Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Beria Nadi
Genei Ya\ ın Yönetmcnı Orhan Erinç •
Genel Yavın Koordınatoru. Hikmet
Çetinkava # Yazıı^lerı Mııdürlen:
îbrahim S ıldı/, Dinç Tavanç (Soaımlul
# Haber Merkczi Müdiiru. Hakan Kara
# Gorse! Yönetmen: Fikret Eser
D15 Haberlcr Ergun Balcı9 Istıhbaral: Cengiz
Yndırım 0 Ekonomı Bülent kı/anıık
# KOItür: Handan Senköken • Spor.
Vbdülkadir Yücelman • Makalclcr Sami
Karaören • Dü/eltmc Abdullah Yazıcı
• Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu • Bilgi-Belgr
Edibe fiuğra# YunHaberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu: İlhan Setçuk (Başkan).
Orhan Erinf. Okta> Kurtböke.
Hikmet Çerinka> a, Sükran Soner,
Ergun Balcu Dinç Tavanç. Ibrahim
V ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa
Balbav Hakan Kara.
AnkaraTemMİcısı. Mustafa Balba\ # Haber Müdürii. Doğan
Akın Atatiırk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel.
4195020 (7 hat). Faks' 4195027 • tzmır Temsılcısı.
Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel. 4411220.
Faks: 4419117 • Adana Temsilcısı: Çetin Viğenoğlu,
lnönû Cd. 119 S. No 1 Kat 1. Tel 3522550. Faks. 3522570
Müessese Müdürû Erol Erkul #
Koordınator Ahmet Korulsan %
Muhasebe Bûlent ^ener # İdare
MED\A C: • Yönetım Kurulu
Ba^kanı - Cıcnel Müdur Gülbin
Erduran # Koordınaıor Reha
Hüseyin Gürer • tşkmve: Önd«r Işrtman • Ck-nel Mudür Yardımcıst:
Çelik • Bılgı-lşlem: Nail Inal 1
Bilgısayar Sıstem Mûrûvet Çifcr
Mine Akdağ Tei 514 07 53 -
513 95 80-513 8460-61. Faki. 51IS466
Y
r
a>ımta\an 1e Basan: > enı Gıin Haber Aıdnsı. Bjsın \e Va>ıncılık A S
Turk.v.ıiı t ad 39 4H"aûaloftlu 34334 Ut PK 246 laanhul f el 10 212)51205 05(2011311 u ı ; ı : ı < ı ? MAYIS 19% lmsak:4.16 Güneş: 5.55 Öğle: 13.08 ikindi: 16.57 Akşam 20.07 Yatsı: 21.39
Menuhîn 80
yaşında
• Haber Merkezi - Üniü
kemancı Yehudi Menuhin
80. doğum gününde
Polonya'nın başkenti
Varşova. Konuk şef olarak
Varşova Senfoni
Orkestrasrnı yönetecek
olan Menuhin, gala
programı öncesi orkestra ile
yaptıgı hazırlık
çalışmasında gösterdiği
mükemmel performans ile
dikkat çekti.
Bu arada Varşova Belediye
Başkanı, Menuhin'e
şehrin tanıtımına
katkısından dolayı bır
madalya verdi.
Rus arşivinde
Türk tarihi
• ANKARA(AA)-Rus
arşislerinin tozlu raflannda
kalan Türk tarihine ilişkin
belgeler. ya\aij yavaş gün
ışıgına çıkıyor.
Türk Tarih Kurumu'nun,
Rusya Bilımler Akademisi
Tarih Bölümü ve
Şarkiyat Enstitüsü ile
imzaladığı ışbirliği
protokolüne göre. 18 Rus
arşiv ındeki Türk tarihi ile
ilgili belgelerin bir kataloğu
hazırlanırken bu
arşiv lerdeki Osmanlı ve
cumhuriyet dönemlerine ait
fotoğraf. resim ve planlar
bir dizi albüm haline
getirilecek.
Sivil toplum
örgiitieri rehberi
• tSTANBUL(AA)- BM
Kalkınma Programı
tarafından desteklenen Sivil
Toplum Kuruluşlan Bilgi
Merkezi Projesfnin
hazırlıkları Istanbul'da
sürüyor. Merkezin
Koordinatörü Canan Big,
projenin ilk adımı olarak,
Türkiye cle yaklaşık 2 bin
700 civannda vakıf, 50 bin
civannda dernek ve 1200
civanndaki sendika ve
meslek odalannın arasından
yerel ve ülke çapındaki
etkinlikleri göz önüne
alınarak seçilen 1785"inin
bir rehberde toplandığını
bildirdi.
AÖF'de yeni sınav
• ANKARA(ANKA)-
Açıköğretim Fakültesi
Rektörü Prof. Dr. Akar
Öcal.CHPSıvas
Milletvekili Mahmut Işık'ın
yazılı soru önergesini
yanıtlarken, YÖK'ün sınav
ücretini yatırmamış
öğrenciler için ek sınav
açmayı kabul ettiğini
belirtti.
Bodpum sallandı
• Haber Merkezi -
Muğla'nın Bodrum ilçesi.
önceki gece dön kez
sallandı. Boğaziçi Kandilli
Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre, saat 02.42"de
meydana gelen ilk deprem
4.1 şiddetinde oldu. Bunu
saat 02.47'de 3.5. saat
05.00'te 3.6 ve sabah saat
09.29'da 3.5 olan hafifve
çok hafif şiddette depremler
izledi.
Gelişmiş ülkeler yeni kaynaklara yatınm yaparken Türkiye elindeki olanaklan görmezden geliyor
Çözüm alternatif enerjflerde
ÜMİTOTAN
• Nükleer enerjiden vazgeçen gelişmiş Kuzey ülkelerinde
devlet, alternatif enerji kaynaklan için yatınmlara destek
verirken Türkiye'de TEK'e bağlı olarak 1993 yılında
kurulan Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Müdürlüğü,
bir gecede sessiz sedasız kapatıldı.
Akkuyu Nükleer Santralı için ihale ha-
zırlığı yapan yetkjliler, alternatif ener-
ji kaynaklannı görmezden geliyor. Bi-
zim de suyumuz. güneşimiz, rüzgân-
mız var. Ustelik alternatif enerji kay-
naklarıyla ilgili verilerin büyük ço-
ğunluğu de\ let kurumlarının dosyala-
rı arasında ve öylece dunıyor.
Devlet Su Işleri ile Enerji ve Tabii
KaynaklarBakanlığı'nınresmi rapor-
larına göre Türkiye'nin 350-400 mil-
yar KVVH yıl hidroelektrikpotansiye-
İı var. Türkiye. güneşi yüzde 90 eğim-
le alabilen şanslı ülkelerden biri. ITÜ
Fen Bilimleri Enstitüsü.TÜBİTAK ve
çeijitli kuruluşlann çıkardıklan Tür-
kiye'nin rüzgâr haritasına göre rüzgar
İZMİR-Türkiye'nin de aralarında
bulunduğu gelişmekte olan ya da ge-
ri kalmış birçok ülkede nükleer sant-
ral kuımak için çalışmalar yapılırken.
gelişmiş Kuzey ülkeleri alternatifener-
ji kaynaklannı geleceğin umudu ola-
rak görüyor. Başta ABD olmak üzere
birçok Kuzey ülkesinde dev let. alter-
natif enerji kaynaklan için yatınmla-
ra destek verirken. bizde TEK'e bağ-
lı olarak 1993 yılında kurulan Yeni ve
Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Müdür-
lüğü. sessiz sedasız kapatılıyor.
Su, güneş. rüzgâr, jeotermal, biyo-
mas ve katı atıklar... Mayıs as ı içinde
verimi. yılda 2000 saat olarak hesap-
lanıyor. Rüzgâr alan bölgelere tama-
mı yerli malzemeyle kurulacak rüz-
gâr türbinleriyle yılda 60.000 MVV'lık
bir potansiyel oldugu da somut biçim-
de ortaya çıkanlıyor. OECD'nin rapo-
runa göre 80 müyon ton çiftlik gübre-
si, tanm ve orman atıklany la Türkiye,
biyomas enerji potansiyeli bakımın-
dan dünyanın en zengin ülkelerinden
biri olarak görülüyor.
Dünyadan üç örnek
Türkiye"de görmezden gelinırken
Nükleer Karşıtı Platform'dan İhsan
Cata>, üç ayrı ülkeden üç çarpıcı ör-
nekle alternatif enerjinin nasıl kulla-
nılabildiğini şöyle anlatıyor:"Nor\eç
elektriğinin yiizdeyüzünü su gücünden
ekle edi>or. Toplam enerji tüketlminin
de > üzde55'ini, yenilenebilir enerji kay-
naklarından karşılıyor. Norveç'te nük-
leerenerji kullanılmıvorvegelecektede
nükleer santral yapılmayacak. Avus-
tur>a'da80'li > ıllarda bir nükleer sant-
ral yapıldu ancak referandum sonucu
üretime geçilmedi, şu anda söküiüyor.
Avusturya'daki nükleer santral lobisi
ülkenin karanlıkta kalacağını söyle-
miş, o\sa böyle bir şe> olmamıştır. Al-
ternatif enerji kaynaklanna önem ve-
ren bu ülke elektrik enerjisi ihraç eder
dunıma gelm'ıştir. Danimarka'ya gelin-
ce, elektrik enerjisinin yüzde 5'ini rüz-
gâr türbinleriyle karşüamaktadır. Bu
ülke. rüzgâr türbini üretiminde bir nu-
maradır."
Örnekleri İngiltere ile noktalayalım.
Ingiltere 2025 yılına kadar kurulu gü-
cünün yüzde 20'sinin alternatif enerji
kaynaklanyla karşılanmasına karar
verdi. 2050 yılına kadar daoranın yüz-
de 50'ye çıkanlması hedefleniyor.
Bizdeki durumu, müdürlüğünü yap-
tığı Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kay-
naklan Bölümü hiçbir neden yokken
kapatılan GülnurŞenocak, elektrik sı-
kıntısından yakınan TEK dergisinin, üs-
telik beş yıl önce çıkan sayılannda
şöyle açıklıyor: "Kuzey ülkeierindeve
özellikle A\ rupa ülkelerinde alternatif
enerji kay naklanv la ilgili somut geliş-
meler yaşanırken, ülkemizde sadece
öneriler düzey inde yaklaşılması, konu-
nun icra bazında bugün için ve ileriye
dönük yeteri kadar irdeienmediği ve
önemsenmediği kaygısını ortaya koy-
maktadır. Dünyanın bugün karşı kar-
şıya kaldığı enerji-çcv re sorunu dikka-
te alındıgında, verimlilik ve tutumlulu-
ğun yanı sıra alternatif kaynakların
kulianımına bir an evvel başlanılmasu
zorunluluk haline gelmiş bulunmak-
tadır. Bunun için de alternatif enerji
potansiyelimizin icratı bir ünite tara-
fından, plan v e projelendirilmesi. v atı-
nm programlarında değeıiendirilmek
üzere proje üretiimesi, dünya gündemin-
de vakın geleceğin enerji kaynaklan
olarak bakılan stfır > akıt m?ü\ etli yer-
li kay naklarımızın bir an e\~vel değer-
lendirilmesi gerekiyor.'"
Rüzgâr enerjisi konusunda yaptığı
araştırmalarla tanınan ve çalışmalan-
nı Almanya'da sürdüren Dr. Tanay Sıt-
kı Uyar, ülkemizde bir an önce rüzgâr
enerjisi kullanım programı oluşturul-
ması gerektiğine dikkat çekerek "Sa-
dece Almanya'da 500 MW kurulu güç-
te rüzgâr santralları kuruldu. Bu > ılın
sonunda 1.5 M\V'lık rüzgâr santralla-
rı piyasaya çıkacak. Hesaplar hep nük-
leer santrallar üzerine yapılıyor. An-
cak bu hesaplar sürekİi çarpıtılıyor.
Çünkü hiç kimse nükleer atıklarla il-
gili maliyeti enerji maliyerine katmı-
yor. Bütün aldatmaca burada yatıyor"
diyor.
2000'li yıllarda umut alternatif ener-
ji kaynaklannda görülüyor. Nükleer
santrallannı Güney ülkelerine pazar-
lamak isteyen Kuzey ülkeleri yeni ener-
ji kaynaklanna yatınmı arttınyor. Tür-
kiye'de gündeme nükleer santrallar
yerleştirilirken, alternatifenerji kaynak-
lanyla ilgili müdürlüklerkapatılıyor...
Istanburun kaçak yapılaşma bölgelerindeki imar yağması, Içişleri Bakanlığı tarafından 'ödüllendiriliyor'
Su havzalarma 'belediye' darbesiOKTAY EKİNCİ
Istanbul'un içme suyu
havzalanna "dört bir kol-
dan" saldın var. Yagma ya-
pılaşması ve rant politika-
sı. dur durak bilmeden bu
"korunmasıgerekli" alan-
lara ımar tahribatını taşı-
yor. HABITAT'aev sahip-
ligi yapmaya hazırlanan bu
dünya kentinm yaşamkay-
nakfan, sanki "rL\BITATa
inat" bir kararlılık içinde
hızla yok edilıyor.
Bu büyük saldınnın "bi-
rinci koiu", hiç kuşkusuz
artık "gemi scaya alan" ve
her geçen gün daha da "öz-
gürleşen" kaçak yapılaş-
ma. Yeni yönetmelik ve be-
lediye düzenlemeleriyle
havzalardaki bu "yağma
demokrasisi" daha da güç-
lendiriliyor.
"lkincikol'',lSKİyönet-
meliğindeki son degişik-
likten cesaret alarak "plan-
lı saldınya" hazırlanıyor.
Mimarlar Odası ile lnşaat
Mühendisleri Odası'nın
"iptal da^ası" açtıklan bu
yönetmelik, bilindigi gibi
1000 metrelik koruma ku-
şağına "sahipsizkalmasm"
gerekçesiyle imar olanağı
sağlıyor. Edindiğimiz bilgi-
ye göre bu olanagı ilk kul-
lanmak isteyenlerarasında
ise Büyükçekmece Gölü
koruma kuşagında geniş
araziler kapatan Alarko
Holding var. Belediye ve
Alarko, İSKİ yönetmeü-
ğindeki imar hakkını **de-
ğerlendiren" bir yeni yer-
leşme planlaması konusun-
da görüşmelerini sürdürü-
yorlar.
Havzalara "üçüncü kol-
dan" gelen darbe ise koru-
ma kurullannın bu alanlar
için aldığı StT kararlannın
"işlemekonulmamasr. ls-
tanbul lll Numaralı Koru-
ma Kurulu'nun Elmah Bendi koruma alanına imar
yasağı getiren ve lSKl'nin yönetmelıkk sağla-
dıgı yapılaşma olanagını geri alan SİT kararı-
nın "uygulanıa kurallannı belirleyen" 7.3.1996
tarihli son karan. yeni kurul müdürlüğünce "da-
ğrtümıyor". Böylece bu alanda koruma sürecı
başlayamıyor.
Benzer şekilde bu kez tstanbul II Numaralı
Koruma Kurulu'nun Ömerli ve Dartık barajla-
n koruma alanlan için 15 Mart 1996 tarihinde
aldıgı SİT karan da yeni kurul kadrosunun "in-
crfemesine" takîlmış durumda.
Bütün bu gelişmeler su havzalanndaki imar
yağmasını daha da cesaretlendinrken. son ola-
rak en büyük ve "kalıcı" darbev i ise "İçişleri Ba-
YEREL YÖNETİM HUKUKUINDA AÇMAZLAR VAR
Yetkilerin kaynağı yasal boşluk
Yaklaşık 60 yıldır yürürlükte olan 1580 sayılı Belediveler
KanumTna göre nüfusu 2000"i geçen her köy ve yerleşme-
de "yerel halkın istegi, valilik onay ı ve hükümet kararlany-
la" belediyekurulabiliyor. Belli birbüyüklüge ulaşan vehiz-
metler için artık "muhtarlığın" yeterli olmadıgı yerleşmeler-
de "demokratikbirkentyönetimi" örgütlenmesini öngören
bu yasal ilke, günümüzde de elberte geçerliligini ve dogru-
Iugunu kuruyor. Ne var ki 1930'lara ait bu yasanın günümüz-
de artık "metropoOeri kuşatan ve kaçak gelişen yeıieşmeler-
de" aynen uygulanması ciddı sorunlar yaratıyor. Çünkü bu
tür yerleşmeler de "bağımsız belde belediyesi" olduklannda.
öncelikle bagımlı olduklan anakentin "genel imar ve çevre
çıkarlannaaykın" gelişme kararlannda "tam yetkili" oluyor-
lar. 1985'te yürürlüge giren 3194 sayılı İmar Yasasf ndaki yet-
kilerini yıne "bağımsız" olarak kullanan bu belediyeler. as-
lında bir parçası olduklan metropolde "planlama \e imar
bürünselliğini zedekyen" bir konum ve nitelık kazanıyorlar.
Üstelik, Istanbul'da oldugu gibi, metropolün genel esenligi
ve saglıgı için korunması ve imara yasaklanması gereken
bölgelerde yapılaşmay ı da teşv ik ediyorlar, hatta örgütlüyor-
lar... Işte bu nedenle. hem 1580 sayılı yasada hem de 3030
sayılı Büyükşehir Belediyeleri Yasası'nda. metropollerdeki
yeni gelişme alanlannda kurulacak belediyelerdeki yetkile-
ri yıne "metropolün bütüncül çıkarlanna" yönelik kurallar-
la yeniden belirlemeden bu uygulamayı sürdürmek. demok-
rasiye ve kente bir yarar saglamadıgı gibi. tam tersine, gide-
rilmesi olanaksız zararlar veriyor.
Kaldı ki yine bu yerleşmeler, aslında hep yine bir "ilçebe-
lediyesinden aynldıklan" için. ülkedeki diger köyler gibi ye-
rel yönetim hizmet alanı dışında da değiller. Bu gibi ilçe be-
lediyelerin olanaklannı geliştirmek yerine. onları "parçala-
yarak" yeni belediyeler kuımak ve böylece yine metropolün
içinde "kendibaşınabuyTuk''anarşistyönetimleroluştunnak,
temelde zaten 1580 sayılı yasanın "ruhuna" da aykırı birtu-
tum. Çünkü 1930'lann bu saygın yasası, ülkeyi yağmalamak
için değil, halkın uygarca yaşaması için düzenlenmişti...
Belde belediyelerine büyük yetki
Ttrtos
Istanbul'da kaçak yapüaşan bölgeier "bağımsu belediye"' olunca yerd yönetimin en
önemli göre^i olan planlı kentleşme hedefi daha baştan terk edilmiş oluyor ve kentin
nâzım planı ilkelerine a> kın yerel imar kararlan de> reye giriyor.
lstanbul'daki 1930'lara ait 1580 sa-
yılı Belediyeler Yasasf na göre yeni ku-
rulan; ancak 1985'in 3030 sayılı Bü-
yükşehir Belediyeleri Yasası'nda "ta-
nunİanmadıklarT için nazım planı
bütünselligine uymayan, bu nedenle
de 3194 sayılı İmar Yasasf ndaki yet-
kilerini yine Istanbul'un "genelçıkar-
lannı gözetmeden" ve üstelik kentin
su havzası, orman alanlan, tanm alan-
lan gibi nazım plandaki koruma böl-
gelerinde "özgürcevedenetimsiz'" ola-
rak kullanan; bu anlamda özellikle
imar acısından ilçe ve anakent bele-
diyelerinden bile daha büyük yetki-
lere sahip; hemen tümü 1988'den son-
ra kurulmuş "anarşist belediyeleri'"
şunlar:
ÖMERLİ HAVZASI: Sultançifligi,
Sultanbeyiı. Alemdag, Sangazi. Yeni-
dogan, Samandıra ve son olarak Ömer-
li Belediyesi. ELMALI HAVZASI: Ümraniye'ye bağlı Aşa-
ğı ve Yukan Dudullu ile yine belediye olan Çekmeköy'deki
kaçak kentleşmeye ek olarak son ilan edilen belediye de hav-
zanın Beykoz ilçesi kesimindeki "Çavuşbaşı" yerleşmesı.
Istanbul'un denetinnsiz belediyeleri
&
Ûroert
Alemdağ
• Sultançi-
Yenıdoğan
Sajıgazı,
Dudullu »Samandira
ALİBEVKÖ\' HAVZASI: Imrahor, Bolluca, Boğazköy bele-
diyeleri. S.AZLIDERE HAVZASI: Haraççı. Çilingir, Taşoluk
beledivelen. TERKOS HAVZASI: Çiftlikköy. Karacaköy be-
lediyelen.BELGRAB HAVZASI: Bahçeköy'belde belediyesi.
kanlığı" indirdı. Daha doğrusu 1980'lerin orta-
lanndan bu yana sürekli indirilen darbelere "ye-
ni üç tanesi" daha eklendi.
7 N isan 1996 tarih v e 22604 sayılı Resmi Ga-
zete'de yayımlanan ve Çumhurbaşkanı Süleyman
DenıireL, Başbakan MesutN ılmazve Içişleri Ba-
kanı Llkü Güney'ın imzalannı taşıyan karar-
iarla hemen tüm yapılaşmalan "kaçak" olan ve
Istanbul'un koruma alanlarını yasadışı yollar-
dan işgal eden Ömerli,Çavuşbaşı \ e Orhanhyer-
leşmeleri ~belediye"olmaya hak kazandılar. Ya-
kında "seçimleri" de yapılacak. kendi bölgele-
rinde "imar yetkilerini" diledikleri gibi kullan-
mak üzere "yerel demokrasinin" (!) gereğini
verine getirecekler.
Içişleri Bakanlıgf nm yıllardır tüm itirazlara
rağmen durmadan belde belediyesi haline ge-
tirdigi "kaçak kent yönetimleri", sadece lstan-
bul'un korunması gerekli dogal alanlannı bu
kez "kurumsalyetküerle" imar işgaline açmak-
la kalmıyorlar. "Varoluşnedenleri"' yüzünden 'na-
zım plan'lada hiçbir zaman banşıkolmayan bu
sözde belediyeler. yine aynı nedenle "metropo-
litan plan" disiplinine de uymuyorlar.
1985'te 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri
Yasası'na. imar bütünselliği için sadece "ilçe
betediyelerinin" adı yazıldîğından. bu "unut-
kanltğa" dön elle sanlan belde belediyeleri "Bi-
zim imar planlanna Anakent kanşamaz" kura-
lını uvguluyorlar. Böyle olunca da ömegin Is-
tanbul'un son hazırlanan ve Anakenfin onayı-
nı taşıyan 1 50.000 ölçekJi nâzım plan ile ilçe
belediyelerini baglarken. kentin en hassas ve
yaşamsal bölgelerinde "bağımsızlık" ilan eden
belde belediyelerini "bağlamıyor". Bu garip ve
bilim dış.ı bağımsızlık ise yerel demokrasi adı-
na genel demokrasinin çanına ot tıkıyor.
Puyarsızhk sürüyor
Peki, Içişleri Bakanlıgı bu durumu bile bile.
hâlâ neden bu duyarsızhgı sürdürüyor? Örne-
gin İstanbul Bayındırhk II Müdürlüğü ile İller
Bankası'ndakı uzmanlann. "Koruma alanlann-
da belediye kurmaksakıncahdır" şeklindeki yıl-
lardır yazıpdurduklan raporlar. Içişleri Bakan-
lığı üzerinde neden etkili olmuyor? Hele Demi-
rel ve Yılmaz. şu HABITAT öncesinde hâlâ bu
"sürdürülemez kendeşmeyi" neden "belediye
ödülü" ile destekliyorlar?
Ortalıkta dolaşan söylentilere göre, yakında
Çamhca Tepesi de "bağımsız belediye" olacak-
mış. Bürokratik hazırlıklar tamamlanmış.
Söyler misiniz, tamamı "doğal SİT" olan bu
tepede. acaba bu kez "kaçak belediye binası" ne-
reye yapılacak? Evet. Istanbul'un korupıaalan-
lan. dört bir koldan saldın altında. Neden mi?
Yanıtı çok basit. Artık "imar yağması" açısın-
dan elde başka boş alan bırakmadılarda ondan.
Ya bu alanlar da dolup taşarsa.. artık "İstan-
bul" kalacak mı dersiniz?
Universite soranLarıyla baş başa bırakıldı
Devlet üniversitelerine verilen ödenekler her yıl azaltılıp vakıf okullanna verilen destek arttınlırken Türkiye genelinde 74 fakülte,
18 yüksekokul, 22 meslek yüksekokulu ve 60 sağlık meslek yüksekokulu bina ve öğretim üyesi yetersizliği nedeniyle açılamıyor
EMtNE KAPLA.N
ANK.\R.-\-Dev let. vakıf
üniversitelerinin bütçeden istedikleri
857 milyar liralık ödeneği az bularak 1
trilyon 157 milyar liraya çıkanrken
kendi üniversitelenni toplam 86 trilyon
liralık ödenekle. 1996 yılında da
sorunlanyla baş başa bıraktı.
Üniversıtelerin ana sorunlan arasında
altyapı ve öğretim üyesi yetersizliği
yer alırken. 74 fakülte, 18 yüksekokul.
22 meslek yüksekokulu ve 60 sağlık
meslek yüksekokulu ödenek
yetersizliği nedeniyle açılamıyor. YÖK
Yayın ve Dokümantasyon Merkezi'nin
1995 yılında bilimsel yayın aboneliği
kesilirken. 4 üniversitenin abone
oldugu tek bir süreli yayın
bulunmuyor. 18 üniversitede ise
ödenek yetersizliği nedeniyle yalnızca
birer tane kütüphane bulunuyor.
Yıllardır öğretim üyesi ve altyapı
yetersizliği sıkıntısı çeken
üniversiteler. 1996 yılında da aynı
sorunlan yaşayacaklar. Devletin. bir
öğretim üyesine 91 öğrencinin düştüğü
kamu üniversitelerine 156 trilyon İira
istemelerine karşın. 86 trilyon İira
verilmesini yeterli görürken, bir
öğretim üyesi başına 48 öğrencinin
düştüğü 3 vakıf üniversitesine 1 trilyon
157 milyar liralık kaynak aktarması
dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanı
Turhan Tavan ve YükseköSretim
Kurulu (YOK) Başkanı Prof. Dr. •
Kemal Gürüz. kâr amaçlan olmadıgı
için vakıf üniversitelerine yardım
yapılmasının şart olduğunu
savunurken. devlet üniversiteleri
derslik yokluğundan kütüphane
yetersizliğine kadar birçok sorunla
karşı karşıya bulunuyor.
Açılamayan okullar
\'ÖK tarafından hazırlanan rapora
göre. üniversitelerde 373 fakülte, 64
yüksekokul. 317 meslek yüksekokulu
ve 50 sağlık meslek yüksekokulunda
yaklaşık 1.5 milyon ögrenciye eğitim
verilmeye çalışılırken, 74 fakülte ile 18
yüksekokul, 22 meslek yüksekokulu ve
60 sağlık meslek yüksekokulu ödenek
yetersizliği nedeniyle açılamadı. Binası
tamamlanan birçok yükseköğretim
kurumuna da özellikle yeni açılan
üniversitelerde öğretim üyesi
bulunmaması nedeniyle öğrenci
alınamadığına dikkat cekildi.
Universiteler kütüphane fakiri
Ödenek yetersizliği nedeniyle
borçlannı ödeyemeyen birçok
universite bilimsel yayın aboneliğini
keserken, Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi. Erciyes Üniversitesi,
Harran Üniversitesi ve Niğde
Üniversitesi'nde tek bir süreli yayın
bulunmadığı belirtildi. YÖK Yayın ve
Dokümantasyon Merkezi'nin 1995
yılında süreli yayın aboneliği
kesilirken. üniversitelerin kütüphane
etkinlikleri için yeterli ödenek
ayrılmaması da dikkat çekti.
Kütüphane sayılan dikkate alındıgında
32 kütüphaneyle Selçuk Üniversitesi
birinci sırada >er alırken, Ege
Üniversitesi 30. Ankara Üniversitesi
19 kütüphaneyle ikinci ve üçüncü
sırada yer alıyor. Üniversiteler
genelinde 295 kütüphane bulunurken,
18 üniversitede yalnızca birer tane
kütüphane olması dikkat çekici
bulundu. Universite sınavlanna giren
öğrenci sayısının her yıl katlanarak
artması nedeniyle talebin karşılanması
için üniversitelerin kontenjanları
arttınlarak tıka basa doldurulurken.
özellikle yeni açılan üniversitelerde
derslere girecek öğretim üyesi
bulunamıyor.
Öğretim ûyesi yetersiz
Devletin. TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda gece yarısı verilen
önergelerle ödeneğini 177 milyara
çıkardığı "47 ögrencili" Başkent
Üniversitesi'nde bir öğretim üyesine 2
öğrenci bile düşmezken. yeni kurulan
Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde bir
öğretim üyesine 433 ve Dumlupınar
Üniversitesi'nde de 353 öğrenci
düşfüğüne işaret edildi. Vakıf
üniversitelerinden Bilkent
Üniversitesi'nde bu sayı 53 iken. Koç
Üniversitesi'nde 61'de kalıyor. Köklü
üniversitelerden Gazi Üniversitesi'nde
bile bir öğTetim üyesi 48 ögrenciye
eğitim veriyor. Profesör sayısı dikkate
alındıgında ise durum daha vahim bir
görüntü çiziyor. Niğde
Üniversitesi'nde bir profesör başına
1027 öğrenci düşerken, Başkent
Üniversitesi'nde bu sayı yalnızca 4'te
kalıyor. Üniversitelere 1995 yılı için
verilen 45 trilyon 232 milyar liranın
ancak yüzde 60'nın kullanımı serbest
bırakılırken. 86 trilyon liralık 1996 yılı
ödeneğinin tamamının verilmeyeceği
endişesi yaşanıyor. Gaziantep
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. L'ğur
Büget, devletten çok fazla ödenek
istemediklerini, ancak verilen
ödeneğin de kesilmemesini
istediklerini belirtti.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Turgut Topbaş da istediklen
ödeneğin yarısının verildiğini
vurgulayarak üniversitelerin "inşaat
mahalli" gibi olduğunu söyledi.