25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT1996 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GÖRÜŞLER" Enerji Sorunu ve Türkiye'nin Geleceği ÇETİN GÖKSU ODTÜ Öğretım Uyesı T urkıye'de hukumet kurulu- mektedır bu nedenle de konu ıvedı ve şunun uzaması nedenıyle gunceldır butun gozler ıç polıtıkaya yönlenmış durumda Ovsa bu hukumetin kuruluşu, Turkıye'nın geleceğını de- Kritik dönem nnden etkılevecek onu ıpotek altına so- kacak onemiı kararlarla yakından ılgılı Bu kararlann başında, enerji konusu gel- mektedır Turkiye, çok yakın geçmışte, enerjı ko- nulannda onemlı kararlar aJdı Bu karar- lann >akjn gelecekte uygulanması yenı kurulacak hukumetın yapısı ıle > akından ılgılı Bu kararlar, ulkemız ve onun ıçın- de yaşayan ınsanlar ıçın son derece onemlı îşın ılgınç yanı oncelıkle ulke- nın geleceğınde onemlı yere sahıp olan partıler dahıl hıç kımse bunun farkında değılmış gıbı gorunuyor Ulkemjzın ge- leceğını etkılevecek bu konulardan bı- nncısı. Kafkas petrolunün taşınması, oburu ıse nukleer enerji sanrrallannın kurulması ıle ılgılı Her ıkı konu da bı- zım geleceğımız ıçın belırleyıcı etkılere sahıp Bu konuları hıçbır şey geç olma dan, cıddı olarak tartışılmalı ve doğru ka- rarlar verebılmelıyız Tersı durumda or- taya çıkacak zararlan gıdermek hemen hemen ımkansıniır Bu enerji konulan nedenıyle Türkıye çok kntık bır donemı vaşıyor Bu kntık donem enerji konusunda vereceğımız kararlann sonuçlan>la ılgılı Ya doğru kararlar vererek tertemız, pınl pınrbır Turkıye'nın oluşmasına yardım edece- ğız ya da kotu tercıhler yaparak yanlış bır yola gıreceğız Bu gelışmelenn hukumetın kuruluşuy- la ılgılı olarak değerlendınlmesı gerek- Her şeyden once enerji konulannda alınacak kararlar basıt. kolay değıştı- nlebılırkararlardeğıldır Yanlışlannıgör- duğunuz zaman, bırçok açıdan bu karar- lardan vazgeçmemız mumkun değıldır Orneğın, önce uluslararası taahhutlere gırmış olursunuz Bu uluslararası duzey- de venlmış kararlardan kolay kolay vaz- geçılemez fkmcısı kendı ülkemızın enerji polıükasını da kararlaştırmış olur- sunuz Başka bırdeyışleulkenızdehangı tur enerjılerın kuilanılacağına da karar vermış olursunuz Bu karar, sızın ülkenı- zın geleceğını ıpotek altına alabılecek onemde bır karardır Geleceğımız, butu- nuyle bu kararlara bağlıdır Bu nedenle ülkemızın, enerji konulannda, hıçbır ül- kenın güdumünde olmadan ve etkısınde kalmadan karar vermesı gerekıyor Çün- ku daha once de belırttığımız gıbı, çağ- daş bır ulkenın ekonomık ve sosyal yapı- sı rumuyle enerji sıstemlenne bağlıdır Bu nedenle de ulkenın kullandıği enerji turlenne sahıp olupolmamak butun ote- kı alanlarda olduğu kadar, sıyasal açıdan da son derece onemlıdır Çunku eğer sız, bu enerji kaynaklanna sahıp değılsenız, ulke sıstemınıze egemen olabılme şansı- na sahıp olamazsınız Başkalannıngudu- mune gınnek zorunda kalırsınız Bugun Turkıye'nın bağımlı hale gelmış olması, temelde, enerji kaynaklanndakı bağımlı- lığımızla doğrudan ılışkılıdır Bugünku dunyanın dengesı ya da dengesızlığı doğ- rudan enerji kaynaklanna bağlı olarak be- lırlenmıştır Dunun ve bugunun savaşla- n, Bınncı ve lkıncı Dunya Savaşı, göru- nen gerekçelerden anndınlarak bakılırsa temelınde enerji kaynaklanna sahıp ola- bılme ısteği> le ılgılıdır Bu savaşlan ıyı kullanan Amenka, sonuçta dunya petrol pıyasasını ele geçırmıştır Ve bu nedenle, dunyanın kadennı de elınde tutmaktadır Bugun Türkjye, Turk cumhunyetlen- nın petrol kaynaklannı, onlarla bırhkte ışleterek dunyanın enerjı kaynaklanna ba- ğımlı yapısında bır pozısyon yakalama- ya çaJıştı Ancak başanlı olamadı Hem Amenka, hem Rusya buna ızın vermedı- ler TurkJŞte'ye venlen mıktar, yüzde al- tıyı geçmedı Asıl kaynağı ıse Amenka gudumundekı şırketler aldılar Değerlı dostlanmız(') Batılılann. Turkıye'ye bıç- tıklen rol ıse ulkeyı kullanmak otesınde bır anlam taşımıyor Bıze göre, Batılı petrol şırketlennın bı- ze verdığı pay,.sus payıdır Bu sus payı ıle hem gerçekte Turk dunyasına aıt olan kaynaklanna sahıp çılayor hem de ülke- mızı kullanarak geleceğımızı karartan bır yola sürukluyor Bu yol sadece bızım Ba- tı'ya bağımlılığımızla sınırlı kalmayacak aynı zamanda çevreye, Anadolumuza onanlması ımkânsız zararlar verecektır Petrol gıbı taşınmasında onemlı sorun- lar yaşanan bır enerjı türünûn, çevreye vereceğı tahnbatm boyutlannı tahmın et- meye çalışmak bıle ınsanı ılıklenne kadar tıtretecek boyutlardadır Istanbul Boğa- zı'nda, geçmıştekı trafıkten yüz kat daha fazla bır taşıma soz konusudur Gerek bı- zım Boğazıçı'nde yaşadığımız felaketle- n, gerekse bugune kadar petrol tankerle- nnın denızlerde vaptığı kazalar ve onla- nn sonuçlan dıkkate alınırsa ne kadar onemlı bır sorunla karşı karşıya olduğu- muzanlaşılacaktır Oteyandan enerjı kay- naklan konusunda verdıgımız başka bır karar ıse Turkıye'de nukJeer enerji sant- ralmın kurulmasıdır Bu gelışme de pet- rol konusunda olduğu gıbı, ülkemızın ge- leceğıne damgasını vurabılecek çok onemlı bır karardır Her ne kadar enerjı ıhtıyacımız açısından bazı katkılan ola- bılırse de çevreye ve doğrudan yaşama verdığı zararlargozardı edılemeyecek ka- dar onemlıdır Nukleer enerjının bugun- ku teknolojısı tehlıkeler ıçenyor Nukle- er sızmalar, öldürûcu ve yok edıcıdır Nükleer atıklara ıse henuz koklu bır çare bulunamamıştır Bız, sadece kendı kuşa ğımızı değıl, 500 yıl boyunca gelecek ku- şaklan da tehlıke ıçınde bırakmış oluyo- ruz Kirienmenin boyutian Bugun çevre konusunda ulaşılan dü- zey, hepımızı dennden etkılemektedır Bız. Batı'nm yarattığı ve bıze sunduğu kırlenmış çevrelerde, kentlerde yaşamak zorundayız Çevre kırlılığı ıse doğrudan Batı'nın denehmındekı enerjı turlen tara- fından oluşturuluyor Gerek nukJeer ener- jı gerekse kömur, petrol, doğalgaz gıbı fosıl yakıtlar, çevre kırlenmelennm en te- mel elemanlandır Oünyadakı kırlenme- nın de yuzde 90 ölçûsûnde sorumlulan- dır Çevre kırlenmesınde ortaya çıkan bo- yutlar, kullanılan enerjı tûrlennın geçer- lılığını gündeme getırmıştır Çevre olayı, her şeyden once günumüz uygarlığinın sonuçlandır Paraya bağlı sıstemlerle yonetılen dunya, toplumlan, çevrenm aşın sömurulmesıne doğru su- rûklemıştır Çağdaş. dedığımızteknolojı- lerle ve sanayılerle, doğayı daha çok so- müren araçlar gelıştınldı, olanaklar oluş- tunıldu Ancak, bu sanayıleşmenın so- nuçlan, bır yandan doğal kaynaklann hız- la tukenmesıne yol açarken ote yandan da çevreyt aşın derecede kırleten sonuçlar doğurdu Bugunku uygarlık, fosıl yakıtlara daya- lı bır uygarlıktır Komur, petrol ve doğal- gaz gıbı, fosıl enerjılere dayalı bır uygar- lık gelıştınJmıştır Çevreyı kırleten ve tah- np eden asıl temel etmen de doğanın alı- şık olmadığı ışte bu "fbsil ve nükleer ya- kıtJar"dır Bız, bu yakıtlarla hareket edı- yor, bu yakıtlarla ısınıyoruz Fosıl yakıt- lara gore duzenlenen ve armosfennı su- yunu, toprağını, fosıl yakıtlann kırlettığı kentlerde yaşıyoruz, yaşamak zorunda bı- rakılıyoruz Ancak çevre kırlenmesınde ana faktorun, daha once belırttığımız gı- bı kullandığımız enerjı turlen olduğunu bılmelıyız Bu noktayı özelhkle belırt- mek ıstıyorum Turkıye'nın gerçek an- lamdabağımsızbırenerjı polıtıkasınayo- nelmesı yanında, enerjı turlen seçımını de doğru yapması gerekıyor Her ne kadar, Turkıye'nın dunya ekolojık dengelennın bozulmasında, bugüne kadar çok onem- lı payı olmamışsa da Anadolu'da yaptığı tahnbat oldukça genıştır Dünyanın duş- tuğu bu olumsuzluğa karşı onlem almak ve kurtulmasına yardtm etmek de gerekı- yor Yukanda yaptığımız açıklamalar şunu bıze açıklıkla göstenyor Enerjı konusu çok cıddı bır konudur Enerjı konulanna masa başında gûnluk değerlen dıkkate alarak karar veremeyız Ulkemızı, ınsan- lanmızı sevıyorsak ve onlan daha mutlu yaşatmak ıstıyorsak bu konuyu gereken duyarlılıkla ele almalıyız Doğru kararlar verebılmek ıçın, konuyu butûn yonleny- le ve hıçbırdış etkı altında kalmadan, çok dıkkatle ıncelemelıyız Ve asıl onemlısı, bızım bağımsız davranmamızı sağlayan, doğayı ve kentlen hıçbırşekılde kırletme- yen enerjılere yonelebılmelıyız ARADABIR APNAIN BİNYAZAR Öğpetmenim Nuri Onat 'Başka'\ığ\ daha yaşayışından bellıydı Ders bıtımı, okulun tahta merdıvenlennı ınen oğretmenler soluğu kahvede alırken o evının yolunu tutardı öğretmen- lerden bın değıldı 'oğretmen'dı Okuyan ınsanlara ozgu ağırlığryla, derstekı cıddı tu- tumuyla, yanına yaklaşılmaz Nun Bey'dı o' Tembel- lıkten, sululuktan tıksınırdı Dılle de, elle de okşama- yı bılmezdı Sevgısı parmaklarının ucunda değıldı Gozlerıyle seven, sevdığını gozlerının ıçıne sokan bır duşunurdu Bu duşunurluğu kıtaplarla, çocuk roman- larıyla yuzlerce denemeyle surup geldı Ağın dergı- sıne sayı kaçırmadan yazıyor Abdullah Lütfu gıbı, eşı az bulunur oğretmenlerın erdemlerını, bılgı yolun- dakı çabalarını genç kuşaklara, 'ınsanlık-uygarlık- çağdaşlık'bt\eşkes\nı oluşturan kavramları ırdeleye- rek anlatıyordu Ben, 1948 yılının tam da bu aylarında, sınıfında yal- nızca bır saat kaldım O bır saatlık oğretmenlığıyle bu- tun yaşamımın aydınlatıcısı oldu llkokula başladı- ğımda yaşıtlarım ortaokula gıdtyorlardı. Istanbul'lar- da ortalarda kalmış, dayımın arayıp bulmasıyla ana- mın memleketı Ağın'a getırılmıştım O yaşa kadar nu- fus cuzdanım bıle olmamıştı Okula almıyorlardı O dar gunlerde bır yolunu bulup benı kımlık sahıbı kıl- dı Nun Bey O yıl, bınncı sınıfı okutuyordu Başoğret- men, on dort yaşındakı bu yenı oğrencıyı onun sını- fına gonderdı Karşısında daha kemıklerı sertleşme- mış çocuklar yerıne bır delıkanlı adayını gorunce "8u çocuk, bu sınıfa oğretmen olur yahu 1 " dıye, benı uçuncu sınıf sıralanna oturtan odur Yıllar sonra ye- tışkın yaşında bır yuksekokulu dışardan bıtırırken kı- mı d.lbılgısı konularının açıklanması ıçın 'oğrencısı- nın oğrencısı' olma erdemını de yurek gozu guleç 'oğretmenım' gostermıştır Onun, gerçek Turk Dıl Kurumu'na çok emek ver- mış uyelerden bın olduğunu Ankara'ya gelınce oğ- rendım 'Derleme Sozlüğu'ne yuzlerce sozcuk taşı- mıştırAnadolu ağızlanndan Dılındekı yalınlığın, bıçe- mındekı açıklığın kaynaklan bu halk bırıkımlerıdır Bu yonuyle, anadan oğrenılen dılı, duşunce dılıne ulaş- tıran bır bılge oğretmendı o Ankara'da oturduğu daıre gırış katındaydı Yoldan geçenler, onu bol ışık altında elınde kıtapla gorurler- dı Içının aydınlığını yenı ışıklaria donatırcasına okur- du.okurdu Okumanın odulunu(') de aldı Kıyımauğ- rayanlann tanhı onunla başladı Kulubelen saraylara çevıren eşıyle bırfıkte, doğdukları yerien dar ettıler onlara Olum, goruntuler ve sesler bırakır gende Oğretme- nım, elınde kıtap, dudağında alaysamalı yarı guluş- lerie son goruntusunu verdı Bayramın ıkıncı gunu 21 şubatın bahar muştucusu goklerınden bır yılaız gıbı kaydı, 'sonsuzluğa ' tarih toplüm KÜLTÜR TÜRIARI GİZEMLİ ÇİN FARUK PEKIN 27 Nısan- 11 Mayıs 1996 KÖPRÜLÜ KANYON - SELGE - ALARAHAN NEZIH BAŞGELEN 15 l"7 Mart 1996 PAMUKKALE - AFRODİSYAS NEZIH BAŞGELEN 23 24 Mart 1996 FEST SEYAHAT ACENTASI (0212 258 25 73 • 258 25 89 BAŞSAĞLIĞI 26 02 1996 gunü amansız bır hastahk, 7863 no lu uyemız VEDAT BEKTAŞ'ı apansız aramızdan ayırdı Üyelenmıze dostlanna. aılesıne bu zamansız yıtığımız ıçın başsağlığı dılenz ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI tSTANBUL ŞLBESl VO^ETtM KURLLL Yurtdışı Lisansüstü Eğitiminde Sorunlar Prof. Dr. KAYA ÖZGENİTUMımarhk Fakültesı 4^ ^ ^ 547 Savılı Kanunun 418 Sayılı . ı r ^ B Kanun Hukmünde Kararname ' W de değişik 33. maddesi' uyannca W yuksek lısans ve doktora yapmak uzere yurtdışına burslu oğrencı gondenlmektedır ABD'de lısan- sustu eğıtımı yapan öğrencılerden 2000'ı YÖK, 793 u ıse Mıllı Eğıtım Bakanlığı bursundan ya- rarlanmaktadır Bu öğrencılenn bır bölumü unı- versitelenn araştırma gorevlılen arasından ku- rumlannca, bır bölûmu de OSYM aracılığıyla başvuran lısans mezunlan arasından seçılmekte- dır Son gunlerde bu oğrencılenn konumu, çeşıt- lı nedenlerle, yoğun olarak tartışılmaktadır Bu- nun sonunda yurtdışına gondenlecek bu öğren- cılen seçme yetjçısının OSYM'den alınıp YÖK kapsamındakı "Öğredm Oyesi ve Arasancı Yetiş- tirme Kurulu"na venlmesı kararlaştınlmıştır, an- cak bu yoldan da sorunlann ortadan kaldmlma- sı mumkün gorunmemektedır Konuya (karşılaşılan tartışılan sorunlar bır yana) genel olarak bakıldığında. yûksek lısans ve doktora burslannın, var olan şeklıyle venmlı ol- madığı gorulmektedır Baştanuygunvesağnldıol- mdyan aday belirleme yontemı başan oranını du- ijurmekte ve obur sorunlar da ustune eklenmek- tedır Yurdumuzdakı yaygm ve başanlı yabancı dıl eğıtımıne karşın, yabancı dılbılgısı yetersız aday- lann bu eksığının yabancı ulkelerdekı dıl okulla- nnda gıdenlmesının malıyetı çok yuksektır, ge- reksız olan bu uygulama ıvedı olarak terkedılme- hdır Gondenlen öğrencılenn bır bölümü başanlı olamamakta, bu başansızlık ortaya çıktığında, o öğrencı ıçın harcanan para boşa gıtmış olmakta- dır Başanlı öğrencılenn bır bolumu gen dorune- mektedır, bunlann aldıklan bursu taksıtle gen odemelen, kendılenne harcanan paranın yanın- da yetersız kalmakta, bu yoldan da bır kayıp or- taya çıkmaktadır Tezını bıtırerek öğrenımını tamamlayıp dönen mezunlann bır bölûmu, aradan geçen uzun süre sonunda donduklen kurum ya da unıversıtelerde uyum sorunu çekmektedır, bunlann bır bolumu de doktora konulanna yakın konu ve ortamı bu- lamadıklannda bır boşluk ıçıne düşmekte, hatta doktora yaptıklan ulkeye dönme yollannı ara- maktadırlar Elde kesın sayılar (rakamlar) olmamakla bır- Iıkte, gondenlen 10 oğrencıden ortalama 4'unün başanlı olarak genye donduğu söylenebılır, böy- lece 10 öfrencıye yapılan toplam harcamayla el- de edılen 4lısansûstü öğrenımınde malıyet 2 5 ka- tına yûkselmektedır Doktora oğrencılennın or- talama malıyetı 200 000 dolar alındığında, belır- tılen kayıplardan sonra kazanılan 1 doktoranın karşılığı500 000dolanbulmaktadır Bukoşullar altında bu program son derece pahalı olup, gerek- sız yere buyük bır kaynak savurganlığına yol aç- maktadır Yukanda değınılen venmsızlığe karşın Tûrkı- ye'de yetışebılecek bırçok bılım dalında dışanya yuksek lısans oğrencısı göndenlmektedır Uste- lık bunlann bıhmsel duzeylen, yeterlılıklen ve gondenldıklen ulkelerdekı dunımlan yoğun ola- rak tartışılmaktadır Sonuç olarak bu oğretım sıs- temı, bu bıçımıyle son derece venmsız ve anlam- sız bır uygulamaya dönuşmûştûr Bunun yenne eskı 4489 sayılı yasa benzen bır sıstem hem düşuk malıyetlı hem de çok venmlı- dır Şımdılerde terk edılen bu uygulamaya gore doktora eğıtımı Turkıye'de tamamlandığında, ka- zanılan dıl ve araşhncıiık duzeyıyle, yurtdışında- kı unıversıte ve araştırma kurumlannda etkın ola- rak geçınlen 1-2 yıl, hem çok daha venmlıdır hem de devlete malıyetı düşuktör (orneğın 50 000 dolar) Böylece şımdıkı sıstemle yurtdışına gon- denlen 1 doktora adayı yenne 10 doktoralı araş- tırmacının gondenlmesı mumkundûr Bu yoldan hızmetın yaygmlaştınlmasının yanında yurtdışı- na gıdıp dönecek doktoralı elemanlann kurum- lanna uyum sorunu olmadığından, artan bılgı ve görgülenyle katkılan buyük ölçüde artmış ola- caktır Yurtdışına yuksek lısans - doktora oğrencısı gondenlmesı, ancak yurdumuzda bulunmayan ya da yetersız olan az sayıdakı bılım alanında gerek- h / yararlı olabılır, bunun dışında var olan tartış- malı sıstemın tumuyle kaldınlması ve eskı 4489 sayılıyasadakınebenzerbırduzenegeçılmesıuy- gun gorünmektedır Gelışmekte olan ya da yenı kurulan unıversıtelenn elemanlannı da, yurtdı- şına gondermek yenne, gelışmış - büyûk unıver- sıtelenmızde yetıştınnek olanaklıdır TARTIŞMA Polisi Sevip Sevmemek... B ır yurttaşımız tanıklık ettığı bır olayın aynntılannı yaşadığı yenn emnıyet mudurlüğüne o ılın valılığı kanalıyla yazilı olarak aktanyor Sozû geçen emnıyet müdurlüğu gereken ılgıyı belırlenen sure ıçınde gostermeyınce, bu kez yurttaşımız durumu bır başka dılekçeyle doğrudan o ılın valıhgıne ıletıyor Valılık de yasal suresı ıçınde yanıt vermeyınce yurttaşımız bu kez konuyu lçışlen Bakanlığı'na yazıyor Her u<, dılekçeyı de bazı bolumlen ( ) ışaretiyle gostererek aşağıya alıyorum "12Ekiml995Perşembe gunu saat 10.15 sulannda unhersıtemizin bu yıl ilkini duzenlediği şenliğin gerçekleştirildiği (~) cğitim fakultesının bahçesınde kitap sergilerinin ver aldığı bölumde ve bir kitap sergisinin önünde, sovle bir ola> cereyan etmiştir: (_.) Kğıtim fakuftesi onunde gorev yapan, ceketinin ve gomleginın rengi gulkumsuna çalan, kravatİL, vakasında Ataturk rozeti buiunan, uzun boylu, snah-kalın bıyıklı, basının ön ve arka tarafinda saçlan biraz dokuk emnivet mensubu bır arkadaş - emnivet mensubu olduğunu hem şu an çalıştığun okulun gırişinde görev yapıvor olmasından hem de (_) nıudur vardımcılığım sırasındakı ılişkileriınden bilhorum-, elıne Lazlann Tanhı adlı kıtabı ahp orada gorev lı gence dönerek, Bu kıtabı hangı g govduğum yazmış'' (Kusuruma bakılmasın. Sözlen olduğu gibi aktamorum) Lazlann tanhı mı varmış0 Ben de Lazım' dedi Cörevim gereği orada bulunduğum için sdze ben karıştım ve arkadaşımca sav gıİJ ve alçak bir sesle, 'Bu kıtabı bağenme>ebılırsınız Yalnız bır kıtaba boyle kufrederek karşı çıkılmaz Buna hakkınız yok" dedim. Daha sonra hiçbir karşılık verilmedıgı ıçın oradan ayrüdun. Bir edebi\atç»/yazar olarak muduıiuğunuzun bu konuda da hassasivet gostereceğıne uıanıvorum. Savgılanmla. 12 Ekim 1995." "(„.) VaUIiği (._) Emniyet Mudürluğu'ne hitaben vazdıgım 12 Ekım 1995 tarihli ve makamınızda 12.10.1995 gunve 786 sayıyla kavıt goren dilekçeme aradan geçen 1 aydan fazla zamana karşın bir vanıt verilmemistir. Bır edebnatçı/vazar olarak valiliğinizin bu konuda da hassasiyet gostereceğine inanryorum. Savgılanmla. 15 Kasım 1995." "(»)VaIiliği(_.)Eınniyet Mudürluğu'ne hitaben yazdığun 12 Ekim 1995 tarihli ve valilik evrak ka>dında 12.10.1995 gûn ve 786 savıvla kayrt gören dilekçeme; ardından doğrudan (,„) VaUliği'ne hitaben va/dığım 15 Kasım 1995 tarihli dilekçeme ayn ayn birer av geçmesine karşın olumlu/olumsuz yanıt venlmedıgını bılgıiennıze a n ederim. Bir edebivatçı/vazar olarak bakarüığını/jn bu konuda da hassasiyet gostereceğine inanıyorum. Savgılanmla. 25 Aralık 1995." Konu edılen emnıyet mudürluğu elıne geçen bınncı dılekçeyı her nedense uygulamaya koymuyor Yanı daha açık bır deyışle sumenaltı yapıyor Yurttaşımızın yazdığı ıkıncı dılekçe soruşturma nedenı oluyor ve emnıyet mudürlüğü 09 01 I996gûnüsözû geçen kışınm bılgısıne başvurarak ıfadesını alıyor Ugınçhr bu ıfade alımı sırasında gorev yapan başkomıser dılekçe(ler)de sozû edılen kışının emnıyet mensubu olduğunu belırtıyor Şımdı sorumuzu sorabılınz Bu yurttaşımız boyle yaptığı ve dıle getırdığı bır konunun peşıne duştuğu ıçın 'potis duşmanı' veya "vatan haini' mıdır 9 Yoksa yazdığı dılekçelerle yurttaşlık gorev lennden bınnı mı yapmıştır 9 Burada apaçık olan bır durum var kı o da konu edılen emnıyet mudurluğünun ılk dılekçe uzenne harekete geçmeyerek yapması gereken yasal ışı savsaklamasıdır Emnıyet örgütümuze zarar verecek olan da bu yurttaşımızın yazdığı dılekçeler değıl, kurumun yapması gerekenlen yapmayarak güvensızhk yaratmasıdır Aynca buradakı yurttaşımız kıtaba ve yazılı kultüre sahıp çıkarak da hem o emnıyetm hem de o gorevlının varlık nedenlennden bınnı korumuş olmaktadır Gerçek övünç de boylesı yurttaşlar yetıştırdığı ıçın Turkıye Gumhunyetı'nındır Bu yurttaş polıs örgutunün ıçınde de var çünku İbrahim Oluklu, Balıkesır PENCERE Afet Sonrası Yardım Yerine Afet Öncesi Önlem Nufus cuzdanımı kavbettım hukumsuzdür NLSRET OZTl RK 1 9 Kasım 1995 tanh ve 22468 sayılı Resmı Gazete'de. doğal afetler sonrasında yapılacak yardırrJarla ılgılı. 4123 ve 7269 sayılı doğal afetlerle ılgılı kanunlarda bazı maddeler, 4133 sayılı kanunla değıştınldı ve bazı yenı maddeler eklendı 4123 sayılı kanun. 23 Temmuz 1995 tanhh ve "Tabü afet nedenivle meydana gelen hasar ve tahribata ilişkin hizmetlerin yurutülmesi'' ıle ılgılı 7269 sayılı yasa 15 Mayıs 1959tanhlı ve "Umumi hayata muessir afetler dola>ısıyla alınacak tedbiıieıie, vapılacak vardımlaıia" ılgılı Orneğın 4133 sayılı kanunla, 4123 sayılı kanunun 6 maddesıne eklenen fıkrada şu ıfadeler yer alıyor Bu kanun kapsamına gıren beledıyelenn Iller Bankası'na olan yatınm borçlan ertelenır ya da terkın edılır Bu beledıyelenn Iller Bankası yıllık yatınm programında bulunmayan yatınmlan Yıllık yatınm programlanna derhal alınır Gereken odenekler Malıye Bakanlığı'nca Iller Bankası'na bır ay ıçınde aktanlır Yme bu kanunla, 4123 ve 7269 sayılı yasalara yapılan eklerle ve değışıklıklerde, afete uğrayan konut ve ışyen sahıplenne ıskân ruhsatı alınmamış dahı olsa, borçlanma ve kredılendırme ıle hak sahıplığı tanınmakta, doğal afet bolgesıne tomruk, demır, çımento ve kereste sağlanmasında öncelık venlmekte, afet bolgesındekı memurlara fazla mesaı ve tazmınat haklan tanınmakta, afet bölgesınde kıracı konumundakı ışletmecılere ışyen edmdırme yardımı yapılması ongorulmekte Oysa tum bunlar doğal afet sonrasına ılışkın uygulamalar ve doğal afetten kurtulabılenlenn yaşamlannı surdurebılmelen ıçın yapılması gerekenler Bu yardtmlar tabıı kı gıdenlen gen getırmıyor ve acılan unuttunnuyor Deprem gıbı doğal afetın onune geçmek mümkun değıl ve bu konuda kısa vadede bır şey yapmak da çok zor Oysa kış mevsımınde yağmur sulan ve sel sulanyla sıkça karşılaşıyoruz En azından bunlann yaratacağı zararlara karşı onceden onlem alınabıhr ve bır Izmır facıası yenıden yaşanmaz Devletın afet sonrası ıçın seferber ettığı kaynaklar, olası afet bolgelen onceden behrlenerek, bu kaynaklar afet oncesı harekete geçınlerek, bu konuda yaşanabılecek pek çok acı ve zarar ortadan kaldınlabılır ya da en az duzeye mdırgenebılır Yağmur suyuna ve sel sulanna karşı neler yapılabılır9 Kentlenmızdekı dereler, kanallar, logarlar ıslah edılmelı, toprak kaymalanna karşı dayanak duvarlan yapılmalı, altyapısı olmayan yerlerdekı konutlaşma onlenmelı ve otekı altyapı çahşmalan hayata geçınlmelı Oncacanve mal kaybına yol açan afetlerden sonra şunu yaptık, bunu yaptık gıbı boş demeçler yenne, yenı afetlenn olmaması ıçın gereken oniemler alınmalı ve bu konuda beledı>elere genış kaynaklar hemen şımdı yaratılmalıdır Nevzat Çağlar Tüfekçi Mılas Beledıyesı İlerici Padişahlardan da Gerici... Yıl 1996 Istanbul sokaklarmda cumhunyetçı gençlerie Ab- dulhamıtçıler karşılık.' gosterı yapıyorlar Nasıl oluyor bu? Yenılıkçı padışah 3 uncu Selim, 1789'da tahta çık- tı 1789, Fransız Devnmı'nın patladığı yıl Selım'den sonra tanta geçen padışahlar 4'uncu Mustafa.. 2'ncı Mahmut Abdulmecit.. Abdülaziz.. 5'ıncı Murat 2'ncı Abdülhamtt Mehmet Reşat... Vahdettm.. 4'uncu Mustafa ıle 5'ıncı Murat çok kısa surelerie tahtta kaldılar, Abdulazız ne kokar ne bulaşır turden bırpadışahtı Mehmet Reşat zavallıydı, 2'ncı Mahmut yaman bır ılerıcıydı Vahdettm vatan haını çıktı, 1789'dan sonra gerıcılenn elınde bır tek padışah ka- lıyor 2'ncı Abdulhamıt' Şaır Necıp Fazıl, bu gerçeğı ıyı değeriendırdı, gun- cel gencılığını Abdulhamıt'e oturttu, Jon Turkler ve It- tıhatçılarta kıyasıya savaşımın sultanı, 21 'ıncı yuzyıla 4 kala, Turkıye'dekı şenatçıların bayrağıdır 2'ncı Abdulhamıt 1876'da tahta çıktı, 1909'a değın ulkeyı ıstıbdatla yonettı Çağ oytesıne hızla değıştyordu kı Osmanh'nın ayak- ta kalması ıçın koklu reformlara gerek vardı, Abdul- hamıt 33 yıllık saltanatında bır şeyler yapmadı degıl, ama ınsanhğın gıdışatına ayak uyduramadı Geçenlerde unlu Fransız gazetesı Le Monde istan- bul'u 1930'lann kanunsuz Amenkan kentlenne ben- zettı Gerçekten neredeyse 15 mılyon nufusu bann- dıran koca metropolde teror, sılah, fuhuş, kumar, ya- sa tan/mazlık doludızgın Celal Bayar ne demıştı "Kuçuk Amenka olacağız " Olduk mu 7 2'ncı Abdulhamıt Turkıye'de saltanat surerken, Amerıka'da ıkı yuzlu bır yaşam egemenleşıyordu 1881'den 1905'e kadar Bırleşık Devletler'de 37 bın grev oldu, 24 yıl, her yıla 150X3 grev duşuyor; ama, bu grevienn olması ıçın ışçılenn çalıştığı fabnkalann da otması gereği unutulmasın 1 Emekçı, Amenka'da haf- tanın her gunu 12 saat çalışırdı, o donemde çocuk ış- çılenn sayısını ıse bılen yok Ne var kı 1860 ıle 1900 yıllan arasında, ABD Patent Yonetımı 676 000 buluşa patent vermıştır Bu zaman dılımınde Osmanlı'da, 2'ncı Abdulhamıt neler yapıyordu 7 • 21 'ıncı yuzyıla 4 kala Turkıye'dekı temel sorunlar "enflasyon-teror-demokrası" uçlusudur, değıl mı? Hayır' LHkemızde unıversıte sayısı 50'yı aştı, prtrak gıbı unı- versıte açılıyor, ama, bunlann kaçı unıversıte 7 Tur- kıye'nın temel sorunu, bılımsellıkten uzak kalmasıdır Enflasyon bır yerde duaılur, teror yenılır, demokrası- ye duşe kalka ulaşılır da, bır ulkenın bılımden uzak ya- şaması, çağdaşlaşmasının onunde en buyuk engel- dır Ustelık unıversıtelennde bılım uretemeyen bır ulke- nın demokrasıye ulaşması çok guç • Goçmuş bır ımparatorluğun en gencı padışahını guncel polıtıkanın bayrağı yapmak ısteyen zavallıla- rın sokaklarda kol gezdığı bır Turkıye'de terorun or- talığı kınp geçırmesı, enflasyon canavarının yoksul halkı yıyıp yutması, demokrasıden yoksunluğa ve ış- kencelenn surup gıtmesıne neden şaşmalı 1 Bızım bugunku gencılenmız, geçen yuzyılın ılencı padışahlanndan da gencılerdır Yoksa Abdulhamıt'ı tutartar mıydı'' 3'uncu Selım ya da 2'ncı Mahmut dırılse, Tur- kıye'nın bugunku eyyamında ılencı sayılııiardı Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTILARI TÜRK SIYASAL YASAMINDAKİ SON CELIŞMELER Sunuş : Nursel SAĞIROĞLU (' U Sıyasal Bılgıler Fakültesı Araştırma Gorevlısı) Konuşmacı : İlhan SELÇUK Tarıh: 28 Şubat 1996 Çarşamba Saat . 17.30-19J0 Yer • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTUR MERkEZİ (Eskı Beyoğlu Evlendırrne Daıresı - Tunel) ACI BİR KAYIP Sendıkamız Bursa Şube Sekreterı, mucadelemızın özverılı emekçısı, saygın ınsan, yureğı kardeşlık ve banş ozlemı ıle dolu mucadele arkadaşımız RIFAT ÖZKAN'ı elım bır trafık kazası sonucu kaybettık. Bırleşık Metal-lş aılesınin, Bursa Şubemızın, Asılçelık ışçılerının ve Ozkan aılesınin başı sağolsun. Anısiyaşatılacaktır... BIRLEŞIK IVIETAL-İŞ SENDİKASI Genel Yönetim Kurulu Romanlannız ve arsıklopedılennız yennızden alınır îel.: 554 08 04 Ehhyetımı, Kımlıoımı kaybettım hukumsuzdür MUSTAFA KAZAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle