07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1996 PAZARTESİ 10 DIŞ HABERLER Seçimler demokrasinin sonu olabilirDevlet başkanlığı seçimlerine yedi hafta kala Rusya'da gerginlik tehlikeli biçımde artıyor. Komünıst lider Gennadty Zyuganov ve Devlet Başkanı Boris Yeltsin dışındaki adayların kazanma şansı oldukça az görünüyor. Seçim kampanyası. giderek 'komünizm-anti komünizm' mücadelesine dönüşuyor. Her iki liderın yandaşları da seçim zaferinden sonra "kararlı önlemlerle rakibin tümüyle safdışı edilmesi" eğıliminde olduklan kanısını uyandırıyor. Bu dunjm, 16 haziran seçimleriyle birlikte yeni bir iç savaş tehlikesini gündeme getıriyor. Birkaç gün önce Rusya'nın önde gelen 13 işadamı ortak bır toplantı düzenleyerek bu tehlikeye dikkat çektiler; ıki lideri en kısa sürede bir araya gelerek gerekli yasal degişiklikleri yapmaya ve uzlaşmaya çağırdılar: başa gelecek kişinın ülke barışını bozmayacağına dair güvenceler vermesini istediler. Demokrasinin ve ekonomik kazanımların korunması için daha şimdiden iç barış sözü talep ettiler. Çağrılarının göz ardı edilmesi durumunda, tepkilerini çeşıtli biçimlerde ortaya koyacaklarını açıkladılar. Boris \elrsin Rusya'nın en büyük finans ve sanayı çevrelerinin yaptıkları bu ortak çağrı ve uyarı, ülkede genış yankı buldu. Ancak asıl adreslerinden henüz doyurucu yanıt alamadı. Seçimler sonrasında Rusya yönetimınin bir azınlık iktidan' olacağından kimse kuşku duymuyor. Komünistler. seçmenlerin aşağı yukarı üçte birinı oluşturuyor. Antı komünistlerın sayısı onlara yakın sayılır. Toplumun tahminen üçte biri ise her iki adaya da sıcak bakmayan ılımlı kesimlerden Gennadiv Z\u«anov oluşuyor; ancak bunlann destekledikleri liderler, kendi aralarında birleşemeyen zayıf adaylar. Bu durumda sonucu seçmenin kimi ıstediğinden çok, kime daha çok karşı Ç'kmasının belirleyeceği sanılıyor. Yeltsın'in yakın çevresinde sertlik yandaşı yardımcılannın ağır bastığı. bunlann seçim zaferinden sonra Komünist Partisi'nin yasaklanmasını istedikleri biliniyor. Hatta seçimlerin iptal edilmesini, ya da Zyuganov'un kazanması durumunda sonuçlann geçersiz sayılarak iktidann devredılmemesini savunanlar da var. Rusya Komünist Partisi lideri Zyuganov esnek ve ölçülü yaklaşımlarıyla tanınıyor. Ancak hem kendi partisinde, hem de seçim ittifakı yaptığı güçler içinde radikal eğilimli olanların sayısı az değil. Sovyetler'in yıkılması, 3-4 Ekim 1993 parlamento bombalaması, ekonomik reform sırasında yapılan yolsuzluklar ve Çeçen savaşı, Kremlin Sarayı'nın bugünkü sakinleri hakkında yasal soruşturma başlatılması için öne sürülen konulardan yalnızca bazıları. Zyuganov'un radikal komünistlere hâkim olup olamayacağını bugünden öngörmek kolay değil. Bu durumda Rusya'daki genç demokrasinin yaşaması için iki çözüm yolu var: Ya yeni Rusya Devlet Başkanı. Yeltsin'le Zyuganov'un dışında ve siyasal olarak bunlann arasında bir lider olacak ya da bu iki güçlü aday, seçimler öncesinde bir anlaşma yaparak birbirienne hukuksal ve siyasal güvenceler verecek. Tersı durumda, siyasal mücadelenin silahlı çatışmaları doğurması ve Rusya Federasyonu'nun yıkılması tehlikeleri gerçeğe dönüşebilir. R U S Y A - T Ü R K İ Y E K A Z A K İ S T A N 'Alternatif tarih'ten ilginç tezler 141-142. maddeler Kazakistan'da Tarihı yeni baştan yazma çabalan her zaman vardı ve var olacak. Bildiğimız tarihi verilerın. özellikle de insanoğlunun uzak geçmişıyle ilgili bilgilerin, daha çok eleştınlere hedef olacağına kuşku yok. Rusya'nın ünlü matematikçiîerinden profesör Anatoliy Fomenko da yazılı tarıhin, özellik de MS 13. yüzyıl öncesinin. yanlışlarla dolu olduğunu öne süren bilim adamlarından biri. Fomenko, matematik verılerini de kullanarak dünya ve Rusya tarihinın yeni bir versıyonunu üretiyor. Ortaçağ Moğolistanı ile Rusyası'nın özdeş olduğunu savunuyor. Ve bu arada... Türklerle Ruslann geçmışte aynı imparatorluk içinde bulunduklarını iddia edıyor. Bazı ortaçağ Arap kaynaklarını ve Rus Kazaklarının tarihı ısmı Stepan Razin'in Türk giysili resminı, bu görüşüne dayanak yapıyor. Ruslann ve Türklerin geçmişte tek bir büyük ülkenin, Moğol imapatorluğu'nun parçaları olduğunu öne süren matematik profesörü, Rus prensı Gerogry Daniloviç'in, Moskova'nın kurucusu Yuriy Dolgoruki'nin ve Cengizhan'ın aslında tek bir kişi olduğunu iddia edıyor. istanbul'un fethine bazı Rus birliklerinin de Türklerle aynı saflarda katıldıklarını savunan Fomenko. Rus-Türk ılişkilerinı. 17. yüzyılda Batı Rusya kökenlı Romanov hanedanının başa gelmesıne kadar "kardeşlikten de öte" olduğunu vurguluyor. Ceza yasasının 141. ve 142. maddeleri. Türkiye'de komünist örgütlenmenin önüne dıkılen temel engellerdendi. Benzerı maddelenn yakında Kazak(stan'da da ortaya çıkması şaşırtıcı olmayacak. Geçen hafta Kazakıstan Komünist Partisi'nin bır kez daha yasaklanması yolunda bır adım atıldı Almatı'da. Rusya Duması'nın Sovyetler Birliği'nin dağıtılan kararı geçersiz ılan etmesini, 16-17 martta düzenledıği izinsiz mitinglerle destekeyen Kazak komünistlerinın başı dertte. Cumhurıyet Başsavcısı Maksut Narikbayev, kuruluş belgelerinin ve faaliyetlerinin anayasaya ve yasalara uymadığını savunarak Komünist Partisi'nin yasaklanması yolunda karar çıkardı. Liderliğinı Nursultan Nazarbayev'in yaptığı Kazakıstan Komünist Partisi, ağustos 1991 darbesinden sonra yasaklanmıştı. Yaklaşık iki yıl önce Kazak komünıstleri, eski liderleri Nazarbayev'e karşı bayrak açarak partiyi yeniden kurmuşlardı. Kısa sürede güçlenen Komünist Parti'nin liderliğı, iki hafta önce Baydabek Tulepbayev'den, eskı Parlamento Başkanı Serikbolsin Abdildin devralmıştı. Eski parlamento, geçen yıl Devlet Başkanı Nazarbayev'i rahatsız eden çıkışlarından sonra dağıtılmıştı. Anayasa Mahkemesi de aynı nedenle lağvedilmişti. Ardından, seçim düzenlenmeksizin, tartışmalan bir referandumla Nazarbayev'in devlet başkanlığı 5 yıl süreyle uzatılmıştı. Daha sonra da devlet başkanına olağanüstü yetkiler veren yeni anayasa kabul edılmışti. İsvec Kral'ın ellinci yaşgünü GÜ'RHAMÇKAN STOCKHOLM - tsveç KralıCarlXMGustarın50. doğum yıldönümü bütün ül- kede görkemli bir şekilde kutlanıyor. Kralın yaşgünü salıya rastlıyor, ama eumarte- si akşamı Stockholm'ün dev bir golf topu şeklindeki spor ve eğlence salonu Globen'i tıklım tıklım dolduran seçkin konuklar v e halk. kraliyet aı- lesiyle birlikte çok neşeli an- lar yaşadılar. Gecenin doruk noktasını. kralın en sevdiği sanatçılann başında gelen Stevie VVonder'ın sürpriz sa- natçı olarak sahneye çıkması oluşturdu. Los Angeles'den valnızcabuamaçla gelen ün- lü sanatçı krala. "Tmjusthe- retosa> I love>ou~ (Yalnızca sana senı sevdığimi söyle- mek ıçın buradavım) dedı ve "Happ\ Birthdav To VoıT parçası da dahil olmak üzere üç şarkı söyledi. Geceye başbakan. bakan- lar. parlamenterler ve Stock- holm'dekı büv ükeleılerin ço- ğu katıldı. fürkive'nin İs- veç teki büyükelçisi Solmaz Ünaydında geceye katılarak kralı kutlavanlararasmdaydı. Halkın gözbebeği tsveç kraliyet ailesi. dün- yanın en eski kraliyetlerin- den. Halen kralın polıtık ya- şama müdahale yetkisı yok denecek kadar az: daha çok temsili vetkiye sahip Nevar ki kral ve halkın sevgilisı eşi Kralıçe Sihia. İsveç halkının gözbebeği durumundalar. Carl Gustaf ve Silvia'nın iki kızı. bır oğlu var. Anayasada yapılan bir değişiklikten ötü- rii büyük kızı \lctoria,zama- nı gelınce tahta çıkacak. "Ba- badan oğula" \ öntemi kaldı- nldığı için Prens Carl Philip kral oiamayacak. İsveç krali- yetinin kurucusu Gusta\ V'a- sa'v dı (1521 -1560). Şu anda- ki ailenın geçmişı ise 233 v ıl- Iık. 1763'de günev Fransa'da Pau kentinde doğan Jean Baptiste Bernadotte. Napole- on Bonaparte'ın ordusunda generallik yaptı. 1810'da İs- veç Krallığı tarafından prens- iik unvanı verildi. 1818'de Kral Karl XIH'ünölümü üze- rine İsveç tahtına çıktı. Karl XIV Johanadını aldı. Deside- ria\ la ev lendi. Oğullan Os- car J"ın krallığını Carl XV ve Oscar ll'ninkıler izledi. 190O'lü vıllarda tahta Gustaf V. 1450">e dek oturdu. Onu Gustaf Vİ Adolf izledi. Oğlu Gustaf Adolf. şimdikı krahn babasıvdı. Ne var kı Gustaf Adolf 1947'de bir uçak kaza- sındaölünceoelu 1 yaşınday- dı. Şımdıkı kral Carl XVI Gustaf tahta. babası Gustaf VI Adolf 1973'de ölünce çık- tı. Baba kralın sloganı. "Gö- rev her şeyden öncegelir" ı di. Şımdıkı kralın sloganı ise "Çağdaş bir İsveç için." jidecegim, suçluları, harsizlarz yakala^acagrm. Hıröizlardan oonra kaçak ujuşturucu üatanları. İnsanları korujacağim. Çocukları kandıranları hapse atacağım. Benim ./aşadığım dün^a Iji. çocuklar ü.alplı insaruarla dolu ITesin, 9 Yasxrıda Hiçbir hükûmet programı bu kadar gerçekçi olamadı. Nesim'in yaşamak istedigi dünya ile şu anda yaşadıgı dünya arasmdaki farkı tahmin edebiliyor rausunuz? 0 bir sokak çocuğu ve fazla bir şey istemiyor. Artık kaniksadığı sokaklardan JturtulmaJctan başka... Türkiye'de binlerce çocuk sokaklarda yaşıyor. Büyük bir kısrr.ı, sövgüye, dayaûa, tecavüze marjz kalıyor, öldürülüyor. Sokaklarm kanunu onları toplumdan gittikçe daha da uzaklaştırıyor. Onların tedavi görmeleri, barmacak yer bulabilmeleri ; bir gelecege sahip olabileceklerine inanrr.aiarı lazım. Bu çocukiarm ınsanca yaşayabilmeleri için; onlara yardım elini uzatın. Unutmaym, en az devlet ve hükümetler kadar, bu sizin de göreviniz. Belki para, beiki yiyecek, giyecek, belki bıraz zamân. . . ya da sıcak bir gülüş. Onlara verecek bir şeyleriniz oldugundan eminiz. Bilgi ve yariun için: Tel:(0-212) 259 89 91 Hesap No: Türkiye Sokak Çocukları Vakfx Akbank/Valideçeşme Şubesi 10060/01-2 Turioye Sokak Çocukları Vakfı TURNIKE SEMIH GUNVER Bir Başka Görüş Geçmişte iktidarda olan hükümet, önemli bir dış politika sorunu ortaya çıkınca takip edeceği siyase- ti tespit etmeden önce Dışişleri Bakanlığı ile ciddi bir istişare mekanizmasına başvururdu. Özellikle ihsan Sabri Çağlayangil devrinde, bakanlık genel sekre- teri, yardımcıları, Ankara'da ve dışanda görevli bü- yükelçilerden konu ile ilgili bulunanlar Dışişleri Kon- ferans Salonu'nda Dışişleri Bakanı'nın başkanlığın- da toplanırlar ve konuyu birlikte incelerlerdi. Bazen son toplantıya Başbakan da katılır ve kendisine ge- niş bilgi verılirdi. Toplantıda herkes kendi görüşleri- ni, bunlar kimi zaman farklı nitelikler gösterse bile ser- bestçejfade eder ve kanaatlerıni, dayandığı neden- leri izah ederdi. Son kararı bakan veya gerekirse baş- bakan alırdı. Dışişleri Bakanlığı uzman kadroları, ba- kan ve başbakan arasında daimi bir işbirliği meka- nizması mevcuttu. Sorunlar hakkında birtelefon gö- rüşmesi üzerine hükümetçe karar alınmaz ve hele sonradan pişman olunabılecek kararlar acele açık- lanmazdı. Kardak krizi, sistemi altüst etti. Başbakan, bakan, muhalefet şefleri ve dışişleri arasmdaki irtibat kop- tu. Kardak bizimdir diyenler, Kardak bizim değildir demeye cesaret edemeyenler, karşılıklı cephelere ayrıldı. Başbakan Yılmaz sorumluluğu Dışişlerıne yükledi ve TBMM'nde meslek mensuplarını ağır suç- ladı. Bu açıklama yalnız bakanlık müsteşannı değil, bütün meslek memurlarını üzdü. Çok sevdikleri es- ki bakanları Yılmaz'a bu davranışı yakıştıramadılar. Kimileri, Kardak'ı Lahey Adalet Divanı'na götürelim dediler. Bugün Dışişleri Bakanı, Lahey'i son çare ola- rak gördüğünü. Yunanistanla aramızda bütün sorun- ların bir paket halinde Adalet Divanı'na götürülme- sini düşünebileceklerini belirtti. Taraflar yakın dost- larım. Bu tatsız ve yararsız tartışmanın dışında kal- mayı yeğledim. Bu arada. konuları yakından bilen değerli bır eski büyükelçi dostumdan bir faks mesajı aldım. Bu me- sajı aynen yayımlıyorum: "Kardak krizinden sonra bu kayalığın aidiyeti ko- nusunda basınımızda çıkan çalkantılı neşriyatın ve yapılan beyanların dış politıkada tevlid ettiği rahat- sızlığın bizi yeni sıkıntılara sürüklemesinden kaygı duyuyorum. Bu bağlamda, Türkiye'nin Yunanistanla arasmda- ki Ege sorunlarının hepsini son çare olarak Ulusla- rarası Adalet Divanı 'na götürebıleceğine dair açık- lamalar yapılmıştır. Bilindiği gibi Türkiye, şimdiye kadar bu sorunlann iki ülke arasında müzakere yo- lu ile hallinden yana olmuştur. Yunanistan ise Ege 'de Türkiye ile görüşecek bir sorunu olmadığını, sorun diye sadece kıta sahanlığının bulunduğunu ve onun da çözümü için Uluslararası Adalet Divanı 'na gidil- mesi gerektiğini savunmaktadır. 1976'da Brüksel'de Palais d'Egment'deki Demi- rel-Karamanlis buluşmasında kıta sahanlığı konu- sunda bir kompromiye varılmış ve bu soruna önce ikili görüşmeler yolu ile çözüm aranması ve bundan sonuç alınamazsa o zaman Uluslararası Adalet Di- vanı 'na gidilmesi hususunda ıki taraf mutabık kal- mıştır. Bu mutabakat Yunanistan 'a hak etmediği bir güven gösterisi olmuştur. Konu bu şekilde bir yöntemle ele alınınca ikili gö- rüşmelerden tabiatı ile sonuç almaya imkân yoktu. Çünkü Yunanlılar samimi değildi. Nitekim Brüksel mutabakatı üzerine Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığının paylaşılması konusunda yapılan iki- li müzakereler sırasında Yunanlılar hep işin ikinci safhasını yani yani Uluslararası Adalet Divanı 'na gi- dilmesini kafalannın içinde planladıkları için hiçbir yapıcı yaklaşım göstermemişlerdı. Müzakereler bu yüzden tıkanmıştı. Kısaca, Yunanlılar Brüksel mutabakatını 'Işteko- nuştuk. Sorunu ikili müzakere ile çözemedik. Haydi şimdi biriikte Adalet Divanı'na g\de\'\m'şeklindekibir senaryo haline getirmişlerdi. Bu defa da aynı oyuna gelinmek önüne geçilmez bir davranış olacaktır. Yunanistan 'ın politikası değiş- memiştir. Yunanistan tutumunda ısrar edecektir. Oy- sa kıta sahanlığı, Türkiye için başkasının hakemliği- ne bırakılamayacak kadar önemli ve hayati bir ko- nudur. Türkiye 'nin bu konuda ikili müzakerelerden başka seçeneği olmamalıdır. Adalet Divanı'ndan uzak durmasında yarar vardır. Adalet Divanı tatbi- katta hukuki olmaktan uzaklaşarak siyasileşen bir kurul haline gelmiştir. Çünkü bu kuruluşlarda, na- muslu ve dürüst insanlar kadar bu meziyetlere aynı hassasiyeti göstermeyen insanlar da görev almıştır ve bunlar perde arkasında yapılan gizli pazarlıklarla nemalandınlabilirler. Biz buna rağmen La Haye gi- dersek, Kardak'ın yani sıra kıta sahanlığını da kay- bedebiliriz." Isminin açıklanmasında yarar görmeyen meslek- daşımın bu görüşlerini ilgililerin dikkatlerinesunarırrh Ateşkessürüyor Güney Lübnan'da eve dönüş başladı Dış HaberJer Senisi - lsra- ıl'in Hızbullah gerillarına karşı sürdürdüğü operasyo- nun 16. gününde ateşkes ilan edilmesiyle Güney Lübnanlı- lar kon\oylar halinde e\ e dö- nüş yolculuğuna başladılar. Kon\o\ lann vollan tıkaması üzerine Lübnan ordusu. ara- lıklı yola çıkılması yönünde halkı uyarırken Israil saldırı- ları sonucu havatlarını kay- bedenlenn anısına da tören- ler düzenlenivor. 18nisanda Nebatiye kentinde Israil bombardımanında aynı aile- den 9 kişinın ölmesi anısına düzenlenen törene binden fazla kişinin katıldığı bildi- rildi. Cana kentinde Birleş- miş Milletler sığınma kam- pına düzenlenen tsrail saldı- rısında ölen 98 kişi için de sa- lı günü büyük bir tören dü- zenlenecek. Öte yandan dün Lübnanlı askerler \e Hizbullah geril- lalannın halkın rahatça geri dönüşlerini sağlayabilmek için birlikte vollan onarmaya başladıkları kaydediliyor. Operasyonun Lübnan'a nıa- liyetininyarım milvardoların üzerinde oldıığu tahmın edı- liyor. Bu arada. Israil Başbakanı Şimon Peres. Lübnan'da sağ- lanan ateşkesin başansınm Surive ve Lübnan ile barış görüşmeleri başlatılmasına bağlı oîduğunu söyledi. Fe- res. ABD ve Israil arasında- ki askeri ışbirlığını güçlendi- rici anlaşmalar yapmak üze- re VVashington'a gitti. ABD'nin arabuluculuğunda İsraı! ve Lübnan arasında ılan edilen ateşkesin hemen erte- sinde gerçekleşen bu ziyaret- te imzalanacak ilk anlaşma. İsrail'in terörle mücadelesin- de ABD yardımındaki artışı kapsıyor. Söz konusu anlaş- manın ^artları mart ayında ABD Başkanı BillClinton ın. Islami militanların bombalı saldırılarında 63 Israilli'nin öldürülmesı iberine Kudüs'e vaptığı ziyaret esnasında be- lırlenmişti. ikinci anlaşma i: se Hizbullah örgiitünün Isn \\ topraklarını hedef alan Kat- yuşa roketlerine karşı ABD askeri yardımını öngörüyor. Peres ve ABD Savunma Ba- kanı VVilliam Pern daha ön- ce " Nautilus Taktik Laser" diye tanımlanan ve düşman roketlerin havada inıhası an- lamına gelen bu sistem üze- rinde görüş birligine varmış- lardı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle