Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 8 NİSAN 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
GRAMOFON İGNESİ SELtM tLERt
BehçetNecatigil kime yazdı...
K.endısının kaleme aldığı. maddelennı
özenle. tıtızlıkle ış,ledığı
Edebfratımızda IsimlerSozluğu Behçet
îN'ecatigil ın. doğum tanhını 16 \isan
1916 olarak ıslıyor Olumtarıhı 13
Aralık 1979
Bırçok zamanın emeğıyle kotanlmıs,
Sozluk. Necatıgıl'de bır şıırııı de esın
kavnağıdır "Kitaplarda Olmek"
Ömru yalnızea dort dızeye sığdırmak
"Adı, so>adı / \çdır parantez /
Doğduğu >ıl, çizgi, oldiığu >ıL bitti /
Kapanır parantez."
Olasi mı kapanması parantezın Ama
Cumhurı>et donemının bu usta ^aırı
bırendışeyle vıneler "Oşimdi
kitaplarda bir isim. bir sovadı / Bir
parantez ıçinde doğum, olum yıllan."
Edebıyat adamlannın 'asıl" hayat
hıkâyelen de -Kitaplarda Olmek"
şıırındedır, gonul burkar "Yasayfa
altında, ja da az ilerde / Eserleri, ne
zaman basıldığı / Kısa, uzun bir lıste /
Kitap adlan / C an çekişen kuşlar gibi
elinizde."
Necatigil ın olumunden sonra
vayımlanan -sonuncusu dıs,ında- her
bın adıma ımzalanmı^ ^ıır kıtaplarını
belkı bu şıır yuzunden bir utançla
yanımdan ayırmam Şaırın okurlardan
bekledığı se\gı \e merhamet her hayat
hıkâyeM. her ayrılık ıçın geçerlı değıl
mıdır'
Dahası. hayat da dort dızede bılgece
yorumlanıvor "'Parantezin içindeki
çizgi / Ne \arsa orda / t'midi, korkusu,
gözyaşı, sevinci / Ne \arsa orda."
Ikı tarıh arasında bır çızgıye
sımgelenmi!! bu ha>at hıkâyelen ergeç
unutulu^a yazgılı. ÎNecatıgıl son dızede
"Öldurebdirsiniz" dıyor Eserının
hıçbır zaman unutulmayacağına
ınanmak ıstıyorum
Behçet Necatigil ı 1970'lerde tanıdım
Beşıkta^'ta gostenşsız bır apartman
katında e>ı ve ıkı kızıy la bırlıkte
yaşıyordu Sonra bır de kedı katildı bu
e\ın yaşamasına. siyah-beyaz. ve^ıl
gozlu. afacan bır kedı
Necatigil. genç edebı>atse\erlerın sık
zıyaretlennden bunalmaz sıkılmaz
mıydı. dıye düşunuyorum şımdı Onu
sık sık zıyaret ederdık Bızı on
odalardan geçırır, arkada. kuçuk
odasına gotururdu Penceresınden eskı
Suslu K.arakol'un yıkık >ıprak
gorunduğu odaya Kıtaplar vardı.
çalışma masası. bır sedır
Şaır çalısma masasının >astıklı
ıskemlesıne oturur ben de sedıre
ılışırdım Kendısınden otuz uç ya>,
kuçuk, hıkayeler yazmaya çalı>an
Selim'e Necatigil kımbılır ne çok sey
oğrettı. kımbılır ne çok >ey a^ıladı
Bırçoğunu da ogrenemedım
ozumseyemedım
Ornekse. eskı yazımızı oğretmeve
çalıştı durdu Okumak istedı^ım
Servet-j Funûn romanları vardı Yenı
yazımıza geçırılmemıs o\kuler.
romanlar \ardı Mehmed Rauf un
Siyah tncilerılekı duzyazı ijiırlerını
okumak ısterdım Gelgelelım sabrcdıp
eskı yazıyı sokemedım Necatigil
affettı
| Bir sentez adaım
Butun e\ kıtapdoluydu Kuçuk
çalışma ve dınlenme odası, kıtaplardan
adım atılamaz hale gelmı^tı Yalnız
kıtaplar mı, dergıler gazetelerde
Geçmı^ın eserlerıne bugunkuler
katılıyor Necatigil edebıyatın başkentı
Istanbul'da olup bıtenlerle ılgılendığı
olçude butun yurtta edebıyat
çabalarıııın ardını kovalıyordu
Kıtaplığında Sıyah Incılerde vardı.
Zongııldak ta çıkmis, b\r gazcteııın
edebıyat-sanat eklerı de
Edebıvat guzel bır ya:>am ıçın tek
kılavuzunıuz olmalıydı Necatıgıl,
1'^8'deyazdığı Tahir Alangu ya
gonderdığı bır mektupta dıyor kı
~Uzun bir sukûttan sonra ben: Siz
mutlaka şiir yazıyorsunuz. Ne ince
şeyler duşunmektesiniz dedim." "İnce
şevler duşunmek' uzenne bır yaşam
kurmu^tu
Bu yuzden olacak kendı >ıır. edebıyat
Kcndınden sonrakı s,aırlerın
guzellıklerıne jçılmaktan handıyse
hıızur duvardı O\Ie kaç kez. Edip
Canse\er, Turgut L yar, Cemal Sure>a.
Heın, sıırden ote lomana. oykuye
elestmve. denemeye anıya gezı
yazısına açıktı
Edıp C ansevcr'ı de tanıma
mutluluğuna criştım (,ok az ronıan
okuvabılıvordu artık "Sezgisini sjirden
edinmiş nımanları okuvabilivorum"
demıstı
Necatıgıl'e gelııue kımıle\ııı d.ılı.ı ılk
sayfasından kopup gıttığımız romanları
bıle hep sonrasinda sanatlık değer
taşıyan bır seyler belınr unıuduyla
dkıllaradurgtmluk \encı bırçabayla
okurdu
> ıldızları \a hıç parlamamıs \a da
inerek, s«s\al %e moral sefaletleri deşen.
sert. hırçın romanlar \azdı."
I Çevirmen Necatigil
Behçet Necatigil çeurı edebı>atımıza
harıkuladc c-<crler armağan ettı Rilke,
I homas Mann. Mamsun <,c\ ırılcrını
kımbılır kaç okıır o c^ız Turkçeye
\ urulaıak okunıuslaıdır
Bcnım de -bugun de- ba^ucıımdan
a>ımudıgım Necatıgıl ı,c\ırısı
Strindber" deıı \çık Deniz
Knısındadır Bu lomanın uslubunu
ozumsevcbılmek ıçın delice çalı^tım
Fn az on savtaMm oturup venıden
daktıloetmı>ımdır
Cevırmen NeLatıgıl'ın hangı ka\gılar
mıttuûunu Okta> Vkbal a f d
E
debıyat. güzel bır \a>am içın
tek kıla\ uzumuz olmalıydı.
İnce ^eyler düşünmek'
uzerıne bır yaşam kıırmuştu.
Kendı şıır. edebıyat anlayışına
bütun butune denk düşmeyen verımlerı
asla yadsımaz, karşıtı yazaıiardan bıle tat
alabılmemız ıçın dıdınırdı.
S
ozlerinden \e uslubundan omrunun
hıkâyesını kavramak olasıdır
Kamuran Şıpal'e "Hüznü genlerde
bırakacağım yaş bır turlu gelmıyor"
dıye>azmış Huzün, belkı de
omrunun anahtarı Şu sözu de bana söylemıştı
"Bızım en biiyük se\ ınçlerımızde bıle
gözyaşı. gızlı bır keder vardır"
anlavışına bûtun butune dcnk
dusme\en \enmlen asla \adMinaz,
karşıtı yazaıiardan bıle tat alabılmemız
ıçın dıdınırdı Orhan \eli nın avlak
se\ıiKinde kendınınkınc >akın bır
huzun bulıiNor soz gelımı "Denizi
Ozle\enler İçin"ı adeia tutuk
du-juın-Cİı so\,le\ı^ı\le ezbere
oku>ordu "Benza\allı./Ben>ıllardır
deni/e hasret."
Onu o>le. gozlerı SLI>1U Karakol a
dıkılı. kiMk sesle bır ıkı ^ıırı daha
se\elım anla\alım benım^e\elim dıye
emek harcarken gonıvorunı Ba/an
Necip Yzal, bazan Melih Ce>det,
kımbılır kav, kez -çok sevdıgı- Zi\a
Osman Saba, sonra gençler. çok gern,
şaırler
, ->onup gJtmii! ıııce Turk va/annı
oııun >onlendırı^ıyle tanıdım \e
okudunı
Ad \ereyım ^ınıdılerde bıle onemını
açık scçık ka\ravamadıgımi7 Nahıt
Sırrı Orik. uıuıtulu^a terk ettığımız
l tııran Nazif Niğiter.\alııı/ bır
kıtabı\la ız bırakmıs Ne\in İşlek.daha
o zamanlar eserı ya>ınlanırkcn
okunmazlar jruMna kattığımız koskoı-.ı
Reşat Enis.
Koskoca dıyorıım çıınkıı Ne^.ıtıgıl
-\glama I)u\arı! Bıi\uk Ronıan!
Koskoca Reşat Lnis'i aşsınlar hele
\eniler..." dı\e otkelı yakınıvordu
7.ıten so7lıığunde Resat Enıs ı so\le
l.mıtmis •'(...) acı ^erçeklvre (luşkunliık
icinde. toplumun en alt katlanna
vazılmu? mektup açıklıvor. "\iuim, bu
StrindberjjMn romanı demirden leMebı.
Uenı/cilik tabirleri bclimi bukınor.
Mu^kulleri bir turlu kesin olarak
ço/enıi\orunı. Vardımlarından
la\dalandı«ım ^ahıslar da hep
ınuleıvddıt da\ ranıvorlar. ihtımal
uzerine konuşuyorlar."
Sıırıııde. (,ı.\ ırisindı. ıad>o ONununda
kısj(.asi. her turdeıı yaziMnda çıziMiıdc
bılgıve bılgı bırıkımıne onem venrdı
Necatigil f rtuğrul Faciasıadfı radvo
oyununu kaleme .ılırk^n genıs
yelpazelı bıı okuma çabaM gutnnıstu
Kıtaplıklan dolasmıs de\nn iiuncel
\d\nıl,ırından \afarlanmıstı LMelık
"tarıhî" bır çalışma degıldı Ertuğrul
I acıası
Demın. Strındberg çe\ınsinden söz
açarken Açık Denız kıvısinda adını
kullandım llk basımda \çık Deniz
Kenarında adını seçmıştır !?aır \enı
basım Varlık Na>ınlan arasında
çıkacaktı (O gun bugun de bır daha
basılnıadı galıba ) \aşar Nabi Na\ır
'kenarında'vcnnc 'kiMsındaNı
onermi'î Necatıgıl'ı zıyaret ettığım bır
ak^amuzenvdı Co^kararsız
sozcuklerın avırtıları konusunda
konuşmu'jtu Keııar ve kıyı
sozı.uklerını bırbırıne ozde>
bulmuşordu
Sozcuk seçımındekı ınanılmaz tıtızlığı
herhalde ha>at hıka>esı\le
e^anlamlıdır
Bu \uzden olacak e-.k> kelımelcrın
dılden bırcr ıkı^er çıkıp gıdı^lerıne
ıçten ıçe uzulur venı sozcuklere butun
bağnazlıklardan uzak tutumla gonlunu
açar dılde sozcuk bollugundan
olağanustu sevınçlerduyardı
Turkçevı doğru \e guzel aktarabılıyor
mu\duk >azdıklarımi7a'
Benım Cumartesi Valnızlığı'nda ıkıde
bırde. 'umut etniek' deyı^lerıme kar^ı
çıkmı^ "O, \a umıt etmck'tir \ada
"ummak tır. llmut etmek. olsa olsa.
kotu çe^iri kokar. Vınan dikkat!"
demıştı Sonra eklemıstı "Gerçi ümit
etmek başkadır, ummak başka..."
'Nedenolmak'ı \eglem\yor yıne
'scbcp olmak* dıvor ya da '\ol
açmak'ta karaı kılı\ordu Benzer
baska ornekler de belleğımde
I Ömrünün hikâyesi
Şımdı oyle sanışorum kı sozlerinden
\e uslubundan omrunun hıkâvesını
kavramak olasıdır KâmuranŞipal e
~Hu/nu jjerilerde bırakacağım \aş bir
turlu gehrmor" dıve vazmis Huzun.
belkı de omrunun anahtarı
Şu sozu de ban.ı sov lemıstı
u
Bizim en
bu> uk se\ inçlerimi/de bile go/v aşı. gizli
bir keder \ardır."
Anid nı>e'
Tanıdığım Behçet Netatıgıl. istc sıır
kıtaplarının adlan Evler. Çe\re. Dar
Çağ, Zebra ortada. ba^kalarının
tasarılarıyla yuklu baskalannın acısına
saygılı. çekıngen alabıldığıne
.ılçakgonullu yasadı "Zebra! / Bir
sirkten ötekine gez"
Şıır ıçın dıyor kı ~Ve şairler bmuna
kimlere >azaıiar? ' V ıkılmış koprulcrin
başında /1 rknıuş boşluktan bin
inli\orsa / \e şairler onlara geldimlere
>azarlar." 1966 vılında "Kır'jarkısrnı
okudum Necatigil ı bu siırıvle sevdım
Otuz yıldır sıın *>ıkılmı$ kopnılerin
başında'kı guıılcrınıc >ardını elı u/attı
Dostlarıma Necatigil kıtaplan armagan
ettım, okuyup da etkılenmeyenıne
raştlamadını Nc kadar çok kışı
"Ürkmıiş boşluktan"
Memet Fuat ın essız saptayımıyla
noktalamak i\tıvorum ~^iirieri gu/el
insanlan vüceltirken. durmadan
çırkınleşvn toplumsal ilişkileri gnzler
onune seren. kotuluklerin ipliğini
pazara çıkaran. ama kinıseve acı
\ermek istcmcdiği için, kendi kendinin
üstune kapanan patlamalar gibi>di."
Son bır soz daha sov leycceğım
Bovlesıne ıçe donuşten bo>lesıne
toplumsal bır manıfesto \alnız<-a
Behçet Necatıgıl ın alçakgonulluğune
denktı
TOBAV Başkanı Tamer Levent:
Hesap değil,
bilgi veririz
Kultur Senisi- Dev let Tıvatroları Opera ve Balesi Calı-
şanlan Vakfi Çalışanlan Vakfı (TOBAV) Baş.kanı Tamer Le-
vent. butçe goru^melerı sırasında Kultur Bakanı AgahOk-
ta> Guner ın, eskı Kultur Bakanı FikriSağlar ın TOBAV a
1994 vılında 2 mılvar 830 ınılvon. 1995 v ılında 6 mılvar 171
mılyon. 1996 vılında 2 mılyar 150 mılvon verdıgını sovle-
verek. vakfın ısmının "bir spekülasyonaalet edilmek" ısten-
dığını belırttı
Kültur BakanTnın kultur bakanhğının TOŞ-\\ 'a ve dı-
ğer sıvıl toplum kurulu^larına verdığı parasa! desteklerı
açıklamasma anlam veremedığınt ve amacının ne oldugu-
nu vorumla>amadığını belırten Levent "Bu acaba bır kul-
tur politikasımıdır?" dıve sordu Levent "Savın Bakanbt-
zımle goruşmek istesevdi kendisine vapmış olduğumuz \e
vapmakta olduğumuz çalışmalan anlatabihrdik. Hesap de-
ğil, bilgı>enrdik."dedı 1981 yılındanbenpekçokhukumet
donemınde etkın çalışmalar \apmış bır sanatçılar vakfının
Kultur bakanlığından para almıs olmasını vadırgavan Gu-
ner'ın. bunu 'garip bir ışmiş gibi. spekulasvona neden ola-
cak. zan altında bırakıcı. kamuovunu vanıltKi' açiklamada
bulunmasını ele^tıren Tamer Levent bakanın "\efaboreu
oldugu icin* Resım Hevkel Muzesı nı Turk ocağına tahsis
edeceğını açıklavaraksubjektıfkararlarda verdıgını belırt-
tı Levent bakanın TOB<\\ "ın bu paralan nıçın aidıgını da
sormadığını v a da v akfın başka kurulu^lardan. örnegın Baş-
bakanlık Tanıtma Fonu ndan da para aidıgını bılmedığıne
değınerek şunlan sov ledı
"TOBAV legal bir kuruluştur. Vaptığı çalışmalar ulusla-
rarası alanlardakı de\letın kuçulmesine katkıda bulunan
dumanın tarıınmış sıvil toplum kuruluşlanvla a\nı du/e\-
dedir Vaptığı butun ışler de kamuo\ unun gozİcri onunde yt'r-
çekleşmiştir. \ncak Turkive'nin icine duşurulduğu bu «u-
\cnsizlik ve başıbozukluktan. bu \etersizliklerden \c bilgi-
sızce da\ rantşlardan buvukuzunhı duvuvoruz.
Biz işte tum bu nedenlerin ortadan kalkması için ça-
lışmalar vuruten bir uzmanlık kuruluşuvuz. Savın Ba-
kanın gerek bale konusunda, gerekse bakanlığın diğer
konularında goruşlerimize başv urması, bizim uzmanlık
goruşlerimizi dikkate alması. kendi gore\ lerinı de daha
verimli bir şekilde gerçekleşmesine vardımcı olurdu.
Biz, uzmanlığa savgı. sanat alanın planlanabirlıliğı. ulu-
sal ve uluslararası nitelıklerdesanat kulturunun oluştu-
rulması, sanat eğıtımının okullara girmesi.festıval ve se-
minerlerle gelişmiş proje ve planların içersinde bulun-
nıası. kultur merkezleri savılarının artttrılması gibi. ul-
kemızin insanın daha sanatlı bırvaşamakavuşması. bu-
nun olanaklarından vararlanması ıçin, uzmanlık bilın-
cimizin bize vukledığı sorumlulukları verine getırmeve
dcvam edeceğiz. Hatta Savın Bakan da bu çalışmaları-
mızdan vararlanabılır. Hatta bize bu çalışmalarınıız içın
para bile verebilir."
İDT, Memet Baydur'un k
Yangın Yerinde Orkideler' adlı oyununu sahneliyor
'Yangm yerindelerin özlemi 6
orkkle'
EBRl' KAŞLI
İZMİR -Toplumdakı sureklt de-
gisimlere avak uvduramayan ken-
dılerıne ve vasama ıvıce yabancıla-
s.an ınsanların bulustuğu >er. o eskı
nhtım "^angın \eri"
Buvangınven toplumun dı>ladı-
ğı tıpler ıçın gcçiLi bır kaçı> nıeka-
nı Memet Bavdur "Nangın Nerin-
deOrkideler" ovunuvla ınsanların
ozlemlerını kokuşmuşluklannı av-
dın \e kendinin avdınolduğunudu-
sunenlenn durunılannı anlatıvor
\onetmenlığını FikretTartan ın
vaptığı ovun Izmır Dev let Tıyatro-
susahnelenndeoMianıvor Dekorve
kostum tasanmının Talav Toktamış
ısıktasanmınında Hasan>alman'ın
vaptığı o>unda Bava/ıt Gulercan,
Recai Topaç. Hıılva Boceklioğlu,
Murat Çobangil. \vlin Damcıoğlu,
Şener Ünal rol alıvor
Yonetmen Fıkret Tartaıı Memet
Baydur"unovunlarını uzun suresus-
turulmuşluğun sonutunda bırhavkı-
ris olarak olarak gorduğunu so>lu
vor Tartan **l niversite gençliği 12
Eylul'de susturuldu. Lzun sure ko-
nuşamadı. Dev let sorunlarını dile ge-
tiremedi. Gençlik ve avdın kesim
uzerindebaskjlarvoğunlaştı. Kişiler
suskunluğa ve Mİgınlığa duşuruldu.
Bu suskunluk bir şekilde patlav acak-
tı. Memet Bavdur'un ovunlarında
da bu patlama açıkça goruluvor" dı-
>or
Hiçbir şey eskisi gibi değil
Ovun. su^turma vedırencı vıkma
polıtıkasından bıkmıs bır avdının
kaçis verı olan eskı nhtımda geçıvor
Onu bur.ıva kaçıran sesını duyur-
masının ve anla>ılmanın ı>ıce zor
lastıgı bır toplunıdur Aydın bu rılı-
tımı kendını ansıklopedılerden bes-
leven \arı aydın bır adam ıle toplu-
mun kendını surukledığı vokluklar
karsısnıda tahıselık vapan bır kadın-
la pavla^ıvor l ç k'arakterın oriak
noktasi vasamın lıızlı çaıkına avak
tıvduraınanıasıdır Bırbırlerıvle or-
lak bır noktada bulusan ve ııhtımın
sessızlıgıne sıgınan bu ınsanların
huzurunıı kaçiıanlarda vardırelbet
Kultııı kıılılıgı içindeıuıkan VO7M1-
sanlardırbunlar Eğlence veluksha-
vatın zevklcrını sorumsuzca tuke-
ten kof ınsanlar
Taıtan. "^aııgın Nerinde Orkide-
ler"ın gunumuzdekı ınsan ılj>kılen-
nı çok ıvı vaıısittığını v tırguluvorve
"Ov unda, zıt kutuplarda çatışan ıki
grup karakter \ar. Susturulmuşlu-
ğun ve tvleınsi/liğin actsını vaşavan
avdın.vanavdınvelahise. Diğer >an-
da sadece eğlence ıçın vaşavan kof
insanlar. Bırinci grup toplumun so-
runlarını gordukleri halde çozum
hulanıamanın sıkıntısını vaşadıkla-
rı için bır kaçışa duşmusler. Ikiııci
grup ıse toplumun sıırunlannı go-
rup. hunlarla bunalnıak Ktemeven
ve kaçışı eğlencede bulan insanlar.
Ne va/ık ki toplumunıu/da ov uııda-
ki karakteıierle birebir ortüşen in-
sanlar çok fazla. Bu v u/den oldukça
etkili bir ovun" dıvor
Tartan ovundaayrıcaTuıkıve nın
soıunlanna da gondermeler vapıl-
dıeını belırtıvpor Sevtrcılere bazı
sımgesel anlatımlarla bunu goster-
mc)c çalıstıklarını sovleyen >onet-
muı. vazartaiatından bu belırleme-
lerın çok ıvı saptandığını anlatıyor
\e sunları sovluvoı
"Ovunun en onemli sahnelerin-
den biri kahramanların şapkalar
u/erıne konuşmalan. C umhuriveti-
mı/ 1923 vılında kuruldu. Onemli
devrımlervapıldı. Kılıkkıvafetinıiz,
v a/ımız v e daha pek çok şev dev rim-
lerledeğışti. Bunlarveni veguzel baş-
langıçlardı. Ama kafamı/dan fesi at-
tıp. şapka geçirmekle olmuvor dev-
rım. \sıl dtğışmesi gerekcn kafanın
ıçındekilerdır. \ ıl 19% ve halen şe-
riatı isteven gııçler varsa. ulktıııi/in
onemli bir sorunu var demekttr."
"Artık hiçbirşe> eskisi gibi değil...
Hiçbir şev eskisi gibi değil ama >eni
olan bir şe> de vok..."
Ovunun ıçindegeçenbureplığın.
ulkemızde yaşanan olavlann en ı\ı
anlatımı olduğunu vurgulayan Tar-
tan "Donupgerivebaktığımızdade-
ğişen çok fazla bir şev olmadığını go-
rüvoruz. Halcn universiteli gençlik
sokaklarda, avdınlarımız duşunce-
leriyu/undennıahkûnifdilivor.sus-
turuluvor. Aydınınçaresı/liğivar.ka-
çısı var. Değişen çok şev var. ama av-
nensurendepekçokşe> var" dıvor
Nadıde guzel ve belkı de çogu-
muzıın gormedığı tanımadığı bır ç\-
çektır orkıdc Sureklı bırkarmasj-
nın ıçinde yangın yerinde" >ai}a-
vanlarıçınozlemdır "orkıde' Bov-
lesıne bır karnıasada vaşavan ınsan
resımlerının ver aldıgı bır albunı
"Vangın \erinde Orkideler"
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Yoksa Biz, Yanlış mı
Yaptık?
Soru geçenlerde bır oğretım uyesı meslektaşım-
la konuşurken gundeme geldı
Bır gece once Uğur Dündar'ın "Arena" progra-
mında, EnginCıvan'ın "tahmını' servetı uzennean-
latılanları. ızlemıştım
Meslektaşımla konuşurken Engın Cıvan'ı ve ote-
kı "buyuk soygunları" bır kez daha anımsadık
Soruyu da o zaman sorduk Bırbırımızden çok,
kendı kendımıze Yoksa biz yıllar boyunca hep yan-
lış mı yaptık?
Fakultelerde onumuze gelen oğrencılere hep ah-
laktan ılkelerden odun vermemelerını soylerken yan-
lış mı yaptık?
Artık ahlaksızlığın ılkesızlığın, hırsızlığın ve donek-
lığın kol gezdığı, neredeyse ayakta kalabılmenın ko-
şuluna donuştugu bır ulkede bızler ve bızım gıbıler,
yoksa hep yanlış şeylerı mı oğrettık'?
Bızler, ılkgençlık yıllanmızda bır insanın bır parça
ekmek çaldığı ıçın yıllannı hapıste geçırmek zorun-
da kaldıgını yalnızca bır romanda, Vıctor Hugo'nun
"Sefıller"\r\de okumuş bunun yalnızca romanlarda
olabılecegıne ınanmış ve ınandırılmıştık
Oysa şımdı, bır çocuğun bır tane domates çaldığı
ıçın sokak ortasında tekme tokat dovulduğunu, ul-
kenın en buyuk bankalarından bınnın sırtından ka-
zandığı trılyonları yurtdışına kaçıran kışının ıse yaban-
cı başkentlerden bırınde muhteşem bır vılla aidıgını,
aynı televızyon programında bugun ızleyebılıyoruz
Ulkece, fantastık bır roman mı yazıyoruz?
Yoksa, yıne ulkece tarıhın gorduğu en buyuk ko-
lektıf ahlaksızlık çukurunda mı boğuluyoruz'?
Bızler bugun, 1983'ten bu yana resmı parası Turk
Lırası, uygulamadakı para bırımı ıse dolar ve mark
olan, beyaz eşya taksıtlerının bıle çoğu kez dolarla
hesaplandıgı, buna karşın hâlâ "baö/ms/z" (') oldu-
gunu soyleyebıldığımız bır ulkede yaşıyoruz
Bızler bugun, başbakan ve cumhurbaşkam sıfatıy-
la devletın zırvelerınde dolandığı gunlerde uygulama-
daTurk parasını tedavulden kaldırmış, sadık kalaca-
ğına ant ıçtığı anayasa ıçın "Bır defa ıhlal edılse ne
o/ur? "dıyebılmış, "Ben zengınlen severım" deyıp or-
ta sınıfı sefalete mahkûm etmış bır eskı ıktıdar sahı-
bını "Vızyonuvardı" dıyenıtelendırmektenhıç,ama
hıç utanmadığımız bır ulkede yaşıyoruz
Bızler bugun, kendılerı dovız zengını olan, Turk Lı-
rası'nın yerını dınara bırakmasmı ısteyen ve bunu
"adıl duzen" dıye ılan edebılen partı başkanlannın bu-
yuk oy toplayabıldıklen bır ulkede yaşıyoruz
Pekı bu, nasıl bır ulkedır"?
Bu bır yandan 1983'ten bu yana genış halk kesım-
lerının hızla sefalete suruklenmesı, ote yandan ıse
devletın başına çoreklenenler ıle onlann çevresınde
kumelenenlerın her turlu yağmayı korkusuz yapabıl-
melerı nedenıyle, eşı Osmanlı Imparatorluğu'nun en
kotu gunlerınde bıle gorulmemış bır ahlak bunalımı-
nın pençelerıne duşmuş bır ulkedır
Ahlaksızlık bır kez kıtlesel boyutlara vardı mı hıç-
bır kurumu esırgemez Bugun ulkemızde artık kupon
vermenın yanına bır de taksıtl' satış yontemını ekle-
yen tıcarethaneler kendılermı hâlâ "gazete" dıye ad-
landırabılryorlarsa, her yıl unıversıtelere gırış sınavla-
nyla bıritkte, " soru satışlan"n\n yenı yenı yontemlerı
ortaya çıkıyorsa, derslennde oğrencılenneada/ef/ oğ-
retmekle yukumlu hukuk hocaları, kendı avukatlık
burolannda temsıl ettıklerı fırmaların odedığı ruşvet-
lerı, "ruşvetın karşılığı yapılmadı' gerekçesıyle gerı
alabılmek ıçın dava dılekçelerı kaleme alıp bunu
açıklamakta bır sakınca gormuyorlarsa, o zaman ah-
laksızlık amansız bır kanser turu gıbı ulkenın butun
damarlarını sarmış demektır Ve boyle bır durumda
en bılınen tanımlamalardan btrıyle, ancak bır erdem
yonetımı oldugu takdırde ayakta durabılecek bıryo-
netım Diçımı olan demokrasının ulkemızde bır turlu
kok salamamasının nedenlerını başka yerlerde ara-
mak da gerçekten boşunadır
Evet soruyu bır kez daha yınelemek gerek Yoksa
bızler, yanı aydın olma savında olanlar, bugune ka-
dar bır şeylerı hep yanlış mı yaptık? Ya da bır şeyle-
rı yetennce yapma konusunda yetersız mı kaldık? En
yılgın olmamamız gereken noktalarda kendımızı er-
ken yılgınlıklara mı kaptırdık? Çok degıl, bundan 20-
30 yıl once bunca yılgın bunca etkısız ve sayıca bun-
ca azalmış değıldık Ama aradan geçen zaman ıçe-
nsınde eksıldık Kımılerımız oldu
Bazılanmız, bellı bır noktadan sonra yaşamlarımı-
zı artık yalnızca kendımıze aıt sayıp sessız koşelere
çekıldı
Bazılanmız alçakgonulluluğu erdem sayacak yer-
de, başka koşullardakı başka ulkelenn aydınlarına
ozenerek taklıt bır yaşam surdurmeyı, kendı utkesı-
nın aydını plmak sandı
Brechf'n "Galıleı'nın Yaşamı"nm sonunda, Gali-
leı nın agzından dıle getırdığı gıbı, belkı bızler de dı-
renebılseydık eğer o zaman tıpkı Hipokrat'ın andı
gıbı aydınlar ıçın de kutsal bır ant oluşturabılırdık
Ama bunu yapamadık
Yapamadığımız ıçın de sonunda ulke, eylemlen
devlerınkınden daha etkın ahlak cucelennın elıne kal-
dı
Yanlışımız, sanırtm buydu
BUGUN
KONFERANS
Paııs \ Nanterre de öğretım gorev lısı felsefecı Catherıne
Malabou saat 11 00 de I L Edebıvat Fakultesı FeUefe
Bolûmu Genel Müdurluk Salonu nda Avrupa"nın
Esneklmı konulu bır konteran;, verecek
KONSFR
Saıın Akçıl Oda Orkestrası sefSaım Akçıl yonetımınde
ve Pelın Halkalı Onur Nuaan. Efe Baltacıgıl solistlığınde
saat 19 30"da Şıslı Etfal Hastahanesı Konferans
Salonu'nda bır konser verecek \edat Kosal pıyano
resıtalı ıse baat 19 00"da İMKB Konferans Salonu-
lstınye'de_ ITU Turk Musıkisı Dev let Konservatuan
Bölumu Öğrencılen nın konserı saat 16 00 da > uksel
Sabancı Sanat Meıkezı nde \olos Senfonı Orkestrasrnın
sef Sımeon Kogan voneumınde Cıhat A^kın (keman)
bOİıstlısiınde verecesı konser saat 19 00da AKMde
SÖV LFŞİ
Gazetecı-yazar Faruk Suyun ıle gazeteı.ı-ele>tıriTien Hamı
Çağda^ saat 19 00 da Pmıapen Kultur Ev ı nde "Sır"
uzenne sovle-secekler
DtAGOSTFRISI
Sefa \apiı.ı nın Kadınlaı bta-jhk.li dıa gosterısı saat
20 OO'de Sıvah Bevaz Fotoöratevrnde"(414 73 22)
ŞİİRDİNLETİSf
Bengısu ŞıırTopluluğu'nun sıır dınletısı saat 14 00 te
turkçe ş.Ö7İurıxk konserı ıse saat 16 (tO'da I L' Oğrencı
Kultur Merkczı Tıvatro Salonu nda
TAŞPLAKDlNLETİSI
"Tanbuı ı C enııl den Mıınır Nuıettm e 7<
i dev ırlı ta^ plak
dınletısı saat 18 00 de \apı Kredı Vedat Nedını Tor
Müzesı'nde Dınletıvı Ersu Pekın \e Bulenl Aksoy
vonetecek
H.ILISI ARVR^SI ANKARA MIZİK FESTİNALİ
Basso ^et Kaıl \nton RiLkenbaı.hcı vonetıını vearp
sanatçisı Şıruı Paıuaroglu nun solıstlıgındc Bılkent te bır
koııscı \ere».ek