Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Madencinin
cesedi çıkarıldı
• ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - Türkiye
Taşkömürü Kurumu
(TTK), Üzülmez 1 no'lu
maden ocağında önceki
gün göçük altında kalan
işçilerden Ramazan
Keleşoğlu'nun cesedi dün
çıkanldi. Yetkilıler
bölgedeki maden
ocaklannda meydana gelen
göçüklerde. yılbaşından bu
yana 14 madencinin
yaşamını yitirdiğini
söyledıler.
'Döyerek
öUürdüler'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sınır Tanımayan
Gazeteciler(RSF),
Evrensel gazetesi muhabiri
Metin Göktepe'nin polisler
tarafından öldürüldüğünün
'şiiphe götürmez" olduğunu
bıldirdi. RSF tarafından
dünyaya dağıtılan aylık
haber bültenınin şubat
sayısımia, 8 Ocak 1996'da
görevini yaparken polis
tarafından gözaltında
öldürülen Göktepe'ye 2
tam sayfa aynldı. Haberde
Göktepe'nin gözaltına
almış sürecindeki görgü
tanıklannın ifadelerine yer
verildi. RSF, Türkiye'de
1988 yılından bu yana 21
gazetecinin öldürüldüğünü
kaydederek Türk polisinin,
özellikle sol görüşlü ve
Kürt gazetelerine karşı
'zalımce' davrandığını
iddia etti.
Sav'dan yasa
teklrti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Hatay
Milletvekili Attila Sav,
Hukuk Usulü
Muhakemeleri Yasası'nda
değişiklik isteyen ve
yasada yer alan parasal
sınırlann arttınlmasını
öngören yasa önerisini
TBMM Başkanlığı'na
verdi. Öneri, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Yasası'nda
yer alan göreve, kesin
hükme. Yargıtay'daki
duruşmaya karar
düzeltmeye. senetle ispata
ve sulh mahkemelerindeki
taksim davalannda
muhakeme usulünün
belirlenmesine ilişkin
parasal sınırlann
arttınlmasını öngörüyor.
Tuğ ve Çfller
mahkemelik
J ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski DYP Ankara
Milletvekili Baki Tuğ'un
24 Aralık 1995'te yapılan
genel seçımlerde DYP
Ankara 2. Bölge
milletvekili adaylannın
belirlenmesınde usulsüzlük
yapıldığı gerekçesıyle DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller
aleyhine açtığı davanın
görülmesine başlandı.
Ankara 19. Asliye Hukuk
Mahkemesı'nde görülen
davanın dünkü
duruşmasmda hâkim,
taraflara varsa deli! ve
beyanlannı bildirmeleri
için ek süre verilmesi ve
DYP tüzüğünün delil
listesine eklenmesini
kararlaştırarak duruşmayı
erteledi.
Tarıma
araştırma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Adıyaman
Milletvekili Celal Topkan
ve arkadaşlan, tanm
üretıcilerinin Avnıpa
Bırliği (AB) ülkelerinde
çok etkin yöntemlerle
korunan rakipleriyle
yanşması ıcin
desteklenmeleri gerektiğini
belırterek bu konuda
Meclis araştırması
açılmasıni istediler.
Gümrük birliği ile ilgili
olarak6Mart 1995
tarihinde ımzalanan
belgenin tanm ürünieri dış
alımında serbestleşmeyi de
beraberinde getirdiğine
dikkat çekilen araştırma
önergesinde, 1980
sonrasmda tanm
sektörünün milli gelirden
aldığı payın hızla azaldığı
belirtildı.
21 beldede
seçim
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yüksek Seçim
Kurulu(YSK). 1995 ytlı
içinde belde haline
getirilen 21 yörede
belediye başkanlığı
seçimlerinın 2 haziranda
yapılmasını kararlaştırdı.
Seçim yapılacak belde
sayısımn, 24 Aralık
seçimlerinde TBMM'ye
giren milletvekillerinden
boşalan belediye
başkanlıklanyla
artabıleceği belirtildi.
12 yaşındaki çocuğa işkence yaptıklan iddia edilen 2 emniyet görevlisine 5 yıl hapis isteniyor
PoBse doğrudan davaNECATİ AYGIN
İZMİR-12 yaşındaki bir çocuğa "işken-
ceyapüklan" iddiasıyla iki polis yargı önü-
neçıkıyor. İzmir Cumhuriyet Savcılığı, 12
yaşındaki çocuğa işkence yaptıklan öne sü-
rülen ikı polis hakkında Memurin Muhake-
matı Hakkında Kanun'u ışletmeden dava
açtı. Sanıklar, Komıser İrfan Demirel ıle
polis memuru Mustafa Yılmaz hakkında
TCK'nin 243. maddesı uyannca "cürüm-
lerini söyletmek için işkence etmek" suçun-
dan 5'er yıl ağır hapis cezası isteniyor.
12 yaşındaki H.I.O. çalıştığı işyerinden
bankaya yatınlmak üzere kendisıne veri-
len 15 milyon lirayı aldığı iddiasıyla geçen
kasım ayında Çınarlı Karakolu'nda gözal-
tına alınmıştı.
Işyeri sahibi IsmailGöc'ün şikâyeti üze-
rine sorguyaalınanH.İ.O. parayı almadığı-
nı, banka girişinde çaldırdığını söylemişti.
DDY'de işçi olarak çalışan H.İ.O.'nun ba-
bası Mehmet YaşarOkkalı çocuğuna işken-
ce yapıldığı savıyla lzmırCumhuriyet Sav-
cılığı'na başvurdu. Konuyu soruşturan Cum-
huriyet Savcısı Okay Göngör, komiser lr-
• Izmir Cumhuriyet Savcılığı, Memurin Muhakematı Hakkında
Kanun'u işletmeye gerek duymadan, suçun ağır cezalık niteliğini
göz önüne alarak, 12 yaşındaki çocuğa işkence yapan polisler
hakkında doğrudan dava açtı. Savcılığın bu karannın Metin Göktepe
cinayetinde de işletilebileceği tartışılıyor.
fan Demirel ile polis memuru Mustafa Yıl-
maz hakkında TCK'nin 243. maddesi uya-
nnca 5'er yıl ağır hapis cezası istemiyle da-
vaaçtı. Izmir2. AğırCezaMahkemesi'nde
görûlecek davada, sanıklar Demirel ile Yıl-
maz'ın gözaltına aldıklan H.t.O.'ya parro-
nun bankaya yatınlmak üzere verdiği 15
milyon lirayı ortaya çıkarması için işkence
yaptıklan öne sürülüyor.
H.I.O.'nun savunmanlığını üstlenen İzmir
Barosu avukatlanndan ArifAliCangL işken-
cenin insanlık suçu olduğunu, bu suçun C'-
narlı Polis Karakolu'nda komiser trfan De-
mirel ile Mustafa Yılmaz tarafından işlen-
diğini belirtti. Cangı, olayın Uluslararası
Af Örgütü'nce de izlendiğini kaydederek
şunlan söyledi: "Müvekkil H.İ.0.27 Kasım
1995 günü karakolda gözaltına alındL Pa-
ranın yerini sö>lemesi için Demir ve Yılmaz,
müvi'kkiBmi hıvaiete kapatarak işkenceyap-
tılar. İşkence olayı doktor raporuyla da ka-
nıtiandı. Sanıklar hakkında soruşturma açıl-
ması için suç duyurusunda bulundum. Ya-
pılan soruşturma sonucunda sanıklar hak-
kında dava açılması kararlaştınldı. Davanın
Memurin Muhakematı Hakkında Kanun'a
göredosyanın il idare kuruluna gönderilme-
den açümış olması se\indirici bir ola>. Bu da-
va) ı sonuna kadar izleyeceğim. Sanıklar ce-
zalandınlmaz ve Türkiye'de iç hukuk yol-
lan tükenirse, olayi Avrupa İnsan Hakları
Komisyonu'na götürccegim. Soruşrurmayı
yürüten cumhuriy et savcısının istemi üzeri-
ne müvekkilim Adli Tıp Kurumu'na gön-
derildi. Yapılan muayenesinde 10 günlük
rapor verildi."
I.H.O. da gözaltında kaldığı ikı saat bo-
yunca karakolun tuvaletınde kendisıne iş-
kence yapıldığını, bir daha o kötü saatleri
yaşamak istemediğini belirtırken. babası
Mehmet ile annesi AyşeOkkalı. sanıklann
cezalandınlmalannı istediler. Oğlunu "sağ-
lam teslim aJdığuıa" daır karakolda kâğıt im-
zalatıldığını vurgulayan Mehmet YaşarOk-
kaiı şöyle konuştu:
"Oğlumu tesüm alırken sağlam di>e im-
za attım. Ama eve geldiğimizde oğlumun
belden aşağısı ve kollan morarnüştı. Ne ol-
duğunu sorduğumda, jopla dövdüklerini
söyledi. Acıdan ağüyordu. SSK Tepecik Has-
tanesi'ne götürdüm. üç gün tedavi gördü. Da-
ha sonra şikâyetçi oldum. Savcüık oğlumu
Adli Tıp'a gönderdi. Yapılan muayenede 10
günlük rapor verildi. Oğlumun tedavisi için
IHD İzmirŞubesi'nden yardım istedim. On-
lar İnsan Hakları Vakn İzmir Temsikili-
ği'ne gönderdiler. Vakıfta gerekli tedavisi
yapıldj. Daha sonra psikolojik tedavisinin ya-
pılması için Dokuz Eylül İJniversitesi Psiki-
yatri Bölümü"nesevk edildi. Prof. Dr. Aysel
Baykara tedavi etti. Şu anda oğlum gördü-
ğü işkencenin etkisinden henüz kurtulmuş
degil. Sanıklann cezalandınlmalannı is-
tiyorum."
CHP, Manisa'da lise öğrencilerine işkence savlan için Meclis araştırması istedi
'Işkenceyi Meclis araştırsın'• CHP izmir Milletvekili Ergül,
Manisa'da işkencenin örtbas
edilmek istendiğini ileri sürerek
Meclis araştırması istedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
lzmır Mılletvekili Sabri Ergül ve arkadaş-
lan, Manisa'da 14-17 yaşlanndaki 16 lise
öğrencısine işkence yapıldığı iddıalanyla il-
gili olarak Meclis araştırması açılmasını is-
tediler. Ergül. işkencenin örtbas edilmek
istendiğini belırterek "Gazeteci Metin Gök-
tepe olayında olduğu gibi, bu oiayda da po-
liste kötü muamele ve işkence yapıldığı id-
dialannın araştınlmasını istiyoruz" dedi.
tçişleri Bakanı Teoman Ünüsan gözaltında
bulunan öğrencilere işkence yapıldığı iddi-
alannın doğru olmadığını bildirdi.
CHP izmir Milletvekili Sabri Ergül ve ar-
kadaşlannın imzasıyla TBMM Başkanlı-
ğı'na verilen araştırma önergesinde, Mani-
sa'da gözaltına alınan öğrencilerin işkence-
ye maruz kaldıklan, doktor muayenelerin-
de süre ve usullere uyulmadığı belirtildi.
Önergede şu görüşlere yer verildi:
"- Gözaltına aJınanlara gözleri bağlı bir
şekilde dayak. soğuk suda rurma. hayalan
bunna,cinset tacizde bulunma, makata cop
sokmavevikutlanna elektrik verme gibi kö-
tü muamele ve işkence uygulandığı.
- S.T. isimli 16 yaşındaki genç kı/ın çıru-
çıplak soyulmuş halde bir ucu ayak başpar-
mağına bağlanmış vc diğer ucu cinsel orga-
nı etrafında gezdirilen elektrik verme işken-
cesi sonucu vajinal kanama nedeniyle Ma-
nisa Kadın Doğum Hastanesi'negötürüldü-
gü. bunun hastane poliklinik defterinde bel-
li olduğu, ancak bu sev k işleminin polisçe Dev-
letGüvenlik Mahkemesi SavcıhğTnagönde-
rilen hazıriık soruşturması evraklannda gö-
rünmediği.
- Hüseyin Korkut isimli gencin kötü mu-
amele, davak, hayalan sıkma. soğuk su tut-
ma ve elektrik işkencesi sonucu delirme be-
lirtileri göstererek fenalaştığı için Manisa
Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'ne gö-
türüldüğü ve kendisıne iğne vapıldığı ve bu
hususun poliklinik defterine kavıt edilmiş ol-
masına rağmen, bu işlemin dosyadaki evrak-
lar arasuia konulmadığı.
- 16 yaşındaki Anadolu lisesi ögrencisi
M A. isimli genç kız çocuğunun, çınlçıplak
soyuunuş halde dövülüp cinsel tacizde bu-
lunularak elektrik vcrildiğinden kriz geçire-
rek fenalaştığı için Manisa Devlet Hastane-
si'ne götürülnK-k durumunda kalındığı ve
hastanede tedavi görerek iğne y apıklığı ve bu
hususun poliklinik defterine geçirilmesine
karşın, bu kavıtlann hazıriık soruşturması
evraklanna eklenmediğL, giılendiği.
-M.G. isimli 14yaşındakiçocuğun polis-
çe gözetim altına alındığu 28 aralık günün-
Işçi Partişi
İstanbul İl
Başkanı
Turan
Özlü,
Mehmet
Akif
%
Ersov'un
bile
Abdülhamifin
zıılmüne
uğradığuu
söyledi.
(Fotoğraf:
KEREM
ILGAZ)
den 9 gün sonra yine gözetim altında iken
Manisa Devlet Hastanesi'nde 5 ocak günü
yapılan harici muayenesinde sırtjnda 'kabuk
bağlamış yara', darp izleri tespit edildiğû
bunun hastane poliklinik defterine kayıt edil-
diğL
- Bu 14 yaşındaki çocuğun gözetim altına
alındığı gün olan 29 aralık tarihinde gündüz
yapılan aynı şekilde tabip nıua> enesinde vü-
cudunda herhangi bir darp ve cebir izi ol-
madığının yine aynı defterde kayıth oiduğu,
gözahmaalındığı 29 şubatia iz.yara, bereyok
iken, gözetim alünın 9. günündeyapılan mu-
ayenede "Yara, bere, ekimoz var' dendiği.
" - Aşkın Yeğin'in2Ocakl9%tarihüv«so-
ruşturma dosyasında bulunan tabip rapo-
runda' Darp \e cebıre rastlanmamıştır' ya-
zıb olduğu halde, hastane poliklinik defte-
rinde 2 Ocak 19% tarih ve 198 no'lu sırada
'Sırt bölgesinde 7-8 santimlik yeşil renklı
ekimoza rastlandı' denildiği. gerçekkrin
giziendiğL
- Hüseyin Korkut'un so-
ruşturma dosyasına polisçe
konan tabip raporunda
'Darp cebıre rastlanmamış-
tır' denildiği halde, hastane
poiiklinik defterinde Psıkı-
yatnst ıle görüştürülmesı u> -
gundur' denildiği ve bunun
giziendiğL
- Alı Goktaş'ın gözaltın-
da iken 5 Ocak 19% tarihli
son hekim muayenesindeaya-
ğında ckinıo/Jar olduğunun
raporda yer aldığı ve bu ra-
porun gözaltında kötü mu-
amele yapıldığını gösterdi-
İP, Abdülhamit'ten vazgeçmiyorİstanbul Haber Servisi - İşçi Partısı'nin (İP),
Abdülhamit'ı protesto eylemiyle başlayan
tartışmalar devam ediyor. İP İstanbul İl
Başkanı Turan Özlü, Islamcı kesimin yakın
bulduğu şair Mehmet Akif Ersov'un da
Abdülhamit'in zulmünü yaşadığını söyledi.
İP tstanbul tl Başkanı Turan Özlü,
Darülaceze'nin kapısına Abdülhamit'in
portresınin asılmasını protesto ermek ıçın
geçen cumartesı günü partıleri tarafından
yapılan eylemden sonra başlayan tartışmalar
üzerine dün bir basın toplantısı düzenledı.
Özlü, Islamcı kesimin yakın bulduğu şair
Mehmet Akıf'ın de Abdülhamit'in zulmünü
yaşadığını ve bir şıınnde
u
>e kadar lanetlisin
ki, iblisin ruhuna rahmetler okuttun" dediğını
hatırlattı. Turan Özlü, tartışmanın bir *tarih
tartışması" olmadığını söyleyerek
"•Neoliberaller ve ortaçağ güçleri, Türkiye
halkını Abdülhamit posterine ahştırarak
aslında yeni bir Sevr'in ve şiddet rejiminin
hazırianmasına hizmct ediyoriar^dedı.
Namık Kemal'ın, Mehmet Akıf "ın. Şair
Eşrefın. Abdülhamıt'ın zulmünü
yaşadıklannı belirten Özlü, bu şairlenn
yazdıklanndan ömekler verdi. Mustafa
Kemal'ın de Abdülhamit'in hafıye
teşkilatının jurnalleriyle hapse atildığını
anlatan Özlü. "Abdülhamit, bir intikam
hareketinin bayrağıdır. Hedefleri Kurtuluş
Savaşımızdır, laikliktir, Atatürk'tür. bütün
Türkiye halkıdır ve elbette bu değeıieri
savunan İşçi Partisi'dir" dedi. Özlü,
Darülaceze Vakfı Başkanı İzzet Cahit
Özden'ın, İşçi Partısı'nın Abdülhamit'ı
protesto eylemıni kutladığını söyledi.
İçişleri Bakanı
tçişlen Bakanı Teoman
Ünüsan ise işkence ıddıala-
n üzerine yazılı bir açıklama
yaptı. Ünüsan, Manisa'da 16
kışının gözaltına alındığını,
zanlılann emniyet müdürlü-
ğünde yapılan sorgulamala-
n sırasında ilk 3 günden son-
ra birinci derecedeki > akın-
lan ıle görüştürülmelennın
düzenli olarak sağlandığını
ve 48 saatte bir olmak üze-
re Manisa Devlet Hastanesı
Adli Tabiblığı'nce vücutla-
nnda herhangi bir cebır ya da
darp anzasına rastlanmadı-
ğını tespit eden raporlar ve-
rildiğini belirtti.
Ünüsan, zanlılann tutuk-
lanmasından sonra Ergül'ün
Buca Cezaevi'ni ziyaret et-
tiğinı bundan sonrada işken-
ce iddialannın gündeme gel-
diğini vurguladı.
istanbul Haber Servisimi-
zin haberine göre DtSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak.
CHP İzmir Millervekili Sab-
ri Ergül'e destek mesajı gön-
derdi. Budak, mesajında, 70
yıldır Batılılaşma. çağdaş-
laşma mücadelesi veren Tür-
kiye nin önündeki en önem-
li engellerden birinin, insan
haklan ihlallen ve işkence
olduğunu kaydetti.
Ünlü yazar, halkı kin ve düşmanhğa tahrik etmek ve bölücülükle suçlanıyor
Yasar Keıııal bir kez daha DGMTikİstanbul Haber Servisi - tstan-
bul DGM Başsavcılığı, yazar Ya-
şar Kemal hakkında iki ayn suç-
lamayla yeni bir dava daha açtı.
İddianamede, Yaşar Kemal'in
"Düşünce Ozgüriüğü ve Türkiye"
adli kitapta yer alan iki yazısında
"halkı kin ve düşmanhğa tahrik
etmek" ve "bölücülük propagan-
dası vapmak" suçlannı ışlediğını
ileri süren DGM savcılığı, Erdal
Öz'ün de kitabın yayıncısı olduğu
gerekçesiyle cezalandınlmasıru is-
tedi.
Düşünce özgürlüğûnün sağlan-
ması amacıyla çeşitli yazarlardan
alınan yazılardan oluşan kitaba
"Türkiye t zerindeki KaraGökyii-
zü" ve "Zulmün Artsm" başlıklı
yazılarla katılan Yaşar Kemal hak-
kında, İstanbul DGM Başsavcılı-
ğı tarafından soruşturma başlatıl-
mıştı. İstanbul DGM Savcısı Uğur
Sakloğan. soruşturma sonunda 21
aralık tanhli ıddianameyle Yaşar
Kemal hakkında dava açtı. 8 say-
falık iddianamede. Yaşar Kemal'in
yazılarda "basın yolu ile halkı ırk,
• İstanbul DGM
Başsavcılığı, yazar Yaşar
Kemal hakkında 'Düşünce
Özgürlüğü ve Türkiye'
adli kitapta yer alan
'Türkiye Üzerindeki Kara
Gökyüzü' ve 'Zulmün
Artsın' başlıklı yazılarda
'halkı kin ve düşmanhğa
tahrik etmek' ve
'bölücülük propagandasf
suçlannın işlendiği
gerekçesiyle dava açtı.
bölge ve mezhep farklılığı gözete-
rek kin ve düşmanhğa açıkça tah-
rik etmek" ve "Türkiye Cumhu-
riyeti devletinin ülkesi ve milletiy-
k bölünmez bütünlüğünü bozma-
yı hedefalan propaganda yapmak"
ı^ledıği one sürüldü. Yaşar
Kemal'ın Terörle Mücadele Ka-
nunu'nunS 1-4. maddesı ile Türk
Ceza Kanunu'nun 312-2 ve so-
nuncu maddesinden toplam 6 yı-
la kadar hapısle cezalandınlması-
nın istendiği iddianamede, Can
Yayınlan sahibi Erdal Öz'ün de
TMY 8/3 ve TCK 3122. madde-
lerinden para cezası istemiyle ce-
zalandınlması istendi.
Dava7martta
Yaşar Kemal hakkında "Zul-
mün Artsın" başlıklı yazısının Al-
manya'da Der Spıegel dergisinde
yayımlanması nedeniyle dava açıl-
mış, ancak İstanbul 4. DGM'de
sürdürülen yargılama sonunda be-
raat karan venlmiştı.
Kitapta yer alan "Türkiye Üze-
rindeki Kara Gökyüzü" başlıklı
yazı ise 1 Ocak 1995 tanhınde İn-
gıltere'de "lndex On Cencorship"
dergisinde yayımlanmıştı. Yaşar
Kemal hakkındaki davaya, 7 mart
tarihinde tstanbul 2. DGM'de baş-
lanacak.
G L O B A L POLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Şaşkınlık ve Endişe
ABD başkanlık seçimleri, Cumhuriyetçi Partı aday
adaylan arasında yapılan önseçımler, ilgınç manza-
ralar sergileyerek devam ediyor. Partinin, ırkçı, milli-
yetçı, dinci kanadının adayı Pat Buchanan, lowa'da
Bob Dole'un hemen arkasından ıkınci geldıkten son-
ra, New Hampshıre'da Dole'u geride bırakarak birin-
ci oldu. Şimdi Cumhuriyetçi Partı içinde bir şaşkın-
lık, iş çevrelerınde ise bir endişe hâkim. Ancak bu ke-
simlerin şikâyet etmeye hiç hakları yok. Senelerdır ek-
tikleri tohumların şimdi ürününü alıyorlar!
Geçenlerde Oklahoma bombalama olayının arka-
sından, daha bombanın dumanı tüterken, hiçbir so-
ruşturmaya gerek duymadan, Bill Clinton da dahil,
hep bırlikte suçu "yabancı teröristlere", Müslüman
köktencilere yüklemeye kalkmadılar mı? Son yıllar-
da ABD dış politıkasına, özellikle Ortadoğu'da karşı
çıkan herkesi terörist olarak damgalamayı alışkanlık
haline getirmedıler mi? Sınıf savaşının birtiğini, şim-
di Batı/Hıristıyan medeniyetinin, Konfüçyüsçü ve
Müslüman medeniyetlerin tehdidi altında olduğunu
her fırsatta ılerı sürmediler mi? Oklahoma'da bom-
bayı koyanın bir beyaz faşist milis olduğu anlaşıldık-
tan sonra bile, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar hız-
lannı alamayıp göçmenlerin ve azınlıkların haklarını kı-
sıtlayan yasaları alelacele geçirmeye ginşmediler mi?
Büyük şirketlere gelınce, ne zaman geniş çaplı ten-
sıkata gidecek olsalar, hemen suçu yabancı/deniza-
şırı ekonomilerin rekabetine, dış pazarlarda, örneğin
Japonya'da korumacılık eğilımlerine bağlamadılar
mı? Son yıllarda üretkenlik ve kâriar artarken, her yıl
yüzbınlerce insanı kapı dışarı etmediler mi?
Sonra, Buchanan'dan korkuya kapılan VVall Street
Journal, International Herald Tnbune gibi global ga-
zetelere ve binlerce yerel gazeteye ne demelı? Artan
ışsızlik ve yoksulluk büyük şehırlerde, en yoksul ke-
sımı oluşturan sıyah aıleleri ve mahalleleri tahrıp et-
meye başladığında ve dolayısıyla suç işleme eğilimı
hem beyaz hem de siyah ışsızler arasında arttığında,
bu gazeteler suçu sıyahların "uyumsuzluğuna", "ze-
kâlannıngeriliğıne", "gen/erine"bağlayan, "sosyalDar-
winci "araştırmalaryayımlayıp, bu saçmalıklann, san-
ki bilimsel bir değen varmış gibi basında yaygın bir
şekilde tartışılmasına olanak sağlamadılar mı? Yine
bu basın yıllarca AIDS ve eşcınsellik arasında doğ-
rudan ve açıkça ve kadın hakları söz konusu oldu-
ğunda da femır.ızm ıle lezbiyenlik arasında dolaylı ve
sinsice bağlantılar kurmadı mı? Böylece "aile değer-
lerini korumak adına" homofobiyi,
u
misogini"y\ (ka-
dın düşmanlığını) kışkırtmadı mı? Yaşamı koruyoruz
diye muhafazakâr basın yıllarca kürtaj hakkına karşı
çıkıp fanatiklenn ekmeğıne yağ sürmedi mi?
Şimdi tabıi kı "çağırdıklan hayaletleri bir türlü ko-
vamıyorlar". 'Dr. Fausf'dakı acemi sihirbaz gibi ya-
kınmanın artık pek bir faydası yok. Gerçi Pat Bucha-
nan'ın kazanma şansı çok zayıf. Çünkü son tahlilde,
işler iyice ciddiye bindiğı zaman sermaye çevreleri ve
geleneksel muhafazakârlar bu soruna nasılsa bir ça-
re bulurlar! Ama ya etkıleri? Bunlann çaresını kım bu-
lacak?
• • •
Hemalde, emekçıleri insan yerine koymadan yönet-
meye alışmış Bob Dole gibi insanlar degil. Işte New
Hampshıre'da kaybeden Dole'dan bir inci: "Bız bu-
nu böyle ptanlamamıştık. Istihdamveticaretin, 'Işola-
naklan nasıl yaratılır?' sorusunun temel konu olaca-
ğını düşünemedik." Adama, "Sen son on yıldır han-
gi ülkede yaşıyorsun?" diye soımazlar mı? Aklıma ıs-
ter istemez, sokakta yaşayanlara bakıp da "Bunlar
ınsanın göz zevkini bozuyor" diyen John Major ya
da "Ben zenginleri severım" diyen zatı-ı muhterem
geldı. Dole da bunlar gibi. O da ekonomik kriz sıra-
sında, "Şimdi fedakârlık yapın, sonra nasılsa iş ola-
naklan açılır" türünden ve adeta işçilerden "yarının
çiçeklerine bugünden gubre olmalannı" isteyen pro-
pagandalara kendisi de ınanmış. Ancak hayatın ger-
çekleri (ne yazık ki bu sefer aşırı sağın etkisi altında)
sonunda geldı kapıyadayandı. Şimdi "Bız WallStre-
et'den değil Main Street'den (çarsıdan) yanayız" tü-
ründen ucuz demagojilerie durumu ıdare etmeye pek
olanak kalmadı. Bakaiım bu seçımler daha neler gös-
terecek?..
İnsan Hakları Dernegi raporu
' 1995'te 362
lrîşi gözaltında
işkence gördü'
KEREM ILGAZ
İnsan Hakları Derneğı
(İHD) raporlannda. geçen
yıl tstanbul'da 362 kişinin
gözaltında işkence gördü-
ğü belirtildi. Türkıye İnsan
Haklan Vakfı'nın araştır-
masına göre, işkence u>gu-
lamalarının yüzde 64.9'u
emniyet müdürlüklerinde
gerçekleştirildi.
İnsan Haklan Dernegi İs-
tanbul Şubesi Işkenceizle-
me Komisyonu'nun bu \ıl
hazırladığı rapora göre îs-
tanbul'da işkence iddialan.
geçen dönemlere göre gı-
derek artış gösterdi. 1995
yılında işkence gördüğü için
başvuruda bulunan 362 kı-
şinın 60'ını kadınlar, 36'sı-
nı çocuklar ve 266'sını er-
kekler oluşturuyor. Siyası
suçlar nedeniyle gözaltına
alınanlara yapılan işkence
başvurulannda, adli suçla-
ra göre büyük bir fark gö-
rülüyor.
Siyası suçlar nedeniyle
gözaltına alınan 288 kişi-
nin işkenceye maruz kaldı-
ğı belirtilirken bu sayı adli
suçlarda 74'e düşüyor. Ay-
nı rapora göre 2'sı erkek 6
kişi, gözaltında tecayüz gör-
düğünü ileri sürdü. Öte yan-
dan 16 kışının de tecavüz
edilmekle tehdıt ediidiğı
kaydedıldi. İşkenceye maruz
kalanlann çeşıtlı nedenler-
den dolayı hakkını aramak
ıstememesı, işkencenin ön-
lenmesini de zorlaştınyor
Komisyonraporunagöre iş-
kence görenlenn sadece
36'sı suç duyurusunda bu-
lunmuş. 132 kişinin ise iş-
kence gördüğü için hastane-
den rapor aldığı açıklandı.
27 çeşit işkence
Turkıye İnsan Hakları
Vakfı'nın (THİV), Tedavi
Merkezi'ne başv uranlar baz
alınarak yapılan araştırma-
da, işkence uygulamalan-
nın yüzde 64.9'u emniyet
müdürlüklerinde. yüzde
20.5'i polis vejandarrna ka-
rakollannda, yüzde 11.1'i
cezaevlerinde ve yüzde 3.5'ı
ise diğer mekânlarda yapıl-
dı. Türkiye'de sayılan yer-
lerde uygulanan 27 çeşit iş-
kence yöntemi şunlar:
"Gözlerin bağlanması.
hakaret, küfür. aşağılama.
elektrik uygulaması. kaba
dayak. askı (düz, ters filisun),
falaka, sert cisimle vurma,
aç bırakma, uykusuz bırak-
ma, susuz bırakma, işeme
ve dışkılamayı önleme, so-
ğukta bırakma, tazyikli su
ile ıslatma, hücrede tecrit et-
mt. yakınlannın işkencesi-
ni seyrettirme, duılettirme,
cinsel tehdit, cinsel taciz, te-
cavüz, yalancı infaz uygula-
masu sigara ile yakma, üze-
rine idrar, dışkı ve benzeri
madde arnıa, saçlan ve bı-
yıklan yolma, öldürmekle
tehditetme,zoıia ayakta tut-
ma. aşınfizikiaktrviteyi zor-
lama. başkalannın işkence-
sini seyrettirme vedinletme
ile yakınlanna yönelik teh-
dit"