Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 1996 SALI
HABERLER
Sosyal-
Hizmetlen
Sendikası
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sosyal-Hizmetler
Sendikası. toplu iş
sözleşmesi görüşmelerini
başlattı. Kamu
Çalışanlan Sendikalan
Konfederasyonu'nun
(KESK) 1996 yıhnı
"Toplu sözleşmeler yılı"
ilan etmesi ile alınan
kararlar doğrultusunda,
dün toplusözleşmelerin
koordinasyonundan
sorumlu Devlet Bakanı
İmren Avkut'u ziyaret
eden Sosyal-Hizmetler
Sendikası Başkanı
Burhan Gürer ve 71 taşra
temsilcısi. isteklerini dile
getırdiler ve sözleşme
taslaklannı sundular.
Şefine kızdı,
kendini yaktı
• ŞANLIURFA
(Cumhuriyet) - Telekom
Şanlıurfa
Başmüdürlüğü'nde
çalışan Cuma Baylan adlı
işçi. kazma kürek işine
\erilmesi üzerine
kendini yaktı. Ağır
yaralanan Baylan,
Adana SSK
Hastanesi'nde tedav i
altına alındı. Sürveyan
olarak çalışan Baylan ile
şefi Halil Anguşan
arasında bir haftadır
anlaşmazltk oldugu ve
şefin kendısini şantiyede
görevlendirmek
istemesine kızan
Baylan'ın kendini yaktığı
öne sürüldü.
İHD'ye baskı
iddiası
• ANKARA (UBA)-
Insan Haklan Derneği.
(İHD)Kırşerıir
Şubesi'nin polis
tarafından baskı altında
tutulduğu öne sürüldü.
tHD Kırşehir Şubesi'ne
yapılan saldınlan
protesto etmek isteyen
dernek üvelerinın demek
binasını terk ettikleri
anda polis tarafından
gözaltına alındıgını
belirten Hüsnü Öndül,
"Polis haftasında böyle
bır şey olması üzüntü
vencicjir" dedi. Dernegin
Kırşehir"deki binasının
içinde kalan bir grup ise
açlık gre\ine başladı.
'En büyük
kirletici devlet'
• ANKARA
(Cumhurnet Biirosu) -
Çev re Bakanı Mustafa
Taşar, bakan olduktan
sonra düzenledigi ilk
basın toplantısında
"Bugün Türkive'de en
büvük kirletici de\lettir.
Yakın zamana kadar
kirletmeden üretmek ve
tüketmek kavramları,
devletin gündeminde
ağırlık teşkil etmemıştir"
dedi. Taşar. çevreye "en
az zarar verecek"
santralların kurulmasına
izin verileceğini de
sövledi.
Tasfiye
planı
• İstanbul Haber Servisi
- Lıberal Demokrat Parti
Genel Başkanı Besım
Tibuk. Türkiye'nin bir
numaralı iç borçlan
kapatmak için üç aşamalı
bir tasfiye planı önerdi.
Tibuk. dün yaptığı yazılı
açıklamada. iç borç
faizinin bütçeden
çıkanlması. vergi \e
bütçe denkliği
kanunlannın çıkanlması
gerektiğini belirtti.
Açıklamada ayrıca.
çalışanlardan \ergi
alınmayacağı. her ilin
gelişmişlik kategorisine
göre. yüzde 1 ile \iizde
10 arasında çalışanın net
ücreti üzerinden
işverenin de\lete
istihdam stopajı
ödeyeceği belirtildi.
Haliç Köprüsü
trafiğe kapalı
• İstanbul Haber Servisi
-Karayollan 17. Bölge
Müdürlüğünden vapılan
açıklamaya göre,
çalışmalar dolayısiyla
Haliç Köprüsü. bugün ve
yarın 02.00-04.00 saatleri
arasında trafiğe
kapatılacak.
Öztürk'ün
şikâyeti
I İstanbul Haber
Senisi-Basın
Konseyi Yüksek Kurulu.
Sabah gazetesi muhabiri
Saygı Öztürk'ün Shovv
TV ve Radyo Shovv
hakkındaki şikâyetini
yersiz buldu.
Prof. Erdoğan Teziç, Sayıştay Başkanı Gönül konusunda TBMM'ye görüş bildirdi GÜNDÜZ GÖZÜYLE
'Başkanhk süresi dolchı'A\KAR4(CumhurhetBün>su)-TBMM
Başkanlığı'nın. Savıştay'daki başkanlıkbu-
nalımı konusunda Prof. Dr. Erdoğan Teziç
ile TBMM Başkanlık Danışmanı Prof. Dr.
ErgunÖzbudun'dan görüs aldığı bildirildi.
Say ıştay Başkanı Vecdi Gönül, dün gaze-
temizde yer alan haberle ilgili olarak yap-
tığı açıklamada. genel kurulun çogunlugun
sağlanamadığı gerekçesiyle toplanamadığı-
nı doğrularken Sayıştay "ın, anayasa ile dü-
zenlenen göre\ini yapmayı kesintisiz ola-
rak sürdürdügünü savundu.
Vecdi Gönül'ün göre\ süresinin dolma-
sı üzerine bazı üyelerin katılmaması nede-
niyle Sayıştay Genel Kurulunun toplana-
mamasıv la doğan bunalıma ilişkin tartışma
süriiyor. TBMM Başkanlığı tarafından gö-
rüşü soru'an IÜ Hukuk Fakültesi Anayasa
Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr. Er-
doğan Teziç. 30 Mayıs 1995 'te bildirdiği yo-
rumunda. Anayasa Mahkemesi'nin iptal
karannın genye yürümeyecefi. bu neden-
le 4 yıllık görev süresinin sonuna kadar sü-
receğinı belirtti. Teziç. şöyle devam etti:
"Ancak sürenin bitmesinden sonra orta-
da bir vasal boşlukolduğu ve bu açıdan baş-
kanın hukuken müktesep haklarla ilgili ge-
nel ilkeleruyanncagörevede\am edeceği ile-
ri siiriilemez. Zira kamu hukuku statüleri
her zaman değiştirilebilir ve kanunlar da
vürürlükten kalktıktan sonraki durumları
düzenleyemezkT. Aynca kamu hukukunda,
yürüıiükteki yasalara göre oluşan statüler,
daha sonraki yasal değişikliklere tabi olur-
lar."
Görev süresinin bitiminden sonra baş-
kanlık seçimi ile ilgili Sayıştay Yasası'nın
5. maddesinin iptal edildiğini anımsatan
Teziç. şunlan kayderti:
"4 vıllık sürenin sona ermesi ve Sayıştay
Yasası'nın S. maddesinin de v ürürlükten
kalkmış olması durumunda. Sayıştav Birin-
ci Başkanı'nın görev süresi de kanaatimce
sona ermiş bulunmaktadır. Bu durumda
orada bir yasal boşluktan söz edilemez. Zi-
ra 832 sayılı Savıştav Kanunu'nun 21. mad-
desinin son fıkrası uyannca 'Binnci Başkan-
lığınaçıkbulunduğuhallerdedaırebaşkan-
lannın en kıdemlısı vekıllik yapar'.Dört
yıüık sürenin sona ermesi ile Sa\ ıştay Birin-
ci Başkanı'nın görev i tamamlanmış olup,
yürürlüktekiSayıştav Kanunu'nun21.mad-
desi uvannca. en kıdemli daire başkanının
birinci başkanlığa vekâlet etmesi gerekir."
Prof. Özbudunun 27 Mart 1995'te Baş-
kanlıga gönderdiğı görüşünde ise başkanın
seçılmesi ile ilgili 5. maddenin iptalinin ar-
dından Sayıştav başkan \e üyelerinin. üye-
liklerini güvence altına alan 7. maddenin dik-
kate alınması gerektiği bildirildi.
tptal karan ile başkanın göre\ süresini sı-
nırla\an bir hükmün bulunmadıöını belir-
ten Özbudun. şu görüşleri dile getirdi:
** Başkanın seçimi anında 4 v ıllık sürenin
geçerli olduğu. dolay ısıv la ilgilinin görev sü-
resinin hesabında bu hükmün na/ara alın-
ması gerekeceği görüşü hukuken sav unula-
maz. Bilindiği gibi kamu hukuk statüleri
her zaman için değiştirilebilir ve vürürlük-
ten kalkan kanun, v ürürlükten kalkışından
sonraki durumlara uygulanamaz. Bunun
tek istisnasu müktesep hakların korunma-
sı, yani yürürlükteki kanunlara göre vapı-
lıp tamamlanmış işlemlerden doğan süb-
jektif hakların, daha sonraki kanun değişik-
liklerinden etkilenmemesidir. Burada ise bir
müktesep hak durumu değil. aksine \ürür-
lükten kalkmış olan kanun uv gulandığı tak-
dirde, ilgilinin mağdurivetineyol açacak bir
durum söz konusudur."
Tartışmada tam bır hukuk boşlugundan
sözedilemeyeceğıni vurgulayan Özbudun.
uygulanması gereken kuralın, TBMM ter-
sinebirdüzenlemeyapmadığısüreceyasa-
nın 7. maddesi olduguıuı savundu.
Gönül'ün açıklaması
Sayıştav Başkanı Gönül. gazetemizde
dün ver alan "Sav ıştav'da başkanlık buna-
lımr başlıklı haber nedeniş le yaptığı açık-
lamada. başkanlık süresinin doldugu yo-
lundaki iddiaların Sayıştay en kıdemli da-
ire başkanı Fahri Yılmaz'aaitolduğunu ile-
ri sürdü.
TBMM ile yapılan yazışmalarda ve gö-
rev ilişkısi bulunan kamu kuruluşları ile
herhangi bir başkanlık sorununun yaşanma-
dığını \ urgulayan Gönül. kurunıun denetim
\ e v argı görev inin de sorunsuz biçimde sür-
dürüldüğünü ileri sürdü.
Gönül. genel kurulun toplanamamasının
nedeninin çoğunluğun ^ağlanamaması ol-
duğunu kaydederek şu eörüşleri dile aetir-
di:"
"Şu anda genel kurulun dörtte birinden
fazlasını oluşturan 15 üyelik emekliiik ve sa-
ir nedenlerle boştur. İ ye seçimlerinin 832 sa-
vılı Sayıştav \asası'nın 5.vc6. maddelerinin
Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş ol-
ması ve henüz bu maddelerin yerine
TBMM'ee bir düzenleme yapılmamış ol-
ması ve genel kurulun tam sav ısının üçte iki
çoğunluğuvia toplanması zorunluluğu nede-
niyle ba/ı nisap sorunlarımız bulunmakta-
dır. Bu tür nisap sorunu sonucu genel kuru-
lun toplanamaması üzerine kev tlyet bir da-
iremize intikal ettirilerekdaire kararına gö-
redenetim programı vapılmıştır. Takdiredi-
lecektir ki. kamu hizmetinin durması sonu-
cunu doğuracak bir vorum tarzını huku-
ken savunmak olanaksı/dır."
Gönül. TBMM'nin yapacağı yasal düzen-
lemeyle. başkanlık tartışmasının da sona
ereceğini kayderti.
Hüsamettin Cindoruk
' Sözlerim
yanlış
yansıtıldı'
OSMA.N AVDOĞAN
.ANKARA - D\T Genel Başkanı Tan-
suÇillerveyönetimidevırmekiçinola-
ganüstü kongre istemiyle yola çıkan
muhalifler. lıderleri Hüsamettin Cindo-
ruk un
u
Bu iş bmT* sözleri üzerine sı-
kıntıya düştüler. Cindoruk. tepkiler üze-
rine mücadeleden vazgeçmediğini be-
lirterek sözlerinin kamuoyuna yanlış
yansıtıldıgını savundu. Muhalifler. dün
yaptıklan toplantıda. Cindoruk'un kar-
şı çıkmasına rağmen. Yüksek Seçim
Kurulu'ndan sonuç alınamamabi duru-
munda, mahkemeye baş\ urma karan
aldılar.
Cindoruk öncülüğünde bırleşen mu-
halifler, iki olağanüstü kongre başvuru-
ları Çankaya Ilçe Seçim Kurulu tarafın-
dan reddedilirken Cindoryk"un da "Bu
iş bitmiştir'" diyerek olağanüstü kongre
istemekten vazgeçmesine tepki göster-
diler. Önceki gün açıklamalan nedeniy-
le çok sayıda muhalif eski milletvekili-
nin soru \ağmuruna tutulan Cindo-
ruk'un. "Ben olağanüstü kongreden vaz-
geçmedim. Ancak, hukuki vollara baş-
vurmak, bize puan kaybettirir" di> erek
kendini savundugu öğrenıldi. Cindo-
ruk'un açıklamalanndan tatmin olma-
yan muhalifler. dün Cınnah Caddesi "nde-
ki büroda değerlendirme toplantısı yap-
tılar. Toplantıda da sözlerinin kamuoyu-
na yanlış yansıtıldıgını belirterek ken-
disini savunan Cındoruk. yargı yoluna
karşı oldugu üörüşünü burada da dile ge-
tirdi.
Muhalifeski milletvekillerinden Er-
tekin Dunıtürk. olağanüstü kongre is-
temınde haklı olduklannı \e vazgeçme-
diklerini belirterek "Olağanüstü kong-
renin yapılması için her türlü hukuki
yoiu deneveceğiz. Gerekirse mahkeme-
yedebaşvururuz" dedi. Ancak bazı mu-
halifler de Cmdoruk'u destekleverek
mahkeme başvurusuna karşı çıktılar.
Muhalif kuruculann sözcüsü SezarAy-
gen. Cindoruk'un mücadeleden geri ce-
kilmediğini belirterek şunlan sövledi:
"Mahkemeye başvurulması şık değil.
Savın Cindoruk'a kırgınlığımız yok.
Mahkemeve başv urduğumuz zaman
olumsuz yanıt alacağımız bellL Mahke-
menin göstereceği bilirkişi, DV P Genel
Merkeziolacak.Onlarda herhalde," Mu-
haliflerhaklf demevecek.Çillervepar-
ti yönetimi de Türk yargısı da haksız-
lıklannı vüzierine vurdu' diyecektir."
Tartışma sonucunda. Cındoruk'a kar-
şın ısrarlannı sürdüren muhalifler, Yük-
sek Seçim Kurulu'na. "merci gösteril-
mesi veitirazT ıçeren iki a> n başv uru-
dan sonuç alınamaması durumunda sulh
hukuk mahkemesinde da\a açılmasını
benimsediler. Aynca. DYP"deki muha-
lif. ANAP'taki DYP kökenli \e RP'de-
ki DP kökenli milietvekillerinin aynl-
masıyla kurmayı planladıklan yeni par-
tiyle ilgili çalışmalan yürütmek için bir
komite kurmayı kararİaştırdılar. Muha-
lif milietvekillerinin de görev aldığı ko-
mitenin. kurulması planlanan partinin ya-
nı sıra olağanüstü kongre ve başansız
olunması durumunda olağan kongrede
izlenecek stratejıyj belirlemek için top-
lantılar>apacağı bildirildi.
-Gö.
Kamu emekçilerinin, işverenleri topiusö/leşme nıasasıııa çağırma eylenû, KESK'in Türk-İş Genel Merkezi'nde düzenlediği basın top-
lantısıv la başladı."Savaşa değil. vaşama bütçe" isteven nıemur sendikalan, "Rantiyecilere aynlan pavın, emekçilerv dönmesini istedüer.
Kamu çalışanlan, 18 nisanda kitlesel olarak iş bırakmaya hazırlanıyor
ANAYOCa sözleşme çağnsıANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Grevlı-
toplusözleşmeli sendika hakkı istekleri
için verdikleri mücadelede. ANAYOL
hükümetinden. "copla" karşıhk alan
kamu çalışanlan; kuruluşlarının 6.
yılında. hükümete \eniden toplusözleşme
çağnsı >aptılar. Kamu Emekçileri
Sendikalan Konfederasyonu'na (KESK)
bağlı sendikalar. örgütlü oldukları
işkollanndaki bakanlıklara toplusözleşme
çağnlarını ılettiler. ANAP'lı ve DYP'li
bakanlıklara. "savaşa değiL.vaşama
bütçe" aynlması isteklerini ileten kamu
çalışanlan. "Rantiyecilere aynlan payın,
emekçilere dönmesini istivoruz"
çağrisinda bulundular. 13-14 nisan
tarihlerinde 16 ilde "Banş, Demokrasi,
Sendikal Hak ve Özgürlükler" mıtıngı
düzenleyecek olan kamu çalışanlan. 18
nisanda ülke çapında. kitlesel olarak iş
bırakma e>lemi gerçekleştirecekler.
Kamu emekçilerinin. işverenleri
toplusözleşme masasına çağırma eylemi.
dün KESK'in Türk-lş Genel Merkezi'nde
düzenlediği basın toplantısıvla başladı.
KESK Genel Başkanı Siyami Erdem.
burada yaptıgı açıklamada. memurlann.
giderek toplumun yoksullaşan kesimi
haline geldığini vurgulayarak "Kamu
emekçilerinin sorumlu olmadığı, ancak
acı sonuçlannı vaşadığı bu ekonomik ve
sivasal yapının açığa çıkartılmasL sendikal
hareketin kendi gelişimi. kendi
sorunlannın çözümüne vaklaşımı ve
taleplerini gerçekleştirmesi açısından
gerekliliktir" diye konuştu. 1996 yılı
bütçesinde. personele a>nlan ödeneğin
geçen yıla göre daha az olduğunu
vurgula\an Erdem. "Emeğiyle
geçinenlerin sırtına kene gibi vapışarak
kendi krizlerini atlatmava çalışan egemen
sınıflar da özelleşrirme saldınsını bu
amaçla sürdürmektedirler" dedi.
Erdem. aylık taban ücretınin 35 milyon
lira olnıasını. vılda 4 kez maaş oranında
ıkramiye verilmesini. sendikal faaliyetler
nedeniyle verilen ceza ve sürgünlerin
kaldınİmasinı. genel bır sicil affı
çıkartılmasını. üve aıdatlannın maaştan
kesilerek sendikalara aktanlmasını
istediklerini sövledi.
Erdem. Başbakan Mesut V ılmaz'dan
randevu alamadıklannı belirterek
Başbakanlığa noter aracıhğıyla
toplusözleşme çağnsında bulunacaklannı
açıkladı. Açıklamava kitlesel olarak
katılan memıır sendikalarının üyeleri.
daha sonra. Kızılay Sakarva Yava
Bölgesi'ne kadar. "Toplusözleşme
hakkımız, grev silahımız" "Sokağa.
eyleme. özgürleşmeye". "Teslimiyet değil.
mücadele". "Toplusözleşme. hemen,
şimdi*. "Sürgünler bizi yıldıramaz".
"Ydgınlık yok. direniş var". "Emekçiyiz.
haklıyız.kâzanacağız~. "Demokratik
vönetim istivoruz". "Basküara karşı tek
vumruk tck barikat". "Devlet güdümlü
sendikaya havır" sloganlarını atarak
yürüdüler. Sendikalar. polısin uyansı
üzerine, Sakarya'dan. kendi ışverenlen
olan bakanlıklara gitmek üzere dağıldılar.
Açıklama ve eylemin ardından, KESK'e
bağlı sendikalar, örgütlü olduklan
bakanlıklara giderek toplusözleşme
çağrılarını ilettıler Kızılav'dan Malıve
Bakanlığı'na kadar vürüyen Tüm Maliye-
Sen üyeleri. toplusözleşme çağnlarını.
ellennde taşıdıklan. üzerınde "Evde
tencere, tava boş; vekilltrimizin gönlü
hoş". "Adaletsiz vergi sistenıine hayır".
"Aç kalnıak değil, insanca vaşamak
jstivoruz" yazılı dövızier aracılığıvla.
Malıve Bakanı Lütfullah Kavalar'a
ılettiler. Sendika üyeleri. sloganlar
eşliğınde halav çekerken Tüm Malive-
Sen Genel Başkanı İrfan Erdemoğlu.
sendikalı olduklan için 3 bine yakın
bakanlık çalışanı hakkında soruştunna
açıldığını. bine yakın çalışana kınama ve
uyan cezası verildiğini. lOOkişinin
sürgüne gönderildığini. 20 milvarı aşkın
para cezası kesildiğini sövledi.
Erdemoğlu. Başbakan Mesut Yılmazın
daha önceki eylemler sirasinda. "Eyleme
katılmayanlann insanüğından kuşku
duvuyorum" değerlendirmesı vaptığını
anımsatarak "Zafer, direnen emekçinin
olacaktır. Buralara kadar. bedeller
ödeverek geldik. Daha çok bedel ödemeye
hannz" dedi. Erdemoğlu. memurlara
venlen ücretlenn "kendilerivledalga
geçilmesi ve onurlanyla ovnanması"
anlamına geldığini belirterek
"Rantivelere bütçeden aynlan pavın.
emekçilere dönmesini istivoruz" dedi.
}
R UŞ / DR. AKIN Y1LDIZ
* * nceki sabah gazetenin seri ilanlar
f " \ sav fasında bır doktor reklamı var.
I 1 Eskiden bu tür ilanlar Avrupa'dan
V _ ^ dönüp hasta kabulüne başlama ne-
deniyle verilirdi. Doktor reklamındaki son
cümİeye utanarak aüldüm. "Evdehastaba-
kıhr."
Öğleden sonra gelen bir hastam eski kalp
grafiğini gösterdi.
Beş metre kadardı. Daha öncegittiği dok-
tor hastanın ıstediği uzunlukta grafik çekıp
metre başına para alı>ormuş. Yine utana-
rak «üldüm.
On kupona özel muayene
Akşamüstü bir müdür. kurumunun dok-
toru ile birlikte geldi. Çıkarken doktorken-
disinden en az on yaş genç olan müdürü-
nün paltosunu tuttu. Gülerek gittiler, ben yi-
ne utanarak güldüm. _
Aksam telev izyonda birgazetenin rekla-
mını görünce utandım. ama bu defa güle-
medim. çünkü kızıın "Boş tüpgaz kadar et-
miyorsunuz"diye takıldı.
Yeni çıkan bu gazete on kupona "özel
doktor muayenesi" vaptmyor. yimıi kupo-
na da boşalan tüpgazımızı dolduruv ormuş.
Gazete kırkbin lira. Tabipler Birliği'ııin sap-
tadığı muavene ücreti asgari bir milyon li-
ra. tüpgaz beş > üz bin lira.
Gazeteye kızamadım. böyle bir şeye te-
nezzül edip teşne olan mcslektaşlanmdan
utandım. Onlara bakjp bu kutsal mesleği de-
ğerlendirenlere birkaç >oru sormak istiyo-
rum.
Siz hiç ameliyarta hastası ölünce ameli-
yathane duvarlarını yumrukla\arak ağla-
yan doktor gördünüz mü?
Siz hiç tanımadığı > aralı bir insanı kucak-
layıp ameliyathaneye koşarken kanayan ya-
raya vanağını bastıran doktor gördünüz mü?
Siz hiç kendi hasta çocuğunu başkasına
bırakıp başkalarının çocukİarını i>ileştir-
mek için acil ser\ iste uvumadan. hatta otur-
madan koşturan doktor gördünüz mü?
Siz hiç dağ başindaki sağlık ocağında
yollar kapalı olduğu için hastasını hastane-
ye ulaştıramayan doktorun üzüntüsünü gör-
dünüz mü?
Siz hiç kurtanlabilecek bir hastayı kan bu-
MELİH CEVDET ANDAY ;
Sokak Satıcıları
Oktay Rifat'ın sokak satıcıları üstüne bir şiiri var-
dır, ne güzel şiirdir! Çocuğun (Samih'in) dişleri çıkmış-
tır da, satıcılar ona taze yemişlerini satmak istiyorlar-'
dır...
Sokak satıcıları. bizim büyük kentlerimize özgü bir
çalışma alanının görüntüsünü oluştururlar sanırım.
Bunu genellikle Doğu'ya ilişkin bir görüntü olarak da
betimleyebıliriz belki.
Neden böyle diyorum; çünkü Avrupa'nın çeşitli ül-
kelerinde, kentlerinde uzunca süre, ya da tanıklık
edecek kadar kalmışlığım vardır, hiç sokak satıcısı gör-
medım, duymadım oralarda.
Nedir bu başkalık?
Ticaretin ılkel biçiminden süregelen bir gelenek el-
bet, başka ne olabilir! Gereksediğiniz malı kapınızın
önüne getiriyorlar: Sımit, portakal, muz, lahana, pı-
rasa, soğan, salata, patates, lahmacun, boza, milii pi-
yango bileti.. beğen beğendiğini al!
Demek bızde kent sokakları birer pazar yendir.
Yakınıyor muyum bundan?
Hayır.
Dahası, hoşnudum da diyebilirim.
Öğleden önce, sokak satıcılarının birbiri arkasına
yankılanan seslerı bir canlılık, bir devinim getirir ru-
huma. bundan ötürü neşe de verir. Alışmışız âdetle-
rimize. iç içe olmuşuz. hiç yadırgamıyoruz onları.
Ama bu görünümün bir gelişmemişliği imleyen ya-
nı da düşündürmüyor değil insanı.
"Gelişmemişlik" sözü yetersiz; bence sokak satı-
cılarımız Türkiye'deki büyük işsizliğin göstergeleridir.
Üç tekerlekli arabasını ite ite kentin sokaklanna çıkan
adam. kendıni, çalışan sınıftan sayabiliyor.
Peki, yaptığı iş nedir?
Eski eşya. hurda, gazete toplamak. odun yarıcılık,
ayakkabı boyacılığı, kimi zaman ne olduğunu anla-
yamadığınız bir iş...
Işte gün başlarken bu işsiz ordusu, bağıra çağıra
kentin sokaklanna dalıyor. Kaç saat süreceği başın-
dan belli olmayan bir hamaratlık.
Oğlum yıllardır italya'da oturuyor, işi gücü, evi bar-
kı orada. Geçen hafta gelmişti, on gün kaldı, bir sa-
bah da bu sokak satıcılarını merak etti, özellikle,
- Baltacııı... diye bağıranı anlamamıştı.
- Neci bu? diye sordu bana.
- Anlaşılan. dedim, sobalarında odun yakanlann
odunlarını yarıyor.
Oğlum şaştı.
- Bu nasıl iş bu? diye sordu.
Yanıtını bulamadım.
"Dostlar alış-verişte görsün' diye bir deyim vardır
ya. bizim çalışma yaşamımız o deyim uyannca işli-
yor.
Sokak satıcılarından başlayarak konuyu genelleş-
tiriyor ve gerçekte çalışmadığımızı mı söylemek isti-
yorum?
Evet.
Bir sokakta su yolu onarılıyordu; çalışan bir işçiy-
di, onun başında ise üç denetimci duruyordu.
Bir maliye şubesine işım düşmüştü; memurla dop-
dolu salonu görünce başım döndü. Müdüre,
- işiniz başınızdan aşkın gördüğümce, dedim.
Müdür:
- Bu memurların ne iş yaptıklarını ben de bilmıyo-
rurn. dedi.
Çalışır görünüyoruz.
Ama ben. gereğince üretmediğimizi düşünüyorum.
Bu düşünce bana korku veriyor.
Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu
'Atamalarda
ölçü kaçınldı'
• Yazıcıoğlu, emniyet kökenli ınsanların valiliğe
atanmasında ölçünün kaçırıldtğını söyleyerek
"Valilık yalnızcagüvenlik hizmeti değildir" dedi.
EVtN GÖKTAŞ
ANKAR.A-\'alılerve
emnivet müdürleri
kararnamesiyie ilgili
tartiı,malar sürerken
Erzincan Valisı Recep
Yazıcıoğlu. emniyet
kökenli \alı atamalannda
"ölçünün biraz
kaçırıldığınr sövledi.
Yazıcıoğlu. sadece
mülkıye ve polis
akademisi kökenliler
yenne, diğer
mesleklerden kendi
alanlarında başarılı
isimlerin de atanması
durumunda valilik
makamının daha
renkleneceğini savundu.
Yazıcıoğlu. mevcut
uygulama nedeniyle
mülki idare
hizmetlerinden büvük bir
kaçış gözlendiğini belirtti.
Yazıcıoğlu. valilik
makamının herkese
açılması gerektiğini öne
sürerken ölçih ü de
lamadığı için kaybeden doktorun gözyaşı-
nı gördünüz mü''
Siz hiç en sevdıği insan kollannda ölür-
ken bırşev yapamavan doktorun çaresizli-
gini gördünüz mü°
Siz hiç kalbi duran hastasını veniden can-
landırmaya çalışan bir doktorun çırpınışı-
nı gördünüz mü'.' Yırmili. otuzlu yaşlann-
da kendisinden otuz. kırk yaş büv ük bir in-
sanı vaşama döndurebılmek için belki de öm-
rünün bir kısmınıo birkaçdakika ıçindefe-
da ediyordur.
Peki siz hiç kalbi duran hastasını vaşama
döndürmeyi başaran doktorun gözlerinde-
ki sevinci gördünüz mü''
İşteosevineinadına "doktorsevinci"de-
nir ve o sevincin dünyada dengi yoktur.
Siz o on kuponluklara bakmayın.
kaçırmamak gerektiğini
vurguladı. Son yıllarda
emniyet kökenli
insanlann valiliğe
atanmasında ölçünün
kaçınldığına dikkat çeken
>azıcıoğlu. "Valilik
sadece güvenlik hizmeti
demek değildir.
Güvenliğinçok
vurguianması, valiliğin
sanki güvenliğe
endeksliv miş gibi
irtibatlandınlnıası çok
yanlıştır" dedi.
Naliliğin. çok yönlü ve
çok renkli bır görev
olduğunu anımsatan
Yazıcıoğlu. "Bu görev için
renkli insanlan aray ıp
bulmak gerekir. Renksiz
insanlan vali yapmamak
lazım. Yönetimde belirli
bir başarıy ı sergilememiş,
konusunda. sahasında
kendisini kanıtlayamamış
insanlar değil, kendisini
bu alanlarda kanıtlamış
insanlann atanması
gerekir" dı\e konuştu.
Arkadaşımız
ALİKEMAL
BİLGİNER'İ
kaybettik.
Orm unutmayacağız.
Gürbüz Çapan. Melih Pekdemir. Sedat
Göçmen. Erdal Otuzbir. Mustafa Yıldırım,
Halil Kanbur. Birhan Ünal, Atanur Yıldırım,
Fuat Keskın. Hüsevin Karadayı. Okan Telata,
Hilmi Sandıkçı, Cevat Zeybek. Ahmet Asena,
Ayşegül Devecioğlu. Ayşegül Sönmezay,
Vedat Erol, Avni Özcan, Bünyamin Inan,
Cansın Kav ukçu. Yüksel Akcan, Uğur
Tandoğan. Orhan Kılıç. Hasan Ünal, Satılmış
Çulfa. Celal Gökşen. Zeynel Polat, Abidin
Akbulut, Ersin Ergun Keleş. Mustafa Ünal,
Mehmet Çınar. Veysel Aksoy,
Kahraman Eroğlu, Hüsevin Cengiz.
AyferGökşen. Durşen Soysal.