Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 NİSW 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kamu çalışanlannın eylemi enerji, taşımacılık, haberleşme ve belediye hizmetlerini aksatacak
Memur sokağa iııivorANKARA' İSTANBUL (Cumhuriyet)
- Kamu çalışanian. ılk eylemlerinecopla
yanit venn ANAYOL hükümetine karşı.
grevli toflusözleşmeli sendikahakkı elde
etmek içiı mücadeleyi sürdürmeye karar-
lı. Kamu;alışanlannın bugün tüm Türki-
ye çapınca gercekleştirecekleri eylemler
nedeniylt enerji, taşımacılık, haberleşme.
belediye, analiye iş kollannda hizmetler
duracak.
Ögretrnenler derslere girmezken, has-
tanelerdetci! servislerdışında hizmet ve-
rilmeyece*. Kamu Emekçileri Sendikala-
n Konfecferasyonu (KESK)Genel Başka-
nı Sıyami Erdem. hükümetin "iş bırakıl-
maması" yonündeki genelgesini "anaya-
saya aykın veayıplanacak birgenelge" ola-
rak tanımadı \e "Onbinlerce kamu çalı-
şanı üretinıden geien gücünü kullanacak"
dedı.
Kamu ;a.ışanları sendikal haklannı
kullanabilme. baskı. sürgün ve soruştur-
malann djrdurulması ve insanca yaşam
ücreti istemiyle bugün bir kez daha iş bı-
rakıyor. Kamuçalışanlan Türkiye çapın-
da gerçekleştirecekleri iş bırakma eyle-
• Kamu çalışanları. sendikal haklannı kullanabilme, baskı, sürgün ve soruşturmalann
durdurulması ve insanca yaşam ücreti istemiyle bugün bir kez daha iş bırakıyor. Kamu çalışanlan
Türkiye çapında gerçekleştirecekleri iş bırakma eyleminin ardından meydanlara çıkacaklar ve
istemlerini basın açıklamalanyla duyurmaya çalışacaklar.
minin ardından meydanla>
'a çıkacaklar ve
istemlerini basın açıklamalarıyla duyur-
maya çalışacaklar.
400 bin üyeye sahip 22 sendikanın oluş-
turduğu konfederasyon KESK'in Genel
Başkanı Siyami Erdem, kamu çalışanla-
nnın e>lemıne karşı Başbakanhk tarafın-
dan yayımlanan genelge ile Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı F.min Kul'un, ey-
lemi "yasadışı" ilan eden açıklamalarını
sert bir dille eleştirdi. Erdem. "Gönderme
yaptıklan yasa da bu > asaya dav anarak çı-
kardıklan genelge de ana\ asav a a\ kjndır.
Bu nedenle kamu çalışanlan hükümetin
tehditlerine aldırmavacak" dedi.
Kamu çalışanlannın eylemi nedeniyle
bugün ögretmenler derslere girmezken.
enerji. taşımacılık, haberleşme, belediye-
ler. maliye ve diğer işkollarında hizmet-
ler duracak va da önemlı oranda aksava-
cak. Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi
çalışanlar eylemlerini bugün saat
01.00'dan itibaren başlamlar ve 24 saat
sürdüreeekler. İş bırakma nedeniyle ban-
livö trenlerinin yanı sıra Fatih. Anadolu
Ekspreb ve Mavı Tren ve Adapazan tren
seferleri yapılmavacak. Atatürk, Esenbo-
ğa ve Dalaman h'ava limanlanndaki hiz-
metler ise aksayacak.
PTT çalışanlannın eylemi. tahsilat ve
dağıtım da dahil olmak üzere tüm posta iş-
lemlennin durmasma neden olacak. Tele-
fon arızalan giderilmezken. telefon fatu-
ralan ödenemeyecek.
Belediyelerde kamu çalışanları tarafın-
daıı yapılan işler dururken. defterdarlık-
larda v e v ergi dairelerinde vezneler kapa-
nacak. daırelerde tşlem yapılmavacak.
Eylem enerji işkolunda ıse kendisıni yay-
gın biçimde hissettirecek. TEDAŞ vezne-
leri çalışmayacak. bakım onarım calışma-
lan yapılmayacak. Bu iş kolunda eylem
işçilertarafmdan da desteklenecek.
Ankara ve İstanbul ~
KESK Ankara Şubeler Plaıformu Söz-
cüsü Alper Oztürk de Ankara'daki mesai
saatinde işyerleri önünde toplanacak olan
memurlann, Ulus. Dikimevi. Gazi Mus-
tafa Kemal Bulvan ve Bakanlıklargüzer-
gâhında yürüyerek saat 12.00"de Kızılay
Meydanf nda toplanacaklarını ve kıtlesel
basın açıklaması yapacaklarını söyledi.
60 demokratik kitle örgütü şubesinin
oluşturduğu Ankara Demokrasi Platfor-
mu (ADP) da eyleme destek amacıyla.
platform üvelerinin çocuklannı bugün
okula göndermeyeceğıni. kamu hızmet-
lerinden yararlanılmayacağını, acıl du-
rumlardışında hastanelere gidilmevecegi-
ni açıkladı. KESK'e bağlı sendika genel
başkanlannın. kendi örgütlerinin başında
eyleme katılacaklan. bu arada olası geliş-
melerde anında girişımde bulunmak üze-
re Ankara Eğitim-Sen I \o"lu Şube'de
sendika hukukçulannın oluşturduğu bir
kriz masası kurulacağı belirtildi.
Istanbul'da iş bırakan kamu çalışanları
bugün dört ayn merkezde loplanarak is-
teklerinı dile getiren basın açrkiamaları
yapacaklar.
Sabah saatlerinde yollara düşecek kamu
çalışanlarının bir grubu öğle saatlerinde
Saraçhane Parkı'nda ve V'atan Cadde-
si "nin anıt-mezar ginşınde toplanarak Ak-
saray Metro önüne > ürüyecekler ve bura-
da miting yapacaklar.
Kamu çalışanları ayrıca Bakırköy Öz-
gürlük Meydanı ve Gayrettepe Teiefon
Başmüdürlüğü önünde de kitlesel basın
açıklamalan düzenleyecekler. Anadolu
Yakası'nda kamu çalışanları Havdarpaşa
Gan"ndan toplanacaklarve Kadıköy tske-
le Meydanfna vüriiyecekier. Memurlar
burada düzenlevecekleri mitingle eylem-
lerini bıtirecekler.
ÇÜRÜKLER DAVASINDA Sİ RPRİZ
Doktor
imzası
sahte çıktı
HALİL NEBİLER
Sahte doktor raporlanyla
askerlik yapmaktan kaçtık-
ları için yargılanan ve bu
yüzden kamuoyunda *çü-
rükçüler'" da\ ası olarak bili-
nen dav ada. sahte rapor v er-
diği ıçin yargılanan doktor
Armağan Ozel'in imzası
sahte çıktı. Özel'in imzası-
nın taklitedilerek düzenlen-
diği belirlenen rapor yûzün-
den doktor Özel. 5 aydır tu-
tukiu bulunuyor.
Kuzey Denız Saha Komu-
tanlığı Askeri Mahkeme-
si"nde "askerlikten kurtul-
mak için hife yapmak ve bu
suça iştirak etmek*' savıyla
yargılanan 24 kışi arasında
bulunan Hamedar Hastane-
si Genel Cerrahi Uzmanı
Doktor Armağan Özel. As-
keri Savcı Deniz Hâkim Kı-
demli Yüzraşı Cengi/ Şi-
rin'in hazı^adığı iddiana-
mede şöyle suçlanıyor:
"_.de0şiktarihlerdeGün-
gör Atak'ın Kasımpaşa'daki
sünnet kJintğinde. diğer sa-
nıkiar TimuT Guvenır'e ve
Safet Eygi'^e lokal anestezi
ile ameliyat yapılmış gibi cilt
kesileri yapıp tekrar dikiş
koydugu. Sjhte epikrizler
düzenfedigi. adlanna sahte
epikrizler düzenlenen Timur
Gü\ enir'in veSafet Eygi'nin
Göleük Deniı Hastanesi
Sağhk KunJu'ndan askerii-
ğe eherişli değildir şeklinde
rapor almalanna ve büsbü-
tiin askerlikien cıkanlmala-
nna neden ekluğu..."
Böyle bir suçlamaya so-
ruşturma aşcmasından itiba-
ren karşı çıkîn ve "'Ben boy-
le bir rapor yazmadım, imza
atmadım" dîdıgi öğrenilen
doktor Arm£ğan Özel'in ta-
leplerine karşın. ımzalann
Özefe ait olup olmadıgının
Adli Tip Kırumu'nca tespi-
tı yaptırılmamıştı. Bunun
üzerine, Özel'in avukatı
Vlahmut Küçük. Adlı Tıp
Vakfı' na başv uruda bul una-
rak durumun saptanmasını
ıstedi. Küçük. Özel'in suç-
lanmasına neden olan Timur
Güvenir ve Safet Evgi adla-
nna düzenlenen iki raporun
fotokopısi ıle Armağan
Özel'in imzalannı içeren se-
kiz ayn belgeyi Adli Tıp
Vakfı Grafoîoji Kurulu'na
sundu Kurulun 15 Nisan
1996 tarihinde düzenlenen
ve Doc. Dr. GürselÇetin,Dr
Sadullah Güzel. Dr Çetin
Seçkin ile Adlı Tıp Kurumu
Başkanı ve Adli Tıp Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Özdemir Kulusa-
yın'ın imzaları bulunan ra-
porunda, yapılan saptama
şöyle açıklandı:
"İnceleme konusu Hazne-
dar Hastanesi'nin 10.6.1994
tarihli Timur Güvenir hak-
kında dü/enlenmiş 2780 pro-
tokol sayılı cpikri/ fotokopi-
sinde Dr. Armağan Özel'e
atfen atılmış imza ile Dr. Ar-
mağan Özel'in mevcut mu-
kayese imzalan arasında ter-
sim özellikieri bakımından
kısmi benzeriikler göriil-
mekJe beraber: söz konusu
imzanın se> ir. istikamet.
egiın, ktif \e alışkanlıklar gi-
bi diğer saptanabilen grafo-
lojik tanı ve unsurlan bakı-
mından tanı bir uygunluk\e
benzerlik göstermediği..."
Kurul, diğer rapor için de
aynı görüşü yineledi ve ke-
sin kanaat için belgenin as-
lının incelenmesi gerektiği-
ni belirtti.
Doktor Armağan Özel'in
avukatı Mahmut Küçük. as-
keri mahkemenin bu işlemi
Adli Tıp Kurumu Grafoîoji
Dairesi'nde yaptırarak sonu-
ca bir an önce ulaşması ge-
rektiöini sövledi.
n v*>niliklf>r Buyaztatilyörelerirengârenk
ıa yenııiKier ma>olarlab€zenecekKomfır
.
ması, dün SvvissoteCde Havvaiili manken Cara'nın da katıldığı bir
defileyle 1996 yaz ma\ olannı tanıtti. Yeşil, san, kırmızı vc ma>i renk-
lere ağıriık \erüen mayolar ilgi\ le izlendi. Bu yaz, kadınlar bikinile-
rin vanı sıra "\ üziicü" olarak adlandınlan mavolar vc roınantik /a-
manlann yaşandığı 60
?
laruı mayo modelleriy le göz dolduracak.
Bunlann yanı sıra 2000 yılının siber mayo modelleri de defilede yer
aldı. Veıii mankenlerin ağırlıklı olduğu dcfılede en bü> ük ilgiyi ise
ekose descnli mayolar topladı. Modacılar, kadınlann birbirinden id-
diah bu may olan giy mek için şûndiden fazla kilolannı vermeleri ge-
rektiğinedikkatçektiler.(Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
Asgari ücretin erken belirlenmesi olasılığı gündeme geldi
Komisyon toplanüya çağrıldı
ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAYOL
hükümeti. 2 yıldır eylül a\ ında yüKirlüğe gıren as-
gan ücretin belırlenmesinde. DYP-CHPkoalisyo-
nunu solladı. ANAP'lı Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Emin Kul. Asgan Ccret Tespıt Komıs-
yonu'nu. geçen yıldan 11 gün önce toplantıya ça-
ğırdı.
Sanayi kesimi için 22 nisan pazartesi günü. ta-
nm v e orman kesımı için de 24 nisan çarşamba gü-
nü komısyonun toplanması çağrısında bulunan Ba-
kan Kul. "Asgari ücret takviminin gecikmesi, biz-
den ka\ııaklanmavacak" dedi. Hükümetin DYP
kanadı ıle ışveren temsılcılerının ıttıfakı üzerine.
1994-1995 vıllarında 1 ay gecikmeli olarak yürür-
lüge giren asgari ücretin yürürlülük süresinın. bu
yıf yeniden ağustos ayına çekılmesi olasılığı gün-
deme geldı.
Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden olu-
şan Asgari Ocret Tespit Komısyonu'nun çalışma-
lan sırasında gündeme gelebilecek gecıknıelerin
"bakanlıktan kavnaklanmavacağını" vurgulayan
Kul. "Komisjonunçalışmalan sırasında bir gecik-
mc olursa bakanlık olarak bir talimatımı/ söz ko-
nusu olamaz. Telkin ve vönlendirme olabilir" de-
di. Toplantının geçen yıla göre erken olması. ışçi
konfederasvonlan tarafından olumlıı karşılanırken
TİSK. çağrıyı "acele. emrhaki, vanlış" bir karar
olarak nitelendirdi.
Yaklaşık 2 milyon çalışanı ılgilendiren veyürür-
lüğegırdiği 1 Evlül 1945 tarihinde brüt 8 milyon
460 bin lira (177 dolar): net 5 milvon 547 bin 135
lira (116 dolarj olarak belırlenen asgari ücret: o
günden itibaren geçen 7 aylık sürede 117 dolardan
115 dolara düştü. Aynı dönemde, 11 milvon 407
bin lira olan 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harca-
nıasi da vüzde 42 oranında arttı
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Vatan Sağolsun
Geçen yıllarda, Almanya'da bir PKK gösterisinde
kendini yakan ve yakma girişiminde bulunan kimi in-
sanlan teievizyonda izleyince. "Aman Tannm" demiş-
tim, "iplerböylesıne koptuktan sonra ulusal bütünlü-
ğümüzü ve ülke bütünlüğümüzü nasıl koruruz? Kaldı
ki insanlanmız böylesine yabancılaştıktan ve kendile-
rini böylesine farklı ve düşman gördükten sonra aca-
ba ulusal bütünlükten söz etmek mümkün olabilir
mi?"
Aynı günlerde Fehmi Işıklar, Taksim toplantıların-
dan birinde. "PKK, umutsuz insanlann isyan çığlığı-
dır" diyordu. Güneydoğu bölgemizin koşullarını anla-
tıyor ve hıçbir çıkış yolu bulamayan insanlanmızın bu
yollara sapmalarının nedenlerini ve bu açmazdan kur-
tulmanın çarelerini sıralıyordu. Ve çok ilginç bir rast-
lantıyla, bu toplantıdan bir gün önce Bakırköy'de Çe-
tinkaya mağazası yakılmış ve çok sayıda insan öl-
müştü. Çok sancılı günler yaşanıyordu.
Geçenlerde bir akşam özel bir televızyon kanalı,
kendini yakan ve yakma girişiminde bulunan insanla-
n tekrar tekrar gösterdi. Görüntüler dehşet vericiydi.
Tabii, kendini benzine buladıktan sonra tutuşturarak
polislerin üzerine koşan adamın, söndürüidükten son-
ra yaptığı "zafer işaretinin" görüntüsü de ihmal edil-
memişti. Birileri, Alman televizyonculann çektikleri gö-
rüntüleriyayımlamayı "gazetecilikbaşarısı"sanıyor, a-
ma böyle yaparak başkalarınm kinlerini bilediklerini
hıç düşünmüyoriar. (Yoksa acaba düşünüyorlar mı?..)
Ve bu görüntüleri yeniden izleyince. "Bu düşman-
ca duyguları nasıl sileceğiz, bu olayları nasıl unutacak
ve unutturacağız" düşüncesi kafama yeniden takıldı
kaldı.
Fakültedeki odamda bir "pano" vardır. Sevdiğim ki-
mı resimleri, önemli bulduğum kimi haberlen, kimi şi-
irleri, fotoğraflan iğneler ve zaman zaman degıştiririm.
Bunlar arasında uzun zamandır değişmeyen iki gaze-
te fotoğrafı var. Biri Güneydoğu'da şehıt düşen bir
yüzbaşının iki minik çocuğunun resmı. Birinin adı
"Devrım", diğerinin adı "Denız..."
Öbüründe ise gene Güneydoğu'da şehit düşen bir
üsteğmenın eşi var. Şehit kocasının arkadaşlanyla o-
muz omuza slogan atıyorlar. (Aslında bu törenlerde ki-
mi kendini bilmezlerin MHP sloganları atmaları ve bu
şehitlere tek başlarına sahip çıkmak istemeleri beni çıl-
dıtiıyor, ama bu başka bir mesele.)
Dün benım panoya iki fotoğraf daha ekledim. Biri
Adana'da davul-zurnayla ve acılı bir coşkuyla topra-
ğa verilen şehit onbaşının cenaze töreni, öbürii de ay-
nı çatışmada şehit düşen Kürt kökenli biraskerimizin,
Karslı babasının fotoğrafı.
Adana'da toprağa verilen şehrt onbaşının babası, "O
yaşıyor" dıyor. "Dört oğlum daha var. Benirn de diğer
çocuklanmın da canı, gerekırse bu vatana feda ol-
sun."
Teievizyonda izlediğim Karslı baba da benzer şey-
ler söylüyordu. "Vatanımız" diyordu, 'Vafan borcu-
dur, vatan bizimdir..."
Ve gözyaşlannı engelleyemeseler de yüreklerinde-
ki acıyı ve yangını bastınnaya çalışıyorlardı.
Ya karşımızdakiler? Onların da çoğu, bizim çocuk-
larımız değil mi? Onların anaları ve babaları da aynı
yangmlarda kavrulmuyorlar mı? Kendi aralannda Türk-
çe konuşan bu çocuklan, bızden böylesine uzaklaş-
tıran, böylesine ayıran, böylesine düşman eden ne?
Bızım solculanmızdan kimi akılsızlar, bir zamanlar
Kürtçü olmayı solcu olmak sanırlardı. Kimileri aynı
akılsızlığı sürdürüyor, ama artık bu hareketlerin solla
bir ilgısi olmadığı anlaşıldı.
ABD, Rusya, Almanya vs bir "Ortadoğu kuman-
na"ve pazartığına oturmuşlar. Ellerindeki kozlardan
biri, Türkiye'nin etnik kimlik karmaşası. Onlar "Hadi"
diyor, Türkiye'in emekçi halkının fidan gıbı çocuklan,
karlı dağlarda birbirlerini kırıyor...
Ve bu insanlara bu fırsatı veren "Bezirgân saltana-
tı" tüm acımasızlığıyla sürüyor. Bir yanda kan ve göz-
yaşı, bir yanda yozlaşmış bir dünyanın iğrenç ilışkile-
ri, lüks ve sefahat. Vur patlasın, çal oynasın...
Bir yanda devletin ve milletın trılyonları birilerine
peşkeş çekiliyor, bir yanda açlık. işsizlik ve sefalet diz
boyu. Devlet "sosyal" nıteliğinden uzaklaştıkça, bu
işler tarikatlara ve dinsel cemaatlere kalıyor. "Adalet
mülkün temeli" olmaktan çıkınca, devletin yerini maf-
ya alıyor.
Bir yanda devletin en üstlerinde kanat çırpmış bazı
insanlar, mafya tetikçileri ile kader birliği yapıyor, bir
yanda halkın bu kokuşmuş düzene tepkisi, PKK bay-
rağı altında ya da yeşil şeriat bayrağına bürünüp so-
kaga dökülüyor.
Ve bizler, ellerimiz kollarımız bağlanmışçasına bu
olayları izliyoruz. Bir arkadaşımın Güneydoğu ile ılgili
olarak haziriadığı bir raporu okudum. Her sayfasında
her satırında içim ürperdi. Konusunun ne denli uzma-
nı olduğunu ve ne denli tıtiz olduğunu lyı bilirim. Ça-
resizlık ve umutsuzluk girdaplarında yuvarlandım. A-
ma aklıma 1920'lerin koşulları geldı. O günün karan-
lıklannı aşan Türkiye'nin. bugünün sorunlarını da aşa-
bileceğinı düşündüm. Umudum ve güvenım tazelen-
di.
Büyük acılar çekiyor Türkiye. Ama bunları aşacağız.
Vatan sağolsun...
2. Ulusal Ası Cünleri basladı
Demirel: Geç kalmadan
jçocuk felcini önleyelim
Oktay Ekinci'nin İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu'ndaki görevine son verildi
Konımacı üyeler operasyonu
Vlaber ıVIerkezi -Cocuk hastalığının vok
«dilmesine yönelık 2. Ulusal Aşı Günleri
lüm yurtta başladı. 17-23 Nisan ile 18-24
^1ayıs tarihSeri arasında gerçekleşecek
$şı kampanyası çerçevesinde 0-5 yaş
»rasındaki ner çocuk ücretsiz olarak
aşılanacak. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. 20"3O vılından önce çocuk
felcınin ortadan kaldınlması gerektiğini
belirterek arelere
u
Vebal altında kalmak
listemiyorsatuz. gelin çocuklannızı
^aşüatın. 2(MW yılından önce çocuk felcini
•kaJdıraum" dedi.
Jtumhurbas>:anı Süleyman Demirel 2.
sUlusal Aşı Günleri dolayısıyla Gülveren
İSağlık Ocağı'nda düzenlenen törene
jcatıldı. Bir :ocuğa ağızdan aşı veren
jDemirel. "Çocuklar bizim en büyük
•\arligimiz. Bunlann akranlan 0bi
^kosmalannu oynamalarını tabii ki
ihepiniz iste^'eceksiniz. Bu çocuklann felç
denen afete maruz kalıp akranlanndan
ayn bir ömrü felçli geçirmeleri sizler için
ıstırap olacaktır" dı\e konuştu. "Gelin
çocuklan aşılatın" çağnsında bulunan
Cumhurbaşkanı Demirel. >üzde 90-95
^gerçekleşecek bir aşılamaya razı
olmadığını.bu oranın yüzde yüzü
bulmasını iştediğini söyledi.
Saglık Bakanı Yıldınm .\ktuna, Sağlık
jâakahlığı'rın temel görevlerinden
Hbirinin de koruyucu sağlık hizmeti
vermek olduğunu belirterek bunun da en
İ.ola> yolurun a^ılama hizmetleri
olduğunu sövledi. Türkıve'nin birçok
alanda gelişme ve büvünıe gösterdiğini
kaydeden Aktuna. ancak gelişmişliğin
ölçütü olan aşılama. anne ve çocuk ölüm
hızının bu gelişmişlikle paralel bir
ilerleme göstermediğini v urguladı.
2. Ulusal Aşı Günlen dolayısıyla
tstanbul Öze! Marmara Koleji'nde
düzenlenen törende konuşan Sağlık
Bakanlığı Müşteşar Yardımcisi Omer
Köse. ~Biz hiçbir çocuğun koltuk
değneğiyle yürümesine razı olamayız.
Herkesi kampanyamıza katıimaya davet
edivoruz" dedi. İstanbul Yali Yardımcısı
Selahattin Ekremoğlu da konuşmasında.
çocuk felcini venmek zorunda
olduklarını belirterek. "12 mil>onu aşan
nüfusuyla Istanbul'a istenen sağhk
hizmetlerinin tamamını \ermek
mümkün değil. Gönüllü kisi \e
kuruluşların katkılanvla hizmetlerimizi
sürdürmeye devatn edivoruz" dedi.
UNICEF temsilcisı Ra> Konomi ise
Türkiye "de iki yıldır sürdürülen
kampanyaya UNICEF olarak her türlü
katkıyı vermeve hazır olduklarını
söyledi. lzmir'deki törene Sağlık
Bakanlıöı Müşteşar Yardımcısı Prof. Dr.
Turgut Imir katıldı.
Prof.Dr. İmir. dünvada çocuk felcinin
önlenebildiğine işaret ederek. ~Çocuk
felcinde. aşı ile vüzde 100 başan
sağlanıyor. Ancak bunun 2-3 yıl aralıksız
devam etmesi gerekivor" diye konuştu.
İstanbul Haber Senisi - Kültür Bakanlı-
ğı'nda Koruma Genel Müdürü Altan Akat
v e Kültür Bakanı Agâh Oktay Güneriebir-
likte başlayan "ANAVOL"dönemınin koru-
ma kurulları üzerindeki operasyonlan sürü-
yor. Son olarak eski istanbul MimarlarOda-
sı Başkanı veMimarSinanÜniversitesiög-
retim görevlisi yüksek mimar Oktay Ekin-
ci'nin de 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Var-
lıklannı Koruma Kurulu'ndaki görevine
"teşekkür edikJi".
A\nı anda gazetemizin kent. kültür \e
çevre konulan yazan olan ve yine koruma
konusunda çok sayıda kitabı v e ödülleri bu-
lunan Oktay Ekinci'ye gönderilen Altan
Akat imzalı yazıda. 8.2.1996 günlü Resmi
Gazete'de yavımlanan yeni kurullar yönet-
meliğine göre "Kültür Bakam'nın 22J.19%
tarihli onayı ile" görevine son verildiği bil-
dirildi.
Oktay Ekincı "nin de görev den alınmasıy-
la birlikte. İstanbul'un Boğaziçi ve Adalar
bölgelerine bakan 3 Numaralı Kurulun
Kültür Bakanlığfnca seçilen tüm üveleri
değişmiş oluyor. Operasyonun ilk günlerin-
de yapılan atamalarla Kurul Başkanı Prof.
Dr. Afıfe Batur Bursa Koruma Kurulu'na
nakledilmiş.. Başkan Yardımcısı Prof. Dr.
Ayla Ödekan da yine görev den ahnrnıştı.
Kurulun bu üvelerle birlikte 3 vıldırmüdür-
lüğünü yapan \\\dıs Toker ise 2 numaralı
kurulatayinedilerek Boğaziçi Kurulu'ndan
uzaklaştırılmıştı.
Halen >ÖK tarafından atanan üveler ola-
rak Prof. Dr. NuranZerenGülersov ile Prof.
• Kültür Bakanlığı'nin, koruma kurullanndaki "korumacı" üyelerini
görevden alma operasyonu sürüyor. |992'de Prof. Doğan Kuban'ın
başkanlığında yeniden oluştunılan İstanbul 3 Numaralı Koruma
Kurulu"nda 1993'ten bu yana görev yapan yüksek mimar Oktay
Ekinci'nin de üyeliğine son verildi. Boğaziçi'ne bakan kurulun iki üyesi
ile müdürü de önceki hafta görevlerinden uzaklaşünlmışlardı.
Dr. HakkıÖnel'in görev lerini sürdürdükle-
ri 3 Numaralı Kurul'a. Ayla Ödekan'dan bo-
şalan üyeliğe Prof. Dr. Oktay Arslanapa,
Afife Batur'un yerine ise Doç. Dr. Zekai
Görgülü getirildi.
Oktay Ekinci'nin yerine geçecek yeni üye
ise henüz atanmadığından, Koruma Kuru-
lu üç haftadırtoplanamıyorveçalışamıvor.
Yıldız Toker'in yerine müdür olan Bülent
Bilgin ise 1991 öncesindeki ANAP döne-
minde sürdürdüğü aynı görev ine şimdi ye-
niden dönmüş oluyor.
SİT kararlan yürüriükte
Kültür Bakanlığı'nca 1992'den sonra ata-
nan tüm üyeleri ve müdürü böylece değiş-
tirilmiş olan İstanbul 3 Numaralı Koruma
Kurulu. yine 3 > ıldır sürdiirdüğü "koruma-
cı tutumunun" yanı sıra geçen yıl kasım ve
aralık avında aldığı "Be>koz veSarıverdo-
ğal Slt kararlan" nedeniyle hem övgü
hem de tepki almıştı.
Başta üniversiteler olmak üzere. meslek
odaları. çevreci kuruluşlar \e uluslararası
koruma örgütleri bu kararları desteklerken.
beledıyeler ve büyük arazi sahipleri kurul
üyelerineağıreleştirilervöneltmişlerdi. Bu
arada Sanyer Belediye Başkanı Refah Par-
tıli Yusuf Tülün, özellikle Oktay Ekinci'vi
hedef alarak "Bu adamı kuruldan attıraca-
ğız" şeklinde demeçlerverirken Beykoz'un
yine RP'lı Belediye Başkanı YücelÇelikbi-
İek de Ekinci'nin evinin bulunduğu sokak
girişine "SİT karan Be> koz halkına zulüm-
dür, kınıyoruz" şeklinde bez afişler astır-
mıştı.
Koruma Kurulu'nun 15.11.1995 ve
14.12.1995 tarihlerinde almış olduğu SİT
kararları halen yürüriükte bulunuyor. Kuru-
lun bu karara bağlı olarak
"SİT derecelerinr'belirledi-
ği ve Beykoz-Sanyer ilçele-
rindeki korumaya dönük ge-
çici vapılanmakoşullannı ta-
nımladığı 7 Mart 1996 tarih-
li karan ıse kuruldaki ~mü-
dürlük değişimi" nedeniyle
hâlâ ilgilı beledivelere ve ku-
rumlara tebliğ edilmedi. Nc
varkı karar. vasalgeçerliliği-
ni koruyorve İstanbul'un bu
"yeşil" bölgelerinde özellikle
imaraffı uygulaması ile buna bağlı ıslah i-
marplanıuygulamasınıkesin olarak durdu-
ruyor.
Gelişmeleri daha sonra ayrıntılı olarak
değerlendireceğini belirten gazetemiz ya-
zan Oktay Ekinci. Koruma Kurulu'ndaki
görevine son verilmesinin ardından kısaca
şu görüşleri dile getirdi.
"Bakanlığın bu operasvonunun kültüre
mi voksa başka şeylere mi hizmet ettiğini ka-
muovu zaten açıkça görüvor. Biz inançları-
mız doğrultusunda bu ülkenin tarih ve do-
ğa nıirasını koruma mücadekmizi v ine sür-
düreceğiz. İnanıvorum ki. >eni kurul üvele-
ri de bizim gibi dav ranacaklar. vağmacıla-
rın beklenrilerini boşa çıkaracaklardır. V-
ma v ine de üzerlerinde daha fazla baskı ola-
cağını, bu kadm değişikiiğinin içeriğinden
Ötürü şimdiden tahmin edivorum. Bu ne-
denle duv arlı karaıiannın v ine en güçlü des-
tekle> icisi de galiba bakanlık değil. bizler o-
lacağız,.."