27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART1996CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tüpgaza yüzde 15 zamHaber Merkezi - Halk arasında tüpgaz olarak bilinen Ltkit Petrol Gazı'nın (LPG) perakende satış fiyatlan yeniden belirlendi. LPG rafineri çıkış fiyatının önceki gün yapılan akaryakıt zammıyla yüzde 15 orarunda artınlmasından sonra dağıtım firmalan. tüpgaz fiyatlannı dünden geçerli olmak üzere, ortalama yüzde 14-15 arasında değişen oranlarda arttırdı. Yeni ayarlama sonrası fiyatlar şöyle oluştu: 2 küogramhk piknik tiipü: Ankara ve îstanbul'da 82 bin lira, Izmir'de 80 bin lira. 12 kilogramlık mutfak tüpii: Ankara'da 437 bin lira, Istanbul ve Izmir'de 443 bin lira 45 kilogramlık sanayi tüpü: Ankara'da 1 milyon 655 bin lira, Istanbul'da 1 milyon 660 bin lira, Izmir'de 1 milyon 620 bin lira. Tüpgaz fiyatlan, rafinenlerin illere olan uzaklığma göre değişiyor. Didim Soysalan'a bombalı saldın İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dıdım Beledıye Başkanı Mehmet Soysalan'ın evine önceki gece kımlıği belirsiz bır kişi tarafından parça tesırlı bomba atıldı. El yapımı bomba, fıtılinın çıkması yüzünden patlamadı. Soysalan. saldınnın yöredeki arazi rantının yüksek olması nedenıyle gerçekJeştırilmiş olabileceğinı söyledi. Edınilen bılgilere göre olay, önceki akşam saat 19 30 sıralannda meydana geldi. Görgü tanıklannın bılgılenne göre, esmer, iri yapılı ve maskeli bır şahıs elindekı parça tesırli patlayıcının fitılini ateşleyerek Soysalan'ın Hisar Mahallesi'ndekı evırun ikinci katına atrj. Patlayıcının, Soysalan'ın oğlu Keretn Soysalan'ın başına çarparak yere düştüğü ve fitılınin çıkması sonucunda da patlamadığı bildınldı. Emnıyet yetkılileri. bir şişeye doldurulan betonun ıçıne konulan patlayıcının fitilinin çıkması sonucunda patlamadığını açıkladı. Emnıyet yetkilileri, patlayıcının parça tesirli olduğunu bildırdi. Bu arada. saldın sırasında Mehmet Soysalan'ın evde bulunmadığı öğrenildi. Göreve gelmesının ardından özellıkle kıyı yağlanması konusunda etkın önlemler alan Soysalan, rant kesıminin ve mafyanın büyük tepkisini alıyordu. Ege Ordusu tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Basbakan Mesut Yılmaz'ın, Yunanistan'ın güven vermesi durumunda, Ege Ordusu'nun konumunun yeniden gözden geçirilebileceğme ilişkin görüşleri, askerlerden destek görmedi. Ege Ordusu'na bağlı birhklerin büyûk bölümünün eğitim bırliği olduğunu ve Yunanistan'a karşı bir tehdit oluşturmadığını kaydeden asken kaynaklar, kaldınlmasına "gerek obnadığuu" kaydettiler. Basbakan Yılmaz, Paris gezisi sırasında, Yunanistan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos'un, "Türkiye Ege Ordusu'nu Uga ederse biz de adalardaki askeri vartığunızı azattuiz" önerisinin anımsatılması üzerine, "Olabüir. Yunanistan'ın güven vermesine bağh" diyerek açık kapı bırakmıştı. Yılmaz, bır soru üzerine Ege Ordusu'nun, Türkiye için vazgeçilmez öneme sahıp olmadığını da dile getirmiştı. Başbakan'ın sözleriyle ilgili olarak Cumhuriyet'e değerlendırmede bulunan Genelkurmay Başkanlığı'- - ndan üst düzey bır askeri yetkili, basının. Ege Ordusu'nun kaldmlmasıyla ilgılı olarak "hemen bu iş yapılıyormuş gibi bir yoruın" getirdıgını behrterek "Oradaki birliklerin yüzde 80'i eğitim birliğidir. Kaldınlacağını hiç zannetmjyonım. Buna gerek de yok Bu birliklerin Yunanistan'a bir tehdidi söz konusu değü" dedi. Gözaltında işkence gördükleri belirtilen çocuklann aileleri basm toplantısı düzenledi 'Sorumlular cezalandırdsın'• Insan Haklan Derneği Istanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, 5 lise öğrencisi ile 17 gencin gözaltında işkence gördüğünün doktor raporlanyla saptandığını kaydetti. tstanbul Haber Servisi - Istanbul Emni- yet Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire- si'nde gözaltında kaldıklan 12 gün boyun- ca "işkence gördükleri iddia edilen" çocuk- larla gençlerin aileleri, dün tnsan Haklan Derneği'nde bir basm toplantısı düzenledi- ler. Çocuklanna. "askıya alma. falaka, elektrik verme, tazyikli su sıkma. çıplak su- da ve soğukta bekleüne, cinsel taciz" gibı yöntemlerle işkence edildiğini anlatan aı- leler, sorumlulann cezalandınlmasını iste- diler. Henüz 16 yaşını doldurmamış O. K. 'nin avukatı Gülizar Tuncer. müvekkili- ni gözaltına alındıktan 8 gün sonra Terörle Mücadele Şubesi'nde gördüğünü belırte- rek "Müvekidhrninyüzündeşişlik,burnun- da yara ideri vardı. Ben işkencenin tanığı- yun" dedi. Üçü 18 yaşından küçük, ikisi 18 yaşın- da olan 5 çocukla, 17 gencin gözaltında iş- kence gördüklerine ilişkin iddialar dün ye- ni bir boyut kazandı. ÇocukJann ve genç- lerin aılelen, avukatlan ve IHD yönetıcile- ri dün lHD'de toplantı düzenleyerek halen cezaevinde bulunan çocuklar ve gençlerin "gördükleri işkenceyle ilgili" kendilerine verdiklen bılgilen aktardılar. Insan Haklan Derneği (iHD) Istanbul İHD binasuıda bir araya gelen gençlerin aileleri işkence>i anlattılar. Şube Başkanı Ercan Kanar, Manisa Em- niyeti'nde yaşanan işkence olayının bir benzerinin şubat ayı içinde Istanbul Emni- yet Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire- si'nde yaşandığını söyledi. Üçü 18 yaşından küçük, ikisi 18 yaşın- da beş lise öğrencisi ile 17 gencin gözaltın- da işkence gördüğünün doktor raporlany- la saptandığını kaydeden Kanar, şöyle ko- nuştu: u Yapılan işkenceler arasında falaka, as- kı, etektrik, soğuk su ile ıslatma, saç çekme. cinsel taciz, tehdit ve ajanlık teklifi \ar İş- kence görenlerin anlatımlan \e raporiarla bütün bunlardan haberdarolan DGM sav- cısını işkence vapanlar konusunda suç, du- yurusunda bulunmaya çağuıyoruz." İHD İşkence Izleme IComısyonu üyesi ŞerefTürgut, henüz 16 yaşındaki U. B. ile görüşebilmek için DGM Savcılığı'ndan izin almasına karşın, müvekkiliyle görüş- türülmediğini vurguladı. Henüz 16 yaşını doldurmamış O. K.'nin avukatı Gülizar Tuncer ise müvekkiliyle görüşme iznini al- dığını belirterek şöyle konuştu: "O. K, ile görüşebibnek için gerekli izni DGM savcılığından aldım. Çeşitli gerekçe- ler sunarak görüştürmek istemediler. O. K. ile görüşebildiğimde gözaltında 8. günü dol- muştu. Sorgulama bitmişti. Yüzü yüzü şiş- ti. Burnunda yukandan aşağıya doğru uza- nan çizikler vardı. Yani ben bu işkencenin tanığjyım. Henüz 15.5 yaşındaki müvekki- limi gözaltında gördüm ve işkence görmüş- tü." İşkence gördüğü iddia edilen 18 yaşın- dan küçük çocuklar arasında bulunan U. B.'nin babası Müstecep Batı da yaptığı açıklamada. "Oğlum işkenceyi anlattı. An- latılanlann tümü doğru" dedı. Bir yandan çocuklara işkence yapılırken bir yandan da kendilerine manevi işkence uygulandığına dikkat çeken Batı, şunlan sövledı: "DGM ve Terörie Mücadele Dairesi ara- sında gidip geldim. "Çocuğumun okulu ne olacak pekı' diye sorduğumda 'okutma' şeklinde yanıtlıyortar. Oğluma niçin başka Lsim koymadığımı sorup 16 yaşındaki çocu- ğu teröristükle suçlarken çocuklannı ara- maya çıkan ana babalan ise 'örgütlü' ol- makla suçluyorlar. Çocuğumu aramak te- roristlik.se ben de teröristim." Yofun işkence gördüklen belıriılen Dev- rim Oktem ve Ozgür öktem isimli genç- lenn babalan Mahmut Öktem ıse "işken- ce. bu ülkede suç olmaktan çıkmıştır. Artık deviet işkenceyi hak olarak görüyor ve ço- cuklara karşı biie kuHanıyor" dedi. Sözde Kürt parlamentosunun Kopenhag'da toplanmasına Türkiye'den sert tepki 'Danimarka teröre izin veriyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ankara, Türkiye'nin tüm uyanla- nna karşın, Danimarka'nın toprak- lan üzerinde sözde "Sürgünde Kürt Parlamentosu"nun 12-13 mart gün- lenndekı toplantısını engellcmedi- ğini bildirdi. Kopenhag'da gerçekleştınlmesi- ne izin verilen toplantının ikı ülke arasındaki ilişkiler üzennde olum- suz sonuçlara yol açacağını belırten Ankara, "Neo-Nazi radyosunun bi- leyaym yapmasuıa izin veren birzih- niyetin. ifade ve toplantı özgürlüğü adına, aslında. kanlı bir terör örgü- tünün temsikilerine imkân tanıya- rak özgürlüklerin tahribine yol aç- bgı görülmektedir" görüşünü kay- detti. Danımarka Dışişlen Bakanlı- ğı'ndan yapılan açıklamada ise "Danimarka hükümetinin bu top- lanöyla hiçbir ilgisiyoktur" denıIdi. Dışişleri Bakanhğı'ndan önceki akşam yapılan yazılı açıklamada. Sürgünde Kürt Parlamentosu'nun (SKP) 12-13 mart günlerinde Ko- penhag'da bir toplantı yapacağının daha önceden haber alındığı; Danı- marka Dışişlen Bakanlığı'nın,Tür- kıye'nın Kopenhag Büyükelçisı Fa- ruk Loğoglu tarafından uyanldığı kaydedildı. Danimarka'nın Türki- ye Büyükelçisı Niels Helskov'un da önceki gün Dışişlen Bakanlığı'na çagnlarak söz konusu toplantının durdurulması ıçın gerekli ginşımle- nn yapıldıgına işaret edilen açıkla- mada, şöyle denıldı: "Bu girişimler sırasında. Dani- marka hükümcrine. PKK'nin gü- dümünde olan SKP'nin Danimar- ka'da toplanmasını kabul etmediği- mi/, SKP'nin sö/ konusu toplantısı- nınönlenmesini bekledigimiz ve top- lantı önlenemediği takdirde. bu ge- lişmenin Türki>e-Danimarka ilişki- leri üzerindeolumsuzetkilerinin ka- çınılmaz olacağı hususlan açık ve kesin bir dille bildirilmiştir." Açıklamada. teröre karşı etkın mücadele yönünde uluslararası plandazırvetoplantılarınınyapıldı- gı bir dönemde. bir müttefik ülke- nın teröre dolaylı bır bıçımde de ol- sa ızın vermesının acı verici bir du- rum olduğu vurgulanarak şu görüş,- lereyer \enldi: u Danimarka'nın, PKK'nin cephe örgürü \e bir anlamda kendisi olan SPK toplannsına izin \«rmesi hazin- dir. Bu türtutum veyaklaşımlar. bu- güne kadar terörle mücadelede uluslararası alanda neden yeterince başan kazanılamadıgını da ortaya ko\ maktadır. Danimarka hüküme- tinin PKK'vi üstü kapalı şekilde bir terör örgürü olarak kınaması ycter- li değildir. Neo-Nazi radvosunun da- hi yavın yapmasına izin veren bir ahniyetin. ifade ve toplantı özgürlü- ğü adına, aslında. kanlı bir terör ör- gütünün temsilcilerine imkân tanı- yarak özgüriüklerin tahribine yol açbğı görülmektedir. Daha önce PKK'nin sivasi kolu olarak bilinen ERNK'nin Kopenhag'da temsikilik açmasını engellemeven Danimar- ka'nın, bu defa da SKP'nin ülkesin- de toplanmasını önlememesi haUn- de. bunun Türkiye-Danimarka iliş- kileri üzerinde olumsu/ sonuçlara yol açması kaçınılmazdır." Danımarka, Kopenhag'da geçen salı günü toplanan sözde "Sürgün- de Kürt Parlamentosu" ile Danı- marka hükümetinin hıçbir ilgısı ol- madığını açıkladı. Açıklamada, "Faalhet yasadışı olmadıgı ve yabancı vatandaşlann da hakkı olan demokratik prensip- ler kapsamındaki ifade özgüıiüğü- ne karşı olmadıgı sürecc. özcl birör- güt Danimarka'da toplantı düzenle- vebilir" ıfadesi kullanıldı. DCP kitapçık yayımladı 6 Hükümet korku üzerine kıınılchr> tstanbul Haber Servisi - Demokratik Cumhuriyet Programı (DCP), ANA- YOL hükümet programın- da yer alan politıkalann içeriği, kimi bakanlann bi- linen zaaflan, bazılannın becen noksanlığı ve bir kı- sım bakanın sıyasi tercihle- ri nedenıyle hükümete gü- ven duymadığmı açıkladı. DCP Yürütme Kurulu, hükümete neden güven duymadıklannın gerekçe- lerini bir kitapçık halinde yayımladı. DCP Yürütme Kurulu adına Tarhan Er- dem imzasıyla yapılan ya- zılı açıklamada, Türki- ye'nin ihtıyaç duyduğu te- mel değışim ve ılerleme- nin, başansız ve zararlı ol- duğu birçok kez ispatlan- mış bir program ve kadro ile gerçekleşttrilemeyece- ğinın açık olduğu vurgula- narak özetle şu görüşlere yer verildi: "Bu hükümet umut de- ğil, korku üzerine kurul- mustur. Koalisyon partile- rinin tophıma çok pahalıya maJ olacak bir divetödedik- leri hükümet programına dahi yanlmıştır. Güneydo- ğu ve Kürt sorunu, ülke- mizin insan haklan ve yö- netim sorununun bir par- çasıdır; insan haklan ve yönerim sorunu çözülme- den üstesinden geline- mez. Bu programda an- laşılabilen tek şey, hükü- metin, ilkel kapitalizmle kimi kesimlerin sermaye birikimlerini sağlamaya devam edeceğidir. Hükümet programı. devletin yeniden yapılan- ması konusunda iddialı sözler söylemektedir. Bü- tün bunların olması ön- celikle anayasa değişikli- ği gerektirmektedir. Hü- kümet programında bu ihtiyaca değinilmemiştir. Hükümet programının en zayıf jerlerinden biri yargıdır. Türkiye tarihin- de ilk kez eski bir polis müdürünün Adalet Ba- kanlığı'na getirilmesinin yaratacağı hassasiy et. za- man içerisinde kamuoyu gündeminin ön sıralann- da ver almava adavdır." 90 dakikada okundutstanbul Haber Servisi - Atatürk'ün 6 gün, 36 saatte okuduğu Söylev, 90 dakikada 400'e yakın slayt eşliğinde okundu. Hıfn Veklet V'elidedeoğju tarafından planlanan proje, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nın katkılanyla Meriç Velidedeoğlu tarafından yönetildi. Atatürk'ü kendi diliyle, kendi kaleminden anlamayı sağlamak için böyle bir projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Meriç Velidedeoğlu, slaytlarla söylevde geçen kişileri, belgeleri ve yerleri perdeye yansıttıklannı ve olaylar arasındaki bağlantıyı ve günümüzle ilişkilerini ise sesli olarak aktardıklannı ifade etti. Meriç Velidedeoğlu, "Atatürk, Söylev'le ulusal varhğı sona ermiş sayılan bir ulusun bağunsızhğını nasıl kazandığmı, önüne çıkan engelleri nasıl aştığını. çağdaş bir dev leti nasıl kurduğunu anlatmaya çalışmıştır. Söylev, bir önderin tarihsel hesaplaşmasıdır" dedi. Uğur Mumcu'nun ailesi tarafından açılan tazminat davasmda ara karar 4 Bîlirkişi incelemesi yapılsın'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Bombalı bir suikastta yaşamını yıtı- ren gazetemiz yazan Uğur Mum- cu'nun öldürülmesınde Içışlen Ba- kanlığı'nın "ihmalveağırhizmetkıı- suru" bulunduğu gerekçesıyle Mumcu'nun ailesi tarafından açılan tazminat davasında, ıstenen tazmi- natla ilgili bilirkişi incelemesi yap- tınlmasına karar verildi. Ankara 4. Idare Mahkemesı, ara- basına yerleştırilen bombanın patla- ması sonucu 24 Ocak 1993 tanhin- de yaşamını yitiren yazanmız Ugur Mumcu'nun eşı Guİdal Mumcu ile çocuklan Ozge ve Ozgür Mumcu ta- rafindan tçışlen Bakanlığı aleyhıne açılan tazminat davası ile ilgılı ara karar verdi. Mahkeme, "maddi taz- minat istemi ile ilgili bilirkişi incele- mesi'' yapılmasını kararlaştırdı. Da- vanın. bilirkişi ıncelemesinin ardın- dan karara bağlanması beklenıyor. İçişlen Bakanlığı, Ankara 4. İda- re Mahkemesı'nde görülen davanın 5 martta yapılan duruşmasında, "her babasını ya da eşini kaybeden kişüıin Türkiye 'nin en büyük Atatürk büstütstanbul Haber Servisi-Türkiye'nin en büyük Atatürk büstü, Kadıköy-Moda İskele Meyda- m'na konuldu. Kadıköy Belediyesi ve Moda Ro- tary Kulübü işbırliği ile yaptınlarak Moda İske- le Meydanı'na yerleştırilen Atatürk büstü, dün düzenlenen bir törenle açıldı. Törene katılan Kadıköy Kaymakamı Abdül- kadir Bakan, açılan heykelin, Atatürk'e bağlılı- ğın güzel bir göstergesi olduğuna işaret ederek genç kuşaklann, onun aydınlık yolunda yürüye- ceğıne ve eserlerine her zaman sahip çıkacağı- na inandığmı söyledi. Kadıköy Belediye Başka- nı Selami Oztürk de. Türkiye'de Atatürk'e kar- şı olanlar kadar, Atatürk'ü kullanan sahte Ata- türkçüler de bulunduğunu ve en büyük tehlike- yi onlann oluşturduğunu söyledi. a>™ aayı duyacağıru" ılen sürmüş ve sembolık bir tazminatla yetinilmesı- ni ıstemışti. Bakanlık av ukatlan. ailenin istedi- ğı 35 mılyar lıralık tazminatın veril- mesının "hakkaniyeteveanayasanın eşitlik ilkesine aykın olacağını" sa- vunurken Mumcu'nun, terör örgüt- lerinin boy hedefı olmadığını iddia etmıştı. Mumcu ailesinin avukatı Metin Günday da 3713 sayılı Terör- le Mücadele Vasası'nın (TMY) 20. maddesı uyannca, de\letin Mum- cu'yu koruması gerektıginı, ancak bakanlığın. "yasanın verdiği bu göre- vi yerine getirmediğini'' vurgulaya- rak bakanlığın, "gizli bir yönetmeük gereği, Mumcu i\re\ konıma için ta- lepte bulunmadı" yönündekı sa\ un- masını "vTirdumduyınazlık'' olarak nıtelemıştı. Mumcu'nun bütün yaşa- mını; laık. demokratik, sosyal hukuk devletı ılkelennıngerçekleşmesi ıçuı çalışarak geçirdiğinı \urgulayan Günday, "Mumcu, bu ilkelere karşı amansız bir savaş açan şer odaklan- nın, terör örgütlerinin hedefı haiine gebniştir'' demıştı. Mumcu'nun kardeşlen Ceyhan Mumcu ile Beyhan Gürson'un, "olavda ihmali bulunduğu" gerek- çesıyle yıne bakanlık aleyhıne açtı- ğı da\ada, Ankara 8. Idare Mahke- mesı. Içışlen Bakanlığı'nı davacıla- ra 5'er milyon lira tazminat ödeme- ye mahkûm etmışti. Her ıkı tarafça temyız edilen karar, Danıştay 10. Da- iresi'nde incelenıyor. Sultanbeyli Kaymakamlık ve MHP ilçe binasına saldın tstanbul Haber Servisi - Sultanbeyli 'de kaymakamlık binasına uzun namlulu silah- larla ateş açıldı. Olaydan sonra kaçan saldırganlar, MHP ilçebinasını dabomba- ladı. Olaylarda ölen ya da ya- ralanan olmadı. Fatih Bulvan'ndaki Sul- tanbeyli Kaymakamlık bina- sına, önceki gece saat 01.30 sıralannda Kalaşnikof mar- ka silahlarla ateş açıldı. Üç yerden kaymakamlık binası- na ateş açan saldırganlar da- ha sonra polis kulübesine ve binaya 4 adet el bombası at- tı. Binada ve kulübede hasar meydana geldi. Saldırganlar bu arada kaymakamlık bina- sı önünde bulunan biri resmi plakalı 2'si plakasız 3 aracı taş ve sopalarla parçaladılar. Olay yerine gelen bomba uz- manlan patlamamış bir bom- bayı imha etti. Kaçan terö- ristlerin, Sultanbeyli Milli- yetçi Hareket Partisi ılçe bi- nası ile bır kömür deposuna da bomba attıklan tespit edil- di. Saldırganların yakalan- ması için operasyonlar dü- zenlenirken, çok sayıda şüp- heli kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Manisa DHKP-C davası '14yaşındabiri terörist mi çocuk mu?' SERDAR K1ZIK tZMtR-Yaşlanl4ılel8 arasında yan çocuk yan genç ınsanlann örgüt üyesi olmakla suçlandığı dava. salt işkenceyı gündeme getir- mekle kalmadı. Yasalanmı- zın, taraf olduğumuz ve ım- zaladığımız uluslararası söz- leşmelerle ne denlı çeliştığı- ni de gözler önüne serdı; 14 yaşındaki bır çocuğun terö- nst olup olamayacağı tartış- malannı başlattı; bedenlen- ne şiddet uygulanan gence- cık msarüann, bundan ötürü ilende şiddete yönelebıle- cekleri vurgulandı. tzmır DGM'de ılk duruş- ması yapılan Manisa DHKP-C davası gıderek dal- lanıp budaklanıyor. tşkence savlanyla yankılanan dava. ülkenin yaşadığı bir dizı güçlüğü ve çelışkıyı de ser- gılıyor. BucaCezaevi'ndetutukJu bulunan M.G çocuk mu. te- rönst mı? Yaşınm küçüklü- ğünden ötürü DGM 'dekı du- ruşmanın gızlı yapıldıgına bakıhrsa. çocuk. Ama çocuk mahkemelennde yargılan- İşkence iddiası mayıp, cezaev mde yetişkin- ler koğuşunda kalıyorsa ve hakkmda 15 yıl hapis cezası istenıyorsadeğıl. Bazı hukukçulara göre M.G, çocuk mahkemesınde yargılanmalı. Çünkü, 1994 Aralık a> ında TBMM 'de ka- bul edilen L'luslararası Ço- cuk Haklan Sözleşmesı bu- nu gerektıriyor. Izmır Barosu Başkan Yar- dımcısı Cafer Özkan. çok çelişkilı uygulamalarla kar- şılaşıldığını şu bözlerle ör- neklıyor: "Çocuğu terörist kabul edip DGM'de yargüıyor,son- ra da korunması gerektigini belirterek duruşmayı gizli yapıyoruz. Eğer teröristse duruşması açık olmalıdır. Değilse ve dunışmanın gizli yapılmasını gerektirecek ka- dar korunmaya muhtaçsa, devlete karşı nasıl suç işledi- ğûıi,yasayapmaktansonım- lu olan siyasetçilerc sormalı- dır.'- Trajıkomik bır durumun varlığını böyle sergılerken Özkan,"Ya çocuktur ya da terörist İkisi birlikte olmaz" dıye uyarıyor Görevliler hakkındaki soruşturma sürüyor NECATİAYGIN İZMİR - Manisa Cumhu- nyet Başsavcısı Muzaffer Çelebi işkence savlanyla ıl- gıli olarak Manisa Emnıyet Müdürü Kemal tskender ve olaya adı kanşan görevlıler hakkında açılan adlı soruş- turmanın sürdürüldüğünü açıkladı. Savcı Çelebi, "Biz işkence iddialany la ilgili tah- kikaü CHP İzmir Milletveki- li Sabn Ergül'ün acıklama- sından önce rutuklu yakınla- nnın başvıırusu üzerine baş- latmışük. Soruşturma sürü- yor. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vermem mümkün de- ğU" dedı. Manisa Emniyet Müdür- lüğü'nde çocuklara işkence olayına tepkıler giderek yük- selirken, olaya adı kanşan- larla ilgili soruşturmanın ay- rıntılı biçimde sürdürüldü- ğünü belırten başsavcı Mu- zaffer Çelebi, şunlan söyle- di: "Aileleri, cocuklanylagö- zaltındayken görüştürdük. Çocuklanyla görüşen aileler, bize yaptıklan başvuruda. çocuklannı güçsüz gördük- lerini duyurdular. Ailelerin başvurusu üzerine çocuklan Manisa Deviet Hastanesi'ne gönderip gerekli muayenele- rini yaptırdık vç raporlanm aldık. Ailelerin işkence ile il- gilişikâyetieri üzerine hemen soruşturma başlarhk. Elden ele dolaşan raporlann oldu- ğunu ve çocuklara gözalün- da işkence yapıldığını içeren beyanlan duyuyoruz. Bun- lar bizi bağlamaz. Soruştur- may ı eUmizdekiadli tabip ra- porlanna göre vürütuyo- ruz." Çağdaş Hukukçular Der- neği Izmır Şube Başkanı A\ ukat Ahmet Hür ile Insan Haklan Demeğı Izmır Sube Başkanı Avukat Ercan De- mir, Manisa Emnıyet Mü- dürlüğü'nde meydana gelen işkence olaylarıyla, Türkı- ye'de işkencenin sistemli olarak yapıldığı ıddıalannın kanıtlandığını söyledıler. Ahmet Hür, "*Türkiye'de iş- kencenin sistemli olarak ya- pıldığı iddiülan bu olay la da bir kez daha gün ışığına çık- mLştır. Ne yazık ki dev let, sis- temli işkenceyi engellemek yerineinkâretnıe yolunu ter- cih etmektedir. \ncak işken- cenin variığı bugun arükgiz- lenecek ve inkâr edilecek bo- yutlan aşmıştır. Bu olayda bir millervekilinin. işkence- nin ortaya çıkanlması ve so- rumlulann ce/alandınlması yönündeki çabalan sevindi- ricidir. Aynı duyariılığın di- ğer milietvekilleri ve özellik- leemniyet müdürieri tarafın- dan da payiaşılması gerek- mektedir" dedı Cocuklarımız, rumuzlu M.Ç.'nin trajedisi bugün M.G. ile yaşanıyor ÜMtT OTAN ÎZMtR - Aradan tam se- kız yıl geçti. O günlenn 'ru- muzlu çocuk'u M.Ç. idi. Bu- gün 15 yaşındaki M.G. var. O günlenn yetkılıleriyle bu- günkülerin söylemi aynı. M.Ç. kurtuluşu Almanya'ya gıtmekte buldu. M.G. hapıs- te kaldı. Yavaş yavaş unutul- maya yüz tutan M.Ç.'nin tra- jedısı bugün M.G. ile yeni- den yaşanıyor... Bugün o artık 24 yaşında delikanlı. Sekiz >ıl öncesı Karataş Lisesi'nın 'Alman- a" öğrencisi MeBh Çalavog- hı. 1988yılındaokullaraçıl- dığında içi kıpır kıpır. Sonra 'uyum sorunu' başlar. Ders- lerde can sıkıntısından defte- nne çızıktırdiğı şekıllenn. harflenn başına 'bel*' olabi- leceğıni nereden bılebılır. Okuî müdürü Turan Bay- sal'ın gözünden bır şey kaç- maz. Çızilen, bazı sol örgüt- len sımgeleyen şekıllerdır. tlk dayak müdürden gelır. Sonra doğruca polise. O günlerin M.Ç.'si şaşınr, ama kurtuluşu yoktur. Tutuklanır, yetmez. Üç ay boyunca ts- tanbul'da akıl hastanesınde 'gözetim alünda" tutulur, yet- mez, yetmez... Me'lih, 1988'ın son gün- lerinde hapısten çıkıp anne- sine, kardeşlerine kavuştu- ğunda durgundu. Onunla yaptığımız uzun sohbetlerde başına gelenlere bır anlam veremıyordu. tnsanlan sev- diğıni, okula gitmek ıstedi- ğıni söylüyor. ama başara- mıyordu. Melih'ın davası sürüyordu. "Ozel kanıt yokluğundan dolayi hakkında beraat ka- ran verdik. Yasalar her za- man böyle hoşgörülü dav- ranmayabilir. Yaşamında daima iyiyi, güzeli, doğruyu sececeksin." Izmır DGM Başkanı Me- tin Çoban'ın sözlen karşı- sında Melıh, sevinçten fena- lık geçınyordu. Tarih 10 Ekım 1989'du Melih artık rumuzdan kurtuluyordu. O günlerin tHD tzmir Şu- be Başkanı. ınsan haklan sa- vunucusu Alpaslan Berktay, Melih kadar seunçlı olamı- yordu: "Çocuk beraat etti. Bera- ateden çocuğun yaşıdır sade- ce. Çocuğun kendisi için se- vindik Olayı tüm Türkiye çapında düşünürsek düşün- ce suçu beraatermiş değUdir. Çocuğun sadece yaşı beraat etmiştir." Melih beraat etmışti, ru- muzdan kurtulmuştu, ama eskıye dönüş çok zordu. "Türkiye'den aynhnam" di- ye çok dırettı. Anasi geçırdi- ğı sıkıntılardan sınır hastası oldu. üç kez ıntıhara yelten- di. Sonrabıricık oğlunun Al- manya'ya gıdışıne razı oldu. Hava buz kesiyor. tz- mir'ın sabah ayazı ınsanın içını titretıyor. İzmir Deviet Güvenlık Mahkemesı bah- çesme yanaşan kamyondan bozma aracın demır kafesli penceresınden küçük çocuk- lar bakıyor. Işte 14 yaş 6 ay- lık M.G. jandarmalann ara- sında kamyondan ındınlıp içen alınıyor, sonra diğerle- ri. M.G. de lise öğrencisi. O- nun da suçu; sırasına, not defterlenne yasadışı örgüt- lerin sımgelennı yapmak. 28.12.1995 gecesı gözaltına alınıp Manisa Emnıyet Mü- dürlüğü'ne götürülüyor. 5.1.1996"ya kadar gözaltın- da kalıyor. Bu süre içinde da- yak yedığıni, soğuk su ve elektrik venldığını. duvara dayalı bekletildiğını, öldü- rülmekle tehdit edildiğini söylüyor. Aradan tam sekız yıl geç- ti. Her şey dün gibı M.Ç.'yi dövüp polise teslim eden müdür, Türkiye'nın en başa- nlı yüz müdürü arasında yer aldı \e ödüllendırıldı Değı- şen yalnızca rumuzlar oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle