Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9NİSAN1996SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
B I RL E Ş MIŞ M I U E T L E R ((
WSAK TÎRLESIMLERI KONFÎRAHSI
HABITAT -IPYEDOGRU... EKİNCt
V
'Şimdi harekete geçmezsek, uygarlığın kaynagı olan kentlerimiz uygariığıyok eöebik" ISAAC ASIMOV
^rHLIıV^t^fJi B u
sayfada yer almasını istediğiniz duyuru ve katkılarınız için faks: (O 212) 513 85 95
Ulusal Komite 30 martta son toplantısını yaptı, HABITAT sürecinde sıcak dönem başladı
Ulusal Rapor resmileşiyorTürkıye'nın HABITAT-II Insan
Yerleşimleri Konferansi'na sunaca-
ğı "Ulusal Rapor ve F.vlem Planı"
metninı "kahümcıbirsüreçle'"hazır-
lamak üzere olusturulan Llusal Ko-
mite, 1.5 >ıl süren bir çalışmanın
ürünü olan Mart 1996tanhli son tas-
lagı tanışmak üzere 30 Mart 19%'da
6. toplantısını vaptı.
Istanbul'daki Harbive Askeri Mu-
zesı Konser Salonu'nda gerçekleş-
tirilenbusontoplantı. 1994yıhEkim
ayından bu yana yapılan be^ toplan-
tıyagörebelki deen "coşkulu vege-
rilimli" olanıydı. Çünkü artık çalış-
manın sonunagelinmış ve KentZir-
vesi'negötürülecek "ulusalgöriişle-
rin" neler olacağı konusunda yen-
Öneri getirmek ve tartışmayı sürdüı
mek için de pek zaman ka'lmamıştı.
Nitekım. aynı toplantının sonun-
da. Ulusal Rapor ve Ev lem Planı'nda
yeralması istenilen»ongörüşlerin9
Nisan 1996 gününe dek. yanı "bugûn"
Ulusal Komite Sekreterlıgi'ne ıle-
tilmesı duyuruldu. Raporu düzenle-
mek \e Cumhurbaşkanlıgı"na "onay
için" sunulacak son şekline getir-
mekle görevli Damşma Kuruluda he-
men yanndan itibaren kollan sıva-
yacak \e söylendigine göre 15 gün
içinde Türkiye Ulusal Raporu veEy-
lem Planı artık "resmi sahiplerine""
emanet edilmiş olacak.
Geniş katdım
Ulusal Rapor çalışmalan üzerine
son aylarda voğunlaşan tartışmalar-
da. gerek TOKİ (Toplu Konut Ida-
resi) Başkanı MğitGüiöksüz'ün. ge-
rekse Danışma Kurulu Başkanı İlhan
Tekeli'nin sık sık yineledikleri bir
"gerçek" \ ar.
llk kez. bir BM Konferansına su-
nulacak ulusal raporun böylesine ge-
niş bir katıhmla hazırlanmaya çalı-
şıldıgım belırtiyorlar.
Bu söv lenıdeki "bövlesine" sözcü-
ğü. Ulusal Komite'nin son toplantı-
larda "150'yi aşkın" kurum ve ku-
ruluş temsılcisinden oluşmasını v ur-
guluyor.
Bu "sKil" katılıma karşın, tartış-
malann böylesi biryoğunluğa eriş-
mesi, kuşkusuz y ine bu tür katılım-
cı bir rapor hazırlama sürecinin Tür-
kiye'de "flkkez" yaşanmasından ötü-
rü gözlenen "deneyim vegelenekek-
sikliğinden" kaynaklanmıyor. Tar-
tısmanın asıl nedenini, dogrudan ra-
porun kendisı. yani "içeriği ve üslu-
bu" üzerindeortaya çıkan görüş ay-
nlıkları oluşturuyor.
Görüş ayrıhklan
Danışma Kurulu. "BM normlan-
na uygun" bir rapor hazırlarken. ör-
neğın yıllardır yanlışlar yapan dev-
let ya da hükümetlere "doğrulan
göstermek" yerine. bu yanlışlann
artık sürmemesi için toplumsal ke-
simleri "yapabilir kılacak" bir stra-
tejiyi gündeme getirmeyi benimse-
di.
