Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
* g 8 ŞUBAT1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ
IMF uzmanlarına göre hükümetsiz bir Türkiye'nin, mart ayını atlatması bile kuşkulu
Türkiye, îkinci 5 Nisan arifesinde
FUAT KOZLUKLL
VVASHINGTON - Kısa adı IMF olan
"Uhıslararas ParaFonu", 24 Aralık genel se-
çîmlen sonrasında yaşanan iktidarsizlığın
Türk ekonomisini ikînci bir "5 Nisan arifesi-
n « " getirdiği düşüncesinde. Bir IMF uzma-
nı, "ÇıUeriktidannınmityarlarcadolarlıkse-
çimi kazanma amaçlı harcamasınm, bugün-
kfi darbogazın en önemli etkenlerinden* ol-
dugunu söylüyor.
Türkiye'de ekonomik istikrar ve mali disip-
linin özellikJe son altı aydırtümüyle ortadan
kalktığını söyleyen IMF uzmanlan. •'Türki-
ye, popülist politikaJar \ü/ünden istikrarlı ve
orta >adcli tahminlere imkân veren güvenli ve
dengeli bir ekonomiye yöneletnivor" görüşü-
nü dile getiriyorlar.
Uzmanlar, "Türk ekonomisi giinlük yaşı-
yor. Ekonominin kontrolden çıkması an me-
selesL Hükümet krizi ve shasj otorite yoklu-
ğu,para piyasalarmı ürkütüyor" derken
uluslararası para piyasalannın "Mek-
sika krizinin eşiğtade". değerlendir-
mesinin "abaröh" sayılamayacağını
söylüyorlar.
IMF çevreleri, "kaygıyla" izledikle-
ri ekonominin resmini cizerken durumu,
"Türk halkmı çokacıgünlerbekliyor. Dibebat-
mak istemiyorsa Türk ekononrai için vaitit
kaybedilmeiden harekete geçilmeti'' şeklinde
uyanyorlar.
Türkiye ile ilgili bir teknik uzman, Cum-
huriyet'e, ekonominin "lasavadelir
'görüntü-
siine ilışkin olarak uluslararası Para Fonu'nu
bağlamayan birdeğerlendirmede bulundu.
"Türkiye ckonomisinde kamu açıklarmda
geçen sonbaharda gözlenen hileşme süreci
arüktersine dönmüşdurumda. .Nisançok kri-
ük bir ay. Hükümetsiz bir Türkiye'nin marb
atlatması bile kuşkulu. Türk ekonomisi için
Kimseroiunacakhiçbir belirti yok. 5 Nisan Ka-
rarlan öcesindeki paralele girildiği göz-
leıujor" diyen uzman "temel kaygryı"
şöyle özetledi;
" Bugün enflasyon yaydan çıknuş ok
hızında. Lçuruma adtta koşar adını
gidümekte. Türkiye üç rakamb enflas-
yon yaşıyor denebiiir. Enflasyondaki sap-
ma ile dövizdela artış oranı da stand-by dü-
zenlemesinin de\redeolduğu dönemde hedef-
lenenin çok üzerinde. Türkiye 1996'yı tü-
ketmek üzere. Çiller iktidan, IMF'ye ver-
diği sözü tutmayınca ve aralıktan bu yana
da hükümet kurulmayınca içine düşülen
krizle öngörüienden de önce karşılaşıldı.
Bugün Türkiye yüksek oranlı devalüasyo-
na doğru sürükleniyor. Nominal devalü-
asyondan reel devalüasyona gidümekte.
Bu da Türkiye'nin asıl sorununun sivasi
dengesizlik, tutarsızlık ve yapısal çürümüş-
lükten kaynaklandığını bir kez daha göz-
ler önüne scrivor."
IMF uzmanı, dünya para piyasalannın en
etkili yayın organı The Wall Street Joumal ga-
zetesinde geçen haftalarda yeralan ve Türki-
ye'nin "Meksika'yıkrizesürüldeyenkoşulla-
n yaşadığuıı" savunan değerlendırmeye ka-
tıldığını belirterek " Türkiye, tüm dünya fî-
nans çevrelerinde büyük bir kaygıyla izleni-
yor" dedi. IMF uzmanı döviz rezervlerinin hız-
İa erimeye başladiğım, yüksek kısa vade borç
yapısının çok yakın bir gelecekte büyük bir
ödeme güçlügü doğuracağına dikkat çekti.
IMF uzmanı, "Türkiye'ye ilişkin değerien-
dÛTnesini" şöyle sürdûrdü: "Bugünkü ekono-
mik sıkinbiann birtakım ekonomik ve sosyal
dengeleri etkilemesi söz konusu. Türkiye, bu-
gün artık dünvanın ekonomisi en kritik üike-
lerin başında geli>or. Türkiye'de kurulacak
iktidann ilk yapacağı iş, ÎMF ile yeni bir
stand-by düzenlemesine gitmek olacak.
Düzlüğe çıkılması için en azından iki yıl
IMF'li yaşamın gerektiği gözleniyor."
Demirel işadamlanndan sermaye ve teknolojiyi kendi ülkelerine getirmelerini istedi
Türk işadamlanna yaümıı çağrısıEkonomi Servisi- Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel, bü-
tün dünyadakı Türk işadamla-
nnı Türkiye'ye daha çok yatı-
nm yapmaya çağırdı. "Dünya
Türk İşadamlan KuruftayTnda
konuşan Demirel, Türkiye'nin
yatırım için gereken altyapıya
sahip olduğunu vurgulayarak
işadamlanna şöyle seslendi:
"Büyük bir ekonomiye sa-
hip olan Türkiye.sermaye, tek-
noloji beklhor. Bu sermayeji
veteknolojiyi getirenJerpişman
olmayacakJar."
Türk Dış Ticaret Vakfi tara-
findan Çıragan Oteli'nde düzen-
lenen ve 34 ülkeden 700'e ya-
kın Türk işadamının davet edil-
diği Dünya Türk lşadamlan
Kurultayı, dün Çırağan'da baş-
ladı. Kurultayın açışkonuşma-
sını yapan Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel, Türkiye'nin
gümriik birliği ile tüm dünya-
da esen globalleşme rüzgânnı
yakaladığını dile getırerek "Bu
rüzgârlar, dünyayı.' Live toget-
her. \vork together';yani'bera-
ber yaşa, beraber çalış' nokta-
suıa getirmiştir'' dedı.
Balkanlar'da ve Ortadogu'da
banşın gerçekleşeceğıni de be-
lirten Demirel. "Türkiye, bütün
bunlann ortasındadır. Herke-
sebanş tavsiyeediyorum,- Tür-
kiye, komşulanyla ihtflaflannı
• Dünya Türk
Işadamlan
Kurultayı'nda konuşan
Demirel, işadamlanna
yeni pazarlar peşinde
olan Türkiye'ye
yardımcı olma görevi
düştüğünü anlattı.
da banş voluyla haJletmeyi be-
nimseyen bir devlettir" dedi.
Demirel, işadamı Vehbi
Koç'u da rahmetle andı.
Kurultay Başkanı Sakıp Sa-
bancı konuşmasında işadam-
lannın sivasi istikrar isteğini
şu sözlerle ifadeetti:
"Ankara'da birfleri gaza, bi-
rileri frene basrvor. Biz istikrar-
h, yolumuzu açan bir Ankara
istiyonız. Bu da olacak."
1960'larda pek çok vatanda-
şın gurbete gittiğini hatırlatan
Sabancı, "O kuşağın çocukla-
nndan 30 bini işveren ounuştur.
Aralanndan pek çok Saban-
cı'lar, Koç'lar, Eczacıbaşı'lar
çıkacakür" dedi.
Bu yılın başında Türkiye'ye
"gümrük birligi hırkası" giv-
dırildiğini belirten Sabancı.
"Bunlan, sizler gibi zortukfaır-
dan yiunadan katma değer ya-
raflıîa becerisine sahip müte-
$cbbislerbaşaj-mıştır~ dedi. Sa-
bancı, şöyle konuştu: "Nede-
ğismişti de bu böyle olmustu?
Türkij'e'ye, Türk insanma gü-
venleri geldi. Ondan çok daha
önemlisi, "bu iş bu adamlarla
olur'dedilerr
Başbakan Vekili Deniz Bay-
kal da Almanya'ya 30 yıl ön-
ce başlayan göçün bugün ına-
nılmazboyutlara ulaştıöını kay-
dederek. "1%0'ü yıllann çöp-
çüJerini saygıyla amyonız" de-
di. Baykal, yurtdışında yaşa-
yan Türklerin oy verme hakkın-
dan yoksun bırakılmamaları
gerektiğini ifade etti.
Kurultayın ilk gününde son
konuşmayı yapan Alarko Hol-
ding Yönetim Kurulu Başkanı
İshak Alaton, dünyanın deği-
şik bölgelerinde çalışan Türk
işadamlanna Türkiye'nin de-
mokrahkleşmesine katkıda bu-
lunmaya çağırdı.
"Düşüncelerimizden dola-
yı artık cezalandınlma kor-
kusu yaşamak istcmiyoruz"
diyen Alaton, Sabancı'ya yö-
neltilen uyanya atıftabuluna-
rak, "çizmeden yukanya çı-
kabilen" cesur ışadamlannın
artması dıleğinde bulundu. Ala-
ton aynca "her türlü kontro-
lün dışında bir ekonomi" öne-
ren CHP lideri Baykal'ın söz-
leri karşısındaki şaşkınhğını da
ifade etti.
"Dünya Türk işadamlan Kunıltayi"nda konuşan Demirel, Türkiye'nin yaünm
için gereken altj apıva sahip oJduğunu \ urguladı. (Fotoğraflar: HATICE TL NCER)
BENCE
İZZETTİN ÖNDER
Din ve Ekonomi
Insanlık ta-
rihinin ilk dö-
nemlerinden ~
beri bir top-
lumsal kuaım ~
olarak çeşitli
biçimlerde or-
taya çıkmış
olan dinler, bireyin düşüncesini şekil-
lendirmede çok büyük bir role sahip ol-
muştur. Çağımızın iktısat alanında ileri
toplumlanna hâkim olmuş olan Hıristi-
yanlık da toplumlann ekonomik sorun-
lara yaklaşımında etkili olmuş ve farklı
dönem iktisatçılan tarafından çok fark-
lı biçimlerde ele alınmıştır. Bunlardan
ikisi, oldukça farklı uçlan temsil ettikle-
ri için bazı düşüncelerimizin oluşumun-
da bize yardımcı olur kanaatindeyim.
Biryandan ondokuzuncu yüzyılın baş-
larında yeşermeye başlamış olan Fel-
sefik Radikalizm'in, dığer taraftan da
kırsal nüfusun şehirlere akın etmesi ile
oluşan sosyai değişim ve çalkantılar
mevcut kapitalist oluşumu zortarken,
sistemi tutmada ya da kapitalist evrimi
savunmada din öğesi yaygın olarak kul-
lanılmıştır. Bu ekolün baştemsilcisi John
Bates Clark'tır. Aile bireyleri arasında
çok sayıda din görevlisınin bulunduğu
Clark, mevcut sistemi korumada din
öğesini baskıcı bir biçimde kullanmış-
tır. Bu yolla etkili bir "sosyaiinanç" sis-
temini amaçlayan Clark, emek sorunu-
nun sosyalist olmayan çözümlenmesi
ile sistemi tutmaya ve Felsefik Radika-
lizm'in etkilerini gidenneye çalışmıştır.
Güçlü toplumsal devinimlerin sade-
ce dinsel yöntemlerle yatıştınlamayaca-
ğını düşünen Clark, bilimsel yöntemle-
ri de gündeme getirerek gelir dağılımı
sorunlanna ağırlık vermiştir. Marksizm
ile gerçek sosyalizm diye tanımladığı
bir kategori arasında farklılık gözeten
Clark, gerçek sosyalizme "Hıristiyan
Sosyalizmi" adını taktı. Bu arada Mark-
sizmi de toplumun, gerçek ve hayali
sorunları karşısında geliştirilmiş olan
vahşi ve kural tanımaz tepkisi olarak
yorumladı. Ancak Clark. gerçek sosya-
lizm ile mülkıyet sistemıni değıştirmeyi
amaçlamak bir yana, biraz dahaadil bir
dağılım ile biriikte özel mülkiyetin gerek-
li ve kutsal olduğunu savundu. Toplu-
ma bu dayatmayı yapan Clark, kendi yo-
rumu ile ıçinde özel mülkiyetin korun-
duğu gerçek sosyalizmin, yaratıcı tara-
fından uzun bir süre içinde oluşturulan
ve kutsal planın bir parçası olarak uy-
gulamaya koyulmuş olan Allah'ın yer-
yüzündeki hâkimiyet biçimi olduğunu
söylemekten de kendinı alamadı.
Oysa Hıristiyanlık tarihinin ilk dönem-
lerinden beri mülkiyet biçimi tartışılıyor-
du. O kadar ki, henüz sermayenin da-
hi oluşup netleşmediği 300 ve 400'lü yıl-
iarda St. John Chrysostom, manastır
yaşam tarzını ör-
nek göstererek,
~ kolektif mülkiye-
tin bireyi ve top-
~ lumu ne denli
huzurlu kılacağı-
nı anlatmıştır.
Yaklaşıkaynıdö-
nemlerde yaşamış olan St. Augustine
ise özde kolektif mülkiyet biçiminın da-
ha mükemmel olduğunu kabul etmek-
le beraber, insanın cennetten kovulma-
sı sonucunda özel mülkiyet biçimine
yönelindiğini ileri sürmüştür. Buna rağ-
men St. Augustine, tüm varlıklann ya-
ratıcıya ait olduğunu ve bu nedenle top-
lumun yöneticisinin mülkiyeti elindetut-
ması gerektiğini ve ancak bu kanaldan
mülkiyetin geçici olarak ve toplum le-
hine kullanılmak amacı ile bireytere dev-
redilebileceğini savunmuştur. Bu görü-
şe göre kolektif mülkiyet biçimi ideal-
dir, ancak bu sistem cennetten kovul-
madan önceki hali ile mükemmel bire-
yi gerekli kılar.
• • •
Parasının üzennde Allah'aolan inan-
cını durmadan tazeleyen Batı dünyası-
nın sosyai düşünürlerinden Frank
Knight ise yırminci yüzyılın ilk çeyreğin-
de, Hıristiyan sosyai oüşünce sistemi-
ne açıkça karşı çıkmıştır.
Hıristiyanlığı reddetmeyen Knight, bi-
reyler arasında etkili olan ahlak kuralla-
nnın toplumsal kurumlarda önemli ol-
madığını vurgular. Bireyler arasında ol-
ması gereken merhamet ve iyi davra-
nış ilkeleri, toplumsal kurumlann işleyı-
şi sonucunda oluşan adaletsizliklere
çözüm getiremez. Toplumsal kurum-
larda kaçınılmaz olan güç kullanımının
adil sonuç doğurması, bireyle-
r arası tartışmaların devamlı olarak sür-
dürülmesini gerektirir. Söz konusu tar-
tışmayı engelleyebilecek herhangi bir
bireysel ya da toplumsal katı kural, hür
olmayı amaçlayan bir toplum önünde-
ki en önemli engeldir.
Dinler toplumsal bozukluklan sorgu-
lamadan perdelerken, sistemlerin mü-
kemmelleştirilmesine yönelik tartışma-
lan engellemekte ve sistemleri meşru-
laştırmaktadır.
En büyük etik, sistemleri kutsal emir-
lerte dondurmayıp, onlann adaletsizlik-
lerini sorgulamaya açık tutmaktır. Ser-
maye hâkimiyetinin belirginleşmediği
dönemlerde mülkiyet biçimini tartışabil-
miş olan Hıristiyanlık, sermaye hâkimi-
yeti ortaya çıktıktan sonra onun dayat-
tığı mülkiyet biçimini kutsamaya başla-
mıştır.
Bu farklılığı algılayarak, sosyai ku-
rumlann oluşumunda Hıristiyanlık mis-
yonunu reddeden Knight, sermaye hâ-
kimiyetinin yeni oluşan kanallannda
görevini sürdürmeye devam etti. Cüb-
be aynı işlevini sürdürüyordu!
Uçak biletinde 'çifte okey'
K
ıbns Türk Havayollan'ndan Kıbns için
gidiş dönüs bileti aldım. Dönüş biletimi
grtmeden, ıstanbul'da okeyletmeme
karşın, dönüşte birtakım sorunlarla
karşılaştım. Bileti okeyletmek için yaklaşık
30 saat önce Lefkoşa'daki Kıbns Türk
Havayollan'na gitmeme karşın, yedek listeye
düşürüldüğümü öğrendim. 72 saat önce
gelmem gerektiğini söyleyen Kıbns Türk
Havayollan yetkilileri, yapılacak başka bir
şey olmadığını söylediier. Benim öurumumöa
olan bir çok kişi vardı. Bu yüzden 24 şubatta
asıl listeye giremedim. 25 şubat tarihinde de
asıl listeye giremedim, yedek listede kaldım.
Son anda bir yolcunun gelmemesi üzerine,
Istanbul'a döndüm. Geçen yılda Kıbns'a aynı
havayoiu şirketi ile gitmiştim. Biletimi
okeyletmek için gittiğimde, yolculuğa 24
saatten az bir süre kalmıştı. Buna karşın,
yedek listeye sokulmamıştım. Kıbns Türk
Havayollan'nın uyguiamalan arasındaki
çelişkiler, yolculan mağdur ediyor.
Hayati Demirer/İSTANBUL
I
stanbul'dan aynlırken dönüş biletini
alıp, okeyleten okurumuz, hareket
saatinden 72 saat önce biletini ikinci
kez okeyletmediği için, Kıbns'ta bir gün
mahzur kaldı. Daha önceki yolculuğu
sırasında aynı havayoiu şirketi ile
yolculuk eden ve 24 saatten daha az bir
süre kala biletini okeyleten Hayati
Demirer, firma yetkililerinin
yolcu talebinin artmasıyla
yedek listeye düşeceği
konusunda herhangi bir
açıklama yapılmaması
üzerine büyük bir
yanılgıya düşmüş. Okurumuzun
şikâyetini Kıbns türk Havayollan'nı
arayarak Satış Müdürü Bülent Baran'a
ilettim. Biletlerin üzerinde teyit ışleminin
72 saat önceden yapılması gerektiği
konusunda uyanda bulunulduğunu
bildiren Baran, adalara yapılacak 72
saatten daha fazla sürecek bütün
yolculuklarda biletlerin teyit edilmesi
gerektiğini vurguladı. Daha kısa sürecek
yolculuklarda böyle bir süre kısıtlaması
bulunmadığını söyleyen Baran,
Kıbns'taki bütün kentlerde ve
havaalanında bürolannın bulunduğunu.
teyit işlemlerinin buralarda
yapılabileceğini, hatta telefonla bile bu
işlemin yaptınlabileceğini
bildirdi.
Okurumuzun önceki
yolculuğunun ölü sezona
denk gelmiş olabileceğini
söyleyen Baran, "O
tarihte yolcu sayısı fazla olmadığı için
bilgisayar okurunuzu yedek listeye
atmamıştır" diye konuştu.
72 saati geçen yolculuklarda
bilgisayariann otomatik olarak teyit
edilmeyen biletleri yedek listeye attığına
değinen Baran, bu sistemde hata
olamayacağını söyledi. •
mnm
Varan yolda kalınca...
HULYA GE7VÇ
Cumtıuriymt Gazstsaf
Turkocagı Cact 39/4 1
Caaaloölu/İSTANBUL
TEL: 512 05 OS
FAX: 514O?51
I
Prima'nın
hediyesi postada
kayboldu
G
aziantep'ten yazan
okurumuz Ayşegül Bay
dört aylık bebeği için Prima
çocuk bezi kullandığını
belirterek üretici firrnanın son
günlerde düzenlemiş olduğu
kampanyaya katıldığını
vurguluyor. Prima çocuk bezi
kullanan bazı arkadaşlannın da
kampanyaya katıldığını
hatırlatan Bay. hediyelerinin
hâlâ kendilerine ulaşmadığını
anlatıyor. Bay, nediyenin
gönderilmemiş olmasından
çok, kandınlmış olmanın canını
sıktığını ifade ediyor. Şikâyeti
ilettiğimiz üretici firma
Sanitapak Sağlık Ürünleri
Ticaret AŞ'nin Halkla llişkiler
görevlisi Zerrin Bayraktar,
hediyelerin adreslere
postalandığını belirtti. Ödülün
bebek resimli bir çerçeve
olduğunu dile getiren
Bayraktar, bu tür hediyeleri
kargoyla yollayamadıklannı,
posta ile yapılan bazı
gönderimlerin bazen
sahiplerine ulaşamadığını
söyleyerek hediyeyi bir kez
daha göndereceklerini
sözlerine ekledi. •
V
aran Turizm'le 17 şubatta
Istanbul'dan Antalya'ya
giderken, Afyon
tesislerinde mola verildi. Mola
sırasında otobüste bir teknik
anza belirlenip, beklememiz
istendi. Tamiratın yapılması
için sabah 06.50'den 11.00'e
kadar beklememize karşın,
araç tamir edilmedi.
Bunun üzerine Antalya büro
iie yapılan göriişmelerde,
yetkililerin anzadan haberdar
olmadığını öğrendik. Bayram
artfesi gibi özel bir zamanda
eski model bir otobüsü sefere
koyan Varan'ın, arabayı
kontrolden bile geçirmemiş
olabileceğini düşündük.
Varan Otobüs Yolculan
V
aran Turizm Halkla İlişkiler'den Özgür Türk bütün araçlann
seyahat öncesinde bakıma sokulduğuna dikkat çekerek,
arızalı bir aracın sefere çıkanlmasının mümkün olmadığını
söyledi. Otobüsün hidrolik aksanındaki bozukluğun kötü hava
şartlanndan kaynaklanmış olabileceğini ileri sürerek, Afyon
tesislerinde yapılan bakım sırasında
hidrolik borunun değiştirilmesine karar
verildiğini belirtti. Ramazan olduğu için
açık yedek parça satan bir dükkân
bulunamadığı için tamirin uzadığını
kaydeden Türk, bu arada Antalya ile
görüşme yapıldığını, bir araç
yollanmasına karar verildiğini bildirdi.
Aranan yedek parçanın bulunup, araç
tamir edilmesiyle aracın hareket ettiğine
değinen Türk, Antalya'dan gelen araç ile
tamir edilen aracın yolda karşılaşıldığını
söyledi. Aracın bozulmasıyla yolculann Afyon tesislerinde
yaklaşık 4 saat beklemek zonında kaldıklarını anımsatan Türk,
bu süre içinde müşterilerinin bütün ihtiyaçlarını karşıladıklarını
bildirdi. •
Dağ ayakkabısı dağda giyilemedi
B
arçın Spor'dan almış olduğu reebok
dağcılık ayakkabısının kısa zamanda su
geçirdiğini yazan izmirli okurumuz
Hayrettin Ersan, alışveriş sırasında satıcının
ayakkabının su geçirmeyeceği iddiasında
bulunduğunu vurgulamış. Ayakkabıyı kuru
havalarda ve hafif yağmuriarda giydiğini
anlatan okurumuz, kötü hava ve arazi
koşullarında eski ayakkabısını giydiğini
kaydetmiş. Geçen yıl katılmış
olduğu gezi sırasında ayakkabısın/n
hafif bir yağmurda su geçirdiğini, bu
nedenle yürüyüşten vazgeçmek
zorunda kaldığını yazan okurumuz,
şikâyetini Barçın Spor Mağazası'na
iletmiş. Barçın Spor Mağazası yetkilileri,
ayyakkabıda kullanım hatası bulunduğunu
iddia ederek yardımcı olamayacaklannı
söylemişler. Okurumuzun ısrarian üzerine
ayakkabıyı üretici firmaya göndenneyi kabul
eden Barçın Spor yetkilileri, daha sonra
yapmış oldukları açıklamada, ayakkabının su
almasının nedeninin kullanım hatasından
kaynaklandığını vurgulamışlar. Barçın Spor'un
şikâyet edilen ayakkabıyı üretici firmaya
göndermeden cevap verdiğini ileri süren
okurumuz, bizden bu konuda kendisine
yardımcı olmamızı istedi. Bunun üzerine
Reebok Halkla llişkiler Müdürü Mehmet
Adıgüzel'e okurumuzun şikâyetini ilettik.
Konuyla ilgileneceğini söyleyen Adıgüzel,
okurumuz ile görüşeceğini bildirerek
okurumuzdan söz konusu ayakkabıyı
göndermelerini isteyeceklerini bildirdi. Daha
sonra ayakkabının incelenmesini
sağlayan Adıgüzel, ayakkabıda
üretim hatası bulunmadığını
vurgulayarak satıcının ayakkabıyı
satarken "su geçirmeyeceği"
iddiasında bulunmasının hata
olduğunu söyledi. Okurumuzun satın almış
olduğu ayakkabının kar suyu geçireceğini
belirten Adıgüzel, bir ayakkabının su geçirip
geçirmemesinin derisinin özelliklerine bağlı
olduğuna değindi. Okurumuzun satış sırasında
"ayakkabı su geçirmez garantişiyle"
kandınldığını kabul eden Adıgüzel, bu nedenle
söz konusu ayakkabıyı değiştireceklerini
bildirdi. Okurumuzun yeni ayakkabısı kargoyla
gönderildi. •
• YAPI KREDİ FİNANSAL KİRALAMA
ANONİM ORTAKLIĞI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN
OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI'NA DAVET
Ortaklığımızın Olağan Genel Kurul Toplanüs) 15 Mart 1996 Cuma günü saat 14:00'de aşagıdaki gündem maddelerini
görüşüp karara bağlamak üzere. Yapı Kredi Plaza Büyükdere Caddesi Levent-lstanbul adresindeki Yapı ve Kredi
Bankası A.Ş. Genel Müdürlük Binası Konferans Salonu'nda yapılacaktır.
- Toplantıya asaleten veya vekâleten katlacak sayın hissedarlarımızın, sahip oldukları OrtakJığımız hisse
senetlerini belgeleyerek, en geç 12 Mart 1996 Salı gûnüne kadar OrtakJik merkezimizden giriş kartı almaları
gerekmektedir.
- Verilecek vekâletname ilanımızdaki örnege uygun olmalıdır.
- Istanbul dışında bulunan hissedarlanmız, toplantiya iştirak etmek istediklerini. en geç 14 Mart 1996
Perşembe günü Ortaklık merkezimizde olacak şekilde. iadeli taahhütiü mektupla bildirdikleri takdirde,
toplantıya giriş kartlannı toplanü günü saat 12:00ye kadar gerekli belgeleri ibraz ederek merkezimizden
temin edebilirler.
GÜNDEM
1. Açılış, Başkanlık Divanı'nın seçilmesi ve Genel Kurul Tutanagı'nın Başkanlık Divanınca imza edilmesine yetki
verilmesi;
2. 1995 faaliyet dönemine ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu. Denetçiler ve Bağımsız D15 Denetim Kuruluşu
raporları ile bilanço. kâr ve zarar hesaplarının okunması, incelenmesi ve onaylanması hakkında karar verilmesi:
3. Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçilerin ibra edilmesi;
4. Yönetim Kurulu'nun 1995 yılı safi kannın tahsis ve tevzii hakkındaki teklifinin ve bu kapsamda 1995 yılı kar
payının ortaklara bedelsiz hisse senedi olarak dagrtılması konusunun karara bağlanmasi;
5. Yönetim Kurulu Üye sayısının, görev sürelerinin ve ücretlerinin tesbiti, Yönetim Kurulu Üyeleri'nin seçimi;
6. Denetçilerin görev süreleri ve ücretlerinin tesbiti. denetçilerin seçimi;
7. Yönetim Kurulu Üyeleri'ne Ticaret Kanunu'nun 334. ve 335. maddelerinin gerektirdiği iznin verilmesi;
8. Dilekler ve Kapanış.
VEKÂLETNAME
YAPI KREDİ FİNANSAL KİRALAMA A.0.
Yapı Kredi Fınansal Kıralama Anonım Ortaklıgı nın 15 Mart 1996 Cuma gunü saat 14:00de Yapı Kredi Plaza Buyflkdere Caddesi Levent-lstanbul
adresindekı Yapı ve Kredı Bankası A.Ş. Genel Müdürlük Konferans Salonu nda yapılacak OlaÇan Genel Kurul Toplantsında aşağıûa belırttıgım
görûşler doğrultusunda benı temsıle. oy vermeye. teklifte bulunmaya ve gerekli belgeleri ımzalamaya yetkıli olmak uzere
yı vekıl tayin ediyorum.
A) TEMSİL YETK1SİNİN KAPSAMI:
a) Vekıl. tüm gûndem maddeieri için kendi gûrüsü dogrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
b) Vekıl aşagıdakı talımatlar dognjltusunda gundem maddelen ıçın oy kullanmaya yetktiicttr. Talimaöar: (Ozel talimatiar yaalır.)
c) Vekıl. şırketyöneümının onenlen dogrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
d) Toplanbda ortaya çıkabılecek diğer konularda vekıl. aşagıdakı talimatiar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
(Talımatyoksa. vekıl oyunu serbestçe kullanır.) Talimatiar: (Ozel talımatlar yazılır.)
B) ORTAClN SAHİP OLDUĞU HİSSE SENEDİNİN:
a) Tertip ve serisi. b) Numarası. c) Adet-nominal degeri.
d) Oyda ımüyazı olup olmadığı. e) Hamiline-nama yazılı olduğu.
ORTAĞIN ADI. S0YADI VE ÛNVANI:
İMZASI : ADRESİ :
NOT:
1. (A) bölûmûnde (a), (b) veya (c) olarak belırtilen şıklardan binsi seçılır ı"b) ve (d) şıkkı için açklama yapılır.
2. Vekâletname vermek ısteyen oy hakkı sahibı. vekâletname formunu dcldurarak imasını notere onaylatünr veya noterce onaylı ünza
sırkülennı kendi ımzasını taşıyan vekâletname formuna ekler.
YAPI^KREDi
Yapı Kredi Finansal Kiralama A.O.
Şehit Muhtar Caddesi 5 Taksim 80080 Istanbul