Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ÖİB, rahat satabilmek için Deniz Nakliyat ve Gemi Sanayii arasındaki borç-alacak ilişkisini sıfırladı
Dalgasız denizde özefleştirme
YORUM
;AHMETCEÜK
L Denizcıliks^ktöründekiözel-
-leştirmehazırl ğıdevletmilyon-
-larca dolara zırara uğratılarak
başladı. Ozelle;tirme tdaresi Baş-
Jcanlığı (ÖİB) Denız Nakliyat
_AŞ ile Türkiye Gemı Sanayii
AŞ'yi rahat sa'abilmek ıçin ara-
"larındaki borç-alacak ilişkisini
si fı rlarken. bugüne kadar Deniz
Nakliyat tarafndan ödenen yak-
laşık 50 mılyon dolar boşa gittı.
Yeni düzenlen eyie Deniz Nak-
liyat'ın 19&6yılındanbuyanası-
pari^int verdig 4 gemi için öde-
diğj paralan yo< sayanÖİB. Pen-
dik Tersanesinde yapımı süren
•"75 dedveytton uk geminin 8 ay
içınde tamam.anarak dığer üç
geminin isemevcutdurumlany-
la bu yıl içınde Deniz Neklıyat'a
teslim edilmesıne karar \erdi.
J Deniz Nakl yat blok olarak
- özel leştin lecegınden satış sırasın-
,da 4 gemi de pazarlık konusu
yapılacak. Deniz Naklıyat'ın
.ödediği paralara rağmen 1995
yılında teslım edilmesı gereken
gemilerin halen sadece yansı-
nın tamamlanabıldıği belirtilır-
ken. karşılıklı mahsuplaşmadan
Gemı Sana>ıfnin kârlı çıktığı
ileri >ürülüyor. Denız \akliyatta-
"rafından şimdiye kadar ödenen
paralann boşa gittiğini vurgula-
yan yetkililer. böytelikle Gemı
Sanayü'nı satınalacak şırketinde
4 geminin tamamlanması taah-
hüdünden kurrulduğuna dikkat
çekiyorlar.
DSPMillervekili MümtazSoy-
. sal'ın. "İşletmelerBaşbakan Tan-
su Çıller'evakınbi rinesatılaca-
,ğı için pürüzsüz hale getiriliyor"
şeklindeaçıkladığıters-anelerso-
rununun temelınde ise 1986 yı-
lında söz konusu gemilerin sipa-
Deni/ Nakliyat tarafından
şimdiye kadar ödenen
parafânn boşa gittiğini
vurgulayan vetkililer, böylelikle
Gemi Sanayii'ni satın alacak
şirketin de 4 geminin
tamamlanması taahhüdünden
kurtulduğuna dikkat
çekiyoriar.
rişleri venlirken Gemı Sana-
yii'nin 75 bindedveyttonluk ge-
mi yapma kapasıtesine sahıp ol-
maması nedenıyle alınan parala-
nn Pendik Tersanesinde havuz
yapmak için kullanılması yatıyor.
Yetkililer. aldığı paraları ha\uz
yapımında kullanan Gemı Sa-
nayıi'nın 4 gemi için yaptığı ta-
ahhüdü yerıne getiremediğıne
dikkat çekiyorlar. Her ıki işlet-
menın de özelleştırme kapsa-
mında olduğunu belirten vetki-
liler. düzenlemenin işletmeler
arasındaki gemi sorunu çözüm-
lenmeden satılamayacaklan ge-
rekçesiy le yapıldıgına dikkat çe-
kiyorlar.
ÖtB vetkililerinden ahnan bıl-
giye göre. halen Deniz Naklı-
yat'ın olan söz konusu 4 gemi sa-
tış dışı degıl. Deniz Nakliyat'ın
satışı blok yapılacağından işlet-
meye talıp olan firma gemileri
de satın alacak. ÖİB'nin yenı dü-
zenlemesiyle dört gemi için da-
ha önce deniz Nakliyat \ e Gemi
Sanayii arasında yapılan anlaş-
malar karşılıklı hak ve borçlar-
dan feragat edilerek feshedıldi.
Iki kurum arasında bu gemilere
ilişkın yeni bir sözleşme imza-
lanacak. Deniz Nakliyat'ı ala-
cak firma tüm sözleşmelerle bir-
likte bu gemileri de satın almış
olacak. Gemi Sanayii'ndeki özel-
leştirme ısetersanebazındaola-
cagından. alıcıların gemileri ta-
mamlamak gıbı bıryükümlülü-
ğii bulunmuyor Bırgemıyı 8ay
içınde teslim etmekle y üküınlü
kılınan Gemı Sanayii diğer 3 ge-
mıyi de şimdıki rîalıyle teslim
edecek.
ÖlB'nın kendı isteği doğrul-
tusunda karar aldığını belirten
Denizciler Sendikası Başkanı
Rahmi Şişnıen. gemilerin 1995
v ılında teslım edilmesı gerekır-
ken bunun yapılmadıgını belirt-
ti. Deniz Nakliyat tarafindan şim-
diye kadar ödediği paralann bü-
yük kısmının boşa gittiğini be-
İırten Şişman. "•Gemiler tersa-
nelerde bu şekilde kalmış olsay-
dı Deniz Nakli> at da Gemi Sana-
yii de satılmazdı. İki kuruluş ara-
sında alacak verecek kalmadı.
Ama ödenen paralar boşa gitti.
Bunun Gemi Sanayii \Ş'\esağ-
ladığı fayda belli. Bugüne kadar
aldığı mihontarca doları cebine
indirdi. Deniz Nakliyat kâreden
bir kuruluş olduğu halde Gemi
Sana> ii sürekli zarardadır. Bugü-
ne kadar bu paralaria >aşadılar"
diye konu^tu
Gemı Sanayii AŞ Genel Mü-
dürü Necati Süer ise Özelleştir-
me Idaresi tarafından yapılan dü-
zenlemenin doğru olduğunu sa-
vundu. Denız Nakliyat'ın ödeme-
lerinyüzde80'ini yaptığmı açık-
lavnasına rağmen kendilerıne pa-
ra akıtılmadığı için 37 mılyon
dolar alacaklı olduklarını ıddıa
eden Süer. eskıden Denız Nak-
liyat AŞ Genel Müdür Yardım-
cısı olduğunu belırterek şöyle
konuştu: "Genıiler paslanıyor.
Bunun için ilk 75 bin tonluk ge-
minin borcu olan 6 ınihoıı 25ü bin
dulann iidennıesini istedik: ama.
"Buıuı ödeyecek pjramız yok'
dediler. O zaman ayda 250 bin do-
lar ödenmesi şeklinde bir proto-
kui yaptık. Bu protokolle şimdi-
>e kadar>aklaşk3 milyon dnlar
ödemişler. Biz kendi özkay nak-
lanmızı da üzerine katarak ay-
da 60 milyar liraya 75 bin ded\e>t-
tonlukgemilerrJen birini \üzde90
tamamladık Bu gemiy i haziran-
da teslim ediyoruz. 18 binlikler
için bize hiç para ödenmcdi. Bu
karışıklıklardan dola\ı birinin
bu işe el koy nıası gerekiyordu. 18
binliklerden ise .17 ınil\on dolar
daha alacakli) ı/. Ama ÖİB ara-
ya girince bu sıtiriandı."
Süer. tüm sorunun zamanında
gemı \apmak ıçın alınan paranın
ha\ uz N apımında kullanıimasın-
dan kaynaklandığına dikkat çek-
ti.
SORUNLU GEMİLER
18BİNTOrVLUKl.GEMÎ
Harcanan 20 mılvon dolar
Ödediği 11 milyon dolar
Bütçesi için gereken 11 mil\on dolar
Fizıkı gerçekleşme Yüzde 62
18 BtN TONLUK 2. GEMİ
Harcanan 15.5 miKon dolar
Ödenen 9 mılyon dolar
Bitmesı ıçin gereken 15 mılyon dolar
Fiziki gerçekleşme Yüzde 56
Toplam Ödenen 21 mılyon dolar
Bıtmesi ıçin gereken 26 milyon dolar
75 BtN TONLUK 1. GEMİ
Harcanan 57 mılyon dolar
Gereken 8 milyon dolar
Fiziki gerçekleşme Yüzde 90
75 BtN TONLUK 2. GEMÎ
Harcanan 30 milvon dolar
Gereken 16 milyon dolar
Fiziki gerçekleşme Yüzde 65
ikı gemi için ödenen 27 milyon dolar
Hazıne yardımı 25 milyon dolar
Toplam 52 mılyon dolar
Ödenmesi gereken 25 milyon dolar
B M C d - C Kemal Uzan, Tes-İş Sendikası'nı arayıp ikna edince çalışanlar buruk işbaşı yaptı
zorunlu
ızm
İZMİR(AA)-lzmir"in
Pınarbaşı beldesinde kuru-
•lu BMC Kamyon \e Oto-
büs Fabrikasfnda çalışan.
Türk Metal Sendikası"na
üye926ışçi. satışlann azal-
ması gerekçe göstenlerek
zoruntu ücretli izne çıka-
nldı İşyerindeörgütlüsen-
dikanus Uırur Şube B*}kai
nı V ılmaz Turan. fabrıka--
da çalışan 2 bin işçıden bin
500'ünün sendika üyesi ol-
duğunu belırterek. sendıka
üyelerinden üretim bölü-
münde çalışan 926'sının
stoklann elde kalması ne-
denıyle bir hafta zorunlu
ücretli izne çıkarıldığını
"söyledi.
" Turan. stokta 600"ün üze-
rinde kamyon bulunduğu-
na işaret ederek. oeakayın-
"da da Renault'da böyle bir
durum yaşandığını söyle-
di. L'ygulamayı işverenle-
rin bırtaktığı olduğunu sa-
"vunan Turan. şunlan söy-
ledi: "Otomotiv sektörün-
de kış. satış açısından ölü
'se/on. İş\erenler, bunu
bildiğinden, satışlardaki
durgunluğu bahane ede-
rek, işçilerin >ılltk izinle-
rini bölerek, yaz ayları >e-
rine ölü sezonda kullan-
dırıyorlar. Sendika ola-
rak, zorunlu ücretli iznin.
bayranı tatili ile birleşti-
rilmesini önerdik. Ancak
4ş\eren bu önerimize sı-
cak bakmadı."
ÇEIAŞ işçisi geri dömnek zorıında kaldı
SAMİH AZMİ EZER
ADANA-Çukurova Elekı-
nk AŞ'de (ÇEAŞ) Uzanların
yeniden yönetıme gelmesıyle
başlayan \eişçilenn noterka-
nalıyla istıfalarını vermesiy le
doruk noktaya yükselen iiergın-
lık. KemalCfanıleTes-Iş Ba-
kanı arasındaki görü^menı-
ardından sona erdı-
rildı. lşçiler dün bu-
ruk bir şekilde işba-
şı yaptılar. Buarada.
90 kişinin çıkışının
\erildıği öğrenildı.
Tes-lş Sendikası
Genel Başkanı Fanık
Banıt'u önceki ak-
şam arayan Kemal
Lzan. işçi çıkartıl-
mayacağı vetoplu iş
sözleşmesının uygu-
lanacağı yönünde söz
verdi. Bunun üzeri-
ne Genel Bas,kan Fa-
nık Barut \e Genel Sekreter Salih
Ermanav ımzasıyla Tes-lş Sendika-
sı 2 NoluŞubeBaşkanlığrnagönde-
rilen yazıda. işçilerin işbaşı yapma-
sı istendı. Yazıda. Enerji Bakanlı-
ğı'nın sözleşmenın uygulatılması için
Barut'a güvence verdiği kaydedildı.
Çahşma Bakanlıgı"nın 29İO1.1996
tarih ve 1349 say ılı y azıy la sendika-
y a sözleşmenın geçerli olduğunu bıl-
dirdiği belırtilen genel merkez y azı-
sında şu görüşlere yer verildi:
"Sa\ın Adana \alisi ile ve o anda
yanında bulunan Sayın Nedım Öl-
mezer'le genel başkanımız görüşmüş
\e sözleşmenin ııy gulanacağı. haksız
yere kimsenin işine son verilmeyece-
ELEMAN
Alınacakur
ÇEAŞ işçisi dün polis gözetiminde imza atarak işbaşı yaptı.
ği belirtilmiştir. Aynca Sayın Kemal madın mı" diye sorduğunu belırte-
l'zanvedeSayınNedimÖlmezer.iş- rek şöyle dedi: "Benim amirinı ge-
çilerintümününi^ebaşlamasıhalin- nel başkan. Emrini uygulamak zo-
de hiçbirdisiplin lıükmü uygulama- rundavdım. Arkadaşlara da söyle-
yacaklannıbelirtmişlerdir. Sö/leşnıe dim. Herkesgidipişbaşıvapıyor.Bas-
uygulandığı takdirde \asalar gereği kılansi'\mi\onım,amaemreu\mak
ü>elerimizin istifası halinde kıdem zorundayım.Sendikacılıkdademok-
tazminatı haklan dahil diğer yasal ratik olnıayan kurallaıia işliyor. Ça-
haklarının ancak o takdirde doğaca- kşmayacağımdiyorum. ama işİeme ko-
ğı da açıktır. L yelerimizin istifalan- nulmuyor. İstifaları durdurmuşlar.
nı geri çekerek göre\e başlatılnıala- Dilekçeler işleme konmamış. şirkete
nndabüyükyaraıiarvardır." intikali önlennıiş. Kokuşmuş sistem
Tes-lş Sendikası 2 No'lu Şube Ba^- içinde nereye kadar gidebilirsiniz?"
kanı AliÖrk,Genel Başkan Barut'un Örk. L zan grubunca gazetelere \e-
sabah kendisıni arayıp işbaşı yaptı- riien ÇEAŞ'a eleman alınacağına
rılmasınıistediğini.saat 10.00"da bir ılişkin ilanların da geri çekileceği-
kez daha aradığını ve ""Hâlâ başlat- nın bildirildiğini sövledi. Örk. "BÎr-
lik içinde hareketettik.Gu-
| cünıüzü gösterdik. Şinıdi
de biıiik berabeıiik içinde-
y iz. Bundan sonra da kime
nezarargelirsegelsin işçi tek bilek tek
\ umrukolacak. Biıiik berabeıiik bo-
zulmazsa bundan sonra gene ta\ır
konur"dedı.
Ali Örk'ün açıklamasının ardın-
dan işçılersaat 10.30'dan itibaren şir-
kete gıderek işbaşı yaptılar.
ÇEAŞ"tan 90 kişinin çıkışının \e-
rıldığının duyulması işçiler arasında
huzursuzluğa yol açınca. Genel Mü-
dür Erkan \1ana\oğlu çıkışların ge-
çersizolduğunu bıldirdı. Istifalariçin
çıkış \erme kararı aldıklarını. bu ko-
nudakiyazılann önceki günhazırlan-
dığını belirten Manavoğlu. işçilerin
işbaşı yapmasının ardından çıkışla-
rın da geçersiz kılındığını açıkladı.
Türk-İş'ten
istifalara tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Türk-İş. ÇEAŞ ışyerin-
de çalışan \e Tes-İş Sendika-
sı'na üye 50 ışçınin işten istifa
etmesıne tepkı gösterdi. Türk-
İş Genel Eğitim Sekreteri Salih
Kılıç. ıstifaların sendikanın \e
Türk-i^'ınbilgisi veonayıdışın-
da olduğunu \urgulayarak.
" Böylebir hareketi desteklemek
mümkün değil" dedı.
Kılıç. çalışan çocuklarla il-
gili olarak düzenlediöı basın
toplantısında kendisine yönel-
tılenbirsoru üzerine.ÇEAŞiş-
çılerinin istifasını değerlendir-
di. İşçilerin i^lerındenayrılma-
dan mücadele etmelerinden ya-
naolduklannı vurgulayan Kılıç.
"İşten istifa. yanlış bir uygula-
ma. Gerekli uyarılan yaptık.
Bölge temsilciliğini u\ ardık. Şu-
benin kendi şartları içinde geli-
şen bir hadise. İstifa. işçinin ken-
di hukuki haklannı olumsuzdu-
ruma götürecek bir tavır" diye
konuştu.
Tes-İş Sendikası Genel Baş-
kanı Faruk Barut'un da olayı
onaylamadığını ileri süren Kı-
lıç. istifalann geri alınması ve
toplubözleşmenin uygulanması-
nın sağlanması için valilikte iş-
çi ve ış\eren temsilcilenninbir
deûerlendirme yaptıklannı söy-
ledi.
OZTIN AKGUÇ
ÇIFTÇI DOSTU / SADLLLAH USUMÎ
Tanm kooperatiflerinde gübrenin kokusu çıktı
G
eçmış yıllarda filmlerde bile
seyrettiğimız zaman. inana-
mayacağımız olaylan, artık sık
sık yaşamaya başladık. Üste-
lik de olağan karşılamaya alıştık. Buna
karşın Tanm Kredi Kooperatifleri'nın baş-
'lattığı bir uygulamaya herkes şaştı kal-
•dı!.. Tanm Kredı Kooperatifleri'nın çıft-
•çileri desteklemek ıçin kurulduğunu bil-
tneyen yoktur. Bu tür koopetifler, ortağı
•olan çiftçılere düşük faızlı, uzun vadeli kre-
diler verir. Gene uzun vadeli ödeme plan-
ları iletohumluk ve gübre gibi girdileri da-
-ğıtır... Amaç, çiftçıye ucuz gırdiler sağ-
dayarak ürünlerin maliyetinı düşürmektır.
•" Ancak, son yıllarda Tanm Kredi Koope-
/atifleri'ne bır şeyler oldu. Geçen yıl or-
ıtaklarını bır süre gübresiz bıraktı. Daha
sonra da pıyasadan topladığı gübreleri
çok yüksek fiyatlarla sattı... Ortaklar, bu
beceriksizlık karşısında büyük tepki gös-
terdiler.
Aynı kooperatif, bu yıl da dünyada eşi
görülmemiş bır uygulama başlattı. Çift-
çılere gübresını dağıttı, 2 ay sonra da fi-
yatlarını açıkladı. Ama öyle birfiyat açık-
landı ki. çiftçileri gübre aldığına bin ke-
re pişman etti!..
Verılen bilgiye göre, Tanm Kredi, İG-
SAŞ'tan 12 ıla 16 bin lira arasında aldı-
ğı üre gübresini, ortağına 23 bin 750 li-
radan satacak. Aynca, aynı gübreyı şu
sıralarda serbest piyasadan 17 bin lira-
ya almak mümkün!..
Fıyatlar duyulur duyulmaz köy ve ka-
sabalarda kızılca kıyamet koptu... Çift-
çiler, Tanm Kredi Kooperatıflen'nin ge-
nel merkezıne ve yerel kooperatiflere
başvurarak yüksek fiyatları protesto et-
tiler.
Her gün çiftçilerle yüz yüze görev ya-
pan ve çıftçilerın içınde bulunduğu ko-
şulları çok lyı bılen yerel kooperatıflerın
yetkilıleri de fıyatların indırıl-
mesı ıçın genel merkezle yo-
ğun temaslara başladılar!..
Eski vetecrübeli çiftçiler, şim-
diye kadar böylesine ters bir
uygulamanın başlanna gel-
mediğıni, önce gübreyı verip
ardından yüksek fiyat tespit
etmenin kooperatifçilik anla-
yışı ile bağdaşmadığını ılerı
sürüyorlar...
Eğer, Tarım Kredi gübre fı-
yatlannda belli bir indirim yap-
mazsa çıftçı, önümüzdekı se-
zon buğdayını 20 bin liradan
satsa bile para kazanamaz!..
Gübresiz ekim olmaz~
Tansu.Çiller, hâlâ tarıma
Turgut Özal gozu ile bakı-
yor. Senelerden beri çıtfçıyı
bir türlü sevemedi. Sorunla-
rına eğilmedı. Örneğın, dün-
yada da Türkiye'de de tarımın
en önemlı girdisi gübredir.
Gübresiz tanm olamaz... Hatta, düşünü-
lemez... Yapanlardaverimalamayacak-
ları için para kazanamaz... Hem ülke
ekonomisi hem de çiftçi, büyük kayıp-
lara maruz kalır!..
Buna rağmen, Tansu Çiller başbakan
olduktan sonra, gübre politıkasını akıl
almaz uygulamalarla tam bir karmaşa-
ya dönüştürdü. Çiller'ın her yaklaşımı
çiftçinın aleyhine oldu. Buğday ile güb-
re arasındaki fiyat dengesi tamamen bo-
zuldu... 1980 yılından önce bır kılo buğ-
day satarak 7 kilo gübre alabilen çıftçı,
1996 yılında bir kilo buğdayla ancak 300
gram gübre alabılecek!..
Çıftçinin 1980 yılından önceki koşul-
larına kavuşabilmesı ıçın, ya buğdayın kı-
losunu 160 bin liraya satması ya da gub-
renin kilosunu bin Israya alabilmesi ge-
rekir... Bu aradaki korkunç fark, her yıl
çiftçinın cebinden çalınarak sanayi ke-
siminın kasalarına aktarılıyor...
Çıftçı, ürününe üç kuruş fark istediği
zaman ortahk ayağa kalkıyor... Hakkını
istediği halde. ağzını açtığına bin piş-
man edıliyor... Hakaretlere maruz kalıyor.
Tansu Çiller bile "Daha fazlasını vere-
mem" diye katılaşıyor. Ama... Buzdola-
bı, çamaşır makınesı, traktor, otomobil.
gübre ve mazot gibi sanayi ürünlerine on
bin kat, 20 bin kat zam geldiği zaman kim-
senin kıh kıpırdamıyor!..
Bu arada da devlet desteğıne veya
korumasına engel olmak ısteyenler "Köy-
lu kenihyi sömuruyor" diye sloganlar atı-
yorlar... Usta hırsızın, ev sahibını bastır-
maya çalıştığı gıbı... Çünkü
böyle düşünenler, devletı de
yanlanna alarak çıftçıyı sömür-
meye devam etmek ıstiyorlar.
Ama bu çevrelerin bilmesi
gereken bir gerçek var ki, bu
gidişle bırkaç yıl sonra sömü-
recekleri hiçbirşey bulamaya-
caklar!..
Çiller hükümeti, geçen yıl
gübre konusunda son derece
kötü sınav verdı. 1994 yılının
başında 1630 lıraolan ürecın-
sı gübrenin fiyatı. 1995 yılının
ortalarında 12 bin liraya çıktı.
1994 yıh başında 2 bin 525 li-
ra olan DAP gübresi 1995 yı-
lında 16 bin liraya fırladı. Ayrı-
ca. gübre sıkıntısı başgöster-
dı. Çıftçı, karaborsa fiyatlarla
gübre almak zorunda kaldı...
Alamayanlarla bulamayanlar,
gübre atamadı... Gübre kulla-
nımı yarı yarıya düştü...
Şimdı, hükümetin beceriksiz-
liği yüzünden meydana gelen bu hata-
ların faturasını, 60 mılyon Türk insanı
ödüyor...
Ne yazık kı, gelişmeler bu yıl da aynı
sıkıntıları yaşayacağımızı gösteriyor. IG-
SAŞ. zamanında gerekli önlemleri aldı-
ğı ve yeteri kadar ithalat yaptığı ıçın bu
yıl gübre karaborsası olmayacak, ama fi-
yatlarda büyük artışlar olduğu ıçin çiftçi
gubre kullanmakta zorlanacak...
Gübre desteklemesinde yapılan bır
değişiklık de çiftçıyı sıkıntıya sokacak. Da-
ha önce devlet, gübre desteğini sanayi-
cıye venyordu.
Sanayiciler de gübrede devlet deste-
ğı kadar indirim yapıp çıftçiye satıyorlar-
dı. Örneğın, geçen yıl uygulanan devlet
destegı devam etseydı. çiftçi 100 mılyon
lıralık gübreyı sadece 50 mılyon lıra öde-
yerek almış olacaktı. Sanayıci de 100
milyon lıralık gübrenin geri kalan 50 mil-
yon lırasını devletten tahsil edecekti...
Çiller, sanayıcilerın baskısı üzerıne bu
uygulamayı değiştırdi. Şimdi çiftçi 100 mil-
yon lırantn tamamını önce kesesinden
ödeyecek ve sonra 50 mılyon lırasını
devletten tahsil edebilecek!..
Rakamlar büyüdüğü için geçen yıl
100 milyon lıralık gübreye 50 milyon li-
ra odeyerek ışını halledebilen çiftçinın, bu
yıl en azından 300 milyon lıralık gübre al-
ması gerekecek ve bu paranın da tama-
mını önce kendı kesesinden ödeyecek...
Sonra devletten talep edecek...
Geçen yıl 50 milyon lırayı bulmakta
zorlanan çıftçı, bu yıl 300 milyon lırayı na-
sıl ve hangi koşullarla sağlayabılecek?..
Parası olmadığına gore, borç para ara-
yacak... Zıraı kredilerı yetersız olduğu
için ya tefecilere ya da özel bankalara baş-
vuracak... Hangisinin kapısını çalarsa
çalsın, 6 ila 7 ay sonra 300 milyon lira
yerine, en azından 500 ila 600 milyon li-
ra ödemek zorunda kalacak!.. Böylesi-
ne bır uygulamaya. her halde devlet des-
teği demek mümkün değildir. Olsa olsa
"devlet kösteği" denır.
Devlet, ülkeekonomısinı kalkındırmak
için çıftçiyı gübre kullanmaya teşvik et-
melidir. Bunun için de ışlemleri kolay-
laştırmalıdır. ilk yapılacak iş. gübre des-
teklemesinde yeni bir model bulmaktır.
Örneğın, yüzde 50'sını devlet destekle-
diğıne göre, çıftçiden bu parayı peşın
almanın bır gereği yoktur. Çıftçinin aldı-
ğı gübrenin yarı parasını peşin olarak
ödemesi, dığer yarısı için de bir belge
imzalaması yeterlı görülmelidir.
Aynca Tanm Kredi Kooperatiflerı de
gübre fiyatlannı pıyasaya uyacak bıçimde
duşurmelıdır. •
Faiz Ödemeleri ve
Bütçe Dengesi
Türkiye'de genellikle konular iyi bilinmeden, irde-
lenmeden sloganlar ortaya atılır; sloganlarla kamu-
oyu yönlendirilmeye çalışılır. Bunlar arasında "Dev-
letiküçültelim", "Bütçeaçıklannın nedenleri, kamu
iktisadi teşebbüslehnin zararlarıdır" gibi genelleme-
ler yaygındır. Devlet, faiz ödemeleri dışında, GSMH'den
aldığı pay olarak giderek küçülmektedir. Devlet büt-
çesini yüksek gösteren olgu, ıç ve dış borç faiz öde-
meleridir. 1995 bütçesi 11 aylık fiili sonuçlarına gö-
re, bütçe harcamalarının yüzde 30.9'u personel gi-
deri, yüzde 6.9'u diğer cari harcama. yüzde 5.3'ü ya-
tırım harcaması, yüzde 56.9'u ise transfer harcama-
sı niteliğindedir. Transfer harcamalarının yüzde 6O'ı
faiz ödemesidir. Faiz giderlerinin toplam bütçe gi-
derlerı içındeki payı yüzde 33.7 olup personel gider-
lerinden daha fazladır.
Bütçe açığının temel nedeni, faiz ödemeleridir.
Faiz ödemeleri dışında, bütçe açığı değil, bütçe faz-
lası söz konusudur. 1995 yılı bütçesi, yılın ilk on bir
ayında faiz ödemeleri dışında 321.6 trilyon TL fazla
vermiştir.
Bazı çevrelerin, devletin ocak-kasım döneminde
ödediği 475 trilyon TL'yi görmezlikten gelip bütçe-
den KIT'lere yapılan transfer ödemeleri üzerinde
durmalan, tam anlamıyla kaba bir halk avcılığıdır. Yı-
lın ilk on bir ayında 475 trilyon faiz ödenirken büt-
çeden KİT'lere yapılan transfer sadece 39 trilyon
TL'dir. Anılan dönemde KİT'lere yapılan transfer, top-
lam bütçe harcamalarının ancak yüzde 2.7'sinı oluş-
turmaktadır. Bütçe giderlerinin yüzde 33.7'si olan fa-
iz giderleri üzerinde durmayıp KİT zararlarını abar-
tarak özelleştirmeyi kamu kesimı finansman açığını
kapatacak bir önlem olarak öngörmenin, akılcı bir
yönü yoktur.
1996 yılında devlet bütçesinden yapılacak faiz
ödemeleri, ilk tahminlere göre 940 trilyon TL olup top-
lam bütçe harcamalarının yüzde 33.8'ıne toplam
vergi gelirlerinin de yüzde 52.2'sine ulaşmaktadır. An-
cak hızla artan iç borç stoku ve yükselen faiz oran-
ları, 1996 yılında bütçeden yapılacak faiz ödemele-
rinin 940 trilyon TL düzeyınde dahi tutulamayaca-
ğını göstermektedir.
Devlet, faiz yükü arttıkça, altyapı yatınmlarını kıs-
maktadır. Devletin altyapı yatırımları 1994 yılında
büyük boyutlu azaldıktan sonra, 1995 yılının ilk do-
kuz ayında da reel olarak yüzde 26.5 oranında azal-
mıştır. Yatırım harcamalarının bütçe giderleri ıçinde-
ki payı. yüzde 5.3'e değın gerilemiştir. Kamu yatı-
rımları daha çok haberleşme, ulaştırma ve enerji
alanlannda yoğunlaştığından, kamu yatınmlannda ge-
rileyip gelecek yıllarda da büyüme hızını olumsuz et-
kileyecektir.
Faiz ödemeleri, transfer, aktarma harcamalandır.
Devlet, yüksek gelirli gruplardan vergi toplama, men-
kul sermaye iratlarını vergılese, bu gelirleri daha son-
ra faiz ödemesi olarak aktarsa toplumsal açıdan
fazla sakıncalı görülmeyebilir. Devlet, ücretlilerden
aldığı gelir vergisini, geniş kitlelerden topladığı KDV'yi,
akaryakıttüketim vergisini, faiz ödemesi olarak yük-
sek gelirli rantiye sınıfına aktarmakta, gelir dağıtımı-
nı daha da bozmaktadır.
Türkiye, ne yazık ki, 1980'den bu yana, ağızdan
dolma, yanm bilgili kışiler tarafından yönetilmekte-
dir. Bu kişiler, çıkar çevreleri sözcüleri tarafından da
"vizyon sahibi", "yenilikçi" gibi sıfatlarla yutturul-
maya çalışılmakta, bu hizmetlerınin karşılığı da ka-
mu kesesinden şu veya bu şekilde kendilerıne öden-
mektedir.
Türkiye, olaylara doğru tanı koyamadığı, önemli
sorunları ön plana çıkarıp çözüm yolları bulamadı-
ğı, dürüst, iyi niyetli. bilgili kişiler tarafından yönetil-
mediği sürece, sorunların ağırlaşması olgusundan
kaçmmayacaktır.
Kamu kesimi finansman sorununa çözüm getire-
cek etkili önlemler, dolaysız vergilerin arttırılması ve
iç borç faiz yükünün hafifletilmesidir. Yoksa özelleş-
tirme diye bazı iç ve dış çevrelerin isteklerini yerine
getirmek değildir.
Sümer Holding'in satışına tepki
îşçîler fabrikayı
teslim etmeyecek
UFLKTEKIN
ADANA - Sümer Hol-
ding"e bağlı 1 fabrikanın.
düşük bedellerle olduğunu
öne sürdüğü satışına karşı
çıkan Teksif Sendikası. A.da-
na'dakı Pamuklu Dokuma
Sanayii fabrikastnı "veniiş-
\erene teslim etmeyecek".
Tekbif Sendikası Genel Baş-
kanı Zeki Polat, "Ortada doğ-
ru dürüst hükümet >ok \an-
gından mal kaçınİırcasına,
kelepir fiy afına lıalkın fabri-
kalan sahlabilir mi?" diye
yakındı.
Sümer Holdıng'e bağlı
Adana. Erzıncan. Eskişehir.
Hereke. Karaman ve Ne\-
şehir pamuklu sanayi i>let-
meleriyle Şanlıurfa'dakı Ya-
pağı 't'ıkama ve Yün İşletme
fabrikasının satılarak özelleş-
tirilmesiyle ortaya çıkan ta-
nşma durulmuyor. Adana'da-
kı fabrikayı yüzde 50"si pe-
^in. kalanı bir y ılda taksitler-
le toplam 480 milyar liraya
satın alan Yüksekbaş Teks-
til Fabrikaları AŞ'in sahip-
lerınden Mehmet N üksek-
baş, fabrikay ı "kelepir fıya-
nna" satın aİdıklan yolunda-
ki eleştirinin haksız olduğu-
nu savundu. Yüksekbaş. "En
yüksek tckJif\erilmiştir. Sa-
tış tünıüy le>asaldır, ihalenin
koşullan yerine getirilmiş-
tir" dedi. *
Teksif Sendikası Genel
Başkanı Zeki Polat. ba^ta
Adana clakı fabrika olııuk
üzere 7 fabııkunın ^atı^ıııın
da iptali için mahkemeye
başvuracaklarını yineleye-
rek şunlan söyiedr.
"Ortalıkta doğru dürüst
hükümet \ok. ^'angından ni-
ytnıalkaçınlıyor. anlayanıı-
yorunı. Başbakan'ın, dtvlel
bakanlan Aykon Doğan ile
Ömer Barutçu'nun, MalK-e
Bakanı İsmet Attila'nın ve
Sanay i \e Tîcaret Bakanı Fu-
atÇa> 'ın acelesini anlavamı-
\orum. Adana'daki süzer
makineleri havada ıııily arla-
ra kapacak müşteri hazır.
Biz sendika olarak hazırdık,
ama ttklifimi/ kabul edilme-
di. Lstelik biz 480 milyar li-
ra değil 600 nıiry ar lira öner-
dik. Buna rağmen reddedil-
di."
Teksif Genel Başkanı Ze-
ki Polat. Adana'daki fabri-
kada 800 kadar işçinin gele-
cek güvensizliği içerısinde
enaişeyle beklediğine de dik-
kat çekerek "Fabrikaları tes-
lim etmeyeceğiz. Dava bitin-
ceye kadar satış hukuken ge-
çerli değil. Biz eski koşullar-
da üretime de\am etmeye ka-
rarüyız. Biz sendika olarak
fabrikay ı satın alnıay a talibiz.
Direniriz. yasal haklanmıza
dokundurma>ız" diye ko-
nuştu.
Yüksekbaş Tekstil Fabri-
kalan AŞ Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Yüksek-
baş. düzenlediğı basın top-
lantısında Sümer Holding"e
ait fabrikanın gerçek değe-
rının 135 milyar TL olduğu-
nu öne sürdü ve sanayicile-
re. sendikacılara "İsteyen
herkese bu fabrikay ı aldı-
ğımız fiyatla satmaya ha-
zırız. Hodri meydan" diye
çağrı yaptı. \'öneticiler Öz-
can Yüksekbaş ve Çetin Ber-
köz'le bırlıkte açıklamj ya-
pan Yüksekbaş şöyle konuş-
tu: "Bizhiçbir işçiy içıkar-
mak niyetinde değiliz, hat-
ta kalitev e, personele daha
> üksek ücret \ereceği/. Biz
çalışmak isteyen herkese
say gılıy ız."