Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9NİSAN1996SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Hakan Onur'un 'Benim Sponsorlanm' başlıklı sergisi 12 nisana dek Yüksel Sabancı Sanat Merkezi'nde
heykel değîl sponsor sergisi
AHU AIVTMEN
Genç sanatçı Hakan Onur. Yıldız Unı-
versıtesı Yuksel Sabancı Sanat Merke-
zi'nde \er alan sergısıv,le. Turkiye'de
ozellıkle son > ıllarda sıkça gundeme ge-
len bırolguvuırdelıvor Sponsorluk Ser-
gının başlığı. "Benim Sponsortanm"
Onur. sanat etkınlıklennın artık genelın-
de gormeve alıştığımız sponsor bav rak-
lannı bırbın ardına sıralıyor. pek çok et-
kınlığın gerçekleşmesıne katkıda bıılu-
nan kurumlann bavraklarını sanat vapı-
tının kendısıne donu^turu>or "Katkıla-
nndandola>ıteşekkıirederiz'"sozlen su-
reklı bıryınelemeyle ızlevıcıye sunulur-
ken sponsorluk olgusu ne olduğu. ne ol-
ması gerektığı. sanata ne getırıp ne go-
îurduğu gıbı vonlerıyle ırdelenmekten
çok tarafsız bır gozlemcının bakış açı-
sıvla gundeme gelı>or
Aslında değışen bır şey >ok Geçmış-
te, soylu aılelenn destekledığı sanatçıla-
rı bugun Hakan Onur'un da jşaret ettığı
gıbı. dunyadakı egemen guçlen oluştu-
ranbuvukşırketlerdesteklıvor Amaça>-
nı %etek bırsozcukleozetlenebılır Pres-
tıj Hakan Onur"un sergısıne mekân oluş-
turan galennın ısmı bıle bu sergının kap-
samına alınabılır Y uksel Sabancı Sanat
Merkezı BBCtele\ız>onundabırkaçyıl
once v a> ım lanan "Gorece Değerier" baş-
lıklı belgesel programda durum soyle
ozetlenmıştı "Romalılar imparatorluk-
lannı genişlertiğinde, \ illalannı en i\ i par-
çalarladonatabilmek için birbirlerh le >a-
rışfılar. Medici ailesL, görkemli bir hane-
dan oluşturmak için sanata destek \erdi
işte bugıin Japon işadamlan da düma
pazanna ağıriıklannı kovarken. bir >an-
dan da A\rupa \e Amerika'nın sanatsal
hazinelerini Doğu"nun muzelerine taşı-
mava başladılar..."
Philip Morris'ın "Şirketler,sanatla\ü-
celir" sozlenyle ozetlenebılecek tutumu
benımse>en pek çok ozel kuruluş saye-
sınde. bugun çok bu\ uk boyutlu sıgoru
ucretlerının bıle haval edılemez rakam-
. lara ulaştığı etkınlıkler ızleyebılıvoruz
Geçengunlerdelstanbul Kulturve Sanat
\akfı'ncabukurumunvıllardırduzenle-
dığıfılm muzık tıvatrofestıvallerı vebı-
enallerıne katkıda buhınan kımı spon-
sorların katılımıyla duzenledığı basın
toplantısında da ortava çıktığı gıbı. ozel
kuruluşlar. sanat etkınlıklerınde bav rak-
larını gostermekten "gururlu."
Hakan Onur'un sergısındekı sponsor-
lar, her bırı farklı alanlardan ozel kuru-
luşlardan olusuyor Sanatçı. ozellıkle bu
konuyadıkkatçekıyor "Burada dişma-
cunu flı ıııalarından. ghim firmalanna
dek çok farklı alana dair ipuçları \akala-
vabiliyırsumı/. Farklı velpa/elerden.
farklı kulturel tabanlardan gelen pek çok
kuruluşun. sanata destek olahilecekleri-
ne dair bir tanını. bu sergi." Tabıı kaı ıs-
tınlnumasi gereken sergıde bırer sanat
nesııesıne donuşcn bu sponsorlann Ha-
kan Onur'un "BenimSponsorlarım" ser-
gisiııı destekleven sponsorljrınd.ııı fark-
lı olıışu 60 a vakııı bdsvuru NOIIULU 24
fırmanııı bu kcz para değıl ısmını "ver-
diği' sergının bunların dışındj, kendı
sponsorları var Kısacasi. bır tırmadan
destek alabılmek ıçın yuru>en surecı de
bır anlanıda gozler onune serı>or "Be-
nim Sponsorlanm."
Hakiin Onur "Bugun dun\a_\ı buvıık
holdingfer \ onetı>or dslında.- Burada bu-
tun mesek\ bu şirketierin sanata katkıda
bulunurken 1x1li birdu/evi tutturmaları
\ani belli bir bilinçfe hareket etnıeleridir"
dıvor ^urtdışında şirketlerin danışma
kurulları \ ar. TurkİM-'de isco bilincin he-
nu/oluşmadığınıgurııu>ru/.Dolavısı\la.
guncel değişimlerle oluvor hırtakıın şe>-
ICT. Ba/en bir firma bir sanalçm destek-
lerken. bir baknorsunu/ ertesi sene5 Ni-
san kararları nedenivle bir sonraki bi-
enal gerçekleştirik'mi>or. Sanatsı/ bir > a-
şanı biçiminin olamayacağına dair bir bi-
lincin oluşmuş olması gerekiyor once."
Herhangı bır yapıt b>r muzeye kabul
cdıldığınde. bu yapıtın değerının bır an-
da •belirtenmesi' gıbı. bugun sanata des-
tek \eren kuruluşlann da bu gıbı olçut-
lerı belırleyebılecek gucu elınde bıılun-
durmasi. Hakan Onur'un sozunu ettığı
'biiincin' oluşmuş olmasını kaçınılmaz
kılıyor Bu konuda sık sık \enlen en kla-
sık ornek. ItaKan sanatçı Piero Manzo-
ni'nın kendı dışkısını konserve kutulan-
na doldurup "Artist's Shit" (Sanatçının
Boku) adı\la orta>a kovduğu ısının bır
mııze\e kjbul edılmesıyle bırlıkte artık
•tartışmasi7" kabul gormesıdır Manzo-
nı ııın de dalgasını geçtığı. zaten aslında
bu suıecın ta kendisıdır1
Iste sanat .spon-
sorlarının elının altında da boy le bır 'giiç
değneği' \ar Sponsorlar. destekledıklerı
etkııılıklerle kendılenne bellı bırprestıj
sağlarken. desteklenen sanatçı ya da sa-
natçtlar da \enlen desteğın çapına gore
on plana çıkı>or Burada. sponsorun sa-
nata. reklamını vapacak herhangı bırmal
gıbı yaklaşmaması. buyuk onem kazanı-
\or
Hakan Onur Turkıye'de sponsorluk
bılıncının zamanla yerleşeceğıne ınanı-
\or "Turki>e'deki hersorunun ternclin-
dc olduğu gibi. bu da eğitimle ilişkili ta-
bii. Ec/^cıbav gibı kuruluşlann Istanbul
Kultıir \e Sanat Vakfı aracılıgı>la konu-
> u gundeme getirdiğini. onculuk ettiğini
bilİNoru/. Bunun ardından kolfksi> oncu-
luk da gelecek, gelişecek. Bugun hiâlâ bi-
linçsi/ce hareket edi>or koleksi>oncular
da. \nıa ben bunu bir çocuğun ilk emek-
lenıesi gibi goru>orum. Bugunku kolek-
sİNoncuların çocuklan. torunlarnla hu
bilinç > a> aş \ a\ aş >erleşecek."
Onur'un "BenimSponsorlanm" sergı-
sı. 12 nisana dek \ uksel Sabancı Sanat
Merkezı'nde Sponsorluk yapan >a da
vapacak olan ozel kurulu^lara. ozellıkle
onerılır
1
Michelangelo Antonioni'ye 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' verildi .
' Bir film yapmak, yaşamak demektir'
Kültur Senisi - 15 LJluslararası
Istanbul Fılm Festı\alı tarafından bu
y_ıl ılk kez \enlen "Yaşam Bo\u Başan
Odülii
1
", va^ayan en bu>uk
sınemacılardan bırı olan Viichelangelo
Antonioni'ye "Bulutlann Ötesüıde"
fılmının gosterıldığı 7 nısan pazar
gunu Emek Sınemasrnda 18 30
seansında \enldı VNim \\enders ıle
bırlıkte çektığı son fılmı "Bulutlann
Ötesinde"'nın gostenmınde bulunmak
uzere Istanbul'da bulunan vonetmen.
sınema salonuna eşının desteğıyle
zorlukla yuruyerek gırdı \ onetmene
odulunu \eren sınema yazarı \tillâ
Dorsa> kısa bır konuşma yaparak.
Antonıonı nın çağda> sınema
ka\ramının oluşmasında emeğı geçen
yaşayan en onemlı yonetmenlerden
bın olduğunu ve bugun çok farklı
fılmler seyredebılmemızı bu turbu>uk
yonetmenlenn her şeve rağmen
surdurduklerı çabalarına borçlu
olduğumuzu soyledı Bırkaç \ıl once
geçırdıgı bır rahatsızlık nedenı\le
konuşma vetısını yıtıren Mıchalangelo
Antonıonı adına eş.ı Enrica \ntonioni
bır konuşma şaptı Ennca Antonıonı
yonetmenın bır defasında dıle getırdığı
"Öduller size \erilnıediği sıirece önemli
değildir. Eger ödulu siz
• 15 Uluslararası Istanbul Fılm
Festnalı tarafından bu vıl ılk kcz
"Yas.am Boyu Başarı Ödulu"
yaşayan en buyuk sınemanlardan
bırı olan Mıchelangelo Antonioni'ye
verıldı Bırkaç yıl once geçırdığı bır
rahatsızlık nedenıyie konuşma
yetısını yıtıren Antonıom'nın eşi
Enrica Antonıonı, yonetmenın bu
odulle onurlandırıldığı İstanbul Fılm
Festıvalı'ne ılk kez katılmaktan
dolayı buyuk bır mutluluk
duyduğunu belırrtı
kazanmadıysanız, bir işe
>aramaz"sozlerıne değınerek
eşınının."Yaşam Bo>u Başarı"
oduluyle onurlandınldığı Istanbul Fılm
Festıvalf ne ılk defa katılmaktan dolayı
buyuk bır mutluluk duyduğunu belırttı
Ennca Antonıonı >oyle de\am ettı
"Bir ödulu alacak olmaktan \ e 10 \ ıldır
süren mecburi bır sessi/likten sonra,
harika bir ekip ile \\ im NNenders'in
sanatsal \e yapımsal katkılamla
gerçekleştirilebilen son filmi
"Bulutlann Otesinde"nin festi>aldeki
gosteriminde bulunmaktan dola\ı da
bu\uk he\ecan du\u\or.
Konuşmasında "Bulutlann
Otesinde"nın ozellıkle gençler
taratından çok se\ıldığını bu durumun
da unlu \onetmenının \enı projeler
uretmesı ıçın kendını genç ve hazır
hıssetmesine vol açtığını sovleven
tnrıca Antonıonı "tzun\ıİlar
önce.'Benım ıçın bır tılnı >apmak,
yaşamak demeitıı" demişti.Bu, ,
o/ellikle i/le>eceğini/ filmi
>orumlarken «o/ onune alnıanı/
gereken anahtar cunıle; çunku bu
so/ler. bu kez daha da bu\uk bir
gerçekiik taşımakta. Bu ctımle a> nı
/anıanda. Bulutlann Otesinde"
filminin çekimi sırasında
gerçekleştirilen bir bt'lgeselin adı oldu.
K.atılımcı hir bakış açısı\ la çekilen hu
belgeselin, onun sinenıasının \ ureğine
enşmenize \ardımcı olacağını
umujonu." dedı 1960 v apımı
"L' \d\entura-\lacera" adlı fılmıvlc
çağda^ dun>a sınemasında bır çığır
acan Mıchelangelo \ntonıonı "Bir
Aşkın Giincesi", "Yenikler",
"Kamehası/ Kadın". "Kadınlar
Arasında", "Çığlık". "Macera",
"Gece", "Batan Guneş" \e"Kızıl Çöl"
gıbı onemlı f ılmlere ımza attı
"Bulutlann Ötesinde" ıse vonetmenın
on vılı aşkın bır suskunlugunun
ardından çektığı ılk fılmı
HüKalçansu. Enrica Antonionive Michelangelo Antonioni.
U L U S L A R A R A S I İ S T A N B U L F İ L M F E S T İ V A L İ
PORTRE / MARİONHANSEL
1946yılında Fransa'nın Marsılya kentınde
doğan Marion Hansel. Belçıka vatandaşı bır
vonetmen Tıvatro eğıtımını tamamladıktan
sonra Bruksel ve New Vork'da çe^ıtlı
ovunlarda aynca T\ \e smema fılmlennde
rol alan Hansel 1977 vılında Man's Fılms
adını \erdıgı kendı >apım jirketını kurdu
1979 vılında ılk uzun metrajlı fılmı "Yatak"ı
çeken vonetmen, ıkıncı fılmı "Toz" ıle 1985'te
Venedık Fılm Festıvalı nde Gumu> Aslan
Odulu nualdı 1987 vılında Barselonada
"Vahşi Duğıin" tılmıvle Avrupa Odulu'ne
değergorulen vonetmen avnı vıl Belçıka da
Yılın Kadını seçıldı
1988 vılında Belçıka Fılm Seçım
Komisvonu'nun başkanlıâına getınlen Marion
Han^el ın 1994 yapımı fıîmı "Iki \rada Bir
Derede" festıvalde gurmn fılmlen arasında
BUGUN
BEYOĞLl EMEK.KralGeorgeun
Delılıgı (12 00 18 30) Ovuncular
(15 00) KuçukKızkardeş(21 30)
BE\OĞLU FİTAŞ-I: Lad> M ın
Gunluâu(12 00 18 ı0). Sınema Delılen
(15 00.21 30)
BEYOĞLl FİTAŞ-2: Kornel Estının
Muhtesem \olcııluğu (12 00) Ikı Arada
Bır Derede (15 00.~21 30). Okvanusta
Bu Damla(18 i0)
BE^OĞLl FİTAŞ-3: Özlem Dun e
Buuun'e Yarın a (12 00) Jean
Renoır(l5 00 21 30) Aşk Olumden
Soâuktur(l8 30l
BE^OĞLL ALKAZAR: Stella (12 00
18 30) Sıhır AVCIM|15 00, 21 W)
KADIKOY REKS:SessızKız(l2 00)
lçerdekıler( 15 00). Lç \okta (18 W).
Cezavır Sava>ı (21 i0)
YARIN
BE^OĞLl EMEK:O'ieniMz Adam
(12 00 18 30) Varasj(15 00). Selam
Sınema (21 30)
BEYOĞLl FİTAŞ-1: Rontsencı
(12 00. 18 30) Sessız Gece (15 00.
21 10)
BENOĞLl FİTAŞ-2: Kuçuk Kızkardeş
(1200) Sevmlı Nalanlar( 15 00.21 30)
Ovuncular(Î8 30)
BEYOĞLl FİT\Ş-3: Sokaktakı Adam
(12 00) >urttj:> Kjne kj\s»ası (15 00
21 M)) Sekızıncı Saat(18 30)
BENOĞLL ALKAZAR: Mavı
\asmjkii (12 00 IS M)). Üç Elınasın
Masali(l5 00 21 30)
KADIKOV REKS: Audrev Rose
(12 00) Gızenı Trenı (15 00). Lzun
Sessizlık (18 30) Antonıo dds Vlortes
(21 10)
KAÇIRMAYIN
\lacar Ninemasmın son vıllarda dtkkat çeken yonetmenlerınden lldıko
Envedi nın telsetı bırgerılım tılmı olarak nıtelendırılen "Sihir Avcısı".Carl
Maria \on VNeber'ın "Der Freisbhutz" operasından esınlenen. gunumuz
Mjcarıstan ı ıle \1jcar Hınstnanlığının ılk donemınde geçen bırOrtaçağ
ınasalı arasında gıdıp gelen
ılüinç bır vapıt "20. N uzyılım
Benim" dillı ılk tılmıvle *1989
Cannes Fılm Festıvalı'nde Altın
kamera Odulu kdzanan
>onetmen Enyedı. bu ıkıncı
fılmıvle de ba^ariMnı kanıtlıvor
N onetınen Envedi. tarıhı ^ıırsel
bır unsuı olarak kullandığı fılmı
i(,ın "Biz bugun \aşa>an insanlar.
kendimi/i olumcul tehlikenin içine
atmak için ehmızden geleni vaptık: bizleri artık ancak bir mucize
kurtarabilır. Sorun şu ki. mucizeler dışında her şe>e ınanıvoruz. \e çozum.
kendı kendımıze kurduğumuz bu kapandan kurtuluş, kendi geçmişimizde.
kulturumuzde. eğer onu okuvabilivorsak" dıvor
ALINTILAR
Dginç bir yapım:
w
Kral George'un Deliligi'
Y önetmen
Nicholas
Hjtner'in ilk
filmi Kral
George'un
Deüliği' dört
dalda Oscar'a
ada>
gösterilmiş,
sahne
diizcnlcmesinde
hev kelciği
kazanmış, >ine
başrollerden
Helen Mirnen
de Cannes'da
ödiil almıştı.
Nigel
Ha«thorne kral
rolünde çok
başanlı birovıın
çıkamor.
CIMHLIRCANBAZOĞLL
Festı\alde bu vıl Ingıltere
çıkislı tılmlerın listesı havlı
kuvvetlı Tıyatıodan gelen
Nicholas H\tner ın Ingılız-
Anıerıkan ortak parasivla
vekılen ılk fılmı "Kral
George'un Deliliği" bırçok
vonuyle bugunun en ılgınç
vapımlarından bırı
Ingıltere"de gosteııme
çıktığındd. "Once \merika'>ı,
ardından aklını vitirdi. Tanrı
Kral'ı korusun" sloganıv la
tanıtılan "Kral George'un
Deliliği"nı Amerıkalılar
tılnıın Rockv 3 4. S gıbı bır
serıvc aıt olmadığını
gostermek ıçın George'un
basındakı " 3 " umanını atarak
pıvasaya surduler Fılm dort
dalda Oscaı "a adav oldu v e
sahne duzenlemesınde
hevkelcığı kazandı. vıne
bjsrollerdekı ovunculardan
Helen Mirren C annes da odul
aldı Bır başka anekdot da
Alan Benneth ın tıvatroda
buyuk başarı kazanan bu
vapıtının sinema \ersıyonunun
senarvosuna ımza atnıası
Fılm I788'deba>lıvor Kral 3
George. Amenkan kolonılennı
vıtırmıs, Fransiz Devrımı de
kapıda Bırtakım
rahatsizlıkları bd^gosterıvor
kralın Mutlııs bır karın
ağrısından sonra knzlerı
artıyoı ve Ingılız Paıl.ımentosu
3 George un delırdığıne
kanaat getırıyor O gune kadar
enerjısıvle gucuvle toprağını
se\ınesiyle kendısıne 15
çocuk vermıs Kralıçe
Charlotte'a sadakatıvle
sevılen. sayılan kral Ekım
1788de tedavı olmak uzere
tahttan uzaklaşıvor Otuz vıl
kral rolu vapmış George.
hastalığı sırasında ınsanlann
korkularını. zavıflıklarını
keşfededursun. akrabalan taht
ıçın buvuk bır mucadeleye
gırışıyor
Yonetmen Hytnertıyatroda
kazandığı deneyımı bu ılk
tılmınde başarıyla sınemaya
taşıyor
Tabıı goruntu yonetınenı
Dunn un. çok çok ı>ı ovnayan
Havkthorne ve Mirren'ın. hatta
Rupert Evrett'ın bu basarıdakı
payları tazla Zengın
dıvaloglar sıkmayan tarıhı
açıklamaları ve hıç eksik
olmayan mızahı anlatımıvla
"Kral George'un Deliliği** ıyı
bır seçım olacak
TAHSIN YXCEL
Aldatmayla Uyarma
Arasında
Memet Fuat, 'Kurmaca yaşamoykulerı" adlı yazısın-
da {Cumhurıyet, 20 3 1996), gerçek bır kışı ya da olay
konusunda verılen ayrıntı ya da yorumların kurmaca ya
da bıreysel nıtelığını lyıce ortaya koymak, boylece okur
ya da ızleyıcının herhangı bır yanılsamaya kapılmasını
onlemek ıçın "sanat yapıtmın kurmacalığınt gızleyen
herşeyden kaçınmak ' gerektıgını soyluyordu Çok da
haklı gorunuyordu
Ama geçen haftakı yazımda da belırtmıştım, boyle
bır onlem fazla bır yarar saglamaz bıze Nasıl olsa, bır
romanı roman dıye sunmak bıle onun kurmacalığını
kesınlemek anlamına gelır Ister kurmacalıgın tum be-
lırtılennı gızleyelım, ıster ayrıntılarıyla gozler onune se-
relım roman da, oyun da, sınema yapıtı da kurmaca-
dır, romanın da oyunun da sınema yapıtmın da temel
gondergesı kendı kendısıdır her şeyden once kendı
kendısıyle açıklanır Ote yandan aynı yazıda Memet Fu-
afın kendısının de gosterdığı gıbı okuru yanıltmak,
ona gerçeğın yanlış bır goruntusunu vermek yalnızca
sanat yapıtlarına ozgu değıl ışte Nâzım Hıkmet ın ya-
şamoykusunu yazmış kımı araştırmacılar, hıçbır kotu
amaç gutmeden unlu ozanın yaşamındakı sıradan bır
oluntuyu duşungjsel bır seçıme donuşturmuşler Ga-
zetelerde, dergılerde, kıtaplarda aynı şey her gun ya-
pılıyor, en açık gerçekler bıle saptınlıyor en ıyı tanıdığı-
mızı sandığımız kışıler bıle tanınmayacak kılıklara so-
kuluyor Ustelık. bu tur saptırmaların ozlerı gereğı kur-
maca olmak gıbı bır bağışlatıcı nedenlerı de yok
Ama, ozunden kurmacadır dıye sanat yapıtmın her
tuıiu gunahtan annmış olduğu soylenebılır mû Hıç kuş-
kusuz, sanatsal açıdan bakılınca sanat yapıtmın temel
gondergesı kendı kendısıdır ama bılınçle dış gerçeğe
gondermede bulunan tıpkı kımı polıtıkacılar kımı yan-
lı yorumcular gıbı onu çarpıtmaya onu oldugundan
başka turlu gostermeye çalışan sanat yapıtları da yok
değıl Benim alçakgonullu kanıma gore orneğın Ke-
mal Tahir, orneğın Tarık Buğra, en azından kımı ro-
manlarında, hıç de gunahsız sayıimazlar Her ıkısı de
Amadeus'un yaratıcılarını fazlasıyla gerıde bırakır ya-
nı yaşamış bır kışının bellı bır yonunu gerçekte oldu-
gundan başka turlu gostermekle kalmaz belırlı tarıh-
sel verılen kendı tartışmalı goruşlerını dogrulayacak bı-
çımde değıştırmeye yonelırler Bırı Atatürk u bencıl ve
acımasız bır dıktatore donuşturur bırı Kurtuluş Sava-
şı'nda aslan payını dın adamlarına vermeye kalkar Ge-
ne bemm alçakgonullu kanıma gore yapıtlarının daya-
nılmaz hantallığı bıraz da bundan romanın en alt ba-
samağını, "savlı roman"\ seçmış olmalarından gelır
Ama bu konuda en ılgınç orneklerden bırını Çağdaş
Soylenler de yer alan "Sevımlı bır ışçı adlı çozum\e-
mesıyle Roland Barthes gosterır bıze
Elıa Kazan ın Rıhtımlar Ustunde sını bılırsınız He-
men her yerde. bu arada bızım ulkemızde. 'sol bır fılm"
olarak algılanmıştır Roland Barthes sa, hıç eveleyıp
gevelemeden, "guzel bır aldatmaca orneğı' dıyenıte-
ler bu yapıtı, nasıl ve nerede aldatmaca olduğunu da
onu 'nesne/ö/rb/ç/mcte" betımleyerek gosterır "Pro-
letarya burada pekâla gorduklerı, ama sarsma gucu-
nu gosteremedıklen bır tutsaklık altında ıkı buklum ol-
muş bırgevşek insanlar toplulugundan oluşur, devlet
(kapıtalıst devlet) saltık Adalet le karışmıştır, suç ve so-
muru karşısında başvurulabılecek tek kapıdır ışçı dev
lete, devletın polısıne ve soruşturma kurullarına ulaşa-
bılırse, kurtuldu demektir Kılıseye gelınce Bak, ne
guzel oldum
1
' havasmda bır çagdaşlık goruntusu altın-
da, ışçının oluşturucu yoksunluğuyla Patron devletın
babacan gucu arasında bır aracı guçten başka bır şey
değildir Aynca, tum bu adalet ve bılınç kaşıntısı çabu-
cak yatışır, tyılık getıren bır duzenın buyuk dengesıne
ulaşır, ışçıler çalışır. patronlar kollannı kavuşturur pa-
pazlar da hem onları, hem bunlan dogru ışlevlennde
kutsar"
Her şey bu denlı açıkken bunca ınsanın bu arada
bunca solcunun nasıl aldandığına gelınce Roland Bart-
hes bunu "katılım"adını verdığı olgunun, fılmın başkı-
şısıyle kaynaşmamızın Kazan ın ustalıklı duzenleme-
lerının sonucu olarak onunla ozdeşleşmemızın sağla-
dığını soyler (Baş kışı) kendısıne ışını gerı verecek
olan patronuna dogru yoneldıgı zaman, kaynaşmamız
sınır tanımaz artık, tumuyle vehıç duşunmeden bu ye-
nı Isa'y/a ozdeşleşırız" der Ne var kı bu "goğe çıkış"
ona gore 'olumsuz patronluğun" baş tacı edılmesın-
den başka bır şey değildir "Boyle parlak bır bıçımde
onumuze surulen şey duzene donuş tur Brando'y/a
bırlıkte, lıman ışçılenyle bırlıkte Amerıka nın tum ışçı-
lerıyle bırlıkte, bır utku ve rahatlama duygusu ıçınde,
kendımızı patronluğun ellenne bırakınz onun kusurlu
gorunuşunu çızmek hıçbır şeye yaramaz artık Top-
lumsal adaletın anlamını yalnızca Amenkan sermaye-
sıne armağan etmek uzere yenıden bulan bu lıman ış-
çısıyle nıcedır yazgılarımızı karıştırmış. onunla bırlıkte
batıp gıtmışızdır' Çoklarımızın kovboy fılmlerını ızler-
ken zavallı Kızılderılılere oz duşmanları gıbı bakmaları
da bu sakat katılımın sonucudur kuşkusuz
Roland Barthes, uyutmak yerıne uyarmayı seçmış
sanatçıların varlığını da vurgular Brecht'ın "kaynaş-
ma"y\, dolayısıyla aldanmayı onleyen "ıraklaştırma"
yontemınden soz eder Ama bu konuda, adına yaraşır
her yazann kendınce bır yontem gelıştırdığı soylenebı-
lır Flaubert'den Dostoyevski'ye pek çok yazarda
bulduğumuz "alay" oğesı bunlardan bırıdır Memet Fu-
at'ın "sanat yapıtmın kurmacalığını gızleyen her şey-
den kaçınma" onerısı de, genel bır ılke olarak benım-
senmesı zor olmakla bırlıkte, bu yonde etkın bır yon-
tem olarak kullanılabılır
Ama bır kez daha soyleyelım sorun her şeyden on-
ce yapıtın alıcılarının okurun, ızleyıcının ve eleştırmenın
sorunu
S A L I T O P L A N T I L A R
MUREKKEBI KURUMADAN
VATANDAŞ
ATILLA B'RKIYE
KONUSMACI
TAHSIN YUCEL
9 NISAN 1996 SAAT 18 30
YAPI KREDİ
K İ L T L R
MERKEZİ
Y»pı Kredi Sermet Çıfter Kutuphanesİ
Istıklâl Caödesi 285 BoyogiJ 80050 stan&ul ' ş e ^ rY12 Zb2 A~ 00 440 245 23 41
eyeb r
KREDi