06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Gcncl Yavın Yonctmenı. Orhan ErinçO Gcnel Yavın Koordınjtoru Hiknıet » Vaznşlcn Mudurlon Y,.d,, .Sorumlu). H « Tayanç • Habcr Mcrkezı Mudurtr Hakan Kara • üörsel Yonetmen Kikret Eser Oı5 Iljlvrla Krçun Balcı9 Uniıb.ıuıt Ceıiüi/ ^ıldırım • Uı.ııomı Büleni kı/aniık • k l l l 'L " Handan Senkoken • Spo, 9 f O |,,İ M | Krdoğan köseoglu • Bıl-ı-Bolnc Edibe Bııûra* v. mt H.ıtvıİL-n Mıhniel Karaı,- •l umk.ırılii İlhan.S-K-uk,B^k.ıın Orhan Erinç. OMa\ Kurthökt- Hiknıet (,'ctinka) a.-^ükran S<tntı\ Eruıın Balcı. Dim; TavaiH,'. İbrahim ^ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balha\. Hakan Kara. ^ıık.ıu IcmMİcısı Mustal'a Balba> • Hjhcr VHıduru Doğan Vkın Atjtiırt. Bul\Lin \ o 125. KJ! 4. Bükjnlıkljı- •\nk.ira Te! 4W?O2I) I ~ hjt). Kık> 4 |y5(C I • bnıır TcmsılciM Serdar Kuık. H Zı>j Bl\ (352 S 2 '- lc! 441 i::o.(-aks 4414i r#VlanjTemsılciM Çetin Yigenoğlu. InonuCd IWS No.l Kut l.Tcl. j5;2*5U. F.ık> 3522570 \1IK.-.MX: Mudııru Frol Krkul • koordmjıor \hmet korulsan 0 MuhüMîbe BülenOenerOldjıe Hûse\inGürvr0Uleımc Öndcr Çelik• Bılüi-lşlem Nail İnal • Bı1ııısa\ ur Sı>tem MürihetÇiler MEDV. \C :#"lmuMın> kıırulıı Ba^kanı-denei \ludur Gülbin Erdumn # koordınator Reha I^ıtman#(î*.'iwl Mudur V. ardınKiNi Mint Vkdag MKD\ \ G : • YorKMuıı kurulıı lİJ>kanı - (ıı-'nc! Mudur Isiun \kmen # Murjhha> ıı\ ^' Bora Gönenç \ a\tnılav<ın * m M ttvr -I H.M' . :4- İM ı ; ^ . » . ı ı u l ı k \ Ş ıııhul T J ı o : i ; , 5 i ; I 2ŞIBAT 14% 5 41 Güney 7 .08 Öğle: 12.25 İkindi: 15.03 Akşaml7 .28 ^at>ı: 18.50 V I E D V . V C M ~ 1 4 1 r 5 ' - 5 l ' l > 5 M l - 5 1 - ^ 4 ı . U - 0 I t a k - 5 I I Seymour'un iklzJepi • Haber Merkezi - Los Angclcs Kalıforniya'da yaşayan sınema sanatçısı Jane Seymour. iki aylık ikiz bebekleriyle Ad\antix adı \erilen Kodak'ın yeni kameralarının tanıtımını yaptı. John \e Kris admı \erdiğı ikizlerin fotoğrafını elinde tutan Seymour. tanıtımda geliştirilmis. fotoğraf sisteminin yararlannı anlattı. Eşya ve yolcu yonetmeliği • AN KARA (Cumhuriyet Bürosu) - L laştırma Bakanı Oğuz Tezmen. Türkiye'nin gümrük birliğine girmesi nedenıyle A\rupa Birliği (AB) standartlan doğrultusunda belirlenen yeni gercksinimleri karşılamak amacıyla. Karayoluyla Llusîararası Yolcu \e Eşya Taşımalan Hakkındaki Vönetmelik'te deği^iklık yapıldığını bildirdı Tezmen. dün yaptığı açıkhmada. yönetmelık değişikliğe göre karayoluyla uluslararası yolcu \e eşya taşımacılığı yapacak gerçek kışilerle. tüzelkişi yönetıcılerinin. Ulaştırma Bakanliğrnca belirlenecek kurum veya kuruluşların açacağı eğitımden geçerek. mesleki yeterlilik belgesi almaları gerektiğinı behrtti Gazetecilere saldırılar kınandı • İSTANBLL(ANhLA)- Basın Konsevı. Erzurum'da Zaman gazetesi muhabiri Mahir İnanç ile Izmir'de yayınlanan \'eni Asır gazetesi muhabiri Ertan Gürcaner'in polisler tarafından dö%ülmelerini prote^to en 1 . Sadık GÜPbüz Mavi Radyo'da • Haber Merkezi - Halk ozanı Sadık Gürbüz, bugün Ma\i Radyo'da Mazlum Çinıen'in konuûu oluyor. Saat 22.30-24.00 saatleri arasındaki program canlı olacarak vayımlanacak. Liberation mali güçlükte • PARİS (AA) - Fransa'da yayımlanan \e mali güçlük içinde bulunan merkez-sol eğilimli Liberation gazetesi' çalı^anlan. gazete üzerinde etkin kontrolü ka>betmelenne yol açabilecek kurtarma planını kabul ettiler. Yapılan oylumada çalüjanların yüzde 77"si Chargeurs firmasının 60 milyon frank vernıesi karşılıöında hissesinin \üzde 12"den yüzde 65'e çıkmasını kabul etti. Liberation gazetesinde. ünlü filozof Jean-Paul Sartre da NÖneticilik yapmıştı. İlginç bisiklet • SEL; L(.-\A)-Güney Kore'de bır tabrikatör. pedallan geri çevrildiği halde düz giden bir bisiklet icat etti. Chungjoo kentindekı MB1 sirketi sahibi Yoo Won-sang. bisikletin pedallarının geri çe\rilınesinin yorgunluğu azalttığı gibi kaslann daha çok çalısmasına da neden olcuğunu >ö\ledi. Medyaya Çagrı • İstanbul Haber Stnisi - Aradolu Üni\ersitesi lle:i>im Fakültesi öğretim eiemanları. Kardak krizini öoek göstererek medya diinvasındaki kısır rekabet vetekseslıhğin zorlama bır hattercilik anlayışıııa neden olduğunu sövlediler. Öğretim elemanlan. çok daıa fazla gerçek krizler \e gindemlerın bulunduğuna di(k;ıt çekerek mcd\a so'uııılulannı göre\c vaiırdıklarını acıkladılar. Almanya, Japonya ve İngiltere, Milli Eğitim Bakanlığı'nı devre dışı bıraktı Şeriatçı öğrenciye burs yokEMtNE KAPLAN AN'KARA - Yeni açılan üniversitelerin öğretim üyesi gereksiniminin karşılanma- sı amacıyla yurtdışına yüksek lisans eğiti- mi için gönderilen bazı öğrencilerin şeriat yanlıs,ı örgütlenmeler içinde olmalan. ikili anlaşmalar gereği Türk ögrencilerine burs veren iilkelerde de rahatsızlık yarattı. Alman- ya, Japonya \e İngiliz Kültür Derneği. öğ- renci seçimi için oluşturulan komisyonlar- da Milli Eğitim Bakanlığı temsilcilerini devre dısı bırakarak büyükelçilikleryoluv- la öğrenci seçilmesine karar verdi. YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün. 6-9 mart günle- rindeTürk-AmerikanBilim AdamlanTop- lantısı'na katılmak iizere gideceği ABD'de, burslu öğrencilerle toplantı yapacağı, sorun- lan ve ihbarları değerlendireceği bıldirildi. Milli Eğitim Bakanlığı, yurtdışına burs- lu olarak gönderilen yüksek lisans ve dok- tora öğrencilerinin şeriat yanlısı örgütlen- meler içinde yer aldıklan. laiklik ve Atatürk karşıtı propaganda yaptıklan iddialan üze- • Almanya. Japonya ve İngiliz Kültür Derneği, burs verilen öğrencilerin dinsel ve ırkçı faaliyetleri nedeniyle. öğrenci seçimi için oluşturulan komisyonlarda Milli Eğitim Bakanlığı üyelerini devre dışı bıraktı. Bu ülkeler, büyükelçilikler aracılığıyla öğrenci seçimi yolunu tercih etti. rine inceleme başlatırken. Türk öğrencile- la öğrenci seçılmesinı istedi. Milli Eğitim rine burs veren bazı ülkelerin bir sure once öğrenci seçimi için kurulan komısvonlan dc- ğiştirdigi ortaya çıktı. Almam a'da eğitim Almanya'nın. 2 vıl öncc Milli Eğitim Ba- kanlığı temsilcilerinin yer aldığı komıs>o- nu kaidırarak 3 profesör. (ioethe Enstitüsü Kurslar Müdürii ile Alınan Eğitim Ataşe- si'ndenolusanbirkomisNon kurnıası. ıki ül- keyi karşı karşı>a getirıii. 1950 vılında ikı ülke arasında yapılan kültür anlaşması ge- reği. her vıl 130 Türk araştırma görc\lisi- ne burs veren Almanya'nın bu kararıııa. Milli Eğitim Bakanlığı 1995 vılının ekım ayında karşı çıkarak cskı komisyon yolu\- Bakanhğı. Almanva'nın yeni komisyonda îsraretmesi üzerine, burs kazanan öğrenci- lerin doktora eğitımi için yurtdışına çıkı^- larına izin \erilmeyeeeğıni bildirdi. Alman>a'nın konıisyonudeğiştirmesine gerekçe olarak Milli Eğitim Bakanlığı tem- Mİeilerinden oluşan komisyonca seçilerek Almanya'ya gönderilen öğrencilerin şeriat- çı \c ırkçı örgiitlerin içinde olması ve bu ör- gütlerin etkinliklerine katılnıasını göster- diği öğrcnildi. Her vıl 10 öğrenciye burs veren Japonya da, Miİli Eğitim Bakanlığı Talim veTerbı- ve Kurulu tem.silcisi, çeşitli ünisersitelerden bakaıılıkça seçilen 2 öğretim ü\esi. büyü- kelçilikten birgözlemci. DışilişkilerGenel Müdürlüğü'nden temsilcı \eaynı genel mü- dürlüktenbirtemsilciniııba^kanlığında ku- rulan "öğrenci seçme komis>onu"nca seçı- lecek öğrencilerin kabul edilnıeveceğini bildirdi. Japonya. öğrenci seçiminde ko- misyonu devre dışı bırakarak büyükelçilik yoluyla bursların duyurulması ve öğrenci- lerin belirlenmesi yolunu seçti. İngiliz Kültür Derneği, Milli Eğitim Ba- kanlığı bünyesinde oluşturulan komisyon ara- cılığıyla seçilen öğrencilere burs verilme- yeceğini. burs verilecek öğrencilerin büy ü- kelçilikleri tarafından belırleneceğinı bildir- di Aynı eğilim içindeolan Isviçre'nin. Mil- li Eğitim Bakanlığf nca iknaedilerek uygu- lamayı siirdürme karan aldığı bildirildi. Sözkonusu ülkelerin. büyükelçiliklerinin gözlemci olarak katıldığı öğrenci seçme komisyonunca gönderilen öğrencilerin. ya- bancı dil bilmemeleri nedeniyle başanlı ola- madıkları, bazı şeriat yanlisı ve ırkçı grup- ların etkinliklerine katılınası nedeniyle ra- hatsızlık duvduöu belirtildi. Hastalanmaktan korkmak da lıastalık • Hipokonderler. en az on antibiyotik ismi biliyorlar; bütün baş ağnlarını migren, vücutlanndaki tüm benleri kanser, en ufak kas tutulmalarını felç belirtisi olarak niteliyorlar. Çeviri Senisi - Hastalık hastalan. hipokonderler. fızık- sel hiçbirrahatsızlıklan olma- dığı halde ağır semptomlar yaşıyorlar. Bazı hastalarkalp knzi belırtılerı dahi gösten- yor. Uzmanlar. bu tıp hasta- İann smır sıstemlerinın i;.- temlerı dışı bu rahatsızlıkla- n yarattıgını belırtıyorlar. Hı- pokonderı. genellıkle hasta olmaktan çok korkan insan- lardaoluşuyor. Psişıkbırbo- zukluk olarak nıtelenıyor ve zor tanımlanıyor. Tanı kon- duktan sonra tedav ı oranı yük- sek. Önce \ ücuttaki gerçek ra- hatbizlıklar belırleniyor. Ar- dından psıkoterapıstler yo- luyla psikolojık semptoınla- rın üzerine gidilıyor. Hasta- nın çocuklugunda geçırdiğı hastalıklar yanı sıra yakın çevresinde onu korkutmuş olan hastalar da ele alınıyor. Hıpokonder öncelıkle hasta olmadığına inanmak duru- munda. Tedav inın ılk şartı bu. Tedav inin süreci hasta- 1 ığın sürecıy le eş orantılı. Çok yeni başlamış olan bir hıpo- konden ıçın bırkaç seans ye- terlı oluyor. 2-4 aya uzayan tedav ı sürelen v ar. Başan ora- nı yüzde 80. Ancak terapı yöntemının fayda saglama- dıgı durumlarda 6-8 haftalık bır klınık tedavı önerılıyor. Bu noktadakı en bü- yük zorluk. kalp kn- zı gıbı ağır ve kor- kutucu hastalık be- lırtileri gösteren hastalan kalp uz- manlarıyerinesinır doktorlanna gıtnıe- ye ikna etmek. Hı- pokonderlerın en çok korktukları ve sahipolduklannıid- dia enikleri hasta- lıklar. kalp hastahk- ları. kanser. beyin tümörlerı ve ınide rahatsızlıkları. Hı- pokonder oranları kadınlarda ve erkeklerde degişmiyor. Toplam nüfusun ortalama yüzde 2'sı hıpokonder. Hipokonderlerın en çok göze çarpan yanları ise şöy- îe: Gereğınden fazla ılaç sa- tın alıyor ve kullanıyorlar. en az on antibiyotik ısını bili- yorlar: bütün baş ağnlarını migren. vücutlarındaki tüm benleri kanser. en ufak kas tutulmalannı felç belirtisi ola- rak nitelıvorlar. Bîg Bang'iıl sırrını çözebflecek galaksi LOS ANGELES (AA) - Gökbilimciler. evrende. bu- güne kadar saptanmış en uzak galaksiyi keşfettıklennı acık- ladılar. Californıa Teknoloji Enstitüsü (CALTECH) ast- ronomları. evrenin oluşumu ile ilgili yaşamsal bilgiler sağlayabilecek keşfi. Havsa- ii Adası Mauna Kea Yanar- dağı zirvesindeki (4 bin 205 metre) teleskopla gerçekleş- tırdıler. Sözkonusu galaksi, Başak Takımyıldızı (Virgo) yakınında gözlenen biralan- da Dünya'dan tam 14 milyar ışık y 111 uzaklıkta bulunuyor. Galaksıden alınan radyo dalgaları. günümüzde yay- gın kabul gören çağdaşteori- ye göre. yaklaşık 15 milyar yıl önce evrenin doğuş anı olarak düşünülen •BüyükPat- lama'ya (Bıg Bang) olduk- ça yakın bir zamana aıt. O uzaklıktaki galaksinin ışığını şu an görmekle aslın- da "evrenin 14 miharyılön- ceki durumunu" gönnüş olu- yoruz. Çünkü uzaklık öyle bir uzaklık kı. "görüntüyü taşıyan ışık" Dünya'ya 14 milyar ışık vılı sonra varı- yor. Ömeğin, ışık hızından çok ötelerde "kestirme bir yol tekniği" icat ya da keşfedil- se. sınırsız engin uzayın bir noktasına 543 ışık yılı öteye sıçranabilse. buradan. Fatih Sultan Mehmet'm İstanbul'u Fethı rahatlıkla ızlenebılir. Haydi organ bağışma... • Bağış azhğının temelinde Türk doktorlara ve hastanelerine güvensizlik yattığı öne sürüldü. SAADET LSLU Türkıye'de. kültür düze- yi yükseldikçe organ baöı- şınınazaldığıbelirlendi.Ts- tanbul Ünıversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi Transp- lantasyon Ünitesi doktorla- rındari Prof. Dr UluğElde- gez. "bağış azhğının teme- linde Türk doktorlara ve hastanelerine güvensizlik yattığını'* öne sürdü. Böbreği. akciğeri. pank- reası. kalbi ya da bir başka organı işlev ini yitirdigi için yaşamla ölüm arasında gi- Küçük Orta Afrika ülkesi Burundi'de, Tutsi kabilesi ile Hutu kabilesi arasındaki kanlı çatışmalar iki yılı aşkm süredir kesilmiyor Ölümün kolgezdiğiülke:Burundi Çe\iri Servisi - Pazar yerinde gezinen yüzlerce insan. önce yaklaşan bir helikopterin sesini duyınuştu. Göğe baktıklarında tam üstlerine varmış olan ordu helikopterini gördüler. Ve makineli tüfekler korkuııç bir gürültüyle halkın üzerine ölüm saçmaya başladı. Dehşet içindeki yüzlerce Hutu çaresizce köhne damlarm altına sığınmaya çalışıyordu. Küçiik Orta Afrika ülkesi Burundi, iki yılı aşkın bır süredir kendi kendisi ile savaşıyor. kornşu ülke Ruanda'da olduğu gibi. Burundi'de de bu eski Belçika kolonisıni bir zamanlar yöneten azınlık Tutsi kabilesi ile çoğunluk Hutu kabilesi arasında kanlı çatışmalar süregeliyor. Katüamlar bitmivor Geçen yıl. çoğunluğu sivil halk olmak üzere. Tutsi ağırlıklı ordu ile Hutu isyancıları arasındaki çarpışmalarda on beş binden fazla insan, yaşamını yitirdi. Ve katüamlar devam edivor. Devlet ınemurları. öörenciler. vabancı diplomatlar ve yardım örgütleri üyeleri. başta gelen hedefler. Tırmanan bunalım yine uluslararası topluluklann dikkatini çekmeye başladı. Ruanda'daki beş yüz bin insanın katledilmesini önleyememenin utancıyla Birleşmiş Milletler alarma geçti. Ama uluslararası önlemler Burundi'nin kendıni yok etmesini durduramayacak gibi görünüyor. Bir zamanlar Burundi'nin en zengin tanm bölgeleri olan Bubanza v e Cibitoke, artık çorak alanlara dönüşmüş durumda. Gerilla savaşları yöre halkını silip süpürmüş. Bütün tarım alanları yok olmuş ve bütün köyler harabeye dönüşmüş. Dağlara ya da Zaire'deki kamplara çekilmeyen insanlar. yöredeki birkaç garnizonda, yiyeceksiz ve ilaçsız olarak yaşamaya çalışıyor ve sürekli saldırıya uğruyor. 1960 yılında Belçika egemenliğinden kurtulup bağımsızlığını kazanan ülkede. çoğunluk Hutu ve azınlık Tutsi kabilesi arasında dönem dönem çatışmalar sürüyor. Her ıkı topluluk da birbirınin siy asal tutkulannı hoşgörmüyor. C'lkedeki son bunalım. 1993 yılında. seçimle gelmiş ilk başkan olan Hutu kabılesinden MekhiorNdadaye"nin Tutsi askerlerince öldürülmesıyle başlamıs,tı. Bır ıntıkam hareketını ateşleyen bu suıkast. 1993 yılında ellı bin kişinın ölüınüyle sonuçlandı. 1994 yılında uluslararası baskılar sonucu her ıki etnik grııbun deneyimlı siyasetçilerinın kurduğu koalisyon hükümetı. üyelerinin kabılelerine karşı olan bağlılıklarından ötürü işlemez hale geldi ve kan dökülmesini önleyemedi. Tutsi ağırlıklı ordu. yalnızca siv illeri hedef almakla kalmıyor. çekiçler ve palalarla donannıış sivil Tutsi milislerine. ordu operasyonlarının ardından kadınlan ve çocuklan öldürüp sağ kalanları da dağlara sürerek "temizlik" y aptırıyor. Hutu isyancıları da siv illeri hedef alıyor. Her ıki tarafın da sav unulacak bır y anı yok. Ve dünvanın gözleri önünde süregelen bu amansız katlıam yakın bir gelecekte bıtecek gibi görünmüyor. dip gelen pek çok insan umutlarını organ nakline bağlamış durumda. Elde- gez. dev let görev ini yerine getirdiği \e sağlık şartları- nı düzelttiği takdirde bağış oranının artacağını belirti- yor. Doğu insanının batı in- sanından daha verecen ve duyarlı olduğunu ifade eden Prof. Eldegez. "İnsanların kültür düzeyi arttıkça ba- ğış oranı azaîdığına" dikkat çekti Prof. Eldegez. şunla- rı söyledi: "Eğitim görmiiş bir kişi, üniversite hastane- sinde konulan teşhise giiven- mi\or. "Acaba Internatıonal ya da Amerikan Hastane- si'ne götürsek daha mı iyi olur" diye sonıvorlar. Diişü- nün. Türk insanının ömek aldığı birçok sanatçı hatta Türkiye'nin Cumhurbaşka- nı bile üniversite hastanesin- detedavi olmuyor da özd has- tanelerde tedav i oluyor. Bu durumun dü/eltilmesi has- talara i> i hizmet \erilerek gü- ven kazandınlmasından ge- çiyor." Hindistan ve Rusya'dan hasta İstanbul Üniversitesi Ça- pa Tıp Fakültesi Transplan- tasyon Ünitesi doktorlanndan Mehmet Şükrüsever de Tür- kiyecie yeterli organ bulu- namadığı için Hindistan ve Rusya"da böbrek nakli yap- tıran kışilerin birçok sağlık sorunuyla karşılaştıklarını belirtti. Çapa Transplantasyon Merkezi'nekurulduğu 1988 yılından bu yana yaklaşık olarak Hindistan'dan 100, Rusya'dan da 30 hasta geldi- ğini kaydeden Şükrüsever. bu hastaların sorunlannı da şöyle sıraladı. "Bu ülkelerden gelen has- talar genelde tedav ileri ta- mamlanmadan geliyorlar. Bazılannın dikişleri bile alın- mamış oluyor. Hindistan'da herkes böbrek sarhğı için nak- li yapılan organlarda çok sa- y ıda enfeksiyon sorunu çıkı- yor." Türkiye'de nakiller Türkiye'desonbeşyılda 13 kalp nakli yapıldığını belir- ten Koşuyolu Kalp ve Araş- tırma Hastanesi Başhekımi Dr. Cevat Yakut Organ Nak- li Yasası'nınbaşanylauygu- lanması halinde önümüzde- ki yıllarda Türkıye'de yapı- lan nakillerinde lOkatarta- bileceğini ıfadeetti. Başkent Üniversitesi'nde son beş yıl içinde 243 böb- rek ve 20 karaciğer nakli ger- çekleştirildi. Organ nakille- rinin sayısının yetersiz oldu- ğunu kaydeden Başkent Üni- versitesi yetkilileri. organ nakli konusunda şu bilgileri verdi ler: "Organ Nakli Yasası'na göre kaza >e doğal afetler so- nucu tıbben yaşamı sona er- miş bir kişinin yanında kim- sesi yoksa vasivet ve nza ara- makstzın organ \edoku nak- li vapılabiliyor. Bunun dışın- da vasivet, donör kartı y a da yasal yakınlannın rızası ge- rekiyor. Bütün bu yasal dü- zenlemelere veçabalara kar- şılık ülkemizde kadav radan yapılan organ nakillerinin sa- yısı yeterli düzeye çıkanla- mamıştır." Kekova projesi, ild bakanhğa takıldı Doğal ve tarihi güzellikler Antik kent kalıntılan İstanbul Haber Senisi - Kurulması planlanan. ancak iki bakaıılığın olumsuz görüşüne takılan Kekova-Kale Üçağız Denız Milli Parkı'nın kaynak değerlerı şöyle sıralanıyor: Sahanın lıtolojik yapısı kalkerden meydana gelmiş. Deniz seviyesi değişikliklerı ve tektonik hareketlere bağlı olarak da deniz üzerinde birçok irili ufaklı ada bulunuyor. Uzmanlar. bu adaları gerçekte deniz altında kalan dağlann su üzerindeki tepeleri olarak nitelendiriyor. Yörede doğal güzelliklenn yanında tarihi ve kültürel güzellikler de bulunuyor. Tarihi kaynaklarda "Likya" olarak adı geçen bölgenin güneyinde yer alan milli park alanında çeşitli dev irlere ait tarihi yapılar bulunuyor. Milli park alanında. Theimiussa (Üçağız). Simena (Kale). Aperlai (Sıcak Iskelesi). Istlada (Kapaklı). Apollania (Kılıçlı) antik yerleşim yerlerı bulunuyor. Bu antik bölgede. antik sur kalıntılan bulunurken gözetleme ve savunma kuleleri. kaleler. değişik dönemlerde yapılmış Likya tipi lahitler. kuyu ve sarnıçlar. tapınak. hamam. odeon (antik çağda müzisyenlerin üzerine çıkıp şarkı söylediği basamaklı yer). kilise. şapel kalıntılan ve geç devir binaları da yer alıyor. Aynca deniz dibinde de antik kent kalıntılan ver alıvoı. İBRAHİM GLNEL Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'nce kurulması planlanan. Türkiye'nin ilk de- niz milli parkı olnıa özelliğini tas,ıya- cak Kekova-Üçağız Deniz Milli Parkı Projesi. iki bakaıılığın olumsuz görüş bildirmesi nedeniyle yaşama geçirile- miyor. Projeye. Çevre veTurizm bakan- lıklannın, BakanlarKurulu'nun2 Mart 1990 tarıhınde bölgeyi "Özel Çe\re KorumaBölgesi" ilan etnıesi nedeniy- le karşı çıktığı belirlendi Kekova-Kale Üçağızbölgesınde ku- rulması düşünülen milli parkııı, 19 bin 638 hektarlık alanda karada ve deniz- de koruma sağlamay ı amaçjadığı öğ- renilirken Çevre Bakanlığı Özel Çev- re Kurumu'nun yetkı kargaşasi getire- ceğı gerekçesiyle proıeye karşı çıktığı öğrenıldi. (")zel (,evre Koruma Kuru- mu Başkan YardınıciM ^ ücel Köksal. koruma altına alınan bir bölgede yet- kilenn tek elde toplanmaMiıı istedikle- rini belirterek "Her kurum kendine göre karar aldığından. orada yaşayan vatanduşkıı ınaiduı (lıırunKHİüştİHİi- yor. liir bölgcdt 1 ba/tn bi/, Orman Ba- kanlığı ve Kültür Bakanlığı de0sjk ka- • Kekova-Üçağız Deniz Milli Parkı Projesi, Çevre ve Turizm bakanlıklannın olumsuz görüş bildirmesi nedeniyle yaşama geçirilemiyor. rarlar verebiliyor. Mülkiyeti olan va- tandaş da onu kullanamaz duruma ge- liyor. Zaten Bakanlar Kurulu kararn na göre özel çevre koruma bölgesi ilan edilen bir yerde, başka bir koruma ala- nı uygulanamıvor" dedi. Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü yetkilileri isebirye- rin milli park statüsünealındığındaya- pılaşmaya belli kısıtlamalar getirildi- ğiııe dikkat çekerek "Çevre Bakanlığı, sadece karada koruma faliyeti yürüte- bilir. Biz ise deniz ve karay ı birtikte ko- ruma altına alacaktık. Zaten bölgede ya- pılaşma var. Milli Parklar statüsünealı- nan bir bölgede y apılaşma ve diğer faa- liyetlerin, doğay ı bozmayacak şekikleya- pılmasına izin vtrilivor. Bir de 'nıaster plan' yapılmadan hiçbir faaliyete izin verilnıiyor" dediler. Milli parkın kurulması durumunda doöanın doüallıöını enüellevecek va- pılaşmalara engel olacaklannı açıkla- yan Milli Parklar yetkilileri. sözlerini şöyle sürdürdüler. "En etkili korumay ı biz sağlıyoruz. Diğer bakanlıkların yeterli elemanı yok. Milli park statüsüne alınan bir yer, bir kere psikolojik olarak insan- İarı frenliyor. Çevre Bakanlığı bu- rayı hangi elemanıy la koruy acak. O bölgede deniz altında bir sürü tari- hi eser var. Kültür Bakanlığı bile bi- zim korumamızı istiyor. Biz tapulu araziye bile yapılaşma sınırı getiri- yoruz." 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu'na göre Kekova Deniz Milli Parkı Proje- si'ne Kültür Bakanlığı. Bayındınlık ve İskân Bakanlığı ve Milli Savunma Ba- kanlığı'nın olumlu görüş vermesine kat>ın. Turizm Bakanlığfnın. özel çev - re koruma bölgesi olduğu için karşı çıktığı öğrenıldi. Milli Parklar ve Av- Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'nden edindiğimiz bılgilere göre kurulması dü- şünülen Kekova-Kale Üçağız Deniz Milli Parkı'nda. hertürlü denız faliye- ti engellenecek v e dalına istasyonu dü- zenlenecek: aynca günübirlik kanıp kullaııını alanları ile turizm gcliştırme alanları yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle