Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT1996 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER"
Enerji Sorunu ve Türkiye'nin Geleceği
ÇETİN GÖKSU ODTÜ Öğretım Uyesı
T
urkıye'de hukumet kurulu- mektedır bu nedenle de konu ıvedı ve
şunun uzaması nedenıyle gunceldır
butun gozler ıç polıtıkaya
yönlenmış durumda Ovsa
bu hukumetin kuruluşu,
Turkıye'nın geleceğını de-
Kritik dönem
nnden etkılevecek onu ıpotek altına so-
kacak onemiı kararlarla yakından ılgılı
Bu kararlann başında, enerji konusu gel-
mektedır
Turkiye, çok yakın geçmışte, enerjı ko-
nulannda onemlı kararlar aJdı Bu karar-
lann >akjn gelecekte uygulanması yenı
kurulacak hukumetın yapısı ıle > akından
ılgılı Bu kararlar, ulkemız ve onun ıçın-
de yaşayan ınsanlar ıçın son derece
onemlı îşın ılgınç yanı oncelıkle ulke-
nın geleceğınde onemlı yere sahıp olan
partıler dahıl hıç kımse bunun farkında
değılmış gıbı gorunuyor Ulkemjzın ge-
leceğını etkılevecek bu konulardan bı-
nncısı. Kafkas petrolunün taşınması,
oburu ıse nukleer enerji sanrrallannın
kurulması ıle ılgılı Her ıkı konu da bı-
zım geleceğımız ıçın belırleyıcı etkılere
sahıp Bu konuları hıçbır şey geç olma
dan, cıddı olarak tartışılmalı ve doğru ka-
rarlar verebılmelıyız Tersı durumda or-
taya çıkacak zararlan gıdermek hemen
hemen ımkansıniır
Bu enerji konulan nedenıyle Türkıye
çok kntık bır donemı vaşıyor Bu kntık
donem enerji konusunda vereceğımız
kararlann sonuçlan>la ılgılı Ya doğru
kararlar vererek tertemız, pınl pınrbır
Turkıye'nın oluşmasına yardım edece-
ğız ya da kotu tercıhler yaparak yanlış bır
yola gıreceğız
Bu gelışmelenn hukumetın kuruluşuy-
la ılgılı olarak değerlendınlmesı gerek-
Her şeyden once enerji konulannda
alınacak kararlar basıt. kolay değıştı-
nlebılırkararlardeğıldır Yanlışlannıgör-
duğunuz zaman, bırçok açıdan bu karar-
lardan vazgeçmemız mumkun değıldır
Orneğın, önce uluslararası taahhutlere
gırmış olursunuz Bu uluslararası duzey-
de venlmış kararlardan kolay kolay vaz-
geçılemez fkmcısı kendı ülkemızın
enerji polıükasını da kararlaştırmış olur-
sunuz Başka bırdeyışleulkenızdehangı
tur enerjılerın kuilanılacağına da karar
vermış olursunuz Bu karar, sızın ülkenı-
zın geleceğını ıpotek altına alabılecek
onemde bır karardır Geleceğımız, butu-
nuyle bu kararlara bağlıdır Bu nedenle
ülkemızın, enerji konulannda, hıçbır ül-
kenın güdumünde olmadan ve etkısınde
kalmadan karar vermesı gerekıyor Çün-
ku daha once de belırttığımız gıbı, çağ-
daş bır ulkenın ekonomık ve sosyal yapı-
sı rumuyle enerji sıstemlenne bağlıdır
Bu nedenle de ulkenın kullandıği enerji
turlenne sahıp olupolmamak butun ote-
kı alanlarda olduğu kadar, sıyasal açıdan
da son derece onemlıdır Çunku eğer sız,
bu enerji kaynaklanna sahıp değılsenız,
ulke sıstemınıze egemen olabılme şansı-
na sahıp olamazsınız Başkalannıngudu-
mune gınnek zorunda kalırsınız Bugun
Turkıye'nın bağımlı hale gelmış olması,
temelde, enerji kaynaklanndakı bağımlı-
lığımızla doğrudan ılışkılıdır Bugünku
dunyanın dengesı ya da dengesızlığı doğ-
rudan enerji kaynaklanna bağlı olarak be-
lırlenmıştır Dunun ve bugunun savaşla-
n, Bınncı ve lkıncı Dunya Savaşı, göru-
nen gerekçelerden anndınlarak bakılırsa
temelınde enerji kaynaklanna sahıp ola-
bılme ısteği> le ılgılıdır Bu savaşlan ıyı
kullanan Amenka, sonuçta dunya petrol
pıyasasını ele geçırmıştır Ve bu nedenle,
dunyanın kadennı de elınde tutmaktadır
Bugun Türkjye, Turk cumhunyetlen-
nın petrol kaynaklannı, onlarla bırhkte
ışleterek dunyanın enerjı kaynaklanna ba-
ğımlı yapısında bır pozısyon yakalama-
ya çaJıştı Ancak başanlı olamadı Hem
Amenka, hem Rusya buna ızın vermedı-
ler TurkJŞte'ye venlen mıktar, yüzde al-
tıyı geçmedı Asıl kaynağı ıse Amenka
gudumundekı şırketler aldılar Değerlı
dostlanmız(') Batılılann. Turkıye'ye bıç-
tıklen rol ıse ulkeyı kullanmak otesınde
bır anlam taşımıyor
Bıze göre, Batılı petrol şırketlennın bı-
ze verdığı pay,.sus payıdır Bu sus payı ıle
hem gerçekte Turk dunyasına aıt olan
kaynaklanna sahıp çılayor hem de ülke-
mızı kullanarak geleceğımızı karartan bır
yola sürukluyor Bu yol sadece bızım Ba-
tı'ya bağımlılığımızla sınırlı kalmayacak
aynı zamanda çevreye, Anadolumuza
onanlması ımkânsız zararlar verecektır
Petrol gıbı taşınmasında onemlı sorun-
lar yaşanan bır enerjı türünûn, çevreye
vereceğı tahnbatm boyutlannı tahmın et-
meye çalışmak bıle ınsanı ılıklenne kadar
tıtretecek boyutlardadır Istanbul Boğa-
zı'nda, geçmıştekı trafıkten yüz kat daha
fazla bır taşıma soz konusudur Gerek bı-
zım Boğazıçı'nde yaşadığımız felaketle-
n, gerekse bugune kadar petrol tankerle-
nnın denızlerde vaptığı kazalar ve onla-
nn sonuçlan dıkkate alınırsa ne kadar
onemlı bır sorunla karşı karşıya olduğu-
muzanlaşılacaktır Oteyandan enerjı kay-
naklan konusunda verdıgımız başka bır
karar ıse Turkıye'de nukJeer enerji sant-
ralmın kurulmasıdır Bu gelışme de pet-
rol konusunda olduğu gıbı, ülkemızın ge-
leceğıne damgasını vurabılecek çok
onemlı bır karardır Her ne kadar enerjı
ıhtıyacımız açısından bazı katkılan ola-
bılırse de çevreye ve doğrudan yaşama
verdığı zararlargozardı edılemeyecek ka-
dar onemlıdır Nukleer enerjının bugun-
ku teknolojısı tehlıkeler ıçenyor Nukle-
er sızmalar, öldürûcu ve yok edıcıdır
Nükleer atıklara ıse henuz koklu bır çare
bulunamamıştır Bız, sadece kendı kuşa
ğımızı değıl, 500 yıl boyunca gelecek ku-
şaklan da tehlıke ıçınde bırakmış oluyo-
ruz
Kirienmenin boyutian
Bugun çevre konusunda ulaşılan dü-
zey, hepımızı dennden etkılemektedır
Bız. Batı'nm yarattığı ve bıze sunduğu
kırlenmış çevrelerde, kentlerde yaşamak
zorundayız Çevre kırlılığı ıse doğrudan
Batı'nın denehmındekı enerjı turlen tara-
fından oluşturuluyor Gerek nukJeer ener-
jı gerekse kömur, petrol, doğalgaz gıbı
fosıl yakıtlar, çevre kırlenmelennm en te-
mel elemanlandır Oünyadakı kırlenme-
nın de yuzde 90 ölçûsûnde sorumlulan-
dır Çevre kırlenmesınde ortaya çıkan bo-
yutlar, kullanılan enerjı tûrlennın geçer-
lılığını gündeme getırmıştır
Çevre olayı, her şeyden once günumüz
uygarlığinın sonuçlandır Paraya bağlı
sıstemlerle yonetılen dunya, toplumlan,
çevrenm aşın sömurulmesıne doğru su-
rûklemıştır Çağdaş. dedığımızteknolojı-
lerle ve sanayılerle, doğayı daha çok so-
müren araçlar gelıştınldı, olanaklar oluş-
tunıldu Ancak, bu sanayıleşmenın so-
nuçlan, bır yandan doğal kaynaklann hız-
la tukenmesıne yol açarken ote yandan da
çevreyt aşın derecede kırleten sonuçlar
doğurdu
Bugunku uygarlık, fosıl yakıtlara daya-
lı bır uygarlıktır Komur, petrol ve doğal-
gaz gıbı, fosıl enerjılere dayalı bır uygar-
lık gelıştınJmıştır Çevreyı kırleten ve tah-
np eden asıl temel etmen de doğanın alı-
şık olmadığı ışte bu "fbsil ve nükleer ya-
kıtJar"dır Bız, bu yakıtlarla hareket edı-
yor, bu yakıtlarla ısınıyoruz Fosıl yakıt-
lara gore duzenlenen ve armosfennı su-
yunu, toprağını, fosıl yakıtlann kırlettığı
kentlerde yaşıyoruz, yaşamak zorunda bı-
rakılıyoruz Ancak çevre kırlenmesınde
ana faktorun, daha once belırttığımız gı-
bı kullandığımız enerjı turlen olduğunu
bılmelıyız Bu noktayı özelhkle belırt-
mek ıstıyorum Turkıye'nın gerçek an-
lamdabağımsızbırenerjı polıtıkasınayo-
nelmesı yanında, enerjı turlen seçımını de
doğru yapması gerekıyor Her ne kadar,
Turkıye'nın dunya ekolojık dengelennın
bozulmasında, bugüne kadar çok onem-
lı payı olmamışsa da Anadolu'da yaptığı
tahnbat oldukça genıştır Dünyanın duş-
tuğu bu olumsuzluğa karşı onlem almak
ve kurtulmasına yardtm etmek de gerekı-
yor
Yukanda yaptığımız açıklamalar şunu
bıze açıklıkla göstenyor Enerjı konusu
çok cıddı bır konudur Enerjı konulanna
masa başında gûnluk değerlen dıkkate
alarak karar veremeyız Ulkemızı, ınsan-
lanmızı sevıyorsak ve onlan daha mutlu
yaşatmak ıstıyorsak bu konuyu gereken
duyarlılıkla ele almalıyız Doğru kararlar
verebılmek ıçın, konuyu butûn yonleny-
le ve hıçbırdış etkı altında kalmadan, çok
dıkkatle ıncelemelıyız Ve asıl onemlısı,
bızım bağımsız davranmamızı sağlayan,
doğayı ve kentlen hıçbırşekılde kırletme-
yen enerjılere yonelebılmelıyız
ARADABIR
APNAIN BİNYAZAR
Öğpetmenim Nuri Onat
'Başka'\ığ\ daha yaşayışından bellıydı Ders bıtımı,
okulun tahta merdıvenlennı ınen oğretmenler soluğu
kahvede alırken o evının yolunu tutardı öğretmen-
lerden bın değıldı 'oğretmen'dı
Okuyan ınsanlara ozgu ağırlığryla, derstekı cıddı tu-
tumuyla, yanına yaklaşılmaz Nun Bey'dı o' Tembel-
lıkten, sululuktan tıksınırdı Dılle de, elle de okşama-
yı bılmezdı Sevgısı parmaklarının ucunda değıldı
Gozlerıyle seven, sevdığını gozlerının ıçıne sokan bır
duşunurdu Bu duşunurluğu kıtaplarla, çocuk roman-
larıyla yuzlerce denemeyle surup geldı Ağın dergı-
sıne sayı kaçırmadan yazıyor Abdullah Lütfu gıbı,
eşı az bulunur oğretmenlerın erdemlerını, bılgı yolun-
dakı çabalarını genç kuşaklara, 'ınsanlık-uygarlık-
çağdaşlık'bt\eşkes\nı oluşturan kavramları ırdeleye-
rek anlatıyordu
Ben, 1948 yılının tam da bu aylarında, sınıfında yal-
nızca bır saat kaldım O bır saatlık oğretmenlığıyle bu-
tun yaşamımın aydınlatıcısı oldu llkokula başladı-
ğımda yaşıtlarım ortaokula gıdtyorlardı. Istanbul'lar-
da ortalarda kalmış, dayımın arayıp bulmasıyla ana-
mın memleketı Ağın'a getırılmıştım O yaşa kadar nu-
fus cuzdanım bıle olmamıştı Okula almıyorlardı O
dar gunlerde bır yolunu bulup benı kımlık sahıbı kıl-
dı Nun Bey O yıl, bınncı sınıfı okutuyordu Başoğret-
men, on dort yaşındakı bu yenı oğrencıyı onun sını-
fına gonderdı Karşısında daha kemıklerı sertleşme-
mış çocuklar yerıne bır delıkanlı adayını gorunce "8u
çocuk, bu sınıfa oğretmen olur yahu
1
" dıye, benı
uçuncu sınıf sıralanna oturtan odur Yıllar sonra ye-
tışkın yaşında bır yuksekokulu dışardan bıtırırken kı-
mı d.lbılgısı konularının açıklanması ıçın 'oğrencısı-
nın oğrencısı' olma erdemını de yurek gozu guleç
'oğretmenım' gostermıştır
Onun, gerçek Turk Dıl Kurumu'na çok emek ver-
mış uyelerden bın olduğunu Ankara'ya gelınce oğ-
rendım 'Derleme Sozlüğu'ne yuzlerce sozcuk taşı-
mıştırAnadolu ağızlanndan Dılındekı yalınlığın, bıçe-
mındekı açıklığın kaynaklan bu halk bırıkımlerıdır Bu
yonuyle, anadan oğrenılen dılı, duşunce dılıne ulaş-
tıran bır bılge oğretmendı o
Ankara'da oturduğu daıre gırış katındaydı Yoldan
geçenler, onu bol ışık altında elınde kıtapla gorurler-
dı Içının aydınlığını yenı ışıklaria donatırcasına okur-
du.okurdu Okumanın odulunu(') de aldı Kıyımauğ-
rayanlann tanhı onunla başladı Kulubelen saraylara
çevıren eşıyle bırfıkte, doğdukları yerien dar ettıler
onlara
Olum, goruntuler ve sesler bırakır gende Oğretme-
nım, elınde kıtap, dudağında alaysamalı yarı guluş-
lerie son goruntusunu verdı Bayramın ıkıncı gunu 21
şubatın bahar muştucusu goklerınden bır yılaız gıbı
kaydı, 'sonsuzluğa '
tarih
toplüm
KÜLTÜR TÜRIARI
GİZEMLİ ÇİN
FARUK PEKIN
27 Nısan- 11 Mayıs 1996
KÖPRÜLÜ KANYON - SELGE - ALARAHAN
NEZIH BAŞGELEN
15 l"7
Mart 1996
PAMUKKALE - AFRODİSYAS
NEZIH BAŞGELEN
23 24 Mart 1996
FEST SEYAHAT ACENTASI (0212 258 25 73 • 258 25 89
BAŞSAĞLIĞI
26 02 1996 gunü amansız bır hastahk,
7863 no lu uyemız
VEDAT BEKTAŞ'ı
apansız aramızdan ayırdı Üyelenmıze dostlanna.
aılesıne bu zamansız yıtığımız ıçın başsağlığı dılenz
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
tSTANBUL ŞLBESl VO^ETtM KURLLL
Yurtdışı Lisansüstü Eğitiminde Sorunlar
Prof. Dr. KAYA ÖZGENİTUMımarhk Fakültesı
4^ ^ ^ 547 Savılı Kanunun 418 Sayılı
. ı r ^ B Kanun Hukmünde Kararname
' W de değişik 33. maddesi' uyannca
W yuksek lısans ve doktora yapmak
uzere yurtdışına burslu oğrencı
gondenlmektedır ABD'de lısan-
sustu eğıtımı yapan öğrencılerden 2000'ı YÖK,
793 u ıse Mıllı Eğıtım Bakanlığı bursundan ya-
rarlanmaktadır Bu öğrencılenn bır bölumü unı-
versitelenn araştırma gorevlılen arasından ku-
rumlannca, bır bölûmu de OSYM aracılığıyla
başvuran lısans mezunlan arasından seçılmekte-
dır Son gunlerde bu oğrencılenn konumu, çeşıt-
lı nedenlerle, yoğun olarak tartışılmaktadır Bu-
nun sonunda yurtdışına gondenlecek bu öğren-
cılen seçme yetjçısının OSYM'den alınıp YÖK
kapsamındakı "Öğredm Oyesi ve Arasancı Yetiş-
tirme Kurulu"na venlmesı kararlaştınlmıştır, an-
cak bu yoldan da sorunlann ortadan kaldmlma-
sı mumkün gorunmemektedır
Konuya (karşılaşılan tartışılan sorunlar bır
yana) genel olarak bakıldığında. yûksek lısans ve
doktora burslannın, var olan şeklıyle venmlı ol-
madığı gorulmektedır Baştanuygunvesağnldıol-
mdyan aday belirleme yontemı başan oranını du-
ijurmekte ve obur sorunlar da ustune eklenmek-
tedır
Yurdumuzdakı yaygm ve başanlı yabancı dıl
eğıtımıne karşın, yabancı dılbılgısı yetersız aday-
lann bu eksığının yabancı ulkelerdekı dıl okulla-
nnda gıdenlmesının malıyetı çok yuksektır, ge-
reksız olan bu uygulama ıvedı olarak terkedılme-
hdır
Gondenlen öğrencılenn bır bölümü başanlı
olamamakta, bu başansızlık ortaya çıktığında, o
öğrencı ıçın harcanan para boşa gıtmış olmakta-
dır Başanlı öğrencılenn bır bolumu gen dorune-
mektedır, bunlann aldıklan bursu taksıtle gen
odemelen, kendılenne harcanan paranın yanın-
da yetersız kalmakta, bu yoldan da bır kayıp or-
taya çıkmaktadır
Tezını bıtırerek öğrenımını tamamlayıp dönen
mezunlann bır bölûmu, aradan geçen uzun süre
sonunda donduklen kurum ya da unıversıtelerde
uyum sorunu çekmektedır, bunlann bır bolumu
de doktora konulanna yakın konu ve ortamı bu-
lamadıklannda bır boşluk ıçıne düşmekte, hatta
doktora yaptıklan ulkeye dönme yollannı ara-
maktadırlar
Elde kesın sayılar (rakamlar) olmamakla bır-
Iıkte, gondenlen 10 oğrencıden ortalama 4'unün
başanlı olarak genye donduğu söylenebılır, böy-
lece 10 öfrencıye yapılan toplam harcamayla el-
de edılen 4lısansûstü öğrenımınde malıyet 2 5 ka-
tına yûkselmektedır Doktora oğrencılennın or-
talama malıyetı 200 000 dolar alındığında, belır-
tılen kayıplardan sonra kazanılan 1 doktoranın
karşılığı500 000dolanbulmaktadır Bukoşullar
altında bu program son derece pahalı olup, gerek-
sız yere buyük bır kaynak savurganlığına yol aç-
maktadır
Yukanda değınılen venmsızlığe karşın Tûrkı-
ye'de yetışebılecek bırçok bılım dalında dışanya
yuksek lısans oğrencısı göndenlmektedır Uste-
lık bunlann bıhmsel duzeylen, yeterlılıklen ve
gondenldıklen ulkelerdekı dunımlan yoğun ola-
rak tartışılmaktadır Sonuç olarak bu oğretım sıs-
temı, bu bıçımıyle son derece venmsız ve anlam-
sız bır uygulamaya dönuşmûştûr
Bunun yenne eskı 4489 sayılı yasa benzen bır
sıstem hem düşuk malıyetlı hem de çok venmlı-
dır Şımdılerde terk edılen bu uygulamaya gore
doktora eğıtımı Turkıye'de tamamlandığında, ka-
zanılan dıl ve araşhncıiık duzeyıyle, yurtdışında-
kı unıversıte ve araştırma kurumlannda etkın ola-
rak geçınlen 1-2 yıl, hem çok daha venmlıdır
hem de devlete malıyetı düşuktör (orneğın 50 000
dolar) Böylece şımdıkı sıstemle yurtdışına gon-
denlen 1 doktora adayı yenne 10 doktoralı araş-
tırmacının gondenlmesı mumkundûr Bu yoldan
hızmetın yaygmlaştınlmasının yanında yurtdışı-
na gıdıp dönecek doktoralı elemanlann kurum-
lanna uyum sorunu olmadığından, artan bılgı ve
görgülenyle katkılan buyük ölçüde artmış ola-
caktır
Yurtdışına yuksek lısans - doktora oğrencısı
gondenlmesı, ancak yurdumuzda bulunmayan ya
da yetersız olan az sayıdakı bılım alanında gerek-
h / yararlı olabılır, bunun dışında var olan tartış-
malı sıstemın tumuyle kaldınlması ve eskı 4489
sayılıyasadakınebenzerbırduzenegeçılmesıuy-
gun gorünmektedır Gelışmekte olan ya da yenı
kurulan unıversıtelenn elemanlannı da, yurtdı-
şına gondermek yenne, gelışmış - büyûk unıver-
sıtelenmızde yetıştınnek olanaklıdır
TARTIŞMA
Polisi Sevip Sevmemek...
B
ır yurttaşımız
tanıklık ettığı
bır olayın
aynntılannı
yaşadığı yenn
emnıyet mudurlüğüne o
ılın valılığı kanalıyla yazilı
olarak aktanyor Sozû
geçen emnıyet müdurlüğu
gereken ılgıyı belırlenen
sure ıçınde gostermeyınce,
bu kez yurttaşımız durumu
bır başka dılekçeyle
doğrudan o ılın valıhgıne
ıletıyor Valılık de yasal
suresı ıçınde yanıt
vermeyınce yurttaşımız bu
kez konuyu lçışlen
Bakanlığı'na yazıyor Her
u<, dılekçeyı de bazı
bolumlen ( ) ışaretiyle
gostererek aşağıya
alıyorum
"12Ekiml995Perşembe
gunu saat 10.15 sulannda
unhersıtemizin bu yıl ilkini
duzenlediği şenliğin
gerçekleştirildiği (~) cğitim
fakultesının bahçesınde
kitap sergilerinin ver aldığı
bölumde ve bir kitap
sergisinin önünde, sovle bir
ola> cereyan etmiştir:
(_.) Kğıtim fakuftesi onunde
gorev yapan, ceketinin ve
gomleginın rengi
gulkumsuna çalan,
kravatİL, vakasında Ataturk
rozeti buiunan, uzun boylu,
snah-kalın bıyıklı, basının
ön ve arka tarafinda saçlan
biraz dokuk emnivet
mensubu bır arkadaş -
emnivet mensubu olduğunu
hem şu an çalıştığun
okulun gırişinde görev
yapıvor olmasından hem de
(_) nıudur vardımcılığım
sırasındakı ılişkileriınden
bilhorum-, elıne Lazlann
Tanhı adlı kıtabı ahp
orada gorev lı gence
dönerek, Bu kıtabı hangı
g govduğum yazmış''
(Kusuruma bakılmasın.
Sözlen olduğu gibi
aktamorum) Lazlann
tanhı mı varmış0
Ben de
Lazım' dedi
Cörevim gereği orada
bulunduğum için sdze ben
karıştım ve arkadaşımca
sav gıİJ ve alçak bir sesle,
'Bu kıtabı
bağenme>ebılırsınız
Yalnız bır kıtaba boyle
kufrederek karşı çıkılmaz
Buna hakkınız yok" dedim.
Daha sonra hiçbir karşılık
verilmedıgı ıçın oradan
ayrüdun.
Bir edebi\atç»/yazar olarak
muduıiuğunuzun bu
konuda da hassasivet
gostereceğıne uıanıvorum.
Savgılanmla. 12 Ekim
1995."
"(„.) VaUIiği (._) Emniyet
Mudürluğu'ne hitaben
vazdıgım 12 Ekım 1995
tarihli ve makamınızda
12.10.1995 gunve 786
sayıyla kavıt goren
dilekçeme aradan geçen 1
aydan fazla zamana karşın
bir vanıt verilmemistir.
Bır edebnatçı/vazar olarak
valiliğinizin bu konuda da
hassasiyet gostereceğine
inanryorum.
Savgılanmla. 15 Kasım
1995."
"(»)VaIiliği(_.)Eınniyet
Mudürluğu'ne hitaben
yazdığun 12 Ekim 1995
tarihli ve valilik evrak
ka>dında 12.10.1995 gûn ve
786 savıvla kayrt gören
dilekçeme; ardından
doğrudan (,„) VaUliği'ne
hitaben va/dığım 15 Kasım
1995 tarihli dilekçeme ayn
ayn birer av geçmesine
karşın olumlu/olumsuz
yanıt venlmedıgını
bılgıiennıze a n ederim.
Bir edebivatçı/vazar olarak
bakarüığını/jn bu konuda
da hassasiyet gostereceğine
inanıyorum.
Savgılanmla. 25 Aralık
1995." Konu edılen emnıyet
mudürluğu elıne geçen
bınncı dılekçeyı her
nedense uygulamaya
koymuyor Yanı daha açık
bır deyışle sumenaltı
yapıyor Yurttaşımızın
yazdığı ıkıncı dılekçe
soruşturma nedenı oluyor
ve emnıyet mudürlüğü
09 01 I996gûnüsözû
geçen kışınm bılgısıne
başvurarak ıfadesını alıyor
Ugınçhr bu ıfade alımı
sırasında gorev yapan
başkomıser dılekçe(ler)de
sozû edılen kışının emnıyet
mensubu olduğunu
belırtıyor
Şımdı sorumuzu
sorabılınz Bu yurttaşımız
boyle yaptığı ve dıle
getırdığı bır konunun
peşıne duştuğu ıçın 'potis
duşmanı' veya "vatan
haini' mıdır
9
Yoksa yazdığı
dılekçelerle yurttaşlık
gorev lennden bınnı mı
yapmıştır
9
Burada apaçık olan bır
durum var kı o da konu
edılen emnıyet
mudurluğünun ılk dılekçe
uzenne harekete
geçmeyerek yapması
gereken yasal ışı
savsaklamasıdır Emnıyet
örgütümuze zarar verecek
olan da bu yurttaşımızın
yazdığı dılekçeler değıl,
kurumun yapması
gerekenlen yapmayarak
güvensızhk yaratmasıdır
Aynca buradakı
yurttaşımız kıtaba ve yazılı
kultüre sahıp çıkarak da
hem o emnıyetm hem de o
gorevlının varlık
nedenlennden bınnı
korumuş olmaktadır
Gerçek övünç de boylesı
yurttaşlar yetıştırdığı ıçın
Turkıye
Gumhunyetı'nındır Bu
yurttaş polıs örgutunün
ıçınde de var çünku
İbrahim Oluklu,
Balıkesır
PENCERE
Afet Sonrası Yardım Yerine Afet Öncesi Önlem
Nufus cuzdanımı kavbettım hukumsuzdür
NLSRET OZTl RK
1
9 Kasım 1995
tanh ve 22468
sayılı Resmı
Gazete'de. doğal
afetler sonrasında
yapılacak yardırrJarla
ılgılı. 4123 ve 7269 sayılı
doğal afetlerle ılgılı
kanunlarda bazı maddeler,
4133 sayılı kanunla
değıştınldı ve bazı yenı
maddeler eklendı 4123
sayılı kanun. 23 Temmuz
1995 tanhh ve "Tabü afet
nedenivle meydana gelen
hasar ve tahribata ilişkin
hizmetlerin yurutülmesi''
ıle ılgılı 7269 sayılı yasa
15 Mayıs 1959tanhlı ve
"Umumi hayata muessir
afetler dola>ısıyla alınacak
tedbiıieıie, vapılacak
vardımlaıia" ılgılı
Orneğın 4133 sayılı
kanunla, 4123 sayılı
kanunun 6 maddesıne
eklenen fıkrada şu ıfadeler
yer alıyor Bu kanun
kapsamına gıren
beledıyelenn Iller
Bankası'na olan yatınm
borçlan ertelenır ya da
terkın edılır Bu
beledıyelenn Iller Bankası
yıllık yatınm programında
bulunmayan yatınmlan
Yıllık yatınm
programlanna derhal
alınır Gereken odenekler
Malıye Bakanlığı'nca Iller
Bankası'na bır ay ıçınde
aktanlır Yme bu kanunla,
4123 ve 7269 sayılı
yasalara yapılan eklerle ve
değışıklıklerde, afete
uğrayan konut ve ışyen
sahıplenne ıskân ruhsatı
alınmamış dahı olsa,
borçlanma ve
kredılendırme ıle hak
sahıplığı tanınmakta, doğal
afet bolgesıne tomruk,
demır, çımento ve kereste
sağlanmasında öncelık
venlmekte, afet
bolgesındekı memurlara
fazla mesaı ve tazmınat
haklan tanınmakta, afet
bölgesınde kıracı
konumundakı ışletmecılere
ışyen edmdırme yardımı
yapılması ongorulmekte
Oysa tum bunlar doğal afet
sonrasına ılışkın
uygulamalar ve doğal
afetten kurtulabılenlenn
yaşamlannı
surdurebılmelen ıçın
yapılması gerekenler Bu
yardtmlar tabıı kı gıdenlen
gen getırmıyor ve acılan
unuttunnuyor Deprem gıbı
doğal afetın onune geçmek
mümkun değıl ve bu
konuda kısa vadede bır şey
yapmak da çok zor Oysa
kış mevsımınde yağmur
sulan ve sel sulanyla sıkça
karşılaşıyoruz En azından
bunlann yaratacağı
zararlara karşı onceden
onlem alınabıhr ve bır
Izmır facıası yenıden
yaşanmaz Devletın afet
sonrası ıçın seferber ettığı
kaynaklar, olası afet
bolgelen onceden
behrlenerek, bu kaynaklar
afet oncesı harekete
geçınlerek, bu konuda
yaşanabılecek pek çok acı
ve zarar ortadan
kaldınlabılır ya da en az
duzeye mdırgenebılır
Yağmur suyuna ve sel
sulanna karşı neler
yapılabılır9
Kentlenmızdekı dereler,
kanallar, logarlar ıslah
edılmelı, toprak
kaymalanna karşı dayanak
duvarlan yapılmalı,
altyapısı olmayan
yerlerdekı konutlaşma
onlenmelı ve otekı altyapı
çahşmalan hayata
geçınlmelı Oncacanve
mal kaybına yol açan
afetlerden sonra şunu
yaptık, bunu yaptık gıbı
boş demeçler yenne, yenı
afetlenn olmaması ıçın
gereken oniemler alınmalı
ve bu konuda beledı>elere
genış kaynaklar hemen
şımdı yaratılmalıdır
Nevzat Çağlar
Tüfekçi
Mılas Beledıyesı
İlerici Padişahlardan da
Gerici...
Yıl 1996
Istanbul sokaklarmda cumhunyetçı gençlerie Ab-
dulhamıtçıler karşılık.' gosterı yapıyorlar
Nasıl oluyor bu?
Yenılıkçı padışah 3 uncu Selim, 1789'da tahta çık-
tı
1789, Fransız Devnmı'nın patladığı yıl
Selım'den sonra tanta geçen padışahlar
4'uncu Mustafa..
2'ncı Mahmut
Abdulmecit..
Abdülaziz..
5'ıncı Murat
2'ncı Abdülhamtt
Mehmet Reşat...
Vahdettm..
4'uncu Mustafa ıle 5'ıncı Murat çok kısa surelerie
tahtta kaldılar, Abdulazız ne kokar ne bulaşır turden
bırpadışahtı Mehmet Reşat zavallıydı, 2'ncı Mahmut
yaman bır ılerıcıydı Vahdettm vatan haını çıktı,
1789'dan sonra gerıcılenn elınde bır tek padışah ka-
lıyor
2'ncı Abdulhamıt'
Şaır Necıp Fazıl, bu gerçeğı ıyı değeriendırdı, gun-
cel gencılığını Abdulhamıt'e oturttu, Jon Turkler ve It-
tıhatçılarta kıyasıya savaşımın sultanı, 21 'ıncı yuzyıla
4 kala, Turkıye'dekı şenatçıların bayrağıdır
2'ncı Abdulhamıt 1876'da tahta çıktı, 1909'a değın
ulkeyı ıstıbdatla yonettı
Çağ oytesıne hızla değıştyordu kı Osmanh'nın ayak-
ta kalması ıçın koklu reformlara gerek vardı, Abdul-
hamıt 33 yıllık saltanatında bır şeyler yapmadı degıl,
ama ınsanhğın gıdışatına ayak uyduramadı
Geçenlerde unlu Fransız gazetesı Le Monde istan-
bul'u 1930'lann kanunsuz Amenkan kentlenne ben-
zettı Gerçekten neredeyse 15 mılyon nufusu bann-
dıran koca metropolde teror, sılah, fuhuş, kumar, ya-
sa tan/mazlık doludızgın
Celal Bayar ne demıştı
"Kuçuk Amenka olacağız "
Olduk mu
7
2'ncı Abdulhamıt Turkıye'de saltanat surerken,
Amerıka'da ıkı yuzlu bır yaşam egemenleşıyordu
1881'den 1905'e kadar Bırleşık Devletler'de 37 bın
grev oldu, 24 yıl, her yıla 150X3 grev duşuyor; ama, bu
grevienn olması ıçın ışçılenn çalıştığı fabnkalann da
otması gereği unutulmasın
1
Emekçı, Amenka'da haf-
tanın her gunu 12 saat çalışırdı, o donemde çocuk ış-
çılenn sayısını ıse bılen yok
Ne var kı 1860 ıle 1900 yıllan arasında, ABD Patent
Yonetımı 676 000 buluşa patent vermıştır
Bu zaman dılımınde Osmanlı'da, 2'ncı Abdulhamıt
neler yapıyordu
7
•
21 'ıncı yuzyıla 4 kala Turkıye'dekı temel sorunlar
"enflasyon-teror-demokrası" uçlusudur, değıl mı?
Hayır'
LHkemızde unıversıte sayısı 50'yı aştı, prtrak gıbı unı-
versıte açılıyor, ama, bunlann kaçı unıversıte
7
Tur-
kıye'nın temel sorunu, bılımsellıkten uzak kalmasıdır
Enflasyon bır yerde duaılur, teror yenılır, demokrası-
ye duşe kalka ulaşılır da, bır ulkenın bılımden uzak ya-
şaması, çağdaşlaşmasının onunde en buyuk engel-
dır
Ustelık unıversıtelennde bılım uretemeyen bır ulke-
nın demokrasıye ulaşması çok guç
•
Goçmuş bır ımparatorluğun en gencı padışahını
guncel polıtıkanın bayrağı yapmak ısteyen zavallıla-
rın sokaklarda kol gezdığı bır Turkıye'de terorun or-
talığı kınp geçırmesı, enflasyon canavarının yoksul
halkı yıyıp yutması, demokrasıden yoksunluğa ve ış-
kencelenn surup gıtmesıne neden şaşmalı
1
Bızım bugunku gencılenmız, geçen yuzyılın ılencı
padışahlanndan da gencılerdır
Yoksa Abdulhamıt'ı tutartar mıydı''
3'uncu Selım ya da 2'ncı Mahmut dırılse, Tur-
kıye'nın bugunku eyyamında ılencı sayılııiardı
Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA
ANISINA
ÇARŞAMBA TOPLANTILARI
TÜRK SIYASAL YASAMINDAKİ
SON CELIŞMELER
Sunuş : Nursel SAĞIROĞLU
(' U Sıyasal Bılgıler Fakültesı
Araştırma Gorevlısı)
Konuşmacı : İlhan SELÇUK
Tarıh: 28 Şubat 1996 Çarşamba
Saat . 17.30-19J0
Yer • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTUR MERkEZİ
(Eskı Beyoğlu Evlendırrne Daıresı - Tunel)
ACI BİR KAYIP
Sendıkamız Bursa Şube Sekreterı,
mucadelemızın özverılı emekçısı, saygın
ınsan, yureğı kardeşlık ve banş ozlemı ıle
dolu mucadele arkadaşımız
RIFAT ÖZKAN'ı
elım bır trafık kazası sonucu kaybettık.
Bırleşık Metal-lş aılesınin, Bursa
Şubemızın, Asılçelık ışçılerının ve
Ozkan aılesınin başı sağolsun.
Anısiyaşatılacaktır...
BIRLEŞIK IVIETAL-İŞ SENDİKASI
Genel Yönetim Kurulu
Romanlannız ve arsıklopedılennız yennızden alınır
îel.: 554 08 04
Ehhyetımı, Kımlıoımı kaybettım hukumsuzdür
MUSTAFA KAZAN