Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMB
10 DIŞ HABERLER
zîncîrleme kaza
• BRÜKSEL (AA) -
Belçika'da dün sabah
yoğun sis nedeniyle
meydana gelen zincirleme
kazada ölenlerin sayısı 14'e
çıkarken, 50 kişınin ağır
yaralı olduğu ve ölü
sayısımn artmasından
endişe duyulduğu
açıklandı. Kazamn 1,5
kilometrelik bir yol alanına
yayıldığı, şöförlerin çok
yoğun ve ani bir sis
nedeniyie kaza yaptıklan
bildirildi. Polis, jandarma
ve itfaiye ekipleri kurtarma
çalışmalannı
sürdürüyorlar. Bazı
kamyonlann lcüçük araçlar
üzerine devrilmesi ve çok
sayıda taşıtın yanması
felaketin boyutlanru
büyüttü.
şiddet: 27 ötii
• FREETOWN (AA) -
Sierra Leone'de önceki gûn
yapılan genel seçitnlerle
başlayan şiddet olaylannda
en az 27 kişinin öldüğü
bildirildi. Yetkililer,
Freetown'da seçim gûnü
ölenlerden 10'unun
tabancayla vuruiduğunu
belirttiler. Freetovvn'un
güney-doğusundaki Bo
kenti morguna getirilen 17
cesetten 5'inin asker,
morgda bulunanlardan
bazılannın başının kesik
olduğu kaydedildi.
Baskentte TSİ 00.30'de
yürürlüğe gtren ateşkesten
sonra, aralannda Çevre
Bakanı Paul Kamara'nın da
bulunduğu çok sayıda
kişinin de yaralandıgı
kaydedildi. Sierra
Leone'de yapılan
cumhurbaşkanJıgı ve
milletvekili seçimleri,
ülkede 4 yıldır sürmekte
olan askeri rejime son
verecek.
Almanya Uyafcat
Nişanıvertfl
• BONN(AA)-
Almanya'nın Solıngen
kentinde 1993yılında4
ırkçı Almanın
kundakladığı evde 5 aile
ferdinı kaybeden Mevlüde
Genç'e "Federal Almanya
Cumhunyeti Liyakat
Nişanı" verildi. Mevlûde
Genç törende yaptığı
konuşrnada "Ben buraya
madalya almaya
gelmedim. Sizlere, bir
yudum sevgi, kardeşlik ve
dostluk vermeye geldim "
dedi. Federal Çahşma
Bakanlığı'nda yapılan ve
Müsteşar Deniz Bölükbaşı,
Federal Çalışma Bakanı
Norbert Biüm, Alman
milletvekilleri ile Genç
Aılesinın katıldığı törende
"Liyakat Nişanı"
Cumhurbaşkanı Roman
Herzog adına FededaJ
hükümetin yabancılar
danışmanı Cornelia
Schmalz Jakobsen
tarafindan Mevlüde Genç'e
takıldı. Jakobsen yaptığı
konuşmada, "Sizin suskun
kalmamz ve cenaze
töreninde yaptığıntz
konuşma takdire şayandır.
Siz (benim ölülerim
dostluk yollannı açsın)
dediniz" dedi.
AnnavutJuk'taki
saMn
• TİRAN(AA)-
Arnavutluk'un başkenti
Tiran'da dün meydana
gelen patlamayla ilgıli
olarak eski komünist
rejimin gizli polis teşkilatı
Sigurimi'de görevli 2 üst
düzey görevlinin
tutuklandığı bildirildi.
Amavutluk resmi haber
ajansı ATA, iki
şüphelinın bınsinin gizli
servis Sigurimi'de görevli
olduğunu ve 2 eski ajanla
Rus KGB'si arasında
bağlantı bulunduğunu
belirtti. Bu arada,
Cumhurbaşkanı Dernirel,
Cumhurbaskanı Sali
Berişha'ya bombalamadan
duyduğu üzüntûyü belirten
bir mesaj gönderdi.
Papandreu
evine dönüyor
• ATİNA (AA) - Atina'da,
Onasis Kalp Cerrahi
Merkezi'nde lOOgünden
ben tedavi edilmekte olan
Pasok Genel Başkanı ve
eski Başbakan Andreas
Papandreu, bu hafta sonu
taburcu olarak Ekali'deki
evine gidecek. Doktorlar,
nekahet dönemini
Ekali'deki evinde geçirecek
olan Papandreu'ya, taburcu
belgesini imzalamadan
önce, bugûnden itibaren
çeşitli tahlil ve testler
uygulamaya başladılar.
Eski Başbakanın sağlık
durumu doktorlar
tarafindan "mucizevi" diye
nitelendirildi.
Saraybosnalı Müslümanlar ve Hırvatlar dört yıl önce can korkusuyla terk ettikleri evlerine geri dönüyorlar
Snplar yağmalayarak çekfliyor• Sırplann evlerini
terk ederken bölgedeki
dükkânlan ve evteri
yağmaladıklan,
evlerindeki tüm
teçhizatlan, kapı ve
pencere çerçevelerini,
radyatörleri ve hatta
ölülerini bile
beraberlerinde
götürdükleri belirtildi.
Dış Haberfer Smisi- Sırp si-
villerin Bosnah Sırp ordusunun
yardımıyla ve NATO Banşı Uy-
gulama Gücü (IFOR) gözetı-
minde Saraybosna'nın banliyö-
lennden göçünün devam ettiği
kaydedildi.
Sırplann evlerini terk eder-
ken bölgedeki dükkânlan ve ev-
leri yağmaladıklan, evlerindeki
tüm teçhizatlan, kapı ve pence-
re çerçevelerini, radyatörleri ve
hattaölülenni bile beraberlerin-
de götürdükleri belirtildi. Sırp-
lann bölgeyi terk etmesinden
sonra evine gen dönen bir Bos-
na'lı "Ben giderkcn üzerimde
sadece giysilerim vardı. Döndü-
ğümde ise evimi botnboş bul-
dum" diyerek Sırplann bu dav-
ranışını canavarhk olarak nite-
ledi. Öte yandan, BM'in Bosna
Yüksek Temsilcisi CarlBOdt ın
göç operasyonunu etnik aynlık-
çıltk olarak nitelediği ve işle-
min derhal durdurulmasını iste-
digi bildirildi. BM, Bosnah
Sırplara uygulanan ekonomık
yaptınmlan, dün resmen askıya
aldıgını açıkladı. BM Güvenlik
Konseyi'ne yakın diplomatik
kaynaklar, ekonomık yaptınm-
lann askıya ahnacağına ilişkin
açıklamanın, ABD'nin BM
nezdindekı Daimi Temsilcisi ve
Güvenlik Konseyi Dönem Baş-
tfl
:RÎMINAL TRIBUNAL FOR IBE FÜRMER YÜGOS
URJU.VTS FOR THE» AKREST ARE RELO BY THEIB
Savaş suçu zanlısı olarak aranan 51 kişiden 17'sinin fotoğraflannı ve özel-
likkrini içeren posterier Saraybosna'dâki muhteüf duvariars asılıyor.
Savaş suçlusu Martiç
Lahey <de yargı önünde
Saraybosna'dan göç eden Sırplar geriye yıkıntılar içinde bir kent bırakıyor. Taşınabilir her şey arabalara yiikJenivor.
kanı Madeieine Albrigbt tara-
findan yapıldığını kaydettiler.
BM Genel Sekreten ButrosGa-
B'mn önceki gün, NATO Genel
Sekreteri Javier Solana'dan,
Bosnalı Sırplar'ın Dayton An-
laşması'nda öngörülen askeri
hükûmlere uygun hareketettik-
lcrıne ilişkin bir mesaj aldığı ve
yaptınmlan kaldırma karannın
bu açıklamadan sonra alındığı
belirtildi. Bosnah Sırplar'ın
BM'nin uygulanan ekonomik
ambargoyu askjya alma karan-
nı memnunlukla karşıladığı
kaydedildi. Rusya Devlet Baş-
kanı Boris Yettsn de cuma gü-
nü yaptığı açıklamada, Bos-
na'da tek yanlı ilan edilen Sırp
Cumhunyeti'ne uygulanan
yaptınmlan. tek yanlı olarak
kaldırdıklannı biidirmişti. Yelt-
sin, Bosnah Sırplar'ın, BM Gü-
venlik Konseyi'nin 1022 sayılı
karannda öngörülen şartlan ye-
rine getirdiğini belirtmışti. BM
Güvenlik Konseyi tarafindan
22 Kasım 1995'de onaylanan
1022 sayılı karar, Bosna'da gö-
rev yapan (FOR yetkililerinin,
Bosnah Sırplar'ın Dayton An-
laşması'nda öngörülen bölge-
lere çekildiğıni tespit etmesl ha-
linde Bosnah Sırplara uygula-
nan yaptınmlann derhal kaldı-
nlmasını öngörüyor.
Bu arada, Washington'da
Boşnaklar'ın eğitimi ve silah-
landınlmasına ilişkin çahşma-
lann devam ettiği bildirildi.
Bosna Genelkurmay Başkanı
General Rasim Detiç ile Bos-
na'dakı Hırvatlar'ın Komutanı
Zivko Budimir. ABD Genel-
kurmay Başkanı General John
Shalikashviji, Beyaz Sarav Ulu-
sal Güvenlik Danışmanı Ant-
hony Lake ve dığer yetkıliler ile
birarayageldikleri kaydedildi.
Öte yandan, Sırbistan ve Ka-
radag'danoluşanyeni Yugosiav-
ya Cumhuriyeti, ağustos 1194
tarihinden bu yana Bosnalı Sırp-
lara karşı uyguladığı yaptınmla-
rj kaldırma karan aldı. Ambar-
go dün sabaha karşı kaldınldı.
Dij HaberterServisi-Savaş suçu zan-
lısı olarak hakkında soruşturma başla-
tılan Milan İVlartiç'ın duruşmasına dün
Lahey'deki Savaş Suçlulan Mahkeme-
si'nde başlandı.
AFP haber ajansından alınan bılgiye
göre Martiç, özellikle 1991 yılındaHır-
vatistan'ın başkenti Zagreb'e düzenle-
diğı bombardıman saldınsında 12 kişi-
nin ölümüne ve Sırplann kontroiünde-
ki Batı Slavonya bölgesini geri almak
ıçin geçen yıl mayıs ayının biri ve iki-
sinde düzenledıği operasyonlarda en az
yedi kişinin ölümüne ve 60 kişinin ya-
ralanmasına sebebiyet vermekle suç-
lanıyor. Martiç'ın emriyle kullanılan
bombalann birkaç patlayıcı bölümden
oluştuğu ve kullamldığında genış bir
alana dağıldığı. bundan dolayı da zırh-
Iı araçlan etkileyemedıği fakat insan-
lar üzennde yok edıci etkisinin bulun-
duğu behrtıhyor.
1994'te Krayina Cumhunyeti'nin
devlet başkanlığına getiren Martiç'ın
ne duruşmaya katılacağı ne de bir avu-
kat tarafindan temsil edeceğı bildirildi.
Başsavcı Rjchard GoMstone'un saldı-
ndan kurtulanlardan mahkemede Mar-
tiç aleyhine tanıkhk vapmalannı iste-
diği belirtildi.
Tutuklanması içın uluslararası birge-
nelge çıkartıhp Bosna'lı Sırplann ka-
lesi olan Pale'ye ve aynca Saraybosna
ve Belgrad'a yollanmış olmasına rağ-
men Martiç halen tutuklanamadı. Eski
lidenn şu anda Bosna'nın kuzeyindeki
Banja Luca'da yaşadıgı ve Bosnalı
Sırplarca korunduğu bildınliyor.
Olof Palme. 10 yıl önce bugün öldürülmüştü
Sessizlik sonıuıda bozulduGÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Expressen gazetesinın Olof
Pafane konulu özel ekinin arka kapağında şöyle
yazıvor: "_Llusuomuril^iııedek$ar$ancİDayet-
ten 10yıl sonra Otof Patme hâlâyaşıyor>*c görc\-
deymiş gibi veniden dillerde doiaşma>a başhyur.
BeUd de katitini asla ytup onünt çıkinuna>aca-
ğp. Cmayetin topJumumuzu nasıl etküendiğini
güoün birüıde saptayabilmemü olası. Ve beJki de
yaşayan bir kişi olarak Olof Palme'nin Isveç ve
dünya için nasd bir anlamı olduğunu açıkljğa ka-
vuşturabikcegiz. Ne denli güçlü oiduğunu ve ne
d M f "
28 Şubat 1986 gecesi Stockholm'ün en mer-
kezi yerlerinden birinde Isveç Başbakanı Olof
Palme arkadan kurşunlandığı zaman. ülke tan-
hindeyeni birdönem açıldı: "PalnKÖMürüklük-
ten sonraki" dönem; artık hiçbir şeyin eskisi gi-
bi olmadığı. birçok alışılagelmiş kavramlara ye-
ni adlar getirildiği dönem. Norveç'in Kültür Ba-
kanı Asa Kfevebnd bu olay için "tsveç'in bald-
reüğiniv'itirdiğiolav'' tanımını kullanıyor, aynı ta-
nımı, Norveçte Salman Rüşdü'nün yapıtı Şey-
tan Ayetteri'ni yayımlayan yayımcımn bilinme-
yen kışılerce ağıryaralanması olayında da bu kez
kendi ülkesi içın kullanmıştı.
Evet, Isveç bakireliğini 10 yıl önce bugün yi-
tirdi. Artık sokaklarda, metroda, sınema salon-
lannda herhangi bir vatandaş gibi dolaşan, ken-
disiyle göz göze gelenleri başıyla selamlayan bir
Olof Palme'yi göremeyecektik. Yabancı basının
çalışma yeri olan, dışişlennin basm <xiasından
çık&ktan sonra Kralice Caddesi'nde yürürken,
hükümet konağından dısan firlayarak Parlamen-
to'ya doğru seri adımlarla giden Başbakan Pal-
me'yi yalnızca gazete ve albümlerde görebile-
cektik. Stockholm'ün ilk yerleşim yeri olan ada-
cık Eski Kent'te, Finlandiya Başbakam'yla ak-
şamüstü yürüyüşü yaparken karşıdan gelen bın
şortlu, biri blucinli ikı genç kızla karşılaşmalan-
nm "ohğanhğmı''sonsuzlaştiran fotoğraf gibi ye-
nileribırdahaçekilemeyecekti...Busatırlannya-
zan, 1 Mart 1986 sabahında cinayet yerindeyken
üşüdüğü kadar asla üşümemış olduğunu düşün-
meyecekti...
Angola'dan Zambiya'ya dek 45 ülkede birden
çokyere Olof Palme'nın adı verildi. Ülkemizde
de, Dikili'de içinde heykeli olan bir parka. İz-
mir'de bir anıttaşı dikili bir parka ve Kulu'da bir
park ile caddeye de Olof Palme adı konuldu. Bir
sevgi zinciri Isveçli devlet adammın uluslarara-
sı kimliğinin kanıtı olarak dünyayı çepeçevre sa-
nyor. Aradan geçen 10 yıl geçmesi ilk andaki tep-
kilerin yerinı, akılcı analizlerin almasını sağladı.
Palme'li Isveç ve dünya. Palme'siz Isveç'i ve
dünyayı açıklamakta bizlere yararlı olmakta...
İsvey'te Palme
Olof Palme, 30 ocak 1927'de Stockholm'de
varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Çocukluğu sağlık sorunlanyla dolu geçti. 17 ya-
şındayken liseyi, 1948'de ABD'nin Ohioevale-
tindeki Kenyon kolejini bitirdi. Herdersinden en
yüksek derece olan "bfiyük A" alan Palme, da-
ha sonra bu okulda onur doktoru oldu. 1951 'de
tsveç'te doktorasını yaptı. 1951 'de sosyaldemok-
ratlann öğrenci birliğine girdi. 1951 'de tanıştığı
Usbet Bcck-Friis ile 1956'da evlendi. Çiftin üç
oğlu oldu. 1957'de Jönköping bölgesinden par-
lamentonun o zamanki birinci kamarasına girdı.
Zamanın başbakanı ve Isveç'in en değerli dev-
letadamlanndan Tage Eriander ile 195 Tde ta-
nışmış, onun izinden yürümeye başlamıştı
1953'te Erlander'in özel sekreterliği görevine
getirildi. 1%3'te devlet bakanı oldu; bu görevı-
ni iki ayn bakanlık izledi. Ama dünyaya adını,
dışişleri bakan yardımcısıyken o zamanki Kuzey
Vietnam'ın Moskova büyükelçısiyle Stock-
holm'de 1965'te ABD'yi kınayan biryürüyüşte
kol kola gidince duyurdu. ABD ile Isveç arasın-
da kopan bagın onanlması, ancak Palme'den son-
Palme icin neler demislerdi
Oiof Palme'nin öldüğü gün, dönemin ünlü uluslararası
isimleri üzüntülerini dile getirirken şunlan söylemişlerdi:
HENRY KISSINfcER (ABD
eski Dışişleri Bakanı): tsveç'in
V'ıetnam konusundakı tavnnı hiç
sevmedım. Doğrudan belirli bir
çıkarlannın olmadığı bir
bölgedeki gelişmelen uzaktan
eleştirmesi kolaydı. Eğer Palme
nükleer silahı olan bir süper
gücün başbakanı olsaydı ve
uluslararası banşı etkileyici bir
konumda bulunsaydı, aynı tavn
göstermezdi.
ANKER JÖRCENSEN
(Danimarka'nın eski başbakanı):
Palme'nin öylesine güçlü bir
kişiliği ve başanlı tartışma
biçimi vardı ki onun için
gerçek anlamıyla büyük bir
politikacı ve sözünü
kullanmaktan çekinmiyorum.
Onun bir süpergücün başında
olsa bile aynı atak ve açık
sözlü tavnnı sürdüreceğinden
eminım.
VVILLY BRANDT (Almanya
eski Şansöh/esi): Almanya
Büyükelçiliği'ndeki bir kokteyle
de o zamanki Dışişleri Bakanı
Henry «jssinger'la
karşılaştım. Kissinger bana Olof
Palme'nin sözlerinden ve
davranışlanndan duyduğu
kaygıyı dile getirdi. O zaman
ona şu soruyu sordum: ".4ma
Henry, sen Palme'nin Amerikan
ünivcrsite mekanizmasının bir
ürünü olduğunu. öğrendiği
liberal bilgilenme kavramına
göne dav randığını bilmiyor
rnusun?"
JIMMY CARTER (Önceki
ABD Başkanı): Benim görev
yaptığım sırada başbakan
değildi, ama ABD'nin Viemm
politikasını en çok eleştirenler
arasındaydı. Zamanla haklı
olduğunu kabul ettim. Banş ve
anlaşmazlıklann çözümü
konusunda angejmanı çok insanı
etkiledi.
DANIEL ORTECA
(Nikaragua'nın önceki başkanı):
Amerika'nın Nikaragua'yı
işgalini engelleyen güçlerin en
önemlisi Palme'ydi. Hepimize
doğru yönde adım atmamızda
yardımcı oldu.
YASERARAFATıFKÖ
lideri): Ortadoğu'da kalıcı bir
banş ıçin ilk adımı atan Olof
Palme'dir. Banş gırişimierinı
Willy Brandt ve Bruno
Kreisky'le birlıkte başlattı.
Yalnızca Filistin'le tsrail
arasında değil. bütün bölgede.
JAVİER PEREZ DE
CUELLAR (Birleşmiş
MiUetkr'in önceki genel
sekreteri): Benim göreve
başlamamdan önce de banş
içın yaptıklannın
bilıncindeydim. O zamanlar pek
ahşılmarnış birşeyi başardı: Her
iki tarafın da güvenini
kazanmayı. Ani ölümü
yüreğimızde derin yara açtı.
CEORCE BUSH (Eski ABD
Devlet Başkanı): Göreve yeni
başlamış bir senatörken Vietnam
politikamızla ilgili sözleri beni
de çok kızdırdı. Daha sonra
başkan yardımcsı olarak 80'li
yıllarda onun konuğu oldum. O
zaman nasıl sıcak yürekli bir
insan olduğunu kendi gözlenmle
gördüm. Daha iyi bir dünya
yaratmak için kendinı nasıl
verdiğine tanık oldum. Eğer ben
başkanken oda hükümet başkanı
olsaydı birçok konuda
anlasamamış olacağımızdan
kuşkum yok. Ama yoksul
halklara yardım etmek, bu dertli
dünyaya banş getirmek ıçin
gösterdıği kararhlığın
içtenliğinden hiç kuşkum yok.
raki yıllara kalacarû,. Idge Enander. Olof Pal-
me'yi başbakan yapan kişidır.ama Palme yapan
kişi değil. Yaşlı lıder genç öğrencisini, 1969'da
yaş nedeniyie emekliye aynldığı zaman ülke yö-
netiminı devralabilecek düzeyde yeliştirmişti Ne
var ki Eriander belirli bir çızgıvi başanyla sür-
düren, ancak sözlenyle. davranışlanyla aşın dık-
kat çekmej'en bir liderdı. Onun için iç politika,
dış politikadan önce geliyordu. Palme ise her iki
politikanın aynı anda yürütülebilecegıni gösterir-
ken ikincisinde çok daha başanh oldu. Isveç'i
dünyaya açtı. dünyayı lsveç"e getirdı. 1969'da
başbakan oldu ve 7 yıl sonra sosyal demokrat ik-
tıdar, 44 yıldır ilk kez "burjuva Moğu" olanarak
tanımlanan merkez ve sağ partilerin olusturdu-
ğu koalisyona terk edildi. Palme'nin parti baş-
kanlığı sürdü. Bir seçim daha yitirdikten sonra
1982'de rövanşı aldı; 1985'teki seçim ise Pal-
menin son seçimi oldu.
İç polıtıkada Palme, alışagelınmiş sınırlan yı-
kan bırpolitikacıydı. Özensizhğe kaçan rahatlık-
taki giyımi. konuşurken özellikle belinden aşa-
ğısını kıpırdatması ve ayaklannı süreklı olarak
hareket halinde tutması dikkat çekıyordu. İnce
espnyle süslediği konuşmalannda ani çıkışlar
vapmadan ve rakiplerini ignelemeden olamazdı.
Isveç polirikasında belki de bu özelliği.en çok
yokluğu çekilen bir yönüydü. Politikanın halk
içın olduğunu. konuşulan dılin özel bir "poüti-
kaa düi" olmaması gerektiğini, halkın kolayhk-
la anlayamadığı hiçbirsözün söylenmeye değme-
yeceğini kanıtladı. Doğru bildiğini yapıyordu;
ne dost kazanma derdindeydi ne de düşman edin-
mekten korkuyordu. Nesli tükenmekte olan dü-
rüst pol'tikacılann en hasıydı...
Dümada Palme
Olof Palme gerçekte Amerika 'daki "Kberal ra-
dikaDikten'1
çok etkilenmişti. Bu nedenle olma-
lı ki bu ülkeden, demokrasi konusunda kusursuz
bir örnek oluştunnasını beldiyordu. Vietnam sa-
vaşı, bu demokrasi için büyük bir lekeydi. Ku-
zey Vietnam'ın Moskova Büyükelçisi'yle Stock-
holm'de yürüyüşü, ABD'yi kınaması tümüyle
bu neden dolayıydı. Güney Afrika'daki aparthe-
id rejimı, Angola, Mozambik gibi ülkelerdeki
bağımsızlık sa\aşı ve Küba ile dayanışma üze-
rinde en çok durduğu konulardı. Bunlara, Filıs-
tin halkının verd.ği uğraşı daekleyebilinz. Bu ne-
denle ki ülkec
min kurtuluşunu göremeden öldü-
rülen Mozambıkli devrimci lider Eduardo
Mondlanc nin ve FKÖ lideri YaserAralat ın ya-
kın dostuydu. Aynca özgür Mozambik'in ilk dev-
let başkanı Samora Machel ile Hindistan'ın baş-
kanı RajK Gandhi'ye çok yakındı. Her ikisinin
de politık nedenlerle öldürülmesi onu çok sars-
rruştı. Aynı konumda olmasa bile ortak bir dün-
ya görüşünü paylaşması bakımından eski Al-
manya şansölyesi VVilIv Brandtve Avusturyalı li-
deri Bruno Kreisky'le de çok yakın dostluk iliş-
kileri kurmuştu. 1983'te Arafat'ı Stockholm'de
ağırladığı zaman sağcılann ve Siyonizm yanlısı
îsraillilerin büyük öfkesini üzennde topladı.
Olof Palme 1975'te Havana'ya gittiğinde ha-
vaalanında Fidel tarafindan karşılandı. Unlü Öz-
gürlük Meydanı'nda yüz bin kişiye seslenirken
halkın ellerinde yükselttiği dev pankartlardaşöy-
le yazıyordu: "Olof-anıigo. EI puebJo es contigo."
(Dost Olof. Halk seninledir.) Palme tspanyolca
da bıliyordu. Havana'da yaptığı konuşma bütün
Latın Amerika'da yankılandı. Fidel purosunu,
Palme de sigarasını van yana içerken çekilmiş bir
fotoğraf, bu geziden kalan anılar arasında. Pal-
me, Frankorejımini veonun maşalannı "Ailahın
belası katüler" di\e tanımlamıştı. 1976'da Mad-
rid'de bir otehn mahsenınde *Bir halk, demok-
rasi olmadan kendi vaşanunı sürdüremt'z" dı-
yordu.
a
Benim sözünü etâğun gerçek İspama'dır.
yannın İspanva'sı" Sosyalist Parti 27. kongresı-
nı yapıyordu. Yedı yıl sonra PelipeGonzales baş-
bakan olmuştu ve w
Allah'ın belası katüler" defo-
lup gitmişti. Gonzales. Palme'nin o mahzende-
ki konuşmasını asla unutmadı ve Isveçli liderle
yaşamboyu dost kaldı.
Uluslararası ilışkilerde gerginliğin giderilme-
si, çözümlere banşçıl yöntemlerle gidilmesi ve
dünyanın nükleer silahlardan anndmlması, Olof
Pahne'nın çizdiği küresel dünya görüşünün öze-
ti oldu. Girişimlen, uluslararası silahlanmadi^ı
para kazanan devletlerin ve kişilerin huzurunu
kaçınyordu. Saman altmdan su >-ürüten birçok
devlet görevlisi, Palme'nin varlığından ötürii ra-
hatsızdı.
lngiliz gazeteci David Frostona. mezar taşına
neyazılmasını isterdın diye soruvermişti bir gün.
Palme'nın yanıtı şöyleoldu: "Hiçdüşünmedim.
tnsanlarkendilerindensonrasını düşününce kor-
kuyorlar demokn'r. O zaman. hiçbir şe> vapnıa-
yacesaretedemezier. EUeri kollan bafiJaJur". Pal-
me, ellen kollan bağlarunadan gözlerini yumdu...