06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Jtolk konuculara jsyan etti • MİDYAT(AA)- Mardin'in Midyat ilçesinde. koruculara tepkı gösteren halk sloganlar atarak yürüyüş yaptı. Alınan bilgıye göre, geçici köy korucusu Şeyh Salih'in pazar günü Hıdır Köz'ü öldürmesi üzerine, bir grup vatandaş dün Yenimahalle Mezarlığı'nda toplandı. Hıdır Köz'ün mezan başında dualar oku>an yurttaşlar. ilçe merkezine doğru yürüyüşe geçtiier. Cumhuriyet meydanında toplanan vatandaşlara hitaben konuşan Mardin Emniyet Müdürü Orhan Kayatop. "Artık geçici köy koruculan ilçe merkezinde sılahlanyla dolaşamayacak" dedi. Yurttaşlar. "korucular dışan " sloganları atarak sessizcedağıldılar. Muhtarlar ve Kürtsorunu • MUŞ (AA)-ANAP Muş Milletvekili Erkan Kemaloglu, "Kürt sorununu birlikte çözmeliyiz" dedi. Muş'un düşman işgalinden kurruluşunun 79. yıldönümü dolayısıyla. kentte bulunan Muş millervekilleri, halk eğitim salonunda köy ve mahalle muhtarlanntn katıldığı birtoplantı düzenlediler. Muş ANAP Milletvekili Erkan Kemaloğlu, muhtarlara yaptığı konuşmada şunlan kaydetti: "Başımızın belası olan terörü mutlaka bıtirmek zorunda oldugumuz gibı, Kürt sorununa da kesinlikle çözüm bulmak zorundayız. Bunu başaramadıgımız takdirde demokrasiden söz etmek pek de sağlıklı olmaz. Bizler. Kürt sorununun çözümünü milletle yani sizlerle birlikte bulacağız." 'Bayram sonrası yeni hükümef • ANTALYA (Cumhuriyet) - Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, memurların cuma namazına gidebilmesi için öğle tatilinin saat 14.00'e alınmasını istedi. ANAP- DYP koalisyonunun dağılacağını, bayram sonrası yeni hükümet kurma çalışmalarına başlanacağını öne süren Erbakan. yaptırdıkları anketlerde RP'nin oy oranının yüzde 29'lara ulaştığını söyledi. Kurban Bayramı tatili için Antalya'da Falez Otel"de kalan RP lideri Erbakan. dün Muratpaşa Camii'nde ögle namazını kıldıktan sonra Akkaşoğlu Kültür Salonu'nda partililerle bayramlaştı. İşçi aleyhine hukümler • ANKARA(AA)- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi. toplu iş sözleşmesinde işçi aleyhine hüküm yer alamayacağını bildirdi. Dava konusu olayda. toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sürdüğü sırada. belirli bir tarihte istifa edeceğini bildiren işçinın bu istemi, işveren tarafından da olumlu karşılandı. Işçinin işverene istifa edeceğini bildirdiği tarihten önce toplu iş sözleşmesinin imzalanması üzerine. işçiye, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı ödenmedi. Işçinin. ücret farkının ödenmesi istemiyle başvurduğu yerel mahkeme. imzalanan toplu iş sözleşmesinde. "Imza tarihinden önce başvurmak suretiyle işten aynlanlann sözleşmeden yararlanamayacağı" hükmünün yer aldığı gerekçesiyle bu istemi reddetti. Işçinin karan temyiz etmesi üzerine, dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nce ele alındı. Yargıtay. işçinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacağının tahsil edilmesine ilişkin istemini reddeden yerel mahkemenin karannı bozdu. Gölet