04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
* g 8 ŞUBAT1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ IMF uzmanlarına göre hükümetsiz bir Türkiye'nin, mart ayını atlatması bile kuşkulu Türkiye, îkinci 5 Nisan arifesinde FUAT KOZLUKLL VVASHINGTON - Kısa adı IMF olan "Uhıslararas ParaFonu", 24 Aralık genel se- çîmlen sonrasında yaşanan iktidarsizlığın Türk ekonomisini ikînci bir "5 Nisan arifesi- n « " getirdiği düşüncesinde. Bir IMF uzma- nı, "ÇıUeriktidannınmityarlarcadolarlıkse- çimi kazanma amaçlı harcamasınm, bugün- kfi darbogazın en önemli etkenlerinden* ol- dugunu söylüyor. Türkiye'de ekonomik istikrar ve mali disip- linin özellikJe son altı aydırtümüyle ortadan kalktığını söyleyen IMF uzmanlan. •'Türki- ye, popülist politikaJar \ü/ünden istikrarlı ve orta >adcli tahminlere imkân veren güvenli ve dengeli bir ekonomiye yöneletnivor" görüşü- nü dile getiriyorlar. Uzmanlar, "Türk ekonomisi giinlük yaşı- yor. Ekonominin kontrolden çıkması an me- selesL Hükümet krizi ve shasj otorite yoklu- ğu,para piyasalarmı ürkütüyor" derken uluslararası para piyasalannın "Mek- sika krizinin eşiğtade". değerlendir- mesinin "abaröh" sayılamayacağını söylüyorlar. IMF çevreleri, "kaygıyla" izledikle- ri ekonominin resmini cizerken durumu, "Türk halkmı çokacıgünlerbekliyor. Dibebat- mak istemiyorsa Türk ekononrai için vaitit kaybedilmeiden harekete geçilmeti'' şeklinde uyanyorlar. Türkiye ile ilgili bir teknik uzman, Cum- huriyet'e, ekonominin "lasavadelir 'görüntü- siine ilışkin olarak uluslararası Para Fonu'nu bağlamayan birdeğerlendirmede bulundu. "Türkiye ckonomisinde kamu açıklarmda geçen sonbaharda gözlenen hileşme süreci arüktersine dönmüşdurumda. .Nisançok kri- ük bir ay. Hükümetsiz bir Türkiye'nin marb atlatması bile kuşkulu. Türk ekonomisi için Kimseroiunacakhiçbir belirti yok. 5 Nisan Ka- rarlan öcesindeki paralele girildiği göz- leıujor" diyen uzman "temel kaygryı" şöyle özetledi; " Bugün enflasyon yaydan çıknuş ok hızında. Lçuruma adtta koşar adını gidümekte. Türkiye üç rakamb enflas- yon yaşıyor denebiiir. Enflasyondaki sap- ma ile dövizdela artış oranı da stand-by dü- zenlemesinin de\redeolduğu dönemde hedef- lenenin çok üzerinde. Türkiye 1996'yı tü- ketmek üzere. Çiller iktidan, IMF'ye ver- diği sözü tutmayınca ve aralıktan bu yana da hükümet kurulmayınca içine düşülen krizle öngörüienden de önce karşılaşıldı. Bugün Türkiye yüksek oranlı devalüasyo- na doğru sürükleniyor. Nominal devalü- asyondan reel devalüasyona gidümekte. Bu da Türkiye'nin asıl sorununun sivasi dengesizlik, tutarsızlık ve yapısal çürümüş- lükten kaynaklandığını bir kez daha göz- ler önüne scrivor." IMF uzmanı, dünya para piyasalannın en etkili yayın organı The Wall Street Joumal ga- zetesinde geçen haftalarda yeralan ve Türki- ye'nin "Meksika'yıkrizesürüldeyenkoşulla- n yaşadığuıı" savunan değerlendırmeye ka- tıldığını belirterek " Türkiye, tüm dünya fî- nans çevrelerinde büyük bir kaygıyla izleni- yor" dedi. IMF uzmanı döviz rezervlerinin hız- İa erimeye başladiğım, yüksek kısa vade borç yapısının çok yakın bir gelecekte büyük bir ödeme güçlügü doğuracağına dikkat çekti. IMF uzmanı, "Türkiye'ye ilişkin değerien- dÛTnesini" şöyle sürdûrdü: "Bugünkü ekono- mik sıkinbiann birtakım ekonomik ve sosyal dengeleri etkilemesi söz konusu. Türkiye, bu- gün artık dünvanın ekonomisi en kritik üike- lerin başında geli>or. Türkiye'de kurulacak iktidann ilk yapacağı iş, ÎMF ile yeni bir stand-by düzenlemesine gitmek olacak. Düzlüğe çıkılması için en azından iki yıl IMF'li yaşamın gerektiği gözleniyor." Demirel işadamlanndan sermaye ve teknolojiyi kendi ülkelerine getirmelerini istedi Türk işadamlanna yaümıı çağrısıEkonomi Servisi- Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, bü- tün dünyadakı Türk işadamla- nnı Türkiye'ye daha çok yatı- nm yapmaya çağırdı. "Dünya Türk İşadamlan KuruftayTnda konuşan Demirel, Türkiye'nin yatırım için gereken altyapıya sahip olduğunu vurgulayarak işadamlanna şöyle seslendi: "Büyük bir ekonomiye sa- hip olan Türkiye.sermaye, tek- noloji beklhor. Bu sermayeji veteknolojiyi getirenJerpişman olmayacakJar." Türk Dış Ticaret Vakfi tara- findan Çıragan Oteli'nde düzen- lenen ve 34 ülkeden 700'e ya- kın Türk işadamının davet edil- diği Dünya Türk lşadamlan Kurultayı, dün Çırağan'da baş- ladı. Kurultayın açışkonuşma- sını yapan Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel, Türkiye'nin gümriik birliği ile tüm dünya- da esen globalleşme rüzgânnı yakaladığını dile getırerek "Bu rüzgârlar, dünyayı.' Live toget- her. \vork together';yani'bera- ber yaşa, beraber çalış' nokta- suıa getirmiştir'' dedı. Balkanlar'da ve Ortadogu'da banşın gerçekleşeceğıni de be- lirten Demirel. "Türkiye, bütün bunlann ortasındadır. Herke- sebanş tavsiyeediyorum,- Tür- kiye, komşulanyla ihtflaflannı • Dünya Türk Işadamlan Kurultayı'nda konuşan Demirel, işadamlanna yeni pazarlar peşinde olan Türkiye'ye yardımcı olma görevi düştüğünü anlattı. da banş voluyla haJletmeyi be- nimseyen bir devlettir" dedi. Demirel, işadamı Vehbi Koç'u da rahmetle andı. Kurultay Başkanı Sakıp Sa- bancı konuşmasında işadam- lannın sivasi istikrar isteğini şu sözlerle ifadeetti: "Ankara'da birfleri gaza, bi- rileri frene basrvor. Biz istikrar- h, yolumuzu açan bir Ankara istiyonız. Bu da olacak." 1960'larda pek çok vatanda- şın gurbete gittiğini hatırlatan Sabancı, "O kuşağın çocukla- nndan 30 bini işveren ounuştur. Aralanndan pek çok Saban- cı'lar, Koç'lar, Eczacıbaşı'lar çıkacakür" dedi. Bu yılın başında Türkiye'ye "gümrük birligi hırkası" giv- dırildiğini belirten Sabancı. "Bunlan, sizler gibi zortukfaır- dan yiunadan katma değer ya- raflıîa becerisine sahip müte- $cbbislerbaşaj-mıştır~ dedi. Sa- bancı, şöyle konuştu: "Nede- ğismişti de bu böyle olmustu? Türkij'e'ye, Türk insanma gü- venleri geldi. Ondan çok daha önemlisi, "bu iş bu adamlarla olur'dedilerr Başbakan Vekili Deniz Bay- kal da Almanya'ya 30 yıl ön- ce başlayan göçün bugün ına- nılmazboyutlara ulaştıöını kay- dederek. "1%0'ü yıllann çöp- çüJerini saygıyla amyonız" de- di. Baykal, yurtdışında yaşa- yan Türklerin oy verme hakkın- dan yoksun bırakılmamaları gerektiğini ifade etti. Kurultayın ilk gününde son konuşmayı yapan Alarko Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, dünyanın deği- şik bölgelerinde çalışan Türk işadamlanna Türkiye'nin de- mokrahkleşmesine katkıda bu- lunmaya çağırdı. "Düşüncelerimizden dola- yı artık cezalandınlma kor- kusu yaşamak istcmiyoruz" diyen Alaton, Sabancı'ya yö- neltilen uyanya atıftabuluna- rak, "çizmeden yukanya çı- kabilen" cesur ışadamlannın artması dıleğinde bulundu. Ala- ton aynca "her türlü kontro- lün dışında bir ekonomi" öne- ren CHP lideri Baykal'ın söz- leri karşısındaki şaşkınhğını da ifade etti. "Dünya Türk işadamlan Kunıltayi"nda konuşan Demirel, Türkiye'nin yaünm için gereken altj apıva sahip oJduğunu \ urguladı. (Fotoğraflar: HATICE TL NCER) BENCE İZZETTİN ÖNDER Din ve Ekonomi Insanlık ta- rihinin ilk dö- nemlerinden ~ beri bir top- lumsal kuaım ~ olarak çeşitli biçimlerde or- taya çıkmış olan dinler, bireyin düşüncesini şekil- lendirmede çok büyük bir role sahip ol- muştur. Çağımızın iktısat alanında ileri toplumlanna hâkim olmuş olan Hıristi- yanlık da toplumlann ekonomik sorun- lara yaklaşımında etkili olmuş ve farklı dönem iktisatçılan tarafından çok fark- lı biçimlerde ele alınmıştır. Bunlardan ikisi, oldukça farklı uçlan temsil ettikle- ri için bazı düşüncelerimizin oluşumun- da bize yardımcı olur kanaatindeyim. Biryandan ondokuzuncu yüzyılın baş- larında yeşermeye başlamış olan Fel- sefik Radikalizm'in, dığer taraftan da kırsal nüfusun şehirlere akın etmesi ile oluşan sosyai değişim ve çalkantılar mevcut kapitalist oluşumu zortarken, sistemi tutmada ya da kapitalist evrimi savunmada din öğesi yaygın olarak kul- lanılmıştır. Bu ekolün baştemsilcisi John Bates Clark'tır. Aile bireyleri arasında çok sayıda din görevlisınin bulunduğu Clark, mevcut sistemi korumada din öğesini baskıcı bir biçimde kullanmış- tır. Bu yolla etkili bir "sosyaiinanç" sis- temini amaçlayan Clark, emek sorunu- nun sosyalist olmayan çözümlenmesi ile sistemi tutmaya ve Felsefik Radika- lizm'in etkilerini gidenneye çalışmıştır. Güçlü toplumsal devinimlerin sade- ce dinsel yöntemlerle yatıştınlamayaca- ğını düşünen Clark, bilimsel yöntemle- ri de gündeme getirerek gelir dağılımı sorunlanna ağırlık vermiştir. Marksizm ile gerçek sosyalizm diye tanımladığı bir kategori arasında farklılık gözeten Clark, gerçek sosyalizme "Hıristiyan Sosyalizmi" adını taktı. Bu arada Mark- sizmi de toplumun, gerçek ve hayali sorunları karşısında geliştirilmiş olan vahşi ve kural tanımaz tepkisi olarak yorumladı. Ancak Clark. gerçek sosya- lizm ile mülkıyet sistemıni değıştirmeyi amaçlamak bir yana, biraz dahaadil bir dağılım ile biriikte özel mülkiyetin gerek- li ve kutsal olduğunu savundu. Toplu- ma bu dayatmayı yapan Clark, kendi yo- rumu ile ıçinde özel mülkiyetin korun- duğu gerçek sosyalizmin, yaratıcı tara- fından uzun bir süre içinde oluşturulan ve kutsal planın bir parçası olarak uy- gulamaya koyulmuş olan Allah'ın yer- yüzündeki hâkimiyet biçimi olduğunu söylemekten de kendinı alamadı. Oysa Hıristiyanlık tarihinin ilk dönem- lerinden beri mülkiyet biçimi tartışılıyor- du. O kadar ki, henüz sermayenin da- hi oluşup netleşmediği 300 ve 400'lü yıl- iarda St. John Chrysostom, manastır yaşam tarzını ör- nek göstererek, ~ kolektif mülkiye- tin bireyi ve top- ~ lumu ne denli huzurlu kılacağı- nı anlatmıştır. Yaklaşıkaynıdö- nemlerde yaşamış olan St. Augustine ise özde kolektif mülkiyet biçiminın da- ha mükemmel olduğunu kabul etmek- le beraber, insanın cennetten kovulma- sı sonucunda özel mülkiyet biçimine yönelindiğini ileri sürmüştür. Buna rağ- men St. Augustine, tüm varlıklann ya- ratıcıya ait olduğunu ve bu nedenle top- lumun yöneticisinin mülkiyeti elindetut- ması gerektiğini ve ancak bu kanaldan mülkiyetin geçici olarak ve toplum le- hine kullanılmak amacı ile bireytere dev- redilebileceğini savunmuştur. Bu görü- şe göre kolektif mülkiyet biçimi ideal- dir, ancak bu sistem cennetten kovul- madan önceki hali ile mükemmel bire- yi gerekli kılar. • • • Parasının üzennde Allah'aolan inan- cını durmadan tazeleyen Batı dünyası- nın sosyai düşünürlerinden Frank Knight ise yırminci yüzyılın ilk çeyreğin- de, Hıristiyan sosyai oüşünce sistemi- ne açıkça karşı çıkmıştır. Hıristiyanlığı reddetmeyen Knight, bi- reyler arasında etkili olan ahlak kuralla- nnın toplumsal kurumlarda önemli ol- madığını vurgular. Bireyler arasında ol- ması gereken merhamet ve iyi davra- nış ilkeleri, toplumsal kurumlann işleyı- şi sonucunda oluşan adaletsizliklere çözüm getiremez. Toplumsal kurum- larda kaçınılmaz olan güç kullanımının adil sonuç doğurması, bireyle- r arası tartışmaların devamlı olarak sür- dürülmesini gerektirir. Söz konusu tar- tışmayı engelleyebilecek herhangi bir bireysel ya da toplumsal katı kural, hür olmayı amaçlayan bir toplum önünde- ki en önemli engeldir. Dinler toplumsal bozukluklan sorgu- lamadan perdelerken, sistemlerin mü- kemmelleştirilmesine yönelik tartışma- lan engellemekte ve sistemleri meşru- laştırmaktadır. En büyük etik, sistemleri kutsal emir- lerte dondurmayıp, onlann adaletsizlik- lerini sorgulamaya açık tutmaktır. Ser- maye hâkimiyetinin belirginleşmediği dönemlerde mülkiyet biçimini tartışabil- miş olan Hıristiyanlık, sermaye hâkimi- yeti ortaya çıktıktan sonra onun dayat- tığı mülkiyet biçimini kutsamaya başla- mıştır. Bu farklılığı algılayarak, sosyai ku- rumlann oluşumunda Hıristiyanlık mis- yonunu reddeden Knight, sermaye hâ- kimiyetinin yeni oluşan kanallannda görevini sürdürmeye devam etti. Cüb- be aynı işlevini sürdürüyordu! Uçak biletinde 'çifte okey' K ıbns Türk Havayollan'ndan Kıbns için gidiş dönüs bileti aldım. Dönüş biletimi grtmeden, ıstanbul'da okeyletmeme karşın, dönüşte birtakım sorunlarla karşılaştım. Bileti okeyletmek için yaklaşık 30 saat önce Lefkoşa'daki Kıbns Türk Havayollan'na gitmeme karşın, yedek listeye düşürüldüğümü öğrendim. 72 saat önce gelmem gerektiğini söyleyen Kıbns Türk Havayollan yetkilileri, yapılacak başka bir şey olmadığını söylediier. Benim öurumumöa olan bir çok kişi vardı. Bu yüzden 24 şubatta asıl listeye giremedim. 25 şubat tarihinde de asıl listeye giremedim, yedek listede kaldım. Son anda bir yolcunun gelmemesi üzerine, Istanbul'a döndüm. Geçen yılda Kıbns'a aynı havayoiu şirketi ile gitmiştim. Biletimi okeyletmek için gittiğimde, yolculuğa 24 saatten az bir süre kalmıştı. Buna karşın, yedek listeye sokulmamıştım. Kıbns Türk Havayollan'nın uyguiamalan arasındaki çelişkiler, yolculan mağdur ediyor. Hayati Demirer/İSTANBUL I stanbul'dan aynlırken dönüş biletini alıp, okeyleten okurumuz, hareket saatinden 72 saat önce biletini ikinci kez okeyletmediği için, Kıbns'ta bir gün mahzur kaldı. Daha önceki yolculuğu sırasında aynı havayoiu şirketi ile yolculuk eden ve 24 saatten daha az bir süre kala biletini okeyleten Hayati Demirer, firma yetkililerinin yolcu talebinin artmasıyla yedek listeye düşeceği konusunda herhangi bir açıklama yapılmaması üzerine büyük bir yanılgıya düşmüş. Okurumuzun şikâyetini Kıbns türk Havayollan'nı arayarak Satış Müdürü Bülent Baran'a ilettim. Biletlerin üzerinde teyit ışleminin 72 saat önceden yapılması gerektiği konusunda uyanda bulunulduğunu bildiren Baran, adalara yapılacak 72 saatten daha fazla sürecek bütün yolculuklarda biletlerin teyit edilmesi gerektiğini vurguladı. Daha kısa sürecek yolculuklarda böyle bir süre kısıtlaması bulunmadığını söyleyen Baran, Kıbns'taki bütün kentlerde ve havaalanında bürolannın bulunduğunu. teyit işlemlerinin buralarda yapılabileceğini, hatta telefonla bile bu işlemin yaptınlabileceğini bildirdi. Okurumuzun önceki yolculuğunun ölü sezona denk gelmiş olabileceğini söyleyen Baran, "O tarihte yolcu sayısı fazla olmadığı için bilgisayar okurunuzu yedek listeye atmamıştır" diye konuştu. 72 saati geçen yolculuklarda bilgisayariann otomatik olarak teyit edilmeyen biletleri yedek listeye attığına değinen Baran, bu sistemde hata olamayacağını söyledi. • mnm Varan yolda kalınca... HULYA GE7VÇ Cumtıuriymt Gazstsaf Turkocagı Cact 39/4 1 Caaaloölu/İSTANBUL TEL: 512 05 OS FAX: 514O?51 I Prima'nın hediyesi postada kayboldu G aziantep'ten yazan okurumuz Ayşegül Bay dört aylık bebeği için Prima çocuk bezi kullandığını belirterek üretici firrnanın son günlerde düzenlemiş olduğu kampanyaya katıldığını vurguluyor. Prima çocuk bezi kullanan bazı arkadaşlannın da kampanyaya katıldığını hatırlatan Bay. hediyelerinin hâlâ kendilerine ulaşmadığını anlatıyor. Bay, nediyenin gönderilmemiş olmasından çok, kandınlmış olmanın canını sıktığını ifade ediyor. Şikâyeti ilettiğimiz üretici firma Sanitapak Sağlık Ürünleri Ticaret AŞ'nin Halkla llişkiler görevlisi Zerrin Bayraktar, hediyelerin adreslere postalandığını belirtti. Ödülün bebek resimli bir çerçeve olduğunu dile getiren Bayraktar, bu tür hediyeleri kargoyla yollayamadıklannı, posta ile yapılan bazı gönderimlerin bazen sahiplerine ulaşamadığını söyleyerek hediyeyi bir kez daha göndereceklerini sözlerine ekledi. • V aran Turizm'le 17 şubatta Istanbul'dan Antalya'ya giderken, Afyon tesislerinde mola verildi. Mola sırasında otobüste bir teknik anza belirlenip, beklememiz istendi. Tamiratın yapılması için sabah 06.50'den 11.00'e kadar beklememize karşın, araç tamir edilmedi. Bunun üzerine Antalya büro iie yapılan göriişmelerde, yetkililerin anzadan haberdar olmadığını öğrendik. Bayram artfesi gibi özel bir zamanda eski model bir otobüsü sefere koyan Varan'ın, arabayı kontrolden bile geçirmemiş olabileceğini düşündük. Varan Otobüs Yolculan V aran Turizm Halkla İlişkiler'den Özgür Türk bütün araçlann seyahat öncesinde bakıma sokulduğuna dikkat çekerek, arızalı bir aracın sefere çıkanlmasının mümkün olmadığını söyledi. Otobüsün hidrolik aksanındaki bozukluğun kötü hava şartlanndan kaynaklanmış olabileceğini ileri sürerek, Afyon tesislerinde yapılan bakım sırasında hidrolik borunun değiştirilmesine karar verildiğini belirtti. Ramazan olduğu için açık yedek parça satan bir dükkân bulunamadığı için tamirin uzadığını kaydeden Türk, bu arada Antalya ile görüşme yapıldığını, bir araç yollanmasına karar verildiğini bildirdi. Aranan yedek parçanın bulunup, araç tamir edilmesiyle aracın hareket ettiğine değinen Türk, Antalya'dan gelen araç ile tamir edilen aracın yolda karşılaşıldığını söyledi. Aracın bozulmasıyla yolculann Afyon tesislerinde yaklaşık 4 saat beklemek zonında kaldıklarını anımsatan Türk, bu süre içinde müşterilerinin bütün ihtiyaçlarını karşıladıklarını bildirdi. • Dağ ayakkabısı dağda giyilemedi B arçın Spor'dan almış olduğu reebok dağcılık ayakkabısının kısa zamanda su geçirdiğini yazan izmirli okurumuz Hayrettin Ersan, alışveriş sırasında satıcının ayakkabının su geçirmeyeceği iddiasında bulunduğunu vurgulamış. Ayakkabıyı kuru havalarda ve hafif yağmuriarda giydiğini anlatan okurumuz, kötü hava ve arazi koşullarında eski ayakkabısını giydiğini kaydetmiş. Geçen yıl katılmış olduğu gezi sırasında ayakkabısın/n hafif bir yağmurda su geçirdiğini, bu nedenle yürüyüşten vazgeçmek zorunda kaldığını yazan okurumuz, şikâyetini Barçın Spor Mağazası'na iletmiş. Barçın Spor Mağazası yetkilileri, ayyakkabıda kullanım hatası bulunduğunu iddia ederek yardımcı olamayacaklannı söylemişler. Okurumuzun ısrarian üzerine ayakkabıyı üretici firmaya göndenneyi kabul eden Barçın Spor yetkilileri, daha sonra yapmış oldukları açıklamada, ayakkabının su almasının nedeninin kullanım hatasından kaynaklandığını vurgulamışlar. Barçın Spor'un şikâyet edilen ayakkabıyı üretici firmaya göndermeden cevap verdiğini ileri süren okurumuz, bizden bu konuda kendisine yardımcı olmamızı istedi. Bunun üzerine Reebok Halkla llişkiler Müdürü Mehmet Adıgüzel'e okurumuzun şikâyetini ilettik. Konuyla ilgileneceğini söyleyen Adıgüzel, okurumuz ile görüşeceğini bildirerek okurumuzdan söz konusu ayakkabıyı göndermelerini isteyeceklerini bildirdi. Daha sonra ayakkabının incelenmesini sağlayan Adıgüzel, ayakkabıda üretim hatası bulunmadığını vurgulayarak satıcının ayakkabıyı satarken "su geçirmeyeceği" iddiasında bulunmasının hata olduğunu söyledi. Okurumuzun satın almış olduğu ayakkabının kar suyu geçireceğini belirten Adıgüzel, bir ayakkabının su geçirip geçirmemesinin derisinin özelliklerine bağlı olduğuna değindi. Okurumuzun satış sırasında "ayakkabı su geçirmez garantişiyle" kandınldığını kabul eden Adıgüzel, bu nedenle söz konusu ayakkabıyı değiştireceklerini bildirdi. Okurumuzun yeni ayakkabısı kargoyla gönderildi. • • YAPI KREDİ FİNANSAL KİRALAMA ANONİM ORTAKLIĞI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI'NA DAVET Ortaklığımızın Olağan Genel Kurul Toplanüs) 15 Mart 1996 Cuma günü saat 14:00'de aşagıdaki gündem maddelerini görüşüp karara bağlamak üzere. Yapı Kredi Plaza Büyükdere Caddesi Levent-lstanbul adresindeki Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Genel Müdürlük Binası Konferans Salonu'nda yapılacaktır. - Toplantıya asaleten veya vekâleten katlacak sayın hissedarlarımızın, sahip oldukları OrtakJığımız hisse senetlerini belgeleyerek, en geç 12 Mart 1996 Salı gûnüne kadar OrtakJik merkezimizden giriş kartı almaları gerekmektedir. - Verilecek vekâletname ilanımızdaki örnege uygun olmalıdır. - Istanbul dışında bulunan hissedarlanmız, toplantiya iştirak etmek istediklerini. en geç 14 Mart 1996 Perşembe günü Ortaklık merkezimizde olacak şekilde. iadeli taahhütiü mektupla bildirdikleri takdirde, toplantıya giriş kartlannı toplanü günü saat 12:00ye kadar gerekli belgeleri ibraz ederek merkezimizden temin edebilirler. GÜNDEM 1. Açılış, Başkanlık Divanı'nın seçilmesi ve Genel Kurul Tutanagı'nın Başkanlık Divanınca imza edilmesine yetki verilmesi; 2. 1995 faaliyet dönemine ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu. Denetçiler ve Bağımsız D15 Denetim Kuruluşu raporları ile bilanço. kâr ve zarar hesaplarının okunması, incelenmesi ve onaylanması hakkında karar verilmesi: 3. Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçilerin ibra edilmesi; 4. Yönetim Kurulu'nun 1995 yılı safi kannın tahsis ve tevzii hakkındaki teklifinin ve bu kapsamda 1995 yılı kar payının ortaklara bedelsiz hisse senedi olarak dagrtılması konusunun karara bağlanmasi; 5. Yönetim Kurulu Üye sayısının, görev sürelerinin ve ücretlerinin tesbiti, Yönetim Kurulu Üyeleri'nin seçimi; 6. Denetçilerin görev süreleri ve ücretlerinin tesbiti. denetçilerin seçimi; 7. Yönetim Kurulu Üyeleri'ne Ticaret Kanunu'nun 334. ve 335. maddelerinin gerektirdiği iznin verilmesi; 8. Dilekler ve Kapanış. VEKÂLETNAME YAPI KREDİ FİNANSAL KİRALAMA A.0. Yapı Kredi Fınansal Kıralama Anonım Ortaklıgı nın 15 Mart 1996 Cuma gunü saat 14:00de Yapı Kredi Plaza Buyflkdere Caddesi Levent-lstanbul adresindekı Yapı ve Kredı Bankası A.Ş. Genel Müdürlük Konferans Salonu nda yapılacak OlaÇan Genel Kurul Toplantsında aşağıûa belırttıgım görûşler doğrultusunda benı temsıle. oy vermeye. teklifte bulunmaya ve gerekli belgeleri ımzalamaya yetkıli olmak uzere yı vekıl tayin ediyorum. A) TEMSİL YETK1SİNİN KAPSAMI: a) Vekıl. tüm gûndem maddeieri için kendi gûrüsü dogrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. b) Vekıl aşagıdakı talımatlar dognjltusunda gundem maddelen ıçın oy kullanmaya yetktiicttr. Talimaöar: (Ozel talimatiar yaalır.) c) Vekıl. şırketyöneümının onenlen dogrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. d) Toplanbda ortaya çıkabılecek diğer konularda vekıl. aşagıdakı talimatiar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. (Talımatyoksa. vekıl oyunu serbestçe kullanır.) Talimatiar: (Ozel talımatlar yazılır.) B) ORTAClN SAHİP OLDUĞU HİSSE SENEDİNİN: a) Tertip ve serisi. b) Numarası. c) Adet-nominal degeri. d) Oyda ımüyazı olup olmadığı. e) Hamiline-nama yazılı olduğu. ORTAĞIN ADI. S0YADI VE ÛNVANI: İMZASI : ADRESİ : NOT: 1. (A) bölûmûnde (a), (b) veya (c) olarak belırtilen şıklardan binsi seçılır ı"b) ve (d) şıkkı için açklama yapılır. 2. Vekâletname vermek ısteyen oy hakkı sahibı. vekâletname formunu dcldurarak imasını notere onaylatünr veya noterce onaylı ünza sırkülennı kendi ımzasını taşıyan vekâletname formuna ekler. YAPI^KREDi Yapı Kredi Finansal Kiralama A.O. Şehit Muhtar Caddesi 5 Taksim 80080 Istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle