Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 NİSAN 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan TEDAŞ Raporu
4
Sahte belgelerle ihale verfldi9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakanlık Yüksek Denetleme
Kurulu (YDK), Türkiye Elektrik
Dağıtim AŞ'nin (TEDAŞ) 3 trilyon
344 milyar liralık 32 şehir şebekesi
elekrik yapım işini içeren ihaiesinde
sahtecilik yapıldığını saptadı.
YDK tarafından hazırlanan 21 $ubat
1996 tarihli raporda. TEDAŞ
Satınalma ve Ihale Yönetmeliği'nin
29. maddesine göre, keşif bedeli
itibarı^ la yönetim kurulunun yetki
sınırlan içerisinde olan işler için kurul
karan ahnması gerekirken. "sadece
genel miidüriük onayı ile" ihaleye
cıkıldığına işaret edildi.
Ihaledeki firmalar tarafından yapılan
• YDK tarafından hazırlanan 21 Şubat 1996 tarihli raporda, TEDAŞ Satınalma ve îhale
Yönetmeliği'nin 29. maddesine göre keşif bedeli itibanyla yönetim kurulunun yetki
sınırlan içerisinde olan işler için kurul karan ahnması gerekirken, "sadece genel müdürlük
onayı ile" ihaleye cıkıldığına işaret edildi.
puanlama bildiriminin doğru olarak
kabul edildiği saptamasına yer verilen
raporda. "Bunlar hiçbir
değerlendirmeye tabi tutulmamış ve
tüm firmalar yeterli sav ılarak, tüm
flrmalann iç zarflan açılmıştır. İç
zarflar açıldıktan sonra. en ucuz fiyat
teklifınde bulunan firnıalann veterii
olup olnıadıklan mevzuatta üngörülen
prosedüre a> kın olarak belirlenmiş,
firmalann yeteriik puanı. ihalenin
verilmesinde belirlcv ici faktör haline
gelmiştir" denıldi
Raporda 26 firnıa ile ılgıli bazı
kurumlardan belge sağlandığı \e bu
uvgulamanın yönetmelik ile İhale
Teklif Şartnamesi'ne aykırı olduğu
saptamasına yer \enlerek şöyle devam
edildi:
"Yönetmelik ve şartnameve göre,
kesinlikle tekliflerinin dikkate
alınmaması gereken bu firmalann.
yanlış \e>a eksik veya sahte belgelerin
dü/elttirilmesi voluna gidilmiş \e bu
durumdaki bir kısım firmaya ihale de
\erilmiştir. Bu işlemler mevzuat
hükümlerine göre. özellikle alt komite
için kesinlikle vasaklanmış
bulunmaktadır."
Soruşturma isteniyor
Yönetim kurulunun geçersiz bir karara
geçerlilik kazaııdırmaya çalıştığma
işaret edilen raporda. mev zuata aykın
uygulamalann. aynı zamanda
"şeffaflığı ve düriistlüğii zedelediği"
vurgulanarak Enerji ve Tabii
Kaynaklar BakanlığYnın sorumluları
saptaması ve gereğinin yapılması için
soruşturma açılması isteminde
bulunuldu.
TEDAŞ Teftiş Kurulu BaşkanlığYnın
29 Aralık 1995 tarihli raporunda da
ihalenin sahte belgelerle kazandınldığı
vurgulanmış ve diğer bulgular
"İhalede bilgi sızdınklı, sahte belgeli
müteahhitlere göz vumuldu, ihalelerde
.vönetim kurulu karan alınmadı,
ihaleye katılan finnalardan Enerji AŞ
korundu" biçiminde sıralanmıştı.
PANİK DEVAM EDİYOR
Başbakan'a
'deli inek'
öönergesiHaber Merkezi - lngilte-
re'deki sığırlarda rastlanan
ve 'deli inek' olarak adlandı-
nlan hastalığın yarattığı pa-
nikten Türkiye de nasibini
aldı.
Hastalık korkusundan sı-
ğıreti tüketimi düşerken be-
yaz ete olan aşın talep piliç
eti fiyatlanna bir hafta için-
de ikinci kez zammı berabe-
rinde getirdi.
Hastalık dünya kamuoyu-
nun gündemindeki yerini
korurken "Türkiye'de deli
inek hastalıgının olmadığT
ve hastalığa ilişkin tartışma-
ların 'Birbardaksudakopa-
nlan fırtına'olduğunu öne
sürüldü.
Türkiye'nin piliç eti üre-
timinin önemli bir kısmını
gerçekleştiren Köy-Tür,
Mudurnu ve Banvit firmala-
n. piliç eti fiyatlanna bir
hafta içinde ikinci kez zam
yaptılar.
Firma yetkililerinden alı-
nan bilgıye göre, Köy-Tür,
piliç etinin perakende satış
fiyatını yüzde 18 oranında
artırarak. kilogram fiyatını
150 bin liradan 177 bin. Mu-
durnu Tavukçuluk yüzde
12'likartışlal57bindenl76
bin, Banvit ise yüzde 19'luk
zamla 151 bin liradan 180
bin liraya yükseltti.
ANAP Istanbul millerve-
kili Bülent Akarcalı başba-
kan Mesut Yılmaz'ın yanıt-
laması istemi ile TBMM
Başkanlığı'nabir soru öner-
gesi verdi.
Akarcalı önergesinde de-
li inek hastalıklı sığırlann
Türkiye'ye ithalinin önlen-
mesi için ne gibi önlemler
alındığının açıklanmasını is-
tedi.
Devlet Bakanı Ali Talip
Özdemir ise dün kendisini
ziyaret eden Veteriner He-
kimler Birliği Merkez Kon-
seyi'nden deli inek hastalı-
gı ile ilgili aynntılı rapor ha-
zırlamalannı istedi.
Veteriner Hekimler Birli-
ği Başkanı Hasan Metin ise
hayvan sağlığını hiçe sayan
ülkelerin insan sağlığına da
önem veremeyeceklerini be-
lirttiği konuşmasında,
"Hayvandan insana geçen
150 değişik hastalık var. De-
li dana bunlardan sadece bi-
ri. Avrupa Biriıgi ülkelerin-
de 4-5 bin hayvana bir vete-
riner hekim düşerken, bu sa-
yı bizde 60 bine vaklaşıvor.
ÎJreticivi ciddiye almadtğt-
mız takdirde daha çok deli
daha hastalığı yaşanz" dedi.
Deli inek tarüşmalan
Hastalıkla ilgili tartışma-
lar da sürüyor. Selçuk Üni-
versitesi Veterinerlik Fakül-
tesi Besin Hijyeni ve Tekno-
lojisi Anabilim Dalı Öğre-
tim Üyesi Prof. Dr. O. Ce-
nap Tekinşen, 'Deli
inek'hastalıgı konusundaki
tartışmalann. "Bir bardak
suda kopanlan firtına" ol-
duğunu öne sürdü.
Prof. Tekinşen, "Ülke-
mizde deli inek hastalığı yok,
işin aslı bu. Halkın beslen-
mesi Meoynanıyor
1
" dedı. Te-
kinşen yaptığı açıklamada
şunlan söyledi:
"Türkiye'de deli inek has-
talığı olsavdı, zaten görülür-
dü. Ortada bir gerçek var.
Üretki de,tüketki de perişan
oluyor. Çiinkü halkın saglı-
ğıyla oynanıyor."
HAYRETTIN KARACA
'Meralar acilen
ıslah edilmeli'İstanbul Haber Servisi -
TEMA Vakfı Genel Başkanı
Hayrettin Karaea,bugüne ka-
darbilinçli bir tanm politika-
sı uygulamadığımızı belırte-
rek "Deli inek hastalığı nede-
niyletüm düm ada doğal hay-
vansal ürünler bir kat daha
fazla değerii oldu. Mera alan-
lan ıslah edilir ve hayvancılık
destektenirse Türkiye'nin ka-
derideğişir"'dedi.
TEMA Vakffnca Divan
Oteli'nde vapılan toplantıda.
35 yıldır bütün hükümetler
tarafından kanun teklifi ola-
rak Meclis'e sunulan "Mera
Yasası"nın çıkanlamaması
eleştirildi.
Karaca. bugüne kadar hay-
vancılık ve tarımda uygula-
nan yanlış polıtikalar sonucu.
çölleşmeye doğru giden Tür-
kiye'nin. bilinçli bir siyasi
irade ve o ıradeyi zorlayacak
bilinçli bir kamuoyu oluşma-
sıyla değışeceğini belirttı.
Karaca. Türkiye'nin gelece-
ğini petrol boru hattı. sanayi
kadar. hayvancılık ve tanmın
da belirleyebileceğine dikkat
çekerek şöyle konuştu:
"Can cekişen meralann ne
kadar da çabuk ıslah edilebil-
diğini vehayvanı kudurtabile-
cek ölçüde doğal besin sağla-
dığınu biz yaptığımız çalışma-
larunızda gördük."
Karaca, "Doğal besinin
önemi. deli dana ile bir kez da-
ha anlaşıldı. 'Deli inek" ülke-
miz icin hayırdu*. Devlet Baka-
nı Esat Kırathoğlu. gecen >il
Başbakan'a bir rapor verdi.
Buna göre, Türkiye. 2000 >>
bnda 14 miKar dolarlık hay-
v^nsal ürün ithal etmek du-
rumunda kalacak. Ama eğer
hayvan yemi üretimini öne
alan bir mera Kİahı yapılırsa
20 miryar dolarlık bir ihracat
yapabilir" dedi.
Yüz yıl önceki
olimpiyat
oyunlannın
yeniden
canlandınldığı
Panathenean
Stadyumu'nd
a Yunanlı
sanatçı Maria
Pandouki
Olimpiyat
Meşalesi'ni
tutuşturarak
ovunlann 100.
yıldönümü
kutlamalannı
başlattı. Daha
sonra Yunanlı
atlettere teslim
edilen meşale,
o\ unlann
yapılacağı
Atlanta
kentine doğru
yola çıktı.
(Fotoğraf:
REUTERS)
Soru kitapçığı
Almanca
öğretmenine
soruşturma
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Özel Samanyolu
Fen Lisesi yöneticilerinin.
Ögrenci SeçmeSınavı(ÖSS)
sırasında bir soru kitapçığı-
nın fotokopisini çekmek is-
terken yakalanan Almanca
öğretmeni Veli Dogruyol'un
durumunun tutanaklara geç-
memesi için sınav görevlile-
rine baskı yaptıklan ileri sü-
rüldü. Okul yönetimi. önce
öğretmen Veli Doğruyol'u
savunurken dün hakkında so-
ruşturma başlatarak görev-
den uzaklaştırdı.
Özel Samanyolu Lise-
si'nde sınav sorumlusu ola-
rak görev yapan \e adının
gizli tutulmastnı isteyen bir
yetkili, Cumhuriyet'e yaptı-
ğı açıklamada. sınava başlan-
dıgı sırada Almanca öğret-
meni Veli Dogruyol'un salo-
na gelmeyen iki öğrencinin
soru kitapçığına gizlice el
koyduğunu \e fotokopisini
çektirmeye çalıştığını söyle-
di. Aynı yetkili, olayın tuta-
naklara geçirilmesi sırasında
okul yöneticilerinin, **Biz
özel bir okuluz. Bu olayı tuta-
naklara geçirmevelim. yoksa
yıpranınz" diyerek kendileri-
ni engellemeve çalıştıklannı
bildirdi.
Özel Samanyolu Lisesi
Müşaviri Bahri Dulkadiroğ-
lu. önceki gün düzenledıgı
basıntoplantısında, iddıalan,
"Heyecanlı vesınavlara ilkde-
fa katılan bir genç kardeşimi-
zin >anhş bir hareketi, çokde-
gjşik yorumlara neden oldu"
biçiminde değerlendirdi.
Dulkadiroğlu. okullanyla il-
gili olarak verilen haberlerin
gerçek dışı ve çarpttümış ol-
duğunu ileri sürdü. Okul yö-
neticileri. önce Doğruyol'u
savunurken dün hakkında so-
ruşturma başlatarak görev-
den uzaklaştırdı. Doğruyol,
yazılı bir açıklama yaparak
basının "yargısız infazTna
mahkûm olduğunu ve mag-
dur edildiöini ileri sürdü.
Çukobirlik'teki işten çıkarmalan protesto eden Rıdvan Budak
6
Sözleşme düzeni dinannllemyor'
ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu)-DİSK
Geneİ Başkanı Rıdvan Bu-
dak. Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı yazısıyla Çukobir-
lik'te 20Ö"ü aşkın işçinin iş-
ten çıkanlmasının toplu
sözleşme düzenini altüst et-
tiğini belirterek. "Bunun
adı işçi kıyımıdır. Bu toplu-
sözleşme düzenine dinamit
koy maktır. Anay asa> ı, yasa-
ları hiçe sa\maktır" dedi.
DİSK Genel Başkanı Rıd-
\an Budak. Başbakan Me-
sut Yılmaz ile Sanayi \e Ti-
caret Bakanı Yalun Erez'e
faks çekerek işten çıkarma-
lara son verilmesini istedi.
CHP tl Gençlik Kolu Baş-
kanı Yüksel Karaaslan da.
Çukobirlik'te 218 kişinin
işten atılmasını kmadıklan-
nı söyledi.
Adana'ya dün sabah
uçakla gelen \ e havaalanın-
dan Büyük Postane'ye dek
işçilerle birlikte yürüyen
DİSK Genel Başkanı Rıd-
'Mezarda emekliliğe hayır'
kampanyası yurda yayılacak
İstanbul Haber Servisi - DİSK İstanbul
Bölge Temsilcıler Kurulu, "Mezarda
emekliliğe hayır"kampanyastnı
Türkiye'nin her yanma yaymak için
tavsiye karan aldı. Kurul bu amaçla
Türk-iş, Hak-lş ve KESK
konfederasyonları ve tüm demokrasi
güçlerini sınıf dayanışması içinde ortak
tepkiyi örgütlemeye davet etri.
DİSK tstanbul Bölge Temsilciler
Kurulu'nun cumartesi gûnkü
toplantısında alman kararlar açıklandı.
Ta\siye niteliği taşıyan kararlar özetle
şöyle: "DİSK'i güçiendireceğiz,
örgüttenme \e mücadeleyi yfikselteceğiz.
1 Mayıs 19%'da yine alanlarda olacağız."
\ an Budak. postane önünde
bir basın açıklaması yaptı.
Siyasal amaç uğruna >apı-
lan işçi çıkarma u>gulama-
lannın hukuka bağlı. çağ-
daş birdev let modelinde ye-
ri olmayacağını kaydeden
Budak şunlan söyledi.
"Toplusözleşme hüküm-
leri doğrultusunda yapılan
uygulamalar, yasa hükünı-
leri hiçe sayılarak iptal edi-
liyor. İşciler, işten atılıyor.
Açlığa \e >oksulluğa sürük-
leniyor. 50>ıllık bir mücade-
It birikimivle kazanılmış
toplusözleşme düzeni yok
edilmeye çalışılıyor. Bir hu-
kuk devletinde herkes hu-
kuka bağlu \asalara veyasa-
lardan kavnaklanan hııku-
ki tasarruîlara sa> gılıolmak
zorundadır. Bakanlık hu-
kuk dışı uygulamalardan.
toplusözleşme düzenini or-
tadan kaldırmaya yönelik
tek >anh karartardan vaz-
geçmelidir. İşçi çıkartıuna-
sına son verilmelu toplusöz-
leşme hükümleri uygulan-
malıdır."
Tüm işçileri 14 nisanda
KESK ile birlikte Adana'da
yapacaklan mitinge davet
eden Budak. Tekstil İşçile-
ri Sendikası Genel Başkan
Vekili Süleyman Çetebi ile
birlikte Sanayi Bakanlığı ve
Başbakan Mesut Yılmaz'a
çektiği faks mesajında da,
"Üyelerimizin haklannı so-
nuna kadar savunacağımızı
belirtiyor ve yapılan bu ya-
sadışı uygulamaya son veril-
mesini talep ediyoruz" gö-
rüşüne yer verdi.
Çukobirlik işçileri de Sa-
nayi ve Ticaret Bakanh-
ğı'na. işten çıkanlan arka-
daşlannı desteklediklerini
belirten birer teleraf çekti-
ler.
Telgraf eylemi. CHP il
Başkanı Yusuf Akıncı tara-
fından da desteklendi.
CHP İl Gençlik Kolu
BaşkanıVüksel Karaas-
lan'da, Çukobirlik'te görev-
li 218 kişinin işten atılması-
nı "Devtetingörevi tstihdam
alanlan yaratmaktır. İkti-
dardaki partinin, siyasi gö-
riişü doğrultusundaemekçi
insanlara müdahale hakkı
yoktur" diyerek kınadı.
Polis teşkilatmm 151. yılı kutlamalannda konuşan Başbakan Mesut Yılmaz
'Hukuk devleti için tarafsız güvenlikbirimi şart'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Emniyet örgütünün kuruluşunun 151.
yıldönümü törenlerle kutlanıyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.
demokratik devletin. ülkede halkın en
çok önem verdiği huzur ve sükûnu.
hukukun içinde kalarak, devletin
meşru güçlenyle sağlayabilen devlet
olduğunu söyledi. Başbakan Mesut
Yılmaz ise güçlü ve tarafsız bir
güvenlik birimi olmadan demokratik
hukuk de\ letinin
gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı.
Emniyet Genel NÎüdür Vekili Cemil
Serhadlı da polis örgütünün demokrasi
ve insan haklanna bağlı olarak görev
yaptığını söyledi.
Polis teşkilatmm kuruluş yıldönümü
nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü
önünde dün bir resmi tören düzenlendi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın
okunmasının ardmdan bir konuşma
yapan Emniyet Genel Müdür Vekili
Serhadlı. polisin demokrasi>e ve insan
haklanna bağlı olduğunu vc vasalar
çerçevesinde görev yaptığını \urguladı.
Polis teşkilatmm görevi sırasında çok
büyük zorluklar yaşadığını anlatan
Serhadlı, dünyadaki teknolojik
gelişmelerin kuruma da vinsıdığına
dikkat çekti. Başbakan Mesut Yılmaz.
emniyet örgütünün kuruluşunun 151.
yıldönümü nedeniyle dün içişleri
Bakanı Ülkü Güne>, Emniyet Genel
Müdür Vekili Cemil Serhadlı. Ankara
Emniyet Müdürü Ramazan Er ve bir
grup polisi kabul etti. Yılmaz. güçlü ve
tarafsız bir emnivet teşkılatının
önemine işaret ederek "Bu olmadan
demokratik hukuk de\ letinin
gerçekleştirilmesi münıkün değildir.
Emniyet teşkilatı hem vatandaşın can
ve mal güvenliğini hem de hukuk
devleti ve yasalann korunmasında çok
önemli bir görev üstlenmiştir"
görüşünü dile getirdi.
Polisin toplumun huzuru için
çalıştığını. bu nedenle toplumun da
güvenlik güçlerine sahip çıkması
gerektiğini söyleyen \'ılmaz. "Emniyet
teşkilatımızın ne kadar büyük
fedakâriık içinde çalıştıklarının
bilincindeyiz" dedı.
İçişleri Bakanı Clkü Güney de emniyet
güçlennin. anavasa ve yasal
çerçc\esinde özgür demokrasinin
sonuna kadar savunucusu olmaya
devam edeceklerini sövledi.
Cumlıurbaşkanı Süleyman Demirel de
Ülkü Günev başkanlığındaki heyeti
kabul ederek bir süre görü^tii. Kabulde
Demirel. "Dünvadeğişmiştir. Hürriyet
ve serbestiyeti, onu tahrip için
kullanabilenler olmuştur ve olacaktır.
Hürriyet ve serbestiyet hukukun içinde
kalınarak sağlanabilir. Bunlan tahribe
kalkanlann karşısında da güvenlik
güçleri yer alır. Kişi haklı da olsa kendi
haklannı kendi almaya kalkmanıalı.
şiddete ve kanunsuzluklara
başvurmamalıdır'" dedi Güvenlik
güçlerinin kanunların verdiği yetkileri
kullanırken soğukkanlı olmalan
gerektiğini vurgulayan Demirel.
böylece polisin göre\ yaparken.
haklıyken haksız duruma
düşmeyeceğini söyledi. Demirel.
"Haksız duruma düşeriz korkusuyla
görev yapmazsamz da de\let iflas eder"
diye konuştu.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ
Laikliğin Krizi - 2Umanm okurianm anımsamaktadırlar. Geçen cu-
martesi günkü yazımda (6 Nisan 1996). VVestminister
Üniversitesi öğretim üyelerinden John Keane'nin İs-
tanbul Büyükşehir Belediyesf nin davethsi olarak gel-
diği istanbul'da yaptığı bir konuşmanın, Yeni Yüzyıl
gazetesindeki haberinde yer alan metindeki kimi ha-
talar üzennde durmuş ve aynı konuya devam edece-
ğimi söylemiştim.
Bay Keane, söz konusu konuşmasında şöyle diyor:
"Kimileri laiklik olmadan demokrasi ve hoşgörü olma-
yacağını iddia ediyor. Benim çalışmalanm ise şu ana
kadarki blrçok laikleştirmenin aslında despotizmı ge-
tirdiğiyolunda..." (Devammı biraz aşağıda ele alaca-
ğım).
Bana öyle geliyor ki Bay Keane, burada "sapla sa-
manı birbirine kanştırmış". Zira, bu yazıdan benım
anladığım kadanyla laiklik ve hoşgörüyü aynı anlam-
da kullanıyor.
Hoşgörü; bir insanın, bir toplumun, farklı inançları
olan, farklı degerlersistemine sahıp olan. kısaca 'İark-
lı" insanlara vetoplumlarasevecen bırtahammül için-
de olması demektır. (Korkanm sız değerlı okurianm ay-
nı tanımı defalarca okumaktan sıkıldınız...) Ve elbette
laik olmayan bir toplum "hoşgörülü" olabilir
Örnegin Osmanlı imparatorluğu. hiç kuşkusuz bir
din devleti idi.Bunun tek nedenı Osmanlı padışahla-
rının aynı zamanda halife, yani Hz. Muhammed'in
"halefî" olmalan degildi. Osmanlı, beylığı adma bağım-
sızlığını ilan etmeden çok önce, "beylik haline dönü-
şebilmek için" Bağdat halifesınin "ıznıni" almış ve "Is-
lamiyet adma" kurulmuştu. Şer'i hukukun yanı sıra.
geniş bir örfi hukuk alanının varlığı, Osmanlı Impara-
torluğu'nun bu "din devleti" özelliğinı ortadan kaldır-
maz.
Buna karşıhk Osmanlı devleti, hıç kuşkusuz büyük
bir hoşgörüye sahipti. Farklı diller, dınler, (kimi islam
mezhepleri hariç olmak üzere) mezhepler, yüzyıllarca
biraradayaşayabilmişlerdi. Zaten Osmanlı'nın bu ge-
niş hoşgörüsü olmasaydı, 600 yıl yaşayan bir "cihan
imparatoriuğu" kurmalan ve yaşatmaları da, mümkün
olmazdı. Eğer Osmanlılar, 14. yüzyılın Balkanlan'nda
rahatça genişleme olanağını bulmuşlarsa; bunun te-
mel nedeni, Osmanlıların ordulannın gücü değil, Os-
rtianlı devlet yönetim felsefesınin gücü idi. Bizans'ın
çökmes! uzerine tam bir kargaşaya düşmüş olan Bal-
kanlar'da Osmanlı, insanlara din ve vıcdan özgürlük-
lerini de tanıyan bir düzen getirmiş ve hemen her yer-
de bir "kurtancı" olarak karşılanmış ve degerlendiril-
mişti.
Osmanlı örneğinde de açıkça görüldüğü üzere. bir
devletin "hoşgörülü" olması için, demokrat olması
şart değildir. Fakat bir devletin "demokrat" olması
için laik olması şarttır. Zira "teokrasinin", yani din dev-
letinin mantığı ile, demokrat devletin mantığı tümüy-
le birbirinden farklı, hatta birbirinin zıttıdır.
Aynntılı tanımlara girmek istemeden şu kadarını
söyleyeyim ki: Demokrasi, bir toplumun kendi kade-
riyle ilgili kararları kendi özgür iradesiyle alması ve va-
tandaşların da bu kararlann oluşum sürecine katılma-
sı demektir. Buna karşıhk laik olmayan bir devlette, ya-
ni teokraside, insanların kaderleriyle ilgili kararları bi-
rileri. "Tanrı ve din" adma alır. Zaten bu kararlann ço-
ğu önceden verilmiştir ve din adamlan dışında kalan
insanların "katılımlan" söz konusu bile değildir. Hıye-
rarşik bir düzen içinde olan din adamlan grubu olsa
da olmasa da sonuç değişmez.
Bu bakımdan Bay Keane'nin ifadesine göış, "bıi-
leri" ya da "kimiteri", "Laik olmadan demok'fas) •<#-
maz" derken çok haklıdırlar ve yakın çağlann cturtya
tarihi bunun sayısız örnekleriyle doludur. Bunun ak-
sini iddia etmek bilgisizlik ve kör cehaletten başka bir
şey değildir. Buna "alkış tutmak" da bir başka reza-
lettir ki; bu noktaya şimdilik değinmek istemıyorum.
Ancak Bay Keane, "Birçok laikleştirme despotizmi
getiriyor" derken haklı olabilir, daha doğrusu haklrdır.
Zira geçmişte ve günümüzde; demokrasi olmayan
pek çok laik düzen vardır. Fakat kimi laik düzenlenn
demokrasi olmamaları ayrı bir şeydır, laiklik olmadan
demokrasi olmamasını ıddıa etmek ayrı bir şey. Ve al-
tını çizerek temel bir kuralı yinelemek istiyorum: "Her
laik düzen demokrasi değildir, ama her demokrasi la-
ik olmak zorundadır..."
Bay Keane'nin daha "nice" incileri var. Ama bunla-
nn önemlilerıni değerlendirmeye, bu ikinci yazının dar
sınırian da yetmeyecek. Fazla uzatmak istemıyorum,
ama üçüncü ve belki de dördüncü yazıları da yazmak
durumunda kalacağım.
Bu işi böylesine önemsememin ve geniş zaman
aytrmamın nedeni, John Keane'yı çok önemsemem
değil. Bunun nedeni, Keane'nin (bir kısmı kendini la-
ik olarak tanımlayan) bizim "anti-Kemalistlerin"öü-
şüncelerine çok yakın şeyler söylemesi ve bunların.
Keane'nin görüşlerine "mal bulmuş mağribi" gibi sa-
rılmaları.
Keane'nin Türkiye'nin yakın tarihini bilmemesini
normal ve anlaşılabilir sayıyorum. Ama "bizimkilenn"
bu konudakı kafa kanşıklığını ve Keane gıbilerinden
kendilerine bir "ışık" beklemelerini anlayabilmek ve
mazur görmek çok zor...
SSK KURULTAYI BtLDİRGESİ
OzelleştİMneye
izin verflmeyecek
A^KARA (Cumhurivet
Bürosu)-SSK v e Sağlık Hız-
metlerı Kurultavı'nda.
SSK'nın özelleştinlmesine
kesinlikle ızin verilmeyece-
ği belinilerek sosyal tarafia-
rın görüşü alınmadan SSK
de yenıden vapılanmava gi-
dilmemesı gerektiğı vurgu-
tandı.
6-7 nisan günleri arasında
vapılan SSK ve Sağlık Hiz-
metlerı Kurultayı Sonuç Bil-
dirgesı açıklandı. SSK'nin
sorunlarının çözümünde >a-
pılması gerekenler şöyle sı-
ralandı:
- Sosvalgü\eniik. anavasa-
da öngörülen biçimde. dev-
let politikası haline getirilme-
lidir..
- Sosyal güvenlik sistemı.
nin özelleştırme \e sosyal
güvenlik kuruluşlannı tasfı.
ye etme olarak ileri sürülen
görüşler. bu konudakı ulusla.
rarası belgelere. sosyal gü-
venlik kavranıının ıçer.ıgıiH-
ve anayasanın 60. maddesı-
ne kesinlikle aykın olup sos
yal güvenlıkten vazgeçme vc
devletin bu alanı bırakması
anlayışıdır. Buna ızin venl.
meyecektır. Sosyal taraflariT
görüşü alınmadan. SSK'd.-
yenıden vapılanmava gıdı.
memelıdır. lşverenlerın so .
yal sıgorta prım katkısı ulu .
îararası ölçütlere çıkjrılnu.
lıdır.
- SSK'de vapılacak
değişiklikçalışmalan <;erçck-
ci, sorunları çözünılevici ve
sosval tarafların görüs ve
önerileri doğrultusunda ha-
zırlanmalıdır. Emeklilerin
avlıklan geçim şartlanna uv -
gun şekilde belirienmeli \e
vasadan ka\ naklanan aksak-
lıklar giderilmelidir. Gtvvli
toplu pazarlık hakkuıa sahip
kılınacak SSK personeli. tam
gün çalışma düzenine geçiril-
meli ve bövlece sigortalılann
sağlık hizmeti alınırken öde-
mek zorumda bırakıldıklan
her rürlü ek ödemev i nıeşru-
laştıran farklı çalışma biçinı-
leri ortadan kaldınlmalıdır.
- SSK'nin eczane açnıası
önündekı her türlü engel ve
kısıtlama kaldınlmalıdır.
SSK bağlık tesıslerındekı ta-
şeronlaşma engellenmelıdır.
SSK. bir meslek ha>uılıkları
enstitüsü kurmalı ve bu eıis-
tıtünün bölgc>el ^ağlık kuru-
luşlarını meslek hjKUİıklan
ile ilgili tanı vetedavı jçiiin-
dan yönlendırmesı ^ağlan-
malıdır. Sıgorta olmavanla-
nn Mgorıah kımlığı altında
SKK sağlık hızletleııııdeıı
varaıianınaM önlenmelıdır.
Sonuç bıldırgesınde. ~Biz-
ler SSK'nin gerçek salıipleri
olarak Düma BankaM'nın
tuplumsal davanışnıav ı çoze-
rek insanlarınıızı kendi ka-
dtTİvk- başbaşa hımkacak
planına kary SSK için müca-
deleedeceğiz" denıldi