28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9NİSAN1996SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER B I RL E Ş MIŞ M I U E T L E R (( WSAK TÎRLESIMLERI KONFÎRAHSI HABITAT -IPYEDOGRU... EKİNCt V 'Şimdi harekete geçmezsek, uygarlığın kaynagı olan kentlerimiz uygariığıyok eöebik" ISAAC ASIMOV ^rHLIıV^t^fJi B u sayfada yer almasını istediğiniz duyuru ve katkılarınız için faks: (O 212) 513 85 95 Ulusal Komite 30 martta son toplantısını yaptı, HABITAT sürecinde sıcak dönem başladı Ulusal Rapor resmileşiyorTürkıye'nın HABITAT-II Insan Yerleşimleri Konferansi'na sunaca- ğı "Ulusal Rapor ve F.vlem Planı" metninı "kahümcıbirsüreçle'"hazır- lamak üzere olusturulan Llusal Ko- mite, 1.5 >ıl süren bir çalışmanın ürünü olan Mart 1996tanhli son tas- lagı tanışmak üzere 30 Mart 19%'da 6. toplantısını vaptı. Istanbul'daki Harbive Askeri Mu- zesı Konser Salonu'nda gerçekleş- tirilenbusontoplantı. 1994yıhEkim ayından bu yana yapılan be^ toplan- tıyagörebelki deen "coşkulu vege- rilimli" olanıydı. Çünkü artık çalış- manın sonunagelinmış ve KentZir- vesi'negötürülecek "ulusalgöriişle- rin" neler olacağı konusunda yen- Öneri getirmek ve tartışmayı sürdüı mek için de pek zaman ka'lmamıştı. Nitekım. aynı toplantının sonun- da. Ulusal Rapor ve Ev lem Planı'nda yeralması istenilen»ongörüşlerin9 Nisan 1996 gününe dek. yanı "bugûn" Ulusal Komite Sekreterlıgi'ne ıle- tilmesı duyuruldu. Raporu düzenle- mek \e Cumhurbaşkanlıgı"na "onay için" sunulacak son şekline getir- mekle görevli Damşma Kuruluda he- men yanndan itibaren kollan sıva- yacak \e söylendigine göre 15 gün içinde Türkiye Ulusal Raporu veEy- lem Planı artık "resmi sahiplerine"" emanet edilmiş olacak. Geniş katdım Ulusal Rapor çalışmalan üzerine son aylarda voğunlaşan tartışmalar- da. gerek TOKİ (Toplu Konut Ida- resi) Başkanı MğitGüiöksüz'ün. ge- rekse Danışma Kurulu Başkanı İlhan Tekeli'nin sık sık yineledikleri bir "gerçek" \ ar. llk kez. bir BM Konferansına su- nulacak ulusal raporun böylesine ge- niş bir katıhmla hazırlanmaya çalı- şıldıgım belırtiyorlar. Bu söv lenıdeki "bövlesine" sözcü- ğü. Ulusal Komite'nin son toplantı- larda "150'yi aşkın" kurum ve ku- ruluş temsılcisinden oluşmasını v ur- guluyor. Bu "sKil" katılıma karşın, tartış- malann böylesi biryoğunluğa eriş- mesi, kuşkusuz y ine bu tür katılım- cı bir rapor hazırlama sürecinin Tür- kiye'de "flkkez" yaşanmasından ötü- rü gözlenen "deneyim vegelenekek- sikliğinden" kaynaklanmıyor. Tar- tısmanın asıl nedenini, dogrudan ra- porun kendisı. yani "içeriği ve üslu- bu" üzerindeortaya çıkan görüş ay- nlıkları oluşturuyor. Görüş ayrıhklan Danışma Kurulu. "BM normlan- na uygun" bir rapor hazırlarken. ör- neğın yıllardır yanlışlar yapan dev- let ya da hükümetlere "doğrulan göstermek" yerine. bu yanlışlann artık sürmemesi için toplumsal ke- simleri "yapabilir kılacak" bir stra- tejiyi gündeme getirmeyi benimse- di. Buna karşın yine yıllardır devlet ya da hükümet politikalarıvla yara- tılan sorunlan doğrudan "bu poliri- kalan eteştirerekvesorguJayarak" tar- tışmaktan yana olan kesimler ise kentleşmeyle ılgili çözüm önerileri- ni "süregelenyanlışlardanannarak" geliştırme özlemlerıne yeterlı yanıt bulamadıklan bu raporu büyük oran- da reddettiler. Buna avnca Tiirki- Yuvarlak masa Marmaris'te 'küreselleşme' tartışılacak Çe\ resindekı "henüz betonlaşma- mış" doğal alanlannın geçen günler- de "milli park" kapsamında korun- maya alınmasını coşkuyla karşıla- yan Marmaris, bu karann hemen ar- dından şimdi de HABITAT-II için e\ sahipliğı yapacağı uluslararası bir yuvarlak masa toplantısına da aynı coşkuyia hazırlanıyor. Kısa adı LNDP olan Biıieşmiş Milletler kalkınma Programı'nca düzenlenen toplantıda "Küreselleş- me ve Kentleşme" konusu üzerinde durulacak. Bırincisi 1990 yılında gerçekleşen. şimdi "dördüncüsü" ise 19-21 Nisan 19%günlerinde Mar- maris'te yapılacak olan toplantıda. aralannda bilim adamlan. politika- cılar. işadamları vedüşünürlerin bu- lunduğu 100 kadar tartışmacı. "yu- variak masa^düzeni ıçinde bir ara- \a gelecekler. UNDP'nin Marmaris toplantısın- da. HABITAT-II zinesine yönelık bir değerlendirme raporunun da yi- ne küreselleşmeyi ele alacak şekil- de hazırlanması bekleniyor. Deniz kenarındaki Hotel Mares'te yapılacak çahşmalarda. yuvarlak masanın "demokratik havası" aca- ba görüşlere de >ansıy abilecek mi? Bu sorunun yanıtı. hıç kuşkusuz toplantı sonunda alınabilecek. Ama. eğer dünyada bugün "neyin küresel- leştiği" \e bundan da "kimlerin ka- zançlı çıktığı" sergılenemezse. bu toplantı da "> uvarlakbaşlayıp köşe- libiten*"tanışniasüreçlerinınömeği olarak ueride kalacak... Değişik nedenlerle kö> lerini terkederek metropollere göçen kırsal kesim insanları. bu a/man dümanın ürküriicii görüntüsü karşısında "iir- kek biryaşanıla" tanışnoriar. Llusal Rapor ve E\lem Planı nın ana konulanndan birini de göç olgusu oluşturuyor. ye'deki tüm olumsuzluklan "Batı taklitçisi laik düzene" bağlayan din- ci anlayışlann kentleşme ve konut konusundadageliştırdikleri siyasal düşüncelereklenınce. Ulusal Rapor taslağı de\im yenndevse hem sağ- dan, hem de soldan eleştiriler aldı. Gözden kaçan gerçek Aslma bakılırsa. biirön bu hara- retlı degerlendirmelersırasında göz- den kaçan bir başka önenıli gerçek var ki o da Ulusal Raporun Türki- ye'nin "resmi görüşünü" yansıta- cak olması. Yani. başka bir deyişle ülkedeki sağlıksız kentleşmenin so- rumluluğunutaşıvan siyasal kadro- lann onayryla kabul edilerek HABI- TAT'a götürülecek bir "hükümet raporu" niteligi taşıması. Kuşkusuz. bu "onaya" ragmen yansıtacağı gerçekler ve geçmişı sorgula> arak geliştireceği düşünce- ler. sadece rapora değiî. Türkıye'ye de "demokratikbir savgınlık" kazan- dıracaktır. Hele > ine Türkiye. bu tür "katılımcı birsüreçle" hazırlanmış raporunu resmi görüş olarak dünva- ya sunarken. sadece ulusal ölçekte değil, uluslararaM düzlemdedeyağ- maya ve sömürgecıliğe dayalı "20. vüzyıl politikalannın terkedilmesi gerektiğini''savunabilırse. 1920"ler- deki mücadelesıyle insanlık karşı- sında elde ettiği evrensel saygınlı- ğını, bu kez HABITAT buluşma-sın- daki "eesur sövlemiyte" 21. yüzy ı- la da taşıma olanağını bulabilecek- tir. Şimdi denilebilir ki. acaba Da- nışma Kurulu"nun yakında Cum- hurbaşkanlıgı *na sunacağı "son me- tin", kendilerine yeni ulaşan görüş ve eleştirilerin de yeniden değerlen- dırılmesiyIe böylesi bir içerıği ta>ı- >acak mı \e taşısa bileaynı içeriğiy- İe birlikte onay aşamalarından ge- çerek resmileşebilecek mı? Bu sorunun > anıtını elbette ki tas- lağın son şeklini veonama sürecinı izleyerek görebileceğiz. Galiba HA- BITAT'adogru son büyük tartışma ortamını da bu sürece bağlı olarak nisan ayı sonlannda ve mayı.savın- da yaşıyacağız. Işte. böylesi bir aşamada. en önem- li sorumluluk vine "demokratiksi- vil toplum kuruluşlarına" (STK) düşüyor. Dev letlerın ve hükümetle- rin a sınıftakalan"polıtikalannı sor- gulayarak. ınsanoglunun toplumsal ve ev rensel çı karlann ı gözetebi lecek yenı politikalann üretılmesinde bel- kı de "son güvence" olarak görülen bu "hükümet dışı kuruluşların" (NGO). HABITATortamındaki mis- yonları giderek önem kazanı- vor.STKleryada NGOIar. HABI- TAT'ta nasıl temsil edileceklerini tartışırken.asılönemlisi "hangigö- rüşleri bu bü>ük zirveye taşıvacak- lannı" da artık bir an önce belırle- mek durumundalar. Nicelik olarak zengin katılımlı. ama "içerik" ola- rak topluma ve insanlıga umut ve- nci düşünce derinliğınden yoksun bir STK Forumu. HABITAT fırsatının da harcanması anlamına gelecektir. Evet. Türkiye'nin HABITAT'a sunacağı Ulusal Rapor artık resmi- leşiyor. Öteyandan KtntZinesi'nin en çok umut bağlanan "shilforumu- na" katılım için STK'lerin başv uru süresi de 15 Nisan I996'da sona eri- yor. Böylece HABITAT sürecinde en sıcak ve en çok sorumluluk gerek- tiren "final dönemi" de başlamış oluvor... w 'Istanbul 2020 Sempozyumu 9 21. vüzyıl dünyasının kentleşme sorunlarına çö- züm arayacak olan HABI- TAT-II zirvesinin ev sahi- bi kenti İstanbuLacaba ay- nı 21. yüzyılda kendi başı- na gelecekleri şımdiden dü- şünmeye başladı mı? Geçen yıla dek, bu soru- ya yüksek sesle "evet" de- mek pek olası degildi. Ger- çi kimi yayın organların- da. bazı üniversite etkin- liklerinde ve nazım plan çalışmalannda "2000'üyıl- lar" söylemi artık önce çı- kıyordu: ama bu yakın ge- leceğin tüm yönleriyle ele alınacağı bir genel tartış- ma ortamı yaratılabilmiş deöildi. HABITAT-Il'nin tstan- buTda >apılması. işte bu *ataletin"deatılmasınaön ayak oldu ve giderek he- men her kesimde "21.yiiz- yılataşan"bir\izyon içeri- sinde, kentleşme konulan da ele alınmaya başlandı. Önümüzdeki günlerde. bu tür gıfişimler arasındaki gerek bilimsel içerik ve