Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 NİSAN 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
2. Sanatçılar
Kurultayı
toplanıyor
• 45 sanatçı örgütünün katıldığı kurultayda
'Türkiye'de Düşünce ve Yaratma Özgürlüğü'
ile yeniden yapılandınlma tartışılacak.
Türkiye'de düşünce ve ya-
ratma özgürlüğü ile Törkiye
Sanat Kunımu tasansının
tartışılacağı 2. Sanatçılar
Kurultayı, 1-2 nisan tanhle-
ri arasında Atatürk Kültür
Merkezi'nde toplanıyor. Ku-
rultaya bütün sanat alanla-
nndan 45 sanatçı örgütü ka-
tilıyor. Sanatçılar, iki gün
boyunca *Turkiye_'de Dü-
şünce ve Yaratma Özgûrlü-
ğü" ile sanat alanlannin ye-
niden yapılandınlmasını tar-
tışacaklar.
27-28 Mart I995'te l'in-
cisi gerçekleşen 'Sanatta
Özerk YapılanmaSanatçılar
Kunıltayı". sanatçı örgütieri
adına çalışmalar yapmak
üzere 13 örgütten oluşan bir
'Özerk Sanat Konseyi Ciri-
şim Kunılu' oluşturmuştu.
Girişim kurulu, bir yıldır
sürdürdüğü çalışmalar sonu-
cunda sanat ortamının yeni-
den ve özerk bir biçimde ya-
pılandınlması yönünde iki
önemli adım gerçekleştirdı.
Fikri Sağlar dönemindc
Kültür Bakanlığı'yla bir pro-
tokol imzalayarak özerkleş-
meye katkı sağlamak v e te-
imel oluşturmak amacıyla bir
*llusal Sanat Kunılu'' oluş-
turuldu.Özerkleşme talebi
bir kurumlaşma talebine dö-
nüştüriilerek, sanat ortamı-
nın iradesini taşıyacak bir
'Türkiye Sanat Kunımu'
kurulması projesi geliştiril-
di. Türkiye Sanat Kurumu,
sanat ortamının sivil. de-
mokratik ve özerk bir biçim-
de yeniden düzenlenmesi,
devletin merkezi ve müda-
haleci tavnndan uzaklaştınl-
masını amaçlıyor.
Kurultayda sinema, sahne
sanatlan. müzik, yazın, tasa-
nm gibi altı sanat dalına gö-
re toplantılar düzenlenecek.
Ilk olarak 'Türkive'de Yarat-
ma ve Düşünce Özgiiriüğü'
konusunun ele alınacağı ku-
rultayda geçen yıl 27 hiartta
toplanan 'Sanatta Özerk Ya-
pılanma Kurultayı'nda te-
melleri atılan Türkiye Sanat
Kurumu'na ilişkin bugüne
dek yapılan çalışmalar de-
gerlendirilecek.
Saat 10.30'da başlayacak
kurultayın ilk oturumunda
"Türkiye'de Düşünce ve Ya-
ratma Özgürlüğü" konusun-
da duzenlenecek oturumu
Attila Ergür yönetecek. Çe-
tin Özek ve Doç. Dr. Semih
Gemalmaz'ın birer bildjri
sunacağı oturumda ErdalÖz
sanat ortamı adına bir ko-
nuşma yapacak. Vlelih Cev-
det Anday'ın bildirisi ise ku-
rultayın açılış oturumunda
okunacak.
Ikinci oturumda, Özerk
Sanat Konseyi Girişim Ku-
rulu Genel Sekreteri Ekrem
Kahraman'ın başkanlığinda
"Türkiye Sanat Kunımu Ta-
sansı İzerineGenel Gftriiş-
me" gerçekleştirilecek.
Kurultayın ikinci günün-
de 13 kişiden oluşan 'Özerk
Sanat Konseyi Girişim Ku-
rulu'nun hazırladığı 'Türki-
ye Sanat Kurumu Tasansı"
ile sanat örgütlerinin düşün-
ce ve yaratma özgürlüğü tar-
tışılacak.
Türk iye "de özerk ve özgür
sanat yapılanması oluştur-
mayı amaçlayan 2. Sanatçı-
lar Kurultayı'nda. sanat ve
kültür ortamının demokra-
tıkleşmesine yönelik önem-
li adımlar atılması. sanat ın
önündeki müzminleşmiş so-
runlann aşılması ve sanatçı
örgütieri arasındaki kopuk-
luklanngiderilmesi hedefle-
niyor.
2. Sanatçılar Kurultayı 'na
Türkiye Yazarlar Sendikası.
PEN Yazarlar Dernegi. Ede-
biyatçılar Derneği. Tiyatro
Oyuncuları Derneği, Bü-
yükşehir Belediyesi Tiyarro
Oyunculan Derneği, TO-
BÂV TlYAP. Tiyarro Yazar-
lan Derneği, Tiyarro Eleştir-
menleri Derneği, Çağdaş Si-
nema Oyunculan Derneğı,
Sinema Oyunculan Sendi-
kası (SÎNE-SEN), Muzfö
Eseri Sahipleri Meslck Bir-
liği, Uluslararası Plastik Sa-
natlar Derneği, Karikatürcü-
ler Derneği gibi toplam 45
sanatçı örgütünden 7'şer
temsilci katılacak.
Ulusal Sanat Kurulu Başkanı Şükran Kurdakul:
hanatçı orgutlulııgu
demokrasinin ilk achmı
DUYGU DLRGUN
1995'te gerçekleştinlen 'Sanatta
Özerk Yapılanma Kurultayı'. Türki-
ye Sanat Kurumu'nun oluşturulabıl-
mesi ıçin kendi ıçinde bir 'Ulusal Sa-
nat Kurulu'oluşturmuşru. Ulusal Sa-
nat Kurulu Başkanı ve PEN Yazarlar
Derneği Başkanı Şükran Kurdakul.
süreç ıçerisinde sanatte özerkleşme
ve demokratikleşme yolunda önemli
adımlar atıldığına dıkkat çekerken.
sanatçı örgütlenmelerinın demokra-
tık bir toplumun vazgeçilmez unsur-
lanndan bın olduğuna dıkkat çekı-
yor.
- Türkiye'de sanatçılann örgütlü
bir yapıda birleşmesinde gelinen bu-
günkü noktadan önce, geçmişe yöne-
lik bir değeıiendirme yapabilir mi-
yiz?
KURDAKlL-Çagdaş Türk ede-
bıyatımızın öncüleri kuşkusuz Cum-
hurıyetten önce de sonra da yeni bir
dönemınönünüaçmışlardır. Ne\arkı
aralannda Yakup Kadri. Tanpınar,
Yahya KemaL Halide F.dip gıbı usta-
lann yer aldıgı bu kuşak. özellıkle
1900'lerın ılk on yılını yurtdışında
geçırmiş (Fransa) olmalanna karşm.
sanatçı örgütlenmesine ilişkin birge-
lenek bırakmadılar sonrakı kuşakla-
ra. Örneğin Yahya Kemal'in anılan-
nı okurken yazann şöyle söyledığıni
bilıyoruz: "L'Humanite gazetesinin
sadık okurlanndan birivdim. enter-
nasyonali söylerken lü>lerim diken
dikenolurdu." Ama bu lieyecan ülke-
ye döndükten sonra bir örgütlenme
bilincine itmedi dönemin edebiyatçı-
lannı.
Okuduklan, yaşadıklan onlan ör-
gütlenmeye itecek durumdayken, dö-
nemin toplumsal koşullannı da göz
önüne alarak böyle bir çabaya giriş-
mediklerini görüyoruz. Tabii bütün
bunlaronlann edebiyatımızın yol acı-
cılan olması gerçeğinı değıştirmez...
Ne zamanki, 1930'larda Istanbul'da
birşıirdemegi kuruluyoraynıgünler-
de Abidin Dino'nun öncülüğünde
'Yeniler Grubu' gibi kimi örgütlen-
meler görüyoruz. 1950'lerde Halide
Edıp. YaşarNabigibı ısimlcr Ulusla-
rarası PEN'in Türkiye bınminı oluş-
turuyorlar. Ancak 1950-60 dönemin-
deki Demokrat Parti iktidannın ay-
dınlara yönelik baskısına karşı bu tip
örgütlenmelerın baskılara tepki gös-
terdiğine tanık olmuyoruz. 1960'lar-
dan Samet Ağaoğlu ve Tanpınar'in
girişimlenyle Türk Edebiyatçılan
Birliğikuruluyor. Kendılennden son-
ra gelen kuşaklara son derece kapalı
biryapıda bir örgütlenme bu. 27 Ma-
yıs 1960'tan sonra yapılan ılk kong-
re ile Ferit Edgü, DemirÖzlü. Memet
Fuatgıbı ısımler. Türk Edebiyatçılar
Birlıgı'nın demokratıkleşmesinı sağ-
lıyorlar ve böylelikle Türk edebiyatı-
nın çagdaşlaşmasma koşut olarak bir
örgütlenme biçımı gündcmegeliyor.
- Sanatçı \e aydınlann. dönemin
politik gelişmeleri karşısında artık
tam bir duyariılıkla hareket ettikleri
söylenebilir mi?
Kl'RDAKl'l.- Elbcttc. Ilk aşama-
da 1961 Anayasası'naaykıngörüldü-
ğü gerekçesiyle 141-142. maddele-
rin kaldınlmasına yönelik bir broşür
Fethi Nad'nin kalcminden çıkmıştır.
Toplumsal-siyasal yaşamımızda ya-
salan değıştirmeye yönelik ılk çaİış-
madır bu. Kemal tahir'den Ozan-
so\'a kadar, MeKh Cevdet Anday'ın
dadahil oldugu büyük bıredebıyatçı
grubu Beyazjt'a kadar yürümüştü. O
zaman sanatçı örgütlenmelerı söz ko-
nusu olunca göze çarpan ilk çağdaş
yapıya ulaşmış sıvil örgütûn. Türk
Edebiyatçılar Birliği'nin 1960'tan
sonrakı yapısı olduğu söylenebilir.
Aynı dönemde. (Vaşar Kemal' ın ıkın-
ci başkanlığı dönemınde) Sabahattin
Eyuboğhı ve Vedat Günyol aley hıne,
Babetıfün 'Dorim Vazılan' adlı ki-
tabını çe\ırdıklcrı ıçin bir "Babeuf
Davası" açılmıştı. Tabıı. aklanmayla
.-tonuçland) bu da\a.
-80 sonrası sanatçı örgüdülüğü na-
»I bir h me kazandı?
KL'RDAKL'L-1960-70 yıllan ara-
sında edebiyatçılar, aydmlar artık sı-
yas>al iktidannkarşılannda olduğu bı-
İirıCiyletarihscl görev lerini yerinege-
tırme uğraşt içerisine gırdılcr. Ikincı
aşama ıse aynı yıllarda .\zİ7Nesin ve
Yaşar Kemal'ın gırişımiyle kurulan
Türkiye Yazarlar Sendikası'nın ku-
ruluşuydu. Türkiye Yazarlar Sendi-
kası, 1980'lerde anayasal haklann sa-
vunucusu olmuştur. TYS'nin 30"u aş-
kın yöneticısi 141. maddeden askeri
mahkemelerde yargılandı. Ancak bu
kısageçmiş siyasal iktidarlan düşün-
dürmemişebenzıyor... Geçmişebak-
tıgımızda sansüre ugramış. göstenm-
den kaldırılmış nıce sanat yapıtı ile
karşıla^ıyoruz. Yazarlann kıtaplan
toplatılıyor. Kısaca yasama organı.
insan haklanna aykırı yasalarla yar-
gıyı kendi mantıgıyla yönlendiriyor.
En temel sorunumuz bu...
- Sanatçılann, aydınlann örgütlü
otarak bareket etmesi, demokratik-
leşme sürecini nasıl etkilemiştir?
KURDAKUL - Sanatçı, toplumun
sözcüsüdür. Bu görev ı yapıtlarıyla
yerine getirdigi gibi vatandaş olma-
nın bilinciyle de yerine getirmelidır.
Demokratikleşmenin vazgeçilmez
koşuludur bu. Yazar olarak, öncelık-
le okurlanmi7 bize böyle bir soruın-
luluk yüklüyor.
- 27 martta gercekfeştirilen ilk ku-
rultay, örgüdülük \<e sanatta özerklik
konulannda ne gibi karanımlar elde
etti?
KURDAKUL-Özerk Sanat Kuru-
lu Ginşim Konseyı'ni oluşturarak sa-
natçı birlikteliğini kanıtladı ve ıstem-
lerini açığa çıkarmış oldu. Bu istem-
ler düşünce ve ifadeözgürlüğüne ılış-
kin TBMM'ye yöneltılmiş istemler-
di.
-2. Sanatçılar Kurultayı'nın hedef-
leri nelerdir?
KURDAKUL- Yakın vadede. Tür-
kiye Sanat Kurumu'nu oluşması yo-
lunda yapılan tartışmaların karara
baglanması, düşünce ve yaratma öz-
gürlüğûnü engelleyen yasaklarla sa-
vaşım ve sanatçı örgütlennin birlik-
teliğini korumak. Kurultay süresince
bir taraftan da sanat dalları arasında
federatif bir yapı oluşturulmaya çalı-
şılacak. Ancak birincil amaç, Türki-
ye koşulları içerisınde, sanat örgütle-
rinin birlikteliginin yanı sıra 'Ozgür
ve özerk sanat nasıl sağlanır' sorusu-
nunhukuksal umaryollarınıaramak.
Bu defa 50'ye yakın dernek katılıyor
kurultaya. Hazırlanan çalışma rapo-
ru Ü7erıne tartışılacak ve raporun
TBMM'den geçmesıne çalışılacak.
Zaten asıl savaşım orada başlıyor.
TBMM'deki millervekıllerinin dün-
yaya bakışı ve uygarlık anlayışı ile
sanatçtlann uygarlık anlayışlannı bu-
luşturmaya çalışacaktır bu kurultay.
T.C. Anayasası'nın 64. maddesin-
de de belırtıldiğı gibi "sanatsal orta-
mın oluşması amacıyU sanat alanla-
n \e kamu \onerim alanlanmn ilişki-
lcrini düzenlemek \vsanatsa)ortamın
geliştirilmesinin saglamak için kamu
fonlan ile özel yasalarla yaratılacak
başka kay naklan doğrudan sanatçı-
lann yonlendini'eğitüzelkişUikie, yö-
netsel ve mali özerküğe sahip bir ku-
rura" olacaktır Türkiye Sanat Kuru-
mu. Bızım birincil görev ımız, ulusal
benliğimizi, Anadolu uygarlıklarını
kültür emperyalizmine karşı koru-
maktır. Bu tarihsel görevi yerine ge-
tırecek Türkiye Sanat Kurumu da öz-
erk olmanın dışında özgür bir
yapılanmadır.
S A N A T Ç I L A R K U R U L T A Y I Ü Z E R İ N E G Ö R Ü Ş L E R
HÜSAMETTİN KOÇAN (Ulusal Sa-
nat Kurulu Başkan Yardımcısı):
Bu kurultay. kendini tüketen kurultaylar-
dan farklı bir yapıya sahip. Herşeyden ön-
ce dinamızm taşıyor. Bugüne dek devlet.
kültür ve sanata çok operasyonel yaklaştı.
Bu alanlardaki etkinlikleri yeterince izle-
yemedi. Artık Türkiye'de sanat adına üre-
tilen her şeyin uluslararası arenaya taşın-
ması gerekiyorçünkü. Türkiye'de artık sa-
nat ve sanatçı ağırlıklı bir dinamızm kaza-
nıyor. Sanat ve sanat yapıtı bugüne dek
toplumla yeterince kucaklaşamadı. Bunun
da en önemli nedeni, sanatın devlet tarafın-
dan yönlendirilmesidir.
Oysa ünıformalı kültür olmaz... Devlet
bürokrasisi sanatın gelişen dinamiklerine
uyum sağlayamadığı için. Türkiye ile di-
ğer Batılı ülkeler arasında sanatsal üretim
açısmdan ciddi birmesafegirdi. Ulusal Sa-
nat Kurulu'nun oluşması bu mesafenin or-
tadan kalkması anlamına geliyor. Sürekli
değışen siyasal iktidarlann sanat üzerin-
deki baskılanna son veriyor. En önemlisi
de sanat ve kültür ortamının ciddi biçimde
demokrattkleşmesı anlamına geliyor. 2.
Sanatçılar Kurultayı bu anlamda devletin
yetkilerinin sivil topluma deyredilmesi yö-
nünde atılmış bir adımdır. Özerk Türkiye
Sanat Kurumu'nun yasa taslağı konusun-
da önemli bir çalışma gerçekleştireceğiz.
Sanatçı örgütlenmelerinin nasıl sağlanabi-
Hüsameftin Koçan Başar Sabuncu Ahmet Gülhan Mahir Günşiray Fuat Güner
leceği ve yasalann düzenlenme yollanna
dair bir siv il dinamik yapılanma oluşturu-
lacak. Bu kurultay. hem sanatın özerkleş-
mesi hem de Türkiye'nin demokratikleş-
mesi ıçin son derece önemli bir adım ola-
cak.
BAŞAR SABUNCL' (Sahne Sanatları)
2. Sanatçılar Kurultayı ülkemizin sanat
yaşamında sanat alanına aktarılan kamu
fonlannın yönlendırilmesinde yalnızca sa-
natçılann ve onlann demokratik örgütleri-
nin söz sahibi olmasına yönelik Türkiye
Özerk Sanat Kurumu girişimınin ilen bir
adımıdır.
Ulusal Sanat Kurulu ile Girişim Kuru-
lu'nun ortaklaşa hazırladıklan yapılanma
tasansını, sanatçı kuruluşları dclegelennın
önerileri ile zenginleştirerek cumhuriyet
tarihimizin en önemli özgürleşme hareket-
lerınden birini daha ileri biraşamaya ulaş-
tıracağız.
MAHİR GÜNŞİRAY (Sinema)
Yönetimlerini gerçekleştıremeyen. dü-
şünce özgürlüğünü yaratamayan bir ülke-
de sanatın ve sanatçının kendisini gelıştır-
mesi olanaksızdır. Bunu görmemek daha
da olanaksızdır. Istenmediğı apaçıktır. Bu
nedenledir ki sanatçı örgütlerinin birlikte
hareket ederek. idari ve mali özerkliği olan
bir 'Türkiye Sanat Kurumu' oluşturmak-
ta ısrarlı olmalan gerekmektedir. Bu amaç-
la 41 örgüt tarafından gerçekleşmesi sağ-
lanan 2. Sanatçılar Kurultayı'na tüm sa-
natçılann ve-iik kezdeolsa- medyanın. bir
televizyon kanalının bir pop sanatçısının
hamuraçmasmı beş dakıka haberlerde an-
latması kadar olmasa da, ilgı göstermesı-
nin önemli olduğu ınancındayım.
AHMET GÜLHAN (Tiyatro)
2. Sanatçılar Kurultayı. sanatın önünü
açmak. sanat örgütlenni ortak bir düşünce
doğrultusunda bir çatı altında toplamak,
yaratma özgürlüğünün önündekt engelle-
ri kaldırmak, yaşayan sanatın yaşama ge-
çirilmesine yönelik projeler üretmek. ge-
leceğın kültür ve sanat gereksinimlerini
saptamak amacıyla toplanıyor. Kültür Ba-
kanlığı ile Türkiye Sanat Kurumu arasın-
da ınızalanan protokol ile yaşayan sanata
(müzik, tiyatro. yazın, plastik sanatlar. si-
nema. opera-bale) ilişkin projelenn bıçım-
lendirilmesi ınısıyatifinin. bu alanlarda et-
kinlik gösteren sanatçı örgütlerine devre-
dilmesi kanımca en önemli gelışmelerden
biri. Türkiye Sanat Kurumu. bir dernek ya
da bir meslek odası değil: Türkiye'nin kül-
tür ve sanat gereksinimlerini belirleyen ve
geleceğe dönük projeler oluşturacak bir
yapılanma olacaktır
FUAT GÜNER (Müzik)
2. Sanatçılar Kurultayı. sanat örgütieri
arasında bugüne kadar birbirinden kopuk
olarak seyreden ilişkilerin bir bütün halın-
de tartışılacağı bir buluşma ortamı yarat-
mayı amaçlıyor. Kurultayda tartışılacak,
yasa tasansı hazır olan Türkiye Sanat Ku-
rumu ile Türkıye'nin sanat politikasında
söz sahibi olması hedeflenen bir yapı orta-
ya çıkıyor. Yaşayan sanatlarla ilgili olarak
etkınlik göstermesinı ıstediğimiz bu ku-
rum Kültür Bakanlığı'nın bu alandakı gö-
rev veetkınliklerinide bir bakımahafiflet-
mış olacak ve sanatın ıçınden gelen kişı ve
kurumlann daha etkin olmasını sağlaya-
cak. Tabıi. bu Türkiye'nin sanat poütika-
sını 10-12 kişilik bir kurulbelirleyecek an-
lamına gelmemeli... Türkiye Sanat Kuru-
mu, TBMM ve siyasi partilerlegenişbiriş-
birliği içerisınde hareket ederek, kültür ve
sanat politıkalannı belirleyecek.
1 5 . U L U S L A R A R A S I Î S T A N B U L F İ L M F E S T Î V A L Î
BUGUN
EMEK: 12.00: Cennetten de Garip / 15.00:
Betty 18.30: Cennetten de Ganp < 21.30: Betty
FÎTAŞ 1: 12.00: Kınk Kalpler Adası / 15.00:
Yaşasın Aşk / 18.30: Kmk Kalpler Adası / 21.30:
Yaşasm Aşk
FİTAŞ2: 12.00: lyi GecelerPrens ' 15.00:
Dünyanın Nefesini Tuttuğu Gün / 18.30: lyi
Geceler Prens / 21.30: Dünyanın Nefesini
Tuttuğu Gün
FtTAŞ3: 12.00: Aşk Ölümden Soğuktur 15.00.
Sekizinci Saat' 18.30: Özlem...Düne...
Bugüne...Yanna 21.30: Sokaktaki Adam
ALKAZAR: 12.00: Metropolis / 15.00: Ziyan
Olan Aşk 18.30: Metropolis / 21.30: Ziyan
Olan Aşk
REKS: 12.00. lkı Yeşil Tüy / 15.00: Düşkün
Melekler» 18.3O:KJZI1 > 21.30: Oyunun Kuralı
KACIRMAYIN
Günün programında, festivalin "Ustalara Say-
gı" bölümünde yer alan iki yönetmenin filmi gös-
teriliyor: Amerikalı yönetmen Jim Jarmuschun
1984 yapımı filmi "Cennetten DeGarip" ile Hong
Konglu yönetmen Stanley Kwan'ın "Kızıl"!.
r984'te Cannes Film Festivali'ndc Altın Kamera
Ödülü kazanan "Cennetten De Garip", Amerikan
rüyasına ilişkin, uzun, durgun, siyah beyaz görün-
tüîerden oluşan ironik bir yol filmi. Stanley
Kvvan'ın "Kızıl" filmi ise bir kadın ve erkeğin gü-
nümüz Hong Kong'unda başlayan ama sıradışı
olaylar sonucu geçmişe, 1930'lu yıllann Hong
Kong'unun tiyatrolan, genelevleri ve afyon ba-
takhanelerine uzanan öyküsünü anlatıyor.
PORTRE FRITYLANG
1890-1976 yıllan arasında yaşayan ünlü yönetmen
Fritz Lang'ın filmleri. büyük bilinmez güçlerin etkisi al-
tındaki bir dünyaya götürür ızleyiciyi. sanki her şey ma-
tematiksel bir kesinlikle şekillenmiştır: bireyin etkinlıği
sıfınn altındadır! Polıs. kötü adamlar. Naziler vs. olmaz-
sa o zaman ya Tann ya da insanırt kendi hayvani dogası
tarafindan yokoluşa sürüklenecektir karakterler... Viya-
na Grafik Sanatlar Akademisi'nın Teknik BilimlerBölü-
mü'nde eğitim gören Fritz
Lang. ailesinin onun için
seçtiği meslekten hoşnutol-
mayarak kaçarak Münih ve
Parıs'te sanat eğıtimi aldı.
Okul yıllarından sonra
Çın'den Endonezya'ya As-
ya kıtası da dahil olmak üze-
re yıllarca dünyayı dolaşan
Lang. 1913 yılında resim
yapmak için Paris'e döndü.
İkinci Dünya Savaşı başla-
yınca Avusturya ordusunda
göreve çağrılan. savaştan
sonra Berlin'de önce öykü
editörlüğü. ardından senar-
yo yazarlıgı ve oyunculuk yapan Fritz Lang. I919'da ilk
filmi "Melez"ı çekti. Bugün festival programında yer
alan başyapıtı
>4
Metropolis"ın ardından Göbbels'den Na-
zi film endüstnnin başına geçmesi ıçin teklifalan Fritz
Lang. bunun üzerıne Almanya'yı terkederek önce Fran-
sa'ya. ardından Amerika'ya gıtti. 1976 yılında Los An-
geles'de ölen Fritz Lang, hem Alman hem de Amerikan
sinemalannın "su götürmez yaratıcı devlerinden biri"
olarak nitelendirilıyor.
'Uzakdoğu'nun Antonionisi'nden
CUMHUR
CANBAZOĞLU
Üç kişinin kullandığı bir
apartman dairesi: gıcırgıcır
ve satılık. Kullananlardan
birincisi. daireyi pazarlaya-
cak emlakçı kız Mai. ikinci-
si sokaklarda kadın elbisele-
ri satan sevgilisi Ah-Jung,
üçüncüsü davetsiz mısafir
Hsıao-Kang. Oçüncü kişı
bir gün kapının üzerinde
bulduğu anahtarla içerı giri-
yor ve gizlice dairede yaşa-
maya başlıyor. Daire içinde-
ki bu garip rrafik. genelde
rrajik ögeler içeren konuyu arada sırada komediye
taşıyor. Tçerdeki komedi, kahramanlann çaresizliğin-
den doğan sevimsiz, rahatsız bir ortam. Bir bölüm-
dekı diyalogda da verildiğı gıbı. ağlamamak ıçin gü-
lünüvor filmde. Malezyalı yönetmen Tsai MingLi-
ang'ın ikinci uzunmetrajlıçalışması "Yaşasın Aşk".
] 994'de Vcncdik Film Festıvali'nde Mancheski'nin
"Yağmurdan Oncesi"ylc birlikte Altın Aslan almış,
önemli bir film. flk uzun metrajlı denemesi "Neon
Tannnın Asileri" (1992) ile Avrupa'da ilgı toplayan
37 yaşındakı Tsaı Ming Lıang. tiyatro ve Tv yönet-
mcnliğınden geliyor. Avrupa, bu genç yönetmene
Venedik'teki başansından sonra "Uzakdoğu'nun
Antonionisi" diyor. Nedeni. "Yaşasın Aşk"taki ken-
di kendini anlatan Antonionivari sahneler. Örneğin,
filmin son beş dakikası. Yang Kwei-Mei'nın ağla-
maklı yüzünü seyrederek tükeniyor. Ilk 23 dakika da
söz yok, müzik ise hiç yok filmde. Son dönemde
söyleyecek farklı şeyi olan yönetmenleri hemen baş-
tacı eden piyasa. Tarantino'nun ardından Uzakdoğu-
lu genç yönetmenlen rutmaya başladı. Bunlardan
biri de Tsai Ming Liang. Genç ınsanlann tutku ve
arzulannı anlatmadaki eksikliğinı, gençlerin yalnız-
lığını. doyumsuzluğnnu vurucu ve cesur sahnelerle
anlatıyor Malezyalı yönetmen. Filmde boşa harcan-
mış tek kare yok. Uzakdoğu sinemasıyla ilgili festı-
valdekı en önemli rehber fılmlerden biri. "Yaşasın
Aşk."
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Tarihsel Değepleri
Kopuma Bilincimiz...
Zeus Sunağı'nın kağnılarla, gemilerle Almanya'la-
ra götürülmesinden haberi bile olmayan Osmanlı pa-
dişahı Abdülaziz pehlivandı.
Troya'yı, Bergama'yı, Anadolu'yu gören Mustafa
Kemal.
Eskiyi görme, uzağı görme yeteneği gibidir. Yüz-
de yüz tarih bilincine bağlı.
Pierre Loti'cilerin anladığı eski başka, geleneksel
kültür mirasına sahip çıkma bilinci başka.
Yıllar yılı bu iki seçenekten birincisi dayatıldı ülke-
mizde.
Pierre Loti duyarlığı.
Evrensel değerler hazinesi SİT alanları tarumar edi-
lip arsa korsanlarına...
Mehter gösterileri bize.
Geleneksel kültür rnirasına sahip çıkacak olan "Ko-
rvma Kurullan"n\n siyasal iktidatiarca özgür bırakıl-
maması sonucudur bu.
12 Eylül yönetimi ne hakla dağıttı özerk Anıtlar
Yüksek Kurulu'nu?
Şimdi de, yeni hükümetın Kültür Bakanı hangi ge-
rekçeye dayanarak bilim adamlarını görevlerinden
alıyor?..
Bu soruların yanıtını Anıtlar Yüksek Kurulu eski ge-
nel sekreteri (1970-79) değerli dostum Besim Çe-
çener'den sordum.
Gönderdığı yazıyı okurlanma sunuyorum:
"Kültür ve doğa varlıklannın korunmasında en
önemli kurum konumunda olan 'Koruma Kurullan'
üzerinde oynanan olumsuz oyunlar yalnızca bugü-
nün sorvnu değil. 1970-80arasında eskiAnıtlar Yük-
sek Kurulu 'nun korumayla ilgili olumlu tutumu ve al-
dığı kararlar, en kolay ve en akıl almaz haksız kazanç
kaynağı spekülatif kentleşme rantlarını paylaşan bir
avuç insanı rahatsız etmiş, 1980 darbesi bu kişilere
havadan kazanma yolunu açmıştır.
'Askeri konsey' 1983te yetkilerini devretmeden 3-
4 gün önce 2863 sayılı yasayı onaylayarak Anıtlar
Yüksek Kurulu'nu lağvetmiş, yerine 15 koruma ku-
rulu getirmiştir.
Amaçlanan neydi?
Amaçlanan; bilgi, deneyim ve bilinçleri olan üye-
lerin çoğunlukta olduğu özerk Anıtlar Yüksek Kuru-
lu 'ndan kurtulmak, yerine siyasal iktıdara bağlı, iste-
nilenler karşısında direnmeyen kurullar oluşturmak-
tı.
Buna karşm son 4 yılda sorumluluk duygusu taşı-
yan Prof. Dr. Emre Kongar'/n müsteşariık görevine
getirilmesi, koruma alanında kültür mirası bilinci ta-
şıyanlara soluk aldırıcı bir hava estirdi.
özellikle SİTkararian ile geniş alanlara getirilen ve
aslında sadece spekülatif kazançlan engelleyen,
ama bilimsel açıdan hak edilen inşaat haklannı asla
kısıtlamayan koşullar, katrilyonlarla, ifade edilebile-
cek haksız kazanç eylemlerine hazırlanmış kimsele-
rin doğal olarak tepkilerini çekti.
Bu nedenle 'Koruma Kurulları'nda yapılan bugün-
kü değişiklikler 1980'liyıllan anımsatıyorbize. Yasa-
lann delik deşik edileceği kanısını taşıyor ve yaratıl-
mak isteriilen durumu, 12 Eylül yönetiminin amaç-
lanna uygun biçimde rayına oturtma hareketi olarak
yorumluyoruz.
Tıpkı, Sayın Emre Kongar'ın müsteşarlıktan ayrıl-
masından hemen sonra Çeşme Yarımadası'ndaki
araziyağmasını engellemekten başka günahı olma-
yan izmir Koruma Kurulu üyelerinin işten el çektıril-
mesi olayındaki gibi.
Yasal yetkileri doğrultusunda kapsamlı SİT karar-
lan alarak kenti koruma bilincine gölge düşürmeyen
istanbul 1, 2, 3 numaralı 'Koruma Kurulları'nda gö-
revli yurtsever bilim adamlannın görevlerinden alın-
ması karannı tepkiyle karşılamamız aynı kaygılardan
kaynaklanıyor.
Kent yağmalanması sorununu çözecek tek yasal
yol şudur bence:
'Koruma Kurulları'n/n özerkliği..."
Besim Çeçener'in gösterdiği yol demokrasi gere-
ği değil mi?
Sorunun yanıtını 12 Eylül sonrası kültür bakanları
versin.
Talimhane'de iki yeni kısa oyun
• Kültür Servisi - İstanbul'un yeni kültür
merkezlerinden Talimhane'de kültür sanat etkinlikleri
bu akşam sahnelenmeye başlanacak olan iki yeni kısa
oyun: "Mavi" ve "Gökyüzünde Bir Kıyı". "Mavi",
senaryosunu Derek Jarman'ın yazdığı. Tank Günersel
ve Mahperi Mertoğlu'nun çevirdiği, Berrin Akdeniz'in
oyunlaştırdığı biryapıt. "Gökyüzünde Bir Kıyı" ise
Oben Güney'in yazdığı Burak Davutoğlu. Şebnem
Köstem Kocatürk ve Aziz Mullaziz'in rol aldıklan bir
oyun. Oyunlan Arif Akkaya yönetiyor. "Mavi" ve
"Gökyüzünde Bir Kıyı" 1.6, 15 ve 22 nisan
tarihlerinde saat 19.00'da sahnelenecek.
Sivil Toplum Kupuluşları Rehberi
• Kültür Servisi- Tarih Vakfı Sivil Toplum
Kuruluşlan Bilgi Merkezi mayıs ayında Sivil Toplum
Kunıluşlan Rehberi'ni Türkçe ve İngilizce olarak
çıkanyor. Rehberde iki bin kadar demek. vakıf, meslek
odası. sendika, koperatif birliği. yurttas. girişimi ve
kültür amaçlı ticari kuruluşlann merkczleri yeralacak.
Rehbere katılabilmek için STK Bilgi Merkezi'nin
hazırladığı bilgi formunu doldurmak yeterli olacak.
Bilgi formlan, Türkiye Ekonomik ve Toplumsa! Tarih
Vakfı'nın Zindankapı, Değirmen Sokak, No:l5,
Eminönü adresindeki binasından edinilebilir.
Fotoğraf ve tiyatro kursları
• Kültür Servisi - Toplumsal Araştırmalar Kültür ve
Sanat Için Vakıf Kadıköy Şubesi'nde fotoğraf ve
tiyatro kurslan başlıyor. Hasip Uras tarafından
verilecek olan fotoğraf kursu, perşembe günü başlıyor.
Jki ay sürecek ve perşembe günleri gerçekleştirilecek
olan kursun aylık ücreti iki yüz bin TL. 5 ile 12 yaş
grubundaki çocuklaria tiyatro çalışması ise pazargünü
başlayacak. Herpazar 14.00- 16.00 arasında yapılacak
çalışmalann aylık ücreti beş yüz bin TL. Başvuru için
adres: Ali Suavi Sokak. No:9. Bahariye Kadıköy. Tel:
346 53 33
'Uçan Rl'
,' Kültür Servisi - Walt Disney çizgi roman ve
kitaplannı yayımlayan Milliyet& Egmont Yayıncılık
bugünden itibaren yeni birdergi çıkarıyor: "Lçan Fil".
İki ayda bir yayımlanacak olan dergi 4-7 yaş
grubundaki çocuklar için hazırlanıyor. Avrupa'da tam
19 ülkede 1991 yılından beri yayımlanan dergi
Türkiye'de de Avrupa ülkeleriyle eşzamanlı olarak
çıkacak. Walt Disney'in bütün sevilen kahramanlannın
serüvenleri ve ceşitli bilmece- bulmaca, oyun ve
şiirlerin yer aldığı dergi, göze hitap ettiği kadar
çocuklann sağlıklı gelişimini de amaçlıyor. Dergide
yer alan metinler. profesyonel bir çocuk kitaplan
yazan olan Ingiliz Ann VVright tarafından yazılıyor.