Katalog

13 MSAN 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Onur ile oynamak Y aşamın fier alanında insanlar, "yargısız irrfaz"a uğruyorlar. Kımi zaman gazeteciler, kimi zaman meslek gruplan, kendi görüş ve çıkariarına uygun düşmeyen uygulamalar yapan bir kişiye karşı, hem polis hern savcı hem yargıç hem de infaz memurluğuna soyunuyor. Arlatacağımız öykü. SSK Ankara Doğumevi ve Kadın Eğitim Hastanesi Baştabıbı Doç. Dr. Bilal Sert ile ilgili. Bilal Sert'e ılişkin yaklaşık bir yıl önce gazetelerde. üzerinde tıbbi araştırma yaoılan bir koyunu hastane personeli ve hastalara yedirdiği, hastalara ve heKimlere kötü davrandığı yolunda haberler çıkmıştı. Bunun üzerıne Bilal Sert, baştabiplik görevınden alındı. Aynca, Ankara Tabip Odası tarafından hakkında soruşturma açıldı. Bilal Sert, 1993 yılında baştabipliğe getirilmişti. Hekimlerin, hastaları ile daha çok yakından ilgilenmeleri için yeni düzenlemeler getirmiş, SSK- muayenehane köprüsü kurulmasını disiplin altına almıştı. Sert, veteriner fakültesi ile bir anlaşma yapmış, neşter kullanmadan hastaları tedavi etme anlamına gelen "laparoskopik cerrahi" çalışmalarında doktorların deneyim kazanması için koyunlar üzerinde denemeler yaptırmaya başlamıştı. Ne olduysa, ondan sonra oldu. Imzasız ihbar mektupları, şikâyetler peş peşe gelmeye başladı. Bilal Sert de dönemın CHP'li bakanı Ziya Halis tarafından görevinden alındı. Ardından meslek örgütü tarafından da soruşturmalar geldi. Bilal Sert, hem Türk Tabipler Birliğı Yüksek Onur Kurulu tarafından "suçsuz" bulundu hem de Ankara 5 No'lu Idare Mahkemesi'nce aklanarak görevine geri döndürüldü. Ama Ağustos 1995'ten bu yana Sert'in çektiğini bir kendisi, bir de ailesi bilir. Onuru ile oynandığına mı yansın, kendi meslektaşlarınca -bırakın iyi niyetli girişimlerinin desteklenmesini- kötü niyetle kösteklenmesine mi? Ülkesıne katkıda bulunmak isteyen değerli bir bilim adamına bu haksızlıklan yapanlann eline ne geçtı ki? Insanı kırmanın kolay, kazanmanın zor olduğu bir dönemden geçiyoruz. Fetva ve öneri RP Karaman Milletvekili Zeki Ünat'ın, plajlarda "haremlik-selamlık" uygulanmasına ilişkin önerisi tepkilere yol açtı. Herkes sandı ki, bu öneri, yalnızca RP'lı Milletvekili Zekî Ünal'ındır. Değilmiş. Gazeteci dostumuz Faruk Bildirici'nin, Hurrıyet gazetesindeki "Diyanet'in Güzin Ablalan" adlı dizisinde, Diyanet Işleri Başkanlığı'nca oluşturulan "Fetva Kurulu"nun, rozetle namaz kılınıp kılınmayacagından, çalar saatlenn kilise çanı ile ilgisi bulunup bulunmadığına ilişkin çeşitli konulardaki yorumlannı okuduk. Aynı kurulun, "denize girmek" ile ilgili fetvası da aynen şöyle: "Denize girenlerin, dine uygun örtünmeleri ve kadın-erkek karışık plajlarda denize girmemeleri dini vecibedir." Laık devletin Diyanet işleri Başkanlığı böyle düşünüyor. Fetvayı veriyor, RP milletvekili de Meclis'e getiriyor. Zincirin halkalan birbirine böyle baglanıyor... Say'ın şansonlan 13. Uluslararası Ankara Müzik Festivali sürüyor. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı salonunda Fazıl Say ve Emre Taner'in konserteri var. Fazıl Say, yetenekli ve üretken bir sanatçı. Örnegin, Mozart'ın yapıtlarını caza çevirebiliyor. Oğrendiğimize göre, 27 tane de şansonu vaımış. Yunus Emre'den Nâzım Hikmet'e. Metin Altjok'tan Orhan Veli'ye, Can Yücel'den Hayyam a değin piyano eşlığinde şarkılar bunlar. Fazıl Say'ın sanatı, şairlerden bestecilere, cazdan konçertoya değin birçok kökten besleniyor. BALARISI Boş cep Hin politikacı, seçmenlerinin gözünü boyuyordu: "Bana istedikleri kadar iftira etsinler. Kimseden beş kuruş ne aldım ne de istedim." Sözlerini kanıtlamak üzere, ceketinin iki cebini ters çevirdı: "Işte sevgili vatandaşlanm; gördüğünüz gibi, bu ceplere haram tek kuruş girmemiştir." Politıkacıyı dınleyenler hep bir ağızdan "Ooooo" diye bağırdılar: "Beyefendi, yeni elbiseniz hayıriı olsun..." Kazık soru DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, DYP grup toplantısında GAP tasarımını övüyordu: "GAPbölgesinde18 milyon dekarlık bir alan, yani 18 bin metrekare tanma açılacak..." Ekonomi profesörümüz Tansu Çiller, iyi ki ÖSYM sınav sorularını hazırlamıyor. Öğrenciler perişan olurdu. Develer, koyunlar kurtulsun ANAP'lı Çevre Bakanı Mustafa Taşar, seçim gezilerinde, temel atma törenlerinde kurban degil de telef edilen hayvanlar için kolları sıvadı. llk Plan ve Bütçe Komisyonu'nda istemini dile getirdi: "Törenlerde hayvan kurban edilmesin." Taşar'a gerekçesinı sorduk. Şöyle anlattı: "Siyasiler, genel başkanlar bir yere gittiğinde, âdet haline gelmiş, danalar, develer, koyunlar usulüne uygun olmadan kesiliveriyor. Bıçağı vuruyorlar, etraf, çevre kan revan oluyor, kirleniyor. Böyle bir kargaşayı durdurabilmek için elimde kanuni yetki yok. Ben de genel başkanlara birer mektup yazdım. Törenlerde kurban kesilmesinin durdurulmasını rica ettim. Mesela Mesut ve Berna Yılmaz, gezilerinde bu konuda çok duyariılar. Kurban kestirmemeye gayret ediyorlar. Diğerlerine örnek olmalı. Aynca, hayvanlan koruma ile ilgili bir yasa tasansı hazırladık. Özetle hayvanlara bu şekilde eziyet etmemek lazım." Sayın Taşar'ın çabasını destekliyoruz. Hiç olmazsa, seçim gezileri ya da törenlerde bir köşede debelenen hayvanlar görmeyiz artık. Hoş hanım DYP'de muhalefetın lokomotiflerinden biri de parti kurucularından Mehmet Dülger. Kendisi, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i şöyle tanımhyor: "DP, AP, Büyük Türkiye Partisi ve DYP çizgisinin başına ilk defa arkasında siyasi birikimi olmayan, siyasi torbası boş bir tip geldi. Demokrasiden, parti hayatından, siyasi hayattan bihaber. Onun haberdar olduğu, arsa fiyatlan, spekülatif değerlerdeki iniş ve çıkışlar. Onun dışında, hayatında hiçbir şeyle meşgul olmamış. Sosyal boyutu yok. Insanlan sevmeyen, onlarla geçinemeyen bir özel insan." Demokrasının en önemli özelliklerinden birinın "hesap sorma ve hesap verme" olduğunu vurgulayan Dülger. seçimi yitirmenin, bir partınin politikalarının halk tarafından başarılı olmaması anlamına geldiğinin altını çizip şöyle diyor "Oysa şimdiki yönetim, yüzde 27'den aldığı oyu yüzde 19'a indirmiş, başımızda, 'Başanlıyım' diye davul çalıyor. DYP, Demirel sonrasını tanzim edemedi. Bütün patron partilerinde olduğu gibi. Nasıl ANAP, Turgut Özal sonrasını tanzim edemediyse, biz de Demirel sonrasını tanzim edemedik. Bir karmaşık ortam içinde, hoş bir hanıma millet reyini bastı. Şimdi işler sarpa sannca, hesap soruyoruz işte. Hesap sorma işi, biraz daha gecikecek gibi gözüküyor. Sonunda kongreye gidilecek ve nasıj bir manzara çıkacak? Çiller'in mi doğru yolu olacak, yoksa Demokrat Parti'den, AP'den, Büyük Türkiye Partisi'nden gelmiş bizim doğru yolumuz mu olacak, onu kongre gösterecek." Yeni bir parti kurma olasılığını anımsatıyoruz. Dülger'in son sözleri şöyle oluyor: "Evin orası burası yıkılmış olabilir. Evin sahiplerine diyoruz ki, 'Gelin tamir edelim ve ıçınde oturalım.' Ben, evin içinde kalma taraftarıyım. Biz, partinin kurucusuyuz." KATKIDA BULUNAN: OSMAN AYDOĞAN KİM KİME DIHVI DUMA BEHÎÇ AK Derneğimizin kuruculanndan, Eğin Folklorunun büyük ustası, sevgi ve hoşgörü kaynağı, Hüdü köyünden değerli hocamız AHMET KAYIKÇI Gönüllerimizdeki yerinde sonsuza dek yaşayacaktır. Bağ talandı bağ talandı Güz geldi bağ talandı Yetiş kabrim üstüne Örtüldü tahtalandı KEMALİYE (EĞİIV) FOLKLOR - TLRİZM DERNEĞİ Sevgili AHMET KAYIKÇI Gözlerimizin önünden Aniden yok olman Yüreklerimizde sürekli çoğalmandır. MEHRİZAT ELAZIĞ SULH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1995/1122 Davacı Mustafa Temüz ile davalılar Tahir Temüz. Pembe Bor vs aralanndaki izaleyi şüyu davasının mahkememizde yapılan açık yargılamalan sonunda verilen ara karan gereğince: Davacı vekılı. Elazıg Sürsürü mahallesindeki ada 1232. parsel 1, 2, 3, 4, 5, ada 1383. parsel 1 sayılı taşınmazlann satışlan sureti ile paydaşlar arasındakı ortaklığın gıderilmesını talep etmiş taşınmaz paydaşlanndan Tenzıle Gülbay'ın adresı tespıt edılemedığınden ılanen teblıgat yapılmasına karar verilmiş olduğundan da\alı Tenzıle Gülbay'ın 7.5.1996 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendısıni bir \ekille temsıl ettirmesi aksi takdirde yokluğunda yargılama yapılarak karar verilecegi hususu davalı Tenzile Gülbay'a meşruhatlı da\etıye teblıği makamına kaim olmak üzere ılanen tebliS olunur. Basın: 78667 ÇİZGÎLİK KÂMİL mSARACI HARBI SEMİH POROY —«. *« * , GADDAR DAVUT NVRt KIRTCEBE BULUT BEBEK MRU ÇIFTÇÎ W - Bunlar Kuçük. ben fcimim ve ne arıyorı>m ] 1» ^ MIRMIRLAR IĞIR DLRAK DVl'TAMİNı' T \ ülN1... TARİHTE BUGUN Mi MTAZ ARIKAS 13 Nisan GODOT'YU BEKLETEN YAZAR.. 1306'OA BUGÜNr ÛNLÜ NUANPALt OYUN YAZAKl VE RO- MANCI SAMUEL BECKErr(BEKIT) DO&DU. ÖZELLİKJJE OYUN- LARl TIJM OUNYANIN OıKKATıM ÇEKECEK OLAN ~ " "•" BA&4&ISIMI 194B'O£ X42DIGI "GOOOT^ru n A/>LI OYUNUYLA 1ADACAKTII?, İKİ f, HEf? GÜH AYNI Y&eE 6El£REK GODOT (GODO OKUNUR) ADU fdÇİYİ BoÇUNA BEKLEMELERjnı Wc/mvj Brt? oYaMOu/? Bu. SAÇMANINCABSU&D), UMur. SUZUJĞUN, Kl£l& DÖNGUNLİN, B/CIAJMEZUĞ/lV TİYATJŞC DUR BEC/CETT'/MK/.. YARATT/Ğl BSRARLI HAVA OA OMUN USTACA KULLANPIĞI RAHATSlZ EOlCİ UNSUHOUR VAROIMÇ CİZ££/ME £>£ £>i/fÛA/EM YAZ/iR, "S/2 /£/•//£• ? GERÇEie KÎMLİĞİMIZ, YAP/M/Z NEDİR?* SİSl SO&LILARI YAPtTLARlNOA iRDEÜYECEkTİrZ. SAMUEL g£CJç£7T 'E 1969'DA, NO8EL EPE8/y*T ODİIUJ VERlLECEkLT/R.. Kankatiinû Darıd Levme'tn SarrtueJ Recktt+'L