Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı: Orhan Erinç • Genel Ya>ın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Müdürlerı: • Haber Merkea Muduru. Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler: Ergun Balcı • Istıhbarat. Ceneiz Vıldırım • Ekonomr Bülent Kızanlık ö"I1d »11 Sn k °be n * 1 ^ « Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge. Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mchmet Faraç Yaym Kurulu. İDuuı Setçuk (Başkan). Ortıan Erinç, Oktav Kurtböke, Hilunet Çetinkaya, Şüknn Soner, Ergun Baki, Dinç Ta> anç, tbnüıim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Baiba>, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Muıtafa Balbay 0 Haber Mudürü Doğan Akın Ataturk Bulvan No 125, Kat:4. Bakanlıklar- Ankara Tel- 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • lzmır Temsılcısr Serdar Kızık, H Zıya BIv. 1352 S İ 3 Tel 4411220,Faks 44191 n^AdanaTetnalcısııÇetinYiğenogıı, tnönü Cd 119 S Nol Katl, Tel: 3522550. Faks: 3522570 Müessese Müdüni Erol Erkut # Koordmatör Ahmet Konılsan 9 Muhasebe Bülent Yener 9 tdare. HüseyinGürer#İşletme Önder MEDYA C:»Yöoetım Kunılu Başkanı-Genel Mudür Gölbin Erduran # Koordınaıor R«ha MEDYA G : • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Üstun Çelik • Bılgı-tşlem Nail Inal • Işıtman • Genel Müdür Akmen • Murahbas Bılgısayar Sıstem. Mürüvet Çüer Yardımcıa.MmeAkdai üye Bor.Göonrç Yayıtnla>ıo >e Basao: Yetu Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş TCırkocağı Cad 39/41 Cagaloglu 34334 lsL PK 246 lstanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20hal) Faks. (0,212) 513 85 95 16 ŞUBAT 1996 tmsak: 5.26 Güneş: 6.52 Öğle: 12.25 tkindi: 15.17 Akşam: 17.45 Yatsı: 19.05 MEDYA C Tel 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks 5M8466 Yurttaşlara bayram uyansı Haber Merkezi - Yaklaşan Ramazan Bayranu öncesinde trafık yoğunluğunun artmasının beklendiğine dikkat çeken Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yigjt, yurttaşlardan daha dikkatli ve sabıriı olmalannı istedi. Ankara Valıliği ve lstanbul Büyükşehir Belediyesi de bayram öncesı hazırhklannı tamamladı. Karayollan Genel Müdürü Dinçer Yiğıt, yaptığı yazılı açıklamada, tatil nedenıyle kapasitenin üzerinde bir trafiği taşımak zorunda kalan yollarda sıkışıklık ve tıkanıklık yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu bildırdi. Bayram süresince karayollannın trafık, bakım işletme ve kar mücadelesi ekiplerinın izinlennin kaldınldığinı bildiren Yiğit, taşra örgütüne baglı 112 şube ve 376 bakımevinin yurt genelinde karayollan boyunca konuşlandınldığını belirtti. Yiğit, "KarayoDan Yol Danışma Servisi"nın de bayram tatili boyunca 24 saat süreyle yurttaşlara karayollan hakkında bilgi vermek üzere açık olacağını kaydederek yurttaşlann 425 47 12 numaralı telefondan bilgi edinebıleceklerinı söyledı. Karayolllan Genel Müdürü Yigit, ağır yük taşıtı ve traktörlere de bazı karayolu güzergâhlannda kısıtlama getirildiğini belirtti. İstanbuTda bayram lstanbul Büyükşehır Belediyesi, Ramazan Bayramı süresince hizmetlerin aksamaması içın bir dizi önlem aldı. Normal günlere göre sayılan arttınlan zabıta ekipleri, ilçe zabıta ekiplenyle koordinelı olarak denetımlerini sürdürecekler. fictisadi Teftiş Heyeti ekipleriyle Sağlık Müdürlüğü ekipleri, şeker- tatlı toptan ve perakende ünalatçılan, hediyelik eşya saüş yerleri, şekerciler, otogarlar, mezarlıklar ile eğlence yerleri ve lunaparklan denetleyecek. İETİ", arife günü ve bayram günierinde otobüs sefer sayısını arttıracak ve bayram süresince ücretsiz yolcu taşryacak. Ulaşım AŞ bünyesindeki hafif metro ve tramvay ile Macka Parkı'nda çalışan teleferik de bayram süresince ücretsiz hizmet verecek. lstanbul Deniz Otobüsleri AŞ, bayram süresince artacak yoğunluğa paralel olarak gerekli düzenlemeleri yapacak. ISKİ, kesinti programı uygulamaksızm tam kapasıteyle su verecek. Itfaıye ekiplen her zaman olduğu gibı 24 saat görev başında olacak. Tatil nedenıyle kaçak yapı ve gecekondu yapımına izin vermemek için Boğaziçi Imar Müdürlüğü, bayram süresince görev yapacak ekıp sayısını arttıracak. Acil Yardım ve Cankurtarma Müdürlüğü, acil durumalar için ilk tıbbı yardımı yapmak üzere hazır bekleyecek. Mezarlıklar Müdürlüğü, bayram süresince mezarlıklarda kontrol yapacak ekipler oluşturacak. Dilencilerin ziyaretçileri rahatsız etmemesi içın zabıta müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yapacak. 'Gündemde Medeni Kanun Var' panelinde konuşan Prof. Bülent Berkarda: Kadm, hakLarma salıip çıkmalı İstanbul Haber Servisi - lstanbul Cniver- sitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygu- lama Merkezi ile lstanbul Kadın Kuruluşla- n Birliği 'nin ortaklaşa düzenlediği "Gündem- de Medeni Kanun Var" konulu panelde şe- riat hukuku kurallannı özleyen ve geri ge- tirmek isteyen çevrelere karşı "Medeni Ka- nun'un daha kararhhkla savunulması gerek- ögî*' vurgulandı. 1Ü Rektörü Prof. Dr. Bü- lentBerkarda, Türk toplumunun, Ataturk' ün ölümünden sonra devrimlerine gerektiği gi- bi sahip çıkmadığı, bu nedenle de demokra- sinin Türkiye'de 10 yılda bir kesintiye uğra- dığını söyledi. Türk Medeni Kanunu'nun kabul edilişi- nin 70. yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Gündemde Medeni Kanun Var" konulu panelin açılış konuşmasını 10 Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın yaptı. Panele Prof. Dr. Ergun Özsunay,Prof. Dr. İlhan Llu- sao,Prof. Dr. Aysd Çelikel ve avukat Nazan Moroğhı konuşmacı olarak katıldı. Ataturk'ün diktatör olmadığını, hukuka büyük önem verdiğini ifade eden Prof. Dr. Berkarda, "Ata- türk için diktatör derier ama, Kurtulu^ Sa- vaşı'nı parlamentoyia yürütmüştür. Dikta- tör diyorlar çünkû, ciddi adamdı. kanunlan uyguluyordu. Şimdi kural-kanun uygulav an Gündemde Medeni Kanun Var paneline kaölan konuşmacüar, Medeni Kanun'un karariılıkla savunulması gerektiğine işaret ettiler. (Fotoğraf: HULYA TOPCU) kalmadığı için, diktatör diyorlar"diye ko- nuştu. Demokrasinin Türkiye'deçokbaşanlı uy- gulanmadığını, 10 yılda bir kesintiye uğra- dığını. gerçek demokrasinin hâlâ arandığmı anlatan Prof. Dr. Berkarda, şöyle devam et- ti: *Burada özeDikleTürk kachnlanna büyük görev düşüyor. Medeni Kanun ik Türk ka- dını birçok haklara kavuştu. Herkesie eşit ol- du, daha sonraki çeşitli kanunlarla seçme se- çilme hakkını kazandı. Çağdaş dünvanın ka- dınlannın imreneceği haklara ka\ uştu. Ama Türk kadını bunlan haar bulduğu için mi ne- dir. bunlara da tam sahip çıknuş savılmaz. Ka- dnuann biraz akıllannı başlanna de^ şirme- leri lazun. Haklannı korumalan lazun. Ge- rici çevreter kadını arka planda titmava ça- hşryorlar. Bu nedenle Türk kadını bu hakla- n yalnızca kendisi için değil, toplum için de istemeüdir." Toplantıyı yöneten 1Ü Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Neda Arat da Ataturk devrimleri- nin sahibi olduklannı. sahip olmaya da de- vam edeceklerini ifade etti. Prof. Dr. Arat, 17 Şubat 1926'da kabul edilen Türk Mede- ni Kanunu'nun 70. yıldönümünün kadınlar için her zamankinden farklı bir anlam ve önem taşıdığını dile getirerek, şunlan söy- ledi: "Çünkü, şeriat hukuku kurallannı öz- leyen ve geri getirme manev raian vapan çev- relere karşL. Medeni Kanunumuza kesinh'k- ie ve kararlıhkla sahip çıkmamız gerekiyor. Biz kadınlar bu laik karakterii yasa ile özgür- lüğümüze ve medeni haklara kavuştuğumu- zu toplumda bire> ve yurttaş olarak tescil cdikbğimizi çok iyi bUİTOruz." 1Ü Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ay- sel Çelikel, Medeni Kanun'un Türkiye'nin çağdaşlaşmasının ilk adımı olduğunu, Türk kadınına bundan önce sahip olmadığı birçok hak sağladığını vurguladı. Osmanlı Tmparatorluğu'nda şeriat huku- kunun uygulandığını belirten Prof. Dr. Er- gun Özsunay ise Tanzimat dönemıyle birlik- te ıkili bir hukuk sisteminin ortaya çıktığını vurguladı. Miras, toprak bölüşümü gibi ko- nularda dinsel, ticaret ve yargılama gibi alan- larda ise Batılı hukuk sisteminin uygulandı- ğını kaydeden Prof. Özsunay, bu durumun farklı bir işleyişi de beraberinde getirdiğinı belirtti. Toplantıya Başbakan Tansu ÇiDer, ANAP Genel Başkanı MestıtYılmaz ile bazı bakanlar birer kutlama telgrafı gönderdıler. Palme suikastınm üzerinden 10 yıl geçti, esrar perdesi hâlâ aralanamadı Geriye kırmızı güller kaldı• Olof Palme suikastıyla ilgili olarak yapılan araştırmalar hiçbir sonuç vermedi. Çeviri Servisi - Kaldınm- daki kan lekesinin yerinde şimdi bakır bir plaket var. "tsveç Başbakanı Otof Pal- me'nin anBma"_ Isveç'i ya- sa boğan Palme suikastının üzennden tam on yıl geç- mesine karşın olayın üzerin- deki esrar perdesi hâlâ ara- lanabilmış değil. Şimdiye kadar yapılan araştırmalar hiçbir sonuç ver- medi ve bugün hâlâ on dört dedektif, Pakne suikaso üze- rinde calışmaya devam edi- yor. Isveç için hâlâ kana- yan bir yara olan suikastın üzerinden tam on yıl geçti. Olof Palme, ölümünün onım- cu yıldönümü olan 28 şubat günüanılacak. "OtofPalme öMüğûnde İsveç, bütün ma- sumiyetüıi > itirdi. Onun ölü- mü bizedigerlerinden hiç de farkh olmadığunızı göster- dL birden dünyanın bir par- çası olduğumuzu fark ettik." Siyaset bilimci Gunnel Gus- tafson, böyle söylüyordu. "Onun öldürüldüğunü öğ- rendiğimde agladım. Sanki o öktfigünde lsveçte her şey d i i i r Palme'nin anısı-ğ ş ş na çakılan plaketın önünde ağlayan bir kadın, duygula- nnı böyle dile getiriyordu. Plaket, yıllar boyu, Pal- me'nin başkanı olduğu Sos- v-alDerookratParti'nınsim- gesi olan kırmızı güllerle kaplıydı. Artık plaket, Pal- me'nin doğum günü olan 30 ocak günierinde ve 28 şubat suikast yıldönümlerinde süs- leniyor. Konımalan yoktu Yandaşlannın büyük des- teğini ve sevgisini kazanmış olan, ama tutucu karşıtlan- nın da nefret ettiği Palme, soğukkanlılıkla işlenmiş bir cinayete kurban gittiğinde, eşi Lisbet ile birlikte, Stock- hohn'ün merkezindeki bir sinemadan çıkmış evine dö- nüyordu. Sinemaya gitme- den önce, Palme, koruma- lannı göndermişti. Suikast- çı, aniden, bir mağazamn önünden geçmekte olan çif- tin karşısma dikilip 357Mag- num marka bir silahla Pal- Otof Palme, 28 Şubat 1986'da eşi Lisbet ile biriiktc, Stockholm'deki bir sinemadan çıkbktan sonra öldiiriiimüştü. me'yı vurmuş ve ikinci kur- şunla Bayan Palme'yi yara- ladıktan sonra karanlığın içinde yok olmuştu. Palme, olay yerinde yaşa- mını yitirmişti. Çelik zırhı delebilen kurşun, Palme'nin iç organlannı paramparça etmiş, başkan dahayere düş- meden ölmüştü. Suikast tsveç'i dehşete dü- şürmuş, bir skandala dönü- şen polis soruşturması, Ada- let Bakanı'nı. çok sayıda üst düzey polis yetkilisini ve devlet memurunu istifaya zorlamıştı. Suikastın ardındanbirder- ce kuram geliştirildi ve po- lise tam on sekız bin ihbar geldi. Ama bu ihbarlann pek çoğu ciddiye bıle alınmaya- cak kadar saçmaydı. Geliştirilen kuramlardan biri, Palme'nin Amerika'ya Vietnam Savaşı nedeniyle yöneltmiş olduğu açık eleş- tirilerden dolayı, Arnerikan Merkezi Haber Alma Orgü- tü (CIA) ile ltalyan P-2 Ma- son Locası'nın birlikte ta- sarladığı bir suikasta kurban gitmiş olduğuydu. MOSSAD'a suçlama Diğer bir kuram ise İsra- il gizli haber alma örgütü MOSSAD'ı suçluyor. Çün- kü Palme, Filistin davasmı destekliyordu. Suikastın olduğu dönem işbaşında olan polis şefi Hans Holmer, suikastın ar- kasında PKK'nın olduğu sa- vıyla Kürt mültecilerin tele- fonlannı dınlettiği için, pat- layan skandalın ardından is- tifa etmişti. Çok sayıda in- san ise Palme'yi önde gelen sağcı işadamlarının polis ile işbirliği yaparak öldürttüğu- ne inanıyor. Suikastın ardından tam üç yüz dedektif, olayı aydınlat- maya çalışmıştı. Bugün ise araştırmayı Palme Grubu olarak bilinen on dörf kişi- lik bir dedektif grubu yürü- tüyor. HansOtvebrobaşkan- lığındaki grup, tamamen ci- nayet silahının bulunması üzerinde yoğunlaşmış du- rumda. Palme suikastı, Is- veç'ın sosyal demokrat hü- kümetinin ölüm fermanı an- lamına gelmemiş olsa da o zamandan beri hükümetin mükemmel refah devleti ide- ali aşınmaya uğradı. İsveç, Olof Palme'nin yö- netüni altındayken baskı al- tındaki halklann savunucu- su, ne Doğu'yu ne de Ba- tı'yı eleştinnekten kaçınma- yan, zengin ve uyumlu bir toplum olarak nitelendirili- yordu. Ama refah devletinin za- yıflamasıy la bölünmeler ya- şayan Sosyal Demokrat Par- ti, önümûzdeki ay emekliye aynlacak olan Ingvar Carts- son liderliğinde büyük des- tek kaybına uğradı. DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ: Kürtaj,heryıl 70 bin kadının ölüm nedeni NEW YORK (AA) - Dünyada her yıl 45 milyon bebeğin kürtaja kurban git- tiği. sağlıksız koşullarda ya- pılan kürtaj nedeniyle de 70 bin kadının öldüğü bil- dirildi. Dünya Sağlık Ör- gütü tarafından yayımlanan bir raporda, 45 milyon kür- tajdan 25 miryonunun yasal, 20 milyonunun ise yasadı- şı yollardan gerçekleştiril- diği vurgulanıyor. Kürtaj, anne ve çocuğun ölümüne yol açtığı gerekçe- sıyle çeşitli ülkelerde tepkiy- le karşılanıyor. Bazı ülkeler ise ahlaki ve dinsel gerek- çelerle kürtaja karşı çıkı- yorlar. Raporda kürtajın yasal olduğu ve doktorkont- rolünde hastane veya kli- niklerde yapıldığı hallerde annenin sağlığı açısından tehdit oluşturmadığı, buna mukabil yasadışı şekilde ve sağlık koşullanna tam ola- rak riayet edilmeden yapıl- ması halinde çoğu zaman ölümle sonuçlanan komp- likasyonlara yol açtığına da dikkat çekiliyor. Dünya Sağ- lık Örgütü her yıl yaklaşık 70 bin kadının sağlıksız ko- şullarda gerçekleştirüen kür- taj sonucu hayatını kaybet- tiğini de açıkladı. Afrika, Güney Amerika ve eski SSCB ülkelerinde her 1.000 kadından yak- laşık 30'unun, sağlıksız koşullarda kürtaj olduğu ifade edilen raporda, kuzey Amerika ve Avrupa'da bu orantn binde 2 olduğu belir- tildi. SEYAHATNAME YAVUZGÖR Amerika hakkında bir iki izlenim daha...- VVashington Post gazetesi ile yakın ilişkisi olan bir arkadaşım var. Çok genç yaşına rağmen, Demokrat Parti'de say- gın bir yerı var Sydney Hymann'ın. Cumhuıtöşkanlığına, 1952'de, 1956'da adaylığını koyan, lllinois Valisi Adlai Stevenson'un, demeç ve söylevlerini yazıyor. Onun ve diğer genç "Demokrat"\a- rın adeta "Tannsı", F.D. Roosevett idi. Gerçekten, ABD'yi büyük ekonomik krizden çıkanp o güne kadar kimsenin bahis konusu bile etmediği "sosyalgü- venlik"ten dem vuran devlet adamı FDR... Steinbeck'in "Gazap Üzümleri" ya- pıtında anlatlan durumu, iyi kötü yola sokan adam bu... 1920'lerin işsizlik, iş- çi-işveren çatışması ve 1929 krizi ge- ride bırakılmış, Pearl Harbour'la başla- yan savaş süreci, Amerika'da ilk kez, "tam istihdam" ortamını yaratmış... Ro- osevelt'in "New Deal" politikasinı, J.F. Kennedy de şimdiki Başkan Clin- ton da benimsemiş; ama, bu konuda çok da ileri adım atılması olanagı yok kadar kısıtlıdır. Bir Ame- rikan deyimı ile, burası "Dog eat dog" (Köpek köpeği yer) sloganının ül- kesidir. Başkabirdeyim- le, gemisini kurtaran kap- tandır. Kurtaramayan da batar gider... 1995 sonuna doğru, uzun süreden ben Kong- re'de azınlıkta olan Cum- huriyetçiler, şimdi çoğunlukta... New Deal geride kalmıştır... Iskandinav ülkelerine özgü dengeli sosyal politikalann Amerika'da gözük- mesi, yaşam felsefesinin, yani "Dog eat dog" alışkanlığının duvan ile karşı karşıyadır. - Din konusu da, başka ülkelerle kı- yaslanamaz... Büyük çoğunluğu Hıris- tiyan olan halk, saymakla bitmez isim- leri taşıyan kiliselere dağılmıştır. En ko- yu Katoliklerden başlayıp "papaz" kul- lanmayan mezheplere kadar gider bu yelpaze. Kendini "ahir zaman peygamberi" ilan edenlere rastlanır. Kimse buna kar- şı çıkamaz. İsteyen inanır, istemeyen de gülergeçer... - Musevilere gelince: En önemlı gazeteler, örneğin New YorkTimes, VVashington Post, Musevi sermayesinın elindedir. Keza, Hollyvvo- od'untanınmışfilmşırketleride... Bun- dan başka, Connecticut eyaletinde bu- lunan en önemli sigorta şirketlerinin, New York'un büyük reklam firmalannın, konfeksiyon üreticilerinin dahi büyük bir yüzdesi Musevilerin elindedir. Kongre'de de temsilci ve senatörle- ri vardır. Çok etkin "lobi" faaliyetleri ve diş politika üzerinde ağıriığmı her zaman hissettiren baskılan vardır... Bütün bu tabloya rağmen, sosyal ya- şamda, hâlâ "ikinci sınıf vatandaş" iş- lemi görürler... Çünkü, heryeri açan al- tın anahtarın adı "WASP"t\r. Beyaz, Anglosakson ve Protestan... - 72 düvekten gelmiş bu halkm en "se- vimli" kısmı, küçük ve orta boy kasa- balan insanlarıdır. Hiçbir ülkeye, hiçbir ulusa karşı "önyargı" bulunmaz, bun- larda. Gelip giden "yabancr\ara karşı, adeta bir Şarklı gibi misafirseveriik gös- terirler... -1950'lerin Amerikası'nda, ahlak de- ğerleri ve kadın-erkek ilişkileri, şimdi- kinden çok başka idi... Kürtaj, çok ağır cezaları getirirdi. "Contraceptive" haplar daha piyasaya çıkmamıştı. Bu yüzden, evlilik dışı iliş- kilerde kişiler epey sıkıntı çekiyorlardı. Sonraları, "engeller" kalkınca, bir seks furyasına girdiler ve işler binlerce AIDS'liye kadar, caddelerde gösteri ya- pan kalabalık eşcinsel gruplanna kadar uzandı. Bir taraftan sigara içmek yasağı pe- şinde dolaşıyoriar şimdi, bir taraftan da uyuşturucu bağımlılığı aldı yürüdü. Ci- nayetler ve ırza tecavüzlerle ilgili ista- tistikler, korkutucu boyutlan çoktan aş- mıştır. Çok nadiren birsuç işlendiği işi- tilen VVashinton, bugün ABD'nin suç rekoru kıran kenti oldu. Nedenlerini, "computer"lerle hesap edip duruyor- lar... Yarın: Mekslka'ya gidiyoruz... 26 mart gecesi gökyüzünü 'Hyakutake' parlatacakÇeviri Servisi - Şubat ba- şında amatör bir Japon astro- nom tarafindan dürbünle keş- fedilen kuyrukluyıldızın ge- lecek ay uzayda görülecek en parlak nesne olacağı açıklan- dı. Kaşifinin adı verilen Hya- kutake kuyrukluyıldızı 26 - 27 mart geceleri dünyadan çıplak gözle görülebilecek. Kuyrukluyıldızdünyamn 10 milyon mil uzağından geçe- rek ay dışında dünyaya şim- diye kadar en çok yaklaşan gökcisimlerinden biri olacak. Bu haber amatör ve profes- yonel astronomlar arasında büyük bir heyecan yarattı. Yüzyılımızın en parlak kuy- rukluyıldızının geçişi bütün gece çıplak gözle izlenebile- cek. 26 - 27 mart geceleri, Hya- kutake alacakaranlıktan son- ra, Büyükayı ve Küçükayı ta- kımyıldızlarının arasında, uzun, beyaz, bir nesne olarak görülecek ve çevredeki bütün yıldızlardan daha parlak ola- cak. Kuyrukluyıldız daha son- ra güneşe doğru olan yolcu- luğuna devam edecek. Hyakutake kuyrukluyıldızı dünyamıza göz kırpacak IRAS - Araki - AJcock kuyrukluyıldızı dünyanın 3 milyon mil uzağından geçerek bilinen en yakın geçişi gerçekleştirmişti. 1993 yazında Shomaker - Levy kuyrukluyıldızı Jüpiter'e o kadar yaklaştı kı, gezegenın yerçekımi nedeniyle parçalandı. Parçalan temmuz 1994'te atmosferde dev patlamalar yaratarak gezegene duştü. Kuyrukluyıldızın çoğu amatörler tarafından keşfedıhyor. Profesyonelter yıldızlan ya da gezegenleri araştırmayı tercih ediyor. Ingiltere'nın unlü amatör kâşıfi George Alcock, şimdiye kadar yedi kuyrukluyıldızı keşfetti. Avustralyalı ünlü amatör Bill Bradfieid ise 17 kuyrukluyıldız keşfetti. Şimdiye kadar 700'den fazla kuyrukluyıldız keşfedildi ve her yıl ortalama oiarak 6 kuyrukluyıldız keşfediliyor. Jünyayaen yakın gü Kuyaıkluyıldızlar, birkaç mil genışliğınde donmuş gazlar, sıvılar ve tozlardan oluşan küçük gök cısimleri. Kuyrukluyıldızlann dünyadan bir tşık yılı uzaklıkta (tnlyon miİ) olan Oort Bulutu adı veriten bir yıldız ststeminde oluştuğu düşünülüyor. Ingiliz astronom Fred Hoyte, dünyadaki yaşamın. gezegenimizin üzerinden geçen bir kuyrukluyıldızın kuyruğundan duşen organık maddelerden kaynaklanmış olabıleceğinı iien sürüyor. Kuyrukiuyıldızlann gaz ve tozdan oluşan gösterişli kuyruklan Güneş'in yanından geçerken ısınıp kaynıyor. Kuyruklann uzunluğu milyonlarca mıle enşirken ağıriıklan ise neredeyse sıfır. Güneş fırbnalannın gücü kuyruğu sürekli olarak güneşten uzaklaştınyor. Kuyaıkluyıldızlar Güneş'in yanından her geçıştennde madde yitiriyorlar. Bu yüzden yaşamlan yaklaşık on bin yıl ile sınıriı.