katılım gerekse de o tartışı'acak konular bakımın- dan en zenginlerinden birisi olan "tstanbul 2020 Sempozyumu~ger- çekleşecek. İTÜ Mimarlık Fakül- tesi'nce 17-19 Nisan 1996 günle- rinde düzenlenen sempozyum. ay- nı anda HABlTAT-IPnin NGO'l'ar Forumu'na da hazırlanan Taşkışla fstanbul'un tarihi semti Süleymanhe'de. kentin kültürel kimliğini oluşturan ahşap konaklar -yakılarak" oto- parka dönüştürülüvor. Bu aymazlık durmazsa. 2020lerde kentin en büyük otoparkı belki de burada oluşacak. "Çevre Sorunlan". "Kent-binasının 109 no'lu salonunda ya- pılacak. Sempozyum sonunda program- lanan bir panel ile de üç günlük tartışmaların genel bir değerlen- dirmesi elde edilecek. İstanbul 2020 Sempozyumu'nun Düzenleme Kurulu Koordinatörü Prof. Dr. İsmet kılınçaslan, vukla- şık 25 btldınnm sunulacağı ve40'a yakın konuşmanın yapılacağı otu- rumlarda. "bu dünva kentinin ge- leceğini kurtarnıak için" bi 11m çev - relerinde üretilen en son tezlerin ve görüşlenn toplu olarak sergilenme olanağının bulunacağını belirtiyor. Senıpozy uında işlenecek konular ise: "Metropoliten Vönetim \e Plan- lanıa". "Kent Kimliği \e Napısal Değişim". "Arazi Kullanılışı \e l'la- şım" G şim Süreçleri","KentselSis- tem »e Işletsel Değişim", "Merke- zi İş Alanı ve Alt Merkezkr", "Plan Dışı Konut Alanlan". "Metropoli- ten Donatım \e Alt \apı" gibi baş- lıklar altında tartışılacak... (Sempozyum için aynntılı bil- gi: 0212 293 13 00 2275 noiu telefondan sorulabilir.) sorumlululdar' için göreve! Sivil Toplum Kuruluşlan Forumu'na katılım için başvuru süresi 15 nisanda bitiyor HABITAT-II Konferansı'nın kuşkusuz en çok ilgi çekecek tartışmalan "SMlToplum Kuruluş- lan (STK) Forumu" sürecinde vaşanacak. İTL"nün Taşkışla Binasıücla 30 Mayıs 1996 Per- şembe günü başlavıp. 14 Haziran 1996 Cuma günü sona erecek olan bu "demokratik plat- formda". hükümet dışı kuruluşlar(NGO)olarak da tanımlanan çok sayıda kurum v e kurulu^ tem- silcilerı kentleşme. bannma. kültür. çevre vb. konularda görüşlerinı sergileyecekler. Bu görüş- ler arasındaki özellikle dev letlerin ve hükümet- lenn 20. yüzyılda uyguladıklan politıkalan ele^- tiren vaklaşımlar ise HABITAT-M'nin "gerçek- çi değerlendirmelerine" en önemlı ve etkili kat- kılan vapmiş olacak. Bu katkının yine HABITAT-II zirvesindeki diğer "resmi toplantılarda" olgunlaşacak belge- lerdedeyeralabilmesi için STK Foruımı'ndaav- nca bir bildırgenın geliştırilmesı ve hükümet temsilcilerinin katılacağı görüşmelere aktanl- ması önem taşıvor. Bunun için de HABITAT- ll'nın STK Forumu'nu düzenlemekle görevli sekretarvasında sivil ve resmi tartışma süreçle- ri arasında "eşgüdümü '" sağlayacak bir konfe- rans programı hazırlamaya çalışılıvor. STK Forumu'na katılabilmek için aynı sekre- tarvaya son başvuru tarihi 15Nisan 1996olarak duvurulmuştu. Butarih halengeçerlıliğıni koru- yor. >'ani.budüny a zirvesine görüşlerinı taşımak ve tartışnıaya açmak isteyen sivil toplum örgüt- lerinin ellerini çabuk tııtınalan gerekiyor. Unu- tulmasın ki 15 nivın. önümüzdeki pa/artesi an- lamına gelıvor. Baş> uru verieri STK. Forumu'na katılma ba^vurusu için bir"ön katılım formu" var ve bu formun doldıırularak. süresi ıçerısinde Mecidi>ekö>'dekı Foruııı Di- rektöılüğü'ne teslim edılmesi veterlı. Formları temin edebilmck için de ay m nıerkezm 0212/243 63 54 nolu telefonundan vararlanılabılır. >'a da CılıangırVJeki Bilsak'ta çalışmalannı sürdüren "E\ Sahibi Komite"den vardım istenebilir. STK Forumu SekretaryaM'nın BM adıııa di- rektörlüğünü v ürüteıı ve bu nedenle artık bürek- lı olarak istanbul'da bulunan Jan Birket Smith. Daniınarkalı bir mıınar \e kent plancısı. Çalış- nıalarını Taşkı^la'da sürdüren J.B. Smith'in ver- diği bılgive göre STK Forumu. iözcüğün tam an- lamıyla "herkese" açık olacak. Akredite olmak diye bir koşul yok ve 15 nisana kadar form dol- durarak ba^v uranlar. tartışmaya açacaklan konu- lannı da şimdiden hazırlamaya başlavabilirler. Yine J.B. Smith'in. 29 martta Türkkent'in Si- de'de düzenledıği seminerdeki konuşınasmda altını çizdiğı bir başka önemli özellık ise "STK Forumu'nun gündemini de doğnıdan STK'le- rin befitieyecek" olması. Bu nedenle özellikle Tür- kıye'den katılacak STK'lenn hazırlıklarını "sı- kı"vapmalan gerekiyor. Deyimyerindeyse"ça- lışkan"olan kazanaeak. Eğerbunu "bizimkiler*' ba^anrsa. hıç kuşkuMiz a.Mİ kazançlı çıkan ise Tür- kive olacak. Çünkü. belki de her ülkeden önce Türkiye'nin artık "sivil \e demokratik polhika- lara" gereksinnıesi var. Bunu üretebilmek için de STK'lerimizın HABITAT zirvesine dört elle sanlmalan kaçınılmaz bir ulusal görev. Yineliyoruz; bu görev için son başv uru tarihi 15 \ısan 1996. PazarteM... H A B I T A T F O R U M U ABD, 'konuthakkına' neden çekince koydu? Geçen aylarda. HABITAT-II zirvesinin uluslararası hazırlık topluntılan beklenmedik hir tafflşmayla karşılaştı. Daha doğnısu, konferansın ele alucağı e\ rensel sonınlanüm hirine. üstelik en çok önemsenen birine "itiraz"vunh. ABD. "kımut hakkı"kavnıımna çekincesini bildihvor ve bu lıakkın ıılııslurarası insan hakları kapsamında savılanıayacağını ileri sürüyonlu. Itıraz ABD'clen gelince. elbette ki ortalık kanşıvenli. Yeni Diinya Diizeni nin lideri. acaba nasıl ikna edilecekti.' Ya da bu tartifnıa İstanbul daki konferansta nasıl "insanlıkyaranna"bir soıuıca bağlanabilecekti' Kentleşme ve insan verleşmelerini ele alacak bu büyük zinenin konut hakkınıyudsımusı. açıkçası okınaksızdı. Bu tartışma. HABITAT- II'nin belki de en sıcak konusu olacak gibi göriinüyor. Sayfamızın koıuık uzmanlarından Prof. Dr. Ruşen Keles, BM HABITAT sekretarvasının çağnlısı olarak Ocak (1996) cıyındu Cenevredeki bir uzmanlar loplantısında 'Konut Hakkı' konusundaki hazırlık raporu çalısmasııuı katılmıştı. Prof. Dr. İlhan Tekeli de Tiirkive Llusal Raporu Danışma Kurulu Başkanı olarak vine aynı komulaki göriismelerde ülkemizdeki ı uklaşımları dile getirmişti.. HABITAT-IFnin sıcak konusuProf. Dr. İLHAN TEKELİ HABITAT-II Konferansı'nın Bırinci Ha- zırlık Komitesi çalışmalan sırasında kon- feransın iki ana temasından birisinin her- kese yeterli konut olması seçilmişti. Bu aşamada henüz konut hakkının insan hak- ları kapsamı ıçinde ayn olarak ele alınma- sı uluslararası birçatışma konusu olarak or- taya çıkmamıştı. Bu konudaki ciddi göriis ayrılığı 1995 Nisanı'nda Naırobi'de yapı- lan ikincı Hazırlık Komitesi Toplantısı'nda ortaya çıktı. ABD delegasyonu konut hak- kının uluslararası düzeyde kabul edilmiş bir insan hakkı olmadığını. İstanbul Konfe- ransı'nın metinlerinde bu haktan söz edil- mesi halinde karşı oy kullanacağını bildir- dı. Bu tutum bir Kuzey - Güney görüş ay- nlığının ötesıne geçen bir görüş aynmına neden oluyordu. 77'leryanı sıra. Avrupa Bir- liği ve Kanada da konut hakkının varlığı- nı savunuyordu. Görüşmeler sırasında sa- dece Japonva, Kore. ABD'yi destekledi. ABD'nin tezi ABD'de bırsüredir. var olan insan hak- lannın arttınlmaması ve kabul edilmiş bu- lunan insan haklannın yaşama geçirilme- si için çabalann yoğunlaştırılmasını savu- nan bir akımın varlığı bilinmektedir. Bu akıma göre her insan hakkı bir malıyet ge- tirmektedir. Bu mali- yetin kim tarafından yüklenileceğı açıkça bellı olmadan insan haklarının genişletil- mesi. uygulanmavan ya da kâğıt üstünde ka- lan insan haklannın sa- yısını arttırmakta, bu da insan haklan hare- ketineyarardegil zarar vermektedir. Ne var ki. ABD'yi asıl rahatsız eden ko- nunun BM'nin konut konusunda özel ra- portörünün ABD'deevsizlennsayısındaki artışı eleştiren raporlaryazması olduğu an- laşılmıştır. Konut hakkının açıkça kabulü bu eleştirileri haklı çıkaracaktır. Konut hakkı en üst dayanağını 1948 ta- rihli Insan Haklan Evrensel Beyanname- si'nde (25 1 "inci maddesinde) bulmaktadır. Insanın onurlu bir yasam sürmesi insan haklan arasında merkezi birkonuma sahıp- tir. Bunun gerçekleşmesi ise insanlann ye- terli biryaşam standardına kavuşmasıylaola- caktır. Bu yeterli yaşam standardını sagla- yacak ögeİer sayılırken konut üzerinde de durulmaktadır. Örnegin 1966 tarihli Ekonomik. Top- lumsal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi'nin 11 1 'inci maddesinde de; "Bu sözleşmeye tarafdevletler, herkese, kendisi ve ailesi için beslenme, giyim ve konut dahil. veterli bir > aşam düzev i ve yaşama koşullannı sürek- li olarak geliştirme hakkını tanır" denıl- mektedir. Konut hakkının ınsan haklan ıçinde ye- rinı doğru olarak değerlendirebılmek için insan haklannın bölünmezliği ve bırbirini tamamlay ıcılığı ilkesini sürekli olarak göz önünde tutmak gerekir. Belki de konut hak- kı bu bölünmezliğin en somut olarak gös- terilebileceSi bir örnektir.Ne var ki konut mış olması bu hakkın içerigine yeterince açıklık getirmiyor. Bu hakkın açıklık ka- zanabilmesı ıçın bireylerin bu haktan ne bek- leyebıleceklerıneve dev letlerın nelerisağ- laması gerektigine ayrıntılara inerek açık- lık kazandırmak gerekir. Devletin konut hakkını korumak konu- sundaki vükümlülügü. bireyin konut hak- kının gerçekleşmesi olanagının. başka bi- reylerin ya da diger toplumsal aktörlerin mül- kiyet. vb. haklarını kötüye kullanması so- nucuortadankalkmasınafırsatvermemek. bu konuda tüm önlemlen almaktır. Bu bag- lamda bıreyler güç kullanarak konutlann boşaltılması. aynmcılık yapılması. sagla- nan hizmetlerin kesilmesi ve gözdağı gibi pratıklere karşı korunmalıdtrlar. Son olarak 198?'den ben BM sistemi içindeözellikle konut konusunda geliştiril- miş bulunan "yapabilir kılma" stratejisiy- le konut hakkı arasında ılışki üzennde de durulmasında yarar vardır. Bu yaklaşım önce 2000 Yılı İçin Küresel Konut Strate- jisı'nde benimsenmiştir. HABITAT-II için de bu benitmenmiş bir yaklaşımdı. \apabilir kılma stratejısinin toplumda bireyden başlayarak değişik aktörleri sorun- lann çözümünde aktif hale getirerek. on- lann potansiyellerinden yararlanmayı amaç- lamaktadır. Ama bu sadece bir deregülas- yon önensi değildir. İnsanlann kendi ter- cihlenni yaşama geçirmelerineolanakver- diğı için çogulcu demokrasinin gerçekleş- tirilmesine yol açmaktadır. 1976'dak'i HABITAT-I Konferansf nda sorunların çözümterini sadece devletten bekleyen tutumlann sonuç vermemesi üze- rine gelişmiştir. Işte bu noktada bir yanıl- gı dogabilmektedır. Denilmektedir ki bu strateji de sorunlann çözümlerini bireyle- re bırakmıştır. Pıyasa mekanizması içinde ortaya çıkacak sonuçlara razı olunacaktır. Bu sonuçlann da konut haklannı toplumun tümü için gerçekleştirmedigi bilinmekte- dir. Övle ise yapabilir kılma stratejisi ko- nut hakkı ile tutarlı degildir. Bu çözümle- me. yapabilir kılma stratejisinde devletin tamamen pasıf kalacagını varsaymaktadır. Oysa yapabilir kılma stratejisi dev lete önem- li bir görev yüklemektedir. Dev let konut hak- kını afetlervb. özel durumlardtşındadog- rudan gerçekleştirmeyecek. bunu gerçek- Ieştirecek aktörleri yapabilir kılacaktır. In- san Haklan'nın gerçckleştirilmesi konu- sunda dev letin pasifleştirilmesini degil. ye- ni birdev let-bırey ılışkisinı öngörmektedir. Yapabilir kılma stratejisi konut hakkını ya- şama geçirmek amacıyla geliştirildiği için bu biçimde yorumlanmak durumundadır. Dev letlerin de ınsan haklan konusundaki yükümlülükleri geregi bu yorumu yaşama hakkının ınsan hakları belgelerinde veral- geçirecek önlemleri almalan gerekir. Hem hak, hem özlem Prof. Dr. RLŞEN KELEŞ Konut. insanlann barınma gereksinme- lerini karşılayan biraraçtır. Insan onuruna yaraşan koşuflarda barınmakta insanlann çıkan v ardır. Her hak. özünde. yasanın ko- ruduğu bir çıkan anlatır. Konut gereksin- mesinin. herhangı birbiçimde karşılanma- sını isteyebilmek, bannma (ya da konut) hak- kına sahip olmak demektir. Bir insan hak- kı oluşturması. insanlann bu çıkannın tü- ze kurallarıvla güvence altına alınmasına ve korunmasına bağlıdır. Konut hakkının. ınsanlara. 1948 tarihli Insan Hakları Evrensel Bıldirisi'nin 25. maddesıyle tanınmış olduğu herkesçe bi- linıyor. Anayasamızın 57. maddesinin ke- nar başlığı da. "konut hakkı" adını taşıvor. Ne var ki. bu maddede dev lete konut ge- reksinmesini karşılav acak önlemleri almak görevinin verilmesiyle yetinilmiş. Çevre hakkında (m. 56) olduğu gibi. barınmanın yurttaşlar için bir hak olduğundan orada doğ- rudan doğruya ve açıkça söz edilmiş de- ğil. Buna bakarak ve anayasanın 65. madde- sinde dev letın bu alandaki görevlenni an- cak akçeli kaynaklan elverdiği ölçüde ve- rine getireceğinin vazılı olmasından yola çıkarak konutun bir hak olmadığı öne sü- rülemez. Öte vandan. kanımca. bir dev le- tin. konutu temel insan haklanndan sayan uluslararası bir anlaşma va da sözleşmeyi onaylamami} olması da. konut hakkını yad- sımak için veterli bir neden olaınaz. Konuyadarbiraçıdan bakanlar. belki ko- nut hakkının dev letten. somut olarak . ko- nut istemınde bulunmaya olanak vermeye- ceğıni sav unabilirler. Ama. tüm ınsan hak- lan gibi. konut hakkını da. aşama aşama yak- laşılabilecek.olanaklarölçüsündeyaklaşı- labilecek bir ıdeal durum olarak algılamak daha yerinde olur Bugünlerde. HABITAT-II'nın sonuç bel- gelerinde konuta bir insan hakkı olarak yer verip vermeme konusu tartışılıyor. ABD baş- ta olmak üzere kimi ülkeler. dev letlere ye- ni yükümlülükler getirecegi savıvla buna karşı çıkıyorlar. Insan haklannın türlerini çoğaltmak. alanınıgenişletmek vekullanım yoğunluğunu arrtırmak için büv ük çabala- nn harcandığı günümüzde. böyle birdiren- me anlayışla karşılanamaz. Dünyayı zen- gin ulusların gözlüğü ile gören. yoksul halklara karşı sorumluluk ve özveri tanı- mavan biryaklaşımın sonucudurbu. De> lete düşen görev Nıtekim. Insan \erleşimleri Komisyonu (Nairobi). 1995"te aldığı bir kararla, konu- yu bir uzmanlar kuruluna ınceletmiş ve ko- nut hakkına HABITAT-II Bildırgesi'nde yer verilmesını ilgililereönermiştir. Buna göre. konut hakkı. devletin herkese konut yapmasını. her isteyene parasız konut sağ- lamasını, hakkın sağladıgı tüm sonuçlardan herkesi yararlandırmasını gerektirmeye- cek. ama dev lete kimi sorumluluklaryük- leyecek. Bunlar arasında. iyelik hakkının güvence altına alınması. konutta aynmcı- lığa son verilmesi. yasalara aykırı olarak ve topluca ev ınden çıkanlmanın önlenmesi. ev- sizliğin gıderılmesi ve konut gereksinme- si içindeki herkesin bu konularla ilgili ka- rar *üreçlerınde söz sahibi olması gibi öne- riler veralıyor. Hepsi pek çok uluslararası tüzel belgede çoktandır yer almış bulunan buözlemleri. HABITAT-II vesilesiyle. dün- ya kamuoyuna bir kez daha yansıtmaktan daha doöal ne olabilır".'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle