Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1996 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Öncelikle Temel Eğitim
Prof. Dr. RIFAT OKÇABOLBogazıçı Unnasttesı
Y
ası uygun olanlann lennden ve eğıtsel çalışmalardan olusa-
anımsavacağı gıbı 12 cağı kabul edılmıştır
Mart 19Tden sonra par-
tiler ustu "reform hükiı-
meti" denen bırhukumet
kurulmustu Bu huku-
met reform çalismaları çerçevesınde.
eğıtımalanındaSçalışmagrubuoluşrur-
muştu Bugruplardan**SekizYdlıkOkul
Denemesi" adlı grup kısa bır Mire sonra
"Temel Eğitim Çalışma Grubu" adını al-
misiır Bu grubun çalısmaları 1973 yı-
lında kabul edılen P39sayılı Mıllı Eğı-
tım Temel Kanunu ıle Talım Terbıye K.u-
rulu'nun hazırlavıp 24 Hazıran - Tem-
muz 1974 tanhlerınde toplanan IX Mıl-
lı Eğitim Şurası'nın gundemıne getırdı-
gı "Mılli Eğitim Sistemimizin Butunlu-
ğunde Programlar ve Oğrenim Akışını
Duzenleyen Kurallar"onensıne onemlı
olçudeyansımıştır Buonen.lX Şûra'da
kabul gorup kımı değışıklıklerle benım-
senmıstır
Bu şûrada, zorunlu temel egıtımın 7-
14 yaslarındakı çoeuklann eğıtımını kap-
sadığı ılkokulların temel eğıtımın 1 ka-
demesinı. ortaokulların da 11 kademeyı
oluşturduğu ortaokul programlarınin
oğrencılere temel nıtehkte genel kultur
kazandıracak ortak derslerden. oğrencı
gereksınımıne \e çevrenın ozellıklenne
uyacak seçmelı derslerden. oğrencının
tlgı.eğılımveyeteneklennınbelırlenme-
sındevardınıcıolacakrehberlıketkınlık-
Bakanlığın 1974yılında. 1995yıluçın
behrledığı hedef. temel eğıtımde yuzde
75 duzeyınde okullasmayı sağlamaktır
IX Şûra"dan 2 5 a> sonra o gunlenn hu-
kumetı ıstıfa etmış Şûra kararlan yaşa-
ma geçınlememıştır 1970'lerde meslek
ortaokullannın, temel egıtımın 11 kade-
mesı olarak genel ortaokullara donuştu-
rulmesıne ba$lanmıssa da 12 Ey lul yone-
tımınde bu uygulama durdurulmuş ve te-
mel eğitim ka\ramından ılkoğretım ka\-
ramına donulmuştur
Bugun gelınen nokta. 1974 yılında be-
lırlenen hedefın çok gensındedır 10 mıl-
yon kadar yetışkm ınsanımız okur-yazar
bıle değıldır tlkokul oğrenımı gormus,
olanlar arasinda ışlevsel olarak neredey-
se okuyamaz yazamaz durumda olanlar
\ ardır Okul çağında olup da ılkokula gı-
demeyenlenn sayısı yüz bınlen bulmak-
tadır
Temel eğitim konusunda eğıtımcılere,
bakanlıga \e topluma "BeUeği(hafizası)
yok" olarak bakmamak gerekır Temel
egıtım kavramı 19"'0Tenn ba^ında obur
ulkelerde bıle yenı say ılan bır kav ram ol-
masınakarsin. ulkemızde daha 1974 ler-
de Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nde
Mıllı Eğitim Bakanlığı nda, IX Şûraha-
zırlıklarıçerçevesındeyapılanbolgetop-
lantılannda çok sayıda katılımcının bu-
lunduğuIX Şûra'da buyuk çoğunluk ta-
rafından vehementumeğitımcılercebe-
nımsenmıştır 1973 yılında kabul edılen
1739 sayılı Mıllı Temel Eğitim Kanu-
nu'nun 23 maddesıne gore temel egıtı-
mın amaç ve gore\ len herçocuğa ıyı bır
vatandaş olmak ıçın gereklı temel bılgı
becerı, davraniş \e alıskanlıklar kazan-
dırmak, onu mıllı ahlak anlayısma gore
yetıştırmek. onu ılgı. eğılımı \ e y etenek-
len yonunde yetıs,tırerek ya^ama \e ust
eğıtıme hazırlamaktır Geçmışte kalan 22
y ılda yasada belırtılen bu amaçlara ula-
şılamamıştır
Gelışmışvegelışmekteolan ulkelerde
ıse temel eğitim hızla benımsemıs v e bır-
kaç ulke diijinda genellıkle en az 8 y ıl ol-
mak uzere zorunlu olarak uygulanmaya
baslanmistır Dun\a. bilgi çağına girmiş
>a da girmek uzeredir. Teknolojik geliş-
meler ve >eni bilgi üretimi baş donduru-
cu hı/da olmaktadır. Çocuğun yetişkinlik
yaşamına. bu gelişmelere uyum sağlaya-
bilecek \e >aşacn bov u oğrenmey i becere-
cek bir biçimde, hazırlanması için pek
çok ulkede temel eğitimde 8 yılın uzerine
bite çıkılmaktadır.
Her ınsan doğuştan kımı yeteneklerle
doğar Çocuğun yeteneklennın avırımı-
na \ armasi, ıstek \e eğılımlerıne gore ge-
leceğını behrlemesı ve yeteneklennı ge-
lıstırmesı onun en doğal hakkıdır Bu
haklare\renseldır her ulkede kabul gor-
mektedır 10 12 1948 tarıhlı Insan Hak-
ları E\rensel Bıldınzesı ıle 20 11 1959
tanhlı Bırleşmıs Mılletler karan bu hak-
kı açıkça belırtmektedır Turkıye nın de
ıçınde bulunduğu 155 ulkenın 5-9 Mart
1990tanhlenndeTayland'daoybırlığııle
kabul ettıklerı "Herkes İçin Eğitim Bil-
dirgesi" de temel egıtımın bır hak oldu-
ğunu \e gerçekleştırılmesı gerektığını
vurgulamaktadır
Çocuk, okulda çocuklugunu yaşarken
kışılığını bulmakta, daha ust oğrenim ba-
samaklarına hazırlandığı gıbı yetıs.kınlı-
ğe, toplum ıçınde ışjevsel ve sorumlu bır
ınsan olmaya da hazırlanmaktadır Ço-
cuk. baska çocuk ve yetıs,kmlerle etkıle-
şım ıçınde olduğu gıbı doğal çe\ rey le de,
toplumla da ılıs,kı ıçındedır Çocuğun
çevresı nesnel varlıklarla oznel duygu
duşunce ve değerlerle çevrılıdır Temel
eğitim, bıreyın nesnel varlıklar ve oznel
değerler ıçınde bılgılenıp kışılığını ge-
lıstırebılmesııçınonaanlatımveıletışım
yeterlığı, ıhijkı ve ı>bırlığı yeterlığı oğ-
renmeveara^tırmayeterlığı iağlıklıya-
şama yeterlığı ıle uretım ve tuketım ye-
terlığı verecek bır eğıtımdır Bu eğitim,
her çocuğa eşıt fırsat vermenın onkoşu-
ludur
Bufırsatın yaratılması ısedevletıngo-
rev ıdır Teknolojik gelı^meler \e uretıîen
yenı bılgıler ınsanlara venı seçenekler
sunmakta. bılgılı, du^unen ve araştıran
ınsan btlınçlenmekte ınsan bılınçlendı-
ğı olçude. seçenekler arasından daha sağ-
lıklı seçımler yapabılmekte ve ı&ter ıste-
mez gıderek demokratıkkijmektedır De-
mokraM bılgılı. anlayışlı, hoşgorulu ve
eleştırel değerlendırmeler yapabılen
kımselerle guçlenmektedır Temel eğı-
tım bu açıdan da bır onkoşuldur kışıvı
yeterınce bılgılendırmekte. ona gelecegı
y onunde seçenekler sunmakta uy gun se-
çeneğın belırlenmesınde yardımcı ol-
makta. bıreyı yetışkınlık vaşamında da-
ha katılımcı vesorı.'mlulukyuklenebıle-
cek ışlevlere hazırlamaktadır
Sonuç
Temel eğıtım ulkemızın obur ulkeler-
den ve çocuklanmızın obur ulke çocuk-
lanndan gen kalmaması ıçın bır zorunlu-
luktur kımı yeteneklenn açığa çıkıp de-
ğennı bulabılmesı ıçın gerekhdtr uretı-
len bılgıy ı oğrenıp pay iaşabılen bılgı top-
lumundan dı$lanmamak ıçın atılması ge-
reken ılk adımdır
Devletı yoneten sıyasetçılenmızın ku-
çuk hesapları bırakarak bır an once ço-
cuklarımıza (ve hatta yetıskınlenmıze)
1739 sayılı yasadakı amaçları gerçekleş-
tırecek temel eğıtım olanağını sağlama-
lan gerekmektedır En az sekız yıllık te-
mel eğıtım zorunlu ve devlet okullannda
parasız olmalı. "oğretim'"den ~eğitiıne~
geçılmelı. ezbercılığe son \enlerek ço-
cuğa gence ınsanımıza duşunme soru
sorma, arastırma. eleştırel bakabılme
saygılı ve hosgorulu olma ve oğrenme
alışkanlığıkazandınlmalıdır Yoksa biri-
lerinin birilerini kandırması. pek çok \e-
teneğın ortava çıkmadan yok olmasi ve
"Neden biz bö\le\iz?~ soylemlerı surup
gıdecektır
ARADABIR
TÜRKÂN ERKİN Emeklı Oğretmen
Sanat Okullarımızın
Sepüveni
1878 yılında buyuk ve yenılıkçı devlet adamı Mit-
hat Paşa tarafından, Osmanlı devletının o zamankı
koşullarında ve egıtım anlayışı ıçınde açılan sanat
okullarmın kuruluş amacı kuşkusuz gunumuzde po-
lıtıka aracı olarak saptırılmış ve yozlaştırılmıştır Bır
yuzyılı aşkın bır tarıh surecı ıçınde olanlara şoyle bır
go2 atalım
Ilk kız sanat okulu, 1878'de Uskudar'da "Kız Sa-
nayı Mektebı" adı altında uç dershanelı olarak açıl-
mış El orgulerı, halı dokuma, kanevıçe sım ışleme-
lerı gıbı becerıler kazandırmış oörencılerıne 1911 'de
Maarıf Nezaretf ne bağlanmış Tlk ve orta 9 sınıflı ol-
mak uzere Sanat Mektebı olarak dışarıdan sıparış-
ler almış
Cumhunyetın kuruluşundan sonra 1928'de 4 yıl-
lık egıtım veren bu okul "Kız Sanat Enstıtusu" ya da
"Kız Sanat Okulu" adını almış Daha sonra 1932'de
okul 5 yıla çıkarılmış Başarılı oğrencıler seçtıklen
dallarda Ankara'dakı Ismet Paşa Kız Enstıtusu'ne
devam hakkmı kazanmışlar
Yıne 1878 de kurulmuş ve benzerı evrelerden geç-
mış olan erkek sanat okulları da ışlevlerını aynı pa-
ralelde surdurmuşlerdır
Atatürk, gençlerı kısa yoldan hayata hazırlayarak
onlan bılgılı, bılınçlı teknık adamlar olarak yetıştıre-
cek olan bu kurumlara buyuk onem venyordu Genç
kızlanmız da boylece hem çağdaş bılgılerie donanım-
lı, yarının gençlerını uygar dunyaya hazırlamak ola-
naklarına sahıp olacak hem de kazandıkları becen-
lerie aıle ıçınde ve gıderek yurt ekonomısınde soz sa-
hıbı olacaklardı
Bu guzet kurum. boylesıne guzel bır amaç doğrul-
tusunda 1983 yılına kadar surdu ve 1983-1984 ders
yılında meslek lısesı adına aldı Yanı, Ataturk'un mı-
rası olan obur kurumları -Dıl Kurumu, Tarıh Kurumu-
gıbı bozuldu amacından saptırıldı
Ağır meslek derslerının yanı sıra, kultur derslerı de
-fen ve sosyal- klasık lıselerdekı ıçerığı ıle oğretım
programına gırdı Oğrencıler bu ağırlık altında ezıldı-
ler Oğretmenler bu durumun yarattığı karmaşadan
şıkâyetçı oldular Sanat okulları boylece lıse statu-
sune kavuşunca kendılerıne unıversıte kapıları açıl-
mış oldu Bu okullardan mezun olan her oğrencıye
şansını unıversıte sınavlarında deneme fırsatı venl-
dı Meslek derslerının ağırlığı ıle kultur derslerıne ye-
ten kadar zaman ayıramayan oğrencıler sınav kapı-
larında yığınlar oluşturdular ve başarılı olamamanın
ezıklığmı acısını yaşadılar
Bu arada bılgılı donanımlı teknısyenlere gereksı-
nımı olan ışyerlerı de nıtelıksız elemanlarla yurutul-
mek zorunda bırakıldı
Mıllı eğıtımde tam 55 yıl sınanmış yerıne oturmuş,
değıştırılmesı konusunda hıçbır ıstekte, şıkâyette bu-
lunulmamış bu guzel sıstemın bozulmasındakı neden
apaçık Ardından meslek okulu durumunda olan
ımam-hatıp okulları da lıse statasune kavuşturul-
muştur Doğal olarak onlara da unıversıte kapıları
açılmıştır Boylece bır ımam-hatıp hsesı mezunu sı-
yasal bılgılere hukuk fakultesıne, tıp fakultesıne gı-
rebılecek yanı ulkenın ıdare ve karar mekanızmala-
rında kadrolaşacaklardır Boyle olmuş, bu kadrolaş-
ma gerçekleşmıştır Bu duruma hangı sağduyu sa-
hıbı onay verebılır?
Doğal olan doğru olan, meslek okullanndan me-
zun olanlann ancak kendı mesleklennın uzantısı olan
daliara yıne sınavla gırebılmelerı ve orada uzmanlaş-
malarıdır Bır oğrencının torna tezgâhı başından ya
da dıkış nakış çocuk bakımı gıbı oğrenımlennden
dm adamı ıçın gereklı bılgıleden sıyasal bılımlere, hu-
kuk ya da tıbba yonelmesı hangı akıl ve mantıkla ka-
bul edılebılır?
Yıllardır, doğrulanmış olumlu sonuçları alınmış bır
sıstem, çırkın polıtıkalarla karşıdevrımın sınsı ve he-
saplı adımlarına uygun ortam hazırlamak ıçın nasıl al-
tust edılmışse doğruya ve aslına yonelmek. bu yan-
lışı duzeltmek de o denlı kolay, dahası zorunludur
Çunku gerıcılığe, karanlığa verılen her odun, pırıl pı-
rıl genç beyınlerden, ulkenın aydınlık geleceğmden
çalınan umutlardır 53 hukumetın, bır reform ve de-
ğışım hukumetı olduğunu daha ılk gunu kursuden
ulusumuza duyuran Sayın Başbakan Yılmaz'dan
bunu ıstemek hakkımızdır Ve verılecek bu hak, ATA-
TURKÇU, LAİK, YURTSEVER aydınlarımıza odene-
cek bır BORÇTUR
Atatürk, Genç Bir Öğretmenin Dersinde.,.
1 Mayıs
NEZAHAT KULEN Emeklı lehefe oÇutnıeıu
Y
ıl 1931 Kasim aralıkaylan tz-
mır Karşıyaka kız Oğretmen
Okulu'nda felsete-toplumbılım
(sosyolojı) oğretmenıyım Gun-
lerden bır gun. son sınıfta top-
lumbılım dersınde "seçim* konu-
sunu ışlıyorum Ders saatının uzadığının tarkın-
dabıledeğılım Bırden, sınıfkapısı açılıyor içe-
nye Atatürk ve Afet Hanım gırmıyorlar mı'
Kursude ayaktayım Şaskınlığım ve heyecanım
anlatılacak gıbı değıl
1
Kalbımın çarpması en v uk-
sek duzeye fırlıyor Heyecan ve saskınlıktan ol-
malı kı Atatürk "e, "Oğrencilere bir şe> sormak is-
tertnisiniz?'"dedığımı şuanda bıle urkerek anım-
sıyorum
Bu. hayale sığmayan nasıl bır tablo ıdı' \u-
turk yanındaben' Az sonra
>
*De\amediniz!'"dı-
yen tok fakat tatlı bır ses kulaklarımda uğuldu-
yor Vebenderstmedevam edıyorum Dakıkalar-
ca kendılen benı olanca dıkkatleny le dınlerken.
\fet Hanım da kursude. onumde duran "Teşki-
latM Esasi>e" kanununa yanı şımdıkı "\na\a-
sa"yave venı harflerle hazırlamısolduğumnot-
lanmabakıyor Bırarabunlan A.taturk'e de gos-
terdığını,gozucuylafarkedıyorum Zıra ovtllar
kntıkyıllardı Yenıyazıyaalışmayıtlanıdı (Tam
o sırada, oVulumuzun fotoğrafçısının kar^ımıza
geçerek çektığı resmın yanıp çıkmadğına. hâlâ na
kadar uzgunumdur' Boyle bır totoğrat bana mes-
lek yaşantımın en değerlı bırarmağanı olacaktı )
Evet Ataturk'un huzurundadersımı surdurur-
ken oğrencılenmı de suzmekten kendımı alama-
dım bır ara Onlar da benım gıbı heyecanlı ur-
kek. fakat ne kadar mutlu gorunuyorlardı
Dersımın konusu "seçim",seçme, seçılmehak-
lan ıdı Ozamanlarseçmeveseçılmehaklanyal-
nız erkeklere v enlmıstı y a' Ben de bır sırasinı ge-
tınp madem kı her hak bır odev karşıhğıdır el-
bette bız kadınlarda odev lenmızı y enne getırdık-
çe bır gun gelecek, seçme \e seçılme haklarımı-
zt kazandığımızı goreceğız dedım
Bu arada da acaba heyecanın etkısıyle dersın
konusunugerektığıgıbıaydınlatabılıyormuyum
dıye. Ataturk'un arkasına rastlayan uzun kon-
dorda bınken buyuk bır kalabalığın olu$lurduğu
korteje şovle melul melul bır goz atarken. ıçle-
nnden uzun boylu bır zatın. elını kaldırarak. ba-
na "İvi sö>lu>orsun i\i. Hiç korkma!" der gıbı
yaptığı el ısaretını hâlâ unutamam O ışaretlı
uyarma. benı adeta cesaretlendırdı' Demek he-
yecandan saçmalamıyormuium
1
Bu el ışaretı de
benım ıçın o gunun unutulmaz anılanndan bın ol-
du Meğero uzun boylu zat eskı mıllı eğıtım ba-
kanlanndan ve son zamanlarda bırçok ulkelerde
elçılık gorevı yapan Vasıf Çmar Be> değıl mıy-
mış1
tzmır'de oğretmenlığımın henuz en acemı do-
nemını yaşadığım o ıkıncı yılına kadar. derslen-
mebırçok mufettis hatta bakan bıle gelmıştı La-
kın, bu kez benı dınleyen Ataturk'tu
1
Aklımın
ucundan geçmeven bu s.ereflı, s.ereflı olduğu ka-
dar bende olçusuz bır heyecan yaratan boyle bır
surprız karşısında nasıl olup da duşup bayılma-
dığıma ve dersın konusunu saptırmadığıma hâ-
lâ şaşar dururum
Ataturk'un benım sınıfımagelmesı. bır tesaduf
mu ıdı1
Hayır, hıç de oyle deâıl Bakın nasıl ol-
muş'
7
Okulumuzun muduru Sabiha Gökçiil (kı ılk
donemdemıiletvekıh seçılmı^tı) Ataturk'un oku-
lumuzu ^ereflendıreceğını haberalıralmaz ken-
dılerını ılgılendırecek dersın. sosyolojı olabılece-
ğını dus.unerek. son ders saatını uzatmış ve zılı
çaldırtmamı^' Ataturk'u de yalnız benım sınıfı-
ma getırmeyı uygun bulmu^
Ne var kı olay burada bıtmedı
Nıhayet zıl çaldı Atatürk Afet Hanım'la sınıf-
tan çıkarken. benı de yanlarına aldılar. kortejın
arasına beraber gırdık Busbutun şa^ırmış, heye-
canlanmıştım Nereyegıdıyorduk'Bırhaylıyu-
rudukten sonra, o uzun kondorla bağlanan mu-
dur odasına ulastık Atatürk mudurumuzun kol-
tuğuna oturdular Benı de karşılanna çağırdılar
**Gel bakalım oğretmen hanım! \skerlik odevini
\apmadan, kadın seçim hakkını kazanabilir mi,
senneduşunu\orsun?'*demezlermı' Ataturk'un
tam karşısında ıdım Bır an gozume ılışen şu ol-
du Ataturk'un oturdukları koltuğun ust tarafın-
da asılı duran kendılerının portresı' Koltukta da,
yasayan, canlı Atatürk' Ikı Ataturk'un karşisin-
da ıdım Tanrım' Bu ne gorkemlı bır gorunustu
Her ıkisinın de. uçlan kalkık kasları. bakıslan. na-
sıl da bırbınnın aynı ıdı' Ama ben, gerçek canlı
ATA ıle y uz y uze ıdım artık
1
Evet, artık onunla karşı karşıyayım Mudur
odasının her ıkı taratı çok kalabaîık Ben odada-
yım Atatürk sorulannadevamedıyor "Madem
ki her hak bir odev karşıhğıdır di\ordun,so\le ba-
kalım; kadının seçim hakkını kazanması için il-
kin askerlik odevini vapması gerekmez mi?"
Bırden bevnımde bır şımsekçaktı Demek Ata-
türk kadının da askerlik y apmasını ıstıyor ve bel-
kı de o gun ılk kez yen gelmışken bu goruşunu
ortay a atıyordu Nanı kadının ılkın asker olmasi,
askerlıkyapması sart' Atamızbugorus. veıstek
uzennde ısrarettıkçe. ben degençlığın verdığıo
delıkanlılık cesaretı ıle hıç çekınmeden. o anda
aklıma gelen butun kanıtlan sıralayarak tezımı
kuvvetlendırmeve çalı^ıyordum Orneğın kadın
cephe gerısınde savaş yenne mermı, cephane ta-
şıyabılır dıyordum Yaralılann yaralannı sarar
onlara s,efkatle yardımcı olur dıyordum Hatta
eklıyordum gerekırse cephede dusmana karşı
sungu de kullanarak goğus göğuse vatanı savu-
nabılırde Fakat kanımca kadın muvazzaf asker
olmadan da, seçme ve seçılme hakkına sahıp ola-
bılır
Artık heyecanım durulmuş. yennı normal du-
ş.unce almıştı Oylesıne >-ahat yanıtlar verıyor-
dum kı Ataturk'e Bu kez yanıtlanm şunlardı
Genellıkle kadının organık ve fızyolojık yapısı
erkeğınkınden tarklıdır Sureklı olarak erkek ka-
dar başanlı bıraskerlık gorevmı yenne getıremez
kanımca erkeğın bedensel gucu fızyolopk ya-
pısı askerlığe kadınınkınden daha elverışlıdır
Bu yuzden kadın az ıse yarar bır asker olacağı-
na kendıne duşen odevlerını en ıyı bıçımde ya-
parsa, orneğın ıyı bır ana olup e\latlarını çağın
koşullanna uygun olarak yetıştınrse. entelektuel
alanda çalısır. ıyı bır oğretmen basanlı bır dok-
tor, kuvvetlı bır malıyecı olursa. odeMnı verı-
ne getırmış boylece seçim hakkını kazanmış ol-
maz mı dıverek henuz mesleğınde ıkı yılını dol-
durmamış olan bır genç öğretmenin o anda ak-
lına gelen bu fıkırlen straladım durdum Ama an-
lıvordum kı. Atatürk benım ılle de kadın ılkın as-
ker olmalı dememı arzu edıyorlardı Zıra kadın
pılot olabıldığı gıbı (Sabiha Gokçe) asker de ol-
malı ıdı
Ben kadının organık fızyolojtk yapisindan
soz ederken Ataturk'un sağ tarafına geten ve
odanın yansını dolduran komutanlann benım
goruşumu haklı bulduklarını yuz ıfadelennden,
mımıklennden farkedınce cesaretım artarak, gö-
rusumden donmedım v e ay nı fıkırler uzennde ıs-
rar ettım' Gençlık neymış meğer' Delıkanlılık
duşuncelerı Ataturk'unkar^ısında bıle yumuşa-
mamıştı
1
O gun orada. benım dus.uncelenme or-
tak olmayan tek bır kışı çıktı. o da Hasan ÖAli
Yücel'dı
Ataturk. her bakımdan buvuk bır ınsandı Çı-
çeğı burnunda. henuz ıkı y ılını doldurmamış ateş-
lı. heyecanlı bır genç öğretmenin bu goruşlennı
kdbul etmese. beğenmese de bağıslamak buyuk-
luğunu gostermıştı
1
Zıra fıkırlerınde hâlâ ısrar
eden lyıbırana kuvvetlı bırdoktor ılerıgoruş-
lu bır oğretmen olarak odev ını yenne getıren
kadınlanmtzın bır gun sıv asal haklanna kav uş^ı-
cağına ınanan bendenızı kırmdk ıstemedıklerı
ortada ıdı Gosterdıklerı anlayiî). hos.goru. sur-
durduğum kırk bır buçuk yıllık oğretmenlık ya-
şantımdabana en değerlı bır ornek oldu
1
Bende
oğrenulerımle tartışmalara gınştığımde onları
antı tezlennde desteklemeye. anlayışla karşılama-
ya çalı^tım
Seruvenım. devam edıyordu Okulumuzu >e-
reflendırmelennın ertesı gecesı, Ataturk un arzu-
lan HzenneTurk ocagmda v enlecek baloya, okul-
lann butun öğretmehten çağntmıştı O gece de
baloya Atet HanınaTa beraber geldıler Ânımsı-
yorunı danslarbaşlamadan once Ataturk le tar-
tışmaya gırışen bırdoktoru. arkadaşan salondan
uzaklaştırıverdılerdı
Ben bır yandan okulda geçen o konu^maların
ve doktorun bu durumunun etkısınden henuz
kendımı kurtaramamışken Ataturk benı orada
gorunce hafıf gulumseyerek "Gel bakalım. ka-
dını asker yapnıav an oğretmen hanım!*" dıyerek
karşılanna bır deta daha çağırmazlar mı' Doğal
olarak venı bır hevecan dalgası ba!}ladı bende'
Ama o okuldakı kadar değıl Bu defa Ataturk'un
guven veren bakışlarından cesaret alarak, karşı-
lanna geçtım
K.onu. sorular değıştı bu sefer Ataturk benden
ulusuntanımını ıstıyordu Ben yıne çekınmeden
bıldığım butun tanımları sayıpdoktum' Hatta Er-
nest Renant'ın tanımını bıle. ad vermeden Be-
nı dınledıkten sonra kendılen de ulusu şoyle ta-
nımladılar "IJIus demek, geçmişte beraber olan,
şimdiki durumda beraber vaşavan. gelecekte de
beraber vaşamak ulkusune sahip olan insan top-
luluğudur."
Bu tanımı o geceden sonra sosyolojı notlanma
ekledım Her yıl ulus bolumunu anlatırken tatlı
bır anı ıle oğrencılenme tekrarladım durdum
Bu uzun anlatımdan sonra buyuk Ataturk'le
geçen askerlik ve seçim konulan uzenndekı ko-
nu^malarımızı şoyle bağlamak istıyorum Ata-
turk'un dersımı şereflendırmelennden bırkaç y ıl
sonra. kadın asker de oldu mılletvekılı de' (8
Ekım 1934) Şunubelırteyım kadının asker unı-
formasını gıymesının ve kendısıne parlamento
kapılarının açılmasının tohumları 1931 yılında
atılmış oldu
Eveet Bu değerlı anılann uzerınden bugun
tastamam 65 yıl geçmıs' Bunları ya$ayan o za-
mankı genç oğretmen artıkhaylıyaslı 88yaşın-
da' \e var kı bu anıları hâlâ dıpdın, hâlâ tapta-
ze Bu anılar tozlu raflara kaldınlmış değıl
Gençler severek dınlemek ıstıyorlar Çunku
bunlar tanhımızın olusumunu yaşatan canlı bır
kavnak' \e arşnden bırparça
PENCERE
SAKARYA İŞ \1AHKE\1ESİ'NDEN
Savı 1995 242 - Esas, 19% 1 Karar
Da\ac S S Kururnu Genel Mudurlugu Ankara
Da\ahlar 1- Yener Avvıldız. adresı meçhul 2- Husevın Çağlar. adresı meçhul
Dava Alacak DavaTanhı 4 5 1995 karar Tanhı 2^3 I 1996
Davacı S S Kurumu Genel Mudurluğu taratından davalılar \ener Avvıldız ve Husevın
Çağlar alevhlenne açılan alauak davasının vapılan yargılaması sonunda
Davanın kısmen kabulune bakıve kurum zararı 21 021 999 - TLnın tahsıs ve onav tarı-
hınden ıtıbaren vasal faızı ıle bırlıkte davalılardan mustereken \e muteselsılen alınarak da-
vacı kurumaserılmesine 7 567 919 -TLharcınkezaavnısekılde davalılardan alınarak Ha-
zıne ve odenmesıne dava tanhındekı Sakarya Barosu avukatlık asgarı ucret tarıfesı gere-
ğıncetantenın"o 10 8 oranlan karsılığı hesap edılen 1 931 759-TL ucretı vekaletın dava-
lılardan muştereken ve muteselsılen alınarak davacı kuruma \enlmesine, 4 155 000 - TL
y argılamagıdennın davalılardan keza avnı sekılde tahsılı ıledavacı kuruma verılmesıneda-
ır karar adresı meçhul davalılar Yener Avvıldız \e Husevın Çaglar'a davetıve venne (Yar-
gıtav volu açık olmak uzere) geçmek uzere ılanen teblığ olunur Basın
İşçi sınıfına
Tüm emekçilere kutlu olsun.
MEİS CAFE & BAR
Beyoğlu
ANTALYA6.ASLI\^:HUKUK HAK&ILIGI'NDEN
DosvaNo 1995 702 Esas
Davacı Hazıne vekılı tarafından davalı Cemalı Lysal (Ramazan og ) aleyhıne açılan An-
talva Duralılerkovu2422 parsel say ıhtaşınmazın davalı adına olan tapusununıptah ve Ha-
zıne adına tescılıne karar venlmesmı ıster ışbu dava dılekçesı davalımn adrestne teblığe ve
nlmis olup teblığ edılemedığı gıbı v aptınlan zabıta araştırmasında da adresı tespıt edıleme-
dığınden dava dılekçesı venne kaım olmak uzere ılanen teblığıne karar verılmış olmakla
Dava dılekçesı yenne kaım olmak uzere yukarıda ısmı vazıh davalıva ılanen teblığıne da-
valının duruşmanın bırakıldığı 23 5 1996 gunu saat 11 30dakı duruşmava bızzat gelmesi
veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde yargılamava yoklugunda devam ol-
unupkararvenleceğı(HL'V1K'rıun213 ve 337 md ) hususu ılanen teblığ olunur 29 3 1996
Basın 8205S
Istanbul Emnıyet Mudurluğu nden aldtğım pasaportumu kaybettım Hukumsuzdur
ÖZGES DEMİRTAŞ
ACIKAYIP
Sevgıh eşım. bırıcık babamız. aıle
bujuğumuz. çok değerlı ınsan,
Trabzon eşrafından, eskı O\ak Inşaat
Genel Mudürü. Gımat Genel Koordınatoru
Em Denız Yuk Muh. Kd Alb
SABAHATTİN
SAĞIROĞLU'nu
elım bır trafık kazası sonucu ka>bettık
Acımız sonsuzdur Merhuma Tann'dan
rahmet dılenz
Cenazesı 1 Mayıs 1996 Çarşamba gunu
(bugün) Kocatepe Camıf nden oğle
namazmı mûteakıp Cebecı Asrı
Mezarllğı"na defnedılecektır.
AtLESt
Mal Mülk Hırsı...
Gunumuzde toplumu saran "mal hırsı" ve "koşeyı
donme tutkusu" ınsanı duşunduruyor duşundur-
mekle de kalmıyor, kaygılandırıyor Hıç kuşkusuz "bır
lokma, bırhırka" dıyerek yaşamanın çağı geçtı ama
mal edınmek konusunda gozu donmuş kışılen anla-
mak da olanaksız Çağımızın "ışadamı" ya da "gırı-
şımcı"s\ ıçın amaç uretmektır, mal hırsı çağdışına
duşmuş bır gudulemenın gelışmemış toplumda ya-
şayan kışıde dışavurumu dıye tanımlanabılır
"Mal hırsı" deyınce, akla hemen maldan mulkten
kaçan eskı bılgeler gelıyor
En başta Diogenes
•
Diogenes ı ılgınç oykulerıyle herkestanır, Doğu se-
ferıne çıkan Büyük İskender Konnthos'ta yoksul
bılgeye rastlamış Diogenes her mevsım yalınayak
başıkabak dolaşır, bır fıçıda bannıp uyurmuş
İskender sormuş
- Dıle benden ne dılersen7
Diogenes
- Golge etme, başka ıhsan ıstemem
Elınde fenerle gunduz vaktı sokaklarda dolaşan Dı-
ogenes'ın ne yaptığını soranlara, "Insan anyorum"
dedığı de unludur Bır gun kuçuk bır çocuğun çeş-
meden avuçlanyla su ıçtığını gorunce elındekı tası ye-
re atıp kırmış Diogenes
- 6u çocuk, demış, bana gereksız şeylerden kur-
tulamadıgımı oğrettı
Eeee bu kadarı da fazla değıl mı'
Çağımızda "luks", gorgusuzler ıçındır, ama, "kon-
for" her ınsanın hakkı1
Gunumuzde ayakyolu altın
kaplamalı bır kışıye herkes guler apteshanesı pıs kı-
şıyı herkes ayıplar Diogenes ın kole olduğu da soy-
lenır çoğu kışının bılmedığı bır oykusu benı duşun-
durur Bır gun Dıogenes'ı kole pazarında satılırken
gormuşler bıige kendısını satın alacak muşterıye
şoyle demış
- Eğer kendıne kole değıl, efendı almak ıstıyorsan,
benı al!.
Ne demek ıstemış?
•
Sokrates ı egemenlerın mahkemesıne sanık ola-
rak çıkarırlar Bu davayı herkes ucundan kıyısından
bılır Olum cezasına çaptınlacaktır Sokrates ama, ya-
salara gore kendı kendısıne bır ceza bıçmek hakkı-
na da sahıptır.
Pekı bu hakkı nasıl kullanıyor unlu bılge''
"Eyyargıçlar> 'Senı salıvereceğız ama sende ar-
tık felsefeyle ugraşma dersenız yanıtım Yaşadıkça
ve gucum yettıkçe felsefeyle ugraşmaktan vazgeç-
meyeceğım Yaşlılan ve gençlerı bedenden vepara-
dan çok, ruhlannı duşunup yuceltmelerı gerektıgıne
ınandırmaya çalışacagım Ne ceza vereyım kendı-
me' Surgune mı yollayayım kendı kendımı
7
Iyı
ama, her nereye gıtsem nerede konuşsam gençler
hep benı dınleyecekler Bana, 'Sokrat sen buradan
çıktıktan sonra konuşmadan sakın bır hayat yaşaya-
maz mısın' dıye sorabılırsınız Ben sıze konuşmadan
yaşamanın benım ıçın olanaksızlığını soylersem ınan-
mazsınız Ama ınsan ıçın en buyuk nımetın her gun
erdem ıçın kafa yormak, kendını ve başkalarını de-
nemek olduğunu, bunsuz hayatın hayat sayılmadı-
ğını eklersem, bana daha az ınanırsınız "
Sokrates boyle konuşur yargıçlar bır kez daha top-
lanırlar, bıfgeyı olum cezasına çarptırırlar
•
Gurtumuz dunyasında eskı zaman bılgelerının ya-
şamlan pahasına sınadıkları erdemlen aramak boşu-
na
Ama mal mulk hırsında kendımızı gulunç etmek de
kendımıze karşı saygısızlık degıl mı'>
insan kendı kendısının efendısı olmalı, malının mul-
kunun kolesı değıl
VEFAT
Merhum CelaleHın Guıe^ın ve merhume Refıka
Guresın ın değerlı oğullan. merhum Ekrem
Guresin ın bırıcık karde^ı merhume Asiye Hanım ın
veğenı merhum Kemal kavnak ve \acıye Kavnak'ın
damatlan merhume \ ıldız Kavnak Avten Gülser
EmelveTurkav ın enistelerı merhum Havatı
Bavsan. merhum Ahmet Halıt Turak Ce\at El
Cevahır \e Murat Baysal ın bacanaklan Kenan \e
Aysegül Turak merhume Canan Bavsan Havdar
Esra Alı Banu El Ce\ahır ve kemal Baysal ın
enistelen Eaument Refıka Celal ve Bahrıve
Gureşın ın amcalan can voldası Avnur Guresın'ın
sevaılı esı \e Asu Gureşın ın bırıcık babasi ıvı ınsan
İLHAMİ
GUREŞIN
Allah ın rahmetıne kavusmu^tur Merhum 1 Mayıs
1996 Çarşamba gunu Levent Camıı nde kılınacak
ogle namazmı muteakıp Hasdal Mezarlıgı nda
detnedılecektır Allah rahmet ey lesın
AİLESİ
Romanlarınız ve ansıklopedılerınız yennızden alınır
Tel.: 554 08 04
Çalışma arkadaşımız
tLHAMİ
GÜREŞİN'in
\ efatını teessürle öğrenmış
bulunmaktayız. Merhuma Tanrfdan
rahmet. kederlı aılesıne
başşağlığı dılenz
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
Sosyalizmin utkusu için bir
ömür boyu savaşım veren
iyi insan
ASLAN ALP'İ
ölümünün 1. yılında saygıyla
anıyoruz.
ANK\R.\LI DOSTLARI