Buna karşın yine yıllardır devlet
ya da hükümet politikalarıvla yara-
tılan sorunlan doğrudan "bu poliri-
kalan eteştirerekvesorguJayarak" tar-
tışmaktan yana olan kesimler ise
kentleşmeyle ılgili çözüm önerileri-
ni "süregelenyanlışlardanannarak"
geliştırme özlemlerıne yeterlı yanıt
bulamadıklan bu raporu büyük oran-
da reddettiler. Buna avnca Tiirki-
Yuvarlak masa
Marmaris'te
'küreselleşme'
tartışılacak
Çe\ resindekı "henüz betonlaşma-
mış" doğal alanlannın geçen günler-
de "milli park" kapsamında korun-
maya alınmasını coşkuyla karşıla-
yan Marmaris, bu karann hemen ar-
dından şimdi de HABITAT-II için
e\ sahipliğı yapacağı uluslararası bir
yuvarlak masa toplantısına da aynı
coşkuyia hazırlanıyor.
Kısa adı LNDP olan Biıieşmiş
Milletler kalkınma Programı'nca
düzenlenen toplantıda "Küreselleş-
me ve Kentleşme" konusu üzerinde
durulacak. Bırincisi 1990 yılında
gerçekleşen. şimdi "dördüncüsü"
ise 19-21 Nisan 19%günlerinde Mar-
maris'te yapılacak olan toplantıda.
aralannda bilim adamlan. politika-
cılar. işadamları vedüşünürlerin bu-
lunduğu 100 kadar tartışmacı. "yu-
variak masa^düzeni ıçinde bir ara-
\a gelecekler.
UNDP'nin Marmaris toplantısın-
da. HABITAT-II zinesine yönelık
bir değerlendirme raporunun da yi-
ne küreselleşmeyi ele alacak şekil-
de hazırlanması bekleniyor.
Deniz kenarındaki Hotel Mares'te
yapılacak çahşmalarda. yuvarlak
masanın "demokratik havası" aca-
ba görüşlere de >ansıy abilecek mi?
Bu sorunun yanıtı. hıç kuşkusuz
toplantı sonunda alınabilecek. Ama.
eğer dünyada bugün "neyin küresel-
leştiği" \e bundan da "kimlerin ka-
zançlı çıktığı" sergılenemezse. bu
toplantı da "> uvarlakbaşlayıp köşe-
libiten*"tanışniasüreçlerinınömeği
olarak ueride kalacak...
Değişik nedenlerle kö> lerini terkederek metropollere göçen kırsal kesim insanları. bu a/man dümanın ürküriicii görüntüsü karşısında "iir-
kek biryaşanıla" tanışnoriar. Llusal Rapor ve E\lem Planı nın ana konulanndan birini de göç olgusu oluşturuyor.
ye'deki tüm olumsuzluklan "Batı
taklitçisi laik düzene" bağlayan din-
ci anlayışlann kentleşme ve konut
konusundadageliştırdikleri siyasal
düşüncelereklenınce. Ulusal Rapor
taslağı de\im yenndevse hem sağ-
dan, hem de soldan eleştiriler aldı.
Gözden kaçan gerçek
Aslma bakılırsa. biirön bu hara-
retlı degerlendirmelersırasında göz-
den kaçan bir başka önenıli gerçek
var ki o da Ulusal Raporun Türki-
ye'nin "resmi görüşünü" yansıta-
cak olması. Yani. başka bir deyişle
ülkedeki sağlıksız kentleşmenin so-
rumluluğunutaşıvan siyasal kadro-
lann onayryla kabul edilerek HABI-
TAT'a götürülecek bir "hükümet
raporu" niteligi taşıması.
Kuşkusuz. bu "onaya" ragmen
yansıtacağı gerçekler ve geçmişı
sorgula> arak geliştireceği düşünce-
ler. sadece rapora değiî. Türkıye'ye
de "demokratikbir savgınlık" kazan-
dıracaktır. Hele > ine Türkiye. bu tür
"katılımcı birsüreçle" hazırlanmış
raporunu resmi görüş olarak dünva-
ya sunarken. sadece ulusal ölçekte
değil, uluslararaM düzlemdedeyağ-
maya ve sömürgecıliğe dayalı "20.
vüzyıl politikalannın terkedilmesi
gerektiğini''savunabilırse. 1920"ler-
deki mücadelesıyle insanlık karşı-
sında elde ettiği evrensel saygınlı-
ğını, bu kez HABITAT buluşma-sın-
daki "eesur sövlemiyte" 21. yüzy ı-
la da taşıma olanağını bulabilecek-
tir.
Şimdi denilebilir ki. acaba Da-
nışma Kurulu"nun yakında Cum-
hurbaşkanlıgı *na sunacağı "son me-
tin", kendilerine yeni ulaşan görüş
ve eleştirilerin de yeniden değerlen-
dırılmesiyIe böylesi bir içerıği ta>ı-
>acak mı \e taşısa bileaynı içeriğiy-
İe birlikte onay aşamalarından ge-
çerek resmileşebilecek mı?
Bu sorunun > anıtını elbette ki tas-
lağın son şeklini veonama sürecinı
izleyerek görebileceğiz. Galiba HA-
BITAT'adogru son büyük tartışma
ortamını da bu sürece bağlı olarak
nisan ayı sonlannda ve mayı.savın-
da yaşıyacağız.
Işte. böylesi bir aşamada. en önem-
li sorumluluk vine "demokratiksi-
vil toplum kuruluşlarına" (STK)
düşüyor. Dev letlerın ve hükümetle-
rin a
sınıftakalan"polıtikalannı sor-
gulayarak. ınsanoglunun toplumsal
ve ev rensel çı karlann ı gözetebi lecek
yenı politikalann üretılmesinde bel-
kı de "son güvence" olarak görülen
bu "hükümet dışı kuruluşların"
(NGO). HABITATortamındaki mis-
yonları giderek önem kazanı-
vor.STKleryada NGOIar. HABI-
TAT'ta nasıl temsil edileceklerini
tartışırken.asılönemlisi "hangigö-
rüşleri bu bü>ük zirveye taşıvacak-
lannı" da artık bir an önce belırle-
mek durumundalar. Nicelik olarak
zengin katılımlı. ama "içerik" ola-
rak topluma ve insanlıga umut ve-
nci düşünce derinliğınden yoksun bir
STK Forumu. HABITAT fırsatının
da harcanması anlamına gelecektir.
Evet. Türkiye'nin HABITAT'a
sunacağı Ulusal Rapor artık resmi-
leşiyor. Öteyandan KtntZinesi'nin
en çok umut bağlanan "shilforumu-
na" katılım için STK'lerin başv uru
süresi de 15 Nisan I996'da sona eri-
yor. Böylece HABITAT sürecinde en
sıcak ve en çok sorumluluk gerek-
tiren "final dönemi" de başlamış
oluvor...
w
'Istanbul 2020 Sempozyumu
9
21. vüzyıl dünyasının
kentleşme sorunlarına çö-
züm arayacak olan HABI-
TAT-II zirvesinin ev sahi-
bi kenti İstanbuLacaba ay-
nı 21. yüzyılda kendi başı-
na gelecekleri şımdiden dü-
şünmeye başladı mı?
Geçen yıla dek, bu soru-
ya yüksek sesle "evet" de-
mek pek olası degildi. Ger-
çi kimi yayın organların-
da. bazı üniversite etkin-
liklerinde ve nazım plan
çalışmalannda "2000'üyıl-
lar" söylemi artık önce çı-
kıyordu: ama bu yakın ge-
leceğin tüm yönleriyle ele
alınacağı bir genel tartış-
ma ortamı yaratılabilmiş
deöildi.
HABITAT-Il'nin tstan-
buTda >apılması. işte bu
*ataletin"deatılmasınaön
ayak oldu ve giderek he-
men her kesimde "21.yiiz-
yılataşan"bir\izyon içeri-
sinde, kentleşme konulan da
ele alınmaya başlandı.
Önümüzdeki günlerde.
bu tür gıfişimler arasındaki gerek
bilimsel içerik ve katılım gerekse
de o tartışı'acak konular bakımın-
dan en zenginlerinden birisi olan
"tstanbul 2020 Sempozyumu~ger-
çekleşecek. İTÜ Mimarlık Fakül-
tesi'nce 17-19 Nisan 1996 günle-
rinde düzenlenen sempozyum. ay-
nı anda HABlTAT-IPnin NGO'l'ar
Forumu'na da hazırlanan Taşkışla
fstanbul'un tarihi semti Süleymanhe'de. kentin kültürel kimliğini oluşturan ahşap konaklar -yakılarak" oto-
parka dönüştürülüvor. Bu aymazlık durmazsa. 2020lerde kentin en büyük otoparkı belki de burada oluşacak.
"Çevre Sorunlan". "Kent-binasının 109 no'lu salonunda ya-
pılacak.
Sempozyum sonunda program-
lanan bir panel ile de üç günlük
tartışmaların genel bir değerlen-
dirmesi elde edilecek.
İstanbul 2020 Sempozyumu'nun
Düzenleme Kurulu Koordinatörü
Prof. Dr. İsmet kılınçaslan, vukla-
şık 25 btldınnm sunulacağı ve40'a
yakın konuşmanın yapılacağı otu-
rumlarda. "bu dünva kentinin ge-
leceğini kurtarnıak için" bi 11m çev -
relerinde üretilen en son tezlerin ve
görüşlenn toplu olarak sergilenme
olanağının bulunacağını belirtiyor.
Senıpozy uında işlenecek konular
ise: "Metropoliten Vönetim \e Plan-
lanıa". "Kent Kimliği \e Napısal
Değişim". "Arazi Kullanılışı \e l'la-
şım"
G şim Süreçleri","KentselSis-
tem »e Işletsel Değişim", "Merke-
zi İş Alanı ve Alt Merkezkr", "Plan
Dışı Konut Alanlan". "Metropoli-
ten Donatım \e Alt \apı" gibi baş-
lıklar altında tartışılacak...
(Sempozyum için aynntılı bil-
gi: 0212 293 13 00 2275 noiu
telefondan sorulabilir.)
sorumlululdar' için göreve!
Sivil Toplum Kuruluşlan Forumu'na katılım için başvuru süresi 15 nisanda bitiyor
HABITAT-II Konferansı'nın kuşkusuz en çok
ilgi çekecek tartışmalan "SMlToplum Kuruluş-
lan (STK) Forumu" sürecinde vaşanacak.
İTL"nün Taşkışla Binasıücla 30 Mayıs 1996 Per-
şembe günü başlavıp. 14 Haziran 1996 Cuma
günü sona erecek olan bu "demokratik plat-
formda". hükümet dışı kuruluşlar(NGO)olarak
da tanımlanan çok sayıda kurum v e kurulu^ tem-
silcilerı kentleşme. bannma. kültür. çevre vb.
konularda görüşlerinı sergileyecekler. Bu görüş-
ler arasındaki özellikle dev letlerin ve hükümet-
lenn 20. yüzyılda uyguladıklan politıkalan ele^-
tiren vaklaşımlar ise HABITAT-M'nin "gerçek-
çi değerlendirmelerine" en önemlı ve etkili kat-
kılan vapmiş olacak.
Bu katkının yine HABITAT-II zirvesindeki
diğer "resmi toplantılarda" olgunlaşacak belge-
lerdedeyeralabilmesi için STK Foruımı'ndaav-
nca bir bildırgenın geliştırilmesı ve hükümet
temsilcilerinin katılacağı görüşmelere aktanl-
ması önem taşıvor. Bunun için de HABITAT-
ll'nın STK Forumu'nu düzenlemekle görevli
sekretarvasında sivil ve resmi tartışma süreçle-
ri arasında "eşgüdümü '" sağlayacak bir konfe-
rans programı hazırlamaya çalışılıvor.
STK Forumu'na katılabilmek için aynı sekre-
tarvaya son başvuru tarihi 15Nisan 1996olarak
duvurulmuştu. Butarih halengeçerlıliğıni koru-
yor. >'ani.budüny a zirvesine görüşlerinı taşımak
ve tartışnıaya açmak isteyen sivil toplum örgüt-
lerinin ellerini çabuk tııtınalan gerekiyor. Unu-
tulmasın ki 15 nivın. önümüzdeki pa/artesi an-
lamına gelıvor.
Baş> uru verieri
STK. Forumu'na katılma ba^vurusu için bir"ön
katılım formu" var ve bu formun doldıırularak.
süresi ıçerısinde Mecidi>ekö>'dekı Foruııı Di-
rektöılüğü'ne teslim edılmesi veterlı. Formları
temin edebilmck için de ay m nıerkezm 0212/243
63 54 nolu telefonundan vararlanılabılır. >'a da
CılıangırVJeki Bilsak'ta çalışmalannı sürdüren
"E\ Sahibi Komite"den vardım istenebilir.
STK Forumu SekretaryaM'nın BM adıııa di-
rektörlüğünü v ürüteıı ve bu nedenle artık bürek-
lı olarak istanbul'da bulunan Jan Birket Smith.
Daniınarkalı bir mıınar \e kent plancısı. Çalış-
nıalarını Taşkı^la'da sürdüren J.B. Smith'in ver-
diği bılgive göre STK Forumu. iözcüğün tam an-
lamıyla "herkese" açık olacak. Akredite olmak
diye bir koşul yok ve 15 nisana kadar form dol-
durarak ba^v uranlar. tartışmaya açacaklan konu-
lannı da şimdiden hazırlamaya başlavabilirler.
Yine J.B. Smith'in. 29 martta Türkkent'in Si-
de'de düzenledıği seminerdeki konuşınasmda
altını çizdiğı bir başka önemli özellık ise "STK
Forumu'nun gündemini de doğnıdan STK'le-
rin befitieyecek" olması. Bu nedenle özellikle Tür-
kıye'den katılacak STK'lenn hazırlıklarını "sı-
kı"vapmalan gerekiyor. Deyimyerindeyse"ça-
lışkan"olan kazanaeak. Eğerbunu "bizimkiler*'
ba^anrsa. hıç kuşkuMiz a.Mİ kazançlı çıkan ise Tür-
kive olacak. Çünkü. belki de her ülkeden önce
Türkiye'nin artık "sivil \e demokratik polhika-
lara" gereksinnıesi var. Bunu üretebilmek için
de STK'lerimizın HABITAT zirvesine dört elle
sanlmalan kaçınılmaz bir ulusal görev.
Yineliyoruz; bu görev için son başv uru tarihi
15 \ısan 1996. PazarteM...
H A B I T A T F O R U M U
ABD, 'konuthakkına'
neden çekince koydu?
Geçen aylarda. HABITAT-II zirvesinin
uluslararası hazırlık topluntılan
beklenmedik hir tafflşmayla karşılaştı.
Daha doğnısu, konferansın ele alucağı
e\ rensel sonınlanüm hirine. üstelik en
çok önemsenen birine "itiraz"vunh.
ABD. "kımut hakkı"kavnıımna
çekincesini bildihvor ve bu lıakkın
ıılııslurarası insan hakları kapsamında
savılanıayacağını ileri sürüyonlu.
Itıraz ABD'clen gelince. elbette ki ortalık
kanşıvenli. Yeni Diinya Diizeni nin
lideri. acaba nasıl ikna edilecekti.' Ya da
bu tartifnıa İstanbul daki konferansta
nasıl "insanlıkyaranna"bir soıuıca
bağlanabilecekti' Kentleşme ve insan
verleşmelerini ele alacak bu büyük
zinenin konut hakkınıyudsımusı.
açıkçası okınaksızdı.
Bu tartışma. HABITAT- II'nin belki de
en sıcak konusu olacak gibi göriinüyor.
Sayfamızın koıuık uzmanlarından Prof.
Dr. Ruşen Keles, BM HABITAT
sekretarvasının çağnlısı olarak Ocak
(1996) cıyındu Cenevredeki bir
uzmanlar loplantısında 'Konut Hakkı'
konusundaki hazırlık raporu
çalısmasııuı katılmıştı. Prof. Dr. İlhan
Tekeli de Tiirkive Llusal Raporu
Danışma Kurulu Başkanı olarak vine
aynı komulaki göriismelerde ülkemizdeki
ı uklaşımları dile getirmişti..
HABITAT-IFnin
sıcak konusuProf. Dr. İLHAN TEKELİ
HABITAT-II Konferansı'nın Bırinci Ha-
zırlık Komitesi çalışmalan sırasında kon-
feransın iki ana temasından birisinin her-
kese yeterli konut olması seçilmişti. Bu
aşamada henüz konut hakkının insan hak-
ları kapsamı ıçinde ayn olarak ele alınma-
sı uluslararası birçatışma konusu olarak or-
taya çıkmamıştı. Bu konudaki ciddi göriis
ayrılığı 1995 Nisanı'nda Naırobi'de yapı-
lan ikincı Hazırlık Komitesi Toplantısı'nda
ortaya çıktı. ABD delegasyonu konut hak-
kının uluslararası düzeyde kabul edilmiş bir
insan hakkı olmadığını. İstanbul Konfe-
ransı'nın metinlerinde bu haktan söz edil-
mesi halinde karşı oy kullanacağını bildir-
dı. Bu tutum bir Kuzey - Güney görüş ay-
nlığının ötesıne geçen bir görüş aynmına
neden oluyordu. 77'leryanı sıra. Avrupa Bir-
liği ve Kanada da konut hakkının varlığı-
nı savunuyordu. Görüşmeler sırasında sa-
dece Japonva, Kore. ABD'yi destekledi.
ABD'nin tezi
ABD'de bırsüredir. var olan insan hak-
lannın arttınlmaması ve kabul edilmiş bu-
lunan insan haklannın yaşama geçirilme-
si için çabalann yoğunlaştırılmasını savu-
nan bir akımın varlığı bilinmektedir. Bu
akıma göre her insan
hakkı bir malıyet ge-
tirmektedir. Bu mali-
yetin kim tarafından
yüklenileceğı açıkça
bellı olmadan insan
haklarının genişletil-
mesi. uygulanmavan
ya da kâğıt üstünde ka-
lan insan haklannın sa-
yısını arttırmakta, bu
da insan haklan hare-
ketineyarardegil zarar
vermektedir.
Ne var ki. ABD'yi asıl rahatsız eden ko-
nunun BM'nin konut konusunda özel ra-
portörünün ABD'deevsizlennsayısındaki
artışı eleştiren raporlaryazması olduğu an-
laşılmıştır. Konut hakkının açıkça kabulü
bu eleştirileri haklı çıkaracaktır.
Konut hakkı en üst dayanağını 1948 ta-
rihli Insan Haklan Evrensel Beyanname-
si'nde (25 1 "inci maddesinde) bulmaktadır.
Insanın onurlu bir yasam sürmesi insan
haklan arasında merkezi birkonuma sahıp-
tir. Bunun gerçekleşmesi ise insanlann ye-
terli biryaşam standardına kavuşmasıylaola-
caktır. Bu yeterli yaşam standardını sagla-
yacak ögeİer sayılırken konut üzerinde de
durulmaktadır.
Örnegin 1966 tarihli Ekonomik. Top-
lumsal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi'nin
11 1 'inci maddesinde de; "Bu sözleşmeye
tarafdevletler, herkese, kendisi ve ailesi için
beslenme, giyim ve konut dahil. veterli bir
> aşam düzev i ve yaşama koşullannı sürek-
li olarak geliştirme hakkını tanır" denıl-
mektedir.
Konut hakkının ınsan haklan ıçinde ye-
rinı doğru olarak değerlendirebılmek için
insan haklannın bölünmezliği ve bırbirini
tamamlay ıcılığı ilkesini sürekli olarak göz
önünde tutmak gerekir. Belki de konut hak-
kı bu bölünmezliğin en somut olarak gös-
terilebileceSi bir örnektir.Ne var ki konut
mış olması bu hakkın içerigine yeterince
açıklık getirmiyor. Bu hakkın açıklık ka-
zanabilmesı ıçın bireylerin bu haktan ne bek-
leyebıleceklerıneve dev letlerın nelerisağ-
laması gerektigine ayrıntılara inerek açık-
lık kazandırmak gerekir.
Devletin konut hakkını korumak konu-
sundaki vükümlülügü. bireyin konut hak-
kının gerçekleşmesi olanagının. başka bi-
reylerin ya da diger toplumsal aktörlerin mül-
kiyet. vb. haklarını kötüye kullanması so-
nucuortadankalkmasınafırsatvermemek.
bu konuda tüm önlemlen almaktır. Bu bag-
lamda bıreyler güç kullanarak konutlann
boşaltılması. aynmcılık yapılması. sagla-
nan hizmetlerin kesilmesi ve gözdağı gibi
pratıklere karşı korunmalıdtrlar.
Son olarak 198?'den ben BM sistemi
içindeözellikle konut konusunda geliştiril-
miş bulunan "yapabilir kılma" stratejisiy-
le konut hakkı arasında ılışki üzennde de
durulmasında yarar vardır. Bu yaklaşım
önce 2000 Yılı İçin Küresel Konut Strate-
jisı'nde benimsenmiştir. HABITAT-II için
de bu benitmenmiş bir yaklaşımdı.
\apabilir kılma stratejısinin toplumda
bireyden başlayarak değişik aktörleri sorun-
lann çözümünde aktif hale getirerek. on-
lann potansiyellerinden yararlanmayı amaç-
lamaktadır. Ama bu sadece bir deregülas-
yon önensi değildir. İnsanlann kendi ter-
cihlenni yaşama geçirmelerineolanakver-
diğı için çogulcu demokrasinin gerçekleş-
tirilmesine yol açmaktadır.
1976'dak'i HABITAT-I Konferansf nda
sorunların çözümterini sadece devletten
bekleyen tutumlann sonuç vermemesi üze-
rine gelişmiştir. Işte bu noktada bir yanıl-
gı dogabilmektedır. Denilmektedir ki bu
strateji de sorunlann çözümlerini bireyle-
re bırakmıştır. Pıyasa mekanizması içinde
ortaya çıkacak sonuçlara razı olunacaktır.
Bu sonuçlann da konut haklannı toplumun
tümü için gerçekleştirmedigi bilinmekte-
dir. Övle ise yapabilir kılma stratejisi ko-
nut hakkı ile tutarlı degildir. Bu çözümle-
me. yapabilir kılma stratejisinde devletin
tamamen pasıf kalacagını varsaymaktadır.
Oysa yapabilir kılma stratejisi dev lete önem-
li bir görev yüklemektedir. Dev let konut hak-
kını afetlervb. özel durumlardtşındadog-
rudan gerçekleştirmeyecek. bunu gerçek-
Ieştirecek aktörleri yapabilir kılacaktır. In-
san Haklan'nın gerçckleştirilmesi konu-
sunda dev letin pasifleştirilmesini degil. ye-
ni birdev let-bırey ılışkisinı öngörmektedir.
Yapabilir kılma stratejisi konut hakkını ya-
şama geçirmek amacıyla geliştirildiği için
bu biçimde yorumlanmak durumundadır.
Dev letlerin de ınsan haklan konusundaki
yükümlülükleri geregi bu yorumu yaşama
hakkının ınsan hakları belgelerinde veral- geçirecek önlemleri almalan gerekir.
Hem hak, hem özlem
Prof. Dr. RLŞEN KELEŞ
Konut. insanlann barınma gereksinme-
lerini karşılayan biraraçtır. Insan onuruna
yaraşan koşuflarda barınmakta insanlann
çıkan v ardır. Her hak. özünde. yasanın ko-
ruduğu bir çıkan anlatır. Konut gereksin-
mesinin. herhangı birbiçimde karşılanma-
sını isteyebilmek, bannma (ya da konut) hak-
kına sahip olmak demektir. Bir insan hak-
kı oluşturması. insanlann bu çıkannın tü-
ze kurallarıvla güvence altına alınmasına
ve korunmasına bağlıdır.
Konut hakkının. ınsanlara. 1948 tarihli
Insan Hakları Evrensel Bıldirisi'nin 25.
maddesıyle tanınmış olduğu herkesçe bi-
linıyor. Anayasamızın 57. maddesinin ke-
nar başlığı da. "konut hakkı" adını taşıvor.
Ne var ki. bu maddede dev lete konut ge-
reksinmesini karşılav acak önlemleri almak
görevinin verilmesiyle yetinilmiş. Çevre
hakkında (m. 56) olduğu gibi. barınmanın
yurttaşlar için bir hak olduğundan orada doğ-
rudan doğruya ve açıkça söz edilmiş de-
ğil.
Buna bakarak ve anayasanın 65. madde-
sinde dev letın bu alandaki görevlenni an-
cak akçeli kaynaklan elverdiği ölçüde ve-
rine getireceğinin vazılı olmasından yola
çıkarak konutun bir hak olmadığı öne sü-
rülemez. Öte vandan. kanımca. bir dev le-
tin. konutu temel insan haklanndan sayan
uluslararası bir anlaşma va da sözleşmeyi
onaylamami} olması da. konut hakkını yad-
sımak için veterli bir neden olaınaz.
Konuyadarbiraçıdan bakanlar. belki ko-
nut hakkının dev letten. somut olarak . ko-
nut istemınde bulunmaya olanak vermeye-
ceğıni sav unabilirler. Ama. tüm ınsan hak-
lan gibi. konut hakkını da. aşama aşama yak-
laşılabilecek.olanaklarölçüsündeyaklaşı-
labilecek bir ıdeal durum olarak algılamak
daha yerinde olur
Bugünlerde. HABITAT-II'nın sonuç bel-
gelerinde konuta bir insan hakkı olarak yer
verip vermeme konusu tartışılıyor. ABD baş-
ta olmak üzere kimi ülkeler. dev letlere ye-
ni yükümlülükler getirecegi savıvla buna
karşı çıkıyorlar. Insan haklannın türlerini
çoğaltmak. alanınıgenişletmek vekullanım
yoğunluğunu arrtırmak için büv ük çabala-
nn harcandığı günümüzde. böyle birdiren-
me anlayışla karşılanamaz. Dünyayı zen-
gin ulusların gözlüğü ile gören. yoksul
halklara karşı sorumluluk ve özveri tanı-
mavan biryaklaşımın sonucudurbu.
De> lete düşen görev
Nıtekim. Insan \erleşimleri Komisyonu
(Nairobi). 1995"te aldığı bir kararla, konu-
yu bir uzmanlar kuruluna ınceletmiş ve ko-
nut hakkına HABITAT-II Bildırgesi'nde
yer verilmesını ilgililereönermiştir. Buna
göre. konut hakkı. devletin herkese konut
yapmasını. her isteyene parasız konut sağ-
lamasını, hakkın sağladıgı tüm sonuçlardan
herkesi yararlandırmasını gerektirmeye-
cek. ama dev lete kimi sorumluluklaryük-
leyecek. Bunlar arasında. iyelik hakkının
güvence altına alınması. konutta aynmcı-
lığa son verilmesi. yasalara aykırı olarak ve
topluca ev ınden çıkanlmanın önlenmesi. ev-
sizliğin gıderılmesi ve konut gereksinme-
si içindeki herkesin bu konularla ilgili ka-
rar *üreçlerınde söz sahibi olması gibi öne-
riler veralıyor. Hepsi pek çok uluslararası
tüzel belgede çoktandır yer almış bulunan
buözlemleri. HABITAT-II vesilesiyle. dün-
ya kamuoyuna bir kez daha yansıtmaktan
daha doöal ne olabilır".'