Katalog

1 NİSAN 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Sosyal Demokrat Değişim"Sosyal Demokrat Değişim" dergisinin ilk sayısı yayımlandı. Derginin kuaıcuları arasında Taner Berksoy, Sencer Ayata, Uğur Biike, Yurdakul Fincancıoğlu, Korel Göymen, Yakup Kepenek, Izzettin Önder, Bülent Ozükan, Burhan Şenatalar, Zafer Üskül, llhan Tekeli de bulunuyor. Korel Göymen, derginin çıkmasından önce yaklaşık 1.5 yıl, nem sosyal demokrasinin kuramsal boyutlan açısından çalışmış, hem yerel yönetim düzeyinde ya da merkezi hükümet içinde sosyal demokrasinin uygulamasında sorumluluk üstlenmiş hem de sosyal demokrat partiler pratiğinden yola çıkan kişilerin bir araya gelerek tartışma ortamı yarattıklannı anlattı. Derginin ilk sayısında yer alan yazıların bir bölümünün böylece oluştuğunu kaydeden Göymen, "Temel gözlemlerimiz arasında Türkiye'de siyasetin genel tıkanıklık, özelde de sosyal demokrat partilerin, ideolojtyi değişen dünya dinamik/eri ve Türkiye'nin gerçekleri ve öncelikleri çerçevesinde yorumlamakta, somut politikalar üretmekte ciddi güçlük içinde olduğunu gördük" diyor. Derginin ilk sayısında, Erol Tuncer'in 24 Aralık seçimlerine ilişkin sayısal değerfendirmesi ılgi çekici. ODTÜ öğretim üyelennden Oğuz Işık ile llhan Tekeli'nin yazılan ise, solda önemli tartışmalara yol açabilir. Çünkü, her iki isim de makalelerinde, dünya ve Türkiye'deki gelişmelere bağlı olarak ulus devleti, temsilı demokrasiyi ve sosyal devlet anlayışını sorguluyorlar. içindekı görüşlere katılır ya da katılmazsınız, ancak okunması gereken bir dergi. Dergi ile bağlantı kurmak isteyenler ıçin adres ve telefon verelim. "Sosyal Demokrat Değişim, Sûmbül Sok. 33/1,1. Levent/ İSTANBUL. (212) 269 42 80" Solda kıpırdanma "Demokratik Sol Düşünce Derneği", bundan yaklaşık bir ay. önce kuruldu. Başkanı avukat Suat Öney, Genel Sekreteri de Zafer Gürieyik. Dernegin kuruluş bildirgesinde şu çağn var: "Demokrasi savaşımının, ancak ve ancak örgütlü olarak verileceğinin bilincinde olan derneğimiz kuruculan; insanın insanı ezip sömüremediği hakça bir düzen özlemi içindeki, ulusal bütünlükten yana, laikliğin ödünsüz yandaşı, tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye özlemi içinde olan tüm Atatürk Cumhuriyeti savunuculannı derneğimiz çatısı altında, birlikte demokrasi savaşımını vermeye çağınyor." Gürfeyik'e göre, dernek daha çok ger.çlere yönelik çalışacak. Gençlikten korkan bir toplumun geleceğinın olamayacağı kanısını taşıdıklarını belirten Gürleyik, kurucularının çoğunluğunun üniversitelerde okuyan ve çalışan gençlerden oluştuğunu ifade ediyor. Dernek, demokratik sol kültürün tartışıldığı, "demokratik sol düşünce forumlarTnı peşpeşe duzenlemeyi de amaçlıyormuş. Dernegin adresi "Izmir (1) Caddesi 22/18, Kızılay Ankara" Solda, son günlerde bir kıpırdanma gözleniyor. lyiye işaret. Uygarlık simgeleri B aşkanlığını Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın yaptığı Kamu Işletmeciiiğini Geliştirme Merkezi (KIGEM) Vakfı'nın kuruluş kokteyli geçenlerde yapıldı. Kokteylde, bir kısmı şimdi aramızda olmayan ve toplumun çıkariannı ömrü boyunca savunmuş ve kendisini Türk sanayiine adamış 4 kişiye ödül verildi. Gelin, KİGEM'in ödüllendirdiği bu "isimli kahramanlan" tanıyalım: TahsinYalabık: 1914 doğumlu. 1936'da MTA bursu ile Belçika'da başladığı maden mühendisliği egitimini, II. Dünya Savaşı nedeniyle Columbia Üniversitesi'nde tamamladı. Türkiye'de hiçbir maden şirketinin olmadığı ve tüm madenlerın Ingiliz, Fransız, Italyan ve Almanlar tarafından işletildiği bir dönemin mühendisiydi. Türkiye'nin, birçok konuda aldatıldığını ya da yanlış bilgilendirildiğini çoğu kez bizzat yaşadı. Bor madenlerinin, bunlan 100 yıldır işleten ingilizlerin elinden kurtarılmasında büyük katkısı oldu ve 1959'daEtibank'ın bir ihracatçı olarak dünya piyasalanna girmesini ve daha sonra tümüyle devletleştirilmestni sağlayanlardan oldu. Cemalettin Çandarfı: 1921 'de doğdu. Mühendis oldu ve Fransa'da eğitim gördü. 1945'teEreğli Kömür işletmeleri Kozlu bölgesinde çalışmaya başladı. 1987'deemekli olana değin, açık ocak ve yeraltı mühendisliğinden işletme müdürlüğüne kadar her kademede hizmet ettiği Garp Linyitleri Işletmesi'ne geçti. Çandarlı, kokteyle gönderdiği mesajda şöyle diyordu: "Türkiye'nin genel enerji ve yakıt politikasına uygun olarak devlet Çalıkuşu'nu satmayın K uşadası Ticaret Odası Başkanı Ali Ergüi, gazetelere bir mektup gönderdi. Mektubun konusu, bir okulun satılması. Okul da öyle sıradan bir bina değil. Özelliğini, mektuptan öğrenelim: "1873 yıhndan, yakın zamanlara kadar eğitime hizmet veren, 1. Dünya Savaşı sırasında hastane olarak kullanılan ve kahraman askerierimizin yaralannın sanldığı, edebiyat klasiklerimizden Çalıkuşu romanına konu olan tarihi 7 Eylül llkokulu binası ile yine 1873 yılından cumhuriyetin ilantna kadar Mektebi Iptidai ve Rüştiye Mektebi olarak kullanılan, cumhuriyetin ilanından günümüze kadar sayısız değerli Kuşadalı'ya eğitim imkânı sağlayan ve ulu önderimiz Atatürk'ün dava arkadaşı, ilk Iktisat ve Adliye Vekillerimizden Mahmut Esat Bozkurt'un adını taşryan ve halen ilkokul olarak kullanılan Mahmut Esat Bozkurt llkokulu, turistik ilçemizde sayılan gittikçe azalan kültür miraslanmız arasındadır." Işte, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından satılmak istenen okul bu. Bırakın satmayı, bir çırpıda onlarca imam-hatip okulu acabilen Milli Eğitim Bakanlığı'na Ali Ergül'ün önerisi şu: "HABİTAT-ll'ye ev sahipliği yapacak olan ülkemizde, bu binalann tapusu Milli Eğitim Bakanlığı'na ait olabilir. Ancak asıl sahibi, 123 yıldan beri bu binalarda eğitim gören ve binalan koruyan Kuşadası halkıdır. Kuşadası Ticaret Odası olarak, alınan satış karannın durdurulmasını ve binalann satışı yerine, Kültür Bakanlığı'nca restore edilerek, müze ve sergi salonları haline getirilerek, ülke turizmine katkı sağlamasını arzu etmekteyiz. Eğer görev verilirse, Ticaret Odamız sorumluluğunun bilinci içinde bu yapılan restore ederek, müze haline getirmeye hazırdır." Çalıkuşu'nu, bir kez daha sevdiğine kavuşturmak, Milli Eğitim Bakanı Sayın Turhan Tayan'a bağlı. Öztürkçe hamsî Eski Türk Dil Kurumu üyelerinden, yazar Talip Apaydın, balık almak için Sakarya Caddesi'ne varmış. Bakmış, balıkçılar avaz avaz bağınyorlar: "Hakiki hamsi, hakiki hamsi!" Eh, balıklar da eski hamsilerin boyutunda. Göz doyuran türden yani. Balıkçıya demiş ki. "Alacağım, almasına da, bırak bu 'hakiki hamsi'yi. Gerçek hamsi diye bağır. Daha çok alıcı toplarsın." Müşteri velinimet ya, balıkçı, sözünü değiştirmiş: "Gerçek hamsi, gerçek hamsi!" Rastlantı belkı, Apaydın'dan sonra birkaç alıcı daha çıkmış. Yandaki bahkçıda şafak atmış. Alıcılar hep oraya yönelince, o da çığlığını yükseltmiş: "Hamsinin gerçegi burada!" Diğeri, durur mu? "Niye ağız değiştirdin len? Seninki hakiki, benimki gerçek." Başlamış mı, bir ağız dalaşı. Apaydın, parayı ödeyip dükkândan çıkarken, balıkçının ağzı kulaklarındaymış: "SağoJ ağabey, tuttu bu gerçek hamsi sözü. Yetiştiremiyorum, baksana." devamlı, düzenli ve istenilen kalitede kömürü üretebilir. Bu kömürleri özel sektörün sırf kâr amaçlı çalışması riskine atmak akıllıca bir iş olmaz. Yeraltı servetleri devletindir." Selahattin Şanbaşoğlu (Ihtiyar demirci): 1907de doğdu. MKE bursuyla Almanya'ya gitti. Metalurji Mühendisi olarak ülkeye döndüğünde Askeri Fabrikalar Çelik Fabrikası'nda Dökümhane Mühendisi olarak göreve başladı. Maden Hurdacılığı A.Ş., Maden Arama ve EtüdA.Ş., METAŞ, MKE Genel Müdürfüğü. Türk Traktör Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. Kardemir'in üretime başlaması için verdiği uğraşın çok daha fazlasmı 1994'te bu işletmenin kapatılmasını önlemek için harcadı. Ihsan Topaloğlu: 1915te doğdu. Almanya'da başladığı kimya mühendisliği egitimini ve doktorasını Isvıçre'de tamamladı. MTA, TPAO ve Etibank Genel Müdürlüğü yaptı. "Milli petrof" davasının savunuculanndan, PETKİM-İPRAŞ- İPRAGAZ'ın kurulmasının öncülerinden, ODTÜ'de maden ve petrol mühendisliği bölümlerinin açılmasının önderlerinden oldu. Heyyy, size sesleniyoruz, köşe dönücüler, bireyci çıkarlar peşinde koşanlar... Bu isimlerin hepsi, Türkiye'nin gökyüzüne uzanan uygarlık bacalarıdır. Haberiniz ola. KİM KİME DIM DUMA BEHİÇAK HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVUT NVRI KCRTCEBE h Wiw AMAM/Z TAHSUftıU? I YAPIOKZ ?. LA Efil . (ZÜ2SJ- Af #HLU BULUT BEBEK MIRMIRLAR IĞURMRAK A B 0 F MA ^ M U C A UK'JTM ı A«ANi2C>Au:.' EN y )(A* A A\ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKA\ I \isan YIUNDÖMÜNCU AYL /MS/e./sce VS ALMAAI- CADA 'APR/L, Ave.lL OCAKA r AçjuAfc"rre.. //t/A/C/ AYIYOI. ıMPAEATD/e ZAAJANItJDA, HrSA BİE. SüfiZe fÇtAt T * PEA/AAİŞT/. &SAAJSA '&A, YtLtNA DEĞİK1 Y/LSAft SAYILAKI N/SAA/ AYfAJfAJ 6r£f, YSKiAfi OCAĞfA/ erfoetc iç,/fj çeşiru YAPU4YA BAÇLAM/ŞTI. SU KALAISA "POlSSOM "A//SAA/~ , sü/s- YAHICJE tZÖ/CEfiJL/ B'/Z. IC£U- M£Pr/Z. "A//SAAJ YAGMU/ZSUZ, MAYtS GÜLSÜ2. OLMAZ" (St- /JİSAAJ AY/N/M £fij <S/fL/ OLUŞUPU/S. OSMAML/ D£1/- LBTJ ZAMAH/fJOA, N/SAM/fJ fLK *A/rSAA/ SUYU* DİYE . ÇOK Çrf^ALf OLPUĞU Bü yAĞMÜE. SUytJ H£M£U SlG. KABA ACM/P PADİ- ŞAHA •SUHULlUe.SA BİAJ ÇATALCA 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1995/205 Davacı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili Av. K. Şule Akdeniz tarafından. davalılar Metin Demırkıran. Alaattin Demirkıran. Ahmet Ad- nan Demirkıran. Erhan Akbulut vs. aleyhine açılan, Çatalca Çilingoz Mahalle/Mevkii 11 pafta 2896-2897-2898-2899-2900 parsellerin tamamının mü\ekkilı ıdare tarafından kamulaştmlmış olması nedeniyle idare adma tescili davasının yapılan açık duruşmasmda, yapılan zabıta soruşturmasında ve yapılan araştırmalarda davalılar Metın Demirkıran, Alaattin Demırkıfan ve Ahmet Adnan Ekşioğlu'nun adres- leri lespit edilemediğınden, dava dilekçesı ve duruşma gününün ilan yoluyla duyurulmasına karar venlmiştır. istanbul, Çatalca Binkılıç Köyü'nde ıkamet etmekte olduğu bildırilen davalılar Metin Demirkıran, Alaattin Demirkıran ve Ahmet Ad- nan Ekşioğlu'nun duruşmanın atılı bulunduğu 28.5.1996 günü saat 09.30"da Çatalca 1. Aslıye Hukuk Mahkemesi duru^ma »alonunda hazır bulunmalan veya kendilennı bir veÂillc temsil ettirnıelen. aksi halde HLMK'nın 213. ve 377. maddelerı uyarıncaduruşmayagelme- digı takdirde yargılamaya yokluklarında devam edilıp hüküm venleceğı, dava dılekçesının tebliğı yerine geçmek üzere ilanen duyurulur. 1.3.1996 Basın: 77%6