Katalog

2 1 NİSAN1996PAZAR**** CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 19 'istanbul Edirne Ç- anakkale K ocaeli Izımir Iv/Ianısa Aydın Oenizli Y Y Y B B B B 15 16 15 18 17 20 17 Y 12 Sınop Y 10 Adana B 19 Samsun Y 10 Mersin B 18 Trabzon Y 14 Diyarbakır B 18 B 19Gıresun Y 12 Şanhurfa Ankara 8 Mardin B 16 Konya Y 8 Siirt B 18 Y 11 Hakkâri Y Sıvas Y 8 Van Zonguldak Y 11 Antalya B 19 Kars Marmara nın doğusu, Karadenız. Iç Anadolu, Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu bolgelen yağışlı. otekı yerier parçalı bulutlu ge- çecek. Yağışlar yağmur ve sağanak. Dogu Ak- denız ile Guneydoau Anadolu da gokgurul- tulu sağanak, Iç ve Do- Ğu Anadolu'nun kuzeyı ıle Karadenız'ın ıç ke- sımlefi ıle yuksek yerler- de karla kanşık yağmur olacak Hava sıcaklığı degışmeyecek Londra B 20 Atına Paris B 24 Mılano Roma B 21 Oslo Berlin B 25 Helsinkı Amsterdam B 20 Stockholm B Madrid Sofya B 23 Belgrad Brüksel B 15 Viyana B 22 Bonn Budapeşte B 23 Münıh Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tıflis Kahire Y B Y B Y Y Y B 14 25 17 17 12 16 11 22 Şam 18 Parçali bulutlu : SlSll , Bulutlu t Çok bukâlu Ya§mur/u Sulu kar ı Gck guruftufu G Ü N D E M Ml-STAFA BALBAY Delibahar... • Baştaraft I. Sayfada Akşamüzeri kar... Bu olmadı işte, dalga geçmenin d e bir sınırı var... Hafta ortası sabah erkenden, parka, "Bahannız .hayırlı olsun"a gideyim dedim. Haydi süklüm pük- İ j ü m olmasın... Sevdiğim eşofmanlardan birini giy- dim... Hava biraz kapalı ama olsun, bu kadarlık gölge çöl güneşinde de olur. Parka girdim. Daha badem çiçeklerine merhaba demeden.. kar... Havaya bakıp söylendim; "Sahtekâr..." Hemen sözümü geri aldım tabii, ama parkın ıssız- lığında bambaşka bir dünya ile karşı karşıya kaldım... Rüzgârla dans eden ince dalların uçlarında bahar çiçekleri... Yüzünü yıkamadan denize giren çimenlerin diple- rinde kar çiçekleri... Neredeyse başka bir gezegene götürdü beni... Vadinin ötesinde yükselen beton yığınları hayalle- rimi hançerlemese, dalların ucundan bir biryere dü- şen açık pembe çiçek yapraklarına tutunup koşmak var... Tembel dutlar Kestaneler kendı programını yaptı, öylece gidiyor. Sanırım, havanın deliliğinden pek etkilenmeyecek- ier. Zaten onlar her şeylerini güvenceye alıp yola çı- kıyorlar. Meyveler özel sandıklar içinde, yapraklar katmer katmer açılıyor. Şimdilik ceketin göğüs cebi- ne özenle yerleştirilmiş mendili anımsatıyor. Sanırım ,15 gün sonra yapraklar dalları örtecek... Âylarca kes- ^taneyaprakları... - Salkım dutlar tembel tembel yatıyor. Başlar dizle- rinin arasında öylece uyuyorlar. Ben bu mevsim en çok erken açan çiçekleri dü- şünürüm. Bir an birileri adına yola çıkıp yalnız bıra- kılmış kişiler gibi gelirler bana... Bahara koşup kar kurşunlarıyla yere düşmek... Ama sanırım bundan pişman değildirler. Baharı mûjdelemenin de bir bedeli olmalı. Refik Amca'yı en son, çöpçülere söylene söylene sonbaharyaprağı toplarken görmüştüm. Camlı san- dığın ıçine özenle yerleştirdiği kâğıthelvaların alıcısı azalmıştı. Ikide bir elindeki teneke maşayı cama vu- rup sağa sola bakıyordu. . Dün sabah eski yerine kurulmuş... Ben hava raporundan çok Refik Amca'ya güveni- yorum. Bulutlar vedaya hazırlanıyor. Refik Amcabi- ,raz daha yaşlanmış. Gözleri, dibinde çok az su kal- "mış derin bir kuyu gibi... Kaşları, balkondan aşağı "sarkan uzun yapraklı çiçekleri andırıyor. Koşarak yaklaştım. Selamlaştık. Daha önce üç- dört kez dinlediğim öyküsünü ayaküstü yine özetle- di: - Ben Aksaray 'dan Ankara 'ya göçerken yürüyerek geldim. Sonra da iki defa yürüyerek gidip-geldim. Yaşım 66... (Sanıyorum geçen yıl da rakam aynıydı. Belki de Refik Amca 66 rakamını çok seviyor.) 20 yıl önce trafik kazası geçirdim. Sol ayağım kıvnlmıyor. Yoksa seninle ben de koşardım... Ayağını öne doğru uzatıp. gülümseyerek devam etti: - Belki geçerdim bile seni... Bence Refik Amca'ya bunları bahar söyletiyor. Yanlış anlama kış Ah deli bahar... Randevuya geç kaldı. ama olsun, içimizdeki baharı uyandırdı ya... Içimiz kıpırdamasa, bahann gelmesinin neanlamı var. Güneş, çöl kumun- da neyi değiştirebiliyor? Ama biz, inatçı bulutların arasında kısa süreli bile olsa, güneşin yüzünü görün- ce gülümsemıyor muyuz? Ah inatçı kış... Yanlış anlama. Seni hor görüp, kış- kışlamak istemiyoruz. Zaten 6-7 ay sonra yine bera- beriz. Yaşamak seninle de güzeldi. Sen bizim ayrı- calığımızsın. Kimi coğrafyada hiç yoksun. Kimi coğ- rafyada mevsimler salt senin yumuşaklığın ve sert- Itğinleörülü... Ama bizde öyle mi? Tüm mevsimler el ele, seyir- ciyi sıkmayan güzel bir gösteride... Sakın yanlış anlama... Ama şimdi bu yaptığın, ba- ifıarla bize oynadığın oyun biraz şuna benzemiyor Hani, kıpırkıpırgençlersahnealmakiçin perdenin gerısinde son hazırlıklannı yaparlar... Kurumuş du- dakiarını dilleriyle sulamaya çalışırlar... Gözleri per- dede kulakları alkışta beklerler... Amaonlardan birönceki... "Sonbirikitümce"öe- yip mikrofonu bırakmaz... Ne kadar güzel söylerse söylesin bir anlamı olmaz ya... Şimdi sen biraz öyle olmuyor musun? Haydi kar çiçeklerini al, biraz uykuya dal... Ya da kuzeye doğru yol al... Şimdi bahar zamanı... Neee? Bahar biraz gecikecek mi? • Yapma bahar, kışı zor ikna ettik... Işe bakın... Kaldık yine kışbahara... Iran'dan Ankara'ya eleştiri PENCERE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin, laik rejimini değiştire- meyeceği konusunda sert uyarıda bu- lunduğu Tahran. Ankara'ya. lsrail ile yapılan askeri işbirligi anlaşmasının bütün tslam dünyasına karşı bir an- laşma oldugu eleştirisini yöneltti. Türkiye ve İran arasında yaşanan diplomat bunalımının ardından önce- ki gün Ankara'ya bir günlük ziyarette bulunan İran Dısişleri Bakanı ÂJi Ek- ber Yela\eti. Başbakan Mesut Yıl- maz'ın uyan mesajlannı alarak ülke- sine döndü. Velayeti'nin, ziyaret sırasında Yıl- maz'a "Türkiye ve Israil arasında ün- zalanan askeri işbirtiği anlaşması Tür- kiye'nin bütün Islam dünyasını karşt- sına aldığı bir anlaşma şeklinde yo- rumlanıyor" dedigi belirtildi. Velayeti. Türkiye'nin fsrail ile yaptığı anlaşmanın. Tel Aviv'i Lüb- nan'a saldırı konusunda da ce- saretlendirdiğini öne sürdü. İran Dışiş- leri Bakanfnın. Başbakan Yılmaz'a "Türkhe'de İran aleyhine yapılan asıl- sız propagandalar diplomatik ilişkile- rimizi bozuyor ve ortak düşmanlanmt- zafirsatveriyor" yolunda şikâyette bu- lunduğu da kaydedildi. Öneri Türkiye'nin Iran'daki PKK faaliyet- lerine ilişkiı. bir harita vermesi üzeri- ne de Velayeti'nin iki ülke içişleri ba- kanlan ve askerlennin daha sık bıra- ra> a gelerek bu sorunlan çözmesi öne- risinı yinelediği belirtildi. Velayeti'nin Ankara'dan. İran rejimi aleyhtan Halkın Mücahıtleri Örgü- tü'nün arttığını sa\ ladığı Türkıye'de- ki faaliyetlerini sınırlandırmasını is- tediği deöörenildi. Türkiye, Başbakan Mesut Yılmaz aracılıgıyla, Türk topraklannı yasadı- şı faaliyetler için kullandığı haberleri resmi boyut kazanan ve Islam Devri- mi'ni ihraç etme politikası izleyen İran'ı sert bir dille uyardı. Ankara. önceki gün Velayeti ile Tah- ran "a. "Türkiye, içişlerine kanşıl- masına tahammül edemez. Laik re- jimimizi değiştirmeye kalkışmayın; Türkiye'deki Refah Partisi'nden ce- saret almav ın. Türkiye'de halkın yüzde 8ü'i aşırı dinci eğilimli partive oy ver- medi; Türkive-İsrail askeri işbirlİği an- laşması kimseyi ilgilendirniez. Egemen ülke olarak vaptığımız anlaşmava ka- rışama/sını/; PKK terörüne destek verdiğini/ konusunda dosvalar hazır. Topraklarını/daki PKK kamplarını da gösteren haritaları vermeye ha- ZHTZ" içerikli .sert u> an mesajlan gön- derdi. Buştarufı 2. Sayfada Bereket versin mangal üstünde sıcak su vardı. Biraz da sabun bulduk, ovduk, ovaladık. Epeyce uğraştı. En sonunda eski rengini buldu. Yanıma geldiği zaman de- diki: - Allah 'a çok şükür olsun ki, böyle bir yüzkaram ol- du. Ya çıkmazına boyansaydım!.." • Yazının adı: "Çıkan Yüzkarası!.." Kimine bu olay Neyzen Tevfik'in anlamsız bir çılgın- lığı gibi gelebilir, kimisı de yüreğinden vurulabilir. Yoksul boyacı çocuğunun geleceksizliğıni ta içinden duyumsayıp elinden bir şey gelmeyen insanın gönlün- deki açmazın ve yüreğindeki daralmanın çılgınlığa dö- nüşümünü anlayacak olanların varlığrna inanıyorum... Günümüzde yoksul boyacı çocuğa acıyıp yüzünü boyatacak kimse çok az... Ama, neden suratlar yüzkarası?.. Yoksul Eyüp'te zaman • Baştarafı I. Sayfada mescitler. kütüphaneler görmüştük. ama geçmişin uygarlığı bugünün mimari karga- şasında kararmışelmaslan andınrolmııştu. Eyüp'e en son on yıl önce gitmıştim. O zaman da birçok güzelliğin yıttığini ayırt etmiştım. Çocukluğumuzun Eyüp Sultan ziyaretlerinden bellegimde kalan işte yine sökün ediyor: Bayram öncelerinde mi gelirdik, anne- min adaklan için mi gelirdik. bütün çocuk- lar. semtin hanımlan. sabahtan yola çıkılır. Eyüp Sultan Türbesi ziyaret edilirdi. Sır- tımda sünnet kılığı, yine Eyüp'e götüriil- müştüm. Bir defasında da, komşumuz geçkin bir- kız için hacet penceresi önünde niyaz edil- mişti. Şadırvan avlusundaydı sanınm. sakat ley- lekler, biz çocuklara hahkulâde görünürler. onlann filozofça hallerine bakakalırdık. Bu leylekler. göç vakti gelip de ya kınk kanat- lanndan, ya ölüme yaklaşmış yaşlanndan yola çıkamayan lev leklermiş. Bü> üklerimiz öyle söylerlerdi. Leylekler artık hep şadır- van avlusunda yaşayacaklardı. Hayır. kışın üşümezlerdi. çünkü onları E>üp Sultan Hazretleri korurdu... \'ıllardan 1996: Eyüp Sultan külliyesin- de herhangi bir leyleğe rastlayamadım. Be- ledıve yine çev reyi onarıyormuş; toz toprak içinde türbeye ve camiye ulaşabildim. Yü- rek hırpalayıcı bir yoksulluk, bütün sapta- yabildiğim. Yalnız uzakta bir gelin arabası durdu ve gelinle güvey indiler. Gelinlığin kumaşı elbette ipek. sjfon, güpür dantel de- ğildi. Milyarlann akıtıldığı bir düğünden çıkıp gelmemişlerdi buraya. Şu 1996 yılında Eyüp Sultan ziyaretine gelenlerin ortak paydası yoksulluk. Başör- tülüyaşlı kadınlar. başı açık hanımlar. siyah çarşatlılar, kot pantolonlu gençler. sakallı erkekler. hepsi, ama hepsi derin fakirliğin tahakkümü altında buraya gelmişler. Inanç sanki yalnızca yoksulun. Kırk yıl öncesinin Eyüp'ünden geriye çi- çekçi ve esansçı kalmış. Çiçekçi. küçük bahçesinde gövermiş hercai menekşelerini toprak dolu poşetlere yerleştiriyordu. Esansçının küçük ahşap kutusunda gül. ley- lak. ıtır. mıskiamber kokulanna yeni bir şi- şe eklenmiş, üstünde 'Este" yazıyor. Bu par- fümün son harfleri galiba iki 'e\ Ama Eyüp oyuncağı tamamıyla kaybol- muş. O oyuncaklar. kırk yıl önce Eyüp Sul- tan zivaretine götürülen çocugun büyük se- vinciydi. Düdüklü testiden salıncağa. dön- nıe dolaba kırmızılı. yeşilli, çiö sanlı tahta oyuncaklar. Bazılarının suluboya bezekleri vardı. Söylendiğine göre Eyüp Sultan ço- cukları çok severmiş. Bu ov uncaklar da ço- cuklara sevgisinin birer 'nişane'biymiş. Şimdi barakalarda kötü kayıtlı kasetler. başörtüleri. ucuz tespihler, eski yazının ye- ni zaman teknolojisiyle uygulanmış örnek- len, kitap satılıyor. Sanki Eyüp Sultan ço- cuklan birzamanlar sevmemiş... Külliyedençıktım. Sokaklarboyuncado- laştım ve tarihin. uvgarlıgın gitgide silindi- gini adeta aymazlık içinde gördüm. Neolmuştu da. yoksulluk bunca ağır bas- mış, 'sıhhileştirilcceği' paslı tabelalarla bc- lirtilmiş güzelım ahşap evlcr hızla kağşa- mış. tuhaf gecekondu azmanı apartmanlar sokaklara dizilmiş. her şeye ama her şeve hüzün çökmüştü. Anne babalarımızın Eyüp Sultan ziv aret- leri bir coşku gezintisiydi. Ne olmuştıı da. coşkunluk verini kedere bırakmıştı. Eyüp'ün fınnlarından halka alınır. halka- lar kız çocuklarının kollanna geçirilirdi. Bılnıem fırın duruyor mu. halkalar v ine şe- kerli-tuzlu tatlarını korumakta mı. Akşam oluvordu. Evüp'ten avrıldını. Köprü, Bulgar Kilisesi dönüş yolunda kar- şı yolda kaldı. Cibali fabrıkası hemen yanıbaşimda. A. Kadırın öteki dizelerı: "Bana umulmadık. / eskimiş türküler düşündürür/ si> ah haşör- tüsü altında > üzünüz." Söylüyorum: Ne olmuştu da... LALE SAR1İBRAHİMOĞLL ANKARA - Kuzey Irak'ta rakıp Kürt gruplarını uzlaştır- ma görüşmelennde ağırlığın. bu grupların bölgedeki PKK varlığına karşı mücadele ver- melerı ve Türkiye'nin meşru güvenlik çıkarlarının göz ö- nüne alınmasını saglamalan- na verileceği bildırildi. ABD Dışişlerı Bakanlığı Ortadoğu ve Körfez Işleri'nden sorum- lu Daire Başkanı Robert De- utch'un. aralarında uzlaşma- yı öngören. ancak anlaşma metninde "PKK" ifadesınin yer almasına karşı çıkan Kürt İiderlerini. "yaptınm" mesa- jını da içerecek uyanlarla ık- naetmesıningündemde oldu- gu kaydedildi. Rakıp Kürt gruplan. Kür- dıstan Demokrat Partisı (KDP) ve Kürdıstan Yurtse- verlerBirlıgrnın(KYB). Ku- zey Irak'ın PKK terörıstlerı tarafından kullanılmaması konusunda kararlı bir tutum izlememeleri halinde Ankara ve Çekıç Güç'ün Incirlik'te kalması için yoğun çaba har- cayan VVashington'un. bölge- ye ekonomik yardımın kesıl- mesi ve Habur'un kapatılma- sı da dahıl. çeşıtli yaptırımla- n uygulayabilecekleri ifade edıldı. Cumhuriyefe bılgı veren diplomatik kaynaklar. "Ku- zey Irak'ta son dönemde bir y umuşama içine giren rakip Kürt gruplannın uzlaştınl- ması görüşmelennde ağırlığın Türkh e'nin güvenu'k çıkarla- nna verilmesi konusunda ABD ile göriiş biriiği içinde- yiz" dedıler. Türkiye. önceki gün Kuzey Irak'a gıtmeden önce Anka- ra'ya uğrayan Deutch'a. Çe- kiç Güç'ün mevcut haliyle devam etmesının zor olduğu ve yapısında değı^ikliğe gi- dilmesının şart oîduğunu bîl- dirdi. Ankara'nın mesajlannı alan Deutch. Türkıye Dışişle- ri Bakanlığı'ndan alt düzey bir diplamatın da yer aldığı heyetle bırlıkte Kuzey Irak'a geçtı. GÜÇ kozu Surfye'ye Atina fMİiiıı bekliyorAralarında ateşkes durumu devam eden KYB liderı Celal Talabaniıle KOPIiden Mesut Barzani. son olarak 1994 yı- lında buluştuktan sonra. bir ay önce yardımcıları aracılı- gıyla uzlaşma sinyali verdı- ler. Talabani'den sonra Barza- ni'nin de. topraklarının lür- kiye'ye karşı kullanılmasına ızin vermeyeceğını belirt- mekleberaber. PKK'nin Tür- kiye'nin "iç sorunu" olduğu v e bu nedenle terör örgütünün adının. KDP-K\B uzlaşma- sına ilişkın metin içinde yer almasına karşı çıktığı belirti- liyor. Türkiye. kontrolüallındaki bölgede PKK saldırısına uğ- rayan KDP ıle bölgesinde PKK'run siyasi bir zemin kurmasına olanak sağlayan KYB'nin. Türkive'nin gü- venlik çıkarları ıle terör örgü- tüne topraklarında ızin ver- meyecekleri volunda sadece kâğıt üzerinde kalacak bir gü- venceyı kabul etmelerının önemli olmadığına da dikkat çekiyor. Bir diplomatik kavnak. bu kontıda. "Önemli olan KDP ve KYB'nin teröre izin \erme- yecekleri \e bölgede bir otori- te kurduktan sonra bölgenin güvenliğini sağlavacakları ko- nusunda bir bilinçoluşturma- landır. Kâğıt üzerinde kalan bir uzlaşma işe taramaz" de- aerlendırmebinı vaplı. " ABD'nın; KDP ve KYB'nin. merkezi otorite. yani Bağdat vönetimı ile di- yalog ıçine girmeleri volun- dakı^Türkıvepolıtikasınakar- >ı çıkmaya devam ederken. PKK'nın bölgede yuvalan- masına karşı taraflara baskı yapma konusunda Anka- ra'nın yanında ver aldıgına işaret edildi. ABD'nin. Incirlik'te ko- nuşlu Çekıç Giiç'ün. dolay- lı da olsa Kuzev Irak'ta P- KK'nin güçlenmesıne cesa- ret verdığı yolunda Türkı- ye'deki artan rahatsızlık kar- Sisında bölgede terörün yuva- lanmasına karşı Ankara ile birîikfe hareket ettiğı savu- nuldu. Çetinsaya ailesine saldırı: Dd ölü İstanbul Haber Ser\isi - Erenköy'de «lünakşam Mercedes marka otomobilin- de sılahlı üç kişinin saldırısına ugrayan Emınönü Beledıve Başkanı ANAP'lı \hroetÇetinsaya'nın yegenı HakanÇe- tuisayat 19) ıle Hakan Çetinsava'nın de- desı'Halit Pişkinbaş (62) öldü. Çetınsa- •a'nın Kızıltoprak'ta bir ay önce l.kışı- ıi öldüren. 3 kişıyı de yarala\an Ömer Çetinsaya'nın amcasının oğlıı olduğu \e cinavetın ıntıkam almak amacıvla ışlen- diğıöne ^ürüldü. Hat Boyu Çaddesı Kuran Çıkmazı îopoaş Apartmanı'nda oturan Hakan Cetmsaya'nın ev ının önünde pusu kuran iilahlı üç kışı, saat 21.30 sıralarında ge- len 34 VP 555 plakalı Vlercedes'e I5"el iteşerti. Kontrolden çıkarak bir bahçe Juvınna çarpan otomobıle 11 el daha ateş eden saldırganlar. plakası çamurlu siyah bir Mercedes otoya binerek kaçtı. Otomobilın içindekı ik'ı kışıden bırinin Naşadığını fark eden polıs. varalı\ı Göz- tepe SSK Hastanesi'ne kaldırdı. Burada tedavı altına alınan Halıt Pişkinbaş kur- tanlamayarak yaşamını yıtirdi. Çinayet Bürosu ekıplerı. Hakan Çetinsaya vePış- kinbaş'ın. vücutlarının çeşıtli bölgeleri- ne aldıklan kıırşunlar sonucıı öldüğünii bıldırdiler. Çek-senet tahsilatı yapan bir çete. 27 şubatta Etıler'dekı Dı Petro Bar'ın sahi- bı Ömer Çetinsaya ve arkadaşı Selçuk Hün-aşar'ıkaçırmışveçetenınKızıltop- rak'takı bürosuna götüımüşlerdı. Bura- da. Çetinsava \e Hüryaşar'a barotopar- kının hisselerini kendılerıne devretmesı için20milyarlıksenetımzalatılmıştı. Bir ara telefona ulaşan Çetinsaya polise te- lefon etmeyı başarmıştı. Bürova gelen gasp masası ekibinı de etkı^iz hale geti- ren çetc üyelerinin dalgınlığından varar- lanan Çetınsaya, bir tabanca ele geçire- rek gelişigüzel ateşetmişti. Olayda iki kişinin katili Sait Aydın'ı öldürmüş. üçkışiyıdevaralamı^tı.Ömer Çetinsaya \ e çete üyesi üç kişi çıkarıldık- ları İstanbul DGM'cetııtuklanmıştı. Es- kişehır'de 13 ınartta ıse bu olavda tutuk- lanan Ahmet Sövlemez'ın akrabalanna silahlı saldın olmu>. Sövlemez ailesin- den iki kişı v e bir de taksı şöförü ölmüş- tü. Polis vetkılıleri. saldırının faillennin Faysal Sövlemez ve adaınları olduğu ko- nusunda cıddı şüphelerının oîduğunu sövledıler. uyarı • Ba$tarafı I. Sayfada senin bir karış toprağında gözümüz yoktur. Ama her- kes. bütün dünv a şunu i> i bil- melidir ki bizim kimseye \e- recek bir kanş toprağımız da yoktur. Tersine, bu nıemle- kette. bir kanş toprağımızı vermemek için ölmeve hazır 60 milvon insan yaşıyor" de- di. " ', \ ılmaz, Suriye'yi hesabı- nı iyi vapması konusunda uyararak konuşmasını şöyle sürdürdü: "Komşumuz hesabını iyi yapmalıdır. ^'a bize karşı bu düşmanca emellerinden \-az- geçecek. düşmanca ev lemle- rine son verecek. bizimle dostluk kurup işbiriiği halin- de kalkınacak \eyahut da eninde sonunda bize karşı yaptığı düşmanlıklann nıut- laka cezasını «örecektir. Hü- kümetimizin bu konudaki kararlılığından hiç kimsenin zerrece şüphesi olmamalı- dır." Su konusu Yılmaz, Hatay Ticaret Borsası >eni hizmet binası- nın açılış töreninde. yerel yöneticilerin, Suriye'nin Asi Nehri'nden Türki>e'ye su bırakmavarak kuraklığa ne- den olduğu yolundaki v akın- maJarıyla karşılaştı. Yılmaz. Türkiye'nin. Fırat'ın suları konusunda Surive'ye yaptı- ğı taahhüdü bugüne kadar yerine getirdiğini, ancak ay- nı kolayhğı Asi Nehri'nin suları konusunda Suriye'den göremedigini söyledi. Başbakan Yılmaz. sözle- rini şöyle sürdürdü: -TürkiyeGAP'ı başlartığı zaman. bundan zarar gör- memesi için Suriye ile bir mutabakaty apmıştır ve Ata* türk Barajı'nın su tutma dö- nemi dahil. yani Suriye've en fazla zarar 'verecek dönem dahil. hiçbir dönemde Suri- ye've sanivede 500 metrekü- bün altında su v ermemeyi ta- ahhüt etmiştir. Türkiye, bu taahhüdünü şimdiye kadar her zaman yerine getirmiş- tir." Türkiye. PKK'ye verdiği destegi son dönemde gizle- me\en bir tutum içine giren. Fırat sulan konusunda Arap Birliği'ni. savunma alanın- da da Yunanistan'ı yanına alarak Ankara"\a karşı cep- he oluşturan Sunve've. son olarak "koktejT protestosu gerçekleştirdi. Bu çerçeve- de. Dışişleri Bakanlığı üst düzey yönetimine. önceki akşam Hilton Oteli'nde dü- zenlenen % Suri>el'lusalGü- nü' kokteyline "Katılma- >ın" talimatı verildi. ANKARA (tumhurivet Bürosu)- Yunanistan. Dışiş- leri Bakanı Theodoros Pan- galos'un Bükreş'e Türk Dı- şişleri Bakanı EmreGönen- sa> ile "elsıkışmaya"gitme- diğini. iki ülke arasında iliş- kilerde bir gelişme sağlan- nıası için "ilk adımı Türki- ye'nin atması" gerektigini sav undu. Başbakan Mesut \ ılmaz aracılıği)la Yunanistan'a önkoşulsuz diyalog çagnsı yapan Türkiye. sorunların bir bütün olarak ele alınma- sı gerektigini belirterek iki ülke arasında bir barışve iş- biriiği deklarasvonu ıstiyor. Yunanistan'ın Ankara'da- ki Büyükelçısi Dimitri Ne- zeritis,Cumhuriyet"ın soru- lannı vanıtlarken "Pangalos Bükreş'e tabii ki Gönensay ile yalnızca el sıkışmaya git- nıivor. İki ülkebakanlan her uluslararası toplantıda bir arava gelirier. Bir arava gel- memeleri haberdir bence. Ancak Pangalos, Gönensa\ ile el sıkışırken sorunlann çözümü için ilk somut adt- mın da Ankara'dan gelmesi gerekiyor" dedi. Atina yönetiminin bilinen politikasını yineleyen Neze- ritis. Kardak ka>alıklan için Lahey Uluslararası Adalet Divanı'na gitmenın. Türki- ye'nin atacagı ilk somut adı- mı oluşturacagını söyledi. Nezeritis, Türkiye'nin: Yu- nanistan'da iktidardaki PA- SOK'un haziran sonunda yapacağı kurultaydan çıka- cak sonucun. Atina'nın An- kara ile izleyecegi politika- lan netleştireceği yolundaki görüşüne karşı şöyle dedi: "Türkiye'de bir şe\ anla- şılmıyor. Vunan kamuoyun- da. dönemin başbakanı Tan- su Çiller'in, Ege Denizi'nde 3 bine yakın adanın statüsü- nü tartışmaya açar nitelik- teki konuşmaları ciddi olumsuz etkiler bıraktı. Ku- rultay ın sonucu bu etkivi na- sıl değiştirir. bilemiyorum." Nezeritis, son olarak Kar- dak kaşalıklarına bir grup Yunan asıllı Amerikan yurt- taşının çıkmasının. Ati- na'nın Ankara'yı tahrik po- litikası izlediği anlamına ge- lip gelmediği sorusu üzeri- ne. "Hükümet onları adava gitmeleri için teşvik etmiyor. Nitekim, bölgedeki Vunan tekneleri kendilerini adadan indirdi" savunmasını yaptı. Nezeritis. 1976 >ılında Yunanistan'ın tekyanb ola- rak kıta sahanlığı konusun- da Lahey'e gittiğini de anımsatarak. şrmdr dc- Tör-^ kive'nin Kardak için bu ulu.slararası mahkemcye gı- debileceğini savladı. Bükreş açık gündemli Göncnsay ıle PangJİo-- arasında. 26-27 nisan giinle- rinde Karadeniz Ekonomik İşbiriiği (KEİ) Uakanlar Konseyi toplantisı sırasında vapılacak ikili görüşmeııın gündenıinın açık olduğu be- lirtildi. Ancak Gönensay "ın bu ülke ile bir "beyaz sayf'a" açılması yollannı arama çerçevesinde Pangalos'abir barış ve işbiriiği deklaras- vonu irnzalanmasi önerisini götürmesi beklenıyor. Gönensav. Pangalos'a. Ankara'nın uluslararası mahkemelere Ege sorunlan için gitmevi dışlamadığını. ancak daha önce vapılacak ikili miizakereler sonunda uluslararası mahkemeye gö- türülecek koııuların belir- lennıesini önerccek. Türkiye. Yunanistan'ın Ege deki karasularıııı 6 mı- lin üzerine çıkarmasının "savaşnedeni" sa> ılacağı ıl- kesi dışında. Atina'ya ön- koşulsuz diyalog önermişti. Zorunlu trafik sigortasına zaın ANK\R\(.4A)-Zoruniu mali sorumluluk trafik sıgortası teminatları yüzde 100. prim- leri ıse yüzde 18 oranında arttırıldı. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığf nın 2918 Savılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre ya- pılacak zorunlu mali sorumluluk sigortaları- na ılışkın tarıfe \e koşullar. Resmı Gazete'nın dünkü savısında yavımlandı. Buna göre özel otomobıl, taksı. kamyonet. mınibüs. iş makı- nesi. kamyon, otobüs. römork ve traktör. mo- tosikletveyükmotosikletlenndemaddı temı- nat 100 milvon lirava. kı^i başınatedavi gide- ri teminatı 400 mılyon liraya. kaza ba^ına te- davi giden teminatı 2 miKar liraya. ölüm ve sakatlanmalarda kişi başına teminat 400 mıl- yon liraya. kaza başına teminat ıse 2 milyar li- raya çıkarıldı. Bu arada. motorlu aracı işletenler tarafın- dan ödenenprımlerde(fıyatlar)\aklaşık yüz- de 18 oranında arttırıldı. insan taşımada kul- lanılmayan römorklar. kendilerini çeken mo- torlu aracın sigortasına dahıl olurken insan ta- şımada kullanılan römorklann taşıdıklan ki- şilerin bedeni yönden ugrayacakları zarar ve zıyan. polıçede yazılı teminat limitlerıne ka- dar karşılanacak. Dığer zarar ve zıyan halle- rınde. yalnız çekıci aracın zorunlu mali so- rumluluk sıgortası teminat ve lımıtlerı geçer- li olacak. Kısa süreli sigortalarda sigorta primı. 15 gün ıçınyıllıkprımin yüzde 15'i. 1 ay ıçın yüz- de 25'i. 3 ay için yüzde 40"ı. 6 a> için yüzde 65"ı. 9 a> için viizde S5'ı. 9 av üstü ıçın vüz- de 100'ü olarak uvgulanacak. Genel ve katma bütçelı ıdarelere. ıl özel idarelerine \e beledıyelere aıt olup. plakasını taşıdıklan il sinırlan içinde toplu taşımacılık yapan otobüs. trolev büs \ e tramv ayların prim- İerı viizde 50 indirimle uvgulanacak. Söz ko- nusu ındırim. beledıyelerın özel halk otobüsü çalışmalarına ılışkın mevzuatı çerçevesınde çalışma ruhiatı almış özel halk otobüslen ıçın de geçerli olacak. Bu kurumlara aıt dığer mo- torlu araçlar ıle kamu ıktısadı teşebbüslenne ve kamu kurulu^lanna an tüm motorlu araç- lann prımlerıne ıse vüzde 25 ındırını uvgula- nacak. Kamu vararına çalışan demekler ıle kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluş- lan adına yapılan sigortalarda ıse prımier yüz- de 15 indirimli uvgulanacak. Özel otomobıl. taksı. kamyonet ve mini- büslere Ankara. İstanbul. tzmır ıllerinde ka- yıtlı olmaları hahnde indirim uyaulanmaya- cak. Adana. Antalya. Bursa. Hatay. Içel. Konya veManısaıllennde kayıtlı olmaları halinde ta- rıfe fıyatlanndan yüzde 10. buıllerındişında- kı illerde kayıtlı olmaları halinde tant'e fıyat- lanndan yüzde 20 ındırim vapılacak. Zorunlu mali sorumluluk sıgortasında ha- sarsızlık ındirimi ıse birincı 12 aylık süreden sonra yenilenmesi halinde yüzde 10. ikınci 12 aylık süreden sonra yenilenmesi halinde yüz- de 20. üçüncü ve izleyen 12 aylık sürelerden sonra yenilenmesi halinde yüzde 30 olarak uvgulanacak. Yenı teminat ve primler. yürürlükteki tüm polıçelere de uygulanacak. Eski teminat ve primler üzerınden »ıgortasi yapılmı^ ve >üıe- sı devam eden polıçelere sahıp işletenler. M- goıia şirketlerıne başvuıarak yeni teminat ve prım üzerınden zorunlu mali sorumluluk sı- gortası pohçelerini veya zeyilnamelerini al- mak zorunda. Yeni tarife Sıgortanın yenı tarıtesine göre. her biı ay için tarife farkı özel oto için 30 bın. tak>ı için 375 bın. kamyonet ıçın 160 bin. minibii-. için 221 bın. i^makinesı ıçın 105 bın. kamyon için 121 bın. otobüs için (26 yolcıı ve fazlası yol- cu ıçın) 334 bın Iıra oldu. Bu tarife ve ^artlar. bugünden ıtıbaren ve- dıncı işgününde yürurlüğe gırecek. OLAYLARIN ARDINDAKf GERÇEK • Buşturufı l. Sayfada Son günlerde günde- min en üst sırasındaki so- run ıse yolsuzluklar... Par- tıler birbıri ardına yo'suz- lukların araştırılması için önerge veriyor. Ancak her parti ötekının çalışmasını ikinci plana itecek başka bir önerge veriyor. Sonuç- ta dört ucundan başka taraflara çekilmeye çaiışı- lan bir aracın yerınde sar- sılması gıbı. TBMM yerin- de sayıyor. Yolsuzluk ve görevi kö- tüye kullanma söylentile- rinin odaklaştığı nokta, DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller'le ilgılı ıddialar. Cumhuriyet'in aylar önce gündeme getirdıği, an- cak gerek TBMM'de. ge- rekse kamuoyunda "kay- gısız" karşılanan ıddialar bugün yenıden gundem- de. Bunlara her gün yenı- leri de ekleniyor. Sorun artık bir kişinin ya da partinin sorunu de- gildir. Yönetıcilenmızın hukuk devletı oîduğunu sık sık yinelediği Türkiye Cum- huriyetı'nın sorunudur, parlamentonun sorunu- dur. En kötü parlamento bi- le. kapalı bir parlamento- dan lyidır. Bu kuruma saygımızı yitırmek istemi- yoruz. Eğer parlamenter- ler de kamuoyu gözünde saygınlıklarını korumak ıstiyorlarsa. "Kışisel çıkar sağlamak için Meclıs'e girilir" sözünün genelleş- mesinı engellernek duru- Bunun yolu da bugün- kü iddialann tümünün ay- dınlatılmasındangeçıyor. • • • Türkiye'deıı LüJ>ııaıı'a insaııi yarcluıı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkive'nin. Isra- ıl'in Lübnan'da gerçekk'^tır- dığı saldırıLırda zarjr gören MVII hjlk.ı. ıiT-üni y.ırdım malzeıneM uöndereceûı bıldı- rıldı. Alınan bılgıye göre. yiye- cek. gıyecek ve ılaçtan olusan yârdım malzemeMnı götüre- cek "C-130" tıpı naklıye uça- gı "• kı^ılik persoııelıy lc bırlık- te salı günii Lübnan'ın ba^- kenti Beyrut'd gıdecek Türkiye'nin Beyrut Büyü- kelçılıgı'nm uçaga ınış izni alınması ıçın dün Liıbnan ma- kjmlarına ba^\ urduğıı kayde- dılırken >ortınuıi sadece Tür- kıye'nın yardımları ıle a^ıl- masının obııaksiz olduğu vurgulandı. Lübnan'da bulunan Türkle- nn şu ana kadar opcrasyon- dan herhangi bir zarar görme- dıklerı öğrenılırken b;ızı şir- ketlerın ı^lenne geçıci olarak ara verdıklcrı bıldirıldı. Ereııus cezaeviııe giriyor İstanbul Haber Senisi - Bir sanatçı daha diLsünce >u- çu nedeniyle cezaevıne uın- yor. Ses>anatçısi. romancı ve oyun yazarı Bılgesu Erenus. 1992 "yılında ya"ptığ' bir ko- nuşmada "haîkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesıy le ^e- rılen hapis ceza.smı çeknıek üzere yanıı cezaevıne uire- cek. BılgCMi breıuıs. Kristal İş Seııdikasrnın Lüleburgaz'da düzenlediğı gecede okuduğu şarkılardan soııra "\nalar.siz- lerden rica ediyurum. yalva- rıvorum: çocuklarınızı aske- regöndernıevin" denıistı. Bunun üzerine Uunbul DGM tarafından dava açılmı> ve Erenus yargılanmistı. An- cak yapılan ıtıraz somıcu DG\İ'nın görcv-i/iığnıe ve davaya Genelkurııuy Baş- kanlığı Askeri Mahkenıc- M'nde bakılmasıııa karar ve- rildı. Gcnelkurmay -\skcn Mahkemesi. Bılgcsu I.re- nıı>'u "halkı asherlikten *«»- ğutmuk~!.ın suçlıı huLırak 2 ay hjpis vo loıı bin Iıra parj ce/asina malıkûm etıı