03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 1996 PERŞEMBE HABERLER Sanlıurfa Sanlıurfa Anıt Çeşmesi Atatürk çeşmesi yazgısına bırakıldı Milyarlar türbelere gidiyor Şanlıurta'da devletin milyarları, şeyh ve mollaların türbelerinin onarımına gidiyor. Devletin parasıyla 10 cami, 13 türbe, 7 ev ve konak ile 5 çeşmenin I^IV, restorasyonunu gerçekleştiren valilik, Mustafa Kemal Çeşmesi 'ni kaderine terk etti. ÖZCAN GL'NEŞ ŞANLILRFA - Sanlıurfa il merkezi ile ilçelerinde cami ve türbeleri restore ederek koruma altına alan valilik. kent merkczindeki Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi'ni kaderine terk etti. Vali Yardımcısı Hasan Duruer, çeşmenin restore edilmemesine gerekçe olarak 'ellerinde çok iş olmasrnı gösterdi. Yaliliğin bu ta\ rı. cumhunyetin kurucu.su Atariirk'e saygısızlık olarak nitelendirildi. Birinci Dünya Sav3şf nda Çanakkale'de şehit düşen Şanlıurfalılann anısına yapılaıi Mustafa Kemal Paşa Çeşmesi. Türkive'de Atatürk'ün adıııı taşıvan ilk yapıtlar arasında bulıınuvor. Uzun yıllardıronarılmavan ve önemli ölçüde tahrip olan anıta olan ilgisizlik yurttaşlann da tepkisini çekiyor. İlgisizlik üzücü Kentte Özel Idare ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı kaynaklannı kullanarak onarılmadık türbe. cami \e mescit bırakmayan valiliğin: Gaziantep. Diyarbakır ve Mardin yolu kav şağındaki Abide Parkı içerisinde bulunan Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesine ilgisizliği üzüntü veriyor. Valı Yardımcısı Hasan Duruer, Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi "nin restore edilmemesine gerekçe olarak ellerinde çok iş olmasını gösterirken "Anıt çeşmenin onanlmasında büv ük yarar var. Daha önce aydınlatma diizenlemesi yapılmıştı" di> erek çeşmenin onarını programına alınmayacagını söyîedi. Sanat tarihçisi Cihat Kürkçüoğlu ise 'Yol Gösteren Çeşnıesi" olarak da bilinen anıt çeşmenın bir an önce restore edilmesini istedi. Valinin başkanı olduğu Sanlıurfa Kültür Araştırma Vakfı'nın (ŞURKAV)devlet kaynaklarını kullanarak yaptığı restore çalışmalannda bütün paralar. şeyh ve hocaların tiirhelenne gidiyor. Doğu Anadolu'daki bazı köylere oy verdikleri için kamu hizmeti verilmiyor HADEPTi seçmene cezaYurt Haberleri Servisi - Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı kentlere bağlı köylere 24 aralık seçimlerinde HADEP'e oy verdikleri için kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezası verildiği öne sürüldü. Özellikle Erzurum. Muş. Kars. Ağrı ve çevresinde yoğunlaşan uygulama nedeni>le bırçok köyün öğretmenleri ile sağlık personelinin ilçe merkezlerine çekıldıği. bu yüzden çok savıda okul ve sağlık ocağının kapandığı bildiriliyor. Özel Tim mensuplarının ellerindeki bir haritava dayanarak "Bizden olanlar". "Bizden olmayanlar" diye ikiye a\ ırdıgı köyleri cezalandırmalan için ilçe kaymakamlarına da baskı vaptığı öne süriilüyor. Uygulamay ı doğrulayan bir I kaymakam."Kö>leri bazı kişiler istediği için cezalandınyoruz. Ama vicdan azabı çekhoruz*" dedi. 24 Aralık erken genel seçiınlerinın üzerinden dört ay geçtikten sonra Doğu'daki bir ço'kientte HADEP'e oy veren kövlenn çeşitli yöntemlerle cezalandınldığı öne sürülüyor.Cumhuriyefe bilgi veren bazı devlet yöncticilerı. Doğu illerine bağlı yüzlerce kövde HADEP'e oy veren yurttaşların cezalandırılmalan için köylerin öğretmen ve sağlık personelinin ilçe merkezlerine çekildiğini, bu yüzden çok sa> ıda köy okulu ve sağlık ocağının kapanmak zorunda kaldıgını söyledi. Yetkili. seçımlerden henıen sonra il seçim kurullarından seçim sonuçlannı alan Özel Tım görevlilerinin , HADEP'e oy verdiklerini belirledikleri kövleri haritada lizerinde numaralandırdığını ve üzerine kırmızı yıldız kovulan köylerin ~PKK'li"dıye tanımlandığını söyledi. Kövlerin cezalandırmaları için ilçe kaymakamlanna da baskı yapıldığı öne sürülüvor. Baskılara boyun eğen bazı kaymakamlann özellikle Muş'un Varto. Malazgirt. Bulanık. Erzurum'un karayazı. Tekman. Karaçoban. Kars'ın Kağızman. Ttızluca. Seliın. Ağn'nın Tutak. Diyadın . Doğubevazıt. Iğdır'ın Aralık. Ardahan. Göle ve Bingöl'ün Karlıova ile Kigı ilçelerine bağlı çok sayıda köyün öğretmen ve sağlık personelini ilçe mekezlerine çektikleri bildiriliyor. Konuyla ilgili olarak bilgi veren ve isminin açıklanmamasını istemeyen bir ilçe kaymakamı. köylüleri cezalandırmalan için zorlandıklannı ve bazı güçlertarafından tehdit edildikierini belirterek şunlan söyledi: -Ba/ı güçler bir haritu hazııiamışlar. Kövleri bizden ulanlar. bi/den olmavan şeklinde işaretlemişler. Bi/den son seçinılerde HADEP'e çok oy çıkan kövleri cezalandırmamazı istivorlar. Biz de cezalandırmak zorunda kalıyoruz. Bunu bazı güçler istivor diye yapıvoruz. Bu uygulamayı yaptığımız için de vicdan azabı çekiyonız.rt Bu uygulamadan sonra Doğu v e Güneydoğu'da kapalı bulunan köy okulu ve sağlık ocağı sayısına uizlercesinin daha eklendiğini ifade eden kayrnakam , soruna bir an önce çözüm bulunmasını istedi. Askerler karşı Öte yandan, cezalandırma nedeniyle köylerde ortaya çıkan öğretmen ve sağlık personelı boşluğunun bölgede konuşlanmış askeri birlikler tarafından doldurulmaya çalısıldığı ögrenildi. Askeri yetkililerin bazı köylerde asker öğretmen görevlendirdiği. sağlık sorununu da askreri tabiplerin bölgedeki sağlık taramasıyla çözmeye çalıştığı ögrenildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve İstihbarat Daire Başkanlığı raporu: PKK, silalılaraıı yenilediKaçakçılık arttı PKK'nin. geçen yıl içinde kullandığı silahlann büyük bölümünü yenilediği bildirildi. Emniyet'in raporunda. PKK'nin. günün değişen koşullarına göre elindeki muhtelif cins ve çapta silah ve mühimmatını yenilemek için, militanlan ve sempatizanlan aracılığıyla geçen yıl kaçakçılık olaylarına büyük ağırlık verdiği kaydedildi. Sayılarda artış var EVİN GÖKTAŞ _ _ ANKARA - PKK'nin. geçen yıl elindeki silahlann büuik bölümünü jenilediği bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve istihbarat Daire Başkanlığı'nca hazırlanan bir raporda. PKK'nin. günün değişen koşullarına göre elindeki çeşitli cins ve çapta silah ve mühimınatının büyük bölümünü geçen vıl yenilediği. örgütün bu nedenle aynı yıl içinde kaçakçılık olaylanna büyük ağırlık verdiği belirtildi. 1995 yılı içinde silah kaçakçılığı yaparken yakalanan PKK militanlan ve sempatizanlarının ad ve ifadelerinin veraldığı raporda. PKK've karşı kendi kendini korumak amacıyla halkın sılaha karşı talebinin hızla arttığı. buıııın da kaçakçılık olaylannı körüklediği kaydedildi. Raporda. silah kaçakçılığınm. Doğu ve Güneydoğu'dakı terör olav larına paralel olarak arttığına dikkat çekilerek silahlann vurda Surive, Iran ve lrak'tan genelde "sırtçılık'" diye tanımlanan yol ve Irak'tan Türkiye'ye yönelik taşımacılık yapan tanker ve kannonlarla sokıılduğu anlatıldı. Bu şekilde yurda sokulan silahlann. daha sonra dığer bölgelere sev k cdildiği belirtilen raporda. kaçakçılık olaylannın en çok Şırnak. Şanlıurfa. Mardin, Gaziantep. Diyarbakır. \'an. İeel. Ankara. Afyon, Samsun. Rize. Ordu. Giresun ve Sakarya illerinde ortaya çıkarıidıgı bildirildi. İsviçre sığınmacı cenneti EMİNEERSİN " ZİRİH - PKKyi "terörist ör- güt" kabul etmesine karşın. bu ül- kedeki PKK destekçilerininetkin- liklerine sınırlama getirmeyen Isv iç- re. Türkive'den gelen ve "Kürtkim- ligi nedenrv le sivasi baskı altında*" olduğunu belirten hemeıı herkese kapılannı açıyor. İsviçre.genel ola- rak değerlendirildığinde. siyasi ıl- tıca Isığınma) taleplerinin sadece yüzde 14'üneolumlu yanıt venrken. Türkive'den gelerek sığınmak iste- yenlerin yüzde49'unu ülkesine ka- bul edıyor. Sığınma talebi kabul edilmeyenlerin ise yüzde 70'inin "kavıp" olduğu, vani Isv içre'de kal- malarına dolay lı olarak göz yumul- duğu ortava çıktı. isviçre işbirliği yapmıyor Bern Büvükclçisı RızaTürmeo, Isviçre'nin Türk makamları ile iş- birliöi yapmamasının. biryandan sı- ğınmaİarın gerçek nedeninin belir- lenememesıne. diğer yandan da bu ülkeye gelen terör suçlulannın ce- zalandırılamanıasına yol açtığını belirtti. Son vıllarda Türki>e'den İsviç- re '\e sığınmak ısteyenlerin oranın- da belirgin bir artış gözlenirken, Is- viçre've kabul edilenlerin sayısı da vaklaşık l() bin kişiye ulaştı. Türkiye'de yaşanan terör olaylan, çeşitli gerekçelerle Avrupa ülkele- rinde yaşamak isteyenlerin sığınma taleplerine "uygun zemin" hazır- larken. Isv içre Türk makamlarıyla işbirliği içinde olmamasından do- layı. sığınma talebinde bulunanla- rın gerçek amaçlannı belirlemeden "Kürt" olduğunu belirten v e "siya- si baskı altında" olduğunu iddia eden herkese siyasi sığınma hakkı tanıvor. Başka Tann'nın çocuklan Onlar. insan yerleşimleri anlamına gelen HABİTATII konferansı için ortabkta göziikmesi istenmeyen işportacı ve tinerci çocuklan Onlar bizim çocuklanmız... 23 Nisan liusal Egenıenlik ve Çocuk Bayramrnın ilk saatleri. Yaşından önce olgunlaşmış yorgun yüzlerivle bu çocukiarın birçoğu bayramdan habersiz. Midve dolma satıcısı 12 vaşındaki H. D.'nin tek düşiincesi bütün gece çalışıp 500 bin lira ka/anmak. Naşıtlarının çoğunun uvkuda olduğu saatlerde ona çocuk bayramında ne yapacağını sorduğumuzda u Cene mid>c satacağım" yanıtinı veriyor. Çocuk bayramı nedeniyle daha çok midve satacağı için sevinen H. D. 3. sınıftan sonra okuvamaınıs. 3yıldan bu yana aralıksı/olarak durdurak bilmeksi/in gece gündüz tezgâhındaki midyeleri bitirmeye uğraşıyor. Kendisine ne zaman vaftıgını sorduğumuzda "Çoğu zaman gün ışmnca" yanıhnı alıyonız. Caddenin hemen karşı köşesinde ürkek ancak anlamlı bakışlanyla bizi karşılavan G. Ö. bugünlerde vaşamını mendil satıcılığından karşılıyor. Kış aylan özellikle C'nin satışlannda önemli bir artış saglıvor. Çocuk bav ranıı dediğimi/de v üzünde anlamsı/ bir ifade bf lirivor. Filmlerde seyrettiği kadarıyla çocukların bavramlarda lunaparkta eğlendikleıini pasta vediklerini siivlüvor. Mardin'den veni »eldiğini anlatan 6 vaşındaki G. ise yanında tiner kullanan arkadaşlanyla biıiikte objektifimize poz verivor. Haziran ayında başlavacak HABIT.VT II Konferansı netlenivle Bevoğlu'nun yeniden yenilenen \ollannda geceleri Cülsümler, A>şeler, Mehmetler sahipsiz bir şekilde >aşı>or. Tiner kullandıklan ya da işportacılık yaptıklan gerekçesiyle ortada gö'zükmemeleri istenen bu çocuklar için 23 Nisan'ın. 365 günün herhangi bir gününden farkı >ok. (FotoCraf-KEREMILGAZ)" Raporda. geçen yıl I3'ü kadın 24 yabancı uyruklu olmak üzere toplam 1926 silah kaçakçısının yakalandığı. 203 kişinin halen firarda olduğu kaydedildi. Kaçakçılıgın asıl merkezinin Kuzey Irak olduğuna dikkat çekilen raporda. Sarp Sınır Kapısı açıldıktan sonra Gürcistan uyruklu çok sayıda kişinin yurda silah sokmak isterken yakalandığı vurgulandı. Rapordaki verilere göre. silah kaçakçılığı yapan yabancı uyruklulann başında sırasıyla Gürcistan. Bulgaristan. Amerika. lngiltere ve Iraklılar geliyor. Silahlann menşei Geçen yıl toplam 270 silah kaçakçılığı olayının ortaya çıkarıidıgı, bu olaylarda 750 uzun namlulu makineli tüfek. 754 tabanca. 132 bomba, 1171 şarjör ve 36 bin 704 de merminin ele geçirildiği .belirtilen raporda. bu silaJUarın üretici ülkelere göre dağılımında da ilk sırayı Belçika. daha sonra sırasıyla Çek ve Slovak cumhurivetleri. Rusya. Irak. Ispanya. Italya, Çin. Bulgaristan ve Fransa'nın geldiği bildirildi. Raporda. bu silahların daha çok Ürdün. Bulgaristan. Almanya. Belçika. Fransa. Avusturya. Lübnan ve Hollandalı Fırmalann aldığı vurgulandı. PKK 1 li kaçakçüar Raporun. son bölümünde silah kaçakçılığı yaparken yakalanajı PKK militanı ve sempatizanlarının adlan ile ifadelerine ver verildi. Rapora göre. haklannda yasal işlem >apılan PKK'lilerşunlar; "Yavuz Coşkun. Muhsin Ka>a, Musa Erinç, Abdulkerim İv, İsrail Onaç, Selahattin Solcan, Osman Bilgiç, Şehmus Bin/ct. Faik Kava. Sami ve En\er Giindüz, İrfan Türbe, Abdullah Aslan. Cindi Bev han. Mehmet İlçi. Mehmet Felekoğlu, Se>din Cfikçe, Sulhattin Sevinç, Halis Çakır, Abdullah Tannkulu, Fevzi İdris Günay. \ah\a Mardin \e Ramazan Andaç." KJÖRÜŞ / E R C A N KARAKAŞ Istaııbul MUletvekili. Sosyal Demokmsi Vakfı (SODEl') Başkam l Mayıs 'EmekçilerBayramı' olarak yasalaşmalıilindiğıgibiyüzyıilarsüren insan haklan ve demokrasi mücadelesi sonucundabirulusilesınırlıolma- \ an tüm uluslar. tüm insanlar için geçerh olan değerler ve ilkeler ortaya çık- mıştır. 20. yüzyıldan itibaren iletişimin hız- la gelişmesi. uvgarlığın evrensel değerleri- nin giderek daha çok ülke tarafından kav- ranılmasını vebenimsenmesinidekolaylaş- tırmıştır. İnsan haklarını belirleyen metinler. onla- n elde etmeyi başaran uluslann olmaktan çıkarak insanlığın ortak değerleri olmuş- tur. 19. \ üzyılda sanav ileşme ile ortaya çı- kan işçi sııııfının. 8 saatlik iş gününü kabul eftirmeleri de dünya emekçilerinin ortak kazanımlarıdır. l ><46 v ılında özellikle Avrupa ve Ameri- ka emekçileri bu hakkı eldeetmek için çok zorlu sınavlardan geçmişierdi. 8 saatlik iş günü nıücadelesinin doruğa ulaştıgı I886 \ ılında Amerikan İşçi Federasyonu'nun bu kazanıın için I Mayıs I886'da ilan ettiğı grev vedıizenlediğigösterilerprovokeedi- lerek kaıılı biçimde bastırılmiştır. Dört gün süren gösterılerde onlarca işçi ölmüş ve on- larcası yaralannııştı. Bu üzücü olayların unutulmaması \e emekçilerin kendilenne vönelen saldmlara karşı 1988'de Amenkan İşçi Federasyonu'nun ve 1989'da Ikinci En- ternasyonalin (Sosyalist Enternasyonal) aldığı kararlarla 1 Nİayıs "işçilerin ulusla- rarasıbirlikvedayanışmagünü"olarak ilan edildi Clkemizdede 1 Ma\ıs. 1908>ılındanbu yanakutlanmaktadır İ925yılında I Mayıs "BaharveÇiçek Bayramr adı ile resnıi ta- til günü olarak yasalaştı. 12 Eylül 1980 ta- rihine kadar geçen dönemde yapılan kutla- malargeneldebanşsal olarakgeçti. \alnız- ca 1977 1 Mayısrndabugünbilebilinmez- leri aydınlatılamamış birprovokasyonla 34 emekçi yaşamını yitirdi. Yargılamalar. id- dialann aksine 1 Mayıs kutlamalarını dü- zenleyen DlSK'i ve emekçileri akladı. Ne 1 Mayıs 1977 olavı ne de başka ba- haneleremekçilerin bu uluslararası dayanış- ma gününü kuthımalarını engellemeye ge- rekçe olamaz. Özgiirlüklenn tanımının ve kapsamının. Türkiye Büyük Millet Mecli- si'nce de onaylanan uluslararası belgelerle ortak kılındığı günümüz dünyasıııda. her- kes düşünceMiıi özgürce ifade edebilnıelı- dir. Paris Şartı'nda da ifade edildiği gıbi •4 ToplanmaÖzgürlüğü*'garanti altına alın- malıdır. Clkemizin demokrasiyi tüm kurum ve kurallan ile yerleştirrneve. insan haklarını uluslararası sözleşmelerdeki içeriği ile ge- çerlikılmav a çalıştığı birsüreçte. Birleşmiş Milletler'e iive ülkelerin tamamına yakı- nında özgürce kutlanan 1 Mayıs'ınülkemiz- de kısıtlanması anlaşılamaz \e kabul edi- lemez. I Mayıs işçilerin. emekçilerin bayramı- dır. Onun yasaklanması. geçen vıllarda ya- şandığı gibi gerginlik varatnıakta. demok- ratik açılıınları zedelemekte ve uluslarara- sı kamuoyunda ülkemizi zordurumadüşür- mektedir. I Mayıs herhangi birsıyasal par- tinınveeğilimingünüdcğildir. Hangisiya- sal görüşten ve inanıştan olurlarsaolsunlar, tüm işçi veemekçilerindayanışmagünüdür, bayramıdır. Demokratik hukuk devletinin görevi. iş- çilerin 1 Mayısı özgürce kutlamalarını gü- vence altına almaktır. Bu amaçla. 19. dö- nenıde 2829 savılı "llusal Bavram \eGe- nelTatiller Hakkında Kanun"a I Mayıs'ın da "Emekçiler Bayranıı" olarak ilave edil- mesine ilişkin bir vasa teklit'i vernııstik. O günkü DYP-SHP koalisyon hükümeti TBMM Başkanlığı'na gönderdiği yazıda. teklıfin hükümetçe uygun görüldüğünübil- diımişti. Hükümetin bu olumlu yaklaşımı- na karşın teklifimiz komisyonlarda DYP ve ANAP'lı üyelerin önergeleri sonucunda değişikliğe uğramış ve •'Emekçiler Bayra- mı" önerilerimiz "Emek \e Bahar Bayra- mı"na dönüştüriilmüştü. 1994 yılında TBMM Genel Kurulu'na inen teklif. van- lan uzlasmaya rağmen RP. ANAP \e DYP'li milletvekillerinin oylanyla reddedilmişti. 26 Mart 1996 tarihinde y asa teklifini ye- nilemiş bulunuyoruz. Şu anda ilgili komis- yonun gündeminde olan teklifin 20. dönem tarafından sonuçlandırılmasını istiyor ve bekliyoruz. Yüz yılı aşan bir süredir dün> anın birçok ülkesinde özgürce kutlanan ve emekçiler var olduğu sürece anlam ve önemini yitirme- yecekolan 1 Mayıs'ın. ülkemizdede özgür- ce kutlanmasına olanak tanınmalıdır. Bu nedenle 1 Mayıs anlamına ııygun bir gün ola- rak "1 Mayıs Emekçiler Bajramı" adıyla resmi tatil günü ilan edilmelı veemekçilere ve örgütlerine bayramlarını özgürce kut- lama olanağı sağlanmalıdır. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Liman Parkı Projesi Istanbul'da Karaköy'den Mimar Sinan Üniversite- si'ne kadar uzanan bir sahil şeridi vardır. Bilir misiniz? Tabii, minik bir beyinsel etkinükle, Istanbul'un as- lında deniz kenannda olduğunu anımsar ve -teorik olarak- orada öyle bir sahil şeridi olması gerektiğini düşünürüz. Çünkü orayı tanımaz, sesini, kokusunu duymaz, bel- ki neye benzediğini bile düşleyemeyiz. Çoğumuz. kentte yaşayanların belki de yüzde 99.9'u, bu sahil şertdine öylesine yabancıdır. Denizle yeniden banşmak için... Şimdi kamuya, kente ve kentliye kapalı bu şeridin kentle bütünleşmiş şöyle bir Liman Park'a dönüştü- rüldüğünü düşleyin: • Uzun bir sahil yürüyüş şeridi; balıkçı limanı, balık pazarı. • Kentiçi ulaşım -deniz motorları, Boğaziçi günübir- lik gezileri rıhtımı, raylı sistem- bağlantılan; yolcu li- manı. • Sivil denizcilik müzesi, sukanalı yerleşimleri, deniz ulaşımı, deniz ekolojisi araştırma birimleri; araştırma merkezleri, konferans ve toplantı salonları, • Yeşil alan düzenlemeleri; cafeler, lokantalar ve bar- lar. • Akvaryum. Sinema, tiyatro salonları. • Ticaret / alışveriş merkezleri. işylerleri: Atölye ve stüdyolar. Sergileme alanlan. Sanatçı yerleşim yerle- ri... Özetle. sahil şeridinin her yönden canlı bir Liman- Parkı'na dönüştürülmesi... Bu şekilde yeniden düzenlenecek bu sahil şeridi- nin kentle cocjrafi olarak bütünleşebilmesi için de öneriler var: Örnegin sahil şeridinin önünden geçen transit yolun yeraltına indirilmesi. Lirnan Parkı'nın özellikle Kuledibi, Tophane, Cihangir, Beyoğlu ile bü- tünleştirilmesi için yürüyüş yolları ve raylı sistemlerin geliştirilmesi... 24 saat yaşayan, canlı, ilgi çekici böyle bir Liman- Parkı, istanbul'a, dünya kenti imajına yakışan zengin bir ortam kazandıracaktır. Böyle bir Liman Parkı, sa- dece tüketici değil. kente ve kentliye geri dönüşecek değerler yaratabilecek bir etkinhkler alanı da olacak- tır. Limana iniş başlıyor Istanbul bir sahil kentı. Deniz kenarında olması, or- tasından/içinden uluslararası su yolu, Boğaziçi'nin geçmesi Istanbul'un temel özelliklerinden biri. Ancak, bu özelliğınj kent yaşamına taşıyacak düzenlemele- re, örneğin bir limana bıle sahıp değil. Kent, Akdeniz'le Karadeniz arasında tarihi bir ko- numa sahip. 3 bin yıllık tarihi içinde deniz en önemli belirleyıcı özelliği olmuş kentin: ancak kent, "Top- hane inisiyatifi"nde toplanan ve Liman Parkı dü- şüncesini geliştıren arkadaşların dediği gibi, "bukim- liğini unuttu.. yakın geçmişinden koptu ve Istanbul bir kara şehrine dönüştü. Kentsel düzenlemeler, denizi yollann arasına hapsettı, şehriyollann ardına. Sahil yo- lları boyunca yapılan parktar ise kaybedilenleri geri getiremedi. Böylece eski zamanın denizle sonlanan yokuşlan, iskelelen, ve sahil kahveleri sandalcılann sar- kılanyla çıkıp gittı yaşantımızdan". Şimdi Liman Parkı Projesi, Istanbul'un Istanbul- lunun denizle bu 'özel ilişkisini" kentin can damarın- da yeniden kurmayı düşlüyor. "Tophane Inısıyatıfi". HABITATçerçevesinde Liman Parkı Proiesi için, kentin eskı belleğini ortaya çıkar- maya yardımcı olacak bir multivizyon gösterisi hazır- lıyor. Diyorlar ki: -- Biraz deniz havası İstanbul'a iyi gelecek. Biraz deniz havası hepimize iyi gelecek. Ve... ' Hafıza tazeleme" ve "çağn" kampanyası ile bir- likte... "Limana iniş' başlıyor! "Tophane Inisiyatifi". llişki için: Orhan Esen: 0212. 251 51 70: faks: 251 51 79. Emel Eratlı: Tel: 0212.234 20 19: faks:234 18 92) Uyusturucuyla miicadele Narkotik polisi ıtıuhbir sıkııılısuHİa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uyuşturucu madde yakalamalarmda muhbir sıkıntısı çekıldiği bildirildi. Uyuşturucu operasyonlarında kullanılan muhbırler için avrılan ikramiyenin zaman ında ödenmemesi ve bazen de geç verilmesi nedeniyle. kimsenin muhbirlik yapmak istemediği. yapanların da bu işten vazgeçmeye başladıkları belirtildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Miicadele Daire Başkanlığı yetkilileri. bu ikramiyenin şimdiye kadar konuyla doğrudan ilgisi olmayan Sağlık Bakanhğı ile Tanm ve Köyişlerı Bakanlığı bütçelerinden kar^ılandığını söylediler. Bu uygulamaıun zaman zaman personel \ e mali açıdan sorunlar doğurduğuna dikkat çeken yetkililer. yapılacak yasal düzenlemelerle bu ikramiyenin İçişleri Bakanlığı'na aktarılıp muhbirlere tek elden ve daha düzenli olarak ödenmesini istediler. Yetkililer. şöyle dediler: ~Uyuşturucu madde kaçakçılığıyla mücadele konusıında üikemizde değişik bakanlıklar içerisinde birçok birim faaliyette bulunduğundan, koordinasyona a/ami oranda özen gösterilmesine karşın. uvgulamada ortak çalışma ve bilgi alışverişinde bazı aksaklıklarla karşılaşnoruz. Bu konudaki mücadelede dahi ileriye gitmek için, mücadele birimleri arasında biirünleştirici bir yeniden vapılanma genekmektedir. Bu vapılmadığı takdirde, giderek artan uyuşturucu kullanımına karşı tüm çabalanmız boşa gider." "TEKERLEKLİ SANDALYE KAMPANYASINA KATKIDA BULUNMAK BİR İNSANLIK GÖREVİDÎR" Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/718-5 Bedensel Eng. Dayanışma Der. Tel: (0216) 37081 66-441 0834
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle