Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
g 1 NIİSAN 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DYP sessiz, ANAP ısrarlı... Halit Dumankaya: Her yolsuzluğun takipçisiyiz...
Çjftlik ANAYOCusarsıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
IDYP'nınTEDAŞ ve TOFÂŞ'takı usulsüz-
l ü k savlannı aklama çabası. koalisyon
ortağı ANAP'ı iknaetmedi. ANAPGe-
nel Başkan Yardımcısı Halit Dumanka-
ya, hükümet oluşumu tehlıke\e girse bi-
1« yolsuziuklann üzerine gidileceğinı be-
1 ırterek "Ortağımtz yolsuzluk suçlama-
Uınndan rahatsız olmamalıdır. Yblsuz-
lukiar zirveye oturmuştur" dedi. DYP
yönetimi.Genel BaşkanTansu Çiller'in,
Kuşadası'nda 2 yıl önce \ardımcısı adı-
n a aldığı 90.5 dönümlük çiftlıği 11 mıl-
y a r liraya devralmasıyla ortaya çıkan
skandala dün de sessiz kaidı.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ha-
lit Dumankaya. dün düzenlediği basın
toplantısında, başkanı olduğu TU RBAN
ve Sait Halim Paşa Yalısı komısyonların-
da tüm yolsuzluk olaylannın üzerine gi-
deceğıni belirterek "Ortağunızolan DYP,
yolsuzluk suçlamalarından rahalsı/ ol-
mamalıdır. Biz her tiirlii volsuzluğun ta-
kipçisi olup,yolsuzluk vapan hakkında ge-
reğini yaptp, yapmayandan da özür dile-
veceğiz~ dedi. DYP lideri Tansu Çıllerin.
Başbakan Mesut Yılmaz'la vaptığı görüş-
mede. kendisınin komisyon başkanı ol-
masınıengellemeveçalıştığını kavdeden
Dumankaya. "BukomisyonlarmeclisinM-
zin namusudur. Tarafsız olarak görev ya-
pıp bir hâkim titizliği içinde çalışacagız"
görüşünü dile getirdi.
Dumankaya, Tansu Çiller'in Yüce Di-
van'a gitmekten çekindiğinin anımsatıl-
ması üzerine şunları söy ledi:
"Eğer ihtisas mahkemeleri kurulmuş
olsay du tüm bu suçlamalar oraya gider >e
sonuç da alınırdı. Eğer diğer mahkeme-
lere günderirscniz geç sonuç alırsınız. Bu
konu ile ilgili konuşmak istemivorum.
Çünkü siz ortağımızla aramızı açmak is-
tnorsunuz."
ANAP'lı Dumankaya. kuşadası'nda-
ki çıt'tlık skandalının anımsatılması üze-
rine. Çiller'in yardımcısı SunaCönül Pe-
lister'in kelepir bir arsa aldığını belirte-
rek şöyle devametti: "212binliraenıek-
lilik tazminatı alan de\ let memuru olan
birisi ucuza bu arsavı almış. daha sonra
elektrik \e >ol için de herhalde para har-
camtş. Bu masraflaryüzündençokzordu-
ruma düşmüş olacak ki, Özer Çıllcr'e 11
milyar liraya satmış. Özer Çiller'in em-
lak işlerindeki tecrübesi belli. Şiındi bu-
rada bu konu hakkında arsanın hileli sa-
tılıp satılmadığı. ni\e satıldığı araştırma
konusu yapılacak. Partimiz muhalefet dö-
neminde de >olsu/luk dosvalannın üze-
rine gidivordu. Şimdi de gidecek. Komis-
yonumuza gelen her dos\a incelenecek-
tir. Partimiz \e biz, bu konuda hiçbir ta-
\i/dt bulunmadan gereğini vapacağız.
Ortaklık tehlikeve girse bile bu yolsuz-
lukların üzerine gidilecek."
DYP yönetimi. çiftlik skandalına ses-
sizliğini dün de sürdürdü. Çiller'e muhalif
millet\ekilleri dışındaki partililer. gazete-
cilerin konuya ilişkin sorularına yanıt
\ermezken DYP Genel Başkan Yardım-
cısı AliŞevki Erek. dün düzenlediği basiıı
toplantısına. "Sa>ın genel başkanımız
gerckliaçıklamayıvaptr demekle yetin-
di. Çiller. gerçek değeri 150 milyar lira
dolayında bildirilen çıftliği yardımcılan
Suna Pelis.ter'den 11 milyar liraya de\ ral-
malarını. "Gizlisaklı hiçbir şey yok. Yasal
olma>an hiçbir şey yok. Saklanan hiçbir
şe> yok. Devletin zararı yok" diye değer-
lendırmişti.
Bütce görüşmeleri
RP'lilerİran'ın
eleştirilmesine
tepki gösterdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri
Bakanlığı bütçesının ı>örüşüldüğü TBMM
Genel Kurulu. RP ile CHP ve DSP
> milletvekillerinın Kurtuluş Savaşı.
' tartışmasına sahne oldu. CHP Ankara
; Milet\ekili Ali Dinçerin. •*RP-İran \eterör"
konusunu gündeme getirmesi. RP"lileri
kızdırdı
Dinçer'in, Iran terörünü eleştirmesine
sinirlenerek söz alan RP Genel Sekreteri
Oğuzhan Asiltürk'ün. Istiklal Savaşı'nı
yapanların arasında bir tek solcunun
bulunmadığını öne sürmesi.
CHP. DSP. DYP ve ANAP'lı üyelerin
tepkilerine neden oldu. DSP Grup
Başkamekili Miimtaz Soysal.Mustafa
' Kemal'ın ilerleme ve degışimi temsil ettigini
belirterek **Zaten solculukda bu demektir.
Fransu thtilali'nden beri de bu
böyledir*'dedi.
Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüsülürken
Dinçer. hükümetin. Iran politikasını eleştirdi.
Dinçer. hükümete. "Eli kanlanmış tran'ın
Dışişleri Bakanf nın elini sıkarken içiniz
sızlamadı mı" sorusuna. RP'lilerın
"Israil'den bahset" diye sataşmalan üzerine
: tartışma çıktı.
Dinçer'in konuşmasında partisine yönelik
sataşma oldugunu belirten RP Genel
< Sekreteri Oguzhan Asiltürk söz alarak,
"tsriklal Savaşı'nı yapanlar arasında bir tek
solcu yoktu. Solculuğu siz icat ettiniz. İstiklal
Savaşı'nı yapanlar milli görüşçülerdi" dedi.
; Asiltürkün bu sözieri. ANAP. CHP. DSP ve
DYP'lı üyelerin tepkısine neden oldu. CHP
Grup Başkamekili ÖnderSav'ın söz
önergesi reddedılirken DSP'lı Soysal'ın
önergesi kabul edildı. Soysal. görusjerini
şöyle dile getirdi:
"Sağ >e sol kavramlar o /aman. o kadar
gelişmemişti. Ama iilkenin ağzında dolaşan
bir ka\ ram \ardı. O da Mustal'a Kemal'di.
Mustafa Kemal. ileriemey i ve değişimi temsil
ediyordu. Zaten solculuk da bu demektir.
Fransız İhtilali'nden beri de bu böyledir.
fstiklal Savaşı demek ülkeyi ileriye götürmek
demektir. Hocalann. toplumun her kcsiminin
bu savaşa katkısı olmuştur. İstiklal Savaşı
bütün ulusun savaşıdır. Toplumun bütün
kesimteri yabancı işgaline karşıydı."
Hatipoglu'nun partisine kasıtlı olarak söz
; vermedigini savunan Sa% da bir basın
toplantısı düzenleyek bu tavn eleştirdi.
Gönensay'dan eleştirilere yanıt
'Uluslararası Adalet
Divanı son aşamadır'
Komite raporu, milletvekillerinin bölücü örgüt üyesi olmadıklannı ileri sürdü
PAB, DEP'ffleıi savımduİstanbul HaberServisi- Is-
tanbul"daörtceki gün sona eren
95. Parlamentolararası Bırlık
(PAB) Konferansı'ndan son-
ra dün toplanan PAB Konse-
yi'ne. "Parlamenterlerin In-
san Haklan KomitesT tarafın-
dan sunulan raporda. kapatı-
lan DEP üyesı eski milletve-
killen ile eskı bağımsız mıl-
let\ekilı Mahmut Alınak'ın.
"bölücü örgüt ü)esiolnıadık-
lan" sa\ unuldu. PAB Konse-
yi'ne sunulan raporun yaptı-
nm gücü bulunmuyor, sade-
ce "tavsiye" niteligı taşıyor.
Türkıye. dünkü konsey toplan-
tısında Insan Haklan Komis-
yonu"nun bu raporuyla üzü-
İürken Kıbns raporuş la mo-
ral buldu. Rumları kızdıran
Kıbrıs raporu. Türkiyenin
yoğun lobısi sonucunda Türk
deleuasyonunun ıstediöı şe-
kildeon'aylandı. HADEPGe-
nel Başkanı Murat BozJak\e
Genel Başkan ^•arclımcısı tsmail As-
lan,PAB Konferansı ıçin Türkiyecie
bulunan eskı AP Türkiye Raportörü
Ispanyol parlamenter Miguel Marti-
nez\e Fınlandiva Parlamentosu İn-
san Haklan Komısyonu üyesi Jorma
Kukkonen ile yaptıkları gizlı görüş-
mede Türkiye'yi şikâyet ettiler.
PAB Konseyıne sunulan Kıbrıs
raporunda. KKTC Cumhurbaşkanı
RaufDenktaşjn görü^melere yenidcn
başlamaya hazır oldugunu açıklama-
sının cesaret \erici olduğu. Kıbrı*
Rum Kesimi lideri Glafkos Kleri-
des'ten de a> nı yaklaşımın beklendi-
gi bildirildi.
Raporda ayrıca Günev Kıbrıs'ta
Rum polisınin Türklere karşı insan
haklarını ihlal ettıği şeklinde bir ifa-
de de ver aldı. Kıbrıs raporuna çok
kızan Rum delegasyonu. böyle bir
raporu kabul etmediğini açıkladı.
İnsan Haklan K.omisyonu"nun ha-
zırladığı raporda. **Türk hükümeti-
nin gözünde, Kiirt kökenli Türk \a-
tandaşlarının kültürel kimliği ile ilgi-
li konularda demokratik ifade özgür-
T B M M Başkanı Mustafa KaJemli. organizasvonla iilkenin tanıtımı için önemli bir iş başanldıgını sozlerine ekledi.
lüğünün ne olduğu merak konusu-
dur ve Türkiye'nin güney doğusunda
birçok insan haklan ihlalkri >apıl-
nııştır'" iddiasina yer \erildı. Rapor-
da. komıtenin. "davanın adil biçim-
de > ürütüldüğü konusuv la. özellikle
sa\ unma hakkı \e kanrtlarla ilgili en-
dişeU.'rinin" NÜrdüğü bildinldı.
Ancak komıtenin. LeylaZana.Ha-
tip Dicle, Orhan Doğan \ e Selim Sa-
dak'ın A\ rupa Komisyonu jnsan Hak-
lan Mahkemesj'ne baü\uruları\la
Türkiye'nin. A\rupa İnsan Haklan
Konvansiyonu çerçevesinde yapıla-
cak bir yargılamada alınacak karara
uyma yükümlülüğünü yerine getirme
konusundaki açık tutumunu göz önün-
de bulundurduğu da belirtildi.
K.omıtenin raporunda. eskı DEP'Ii-
lerin. "Avnıpa İnsan Haklan Kon-
vansiyonu'nun 10. maddesinde ga-
ranti altına alınan ifade özgürlüğü
hakkını kullandıklan için >argılan-
mış olabileceklerinden endişe duy-
duklan" belirtildi.
Raporda. 1993"te Batmandaöldü-
rülenHEPMillet\ekılılVlehmetSin-
car'm "katilinin beliriendiğL ancak
\ urtdışında otduğu" önc sürüldü. Ko-
nııte. raporunda avrıca Türk parla-
mentosunun. Mehmet Sincar'ın eşi-
neenıekli maaşı bağlamasını önerdi.
TürkiyeŞi şikâyet
HADEPGenel Başkanı Murat Boz-
lak \e Genel Başkan Yardımcısı Is-
maıl Aslan, UBA'nın haberine göre,
PAB Konferansı için Türkiyede bu-
lunan eski AP Türkiye Raportörü is-
panyol parlamenter Miguel Martinez
\e Finlandiya Parlamentosu Insan
Haklan Komisyonu üyesi Jorma Kuk-
konen'leÇırağan Kenıpinskı veCon-
rad Oteli'nde gizli bir görüşme yap-
tilar.
Bozlak \e Aslanın. görüşmede.
HADEP heyeti Türk hükümetinin
"Kürt soruııu ve demokratikleşme
konusunda verdigi hiçbir sii/ü >erine
getirmediği'' şikâyetinde bulunurken
A\rupalı parlamenterler, sorunun çö-
zümü için HADEP'in muhatap kabul
edilmesi gerektiğini sa\ undular. Gö-
rüşmede. PKK'nin bir süre önce ilan
ettıği "ateşkes" konusu gündeme gel-
di. Murat Bozlak. "PKK ateşkese
uyuyor. Ancak de\ let en acımasız se-
kİMe,eski uygulamalanna devam edi-
yor"diyerek Türk hükümetinı A\ru-
palılara şikâyet ettı. Bozlak. a\rıca
"Dogu v«Güneydogu'da3 bin kö> ba-
şaltıldı. 3^ miKon kişi göç etmek /<>-
runda bırakıldı, faili meçhul cina>et-
ler arttı" diye konuştu.
PAB Konsey Toplantısrnınsonaer-
mesinin ardından TBMM Başkanı
Mustafa Kalemli ile PAB Türk Gru-
bu ortak bir basın toplantısı yaptı.
Basın toplantısında PAB'ta alınan ka-
rarlaraılişkindegerlendirmelervapıl-
dı. Gerek "'terör", gerek "azınlık-
lar" gerekse "Kıbns" konusunda ha-
zırlanan'raporda Türkiye'nin önerı-
lerinin büyük bir kısmına yer \erıl-
diğini savunan Mustafa Kalemli.
"PAB'ın karaıiannın herhangi bir
bağla> ıcılıgı hulunmamaktadır. Buna
rağmen. arkadaşlanm. kabul edilen
karariann Türkiye'nin görüşlerini
azami şekilde yansıtması için çaba
gösterdiler"dedı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, '21. Iktisatçılar Haftası'nda konuştu
6
Insan lıaldaıııu îhlal ediyoruz
9
ANKARA (Cumhuriyet
Şürosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda dün. tanm ve
köyişleri. enerji. bayındır-
lık, dışişleri. ulaştırma. or-
man. turizm \e saglık ba-
kanlıklannın bütçeleri gö-
rüşülerek kabul edildi.
TBMM'de Dışişleri Ba-
kanlığı bütçesi görüşülür-
fcen eleştirileri yanıtlayan
Dışişleri Bakanı EmreGö-
nensay. Türkiye'nin K.ar-
dak'ta egemenliğini de\-
rettiğine ilişkin uluslarara-
sı onaylanmış bir anlaşma-
nın bulunmadığını söyle-
di. Gönensay. Yunanistan
ile Türkiye arasındaki so-
runlann. Uluslararası Ada-
iet Divanı'na götürülmesi-
nin en son aşama oldugu-
nu. uluslararası hukuktan
kaçmak için hiçbir neden
görmediklerini bildirdi.
Gönensay. Dışişleri Ba-
kanlığı bürokrasisinin med-
yada. polemik konusu ya-
pılmasını büyük bir üzün-
tüyle karşıladıgını belırtti.
Enerji Bakanlığı
bütçesi
Enerji Bakanlığı bütçe-
si görüsülürken grubu adı-
na söz alan ANAP Kocaeli
Milletvekili Hayrettin
Uzun. 1995 \ ılı ıçinde ger-
çekleştirilen Bakü-Ceyhan
boru hattı görüşmeleri sı-
rasında ABD yetkililerinin
bu hatta destek \erdikleri-
ne ilişkin açıklama yapmak
istediklerini belirterek Türk
Dışişleri Bakanlığı yetki-
lilerinin, bu girişimi engel-
lediğini bıldırdı.
CHP Amin Milletveki-
li Mehmet ArifAğaoglu da
Dogu ve Güneydoğu'dan
göç olaylannın önüne ge-
çilmesı. sanayinin teşvik
edilmesi amacıyla. bölge-
ye elektriğin ylizde 50 ora-
nında ucuz verilmesini
önerdi.
Ekonomi Servisi- Cumhurbaşka-
nı Süle> man Demirel. Türkivede in-
san haklan ihlallerinin bulunduğunu
kabul ettı. Devletin insan haklan ih-
lallerini azaltmak için her türlü çaba-
\ı gösterdigine ışaret eden Demirel.
"Dünyada olduğu gibi Türkive'de
de insan haklan ihlalleri \ar. Bun-
ları sa\unmak doğru değil. Bunun
panzehiri açık rejimdir" dedi.
TheMarmaraOteirndeyapılan**21.
İktisatçılar Haftası"nın son günün-
de bir konuşma yapan Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel. dünyanın
süreklı değiştiğini ve budeğişen şart-
lara uygun şablonların bulunması ge-
rektiğini söyledi. Türkiye'nin demok-
rat bir ülke oldugunu ve halkm hür ira-
desi ile seçilmişbirparlamentonun bu-
lunduğunu da söyleyen Demirel. "Al-
manva'da. Fransa'da olup da biz-
de oİmavan bir^e> >ok. Her şe>i-
mizivideğilse. herşevimizkötü de
değil. İvilerimm çoğaltmak için ça-
lışmalıyı/" dedi.
Dünvada olduğu gibi Türkiye'de
de insan haklan ihlalleri olduğuna
ışaret eden Demirel. parlamenter sis-
tem vanında bağımsız yargı \e her
şeyi söyleyebılen bir medyanın sar-
lığına işaret ederek. "İnsan haklan
ihlallerinin suç olduğu bir ülkede
bu üç unsur da varsa devlet nüfu-
zunu kullanarak insan haklan ih-
lali >aptıramaz. Eğer bu üçü dev-
letin insan haklan ihlali yapması-
na mani olmuşorsa dördüncü bir şey
yoktur. Devletin nüfuzunu kulla-
narak saptığı kötü hareketi parla-
mento kursusü dile getirmi\or. med-
>a dile getirmivor. sa\cı takip ede-
mivorsa o zaman bence hiçbir şeyi
tartışmamak gerekiyor'* dedi.
Bu unsurlar vanında kullanılabile-
cek dördüncü unsurun yürüyüş hak-
kı olduğuna da işaret eden Demirel.
ancak bu hakkı kullanırken. kanunla-
nn ihlal edılmemesıni \e çe\ renin kı-
rılıp dökülmemesi gerektiğini belirt-
ti.
Devletin insan haklarını azaltmak
için her türlü çabayı gösterdiğini de
vurgulayan Demirel. insan haklan ih-
lallerini sa\ unmanın doğru olmadığı-
nı. bunun panzehınnın ıse "açık rejım'
oldugunu dile getirdi.
Artan zengınliklerden dahaçok ge-
lişmiş ülkelerin pay aldığına da işa-
ret eden Demirel. "1945 yılında 3
trilyon dolar olan gavri safi hasıla
50 yılda 21.2 trilyon dolara ulaştı.
Dün\a 7 kere zenginleşti. Buna kar-
şılık nüfiis ise aynı dönemde 2.5
milvardan, 5-5.5 milvara geldi. Nü-
füs iki kere arttı. Bu zenginlik ne-
reye gitmiş. Yüzde 82"si gelişmiş ül-
keler olan yüzde 20*sine gitmiş" de-
di. Dünyada kişi başına düşen mıllı ge-
lirin 100 dolar ile 25 bın dolar arasın-
da değiştığine de dikkat çeken Demi-
rel. Türkiye'nin ortalama gelir grubu
içerisinde bulunduğunu söyledi. Tür-
kiye'nin 154 ülke arasında ilk 30 içe-
risinde yeraldığını da belirterek. "Tür-
kiye dünyada nüfüs bakımından
I6'ncı. toprak büvüklüğü açısın-
dan 32'nci. >apılan araştırmalara
göre GSMH açısından 19 \a da
20'nci sırada. Bu önemli bir ola\"
şeklinde konuştu.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
umhuriyet gazetesi İstanbul
Lisesi'nin yanıbaşında. Oku-
lun mikrofonlarından çıkan
sesleri gazetede rahatça din-
leyebiliyoruz. Her pazartesi
sabahı ve cuma öğleden sonra okulda tö-
renler yapılıyor. Törenlerde en çok kulak
tırmalayan seslerden birisi "rahat - ha-
2ir ol" komutu.
Elinde düdükle bir öğretmen "Rahat!"
diye bağırıyor. Kızlı, erkekli öğrenciler el-
lerini arkaya kavuşturup bacaklannı açı-
yorlar. Ardından daha sert bir komut ge-
liyor: "Hazır ol!" Sert ayak sesleriyle ye-
ri inleten topluluk, emir dinlemeye hazır
duruma geliyor.
Türkiye'nin ve belki dünyanın birçokye-
rinde okullarda bu törenler yapılıyor. Biz-
ler de askerde, cezaevinde, okullarda bu
emirleri yerine getirdik. İstanbul Lisesi'nin
mikrofonlarından çevreye yayılan bu sert
komutlara bir anda kendimi yabancı his-
settiğimi fark ettım.
Bir de emirleri dinlerken asker disipli-
ni içinde hazır ola geçen genç kızlan dü-
şündüm. Kadınlarla, askerı duruşları bir
türlü bağdaştıramadım. Genç beyinler-
de çınlayan bu emirlerin daha sonra ne
gibi sonuçlar doğurduğunu psıkologlar ve
toplumbilimciler araştırsalar iyi olacak.
İstanbul Lisesi'nin mikrofonlarından
Haydi Kızlar Askere (!)
yükselen sesler beynimde yankılanırken
Milli Savunma Bakanı Oltan Sungur-
lu'nun kadınlarla ilgili söylediklerine ta-
kıldım. Sungurlu, kadınlann da askere
alınabilecegini savunuyor. Ancak, Sungur-
lu'nun bu tezine karşı tezler de de geliş-
tirenler varmış. Sungurlu bu tepkileri şöy-
le anlatıyor: "Tepki gösterenler, kışla-
da erkeklerie kadınlann bir arada ola-
mayacağını düşünüyor."
Ne demek istedikleri net değil. Sanırım,
kadınlarla erkekler kışlada bir arada bu-
lunurlarsa, ahlaki sorunlar çıkabileceği-
ni. kadınlann kahraman askerleri yoldan
çıkarabileceklerini düşünüyorlar. O za-
man da. kutsal görevini yerine getirmek
isteyen askerierimiz zaafa düşecekler.
Daha ileri yorumlar yapmak da mümkün.
Örneğin bazıları da peygamberin söyle-
diğini iddia ettıği şu sözleri hatırlıyordur:
"Yönetimini kadınlara bırakan millet-
ler iflah olmazlar."
Şimdi kadınlann askere alınmasıyla ik-
tidarın ne ilgisi var diyebilirsiniz. Türkiye
gibi bir ülkede bunu düşünmekten do-
ğal ne olabilir ki?
İlk 7 cumhurbaşkanımızdan 6'sı asker-
di. Son 30 yılda üç askeri darbenin so-
nucu, askerler önemli iktidar olanaklan el-
de ettiler. Kadınlar eğer asker olurlarsa
ve giderek bu meslekte yükselirlerse ve
generalliklerı de elde ederlerse çok şey-
ler olabilir. Bir askeri darbede, bakarsı-
nız cuntanın başına bir kadın geçer. Bu
şekilde yönetim kadınlann eline düşmüş
olur. O zaman dâ vay halimize(l)
Milli Savunma Bakanı Sungurlu bu teh-
likeyi sezmiş olacak ki şöyle söylüyor:
"Askeriikte her görev muharebeye yö-
nelik değil. Öyle hizmetler var ki, ka-
dınlar bunları zaten sivil hayatlannda
yapıyorlar."
Sungurlu "Korkmayın" diyor, "kadın-
lar sivil hayatta ne yapıyoıiarsa ordu
da onu yapariar. Yani, ordunun bula-
şıklarını yıkayabilirler, temizlik, dikiş,
yemek gibi işlerini yerine getirebilir-
ler". Açıkçası, "askeriikte geri hizmet-
leri kadınlar yapabilirier" demek istıyor
Türkiye. otonter bir toplum olmakla,
kuralsız bir toplum olma biriikteliğini iç-
selleştiren özelliğiyle. acımasızlık için de
çırpınıp duruyor. Her çıkmaz ve açmaz,
kahramanlık edebiyatıyla saldırganlıkta
örtülmeyeçalışılıyor. Bu örtmeçabasının
en önemli figürlerinden birisi de erkeklik
oluyor. Toplum. acı içinde kıvrandıkça ve
çözümsüzlüğe sürüklendikçe erkekliğe,
tarihe ve geleneklere sığınıyor.
Hayatın askerileştirilmesiyle, arabesk
duyarsızhkve maçoluk bir arada yürüyor.
Her alanı kan gölüne dönüştüren, siyasi
kabadayılığın arkasında da bu maço-
luğun ve militarizmin izlerinı görmek müm-
kün. Kadınları askere almak isteyen
kafanın arkasında neler yatıyor diye
düşünüp duruyorum. Oltan Sungurlu'yu
tanıyorum, onun anti demokratik alış-
kanlıklarını ve geleneksel kültüre bağ-
lılığını bıliyorum. Kadınları asker yapıp da
ne elde edecek?
Kadınları mı askerleştireceğiz? Yani
yarısı erkek ve asker kafalı olan bir top-
lumun diğer yarısını da aynı kültürün içine
mi çekeceğiz?
Yarısı erkek olan bir millet cengaverlik
yapamaz, öbür yarısını da erkekleştir-
memiz mi gerekiyor?
Kadınları askere alacağımıza, erkek
askerlerin sayısını azattsak ve daha barış-
çı bir toplum yaratmanın yollannı arasak
diyorum. Kadınların kadın duyarlığını
köreltecek çözümlere yönelmek yerine,
onların bu özelliklerini egemen kılacak
bir dünya yaratalım.
POLntKA GÜTNLÜĞÜ
HİKJV1ET ÇETİNKAYA
Gözlerin Tener Mavisi'...
Baştan başa düşlerle yüklüydü yüzün. Susup bak-
tım sana, sessiz bir titreyişle...
Mektubu birkaç kez okudu. içindeki yangının alev-
lerini duydu. Acıyla kıvrandı ve yere boylu boyunca
uzandı.
Hugo Von Hofmannsthal sesiyle irkildi bir anda.
Guillaurne Apollinaire. karşısına geçmiş gülüyor-
du...
Bahçedeki iğde ağacı, eski ahşap evin vişne ren-
gine çalan boyası, çocukların çığlıkları onu bir baş-
ka evrene taşıdı.
Bir şiırdi kadının avuçiçlerinde sakladığı, bir sev-
daydı yüreğınin orta yerinden kopup gelen yalvarış..
Dedi ki:
Seslerin içinde bir an doğarsın;
Uçup giden kokularda bir an varsın.
An! Kotlanmda kaybettim hepsini,
Bir an doğmaktasm tekrar yeni
Bir sen, tutmadığım için tuttuğum sevgili.
Rainer Maria Rilke ne diyordu?
Ah içimızdeki yangını söndürmeye çalışmadan
bağrımızda taşısak...
Yıllardır bunu hiç düşünmemişti.
Alçalan sis bulutlannın ıçınden o taze güzellikleri
aramaktan yorulmuştu. Her sevda sözlerini şafağa
haykırdığındabirgülünyalnızlığınıdüşlerolmuştu...
Bir gün Aleksandr Bloic'i okuduğunda kara ta-
pınakların içinden yükselen yakarıları, yoksul ve sa-
deliğin içinde görmüştü...
Eşsiz bir kadın, uzun bir sütunun gölgesinde dur-
muş onu bekliyordu. Gülüşler, efsaneler ve düşler
içındeydi. Kızıl kandiller altında acemi sevışmelere
yakalanmıştı.
Kendini tutamamıştı...
Bağırmak istemiş, ama bağıramamıştı...
Közlenmişti ve kenara yığılmıştı gökyüzü...
Gözlerinı açıp kapadı. Fenerler yanıyordu san şa-
fakta...
O sırada Cahrt Külebi nın omzuna dokunuşuyla
kendıne geldr.
"Bu gece, bu gece, I Uykusuzum, kederliyim, de-
liyim. I Yüzümde uzak sevgilerin derin aydınlığı, I Dur-
mayalım şehir şehir, yıldız yıldız karanlıkta, I Bu ge-
ce ölmemeliyım."
• • •
Baştan başa düşlerle yüklü müydü yüzü?
Hiç oralı olmadı. Suskunluğu bir tireşımin içinde
eridı...
Yirmı aşk şiiri ve umutsuz bir şarkıdan derlenmış
sevdaları. Pablo Neruda'dan çaldı. Bir mendil gök-
yüzünü Metin Demirtaş'tan yürüttü. Rene Char'dan
denız feneri maviyı, Turgay Fişekçi'den yitık baha-
rı yakaladı.
Derin gözlerıni kapayınca gece kanatlanmıştı...
Dedi kı:
"Gecenin kanat çarptığı derin gözlerin var.
Körpe kollann çiçek, kucağın gül."
Kadının bakışları değiştı bırden...
Karıncalar ölebilirdi öpüşlerinin propagandasıy-
la...
Bir kılıç gıbiydi mavı ve yeşil... .. 4 , , t ,
Saat 12'yı vurmuştu... «'tjkil$3WifûJi
Yukanda birpencere ' *?•• ^< ^ >.>«.,..-5»
B kadar
Tel örgülü
Ardında bir mendil şiir
Bir mendil gökyüzü
Sevdiği için ağlamaya başlardı gökyüzü...
Konuşurdu ışte o zaman yıldızlarla:
"Seni seviyorum, hıçkırıyorum. Dıpdiriyim. Ve se-
nin yüreğin bu sabah yıldızt, kızaran o yengi saatin-
de, savaşa başlamadan burçlann..."
O sırada yüzüne baktığında bir grup serçe kaçı-
şır mıydı gözlerinden; yerinı özlemler doldurur muy-
du yeşilınden alına gözlerini?
Turgay Fışekçı, Rene Char'ın ardından yanıt verir-
di bu soruya:
"Her hayat bir gözyaşıdır I Gülümseyiş, kış günü
uzağımızdan geçen güneş I Bazen fundalıkîa akan
sessiz bir su I Ürkerek kırmaktan utanarak, yasak-
lar arasında I Bir ucundan taşar yüzün yumuşacık I
Gözyaşlandır bütün çığlıklanmız I Acılar yaşar ha-
yatı."
• • •
Ayışığı yalan söylemişti. gözleri 'fener mavisi'ne
dönüşmüştü...
Son mektup muydu postaya verilen?
Baştan başa düşlerle yüklüydü yüzün...
Susup baktım sana sessiz bir titreyişle...
Binlerce kez okunan o mektup, deniz mavisi göz-
lerini Akdeniz'indalgalarına taşıdı. Yüreğınde gızlen-
miş bir sevda bir anda uçup gitti..
Tıpkı Attilâ llhan'ın söylediği gibi:
dün akşam bütün yüzünle bana doğru eğilmiştin
gözlenn hüzünle doluydu güya beraberdik
öptüm ki sen değilmişsin büyük yalnızlığımmış
yalnızlığımı emziren korkunç karanlığımmış
dün akşam yeniden ıhlamurlar boyunca gittim
yine yoldan çingeneler geçiyorlardı
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya uı Planet.com. TR
3 madde kabul edildi
Sayıştay Yasası
haftaya kaldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Plan've
Bütçe Komisyonu nda gö-
rüşülmesine başlanan Sa-
yıştav Yasasınınbazımad-
delerimn değiştirılmesinı
öngören vasa önerisinın 3
maddesi kabul edildi.
Önerinın. DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in
gündeme getirdiği \e siya-
si parti liderlerinin malvar-
lıklan ile yolsuzluk iddiala-
nnın Sayıştay tarafından in-
celenmesıni öngören mad-
desınin de aralarmda bu-
lunduğıı diğer maddeler
üzerinde uzlaşma sağlana-
madı.
komisvonun aldığı ortak
karar ıı> annca. daha önce alt
komısNOiıda üzerinde uz-
laşmava vanlan maddeler
ov lanarak kabul edildi. Öne-
rinın kabul edilen birinci
maddesi ile Sa\ışta\ baş-
kanlarının içişleri ve mali-
v'e bakanltkları ile Hazine
Müsteşarlığı merkezdene-
tim elemanları arasından
seçilebilmesi hükme bağ-
landı.
Önerinin. Sayıştay Başka-
111 \e üyelerinin seçımini
düzenleyen üç ve dördün-
cü maddelerinin görüşül-
mesi alt komisyonda uzlaş-
mava \anlamadığı için er-
telendi.
Savıştav Başkanfnın
TBMM Planve Bütçe Ko-
misyonu'nda \ apılacak giz-
li oylama ile belirlenecek
ikı adav arasından TBMM
Genel Kurulu'nca seçile-
ceöini ıçeren üçüncü mad-
deye. DSR CHP vc RP'li
üyeleranavasava avkırı ol-
duğu gerekçcMN le karşı çık-
tı lar. ~