Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15MART1996CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR -•-••
15
Dikkat•> yol veım, kaçıbn: OKim
adaymm son yuruyuşıı bu.•.
B
ugün gösterime giren, Tim
Robbins'in 26 Mart gecesi
dağıtılacak olan Oscar ödülle-
rine 4 dalda (En iyi kadın
oyuncu,erkek oyuncu,yönetmen ve mü-
zik) aday gösterilip son Berlin Film Fes-
tivalı'nde Sean Penn'e en iyi erkek
oyuncu ödülünü kazandıran ikinci yö-
netmenlik denemesi 'Dead Man Wal-
king-Ölüm Yolunda', Hollywood'un
bildik hapisane fılmlerinin alışılmış çiz-
gisinin dışına taşan, seyirciyi mıknatıs
gibi çekerek Berlinale 96'ya damgasını
vuran, baştan sona düşündûrücü ve sar-
sıcı bir film, beylik deyişle.
Berlin'in Altın Ayı mücadelesinde,
rafıne ve domestik bir sinema yaklaşımı-
nrn gözalıcı ve hoş ürünü niteliğindeki,
Emma ThompsoıTın Jane Austen'dan
uyarlayıp Tayvan asıllı Amerikalı sine-
macı Ang Lee'nin yönettiği 'Sağduyu
ve Duyarhlık'a yenik düşürülen 'Dead
Man VValking'i, gerçek olaylardan yo-
la çıkarak yaşadıklannı yazan Katolik
rahibe Helene Prejean'ın kitabından
uyarlamış Tim Robbins.
Öncelikle ölüm cezasına karşı dur-
maktan çok ölüm cezası ûstûne bir film
var karşımızda. Gariban zencilerin ço-
ğunlukta olduğu kentin dargelirli, dö-
küntü mahallelerindeki yoksullara yar-
dım ederek hizmet veren ve görev yap-
tığı izbe bölgelerde yaşayan, azla yetin-
mesini öğrenmiş, dünya nimetlerinden
annmış, yüce gönüllü, adeta rahibe Te-
resa gibi bir rahibe Helene Prejean' ı oy-
nuyor Susan Sarandon. Günün birinde
mektup arkadaşı arayan bir idam mahkû-
munun isteği iletilen rahibe Prejean, ge-
ce vakti, ormanda, araba içinde öpüşüp
koklaşan çok genç bir çifti arkadaşıyla
birlikte tecavüz ettikten sonra hunharca
kafalanndan vurup öldürmekten aylarca
yargılanarak sonunda suçlu bulunup ida-
ma mahkûm edilen Matthew Poncelet
(Sean Penn, seyircinin gözpınarlanru is-
ter istemez harekete geçiren, acıma duy-
gumuzıı gıdıklayan, asi, serkeş görünüş-
lü ama ısdırap çektiği belli,çaresiz kal-
mış, korkmuş, sinmiş.s uçunu sürekli
reddeden, acınılası bir kader kurbanı-ka-
til olmuş!) adlı bu genç katile elini uza-
tıyor, çevrenin baskısına, öldürûlen genç
çiftin ailelerinin tepkisine karşın. Bu zor
Dead Man Walking/
Yönetmen ve
senaryo:Tim
Robbins,Helen
Prejean'ın
kitabmdan/Kamera:
Roger A. Deakins /
Müzik: David
Robbins/Oyuncular:
Susan Sarandon, Sean
Penn, Robert Prosky,
Raymond J.Barry,
Celia Weston, R.Lee
Ermey, Lois Smith /
1995 ABD (Pinema)
ilişkjnin omuzlanna yükleyeceği sorum-
luluğu üstlenen rahibeyle katilin öyküsü-
nü hem rahibenin ağzından hem de çok
sesli bir bakış açısından aktaran ve kaçı-
nılmaz bir idamın güncesini tutan film-
de, elinden geldiğince son demlerindeki
Poncelet'e manevi destek veren, ruhu-
nun huzura ermesi uğruna çabalayan ve
bu arada ailesiyle de yakjnlaşan rahibe,
kurban ailelerince horlanıp dışlanırken
kendi kendisiyle de hesaplaşmaya giri-
şiyor.
Ozellikle artık elektrikli sandalyenin
yerini almış, zehirli iğneyle infaz sahne-
lerinin tûyler ürperteceği, son derece et-
kileyici finale kadar suçlu olduğuna
inanmak istemediğimiz sempatik Pon-
celet'in şahsında idam mahkûmu bir ka-
tılin de sevimli bir insan olabıleceğini
gösteren 'Ölüm Yolunda', katile de,
kurbanlara da, perişan ailelerine de, yan-
sız, nesnel ve saygılı davranıyor.
Şimdiyedek Jacops Ladder-Dehşe-
tin Nefesi'.'The Player-O\un-
cu','Hudsucker Proxy-Bir Şirket Ko-
medisi','Sha>vshank Redemption-
Esaretin Bedeli'. vb.gıbi filmlerin başa-
nlı aktörü olarak tanıdığımız,1992'de
Amerika'nın kaypak, yozlaşmış politik
yaşamına bakan, siyasal yergi niteliğin-
deki Bob Roberts'la yönetmenliğe de
başlayan, 1958 New York doğumlu, Gre-
enwich Village çocuğu Tim Robbins,
yıllanmış, deneyimli yönetmenlere taş
çıkanrcasına, ustaca hikâye ediyor derin-
lemesine eğildiği bu aykın il'skiyî. Suç
ve ceza kavramına dokundu arak idam
cezasının gerekJiliğini ya da anlamsızlı-
ğını tartışmaya açarak sözû 'bağışlama-
nın çok güç ama kesinlikle şart oldu-
ğu' mesajına getiren 'Dead Man Wal-
king-Ölüm Yolunda', iki saatliğine
yüksek voltajdan elektrik ve coşku yayı-
yor her zaman rastlanmayan türden. Kuş-
kusuz idama karşı olan ancak beylik bir
idam karşıtı film yapmaktan kaçınan
oyuncu-yönetmen Tim Robbins, insan-
cıl boyutlarda, yoğun ve içten,duyarlı,ol-
gun,yalın bir fılm imzalamış.
idam cezasını gündeme getirip, klişe-
lere gömülmeden, kimi iç mekân çekim-
lerinde doruğuna çıkan, tutkulu, özenli
ve güçlü bir üslup tutturarak, kimi sah-
nelerde de yüreğe saplanan duygusallık-
ta, düşündürücû, önyargılan sarsıcı bir
tempo yakalayarak seyircisini kıskıvrak
avucuna alıveren ve sonuna kadar da
koyvermeyen 'Ölüm Yolunda'da, ıki
başrol oyuncusunun görkemli perfor-
manslanna değinmeden geçmek de pek
yakışik almaz sanınz.
Berlin jürisinin, eyyamcı 'bir fllme
ancak bir ödül' ilkesi gereği, Sean
SUNGU ÇAPAN
Penn'i yeğleyerek ödülü esirgediği Su-
san Sarandon, katilin bağışlanması ve
imkânsızı mümkün kılmak için uğraşıp
didinen, manevi destek veren, anaç, se-
vecen tavırlı rahibe rolünde sözcüğün
tam anlamıyla döktürüyor.
İdam gününün gelip çatmasına karşın
hala suçsuz olduğunu savunup duran Se-
an Penn'in de ona ayak uydurduğu, Lo-
uisiana devlet hapishanesindeki, hazin
ama beklenen bir sona bağlanan yıpratı-
cı ve etkileyici bir hukuk yolculuğuna
çıkaran fılm, son derece inandıncı oyun-
culuklann yanısıra, ölçülü biçili, usta işi
anlatırru, epeyi titizlenilmiş kadrajlardan
yansıyan, yakın plan ağırlıklı, Roger
A.Deakins imzalı görüntüleri ve genel-
likle yürek paralayıcı gitar tınılanyla iç-
li vokallerden oluşan, blues ağırlıklı mü-
ziğiyle de görülmeyi hak ediyor kuşku-
suz.
Abartılı duygusallıkla ağdalı romantizmin buluşması
'Gringo, taıiKİığnıı en şerefli eıteksnı!'
A Walk in the Clouds /
Yönetmen: Alfonso
Arau / Senaryo: Robert
Mark Kamen / Kamera:
Emmanuel Lubezki /
Müzik: Maurice Jare /
Oyuncular. Keanu
Reeves Aitana Saches-
Gijon, Anthony Quinn,
Giancarlo Giannini,
Angelica Aragon / 1995
ABD (Özen Film)
Beyoğlu Lale, Şişli
Kent, Kadıköy Reks,
Çemberlitaş Şafak,
Ataköy Prestij,
Bakırköy Avşar
sinemalannda.
Amerikan dağıtımına girerek tûm dûn-
yada iyi gişe yapan, iki yıl kadar önce
seyrettiğimiz "Like Water For Chocola-
te - Acı Çikolata"yla ünlenen Meksikalı
yönetmen Aifonso Arau, yine kollan sı-
vayıp ünlü oyuncularla, zengin, egzotik
ve gösterişli bir Meksika-ABD ortak ya-
pımı daha imzalamış: "A VVfclkin the Clo-
uds- Buhıtlann Otesi." Yeni gerçekçilik
öncesi Italyan sinemasının en verimli ve
kendine özgü yönetmenlerinden Alle-
sandro Blasettinın en önemli filmlerin-
den "Bulutlarda 4 Adım" (1946) klasi-
ğinin yeniden çevrimi niteliğindeki "Bu-
hrtlannÖtesi*\ doğrusu Arau'nun, Mek-
sikalı kadın yazar Laura Esquivel'in için-
de yemek tarifleri, kocakan ilaçlan, dev-
rim sancılan ve aşk öyküleri yer alan tef-
rikaromanından uyarladıği, BüyülüGer-
çekçilik'ten nasibinı almış, sevimli ve in-
celikli" Acı Çikolata"sının pek yanına
bile yaklaşamıyor, baştan belirtmek ge-
rekirse.
Son dönemden iyice alışıldığı ûzere,
Kuzey Amerikalılar, hep Fransız fihnle-
ŞÖhret ve ekran budalalığı üstüne
Medyatik meşutn kacbıı taşlaması
"To Die For" ya da "Sonsuz thtiras'',
adı üstûnde, ölümcül bir hırs çeşitlemesi
niteliğindeki, çağdaş insanın ozellikle
Amenkalı bireylerin tutsağı kesildiği
'TV'ningücflneve iin kazanmaya' ılişkın,
hedefine tam erişmese de beceriyle ko-
tanlmış, ilginç bir yergi sayılabılır genel-
de.
Film, New Hampshire'ın Little Hope
kasabasındaki, yerel, kıytınk btr televiz-
yon kanalında hava sunuculuğu yaparak
içindekı azgın medyatik şöhret tutkusu-
nun gemi azıya alacağı kanyerine başla-
yan ve gıderek körkütük kansına tutkun
kocasından, mesleğine ayakbagı olma-
ması için kurtulmaya karar veren, başa-
nya; öİümüne hırslı, işvelı cilveli, numa-
racı, güzel, seksi, şımank ve azıcık da
narsistj taşralı, evli bir genç kadının öy-
kûsü. Uç hafta kadar geç tarafindan ve ne
de olsa bir Gus Van Sant fılmidır dıyerek
sonunda seyrettiğim "To Die For - Ölü-
mürje thtiras"da adeta üstüne cuk otur-
muş bir rolde, bütün sahngan cazibesını
gözler önüne seren, beyaz tenli, selvi boy-
lu, Avustralyalı dilber Nicole Kidman,
tüm kurtlannı döküyor baştan sona.
Sahte yapay gülücükleriyle, kıvırtık
bedeniyle erkeklerin başını döndüren,
dünyayı evimıze getiren TV'nin manya-
ğı kesilmiş, kendini günün birinde âlemin
soluğunu kesecek haber fılmleri, belge-
seller, talk shovv'lar çekecek çapta gören,
yükselmek uğruna her şeyi yapacak ka-
dar kafayı yemiş, ünkolik, meşum kadın
rolünde, masumu oynuyor, neredeyse bü-
tün gardırobunu giyerek sonunda çıktığı
tüm kameralann karşısında zevkten dört
köşe Nicole Kidman. Ann Margret'in
gençliğinı de hatırlatan çok kişiliklı, sek-
si, ama tehlikeli ve dengesız kariyer kızı
rolünde gözlere ziyafet çekiyor Avustral-
ya'nın sulak otlaklannda yetmış Kidman.
makul öiçülerde. Da>id Bowie, Elton
John,Tracy Chapman'lara klipler çekış,
kendı de müzısyen olan, 1991 yapımı
"Drugstore Cowboy''la dıkkati çekıp
"My Own Private Idao"yla uluslararası
üne kavuşan genç yönetmen Gus Van
Sant'ın, gerçekleri algılamamızı işine
geldiğince değıştirerek sunan televızyon
olgusuna, ekran ve ün saplantısına ilişkin
eleşrırel bakışının ürünü film, kahraman-
lannın teker teker kameraya konuştuğu,
akıcı ışlekbirtelevizyon soruşturması ve
film içinde fılm esprisinde, küçük aynn-
tılara örülmüş bir röportaj canlılığında
anlatıyor öyküsünü. Çeşitli tanıklarla,
anılarla, değerlendinlerle, aıle hayatını
kanyenne doğrayan, taşralı. hırslı. seksi
genç kadının öyküsünü aktaran ve zevk-
lı, grafıksel bir jenenkle başlayan "Son-
suz thtiras"ta, beylik gerilim numarala-
nna, şaşırtmacalara rağbet etmiyor yö-
netmen. Kara komediden taşlamaya ka-
dar uzanan, eğlendirici bir çizgide seyre-
den, tıkınnda. tele röportajımsı anlatı-
mıyla, yer yer keyifle izlenen, eleştirel
bir fantezi sayılabilir "To Die For" Ne var
ki yönetmen Sant'ın yenilikce üslubu ve
belgesel stılı, filmi ilginç kılarken drama-
rik yapıdaki yeterince çözümlenip örtbas
edilemeyen bazı zaaflar da "Sonsuz thti-
ras"ın etkıleyiciliğini hafıfletiyor sonuç-
ta.
TV'de dile getirilmeyene inanmayan,
Die For' Yönetmen:
Gus Van Sant / Senaryo:
Buck Henry, Joyce
Maynard'ın aynı adlı
romanından / Kamera:
Eric Alan Edvvards /
Müzik: Danny Elfrnan /
Oyuncular Nicole
xidman, Matt Dillon,
Joaquın Phoenix, Allison
Folland, llleana Douglas,
Casey AfFeleck, Dan
Hedaya, Kurtwood Smith
1995 ABD (UIP)
Beyoğlu Fitaş, Teşvikiye
AFM, Kadıköy Bahariye,
Altunizade capitol,
Banköy lncirli, Etiler
Akmerkez
sinemalannda.
üne aşın düşkün Amerikalıya ilişkin bu
keskın ve soğuk ama incelikli yergi-fan-
tezı denemesinde, biblo gibi göz alıcı gü-
zellığinin yanı sıra oyun gücünü de orta-
ya seren, Altın Küre Ödüllü, Oscar ada-
yı Kidman'a tam tamına oturmuş, gitgi-
de bir düşler âlemine gömülerek ün tut-
kunluğu, saplantıya ve karabasana dönü-
şen, küçük kasaba kızı Suzanne Stone-
Maretto rolü.
Aslında TV ekranmda zirveye çıkmak
ıçin gerek genel geçer özelliklere da sa-
hip zaten. Güzel, seksi, ikiyüzlü, çıkarcı,
hatta tüm ahlaki değer yargılanndan an-
nıp stynlmış, kalpsiz bir anti-kahraman
Suzanne, Nicole. Uyuşrurucu-gençlik
konulubelgeselınin çekimmde baştan çı-
kardığı 3 zibidi gence kocasını durduk
yerde öldürden 'femme fatale' Nico-
le'umuzun yanı sıra, yan rollerdekıler
göz dolduruyor, görumcedeki llleana Do-
uglas yeni yetme delıkanlı Jımmy'de Ri-
ver Ptîoenix'ın kardeşı Joaquin Phoenix,
tombul kız Lydia'da Allison Follanda, oğ-
lunun öcünü almakta gecıkmeyen lokan-
tacı 'Mafioso' kayınpederde Dan Hed, ya
belden aşağı fıkralar aktaran, anasinın
gözü, TV uzmanında emektar George Se-
gal gıbı.
Amerikan bağımsızlannın yüzakı sı-
nemacılardan Gus Van Sant'in görsel an-
latım stiline espri ve mizah öğesini de ka-
tarak ılk karesinden itıbaren seyirciyle
bire bir yakınlık kuran beşinci fılmi
"Sonsuz Ihtiras"ın sonunda, ekrandan
yansıyan çarpıtmalara daha fazla dayana-
mayan kayınpederin aptal kutusunu par-
çalaması da iyi kaçmış! Suzanne-Nıco-
le'umuzsa, donmuş gölün buzdan taba-
kasının altmdan yine bulanık, yapay gü-
lücükler dağıtmaya devam ediyor bu fı-
nalde tıpkı ekrandan yaptığı gibi!
rini uyarlayıp yağmalayarak yeniden çe-
kecek değiller ya, bu kez ttalyan Blaset-
ti ustanın "Bulutlarda4 Adnn"ından yo-
la çıkan Meksikalı yönetmen Alfonso
Arau, ortaya sıcak, eğlendirici ve göz alı-
cı bir duygusal komedi koymak istemış.
Keanu Reeves, Anthony Quinn gibi es-
ki-yeni Hollywood starlannın katkısıyla,
ZAZ'cılann yapımcılığında. Ne var ki
bu kez Büyüleyici Gerçekçilik'e özgü
masalsı atmosfer, yerini yer yer vıcık vı-
cık duygusallığa ve abartılı bir romantiz-
me bırakıyor genelde. GiancarloGianni-
ni gibi usta bir oyuncunun, tonton bir bü-
yükbabayı canlandıran Anthony Qu-
inn'in, nedense hep kazık gibi çakılı, do-
nuk oynasa da gözde Hollywood stan
Keanu Reeves'in, Meksikalı çıtıpıtı taze
Aitana Sanchez-Gijon'un varlığına kar-
şın, gitgide beylik klişelere gömülen
"Bulutlann Ötesi''. pembe dizi gibi bir
film olmaktan pek öteye geçemiyor so-
nuçta. Geri planda malum şarap kültürû,
bağcılık ve hasat ritüelleriyel egzotik
Meksika folklorundan beylik renkli kı-
nntılara yer veren fılmde, kaderin tesa-
düfen trende karşılaştırdığı, savaştan evi-
ne, paragöz sözlüsüne dönen kahraman-
lar asker, yetim, yoksul ama şövalye ruh-
lu genç bir adamla (Keanu Reeves). ye-
ni kıtaya gelen ilk Ispanyol göçmenler-
den türemiş, 400 yıllık, eski köklü, var-
lıklı bir ailenin, ABD'deki eğitimi sırasm-
da profesörünce hamile bırakılınca gele-
neklerine bağlı, katı ve sert babasmın or-
taya koyacağı tepkiden ölesiye korkan,
genç, güzel bir ağa kızının (Aitana Sanc-
hez- Gijon) ilişkisi görüntüleniyor. Ge-
rekli gereksiz araya sokulmuş birtakım
siyah beyaz savaş geriye dönüşleriyle sü-
regelen öykü, büyük aileye karşı, zor du-
rumda kalmış kızı babasının öfkesinden,
kurallann baskısmdan kurtarabihnek için
bir gecelik koca rolünü üstlenen, çikola-
ta satıcisı genç kahramanımızın artık bir
daha kendi yaşamına geri dönemeyece-
ği ve aileye dahil olacağı bir mutlu sona
bağlanıyortabii ki.
Bağlann yanıp kül olduğu, ancak tek
bir fidandan yeniden her şeyin yetiştiri-
lebileceği aile topraklannda, duygusallı-
ğın doruğa çıktığı, içli ve dokunaklı bir
fınalle noktalanan bu beylik masal filmi,
Alfonso Arau'yu yeni Meksika-ABD or-
tak yapımlanna götürecek bir gişe başa-
nsına erişir mi erişmez mi? Pekbilinmez
ama bildiğim "Bulutlann Ötesi"nin
önemsenecek, ilgi çekici bir film olma-
dığı.
Gerçi Giancarlo Giannîni, Anthony
Quinn birbirlerinden rol çalarken ya da
Hollywood'un genç ilahlanndan Keanu
Reeves'le Meksikalı esmer dilber Aitana
Sanchez-Gijon'un canlandndığı roman-
tik çifti izleyeyim derken kimi kakara ki-
kirili, hoşça sahneleri, kartpostal gibi gö-
rüntûleri ve MauriceJarre müziğiyle_so-
nuçta rahatça çekiliyor "Buiutlann Öte-
si", ancak alışılmışın ötesinde pek tat tuz
veren, önemli bîr fılm değil kesinlikle.
'Tanıdığım en şerefli erkeksin% vb gi-
bisindenucuz diyaloglar da içeren "Bu-
lutlann Ötesi", herhalde katıksız Keanu
hayranlannı cezbedebılir yine de.
15. \}luslaramsı Istanbul Film Festivali
Yasa değiştiren
film, festivalde
Kühür Serv»- Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafindan
30 mart-14 nisan tanhlen arasmda düzenlenen 15. Ulusla-
rarası tstanbul Film Festnalı'nınprogramı arasmda yer alan
ilgi çekıcı fılmlerden biri de Mısırlı yönetmen Yusuf Şa-
hin'in, Mısır hukukunu etkıleyen fılmı 'GöçmeıT The
Emigrant.
Şahın. ülkesınin sinemasma vurduğu damgayı aynı etki-
leyicilik ve güçle Mısır hukukuna da vuran son fılmı 'Göç-
roen'de kaynagını lncil'den alan bir öyküyü sınema>a uyar-
lamış. Filmin ilk gösterimi Locarno Film Festivalı'nde ya-
pıldı. Filmin Mısır sinemalannda gösterime girmesıyle Şa-
hin, Mısır hukuk tanhme 'Şahin Davası' olarak geçen ola-
yın kahramanı oldu. Gerek Müslümanlık gerek Hıristıyan-
lık gerekse Musevılik ıçuı kutsal kabul edilen peygamber
veya havarilerin beyazperdede oyuncular tarafindan can-
landmlmasını yasakJayan Mısır yasalarına rağmen Şahınin
fılmi yasağı deldı ve gösterime çıktı. Ozellikle genç kitle
tarafindan olağanüstü bir coşkuyla karşılanan 'Göçmen',
yönetmenm karıyerindekı en büyük tıcan başanlardan bıri-
ne ulaştı. Ancak filmin göstenmı sürerken yasanm çiğnen-
diği gerekçesiyle mahkeme filmin gösterımını yasaklaya-
rak kopyalara el koydu.
Yusuf Şahin'ın uluslararası bir sinema adamı olması ne-
denıyle, başta Kültür
Bakanı olmak üzere, si-
nema sanatçılannın, ör-
gütlerin, basının, ay-
dmların, dünya basını
ve sinema çevrelennın
baskısı, davayı Mısır
Yüksek Mahkemesi'ne
kadar taşıdı. Mısır hu-
kuku açısından da b\r
prestij davası nitelığını
taşıyan yargılama, Şa-
hın'ın ve 'Göçmen'ın
beraatıyla sonuçlandı
Yüksek Mahkeme böy-
lesi bir yasanın Şahın
gibi bir sinema ustası
için söz konusu olama-
yacağı karannı vererek
fılmi değıl; yasayı yü-
riirlükten kaldırdı. Bu
olayla birlikte Şahın, si-
nema tarihine 'yasa de-
giştiren' ilk sinema Yusuf Şahin
adamı olarak geçtı.
Sinemaseverler, 'Göçmen'fılmını 15. Uluslararası lstan-
bul Film Festivali kapsamında 2 Nisan Salı günü Reks Sı-
nemasında 18.30 seansında, 3 Nisan Çarşamba günü ise Fi-
taş-1 'de 15.00 ve 21.30 seanslannda izleyebilecekler.
100'den fazla konuk geiecek
. Festival süresınce Istanbul, sinema eleştirmeni. festival
yönetıcisı, sanatçılar ve yönetmenlerden oluşan 100'ü aş-
İcın konuğu ağırlayacak.
Bu yılın ünlü konuklan arasında 'The Sound of Music',
'West Side Story' gibi yapıtlara ımzasını atan. ıki kez 'En
İyi Yönetmen Oscan'nı kazanan Robert Wıse. ttalyan sine-
masının büyük ustası Michalengek) Antonioni. Kanlı Dü-
ğün\ 'Cannen', 'Ay Carmeta' adl ı \ apıtlan> la anımsayaca-
ğımız ünlü tspan>ol yönetmen CarİosSaura. yeni lsvıçre si-
nemasının öncülennden Alain Tanncr. Alman sınemasının
son 20 yılda yetıştırdıği en ünlü kadın sınemacı Margaret-
he von Trotta yer allyor.
Festivalın geleneksel 'Sinema Onur Ödülü' bu >ıl, Türk
smemasına oyuncu ve yönetmen olarak 35 yılı aşkın bir sü-
redir hizmet eden Türkan Şora>"a venlıyon Festivalde
'Onur Ödülü' alacafc diğer ünlüier ıse GUIo Pontecorvo ve
Carlos Saura. Saura ödülünü, 6 nisanda göstenlecek son fil-
mi 'Flamenco'nun göstenmı sırasında alacak. Uluslararası
Altın Lale Jürisi'nın başkanlıgını da üstlenen Robert Wise
ve Michalengelo Antonioni ise 'Yaşam Bo>u Başan' ödül-
lerini alacaklar. Antonioni'ye ödülü 'BulutiannÖtesinde'ad-
lı fılminın göstenmınden önce venlecek.
'Philadelphia'filmi
senaryo değil, gerçek
Kühür Servisi- AIDS'lı bir hastanın trajik öyküsünü an-
latan, Tom Hanks'ı başrolünde ızledığımız 'Philadelphia'
fılminin, sanılanın aksine kurgu değıl, Geoffrej Bower ad-
lı bir avukatın yaşamöyküsünden yola çıkılarak gerçekleş-
tirildıği öne sürüldü.
Geoffrey Bower'ın aıleavukatı LawrenceFriedman°ın id-
diası, filmin yapımcısı Tn Star Pictures'ı, filmin senaryo
yazan Ron Nyswaner'ı ve filmin yapımcılannı zor duruma
soktu. Dünyanın önde gelen şirketlennden birinde çalışan
başanlı bir avukatın, AIDS'e yakalanması yüzünden ışin-
den atılmasını konu alan filmin bir senaryo değıl. tamamen
gerçekler üzerine kurulu olduğunu savunan Fnedman. fılm-
deki avukatın Bovver olduğunu. bu kışinın dünvanın en bü-
yük şirketlennden
Baker& McKen-
zie'de çalışırken,
AIDS'e yakalan-
dığı için işinden
atıldığını ve
1987'deöldüğünü
söyledi.
Uluslararası
alandal97milyon
dolar hasılat topla-
yan, Oscarlı fil-
min senaryo yaza-
n olan Ron
Nysvvaner'ın ve
yapımcı Scott Ru-
din'ın, gerçek öy-
küden haberdar
olduklannı savu-
nan Fnedman, Tri
Star'ın Bower'ın
aılesıne maddi ve
manevi tazminat
ödemesi gerektığinı ılen sürdü. Söz konusu kışinın aılesı,
Tn Star'dan filmin gelinnin yüzde beşininin maddi tazmi-
nat olarak ödenmesini ıstedi. Savunma avukatlan, Tn
Star'ın, filmi Nyswaner'ın senaryosuna dayanarak yaptığı-
nı ve öykünün Geoffrey Bovver ile uzaktan yakından ılışki-
si olmadığını belirttiler. Karşı tezi savunan Fnedman ise
film çekım aşamasındayken Bovver' ın yaşadıklany la büyük
benzerlikler içeren kımı sahnelenn, kendisinin yaptığı tüm
uyanlara rağmen gösterimden kaldınlmadığını öne sürdü.
G Ö S T E R J M D E K İ
FİLMLERİN DEĞERLENDİRMESİ
• • • • Bisikletçi / Cyc/o
• Bulutlann Oteşj / A Walk in the Clouds
• • • Bûyük Hesaplaşma / Heat
• Desperado
• • • Elveda Las Ve^as / Leaving Las Vegas
• KırmızıLeke/ScarferLette/-
• • Postacı / // Poıtjno
• • • • Otomatik Portakal / A Clockvvork Orange
• • • Olüm Yolunda / Dead Man VValking
• • Sonsuz lhtJraiTYo Die For
• • Tut Su Bücürtj/ Get Shorty
• • • Yedi / Seven
• ••• Yeratt / Underground