29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 1996 SALI HABERLER Sosyal- Hizmetlen Sendikası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal-Hizmetler Sendikası. toplu iş sözleşmesi görüşmelerini başlattı. Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonu'nun (KESK) 1996 yıhnı "Toplu sözleşmeler yılı" ilan etmesi ile alınan kararlar doğrultusunda, dün toplusözleşmelerin koordinasyonundan sorumlu Devlet Bakanı İmren Avkut'u ziyaret eden Sosyal-Hizmetler Sendikası Başkanı Burhan Gürer ve 71 taşra temsilcısi. isteklerini dile getırdiler ve sözleşme taslaklannı sundular. Şefine kızdı, kendini yaktı • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Telekom Şanlıurfa Başmüdürlüğü'nde çalışan Cuma Baylan adlı işçi. kazma kürek işine \erilmesi üzerine kendini yaktı. Ağır yaralanan Baylan, Adana SSK Hastanesi'nde tedav i altına alındı. Sürveyan olarak çalışan Baylan ile şefi Halil Anguşan arasında bir haftadır anlaşmazltk oldugu ve şefin kendısini şantiyede görevlendirmek istemesine kızan Baylan'ın kendini yaktığı öne sürüldü. İHD'ye baskı iddiası • ANKARA (UBA)- Insan Haklan Derneği. (İHD)Kırşerıir Şubesi'nin polis tarafından baskı altında tutulduğu öne sürüldü. tHD Kırşehir Şubesi'ne yapılan saldınlan protesto etmek isteyen dernek üvelerinın demek binasını terk ettikleri anda polis tarafından gözaltına alındıgını belirten Hüsnü Öndül, "Polis haftasında böyle bır şey olması üzüntü vencicjir" dedi. Dernegin Kırşehir"deki binasının içinde kalan bir grup ise açlık gre\ine başladı. 'En büyük kirletici devlet' • ANKARA (Cumhurnet Biirosu) - Çev re Bakanı Mustafa Taşar, bakan olduktan sonra düzenledigi ilk basın toplantısında "Bugün Türkive'de en büvük kirletici de\lettir. Yakın zamana kadar kirletmeden üretmek ve tüketmek kavramları, devletin gündeminde ağırlık teşkil etmemıştir" dedi. Taşar. çevreye "en az zarar verecek" santralların kurulmasına izin verileceğini de sövledi. Tasfiye planı • İstanbul Haber Servisi - Lıberal Demokrat Parti Genel Başkanı Besım Tibuk. Türkiye'nin bir numaralı iç borçlan kapatmak için üç aşamalı bir tasfiye planı önerdi. Tibuk. dün yaptığı yazılı açıklamada. iç borç faizinin bütçeden çıkanlması. vergi \e bütçe denkliği kanunlannın çıkanlması gerektiğini belirtti. Açıklamada ayrıca. çalışanlardan \ergi alınmayacağı. her ilin gelişmişlik kategorisine göre. yüzde 1 ile \iizde 10 arasında çalışanın net ücreti üzerinden işverenin de\lete istihdam stopajı ödeyeceği belirtildi. Haliç Köprüsü trafiğe kapalı • İstanbul Haber Servisi -Karayollan 17. Bölge Müdürlüğünden vapılan açıklamaya göre, çalışmalar dolayısiyla Haliç Köprüsü. bugün ve yarın 02.00-04.00 saatleri arasında trafiğe kapatılacak. Öztürk'ün şikâyeti I İstanbul Haber Senisi-Basın Konseyi Yüksek Kurulu. Sabah gazetesi muhabiri Saygı Öztürk'ün Shovv TV ve Radyo Shovv hakkındaki şikâyetini yersiz buldu. Prof. Erdoğan Teziç, Sayıştay Başkanı Gönül konusunda TBMM'ye görüş bildirdi GÜNDÜZ GÖZÜYLE 'Başkanhk süresi dolchı'A\KAR4(CumhurhetBün>su)-TBMM Başkanlığı'nın. Savıştay'daki başkanlıkbu- nalımı konusunda Prof. Dr. Erdoğan Teziç ile TBMM Başkanlık Danışmanı Prof. Dr. ErgunÖzbudun'dan görüs aldığı bildirildi. Say ıştay Başkanı Vecdi Gönül, dün gaze- temizde yer alan haberle ilgili olarak yap- tığı açıklamada. genel kurulun çogunlugun sağlanamadığı gerekçesiyle toplanamadığı- nı doğrularken Sayıştay "ın, anayasa ile dü- zenlenen göre\ini yapmayı kesintisiz ola- rak sürdürdügünü savundu. Vecdi Gönül'ün göre\ süresinin dolma- sı üzerine bazı üyelerin katılmaması nede- niyle Sayıştay Genel Kurulunun toplana- mamasıv la doğan bunalıma ilişkin tartışma süriiyor. TBMM Başkanlığı tarafından gö- rüşü soru'an IÜ Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr. Er- doğan Teziç. 30 Mayıs 1995 'te bildirdiği yo- rumunda. Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannın genye yürümeyecefi. bu neden- le 4 yıllık görev süresinin sonuna kadar sü- receğinı belirtti. Teziç. şöyle devam etti: "Ancak sürenin bitmesinden sonra orta- da bir vasal boşlukolduğu ve bu açıdan baş- kanın hukuken müktesep haklarla ilgili ge- nel ilkeleruyanncagörevede\am edeceği ile- ri siiriilemez. Zira kamu hukuku statüleri her zaman değiştirilebilir ve kanunlar da vürürlükten kalktıktan sonraki durumları düzenleyemezkT. Aynca kamu hukukunda, yürüıiükteki yasalara göre oluşan statüler, daha sonraki yasal değişikliklere tabi olur- lar." Görev süresinin bitiminden sonra baş- kanlık seçimi ile ilgili Sayıştay Yasası'nın 5. maddesinin iptal edildiğini anımsatan Teziç. şunlan kayderti: "4 vıllık sürenin sona ermesi ve Sayıştay Yasası'nın S. maddesinin de v ürürlükten kalkmış olması durumunda. Sayıştav Birin- ci Başkanı'nın görev süresi de kanaatimce sona ermiş bulunmaktadır. Bu durumda orada bir yasal boşluktan söz edilemez. Zi- ra 832 sayılı Savıştav Kanunu'nun 21. mad- desinin son fıkrası uyannca 'Binnci Başkan- lığınaçıkbulunduğuhallerdedaırebaşkan- lannın en kıdemlısı vekıllik yapar'.Dört yıüık sürenin sona ermesi ile Sa\ ıştay Birin- ci Başkanı'nın görev i tamamlanmış olup, yürürlüktekiSayıştav Kanunu'nun21.mad- desi uvannca. en kıdemli daire başkanının birinci başkanlığa vekâlet etmesi gerekir." Prof. Özbudunun 27 Mart 1995'te Baş- kanlıga gönderdiğı görüşünde ise başkanın seçılmesi ile ilgili 5. maddenin iptalinin ar- dından Sayıştav başkan \e üyelerinin. üye- liklerini güvence altına alan 7. maddenin dik- kate alınması gerektiği bildirildi. tptal karan ile başkanın göre\ süresini sı- nırla\an bir hükmün bulunmadıöını belir- ten Özbudun. şu görüşleri dile getirdi: ** Başkanın seçimi anında 4 v ıllık sürenin geçerli olduğu. dolay ısıv la ilgilinin görev sü- resinin hesabında bu hükmün na/ara alın- ması gerekeceği görüşü hukuken sav unula- maz. Bilindiği gibi kamu hukuk statüleri her zaman için değiştirilebilir ve vürürlük- ten kalkan kanun, v ürürlükten kalkışından sonraki durumlara uygulanamaz. Bunun tek istisnasu müktesep hakların korunma- sı, yani yürürlükteki kanunlara göre vapı- lıp tamamlanmış işlemlerden doğan süb- jektif hakların, daha sonraki kanun değişik- liklerinden etkilenmemesidir. Burada ise bir müktesep hak durumu değil. aksine \ürür- lükten kalkmış olan kanun uv gulandığı tak- dirde, ilgilinin mağdurivetineyol açacak bir durum söz konusudur." Tartışmada tam bır hukuk boşlugundan sözedilemeyeceğıni vurgulayan Özbudun. uygulanması gereken kuralın, TBMM ter- sinebirdüzenlemeyapmadığısüreceyasa- nın 7. maddesi olduguıuı savundu. Gönül'ün açıklaması Sayıştav Başkanı Gönül. gazetemizde dün ver alan "Sav ıştav'da başkanlık buna- lımr başlıklı haber nedeniş le yaptığı açık- lamada. başkanlık süresinin doldugu yo- lundaki iddiaların Sayıştay en kıdemli da- ire başkanı Fahri Yılmaz'aaitolduğunu ile- ri sürdü. TBMM ile yapılan yazışmalarda ve gö- rev ilişkısi bulunan kamu kuruluşları ile herhangi bir başkanlık sorununun yaşanma- dığını \ urgulayan Gönül. kurunıun denetim \ e v argı görev inin de sorunsuz biçimde sür- dürüldüğünü ileri sürdü. Gönül. genel kurulun toplanamamasının nedeninin çoğunluğun ^ağlanamaması ol- duğunu kaydederek şu eörüşleri dile aetir- di:" "Şu anda genel kurulun dörtte birinden fazlasını oluşturan 15 üyelik emekliiik ve sa- ir nedenlerle boştur. İ ye seçimlerinin 832 sa- vılı Sayıştav \asası'nın 5.vc6. maddelerinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş ol- ması ve henüz bu maddelerin yerine TBMM'ee bir düzenleme yapılmamış ol- ması ve genel kurulun tam sav ısının üçte iki çoğunluğuvia toplanması zorunluluğu nede- niyle ba/ı nisap sorunlarımız bulunmakta- dır. Bu tür nisap sorunu sonucu genel kuru- lun toplanamaması üzerine kev tlyet bir da- iremize intikal ettirilerekdaire kararına gö- redenetim programı vapılmıştır. Takdiredi- lecektir ki. kamu hizmetinin durması sonu- cunu doğuracak bir vorum tarzını huku- ken savunmak olanaksı/dır." Gönül. TBMM'nin yapacağı yasal düzen- lemeyle. başkanlık tartışmasının da sona ereceğini kayderti. Hüsamettin Cindoruk ' Sözlerim yanlış yansıtıldı' OSMA.N AVDOĞAN .ANKARA - D\T Genel Başkanı Tan- suÇillerveyönetimidevırmekiçinola- ganüstü kongre istemiyle yola çıkan muhalifler. lıderleri Hüsamettin Cindo- ruk un u Bu iş bmT* sözleri üzerine sı- kıntıya düştüler. Cindoruk. tepkiler üze- rine mücadeleden vazgeçmediğini be- lirterek sözlerinin kamuoyuna yanlış yansıtıldıgını savundu. Muhalifler. dün yaptıklan toplantıda. Cindoruk'un kar- şı çıkmasına rağmen. Yüksek Seçim Kurulu'ndan sonuç alınamamabi duru- munda, mahkemeye baş\ urma karan aldılar. Cindoruk öncülüğünde bırleşen mu- halifler, iki olağanüstü kongre başvuru- ları Çankaya Ilçe Seçim Kurulu tarafın- dan reddedilirken Cindoryk"un da "Bu iş bitmiştir'" diyerek olağanüstü kongre istemekten vazgeçmesine tepki göster- diler. Önceki gün açıklamalan nedeniy- le çok sayıda muhalif eski milletvekili- nin soru \ağmuruna tutulan Cindo- ruk'un. "Ben olağanüstü kongreden vaz- geçmedim. Ancak, hukuki vollara baş- vurmak, bize puan kaybettirir" di> erek kendini savundugu öğrenıldi. Cindo- ruk'un açıklamalanndan tatmin olma- yan muhalifler. dün Cınnah Caddesi "nde- ki büroda değerlendirme toplantısı yap- tılar. Toplantıda da sözlerinin kamuoyu- na yanlış yansıtıldıgını belirterek ken- disini savunan Cındoruk. yargı yoluna karşı oldugu üörüşünü burada da dile ge- tirdi. Muhalifeski milletvekillerinden Er- tekin Dunıtürk. olağanüstü kongre is- temınde haklı olduklannı \e vazgeçme- diklerini belirterek "Olağanüstü kong- renin yapılması için her türlü hukuki yoiu deneveceğiz. Gerekirse mahkeme- yedebaşvururuz" dedi. Ancak bazı mu- halifler de Cmdoruk'u destekleverek mahkeme başvurusuna karşı çıktılar. Muhalif kuruculann sözcüsü SezarAy- gen. Cindoruk'un mücadeleden geri ce- kilmediğini belirterek şunlan sövledi: "Mahkemeye başvurulması şık değil. Savın Cindoruk'a kırgınlığımız yok. Mahkemeve başv urduğumuz zaman olumsuz yanıt alacağımız bellL Mahke- menin göstereceği bilirkişi, DV P Genel Merkeziolacak.Onlarda herhalde," Mu- haliflerhaklf demevecek.Çillervepar- ti yönetimi de Türk yargısı da haksız- lıklannı vüzierine vurdu' diyecektir." Tartışma sonucunda. Cındoruk'a kar- şın ısrarlannı sürdüren muhalifler, Yük- sek Seçim Kurulu'na. "merci gösteril- mesi veitirazT ıçeren iki a> n başv uru- dan sonuç alınamaması durumunda sulh hukuk mahkemesinde da\a açılmasını benimsediler. Aynca. DYP"deki muha- lif. ANAP'taki DYP kökenli \e RP'de- ki DP kökenli milietvekillerinin aynl- masıyla kurmayı planladıklan yeni par- tiyle ilgili çalışmalan yürütmek için bir komite kurmayı kararİaştırdılar. Muha- lif milietvekillerinin de görev aldığı ko- mitenin. kurulması planlanan partinin ya- nı sıra olağanüstü kongre ve başansız olunması durumunda olağan kongrede izlenecek stratejıyj belirlemek için top- lantılar>apacağı bildirildi. -Gö. Kamu emekçilerinin, işverenleri topiusö/leşme nıasasıııa çağırma eylenû, KESK'in Türk-İş Genel Merkezi'nde düzenlediği basın top- lantısıv la başladı."Savaşa değil. vaşama bütçe" isteven nıemur sendikalan, "Rantiyecilere aynlan pavın, emekçilerv dönmesini istedüer. Kamu çalışanlan, 18 nisanda kitlesel olarak iş bırakmaya hazırlanıyor ANAYOCa sözleşme çağnsıANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Grevlı- toplusözleşmeli sendika hakkı istekleri için verdikleri mücadelede. ANAYOL hükümetinden. "copla" karşıhk alan kamu çalışanlan; kuruluşlarının 6. yılında. hükümete \eniden toplusözleşme çağnsı >aptılar. Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu'na (KESK) bağlı sendikalar. örgütlü oldukları işkollanndaki bakanlıklara toplusözleşme çağnlarını ılettiler. ANAP'lı ve DYP'li bakanlıklara. "savaşa değiL.vaşama bütçe" aynlması isteklerini ileten kamu çalışanlan. "Rantiyecilere aynlan payın, emekçilere dönmesini istivoruz" çağrisinda bulundular. 13-14 nisan tarihlerinde 16 ilde "Banş, Demokrasi, Sendikal Hak ve Özgürlükler" mıtıngı düzenleyecek olan kamu çalışanlan. 18 nisanda ülke çapında. kitlesel olarak iş bırakma e>lemi gerçekleştirecekler. Kamu emekçilerinin. işverenleri toplusözleşme masasına çağırma eylemi. dün KESK'in Türk-lş Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıvla başladı. KESK Genel Başkanı Siyami Erdem. burada yaptıgı açıklamada. memurlann. giderek toplumun yoksullaşan kesimi haline geldığini vurgulayarak "Kamu emekçilerinin sorumlu olmadığı, ancak acı sonuçlannı vaşadığı bu ekonomik ve sivasal yapının açığa çıkartılmasL sendikal hareketin kendi gelişimi. kendi sorunlannın çözümüne vaklaşımı ve taleplerini gerçekleştirmesi açısından gerekliliktir" diye konuştu. 1996 yılı bütçesinde. personele a>nlan ödeneğin geçen yıla göre daha az olduğunu vurgula\an Erdem. "Emeğiyle geçinenlerin sırtına kene gibi vapışarak kendi krizlerini atlatmava çalışan egemen sınıflar da özelleşrirme saldınsını bu amaçla sürdürmektedirler" dedi. Erdem. aylık taban ücretınin 35 milyon lira olnıasını. vılda 4 kez maaş oranında ıkramiye verilmesini. sendikal faaliyetler nedeniyle verilen ceza ve sürgünlerin kaldınİmasinı. genel bır sicil affı çıkartılmasını. üve aıdatlannın maaştan kesilerek sendikalara aktanlmasını istediklerini sövledi. Erdem. Başbakan Mesut V ılmaz'dan randevu alamadıklannı belirterek Başbakanlığa noter aracıhğıyla toplusözleşme çağnsında bulunacaklannı açıkladı. Açıklamava kitlesel olarak katılan memıır sendikalarının üyeleri. daha sonra. Kızılay Sakarva Yava Bölgesi'ne kadar. "Toplusözleşme hakkımız, grev silahımız" "Sokağa. eyleme. özgürleşmeye". "Teslimiyet değil. mücadele". "Toplusözleşme. hemen, şimdi*. "Sürgünler bizi yıldıramaz". "Ydgınlık yok. direniş var". "Emekçiyiz. haklıyız.kâzanacağız~. "Demokratik vönetim istivoruz". "Basküara karşı tek vumruk tck barikat". "Devlet güdümlü sendikaya havır" sloganlarını atarak yürüdüler. Sendikalar. polısin uyansı üzerine, Sakarya'dan. kendi ışverenlen olan bakanlıklara gitmek üzere dağıldılar. Açıklama ve eylemin ardından, KESK'e bağlı sendikalar, örgütlü olduklan bakanlıklara giderek toplusözleşme çağrılarını ilettıler Kızılav'dan Malıve Bakanlığı'na kadar vürüyen Tüm Maliye- Sen üyeleri. toplusözleşme çağnlarını. ellennde taşıdıklan. üzerınde "Evde tencere, tava boş; vekilltrimizin gönlü hoş". "Adaletsiz vergi sistenıine hayır". "Aç kalnıak değil, insanca vaşamak jstivoruz" yazılı dövızier aracılığıvla. Malıve Bakanı Lütfullah Kavalar'a ılettiler. Sendika üyeleri. sloganlar eşliğınde halav çekerken Tüm Malive- Sen Genel Başkanı İrfan Erdemoğlu. sendikalı olduklan için 3 bine yakın bakanlık çalışanı hakkında soruştunna açıldığını. bine yakın çalışana kınama ve uyan cezası verildiğini. lOOkişinin sürgüne gönderildığini. 20 milvarı aşkın para cezası kesildiğini sövledi. Erdemoğlu. Başbakan Mesut Yılmazın daha önceki eylemler sirasinda. "Eyleme katılmayanlann insanüğından kuşku duvuyorum" değerlendirmesı vaptığını anımsatarak "Zafer, direnen emekçinin olacaktır. Buralara kadar. bedeller ödeverek geldik. Daha çok bedel ödemeye hannz" dedi. Erdemoğlu. memurlara venlen ücretlenn "kendilerivledalga geçilmesi ve onurlanyla ovnanması" anlamına geldığini belirterek "Rantivelere bütçeden aynlan pavın. emekçilere dönmesini istivoruz" dedi. } R UŞ / DR. AKIN Y1LDIZ * * nceki sabah gazetenin seri ilanlar f " \ sav fasında bır doktor reklamı var. I 1 Eskiden bu tür ilanlar Avrupa'dan V _ ^ dönüp hasta kabulüne başlama ne- deniyle verilirdi. Doktor reklamındaki son cümİeye utanarak aüldüm. "Evdehastaba- kıhr." Öğleden sonra gelen bir hastam eski kalp grafiğini gösterdi. Beş metre kadardı. Daha öncegittiği dok- tor hastanın ıstediği uzunlukta grafik çekıp metre başına para alı>ormuş. Yine utana- rak «üldüm. On kupona özel muayene Akşamüstü bir müdür. kurumunun dok- toru ile birlikte geldi. Çıkarken doktorken- disinden en az on yaş genç olan müdürü- nün paltosunu tuttu. Gülerek gittiler, ben yi- ne utanarak güldüm. _ Aksam telev izyonda birgazetenin rekla- mını görünce utandım. ama bu defa güle- medim. çünkü kızıın "Boş tüpgaz kadar et- miyorsunuz"diye takıldı. Yeni çıkan bu gazete on kupona "özel doktor muayenesi" vaptmyor. yimıi kupo- na da boşalan tüpgazımızı dolduruv ormuş. Gazete kırkbin lira. Tabipler Birliği'ııin sap- tadığı muavene ücreti asgari bir milyon li- ra. tüpgaz beş > üz bin lira. Gazeteye kızamadım. böyle bir şeye te- nezzül edip teşne olan mcslektaşlanmdan utandım. Onlara bakjp bu kutsal mesleği de- ğerlendirenlere birkaç >oru sormak istiyo- rum. Siz hiç ameliyarta hastası ölünce ameli- yathane duvarlarını yumrukla\arak ağla- yan doktor gördünüz mü? Siz hiç tanımadığı > aralı bir insanı kucak- layıp ameliyathaneye koşarken kanayan ya- raya vanağını bastıran doktor gördünüz mü? Siz hiç kendi hasta çocuğunu başkasına bırakıp başkalarının çocukİarını i>ileştir- mek için acil ser\ iste uvumadan. hatta otur- madan koşturan doktor gördünüz mü? Siz hiç dağ başindaki sağlık ocağında yollar kapalı olduğu için hastasını hastane- ye ulaştıramayan doktorun üzüntüsünü gör- dünüz mü? Siz hiç kurtanlabilecek bir hastayı kan bu- MELİH CEVDET ANDAY ; Sokak Satıcıları Oktay Rifat'ın sokak satıcıları üstüne bir şiiri var- dır, ne güzel şiirdir! Çocuğun (Samih'in) dişleri çıkmış- tır da, satıcılar ona taze yemişlerini satmak istiyorlar-' dır... Sokak satıcıları. bizim büyük kentlerimize özgü bir çalışma alanının görüntüsünü oluştururlar sanırım. Bunu genellikle Doğu'ya ilişkin bir görüntü olarak da betimleyebıliriz belki. Neden böyle diyorum; çünkü Avrupa'nın çeşitli ül- kelerinde, kentlerinde uzunca süre, ya da tanıklık edecek kadar kalmışlığım vardır, hiç sokak satıcısı gör- medım, duymadım oralarda. Nedir bu başkalık? Ticaretin ılkel biçiminden süregelen bir gelenek el- bet, başka ne olabilir! Gereksediğiniz malı kapınızın önüne getiriyorlar: Sımit, portakal, muz, lahana, pı- rasa, soğan, salata, patates, lahmacun, boza, milii pi- yango bileti.. beğen beğendiğini al! Demek bızde kent sokakları birer pazar yendir. Yakınıyor muyum bundan? Hayır. Dahası, hoşnudum da diyebilirim. Öğleden önce, sokak satıcılarının birbiri arkasına yankılanan seslerı bir canlılık, bir devinim getirir ru- huma. bundan ötürü neşe de verir. Alışmışız âdetle- rimize. iç içe olmuşuz. hiç yadırgamıyoruz onları. Ama bu görünümün bir gelişmemişliği imleyen ya- nı da düşündürmüyor değil insanı. "Gelişmemişlik" sözü yetersiz; bence sokak satı- cılarımız Türkiye'deki büyük işsizliğin göstergeleridir. Üç tekerlekli arabasını ite ite kentin sokaklanna çıkan adam. kendıni, çalışan sınıftan sayabiliyor. Peki, yaptığı iş nedir? Eski eşya. hurda, gazete toplamak. odun yarıcılık, ayakkabı boyacılığı, kimi zaman ne olduğunu anla- yamadığınız bir iş... Işte gün başlarken bu işsiz ordusu, bağıra çağıra kentin sokaklanna dalıyor. Kaç saat süreceği başın- dan belli olmayan bir hamaratlık. Oğlum yıllardır italya'da oturuyor, işi gücü, evi bar- kı orada. Geçen hafta gelmişti, on gün kaldı, bir sa- bah da bu sokak satıcılarını merak etti, özellikle, - Baltacııı... diye bağıranı anlamamıştı. - Neci bu? diye sordu bana. - Anlaşılan. dedim, sobalarında odun yakanlann odunlarını yarıyor. Oğlum şaştı. - Bu nasıl iş bu? diye sordu. Yanıtını bulamadım. "Dostlar alış-verişte görsün' diye bir deyim vardır ya. bizim çalışma yaşamımız o deyim uyannca işli- yor. Sokak satıcılarından başlayarak konuyu genelleş- tiriyor ve gerçekte çalışmadığımızı mı söylemek isti- yorum? Evet. Bir sokakta su yolu onarılıyordu; çalışan bir işçiy- di, onun başında ise üç denetimci duruyordu. Bir maliye şubesine işım düşmüştü; memurla dop- dolu salonu görünce başım döndü. Müdüre, - işiniz başınızdan aşkın gördüğümce, dedim. Müdür: - Bu memurların ne iş yaptıklarını ben de bilmıyo- rurn. dedi. Çalışır görünüyoruz. Ama ben. gereğince üretmediğimizi düşünüyorum. Bu düşünce bana korku veriyor. Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu 'Atamalarda ölçü kaçınldı' • Yazıcıoğlu, emniyet kökenli ınsanların valiliğe atanmasında ölçünün kaçırıldtğını söyleyerek "Valilık yalnızcagüvenlik hizmeti değildir" dedi. EVtN GÖKTAŞ ANKAR.A-\'alılerve emnivet müdürleri kararnamesiyie ilgili tartiı,malar sürerken Erzincan Valisı Recep Yazıcıoğlu. emniyet kökenli \alı atamalannda "ölçünün biraz kaçırıldığınr sövledi. Yazıcıoğlu. sadece mülkıye ve polis akademisi kökenliler yenne, diğer mesleklerden kendi alanlarında başarılı isimlerin de atanması durumunda valilik makamının daha renkleneceğini savundu. Yazıcıoğlu. mevcut uygulama nedeniyle mülki idare hizmetlerinden büvük bir kaçış gözlendiğini belirtti. Yazıcıoğlu. valilik makamının herkese açılması gerektiğini öne sürerken ölçih ü de lamadığı için kaybeden doktorun gözyaşı- nı gördünüz mü'' Siz hiç en sevdıği insan kollannda ölür- ken bırşev yapamavan doktorun çaresizli- gini gördünüz mü° Siz hiç kalbi duran hastasını veniden can- landırmaya çalışan bir doktorun çırpınışı- nı gördünüz mü'.' Yırmili. otuzlu yaşlann- da kendisinden otuz. kırk yaş büv ük bir in- sanı vaşama döndurebılmek için belki de öm- rünün bir kısmınıo birkaçdakika ıçindefe- da ediyordur. Peki siz hiç kalbi duran hastasını vaşama döndürmeyi başaran doktorun gözlerinde- ki sevinci gördünüz mü'' İşteosevineinadına "doktorsevinci"de- nir ve o sevincin dünyada dengi yoktur. Siz o on kuponluklara bakmayın. kaçırmamak gerektiğini vurguladı. Son yıllarda emniyet kökenli insanlann valiliğe atanmasında ölçünün kaçınldığına dikkat çeken >azıcıoğlu. "Valilik sadece güvenlik hizmeti demek değildir. Güvenliğinçok vurguianması, valiliğin sanki güvenliğe endeksliv miş gibi irtibatlandınlnıası çok yanlıştır" dedi. Naliliğin. çok yönlü ve çok renkli bır görev olduğunu anımsatan Yazıcıoğlu. "Bu görev için renkli insanlan aray ıp bulmak gerekir. Renksiz insanlan vali yapmamak lazım. Yönetimde belirli bir başarıy ı sergilememiş, konusunda. sahasında kendisini kanıtlayamamış insanlar değil, kendisini bu alanlarda kanıtlamış insanlann atanması gerekir" dı\e konuştu. Arkadaşımız ALİKEMAL BİLGİNER'İ kaybettik. Orm unutmayacağız. Gürbüz Çapan. Melih Pekdemir. Sedat Göçmen. Erdal Otuzbir. Mustafa Yıldırım, Halil Kanbur. Birhan Ünal, Atanur Yıldırım, Fuat Keskın. Hüsevin Karadayı. Okan Telata, Hilmi Sandıkçı, Cevat Zeybek. Ahmet Asena, Ayşegül Devecioğlu. Ayşegül Sönmezay, Vedat Erol, Avni Özcan, Bünyamin Inan, Cansın Kav ukçu. Yüksel Akcan, Uğur Tandoğan. Orhan Kılıç. Hasan Ünal, Satılmış Çulfa. Celal Gökşen. Zeynel Polat, Abidin Akbulut, Ersin Ergun Keleş. Mustafa Ünal, Mehmet Çınar. Veysel Aksoy, Kahraman Eroğlu, Hüsevin Cengiz. AyferGökşen. Durşen Soysal.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle