Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
g 5 NtSAN 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
İSO Baskanı Kavi sucladı
*Hükümet
enflasyona
sığınacak'Ekonomi Servisi -tstan-
btıl Sanayı Odası Başkanı
(İ SO) Hüsamettin Kavi. hü-
kümetın yapacaklarını enf-
lasyonla gerçekleştirmeye
çalı»iacağını söyledi. 1996
verılerinın enflasyonla cıd-
di bir müeadele yapılacağı-
na ilişkm olumlu hıçbır ışa-
ret vermedığine dikkat çeken
(Cavi. "Birbütçeaçık üzeri-
ne kurulmuşsa. bu açık büt-
çenin yüzde30'lanna ula-
şı>orsa, kavnakların
hângi önceliklere har-
caııacağını görnıek,
devletin görev leri için
ne kadar ka> nak ay ıra-
bildiğine bakmak önem ka-
zanıyor..\ncak neler y apıla-
-caksa bunlann olanla değil
olmayanla yani enflasyonla
•gerçtkleştirileceği ortada"
liedi.
lSO'nun aylık olağan
nıeclis toplantısı dün yapıl-
_dı. Toplantının açış konuş-
masını yapan üda Başkanı
Hüsjmettın Kav ı. "Eğerbu
mali yapı yüzde 140 düze-
yindeki > ılİık bileşik faizler-
İe finanse edilivor. tnflasvon
da yüzde 80 düzeyinde ger-
çekleşiyorsa ve reel faizler
yüzde 30'lann üzeruıdeyse
sanavi kesimi faaliyetlerini
nasıl sürdürvcek istihdanıı
nasıl sağla>acak?"diy esor-
du. Kamuoyunun hâlâ yük-
sek faiziıı ve rantın ekono-
miyi nasıl tahrip ettiğini an-
lay amadığını belirten Kav i.
sokaktaki insanın bugünkü
tabloyu bir kader olarak al-
gıladığına dikkat çekti.
Milli gelirin dağı-
lımı incelendiğinde
geçıcirakamlaragö-
re tarım dışı maaş ve
ücretlerin 1991 'de yüz-
de 34.6 iken 1995"te yüzde
22.5'egeriledığıni vurgula-
yan Ka\ i. "Kira,rantvekâr
gefirlerinin toplamı 1991'de
yüzde 47.6"yken, 1995"te
61.3'eyırnıanıyor'"dıye ko-
nııştu.
Otomoriv Sanayıcileri Der-
negi Başkanı Aü l'hsan İlkba-
har da Almanya'nın kulla-
mlmiş otomobil satışı konu-
sunda baskı yaptığım belir-
terek bunun sektör için fela-
ket olacagına dikkat çekti.
Hastalık 4-5 yıllık kuluçka dönemi sonucu ortaya çıkıyor ve teşhis merkezi yok
6
Deli dana vok
9
demek delilikEkonomi Servisi - Tüıkı-
ye'de et tüketiminin kriz se-
\ ıvesinde gerilemesi üzerine.
besiciden, sanayiciye. ithalat-
çıdan. Sağlık\eTanm Baka-
nı'na kadar ilgili tüm çevre-
ler "Deli dana yok" açıkla-
malan ileolayısogutup.tüke-
ticıyi sakınleştirmeye çaba-
larken hastalığın aslında uzun
bir kuluçka dönemi olduğu, bu
yüzden şiındiden kullanılan
kesin ifadelerin gerçeği yan-
sıtmadıgı vurgulanıyor.
Ingiltere'de bu alanda ih-
tisas yapan fsıanbul Üniver-
sıtesi \ etenner Fakültesı Mık-
robiyoloji Anabilim Dalı Öğ-
retinı Üvesı Doçent Dr. Hü-
seyin Vılmaz. halk arasında
deli dana olarak bılinen has-
talığın hayvaniarda kııiuçka
süresinin 3-4 yılı buldufiunu
belirterek 1995-1996 yılla-
nnda ithal edilen canlı hayvan-
iarda hastalık olnıadıgını söy-
lenıek için erken olduğunu
dile getırdi. Söz konusu hay-
vanlann incelenmesi veklınik
bulgulannın değerlendınlme-
si gerektiğinı savundu.
Daha önceki yıllarda ithal
edilen hayvanlanu hastalıklı
olabileceğine dikkat çeken
Yılmaz. deli dana hastalığının
difteriya. ensofalit. kuduz ve
bey ın paraziti gibi bey ınle ıl-
gili hastalıklarla kanştınlabi-
leceğini açıklayarak deney ım-
li olmayan kişilerin kolayca
yalnış teşhis koyabilecekle-
rini bildirdı. Türkiye'de bu
konuda deneyımli uzman sa-
yısının sınırlı olduğunu ifade
l retici.ha\\anlar\aölnıekü/ere\kt'nyadaoldüklenMnıra\eteriiH'rvbaşvuru>()r. j
Üreticiye
tazminatyok
Ingiltere'de deli dana hastalığı
nedenıvle zarar eden üreticiye AB \e
hükümet destek verirken Türkiye'de
üreticiye sahip çıkılmanıası birçok
riski de beraberinde getinyor.
Türkiye'de üretıcinın zarannın
yalnızca tüberküloz. bruselloz. ruam
ve sığır \ebası gibi hastalıkların
başgöstermesi halinde karşılanması.
hastalıklı hayvanlann yok edilnıek
yerine kesilerek pıyasaya sürülmesi
tehlıkesi doğuruyor. Yetkıliler.
anayasada bıldırimı zorunlu
hastalıklar arasında yer almaması
nedeniyle üreticiye destek
verilmeyeceğıni kaydettiler.
eden Yılmaz. deney inıli ki-
şılerin benzerı \akalarla bu
zamana kadar karşılaşmamiş
olmaMnın "hastalığın olmadı-
ğı" anlamına gelmeyeceğmı
süyledi. Türkiye'de 'deli da-
na \ ı tespıt edecek laboratu-
\arlann bulunnıadığınadeği-
nen Vılmaz. anıacının "deli
dana hastalığı \ar" çığırtkan-
lığı \aparak lıalkı telaşı dü^er-
nıek olnıadıgını söyleyerek
\alni7ca gereklı tedbirlerııı
bıranöncealınmaM için u\a-
rıda bulunduğunu belırtti.
1988 vılında tngilteıe'de
hayvansal kökenli \emlerin
sasaklandığını hatırlatan Yıl-
ınaz. 1992 vılında hastalığın
bildırıını zorunlu ha>talıklar
grubuna alındığını anımsata-
ARÇELIK A.Ş. YONETIM KURULU BAŞKANLIGI'NDAN
(2499 Sayılı Kanun Hükümlerince Yapılan Duyuru)
ÖZET BİLANÇO VE GELİR TABLOLARI
31.12.1995 -31.12.1994 TARİHLİ ÖZET BİLANÇOLAR (1.000 TL)
»KTİF (VUUUAI)
ÖIKnJMNUI
11.12.19M
u.m.m.sts
( ( i a UKU TICUI
D. OBtl USA .
f sronw
HnUa
7
! DEî! Vm\
N-DUf/UI VM1K1AI
lUZUKVUd'TKMltUOIUt
I4«.W.Î33
Ili.itî.OOO
U.511.042.727
1.775.8*7
3.842.45? «0«
414.420,000
1.734,*" S1S
1.542 0*4
I5/S.5O3 26!
2.532.505.Sr
1.3O9.9S4.07İ
ISU.in,0t2
511.824199
llef.
S,«1257,Î7O
4.005 77!
7.IK.723
1.5OT.A1S ÎIS
3.891.U5151
2.NU7S.2U
4.427.443
I.434.U2
701.121.220
2.237.844.413
İM«*uta 1.743.mi21
9.782.117.234
34D.S23.14S
-Dİ24.7Oİ.7İI
618,874.493
f 22.121719
umajtm» am mua» m
1 ItojSapmBi&OTVjttkl 57.27i.SO3
3 S(joIrnn<rim
4-MunstamjsKntoH
vmm
756 252 371
4.800.348.328
151.518313
3.942,853 507
467.970.121
4.708.700
43.540.700
43.540.700
UTİf (VUUHLU) rOfUM 25,411,*7»,IS* 14,2J5.4*4,J23
HtU VWEÜ HMOAI
l tlWA S0K1A»
B- IICAH 80ICJI <«;
C Dlttî >ıS» VADELi BOItml
i SC
H-UIUN V1M1İ IOtQA«
1-FMU5JU SOKUI
( XS U.1W IUBl B0KJI
> I0K V! Gİ0H UKİUUİS
»özsıuun
CUİDONEM
JI.I2.mS
ll,10S,05l.7f7
2,80? 245.538
5,584 <04 '83
'491205832
0
>25!sM244
3,SO7,0U»5«
2.744,236 163
30.59S >K
52,44».3!S
679,'42 507
MKtlİMNM
11.12.1W4
6.M0.015,304
2.6İ5.372.O34
2.618.770 34i
1.406.704.25i
156 009
2,0*1, «2,755
1.714 234 877
0
14.712 JK
319.455.088
ü'nfh D6G£BL£«E DtÖt «TiŞi
3unr coriıttniaiı üejjeı Ajnşt
4 500,000 000
İ9s2?376
2 2«.l 88,254
1603,918.291
692269.9İ3
440,044,607
205 552.637
923.604136
• »ÎT DOtf» Üfl
ruir (UIHMOÂI) ronMi
8.105.409
»22,590.841
91.706.»57
331.İ23.08S
10S.107.t37
159.481,431
2 744,706
2 500000.000
69 627.37ı
1,321 J?7 798
SM.«S3.»S?
1 107 367JÎ8
I4,2*5.İM,<23
I (KAK • 31 U U I l « Vt 1«4. DÖNEMLHİttt tlT MAKO DtPNOTUUII (U>
«UT-TLI
'•IIIH ıı»l >Hiıı ıııHlHı lıııı ıl « i ı »<ı ın lTtlT |M< hıl tl.ımt '»1111.11 n, rmfiMi 'IT
n«'<s^*«t«>«»W
«c*n»taİOT7>*n* HDn k h * knrinbund» a n -yi orfntoı
fnmm 7*» luU #m mıhsrfK U ü ' *n* ondnn imf nâmât Um M S'ö» münn$k
Dil 1 H M H
ri gnB»n mt
fnmm 7*» luU #m mıhs ü *n* ondnn imf nâmât Um M Sö
Dillı 1 H M . H i
s 8
te WSn( «.5
15 31
1J30
S 1«4
Pay TsfBn Pfy OTBB (%) Hf Tıtan
'045 774 ; 3 l : 577 750
675 505 1500 375.000
823 İ3İ )VJ «54.875
19"4 rrkw ı«lw-|le Sıis'-ın
»rtm.Irtn
2'«JK*I9?< .»82
T
S0
Hfeml"; 17250
9»*1"4 900000
21Iwro;HS4 736000
5) W kM> *r« e « n M»«
tkınAhn
I TcMkr
ss3 a*
900000
520000 2!600C
kr« İMn
13500OC
1
buı lU.i)' f
1M5
KoU bjiMiıTirl W«I««.
fc 1 SX JOC1
1
» H «fcJ» M.
1994
MaTatvi
1994
VaM
!0*O|i5İ995
7) . isti»Ucf M k«f Işthi
DMâkl 1835 701
1.109164
«kKiklır
638734
696 998
}~, ~- .-^ -flrtc lıedRfın *«fflOTJbArw JTl 52' Tl
19% n» « 22S32 m# bsn SCM»* yl«ntan SKm K/3 »f*
Oi»ıı»B. t j M ı ı M M mijiit liniMiısaBslıpııârta
Iwto4> oM 3 »ı*i KUI nkt •• « » te w cte* Uokpn
v m 199514w
3 *fa< 4*0 y »
^ Srtet,
f « ka I—d Mka ft**r Y< 01de nboo pn k md «An «
i * ) ^ k i K htaıra nhalekı gni t«ta SB * 1M Ijrıs'n
B »)lllnTTllld»l Mlllılıt ılıllıı ıılılı ıl li|ilıiı>l m> aı<ıl.lıııllıı lıııı I
T C i * t «rtmfcj'ıın »SK e»ş oraı« « s t a jfte msı« ara tare tfcrt ûae! ı«dn *««İ8TOJ« «i»
w
1994 (*4> 6 Î « « M 1994 n> n 21982 sw* n faürte fflrtro* «HrâCtt p» teteıs
!»*»««!»> mrtsıuıta» Mtow«ı'adiSn^ni*5»«OT6m|Jwıır*«tnk 6 IsmK 1994 fe
Î M ^ t t d i t i i r t ^ r t b a l O * ! ? ^ * * !
u»!5KoplWlo**"08sot*lıı«ıfepbo»T>s» fcl|MBmVHUBIk»(i«kıoıı«
I31İ43 n <kD, 31 fc* 19»5 Ma *mfc j * «blmımio (uslMı *«b tom gdein cmnİE
M tar «oUnı ras Bofcre« dttkm iim **nxk Uhntefaeoivle tji Mnt ıte«fm<aıı»
İB iıw* t. jts *mym « n r t n ı vtm « etfcsî 120.1 M|s H119« • 3 8 Uyn İU *» l«!
I9rihn)« f
" ^ FuNrGer ^etedı jngt &;EB t:ıdan mgiMni ûıhiMİBiM HMnı 35 Tl'
ICIBII tamota ie Igi An* Mpm *»» Uo^lntaıaımJcıM
eSJ 14549n.'*(1994-13897IUdw*»»»*•»
M^OkHaBillınıd[«lk.
« » t a l *n bod*m« 1IIV •
«*»',15'io™*»or^
^ t J j M A ı r i ! » * Woyw*31
U1995 B*ne M> jmıtksm !*m*w i * ı otot* hraplonn Mteâ 65 2 H»(i>IU1994-389l»wn.ı
'. W«ı Jttmmıl î m «s* pnrm
p f a r m
€)(*» te f»J vMs izmd» 0»* Mn esns ghn* H» *ro
btsımraltdf 3'kı« 199: D»ı «bo^e «niiıuB M*ıs Yt ? w
" 4 295 «80fcm(105 4 t%> 11) <• 31 M> 199510* ıttoıyle Imsil aııfcB ot* F00V* iji « a jei w
II) nk
II <M teriv öa f
•Mt>raınlıÜ>xw>k »mn «jtt Irmsd İOT.B: . :r, •
I I İ M **ıi(ri. MfkeırijarnıM n
tanmt.i n)kl»i!-T»i4*j«rM*rtı3'Wt '»« »rh ıntaiylî U «78 827 U II994 7646404ÜT!»
376 93S Hi «cffit -™««»
M f
•8^0 tninl
togto Mon
i : 304 E34 '. 199< 3<,4 55£TU
] ' Klym 4S3 Dar ,1994
hnnıımlaı Rh W
> Wyw tB] Dvon,
«roMMtilart acrttt kKot I I I T '•: = M.V», 1?: Jdon ' "4
t) t « ™ l « r l Mgeten ıınnra r » " ı n M k *
I99S
«UUUM
; s
rm
3)FF
4, »
5, LİT
8 85! » 5
5 »8! ?49
19 453 110
4(70 247
ı: 500x0
KHOM
II S
3i JY
41 Ff
51 UI
5;«S
7IS8P
8, HFl
9) Of
TOPUU
57 924 150
ısosun
3J7 45325I
30 033 ?S3
4 277 831 297
2 409 272
432062
106 39*
384
526 705
244:72
236 23»
459 15B
4133
1470 505
* . TIK.Ş*»
3444 545
75! 14»
222 398
344 724
160 718
15394
58391
3 948
20
5073307
DitiıTatai
' '04 5*4
4 230 625
26 308 252
2 73132'
Devfa Tifan
48 465 BU
400f3'CS
335419317
74 565131
815 25» 372
114 318
: 32E 583
212M
1C5444
190446
14S540
621223
130220
539 777
19 507
405
140770
m
3 705423
l « OrtdriK, islhidar vt kajkj vtdıUÜBf MBM m t n ıcrntl ftdUl. hMM, n m dr. )M
wlo(>0r1ı*kH.lttı«tM
<fc.kt4JrtW: : : - « < 55 ? " "J
•U1.-1I.12.I99S «11994 HESAP MNEMEDİ 02X1IHUR 1AM.0UII (1.000 Tl)
ş
8-51IlSU(Mll!ltDIIWIflll
C-IPSHSU»
sssmı(nrt
f- 3C(! FMlJYETlf«K« GHMB « Û(UI
fr * t ( FMÜyFlf(OEN aKHEI VÇ UMtlM 1'
Mümdr
I- O*S)İÜSHİ GFJJftB « ÛBA»
> OU&NÜSTU a«aE« n JAÜUUJ I
DOHEMSA*
< 0D9KCH VFJKIV! JÖHJS» «jnj«lULUBfl 0
CUİMNW
Jl/ll/HM
52 273 047 rj
2,800 718447
49.472329 503
35 471251328
13801038175
6,531 793 S74
7İ69 244 499
757 503,883
1307 740544
2.254.H9442
4.464.028J76
60.023,9.2
251.923,332
4.272.129 006
12SI 952 37
3.010176 S35
OftGliMNEM
11/12/1994
26 110.530943
1 192.594.426
24 917 936.537
17 S77 02335i
7 0409:3.181
2 7İ9 498 738
4 25',2!4 443
882.918 769
708.597.S84
2795,382.574
1.630,153,052
4.060.163
2rS3782B
1356 380387
24» 012.659
1 107 367 72!
1 <XM -11 UJU1K 1995 VI 1994 MEUP NNUUEIIİNE «JT MUS I/ULUSU MPMOO«I
(Alui bttrtİMAıt IHyaı Tl)
199S 1994
l ) M « ^ n t ı > > o r t n M ) i M t r i J t l t h > t l » N W B « y f a n 1984096 1047676
aı*Tcr>sn»j«Wt- IÎ52 8O6 I028 2S
1
«oı»OTO,cn(»s™ıjdreı 1364 642 704 571
a»! Isf»»feg»i«raote-*çcr mjnrm ^ o » 588 164 323 7İ0
* k * 3 ' î ^ 19395
1994
3 447 427
416173
21 Flim.iı rtMİml »t ktraH fkttritrn 1323 585 Tl 19ti SÎ5144 Tü
I99S
11 FTi.ı^ !•• hBHimıı yılııl.i : 3 447 795
c Dmr™Mnew«*- 895568
b > S h W
II994 İJ1545T1
S)OıMlgr.Hhırt^k>
2 340 23C 2 7!5 383
hM>, bo)k oı**li .< isft^Mt SjS l o - . Marc 26 403 r,
199$ 1994
SfflBİoı 2CS37 282 10 061084
HltrUS 16544472 8 471987
Wor 13313412 6231836
i) TİMti. knhı M » n iytMTİt şMİ mttk. r^> ItMntMöc. ıntl ıriofa yiıd»Wn gii
•sl mntt'ıcılert ım tmtmiı l a f a a îırel n kmtri narloolitriK lw*m hrton:
85 33;iı -«4 43 1 "1 TL
dmşnorn»
19t5 I « M
14 429 423 '6M441
12 535 733 5 608 119
») ÖnU « • » fck» fBtr v. yMtf tt ânki « M M m pfe »t i
* Tenrnuz '594 ıcH' ve 2'932s3«ı Pnm 9cz*ie »jwntaxTak ıvaH-jij
0
ji!r 3mc
/
W
r
c"fcte*esas Dyjtfanm 25
« w 1995 J» «4108 a«*taıui] 1 Oai 19°4 Bnhnleıi jaeı *x» .;-. c? 'irr.:«ı w |ö*»r çüdnfa
koymUmanrtmnıUı 132 243 Hot». 31 «mt '-595 »>H -to^t » ı m g*tetteo™ıas«*«* !«*•
*nem jddn « * n h n U n »
25 «an 1995 gn w 4108 J>|* kom güR yopia t ^ j ü t o nBKMKk 56 877 R. gelj H 11 426 H J*. r**A
•ogı %*ı »OTUS t*jp 31 M l l 995 < * * B ^ «MOT j * «MMMIO ı » s t o * 56.877 H's üınkı dönm
geftinı « 114261 s «omfa «nen ptota U n amndtt a M i «
1*1 DOBT <ta*Q-SsM ftMır n « l >
Tkfan G»*ınyn mma ndnbı 5 Hıyıs 1994 kriMl ı M n ı slitn poM t«ra«aA. sıktfas tot « j
»«ta*U*.}
aı*M» S r i f « l ? 9 3 # k i ^ * ! * » 5 ! ( : ; * » i T * f c v « » 9 S . i
? i ; ' ' ! w
«hmle «pkmi *ı» <aamol5Jj»* tran ?* >*«ıa]W (trsrt*ı>B rt *5w0* jıMo iıim «llnln
11) Msst b o M Ur n Inh m ı
Sm«!r!h)B»<»n*'ıui!«nlV« lOunonilablf dojnlfca»* jrMetek 15'5 000Illk MlMm 1 175000
U'B» « * » lM*c* iOTtv povbK mtaç tdfatl. btbfe 450 000 Tl -ın «üjmranddoMom» !%10
k « 5 000 Tl'i* I» teeyt 500IU kırakflınhB»
A8CEIK «HONIM SlRHETrMH I OCM • II MİUK I99S VE 1994 NCStP DÖKBMnfNE tİT
UG4MSIZ DENniM RAPOSU
taeB lnoon Srt»'™ı 31 «n* 1995 << 1994 «rttoı « a ı * « m t a r s M*kı b*xı*m « i «rtsde «nc
ewn hRtç dont^cm af gefc tDblokra K Igft dpnriom KHemQ bulunüfvuz İKiöeyemı genel kdx-i çömcs
l 6 i Ü * g * S 4 * l 4 )6 ı S ı e 9 g S 4 B « m * < 5
GAûiraüı 9in | W sb kmr* a * » ml t i M t ta* «nawı SAO'nı 31 V * 1995 « 1994 wHı-r-e,
gmek fliofc famm n bu RMenlt sono cwn hesolfanıJBMie<ir geıtBk inJrfBt Kmdam. bı ğncdu dönemfc^^trt'
MSMUISOMST MUHUOKİ MALİ «jJMVİRh UtOH« JİKBlt • MBMO Of Flta VMTEmOUSt
rak " Ha> \ aıısal kökenli > em-
lerin yasaklanmasıııa karşın
hastalığın 5-6 >ıl sonra \ine
«üıulemdc olnıası düşündii-
riieü bir durumdur" dedı.
Baş\ uru yok
Yılnıaz. "Valnızca ha> van-
ları ölnıck ü/ern kcıı \ a da öl-
dükten sonra bi/e baş\ uru-
\oriar" dı>e konuştıı. Deli da-
na hastalığının ko\ unlarda gö-
riilme nskinin vüzde I oldu-
ğunu belirten Yılmaz. ko\ un
iiretinıi şapaiKİftliklerleıle-
tı^ım kıırduğunu halırlatarak
bazı çıt'tlıklerden geleıı nıek-
tuplaıda deli dana lıastalığı-
nın belirtileri arasında yeralan
sinır sısteıni bozukluğunun
koyıınlarda görüldiiğüııe da-
ir bilgi bulunduğunu anıtn-
sattı.Lstanbul Ünhersitesi \'e-
terınerlik Fakültesi Mikrobi-
yoloji ABD Öğretim Üvesi
Prof. Atilla llgaz. Türkiye'de
deli dana hastalığı ile ilgili
neredeyse hıçbır araştırma \ a-
pılmadığını. yalnızca yurtdı-
şındaki çaüşmalann ı»ığı al-
tında yonım yapıldığını bildı-
rerek buna karşın \etkililerin
- I iirivive'dc deli dana hasta-
lığı>ok" açıklaması yapnıak-
tan gekınmedıklerinı bildır-
di. Deli dana hastalığının ha-
fıt'e alınmaması gerektiğinı
savunun llgaz. henüz hasta-
lık tespit edılmemişse. bu du-
runıun hastalığın tespıt edile-
meıniş olnıasından da kay-
naklanabileceüini bıldırdi.
Türkıye'nin hangi yıllar-
da. hangı ülkelerden et ithal
ettiğinin kamuoyuna açıklan-
ması gerektiğinı bildıren llgaz.
bakanlığın üni\ersıtelerle ıs-
bırliği halinde çalışması ge-
rektiğinı vurguladı.
Setbir Ba^kanı DoğanN'ar-
darlı. ithalatın dirckt İngile-
tere'den yapılıyorolmaması-
nın bir şey ıt'ade etmediğinı
kaydederek 3"üncüdünya iil-
kelerı \asıtasıyla Türkiye'ye
hastalıklı hayvanların girebi-
leceğini bildirdi.
Türkiye'de deli dana hasta-
lığı bulunmadığı konusunda
ısrar eden Tarım Bakanlığı
ıse bunu Türkiye'de deli dana
hastalığının teşhis edilmemiş
olmasına bağlıyor.
IFC'nin yatırım önceliği imalat, finans, tarım, turizm
KOBİ'lere 160 milyon dolar
tkonomi Ser\isi - Dün-
>a Bankası'nınalt kurııluşu.
lııternatıonal Fınance Cor-
poration(IFC). 19%yılmda
Türk özel sektöriine \ aklaşık
160 mıN'on dolar vatınmyap-
ma>ı planlıyor IfCBaşkan
Yardımcısı jannik Lindbaek.
geçen v ıliarda Türkiye'ye or-
talaına > ıllık IO(J milyon do-
lar tutarında \atırını yapıl-
dığına işaret ederek. " 19%"da
ö/clsekrrire>aklaşık 16l)nıil-
\on dolarlık bir > atırını yap-
ma>ı \e pmjeler için de 2(M)
miKon dolarçıkarnıa> ı plan-
hyoru/" dedı.
IFC'nin dün düzenlediği
basın toplantısında konıışan
Lindbaek. Türkiye'ye yöne-
lik kredı ve yatmmlamıın
imalat sektörü. finans sek-
törü. tarım \ e turızmi iı;erdi-
ğıni söyledi Türk ışletme-
IFC Başkan Nardımcısı Lind-
baek: 100 milyon dolarvdürdık.
lerine bugüne kadar yatırım
ve kredı olarak I mılyar do-
lar sağlayan IFC'nin bütün
dünyada küçiik ve orta öl-
çeklı işletmelere ağırlık ver-
diğine işaret eden Lindbaek.
IFC kredileri nasıl kullanılıyor?
• Yenı bir proje üreten ya da \ar olan ışletmesinı
genışletmevi i.steyen herhangi biryatırımcı doğrudan
IFC'ye başvurabilir (görüşme talep etmek ya da taslak
projeyı göndermek sokıylaı. Bundan sonra. IFC.
yatmmcıdan ısteyeceği ayrıntılı bir fizibilite raporunu
deöerlendırerek karara \arır.
• İlgili ülke hakkında bilgi sahibi olan çeşitli
uzıııanlardan olıışan değerlendınne kurulu. projenin
ekonomık. malı \e teknik \önlerini. pıoje sahasını da
ziyaret ederek ınceler \e önerilerini üst yönetıme
bıldirir. Proje onaylandığı takdirde yasaİ işlemlere
ucçilir.
M IFC. projeyle ilgili gelişmeleri yakından izler.
Türkiye'de de önceliğin or-
ta ölçeklı işletmelere verildi-
ğini ifade etti.
Leasingin küçiik ölçekli
işletmelere dola\ lı yoldan fi-
nansman saglamanın etkın
>ollarından biri olduğunu
söyleyen Lindbaek. özel sek-
törün yeni yeni oluşmakta
oldugu Dogu A\ rupa üikele-
rinde doğrudan vatınma baş-
\urabıldiklerıni belirtti.
Koçbank'a 85 milyon
dolar
Ö7ellliklegelîşmekteolan
iilkelerde özel sektörün ge-
lişmesini hedefleyen \ e Tür-
kiye'de de yaklaşık 40 y ıldır
faaliyet gösteren IFC. son
olarak 22 nisanda Koçbank
ile 85 milyon dolarlık uzun
vadeli kredi paketinin ön an-
laşmasını imzaladı.
85 milyon dolarlık finan.s-
man paketinin 25 milyon do-
larlık kısmı IFC'nin kendi
kaynaklarından temin edi-
len. üç yılı geri ödemesiz top-
lam 6 yıl vadeli krediden olu-
şacak.
Geri kalan 60 milyon do-
larlık kredi ise \e\\ York
Borsası'nda ihraç edilecek
tahvilleryoluylasağlanacak.
IFC'nın Türkiye'de ilk kez
uygulanan bu finansman mo-
deliyle. New York Borsa-
sı'ndan Koçbank'a kaynak
saglanmış olacak.
IŞÇININEVRENINDEN
ŞUKRAN SOIVER
Bu Leke Çıkmaz
Önceleri, en son Çiller olayında yaşadığımız üze-
re, siyasette boğazına kadar kırliliğe batmış lider ve
kadrolann, hesap vermemek üzere çırpınışiarını, bu
uğurda her şeyi göze almalarını anlayamıyordum.
Toplumun gözü önündeki insanların kamu vıcda-
nında aklanamadıktan sonra, bilinen yasal yollardan
hesap vermemenin bıryolunu bulsalardaenindeso-
nunda siyaset meydanından silinerek, toplumda
saygınlıklarını yıtirerek cezalandırılacaklarına inanı-
yordum.
Şimdi siyasetin, böyle şeylerden etkilenmeyecek
kadar çok kirlendiğini düşünüyorum.
Ayakta kalmanın bir yolunu bulurlarsa, her tür kir-
lenmeye bulaşmış liderler, bu kez beceriklilikleri(!),
hesap vermekten kurtulmaları nedeniyle, yaptıkla-
rını yanlarına kâr saydırabilmekten, puan toplar ko-
nu_ma geliyorlar.
Özal hanedanının bulaştığı kirlilikleri, boyutlarını
bir anımsayın. Mafya hesaplaşması. Civangate ile
açığa çıkan halkalara rağmen Ozal. kurtarıcı(!) lider
gibi anılıyor.
Medyatik dünyada, kendine, çıkariarına yabancı-
laştırılan yoksul vatandaş, bütün ıçtenliği ile Özal'ı
büyük kurtarıcı(!) olarak görebiliyor, mezarı başında
yokluğuna dövünerek ağlıyor.
Özal, yarattığı yükselen değerleri ile, işini bilen
memuru, zengine olan aşkıyla, lüks otefden ucuz ola-
maması gereken hastane yatağı felsefesiyle. yoksul-
dan alıp vurguna. ranta akıttığı. adı ekonomi, özü pa-
ra politikalarıyla, mezarı başında ağlayan yoksulun
hayatını kaydırmışken, kurtarıcı gibi seviliyor.
Ya sonrakiler?
Neredebiryolsuzluk. birskandal patladıysa, han-
gı politık karıyeri olan ıçın "işîbitti" dıye düşünüldüy-
se. sanki tam tersı oldu.
Yeğenlenn, kardeşlerin, evlatların, siyası liderin
yüzü suyu hürmetine köşeyi dönmeleri olağan ka-
bul edilir oldu.
Milletvekillerinin iş takibi ile çıkar sağlama, köşe
dönmesı nerede ise erdem sayılacak.
Kilit bürokrasinin geliri ile ölçülemeyecek serveti
ayıp değil, başarı ve siyasette yükselme ölçüsü.
Gerçi Çiller ailesi, gerek kişisel servet, gerek Ame-
rika'dakı malvarlığı, çiftlik yalanı, TEDAŞ veTofaş'ta
biraz ölçüleri kaçırmış gibi gözüküyor.
Ama pek çok kişı, Çiller'ın denge ve manevralar-
la bugünleri atlatması halinde, becerikliliği nedeni ile
daha da saygın bir lider konumunda olabileceğini
düşünüyor.
Ne de olsa Mercümek'li Refah'ın, iktidar yolunu
açmak üzere Çiller'in üzerine gitmesi, ANAP ve
DYP'nin yolsuzluk dosyalarının diğerlerinı aratma-
yacak kabarıklıkta olması, Çiller'in sıkışınca Refah'a
iktidar ortakhğı önerebilmesi, ANAYOL bozulursa,
ANAREFAH'ın gündeme gelmesı.. "tencere dıbın ka-
ra, seninki daha kara" hesabı ile vatandaşı seçenek-
siz bırakıyor.
Vatandaş, kirli siyasette, kirliliğe bulaşmış liderle-
rin, kirliliğe ortak kadrolarla oluşturduğu parti yöne-
timi ve parlamentonun ıçinden ciddi bir temızlik iş-
leminin çıkmayacağını biliyor.
Siyaset, siyasi lider ve kadrolar, büyük çoğunlu-
ğu ile hiçbir deterjanın, temizleyicinin çıkaramaya-
cağı kara kara lekeler almış bulunuyor.
Çiller ve diğerleri, dosyalar savaşını atlatabılirler.
Çocuklar, yeğenler, kardeşler, ortak bakanlar, mil-
letvekilleri, bürokratlarla yarâtılan çıkarlar. yolsuzluk
ve vurgunlar bugün için kabul görebilir.
Kirliliğe bulaşmamış olanlar bile ittifaklar, koalis-
yon hesapları, çıkar, oy kaygısı adına kirliliğe, ger-
çekten hesap sormamakla ortak olmuş bulunuyor.
Yolsuzluk dosyaları. uzun bir zamandan bu yana
siyaset hesapları, oyunları içinde, yalancıktan orta-
ya çıkanlıp çıkanlıp sonra tozlu raflara kaldırılıyor.
Ama bu kocaman kocaman, kara kara lekeleri
kim sılebilir?
Özal'ın mezarı başında ağlayan yoksul vatandaş.
Çiller'e sevgi çemberi. Erbakan'ın pirupak(!) hava-
larda güç gösterileri bugün için geçerli. Ama hele bir
çarklar, gerçekten hesap sormadan, temizlikten ya-
na ışlemeye başlasın. bakın nasıl her şey değişiyor.
Bugünü kurtarmak. ayıpları. kocaman kocaman,
kara kara lekeleri silmıyor.
Çiller ve diğerleri, hiçbir temizliğin, deterjanın
çıkaramayacağı kara lekelerle yaşamaya mahkûm
bulunuyorlar.
'f%
E R G İ N Y I L D 1 Z O Ğ L I
• /
Toplumsal konsensüs lıızla bozuldu
M
erkez ülkelerde.
19-0lerdegenelbirdü-
şük üretkenlık \e kârlı-
lık kn7i \ aşanıy or. bu da
enflasyon, artan işsizlık \e gittikçe
şiddeti artan grev \e sendikal müea-
dele olarak kendini gösteriyordu. Bu
üretkenlık \e kârlılık krizı içinde bir
çözüm arayan hükümetler. giderek
enflasyonla mücadeleyeöncelik \er-
diler. kârlılık \e üretkenlık krizıne
karşı geliştirmeye başladıkları polıti-
kalan bu söylem altında uygulama-
\a koydular.
1970'ler boyunca. devlet politika-
lan giderek. sermaye ile sendikalar ara-
sında. ücret ve ışyerinın kontrolü. ma-
kineleşmenın hızlanması \e işçi çıkar-
nıa gibi konularda >aşamın çatışma-
larda sermayenin. yeni \öneliminı
destekleyecek şekılde deâişmeve bas-
ladı.
Buna paralel olarak. gelişmiş kapi-
talist ülkelerde de\ letlerde. sermaye-
nin dün> a ekonomisindekı düşük üc-
ret bölgelerine göç etmesini \e bura-
lardaki koşııllara uyunı sağlamasını
kolaylaştıracak dış politikaları da
önem kazandı.
Devletin bu yeni yönelımi. çoğu
zaman sos> al demokrat hükümetler ta-
rafından hayata geçirildiği için. sen-
dikalar. işçı hareketi \e sosyal de-
mokratlararasındakıkı karşılıklı işle-
yişi bozmaya. \arolan ücret ilişkisi-
ni tahrip etmeye başladı. Bu. çalışan-
ların ekonomık büyünıe döneminde
elde ettiğı kazanımlannın geri alınma-
ya başlanması anlamına geliyordu.
1970"lenn ortalanndan itıbaren mo-
netarizmin \e piyasa ekonomisinın
baskısı artarak hissedildi. Örneğin İn-
gıliz İşçi Partisi giderek monetarıst.
pıyasa yanlısı \e emek aleyhıne po-
İitıkalan benimsedı Böylece. 1950-
70 arasındaki toplumsal konsensüs.
hızla bozulmaya başladı. 1980'lerde
Keagan\e T'hatcher'ın başını çektıği
"pi>asa retbrınlan". de\ letııı ekono-
nııdeağırlığınınazaltılnıa^ı. bütçe\e
dolayısı ile \ergi mükellefi üzerin-
den kamunun yükünün kaldınlması adı
altında sunulan özelleştırme hareke-
ti sırasında bu iyice ortaya çıkacaktı.
Özelleştırme ve sendikasızlaştırma-
ya yönelik çabalara işçilerin ve sen-
dikaların direnışlerinde sosyal de-
mokratlar. "vergi raükellefini" gücen-
dirmemek \e korkutnıaınak. serma-
yenin ve sermaye tarafından besle-
nen basının gazabını üstlerine çek-
memek için en iyi koşullarda sessiz
kaldılar. Örneğin. Ingiltere nıadenci-
lergrevınde olduğu gibi grevin lider-
liğini eleştirerek zayıtlattılar \e hat-
ta el altından gre\ i bitirmeye çabala-
dılar.
1980'lerin başında piyasa ekonomi-
si. globalleşme. özelleştiıme \e sen-
özellikle 1980'lerin ikinci yarisında.
spekülasyon kuharında dızgınlerin-
den boşandı.
1980'lerin başmdaki borç krizi. ge-
nel yapısal krizin dünya ekonomisin-
de genelleştiğini ve az gelişmiş ülke-
leri de pençesine aldığını gösteriyor-
du. Az gelişmiş ülkelerde dış borç
ödeme zorunluluğu \e yabancı kay-
nak bulnıa gereksinimi altında. INİF
\e Dünya Bankası. "VapısaJ L
:
yum
Programlan'* çerçe\esinde bir dişa
açılma. dış dünyada rekabet etmek
için işçi haklarına saldırı. iç kaynak-
ları ihracatı ve yabancı sermaye giri-
şini desteklemek için dışa yöneltme
çabasıyla da bir yoksullaşma başladı.
Şimdı. özellikle merkez ülkeler
O
zelleştirme. 1950-1970 döneminde gelişen
ve dünya ekonomisinde yaygınlaşan
sermaye birikim rejiminin, 1970lerde
başlayan krizine çare ararken ortaya çıkan bir
politikadır. Bu yüzden çok kapsamlı ve çok
karmaşık toplumsal etkileri olan bir projedir.
dikal hareketin direncinı kırma yo-
luyla krizi çözmeye hazırlanan Re-
agan-Thatclıer gibi politikacılar hü-
kümet olurken III. Dünya'da bir borç
krizi yaşandı. Azgelişmiş ülkelerde-
ki borç pıyasalannda yatınmriskiart-
tıkça mali sermaye hızla merkez ül-
kelere geri dönmeye başladı. Bildiği-
niz gibi 1980'lerde merkez ülkelerde
bir borsa köpüğü oluşmaya başladı.
Aynı dönemde mali sermaye. spekü-
lasyon olanaklarını daha iyi değer-
lendirebümek. dünya ölçeğinde hare-
ketini kolaylaştınnak için sermaye
hareketlerinin serbestleştirilmesi ta-
lebini daha çok öne çıkarmaya baş-
ladı. Pıyasanın serbestçe işleyişinın
önündeki engelleri kaldınîiay ı hedef
alan hükümetler. malı sermayenin bu
talebıni yerine getırmek için kollan sı-
\adılaı \e gerekli yasaları çıkardılar.
kontrolleri kaldırdılar. Mali sermave.
üzerinde durmaya çalışarak. ancak
gelişmekte olan ülkeleri. özellikle
IMFprogramlannı uygulayanlan göz
ucuylaizleyereközelleştinTieyeve iş-
çi haklarına yönelen saidınlara dö-
nelim.
Işçi ve emekçilere yönelik saldın-
lar. iki yönden ilerledi. Birincisi. emek
pazarının esnekleştirilmesine (ışe al-
manın ve çıkarmanın kolaylaştırıl-
ması. ücret esnekliğinin arttırılması)
ve sendikaların gücünün kınlmasına
yönelik yasalarla üretkeniik krizi çö-
zülmeye çalışılıyordu. Ikincisi; dev-
letin. toplam talebin düzenlenmesine
ve işgücünün yeniden üretimıne iliş-
kın ü>tlendiği mali >orunıluluklar
azaltılmaya hatta kaldınlmaya çalışı-
lıyordu.
Işgücünün yeniden üretimi için ser-
mayenin ödediği fiyatının ücret oldu-
ğu ve Fordizmde bunun bir kısmını
da devletin ödemey i üstlendığinı bu-
rada hatırlamakıa f'ayda var. Böylece
görürüz kı devletin. ışgücünün yeni-
den üretimine ilışkin sorumlulukİann-
dan vazgeçmeye başlaması gerçekte.
ışçılere. devlet eliyle. toplumsal ola-
rak ödenen ücretin de düşürülmesi
anlamına geliyordu.
Özetle. 198Ö'lerde sennaye hareket-
lerınin serbestleşmesinin önündeki
engellerin kaldınlması ve ışçı hareke-
tinin 1950lerden bu yana elde ettiği
kazanımlannın budanması için şiddet-
li bir saldın başlamıştı.
Sosyal demokrat partilerin giderek
kapitalizmi. sonra da serbest piyasa
fikrinı benimseyerek. düzenlemeci
partilere dönüşınüş olmalarının ılk
önemlı sonucu burada görüldü. Sos-
yal demokrat partıler. bu yeni koşul-
larda ohışan ideolojik ortama kapıl-
dılar. muhafazakâıpartılerin politıka-
lannı benimsemeye başladılar. kısa-
cası uyum sağladılar. Böylece serma-
ye yeniden yapılanma ve •'reform-
İar" projesine yeni bir partı kazanır-
ken işçiler vc emekçiler. sermayenin
saldınları karşısında kendilerini »a\ u-
nacak siyasi bir partiden yoksun ka-
lıyorlardı. Bunun etkisiyle sendikala-
nn müeadele gücü ve sendikal hare-
ket zayıfladı.
Böylece. 1980'lerde Fordizmin üc-
ret ilışkisı ve düzenleme sistemleri. ya-
ni kabaca ifade edersek refah devle-
ti. tek tek parçalanmaya başlandı.
Burayakadaranlattıklanmı özetler
ve yazının başında ileri sürdüğiim t'ik-
ri vurgularsam: Ozelleştirme. 1950-
1970 döneminde gelişen ve dünya
ekonomisinde yaygınlaşan sermaye
birikim rejiminin. 1970'lerde başla-
yan krizine çare ararken ortaya çıkan
bir politikadır. Bu y üzden çok kapsam-
lı ve çok karmaşık toplumsal etkile-
ri olan birproıedır. Bircümleıleözel-
leştirme. kamu etkınliği alanlannı.
siyasi demokratik kontrolûn dışına
çıkanp piyasaya açmayı hedefier.
SÜRECEK