06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16ŞUBAT1996CUMA HABERLER Bakanlıktan havacıfık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye'de sivil havacılık konusundaki standartlann uluslararası koşullara uygun olduğunu belirtti. Ulaştırma Bakanlığı, sivil uçaklarda son dönemde yaşanan kazalar üzerine başlayan tartışmalara karşı yaptığı açıklamada, havacılık işletmeciliği yapan kuruluşlann ruhsatlanmn venlmesinden itibaren denetlendigini bildirdi. Açıklamada, uçuşa elverişlilik sertifikalannın da bakanlık tarafından kontrol edildiği vurgulandı. Demirel- PakdemipR davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemırli hakkında kişilik hakianna saldında bulundugu gerekçesiyle açtığı ve "yenıden" görülmeye başlanan dava karara kaldı. Yargıtay'm ilk yargılama sonucunda verilen 5 milyar liralık tazmınat karannı bozmasının ardından. Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görûlen davanın dünkü duruşmasında, mahkeme yargıcı, davalı tarafa esas hakkındakı savunmalannı hazırlamalan içın süre verifmesini kararlaştırdı Duruşma, karar verilmek üzere 29 şubat gününe ertelendı. Çillen'e konut SOPUSU • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Izmır Mılletvekilı Hakan Tartan, Başbakan Tansu Çiller'e toplu konut kredisınin ne zaman ve ne kadar arttınlacağını sordu. Tartan, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, gecikmenin bekJentilere neden olduğunu ve Toplu Konut ldaresi'nin kooperatiflere hakedişlerini 3 ay sonra ödemesinin büyük sıkıntıya yolaçtığını söyledi. Tartan, hakedişlerin en geç bir ay içinde ödenmesi konusunda bir çalışma yapılması gerektiğini vurguladı. Yurtdışı gündelikler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu'nun 1995 mali yılında uygulanan "yurtdışı gündelikJeri"ne ilişkin karan, 1996 mali yılında da geçerli olacak. Yurtdışı gündeliklen, 1995 yılında TBMM Başkanı ve Başbakan 'da 178 dolar, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Genelkurmay Başkanı. Jandarma Genel Komutanı, orgeneraller ve oramireller, bakanlar, milletvekilleri, kuvvet komutanlan, Yargıtay, Danıştay, Uyuşmazhk Mahkemesi, Sayıştay başkanlan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Cumhurbaşkanlıği Genel Sekreteri, TBMM Genel Sekreteri ve Başbakanlık Müsteşan'nda 148 dolar olarak belirlenmişti. Gündelikleri, birinci derece memurlar için 89 dolar, 2, 3,4. derecelerde olan memurlar için 86 dolar, 5. dereceden aşagı olanlar için de 75 dolar olarak uygulanmaya devam edecek. işleyecek' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Birliğı (AB) Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyûkelçi Michael Lake, mali işbirliğinin ne boyutta olacağının Türkiye ile görüşülmediğinı bildirdi. Komisyonun Türkiye Temsilciliği tarafindan hazırlanan "Güncel Avrupa" adlı aylık bülteninin ilk sayısı dün yayımJandı. Bültende bir yazısı bulunan Lake, Türkiye'ye yapılacak mali yardımın AB tarafindan kararlaştınldığını vurgulayarak, gümrük birliğinin başanya ulaşmak zorunda olduğunu belirtti. DSP lideri, RP'li hükümet konusunda Atatürk'ün emanetine sahip çıkma çağnsı yaptı Ecevit lıalkıuyardı•Ülkeyi RP-ANAP koalisyonu için uyaran DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Iran Devrimi'nin takJitçisi değil, Türk Devrimi'nin takipçisi olacaklannı söyleyerek, "Erbakan'ın başbakan olması, dünyada Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürür. Milletimiz, Atatürk'ün emanetine sahip çıkmalı" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. partısınin grup toplantısında yaptığı konuşmada "RP'nin içinde, hele başında olduğu bir koalisyon kurulması durumunda laik cumhuri>ctin çok agır bir sınavdan geçeceğini'" söyledi Ecevıt. "RP'li bir hükümet kaçınılmaz haJe geürse, milletimize düşen göre\ Atatürk'ün emanetine sahip çıkmak. laik demokratik cumhuriyeti korumaktır. Biz İran Devrimi'nin taklitçisi değiL Türk DevTİmi'nin takipçisiyiz" dedi. RP lideri Erbakan'ın çeşitli açıklamalanna dıkkat çeken Ecevit. " Bunlan söyleyebilen birüıin başbakan olması, Türkiye'nüı dünyadaki sayguıuğına da gölge düşürür" diye konuştu. Ecevit, bir ay içinde erken seçımın gündeme gelebıleceğım savundu. DSP Genel Başkanı Ecevit, RP ve ANAP liderlennin görüşmesı sürerken toplanan partisınin grup toplantısında ağırlıklı olarak RP'li bir hükümetın sakıncalan üzennde durdu. Halkı RP'li bır hükümetin kurulması durumunda "laik cumhuriyete sahip çıkmaya, ona gözleri gibi bakmaya" çağıran Ecevit, RP'nın, önündekı en büyük engei olarak DSP'yı gördüğü için kendilerine karşı neredeyse Ecevit, bir ay içinde erken seçimin gün- deme gelebileceğini söyledi. savaş ölçüsüne varan bır kampanya başlattığını söyledi. Ecevit. "Bu, RP'nin hayal ettigi rejimüı önünde en büyük tehlike olarak DSP'yi gördüğünü gösteriyor" dedi RP'nın partısıne ve kendısine karşı açtığı kampanvada kullandığı kozlarla ılgılı açıklamalar yapan Ecevit. "İran Devrimi'ni kutladığına" ılışkın değerlendırmelere. "Biz hiçbir ülkenin rejimine karışmadık. İran da bi/inı rejûnimize kanşmadığı sürece, iki ülke arasında iyi ilişküerde yarargörürüm" karşılığını verdı. Adil düzenın ıçenği açıklandıkça bunun "nasıl bir saçmalık, safsata" olduğunu ilk olarak DSP'nın gördüğüne dıkkat çeken Ecevit. sözlennı şöyle sürdürdü. "Erbakan'ın hangi veçnesi, hangi yüzü gerçektir? Erbakan'da bunu anlamak güçtur. Erbakan durumuna göre İran Devrimi'nden \anadır. bazen de Suudi Arabistan'dan esinlenir. Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini RP'li bir hükümete emanet etmek bü> ük riskler taşır. RP'nin etkili bir duruma, iktidara geimesi durumunda I ürk kadınian da ciddi sıkıntılar vaşavacaktır. Erbakan'ın bazı açıklamaları var. Hükümeti RP kurarsa, şimdiden maazallah İran'daki gibi devrimi başlatacak, bu da sancüı olacak. Bunlan sövlüyor Erbakan. İslam Dinan, İslam NATO'su ile ilgili hayalierini anlanyor. Diveiim ki Erbakan'ın bu hayali gerçekleşti. fslam NATO'su kunıldu. Dünva ikiye a>nür. Hıristi>an NATO ve karşısında İslam NATO'su. Bu, maazallah dünyamızı çok büyük felaketlere sürükkr. Bunlar ciddiye ahnacak şeyler değii. Bunlan söyleyen birüıin başbakan olması, Türkiye'nin dünvadaki sa>gınlığına da gölge düşürür." Ecevit. RP Iıden Erbakan'ın. "şairliği" ile ilgili sözlenne de şu karşıhğı verdı: "Ecevit'e nereden vursunlar, bula bula benim şaûiiğimi buldular. \unanlılara aşkımı ilan etmişim. Bir kimse hem şiir vazabilir, hem de gerektiğinde ülkenin çıkaıiannı gözetebüir. Göklere çıkardıklan Fatih Sultan Mehmet'in de şair olduğunu unutuyorlar. Varsın benim günahun da şiir yazmak oLsun. Erbakan şiir yaznıaz, ama endazesiz hayaller kurar." RP'nın ve Erbakan'ın çelışkılennı yıneleyen Ecevit, "Halkımız bilmclidir, hangisi doğrudur söylediklerinin? Erbakan ve partisi halkı nıı kandınyor, \oksa haliki mi, Varadan'ı mı kandınyor?" dedi Ecevit, konuşmasının son bölumünde kendı başbakanlığını öngören senaryolarla ilgili gelışmeleri anlattı ve boyle bır ıstemı olmadığını yineledi. Bır ay içinde yenı bır erken seçimin gündeme gelebileceğini vurgulayan Ecevit, "Böylebirseçimde hem seçibniş arkadaşlannuz getecekrtr, hem de bir o kadar daha yeni millervekilimiz gelecektir" dıye konuştu. Bu sözlen alkjşlarla karşılanan Ecevit, bayramdan sonra yenı bır nüfus sayımı için girişimlerde bulunacaklannı sözlenne ekledi. Arastırma acıldı Metm Göktepe cinayetini Meclis araşüracak Partilerden destek TBMM'de önceki gün başlayan görüşme dün tamamlandı. Buna göre, TBMM gazeteci Metin Göktepe cinayetini bütün yönleriyle araştıracak. Önergeyi 5 siyasi parti de destekledi. ANKARA (Cumhuriyet sun,istersuç,istersuçsuzot- Bürosu)-ANAP ve DSP'li milletvekıllennin, gazete- ci Metin Göktepe'nın öldü- rülmesiyle ilgili olarak Mec- lis araştırması açılmasına ilişkin önergesi kabul edil- di. Meclis'teki 5 siyasi par- ti grubunun da desteğiyle kabul edilen arastırma öner- gesıne göre. komisyon oluş- turularak Göktepe cinayeti tüm yönlenyle araştınla- cak. TBMM Genel Kuru- lu'nda Meclis araştırması önergesiyle ilgili önceki gün başlayan görüşme, dün ta- mamlandı. ANAP ve DSP'li milletvekillerinin önergesi hakkında dün de ANAP, DYP ve RPtemsilcileri gö- rüşlerini dile getirdiler. Grubu adına söz alan RP Diyarbakır Milletvekılı Ömer Vehbi Hatipoğlu, Göktepe'nin öldürülmesın- den sonraki "duvardan düs- tü" açıklamalannı eleştirdi. Olayı örtbas etmeye çalış- manın, cinayete ortak ol- mak anlamına geldiğini vur- gulayan Hatipoğlu, "Sonın hükümet etme, hükümetin aczi sorunudur. Göktepe olayı, Sabancı Center'daki olaydan daha vahimdir" de- di. Hatipoğlu, son 3 yılda fa- ili meçhul gazeteci sayısı- nın 54 olduğunu anımsatır- ken "güvenlik güçleri içine sızmış psikopatlann insan- lan işkence ile öldürmesi- nin göz ardı edilemey eceği- ni.işkenceciBgintarihinkay- dettiği en onursuz meslek olduğunu" söyledi. Hati- poğlu. "Türkiye poBs dev- leti değildir, hukuk devleti- dir. Halkın sarsılan güveni sağJanmahdır. Faili meçhut- lere binlerce akıbeti meçhul insan da eklendi. Buraya kürsüye çıkanlan, 'Neden PKK'den bahsetmıyorsun diye azariamay a çahşanlar var. Milletvekili, PKK'den bahsetmez. Muhatabımız PKK değil,hükümettir" de- di. Önerge sahibi olarak ko- nuşan ANAP Yalova Millet- vekih Yaşar Okuyan da so- runun Metin Göktepe'nin öldürülmesine kanşan po- lislerin kişisel sorunu ol- madığını belirterek polis- ler hakkında yasal ışlem başlatılmasını yeterlı gör- medığını bildirdi. Dayakyanlış Polısin önlem almakta haklı olduğunu, ancak bin- den fazla insanın çocuk, ka- dın denmeden dövülerek gözaltına alınmasının yan- lış olduğunu söyleyen Oku- yan, sözlennı şöyle sürdür- dü: "Pekçokolaydagözaltın- da işkenceyle ölümler oldu- ğu bilinmektedir. Gözalö- na aiınan kişi kim olursa ol- sun devlerin güvencesi al- tında demektir. Çifte stan- dart uygulanamaz. Falanca- nın siyasi görüşü şöyleydi denemez. Bu, hukuk devle- tine büviik zarar verir." Gazeteci olmasaydı Me- ı\jn Göktepe'nin öldüriilme- sının TBMM gündemine kadar gelmeyeceğini, ben- zerpekçok olayın yaşandı- ğını bildiren Okuyan, 2 bin- den fazla faıli meçhul ci- nayet olduğunu ve hükü- metin seyretmesi sonucu ci- nayetler zincırinin devam ettiğinı söyledi. Polisin failleri bulmak için yine işkence uyguladı- ğına ve müfettişlerin taraf- lı davTandıklanna ilişkin id- dialara dıkkat çeken Oku- yan, fçişlen Bakanı'run "Ya- nıltıldım" açıkiamasını anımsatarak "Emniyetteş- kilatı içinde bu rür olaylan örtbas etme çabasında olan- lar var. Polisi savunacağız, ama bir teşkilann içinde bir- kaç hukuk tammazın ayık- lanıp yargrya teslim edilnıe- si de kaçınılmaz görevimiz- dir" dedi. Okuyan, Göktepe'nin "en fazla hiraz ettjgi için en fazla dayakyediğine'" ılışkın tanık anlatımlanna yer ver- dıği konuşmasında, "Biz 12 Eylül'den sonra bu filmi gör- dük. En fazla konuşma hak- kıy laen fazla dayakyeme ve öldürülme hakkına sahip olma zihniyetini kabul et- mek mümkün değil'* görü- şünü dile getirdi. Eski \ali, polisi savıındu Eski fstanbul Valisi DYP Millervekıli Hayri Kozak- çıoğlu ıse İstanbul polisini savunduğu konuşmasında, polisin büyük bir yük altın- da olduğunu belirterek kö- tü muamelenin reddedile- meyeceğini, ancak yasal dü- zenlemelerle ortadan kal- dınlabüeceğıni söyledi. Ko- zakçıoğlu, polisin iş yoğun- luğu nedeniyle gerektiği gi- bi eğitime tabı tutulamadı- ğını belirterek stres nedeniy- le istenmeyen olaylar ya- şandığını da söyledi. Ko- zakçıoğlu, "Polisin kimse- ye darp etmesine taraftar değiliz, ama bu olayuı kişi- sel olduğunu kabul etme- miz lazım. İstanbul polisini bu isten sıyirtmak laâm. Po- lisesahipçıkalım,polisi yıp- ratmadan suçlulan sanık sandalyesine oturtmasınıbi- leBm" dedi. Kozakçıoğlu. Göktepe olayının örtbas edilmediği gibi, hukuk dev- letinin gereğınin yapıldığı- nı da savundu. Sözcülerin konuşmalan- nı tamamlamasının ardın- dan yapılan oylamada, Mec- lis arastırma komisyonu oluşturulması, tüm paıtılenn desteğiyle kabul edildı. ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ARASI HABITAT II YARIŞMASI * - • * • * * • Daha iyi yaşamak ıcın... •••lcatılın*Habitat II Kent Zırvesi dünyanın tum yerleşimlerini saglıklı. güvenJi, adil ve yaşanabilir kılmayı, insan yerleşimlerinde daha iyi bir yaşam ortamı oluşturmayı amaçlıyor. Ve Habitat II Kent Zirvesi bu amaca ulaşabilmek için insan yerleşimlerindeki tüm kişi, örgüt ve kurumlann KONU 20 yuzyıl, ınsan yerleşımiennın sosyal ve mekânsal boyutlannuı tanhte eşı gorulnıemış bır tempo ile değıstıgı, donuştugu ve \enıden 'anımlandıgı deMfigen bır donem olmuştur Bu tempo toplumlar. topluluklar \ e bırev ler açısından hem yenı olanaklar, henı de yenı sorunlar yaratnujnr Haziran 1996'da Istanbul'da 185 ulkenın kaülımn'la gerçekleşecek olan Bırleşmış Mılletler Insan Yerleşımlen Konferartsı (Habııat II), soz konui>u olanak \e sorunlann gelecege yonelık perspektıfler çerçeve^ınde degerlendıniecegı bır taruşma ortamı oluşturacakîır Bu degerlendırme surecıne \on \erecek kavnımlardan bın Yaşanabilir Yerfeşme olacaktır Habitat II belgelennde \er alan Yaşanabilir Yerleşme'nın rummlarubılmesı ve uvgulünabılmesı nın. bu kavramın toplumlar topluluklar \e bıre\ ler arast bır uzlaşma alanı olujaırabılmesı gerekmektedır AMAÇ Yanşmanın amacı. unı\ersıte ogrencılennı Turkısedekı yerlesmelenn kendıne ozgu sorunlannı dınjmıklennı \e seçeneklennı. 20 \I uz\-ılm evremel denevımlen \e geletek perspektıilen içinde degerlendırme\ e ve ^a^anabüır Yerleşmeler konusunda vorumlar uretme>e voneltmektır Yanşmaya katılan urunler arasından odul ya da mansıyona deger buiunanlann Hdbıtat II Konferansı Mr.ısında sergılenme^ı ıe sunulması hedeflenmektedır YARIŞMACILARDAN BEKLfHENLER a. ^.ırı^matılann vuk.ında çerçevesı tızucn konuda \e tarumlan3n ama^. dognıltusunda deSerlendırme \orum ve veya tasarım ıçeren urunler uretmelen beklenmektedır b. Yanşmacılar urunlennı sozel gorsel ışıısel gorsel-ışıtsel mekânsal anlatımlardan bın veva bırkaçı de \e (.ejrtlı anlatım vp e teknıkiere (meün çızım. karıkatur modtrl, kola| film. ses vb ) başvurarak ^unabıltrler ve >a>anabıhr ^"ericNnıe kavramıntn çok bovutiu ıvengıne uvgun olarjk diMplınler arası vaklasımlan da l)emmse>ebılırler c. Yanjmacılar e]e aljcaklan kavTanval %e mekânsal alanı tanımlanıakta çapını behrlemekte \e Mnınnı çızmekte ozgurdurler I I I L f f M İ ) H İ U E r L f l ksu nmnmu*auaua HABITATII KEMT ZİİIVESI ! ı u umu ım çözüm arayışına katılmasını öngöriıyor. Cnıversite öğrencilen olanık kent sorunlannın çözülmesıne siz de katkıda bulunabilirsinız. Yaşadığımız ortamlan yaşanabilir kılmak için gorüşlerinizle, önerilerinizle çözüm arayışına kaüJın; daha ry i yaşamak için kaülın. d. Vanşmacılar urunlennde SORLN ALAMN1 TA-MMLAMA, MODEL KURMA. ELESTlRME ÇOZL M ONTRME gıbı seçeneklerden ıstedıklenne agırlık verme konusunda ozgurdurler e. Vanşmacılar, Turkıye'de yerle>meler alanında vaşanan değışımın yorumlanabümesı ıçın kullamlabılecek bır kaynak olan Habitat II Turkıye Ulusal Raponı \e Evlem Planı Taslagı nı Habitat II Proıe Koordınas) on Bınmı'nden saglayabılırler KOŞUUJMI a. Yanşma ulu?,al nıtelıkte ve tek asamahdır Fakulte, bolum. dısıphn avnmı olmnksızın, Turkıv e'dekı unn en>ıtelenn tum hsans. vuksek lısart- ve doktora ogrencılenne açıktır Yanşmaya katılan urunler. (1) Sozel, (2) Gorsel-bıtsel (multımedva) (3 > Mekânsal Temsıl Modellen bsıslıklan altında sınıflandınlarak degerlendınletekttr b. Yanşmava kanlm.ık ısteyenlerın en get 8 Mart 19% gunu mesaı saatı bıtımıne kadar 1995-96 ogretım yılı ogrencı belgelerının totokopiMnj posta >-a da faks de \eva bızzat Hahıut II Pro)eKooıdınasvıan Bınmıne ıleıerek kavıt olrrulan gerekmektedır c. Yan^macıların en gec Son Soru Iletme Tanhı akşamına kadar Hahırat II Proıe Kof>rdınas\on Bınmı'ne \a7ı!ı olarak ıleıetekien •»oruların cevaplan. gene vazıh olarak, kavıt vaptıran buıun vanşmacılara ıletılecektır d- 1 ansmacıların tımniennı en ge\, Son Lrun Te^lım Tanhı ak^amına kadar. postasla \eva elden Habitat II Pro)e Koordınasv on Bınmı ne ıletmelen gerekmektedır e. t'mnlenn v e ıcmde bulundugu ambalaıın uzennde sadece vazı makınesıyle yazılnus 6 rak-imlı bır rumuz bulunacak. kımlıkle ılgıb herhangı bır ıl«re ver almayacaknr Lzennde aynı rumuzu ve "Habıut II \an>ması Kımlık Zarfı' ıbaresını taşıvan ve içinde \an>n"Licüann adı bovadı ımz.iM egırım kunımu. haberieşme adresı v e telefon numarasının bulundugu bır kımlık zartı bu ambalaım içinde \er alacakür TAKVİM Son Soru Iletme Tanhı 8 Mart 1996 Vjn Urun Teshm Tarıh: 26 Nı^an 1996 >euu Kurulun Toplanma-.ı C>-^ Mavs 1996 Sonuçlann Ilanı Mavıs 1996 ÖOÜLUR Bj^.trı udulu 100 (XX) 000 TL x 5 adet Manvıv on 50 000 000 TL x 10 adet TOPLU KONUT BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Ulm'de Bir Söyleşi Münih'ten Stuttgart'a doğru yola koyulmuşsanız, karşınıza çıkan ilk görkemli kent Augsburg, ikincisi de Ulm'dür. Ulm'ü, çok uzaklardan, ünlü katedralı haber verir. 14. yüzyılın sonlarında başlanıp 16. yüzyılın başlann- da bitirilen bu gotik şaheser, sadece vitraylarıyla şöh- ret salmış değil; onun yanı sıra, 161 metre boyunda- ki kulesı de dünyada en yüksek katedral kulesi diye biliniyor. Kentin tarihi ise daha da eskilere gidiyor: 854 yılı- na doğru kurulmuş, Almanya ile Italya arasındaki ti- caretten zengınleşmiş ve dikkatleri top'amış üzerine. Bugün de sürüyor bu ilgi: Mekanik, elektrik, otomo- bil sanayisınin yanı sıra, dokuma, silah, karton, çimen- to sanayisı önemli bir yer tutuyor Ulm'de. Sadece bu da değil: Ünıversitesıyle, müzeleriyle, başka kültürel kuruluşlanyla bır çekim merkezi kent. Belediyesi de, uzun yıllardan sonra, sosyal demokratların elıne geç- miş halde. Nasıl dikkatli ve özenli bir belediyecılığin uygulandığını da nereye baksanız gönjyorsunuz. En başta da tarihsel mırasa sahip çıkarken... Augsburg'u bilirim. Ama Ulm'ü hiç görmemiştim; Hrtler rejimine karşı direnışte içınden nice gözüpek insanlann da çıktığı bu kentı merak ederdim doğru- su. Geçtiğimiz 3 şubatta yolum oraya da düştü. Halk Dernekleri Bırimi'nin, kısaltılmış adıyla HDB'nın çağ- rılısı olarak, "demokrasi ve laiklik" konusunda bir söy- leşi yapıp döndüm. Kentte, Türkiyeli yurttaşlanmızın oluşturduğu hatı- n sayılır birtopluluk da var. Çoğu emekçi insanlar. Al- manya'da başka kentlerde olduğu gibi, orada da, başta dincı gerıcilik ve bır süredir de şoven milliyet- çilik, yakalanna yapışmış halde. Camiler bölüşülmüş, demokrasi ve laiklik düşmanlığı kol geziyor. Sıradan insanımıza götürülen bunlar... Aklın ve gerçeklenn bir yana ıtilip yoz ve yobaz dü- şünce ve duyguların çevreye salıverildiği bir ortam- da, demokrasıye, laikliğe, banşa, kardeşliğe inanan derneklere ve topluluklara büyük görevier düşüyor. Halk Dernekleri Birimi, bunun bilincmde bır kuru- luş. Düzenlediği toplantılara katılan dinleyici kitlesi de, belli bir düzeyın insanlanndan oluşuyor. Hepsı de düşünen, soran ve sorgulayan kişiler... O günkü toplantıda, Türkiye'nin demokrasi ve la- iklik mücadelesınde, benim "üç temel sorvn" diye bak- tığım, sosyal adalet, eğitım ve Kürt sorunu üzerinde uzun uzadıya durduk. "Kürt sorunu "nun çözümün- de de, bugünkü ortamda ilk yapılması gereken şe- yin, yani önce akan kanı durdurmak, banş ve kardeş- lik ıklıminı sağlamak olduğu noktasında hepimiz bir- leştik. Bütün bu sorunlann çözümsüz kalması, Tûrkiye'de olsa olsa gericiliğin işıne yarıyor; dahası ekmeğine yağ sürüyor. Bir an önce uyanış olmazsa, gitgide "sağ"a savrulan ülkede, 21. yüzyıla, karanlığın -iyiden iyiye- bastırdığı bir ortamda gireceğız. Aptalca bir iyımserliğe yer yoktur; tersine, karam- sarlık düşünmeye ıter bizi, ıtmeli. Uyanış, ama kimın uyanışı? Tûrkiye'de bozukluklann bir yerde "yapısal" bir nı- telığe büründüğü de göz önünde tutulursa, sorunla- nn çözümünü "sağ" partilerden, onlann iktidarından bekleyemeyiz. Nasıl bekleyebiliriz ki, şu göndüğürnüz acılı toplumu onlar yaratmışlardır. Peki nasıl olur da onlar düzeltebilirler? Duraksamayalım: Kurtuluş sol'da, sol güçlerin ik- tidarındadır. Tûrkiye'de siyasal yelpazenin merkez sol'dan sosyalist sol'a uzanan kanadında, ciddi bir derienip toparlanışın açacağı büyük yollar vardır. Bunu düşünmeli, buna çalışmalı! Gerçekten demokratik ve laik Türkıye'ye giden yol da böylesi bir hareketlenişten geçiyor. Bunun olanaklan üzerinde de tartıştık Ulm'de. Kentten ayrılırken iyiden iyiye rahatlamıştım. Bır uyanık ve aydın insanlar ortamında, düşünce alış- verişinın sağladığı ufuk zengınliği de vardı bu rahat- lıkta... Boyner, bebeğini basma tanıttıİstaobuJ HaberServisi- Ye- ni Demokrasi Hareketi (YDH) Genel Başkanı Cem Boyner ın 14 şubat çarşam- ba günü doğan bebeği dün ba- sına tanıtıldı. Erkek olan bebeğe 'Mu- rat' adını verdikJerini söyle- yen Cem Boyner, sağlık du- rumunun ise iyi olduğunu söyledi. Çok mutlu olduğu- nu söyleyen anne Ümit Boy- ner de "Diğer çocuklar M u- rat'ı çok sevdiler. Dün has- taneden aynlmak istemedi- ler. Kalabalık bir aile ol- duk" diye konuştu. Bu arada, siyasetle ilgili sorulara cevap vermek iste- meyen Cem Boyner. yeni- den YDH başkanlığına aday olup olmama konusunda he- nüz karar vermediğini belirt- ti. MHP'li Demiral'a ihraç bilmeceye dönüştü Habital II Proje Koordinasyon Birimi CLMHLR]\FT G\ZETE>I\E 7-8. Kısııtı I-7B Blok D.12, Ataköy 34750 İstanbul Telefon: (0-212) 559 97 55 Faks: (0-212) 559 05 09 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Çankaya İI- çe Örgütü, partinin gelişme- sinı önleyici 1 faaliyette bu- lundugu gerekçesiyle eski Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsav- cısı Nusret Demiral'ın ihra- cı istemıyle II Disıplin Ku- rulu'na müracaat etti. MHPGenel Merkez yöne- ticileri ve Nusret DemiraJ. ihraç konusundaki gelışme- lerden habersiz olduklannı ıleri sürdüler. MHP'den milletvekili ada- yı olan ve ezanın Türkçe okunmasına yönelik açıkla- malanyla partı içinde tartış- malara yol açan Demıral, "Ben çKgimi çizdim. Davet üzerine MHP'ye gektim. Be- nim sogim ne eskir ne deek- silir. Bu, Türkün sevgisidir'' diye konuştu. Demiral, ihraç konusun- da MHP Genel Başkanı Al- parslan Türkeş'le bir görüş- me yapmadığını da belirte- rek "Fotitikanın adalet için- de gerçeldeşmesini diliyo- rum" dedi. MHP Ankara II Başkanı Izzet Küçüker. Çankaya il- çe örgütünün Demiral"m ih- racına yönelik müracaatının ll Disiplin rCurulu'nda de- ğerlendırilerek bayramdan sonra sonuçlandınlacağını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle