Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16ŞUBAT1996CUMA
12 HABERLER
Hazar'daki erken üretim petrolünün anlaşma aşamasında Ankara'ya düşkıncı mesaj:
Bakii-Ceyhan için giivence yok• Azerbaycan'ın Hazar
Havzası petrollerini işletecek
firması AIOC, erken üretim
petrolü anlaşmasında
Türkiye'nin atıfta
bulunulmasını istediği Bakü-
Ceyhan hattı için giivence
vermelerinin söz konusu
olmadığını bildirdi.
LALE SARIİBRAHİMOĞLU
ANKARA - Hazar Hav zası petrol ya-
taklannı işletmeye hazırlanan uluslarara-
sı konsorsiyum. ana üretim öncesinde
gerçekJeştirilecek erken üretim petrolü
için yapılacak anlaşmada Türkiye'nin
atıfta bulunulmasını istediği Bakü-Cey-
han hattı için bir güvence verilmesinin
söz konusu olmadığını bildirdi. Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın da
(TPAO) yüzde 6.75 hisseyle ortak oldu-
ğu Azerbaycan Uluslararası Işletme Fir-
ması (AIOC). ana üretim petrolünün
uluslararası piyasalara taşınması olası-
lıkJan arasında bulunan Ceyhan hattına
rakip Rusya. Bulgaristan ve Yunanis-
tan'ın alternatif boru hattı önenlerinin
de gündemlerinde bulunmadığını belirt-
ti.
AIOC ve Azeri hükümetinin petrol iş-
lerinden sorumlu sözcüsü Einar Bergh.
Bakü'den Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlarken, şu anda erken üretim petrolü
üzerinde anlaşma yapma aşamasında ol-
duklannı belirterek şöyle dedi:
"Erken üretimin Ceyhan ile bir ilgisi
yok. Şu anda erken üretim petrolünün
taşınması konusunda görüşmeler yapı-
yoruz. Ancak Boğazlar'ın, ileride artan
petrol tankeri trafiğini taşıyamayacağı-
nın da farkındavız. Bu nedenle ana boru
LASSERRE PROJESİ İLE İLGİLİ TEKLİF İSRAİL'E İLETtLDt
Rusya-Türkiye-İsrail doğalgaz hattı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ve Israil'in
gereksinim duyduklan doğalgazın Rusya'dan boru hatlan
ile taşınması için oluşturulan konsorsiyumun, konu ile ilgili
öneriyi Israil Başbakanı Şimon Peres'e ilettiği bildirildi.
Rusva-Türkıye-lsraıl'den geçecek ve toplam 1600
kilometre uzunluğunda olacak boru hatlannın toplam
maliyetinin 2 milyar 35 milyon dolar tutacağı kaydedildi.
"Lasserre projesi" olarak adlandınlan boru hatlanndan 16
milyar metreküp doğalgaz akıtılabileceği vurgulandı.
BOTAŞ'tan dün yapılan açıklamada. Türkiye'nin
doğusundaki ülkelerden doğalgaz alarak
hem Türkiye hem de üçüncü ülkelere gaz geçişini sağlamak
üzere Gazprom (Rusya). Transcanada
(Kanada), Del-Men (tsrail) ve BOTAŞ arasında bir
konsorsiyum oluşturulduğu anımsatıldı. Konsorsiyum
üyelerinin 11-13 şubat günlerinde Israil'e yaptığı ziyarette.
tsrail Başbakanı Şimon Peres ve Enerji Bakanı Gonen
Segev'e Lasserre projesi ile ilgili önerinin iletildiği
belirtildi. Açıklamada, BOTAŞ Genel Müdür
Vekili Işık Eyüboğlu'nun teklif ile ilgili şu görüşlerine
yer verildi:
"Rusya-Türkiye-Jsrai] doğalgaz boru hatn, ülkemiz için bir
firsat olarak görülmektedir. Bu boru hattı ile Kıbns dahil
Doğu Akdeniz ülkelerine doğalgaz ana söz konusu olacakür.
Boru hattının yap-işlet-devret yöntemi ile yapdması
planlandıgından. Türkiye büyiik yaünmlara girmek
zonında kalmayacaknr."
Açıklamada Lasserre projesi ile ilgili olarak şu bilgilere yer
verildi: u
Boru hattının Türkiye'den geçecek kısmı 1120 km;
toplam boru hattı uzunhığu 1600 km; boru çapı 36 cm;
borudan geçecek doğalgaz kapasitesi 16 mihar metreküp;
boru hattının Türkiye'den geçecek kısmının maliyeti 1
milyar 425 milyon dolar; toplam maliyet 2 nûryar
35 milvon dolar."
hattı için karar alma aşamasuıa geldiği-
mizde, bu hattın Türkiye'nin Akdeniz li-
manı Cey han'a döşenmesi makul bir gii-
zergâh olarak görünüyor. Ancak bu, Cey-
han için resmen bir karar aldığımız an-
lamına gelmiyor."
Türkiye. 27 şubatta AlOC'nin Supsa
hattı için alacağı kararda ana hedefi olan
Bakü-Ceyhan'a da atıfta bulunulmasını
öneriyor. AIOC, Türkiye'nin erken üre-
tim petrolünün Gürcistan üzerinden
uluslararası piyasalara taşınacağı Supsa
Limam'nda gerekli çalışmalann yapıl-
ması için öngördügüprojenin finansma-
nına ilişkın önerisi üzennde 22 şubatta
Bakü'de bir toplantı yaptıktan sonra 27
şubatta nihai karannı verecek.
Erken üretim petrolünün taşınacağı di-
ğer güzergâhı da "kuzey hattı" olarak
anılan Rusya'nın Karadeniz'deki Novo-
rossisk limanı oluşturuyor. Ancak Azer-
baycan'ın 18 ocakta Rusya ile yaptığı
ikili anlaşma çerçevesinde 5 milyon to-
na ulaşması beklenen erken üretim pet-
rolünün tümünü Novorossisk için taah-
hüt etmesi, Türkiye'yi, Supsa limanına
pompalanacak ek petrol arayışlanna yö-
neltti. AIOC sözcüsü Bergh. konsorsiyu-
mun erken üretim için öngörülenden da-
ha fazla üretim yaparak Supsa için pet-
rol bulabileceğini söyledi. Kazakistan'ın
Tengiz petrol yataklannı işleten Ameri-
kan Chevron fırmasınm da Supsa için
petrol vermesi öngörülüyor. Ancak bu
konuda nihai bir karar henüz alınmadi.
Erken üretim petrolünün bu sonbahar-
da çıkanlmaya başlanmasının beklendi-
ğini belirten Bergh, ana petrol boru hat-
tı için 1997 yılı ortası ya da daha önce
bir karar venleceğini kaydetti.
Eşzamanlı olmayacak
Geçen yıl 9 ekimde Bakü'de yapılan
toplantıda erken üretim petrolünün No-
vorossisk ve Supsa limanlanna eşzaman-
lı olarak pompalanması karan alınmıştı.
Ancak sözcü Bergh. Gürcistan hattının
erken üretim petrolünün verilebilmesı
için Novorossisk için öngörülenden da-
ha fazla bir çalışma gerektirdiğını ve bu
nedenle Novorossisk hattına petrolün da-
ha önce pompalanmasınm beklendiğini
vurguladı. Türkiye yaklaşık 230 milyon
dolarlık proje finansmanı desteği verdi-
ği Supsa hattına Novorossisk ile eşza-
manlı olarak erken üretim petrolünün ve-
rilmesini istivordu.
Bergh, bir soru üzerine, Novorossisk
ile Supsa'nın ileride ana üretim petrolü
için kiıllanılmasının bekJenmediğini de
belirterek, bu iki hattın günde 700 bin va-
rile ulaşması beklenen ana üretim petro-
lünü taşıyabilecek kapasiteye çıkanlma-
smın düşünülmediğini söyledi.
'Boğadar'a duyarlıyız'
Sözcü Bergh, Türkiye'nin Boğaz-
lar'dan petrol yüklü tankerlerin geçişine
sınırlama getirmesi politikasının. Al-
OC'nin ana üretim petrolünün geçeceği
güzergâh konusunda alacağı karan ne
ölçüde etkileyebileceği yolundaki soru-
ya şuyanıtı verdi:
"Şu anda ana boru hattı üzerinde ça-
tışmıyoruz. Türkiye erken üretim petro-
lünün Boğazlar'dan geçmesinin bir sa-
kınca doğurmayacağını bi/c söyledL AI-
OC yönetimi daha önce defalarca Boğaz-
lar konusunda Türkiye'nin politikasına
duyarlı olduğunu bciirtti. Biz de Türki-
ye'nin Boğazlar politikasını göz önüne
alarak ana hat için bir karar vereceğE."
Rus-Bulgar-Yunan hatü
Rusya. Bulgaristan ve Yunanistan, ge-
çen yıl Ceyhan hattını önlemeyi amaç-
layan bir girişimle Hazar Havzası'ndan
gerçekleştirilecek ana üretimin uluslara-
rası piyasalara taşınması için bir alterna-
tif hattı gündeme getirdiler. Buna göre
Rusya'nın Novorossisk Limanfndan
tankerlerle Bulgaristan'ın Burgaz Lima-
nı'na taşınacak petrol. döşenecek bir hat-
la Yunanistan'ın lskenderiye Lima-
nı 'ndan uluslararası piyasalara verilecek.
Sözcü Bergh, bu projenin kendilerine
ait olmadığını belirterek. "Ancak böyle
bir boru hatü hem pahalı olacak hem de
çevresel açıdan riskler taşıyor. Ancak
Rusya, bu projeyi isterse, kendisi finanse
edip hayata geçirebUn-" dedi
TURKMEMSTAN HATTI
Dogalgazda
Türk-Iran
rekabetiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Rusya ile Hazar
Havzası petrollerinin payla-
şımı konusunda rekabete gi-
ren Türkiye, dünyanın en bü-
yük doğalgaz rezervlerinden
birine sahip olan Türkmenis-
tan'm doğalgazı için de Iran
ile gizli bir çekişme içınde.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Şinasi Alüner'in, An-
kara'da Türkmenistan heyeti
ile yapılan görüşmeler sıra-
sında, Azeri topraklannın
yüzde 20'sini işgal altındatu-
tan Ermenistan'ı da, Türk-
men doğalgazının taşınması
için olası güzergâhlar arasın-
da telaffuz etmesi, Dışışleri
Bakanlığf nda rahatsızlık ya-
rattı.
Türkiye, geçen yıl Türk-
menistan'dan doğalgaz alımı
ve boru hatlan için bir proto-
kol imzalarken. Iran. Türk-
menlerle boru hattı için bir
•anlaşma yaparak doğalgazda
Ankara'nın önüne geçti. Tür-
kiye. boru hatlannın yanı sı-
ra doğalgaz hatlannın da ken-
di topraklanndan geçmesı
politikası çerçevesinde Türk-
menistan Cumhurbaşkanı
Saparmurat Türkmenba-
şı'nın hafta başında Anka-
ra'yı zıyareti sırasında bu ko-
nuda bir niyet protokolü im-
zaladı. Türkiye ve Türkme-
nistan arasında imzalanan ve
siyasi iradeyi yansıtan. ancak
bağlayıcılığı olmayan niyet
protokolü, ikı ülke arasında
çalışma gruplan oluşturul-
masını ve boru hatlannın
hangi güzergâhlardan en u-
cuz \e güvenli bir şekilde
geçmesi gerektiği konusun-
da 30 gün içinde bir karar ver-
melerinı öngörüyor.
Konuyla ilgili bir hükümet
yetkilisi. Cumhuriyet'e yap-
tığı değerlendirmede, Türk-
men doğalgazıyla ilgili ola-
rak bugüne kadar "edebiyat"
yapmanın ötesine gidilmedi-
ğipi belirterek "Şimdi artık
ciddi bir şekilde iki ülke şir-
ketierinin karşı karşıya gelip
konuşınalan gerckivor. Bu
konuyu politik hesabın dışın-
da bir tkari işbirliği imkânı
olarak gördük" dedi.
Yetkililer. ABD ve diğer
bazı Batılı ülkelerin Türkmen
doğalgazının Iran üzerinden
uluslararası piyasalara venl-
mesı için gerekli finansman
desteğini sağlamalannın
mümkün görünmediğini be-
lirttiler.
Bakanın gifi
Türkmenbaşrnın. Cum-
hurbaşkanı Süİeyman Demi-
rel'ın davetlisi olarak Anka-
ra'yı ziyareti sırasında Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Şinasi Altıner'in gafı, Dışiş-
leri Bakanlığı'nı tedirgin et-
ti. Altmer'in Türkmen doğal-
gazının geçebileceğı güzer-
gâhlar arasında halen Azer-
baycan topraklannın yüzde
20'sini işgal altında tutan Er-
menistan'ın da adını, henüz
banş sağlanmadan telaffuz
etmesi rahatsızlık konusu ol-
du. Türkiye ile Türkmenistan
arasında imzalanan niyet pro-
tokolüne göre Türkiye.
1998'de 2 milyar metreküp.
1999-2004 tarihleri arasında
5 milyar metreküp, 2005-
2009 arasında lOmilvar met-
reküp ve 2010-2020 arasında
da 15 milyar metreküp doğal-
gaz alacak.
Diplomatık kaynaklar,
önemli olanın Türkmenlerin
doğalgazlannı satıp iki ayak-
lan üzerinde durmalan oldu-
ğunu belirterek bu ülkenin
yılda 200 milyar metreküp
doğalgaz satabilecek kapasi-
tede olduğuna dikkat çekti-
ler.
VAR
TUMTİS
Ambar işçisi Erol Atpınan, greve başladığında 40 yaşındaydı, şimdi 44'ünde ve grevde dördüncü ramazan bayramına haarlanıyor.
4 yıldır tek başına direniyor• Sürat Izmir Nakliyat'ta Tümtis tarafından başlatılan
grevi 42 aydır tek başına sürdüren ambar işçisi Erol
Atpınan, 'Ölmek var, dönmek yok' diyor.
ÜMİTOTAN
İZMİR - Greve başladığında 40 ya-
şındaydı, şimdi 44'ünü "sürüyor".
Ambar işçisi Erol Atpınan. tek başı-
na sürdürdüğü grevıyle, emeğiy le ge-
çinenlenn direnmekten başka çaresi
kalmadığmı göstermeye çalıştığını
söylüyor; "Ötmek var, dönmek yok"
diyedeekJiyor...
Izmir'in Bornova ilçesindeki Am-
barlar Sitesı olağan hareketliliğini ya-
şıyor. Kamyonlar yanaşıyor, koliler
yükleniyor, indıriliyor. Sürat Izmir
Naklıyat Amban "nda tam tersine bü-
yiik bir sessizlik. Dört yıldır kapısın-
da "Bu işyerinde grev vardır. Tümtis"
pankartı asılı işyennin bir tek "konu-
ğu". "müdavimi" var. O da Tümtis'e
üye grev gözcüsü Erol Atpınan.
12 Eylül sonrasınm en uzun ve en
"ilgûıç" grevı yaşanıyor lzmir'de.
1992'nin 4 Eylülü'nde üç kişiyle baş-
layan grev, bugün bir kişiyle sürüyor.
Işveren hern Tümtis'in hem de Erol
Atpınan 'nın "pes" etmesini bekliyor,
ama boşuna. Her şey 31 Eylül
1991'de Sürat Izmir Nakliyat'ın beş
işçisinin sendikaya üye olmasıyla
başlıyor. Işverenin, "Sendikadan çı-
kın, size daha çok para vereceğim"
yaklaşımına kimse aldırmıyor. Bu
kez ayn bir şirket kuran işveren, yet-
kinin alınmaması için işçileri iki iş-
yerine bölüştürüyor. Sözleşme görüş-
melerine de kesinlikle yanaşmıyor.
Prosedür uzadıkça uzuyor, sonuçta 4
Eylül 1992'de "grey gözcüsü" göm-
lekleri gıyiliyor. "Öykü" de ondan
sonra başlıyor. Bir işçı, kapsamdışı
olduğu için greve katılamıyor. Bir dı-
ğeri kendine başka bir ekmek kapısı
buluyor. Erol Atpınan vazgeçmiyor.
Bugünlere vanyor. Tabii kolay olmu-
yor.
Sabah kahvaltısını yeni bitirmiş.
çaymı yudumluyordu. Bu kaçıncı sa-
bah çayıydı? Dört yılı bir duvann al-
tında tüketmiş, neredeyse grevde yaş-
lanmıştı. Oğlunu askere gönderme
hazırlığı yapıyor. Birde kızını evlen-
dirirse yükünün azalacağını söylüyor.
Koskoca kırk iki ayın neler götürüp
neler getirdiğini anlatırken heyeca-
nıyla gençlere taş çıkanyor Erol At-
pınan:
"*Çok zor günler geçirdik. Şu gör-
düğün yerde küçük bir baraka vardı.
"Yasak" dediler, söküp attılar. Sonra
naylondan bir küçük sığınma yeri
yapüm, ona da izin vermedüer. Gece-
leri burada nöbetçi bekleyen arabala-
nn içinde uyudum. İkide bir karako-
la çağınrlardı. Kaç kere ifade verdi-
ğimi ben de unuttum. Gözdağı veren-
ler oldu, yümadım, direndim. Bu di-
renci tek başıma tabii ki gösteremez-
dim. Önce sendikam Tümtis bana her
türlü desteği verdi. Aybkgeçineceğim
kadar bir aylık bağladı. Ambarlarda
çabsan tüm arkadaşlarun eUerinden
geldigince yardım ettikr."
Tümtis Yönetim Kurulu üyesi Re-
cep Ava, bir grup ambar çalışanıyla
grev yerini ziyarete geldiler. Recep
Avcı. grevi bitiren tarafın Tümtis ol-
mayacağını. işverenın sonunda masa-
ya oturacağını. bu yönde olumlu du-
yumlar da aldıklannı belirtirken Erol
Atpınan araya giriyor:
"Bizim gibi emeğiyle geçinenlerin
direnmekten başka çaresi yok. Bu
grev tüm işçilere örnek olacak. İşci
eğer sendikasıyla birlikte hareket
ederse, örgütienirse kimse >ıkamaz.
Çok zor günkrden geçtim. Dört yü
bu. azzaman degil. Ama kazanacağu.
Ölmek var. dönmekyok. Şimdi düşü-
nün burada toplusözleşme yapılır. ka-
pılar tekrar açılır, çalışma başlarsa,
onca çileye değmez mi? Bizim bu de-
neyimimiz birçok işyerine örnek ol-
maz mı?"
Erol Atpınan, grevde dördüncü ra-
mazan bayramına hazırlanıyordu. Bu
bayram da grev de geçecekti. Yağmur
başladı.
O. yıllann alışkanlığıyla yağmur
almayan köşede yenni aldı. Yüzün-
dekı sert çizgiler sevecen bakışlanna
engel değildi.
Erol Atpman, grevde yaşlanmıştı,
ama yılmamıştı, yılacağa da benze-
mıyordu...
Petrol Ofisi yobıızhığu doğralandı
Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafmdan Başbakan Çiller'e sunulan raporda, İskenderun ve İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde
ortaya çıkanlan yolsuzluklarla ilgili olarak Petrol Ofisi Genel Müdürü Korel Aytaç'ın görevden alınması istenildi
ESRA \TNER
ANKARA-Petrcl Ofisi'nde tskende-
run Bölge Müdürlüğü'nde Değer Nak-
liyat Limited Şırketi tarafından taşınan
akaryakıtlann bir kısmının standartlara
uymadığı. kurumun İstanbul Bölge Mü-
dürlüğü'nde ortaya çıkanlan yolsu^luk-
lara idari hatalann neden olduğu, aske-
ri yakıtlann se\ kıyatında usulüne uygun
davranılmadığı yönündeki bulgular.
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporuy-
la da doğrulandı.
Başbakan Tansu Çiller'in "olur" \ er-
diği raporda. Petrol Ofisi Genel Müdü-
rü Korel Aytaç'm göre\den alınması is-
tenildi.
Petrol Ofisi Teftiş Kurulu müfettişle-
n tarafından 1994ve 1995 yıllannda ha-
zırlanan raporlarda belirlenen >olsuz-
luklar Başbakanlık Teftiş Kurulu tara-
fından da incelenerek doğrulandı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun 27
Kasım 1995 tarihli raporunda. Petrol
Ofisi İskenderun Bölge Müdürlü-
ğü'ndaki nakJiye tankJan ile Değer Nak-
liyat şirketi tarafından yapılan taşımada
kullanılan tankerlerin 4"ünden alınan ör-
neklerin Milli Savunma Bakanlığı An-
kara Akaryakıt ve Madeniyağ Labora-
tuvan'nda incelendiği belirtildi. İncele-
me sonucunda, "reid buhar basıncı ve
destilasyon'" yönlerinden tüm örneklerin
TÜPRÂŞ spesifikasyonuna uygun ol-
duğu, 3 tank ve iki tanker numunesinin
yoğunluk yönünden, 2 tank ve 1 tanker
numunesinin de API yönünden spektle-
re uvgun olmadığı belirtildi.
TU PR AŞ' ın laboraruv ar sonuçlarının
elle yazıldığı için resmi bir nitelik taşı-
mamasına karşın sonuçlann Petrol Ofi-
si Genel Müdürü Korel Aytaç ve müfet-
tişlerce onaylandığı belirtildi.
tskenderun Bölge Müdürlüğü labora-
tuvar'annda yapılan incelemede de De-
ğer Nakliyat AŞ'nin 484 tankerinden
alınan örneklerin 394'ünden standart
değerlerin üzerinde, bozuk sonuç alın-
dığı belirtilen raporda, bu hususlann
Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü'nce de-
ğerlendirilmediği vurgulandı.
Raporda aynca, Değer Nakliyat
AŞ'nin tankerlerinintaşıdığı Jet A-l ya-
kıtlannın kirlendiği ve bu nedenle Ada-
na Hava İkmal Amirliği'nce teslim alın-
madığı, ancak Genel Müdür Aytaç'ın
imzasıyla hava ikmal amirinin bilgisi dı-
şında nakliyatın gerçekleştirildiğı belir-
tildi.
Raporda, Değer Nakliyat AŞ ile Pet-
rol Ofisi arasındaki bu raporlara karşın
halen süren anlaşmanın da iptal edilme-
si istenildi.
'istanbul yolsuziuğu büvüyor'
Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda
kurumun tstanbul Bölge Müdürlüğü'nde
yapılan yolsuzluklar nedeniyle Petrol
Ofisi'nin 138 milyar 820 milyon liraza-
rara uğratıldığı, yapılan incelemelerde
zarann büyüyeceğinin beklendiği belir-
tildi. Açıklamada. yolsuzluğa personel
atamalannının "isabetsiz" olmasının ve
takdiryetkisinin hukuka uygun kullanıl-
mamasının neden olduğu belirtildi.
Askeri ikmalde ihmal
Petrol Ofisi'nce askeri teslimatlann
bayilere dağıtımının genel müdürlük
onayına uygun olarak gerçekleştirilme-
diği de belirtilen raporda, bu teslimatla-
n yapan ve çekleri karşılıksız çıkan 74
bayiye büyük ölçüde kontenjan tanındı-
ğma işaret edildi. Raporda. olayın so-
rumlulan olarak görülen Petrol Ofisi Ge-
nel Müdür Yardımcısı Ergun Akın ile
ANT Daire Başkanı Mehmet Uncu'nun
görevlerinden alınmalanna ilişkin rapor
ve Genel Müdür Aytaç'ın olur imzasına
karşın gerekenlerin yapılmadığı belirtil-
di.
Raporun "sonuç ve öneriler'" bölü-
münde, son gelişmeler karşısında Petrol
Ofisi Genel Müdürü Korel Aytaç'ın gö-
revden alınması gerektiği belirtildi.
Başbakan Çiller tarafından 28 Aralık
1995 'te "olur'" verilerek imzalanan rapo-
ra karşın, A^ç'ın aradan geçen 1.5 ay-
da hâlâ görevden alınmadığına dikkat
çekildi.
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Bir Sevgi Öyküsü
TV'nin karşısında yaşadığım gerginliği Alma Mah-
ler'in yaşamöyküsünü okuyarak aştım son günlerde.
Baştan sona bir sevgi öyküsü; Mahler'in müziğini de
dinliyorum sayfalannda, şarkılan çınlıyor kulaklarım-
da, yüreğimde ürpertiler, sevginin güzelliğini düşünü-
yorum. Viyana'nın en güzel kızı Alma, büyük aşklar,
sevdalı dostluklar, mutluluklar var yaşamında. Müzik
dünyasının, resim dünyasının, yazın dünyasının
önemli kişileri var. Güçlü bir soluğu var Alma Mah-
ler'in, bence sevgiyle boyutlanıyor. Aşk insana güzel
boyutlar katar değil mi?
Ne güzel dönemler yaşanmış dünyamızda.
1900'lerin başında bir Vıyana'da sanatın doruğunda,
sevdanın da doruğuna tırmanıyor insanlar. Ressam
Kokoschka Windsbrant tablosu da o doruktan bir
armağan insanlığa. isviçre'ye gidip yakından görmek
istiyorum. Burgaç gibi dönen bir yatakta bir kadın, Al-
ma, Kokoschka'nın omuzunda uyuyor. Yıl 1914. Yıl-
lar geçiyor aradan, Alma'nın yaşamında yeni aşklar,
yeni erkekler.. ama Mahler'in müziğini dinlemekten
geri kalmıyor hiç; o müziğe esin kaynağı olmanın
onurunu da mutluluğunu da duyuyor sonuna dek,
Kokoschka'nın mektuplannı da ölünceye dek okuyor
gülümseyerek. Yıl 1964... 85. doğum gününü kutla-
yacak Alma Mahler. Kokoschka New York'a gelip
onu görmek istiyor, Alma "hayır" diyor, sevdiği erke-
ğe yaşlı bir kadın olarak görünmek istemiyor. Kadın-
sı esintileri var hâlâ. Kokoschka gelmiyor, "Sevgili
Alma, Basel'deki Windsbrandt'umda sonsuza dek
birieştik biz" diye sesleniyor: "Herzaman yaşam sah-
nesinde olacağız biz, tutkudan bir görkem oluştura-
cağız bu dünyada."
Kitabı kapayınca düşündüm, tutkunun görkemi de
belli bir çevrede oluşuyor ancak. Çevre yozlaşınca
duygusal tırmanışlar yavaşlıyor galiba. Medyatik aşk-
lar geliyor gündeme, küçük Ingiliz kızı Sarah'nın öy-
küsüne saplanıyor insanlar!
•••
Dâhilerin esin perisi Alma'nın öyküsünü Suna Gü-
ler çevirmiş dilimize, sevgili dostum Ara Güler'in eşi.
Suna Kan getirdi Istanbul'dan. 14 Şubat Sevgililer
Günü öncesinde okumam da güzel bir rastlantı doğ-
rusu. Sevginin güzelliğini yeniden düşündürdü bana.
Franz VVerfel'i, Thomas Mann'ı, Cari Zuckmeyer'i
çok okudum gençlik yıllarımda. Alma Mahler'in dost-
lanymış onlar. Ben Ankara'da, Istanbul'dayım; onlar
Viyana'da, New York'ta ya da Los Angeles'ta.
1940'ların Ankarası da çok güzel doğrusu. Erdal Inö-
nü de ne güzel anlatıyor. Sevgililer Günü kutlanmı-
yordu, ama sevginin üretkenliğini yaşıyordu başkent-
liler...
Şimdi de sevgisizliği yaşıyoruz değil mi? Siyasal
sanneyi izlerken buzullaşma hissetmiyor musunuz?
Gözleriniz, kulaklannız örselenmiyor mu? Vatandaş-
lık onurunuz zedelenmiyor mu? Biraz önce TV'yi aç-
tım, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve Refah
Partisi Genel Başkanı Erbakan'ın basın toplantısını
izledim. "Hükümet kurulacak mı" sorusu yine hava-
da kaldı. Siz bu yazımı okurken sonuç belli olacak mı
bilmem. Ekrandaki pembe diziler gibi diziler seyredi-
yoruz her gün, her gece. Pembe değil, kara diziler.
Dünyamız da giderek daralıyor ekranda. Ayru kişiler,
aynı sözler, aynı şarkılar... Yok, böylesine küçük de-
ğil dünyamız, siyasal sahnenin ötesinde de bir yaşam
var ülkemizde. Acı gerçeklere, kan ve gözyaşına, çir-
kinliğe, duyarsızlığa karşın yaşama gücü, umut, gü-
zellik, üretkenlik de var. Sevgisizliğe karşı sevgiyle
çarpan kalpler, dünyaya, insanlara sevgiyle gülüm-
seyenler de var. Soysuzlaşmaya karşın soylu çaba-
lar... O çabalara saygı duymaktan da geri kalmıyor
insanlar.
Bakın Hop Dedik yazarına! Mesleğimizdeki eroz-
yona karşın Şinasi Nahit Berker onurlu bir gazete-
ciyi simgeliyor, onurlu bir yaşamı. Mezarı başında da
neler söyleniyor, nasıl saygıyla selamlanıyor...
Onu uzaktan uğurladım ancak. Kitaplığımdaki çi-
çekleri okşadım gözlerimle. 1960'larda bir yazımı çok
sevmiş, "Sana çiçek" diye iki kitabını getirdi eve. Ha-
nımeli Sokağf ndaki çatı katına tırmanmış bir soluk-
ta. Hâlâ duyanm o günün sevincini. Gazeteci doğ-
manın faturasını hayli acı ödedi, ama mesleğimizin
kaçınılmaz yazgısı bu. Belli faturalan göze almak ge-
rekiyor.
Şinasi Nahit, tüm faturalan ödedi; ama rahat uyu-
yor mu, özlemi dindi mi acaba?
Geride kalanlara da belli görevler düşüyor bence.
Meslek dalımızdaki soylu savaşlan, onurlu direnişleri,
acı faturalan genç kuşakların da bilmesi gerekiyor.
Öyküleri de yazılmalı bence.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Üzerine konan
resmin kopya edil-
mesini ya da üze-
rine çizili şeklin
ışıktan yararlana-
rak bir başka kâğıt
üzerine aktanlma-
sını sağlayan yan
saydam çizim kâ-
ğıdı. V Budun ön
kısmından elde
edilen dana eti...
Haberci. 3/ Istan- 9
bul'un bir semti... g
Bir nota. AJI Hatı-
ra... Lütfi Ö. .-Vkad'ın bir fil-
mi. 5/Cıva sülfür bileşimlı bir
mıneral. 61 Anadolu halklan-
,nm en eski ana tannçası... Bir
nota... Sınır nişanı. II Yurdu-
muzda bir ırmak... Sonuçsuz.
başansız. $/ "Lakin kalacak
doğduğumuz toprağa bizden
/ Şimşek gibi bir hatıra —
seslerimizden" (Yahya Ke-
mal)... Eskı zamanla ilgili. 9/
Kâğıtlann yüzünü düzelt-
mekte kullanılan \e mühre de denilen araç.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir görevi, işi, sorumluluğu yüklenme. 2/Çin'in para bi-
rimı... Halk dilinde negatif fotoğrafa verilen ad. 3/İçkulak-
taki kemik dolambacın orta bölümü... tngıltere'de çok se-
vilen bir bira çeşıdi. 4/ Karakter... Soyaçekım. 5/ Adet... Sat-
rançta bir taş. 6/ Deniz kuşlannın gübre olarak kullanılan
pisliği... Dınsel ınançlan olmayan. II Yabancı... Napol-
yon'un Mısır'ı işgali sırasında Osmanlı ordusuna karşı
kazandığı savaş. 8/ Sergen... Eskı dilde taht. 9/ tyice an-
lamak.
Umutlarınızı Fidan
Dikerek Yeşertin.
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON
KONTROLÜ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