne kapandım. Kam- yon çalıştı. Taksim hevkelınin yanından Harbiye ve Şışliyedoğru kaçtık. Silah ses- leri, arkamızda hâlâ duvuluvordu. Benim bu olavla ilgi'lı değerlendirmem şu: Gruplarbirbirinesilah çeknıedi. Benim gözümün önünde patlak \eren bu olayı, po- lis yarattı Polis. provokasyonyaptı. Mille- ti >aşırttı. telaşa verdi. Zaten 1 Mayıs ön- cesi söylentıler çıkarmı^lardı. 1 Mayıs'ın bir fiyasko ile sonuçlanmasına gayret gös- termişlerdı. Buna karşın. I Mayıs'ta büyük bırkatılımolmuştu. Polıs. bir nevi DİSK'e ceza olsun dive bu olavı tezsahladı. Sosyalist Devrim Partisi kurucusu Uğur Cankoçak: Ejneğin gücü bitmedi ANK.ARA(Cumhurivet Bürosu)- Eskı TİP ü\e- si. eskı Sosyalıst Devnm Partısı kurucusu. Özgür- lük ve Davanışma Partısı PM vedek üvesı l'ğur Cankoçak. günümüzde emegın ışles ıtıın kalmadığı volundakı savları vanıtlarken. bu vöndekı görü^le- rın "safsata" olduğunu belırterek "Emeğiııişloibit- medi, ama enıeğin sömürü oranı artıvor" dedi. Cankoçak. bugün teknolojık gelışmeyı abanına- nın bir "vutturmaca" olduğunu savunarak. "Hâlâ parlarlı motorla sevahat edivor, uçu- voruz. Teknolojık gelişme dive yuttu- rulan, sadece iletişim teknolojisinde- ki olağanüstü geiişmelerdir" dedı. Cankoçak. şu görüşlere ver verdı: "İletişim teknolojisindeki gelişmeler. dünvavı küçülttü. Bu nedenle insan- lar. dümadan haberdar oldular. Yi- ne bu teknolojik gelişmevle kapita- liznı. kendi propagandasını bin mis- liarttırmaolanağmı buldu. İşte.zur- nanın zırt dediği ver burası. Bu ileti- şim teknolojisi ile veni dünva düzeni. \ani kapitalizm çeşirli biçimlerdebü- • Özgürlük ve Dayanışma Partisi PM yedek üyesi Uğur Cankoçak, bugünkü teknolojik geiişmeyi abartmanın bir yutturmaca olduğunu öne sürdü. tün dümadaki emekçi halklara adeta empoze edili- yor. Dümadaki bütün ınsanlar çılgınca bir rüketime zorlanıvor. Burada. kapitalizm. 'Emeğın ışlevı bıt- n' safsatasını da iletişimdeki hızlı gelişmevle dünva- yadavatıvor. Kapitalizmin tenıel kuralıeşitsizbü>ü- medir. N'anL birisi gelişirken. öbürü ufalacak. Nani. birisi diğerini sömürecek. Kapitali/min temel kura- lı. av nı ülkede ınsanlar arasında bir eşitsizlik. farklı- lık >arattığı gibi. ülkeler araMtıda da av nı işlevi gör- mektedir. Nani. ba/ı ülkeler gelişirken. bazı ülkeler daha da gerilemektedir. Kapitalizm, bu kııral oldu- ğu sürece avakta durabilir. ^ani sömürü varsa. ka- pitalizm a> akla durur, \oksa çöker. İşte burada eme- ğin işlevi meselesine dikkat etmek gerekir. Dünvada henüz kendi kendine çalışan makine icat edilmedi. Bütün makineler emekle çalışıvor. Kaldı ki makine- lerin ürerriği, vani emeğin ürettiği meta kimin tara- fından satın alınacak? Makineler mi satın alacak? Demek ki ortada bir insan ve insanın emeği >ar. De- mek kiemeğin işlevi birmemiş. Ancak.emeğin sömü- rü oranı artmış ve artmakta." Emeğin ışlev ının bıttığıne ılışkın bava. "Eğertek- nokıji iddia edildiği gibi yclişiyorsa. bu teknoloji Merih'tcn ithal edilmiyor. E- mek. teknolojiji geliştirivor" vönünde bir karşılık verılebıleceğını kaydeden Cankoçak. şöyle devam ettı: "Emek- çilerin örgürlü mücadelcleri. sendikal ve si\asi mücadeleleri ile kazandıklan haklar ellerinden alınmak isteniyor. Bu da veni düma düzeninin sömürü oranını arttırmak. kapitaliznıi avakta rutabilmek için ileşitim teknolojisi ile bütün dünvava vutturduklan bir şev. Bazı ya/arlanmız. bü> ük fabrikalann kapandığını, insanlann kendi evlerin- de bilgisavar başında çalışarak para kazandıklannı sövlüvoriar, bunu da birdev rim olarak\eemeğin iş- levinin bittiğine kanıt olarak aktan\orlar. Chsaki bu, >eni düma düzeninin emekçi nrgütlülüğüne karşı ideolojik saldırısının pratiktc ortava çıkmasıdır. İş- çileri veya emeği parçalav arak birbirinden a\ ırmak. onlann örgütlü mücadelesini önlemek için bulduk- lan bir > öntem. Ancak. bu > öntem de söknıüv or. E» - lerinde bilgisavaıiann başında çalışan insanlar bile, belki sendikal olarak değil. ama sivasal olarak örgüt- lenivnrlar. Fransa'daki son grevler ve sigorta konu- sunda Fransa devletinin geri adım atması. hele son İtatva seçimleri bunu açıkça gösterdi." HAFTAY4 BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Siyasetin İçinden Olay Erdal İnönü'lerin evınde geçer. Konuklar vardır. Masada akşam yemeği yenmek- tedır. Ev sahibesi de zaman zaman mutfağa gitmek gereğini duymaktadır. Birden mutfaktan bir çığlık sesi duyulur. - Erdal yetış, burada bir fare var! Erdal Bey sakin, gülümseyerek konuklanna döner: - Sağolsun, Sevinç de beni bazen kedi zanneder... • • • Erdal inönü çok saygı duyduğum. özellıkle de gül- mece gücüne hayran kaldığım bir kişılik... Ama sıya- sal yaşamında kendisini birçok kez eleştirdiğim birsi- yasetçi.. Kendi kışiliği ile davrandığında alkışlanacak şeyler yapmıştı. En büyük rakibi Bülent Ecevit'e yarayacağını bile bile, siyasal yasakların kalkması için gösterdiğı çaba bunların başındaydı. CHP'nın yeniden açılmasına verdiği içten destek de bunlar arasındaydı. Ama etrafındakı bazı küçük adamların telkinlerine kapıldığında, alkışlar tepkiye dönüşmüştü. DSP'yi bıtirmek ıçın Turgut Özal'ın ünlü seçım sıs- temine evet demesi, kendi kişiliğine uygun düşmü- yordu. Özal, o sayede Çankaya'yaçıktı.. "Bız CHP'ye gıtmeyiz, CHP bize katılsın" demesi de yanlıştı. Ve kanımca, o da Erdalbeyvari bir davranış değıldi.. Bütün bunlan niçin anımsadım? Sayın Erdal Inönü'nün "Anılar ve Düşünceler" ad- lı nefis kıtabının birinci cildını okuduğum için... Ismet Paşa'dan bugüne uzanan çok anlamlı anı- lar.. Büyük bir zekânın, önemlı bir birikımın ürünleri.. Akıcı ve akılcı bir anlatım.. ikincı cildı sabırsızlıkla bek- letecek dopdolu sayfalar... • • • Bugün değinmek ıstediğim ikinci kitap da birikimi- ne ve kişiliğine saygı duyduğum bir siyaset adamın- dan... Necdet Uğur, benim de yer aldığım hüküme- te onur katan isımlerdendı. Kitabrnın adı "Alla Turca 'ntn Sonu." Sayın Uğur kitabında anılarını anlatmıyor. Türki- ye'nin bugünü üzerindeki düşüncelerini aktarıyor. Ya- nnın Türkiyesi'nin nasıl olması gerektiğinı söylüyor. Çözüm yolları öneriyor. Cumhuriyetin kuruluşunda yapılanların önemini yadsımıyor. Ama değişen koşullar içinde bir "yenı cumhurıyet" kurulmasını savunuyor. Kemalizmi eleştirmiyor. Ama bu yeni cumhuriyetin, Kemalist ilkelerte bağlantısını kurmaktan da kaçını- yor. Kemalist ilkeler doğrultusunda yüründüğü için mı bu noktaya gelındi? Yoksa Kemalızmden sapıldığı için mi?.. Bu sorunun yanıtı da yok kitapta. Olmadı- ğı için de yararlı bir çalışma, ideolojik açıdan havada kalıyor. Necdet Uğur'un çok uzun ve zengın bir siyasal de- neyimi var. Anılarla besleyeceğı bir düşün çizgismi ak- tarması daha yararlı olabilirdi. Çünkü geçmişi doğru bilmeyenler, geleceği doğru kuramazlar! • • • Cahit Kayra da eski bir bürokrat, siyaset ve dev- let adamı. Aynı zamanda da yazar. "1938 Kuşağt" krtabı, yaşadığı bir döneme ışık tu- tuyor. Olaylar, ınsanlar, anılar, bırtarıhsel çızginın par- çalan olarak anlatılmış. Bir bakıma Sayın Uğur'dan da beklenileni Sayın Kayra yerinegetirmiş.. Güzel bir anlatımla. Çöken bir imparatorluğun karanlık ve acılı günle- ri.. Atatürk devriminin heyecanı ve inönü dönemi.. ikinci Dünya Savaşı ve çoğulcu demokrasıye geçış.. 1972'ye kadar. bürokrasinın üst düzeyinde yurtiçı ve dışında üstlenilen görevler.. Birinci Ecevıt hükümeti, Kıbrıs olayları, seçim boğuşmaları.. Ve tutkusuz, kav- gasız emeklilik yılları... Bu tür kıtaplar yazılmalı ki bugünkü ve yarınki ku- şaklar yakın tarihı doğru öğrenebilsınler. Ve geleceği doğru kurabilsinler 1 Sömürüye karşı emekçi mücadelesi G«çen >ıl 1 Mayıs, adına yakışır bir şekilde coşkuv la kutlandı. ANK.\RA (Cunıhurnet Bürosu)-! Vlavı». ABD'de 188ü'lı yıllarda ış saatlennın 8 saatle sınırlandınlmasi ça- baları ıle doğdu. U 8 saatlik iş günür 'ne ılı^kın önerinın \a- şama geçırılmesıne >önehk gınşımler Amerika ve Kana- da İşçı Federasşonu önderlı- ğinde vürütüldü. Slogjnları "8saatiş.8saateğlenceve din- lenme,8saatuvku" ıdı. "8sa- atükişgünü" mücadeleMnın yürütücüsü Amerika ve Ka- nada işçı Sendikaları Federa>- yonu. 1881 vılında. Pensil- vanva evaletının ba^kenti Pıtssburüh'da kuruldtı. ABD'de 1869"dan ben faalı- yet gösteren ulusal i^çı örgü- tü Emek Şövalvelen'nın (Knıght of Labor-KL). çalı- şanlann zor çalı^ma ko^ulla- rınaveartan taleplenne kar- şı muhafazakâr ve pasıf tutu- mu. yenı bir s,endıkanın ge- rekliliğinı ortava çıkarmıştı. Yenı federasvon. sendıkalann meslek temelınde örgütlen- mesinı öngörüvor \e ışçmın ücret bazında sınıf bıhncının gelişmesını temel alıvordu. N'enı seçılen b*jkan Samuel Gompers. hem dü^ünce. hem de evlem açısından aktıf bir roloynamaya kararlıvdı. Ge- rektığınde gre\ e gıdılebılece- ğıne ve gıttıkçe daha az savı- da insanın elinde toplanan ulusal senetın kontroi edıl- mesı gerektiğinı savunu^or- du. Yeni federasyonun önder- leri. 8 saatlik ış günü ıçın sa- vaşım venrken. karşı lannda- ki KL önderlerı çalışma »aat- lerinde bir ındınm yapılabıle- ceğine ınanmıvordu. Federas- von. 1884de Şıkago'da vapı- lan kongrede >LI karan aldı. "1 Mavıs 1886 farihiııden itiba- ren vasalgünlük çalışma süre- si 8 saat olacakhr. Bütün ör- gütleri uvamoruz, belirtilen tarihe kadar gerekli > asal dü- zenleme >apılmalı ve aidığımız karara ıı\ulnıalıdır." KL lı- den Terence \. Powderl> ı>e. s saatlik ı^ guıuinü >a>ama geçırebılmek için 1 mayısta vapılacakgrevı Yürütme Ku- rulunun onaylamadığını ve üyelerın bu doğrultuda bir destek gelmediğını sa\lıvor ve üvesı sendıkalara I mavıs gre\ ine katılmama çağrısında bulunuyordu I Mavıs I886"dâ yaklaşık 35ü bin emekçi Mılvuıukee. Saınt Lo- uis. Cıncınnatı. Baltımore. \'ew >'ork. Phıladelphıa. Bos- ton. Şikago \e dığer kentler- de "8 saatlik işjJÜnü" ıçın gös- tenlen düzenlendı. Sadece Şikago'dakıgöstenvekaıılan- ların sayiM 80 bının üzerın- devdı. Gösterılerden ıkı Jun sonra. 3 Mavıs'ta Şıkago'da McCornııck fabrikasında lo- kavtkararını ızleyenbır gre\- de şıddete basv uruldu. Bu ola- yın etkısı ıle bazı mılıtan ısçı önderlerı ertesi gün. Şikago Haymarket mevdanında bir protesto gösterısi çağrısındj bulundular. Haymarket mıtııı- gıne. L'luslararasi Calışanîar Derneğı örgütlevıcılerınden Samuel Fielden konusmasını noktalarken polı.s müdalıaie ettı Topluluğun "sükûnetle terkedilmesi" ıçın çalı^ılır- ken. alana n pohs se 4 isçının ölümiine \e bir çoğunun da varalanmasına vol açan bir bomba atıldı. Bombavıatanın kımlığı hıçbir zaman belırle- ncmedı. çeşıtlı kesımlerce ıd- dıalarönesürüldü. Sansasvon peşınde koşan gazeteler "ateş- li konuşmalar \apan~ de\ nm- cılen olavdan soruınlu tutan başlılar attılar. Şikago bölge- sınde tutuklananlar arasıııda 8 işçı liderı de ver alıvordu. Kımı gazeteler. Havmarket alanına atılan bombadan anarşıstlen. kımılerı de polisi sorumlu tuttu ve atılan bom- banın ısçı hareketının diis- maniannca atılmıs olabılece- ğını belıntı Durıismavage- tınlen sekız sanıktaıı vedısi ı- dam. bin de ömiir bov u hapsc mahkunı edıldı. Karara karşı protcstolar sonucunda 3 ıdam mahkumun da cezasi ömür bovu hapse çevrıldi. Arala- nnda Albcrt Parsoıis'Liıı da bulunduüu 4 sanık 11 Kasim 1887'deTdam edıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle