23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmem. Orhan Erinç0 Genel Yayın K.oordınatörır Hikm«t Çetinkaya • Yazıı^lerı Müdürlcn. Ibrahim Yıldı/ (Sorumlu), Dinç Ta>an<; # Haber Merkezı Müdiirü Hakan kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser ErgunBalcı# IstıhbaracCengiz Ekonomi. Bülent Kızanuk 9Handan Senköken 9 Makalelor: Kıza 9 S D15 Haberler Yıldırım # • kültür Abdülkadir V ücelman Karaören 9 Dü?eltme: Abdullah Yazıcı 9 Fotofraf. Erdosan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge: Edibt Buğra 9 Yurt Haberlen. Mehmet Fara'y Spor Sami Ya>inKurulu llhan Sotçuk ı Başkjn L Orhan Erinç. Okta> Kurtbökc. Hiknıet ÇetinKa> a, Şükran Soner, Ergun Bakı,Diı»;Ta>aiH. Ibrahim \ ıldız. Orhan Bursaiı, Mustafa Balba>, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balba> 9 Haber Mıidüru: Doğan Akın Atatürk BuK an No. 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 9 lzmır Temsılcısı: Serdar Kızık. H Zıya BK. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 9 Adana TeniMİcısı Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. I19S. No.l Kat:l. Tel: 3522550. Faks 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkut 9 Koordmatör Ahmet Korulsan 9 Vluhasebe. Bülent >. ener 9 tdare Hûseyin Gürer 9 Işletme Önder Çelik 9 Bilgı-lşlem. Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstem- Mürihct Çiler A C: 9 Yönclını Kurulu Başkaru - Goncl Mudur Gülbtıt Erduran 9 Koordınatör Reha Işıtman 9 Gcnel Mudur Yardımcısı: Mine Akdağ Tel 514 (T 53 - 5139580-5138460-61,Fak» 5118466 \»ıınltf)an \t' Basan: Yenı dun Haber AıanM. Ba>m \e \a>ıncthk A Ş TuUvaiı Cad }1 4! Caçaloğlu 34334 Ut PK 246 Ulanbul f d 10 212ı 5 i : 05 05 l20 hall Falo (0 212ı 513 «5 95 29NİSAN1<M6 İmsak. 4.20 Güneş: 5.58 Öğle: 13.09 Ikindi. 16.56 Akşam: 20.05 Yatsı: 21.36 Çin'de içgiyim • Haber Merkezi - Doğu Bloku ülkelerinindeki rejim çözülmesini yaşamayan, ancak bu degişımden sonra de\let kapitalizmi uygulayarak dünyaya açılmaya başlayan Çın"de ilk uluslararası kadın içgiyim ve plaj giysileri fuan bu günlerde sürüyor. 12 ülkeden 60 firmanın katıldığı fuar. Asya'nın kendi türündeki en büyük organizasyonu olarak gösteriliyor. Pazar araştırmacıları yaklaşık 1 milyar nüfusu olan Çin'de kadın içgiy imine talebin son bir yılda yüzde 50 arttıgını belirtiyorlar. Angora'yaiO bin ağaç daha • ANKARA (AA) - Eski Ankara'yı yeniden yaşatmak amacıyla yapımına başlanılan "Angora E\leri" için kurulan "Angora Ormanı'na 10 bin ağaç daha dikiliyor. Angora Evleri'nin yapımını üstlenen özel bir inşaat şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada. Angora Ormanı'nda salkımsögüt. kavak. ıhlamur. akasya ve igde türünde 10 bin agacın. 12 mayısta düzenlenecek ağaç dikme şenliği ıle yaşam bulaeaüını bildirdiler. MAM'den UFO çağrısı • KOCAELİ(AA)- TÜBlTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Uzay Teknolojileri Böliimü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Özel. Türkiye'de UFO gördüğünü iddia edenlerin kendılerini aramalannı istedi. Prof. Dr. Özel. konuya ilişkin şunlan söyledi: "Gökyüzünde garip bir cisim nörürseniz TÜBİTAK. MAM'nin (0-262)641 23 00 numarah telefonundan bizi arayın. Gördüğünüz nesnenin büyüklügünü, şeklini. neye benzediğini ve yönünü çok iyi izleyin. Cismin görüldüğü zamanın yanı sıra o sıradaki hava durumunu ve mehtap olup olmadığını da not edin. Fotoğraf makineniz \eya \ıdeonuz varsa mutlaka görüntüleyin." Hediyenin böylesi • NEVVVORK(AA)- Son 70 yılın en sert kışını geçiren New York"ta, "Avenue of Americas" olarak bilinen 6. caddeyi kardan temızleyen ve trafigin rahat bir şekilde akmasını sağlayan görevlilere. 70 metrelik sand\iç hediye edildi. 20'den fazla temizlik göre\lisi. yan yana dizilerek ta^ıyabildikleri 70 metrelik sandviç ile gazetecilere poz verdiler. Hayatlarından memnun görünen temizlik işçileri, 6. cadde üzerindeki "Schlotzskys" adlı sandviç dükkânı sahibine teşekkür ettikten sonra. sandviçi afiyetle yediler. 350 sivil toplum kuruluşu, HABITAT H'de BM temsilcileriyle ilk kez eşit statüde yer alacak Sivil toplum örgütlendiİstanbul HaberServisi-Birleşmiş Mılletler'in (BM) İnsan Yerleşimleri Konferansı HABI- TAT 11 çerçevesinde gerçekleştireceği resmi kon- feransa paralel Sivil Toplum Kuruluşlan da (STK) 30 mayıs - 14 haziran tarihleri arasın- da bir forum düzenleyecek. Evsahibi Komite (ESK) temsilcilerinden Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi gazeteci SinanGökçen, HABI- TAT 11 sonunda oluşturulacak olan Ortakhk Ko- mitesi'nde STK'lerin BM ülkeleri temsilcile- riyle eşit statüde bir araya gelmesinin bir BM zirvesinde ilk kez yaşandığını söyledi. Gökçen, dünyamn artık mevcut sorunlarını STK'ler aracılıgıyla çözmeye yöneldigini vur- gulayarak Türkiye'nin de bu anlayışa bir an ön- ce alışması gerektiğini belirtti. Sinan Gökçen. STK'lar ve HABITAT ITyle ilgili. sorulanmızı şöyle yanıtladı: - Öncelikle E\sahibi Komite'yi tanıtır mısı- nız? - Gökçen: Biz yaklaşık 15 STK, 1995"in Ağustos ayında gönüllü olarak bir araya gel- dık. Şu anda HABITAT H'ye katılacakolan STK sayımız yaklaşık 350. Aynca Anadolu'da bağ- lantıda olduğumuz da 1200 STK var. - Anadolu'da bu kadar sivil toplum kurulu- •Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi gazeteci Sinan Gökçen, HABITAT II sonunda oluşturulacak olan Ortakhk Komitesi'nde STK'lerin BM ülkeleri temsilcileriyle eşit statüde bir araya gelmesinin bir BM zirvesinde ilk kez yaşandığını söyledi. Gökçen, dünyamn artık mevcut sorunlannı STK'ler aracılığıyla çözmeye yöneldigini vurgulayarak Türkiye'nin de bu anlayışa bir an önce alışması gerektiğini belirtti. şu var mı? - Gökçen: Yaklaşık 60 bin kadar STK var. Biz birçok ili dolaşarak bu STK'lerle ilişki kurduk ve şunu gördük: Türkiye'nin değişik yerlerinde örgütlenen STKIerin çoğu aslında aynı şeyleri söylüyorlar. Bunlann tanışması gerek. lşte HABITAT H'deki en önemli hede- fimiz. bütün STK'lerin bir araya gelerek. hü- kümetleri etkileyebilirdurumagelmesini sağ- lamak. - HABITAT Il'yi bir de ESK adına stz anla- tır mısınız? - Gökçen: Konut forumu. kentleşme toplan- tısı ya da bir ulaşım toplantısı asla değildir. Ka- liteli birhayata ilişkin ne düşünüyorsanız HA- BITAT odur. İnsan haklan ise en tepedeki şem- siyesidir. İnsan haklanndan anndınlmış bir ka- liteli hayat olamaz. - Peki HABITAT II toplantüannda neler gö- rüşükcek? Mesela kaldırunlann nasıl döşen- mesi gerektiği mi? - Gökçen: Toplantılarda kaldınmlarda ko- nuşulacak. köy yakmalarda, Kenya'daki etnik çatışmalar da konuşulacak. Insanlar birbirle- rinden haberdar olacak. Uluslararası dayanış- ma ağlan kurulacak. - Resmi konferansa katılanların ana hedefi nedir? -Gökçen: Konferans boyunca büyükelçiler ve bakanlar toplanarak, Ulusal Rapor'lar üze- rinde konuşacaklar. Daha sonra devlet başkan- lan gelerek KüreselEylem Planı nı (KEP) im- zalayacaklar. Yani asıl amaç KEP'i imzala- mak. - Küresel Eykm Planı nedir? -GökçenrKEP. sorunları saptayan ve bu so- runlann nasıl çözümleneceğini belirleyen ulus- lararası bir metindir. Yaptınm gücü olmayan sadece yol gösterici bir BM belgesidir. KEP as- lında zaten hazır. Yaklaşık 3 yıldan beri KEP üzerine toplantılardüzenlendi. KEP, son hali- ni ise bu toplantılann sonuncusu olan HABI- TAT-11'de alacak. - Peki HABITAT IFden >^ da KEP'ten Tür- kiye'ye geriye ne kalır? - Gökçen: Ne kalacağı biraz da STK'lere bağlı. Türkiye'nin önü tıkandı. Dünyadaki tüm devletlerin önü tıkandı. Bakın yakın bir zamanda çok çarpıcı bir olay yaşandı bu ülkede. Bundan 4 ay önce çıkan ce- zaevi isyanında Adalet Bakanı hiçbir şey ya- pamadı. Isyanı bastırmak için jandarma 4 ço- cugun beynini dagıttı. Ve hâlâ durmadı isyan. Kim durdurdu isyanı? Sivil örgütler. Içeride- ki tutuklu ve hükümlünün güvenini saglamış olan İHD ve Çagdaş Hukukçular Demegi dev- letle mahkûmlararasındabağlantı kurdularve 3 gün sonra isyan durduruldu. Devletlerin ar- tık sorulann çözümünde tek başlanna yeterli olmadıklanna üzücü ama iyi bir örnek. -Övlej^eİHDnedenHABITArıprotestoedi- yor?" -Gökçen: İHD, "Türkiye'de insan haklan ihlalleri \ar. Bu nedenle Türkiye'de HABI- TAT'uı yapılması meydana gelen insan hakla- n ihlallerine meşruluk kazandınr. Sonuçta kay- bettikkrimiz kazandıklanmızdan daha fazla olur" diyor. Bu düşünce doğru olabılir. Ancak bize göre en azından sorunlarımızı dünya STK'leriyle pav laşmak bir kazançtır. -Türkiye'deki STK'ler HABITAT H'de önem- li bir fırsat elde edecekler mi? - Gökçen: HABITAT aslında Türkiye için bir demokrasi sınavı. HABITAT nedeniyle STK forumlannda devlet bize hoşgörüyle yaklaşa- cağını ağzıyla söylüyor. Şu aralar ortada ko- mikbiroyunvar. Devletleolanbaglantılanmız- da "Şu gâvurlar bir gitsin, biz bir baş başa ka- lalım. Bizyinebildiğimizokunız"ha\asını gö- rüyoruz. Umanm devlet hoşgörülüolmayı se- ver. Bugüne dek halkına cimrice esirgediği hoşgörüye alışır ve bizi bir daha bu hoşgörüsün- den mahrum etmez. Kampanya 15 bin ozurlu yardım bekliyor İstanbul Haber Servisi - Türkiye'de 15 bin özürlü. tekerlekli sandalye bekliyor. Kuruldugu 1993'tenbu yana 2 bin 500 adet sandalye dağıtan Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Demirel. derneklerine devletin hiçbir katkısı olmadığından yakınarak "İşin ilginç ve utandıncı \ anu özüriülere dağıttığımız sandalye başına devlete bir buçuk mlryon lira katma deger vergisi ödüyoruz"dedi. Dernek Başkanı Kemal Demirel, halen derneklerinde 15 bin özürlünün sıra bekledigini belirtirken sandalyeleri Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere bütün bölgelere kargo aracılığıyla kapıya kadar teslim ettikJerini söyledi. Özürlü insanlara yardım yapmalarına karşın devletin bu yardımdan KDV almasından yakınan Demirel, şunlan söyledi: "Ozürlülere dağıttığımız sandalve başına, devlete birbuçuk miNon lira ödüyoruz. Dev let en azından 400 özürlünün sandahesini >ergi olarak ellerinden çalnuştır. Devlet hem yardım etme>ecek hem de özüriülere bağışlanan sandaKelerden vergi alacak! Bu işi anlamak mümkün değil. Bir sandaKenin maliveti on birbuçuk mil>on. Her ay en azından 100-200 arası dagıtım yapılmaktadır. Derneğimize bunun maliveti a\da 1-2 milyar arasındadır. Bizler bu maliveti karşılamak için var gücümüzle gönüllüler olarak çalışırken ve adeta halktan dilenirken devletin pav almasını utançla karşılıvoruz," Basının ve derneklerin bu konuya duyarlı olmasını isteyen Kemal Demirel. önümüzdeki yıl özürlülerle birlikte Kadıköy Meydanf nda 50 bin kişilik bir miting yapmayı düşündüklerini de belirtti. Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği'nin önceki gün dernek binasında düzenlediği tekerlekli sandalye dağıtım törenine aralannda Ayşen Gruda, Şemsi İnkaya, Nilgün Belgün, Müjdat Gezen, Valçın Gülhan, Saadet Sun ve Gül Erda'nın da bulunduğu pek çok sanatçı katıldı. Dernek yetkilileri, derneklerden ve halktan yardım beklediklerini söylediler ve yardımlarını "Tekerlekli Sandalye Kampanyası Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/718-5" numarah hesaba yapmalannı istediler. Ülkemizde yaşayan engelliler, en çok ev dışında zorlanıyor Tür/dye'de 'AzntVolmakMUJDAT GEZEN Cumhuriyet'in Yazı lşlen Müdü- rü sevgili DinçTayanç:"Türkiye'de Azmi Obnakdhe bir vazı j$tesem"di- ye başladı söze. "Ölur, yazarım" dedım... On üç bölümlük telev izyon dizım Azmfnin ön çalışnıalarını yaparken. başta Sakatlar Konfede- rasyonu olmak üzere hemen tüm engelli. özürlü kuruluşlarla temasım oldu. Onlarla basketbol antrenma- nma bile çıktım. Pek çoğuyla yüz yü- ze dertlerini. sorunlannı konuştum. Niyetim yak.nan. karamsar bir di- zi yapmak degildi. O nedenle kah- ramanımı. fakir fukara edebiyatın- dan uzaklaştırıp asıl derdi para de- gil. sakatlık olan bir kahraman yap- tım. Kaldı ki model aldıgım engel- li arkadaşım da zaten varlıklıydı. On üç bölümün sonunda bu dizı bi- ze altı ödül getirdi. Ama Türkiye'de Aznıi olanlara ne getirdi acaba. Dinç bunu merak ediyordu... Kollan sı- vadım. Azmi'den sonra nasıl bir ka- muoyu oluştu. bu iş yararlı oldu mu? Olduysa ne kadar'?.. Alt satır- larda bunlan anlatmaya çalışaca- ğım. Bir kere y apılan soyut araştırma- lara göre ülkemizde yedi buçuk mil- yon engelli var. Bunİann içinde: be- densel engelliler. görme engelliler. işitme engelliler, zihinsel engelliler bulunuvor. Azmi'lerin ülkemizde- • Sokağa çıkamıyor yürüme engelliler. Yedi yıldır evin- den hiç çıkmamış iki kız kardeş var. Çıktıklannı varsa- yahm. Nereye, nasıl gidebilirler?.. Halkımızın engellile- re bakışı 'acımak' duygusundan öteye geçmemiş ki... Eskilerin deyişiyle: "Merhametli milletiz vesselam." Ama o kadar işte... mamış k oy kullanırken üçüncü ka- ta tırmanabiiir misiniz?'diye. Adana Belediye Başkanı. bu işi spor olarak yapmayı amaçlayan bas- ketbol engelliler takımına on adet sakatlar için basketbol sandalyesi armağan etmiş. Ona Cumhuriyet'ten bir teşekkür yollamıştım. Bunlar pahalı arabalar. Bizim "YaşamaSe- vinci Engelliler Basketbol Takımı" Almanların hurdaya çıkardığı bu arabalarla onlan yendiler. Bu. şoven değil. onların yanında bir yaklaşım. çünkü hiçbırimiz bu insanlarla ilgilenmiyoruz. Benim çektigim dizi biteli bir yıl, yayından kaldınlalı da yedi ay oluyor. Ama onlan tanıdıktan sonra artık bunun bir insanlık görevi olduğuna inan- dım. Bir arkadaş. gazetesinde "Az- mi'nin ilk bölümünü izledikten son- ra ' Böyle âzmiBkdosdar başına, hiz- metçisi var, arabası var, yüzme ha- vuzu var' gibi sıg bir yaklaşımla olaya bakmıştı. Oysa benim mese- lem. varlık içinde de ne denli ağır bir sıkıntının söz konusu olduğu ıdi. ki sorunlarının başında ev dışı ya- şamın zorlukları var. Bunu en iyi yurtdışından gelen bir yabancı en- gelliden öğrendik. Adamcağızbak- mışbakmış:"Ne kadar iyL sizde hiç sakat yok" demış. Bizim arkadaş da: "Var ama, onlar sokağa pek ÇH kamazlar, çünkü bizde, sizin ülke- nizde olduğu gibi otobüster. yol ke- narlannda çıkış rampaları,tuvalet- ler. sinema ve tiyatrolara giriş ram- palan \oktur." Sokağa çıkamıyor yürüme engel- liler. Yedi yıldır ev inden hiç çıkma- mış iki kız kardeş var. Çıktıklannı varsayahm. Nereye. nasıl gidebilir- ler?.. Halkımızın engellilere bakışı 'aamak' duygusundan öteye geçme- miş ki... Eskilerin deyişiyle: "Mer- hametii milletizvesselam.'" Ama o ka- dar ışte... Azmi'yi çekerken çok zorlandım. Çünkü o insanlann ya- şamı pek bizimkılere benzemıyor. Çok zorluk çekiyorlar bu ülkede. Seçim günüoylannı kullanmaya gi- demiyorlar. Çünkü genellikle onla- nn seçim sandıklan. bir ilkokulun üçüncü katında \ e kimse onlara sor- Çünkü yaşamını konu aidığım ar- kadaşım sakattı ve varlıklıydı. O da okumuşyazıyı. "Bendeğişmeyeha- anra" demişti. Yani beni yürütün, evimi, arabamı, havuzumu. hizmet- çimi alın. Yani. "Ver bacaklannı bana,vereyim evimi sana."Olaya dı- şandan bakınca hele hele bu konu- da en ufak bir araştırma bile yap- madan ahkâm kesince insan kendi- ni zor durumda bırakabiliyor. Azmi yayımlandıktan sonra kamu- oyundaolumlugelişmelerizlendi. İs- tanbul Belediyesi. altı hidrolikoto- büsü sefere koydu. Adana Belediye Başkanı, Adana Engelliler Basket- bol Takımf naon tane tekerlekli san- dalye armağan etti -ki çok pahalı arabalardır bunlar. titanyumdan ya- pılmıştır-. Kadıköy Belediyesi kal- dınmlara inip çıkma yerleri yaptır- dı. Artık birçok mekânlann tuvalet- lerinde sakatlar için de bir ayn bö- lüm var. Anlayacağınız, "Azmi^gö- revini yaptı. Ama Türkiye'de Azmi olanlan daha çok sorunlar bekliyor. Sokağa çıkmadan tuvalet ihtiyaçla- nnı görmek zorundalar. çünkü ge- nel tuvaletlerin çogu bodrum katlar- da. Anlayacağınız biryaşam boyu bit- meyecek sorunlar... Onlara elimden geldiğince dost olmaya, yardımcı olmaya çalışıyo- rum. Azmi dizisı biteli bir yıl oldu ama benim Azmi'lerle arkadaşlığim sürüvor... Yalnız îtısanların yeryüzü cenneti Z.AFER AKNAR Cihangir'de, bakkallar kepenklerıni. sabahın ilk ışıklanyla açmazlar. Kapıların önüne bırakılan ekmekler sabah ayazıyla soğur ve sokaklara taze ekmek kokusu yayılır. Günün 24 saati, yılın 365 gün 6 saati akşamdan kalmadır bu semt. Cihangir yalnız insanlann yeryüzü cennetidir. Sokakları her saat cıvıl cıvıldır. Aleni gizlenmelere uygundur! Gece gündüze karışır. saatler birbirınin içine girer. Birgün. "koşun yakalayın-." bağınşlannı duyarsınız. Sonra siren sesleri. yan apartmana hırsız girmiştir. Bir patırtıdır gider: bütün sokak ayağa kalkar. Birgün. caddenin ortasında patlayan şişelerle irkılirsiniz. 8-12 yaş arasındaki çocuklardan oluşan sokak çetesinin isyan günüdür. Kaldınmlarda ne var ne yoksa fırlatıp atarlar. Paramparça olmuş giysilerinden. morarmış tenleri görünür. Küçük beyinlerin. büyük şiddetini anlayamazsınız... Birgün çapraz apartmana musallat olan. yeteneksiz şairin sevgilisine okuduğu şiiri dinler. ezberlersiniz: "Sonsuzluk kadar uzak aşkım/İlham vermhor bana artık aşkın/ \alnızım aç kapıvı/ neredesin yalnı/lığım_" • Bu Cihangir bir âlem; yaşama dair her şey elinizin altında. Sanatçısı, pezevengi, eşcinseli, zencisi, Arabı, san tenlisi, beyazı, tinercisi, dinsizi, imansızı, türbanlısıyla insanın her modelinin sergilendiği büyük bir galeri sanki... Sevgilisi kapıyı açmaz. ama pencereyi açıp, basar küfürü; gülersiniz... Cihangir yalnız insanlann yeryüzü cennetidir. Yalnızlık. bakkal. manav. dönerci. pideci samimiyeti doğurur. "Merhaba"yla başlar. günün anlam ve önemi üzerine konuşmalarla birlikte devam eder alışveriş. Yalnızlık paniği ise hiç yoktur. Aşk. 500- 600 metre ileride Beyoğlu'ndadır. Kirli çamaşır sendromu yaşanmaz: umumi çamaşırhaneler elinizin altındadır. Ütüsüz giysiler, sıkıntı yaratmaz: ütücüler sigaradan bir nefes çekimi uzaklıktadır. Hastanelerin özeli-tüzeli-gâvuru burnunuzun dibindedir. Otomobiliniz mi arızalandı. iterek beş dakikada tamircinin yanındasınız. Ya da elektrik aksamınız bozuldu. ya da lastiğiniz patladr. endişdenmeyin onlar da hemen yanıbaşınızda... Bakkal. süpermarket, hipermarket, pastane. postane, benzinlik emrinizde. Tüpünüz mü bitti? Markası fark etmez kısa sürede kapınızda. Turşucunuz, Istanbul'un en ünlüsü yine muhitinizde; börekçi de öyle... Gecenin bir vakti canınız sıkıldı. bir-iki tek mi atılacak? Ondan kolayı yok; Cihangir'in gündüzü 24 saat... Ya da deniz havası mı? In ftalyan Yokuşu'ndanTophane'ye... Paranız mı yok? Kolayı var, otur pencerenin kenarına. yaşamı çağır evine, sohbet et... Bu Cihangir bir âlem; yaşama dair her şey elinizin altında. Sanatçısı, pezevengi. eşcinseli. zencisi, Arabı. san tenlisi, beyazı, tinercisi. dinsizi, imansızı, türbanlısıyla insanın her modelinin sergilendiği büyük bir galeri sanki... Her şey iyi güzeldir Cihangir'de. bir tek pazar günleri çekilmez olur. Yalnızlık "fök" diye oturur bedeninize. "Hı ben yalnızmışım" dersınız. telefona uzanır eliniz... Kahve-bakkal köşelerinde yaptığınız kahvaltılara hayıfiamrsmız. Isyanın bini birparadır. Eski aşklar. seyretmeye doyamadığımız klasik fılmler gibidir. Sinema salonuna kapağı atarsınız; sadece daha rahat hayal kurmak için... ÜÇÜNCÜ ÜTOPYALAR TOPL\NTISI Insanları kanckranlarla savaşılaeak •Toplantının en önemli ütopyası; "Çernobil faciası sonrası, yurttaşlara yanlış bilgi verdikleri. kandırdıklan, yalan söyledikleri için yetkililerin cezalandınlması." rMİTOTAN İZMİR - "Dümamızj ka- rartnlar. İnsanlık 50 yıl sonra- sını bile göremeyecek duru- ma getirUdi. İkiimler değişti, danalar delirdiJ" Dünyamn bugünkü duru- munu böyle özetliyorlar. Çı- kış noktası olarak gördükleri "ütopyalar"ı ellerinden alma- ya kalkanlara kızıyorlar. ama yılmıyorlar... Ütopyalar Toplantısı'nın üçüncüsü, bu yıl yine Dat- ça'da gerçekleştiriliyor. S.O.S. Akdeniz Derneği. Bilim Ütop- ya Dergisi ve Ağaçkakan'ın işbirliğiyle düzenlenen ve ön- ceki gün başlayan etkinlik, dört gün sürecek. Çeşitli üni- versitelerden bilim insanlan. gönüllü kuruluşlar, Özgürlük ve Dayanışma Partisi temsil- cileri, nükleer karşıtlarının katıldığı toplantının en önem- li ütopyası; "Çernobil faciası sonrası, v urttaşlara > anlış bil- gi verdikleri. kandırdıklan, yalan söyledikleri bilimsel ra- porlaıia da kanıtlanan yetki- lilerin cezalandınlması" Onlar. devlete trılyonlarca liralık kazıklar atan yetkilile- rin ellerini kollannı sallaya sallaya yurtdışına gittikleri bir ülkede. Gökova'nın kalbi- ne santral bacası dikenlerin. Yatağanlılan ölüme mahkûm edenlerin. Bergama'yı siyanü- re boğmaya çalışanlann yar- gılanıp mahkûm edilmelerinin çok zor oldugunu biliyorlar. Çernobil faciası sonrası. "Çay- larda radyasyon yok, için", " Fındıklar. süikr, sebzeler ter- temiz,yhin", % Clkemizde rad- yasyon kirliliği yoktur" de- meçleri veren yetkililerin yar- gılanması ve mahkûm edil- mesi. onlann bu yılki ütopya- larının ilk gündem maddesi. Toplantıda kurulacak bir ko- misyon, gerekli hazırlıkları başlatacak, dosyalar hazırla- nacak, yurttaşlannı kandıra- rak yaşamsal tehlikeye iten yetkililenn cezalandınlması için mahkemeye başvurula- cak. TikirierinizJe gelin' Dört gün boyunca ekoloji, kent, aile. sağlık ve eğitimle ilgili ütopyalann konuşulup tartışılacagı toplantıyla ilgili olarak Dünya Dostlan Anka- ra Sözcüsü Nesrin Timur. ön- ceki iki toplantıda oluşan. ge- lişen görüşlere bu yıl yenile- rini ekleyeceklerini belirtip "Bize tcbessümlt bakanlar var, biz gevezelikyapmryoruz" dıyor. Ütopyalann "özellikle bugün" neden önemli olduğu- nu da şöyle anlatıyor Nesrin Timur: "Önce ütopvalannuzı aklı- lar elimizden. Hepimize 'Ge- misini kurtaran kaptandır' de- dirtriler. Üniversiteli gençleıi- mizL ögretmenkrimizLav dın- lanmızı, işçilerinıizi copladılar. Liseli öğrencilerimizi işkence- den geçirdiler. Aykın düşü- nenleri içeri attıİar. L topya olarak önümüze köşe dönme- yi, yazlık, araba sahibi olma- \ı koydular. Toplumsal ütop- yalanmızı sinsice vok cttiler. Içi- mi/i boşalttılar. Onlar ne der- lerse uslu uslu orurup dinleme- mizi ve başınıın sallamamızı istediler. Beyinlerimizi boşaltırken ceplerimizi de boşalttılar. Ek- meğimizi küçültrüler, düııva- mtn kararttılar. İnsanlık artık 50yıl sonrasını bile göreme>e- cekdunımagetirildL İkiimler değişti, danalar delirdi. Biz- ler, bu sistemin yoketmeye ça- lıştığı gezgenimizi yaşatmaya çahşan bir avuç insan, hem kendimize hem doğaya yaban- alaşmamak için bir arav a gel- dik. Farkhlıktan korkmuyo- ruz, üretiyoruz. Biliyonız ki, gelecekten konuşmak. hemen şimdi bir ey leme yol açarsa işe yaravabilir. Nani sadece geve- zelik yapmıyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle