Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Safıibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı OrhanErinç©
Genel Yavın Koordınatörir Hikmet
Çetinkava* Yazıışlerı Müdürlen
ftrahm, V*ta «Şonmüu , Dinç Tavanç
0 Haber Merkezı Muduru: Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dij Haberler. Ergun BalcıOhtıhbarat Cengi/
Yıldırım # Ekonomı. Büient Kızanlık
Handan Şenköken 0 Spor
Sarni
Ya/Ki
Fotoâraf. Erdoğan köseoglu #Bılgı-Bclsc
V. a> tıı kurulu ç
Urhan Eriırç. Okta> Kurtböko.
Hikmel Çetinkavı, Şükran Soncr.
Ergun Bakrı. Dinç Tavarrç. Ibrahim
\ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa
Edibe Suğra • V urt Habcrlerı: Mehmet Faraç Balhav. llakan Kara.
AnLırj Temsıkısı Mu»lata Balbav • Hjtvr Mudıirü
Doğan Akın Ataturk BııKarı \o 125. Ka! 4. BaUnlıklar-
A.ıkara Tel 4N50J!ı> C haıl. Faks 419502" 9 Iznıır
TCTIIMICIM- Serdar Kı/ık. H Zıva B!\ 1352 S 2 3 Tel
4411220.Fak.-,.441911 "• 0AdaıuTem>ilcısı ÇetinYiğenoğlu.
InönüGJ. I19S No 1 Kat:l. Tel: 3522550. Faks. 3522570
VJıiessese Mûdıinr Erol Erkut 0
Koordınatör Ahmet Korulsan 0
Murubebe BülenlVener#jldjrc.
HüwtinGürer0I^ie[m<f Önder
Çelik0Bılgı-lşlem Nail inal 0
Bılgısayar Sıstem: Mürifcet Çiler
kurulu Bdskanı-Oencl
Modur Gülbin Erduran
0 Koordınator Reha
IşıtmanVıcnel Mudur
Yandımcısı Mine.\kdağ
MEDÎA G : •
Yonetım Kurulu
Başkanı - Cienel
\f Lidür Cstun
Akmen # \lurahhas
u>e BoraCönenç
a. a ı ve Rasan: Venı üün Haber ^
â l a d
!
- 4 CaialoıSlu W-W l>l
lan.-ı. Baün ve "^'a> ıncılık A S
PK 246 l-unbul fel (0 2 i : ı 5IJ 05 05 12i) hatl F-aks |(> 2\2t 5 IJ 1*5 95 21 NİSAN 19% İmsak: 4.35 Güne>: 6.09 Öğle: 13.10 Ikindi: 16.54 Akşam 19.57 Yatsı: 21.25 MEDVACTd
Mayın
protestosu
• Haber Merkezi -
Berlin'de iki genç birçok
ayakkabıyı Brandenburg
geçidine atarak arazilere
konuian mayınlan protesto
ettiler. Ayakkabılar. heray
dünya çapında mayınlara
basarak yaralanan \eya
ölen800'ıle 1200 kişiyi
senıbol ediyor. Yarın
Italva'nın Genova kentinde
başlayacak Birleşmiş
Milletler konferansında
mayınlann vasaklanması
konusu ele alınacak.
(Fotoğraf:REUTERS)
Turizmcilere
uyarı
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Turizm
Haftası etkinlikieri
kapsamında düzenlenen I.
Ulusal Tunzm İstişare
Konsevı, tzmir'de toplandı.
Toplantıda konuşan Turizm
Bakanı Işılay Saygın.
elektrik tasarrufu yapmak
ıçın antma tesislerini
çalıştırmayan otellere ceza
uygulamaya, gerekirse
kapatmaya kararlı
olduğunu söyledi.
Dinar'da deprem
• Haber Merkezi-
Alyon'un Dinar ilçesi ve
yakınlarında. önceki gece
saat 03.35 "te çok hafif
şjddette bır deprem
meydana geldi. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesı'nden alınan
bilgiye göre Yerkesik
Deprem lstasyonu"ndan
yaklaşık 185 kilometre
uzaklıktaki depıemin
Richter ölçeğine göre 3.5
şiddetinde olduğu
kaydedildi. Depremin
merkez üssiinün Dinar % e
yakınlan olduğu büdirıldi.
Genç yiipeklerde
yeşepen umut
• Haber Merkezi - Etiler
Hasan Ali Yücel llkokulu
öğrencılerinin hazırladığı,
'"Küçücük yüreklerimizde
>e>erttiğimiz umudu siz de
görün" çağnlı resim sergisi
bugün açilıyor.
Beşiktaş'taki Sandoz Sanat
Galerisi'nde düzenlenen ve
yönetmenliğini Tülin
Talman"ın yaptığı sergi 24
nisana kadar açık kalacak.
Marlon Brando
Yaşamını anlatan kitap
nefisti. ama ben oyuncu
olmayı amaçlayan
öğrencilerime; "Kitabı
okuyun, ama onun
yaptıklannı yapmayın" diye
öğütlemiştim... Marlon tam
bir uçuk... Geçenlerde Larry
King Live de milyonlarca
kişinin önünde adamın
gözlüğünü çekiyor,
kravatına asılıyor. Yetmiş üç
yaşına gelmiş koca bir
bebek. "Keşke ben de
böyle yapabilsem" dedim.
Bizim toplum kesinlikle
kaldırmaz. "Yakışır mı canım
bu yaşta adama?"
deyiverir... Ama size açıkça
söyleyeyim: Uzun yıllar var
ki bir duvara önümü dönüp
küçük tuvaletimi yapmaya
hasretim...
Ahmet Çakar
lyi bir futbol hakemı bir
genç arkadaş. Ama biraz
kılolu olduğu kesin.
Atışlarda topun önünde
duruyor. Çevik değil.
Kararlılığı iyı, takip alanı iyi
değil... Şimdi diyeceksiniz
ki: "Ohhh her iş bittı futbol
otoriteliği baş/adı." Benim
gazetecilikteki ilk işim futbol
yazariığı idi. Abdi Ipekçi,
beni 1970'li yıllarda
Milliyet'te bu işe başlatmıştı.
Ayıptır söylemesi iyi de
futbol oynardım ve babam
daTürkiye'nin ilk
hakemlerindendi, eh aptal
da sayılmam. Demek ki
futbol konusunda
yazabilırim... Ben de öyle
yaptım.
DGM. Ahmet Altan'ın iyi
yazar olduğunu söylemiş...
Hayret. Bu çocuk kime
çekmiş yahu? (Onun ilk
kitabını ben bastım ve ödül
aldı).
İletişim Fakültesi'nin yaptığı ankete katılanlann yansından çoğu gazetelerin kampanyalan konusunda olumsuz düşünüyor
^ gazetenm niteliğini bozar'fstanbul Haber Servisi - Diş macunu. deter-
jan. makarnayla başlayan: kefen bezi. mezar
yeri. bedava muayene ilede\ameden; televiz-
yon. müzik seti. beyaz eşya. bilgisayarla do-
ruğa çıkan promosyon çılginlığınm nerede du-
racağı belirsiz. Akademik çevrelerin yaptığı
araştırmalardan çıkan sonuca göre. "Ökuvu-
cu he/rı promosyona karşı hcm de promüs\on-
dan \azgecmi>or."
Istanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Aka-
demedya Grubu tarafından yapılan "TiirkBa-
sınında Promosyon Olgusu ve Topluma Etki-
si" başlıklı araştırmada okuyuculann promos-
yon çılgınlığına ilginç yaklaşımlan saptandı.
Çoğunluğu ilkokul mezunu ve asgari ücretle
geçinen denekler seçilerek hazırlanan anket-
te. okuyuculann. en fazla promosyon yapan ga-
zeteyi satın aldıklan ortaya çıktı. Promosyon
kampanyalanyl.a birlikte artan gazete fiyatla-
nnın okurlann düşüncesini olumsuz yönde et-
kilediği belirlendi.
Sorulan yanıtlayan deneklerin büyük bir ço-
ğunluğu (yüzde 81.1) gazete fiyatlannın pa-
fialı olduğu belirttiler.
"Promosvon kampamalan konusunda ne
düşünüyorsunuz?" sorusuna. deneklenn. yüz-
de 62.1 "i "olumsuz", yüzde 23.2'si "olumlu"
yüzde 14.7 si de "fikrim yok" yanıtını verdi.
Bu ilginç tablonun yorumunu yapan araştırma-
cılar. u
Oku>ucu hem promosyona karşı, hem
de promosyon'dan vazgeçmiyor"' dediler. Araş-
tırma grubunun bu oranlar üzenne değerlen-
dirmesi şöyle:
"Bir yazılı basın aracının. temel göre> i sayı-
lan 'haber \erme° dışında bu tiir kampanya-
lar düzenlemesi insanlann hoşuna0diyor muy-
du? Bütiin bunlar tartışılabilir sorular. Ancak
gerçek bir şe> \ar ki. insanlar ne denli olum-
• İnsanlar ne denli olumsuz
bakarsa baksın, çoğu bu
kampam alardan etkilenmekte. Bu
üriinleri edinme kararlılığıyla henüz
ışığı görünmeyen tünelde
yürümekte ve kaç kupon olursa
olsun -gazetelerin deyişiyle- bu
armağanlan almakta.
su/ bakarsa baksın, çoğu bu kampam alardan
etkilenmekte. Bu üriinleri edinme kararlılığıy-
la henü/ ışığı gürünmeyen tünelde yüriimekte
\e kaç kupon olursa olsun -gazetelerin de>i-
mhle- bu armağanlan almakta. En ufak bir alış-
\eriştebilepazartık\apangünümüzinsanına-
sıl olu>or da onca kupona karşın bir tencereye
bir tava>a bu kadar çabuk "e\et" diyebili\or?
GörseHşitsel de\in sunum olanaklanndan >a-
rarianan yazılı basın. ürünü devinı verindeyse
allayıp pullav ıp oösterişli kılıyor. Televizyon bir
sihirli kutu. Önda bir cüce de\ leşirken. nitelik-
siz bir iirün de 'dün\ anın \ ararlandığı \ e vaz-
geçemedigı'nedönüşebilivor.Vebütün bunlar
TV ekranına \ansıdığında tükerici açısından
ürüıu e\ inde bulunsa da zorunlu gereksinim ha-
line gelivor."
Promos>on, okur kazandırmıyor
Gazetelerin promoyyonu haklı çıkarmak için
savunduklan görüşlerden bir tanesi de "Pro-
mosyon, gazete okuma alışkanlığını kazandı-
nr" iddiasıydı. Ankette. "Sizcepromosjonga-
zete okuma alışkanlığını arttınr mı" sorusuna
yüzde 72.5 oranda "hayırarttırmaz*'\anıtı \e-
riliyor.
Yine promosyon veren gazetelerin "Biz pro-
mosyon da yapanz gazetecilik de \apariz" sa-
vunmasına da denek oku> uculardan ilginç ya-
nıtlar geldi. "Sizce promos>on, gazetelerin ni-
teliğini etkilivor mu" sorusuna "Evet, niteliği-
ni düşürüyor'* yanıtını verenlerin oranı yüzde
55.1. "Evetniteliğiniarttınyor" dıyenleryüz-
de 13.6. "HaMretkilemi>or~di>enlerin oranı
ise > üzde 30.6.
Ankete katılan deneklerin sorulara \erdiği
yanıtlar. promos>on çılgınlığı karşısında ^aş-
kınlıklarını da ortaya çıkanyor. Gazete seçimin-
deki en önemli etkeni "verdiği armağan" ola-
rak gösteren denekler, promosvonlarda \erilen
ürünlerin kalitesiz olduğuna inanıyor.
"Gazetelerin beyaz eşya. elektronik arac gi-
bi değerli promosyonlan \ereeeğtne inanıyor mu-
sunuz?" sorusuna. yine büyük bir çoğunluk yüz-
de 48.9"la "hayır" yanıtını \erirken, "evefle-
rin oranı ise vüzde 18.2 olarak belırleniyor.
Bağumadan önce
sesinizi düşüniin
İstanbul Haber Servisi - Günlük haya-
tımızda iş yaşamından ev ortamına. telefon
konuşmalanndantoplantılara kadar birçok
yerde en önemli iletişim aracımız olan se-
simize yeterince önem vermediğımiz belir-
tildi. Uzmanlar. çoğu zanıan önemsemedi-
ğimiz bu problemin sonucunda ses tellerin-
de meydana gelen ses kısılması veya kay-
bolmastnın ve aniden ortaya çıkan ses kı-
sılmalannın gırtlak kanserinin habercısi
olabilecegine dikkat çekiyorlar.
Hava kirliligı. soguk algınlıgı, sigara gi-
bi birçok nedenden dolayı or-
taya çıkaıı ses kısılmaları ve
çatlaklarhayatlannı sesleriv-
le kazanan ögretmen. din gö-
rev lisı, tiy atro ve ses sanatıçı-
• Uzmanlar. ses
tellerinde meydana
gelen ses kısılması
veya kaybolmasının
nuçlar doğıırabıleceğıne değınen Ömür.
"Sesi bozulan bir kişi işini ka> bedebilir. Dış
dünya)la iletişimde kullanıldığı için psiko-
lojik olarak kötü etkilenir. kişinin sıiNval
açıdan cezalandırılnıası da söz konusu ola-
bilir. Meseleerkeklerdeki ses kırılmalan so-
nucu mevdana gelen "sesin kız sesı gıbı çık-
ması durumunu'. kişinin çevresi ala> konu-
su yapılabilir" dışe konuştu. Amelıyat ve
eğitim yöntemlerinin kullanıldığı seskısıl-
malarının tedav isinın 15 dakika da yapıla-
bıleceğı gıbı bazılarının mümkün bile ola-
nıadığı belırtildi. Konuşma
ve Dil Patolojisi L'zmanı Mel-
da Kündük ıse tedav ide dog-
ru teşhisin önemine dikkat
çekti. Ameliyatla tedavisi
Baharda aşk, düşlerde kalmaz
sı, av ukat. DJ. spikerlerin en v e aniden Ortaya çıkan mümkün olmayan hastaların
büyük düşmanlarından biri.
Intemational Hospital Ses Klı-
nıgi Bölümü'nde çalışan Doç.
Dr. MehmetÖmür. sesın nor-
mal olması için bütün vücu-
dun da normal çalışması ge-
rektiğini belirterek. "Örneğin
ishakeniz ya da karnınız ağnyorsa sesiniz
Ki vıkmaz" dıyor
Dış dünyayla ilişkilerimizde kullandığı-
mız sesimize çok dikkat etmemiz gerekti-
gini söv leyen Doç. Ömür. ses kısılmalan-
nın belli başlı sebeplerini de şöyle sıralı-
yor: "Doğuştan gelen ses kısılmalan. gırt-
İaktakivapı bozukluklan. iltabi hastalıklar.
larenjit. tüberküloz. ha\a kirliliği gibi çev-
resel etkikri stress, psikolojik nedenler, si-
gara, alkol. mide b<ı/ukluklaru iyi huv lu tü-
mör. gırtlak varalanmalan. kanser. ses kıv-
nmı felci ve bov nun duruşunun dev amlı ola-
rak bozuk oluşu." Birçok nedenden dolayı
meydana gelebılen ses kısıklığmın tedavi
edılmediği taktırde klıntk \e psikolojik so-
Uzmanların önerileri
ses kısılmalarının
gırtlak kanserinin
habercisi
olabilecegine dikkat
çekiyorlar.
eğitimle tedav i edildiğini kay-
deden Kündük. amaçlanm
da" tv ileşen hastalıgın tekra-
nnı engellemek. hastanın iyi-
leşmesini sağlamak. sorunu
psikolojik olan kişhe psiki-
yatri tedav isi görmesini sağ-
lamak. Kişiyeen kolav olarak sesi nasıl kul-
lanacağınıöğretmefc"olarak ifadeetti. Uz-
manlar sesin normal standartalannı erkek-
lerde 100-150 Hz. kadınlarda 200-250 Hz
arasında olduğunu. volümımun ıse yakla-
şık 60 Desibeî olması gerektigini belirtti-
ler.
Günlük hayatta yapılan bağınpçağırma-
nın ciddı zararlan olabilecegine dikkat çe-
ken uzmanlar. "Mesela maça giden ve ora-
da yüksek sesle bağıran bir kişinin en az iki
giin hic konuşmaması gerekir. Fısıltıvla da-
hi konuşmamalı. Çünkü fısıltı gırtlağı daha
çok vorar. Ses kıvrımlan zedelenmiş ularak
konuşmayadevamedilirsekabcıhastalıklar
mevdana gelebilir*' diyorlar.
Kalabalık ortamda konuşmaym
Uzmanlann ses kısılmalanna karşı
önerdiği yöntemler şöyle:
• Bir nefeste normal olan 12 kelimeden
fazla konuşmaym. konuşurken nefes
altnayı unutmavın. Mefesinizi sonuna
kadar kullanmayın
- Bağırarak konuşmaktan vazgeçin ve
geveze olmayın
- Boğazı kazımak alışkanlığından
vazgeçin.
- Dev amlı olarak boynunuzu yana ya da
öne egik tutmayın
- Bol su için
- Telet'onda uzun süre konuşmaym
- Gürültülü ve kalabalık ortamlarda
konuşmaktan kaçının.Bu durum
devamİ! olduğu tadirde ses telleri
nasırlaşır. Bahar tek renge karşı çok renkliliği, sevgisizliğe karşı sevgi>i ve aşkı sa\ unur.
SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN
Engin Ardıç ve düzeltmesi
Geçen hafta "Ekran Gafları"nda Engin'le
ilgili bir şeyler yazmıştım. Düzeltme
göndermiş. Aynen. satırına dokunmadan
yayımlıyorum ve yorumu sizlere
bırakıyorum.
GEÇEN HAFTAKİ EKRAN GAFLARI:
Sevgili TV yorumcusu kardeşim, bir olayı
yorumlarken "Deveyi hamuruyla
götürüyorlar" dedi. O laf "Deveyi
hamuduyla" olacak. Deve hamuru var
ama o başka bir laf. Neyse burada bir
harf için birbirimizi kırmayalım. Sen
bundan sonra hamuduyla de olsun
bitsin. Ya da deveyi ve hamudu işe hiç
katma. "Bunlar malı götürüyorlar" de.
biz anlanz... Sen ne diyeceğini bilirsin
Enginciğim...
Sevgili Müjdat,
Ben asla "deveyi hamuruyla götürenler"
diye bir laf etmedim.
Gençliğımi Fatih'te darbuka çalarak
geçirmedigim için, "hamur" ve "hamud"
arasındaki farkı bilecek kültüre sahibim!
Inanmıyorsan Hilmi
abine, Perran'a. kocasına sorabilirsin...
Üç ihtimal var: Ya kıçından uydurdun. ya
biri sana yanlış atctardı. ya da kulaklann
iyi işitmiyor...
Sizin Nurettin Sözen kötü bir belediye
başkanıdır, ama iyi bir kulak-boğaz-
buruncudur. Hilmı abine söyle. sana bir
randevu alıversin de git kulaklannı
muayene ettir...
Selamlar ve sevgiler...
Engin Ardıç
Not: Sen dürüst bir adam oldugun için
bu açıklamamı elbette yayınlarsın, ama
Cumhuriyet gazetesi dürüst bir gazete
olduğu için elbette yayınlamaz!
Sevgili Engin...
Televizyon haberleri
Reklam filminde oynayan dördüzler, ilk kez berbere
gitmişler. Bunu bir TV kanalının ana haber
bülteninden öğrendim. Geleneksel ismail Dümbüllü
Ödülü verildi. Bunu haber bülteninden ögrenemedim.
Pazarlık ve duvarlık sözler
Kendini sev, kendini say, ama kendinle
laubali olma....
ANAYASA MADDE: 42. llköğretim, kız ve erkek
bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet
okullarında parasızdır.
I.H.E. BİLDİRGESİ MADDE 24: Herkesin. iş
saatlerınin makul ölçüde sınırlandırılması ve ücretli
dönemsel tatıller dahil, dinlenme ve boş zamana
hakkı vardır... (Yaz tatili yaklaşıyor da)
Seni eskiden beri tanır ve severim,
bilirsin. "Gençllğini Fatih'te darbuka
çalarak geçirmek" Galatasaray'da ıslık
çalarak geçirmekten iyidir. Her ne kadar
yirmi yaşında o semtten kopmak
zorunda kaldımsa da oralar iyiydi...
Senin karşı karşıya kaldığın tehlikeler
orada yoktu. Bu mektupta Hilmi
Yavuz'un, Nurettin Sözen'in, Perran'ın
ve kocasının ne işi olduğunu da anlamış
değılım. Hele Perran'ın kocasını anmanı
sana hiç yakıştıramadım. Anladın... Her
erkeğin başına gelebilir, boşver. {O sözü)
dememişsin, çünkü farkı bilecek kültüre
sahipmişsin. Üç ihtimal varmış: Ya
popomdan uydurmuşum... Engin, senin
neyin var? Ben durup dururken. bir
arkadaşıma deveyi hamuruyla götürdü
dedi diyebilir miyim? Bu kadar absürd
bir şey olabilir mi kardeşim? Normale
dön... "Ya biri sana yanlış aktardı"
diyorsun... Kimse aktarmadı. Ben
kendim izledim... Sonra bandı birlikte
izleyince anlayacaksın, ama ne önemi
var? "Üçüncü ihtimal: Kulaklarım iyi
işitmiyor"... Bak bu olabilir. Bana
Nurettin Sözen'den kulak muayenesi
için randevu almamı öğütlüyorsun. Sağ
ol. Ama böyle giderse sana da Yıldırım
Aktuna'dan bır randevu gerekecek.
Biliyorsun Bakırköy'ün eski
başhekimidir.
Kendini toparla. Benimki kadar yumuşak
bir eleştiriye bu denli sert yanıt verilir mı?
Içkiyi azalt, senı son gördüğümde zurna
gibiydin gene. Engin, seni gözlerınden
öpüyorum.
Kendıne iyi bak. (Sakın bu sözlerimi de
şaka zannetme, çünkü bilirsin seni
severim.)
MÜJDAT GEZEN - Ziverbey Durağı No: 48
Kadıköy... Bu hafta okur mektuplarına yer
kalmadı, ama haftaya olacak...
Resmi-gayriresmi geçit
S İ G A R A İ Ç M E S E N İ Z E
Resmî kabul, resmî geçıt diyor TV
spikerleri. Yani üniformalı olunca öyle
sanıyorlar... O, 'resm-ı kabul'dür.
Yani kabulün resmedılmış hali. Yoksa
resmî veya gayri resmî bır durum yok
ortada.
Sevdiğim
fıkralardan...
Laz, Ingilizce
öğreniyormuş.
Ingilizcede malumunuz
MAM anne demek.
Hocası Laza sormuş:
- Minimam ne
demektir? (Minimum
okunacak ya.)
- En küçük anne.
- Peki maksimam?
- O da büyükanne...
Beni
güldürenler
Benim kuşağımın
tiyatro meraklıları,
Muzaffer Hepgüler
adını iyi bilirler... O
kendine özgü absürd
esprilerı ile. bir
dönemin Türk
tıyatrosuna adını
yazdırmış iyi bir
komedyendi.
Berberın biri vitrinıne
arkadaşının Philips
elektrıklı tıraş
makinesini koymuş ve
elden duşme satılık,
yazmış. Muzaffer
Hepgüler vitrine
bakmış. bakmış ve
"Berbere bak, rakibini
satıyor" demiş...
• Birinci bahar hayallerin ucuzladığı
mevsimdir ve başkaldınnın adıdır; ölüme
karşı yaşamı. sıradanlığa karşı coşkuyu, tek
renge karşı çok renkliliği, ikiyüzlülüğe karşı
erdemi, sevgisizliğe karşı aşkı savunur.
Bahann bilinen ancak pek kullanılmayan
diğer adıysa aşktır... Ve baharda aşkın bütün
halleri yaşanır...
ZAFERAKNAR
Birinci bahar düşlerin ve hayallerin ucuzladığı
mevsimdir: papatyaların gölgesinde dinlenen aşk düş
değildir. Ya da karanlıkta güneşin resmini çizmek... Yerin
yedi kat dibindeki mutluluk suyunu çıkarıp içmek.
pirelerin dev olduğu çağlar kadar uzak değildir Ne
cınlere. ne de tılsımlı sözlere gerek vardır, aşkın büyüsü
kendiliğinden çözülmüştür...
Birinci bahar düşlerin ve hayallerin ucuzladığı
mevsimdir: kentleri yıkmanın tam zamanıdır Dünyayı
istediğimiz renklere boyamanın. bulutlara salıncak
kurmanın, sokaklarda yatmanın. topraktaki suyla birlikte
buharlaşıp uçmanın zamanıdır... Birinci bahar hayallerin
ucuzladığı mevsimdir ve başkaldınnın adıdır: ölüme
karşı yaşamı. sıradanlığa karşı çoşkuyu. tek renge karşı
çok renkliliği. ikiyüzlülüğe karşı erdemi. sevgisizliğe
karşı aşkı savunur. '
Bahann bilinen ancak pek kullanılmayan diğer adıysa
aşktır...
Ve baharda aşkın bütün halleri yaşanır...
Yıldız hali romantizme. ayva halı şehvete. kuşburnu hali
hazımsızlıga. sarmısak hali heyecana. salyangoz hali
yapışkanlığa. papatya hali kumara. pelin hali baygınlıga,
hıyar hali ahmaklığa. hindiba hali alçakgönüNülüğe.
ıhİamur hali kokuya. ısırganotu hali acıya, hatmi îîali
sııluluga, zakkum hali çaresizliğe karşılık gelir...
Aşkın yaklaşık 7 mılyar tarifi olduğu söylenir; bahann da
en az aşk kadar değişik anlatımı vardır:
Kimine göre çiçek bocek falandır. kimıne göre sevginın
miladı. kimıne göre aşkın tezahüriidür... Ağaçlann şiirleri
olduğu da söylenir...
Kimine göre doğanın uyanışı, kimıne göre köstebek
duvarlılığı... Kokulara anlam kazandırdığı da söylenir...
Kimine göre savaş. kimine göre soba borusu. kimine göre
kıredebiyatı... Zamamn ölmeye yattığı da söylenir...
Kimine göre haykınş. kimine göre o anın sıcaklığı.
kimıne göre köprü altı kaçamaklan... Yalnızlığı
ölümsüzleştirdiği de söylenir...
Insanların ruh halleriyle ilgılenen uzmanlara göre.
dogadaki bu anı değişım: ınsanların umutlarını da
\aşama bağlılıklannı da arttınyor. Sonbaharın ve kışın
ışıksız ve donuk renklerı karamsarlığa itiyor insanı. Yine
aynı uzmanlar. insanoğlununn şanssızlığının kış
uykusuna yatamamak olduğunu belirtiyor. "Eğer kış
ııvkusuna vatabilseydik" diyorlar, "sevmeyi hiç
unutmazdık..."
OKUYUN:
VURULDUK EY
HALKIM / Deniz
Som - Işık
Kansu - Nuri
Kurtcebe -
um- aq
İZLEYİN:
GENCO
ERKAL-
Birtakım
AZİZÜKLER
SEVİN: Engin
Ardıç (Çünkü
buna ıhtiyacı
var)
Bilmediğini eleştirmek
Şon zamanlarda bilmediği
şeylerı de eleştirmek
moda halinde. Ama ben
bilmediğini eleştireni
eleştirerek aynı konuma
düşmek istemiyorum. Bu
bakımdan, büyüklerimizin
dediği gibi, herkes her
şeyi eleştirebilir, ama
kimin umurunda...
Anne
Belki biraz daha bekleyip
"Anneler Günü"
geldiğinde bu yazıyı
yazmak daha zamanında
olurdu. Ama ben şımdi
yazmak istedim. Annem
öldüğü gece Yaşar
Kemal. üç saate yakın.
bana anne ölümünün ne
denli unutulmaz olduğunu
anlatmıştı. Babasının
ölümünden sonra kendini
toparlamış, ama
annesinin ölümünü bu
yaşa değin unutamamış.
Onaşimdi hak
veriyorum... Dün bir saba
şarkının meyanını
hatırlamaya çalıştım
ve bir türlü bulamadım.
Güfte kitaplan okulda ve
okul kitaplığı kapalı gece
vakti. Annem olsaydı ona
sorardım. O hemen
mırıldanıverirdi. Mutfakta
yemek yapan<en eski
şarkıları mırıldandığı gibi.
Elli yaşını geçmiş bır
adamın annesini özlemesi
doğal mı. değil mi bilmem
ama Yaşar ağabeye
gıttikçe hak veriyorum.
Gençler... Analarınızın
değennı bilin. Onlara ona
göre davranın. Sonra iş
işten geçiverır, haberiniz
olmaz... Rahat uyu
annem...
De Bono'yu tanıdınız mı bilmiyorum. Ama bir yerde
adına rastlarsanız çağdaş ilerici felsefenin bu adamını
yakalayın derim.
Türkçemize sahip çıkalım. Çünkü bırakırsak kimse
sahiplenmeyecek.