faciaları • Haber Merkezi - Türkiye'nin çeşitli yerlerinde dün 5 kişi göletlerde boğularak yaşamını yitirdi. Muğla'nın Kavaklıdere ilçesine bağlı Nebiler Köyü'nde. gölette koyun yıkayan Macide Taş (25). kıyıâa oyun oynayan 6 yaşındaki oğlu Ümit'in gölete düştügünü görünce. kurtarmak için gölete atladı. Ancak. Macide Taş, 6 yaşındaki oğlu ile boğularak can verdi. Serinlemek amacıyla Ankara'da Çubuk- 1 Barajı'na giren iki gencin cesedi bulunamadı. tzmir'in Kızılay Mahallesi'nde DSİ göletine giren 14 yaşındaki çocuğun cesedi 2 gün sonra göletten çıkanldı. Cumhurbaşkanı, 'Gazeteler 6 yıl resmimi basamadı, o günlere dönmeyelim' dedi Demirerden rejim uyarısıBÜLENT ECENİT ANTALYA-Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel. TBMM'dekı yol- suzluk ve soruşturma önergeleri konusunda rahatsızlık duymadı- gını. bunun rejimın işlediğinin gös- tergesi olduğunu belirterek "Tür- kiye'de sorunlar vardır: ama re- jim sorunu voktur. Bunun sıkıntı- sı çekilmemeli. çekilmiyor da. 6 se- ne boyunca benim resmimi basa- madı gazeteler, dönme>elim o gün- lere"dedi. Bu yıl içinde seçim görmediği- ni söyleyen Cumhurbaşkanı Demi- rel, *Eğer şartlarTiirkiye'vi bir se- çime götürürse bunda korkulacak bir şey yok. Ben seçime inanan in- sanım. Yalnız, Türkiye bir çıkma- za girmesin" diye konuşurken RPye de çatarak şövle konuştu: "Bugün Türkive'de bir hükü- met vardır,demokratik şekikte ku- Dogu Perinçek 'Tansu Çiller kaçacak' İstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi (tP)Genel Baş- kanı Doğu Perinçek. D\T Genel Başkanı Tansu ÇU- ler'in yurtdışına kaçacağı- nı öne sürdü. DYP Genel Başkanı Tansu Çıller'in kaçmak için hazırlıklar yaptığını iddia eden Perin- çek, "Tansu ve Özer Çil- ler'in vurtdışına çıkışlari derhal vasaklanmalı ve kaç- malannı önlemek için ge- rekli tedbirler alınmalı" dedi. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek. dün İstanbul il merkezinde "Çiller'in yurt- dışındaki vabancı bankala- ra yatırdığı para ve kaçma hazırlıkları" konulu bir toplantı düzenledi. DYP Genel Başkanı Çil- ler'in kesinlikle kaçacagı- nı öne süren Perinçek. "3 senedir söylediklerinıiz doğru çıktı. Çiller, kendi asli vatanı olan Amerika'va kaçacak" dedi. 'RejİITI yürüyecek' Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Kurban Bayramı tatilini geçirdiği Beldibi'ndeki Clup Alda Tatil Köyü'nde düzenledîği basın toplantısında yolsuzluk ve soruşturma önergelerinin rejimin işlediğinin kanıtı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel. "Her gün devlet ve rejim üzerinde güvensizlik yaratacak hareketlerden de biraz kaçınmak lazım. Bunlan devlet başkanı ve uzman olarak söylüyorum. Bu rejim işleyecek, devlet yürüyecektir" dedi. rulmuşrur ve güvenoyuna davalı- dır. Eğer hükümeti beğenmeyen- lervarsa eleşn'rsinier. haklaruu. gö- revlerini yerine getirsinler. Ama her gün devletve rejim üzerindegü- vensizlik v aratacak hareketlerden de biraz kaçınmak lazım. Bunlan devlet başkanı ve uzman olarak söylinorum. Bu rejim işleyecek, de\ let \ ürüyecektir." Cumhurbaşkanı Süieyman De- mirel. Kurban Bayramı tatilini ge- çirdiği Beldibi'ndekı Clup Alda Tatil Köyü'nde dün kahvaltılı ba- sın toplantısı düzenledi. Öğleden sonra da Demirel ve ailesi yatla An- talvakoylannı gezdi. Demirel, dış sorunlann arttığına degındi ve özel- likle Yunanistanileilişkilerkonu- suna değindi. Demirel. gümrük birliği konusunda Avrupa'nın Yu- nanistan şartmı öne çıkarmasını eleştirirken şunlan söyledi: "Bi/inı anlaşmamız A\ nıpa ile, Yunanistan ile değil. Eğer Avrupa, Yunanistan'ın arkasında duruyor görüntüsü verirse bu sefer biz Yu- nanistan'la olan sonınlarımızı çö- zemeyiz. Avnıpa'nın biz GB've gir- dikten sonra verdiği mali taahhüt- lerini verine getirmesi lazım. Bi- zinı Yunanistan'la sorunumuz av- n, onlarla sorunlanmızı çözmeve uğraşıyoruz. Türkiye barışçı bir ülkedir. Dünyada husumetin sonu yokrur. Banşçı niyetimizi zaaf zan- nedip Türkiye'nin gücünü deneme- ye kunse kalkmasın. Bununla kim- sevi tehdit falan etmiyorum, ama Yunanistan'ın davranışı da kom- şuluğa sıgmaz. Bükreş'te başlayan görüşmeier umarım olumlu bir adım olur." Türkiye'nin "enflasyon, işsizlik, altvapu enerji, geçim sıkıntısı, pa- halılık" gibi sorunlannın olduğu- nu hatırlatan Demirel. "Ama bu so- runlar sahiplidir. muhatabı vardır. Terör dışında ülke sakindir, hu- kuk işlemektedir. Pariamento var, hükümet var. Burada tartışmalar Cumhurbaşkanı veeşi, kaldıklanotelde kahvaltı vaparak "Serkan-I" vatıvla denizeaçıldL (Fotoğraf: AA) da var. Bu tamşmaları rahatsızlık değil, rahatlık sebebi sav mak gere- kir. Bu tartışnıalara bakıp rejim so- runu Tılan demek fev kalade vanlış- tır" diye konuştu. "Hükümet icraattan çok. yol- su/lukları tartışıyor şeklinde ya- kınmalar oluvor. Bu konuda ne dü- şünü\orsunuzr> şeklindeki soruya Cumhurbaşkanı Demirel. **Hür bir ülkev se Türki>e, çeşitli iddialar vapılabilir. Bunu rejimin şeffaf ol- ması olarak düşünmek lazım. Dü- şünün bir kere, vapdğı yapanın va- nına kâr kalıv or, bu mu ivi? Her şev tartışılıvor bu mu? Kişinin suçsuz- luğu ispatlanana kadar suçsuzdur o kişi. İddiayı vapanlar ispatla zo- runludur. Suçlanan suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda değildir. Sis- tem çalışıvorsa korkmamak gere- kir. Sistemdeki çalkantı onu temiz tutar" diye yanıt verirken bunla- n söylerken de kimseyi haklı çı- karmaya çalışmadığını. reji- min işlemesine baktığını di- le getirdi. Çiller'in. ~Genel başkanı- mız hakkında soruşturma açılmıştı. Ama o şimdi cum- hurbaşkanı" şeklindeki ko- nuşmasını değerlendiripde- ierlendiremeveceği soruldu- junda Demirel. - 'Ben onu değeriendiririm, ama değer- lcndirmeveyim. Evet ben de soruşturma geçirdim. ama konu şahsımla ilgili değildi. \.ıkınlarımın suçu varmış, nnunla ilgilhdi. Ben de 'on- ların yakasına yapışın' de- dim" şeklindeki karşılık ver- di. Gökova ve Orhaneli ter- mik santrallanyla ilgili bir >oru üzerine Türkiye'nin enerji atağına geçnıesi ge- rektiğini söyle>en Demirel. şö>le devamettı: "Gökova vapılmamalıydı. Bi/ hükümetegelince büv ük bir bölümü tamamlanmıştı. bizde bitirdik. Düııvanın baş- ka verterinde de, örneğin Nev\ \brk'ta da şehir içinde termik elektrik santralları var. Filt- relerle zararı engellenmiş. İşin mantık kısmını tükettik, meseleleri tartışırken sivah- be>az tartışıvoruz. Vani va evet ya da ha>ır drvoru/. Ba- na göre çok zaruret olmadık- ça çalıştırılmamalı. Çok zaruret nediri sovlevemem. Diyeceksiniz ki açık kapı bırakıyorsunuz. Hiçbir kapı kapanmaz." Başbakan, hükümet icraatlannı eleştiren DYP lideri Tansu Çiller'i c aceleci' olmakla suçladı Ydmaz'dan Çîller'e: Eiıgel olma9 yeter BÜLENT SARIOĞLL' A.NTALYA -Başbakan Mesut Yılmaz. hakkındaki usulsüzlük savlannın soruşturulmasına partisinden onay verilmesi üzerine, hükümetin icraatını eleştiren DYP Genel Başkanı Tansu Çilleri yanıtladı. Çiller'i acelecı davranmakla suçlayan Yılmaz. "Ortağunız bize engel olmasın yeter" dedi. Yılmaz. 6 mayıs günü hükümetin icraatını anlarmak ıçın bir basın toplantısı düzenleyeceğini de açıkladı. Başbakan Yılmaz. bayram tatilini geçirdiği Merit Arcadia Oteli'nden dün aynldı. Eşi Berna Yılmaz ve bazı ANAP yöneticileri ile bazı bürokratlar Arcadia Oteli'nin davetlisi olarak geldikleri Antalya'da tatillerini sürdürdüler. DYP lideri Çiller'in. "sandalye tutkunu olmak ve RP'nin komplosuna gelmek1 " suçlamalanna karşılık vermekten kaçınan Yılmaz. hükümetin şu ana kadarki icraatı ve gelecek döneme ilişkin projelerini 6 mayıs pazartesi günü Ankara'da düzenleyeceği basın toplantısında açıklayacağını bildirdi. Yılmaz. bayram tatilinin ardından yapacağı çalışmalar konusunda şu değerlendirmeyi yaptı "Bugün (dün) öğleden sonradan başlavarak bakan arkadaşlar ve üst dü/ev bürokrat arkadaşlaria çalışmalar yapacağız. Hem önümüzdeki döneme ilişkin ha/ırlıklarınıızı gözden geçireceğiz hem de bugüne kadarki vürütmüş oldugumuz çauşmalaria ilgili kamuov una açıklama hazııiayacağız." Başbakan Mesut Yılmaz. Çiller'in hükümetin icraatından memnun olmadığının anımsatılması üzerine şunlan sövledi: "Ciddi hazniığa davanmavan icraatın kalıcı ülabilmesi mümkün değil. Sayın Çiller'i bu konuda çok aceleci olarak değerlendirivorum. Kendisine de ifade ettim, icraat bir büründür. kadnıvla programla ve zamanlamavla vakın ilişkilidir. Biz kendi kafamızdaki takv imi uvguluvoruz. Ortağımız bize engel olmasın yeter." Ortakların "RP'li hükümete yol açan olmama" hesabı ANAYOL taktik savaşlanyla ayakta OŞMAN AYDOĞAN DÜRDANE KOCAOĞLL ANIC\R.4-ANAP'ın da destegiyle DYP li- deri Tansu Çifler hakkında Meclis soruşturma- sı açılması üzerine bozulma noktasına gelen ANAYOL azınlık hükümetini, gelecege dönük hesaplar ayakta tutmaya başladı. DYP lideri Çiller'in hesabı. "hükümet ortakuğı sayesin- de kurutan ve kurulacak olan soruşturma ko- nıisvonlanndan aklanarak çıkmak ve Yüce Divan'a ghmemek"1 olarak özetlendi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın ise yıl sonuna kadar iktidarda kalarak partisinin kongresine başbakan olarak girmek ve bu dö- nemde örgütlerini iktidar nimetlerinden yarar- landırmayı amaçladığına dikkat çekildi. Or- taklann taktik savaşırtda. koalisyonu bozan ve RP'li bir hükümete yol açan taraf olmama istemi deetkin rol oynarken; DYP'nin, Çiller'in malvarhğı ile ilgili soruşturma önergesini di- ğer liderleri de kapsayacak biçimde genişle- terek etkisizieştirmeyi planladığı bildirildi. ANAP'ın Çiller hakkında TEDAŞ'da ya- pıldığı ıleri sürülen yolsuzluklarla ilgili ola- rak Meclis soruşturması açıiması vönündeki RP önergesine destek vermesinin ardından başlayan gerginlik sürürken. hükümet ortak- lan arasında gelecege dönük taktik savaşlan da sürüyor. DYP Genel Idare Kurulu (GİK) üyeleri ile milletvekilleri ve bakanlann "Hükümeti bo- zauın" önerisine rağmen Çiller, **Bu RP'nin iktidar oyunu, ANAP bu oyuna gcldi ama biz bu ov una getemeyiz, çünkü bu hükümeti çok zor kurduk" diyerek hükümetin devamından yana tavır koydu. Partisindeki koalisyonun bozulması taraf- tarlannı bu aşamada ikna eden Çiller'in daha sonra da TOFAŞ önergesini destekleyeceği yönündeki açıklamasıyla yaptığı manevrayla. iktidarda kalarak kendisine karşı oluşan cep- heyi daha da genişletmemeyi amaçladığı be- lirtildi. Çiller ile GlK'ten koalisyona devam karan çıkmasmda etkın olan parti yönetimin- deki Hasan Ekinct, Ylehmet Gölhan, Esat Kı- ratboğlu gıbı yakın kurmavlarınııı kuşkulu serveti ve diğer yolsuzluk dosyalannı etkisiz kılabilmek için strateji belirleme çalışması yaptıklan bildirildi. Çiller'in destekleyeceğini açıkladığı TO- FAŞ önergesine. DYP grubunun "nayır" oyu vereceği bildirildi. Bayram tatilini Çiller'in talimatıyla yanda keserek Ankara'ya dönen Amasya Miîletv ekili Ahmet Kinıava, TOFAŞ suçlamalannı incelemeye aldı. tyimaya, "Tan- su Çiller'e nişkin hiçbir şey yoktur. Vlcdanen müsterihim" derken suçlamalara konu olan TO- FAŞ ihalesinin gerçekleştirildigi dönemde Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanı olan Içel Milletvekili Turhan Güven'in de bu konuda ayn bir hazırlık yaptığı öğrenildi. İlk anda ANAP'a yönelen tepki ve infialin yerini gelecege dönük hesaplann aldığı DYP yönetiminde, ısrarla koalisyonun devam etme- sinden vana tavır konuldu. IRMIKl AYDIN ENGİN Sizi bilmem, ama bahar beni kötü etkiliyor. Hele bu yılki ka- dar gecikmiş bahar beni baş- tan çıkarmakla yetinmıyor, han- diyse işten de çıkaracak. Dünkü Cumhuriyet'te boş vaktiniz olup benim Tırmık'a da göz attıysanız biliyorsunuzdur. "Tüydüm." Bayram tatilini ba- hane ettim, yazıişlerinin bana yüklediği işleri yapmam için sa- kin bir köşeye gereksinimim ol- duğunu iddia edip, gereken ki- şileri inandırdım ve tüydüm. iz- nik Gölü kıyısındayım. Ama nerede olursam olayım şu yazıyı yetiştirmem gerek. Bü- tün yaşamını yazı yazarak ge- çirmiş ve yazı yazmaktan baş- ka elinden hemen hemen hiç- bir iş gelmeyen biri için bu ko- lay olmalı değil mi? Şöyle yarım. bilemedin üç çeyrek saatte yazıyı bitirip ye- niden İznik Gölü'ne bakan ya- maçlarda, baharla aşna fışne Bahar Beni Baştan Çıkardı da... olmaya devam etmeliyim. Olmu- yor ama. Göle bakan salkımsö- ğütten, "Bırak şu işi de çene çalalım Allahını seversen" de- yip başımda dikilen Mete Ta- pan'a kadar bir dizi engel var. Malum.. bizim gazete "dino- zorlar" gazetesi. Bense bu di- nozorlar arasında çağdaş, tek- nolojiyle sıkıfıkı olan kanadın temsilcisıyim. Çokesaslı birta- şınabilir bilgisayanm var. Ga- zetedeki dinozorları kandırıyo- rum. "Bu aletin" diyorum. "bu aletin hünerlen saymakla bit- mez. Örneğin buna, yazacağın yazının konusunu vehyorsun. Hard diskten gerekli para- metreleri bulup hafızaya yüklü- yorsun. Sonra birdüğmeye ba- sıyorsun, yazı kendiliğinden çı- kıveriyor." Her üç dinozordan birini inan- dırdığımı belirtmeliyim. Gözlerı biraz şaşkınlık. çokça hayran- lıklaaçılıyor. "Vtı/cyav"diyorlar, sonra da "dünyada neler olu- yorarkadaş" diye kafalarını sal- lıyorlar. Zaten "parametre, ram, hard disk, hafızaya yüklemek" filan gibi terimler kullanınca fu- karaların karşımda daha baştan hiçbir şansları kalmıyor. Bense kıs kıs gülüyor, çağdaş, teknolojiyle barışık, bilgisayar ve Internet dünyasında at koş- turan, bilgi otoyollannda direk- siyon sallayan bıri olmanın ta- dını çıkarıyorum. Gel gör ki kendi kazdığım ku- yuyadüşmüşgibiyim. Dışanda bahann ve Mete Tapan'ın baş- tan çıkancı çağrılan ve karşım- da bomboş bir bilgisayar ekra- nı ve ekrandan daha boş bir ka- fa... Ama hıç şansım yok. Bu ya- zıyı bitirmek zorundayım.. da nasıl olacak bu? Şimdi şu bay- ram tatilinde gazeteyi açıp bir şeyler okuyacak, bu arada va- kit bolluğundan bu köşeye de bir göz atacak okuyucuya Çil- ler-Uçuran Holding'in doymak bilmeyen taşınmaz mal hırsın- dan söz etmenin âlemi var mı? Kurban derisi toplama yarışına çıkanların. topladıkları derilerin yarısından çoğunu gerekli de- polama olanakları filan olmadı- ğı ıçın telef ettiklerinden söz edip can sıkmaya gerek var mı? Militarist. kaba milliyetçi politi- ka esnafının Ege sorununu çö- zemeyeceği malum. Ama Ege'nin iki yakasındaki aydınların da "Uzo içip horon teperek Ege sorununu çözme" önerilerinin saçmalığı üstüne, sanki dış politika uzmanı imişim gibi ahkâm kesip ukalalık et- mek de çıkar yol değil. Belkı en doğrusu kaynana- mın sözünü dinlemek. "Oğlum, mecbur değılsin ya. Madem ol- muyor, yazmayıversen de" de- di. Ama yapamam. Şunun şu- rasında bırkaç gün olmuş. iyi kötü bir köşe kapmışım Cum- huriyet'ten. Artık gün sektirme- den döktürmeliyim ki şanım yü- rüsün. Sözün kısası tam köşe'ye sı- kışmış durumdayım. Dışarıda bahar, içeride bilgisayar ekranı. Yukarıda bıyık. aşağıda sakal... Acaba diyorum: Şimdi şu bil- gisayara konuyu versem, ge- rekli parametreleri hafızaya yük- lesem, ondan sonra bir düğ- meye bassam... - Tamam Mete, tamam, bit- ti. Geliyorum. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 1 Mayıs 1 Mayıs barışın, dayanışmanın, sevginin, umudun, emeğin, birlikteliğin dalga dalga çoğaldığı bir gündür... Kendi öz değerlerini bir kenara iten. yükselen de- ğerleri ve yeni dünya düzenini kurtarıcı gibi gören toplumlarda 1 Mayıs'ın önemi ve ışlevi büyüktür. Bugün dünyada yoksulluk giderek artıyor, çocuk- ların yüzde 10'u yetersiz beslenmeden ötürü çeşitli hastalıklara yakalanarak ölüyor. Serbest piyasa eko- nomisi, başta Türkiye olmak üzere azgelişmiş ve ge- lişmekte olan ülkeleri silindir gibi eziyor. Elimizdeki verilere göre 750 milyon kişi yoksulluk nedeniyle aç kalırken yıne tüm dünyada 1.3 milyar ki- şi, günde bir dolardan düşük gelirle yaşamını sürdür- meye çalışıyor. Ârkadaşımız Ergin Yıldızoğlu, 1995 yılında şu so- ruyu yöneltiyordu bir yazısında; "Ne oluyor? Dünyada herkesı besleyecek kadar be- sin yok mu? Yoksa serbest piyasa, iddia edildiği gi- bi kaynakları doğru dürüst dağıtmıyor mu?" Bu sorunun yanıtını Ergin, Yıldızoğlu, kendisi veri- yordu: "Bilindiği gibi, beslenme kaynaklannın nüfus artı- şı ile aynı hızda artmadığını ve bu yüzden açlık teh- likesinin oluştuğu şeklinde birgörüş var. Ancak dün- ya ekonomisine ve son yıllardakı gelişmelere bakar- sak bu görüşün doğru olmadığını görürüz. Örneğin, nüfus yoğunluğu en yüksek bölgelerden birı olan Avrupa hem kendini besliyor, hem besin ürünieri ih- raçediyor. Dünyada 1'950'lerdenbu yana hektarba- şına buğday verimi ortalama 50 kental, bir ınekten alınan süt miktarı ise 3 ila 5 kat arttı. Üstelik de ABD ve bazı Avrupa hükümetleri tarım üreticilerine top- rakların bir kısmını boş bırakmaları, yani üreiim yap- mamaları (kaynakları eksik kullanmalan) için para ve- riyor. Dünyanın birkısmı açlıktan kırılırken bazı hükü- metlerin üreticilerine üretmemeleri için para verıl- mesinin ardında nasıl bir mantık olabilir dersiniz? Bu da bizi tekrar serbest piyasa konusuna gerı getirir. Serbest piyasa ekonomısinde mallar, arz ve talep arasındaki ilişkiye göre dağılırlar. Talep ise gereksi- nimden farklı bir kategoridir ve sadece bir alım gü- cü ile ifade edilebilir. Dünyanın açlık çeken bölgele- rinde ise ana sorun, dünyada besin maddelerinin yokluğu sorunu değil, bunlan alacak paranın yoklu- ğu sorunudur. Paranız varsa serbest piyasa sıze is- tediğiniz malı ulaştıracaktır. Serbest piyasanın bir di- ğer özelliği de bir malın fiyatının o malın arzı ile ters orantılı olmasıdır. Talep sabit kalmak koşulu ile bir ma- lın miktan artarsa fiyatı düşer. Bu ise kârları azaltır. Iş- te bu kârların azalmaması için hükümetler dünyanın başka bölgelerinde insanlann açlıktan ölmekte olma- sına aldırmadan, fiyatların düşmesini engellemek için kendi üreticilerine para vererek üretilen ürün mikta- nnısınırlar. Bu garip mantık, serbest piyasanın vekâr sisteminin mantığıdır." • • • Son on yılda yoksulluğun ve açlığın bu denli tırma- nışa geçmesinin nedenı, IMF ve Dünya Bankası'nın desteklediği 'Yapısal Uyum Programlan'n\n uygu- lanmasıdır. Zaten hem IMF hem de Dünya Bankası yukarıda- ki görüşü doğrulayan raporlar hazırlıyor. Her iki ku- ruluş. önerdiği ekonomik programların işsizliği artttr- ması, kamu yatırımlarını azaltması, düşük verimli sa- nayilere desteğin kaldırılması halinde yoksulluğun ar- tabileceğini vurguluyor. Bu ne demek oluyor? Parası olan yaşayacak, olmayan ise yaşamaya- cak... Böyle olunca da avanta, vurgun, çıkara dayalı kö- şe dönmece artıyor, salt az gelişmiş ya da gelışmek- te olan ülkeler değil, gelişmiş ülkeler de 'ekonomik bunalım'üao payın. alıyor. Fransa'dan sonra şımdilerde Almanya da Avrupa Para Birliği sürecinin ve kamu ekonomısi bunalımı- nın faturasını emekçilerin üzerine çıkarıyor... Aslında 'YeniDünya Düzen/'nin birayağı olan 'ser- best pazar ekonomısi' batıyor, ama büyük patron' bunda diretiyor, sendikasızlaştırma yönteminin 'san- cıyı gidereceğini' savunuyor... Fransa'dan sonra Almanya'nın ekonomik bunalı- mı atlatmak için hazırladığı 33 milyarlık ıstikrar pake- ti ortalığı karıştırdı. İlk tepki IG Metal Sendikası Ge- nel Başkanı Klaus Zvvcker'den geldi. Sosyal De- mokrat Parti Başkanı Oskar Lafontain, Kohl hükü- metini sert bir biçimde eleştırdi: "Bu istikrar paketi emeğe, sosyal adalete, ailele- re, emeklilerde, işsizlere yönelik anti - sosyal bir sal- dırıdır..." • • • Almanya'nın sosyal yapısının bu tür 'acı reçetele- n" kaldırmayacağı bir gerçektir. Tıpkı Fransa'da oldu- ğu gibi Almanya da direnişlerin eşiğine gelebilir... Ya Türkiye'de neler olur 'acı reçeteler' uygulanın- ca? Memurlar, işçiler, öğrenciler meydanları doldurdu- ğu zaman şöyle denilir: "Biz bu filmi görmüştükl.." Eylem, demokratik bir haktır! Bugün 1 Mayıs!.. Emekçiler alanları dolduracaktır. işçiler, memurlar, emekliler. öğrenciler meydanlarda barışın, dayanış- manın, umudun, yannların meşalesini taşıyacaklar- dır... işten çıkarmaların yoğunlaştığı. sendikasızlaşma- nın hızlandığı. sosyal adaletın çiğnendiği. gelir dağı- lımının adaletsizleştiği. şeriatçılık ve ırkçılığın ivme kazandığı, zenginin daha zengin, yoksulun daha yok- sullaştığı bir ülkede meydanlar dolmalıdır... Bugün 1 Mayıs... İşçinin ve emekçinin bayramı kutlu olsun!.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya c« Planet.com. TR İLAN T.C. ANTALYA 6. AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosvaNo: 1995 7l9E:>as Davacı Hazine vekili tarafından davalı Ali Tekin (Sü- levman oğlu) ale> hıne açilan Antalya Duraliler kö> ü 2598 parsel savılı taşınmazın da\alı adına olan lapusunun ip- tali ve Hazine adına tescilıne karar verılmesinı ıster ışbu dava dilekçesı davalının adresıne teblığe verılmıs olup ieblığedilemedığıgibi>aptınlanzabıtaaraştırmasındada adresı tespit ediiemediğınden dava dilekçesı verıne kaim olmak üzere ilanen tebliğıne karar \erilmi'; olmakla: Dav a dilekçesı yerine kaım olmak üzere v ukarıda ısıııı yazıh da\ alı> a ilanen tebliğıne. da\alının duru^manın bı- rakıldığı 23.5.1996 günü saa! 11.30'dakı duru^maya bız- zat gelmesı veva kendisinı bir \ekille temsıl ettirmediği takdirde >argılama>a yokluğunda de\am olunup karar verıleceğı (HLMK'nun 213 ve 33" 1 md.) hu;>usu ilanen tebliâ okınur. 29.3.1996 Basın: 82056
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle