Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1996 PAZARTESİ
10 DIŞ HABERLER
Seçimler demokrasinin sonu olabilirDevlet başkanlığı seçimlerine yedi hafta kala
Rusya'da gerginlik tehlikeli biçımde artıyor.
Komünıst lider Gennadty Zyuganov ve Devlet
Başkanı Boris Yeltsin dışındaki adayların
kazanma şansı oldukça az görünüyor. Seçim
kampanyası. giderek 'komünizm-anti
komünizm' mücadelesine dönüşuyor. Her iki
liderın yandaşları da seçim zaferinden sonra
"kararlı önlemlerle rakibin tümüyle safdışı
edilmesi" eğıliminde olduklan kanısını
uyandırıyor. Bu dunjm, 16 haziran seçimleriyle
birlikte yeni bir iç savaş tehlikesini gündeme
getıriyor. Birkaç gün önce Rusya'nın önde
gelen 13 işadamı ortak bır toplantı
düzenleyerek bu tehlikeye dikkat çektiler; ıki
lideri en kısa sürede bir araya gelerek gerekli
yasal degişiklikleri yapmaya ve uzlaşmaya
çağırdılar: başa gelecek kişinın ülke barışını
bozmayacağına dair güvenceler vermesini
istediler. Demokrasinin ve ekonomik
kazanımların korunması için daha şimdiden iç
barış sözü talep ettiler. Çağrılarının göz ardı
edilmesi durumunda, tepkilerini çeşıtli
biçimlerde ortaya koyacaklarını açıkladılar.
Boris \elrsin
Rusya'nın en büyük finans ve sanayı
çevrelerinin yaptıkları bu ortak çağrı ve uyarı,
ülkede genış yankı buldu. Ancak asıl
adreslerinden henüz doyurucu yanıt alamadı.
Seçimler sonrasında Rusya yönetimınin bir
azınlık iktidan' olacağından kimse kuşku
duymuyor. Komünistler. seçmenlerin aşağı
yukarı üçte birinı oluşturuyor. Antı
komünistlerın sayısı onlara yakın sayılır.
Toplumun tahminen üçte biri ise her iki adaya
da sıcak bakmayan ılımlı kesimlerden
Gennadiv Z\u«anov
oluşuyor; ancak bunlann destekledikleri
liderler, kendi aralarında birleşemeyen zayıf
adaylar. Bu durumda sonucu seçmenin kimi
ıstediğinden çok, kime daha çok karşı
Ç'kmasının belirleyeceği sanılıyor.
Yeltsın'in yakın çevresinde sertlik yandaşı
yardımcılannın ağır bastığı. bunlann seçim
zaferinden sonra Komünist Partisi'nin
yasaklanmasını istedikleri biliniyor. Hatta
seçimlerin iptal edilmesini, ya da Zyuganov'un
kazanması durumunda sonuçlann geçersiz
sayılarak iktidann devredılmemesini
savunanlar da var. Rusya Komünist Partisi
lideri Zyuganov esnek ve ölçülü yaklaşımlarıyla
tanınıyor. Ancak hem kendi partisinde, hem de
seçim ittifakı yaptığı güçler içinde radikal
eğilimli olanların sayısı az değil. Sovyetler'in
yıkılması, 3-4 Ekim 1993 parlamento
bombalaması, ekonomik reform sırasında
yapılan yolsuzluklar ve Çeçen savaşı, Kremlin
Sarayı'nın bugünkü sakinleri hakkında yasal
soruşturma başlatılması için öne sürülen
konulardan yalnızca bazıları. Zyuganov'un
radikal komünistlere hâkim olup olamayacağını
bugünden öngörmek kolay değil. Bu durumda
Rusya'daki genç demokrasinin yaşaması için
iki çözüm yolu var: Ya yeni Rusya Devlet
Başkanı. Yeltsin'le Zyuganov'un dışında ve
siyasal olarak bunlann arasında bir lider olacak
ya da bu iki güçlü aday, seçimler öncesinde bir
anlaşma yaparak birbirienne hukuksal ve
siyasal güvenceler verecek. Tersı durumda,
siyasal mücadelenin silahlı çatışmaları
doğurması ve Rusya Federasyonu'nun
yıkılması tehlikeleri gerçeğe dönüşebilir.
R U S Y A - T Ü R K İ Y E K A Z A K İ S T A N
'Alternatif tarih'ten ilginç tezler 141-142. maddeler Kazakistan'da
Tarihı yeni baştan yazma çabalan her zaman
vardı ve var olacak. Bildiğimız tarihi verilerın.
özellikle de insanoğlunun uzak geçmişıyle
ilgili bilgilerin, daha çok eleştınlere hedef
olacağına kuşku yok.
Rusya'nın ünlü matematikçiîerinden
profesör Anatoliy Fomenko da yazılı
tarıhin, özellik de MS 13. yüzyıl öncesinin.
yanlışlarla dolu olduğunu öne süren bilim
adamlarından biri. Fomenko, matematik
verılerini de kullanarak dünya ve Rusya
tarihinın yeni bir versıyonunu üretiyor.
Ortaçağ Moğolistanı ile Rusyası'nın özdeş
olduğunu savunuyor. Ve bu arada...
Türklerle Ruslann geçmışte aynı
imparatorluk içinde bulunduklarını iddia
edıyor. Bazı ortaçağ Arap kaynaklarını ve
Rus Kazaklarının tarihı ısmı Stepan Razin'in
Türk giysili resminı, bu görüşüne
dayanak yapıyor.
Ruslann ve Türklerin geçmişte tek bir büyük
ülkenin, Moğol imapatorluğu'nun parçaları
olduğunu öne süren matematik
profesörü, Rus prensı Gerogry Daniloviç'in,
Moskova'nın kurucusu Yuriy Dolgoruki'nin
ve Cengizhan'ın aslında tek bir kişi
olduğunu iddia edıyor.
istanbul'un fethine bazı Rus birliklerinin de
Türklerle aynı saflarda katıldıklarını savunan
Fomenko.
Rus-Türk ılişkilerinı. 17. yüzyılda Batı Rusya
kökenlı Romanov hanedanının başa
gelmesıne kadar "kardeşlikten de öte"
olduğunu vurguluyor.
Ceza yasasının 141. ve 142. maddeleri.
Türkiye'de komünist örgütlenmenin önüne
dıkılen temel engellerdendi. Benzerı
maddelenn yakında Kazak(stan'da da ortaya
çıkması şaşırtıcı olmayacak. Geçen hafta
Kazakıstan Komünist Partisi'nin bır kez daha
yasaklanması yolunda bır adım atıldı
Almatı'da. Rusya Duması'nın Sovyetler
Birliği'nin dağıtılan kararı geçersiz ılan
etmesini, 16-17 martta düzenledıği izinsiz
mitinglerle destekeyen Kazak
komünistlerinın başı dertte. Cumhurıyet
Başsavcısı Maksut Narikbayev, kuruluş
belgelerinin ve faaliyetlerinin anayasaya ve
yasalara uymadığını savunarak
Komünist Partisi'nin yasaklanması
yolunda karar çıkardı. Liderliğinı Nursultan
Nazarbayev'in yaptığı Kazakıstan Komünist
Partisi, ağustos 1991 darbesinden sonra
yasaklanmıştı. Yaklaşık iki yıl önce Kazak
komünıstleri, eski liderleri Nazarbayev'e
karşı bayrak açarak partiyi yeniden
kurmuşlardı.
Kısa sürede güçlenen Komünist Parti'nin
liderliğı, iki hafta önce Baydabek
Tulepbayev'den, eskı Parlamento Başkanı
Serikbolsin Abdildin devralmıştı.
Eski parlamento, geçen yıl Devlet Başkanı
Nazarbayev'i rahatsız eden çıkışlarından
sonra dağıtılmıştı. Anayasa Mahkemesi de
aynı nedenle lağvedilmişti.
Ardından, seçim düzenlenmeksizin,
tartışmalan bir referandumla Nazarbayev'in
devlet başkanlığı 5 yıl süreyle uzatılmıştı.
Daha sonra da devlet başkanına olağanüstü
yetkiler veren yeni anayasa kabul edılmışti.
İsvec
Kral'ın
ellinci
yaşgünü
GÜ'RHAMÇKAN
STOCKHOLM - tsveç
KralıCarlXMGustarın50.
doğum yıldönümü bütün ül-
kede görkemli bir şekilde
kutlanıyor. Kralın yaşgünü
salıya rastlıyor, ama eumarte-
si akşamı Stockholm'ün dev
bir golf topu şeklindeki spor
ve eğlence salonu Globen'i
tıklım tıklım dolduran seçkin
konuklar v e halk. kraliyet aı-
lesiyle birlikte çok neşeli an-
lar yaşadılar. Gecenin doruk
noktasını. kralın en sevdiği
sanatçılann başında gelen
Stevie VVonder'ın sürpriz sa-
natçı olarak sahneye çıkması
oluşturdu. Los Angeles'den
valnızcabuamaçla gelen ün-
lü sanatçı krala. "Tmjusthe-
retosa> I love>ou~ (Yalnızca
sana senı sevdığimi söyle-
mek ıçın buradavım) dedı ve
"Happ\ Birthdav To VoıT
parçası da dahil olmak üzere
üç şarkı söyledi.
Geceye başbakan. bakan-
lar. parlamenterler ve Stock-
holm'dekı büv ükeleılerin ço-
ğu katıldı. fürkive'nin İs-
veç teki büyükelçisi Solmaz
Ünaydında geceye katılarak
kralı kutlavanlararasmdaydı.
Halkın gözbebeği
tsveç kraliyet ailesi. dün-
yanın en eski kraliyetlerin-
den. Halen kralın polıtık ya-
şama müdahale yetkisı yok
denecek kadar az: daha çok
temsili vetkiye sahip Nevar
ki kral ve halkın sevgilisı eşi
Kralıçe Sihia. İsveç halkının
gözbebeği durumundalar.
Carl Gustaf ve Silvia'nın iki
kızı. bır oğlu var. Anayasada
yapılan bir değişiklikten ötü-
rii büyük kızı \lctoria,zama-
nı gelınce tahta çıkacak. "Ba-
badan oğula" \ öntemi kaldı-
nldığı için Prens Carl Philip
kral oiamayacak. İsveç krali-
yetinin kurucusu Gusta\ V'a-
sa'v dı (1521 -1560). Şu anda-
ki ailenın geçmişı ise 233 v ıl-
Iık. 1763'de günev Fransa'da
Pau kentinde doğan Jean
Baptiste Bernadotte. Napole-
on Bonaparte'ın ordusunda
generallik yaptı. 1810'da İs-
veç Krallığı tarafından prens-
iik unvanı verildi. 1818'de
Kral Karl XIH'ünölümü üze-
rine İsveç tahtına çıktı. Karl
XIV Johanadını aldı. Deside-
ria\ la ev lendi. Oğullan Os-
car J"ın krallığını Carl XV ve
Oscar ll'ninkıler izledi.
190O'lü vıllarda tahta Gustaf
V. 1450">e dek oturdu. Onu
Gustaf Vİ Adolf izledi. Oğlu
Gustaf Adolf. şimdikı krahn
babasıvdı. Ne var kı Gustaf
Adolf 1947'de bir uçak kaza-
sındaölünceoelu 1 yaşınday-
dı. Şımdıkı kral Carl XVI
Gustaf tahta. babası Gustaf
VI Adolf 1973'de ölünce çık-
tı. Baba kralın sloganı. "Gö-
rev her şeyden öncegelir" ı di.
Şımdıkı kralın sloganı ise
"Çağdaş bir İsveç için."
jidecegim, suçluları, harsizlarz yakala^acagrm. Hıröizlardan oonra kaçak ujuşturucu üatanları.
İnsanları korujacağim. Çocukları kandıranları hapse atacağım. Benim ./aşadığım dün^a Iji. çocuklar
ü.alplı insaruarla dolu
ITesin, 9 Yasxrıda
Hiçbir hükûmet programı
bu kadar gerçekçi olamadı.
Nesim'in yaşamak istedigi dünya ile
şu anda yaşadıgı dünya arasmdaki farkı
tahmin edebiliyor rausunuz? 0 bir sokak
çocuğu ve fazla bir şey istemiyor. Artık
kaniksadığı sokaklardan JturtulmaJctan
başka...
Türkiye'de binlerce çocuk sokaklarda
yaşıyor. Büyük bir kısrr.ı, sövgüye, dayaûa,
tecavüze marjz kalıyor, öldürülüyor.
Sokaklarm kanunu onları toplumdan gittikçe
daha da uzaklaştırıyor. Onların tedavi
görmeleri, barmacak yer bulabilmeleri ;
bir gelecege sahip olabileceklerine
inanrr.aiarı lazım. Bu çocukiarm ınsanca
yaşayabilmeleri için; onlara yardım elini
uzatın. Unutmaym, en az devlet ve
hükümetler kadar, bu sizin de göreviniz.
Belki para, beiki yiyecek, giyecek,
belki bıraz zamân. . . ya da sıcak bir
gülüş. Onlara verecek bir şeyleriniz
oldugundan eminiz.
Bilgi ve yariun için: Tel:(0-212) 259 89 91
Hesap No: Türkiye Sokak Çocukları Vakfx
Akbank/Valideçeşme Şubesi 10060/01-2
Turioye
Sokak Çocukları Vakfı
TURNIKE
SEMIH GUNVER
Bir Başka Görüş
Geçmişte iktidarda olan hükümet, önemli bir dış
politika sorunu ortaya çıkınca takip edeceği siyase-
ti tespit etmeden önce Dışişleri Bakanlığı ile ciddi bir
istişare mekanizmasına başvururdu. Özellikle ihsan
Sabri Çağlayangil devrinde, bakanlık genel sekre-
teri, yardımcıları, Ankara'da ve dışanda görevli bü-
yükelçilerden konu ile ilgili bulunanlar Dışişleri Kon-
ferans Salonu'nda Dışişleri Bakanı'nın başkanlığın-
da toplanırlar ve konuyu birlikte incelerlerdi. Bazen
son toplantıya Başbakan da katılır ve kendisine ge-
niş bilgi verılirdi. Toplantıda herkes kendi görüşleri-
ni, bunlar kimi zaman farklı nitelikler gösterse bile ser-
bestçejfade eder ve kanaatlerıni, dayandığı neden-
leri izah ederdi. Son kararı bakan veya gerekirse baş-
bakan alırdı. Dışişleri Bakanlığı uzman kadroları, ba-
kan ve başbakan arasında daimi bir işbirliği meka-
nizması mevcuttu. Sorunlar hakkında birtelefon gö-
rüşmesi üzerine hükümetçe karar alınmaz ve hele
sonradan pişman olunabılecek kararlar acele açık-
lanmazdı.
Kardak krizi, sistemi altüst etti. Başbakan, bakan,
muhalefet şefleri ve dışişleri arasmdaki irtibat kop-
tu. Kardak bizimdir diyenler, Kardak bizim değildir
demeye cesaret edemeyenler, karşılıklı cephelere
ayrıldı. Başbakan Yılmaz sorumluluğu Dışişlerıne
yükledi ve TBMM'nde meslek mensuplarını ağır suç-
ladı. Bu açıklama yalnız bakanlık müsteşannı değil,
bütün meslek memurlarını üzdü. Çok sevdikleri es-
ki bakanları Yılmaz'a bu davranışı yakıştıramadılar.
Kimileri, Kardak'ı Lahey Adalet Divanı'na götürelim
dediler. Bugün Dışişleri Bakanı, Lahey'i son çare ola-
rak gördüğünü. Yunanistanla aramızda bütün sorun-
ların bir paket halinde Adalet Divanı'na götürülme-
sini düşünebileceklerini belirtti. Taraflar yakın dost-
larım. Bu tatsız ve yararsız tartışmanın dışında kal-
mayı yeğledim.
Bu arada. konuları yakından bilen değerli bır eski
büyükelçi dostumdan bir faks mesajı aldım. Bu me-
sajı aynen yayımlıyorum:
"Kardak krizinden sonra bu kayalığın aidiyeti ko-
nusunda basınımızda çıkan çalkantılı neşriyatın ve
yapılan beyanların dış politıkada tevlid ettiği rahat-
sızlığın bizi yeni sıkıntılara sürüklemesinden kaygı
duyuyorum.
Bu bağlamda, Türkiye'nin Yunanistanla arasmda-
ki Ege sorunlarının hepsini son çare olarak Ulusla-
rarası Adalet Divanı 'na götürebıleceğine dair açık-
lamalar yapılmıştır. Bilindiği gibi Türkiye, şimdiye
kadar bu sorunlann iki ülke arasında müzakere yo-
lu ile hallinden yana olmuştur. Yunanistan ise Ege 'de
Türkiye ile görüşecek bir sorunu olmadığını, sorun
diye sadece kıta sahanlığının bulunduğunu ve onun
da çözümü için Uluslararası Adalet Divanı 'na gidil-
mesi gerektiğini savunmaktadır.
1976'da Brüksel'de Palais d'Egment'deki Demi-
rel-Karamanlis buluşmasında kıta sahanlığı konu-
sunda bir kompromiye varılmış ve bu soruna önce
ikili görüşmeler yolu ile çözüm aranması ve bundan
sonuç alınamazsa o zaman Uluslararası Adalet Di-
vanı 'na gidilmesi hususunda ıki taraf mutabık kal-
mıştır. Bu mutabakat Yunanistan 'a hak etmediği bir
güven gösterisi olmuştur.
Konu bu şekilde bir yöntemle ele alınınca ikili gö-
rüşmelerden tabiatı ile sonuç almaya imkân yoktu.
Çünkü Yunanlılar samimi değildi. Nitekim Brüksel
mutabakatı üzerine Türkiye ile Yunanistan arasında
kıta sahanlığının paylaşılması konusunda yapılan iki-
li müzakereler sırasında Yunanlılar hep işin ikinci
safhasını yani yani Uluslararası Adalet Divanı 'na gi-
dilmesini kafalannın içinde planladıkları için hiçbir
yapıcı yaklaşım göstermemişlerdı. Müzakereler bu
yüzden tıkanmıştı.
Kısaca, Yunanlılar Brüksel mutabakatını 'Işteko-
nuştuk. Sorunu ikili müzakere ile çözemedik. Haydi
şimdi biriikte Adalet Divanı'na g\de\'\m'şeklindekibir
senaryo haline getirmişlerdi.
Bu defa da aynı oyuna gelinmek önüne geçilmez
bir davranış olacaktır. Yunanistan 'ın politikası değiş-
memiştir. Yunanistan tutumunda ısrar edecektir. Oy-
sa kıta sahanlığı, Türkiye için başkasının hakemliği-
ne bırakılamayacak kadar önemli ve hayati bir ko-
nudur. Türkiye 'nin bu konuda ikili müzakerelerden
başka seçeneği olmamalıdır. Adalet Divanı'ndan
uzak durmasında yarar vardır. Adalet Divanı tatbi-
katta hukuki olmaktan uzaklaşarak siyasileşen bir
kurul haline gelmiştir. Çünkü bu kuruluşlarda, na-
muslu ve dürüst insanlar kadar bu meziyetlere aynı
hassasiyeti göstermeyen insanlar da görev almıştır
ve bunlar perde arkasında yapılan gizli pazarlıklarla
nemalandınlabilirler. Biz buna rağmen La Haye gi-
dersek, Kardak'ın yani sıra kıta sahanlığını da kay-
bedebiliriz."
Isminin açıklanmasında yarar görmeyen meslek-
daşımın bu görüşlerini ilgililerin dikkatlerinesunarırrh
Ateşkessürüyor
Güney Lübnan'da
eve dönüş başladı
Dış HaberJer Senisi - lsra-
ıl'in Hızbullah gerillarına
karşı sürdürdüğü operasyo-
nun 16. gününde ateşkes ilan
edilmesiyle Güney Lübnanlı-
lar kon\oylar halinde e\ e dö-
nüş yolculuğuna başladılar.
Kon\o\ lann vollan tıkaması
üzerine Lübnan ordusu. ara-
lıklı yola çıkılması yönünde
halkı uyarırken Israil saldırı-
ları sonucu havatlarını kay-
bedenlenn anısına da tören-
ler düzenlenivor. 18nisanda
Nebatiye kentinde Israil
bombardımanında aynı aile-
den 9 kişinın ölmesi anısına
düzenlenen törene binden
fazla kişinin katıldığı bildi-
rildi. Cana kentinde Birleş-
miş Milletler sığınma kam-
pına düzenlenen tsrail saldı-
rısında ölen 98 kişi için de sa-
lı günü büyük bir tören dü-
zenlenecek.
Öte yandan dün Lübnanlı
askerler \e Hizbullah geril-
lalannın halkın rahatça geri
dönüşlerini sağlayabilmek
için birlikte vollan onarmaya
başladıkları kaydediliyor.
Operasyonun Lübnan'a nıa-
liyetininyarım milvardoların
üzerinde oldıığu tahmın edı-
liyor.
Bu arada. Israil Başbakanı
Şimon Peres. Lübnan'da sağ-
lanan ateşkesin başansınm
Surive ve Lübnan ile barış
görüşmeleri başlatılmasına
bağlı oîduğunu söyledi. Fe-
res. ABD ve Israil arasında-
ki askeri ışbirlığını güçlendi-
rici anlaşmalar yapmak üze-
re VVashington'a gitti.
ABD'nin arabuluculuğunda
İsraı! ve Lübnan arasında ılan
edilen ateşkesin hemen erte-
sinde gerçekleşen bu ziyaret-
te imzalanacak ilk anlaşma.
İsrail'in terörle mücadelesin-
de ABD yardımındaki artışı
kapsıyor. Söz konusu anlaş-
manın ^artları mart ayında
ABD Başkanı BillClinton ın.
Islami militanların bombalı
saldırılarında 63 Israilli'nin
öldürülmesı iberine Kudüs'e
vaptığı ziyaret esnasında be-
lırlenmişti. ikinci anlaşma i: se
Hizbullah örgiitünün Isn \\
topraklarını hedef alan Kat-
yuşa roketlerine karşı ABD
askeri yardımını öngörüyor.
Peres ve ABD Savunma Ba-
kanı VVilliam Pern daha ön-
ce " Nautilus Taktik Laser"
diye tanımlanan ve düşman
roketlerin havada inıhası an-
lamına gelen bu sistem üze-
rinde görüş birligine varmış-
lardı