23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 1996 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Yunanistan'ın Tutumundaki Bağnazlık.. Prof. Dr. İ. REŞAT ÖZKAN Başbakanhk Demzcıhk Musteşan urk-Yunan ılışkılennın ge- ken tartışma zemınlennı oluşturabılmek Trılımlere tanık olduğu son bırkaı, avlık donem içınde komşumuz Yunanistan ın \etkılılen tarafından çok şevsovlendı amabunların arasında oy le bır tanesı var kı hıçbır sınır tanımıvor Hukumet sozcusu Dimitris Reppas'a gore "Turkiye, kendi gelişme- sinin Vunanıstan ıle olan ilişkilerinin du- zelmesine bağlı olduğunu ıdrak etmeli" ımı^ Bu soz uzerıne sovlenebılecek çok şev \ar aııtak bır tanesıvle >etınelım Bagnazlığın bu kddarı da gorülmemıştır Bunlar \a kendı sıvasal ve ekonomık yaptırım guçlennı peşpeşe bırkaç de\ a> - njsından geçırerek gormeye çalışıvorlar > a da ıçınde bulunduğu çok'boyutlu sıkın- tılara karşın bu ulke \e onun ınsanları- nınt,ok guç olan engellenzorkoşullaral- tında bıle aşmav ı başardığını unutmuş go- runuvoıljr Kendı \<, polıtıkasını ulkesi dahılınde \e halkı uzennde oluşturduğu bır "Turkı\e paranovası" ıle avakta tut- ma>a \e bu polıtıkanm dı>a v ansıması ıle her zaman uçııncu şahıslardan bır şeyler koparmava alişmış bu saglıksız zıhnıvet 15 yıldan bu yana \vrupa Bırlığı'nden kopardığı buvuk ekonomık \e sıyasal odunlerle gerçek bır megalomanının ıçı- ne doğru hızla \u\arlanmaktadır Uvesı olduğu Avrupa Bırlığı nınkendisınesağ- ladığını saıuiığı sinırMZ siyasal guç fan- teziM ve ekonomık gûvence ı!e ıkı ulke arasındakı her turlu dıvalog \ollarını tı- kanıaku Turkıve'nın ı\ı nıvet. dostluk\e ışbırlığıgınşimlerınısaboteederekhuku- ka ve lıakkanıvet ılkelenne uygun olma- yan her turlu ıstemlerını dayatabılecekle- rını sanmaktadırlar Ancak bu vaklaşim- ları venı degıldır 1981 yılında, donemın Yunaıı Başbakanı "Haklanmıztartışma konusu olamaz, Turkiye Ege'deki tum is- temliTimi/i (rak'plenmı/i)ay nen kabul et- meden dıyalog kurmayacağız" dıverek bolge ıle ılgılı vaklaşımlarını açıkça or- taya kovmuşlardır Ege Denızı gıbı ıkı ulkenın kıyıdaş ol- duğu pelajık. yan kapalı bır denız olan bolgenın sorunlanna bov lesıne bır bağ- nazbakış ıle vaklaşanbırmantık ıle uret- cıdden zordur Sıkça atıf yaptıklan Bır- leşmış Mılletler Denız Hukuku Konvan- sıyonu (NUCLOS) bızzat kendısı (mad 123) *Sahildarde\ letler işbu sözleşme ge- reğince kendilerine ait haklann kullanıt- masında \e y ukumluluklerinin yerine ge- tirilmesinde işbirliği yapmalıdırlar" de- mektedır Yıne sıksikTurkıve'vıgıtme- ye zorladıklan Lahey <\dalet Dıvanı'nın 1974 yılında benzer bır konu uzennde vermış olduğu "Deniz alanJarının sınır- landırılmasının her zaman uluslararası bir no\ utu vardır. Bu sadece kı> ıda; dev- letin iç hukukunda açıklandığı üzere ira- desine bağlı olamaz. sınırlandırmanın obur de\ letler açısından geçerliliği ulusla- rarası hukuku ügilendirir" şeklındekı ka- rarını bır yargısal ıçtıhat olarak gormez- lıkten gelırler ltalya \e Turkıye arasında Ocak 1932 de ımzalanan antlaşmanın her ıkı ulkenın hukumetlen parlamentoları v e resmı y ayım organlarından geçmış ol- duğu gerçeğını gormezler de avnı yılın aralıkayında ıkı tarafın memurduzeyın- dekı temsılcılen tarafından hazırlanan ve orada kalan bır zabıtnamenın aynen bır anlaşmagıbı ışlemgormesını ısterler Bu- nu ısterlerken de 1920 tarıhlı Mılletler Cemıyetı (o zamankı BM) sozleşmenın 18 maddesı ılegetırılmışbulunan\euye ulekelenn \ aptıgı antlaşmaların ve soz- leşmelennın geçerlılığını bu orgutün ka- yıt ve yayın yontemıne baglayan kesın kuralını da gozardı edıvenrler Esasen. bu kez sozunu etmış oldugumuz Kardak kayalığına ılı^kın hukuksal dayanaksız- lıklan bununla da sınırlı degıldır ama herhalde bu kadan da yeterlıdır banınz Etkin politikanın gereği 24 Mart 19% tanhınde Başbakan Sa- yın Mesut Vılmazın basın toplantısı ıle turk-Yunan ılışkılerıne getırmış olduğu yenı bovut, aslında. Turk dış polıtıkasın- da, strateıı \e ta\ır bakımından, çok oııemlı \e gunumuz koşullarına uyum sağlavan bır yaklaşımın adıdır Turkıye bu vaklamıvla Turk- Yunan ılışkılennde artık edilgen taraf olmaktan çıkmak ka- rarlılığını ortaya koşmuş ve ınısıyatıfı de almıştır Benınibenen yaklaşım.etkınpo- lıtıkanın bır gereğıdır Kendısıne yonel- tı len tezler ve ıddıalara cevap vermek y e- nne. kar^ısındakını cevaplar uretmeye ve yollar aramava zorlavan bır yaklaşımdır Buna ek olarak Turkıye ıle uçuncu ulke- lenn ılışkılerınde taraf olmayı çıkarları- nın geregı savanlann gerçek nıvet \e yuz- lennı ortaya çıkarmava yonelıktır Nıte- kım Av rupa Bırlığı. 25 mart tanhlı Ortak- lık Konseyı toplantısı ertelenmekle\e24 martta İtalya'nın Tonno şehrınde ba>la- yan Avrupa Bırlığı Hukumetlerarası Kon- feransa Turkıye'yı çağırmamakla, daha once Essen'de, Corfu'da, Cannes'da \e Madnd'de sergıledıklen ta\ ırlanna bır ye- nısını eklemış, bu kez de Yunan \etosu- nun arkasına sığınmıştır Turkıye'nın, 12 ada uzennde toprak talebı olan emperya- lıst bn1 de\ let olduğunu resmı ağızlardan dıle getıren Y'unan yonetım, "Kemalizm >a>ılmacıdır" dıyecek kadar abesle ıştı- galde bır sakınca gormemı^tır Bu ulkey ı ıstıla etmeye, yok etmeye gelen ve hayat- lannı burada kaybeden muttefık dev let- lenn askerlennın analanna seslenırken "Merak etmevini/. artık onlar bizim e\- latlarımızdır. bizim şehitlerimizle bu top- rağın kucağında raliat rahat uvumakta- dırlar" dıvebılecek kadar kendı sozu olan "Vurtta Banş Dümada Banş" ulkusunu havata geçırebılnı^ bır vuce de\let ada- mı olan Mustafa Kernal \tatûrk'e kadar konuyu goturmekle. yıne 1930'larda her ıkı ülke arasında doğmuş olan dostluk v e ıv ı ılışkılere sırt çe\ ırmekte kendı tanh- sel gerçeklennı yadsımaktadırlar Turkıve nınbuanlamlı vekararlıbarış gınşımı uzenneyurtıçınde mevdana ge- len bazı gelışmelerde ılgı çekıcıdır Tur- kıve'nin bu gırnımını, Ortaklık Konseyı toplantısının oncesıne ve hatta Sayın Cumhurbaşkanı'nın ABD zıyaretı önce- sıne denk gelmesı, kanımızca bır rastlan- tı degıldır Ancak buradakı amacın ı\ı al- gıJanması \e doğru yorumlanması gere- kır Turkıye'nın bu gırışımının AB'nın Gumruk Bırlığı karan geregı vermekle yukumlu olduğu yardımla hıçbır ılgısı ol- madığınıduşunuyoruz Kaldıkıhıbeola- rak ongorulen mıktar sadece 370 mılvon Ecu'dur Oysa bır hesaplamaya gore Tur- kı>e'nın 1980'den bu vana ı^letılmeven malı protokollerdolavısıvla AB'den ala- madığı parasal desteklenn kumulatıf de- ğennın 3 mılyar A.BD Dolan nın uzenn- de olduğu anla^ılmaktadır Ancak Turkı- ye, gınşımını çok uvgun bır zamanda y apm ıştır Çunku bu sayede banş v e dost- İuk gınşımı. Yunanibtan'ıntavnnınsergı- lenmesı bakımından bır ı^lev sellık (fonk- sıyonellıkikazanmıştır Nedenını hemen soyleyelım Başbakan Sayın Mesut Yıl- maz ın ortava koyduğu onenler paketı hıçbır aiışılmış ve kabul gormu> dıyalog aracını dışanda bırakmamıştır ve çok ge- nış kapsamlıdır Ege başta olmak uzere tum sorunlann çozume kavuşturulması, bunun ıçın ıkı taratın uyuşacağı her tur- lu çozum yontemlennın kullanılabılece- ğı, bu esnada askerı faalıvetlere ılışkın kapsamlı guven arttıncı onlemler ıle ıkı ulke arasuıda ılışkılere vone verecek bır bivasal belgenın uretılmesını goruşmeye hazır olmak tşte Turkıye'nın onerdıkle- n bunlardır Pekı va Yunanıstan buna kar- şılık ne dıyor' "Önce taleplerimi >erine getireceğini, sana \önelttiğim > avüımcıuk, tehditkârlık, uluslararası hukuka sa>gı- sızlık ve benzeri ithamlanmı kabul et. ken- di ulusal çıkaıiannı korumak için sahip ol- dugun her rürlu kozianndan \azgec, an- cak ondan sonraseninleberaber olurum." Nerede ve nasıl mı' "Kıta sahanlığı için birlikte Lahe>'e gideriz, ben de AB'den alacağın beş y ıkJa 370 miK on Ecu "luk \ar- dımı engellemeın." Işte \unanıstan yone- tımının anladığı banş ve ışbırlığı sürecı- nın ıçenğı budur \anı, Yunanistan'ın ıs- tedığı dıyalog degıldır Boyle bır yakla- şıma rıza gostermek elbette olası degıl- dır Turkıve nın banş çdğrısına dolaylı olarak verdıklenyanıt ışte budur vebuta- v ır. bağımsız ve egemen bır ulkeye karşı yoneltılebılecek en haksız. kural dışı bır tav ır olarak sıvasal nezaketle de asla bağ- daşmamaktadır Yunanıstan, Turkıye've hukumet soz- cusu Dımırns Reppas aracılığı ıle yedı-se- kızmaddelık bırlıste verdı Hepsıçok ıl- gı çekıcıdır Ancak bırkaç tanesı ıle yetı- nelnn "Türkive uluslararası anlaşmala- ra sa\gı gostersin, Vunan karasulannın 12 mile çıkanlması karşısında daha once açıkladıgı casusbellı (sa\aş nedeni) te- zini geri çeksin \e Lahev'e gitme>i kabul etsin." Aslında Yunanıstan, Ege'deki bu- tun sorunlann çozumunu karasularını 12 mıle çıkarmak suretıyle aşmavı hedefle- mektedır Aslında bunlar Yunanıstan'ın doğal sorunlan olmay ıp. vayılımcılık ıde- allennın dıkte ertırdığı haksız ıstemlerdır "Uluslarası anlaşmalara savgı" ıfadesı- nın altında UNCLOS a ımza koymaz- ken ortaya koyduğunuzçekıncenınkaldı- nlması, yanı anlaşmanın 3 maddesı ıle getırılen ve karasulannın 12 mıle kadar çıkanlabılmesı hususunu kabul etmekte- dır Kabul ettıkten sonra Lahey'e gıtsenız oradan başka bır karar çıkması mumkun mudur7 "Casus belli" tezı ortadan kaldı- nlmalıdır Turkıye UNCLOS'u kabul et- mez. ama "casus beÜT tezını ortadan kal- dınrsa yıne bu durumda fıılı bır durum yaratarak bu duruma karşı ılende Turkı- ye'den gelebılecek herhangı bırolası mu- dahalenın davanaklannı şımdıden onle- rım Bu durumda Lahey Adalet Dıvanı nasıl bır karar vermesı beklenebılecektır kı1 » Hukumet bozcusunun bu açıklamaları- na bır destek de Yunan Meclıs Başka- nı'ndan gelıyor Bu zata gore Yunanis- tan'ın Ege'de Turkıve ıle arasında kıta sa- hanlıgı dışinda hıçbır sorun yoktur Avnı şevı hukumet de soy luyor "Ege'deki du- ruma itirazı olan Lahey 'e gitsin. Turkjye Lahev'e gitsin"" bu koşutluk (paralellık) şaşırtmamalıdır Onlara gore Ege bır Yu- nan golu olmalıdır Bu ısteklennı butun hukuk, hakkanıvet kurallan ve sıyasal te- ammüllen engelleyerek başkalannın ege- menlık haklannı hıçe sayarak gerçekleş- tırmenın senary oları ı le boğuşup durmak- tadırlar Hal bırde Gerasimos Arsenis gı- bı durduğu yerde tehdıtler savuran ve ne soyledığının farkına pek varamayan uçuncu sınıf polıtıkacılan var Onlan bu vazımıza almavı gereksız gorduk Ama gereklı gordugumuz ve Ege nın ıkı yanın- da vaşa>an halklar ıçın çok yararlı olaca- ğına ınandığımız, dostluk. banş ve ışbır- lığı gereksınımıdır ((ıhtıyacıdır) Yuna- nıstan'dakı polıtıkacılann da bu gerçeğı en kısa zamanda gormelen her şe>den oncek kendı halkının çıkarınadır buna kuşkuvok Ama bunun ıçın once bolgeye ve dunyava bakışlanndakı handıkaplar- dan arınmav,! başarmalan gerekıvor ARADA BIR AHMET ARPAD Hey Gidi ŞeriatçılıkL Turkıye Cumhurıyetı neşerıatı "Ataturkçu Islamcı- lar" mı getırıyor? Insanlarımızın yuzune gulerek, sa- man altından su yuruterek kaleyı ıçten mı ele geçır- mek ıstıyorlar'? Hedeflen, Cumhunyet Turkıyesı'nde ılkokuldan unıversıteye egıtımı ele geçınp ortaçağ karanlığını hortlatıp saltanat gormek 1 Her nedense, hangı hukumet başa geçerse geç- sın, ulkede zorunlu oğretım 5 yıldan 8 yıla bır turlu çı- karılamıyor Bu gerçekleştırtldığınde gençler15ya- şına kadar çağda$ eğıtımden geçecek ortaokuldan sonra da ıstedıklerı mesleğı seçecek Imam-hatıp lı- selerının orta bolumlerı yenı duzene gore ayarlana- cak Yrrmı yıldır bu duzenlemenın yapılması beklenırken 24 Aralık seçımlerı oncesı Başbakan Çiller'ın. şube bıçımınde açılan ımam-hatıp lıselerıne bağımsız okul statusu tanıması ıle dıncı çevreler yureklendırıldı Bu da yetmıyormuş gıbı, zar-zor kurulan ANAYOL azın- lık hukumetının ılk ıcraatlanndan bırı, ımam-hatıp lı- selerı konusunda yenı odunler vermek oldu Zorun- lu eğıtım 8 yıla çıkarılacaktı, ancak ısteyen oğrencı ıl- kokuldan sonra ımam-hatıp ya da obur meslek oku- luna gıdebılecektı Odun uzerıne odun "Ataturkçuyum" dıyenlerın, şenatı getırmek ısteyenlere 1980'den bu yana verdık- lerı odunlerın sayısı artık unutuldu Veren de mem- nun, alan da memnun olmalı Kımsenın karşı çıktığı yok 550 sandalyelı yenı Meclıs'te ımam-hatıplı 137 mılletvekılı oturduğuna gore, Cumhunyet Turkıyesı uzerıne oynanan oyun başarıya ulaşacağa benzıyor Oyuna, Turkçe okunan ezanı Arapça okumakla 195O'lı yıllarda başlamışlardı Tansu Çiller'ın başbakanlığı donemınde ımam-ha- tıp lıselerı bırbırı ardına açılırken Anadolu'nun bırçok kentıne de unıversıteler kasabalarına fakulteler ku- ruldu Sayıları 50'y' aşan bu yuksekoğretım kurum- larının çoğunun bılımle uzaktan yakından hıç ılgısı yok Şerıat Anadolumuzun ırak koşelenndekı bu ye- nı unıversıtelere de el atmış Oralarda rektorlen de- kanları oğretım uyelerı ve oğrencılerı ıle tarıkatçılar yuvalanmış A/urs/coyu'nden Said-i Nursi'nın tarıka- tından Fethullahçıların 400 un uzennde oğrencı yur- du, sayısız okul açtığı bılınen bır gerçek Fethullah Gülen, yurtdışında 121 lısenın ve 9 unıversıtenın de sahıbı 1 Devletı yonetenler de bunun seyırcısı Anadolu'nun uzak bır koşesınde fakulte dekanlığı yapan mucadelecı çok eskı bır dostumun başından geçenler duşundurucu ve ulkemız ıçın uzucu "Fa- kulte oâretım elemanlarının çoğunluğu cemaatçı" dıyor, "îçlerınde fakulteye hıçbır katkısı olmayan, fa- kulte kapısından adım atmadan para alanlar da var- dı Bemm ışlerıne son verdıklenm, başka fakulteler- de yenı gorevlere atanıyor " Yurt açma ışını ıse dev- let nedense tankatçılara bırakmış Onlar da akşam toplantılannda beyın yıkıyor "Benım fakultemde olup bıtenlerle, ulkenın bırçok koşesındekı yenı fakulte- lerde de karşılaşabılırsın " Çocukları kuçuk yaşta ele geçıren şenatçılann he- defı beyınlerı yıkanmış bu ınsanlarla devletı ıçenden fethetmek Imam-hatıp lıselerınden ımam, unıversı- telerden bılım adamı çıkmıyor Yıllar boyu şerıata programlandırılan kafalar, devlet yonetımıne hazır- landırılıyor Mustafa kemal, cumhurıyetı, "akılcı, laık, çağ- daş, bılımsel oğretım"den geçmış yenı kuşaklara emanet etmek ıstıyordu Ancak 1980'den bu yana Turkıye'yı yonetenlerın amaçlarına ve erıştıklenne ba- kılırsa, ulkenın gelecegıne "şenatçı genç kuşak" el koyacak gıbı "Devlet elıyle şerıatçılık", yenı Mec- lıs'tekı ımam-hatıp çıkışlı 137 mılletvekılıyle ılk mey- velerını mı verdı"7 Mustafa Kemal ın "Gençlığe Seslenış"ındekı (20101927)" memleketın dahılınde ıktıdara sahıp olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet ıçınde bu- lunabılırler Hattâ bu ıktıdar sahıplen şahsı menfaat- lennı, mustevlılenn sıyası emellerıyle tevhıt edebılır- ler " sozlerı, bu yuce ınsanın daha 70 yıl once ne ka- dar ılerı goruşlu olduğunun en buyuk kanıtı değıl mr? Şu gerçek lyı bılınmelı Turkıye Cumhurıyetı, geleceğını şerıatçıya teslım etmekle parçalanma surecıne gırecektır Gençlerin Takvimi CANAN YUCEL ERONAT Y agmur cama vuruvor Yağmur uşumüş Kavagauşuşenserçele- nn avazdan nutku tutulmuş Oysa geçen haftalarda guneşi gorup umma'va uğramışlardı coşkuyla çığnşıyorlardı Heveslen kursak- larında kaldı Bırbırlenne sokulup sus pus bekle- şıvorlar Canım canenklen gun öncesı çıçege dav ranmış- lardı Çıçekler bovun buktu. kustumçıçegıne do- nuştu Dunya bahar beklıyor Sabırsız Umarlı. Cemreler duşmesıne çoktan duştü Bır. on bırj yırmı bırdemevekalmadı nevruzgeldigeçtiDoğ- rusu deldi geçti. Cumle âlem ıçın gelmıştı Gece. gunduzleeşıtlendı Hazıreşıt'telegeçırmışken ta- dını çıkarsak va Şamatava boğunca ışın ozu kaç- tı Varsın nevruz u sahıplenen sahıplensın Bu- \ ursun. sebeplenen sebeplensin kutla>an, >ana tu- tuşa tepı^e tepişe kutlasın Işın a>ıl can noktası Nevruz'u kım. nasıl du- vumsadı' Dıktıgı fıdanda topraga daldırdığı to- humda ızledıgı canlanişi nabzının atişinda da se- zınleyebılen herkesın nevruz Doğadakı kıpırtıyı benlığınde fark edebılen herkesın Gıttığını sandığımız gençlık. her \ıl daha cev- herlenerek gen gelmı>or mu' \enı gunun getırdı- ğı mutluluk. dennden duvumsanan bır şaşmazlı- ğın verdığı güven duvgusundan da kavnaklanıyor Doğa yasalan şaşmıvor Guneş ışıdıkça. dunva döndukçe, ay da onun etrafında dolandıkça her21 Mart'ta yenı ay, en ınce gununde aşkı eşıtlığı muş- tulayacak Bır dış ulkeve vardıgımda uçaktan ıner ınmez başımı kaldınp ak^am v ıldızmı gorunce v ureğımı oy lesıne bır guven. bır hoş mutluluk kapladı kı tçımden geçırdım -Çıkmışyucelerden ışırsın Nerevegıtsemora- dasın varsın Gozukmesendevarsın Yoksabenmı senı her gıttığım vere goturuvorum • • • Llkemızde bahar tak\ ımı ağaç çıçek takvımıy- lekoşut Çıçeklennde agaçlanndaburçları olma- lı 21 Mart'ta doğa tomurcuklanır Işte nisanda- yız gelıncıkler papatyalar I Mayı* ta dağlan bavırlan kırçıçeklerı kaplar 19 Mayıs'ta kavaklar pamuklar torenden donen vavrulann guneşten >anmış bacaklarına dolanır 17 Nısan'ı bademler, enkler çıçeklerle karşılar Tarlalargogenr 23 Nı- san da kestaneler patlar yapraklann veşılıne kan- dıller oturur Çocuk dtvor kı - Havada balon kokuvor anne. bahar mı geldı' Bu da çocuğun takvımı Ya gençlenn takvımı' Takvımın bır yuzunde gençlıgın eylemlen Obur yuzunde gençlıgın gu- zellıklerı yazılı Cemreler duştu mu gencın kanı kaynar Aşklanır şevklenır. kabına sığamaz Sıvıl- ceiennde sevgıler tomurcuklanır Inanır, daha va- lanı dolanı tanımamıştır kı Tennde emegı tanır Guzellık, eşıtlık. ozgurluk doğasında Engel tanı- mazenerjısı >aratmagucu bu dogallıktan kavnak- lanıyor Degerlendırsenız ya buyukler' Terütaze tenlenne-kıyıp pataklayacağınıza Onlara anlayışsızlıkla bıle yaklaşılmıyor Boş- luktan kara guç vararlanıyor Bın bır emekle gir- dığı unıversıtede umduğu bılım duzeyını. bekledı- ğı çalışma ortamını, eşıtlığı, ozgurluğu bulamamış- sa. YOK'u ıçıne sındıremıyorsa oğrencı ne yapsın' Isteklerını dıle getırme fırsatı venlmıyorsa. ılgı- lılerle uygar bır ortamda tartışamıyor, kozunu pav - laşamıyorsa derdını kıme nasıl anlatsın' Ağzını açar açmaz tepesıne vumrugu yıyorsa gozunu açınca kaba kuvvetı karşısında alesta bekler bulu- yorsa pıssınmı'' Anlavıpdınlemeden ındınlenşa- marlarla yureklennde tepkıler tohumlanıyor Etkı çogaldıkça tepkı >oğunlaşıvor Bu ıtıcı guçten va- rarlanmak ısteyenlenn pusuda bekledığını gozu gormuyor bıle Oynanan kaşkankoyu fark ettığın- de de ış ışten çoktan geçmış oluyor Bereket, genç- lık bıtıp tukenmez bır ateş venılenen bır guç PırSultan. "Münkirüflfmevlençerağsövülmez / Üfledikçe >anar aşkın çırası" demış Sahı. gençler nıye turku soylemıyor' So> luyor- Iar da bız mı kulak vermıvoruz' Çırkınlık kol gezı>or Insanın doğası bu kadan- nakatlanamaz Dunyava dunyamıza bahar gelıyor Guzellık susuzJugunu gıdermenın vaktı yaklaştı • •• Yenıgun dedığımız zaman akla Germınal. Ger- mınal devınce deZola nın romanı gelıyor Germı- nal (tohumlann fılızlenmesı)FransızDevnmTak- vımının vedıncı, bahardonemının ılk ayı, şu gen- de bıraktığımız 21 Mart'ta başlıyor Devrımı ızleven vıllarda Gregoryen takvımden daha akılcı, dınden-ınançtan bağımsız, günun ko- şullanna denk bır yenı takvım gerekmış Takvım, Fabre d'Eglantine m adıyla da anılıyor. Doğadan esınlenen ay adlannın şıırsellığınden duzenleme- yı bırozanın yonertiğı bellı oluyor Konvansıyon. 1793'te onaylamış 1806'ya dek vururlukte kal- mış Zola'nın kıtaba bu adı yakıştırma nedeni, ro- manın son s>atırlanndan anlaşılıyor Insanın şaş- maz ozlemı, ınsanın ınsanca vaşamaya ozlemı Umut. genç guçte odaklanıvor Tohumlar bır ye- şerse kıragı çalmasa donvurmasa' Bızım, yaklaşan 21 yuzyıldan bekledıklenmı- zı, Zola'nın 20 yuzyıldan umduklanyla yıneleye- lım (_)Zor kullanmanın işlcri pekde çabuklaştırma- dığını duşundu. Rav lan sokmuşler, lanıbaları kınp dökmuşlerdı boşu boşuna. Bovlevakıpvıkansüru halinde kilometrelerce taban tepmt'k ne>e yaramış- rı sanki.' Şımdi guliden gızine, bir gun kanun için- deki savaşmanın daha muthış olacağını hıssedKor- du. Durmadan saflan sıklaştırmak, bılınçlenmek, kanunun ımkân verdığı olçude sendikalarda birleş- mek.(...) Şimdı gok> u/unde nısan guneşi butun göz kamaşrıncılığıvla parlıvor. ha\at taşan toprağı ısı- tıyordu. Topraktan ha\at fışkınyor. her yerde to- murcukJar ısı özlemi. ışık oziemi içinde çatlıyordu. Çatlav an tohumlann çıtırtısı surekli bir opucuk se- si gibı yay ılıyordu dunyaya. Gençlikle dolup taşan bir kara insanlar ordusu bitivordu \erin aJtında. Oluşan bir tohum gibi Bır gun fılızlenınce toprağı çatlatacak bu to- hum. bır gun Gelecek yuzyılda PENCERE HABITATII Taslak Raporunun Dili 4 - « - - » - A B I T \ T ' terımı. I 'U Kentbılım Tenmlerı B ~ ^ B Sozlugu nde "yerle- Şİm çevresi" olarak çer Bunu "yerleş- me duzeni, konut yerleşmeciliği \e in- san yerleşmelen ozeğı" olarak da ad- landırabılınz 3-14 Hazıran I996'da Istanbul'da toplanacak olan HABI- TAT II uluslararası davanışma top- lantısı ıçın Turkı\e 1944 ten bu va- na bır "Llusal Komhe'"kurarak. çalış- mahazırlıklanışınegınnıştır Hazır- lıklannvurutmegorev vesorumlulu- gu da Başbakanhk Toplu Konut Ida- resı'ne (TOKI) venlmiştır Bu hazırlıklara koşut olarak. unı- versıte uvelennden oluşan altı kışılık bır "Danışnıa Kunılu"ndan komıte sekretar\ası kurulmuş olup 139 ku- rum ve kuruluşun katkılanyla bır Ulusal Eylem Planı Taslak Raporu oluşturulmuştur (1) Hazırlanmış bu raporda ıçenk, enı- ne boy una butun konulanyla ele alın- mış durumdadır Ancak raporun dı- lı, son derece karmaşık bır yapıdadır Osnıanlıca sozcuk ve teknık tenmle- regereğındençokyervenlmıştır Ku- rum ve kuruluşlardan gelen on ra- porlar komıte sekretaryasında ıvı bır harman yapılarak olumlu bır metın çıkanlamamıştır 176 sayfalık raporda. hepsının de Turkçe karşılıklan olduğu halde, 118 Batı kokenlı sozcuk, 96 Osmanlıca (Farsça-Arapça) sozcuk kullanılmış- tır Boyle bır yazılı anlatım. ıster ıs- temez metnın bıçemını de uslubunu da bozmuştur Yapılan yanlışlar. salt sozcukler duzey ınde kalmav ıp kural- lan da kapsamaktadır 1- Batı dıllen sozcuklenyle Turk- çe sozcuklerden tamlamalar oluştu- rulmuştur Fordıst çızgı (Ford a do- nuk. tekelcı eğılım) enfornel kesım (dagınık kesım). regule etmek (du- zenlemek) referanslar dızgesı (ılet- meler dızgesı). spekulatıt katılış (kurgusal katılış) ekolojık denge (çevrebılımsel denge), endemık tur- ler (verleşık turler). hıjyenık sorun- lar (saglıkbılımsel sorunlar) kuvoz ışlevı (kapalı gelışım ışlevı) 2- Metınlerde bır sozcuğun hem Osmanlıcasına hem de ozleşmış Turkçesıneyer verılmıştır Faalıvet- etkınlık meşru-yasal. ınşaat-yapı. hal-durum. mevcut-var olan. teşkı- lat-orgut hâkım-egemen talep-ıstek sevıve-duzev hafiza-bellek farklı- ayrımlı kısım-bolum ıddıa-sa\, ha- ne-ev tabıı kı-doğaldırkı.arazı-eke- nek, mulkıyet-ıyelık, refah-gonenç. tamamıyla-busbutun. tumuyle vb 3- Arapça ve Farsça kokenlı soz- cuklerle Batı kokenlı sozcukler. yan yana getınlerek bırer tamlama yapıl- mıştır Islah Planlan (duzeltım tasa- nlan), ıslah operasyonlan (duzeltım ışlemlen). teşvık karnesı (ısteklen- dınnebelgesı) 4- Uç avn dıl kokenlı sözcuklerle soz obeklen oluşturulmuştur Spe- kulatıf faalıyet alanlan (kurgusal et- kınlık alanlan). enfomel ıstıhdam pa- yı (duzensız ışgucu payı). kent ula- şım sıstemlennın performansı (Kent ulaşım dızgelennın vetkınhğı). bılgı nakılsıstemlen(bılaı ıletmedızgele- n) 5- Kısalrmalarla tamlamalar ku- rulmuştur TOKI raalıvetı (Toplu Ko- nut Idaresı etkınlığıj SSK fonları (Sosyal Sıgortalar Kurumuanapara- sı). BOI ıhtıyacı (Bnokımvasal ok- sıjengereksınımı). AIESEC Turkıye vb 6- Kımı tamlamalar. karşılıksiz olarak. Batı dıllenne ılışkın sozcuk- lerden kurulu orneklenyle venlmiş- tır Cıvıc engagement (yurttaşlık bağlılıgı) tenunal secunty (\ararlan- ma guvenlığı), VVorld Development Report (lnsanı Gelışme Gostergesı). Cyberspace vb 7- Salt Osmanlıca sözcuklerle tamlamalar kurulmuştur Istıhdam fırsatları (ışgucu olanaklan). ıskân 8 Yıllık Zorunlu Temel Eğitim G unumuz dunvasında her ınsanın sahıp olma- sı gereken bır bılgı bı- nkımı vardır Gelişmiş ulkelerde bu nedenle zorunlu temel eğitim 11-18 yıla ka- darçıkmiştır Çağdaş dunya ıle uyum ıçınde olabılecek. her alanda çaîışa- bılecek yanşabılecek gelecek kuşak- larımızın en az 8 yıl zorunlu, bilimscl temel eğitim almaları gerekmektedır Aksı halde dunyanın 2. sınıf insanla- n olmamız engellenemez Cocukla- rımızın ancak bu temel eğıtımden sonramesleğevonlendırılmelerı ak- sı halde beden ve ruh sağhklannı yi- rtrebilecekleri bılımsel olarak saptan- mıştır Bunca yıldır, siyasetçilerin oy kaygısı ve hesaplany la, çeşhii ödünler verilerek, 8 yıllık temel eğitime tam olarak geçilememekte. boylece Insan \e Çocuk Haklan Sozleşmeleri de goz ardı edilmektedir. Çağdaş Va^amı Destekleme Der- neğı olarak ulkemız yurttaşlannm, hiçbir siyasal oyuna kurban edilme- den, odunsuz, kioşuJsuz 8 y ıllıkzorun- ruhsatı (oturma belgesı). sabıt ser- maye (kalıcı anamal), pazar nışlen (pazar boşluklan), ıthal ıkamesı (ıç alımayonelme) 8- Turkçe ve Osmanlıca sözcuk- lerle tamlamalar v e bıleşık sozcukler oluşturulmuştur Kamu vıcdanı (ka- muduyuncu). ıstıhdam etmek (ışe ve hızmete donuşturmek). ıfade etmek (anlatmak belırtmek. devımlemek) 9- Çok savıda Batı dıllen sozcuk- lenne yer venlmiştır Sekretarya (vazmanlık) performans(edım.yet- kınlık). standart (olçun), endıkator (gosterge) pante(eşıtdeğer). pestısıt (bulaşıcı atık) parronaj (koruvucu- luk). segregasyon (tabakalaşma). en- tegre (tumleşık), knz (bunalım). de- mografı (nufusbılım). regulasyon (duzenleme) 10- Zaman zaman ozdeş anlamlı sozcukler. değışıkyazımla yazılmış- tır Gereksınım-gereksınme. kam- pus-kampusvb Dılenz kı duzenle- necek ana yazanakta (raporda) bu yanlışlar tumuyle ortadan kaldınlır Ayrıca. Bırleşmış Mılletler Insan Yerleşımlerı Konferansı'nda Turk- çeve daha çok ozen gostenlmesı ulu- saî bır gorev de sayılmalıdır MehmetAjdın Emeklı Yazın Öğretmeni lu temel eğitim almalannı istiyoruz. Çağdaş Turkıye'nın geleceğını ıl- gılendıren bu en onemli konunun ta- kipçisi olacağımızı kamuoy una duyu- Eleştirel Aklın Süzgecinde... "37bın uluslararası şırket ve bunların, yabancı ul- kelerı ahtapotun kolları gıbı saran 170.000 bağlı şır- ketı (şube) bugun dunya ekonomısıne egemen go- runmektedır Sadece ılerı beş sanayı ulkesı (ABD, Japonya, Almanya, Fransa ve Ingıltere) 200 en bu- yuk uluslararası şırketın 172'sıne sahıptır Bu durum devletler arasındakı eşıtsızlıgı açıkça ortaya koymak- tadır 80'lı yıllarda buyume hızında hıssedılen ya- vaşlama, bu en buyuk 200 şırketın gelışme hızını en- gelleyememıştır 1982'den 1992'yesatışlannın3tnl- yon dolara ulaşması, soz konusu şırketlenn yayılma eğılımlennın gostergesıdır" Cumhurıyet'ın dunku sayısında "Dunya Kapıtalız- mının Kanatlan Altında" başlığı ıle yayımladığımız ınceleme şoyle devam edıyor "Şu anda hıçbır sosyal ve sıyasal yönetıcı sınıf, ekonomık lıberalızasyon taraftan kesımın bu tutku- sunu sınırlayacak durumda gorunmemektedır Boy- lece kamu mallannın, 'pıyasa reformu' ve 'ozelleş- tırme' ortmecesıyle 'yok pahasına' kapatılması su- rup gıtmektedır" • Gazetemız, bır sureden ben, Batı'da YDD'ye (Ye- nı Dunya Duzeni) yonelık eleştirel yaklaşımları ve kay- nağından bılgılerı Turkıye nın kamuoyuna sunuyor Insanlıga su gıbı hava gıbı gereklı olan nedır? Eleştirel akıl' Aklını kullanamayan ınsan ve toplum ıçın kolelık- ten gayrı yazgı yoktur 'Soğuk Savaş' Sovyetler'ın yenılgısıyle sonuçlan- dı 'Yenı bır dunya' kuruluyor. Oluşan dunyanın koşullannı dennlemesıne ger- çeklığıyle kavramak zorundayız Batı egemenlerm- den yalnız 'nakılcılık' yapmak, ınsanı yanılgıya suruk- leyebılır, yaşadığımızherşeyı 'akılcılık'suzgecınden geçırmek, çağdaşlığın 'olmazsa olmaz' koşuludur Eskıden ıkı kutuplu bır dunyada yaşıyorduk VVashıngton'un ya da Moskova'nın gudulemesın- de, kendı aklını bır yana koyarak 'na/(//c//;/('leyetınen- ler vardı Şımdı tek kutuplu bır dunyanın sert ruzgâr- ları esıyor Vaktıyle Moskova'nın saptadığı ıdeolojı- yı, eleştirel aklın suzgecınden geçırmeden Turkıye'de savunan çoğu eskı solcu, bugun de YDD ıdeolojısı- nı tartmadan kendı ulkesıne pazarlamaya çalışıyor, papağan gıbı ymelıyor Yanlış bır yaklaşımdır bu Insan onuruna saygısızlıktır • Insanlık surekli değışımın gıttıkçe hızlanan baş dondurucu ıvmesınde yaşıyor Super guçlerın doruğunda 'fınans kapıtal' (malı sermaye), deyım yerındeyse bır 'çevık guç e donuş- tu Bılgısayarlaşmayla birlikte, ıletışım devrımı. ışık hı- zında alışverışı gerçekleştıren bır dunya pıyasası ya- rattı Mılyarlarca dolar bır bılgısayar tuşuna basınca dunya olçegınde yer değıştırıyor Ancak bu yer de- ğıştırme, komutu veren patrona buyuk kâr ya da ge- tırı sağlasa da 'bır kışılık ıstıhdam' bıle yaratmıyor tersıne ışsızlığı çoğaltacak bır sonuç verebıhyor ABD ya da BM bu super gucu elınde tutan bır ege- men azınlığın dunyajandarması ışlevını mı gorecek'' Turkıye gıbı kışı başına 2500 dolar ulusal gelır du- zeyınde çırpınan ulkeler 'ulusal devlet'ın şemsıyesı- nı de yok ederlerse sonuç ne olacak 9 Ulkemız son yıKarda parçalanmanın ve karanlıg.ın eşığıne nıçın geldı'' YDD ıdeolojısının 'alternatıfsız' bır reçete gibı be- nımsenmesının bu suruklenışte payı nedır? • Cumhurıyet'ın YDD'yı eleştirel aklın terazısıne vur- ması Turkıye solunun da onunu açacaktır Tıkanık- lık, soldakı kafa karmaşasından kaynaklanmaktadır YDD ıdeolojısı, solun ıdeolojısı olamaz Sol, bıravuç egemenın, ıster sılahla, ıster parayla dunyayfelıne ge- çıımesıne karşı, halkların ozgurluğunu ve kardeş- lığını savunan dunya goruşudur Orhan Erinç BİR ARPA BOYI OktayAkbal 250.000 TL. (KDV Dahıl) Ortıan Ennç'ın "Bır Arpa Boyu" bızı yakın geçmışe goturuyor; ama bugunden koparmadan, uzaklaştırmadan Zaman ıçınde gerçeklenmızın bır turlu değışmedığını göruyofuz. 13 !\İMUI 1968 Sevdıremeyecekler olumu bıze, Her baharda kucaklayacağız senı ve dostlarımızı lyı kı doğdun Metin, Doğum gunun kutlu olsun ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ ruruz. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkez Tünı Şubeieri ve Kentcil Hayvan Katliamı Son gunlerde Habıtat II toplantısı bahane edılerek yoğunlaştırılan Kent Hayvanlarını Katletme gınşım nı konuşmak uzere hayvanseverler bır arada olal'm 14 Nısan Pazar gunu saat 15 00 te Kafe Adonis Lamartın Cd 23/1 TAKSİM Susen Erkuş Bağımsız Hayvan Platormu adına KAYIP İLANI Mahmutbey Halkalı Yolu No 29 Bagcılar adresındekı ışyenmızden OLlVETtl CRF 3108 T marka MF-BL 0018243 sıcıl no lu yazar kasamız çalınmıştır Uçuncu şahıslara duyurulur İTİMAT UNLU MAMULLER SANAYİ VE TİC LTD. ŞTİ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle